Koroner Arter Hastal Ciddiyeti le Serum GGT Düzeyleri Aras ndaki liflki



Benzer belgeler
Adiposit

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Biyokimya Bölümü, Cebeci, Ankara

Yüksek Duyarl C-Reaktif Protein (hscrp) ile Total Kolesterol, LDL-Kolesterol, HDL-Kolesterol ve Trigliserid Düzeyleri Aras ndaki liflki

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

KATEGORİSEL VERİ ANALİZİ (χ 2 testi)

Diabetes Mellitus u Olmayan Koroner Arter Hastalar nda, Damar T kan kl k Derecesi le C-Reaktif Protein liflkisi

Aile Hekimli i Poliklini ine Baflvuran Hastalarda Hiperlipidemi S kl ve HDL Düzeyi ile liflkili Faktörler

Demografik Özelliklerin Koroner Arter Hastalığına Etkisinin Analizi

Prehipertansiyon ve Klinik Sonuçları. Dr. İhsan ERGÜN Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi

Görsel Tasarım İlkelerinin BÖTE Bölümü Öğrencileri Tarafından Değerlendirilmesi

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

SANAYİNİN KÂRLILIK ORANLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALDI

ĐHRACAT AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Metin Taş

Soma Belediye Başkanlığı. Birleşme Raporu

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onuncu kez gerçekleştirilmiştir.

Tip II Diyabetes Mellituslu Hastalarda Serum Ürik Asit Ve Gama Glutamil Transferaz Düzeyleri İle Koroner Arter Hastalığı Gelişimi Arasındaki İlişki

AKUT MİYOKARD İNFARKTÜSÜ VE İSKEMİK İNMEDE GAMA GLUTAMİL TRANSFERAZIN ÖNGÖRÜ DEĞERİ i

Sivas İl Merkezinde Yaşlı Nüfusta Bazı Kronik Hastalıkların Prevalansı ve Risk Faktörleri

Topluma Hizmet Uygulamaları ve Altındağ Belediyesi İş Birliği Örneği

KORONER ARTER HASTALIĞI VE METABOLİK SENDROMU OLAN HASTALARDA SERUM ÜRİK ASİT DÜZEYLERİNİN KORONER TIMI KARE SAYILARI ÜZERİNE ETKİSİ

Dr. Mustafa Melih Çulha

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden :

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon

Hepatit C virüs enfeksiyonunun laboratuar testleri:

Demansta Oksidatif Stresin Göstergesi Olarak Artm fl Gama Glutamiltransferaz Düzeyleri

Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ * Bu çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Başkanlığı

Tip 2 Diyabetli Hastalarda Metabolik Sendrom Prevalansı

Tarifname KRONĠK FELÇ VE KOMA SONRASI KAS GÜÇSÜZLÜĞÜ VE KAS KÜTLESĠ KAYBINI TEDAVĠ ETMEYE YÖNELĠK

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

Amaç Günümüzde birçok alanda kullanılmakta olan belirtisiz (Fuzzy) kümelerin ve belirtisiz istatistiğin matematik kaygısı ve tutumun belirlenmesinde k

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

Hepatit A. HASTALIK Hepatit A n n etkeni nedir? Hepatit A n n etkeni hepatit A virüsüdür (HAV).

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BİR ÜLKE BİR BAYRAK TESTİ

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

uzman yaklaşımı Branş Analizi öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı Dr. Levent VEZNEDAROĞLU

Tam revaskülarizasyonda CABG standart tedavidir

KUYAP İŞ GELİŞTİRME PROGRAMI

Dünya Turizm Organizasyonu 2011 Turizminin Öne Çıkanları

Koroner Arter Hastal Bulunan Olgularda Obezite Derecelerinin Di er Risk Faktörleriyle liflkisi

Tarifname S-ADONEZİLHOMOSİSTEİN HİDROLAZ BASKILAYICI NİTELİK GÖSTEREN, SİMPLOSOSİT TÜREVLERİNİ İÇEREN BİR KOMPOZİSYON

Emeklilik Taahhütlerinin Aktüeryal Değerlemesi BP Petrolleri A.Ş.

Şenay Yanık Zuhur 1, Leman Kutlu 2, Tülay Tokgöz 1

ELAZIĞ EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ KURUM HEKİMLİĞİNE BAŞVURAN EMNİYET TEŞKİLATI ÇALIŞANI VE EŞLERİNDE KORONER ARTER HASTALIKLARI RİSK FAKTÖRLERİ ARAŞTIRMASI

ÖDEMELER DENGESİ TABLOSUNDAKİ DİĞER MAL VE HİZMET GELİRLERİ KALEMİNİN İÇERİĞİ VE HESAPLAMA YÖNTEMİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

Faaliyet Alanları. 22 Aralık Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

Test Geliştirme. Testin Amacı. Ölçülecek Özelliğin Belirlenmesi Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

Daha Ne Kadar Sessiz Kalacaksınız?

Proje konularından istediğiniz bir konuyu seçip, hazırlamalısınız.

Akut Koroner Sendromlu Hastalarda Açlık Kan Glukoz Düzeyinin Hastane İçi Mortaliteye Etkisi

DENEY NO: 9 ÜÇ EKSENLİ BASMA DAYANIMI DENEYİ (TRIAXIAL COMPRESSIVE STRENGTH TEST)

Deri Alt Ya Dokusu Kal nl le Serum Lipid De erleri Aras ndaki liflki. The Relationship Between Subcutaneous Fat Tissue and Serum Lipids

Türk Musikisinde Makamların 53 Ton Eşit Tamperamana Göre Tanımlanması Yönünde Bir Adım

T bbi Makale Yaz m Kurallar

Çok Katlı Yapılarda Perdeye Saplanan Kirişler

Suç Duyurusu: Dilovası = Sanayi = Hava Kirliliği = Akciğer Kanseri? / Onur Hamzaoğlu

Proje ve Programların Değerlendirmesi.

TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-V ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI

Gestasyonel Diabetes Mellitus Tan s çin OGTT De erlendirmesinde ADA Kriterlerinin Yeri

Yeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi

SOL ANA KORONER HASTALIÐININ GENÇ VE YAÞLI HASTALAR- DA KLÝNÝK ÖZELLÝKLER VE RÝSK FAKTÖRLERÝ AÇISINDAN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

MESS ALTIN ELDİVEN İSG YARIŞMASI BAŞVURU VE DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

TEMEL İSTATİSTİK KAVRAMLAR

ST HDAM. HANEHALKI figücü ANKET SONUÇLARI. Erkek

Biçimli ve güzel bacaklara sahip olmak isteyen kadınlar, estetik cerrahların

Böbrek Hastalıklarından Korunma. Dr. Taner Baştürk Şişli Hamidiye Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi

Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması (PatenT) 2003 Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması (HinT) 2007 Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı

Uzaktan Algılama Teknolojileri


İDARİ VE MALİ İŞLER DAİRE BAŞKANI 25 TEMMUZ 2015 KİK GENEL TEBLİĞİ VE HİZMET ALIMLARI UYGULAMA YÖNETMELİĞİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER DURSUN AKTAĞ

Prof. Dr. Bülent KESKİNLER Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü

Kursların Genel Görünümü

Sigara çenlerde ve çmeyenlerde Akci er Kanseri: Genel Özelliklerde Farkl l k Var m?

5-Kanserler (Endometrium = rahim, meme, over = yumurtalık, safra kesesi, prostat, kolon = kalın barsak, böbrek)

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.


BISTEP nedir? BISTEP ne yapar?

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.

Fon Bülteni Haziran Önce Sen

Araştırma Notu 15/188


Türk erişkinlerde Framingham Risk Faktörlerinin araştırılması. Investigation of Framingham Risk Factors in Turkish adults

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor?

Karaciğer Sirozunda Dinamik Tiyol-Disülfid Dengesinin Araştırılması

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Trafik Kazas Nedeniyle Baflvuran Hastalar n

Serum gama-glutamiltransferaz aktivitesi: Koroner arter baypas greft hastalığı için yeni bir belirteç

İST60 TELESKOBU PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ ve İLK GÖZLEMLER

Bülent Gündağ Mert ile Söyleşi

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

ARAŞTIRMA. 3 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.B

BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM)

Transkript:

Türk Klinik Biyokimya Derg 2009; 7(3): 93-99 Koroner Arter Hastal Ciddiyeti le Serum GGT Düzeyleri Aras ndaki liflki Araflt rma The Relationship Between Severity of Coronary Artery Disease and Serum GGT Levels Banu Arslan fientürk* Serkan Kap* Nihal Kahya** Oktay Ergene** Füsun Üstüner* Atatürk E itim ve Araflt rma Hastanesi, zmir *I. Biyokimya ve Klinik Biyokimya Bölümü, **II. Kardiyoloji Klini i ÖZET Amaç: GGT düzeylerinin, koroner arter hastal olanlarda uzun süreli risk de erlendirmesinde ve prognozun belirlenmesinde önemli olabildi i bilinmektedir Koroner arter hastal varl ile GGT düzeyi aras nda iliflki bulunmufltur oysa koroner arter hastal ciddiyeti ile GGT düzeyi aras nda iliflki ise tart flmal d r. Bu çal flman n amac, koroner arter hastal n ciddiyeti ile ile serum GGT düzeyleri aras ndaki iliflkinin araflt r lmas d r. Gereç ve Yöntem: Çal flmaya 20.05.2008-26.12.2008 tarihleri aras nda zmir Atatürk E itim ve Araflt rma Hastanesi II. Kardiyoloji Klini i ne elektif anjiografi için yat r lan toplam 132 birey dahil edildi. Koroner arter lezyonlar 0 ila 4 aras nda derecelendirildi. Grup 0 = normal, grup 1 = bir damarda %70 den fazla t kanmas olan, grup 2 = iki damarda %70 den fazla t kanmas olan, grup 3 = üç damarda %70 den fazla t kanmas olan hastalar olarak s n fland r ld. 8-10 saat açl ktan sonra al nan kanda GGT, açl k kan flekeri, ürik asit, total kolesterol, trigliserid, yüksek yo unluklu kolesterol, düflük yo unluklu kolesterol, trigliserid düzeyleri fotometrik yöntemle ölçüldü. Bulgular: Hastalar kontrol grubu ile karfl laflt r ld klar nda serum GGT düzeyleri belirgin flekilde yüksek bulundu (p=0.00). Hastalar t kal damar say s na göre 3 gruba ayr ld nda; grup 1 ve grup 2 nin serum GGT de erleri kontrol grubundan istatistiksel olarak anlaml derecede yüksek bulundu (p<0.05). Grup 3 ile kontrol grubu aras nda ise GGT düzeyleri aç s ndan istatistiksel olarak anlaml fark bulunamad (p>0.05). 3 grubun birbirleri aras nda da GGT düzeyleri aç s ndan fark yoktu (p>0.05). Hipertansiyonu ya da diabetes mellitusu olan ile olmayan hastalar n GGT de erleri aras nda istatistiksel olarak anlaml fark bulunmad. Sigara kullananlar ve kullanmayanlar aras nda da GGT de erleri aç s ndan istatistiksel olarak anlaml fark saptanmad. Lojistik regresyon analizi uyguland nda GGT nin koroner arter hastal için ba ms z bir risk faktörü olmad görüldü. Sonuç: Bulgular m z koroner arter hastal ile GGT aras nda anlaml bir iliflki oldu unu göstermekte, hastal k ciddiyeti ile GGT düzeyleri aras nda ise bir iliflkinin varl n ortaya koymamaktad r. Anahtar Sözcükler: Koroner arter hastal, gamma glutamil transferaz, LDL kolesterol, HDL kolesterol ABSTRACT Objective: It has been known that levels of GGT might be important, in coronary artery disease for long-term risk assessment and determining prognosis. Relationship between coronary artery disease Bu çal flma zmir Atatürk E itim ve Araflt rma Hastanesi nde haz rlanm flt r ve IX. Ulusal Klinik Biyokimya Kongresi nde (25-26 Nisan 2009) poster olarak sunulmufltur. 93

Arslan fientürk B. ve Ark. and levels of GGT was found whereas relationship severity of coronary artery disease and levels of C-reactive protein is controversial. The purpose of this study is to investigate the relationship between severity of coronary artery disease and levels of GGT. Material and Methods: In this study included 132 patients, admitted during 20.05.2008-26.12.2008 to zmir Atatürk Training and Research Hospital II. Cardiology departmant for elective coronary angiography. Lesions in coronary arteries were graded visually from 0 to 4: Grup 0 = normal, grup 1 = >70% stenosis in one vessel, grup 2 = >70% stenosis in two vessels, grup 3 = 70% stenosis in three vessels. In the blood taken after fasting 8-10 hours, the serum levels of GGT, blood glucose, uric acid, total cholesterol, triglyceride, high density lipoprotein cholesterol, low density lipoprotein cholesterol levels determined by photometric methods. Results: Compared to control group, serum GGT levels were markedly higher in patients-group (p=0.00). When patients were classified to 3 groups according to number of the occluded vessels, serum GGT levels significantly higher in group 1 and 2 compared to control group (p<0.05). There was not a statististically significant difference in group 3 and control group in terms of GGT levels (p>0.05). GGT levels did not differ among 3 groups (p>0.05). There were no statistically significant difference between GGT levels of patients who had hypertension or diabetes mellitus and hadn t. GGT levels did not differ between smokers and non-smokers. Serum GGT was not found as an independent risk factor for coranary artery disease when logistic regression analysis was performed. Conclusion: Our results showed a significant association between coronary artery disease and GGT but not showed a relationship between severity of disease and serum GGT levels. Key Words: Coronary artery disease, Gamma glutamyl transferase, LDL cholesterol, HDL cholesterol G R fi Genellikle serum gamma glutamil transferaz (GGT) konsantrasyonundaki art fl, alkol tüketimi veya karaci er hastal n n bir belirteci olarak kabul edilir (1). Ancak son y llarda yap - lan çal flmalar sonucunda; GGT nin, hem seçilmemifl populasyonlarda hem de koroner arter hastalar nda kardiyak ölüm ve reenfarktüs için ba ms z prognostik belirteç olarak kullan labilece i ileri sürülmüfltür (2-4). GGT enzimi bir çok hücrenin d fl yüzeyinde lokalize bulunmaktad r ve γ-glutamil ba n glutamat ve sisteinden ay rarak glutatyonun katabolizmas ndan sorumludur. Bu reaksiyon, genellikle membran dispeptidazlar n n etkisi ile intraselüler ortama al nan, glutatyonun yeniden sentezi için gerekli öncüller olarak, sisteinil glisin parçalar oluflturmaktad r (5). Sisteinil glisin parçalar n n in vitro olarak LDL oksidasyonunu (6) ve ayn zamanda reaktif oksijen türlerinin üretimini tetikledi i gösterilmifltir (7). Ayr ca Paolicchi ve ark. çal flmalar nda koroner plaklar n ateromatöz çekirde inde okside LDL ve köpük hücrelerinin oldu u bölgelerde GGT enzim aktivitesinin oldu unu göstermifltir (8). Bu bulgular, plaktaki oksidatif sürece ve böylece aterogeneze ve koroner arter hastal (KAH) progresyonuna GGT nin direk kat l m hipotezi için patolojik temel sa layabilmifltir. Özellikle koroner aterosklerozu tespit edilmifl iskemik hastalarda ve miyokard infarktüsü hikayesi olanlarda GGT nin kardiyak mortalite veya ölümcül olmayan myokard enfarktüsü için öngördürücü oldu unu ileri süren çal flmalar mevcuttur (8-10). "Framingham Heart Study" kapsam ndaki 3451 bireyde yap lan bir çal flmada GGT nin metabolik ve kardiyovasküler riskin bir belirteci olabilece i belirtilmifltir. Ayn çal flmada yüksek GGT seviyeleri olan bireylerde metabolik sendrom, kardiyovasküler hastal k ve ölüm riskinin yükseldi i gösterilmifltir ve GGT, vücut kitle indeksi, kan bas nc, LDL kolesterol, trigliserid ve kan glukozu ile pozitif iliflkili bulunmufltur (9). Son zamanlarda iki Avrupa ülkesinde genel populasyonu temel alan iki büyük prospektif kohort çal flmada da, serum GGT nin koroner kalp hastal n n mortalitesi ve insidans ile kademeli bir pozitif iliflki gösterdi i raporlanm flt r 94 Türk Klinik Biyokimya Dergisi

Koroner Arter Hastal ve GGT (10,11). Bu bulgular n yan s ra, sa l kl görünen genel populasyonda yap lan çal flmalarda di er kardiyovasküler risk faktörlerinden ba ms z olarak GGT nin akut koroner olaylar n güçlü bir öngördürücüsü oldu unu gösterilmifltir (11,12). Serum GGT düzeylerinin kardiyovasküler risk faktörü olarak ya da kardiyak mortalite için öngördürücü olup olmad n inceleyen birçok çal flma mevcuttur. Ancak serum GGT düzeylerinin KAH n n ciddiyetiyle iliflkisini inceleyen çok fazla çal flma yap lmam flt r. Bu çal flman n amac koroner anjiografi ile KAH tespit edilmifl ve t kan kl k düzeylerine göre s n fland r lm fl hastalarda serum GGT düzeyleri ile KAH aras ndaki iliflkiyi incelemek ve GGT nin kardiyovasküler risk faktörleri içerisindeki yerini araflt rmakt r. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çal flma, zmir Atatürk E itim ve Araflt rma Hastanesi I. Biyokimya ve Klinik Biyokimya labaratuvar ve II. Kardiyoloji Klini i ile ortak gerçeklefltirildi. Çal flmaya May s-aral k 2008 tarihleri aras nda zmir Atatürk E itim Hastanesi II. Kardiyoloji Klini inde elektif olarak koroner anjiografi yap lan 132 birey dahil edildi. Bütün kat l mc lardan çal flmaya dahil olmalar ile ilgili onay al nd (Sa l k Bakanl zmir Atatürk E itim ve Araflt rma Hastanesi Etik Kurulu 04.06.2009 tarihli oturumu; Karar No: 643). Çal flmaya kat lan tüm bireylerin alkol kullan m, sigara içimi, ilaç tüketimi, kronik hastal k ve aile hikayeleri, geçirilmifl kardiyovasküler hastal k hikayeleri incelendi. Kronik alkol al m olan hastalar çal flmaya dahil edilmedi. Tüm bireylerin koroner anjiografilerine ait elektronik veri kay tlar iki kardiyolog taraf ndan ba ms z incelendi. Anjiografide %70 ve üzeri darl k hastal k varl olarak kabul edildi. Anjiografiye göre luminal stenozu %70 den fazla olan bireyler hasta gruba, luminal stenozu %70 den az olan veya stenozu olmayan bireyler sa l kl gruba dahil edildi. Ayr ca hastalar ana koroner damarlardaki (LAD, RCA ve Cx) darl a göre hasta damar say s olarak gruplara ayr ld (Grup I: 1 damar t kal, grup II: 2 damar t kal, grup III: 3 damar t kal ). Farkl zamanlarda yap lan 2 açl k glukoz ölçümünün 126 mg/dl olmas veya hastan n insülin ya da oral hipoglisemik ajan kullan m diyabet kriteri olarak kabul edildi. WHO kriterlerine göre yaflam n n herhangi bir döneminde 6 ay ya da daha uzun süre, günde en az 1 tane olmak üzere sigara içmifl olup da halen içmeye devam edenler sigara içen, bunun d fl ndakiler ise sigara içmeyen olarak kabul edildi (13). Koroner anjiografi öncesinde, kan örnekleri sabah 8:00 ve 9:00 aras nda, gece boyunca süren açl k sonras nda, vakumlu tüplere al nd ve 15 dk 3000 rpm de santrifüj edilerek serumlar ayr ld ve tüm ölçümler kan örneklerinin topland gün yap ld. Serum glukoz, GGT, ürik asit, kolesterol, trigliserit ve HDLkolesterol (HDL-K) düzeyleri enzimatik yöntemlerle Abbott Architect C8000 otoanalizöründe ticari kitler kullan larak ölçüldü (Abbott Laboratories, USA). LDL-kolesterol (LDL-K) konsantrasyonlar Fridewald formulü kullan - larak hesapland. statistiksel Analiz Elde edilen veriler ortalama ± standart sapma olarak ifade edildi. Mann-Whitney U Testi hasta ve normal bireylerin ortalama de erlerinin karfl laflt r lmas nda kullan ld. Üç grubun kontrol grubu ile aras ndaki iliflki Dunnett C testi ile de erlendirildi. Pearson korelasyon katsay s (r) de iflkenler aras ndaki iliflkinin belirlenmesinde kullan ld ve p<0.05 de erleri anlaml kabul edildi. Hipertansiyon, DM ve sigara kullan m ile GGT aras ndaki iliflki "Ba ms z örneklem T Testi" ile de erlendirildi. Lojistik Regresyon Analizi analizi uyguland. Bütün analizler SPSS (version 11.0) kullan larak Windows XP program nda yap ld (SPSS, Inc., Chicago, Il, USA). Cilt 7, Say 3, Aral k 2009 95

Arslan fientürk B. ve Ark. BULGULAR Çal flma grubunun tüm demografik, klinik verileri ve çal fl lan parametrelerin sonuçlar Tablo 1 de özetlenmifltir. Koroner arter hastal için her iki cinsiyet aras nda istatistiksel olarak anlaml fark bulunmad (p= 0.702, ki kare testi). Ayr ca t kal damar say s na göre oluflturulan gruplar teker teker ele al nd nda da her iki cinsiyet aras nda istatistiksel olarak anlaml fark saptanmad (p = 0.616, ki kare testi). lk aflamada çal flmaya kat lan bireyler hasta (n=88, ortalama GGT düzeyi ± SD: 33.3 ± 22) ve kontrol grubu (n=44, ortalama GGT düzeyi ± SD: 21.2 ± 7.9) olarak ayr ld. Bu iki grup aras nda serum GGT düzeyleri Mann-Whitney U Testi ile de erlendirildi. ki grup aras ndaki fark istatistiksel olarak anlaml bulundu (p=0.00). Hastalar t kal damar say s na göre 3 gruba ayr ld nda; bu üç grubun kontrol grubu ile aras ndaki iliflki Dunnett C testi ile de erlendirildi. Grup 1 ve grup 2 nin serum GGT de erleri kontrol grubundan istatistiksel olarak anlaml derecede yüksek bulundu (p<0.05). Üç damar nda %70 in üzerinde t kan kl k bulunan grup 3 ile kontrol grubu aras nda ise GGT düzeyleri aç s ndan istatistiksel olarak anlaml fark bulunamad (p>0.05). Üç grubun birbirleri aras nda da GGT düzeyleri aç s ndan istatistiksel olarak anlaml fark yoktu (p>0.05). Hastalar (grup 1, 2, 3) ve kontrol grubu di er biyokimyasal parametreler aç s ndan karfl laflt r ld nda; grup 1 ve 3 nin ÜA düzeyleri kontrol grubuna göre belirgin olarak yüksek oldu u saptand (s ras yla p=0.02, p= 0.008), ancak grup 2 nin ürik asit düzeylerinde anlaml bir fark bulunamad. Ayr ca grup1 ve 2 nin HDL-K düzeyleri de kontrol grubundan istatistiksel olarak anlaml flekilde düflük bulundu (s ras yla p=0.005, p=0.001). Hasta örneklerinde çal fl lan tüm parametrelerin korelasyon analiz sonuçlar Tablo 2 de gösterilmifltir. Yap lan korelasyon analizine göre tüm bireylerin GGT düzeyleri ile sadece trigliserid aras nda istatistiksel olarak anlaml iliflki tespit edildi (p=0.000). Ayr ca glukoz ile total kolesterol (p=0.041) ve trigliserid (p=0.000) aras nda istatistiksel olarak anlaml iliflki tespit edildi (Tablo 2). Hipertansiyon, DM ve sigara kullan m ile GGT aras ndaki iliflki "Ba ms z örneklem T Testi" ile de erlendirildi. Hipertansiyonu ya da diabetes Tablo 2. KAH olan bireylerde laboratuvar parametrelerinin korelasyon analizi sonuçlar. GGT ÜA AKfi TK HDL-K LDL-K TG GGT p=0.000 r=0.347 AKfi p=0.04 p=0.000 r=0.178 r=0.368 statistiksel anlaml l k için p<0.05 seçildi. Tablo 1. Anjiografi sonuçlar na göre s n fland r lm fl hastalarda demografik, klinik veriler ve biyokimyasal parametreler. Gruplar YAfi GGT ÜA AKfi TKOL HDL-K LDL-K TG DM Sigara HT (U/L) (mg/dl) (mg/dl) (mg/dl) (mg/dl) (mg/dl) (mg/dl) % kullan m % % 0 n=44 54.1±10.6 21.2±7.9 5.3±1.3 104.6±26.9 193±37.3 47.4 ±10.5 120±33 127±65 13.6 47.7 50 Erkek: 28 Kad n: 16 1 n=35 56.8±10.8 31.5±16.6* 6.0±1.6* 117.5± 56.7 200±65.3 42.5±9.5* 119±33 156±126 31.4 45.7 57.1 Erkek: 21 Kad n: 14 2 n=32 57.4±9.3 36.7±28.8* 5.7±1.5 130.5±48.4* 195±48.4 39.5±8.3* 119±36 186±131* 40.6 59.4 71.9 Erkek: 22 Kad n: 10 3 n=21 66.0±10* 31.1±19.7 6.3±1.7* 125.3±55.5* 198±54.6 43.3 ±10.4 125±44.2 147±69 34.1 38.1 76.2 Erkek: 16 Kad n: 5 De erler ortalama ± SD olarak verilmifltir. * statistiksel anlaml l k için p<0.05 seçildi. hasta gruplar n n kontrol grubu ile karfl laflt r lmas. Grup 0: normal, grup1: bir damarda %70 den fazla t kan kl k olan. Grup 2: iki damarda %70 den fazla t kan kl k olan, Grup 3: üç damarda %70 den fazla t kan kl k olan hastalar. 96 Türk Klinik Biyokimya Dergisi

Koroner Arter Hastal ve GGT mellitusu olan KAH ile olmayanlar aras nda istatistiksel olarak anlaml fark bulunmad (s ras yla p=0.981, p=0.424). Sigara kullananlar ve kullanmayanlar aras nda GGT de erleri aç s ndan istatistiksel olarak anlaml fark saptanmad (p=0.395). Lojistik Regresyon Analizin uyguland nda ve GGT ba ms z de iflken olarak incelendi inde serum GGT seviyeleri KAH için ba ms z bir risk faktörü olarak bulunmad. Ancak serum GGT, ürik asit yüksekli i, HDL-K düflüklü ü ve diabetes mellitus varl birlikte kardiyovasküler risk faktörü olarak bulundu. TARTIfiMA Kardiyovasküler hastal k dünya genelinde bafll ca ölüm nedeni olmaya devam etmektedir. Bu nedenle primer koruman n önemi giderek artmaktad r. Etkili koruma ise kalp hastal geliflme riskine sahip bireylerin do ru tan mlanmas na dayanmaktad r. Yafl, cinsiyet, hipertansiyon, dislipidemi, sigara ve diyabeti içeren geleneksel risk faktörleri bütün kardiyovasküler risk öngörü modellerinin temelini oluflturmakt r. Ancak bilinen risk faktörleri ile aç klanamayan kalp hastal vakalar na aç kl k getirmek amac yla yeni kardiyovasküler risk faktörleri belirlemek için günümüzde hala birçok araflt rma yap lmaktad r (14). Genel olarak hepatobilier sistem hastal klar ve alkol kullan m n n tespitinde kullan lmakla birlikte son y llarda yap lan çal flmalardan elde edilen epidemiyolojik bulgular, GGT nin kardiyovasküler hastal k kaynakl mortalite ve morbidite için prognostik belirteç olabilece ini göstermektedir. Bu da kardiyovasküler hastal k riskini belirlemede GGT nin geleneksel testleri tamamlay c bir test olarak kullan m n gündeme getirmifltir (2-4,10). Genel populasyonu temel alan iki büyük prospektif kohort çal flmada, serum GGT nin koroner kalp hastal n n mortalitesi ve insidans ile pozitif iliflki gösterdi i raporlanm fl, koroner arter hastal geliflen bireylerin bafllang ç GGT konsantrasyonlar koroner hastal k geliflmemifl olan bireylere göre anlaml oranda yüksek bulunmufltur (11,15). Lee ve ark. (12)'n n 28838 kiflide yapt klar çal flmas nda bireyler serum GGT de erlerine göre 5 gruba ayr lm fl ve ortalama 11.9 y l takip sonras nda; yüksek serum GGT de erleri ile en düflük GGT grubu aras nda ölümcül olmayan miyokard enfarktüsü ve ölümcül koroner kalp hastal olaylar aç s ndan istatistiksel olarak anlaml farkl l k bulunmufltur. Ayr ca bafllang ç serum GGT düzeyleri, kardiyovasküler risk faktörlerinin ço u (yafl, alkol tüketimi, sigara, vücut kitle indeksi, sistolik kan bas nc ve diastolik kan bas nc ) ile istatistiksel olarak anlaml oranda pozitif iliflkili bulunmufltur. Bu kardiyovasküler risk faktörleri için istatistiksel düzeltme sonras da GGT, her iki cinsiyette de ba ms z risk faktörü olmaya devam etmifltir. Fraser ve ark. (15) n n son y llarda GGT ve kardiovasküler hastal k riski ile ilgili yap lm fl 10 prospektif çal flmay de erlendirdikleri meta-analiz çal flmas nda da; 1U/L lik GGT art fl n n koroner kalp hastal riskinde %20 lik bir art fl ile iliflkili oldu u sonucuna ulafl lm flt r. Tüm bu çal flmalarda di er kardiyovasküler risk faktörlerinden ba ms z olarak GGT nin akut koroner olaylar n güçlü bir öngördürücüsü oldu u görülmektedir. Ancak GGT düzeylerinin koroner arter hastal n n ciddiyeti ile iliflkilendirildi i çok az çal flma vard r (16) Biz çal flmam zda t kal damar say s na göre derecelendirdi imiz hastalar m zda GGT düzeylerinin hastal n ciddiyeti ile ba lant s olup olmad n araflt rmay amaçlad k. Literatürde koroner arter hastal ciddiyetini göstermek için damar skorlamas yerine stenoz (17) ya da yayg nl k (18) skorlamas kullanan çal flmalar da vard r. Bu üç tekni in karfl laflt r ld Sullivan ve ark. (18) taraf ndan yap lan çal flmada bütün anjiyografik skorlamalar birbirleriyle iliflkili ç km flt r. Sonuçlar m z daha önce yap lan çal flmalarla uyumlu olarak GGT nin koroner arter hastal Cilt 7, Say 3, Aral k 2009 97

Arslan fientürk B. ve Ark. için bir belirteç oldu unu göstermifltir. Fakat farkl derecelerde t kan kl k gözlenen hasta gruplar m z aras nda serum GGT düzeyleri aç s ndan anlaml bir fark bulunmam flt r Bu da bize GGT nin hastal n ciddiyetini göstermede yetersiz oldu unu düflündürtmektedir. Ancak biz çal flmam zda koroner arterlerdeki hastal, %70 ve üzeri darl k olarak s n fland rd k. Çal flmaya kat lan hastalar n koroner arterlerinde saptanan birçok plak, bu plaklar n lümenlerin %70 ni daraltmamas ndan dolay anlams z lezyon kabul edilip de erlendirilmeye al nmam flt r. Göz ard edilen bu plaklardaki GGT aktivitesinin sonuçlar m z etkilemifl olabilece ini düflünmekteyiz. Yap lan çal flmalarda GGT de erleri di er kardiyovasküler risk faktörleri (yafl, sigara içimi, fiziksel aktivite, vücut kitle indeksi, total kolesterol, total/hdl-k oran, trigliserid, sistolik kan bas nc, AKfi) ile yüksek oranda iliflkili bulunmufltur (4,9,11,12). Onat ve ark. (19), 2003/2004 y llar nda Türk eriflkin risk faktörleri çal flmas nda bel çevresi, cinsiyet, kompleman C3, total kolesterol, orta derecede alkol al m ve ürik asitin (ters iliflkili) serum GGT nin anlaml ba ms z de iflkenleri oldu unu belirtmifllerdir. Biz kesitsel çal flmam zda GGT ile sadece trigliserid aras nda istatistiksel olarak anlaml iliflki tespit ettik (p=0.000). Ölçülen di er parametreler ile GGT aras nda istatistiksel olarak anlaml iliflki bulamad k. Ancak yap lan logistik regresyon analizi sonucunda serum GGT, ürik asit yüksekli i, HDL-K düflüklü ü ve dibetes mellitus varl birlikte kardiyovasküler risk faktörü olarak bulundu. Biz çal flmam zda akut koroner sendromlu hastalar d fllam flt k ve çal flma grubumuz sadece elektif olarak anjiografi yap lan hastalar kapsamaktayd. Bu hastalar n da büyük ço unlu u statin ve benzeri antilipemik ilaç kullanmaktayd veya kullan m öyküleri vard. Dolay - s yla GGT nin lipid profili ile olan iliflkisini de erlendirmede daha genifl hasta populasyonlar ile yap lan ve antilipemik ilaç kullan m n n d flland çal flmalara ihtiyaç oldu- u düflüncesindeyiz. Bulgular m z, KAH ile GGT aras nda anlaml bir iliflki göstermektedir. Fakat bu iliflkinin gücünün daha genifl hasta populasyonlar nda yap lacak çal flmalar ile desteklenmesi gerekmektedir. Serum GGT konsantrasyonundaki art fla, sadece alkol tüketimi ve/veya karaci er hastal n n bir belirteci olarak bak lmamas gerekti i ve ayn zamanda GGT nin kardiyovasküler sistem ile iliflkili bir parametre oldu unun ak lda tutulmas n n gerekli oldu unu düflünmekteyiz. KAYNAKLAR 1. Teschke R, Brand A, Strohmeyer G. Induction of hepatic microsomal gamma-glutamyltransferase activity following chronic alcohol consumption. Biochem Biophys Res Commun 1977; 75: 718 24. 2. Wannamethee G, Ebrahim S, Shaper AG. Gammaglutamyltransferase: determinants and association with mortality from ischaemic heart disease and all causes. Am J Epidemiol 1995; 142: 699 708. 3. Karlson BW, Wiklund O, Hallgren P, Sjolin M, Lindqvist J, Herlitz J, et al. 10-year mortality amongst patients with a very small or unconfirmed acute myocardial infarction in relation to clinical history, metabolic screening and signs of myocardial ischaemia. J Intern Med 2000; 247: 449 56. 4. Emdin M, Passino C, Michelassi C, Titta F, L abbate A, Donato L et al. Prognostic value of serumgamma-glutamyl transferase activity after myocardial infarction. Eur Heart J 2001; 22: 1802 7. 5. Whitfield JB. Gamma glutamyl transferase. Crit Rev Clin Lab Sci 2001; 38: 263 355. 6. Paolicchi A, Minotti G, Tonarelli P, Tongiani R, De Cesare D, Mezzetti A, et al. Gammaglutamyltranspeptidase-dependent iron reduction and LDL oxidation: a potential mechanism in atherosclerosis. J Invest Med 1999; 47: 151 60. 7. Dominici S, Valentini M, Maellaro E, Del Bello B, Paolicchi A, Lorenzini E, et al. Redox modulation of cell surface protein thiols in U937 lymphoma cells: the role of gammaglutamyl transpeptidasedependent H2O2 production and S-thiolation. Free Radic Biol Med 1999; 27: 623 35. 8. Paolicchi A, Emdin M, Ghliozeni E, Ciancia E, Passino C, Popoff G, et al. Images in cardiovascular medicine. Human atherosclerotic plaques contain gammaglutamyl transpeptidas e enzyme activity. Circulation 2004; 109: 1440. 98 Türk Klinik Biyokimya Dergisi

Koroner Arter Hastal ve GGT 9. Lee DS, Evans JC, Robins SJ, Wilson PW, Albano I, Fox CS, et al. Gamma Glutamyl Transferase and Metabolic Syndrome, Cardiovascular Disease, and Mortality Risk The Framingham Heart Study. Arterioscler Thromb Vasc Biol 2007; 27: 127-33. 10. Ruttmann E, Brant LJ, Concin H, Diem G, Rapp K, Ulmer H, et al. Vorarlberg Health Monitoring Promotion Program Study Group. Gammaglutamyltransferase as a risk factor for cardiovascular disease mortality:an epidemiological investigation in a cohort of 163 944 Austrian adults. Circulation 2005; 112: 2130 7. 11. Meisinger C, Doring A, Schneider A, Lowel H. for the KORA Study Group.Serum gamma-glutamyltransferase is a predictor of incident coronary events in apparently healthy men from the general population. Atherosclerosis 2006; 189: 297-302. 12. Lee DH, Silventoinen K, Hu G, Jacobs DR Jr, Jousilahti P, Sundvall J, et al. Serum gammaglutamyltransferase predicts non-fatal myocardial infarction and fatal coronary heart disease among 28,838 middle-aged men and women. Eur Heart J 2006; 27: 2170 6. 13. World Health Organization. Guidlines for Controlling and Monitoring the Tobacco Epidemic, Geneva; WHO, 1998. 14. Wang TJ. New cardiovascular risk factors exist, but are they clinically useful? Eur Heart J 2008; 29: 441-4. 15. Fraser A, Haris R, Satar N, EbrahimS, Smith GD, Lawlor DA. Gamma-Glutamyltransferase Is Associated With Incident Vascular Events Independently of Alcohol Intake, Analysis of the British Women s Heart and Health Study and Meta-Analysis, Arterioscler Thromb Vasc Biol 2007; 27: 2729-35. 16. Aç kel M, Sunay S, Koplay M, Gündo du M, Karakelleo lu fi. Evaluation of ultrasonographic fatty liver and severity of coronary atherosclerosis, and obesity in patients undergoing coronary angiography. Anadolu Kardiyol Derg 2009; 9: 273-9. 17. Kelly AE, Gensini GG. Coronary arteriography and left-heart studies. Heart Lung 1975; 4: 85-98. 18. Sull van DR, Marwick TH, Freedman SB. A new method of scoring coronary angiograms to reflect extent of coronary atherosclerosis and improve correlation with major risk factors. Am Heart J 1990; 119: 1262-6. 19. Onat A, Hergenç G, Karabulut A, Türkmen S, Do an Y, Uyarel H, et al. Serum gamma glutamyltransferase as a marker of metabolic syndrome and coronary disease likelihood in nondiabetic middle-aged and elderly adults. Preventive Medicine 2006; 43: 136-9. Yaz flma adresi: Dr. Banu Arslan fientürk Atatürk E itim ve Araflt rma Hastanesi I. Biyokimya Laboratuvar, zmir Tel : 0 232 244 44 44 2446 / 2647 GSM: 0 505 525 26 15 E-posta: drbarslan@gmail.com Cilt 7, Say 3, Aral k 2009 99