İÇİNDEKİLER. Yayın... 31 Televizyonlarda İstanbul Barosu... 32 Ruhsat Törenleri... 34 Yararlı Bilgiler... 37



Benzer belgeler
T.C. BAŞBAKANLIK A/ T.C. ADALET BAKANLIĞI NA/ T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI NA/

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Sayın Konuklar; Saygıdeğer konuklar,

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI


İÇİNDEKİLER. A. Bülent Gürel (Üsküdar Hakimi) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

İdari Yargının Geleceği

DİNÇEROĞLU AVUKATLIK BÜROSU A V U K A T HÜSEYİN ENİS DİNÇEROĞLU & ESRA AKKOÇ YAREN AHMET ŞEREF UYANIK & ELİFCAN TEKELİ STJ. AV.

1: İNSAN VE TOPLUM...

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

Cumhuriyet Halk Partisi

Yönetim Kurulu'nun yemin törenine katılımı gerçekleşti.

Prenatal Tanının Etik ve Hukuk Yönleri

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

(DEÜ Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümü Anayasa Hukuku Anabilim Dalı)

KURULUŞ: Madde 2. Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi, Ankara Barosu Yönetim Kurulu kararı ile kurulur ve üyeleri atama yolu ile belirlenir.

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

İ Ç İ N D E K İ L E R

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. Haftalık Türkiye - AB Gündemi 10. Hafta (8 14 Mart 2010)

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Cinsel haklar / üreme hakları insan haklarıdır.

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

ALTINCI BÖLÜM. Ziyaretler

İnsanların, sadece insan olması nedeniyle sahip oldukları devredilemez ve vazgeçilemez haklardır.

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

İSTANBUL BAROSU SAĞLIK HUKUKU MERKEZİ

SESIN YOLCULUGU 8: GENÇ BESTECILER SENLIGI

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı

Salih AKYÜZ Hasta ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Derneği Başkanı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26313

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

20. ŞUBE ÇALIŞMA RAPOR ÖZETLERİ

HEMŞİRELER İÇİN ETİK İLKE VE SORUMLULUKLAR. Prof. Dr. Lale Büyükgönenç

Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemelerinin Tarihi Gelişimi

Genel Başkan Ymm Nail Sanlı nın Açılış Konuşmasından Başlıklar

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

YÖNETİM KURULU 11 HAZİRAN 2013 GÜNDEMİ KARAR

YÖNETIM KURULU 18 SUBAT 2014 GÜNDEMI

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

İş Yeri Hakları Politikası

HASTA HAKLARI VE SORUMLULUKLARI. Bir Sağlık Kuruluşuna, Sağlık Hizmeti Almak İçin Başvurduğunuzda;

Dünya Hekimler Birliği, Hasta Hakları Bildirgesi 1

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Izmir Barosu Uzlaştırma Yönergesinin görüşülmesi.

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

Lozan Barış Antlaşması

Cumhuriyet Halk Partisi

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

TC. YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI Bilkent/ANKARA. 26 Temmuz 2006

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

BALIKESİR TABİP ODASI EYLÜL 2016 ETKİNLİK RAPORU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın, Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini Ziyareti

1 2 icin- ucretsiz- ped- hakki/

Yönetim Kurulu üyelerinin Yemin Töreni'ne katılımı gerçekleşti.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/59. Karar Sayısı : 2011/69

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Transkript:

Ayda bir yayımlanır. Yıl: 7 Sayı: 103 Yayın Türü: Yerel Süreli Sahibi: İstanbl Baros Adına Baro Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit KOCASAKAL Sorml Yazı İşleri Müdürü Av. Hüseyin ÖZBEK Yayından Sorml Yönetim Krl Üyeleri Av. İsmail ALTAY Av. Hasan KILIÇ Editör Ayhan DİNÇ Fotoğraflar B.Naci ÇETECİ İÇİNDEKİLER Baroları Ele Geçiremeyeceksiniz!... 2 Lozan Türkiye nin Tapsdr... 5 Baro Meclisi 31. Olağan Genel Krl... 8 İstanbl Baros Başkanlığı Basın Açıklaması...10 Yabancı Meslektaşlarımızın Baromz Ziyareti... 11 Terörü Lanetliyorz..!... 12 Kadının Vüct Bütünlüğü Üzerine Hkki ve Tıbbi Yaklaşım... 13 "Kadının Vüct Bütünlüğü Üzerine Hkki ve Tıbbi Yaklaşım Konl Panel Sonç Bildirgesi... 14 Adli Yardım Genel Krl Toplandı... 16 İstanbl Baros KHM Basın Açıklaması... 17 İstanbl Baros Başkanlığı Basın Açıklaması... 18 Sem 21. Dönem, 2012/8 Eğitimi Başladı... 19 Doğaya Müdahale Felaketle Sonçlanmaktadır... 20 Basında Yer Alan Haber Gerçek Dışıdır... 21 Mehmet'i Hangi Krşn Öldürdü... 22 -... - -... - -... - -... - -... - -... - -... - Yayın... 31 Televizyonlarda İstanbl Baros... 32 Rhsat Törenleri... 34 Yararlı Bilgiler... 37 Baro Temmz 2012 1 1 Yönetim Yeri Orhan Adli Apaydın Sokak 1. Baro Han Beyoğl / İstanbl Tel: 0212 251 63 25 (Pbx) Faks: 0212 245 68 00 www.istanbl baros.org.tr info@istanblbaros.org.tr ISSN: 1304-9488 2 Ele geçiremeyeceksiniz. 8 Olağan genel krl. Tasarım / Baskı www.egebasim.com.tr Tel: 0216 470 44 70 İstanbl Baros Aylık Bülteni nde yayınlanan yazıların tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilerek kısmi alıntı yapılabilir. Yazıların sormllğ yazarlara, ilan sormllğ ilan verenlere aittir. 10 Adli yardım genel krl toplandı. 19 Sem 21. dönem eğitimi başladı...

2 Baro Temmz 2012 BAROLARI ELE GEÇİREMEYECEKSİNİZ! TBB nin ekonomik gücünün yüzde 60 ını İstanbl Baros üretiyor. Hem İstanbl daki meslektaşlarımın sağladığı gücü kllanacaksın, sonra da ama o gücünün oranında temsil edilmeyeceksin diyeceksin. Bgün Türkiye çok koy ve ciddi bir aydın ihaneti yaşıyor. Bnlara ben genetiği değiştirilmiş aydınlar (GDA) diyorm. Tarihe hesap veremeyecek olan b GDA lardır. GÜNCEL SÖYLEŞİ: LEYLA TAVŞANOĞLU İstanbl Baros Başkanı Ümit Kocasakal hükümete çok tepkili. Hükümetin TBMM nin tatile girmeden hemen önce yeni avkatlık kann teklifini gündeme getirmesindeki amacın, bütün büyük barolarla birlikte Türkiye Barolar Birliği ni (TBB) ele geçirmek oldğn söylüyor. Kocasakal ayrıca özel yetkili mahkemelerin kaldırılıp yerlerine bölge ağır ceza mahkemeleri krlmasının da hiçbir şey değiştirmeyeceğini, ismin değiştiğini ama cismin aynı kaldığını vrglyor. Türkiye de yargı ve hkkn b dr- ma düşmesindeki en büyük sormllğn genetiği değiştirilmiş aydınlar olarak tanımladığı bir aydın kesime ait oldğna dikkat çekiyor. Türkiye bgün büyük bir aydın ihanetiyle karşı karşıyadır diyor. - Hükümet kanadı yeni bir avkatlık kann teklifi verdi. AKP hükümetinin bnnla Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve bütün baroları ele geçirmeyi amaçladığı kaygıları var. Siz ne diyorsnz? Ü.K.- Bir kere zamanlaması ilginç. TBMM nin tatile girmesinden önceki son gün teklif verildi. Benim için üzücü olan eski Yozgat Baros Başkanı şimdi iktidar partisinden milletvekili olan bir kişi ve arkadaşları tarafından b teklif hazırlandı. Gerçi biz zn zamandır böyle bir düzenleme yapılmak istendiğini biliyordk. Ortalıkta siyasi iktidara yakın bazı baro başkanlarının hazırladığı söylenen birtakım metinler dolaşıyord. Bakın, Türkiye de bütün krmlar ele geçirildi. Yargı tamamıyla teslim alındı. Şimdi sıra barolara geldi. Avkatlık Kann 76. maddesinde barolara, hkkn üstünlüğünü, insan haklarını, hak ve özgürlükleri toplm adına kormak, kollamak, gözetmek görevi veriyor. Barolar bna dayanarak yargılamalardaki aksaklıklarla, eksikliklerle, adil yargılamayla ilgili sornlarla mücadele ediyor. Vatandaşların hak ve hkkn koryorlar. B da tabii ki iktidarları rahatsız ediyor. Ama özellikle b iktidarı rahatsız ediyor. Toplmn bütün kesimleri sstrlmş. En kötüsü de yargı tamamen ele geçirilmiş. O yüzden ben aylar önce ileri demokrasi masallarına karşı ileri faşizmden söz ettim.

- Peki, bnlar gerçek yargılamalar değil mi? Ortada bir hâkim kararı yok m? Ü.K.- Hâkim kararı hemen ve doğrdan hkksal kılmaz. Yargı da b şekilde ele geçirildikten sonra sesi çıkan, direnen, hkk, hkk devletini savnan neredeyse bir tek barolar kaldı. O zaman da barolarla ilgili bir operasyon yapmak gerekiyord. Şimdi onn için düğmeye bastılar. Amaç seçimle ele geçiremedikleri o baroları, delege yapısını değiştirmek sretiyle TBB yi ele geçirmek. Şimdi önerge verildi. Ekimde TBMM açılır açılmaz b önerge ele alınacak. Ekimde İstanbl Baros dahil aşağı ykarı bütün barolarda seçim var. Delegeleri b şekilde belirlenmiş barolarla birlikte 2013 Mayısı nda da TBB seçimi var. B delege yapısıyla da istenildiği gibi bir TBB yönetimi olştrlacak. Mücadelemizi sonna kadar sürdürürüz. Bnlar sanıyor ki herkes kendileri gibi emir komta zinciri içinde hareket ediyor. Delegelere şna oy vereceksin dendiği anda ona oy veriyorlar diye düşünüyorlar. - Peki, b kann teklifinin içeriği ne getirip ne götürüyor? Ü.K.- Ş anki yapıda aşağı ykarı her 300 avkata bir delege düşüyor. Delegeler b hesaba göre seçiliyor. B delegeler genel krla gidip oylarını kllanıyorlar. B, temsilde adalet ilkesine son derece ygn bir düzenleme. Getirilmek istenen sistem ise şöyle: Bütün barolara dörder delege veriliyor. Dünyanın en büyük baros olan İstanbl Baros nn üye sayısı 29 bin, bir de küçük barolar var. Diyelim seksen kişilik bir baro var. Ona da dört, İstanbl Baros na da dört delege veriliyor. Avkat sayısı 500 olan barolarda ek bir delege, bine kadar olanlara ek iki delege, binden sonra gelen her bin üye için ayrıca birer delege veriliyor. Bnn neresinde temsilde adalet, mantık, ahlak var? Bir kere b avkatlara saygısızlık. O zaman soryorm: Neden Bilecik le İstanbl aynı sayıda milletvekili çıkarmıyor? Gerekçede ş ifade kllanılıyor: Türkiye de üye sayısı yüksek biriki baronn, kimi kastettiği belli, İstanbl, Ankara, İzmir gibi barolar, yetmişin üzerindeki baroy yok sayarak ve adeta tahakküm edecek şekilde TBB nin yönetim krln belirleme yetkisi vardır. - B mantığa göre İstanbl, Ankara ve İzmir baroları öbür 78 il üzerinde tahakküm mü olştryor? Ü.K.- Öyleymiş. Bnlar sanıyorlar ki herkes kendileri gibi emir komta zinciri içinde hareket ediyor.delegelere şna oy vereceksin dendiği anda ona oy veriyorlar diye düşünüyorlar. Onlardaki mantık ve kültür b. Bizde böyle bir şey yok. Biz hiçbir zaman delegemize şna oy verin diyemeyiz. Türkiye de yaklaşık 80 bin avkat var. Bnn kabaca 30 bini İstanbl da. Neredeyse yüzde 40 İstanbl Baros. İzmir, Ankara da var. Ama ne zaman b üç baro bir araya gelip TBB yönetimini belirlemiş? Bizim gibi düşünen çok baro oldğn biliyorm. İstanbl Baros n b şekilde sstramazlar. Biz b seçimleri alırız ve aynı demokrasi ve hkk mücadelesini sonna kadar sürdürürüz. Böyle bir şeyi yapmaya kalkarlarsa bndan sonra TBB nin genel krllarını İstanbl Baros olmadan yaparlar. Böylece de o seçimin meşriyeti kalmaz. 30 bin avkat temsil Baro Temmz 2012 3 GÜNCEL

GÜNCEL 4 Baro Temmz 2012 edilmez, bna bir de Ankara, İzmir baroları katılırsa neredeyse yüzde 65 in temsil edilmediği bir genel krl yaparlar. Meşriyetleri kalmaz; biz de kendi yolmza gideriz. B önergeyi veren sayın eski Yozgat Baros Başkanı nın, avkatlar savnmalarda hiçe sayılırken, meslek onr saldırıya ğrarken, avkat fazlalık olarak görülüp mahkeme salon dışına çıkarılırken, savnmaya b kadar saldırı olrken hiç sesi çıktı mı? Demek ki savnmayla ilgili bütün sornmz delege sayısıymış. - Bir de TBB nin en büyük ekonomik destekçisi İstanbl Baros değil mi? Ü.K.- TBB nin ekonomik gücünün neredeyse yüzde 60 ını İstanbl Baros üretiyor. Hem İstanbl daki meslektaşlarımın sağladığı ekonomik gücü kllanacaksın, sonra da dönüp ama o gücünün oranında temsil edilmeyeceksin diyeceksin. Böyle bir mantık, anlayış olr m? - Sayısı 10 olan Özel Yetkili Mahkemeler (ÖYM) yeni yasayla kaldırıldı. Yerlerine sayısı c açık olarak Bölge Ağır Ceza Mahkemeleri krld. Bir şey değişti mi? Ü.K.- Bana göre ÖYM ler kaldırılmadı. Sadece yapıları değişti. Bnlar hayatımıza 1970 lerde DGM ler olarak girdi. Hâlâ da fazlasıyla güçlü olarak aramızdalar. Eski DGM leri bile aratıyorlar. Üstelik b mahkemeler anayasa dışı. Anayasa, Hiçbir kişi ve krm kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kllanamaz diyor. B mahkemeler anayasanın 143. maddesine dayanarak krld. Ama 143. madde 2004 te kaldırıldı. O zaman anayasal dayanağı kalmadı. Dolayısıyla b yeni krlan ve adına terör mahkemeleri denilen mahkemelerin de anayasal dayanağı yok. B düzenleme anayasaya aykırı. Anayasa Mahkemesi nin bn iptal etmesi lazım. Bir de ihtisas mahkemesi diyerek toplma yalan söylüyorlar. Bnlar ihtisas mahkemesi değil. Üstelik b yeni olştrlan mahkemelerin ismi değişmiş, cismi aynı. Kimi kandırıyorsnz? Zaten görev alanları aynı. Yargının iflası tasfiyeyi getirdi - Bir de devam etmekte olan davalara b yeni mahkemelerin bakması ne anlama geliyor? Ü.K.- Bnn mantığını birisi bana açıklasın. İktidar, Bnlar hkka ygn davranmıyor. Sıkıntı var diye şikâyet etti. Sözde o mahkemeleri kaldırdı, yenileri olşt. Ama davalar bitene kadar b mahkemeler bakacak. Bir kere b hkkn evrensel ilkelerine aykırı. Şimdi üç başlı bir yapılanmamız var. Kaldırılmış ama belli davaları görmeye devam eden ÖYM ler, bir yanda yeni olştrlacak terör mahkemeleri, bir yanda olağan mahkemeler. Soryorm. Bnları kökten kaldırsak, ağır ceza mahkemelerinin sayısını arttırsak ne olr? Bnlar hâkim, o mahkemeler ağır ceza mahkemesi değil mi? Ama demek ki maksat başka. Bakın, 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, Biz tasfiye halinde bir mahkemeyiz diyor. Demek ki siz kendi tasfiyenizi tamamladınız, şimdi sizi tasfiye ediyorlar. Tasfiye iflas açıklandıktan sonra yapılır. İflas ettiler, şimdi tasfiye olyorlar. Bnlar birer aciz vesikasıdır. Türkiye aydın ihaneti yaşıyor - Bnda, anayasa referandm öncesinde Yetmez ama evet sloganıyla referandmda evet oy çığırtkanlığı yapanların hiç sç yok m? Ü.K.- Deniyor ki evet oy veren halk sçldr. Halkın zerre kadar kabahati yok. B halk ş an kandırılmakta ve dolandırılmaktadır, ciddi bir medya mhasarası altındadır. Bgün Türkiye çok koy ve ciddi bir aydın ihaneti yaşıyor. Bnlar hormonl aydınlar. Dışarıdan fonlanmak sretiyle ya da başka şeyler zerk edilerek bnların ülke, vatan sevgileri kaybolmş. Bnlara ben genetiği değiştirilmiş aydınlar (GDA) diyorm. Bir de genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) var. B GDA lar da onlar gibi. Bnlar b yapılanları, hkkszlkları meşrlaştırmaya çalışmasalar; b gayrimeşrlklar, hkkszlklar iyot gibi açığa çıkar. O yüzden tarihe hesap veremeyecek olan b GDA lardır. Terörle mücadele mahkemelerin görevi mi? - Hükümet, b mahkemeler kaldırılırsa terörle mücadele zaafa ğrar diyor. Siz b görüşe katılıyor msnz? Ü.K.- Ben b söze şn sorarım: Ne zamandan beri mahkemelerin ve savcıların terörle mücadele gibi bir görevi var? Terörle mücadele hükümetlerin görevidir. Mahkemelerin görevi terörle mücadele kapsamında sç oldğ düşünülen ve işlendiği iddia olnan fiilleri hkka ygn bir şekilde yargılamak ve gerekli hükmü vermektir. O beğenmediğiniz DGM lerin kararları var. 6 No l DGM, Hâkim ve savcı terörle mücadelede görev alan personel değildir diyor. Terörle mücadele zaafa ğrarmış. Terörle mücadele mahkemelerin görevi değil. Dolayısıyla drm tam bir keşmekeş ve kaos. B tasfiye halinde olan ÖYM ler birilerinin mahkemeleri, şimdi olştrlan terör mahkemeleri de başka birilerinin mahkemeleri. İktidar kendini kormaya aldı ve kendi yargısını olştrd. Böyle bir hkk devleti olabilir mi? (CUMHURİYET, 15.07.2012)

LOZAN TÜRKİYE NİN TAPUSUDUR Lozan Antlaşması nın Türkiye nin hkksal anlamda tap senedi, diplomatik düzlemde ise temeli oldğ belirtilerek, Lozan ı yok sayma ve delme girişimlerine karşı her Cmhriyet yrttaşının yanık olması gerektiği vrglandı. İstanbl Baros Başkanlığınca Lozan Barış Antlaşmasının 89. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen panel 21 Temmz 2012 Cmartesi günü Saat 14.00 da Orhan Adli Apaydın Konferans Salonnda yapıldı. Panelin açılışında konşan İstanbl Baros Genel Sekreteri Av. Hüseyin Özbek, geçmişte Sevr Antlaşması nda, Londra ve Paris Konferanslarında dayatılanlarla, günümüzde Türkiye ye dayatılanların aynı oldğna dikkat çekti. Türkiye nin Ortadoğ da istikrar adasıyken, güven dylan bir ülkeyken son yıllarda komşlarıyla önemli sornlar yaşadığını vrglayan Özbek, B drm belleklerde önemli sor işaretlerine neden olyor. Yrttaşları, Sevr koşllarına geri döndüğümüze ilişkin endişelere sevk ediyor dedi. Birinci Dünya Savaşı nın Osmanlı Devleti nin terekesi nedeniyle çıktığını, o savaşta enerji coğrafyasının bölüşüldüğünü vrglayan Özbek, Biz Almanya nın yanında savaşmasak da, dahası savaşı Almanya kazansa bile bizim açımızdan sonç değişmezdi. Osmanlı nın silik diplomasisine alışkın olan emperyalistler, Lozan da bizim dik drşmza tahammül edemediler. Lozan da biraz düzeltilmiş olan bir Sevr i bize dayattılar ama başaramadılar diye konşt. Lozan, hem Birinci Dünya Savaşı hem de Krtlş Savaşı nın hesabının birlikte görüldüğü bir antlaşma Dışişleri Eski Bakanı, anayasa hkkçs Prof. Dr. Mümtaz Soysal da Lozan ı anmanın, ona sahip çıkmanın bgünlerde daha da önemli oldğnn altını çizdi. Osmanlı dan Cmhriyet e geçerken Türklerin devlet düşüncesinin kısa sürede önemli değişiklikler geçirdiğini anımsatan Soysal, Osmanlı dan Cmhriyet e geçişi ben ipek böceğinin kelebek olşna benzetirim. Bir metamorfoz gibidir adeta b süreç, ama kendiliğinden olmamıştır, sanki görünmez bir el planlamıştır. O olşm planlayan, hızlandıran ve sonca getiren insanların başında Atatürk gelir. Kelebeğin ortaya çıktığı yer ise Lozan dır diye konşt. Yaşaması zaten olanaksız olan Osmanlı Devleti nin 1. Cihan Harbi ne çok yanlış bir ttmla ve başkalarının hesabına hareket ederek girdiğini belirten Soysal, Atatürk, Sevr in kalıntılarından Cmhriyet çıkarmıştır. İstiklal Harbi ni 3-5 kmandanla değil, kongrelerin meclise dönüşmesiyle krlan Milli Meclis le yönetmiştir. İstanbl daki meclis dağılırken Ankara da meclis doğmştr. B iki meclis arasında kopklk yoktr, devamlılık vardır dedi. Soysal, Lozan ın hem Birinci Dünya Savaşı nın hem de Krtlş Savaşı nın hesabının birlikte görüldüğü bir antlaşma oldğnn altını çizerek, Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan hiçbir antlaşmanın Lozan kadar kapsamlı ve kalıcı olmadığını vrgladı. İstiklal Harbi ndeki komtanların, İsmet Paşa başta olmak üzere birden bire diplomat oldklarını, İsmet Paşa nın b işteki stalığını Mdanya Mütarekesi nde kanıtlamış oldğn anlatan Soysal, Lozan konferansını düzenleyenler on daha çok Birinci Cihan Harbi nin sonçlandırılması için krglamışlardı. Atatürk ise Lozan a galip devlet olarak gittiğimizi vrglamıştı. Türk heyeti çok kalabalık olmasa da özgüven sahibiydi. Mtlak eşitlikten hiç taviz vermedi. Savaş kazanmış bir ls olarak özgüvenimiz daha da sağlamdı. Cmhriyet diplomasisinin b özgüven sahibi niteliğini her zaman kormak gerekir. B niteliğin kaybı Türkiye yi çok zor drma sokar diye konşt. Osmanlı Devleti nin Birinci Cihan Harbi nde çok toprak yitirdiğini ama bna rağmen Türklerin Milli Mücadele den büyük bir zaferle çıktıklarını anlatan Soysal, şöyle devam etti: Lozan da sağlam bir zeminde, eşitlik esasına dayanan bir barış tesis edilmiştir. Lozan, birincisi mtlak eşitlik ilkesi getirmiştir. Bn Baro Temmz 2012 5 GÜNCEL

GÜNCEL Baro Temmz 2012 6 dünyanın da örnek alması gerekir. İkincisi, sornların barış yolyla çözümünün mümkün oldğn ortaya koymştr. Bn da gerçekten güç sahibi olan ama bnn edebiyatını yapmayanlar başarabilir. Krlş açısından başka devletlere hiç benzemeyen bir devlet olan Türkiye, Lozan da ısrar etmezse, sıradan bir devlet olr. Atatürk Lozan a giden Türk heyetine tam bağımsızlık için mücadele etmeleri gerektiğini söylemişti Eski milletvekili ve emekli büyükelçi Onr Öymen ise Lozan ın Cmhriyet in hkki temeli oldğn belirterek, İngiliz Mhipleri Cemiyeti nin 1 nmaralı üyesi olan Sltan Vahdettin in, Damat Ferit in, Ali Kemal in, Sait Molla nın, Refii Cevat ın ihanetlerinden örnekler verdi. Refii Cevat ın Osmanlı İngiltere ye yanaştıkça kazanmış, zaklaştıkça kaybetmiştir diye yazdığını belirten Öymen, İngiliz Başbakanı Lloyd George n Lozan dan 3 yıl önce Türkler bir insanlık kanseridir ve onları Anadol dan atmak gerekir dediğini anımsattı. Öymen, Sevr in 151. maddesinde Azınlıklar konsnda müttefiklerin bndan sonra alacağı tüm kararları Osmanlı Devleti peşinen kabl eder dendiğini ifade ederek, Atatürk Lozan a giden Türk heyetine her alanda tam bağımsızlık için mücadele etmeleri gerektiğini söylemişti. Heyete verdiği 14 maddelik talimatnamede, Ermeni yrd gündeme gelirse derhal masayı terk etmelerini söylemişti. Günümüzde maalesef Kıbrıs ta masayı terk eden taraf olmayalım, yeni anayasa görüşmelerinde masayı terk eden taraf olmayalım düşüncesi egemen old. Lozan da birinci tr müzakereler sonnda İsmet Paşa masayı terk ettiğinde Esir olmayı kabl etmedik demiş, Mareşal Fevzi Çakmak da hemen seferberlik için çalışmalara başlamıştı diye konşt. Lozan konferansı tekrar başladığında Türk tezlerinin kabl edildiğini belirten Öymen, sözde soykırım iddialarına temel olan propaganda kitabı Mavi Kitap ın yazarı ünlü tarihçi Arnold Toynbee nin Hemen her kondaki Türk milliyetçi istekleri Lozan da müttefikler tarafından kabl edildi. Bnn dünya tarihinde örneği yoktr şeklindeki sözlerini hatırlattı. Anadilde eğitim Avrpa İnsan Hakları Sözleşmesi ne göre bir hak değildir Marmara Üniversitesi Hkk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Özel de Lozan Antlaşması nın 39-47. maddele rinin azınlıkların kornmasıyla ilgili oldğn söyledi. 39. maddenin anadilde savnma hakkı vermediğini vrglayan Özel, Azınlık statüsü, hkken bir ülkenin kendi yrttaşlarına verdiği bir statüdür. Lozan da azınlıklar konsnda Türkiye ye çok baskı yapılmış, zn tartışmalardan sonra Türk tezi kabl edilmiştir. Ülkemizde dil ve ırk azınlığı yoktr, azınlık kriteri din bazlıdır. Gayri Müslim yrttaşlarımız azınlıktır. Ynanistan da ise Müslümanlar azınlıktır dedi. Özel, azınlıkların her zaman çoğnlkla aynı haklara sahip olmayabildiklerine dikkat çekerek, tüm Türk yrttaşlarının yasalar önünde eşit oldğn söyledi. Lozan madde 39 a göre, mahkeme önünde bir sanığın istediği dilde savnma yapma hakkının blnmadığını belirten Özel, Türkçe bilmek vatandaşlık hakkı, Türkçe öğretmek ise devletin görevidir. Türkçe resmi dildir, lsal dildir, birbirimizi anlayabildiğimiz tek dildir diye konşt. Türkiye de demokratik haklar çiğnenirken ses çıkarmayanların, demokratik hak olmayan kimi talepleri demokrasi adına dillendirdiklerini ifade eden Özel, şnları söyledi: Anadilde eğitim Avrpa İnsan Hakları Sözleşmesi ne göre bir hak değildir. Avrpa İnsan Hakları Mahkemesi, önüne gelen davalarda anne babaların çocklarının eğitimi konsnda dinsel ve felsefi inançlarına ilişkin taleplerini gözetir, dil tercihine ilişkin eğitim taleplerini gözetmez. Lozan millette kabl görmüştü ve Lozan isimli bir yayıncı arkadaşım bile vardı Araştırmacı Yazar Osman Selim Kocahanoğl ise Lozan Antlaşması nın millette kabl gördüğünü söyleyerek, kendisinin Lozan isimli bir

yayıncı arkadaşı oldğn belirtti. Kocahanoğl, İsmet Paşa Lozan a giderken henüz devletin adı konmamıştı. O Garp Cephesi komtanı olarak mzaffer bir ordnn sbayıydı. Başvekil Raf Orbay, Hariciye Vekili Ysf Kemal Tengirşenk idi. Özellikle Raf Bey, Lozan da baş delege olmak istiyor, Mondros tan gelen kötü ününü b yolla silmeyi amaçlıyord. Gümrü Antlaşması nı imzalamış olan Kazım Karabekir Paşa da Lozan a gitmeyi myord. Mdanya Mütarekesi nde çok başarılı olmş olan İsmet Paşa ise Lozan a gitmenin aklının cndan bile geçmediğini yazar anılarında. Atatürk, Ysf Kemal Bey in istifasıyla İsmet Paşa yı hemen hariciye vekili ve baş delege yaptı ve İsmet Paşa Lozan daki krtlar sofrasına böyle gitti dedi. Lozan da İsmet Paşa nın göze göz, dişe diş mücadele ettiğini, yabancı kaynakların ve anıların da b yönde bilgilerle dol oldğn anlatan Kocahanoğl, günümüzde Lozan ı ihanet olarak görenlerin, Cmhriyet in arkasında İngiliz parmağı arayanların, hiçbir belge, vesika, kanıt, tanık, delil olmadan Krtlş Savaşı nı kötüleyenlerin çok etkili makamlarda oldklarını vrgladı. O dönemde TBMM de Birinci Grp n 170, Hüseyin Avni ve Ali Şükrü nün başını çektiği mhalif İkinci Grp n ise 60 milletvekili oldğn ifade eden Kocahanoğl, İstanbl n işgal altında oldğn, Sltan Vahdettin in de yrt dışına kaçtığını söyledi. Kocahanoğl, İsmet Paşa Lozan ı imzalayıp Türkiye ye geldiğinde Başvekil Raf Orbay ın istifa ettiğini ve on karşılamadığını belirtti. Panel otrmndan sonra konşmacılara teşekkür belgeleri takdim edildi. Baro Temmz 2012 7 GÜNCEL

Baro Temmz 2012 8 BARO MECLİSİ 31. OLAĞAN GENEL KURULU BAROBAHÇEDE TOPLANDI GÜNCEL İstanbl Baros Baro Meclisinin 31. Olağan Genel Krl 11 Temmz 2012 Çarşamba günü saat 16.00 da Kanlıca Sosyal tesisimiz BARO- BAHÇE de toplandı. Baro Meclisi Divan Başkanı Av. Zeki Diren açılışta yaptığı konşmada, yeni sosyal tesisin tüm meslektaşlarımıza hayırlı olmasını diledi. Gündem gereği Baro Yönetiminin çalışmaları hakkında bir snm yapan İstanbl Baros Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal, sosyal tesis hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Tesisin kazanılmasında emeği geçenlere teşekkür eden Kocasakal, 3600 metrekarelik alanın yeniden düzenlendiğini, sağlam bir alt yapı olştrdklarını, tesisin mevsim koşllarına göre donatıldığını söyledi. Barobahçe nin halka açık bir tesis olacağını, topl davetler, nişan-düğün gibi törenlerin yapılabileceğini belirten Kocasakal, b tesisle yetinmeyeceklerini, bitişikteki alanı da b tesise katarak sportif ve sosyal aktivitelere olanak tanınması için çalıştıklarını bildirdi. Mevct Baro binasının yıkım projesinin tamamlandığını kaydeden Kocasakal, bina yeniden yapılıncaya kadar Kültür Merkezinin kllanılacağını, yeni binaya geçtikten sonra da Kültür Merkezini Gençlik Merkezi olarak düzenleneceğini anlattı. İstanbl Barosna yapılan sç dyrları ve ifadeye çağrılmalar konsnda ayrıntılı açıklamalar yapan Kocasakal, Biz sç işlemedik. Yasaların yglanmasını istedik. Biz mahkemeye, adil yargılama yapın, savnma hakkını kısıtlamayın, avkatlık onryla oynamayın dedik. Biz yasal haklarımızı kllandık, ama mahkeme bizi sç işlemeye yöneltti. B sç asla işlemeyeceğiz, sonna kadar direneceğiz dedi. AKP milletvekili Ysf Başer ve 22 arkadaşının verdiği yasa teklifine de değinen Ümit Kocasakal, söz kons milletvekillerinin TBMM nin tatile gireceği günde verdikleri 1136 sayılı Avkatlık Kannnda Değişiklik Yapılmasına Dair Kann teklifiyle baroların çatı krlş olan Türkiye Barolar Birliğinin yapısını değiştirmeyi ve başta İstanbl Baros olmak üzere çok üyeli baroları etkisiz ve işlevsiz kılmayı amaçladıklarını bildirdi. Teklifin, üye sayısı az baroları üye sayısı çok baroların tahakkümünden krtarmak

Baro Temmz 2012 9 amacıyla verildiğinin iddia edilmesinin doğr olmadığını belirten Kocasakal, Teklif yasalaşırsa temsilde adalet ortadan kalkacak, çoğlc katılımcı sistem o zaman yara alacaktır. B bir TBB yönetimini ele geçirme harekâtıdır. Böyle bir teklifin avkatlardan gelmesi şaşırtıcıdır. Yönetim Krl Üyemiz Av. Başar Yaltı nın dediği gibi b bir Ahlaksız Teklif tir. B nedenle barolar olarak tepkimizi ortaya koymalıyız dedi. Ümit Kocasakal konşmasının son bölümünde KCK davasına değindi ve brada yargılanan 38 meslektaşımızın yargılanma aşamasının mercek altına alınacağını sözlerine ekledi. Genel Krl da grp temsilcilerine söz verildi. Hkkn Üstünlüğü Platform adına konşan Av. Satılmış Şahin, Özgürlükçü Hkk Platform adına Av. Fevzi Çelik ve Çağdaş Avkatlar Grb adına Av. Gürsel Demir eleştiri ve önerilerde blnd. Daha sonra sırasıyla Av. Türkan Yılmaz, Av. Cengiz Kayıtmazer, Av. Mstafa Demir, Av. Brhan Öğütçü, Av. Adalet Yılmaz, Av. Kazım Kolcoğl, Av. Ömer Kavili, Av. Sani Yıldırım, TBB Başkan Yardımcısı Av. Berra Besler, Av. Sahir Bafra, Av. Tülay Yıldız, Av. Ümit Gürel söz alarak güncel ve mesleki konlara ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdiler. Başkan Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal ın yapılan eleştirileri yanıtlamasından sonra Baro Meclisi 31. Olağan Genel Krl toplantısı sona erdi. GÜNCEL

Baro Temmz 2012 10 İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI BASIN AÇIKLAMASI GÜNCEL TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SALDIRILARI ÜLKENİN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜNE YÖNELİKTİR Bölücü terör örgütünün Hakkâri ili Çkrca İlçesi Geçimli ve Karataş Jandarma karakolları ile Darsinki Tepesindeki askeri üs bölgesine saldırıları sonc 8 güvenlik görevlisi şehit olmştr. Öncelikle ülkenin bölünmez bütünlüğü ğrnda canlarını veren şehitlerimize rahmet, ailelerine, milletimize ve Türk Silahlı Kvvetlerine başsağlığı diliyorz. Terör örgütünün son eylemleri önceki vr kaç saldırılarından farklı özellikler taşımaktadır. Ülkemizin Irak sınırına bitişik bazı bölgelerde kam otoritesini yok ederek devletin idari ve güvenlik denetiminin dışında alanlar yaratmayı amaçlamaktadır. Terör örgütünün ana karargâhının ve kamplarının, Irak ın kzeyinde Barzani nin denetimindeki bölgede blndğ bilinen bir gerçektir. Yine bölgesel yönetimin terör örgütüne her türlü lojistik, barınma ve diğer olanakları sağladığı, Türkiye ye yönelik saldırılarına örtülü destek verdiği bilinmektedir. Siyasi iktidarın her terör saldırısından sonra Barzani den destek istemesi, teröre karşı birlikte mücadele edileceğine ilişkin açıklamalar Türkiye Cmhriyeti Devleti ni küçük düşürmekten başka bir işe yaramamaktadır. Türkiye nin yapması gereken, ülke bütünlüğüne yönelik bölücü terör saldırılara karşı demokratik krallar ve hkk meşriyetinden sapmadan, siyasi kararlılıkla birlikte güvenlik gücünü etkin bir caydırıcılıkla kllanmasıdır. Türkiye, siyasi ve coğrafi bütünlüğüne ilişkin ciddi terör saldırılarıyla karşı karşıya iken, komşlarının iç işlerine müdahale anlamına gelecek davranışlardan özenle kaçınmalı, önceliği ülke içindeki hzr ve barış ortamını sağlamaya vermelidir. İstanbl Baros, ülkenin bölünmez bütünlüğüne yönelik terör saldırılarına karşı halkımızla birlikte, meslek krlşlarını, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini ortak ttm almaya çağırmaktadır. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI

YABANCI MESLEKTAŞLARIMIZIN BAROMUZU ZİYARETİ Çeşitli Avrpa ülkeleri ve Kanada dan İstanbl a gelen avkatlar 16 Temmz 2012 Pazartesi günü Çağlayan Adliyesi ndeki İstanbl Baros Başkanlık Bakamında Başkan Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal ı ziyaret ederek bir süre görüştüler. Ziyarete, Fransa Barolar Ulsal Konseyi (Conseil National des Barreax-CNB), Paris, Roen, Montpellier, Rennes, Grenoble Baroları, Brüksel Baros ve Hollanda Baros ile Avkatlar için Avkatlar (Lawyers for Lawyers), Avrpalı Demokrat Avkatlar Örgütü (Eropean Democratic Lawyers), Kanada Avkatların Haklarını İzleme Örgütü (Lawyers Rights Watch Canada) gibi lslararası avkat örgütlenmelerini temsilen Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, İngiltere ve Kanada dan gelen avkatlar katıldı. Ziyarette ayrıca, İstanbl Baros Yönetim Krl Üyesi Av. Başar Yaltı ve İstanbl Baros Dış İlişkiler Merkezi Başkanı Av. A. Metin Uracin de hazır blnd. 2011 yılı Kasım ayında başlayan sorştrma kapsamında açılan, 36 sı ttkl 46 avkatın yargılandığı ve 16. Ağır Ceza Mahkemesi nde 16 Temmz Pazartesi günü görülmeye başlanan davayı gözlemci sıfatı ile izlemek üzere İstanbl da blnan heyetler ile yapılan görüşmede Kocasakal, İstanbl Baros nn, avkatlara yönelik saldırı ve hak ihlallerinde siyasi eğilim ve etnik kökene bakılmaksızın her türlü hkki girişimde blndğn ve blnmaya devam edeceğini, meslektaşların her zaman yanında olnacağını belirterek adil yargılama hakkının herkes için esas olması gerektiğinin altını çizdi. Ergenekon ve Balyoz davalarındaki savnmaya ve avkata yönelik hkkszlklara değinen Kocasakal, Baro Temmz 2012 11 Balyoz davasında savnma hakkının kısıtlanmaması, adil bir yargılama yapılması, avkatlık mesleğinin onrna ygn davranılması yönündeki talepleri nedeni ile İstanbl Baros Başkanı ve Yönetim Krl hakkındaki sç dyrlarında blnldğn ifade ederek özel yetkili mahkemelerdeki yargılamaların hkkszlğna vrg yaptı. Son referandm sonrasında HSYK nın, siyasi iktidarın kontrolü altına alındığına değinen Kocasakal, yargı bağımsızlığının teminatının HSYK nın bağımsızlığının sağlanması oldğn, ancak ş anda Türkiye de bağımsız bir yargıdan ve hkk güvenliğinden söz edilemeyeceğini belirtti. Kocasakal, Hkksz olan bir şey herkes için ve her yerde hkkszdr. Kime yapılır ise yapılsın tüm hkkszlklara eşit derecede karşı çıkmalıyız dedi. Savnmanın neredeyse yok sayıldığı özel yetkili mahkemelerde savnma yapmaları için söz verilmeyen avkatların drşmalara girmemesi üzerine b avkatların da görevi ihmal sçndan yargılanacaklarını kaydeden Başkan Kocasakal, savnma üzerindeki söz kons baskıları Democles in kılıcı avkatların üzerinde sallanıyor şeklinde ifade etti. GÜNCEL

12 Baro Temmz 2012 TERÖRÜ LANETLİYORUZ..! GÜNCEL Ülkemizde Bayramı idrak ettiğimiz günlerde yoğnlaştığına tanık oldğmz terör eylemlerini nefretle kınıyorz. Bayramın ifade ettiği anlamdan b denli kopk olan zihniyet sahiplerinin, özellikle da çockları hedef alan b aşağılık eylemi planlamaları, onların insanlıktan aldıkları nasibi göstermesi bakımından önemlidir. B arada Uldere de meydana gelen trafik kazası da hepimizi derin bir üzüntüye sevketmiştir. B eylemlerde kaybettiğimiz yrttaşlarımıza ve askerlerimize Allahtan rahmet dilerken, yaralılara da acil şifalar temenni ediyorz. Ülkemizde, son birkaç ay içinde yaşanan terör olgsnn, yakın geçmişte yaşananlardan farklı boytlarda cereyan etmekte oldğna dikkat çekmek ihtiyacını dyyorz. Ortadoğ da yaşanan ve giderek yangına dönüşen çatışmaların, Türkiye deki terörün stratejisini ciddi biçimde etkilediğini gözlemlemek gerekmektedir. Aynı gelişmeler, ülkemizdeki terörün coğrafyasını da genişletmiştir. Böyle evrelerde terörün temel amacının kavranması ve yaratmak istediği potansiyelin doğr analiz edilmesi, yaşamsal bir önem taşımaktadır. Terörün değişen stratejisi itibariyle, halk nezdinde olştracağı infial ile doğrdan bir iç savaşı amaçladığı ve toplmsal birliğe yöneldiği ntlmamalıdır. Kent ayaklanmaları yaratmak amacıyla, toplm kesimlerinin ayrıştırılması ve ayrışan kesimlerin etnik rakip konmna sürüklenmesi, dikkat çektiğimiz temel erektir. Toplmsal bilincimizle, b tzağa düşmemeye özen göstermeliyiz. Toplmsal birliğimizin kornmasına yönelik çabaların böyle ortamlarda özellikle öne çıkarılması ve teröre karşı güç birliğinin toplmn tüm kesimlerince yüksek sesle dile getirilmesi, teröre vrlacak en kararlı darbe niteliği taşıyacaktır. İstanbl Baros olarak, doğrdan bütünlüğümüzü hedef alan teröre karşı, -hiçbir ayrım gözetmeksizin- halkın ve onn örgütlü güçleri olan meslek birlikleri, sendikalar ve demokratik kitle örgütlerinin harekete geçmesi gerektiğine işaret etmek gerekliliği dyyorz. B çabaya destek vermeye ve önde olmaya hazır oldğmz kamoyna dyrmayı, ülkemize karşı olan borcmzn gereği sayıyorz. Terör hiçbir sornn çözümü değildir ve olamayacaktır. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI

KADININ VÜCUT BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE HUKUKİ VE TIBBİ YAKLAŞIM Baro Temmz 2012 13 İstanbl Baros Kadın Hakları Merkezi ve Sağlık Hkk Merkezince düzenlenen Kadının Vüct Bütünlüğü Üzerine Hkki ve Tıbbi Yaklaşım konl panel, 14 Temmz 2012 Cmartesi günü saat 11.00-16.00 arasında Orhan Adli Apaydın Konferans Salonnda yapıldı. Açılışta konşan İstanbl Baros Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Drakoğl, Toplmda bir yaşam biçiminin, on benimsemeyen ülkedeki başka insanlara dayatılmasının, dayatılmaya yönelik yasal tedbirler alınmasının tercih edilmiş olmasını çok dikkatle değerlendirmek gerektiğini söyledi. Geldiğimiz noktanın özel yaşama ve bireysel özgürlüklere müdahale noktası ve de Demokrasiye aykırı bir gelişim süreci oldğn ifade eden Drakoğl, b bireysel alana müdahalenin dinsel referansları kapsayan alanlarda gelişmiş olmasına dikkat çekti ve b müdahaleleri bir siyasal platformda tartışmanın her zaman mümkün olmadığını söyledi. Drakoğl, Kürtaj Yasası nın siyasal alanın genişletilmesi adı altında bir dayatmaya dönüştürülmesi yanında Hkksal anlamda bir dayatmaya dönüştürülmesinin de kabl edilemeyeceğini belirtti. Panelin ilk otrmn İstanbl Baros Yönetim Krl Üyesi Av. Aydeniz Alisbah Tskan yönetti. B otrmda konşan İstanbl Kadın Krlşları Birliği Koordinatörü Av. Nazan Moroğl, Ulslararası Hkkta Kadının Vüct Bütünlüğüne İlişkin Düzenlemeler hakkında bilgi verdi. İstanbl Medeniyet Üniversitesi, Hkk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dr. Hakan Hakeri ise, Tıp Hkknda Kürtaj ve Sezaryen konl bir bildiri snd. Maltepe Üniversitesi Hkk Fakültesi nden Müge Ürem Kadın Vücd ve Etik Sornlar, Bahçeşehir Üniversitesi Hkk Fakültesi Medeni Hkk Anabilim Dalından Gülen Sinem Tek de, Türk Hkknda Kadının Vücd Üzerindeki Tasarrf Hakkını Sınırlayan Düzenlemeler konsn ele aldı. Panelin ikinci otrmn İstanbl Baros Sağlık Hkk Merkezi Başkanı Av. Halide Savaş yönetti. B otrmda konşan Tabipler Odası Başkanı, İstanbl Üniversitesi Kalp Ve Damar Cerrahi Ana Bilim Dalı Üyesi Prof. Dr. M. Taner Gören, Kürtaj Yasa Tasarısı ve Sezaryen Yasası Üzerinde Tıbbi Ölçütler konl bir tebliğ snd. Jinekoloji Derneği İstanbl Şbesi üyesi, İstanbl Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğm Uzmanı Prof. Dr. Recep Has, Sornl Gebelik ve Kadın Sağlığı Çerçevesinde Kürtaj Yasa Tasarısı ve Sezaryen Yasası Üzerine Tıbbi Ölçütler ; Halk Sağlık Uzmanı, Okan Üniversitesi- İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümünden Prof. Dr. Mithat Kıyak ise Toplm Sağlığı Açısından Kürtaj ve Sezaryen konsnda bilgilendirme yaptı. Panelin son konşmacısı Adli Tıp Uzmanı İstanbl Üniversitesi İstanbl Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Alkan da Cinsel Saldırı Halinde Kürtaj Yasa Tasarısı Üzerine Ölçütler konsnda değerlendirmelerde blnd. MESLEKİ ETKİNLİKLER

MESLEKİ ETKİNLİKLER 14 Baro Temmz 2012 KADININ VÜCUT BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE HUKUKİ VE TIBBİ YAKLAŞIM KONULU PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ İstanbl Baros Kadın Hakları Merkezi ve Sağlık Hkk Merkezince düzenlenen Kadının Vüct Bütünlüğü Üzerine Hkki Ve Tıbbi Yaklaşım konl panel 14 Temmz 2012 Cmartesi günü saat 11.00-15.30 arasında Orhan Adli Apaydın Konferans Salonnda yapıldı. Sornl gebelik ve kadın sağlığı çerçevesinde kürtaj yasa tasarısı ve sezaryen yasası üzerine tıbbi ölçütler, toplm sağlığı açısından kürtaj ve sezaryen, kadın vücd ve etik sornlar, kadının vüct bütünlüğü üzerine lslararası belgeler ve kararlar, Türk hkknda kadının vücd üzerindeki tasarrf hakkını sınırlayan düzenlemeler, cinsel saldırı halinde kürtaj yasa tasarısı üzerine ölçütler, tıp hkknda kürtaj ve sezaryen kon başlıklarında snlar yapılarak katılımcılarca da değerlendirmeler alınmış, b kapsamda da İstanbl Baros Kadın Hakları Merkezi ve Sağlık Hkk Merkezince hazırlanan sonç bildirgesinde yer verilmiştir. Türkiye de kürtaj bir doğm kontrol yöntemi olarak seçilerek kllanılmamaktadır. Kürtaj istenmeyen gebeliğin sonlandırılmasında tıbbi yöntemdir. Her kadının istediği kadar çock sahibi olma, sağlıklı bir gebelik geçirme, laşılabilir, güvenli koşllarda doğm yapma hakkı vardır. Kadınlar istenmeyen gebeliklere marz kaldıkları müddetçe, b gebelikleri sağlıklı bir şekilde sonlandırmak, kadınların kendi bedenlerini ve yaşamlarını belirleyebilmelerinin bir önkoşl olmaya devam edecektir. Doğacak çocklar, kendilerine bakmaya hazır olmayan ailelere mecbr bırakılamaz. Sağlık sisteminin özelleştirildiği, tekellere devredildiği ülkelerde sezaryen oranları hep yüksek olmştr. Toplmn geleceğini öngören, genç nüfsn kornmasını amaçlayan, sosyal nüfs politikalarına laşmanın yol, yasaklama ve cezalandırmalar olmamalıdır. B kapsamda görüşlerimizi snarız: Yasal kürtaj izninin yalnızca anne ve bebeğin bedensel sağlığındaki riskler ile sınırlı ttlması insanı insan yapan psiko-sosyal özellikleri yadsımaktır. Planlanmamış ya da istenmeyen gebelikler için kürtaj sınırlamasında, ergen gebeliği, aile içi hzrszlk, eşin ygladığı fiziksel şiddet, dygsal istismar, tecavüz sonc gebelik, ailenin zarar görme olasılığı, yoksllk gibi sosyal etkenler vb. boytların göz ardı edilmemesi çok önemlidir. Yasal kürtaj izninin yalnızca anne ve bebeğin bedensel sağlığındaki riskler ile sınırlı ttlması insanı insan yapan psiko-sosyal özellikleri yadsımaktır. Kon annenin bireysel etik sorndr. B bireysel sorn toplm, cenin yönüyle değil, annenin sağlığı ve toplmsal değeri üzerinden ilgilendirmeli ve çözüm aranmalıdır. İnsan hakları ve b kapsamda da kadının insan haklarının cenin haklarından daha değerli oldğ gerçeğini kabl ediyorz. Bilimsel temele dayanan hkk normları kapsamında kürtajı savnmak cenin haklarına saygımız yok demek değildir. İnsan hakları ve b kapsamda da kadının insan haklarının cenin haklarından daha değerli oldğ gerçeğini kabl ediyorz. Kaldı ki lslararası insan hakları hkknda tanınmış olan tüm haklar, kişinin tam ve sağlıklı olarak dünyaya gelmesi ile başlar. İnsan hakları kapsamında sağlık hakkı arasında ele alınan kürtaj hakkı, b bakımdan kadınların kendi bedenleri ve doğrganlıkları üzerinde söz sahibi olmasının ayrılmaz bir parçasıdır. Ülkemiz imzalamış oldğ insan haklarına dayalı tüm lslararası anlaşmalarla kadın hakları, üreme hakkı yasal güvenceye alınmıştır. B anlaşmalara ymak, yaşama geçirmek için çaba gösterilmek Anayasal zornllktr. Ülkemiz imzalamış oldğ insan haklarına dayalı tüm lslararası anlaşmalara, başta 1994 Kahire Nüfs ve Kalkınma Bildirgesinde güvence altına alınan eylem planları ve CEDAW olmak üzere ymalı ve yaşama geçirmek için çaba göstermelidir. B sözleşmeler ile kadın hakları, üreme hakkı yasal güvenceye alınmıştır. Kadının istediği zaman istediği sayıda doğm yapmasını kapsayan üreme hakkı devletin güvencesindedir ve devlet b hak gereği kadının istediği zamanda ve sayıda doğrma hakkı gereği mevct gebeliğin sonlandırılması hizmetini sağlamakla görevlidir. Yetkililer açıklamalarında özenli bir dil kllanmalı, kadın ve toplm rh sağlığını bozan bir dil kllanmamalıdır. Kadını değersizleştirecek, mahremiyetine zarar verecek söylem ve yglamalar yapılmamalıdır. Mevct yasa ve tüzükteki kürtaj sınırının kadının ve toplmn sağlığının kornması için düşürülmemesi aksine yine bilimsel verilere göre 12 haftaya yükseltilmesi gerekir. İsteğe bağlı gebelik sonlandırılması Batı Avrpa ülkelerinin çoğnda 12 haftadır, Almanya da 14 hafta, İngiltere ve Amerika da 24 haftadır. On iki haftaya kadar yapılan kürtajlar anneye en az risk yaratır, 24 haftadan önce doğan bebekler yaşama şansına sahip değildir. Yasal sınırlar bazı drmlarda 10-22 hafta arasında da yetersiz kalmaktadır. Tıpta yirmi iki haftaya kadar olan gebeliklerin sonlandırılması düşük olarak kabl edildiğinde (WHO), kadın otonomisine sadece 10 haftaya kadar saygı gösterilmesi doğr değildir.

Gebeliğin 10. haftasından önce fetalanomali tanısı koylmaz! Tüm anomalilerin tanısı koylamaz, Tanı koyldğnda prognoz her zaman bilinemez, aile daha fazla danışmanlık ihtiyacı dyar, bilgilenme ve karar vermek için süre gerekir, ilerleyen gebelik haftalarında karar değiştirilebilir. Gebeliklerde anomalinin %72 sinde (%46,1) 24 hafta içinde tespit edilebilmiştir. Fetal nedenlerle gebelik haftası sınırı olmamalı, ilgili branşın dâhil oldğ bir raporla tıbbi değerlendirme esas olmalı. Bilimsel veriler ışığında kürtaj sınırı; isteğe bağlı drmlarda 12 haftaya çıkartılmalı, anne ve çock için sakınca olştran tıbbı sebeplerde, anomalilerde sınır konlmamalı ve kapsam mümkün oldğnca genişletilmeli. Ceza hkk kapsamında sç olştran drmlar neticesi gebeliklerde ise süre en az 24 hafta olmalı ve süre kısıtlaması nedeni ile b konda kesin mahkeme kararı aranmamalı zman psikiyatrist değerlendirmesinde kadının beyanı esas alınmalıdır. İstenmeyen gebelikten kornma, kadın ve erkeğin eğitimi, aile planlaması yöntemlerine kolay ve mümkün mertebe ücretsiz laşması ile mümkündür. Sağlıklı bir aile planlaması anne ve çock ölümlerinin en az üçte birini önleyebilecektir. Kadın erkek her yrttaşın b hizmetlere kolay erişiminin sağlanması gerekir. Ancak kornma yöntemleri en ygn ve en yaygın şekilde kllanılsa bile istenmeyen gebelikler olacaktır. Düşüklerin kadın sağlığı üzerindeki etkilerini azaltabilmek, yaygın üreme sağlığı eğitimi ve aile planlaması hizmetiyle düşüğe gereksinimi azaltmaya teşvik etmekle mümkündür. Kornma yöntemlerinin başarısızlığı veya başka nedenlerle istenmeyen gebelik olştğnda veya gebeliğin erken döneminde gebeliğin devamına rıza vermeyen kadının güvenli ve gizlilik içinde kürtaj olmasına imkân sağlanmalıdır. Kadınlar hayatlarını riske atacak tehlikelere zorlanamaz. Ulslararası sözleşmeler ve iç hkk krallarına rağmen hali hazırda dahi hkk kralları açıkça göz ardı edilmektedir. Ulslararası sözleşmelere ve lsal hkktaki 10 haftalık sınıra rağmen Sağlık Bakanlığı na bağlı devlet hastanelerinde zn süredir tartışılan kürtajla ilgili birbirinden farklı yglamalar ortaya çıkmıştır. Mevct yasaya göre isteğe bağlı kürtajda, yapılan araştırmaya göre kürtaj yapan devlet hastanesi sayısı yok denecek kadar azdır. Aile Planlaması Merkezi olan hastanelerde ise kürtaj için gebeliğin 6 ile 8 hafta olması şartı aranmaya başlanmıştır. Hkk kralları açıkça göz ardı edilmektedir. Eğer aile rıza göstermediği bir sakat/hasta cenine sahipse b gebeliğin de sonlandırılması için yasal düzenleme genişletilmelidir. Rahim Tahliye Tüzüğünde yazılı olmayan yüzlerce sakatlık/hastalık için ise yasal olarak bir şey yapılamamaktadır. Ancak aileler b sakat/hasta cenini istememekte ve bir şekilde b gebelikleri sonlandırmanın yoln aramaktadır. Eğer aile bilinçli olarak b cenini kabl ediyorsa ve Devlet b çocğn bakım ve yetişmesinde destek veriyorsa sorn olmamakla birlikte ki ülkemizde devletin b kondaki görev tanımı ve yeterliliği eksiktir ve aileler sakat/hasta çockları ile baş başa kalmakta ve büyük sıkıntı ve üzüntü yaşamaktadırlar, devletin/yasaların bir aileyi sakat/hasta bir çockla yaşamaya mahkûm etmeye hakkı olmamalıdır. Eğer aile rıza göstermediği bir sakat/hasta cenine sahipse b gebeliğin de sonlandırılması için yasal düzenleme genişletilmelidir. Kürtaj yglamasında yeterli sağlık koşlları kıstası dikkate alınarak mümkün oldğnca yaygın krmlarca yapılarak erişilebilirlik artırılmalıdır. Kadın insan hakları kapsamında hizmet talebinde yetersiz kalacak belli birimlere mecbr bırakılamaz. Türkiye de düşüklerin anne ölümlerinin içindeki payı % 2dir. Güvenli olmayan kürtaj ise çok sayıda kadının hayatını tehdit etmektedir, en büyük riski en yoksllar ve gençler taşımaktadır. İstenmeyen gebeliklerle en sık karşılaşanlar ergenler, gençler, kendi doğrganlığını kontrol etme, planlama ve b konda hizmetlerden yararlanma becerisi ve şansı düşük olan kadınlar, erişilebilirlik yoksnlğ ile nadiren doğm kontrol yöntemi kllananlardır. Düşüğe bağlı ölümlerin, sağlık sornlarının ve sakatlıkların çoğ önlenebilir niteliktedir. Kürtaj hakkının erişilebilirliği b kapsamda çok önemlidir. İnsanî normal doğm koşllarını, bebek izlenimi ve eğitimli ebelik sistemini yaygınlaştırıp her hastanede mümkün kılınmadan, sezaryeni kadının özerkliğini hiçe sayacak biçimde engellemek hasta ile hekimin karşı karşıya gelmesini kaçınılmaz kılacak, hekime yönelik şiddeti arttıracaktır. Sezaryen yöntemi ile doğm konsnda yapılan yasa değişikliği anne istemli sezaryeni ve hekimin takdir hakkına dayalı sezaryeni yasaklamaktadır. Sezaryeni gerçekleştiren hekime sormllk yüklemektedir. B sormllğn ne olacağı yönünde açıklık blnmamaktadır. Bir tıbbi endikasyonn kannla düzenlenmesi hekim bağımsızlığına ve tıbbi özerkliğe açıkça darbe vrmaktır. İnsanî normal doğm koşllarını, bebek izlenimi ve eğitimli ebelik sistemini yaygınlaştırıp her hastanede mümkün kılmadan, sezaryeni kadının özerkliğini hiçe sayacak biçimde engellemek hasta ile hekimin karşı karşıya gelmesini kaçınılmaz kılacak, hekime yönelik şiddeti arttırmaktan başka işe yaramayacaktır. Amaç, herhangi bir doğm yönteminin oranının kannla arttırılması ya da azaltılması değil, güvenli, insan onrna yaraşan koşllarda doğmn sağlanması olmalıdır. Sezaryen, kadının ve hekimin birlikte karar vereceği salt bir doğm yöntemi olarak değerlendirilmeli, nüfs politikalarının aracı olmamalıdır. Kon kamoynda tartışılırken ve yetkililerce yasal düzenlemeler yapılırken, yalnızca siyasal ya da dinsel saiklerle hareket edilmesi, kürtaj ve sezaryenin halk sağlığı boytnn, etik, sosyokültürel, psikolojik ve bilimsel yanlarının göz ardı edilmesi son derece sakıncalıdır. Hekimler mesleklerini icra ederlerken tıbbi bilgiler ışığında, özerkliğe saygı, zarar vermeme ve yararlılık ilkeleri ışığında tedavi, rehabilitasyon ve hasta esenliğine laşmayı hedeflerler. Bn yaparken, hastanın aydınlatılması, olası tedavi seçeneklerinin snlması ve onayının alınması esastır. Sezaryen İçin Bilgilendirilmiş Rıza Form ile bilimsel, kapsamlı ve tarafsız bilgi verilmeli, anne ve be Baro Temmz 2012 15 MESLEKİ ETKİNLİKLER

16 Baro Temmz 2012 bek sağlığı için yarar ve zararları anlatılmalı ve sonçta kadının kararına saygı gösterilmelidir. Sezaryen avantajları anne için; belirsizlik yok, doğm sancısı yok, travma az, bebek için; travma az, asfiksi az, beyin kanaması az. Hekim endikasyonlarının kannla düzenlenmesi, dünya da bir ilki olştrmaktadır. Dünya da genel kanı, hastanın otonomisine ve bir kadının kendi doğm şeklini seçme hakkına saygı dylmasının etik bir davranış oldğ yönündedir. Yine yasaya eklenen fıkra ile ise Gerekli tedbirlerin alınmasına rağmen, doğm takiben anne veya bebekte meydana gelebilecek istenmeyen sonçlardan dolayı hekim sorml ttlamaz denilmekte olp; Hekimin malpraktis yükünün b maddeyle hafifletilmesi mümkün değildir. Eğer b konda gerçek bir katkı yapılması düşünülüyorsa, malpraktis cezalarında, tıpkı gelişmiş ülkelerde oldğ gibi, krmsal sormllk ve ödemeyi gündeme getirme ve mesleki doknlmazlığın önünün açılması gibi düzenlemeleri tartışmak gereklidir. İSTANBUL BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ İSTANBUL BAROSU SAĞLIK HUKUKU MERKEZİ MESLEKİ ETKİNLİKLER ADLİ YARDIM GENEL KURULU TOPLANDI İstanbl Baros Adli Yardım Genel Krl 7 Temmz 2012 Cmartesi günü saat 11.00 da Kadıköy de, Kozzy Alışveriş ve Kültür Merkezi konferans salonnda toplandı. İstanbl Baros Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Drakoğl, Yönetim Krl Üyeleri Av. Özlem Aksngar ve Av. Hasan Kılıç ile Adliye Yardım Büros sormlları Av. İmmihan Yaşar Sadioğl ve Av. Tğçe Ayık ın da katıldığı Genel Krl da Adli Yardım yglamasında yaşanan sornlar ve çözüm önerileri tartışıldı. Toplantının açılışında konşan Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Drakoğl, yrttaşların adalete erişiminde avkatların önemli görev yaptıklarına, sosyal devlet ilkesi gereği baronn da yrttaş odaklı bir hizmet yapması gerektiğine inandıklarını söyledi. Adli Yardım konsnda maddi sorn blnmadığını, sistemi büyütmek gerektiğini, b anlayışla özellikle adalete erişimde güçlük çeken bölgelerde yeni Adli Yardım Büroları krdklarını belirten Drakoğl, 2010 yılında Adli Yardım Bürolarına 6086 başvr yapılmışken 2011 yılında 8445 başvrnn yapıldığını ve 2010 da avkatlara 4.900 TL ödenmişken b rakamın 2011 de 8.600 TL ye yükseldiğini bildirdi. Uyglanmakta olan Adli Yardım sisteminin adaletli bir sistem olmadığını ifade eden Drakoğl, atama ve görevlendirme sıralamasında sornlar yaşandığını, bölgeler arasında adaletsizlik blndğn, pan silmenin hangi ölçütlere göre yapılması konsnda belirsizlik blndğn, b nedenle adli yardım yglamasında görev alan meslektaşların b konlara ilişkin görüşlerine ihtiyaç dyldğn anlattı. Drakoğl, Türkiye Barolar Birliğinin Adli Yardımla ilgili yönetmelik değişiklikleri hakkında da bilgi verdi ve TBB ile İstanbl Baros arasında yazışmalar yapıldığını, bnları internet sitesinde yayınladıklarını sözlerine ekledi. Toplantıda söz alan adli yardım yglamalarına katılan avkatlar, yglama sırasında yaşadıkları olmszlkları anlattılar ve söz kons sornların giderilmesi için öneri, eleştiri ve düşüncelerini dile getirdiler.

AİLE KONUT ŞERHİNE İLİŞKİN DANIŞTAY YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VE AKABİNDE TAPULARA GÖNDERİLEN GENELGE SONUCU MEVCUT UYGULAMADAKİ AKSAKLIKLARA İLİŞKİN BASIN DUYURUSU Baro Temmz 2012 17 Türk aile yapısının sosyal ekonomik ve eğitim drm incelendiğinde, aile içinde kadınların ekonomik açıdan kocalarına bağımlı oldkları, hiçbir maddî güvencelerinin blnmadığından 4721 sayılı TMK da 194. Madde ile aile kontna özel bir korma getirilmiştir. B maddeye göre mahkeme kararı olmaksızın, eşlerden her biri kendi mülkiyetinde olmayan aile kontna, devredilememesine ilişkin aile kont şerhi konlmasını talep edebilecektir. Danıştay Onnc Dairesi nin 2010/11873 E. sayılı dosyada 13 Haziran 2011 tarihli ara kararıyla, TMK 194. maddesinin yglanmasına dair Tap Sicil Tüzüğü nün 57. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi ile 2002/7 sayılı genelgenin Aile Kont Şerhi başlıklı bölümünün 1. maddesinin yürütmesini drdrmştr, böylece Danıştay, aile kont şerhinin tap dairelerinden mahkeme kararı olmaksızın istenilmesinin önüne geçmiştir. Danıştay yürütmeyi drdrma kararının gerekçesinde 4721 sayılı yasanın 1008. maddesinde şerhlerin de tescil edilecek işlemler arasında oldğn, tescil için mahkeme kararı gerektiğini o halde kann hükmü yarınca şerh düşülebilmesi için mahkeme kararının gerektiğini sebep göstermiştir. Danıştay, öncelikle maddeye bakarken açıkça maddi hata yapmıştır. Çünkü 1008. maddesi kapsamında tescil edilecekler arasında şerhler yoktr. Maddi hatanın dışında esasa ilişkin en önemli hata ise yürütmenin drdrlması neticesinde taplara gönderilen genelge ile TK 194. Maddesinin yok sayılmış açık rızanın aranması ilkesi nin ntlmş olmasıdır. Ş hali ile yönetmeliğin ilgili maddesi iptal edilmiş olsa dahi TMK 194 yarınca taplarda her gayrimenkl devrinde varsa eşin açık rızasının alınması mecbriyeti asıldır. Diğer yönden yürütmenin drdrlması kararı verilmesi İYUK madde 27 yarınca telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hkka aykırı olması şartları birlikte gerçekleşmemiştir. Kararın ve sonçlarının belki de en ilginç yönü davacı, mahkeme kararı olmaksızın aile kont şerhi verilmemesini değil, tam aksine, mahkeme kararı olmaksızın aile kont şerhi verilirken eşlerin birlikte yaşadığına dair belgenin istenmemesini b nedenle b belgenin istenmesine ilişkin düzenleme yapan ilgili genelge ve tüzüğün ilgili maddelerinin iptalini istemiştir. Davacının amacı, malik olmayan aile kont şerhi talep eden eşi daha da lehe şartlar snmak yönündedir. Davacının talebinin tam tersi bir karar ortaya çıkmıştır. Tap Sicil Genel Müdürlüğü, Danıştay ın verdiği yürütmeyi drdrma kararı neticesinde, tüm tap dairelerine bir genelge göndermiş, b genelge ile mahkeme kararı olmaksızın yürütme drdrma kararı verilen dosya karara çıkana kadar tüzüğün ilgili maddesi yarınca aile kont şerhinin beyanla belirtilen belgeler eşliğinde konlması yglamasını drdrmştr. Yürütmenin drdrlması kararının verilmesi her ne kadar gecikmeksizin yglanması gerekirse de yürütmeyi drdrma kararı sonc, Tap Müdürlüğü nün mahkeme kararı olmaksızın aile kont şerhi konlamayacağına dair genelgesi, b süreçte telafisi imkânsız pek çok zarara sebebiyet vermektedir. YHGK nn 28.09.2011 tarihli, 2011/2-44 E. ve 2011/566 K. sayılı kararı, TMK nn 194. maddesine göre, Aile kont üzerinde hak sahibi olmayan esin talebi üzerine tap kaydına aile kont şerhinin verilmesi de TMK nn 1009. maddesi kapsamında değerlendirilmelidir. - Tap kaydına aile kont şerhinin verilmesi Tap Sicil Müdürlüğü nden istenir. Taşınmazın maliki olmayan eşin şerhin verilmesini talep edebilmesi için bir mahkeme kararına veya hak sahibi eşin söz kons işleme izin vermesine gerek yoktr. Zira TMK nn 194/3. maddesinin açık hükmü ile taşınmazın maliki olmayan eşe b hak tanınmıştır.- şeklindedir. Danıştay ın aile kont şerhine ilişkin yürütmeyi drdrma kararı her yönü ile hicap vericidir. Sürecin daha fazla telafisi imkânsız zarara sebebiyet vermemesi için yürütme drdrma kararının kaldırılması ve b aşamaya kadar daha fazla hak kaybına sebebiyet vermemek için taplara genelge gönderilerek, Danıştay da görülmekte olan davanın kesinleşmesine değin, TMK nn 194. Maddesinde yer alan açık rıza ilkesi yarınca gayrimenkl üzerine kayıtlı blnmayan eşin açık yazılı rızası alınmaksızın devir yapılmaması hss netleştirilmelidir. MESLEKİ ETKİNLİKLER İSTANBUL BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ

18 Baro Temmz 2012 ARTIK YETER: SAVUNMAYA BARİYER KONULAMAZ! AVUKAT İZLEYİCİ KONUMUNA SOKULAMAZ! MESLEKİ ETKİNLİKLER Bgüne dek yaptığı hkka aykırı yglamalar ile tüm yrttaşların hak ve özgürlükleri için gerçek bir tehdit ve tehlike haline gelen, savnmayı ve avkatı yok sayan, savnmaya her türlü kısıtlamayı yglamaktan çekinmeyen özel görevli mahkemeler bnlara bir yenisini eklemekten çekinmemiştir. Son olarak Özel görevli ve yetkili İstanbl 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin avkat ile sanıklar arasına bariyer olştrarak birbirleriyle temasını engellemesi hkkszlğn geldiği boyt göstermesi bakımından ibret vericidir. B yglama, dikta dönemlerinde dahi rastlanmayan açık bir hkkszlk ve savnmaya ağır bir saldırıdır, kabl edilemez. Nitekim CMK nın 149/1.maddesine göre Şüpheli veya sanık, sorştrma ve kovştrmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiin yardımından yararlanabilir Aynı maddenin 3.fıkrasına göre de Sorştrma ve kovştrma evrelerinin her aşamasında avkatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorg süresince yanında olma ve hkki yardımda blnma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz. Yine CMK nn 154.maddesine göre Şüpheli veya sanık, vekâletname aranmaksızın müdafii ile her zaman ve konşlanları başkalarının dyamayacağı bir ortamda görüşebilir. B kişilerin müdafii ile yazışmaları denetime tabi ttlamaz. Madde gerekçesinde ş hsslar belirtilmektedir: Bnlar elbette ki, şüpheli veya sanığın da haklarıdır. B hakları engelleyici veya kısıtlayıcı her eylem yasaktır ve savnma haklarının ihlalini olştracaktır. Madde b hükümleri itibariyle, Batı kannlarının sağladıklarına göre avkata daha geniş haklar sağlamış blnmaktadır. Yasal drm b kadar açıkken, anılan özel görevli Mahkemenin, açık kanni düzenlemeye aykırı b yglamasını izah edebilmek mümkün değildir. CMK nın hiçbir hükmü Mahkemeye böyle bir hak ve yetki vermemektedir. CMK nın 203. maddesinde yer alan drşmanın düzeni, mahkeme başkanı veya hâkim tarafından sağlanır hükmü, sınırsız ve keyfi bir yetki vermediği gibi, hiçbir şekilde ve srette hkka aykırı olarak b şekilde savnma hakkını kısıtlayan bir yglamanın dayanağı yapılamaz. B yglamayla savnma gözaltına alınmakta, ttsak edilmektedir Savnma ve onn temsilcisi avkat, yargısal sürecin asli nsr olp, şekli bir nsr olarak görülemez. Avkat drşmada izleyici konmna düşürülemez. Mahkeme b yglamasıyla savnmaya ve adil yargılanma hakkına fiziki ve psikolojik engel getirmekte, bariyer koymaktadır! Mahkemenin b şekilde zaten müdafilerin üzerine yerleştirdiği mikrofonlar ve başkaca yglamalarla kısıtladığı savnma hakkını tamamen ortadan kaldıracak şekilde, müdafilerin müvekkilleriyle görüşme yapmalarını ve istişarede blnmalarını, evrak, CD, flash bellek alışverişinin fiilen engellemesi, kanna, hkka, açıkça aykırıdır ve sç olştrmaktadır. B kon Başkanlığımızca yakından izlenmekte olp, sç dyrs dâhil her türlü yasal ve idari girişimde blnlacaktır. Meslektaşlarımıza ve kamoyna saygı ile dyrlr. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI

SEM 21. DÖNEM, 2012/8 EĞİTİMİ BAŞLADI Baro Temmz 2012 19 Staj Eğitim Merkezi 21. Dönem, 2012/8 eğitim dönemi 2 Temmz 2012 Pazartesi günü saat 15.30 da Orhan Adli Apaydın Salonnda düzenlenen törenle başladı. SEM Yürütme Krl Üyesi Stj. Av. Kamil Kıvanç Özdemir açılışta, stajyer avkatın hak ve yükümlülükleri hakkında bilgilendirme yaptı. SEM Sekreteri Av. Sinan Naipoğl da Staj Eğitim Merkezinin krlş, organları ve işleyişi hakkında bir snm gerçekleştirdi. SEM Yürütme Krl Başkanı Av. Mstafa Şeref Kısacık, toplantının amacı ve Staj Eğitim programı hakkında bilgi verdi. Kısacık, Kartal da Staj Eğitim Merkezi birimini hizmete açtıklarını ve stajyerlerin orada da staj eğitimini yapabileceklerini bildirdi. Toplantının konn konşmacısı Bakırköy 2. İş Mahkemesi Yargıcı Yegâne Şehitoğl Esengil de stajyerlere çeşitli öğütlerde blnd. Başkalarının size yapmasını istemediğiniz bir şeyi siz de başkalarına yapmayın diyen Esengil, stajyerlerden meslek yaşamları boynca yargıç ve savcılarla sürekli iletişim içinde olmalarını, sle ygn davranmalarını ve meslek etiğine önem vermelerini istedi. Toplantının diğer konk konşmacısı Av. Tayfn Akçay ise konşmasında, avkat-müvekkil ilişkisi üzerinde drd. Avkatların, müvekkille ilişkilerini ilk etapta resmileştirmelerini isteyen Akçay, vekâlet sözleşmesi ve ücret sözleşmesini kesinleştirmeden işe başlamamaları önerisinde blnd. Akçay, meslek yaşamından örnekler vererek, stajyerlere bazı öğütlerde de blnd. MESLEKİ ETKİNLİKLER

20 Baro Temmz 2012 DOĞAYA MÜDAHALE FELAKETLE SONUÇLANMAKTADIR MESLEKİ ETKİNLİKLER İklim koşllarına, coğrafi koşllara ve planlama tekniklerine ylmadan yapılan kontların her yağışta ölümlere neden olması tesadüf değildir. Doğa olayıdır demek çözüm olamaz. Doğa olayları neden sürekli ülkemizde afetlere dönüşüyor? İhmal mi, mrsamazlık mı? Yoksa yetkililerin sormszlğ m? Anayasanın 57. Maddesi: Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, kont ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca topl kont teşebbüslerini destekler diyerek devlete görev vermiştir. TOKİ Kontları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı na bağlı, zman bir krlş tarafından yapılıyor. Afet riski olan binalarda yaşayan insanlar evlerinden çıkarılarak, güvenli, sağlam ve yaşanabilir kontlar oldğ için TOKİ tarafından yapılan kontlara yerleştiriliyor. Ancak, en yetkili krm tarafından yapılan kontlar, Samsn da oldğ gibi, coğrafi koşllar dikkate alınmadan iki derenin ortasında yer alıyor. Dere yatağına kesinlikle yapılmaması gereken kontlar, nasıl olp da yapılıyor. Şehirleşme ve kont yapımı ile görevli bir Bakanlığın denetiminde nasıl yapılıyor anlamak mümkün değildir. Doğaya müdahale ederek yaratılan mekânların son mtlaka felaketlerle sonçlanmaktadır. Afet Yasasında yer alması gereken, sel, fırtına, kasırga, kraklık gibi meteorolojik olayların tüm bilim adamları ve ilgili kişi ve krlşların yarılarına rağmen, afet olarak kabl edilmemesini anlamak mümkün değildir. Acilen Afet Yasasında gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir Afet riski yönetimi güncelleştirilmelidir. Her yağışta onlarca kişinin hayatını kaybetmesine rağmen, sormllğn 1-2 yerel yönetici veya taşerona yüklenerek kon kapatılmamalıdır. B ölümler kaderimiz değildir, olmamalıdır. İstanbl Başakşehir de Selde ölen 33 vatandaşımızın sormlları henüz blnamaz iken ardı ardına aynı felaketleri yaşamaya devam ediyorz. Samsn da sel sonc hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diliyorz. Saygılarımızla. Çevre ve Kent Hkk Komisyon İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI