T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANA BİLİM DALI



Benzer belgeler
DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜMENİN SİGORTACILIK SEKTÖRÜNE ETKİSİ

İçindekiler kısa tablosu

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

TEMEL SİGORTACILIK. Gerçekleşen hasar oranı, sigorta tarifesinde öngörülen hasar oranından daha düşük olursa aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

Sigortacılık & Aktüerya. Ilge YAZGAN Aktüerler Derneği İstanbul, 11 Nisan 2011 Yıldız Teknik Üniversitesi

İŞLETMELERİN EKONOMİDEKİ ÖNEMİ IMPORTANCE OF ENTERPRISES IN THE ECONOMY

Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi. Ders 5

4)Yukarıdaki 3 temel varsayım altında ekonomi daima tam istihdamdadır ve fiyatlar genel seviyesi istikrarlıdır.

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU A. TANITICI BİLGİLER

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri ,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

ÖNSÖZ XI

Girişimciliğin Fonksiyonları

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması


MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI

SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF

Sigorta Sözleşmeleri. Sunum / Açıklama Gereklilikleri. Standarda Referans

MUKAYESELİ HUKUK VE TÜRK HUKUKUNDA İŞSİZLİK SİGORTASI İÇİNDEKİLER ÖZET KISALTMALAR TABLO LİSTESİ ŞEKİL LİSTESİ BÖLÜM I İŞSİZLİK

İktisat Nedir? En genel haliyle İktisat bir tercihler bilimidir.


FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi


İktisada Giriş I. 17 Ekim 2016 II. Hafta

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

İKTİSADA GİRİŞ - 1. Ünite 4: Tüketici ve Üretici Tercihlerinin Temelleri.

Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6

Nüfus Yaşlanması ve Yaşlılığın Finansmanı

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

CDS Primlerinin Borsa Endeksi Üzerindeki Etkisi: Borsa İstanbul Üzerine Bir Uygulama

EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER

5.HAFTA Ders içeriği. Sağlık sigortacılığında fiyatlandırma. Sağlık sigortasının diğer sigorta dallarından farklı yanları

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

Politika Notu Nisan ve 2008 Krizlerinin Karşılaştırması. Müge Adalet Sumru Altuğ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

1. Temel Finansal Kavramlar. 2. Finansal Analiz ve Planlama. 3. Yatırım ve Çalışma Sermayesi. 4. Fizibilite Etüdleri- Yatırım Kararının Alınması

TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU

KÜÇÜK İŞLETMELERDE FİNANSMAN İŞLEVİ VE YENİ FİNANSAMAN YÖNTEMLERİ. Öğr. Gör. Aynur Arslan BURŞUK

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

GİRİŞİMCİLİKTE FİNANSMAN (Bütçe - Anapara - Kredi) FINANCING IN ENTREPRENEURSHIP (Budget - Capital - Credit)

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU. Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

Rapor N o : SYMM 116 /

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ

Yasin ÇOBAN İŞLETME İKTİSADI

3. HAFTA MÜHENDİSLİK EKONOMİSİ. Nakit Yönetimi Para-Zaman İlişkisi Basit-Bileşik Faiz Ekonomik Eşdeğerlilik. Yrd. Doç. Dr.

Prof. Dr. KARACABEY Yrd. Doç. Dr. GÖKGÖZ. Yatırım süreci beş temel aşamadan oluşmaktadır:

EK : DIŞSAL TASARRUFLAR ( EKONOMİLER )

DR. Caner Ekizceleroğlu

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR

Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü. ENM 307 Mühendislik Ekonomisi. Ders Sorumlusu: Prof. Dr. Zülal GÜNGÖR

İKTİSAT ECONOMICUS TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI DİLEK ERDOĞAN KURUMLU TEK KİTAP. Mikro İktisat Makro İktisat Para-Banka-Kredi Uluslararası İktisat

AKTÜERLİK SINAVLAR 1. SEVIYE TEMEL SİGORTACILIK VE EKONOMİ TEMEL SİGORTACILIK

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ

SİGORTA VE REASÜRANS İLE EMEKLİLİK ŞİRKETLERİNİN MALİ BÜNYELERİNE İLİŞKİN ESASLAR VE ÖZSERMAYE YETERLİLİĞİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ ÜNİTE FİNANSAL YÖNETİM VE FONKSİYONLARI 1. GİRİŞ... 19

Ders Notları Dr. Murat ASLAN. Bu notlar; Prof. Dr. ABUZER PINAR ın MALĠYE POLĠTĠKASI ders kitabından faydalanılarak hazırlanmıştır.

UZUN VADELİ HAYAT SİGORTALARI ÜRÜNLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

SAĞLIK SİGORTALARI SINAVI WEB-ARALIK 2015

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar)

Sigorta Muhasebesi. Dr.öğr.üyesi Lokman KANTAR 10/22/18

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

SORU SETİ 2 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Türkiye Sigorta Sektörüne Bakış & Sağlık Sektörünün Önemi

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

Ekonomi II. 24.Ekonomik Büyüme ve Ekonomik Kalkınma. Doç.Dr.Tufan BAL

ANKARA ÜNİVERSİTESİ AYAŞ MESLEK YÜKSEKOKULU ASG 109 SOSYAL GÜVENLİĞE GİRİŞ DERSİ. Öğretim Görevlisi Yusuf Can ÇALIŞIR

Transkript:

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANA BİLİM DALI SİGORTA SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ, EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ VE TÜRKİYE UYGULAMASI Perçem Başak HIZLI YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA, 2007

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANA BİLİM DALI SİGORTA SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ, EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ VE TÜRKİYE UYGULAMASI Perçem Başak HIZLI Danışman: Yrd. Doç. Dr. Sanlı ATEŞ YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA, 2007

Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne, Bu çalışma, jürimiz tarafından İktisat Anabilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir. Başkan: Yrd. Doç.Dr. Sanlı ATEŞ (Danışman) Üye: Doç Dr. Fatih CİN Üye:Yrd.Doç.Dr. Kenan LOPCU Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim elemanlarına ait olduklarını onaylarım..../.../... Prof. Dr. Nihat KÜÇÜKSAVAŞ Enstitü Müdürü Not:Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ndaki hükümlere tabidir.

TEŞEKKÜR Çalışmamın hazırlanması sürecinde değerli bilgilerini, tecrübelerini ve anlayışlarını benden esirgememiş olan, tez danışmanım değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Sanlı Ateş e, değerli hocalarım Yrd. Doç. Dr. Kenan Lopcu ya ve Doç Dr. Fatih Cin e, değerli arkadaşım Ar. Gör. Erhan İşcan a, Mensubu olmakla övündüğüm AkSigorta A.Ş. Adana Bölge Müdürlüğünün değerli yöneticileri; desteğini hep hissettiğim Bölge Müdürüm Sayın Hüseyin Kanat a, Bölge Müdür Yardımcılarım Sayın Ahmet Aysan a ve Sayın Cumhur Apak a; kullanmak zorunda kaldığım izinler nedeniyle bir çok zaman desteklerini aldığım mesai arkadaşlarım Sevgili Murat Kalfa ya ve Sevgili Gökçen Altıok a, teknik bilgi donanımıyla çalışmamda emeği geçmiş olan arkadaşım Sevgili Mahmut Doyduk a, Sosyal Bilimler Enstitüsünün değerli çalışanlarına, İİBF2006YL14 numaralı projem için gereken harcamaların karşılandığı Bilimsel Araştırma Fonuna ve değerli çalışanlarına, Mümkün olan hiçbir şeyi en önemlisi de manevi desteklerini esirgemeyen Sevgili dostlarım Başak Gül Aktakas ve Hünkar Karahan Türk e, Canım aileme Uykusuz gecelerimin, sıkıntılarımın ve umutlarımın ortağı Biricik Eşim Yakup Hızlı ya, neşe kaynağım, umudum Sevgili Kardeşim Utku Erinç Yeğenoğlu na, annelerin en güzeli Sevgili Annem Nesrin Yeğenoğlu na, dünyanın en övünülesi babası Sevgili Babam Zafer Yeğenoğlu na Sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

i ÖZET SİGORTA SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ, EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ VE TÜRKİYE UYGULAMASI Perçem Başak HIZLI Yüksek Lisans Tezi, İktisat Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Sanlı ATEŞ Mayıs 2007, 144 sayfa Sigorta sektörünün finans sektörü içindeki en önemli unsurlardan biri olduğu genel kabul gören bir gerçektir. Dünyadaki tüm gelişmiş ekonomiler için bu tespit geçerlidir. Türkiye de ise sigorta sektörünün, finans sektöründeki payı ve etkinliğinin düşüklüğü çok çarpıcıdır. Bu yüksek lisans tezinde, sigorta sektörüyle ilgili temel kavramlarla ilgili genel bilgiler verilmiş, sigorta sektörünün ekonomideki yeri, gelişimi, ekonomik büyüme üzerindeki etkisi ve dünyadaki durumu değerlendirilmiştir. Dördüncü bölümde sigorta sektörünün Türkiye ekonomisindeki yeri üzerinde durulmuş, beşinci bölümde ise sigorta sektörünün, gelişmiş ülkelerin ekonomik büyümeleri üzerindeki, teorik olarak da desteklenen, olumlu etkisinin Türkiye ekonomisi için de geçerli olup olmadığı sınamaya tabii tutulmuştur. Yapılan analizlerle, Türkiye deki sigorta sektörünün, ekonomik büyüme üzerinde etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu çerçevede, Türkiye deki sigorta sektörünün, sorunlarının tespiti ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileriyle çalışma sonuçlandırılmıştır. Anahtar Kelimeler: Sigorta, Sigorta Sektörü, Ekonomik Büyüme, Fon Yaratma, Türkiye

ii ABSTRACT DEVELOPMENT OF INSURANCE INDUSTRY, IT S EFFECT OF ECONOMIC GROWTH AND APPLICATION OF TURKEY Perçem Başak HIZLI M.A. Thesis, Deparment of Economics Supervisor:Asst. Prof. Dr. Sanlı ATEŞ May 2007, 144 pages It is generally accepted fact that, insurance industry is one of the most important factor in finance sector. This detection is, current for all developed economies in the world, however low level of share and efficiency of insurance industry is very dramatic in Turkey. In this thesis, general knowledge has been given relative to fundamental conception about insurance industry and also position and developing of insurance industry, its conditions and its effect in the economy have been evaluated. Position of insurance industry has emphasized on Turkey economy in Section 4 and pozitive effect of insurance industry which supported a theoritical has examined on economic growth of developed countries whether it is current for Tukey We conclude with the analysis that insurance industry has not effect on economic gowth in Turkey. In this context, this study has been carried through determining problems of insurance industry and formulation of them. Turkey Keywords: Insurance, Insurance Industry, Economic Growth, To Create Fund,

iii İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1 I. BÖLÜM RİSK, BELİRSİZLİK VE SİGORTA KAVRAMLARI, RİSK, BELİRSİZLİK VE SİGORTA KARŞISINDA İKTİSADİ DAVRANIŞLAR VE SİGORTACILIĞIN GENEL ESASLARI 1.1. Risk, Belirsizlik ve Sigorta.4 1.1.1. Risk...4 1.1.2. Belirsizlik..6 1.1.3. Sigorta Kavramı 6 1.2. Risk ve Belirsizlik Karşısında İktisadi Davranışlar 8 1.2.1. Risk, Belirsizlik ve Sigorta ile İlgili Teoride Yer Bulan Yaklaşımlar..8 1.2.2. Risk Toplumunda Tüketici Davranışları 14 1.3. Sigortacılığın Genel Esasları 16 1.3.1. Sigorta Türleri 16 1.3.1.1. Sosyal Sigortalar...16 1.3.1.2. Özel Sigortalar.17 1.3.1.3. Özel ve Sosyal Sigortaların Karşılaştırılması...17 1.3.2. Sigortanın Unsurları...18 1.3.2.1. Sigortacı 18 1.3.2.2. Sigorta Ettiren ve Sigortalı...18 1.3.2.3. Sigorta Bedeli 18 1.3.3. Sigortayla Temel Prensipleri..19 1.3.3.1. Sigortalanabilir Menfaat...19 1.3.3.2. Mutlak İyi Niyet Prensibi..19 1.3.3.3. Tazminat Prensibi..19 1.3.3.4. Halefiyet (Hakların Devri Rücu) Prensibi..19 1.3.3.5. Hasara Katılım Prensibi. 19 1.3.3.6. Hasara En Yakın Neden Prensibi..19 1.3.4. Sigortanın Branşları 20

iv II. BÖLÜM SİGORTA SEKTÖRÜNÜN EKONOMİDEKİ YERİ,GELİŞİMİ VE EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNE ETKİSİ 2.1. Sigorta Sektörünün Ekonomideki Yeri...21 2.1.1. Sigortanın Mikro İşlevleri ( Risk Yönetimi ve Girişimciler Açısından İşlevleri).21 2.1.1.1. Dayanışma İşlemleri Organizasyonu Olma İşlevi.22 2.1.1.2. Girişimcilerin Kararlarını Etkileme İşlevi.22 2.1.1.3. Girişimcinin Ucuz Fiyatla Yatırım Sermayesi Bulmasını Sağlama İşlevi..22 2.1.1.4. Girişimcinin, Risk Karşılığı Dondurduğu Sermaye Miktarını, En Aza İndirme İşlevi...23 2.1.1.5. Girişimciye Kredi Olanakları Yaratma İşlevi...23 2.1.1.6. Fiyatların Daha Gerçekçi Bir Düzeyde Oluşmasını Sağlama İşlevi.23 2.1.2. Sigortanın Makro İşlevleri (Ekonomik İşlevleri)...24 2.1.2.1. Ekonominin Önemli Bir Tasarruf Kaynağı Olma İşlevi..24 2.1.2.2. Sosyo-Ekonomik Kayıpların Önleyicisi Olma İşlevi 25 2.1.2.3. Sosyal Refah Düzeyini Yükseltme İşlevi..25 2.1.2.4. Uluslar arası Ekonomik İlişkileri ve Ticaret Geliştirme İşlevi..26 2.1.2.5. Önemli Bir Vergi Kaynağı Olma İşlevi 28 2.2. Sigortanın Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisi 28 2.2.1. Sigorta Arzı...30 2.2.1.1. Sigorta Arzını Belirleyen Etkenler 31 2.2.1.1.1. Sigorta Primi.. 31 2.2.1.1.2. Diğer Mal ve Hizmetlerin Fiyatları...31 2.2.1.1.3. Risk ve Sigortalanan Kıymetin Kayıp İhtimali.32 2.2.1.1.4. Üretim Faktörlerinin Fiyatı 32 2.2.1.1.5. Teknoloji 32 2.2.1.1.6. Doğal Yapı.32 2.2.2. Sigorta Talebi.32 2.2.2.1. Sigorta Talebini Belirleyen Etkenler.33 2.2.2.1.1. Sigorta Fiyatı.33 2.2.2.1.2. Diğer Mal ve Hizmetlerin Fiyatları...33

v 2.2.2.1.3. Servet ve Gelir...33 2.2.2.1.4. Eğitim Seviyesi..34 2.2.2.1.5. Beklenen Enflasyon Oranı.34 2.2.2.2. Sigorta Talebinin Gelir Esnekliği..34 2.2.2.3. Sigorta Talebinin Fiyat Esnekliği..36 2.2.3. Sigorta Sektörünün Fon Yaratma Kapasitesi 37 III. BÖLÜM SİGORTA SEKTÖRÜNÜN DÜNYADAKİ DURUMU 3.1. Genel Görünüm 40 3.2. Avrupa Birliği Sigorta Sektörü.40 IV. BÖLÜM SİGORTA SEKTÖRÜNÜN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ 4.1. Türkiye de Sigortacılığın Gelişimi...44 4.2. 2005 Yılında Türkiye Ekonomisi ve Sigorta Sektörünün Yeri 50 4.3. Türkiye Sigorta Sektörünün Fon Yaratma İşlevi Açısından Değerlendirilmesi..71 4.3.1. Türkiye de Sigorta Sektörünün Fon Yaratma İşlevini Engelleyen Nedenler.72 4.4. Türkiye Sigortacılık Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri..77 4.4.1. Ürünle İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri.77 4.4.2. Tutundurma ile İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri...78 4.4.3. Fiyatlandırma ile İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri...78 4.4.4. İnsan Kaynakları ile İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri...79 4.4.5. Fiziksel Ortamla İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri.79 4.4.6. İşlemle İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri... 80 4.4.7. Dağıtımla İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri 81 V. BÖLÜM SİGORTA SEKTÖRÜNÜN EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE UYGULAMASI 5.1. Ekonomik Büyüme ve Türk Sigorta Sektörü Arasındaki İlişki 82 SONUÇ...101 KAYNAKÇA 106 EKLER.113

ÖZGEÇMİŞ.144 vi

vii TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1.3.1.3.1. Özel ve Sosyal Sigorta Arasındaki Farklar 17 Tablo 4.2.1. Sektörel Büyüme Oranları 50 Tablo 4.2.2. TÜFE Oranları 51 Tablo 4.2.3. ÜFE Oranları 51 Tablo 4.2.4. ABD Doları ve Avro(Euro) Yıl Sonu Değerleri 52 Tablo 4.2.5. Türkiye de Faaliyet Gösteren Sigorta Şirketi Sayısı 52 Tablo 4.2.6. Direk Prim Üretimi 53 Tablo 4.2.7. Branşların Yıllar İtibariyle Prim Üretimi İçindeki Payları 55 Tablo 4.2.8. Sigorta Şirketlerinin Teknik Sonuçları 59 Tablo 4.2.9. Teknik Kar/Zarar Tutarları 60 Tablo 4.2.10. Sigorta Şirketlerinin Mali Sonuçları 63 Tablo 4.2.11. Sigorta Şirketlerinin Finansal Varlıkları 65 Tablo 4.2.12. Sigorta Şirketlerinin Finansal Varlıkları 66 Tablo 4.2.13. 2005 Yılında Tahakkuk Eden Vergi Miktarı ve Fon Tutarı 71 Tablo 5.1. En Küçük Kareler Sınaması 91 Tablo 5.2a. White Değişken Varyans Testi 93 Tablo 5.2b. White Değişken Varyans Testi 94 Tablo 5.3. Breusch-Godfrey Ardışık Bağımlılık LM Testi 95 Tablo 5.4. Ramsey Reset Testi 96 Tablo 5.5. Optimal Gecikme Sınaması 4 98 Tablo 5.6. Optimal Gecikme Sınaması 3 99 Tablo 5.7. Optimal Gecikme Sınaması 2 99

viii GRAFİKLER LİSTESİ Grafik 4.2.1. Yıllar İtibariyle GSMH ve GSYİH 50 Grafik 4.2.2. Yıllar İtibariyle Direk Prim Üretimi 54 Grafik 4.2.3. Kişi Başına Düşen Prim Üretimi 55 Grafik 4.2.4. Üretim Kaynaklarının Prim Üretimi İçindeki Payları 56 Grafik 4.2.5. Personel Sayısı 56 Grafik 4.2.6. Personelin Eğitim Durumu 57 Grafik 4.2.7. Hasar Prim Oranı 61 Grafik 4.2.8. Teknik Kar Prim Oranı 61 Grafik 4.2.9. Genel Giderlerin Prim Üretimine Oranı 62 Grafik 4.2.10. Yıllar İtibariyle Sektörün Aktif Büyüklüğü 69 Grafik 4.2.11. Aktif Karlılık 69 Grafik 4.2.12. Özkaynak Karlılık 70

ix EKLER LİSTESİ EK 1. Sigortacılığın Tarihsel Gelişimi 113 EK 2. Sigortayla İlgili Bazı Kavramlar 117 EK 3 Avrupa Birliği 2006 Yılı Finansal Entegrasyon Raporundan Çalışmayla İlgili Bir Bölüm 125 EK 4. Türkiye de Sigortacılık Faaliyetinde Bulunabilme Şartları 128 EK 5. Genişletilmiş Dickey Fuller (ADF) Birim Kök Test Sonuçları 133 EK 6. Granger Nedensellik Test Sonuçları 141

1 GİRİŞ Bilindiği üzere günlük hayat, belirsizlik arz eden rizikolarla doludur. Bu rizikoların fiziksel olarak ortadan kaldırılmaları imkansız olduğundan, kişiler, bunların en azından ekonomik sonuçlarını ortadan kaldırabilmek veya hafifletebilmek üzere girişimlerde bulunmuşlar ve bir rizikonun gerçekleşmesi halinde meydana gelecek zararı aralarında bölüşmek suretiyle sigorta kavramının temelini atmışlardır. Öyleyse diyebiliriz ki insanlar tehlikelerle ne zaman hangi şartlar altında karşılaşılacaklarını bilmedikleri için, korunma güdüleri ile rasyonel önlemler almaya yönelmişlerdir. Oysa ilk bakışta bu durumla çelişki gibi görülebilecek bir gerçek vardır; insanlar yaradılış olarak monoton bir hayat yaşamak istemezler. Riskli ve belirsizlik dolu bir hayat daha renkli hatta daha çekicidir. Nietzsche nin de dediği gibi cesaret ve neşe dolu bir yürek zaman zaman biraz tehlikeye ihtiyaç duyar, yoksa dünya çekilmez olur (Uralcan,2004,3). İşte burada insanın korunma güdüleri ile gösterdiği rasyonel davranışların, tekdüze hayattan kaçınma ile hiç de çelişmediğini görüyoruz. Çünkü insanın aradığı şey; monotonluktan (risksiz ve belirsizlikten yoksun bir hayattan) kaçarken, kaybetmek değil, kaybetme riskine rağmen kazanmak, dolayısıyla da kaybetme riskini azaltmak ve kazanma olasılığını arttırarak yaşamaktan duyulacak hazzı arttırmaktır. Bu amaçla risk yönetimi bir teknik haline getirilmiştir. Risk yönetiminin temel aracı olan sigortanın ülkelerin ekonomik, sosyal ve politik yaşamlarındaki önemi yadsınamaz. Özellikle hızla gelişen ve günden güne karmaşıklaşan günümüz ekonomik, sosyal ve politik koşullarında risk yönetimi daha da çok önem kazanırken, sigortaya duyulan ihtiyaç da hızla artmaktadır. Öyleyse sigorta ekonomik ve toplumsal yaşamın gelişmesinin doğal sonucudur diyebiliriz. Zaten sigorta kavramının temelini kolektif yardım düşüncesi oluşturur. Çünkü kişilerin olası tehlikelerin her birine karşı önceden önlem almaları onların maddi güçlerini aşacağı gibi, şirketlerin de güvence amacıyla işlerinde kullanabilecekleri fonları atıl tutmaları üretim güçlerini azaltacaktır. Bu nedenle sigorta kişilerin karşılaşabileceği aynı tür risklere karşı birleşme ve tek başına taşınamayacak ekonomik çöküntüleri çoğunluğa dağıtarak önlemeye dayanır. Öyleyse sigortanın ilk işlevi kişilere ve kuruluşlara ekonomik ve sosyal hayatta güven sağlamaktır diyebiliriz. Sigortanın ikinci işlevi ise mali kurum olarak ülke ekonomisine fon yaratmaktır. Bu fonların yatırımlar yoluyla diğer sektörlere de kaynak

2 oluşturmasıyla milli gelir ve dolayısıyla istihdam artar. Ayrıca kişilerin ve firmaların duyduğu güvenin de yatırım kararlarını olumlu yönde etkilediğini söyleyebiliriz. Bütün bunlarla birlikte sigortanın vergi kaynağı olma özelliği (gelişmiş ekonomilerde) ise ekonomik çöküntüleri önleyerek sosyal refahı arttırıcı rol üstlenir. Bütün bu özelliklerle sigorta, hizmet ve finans sektöründe çok önemli bir yer teşkil ederek, sosyal, kültürel ve ticari yapının önemli bir parçası durumundadır. Dünyada ve Türkiye de sigortanın tarihsel gelişimi incelendiğinde, örf, adet ve dinsel baskılara karşın, artan ekonomik faaliyetlerin zorlaması sonucu ortaya çıkan kaçınılmazlıklar nedeniyle, sigortacılığın kendi kendini kabul ettirdiği görülmektedir. Batı da sigortacılığın kurulması ve gelişmesi, iki yüz yılı aşkın bir geçmişe sahiptir. Bu ülkelerde, sigortacılık kesimi, konusu, çalışması, kapsamı ve ekonomideki ağırlığı ile bir endüstri haline gelmiş, topluma mal olmuştur. Türkiye deki sigortacılığın geçmişine bakıldığında görülen ise; başlangıçta tamamen yabancıların elinde olduğu ve yine onların amaçlarına hizmet ettiğidir. Yakın geçmişte ise, Türkiye deki sigortacılık büyük ölçüde millileşmiş ve ekonomimize katkıda bulunmaya başlaması hedeflenmiştir. Ancak günümüzde, Türkiye nin büyük nüfus potansiyeli yabancı sermaye nin dikkatini çekmiş, sektöre, ortaklık veya satın alma şeklinde çok fazla yabancı sermaye girişi yaşanmıştır. Sigortacılığın gelişmesi ve ekonomimize yararlı olması yönünde sağlanan sektörel gelişmeler elbette ki küçümsenemez. Ancak; ekonomik gelişmeler sonuç alınacak yeterlilikte değildir. Çünkü, ekonomik ve sosyal alanda sağlanan gelişmeler ile büyük nüfus potansiyelimiz dikkate alındığında, gerçekte görünen gelişme, ülkemiz ihtiyaçlarına cevap verecek seviyede değildir. Milli gelirimizi arttırıcı ve ekonomik faaliyetlere fon yaratıcı bir kaynak olan sigortacılığa gereken önemin verilmesi gerekmektedir. Türkiye literatüründe bu alanda gerekli çabanın yeterince gösterilmediği de bir gerçektir. Şunu da özellikle belirtmeliyiz ki; sigorta faaliyetlerinin ekonomi içindeki göreceli konumu ile ekonomik gelişmişlik düzeyi arasında yakın ilişki bulunmaktadır. Sigorta sektöründe gerçekleştirilen faaliyetler tüm dünyada ekonomik gelişmeye paralel bir seyir izler. Çalışmamızda birinci bölüm, Risk, Belirsizlik ve Sigorta Kavramları, Risk, Belirsizlik ve Sigorta Karşısında İktisadi Davranışlar ve Sigortacılığın Genel Esasları başlığı altında ele alınmış, ikinci bölüm Sigorta Sektörünün Ekonomideki Yeri, Gelişimi ve Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisi, üçüncü bölüm Sigorta Sektörünün

3 Dünyadaki Durumu, dördüncü bölüm Sigorta Sektörünün Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve beşinci bölüm Sigorta Sektörünün Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisi:Türkiye Uygulaması başlıkları altında incelenmiştir.

4 I. BÖLÜM RİSK, BELİRSİZLİK VE SİGORTA KAVRAMLARI, RİSK, BELİRSİZLİK VE SİGORTA KARŞISINDA İKTİSADİ DAVRANIŞLAR VE SİGORTACILIĞIN GENEL ESASLARI 1.1.Risk, Belirsizlik ve Sigorta oluşturmuştur. Ekonomi tarihi boyunca risk ve belirsizlik sosyologların inceleme alanlarını 1.1.1.Risk Farklı metinlerde farklı vurgularla kullanılan risk kavramıyla ilgili genel bir anlam kargaşası söz konusudur. Literatürde çok sayıda risk tanımıyla karşılaşmak mümkündür. Bunlar arasında 1966 da Amerikan Risk ve Sigorta Birliğinin Sigorta Terminolojisi Komisyonunun kabul ettiği tanıma göre; Risk iki veya daha fazla olasılığın olduğu sonuçlardaki belirsizliği ifade eder (Uralcan,2004,5). Kelime anlamı itibariyle risk; kayıp olasılığıdır. Tanımı nasıl olursa olsun biliniyor ki, risk; ekonomik aktörlerin performansını etkilediği için optimum kaynak dağılımına ve ekonomik gelişmeye kısıtlamalar getirir. Riski spekülatif risk ve saf (pure) risk olarak iki ana gruba ayrılabilir. Spekülatif riskte, kazanma, kaybetme ve değişiklik olmama ihtimallerinden oluşan üç değişik ihtimal söz konusudur. Örneğin bir şirkete yatırım yapan müteşebbisin bu yatırımı ya zararla sonuçlanacaktır ya sıfır getiri sağlayacaktır ya da pozitif bir getiri yani kar elde edilecektir. Bu gibi spekülatif riskler sigorta kapsamına girmez. Sigorta kapsamına giren saf risklerde ise kazanç ihtimali yoktur. Sonuçta ya sıfır getiri ya da kayıp söz konusudur. Örneğin bir otomobil sahibi herhangi bir kazadan doğacak kayıp ile oluşacak potansiyel risk bileşeni ile karşı karşıyadır. Risk gerçekleşir ise otomobil sahibi parasal kayba uğrar, gerçekleşmez ise otomobil sahibinin bir kazancı olmaz (Uralcan,2004,7). Risk çok çeşitli sınıflandırılabilir. En çok kullanılan sınıflandırmalardan bir diğerinde riskler; sosyal riskler, fiziki riskler ve ekonomik riskler olarak üçe ayrılır.

5 Sosyal riskler, kişilerin davranışları sonucunda neden oldukları zarar ve kayıplardır. Bu zarar ve kayıplar da kişilerin isteyerek yaptıkları zarar verici hareketler ve kazalar olarak ikiye ayrılır. Fiziki riskler, doğanın neden olduğu, gerek maddi gerek bedeni zararlara yol açabilen risklerdir. Fiziki risk kapsamına giren sel, su baskını, deprem, don ya da kuraklık gibi doğal afetler, meydana getirdiği hasar ve kayıplar geniş ölçüde olduğu için sadece birkaç kişiyi değil büyük insan toplulukların etkiler. Ekonomik riskler, üretim ve piyasa düzeninde karşılaşılan, işletmeleri yakından ilgilendiren ekonomik karakterdeki risklerdir. Örneğin bir ülke ekonomisindeki faaliyetler enflasyona neden olduysa, yani ülkede fiyatlar genel seviyesi sürekli artıyorsa, dolayısıyla paranın satın alma gücü düşüyorsa hem ekonomik hem sosyal hem siyasal açıdan istenmeyen bir durum söz konusudur. Bu durumda reel gelir düşerek tasarrufları caydırır, harcamaları özendirir ve paradan kaçış başlar, verimli yatırımların yapılması engellenir. Üretim çeşitli darboğazlarla karşı karşıya olduğu için iş adamları verimli alanlara değil, gayri menkul, döviz, altın gibi alanlara yatırımı daha karlı ve kolay bulur. Enflasyon sonucu oluşan yüksek talep, ithalatı arttırırken, ihracatı caydırır, dolayısıyla dış açıkları büyütücü etki yapar. Ayrıca enflasyon servetin el değiştirmesine neden olur. Belirli sınıflar sattıkları veya ürettikleri malların fiyatlarında sürekli ayarlamalar yaparak enflasyonun olumsuz etkilerinden korunmaya veya bunlardan yarar sağlamaya çalışırlar, oysa ücretliler vb. sabit gelirliler maaşlarında ayarlama yapma olanağına sahip olmadıkları için, enflasyondan büyük reel gelir kaybına uğrarlar. Gelir grupları arası düzensizlik ve servet kaymaları yaşanır. Arz ve talep arasındaki dengesizliklerde piyasadaki fiyat dalgalanmalarına sebebiyet vermek suretiyle ekonomik hayatta düzensizlik yaratır (Balta,1997,24). Konjonktürel dalgalanmalar yani ekonomik faaliyet hacminde ortaya çıkan ve birbirini izleyen genişleme ve daralmalar da ekonomik risk kaynaklarının başında gelir. Bu dalgalanmalar gayri safi milli hasıla(gsmh) imalat sanayi üretimi, işsizlik oranı ve dış ticaret dengesi gibi değişkenleri etkiler. Örneğin konjonktürel işsizlik, ekonomik faaliyet hacminin gerilemesiyle, emek talebinde görülen düşüşe bağlıdır. Böyle bir durumda en çok etkilenecek olan sektör, muhtemelen sermaye malları üreten endüstrilerdir. Çünkü ekonomik faaliyet hacminin düşmesiyle birlikte, bu endüstrinin mallarına olan talep hızla düşer ve bunun sonucunda vasıfsız ve düşük ücretli işçiler işsiz kalır (Balta,1997,25). Bunların yanı sıra, yatırımcıların faiz oranlarındaki değişmeler sonucu zarara uğramaları riski bir şirketin tüketici zevklerinde ve dış ticarete ilişkin hükümet

6 kararlarındaki değişmeler gibi kontrol edemediği faktörlerden kaynaklanan pazar kaybetme riski, sermaye piyasasında görülen düzensiz gelişmeler, girdi fiyatlarındaki dalgalanmalar, grevler, likidite gereksinimindeki artış, işletme yöneticilerinin karar alırken ve bu kararları uygularken yaptıkları olası hatalardan kaynaklanan yönetim riski ya da şirketin içinde bulunduğu sektörde ortaya çıkan ekonomik ve sosyal değişmeler bu grup riskler içinde sayılabilir (Balta,1997,25). 1.1.2.Belirsizlik Tıpkı risk tanımında olduğu gibi belirsizlikle ilgili tanımlarda çeşitlidir. Belirsizlik bir çok olası sonucun gerçekleşebileceği durumlarda, tahmin yeteneği ile ilgili olarak kişinin duyduğu kuşkudur (Uralcan,2004,9). Yeterli bilginin olmadığı durumlarda belirsizlik daha yoğundur. Ancak karıştırılmaması gereken şey; belirsizlik azaldığında riskin artabileceği veya azalabileceğidir. Belirsizliğin yoğun olması riskin büyük olması anlamına gelmez. Bu yoğunluk olasılığı belirleyebilecek verilerin yetersizliğinden kaynaklanıyor olabilir. Risk ölçülebildiği takdirde olasılık yani belirli bir sonuçla ilgili sonucun gerçekleşebilme oranı saptanacak, belirsizlik azalacak, risk ise artacak veya azalacaktır (Uralcan,2004,8). Riskin özünde belirsizlik vardır, ancak her belirsizlik durumunda riskin varlığından söz edilemez. Risk gerçek bir durumdur, belirsizlik ise düşünceyle ilgilidir. Risk nesnel, belirsizlik özneldir (Güvel ve Öndaş Güvel, 2004,57). Olasılık ve riskten farklı olarak, belirsizlik genel olarak kabul edilmiş kıstaslarla ölçülemez der (Uralcan,2004,9). 1.1.3.Sigorta Kavramı Modern ekonomik sistemlerde risk yönetme yöntemlerinin önemi giderek artmaktadır. Tarihte de insanlar risk yönetim türlerine başvurmuşlardır. Sigortayla diğer risk yönetim türleri birbiriyle karıştırılsa da, sigorta, hasarın etkisini en aza indirmesi, bireylere ve girişimcilere en çok katkıyı sağlamasıyla en önemli risk yönetim türüdür. Amaç, riskin gerçekleşmesi sonucu doğacak ekonomik zarardan sigorta dayanışmasına katılanları korumaktır. Risk yönetimi olarak sigortanın tanımını şöyle yapılabilir:

7 Aynı tür tesadüfi risklere maruz çok sayıda üniteleri bir portföyde toplayarak risklerin daha belirli hale getirilmesinin ve bu risklerden doğacak hasarları karşılamak için küçük, periyodik katkılardan bir fon oluşturularak hasarların telafisinin sağlanması esasına dayanan bir organizasyondur (Uralcan,2004,23). Risk yönetimini sağlayan sigorta yasal bir çerçeve içinde bir akitle (sözleşmeyle) düzenlenir. Türk Ticaret Kanunu nun 1263. maddesinde sigortanın tanımı: Sigorta bir akittir ki; bununla sigortacı bir prim karşılığında diğer bir kimsenin parayla ölçülebilir bir menfaatini halele uğratan bir tehlikenin (bir riskin) meydana gelmesi halinde tazminat vermeyi yahut bir veya birkaç kimsenin hayat müddetleri sebebiyle veya hayatlarında meydana gelen belli bir takım hadiseler dolayısıyla bir para ödemeyi veya sair edalarda bulunmayı üzerine alır (Uralcan,2004,23) şeklinde yer alır. Bir risk yönetim türü ve güvence organizasyonu olan sigorta kuruluşları yarattığı fonlar nedeniyle çok önemli mali kurumlardır. Sigorta kuruluşlarının sağladıkları fonlar yatırımları finanse eder. Sigorta faaliyetleri yalnız ülke ekonomisine değil dünya ekonomisine de tasarruf ve yatırım konularında katkı sağlar, korur. Dolayısıyla makro açıdan ele alınırsa; sigorta faaliyetlerinde akitle belirlenen temel bir risk yönetimi söz konusudur. Bu akdin şartları yerine getirilirken oluşan fonlar ülke ve dünya ekonomisini etkiler. Sigortanın, bu çalışmada, esas olarak ele alınacak tarafı olan mali kurum olma özelliğinin tanımı şöyledir: Sigorta belli bir prim karşılığında, kişi hayatının ya da organlarının veya kişi ve kuruluşların parayla ölçülebilir maddi varlıklarının ya da üçüncü şahıslara olan sorumluluklarının, sigorta kural, kanun ve yönetmeliklerince sınırlanmış bölümlerinin karşılaşabileceği aynı kıstaslarla sınırlı tesadüfi risklerin gerçekleşmesinden doğacak hasarlarını, ölçülen değer üzerinden ve gerçekleşen hasar oranında karşılayarak sosyoekonomik çöküntüleri dağıtan ve önleyen yatırımlara aktarılan fonları ve ikrazları ile ekonomiye kaynak yaratan işlemler bütünüdür. Akitle düzenlenir. Çeşitli şekillerde devlet tarafından denetlenir ve desteklenir (Uralcan,2004,25). Sigorta sektörünün oluşmasındaki temel kavramlar olan risk, belirsizlik ve sigorta konularının yöntem çalışmaları içinde nasıl yer bulduğuna bakalım.

8 1.2. Risk ve Belirsizlik Karşısında İktisadi Davranışlar Her rasyonel bireyin amacı kendi faydasını maksimize etmektir. Bu nedenle sınırlı imkanlar dahilindeki türlü seçenekler arasında bir fayda maliyet analizi ile mukayese yaparak kendi ihtiyaçlarını en fazla tatmin edecek olanı seçer. Ekonomik bireyler bu yönde hareket ederken, her zaman planladıkları hedefe ulaşamayabilirler. Beşeri faaliyetlerin bir parçası olan ekonomik faaliyetlerin de bir riskli yanı bulunmaktadır. Bu ise kişileri riskten kaçmaya ve riskli hallerde maksimum faydaya ulaşmaya sevk etmektedir (Balta,1997,56). 1.2.1. Risk, Belirsizlik ve Sigorta ile İlgili Teoride Yer Bulan Yaklaşımlar İnsan isteklerini nasıl gerçekleştirir sorusu yalnızca belirli bir amaca ulaşmak için seçilebilecek araçların hangilerinin meşru ve istenilir bulunacakları konusunu değil, araçlarla ilgili bilginin niteliğini de gündeme getiren bir sorudur. Bununla birlikte rasyonalite varsayımının iki yönlü bir varsayım olduğunun anlaşılması önemlidir. Bu varsayım insanların yalnız kişisel çıkar dürtüsü temelinde hareket ettiklerini değil aynı zamanda amaçlarına ulaşabilmek, çıkarlarını maksimize etmek için seçebilecekleri en uygun yöntemin ne olduğunu tam olarak bildiklerini öne sürüyor. Fiyat mekanizmasının dengeyi sağlayabilmesi kendiliğinden düzenin müdahaleye gerek kalmaksızın kaynak dağılımını istenilen doğrultuda gerçekleştirebilmesi için, bireysel kararların amaçlar ve araçlarla ilgili hiçbir belirsizliğin olmadığı bir ortamda alınması gerekiyor. Belirsizlik olgusu müdahalenin gerekli olabileceği fikrini gündeme getirirken aynı zamanda da iktisat kuramı çerçevesinde bireysel davranışların ekonomi düzeyindeki sonuçları hakkında yapılan açıklama ve tahminlerin gerçekliği konusunda da ciddi kuşkulara yol açıyor. Bu konuya dikkat çeken iktisatçılar iktisat kuramının sınırlarını zorlayan yöntem tartışmalarına giriyorlar (Buğra,1995,19). İktisadın bilimsel olarak kurulmaya başladığı dönemler olan 18. ve 19. yüzyıllarda iktisadi açıklamalarda soyutlamanın egemen olduğu görülmüştür. Zaman, mekan ve insan farklılıkları göz ardı edilerek iktisadi davranışların kalıplaşmış olduğu, üstü kapalı da olsa belirtilmiştir. Bu soyutlama, iktisadi modellerin ve kuramların anlaşılır olmasında yararlı olmuştur. Ancak, özellikle bugünün dünyasında soyutlamanın yarattığı bir krizden bahsetmek mümkündür. Örneğin; IMF nin politikalarının her ülkede aynı sonuçları ortaya çıkaracağı gibi bir varsayım, böylesine bir krizi getirmektedir. Benzer şekilde, bireylerin aynı türde desen, renk ya da tasarımı tercih ettiği varsayımı altında tek türde mal sunulması, talep açısından çeşitli sapmalar

9 yaratabilmektedir. Bu türden sapmaların gerisinde yatan nedenlerden biri, belki de bunların en başta geleni; insanın iç dünyasında olup bitenler, algılamalar, düşünceler ve duygulardır. Bu yüzden de, iktisat, sosyoloji ve psikolojinin kesişim alanındaki gelişmelerin çok yönlü değerlendirilmesi gerekmektedir (Yalçınkaya ve Özsoy,2004,1). Adam Smith in pek bilinmeyen, Astronomi Tarihi (History of Astronomy) adlı eserinin dikkat çektiği konu; bireyin zihinsel dengesinin ya da dengesizliğinin davranışlara nasıl yön verdiğidir. Smith e göre; başlangıçta dengede olan zihnin, dengesi ya da dinginliği karşılaşılan bir şokla yitirilmekte; birey, zihin zincirinde kopan halkayı onarmak üzere bir arayışa yönelmekte, buluş ve keşif sürecini yaşamaktadır. Birey, olumlu ve olumsuz yanları olan bu şokla karşılaştığında, denge amacını gerçekleştirmek üzere davranışlarını değiştirme esnekliği gösterecektir. Bu bağlamda anlaşılmaktadır ki; belirsizlik kavramı bireyin yaşadığı bir şoku, sürprizi içermektedir. Bu yönüyle belirsizlik ex-post bir kavramdır. Ancak, belirsizlik, geleceğe dair bir bilgisizlik anlamı da taşımaktadır ki; bu da belirsizliğe ex-ante bir boyut kazandırmaktadır. Belirsizlik kavramı ile iç içe olan risk de bu noktada ele alınmalıdır. Belirsizliğin bilgisizlik ve sürpriz şeklindeki iki boyutu, risk için tehlike ve olasılık şeklindedir. Risk; bir tehlikenin gerçekleşme olasılığı ile ilgilidir. Benim hayatım çok riskli dendiğinde, tehlikenin meydana gelme olasılığı yüksek demektir; söz, benim hayatım az riskli şekline dönüştüğünde olasılık düşmektedir. Dolayısıyla, riskin olumsuz bir anlamından bahsetmek mümkündür. Belirsizlik kavramında değerlendirilen sürprizin olumsuz da olabilmesi, riskle bağlantılıdır (Yalçınkaya ve Özsoy,2004,1). Riskten kaçınma genel ve ortak bir insan özelliğidir ve sigorta endüstrisinin varlığı bunun iyi bir kanıtıdır. Adam Smith ünlü eseri Ulusların Zenginliği nde piyangoların ulaştığı genel başarıdan bahsetmiş, kumar oynama arzusunun yoğunluğuna karşın kişilerin ekonomide riskten kurtulmak gibi önemli bir unsur için bedel ödemedeki isteksizliklerini göz önüne almıştır. Adam Smith kaybetme olasılığının küçümsendiğini ve hiçbir zaman gereğinden fazla önemsenmediğini, sigorta karının normal bir oranda olmasından çıkarılabileceğini söylemiştir. Oysa Smith e göre sigorta primleri genelde yüksek değildir ve prim ortak hasarları karşılayacak, yönetim masraflarını ödeyecek herhangi bir ticari işte kullanılan aynı miktardaki sermayeden sağlanan kadar karı karşılayacak yeterlilikte olmalıdır. Adam Smith sigortanın önemini açıklarken ise, sigorta işinin özel kişilerin varlıklarına büyük bir güven sağladığını ve tek ferdi mahvedecek zararların bir çok kişi arasına dağıtılarak toplumun bütünü için böyle bir riski hafiflettiğini, ancak bu