HESA BASIN AÇIKLAMASI Konu: 2014 Yılı İşsizlik Oranı ÇİFT HANEYE ÇIKAN İŞSİZLİK, EKONOMİK KRİZ SİNYALİ VERİYOR. 1. İşsizlik Oranı % 11.2 ye tırmanmıştır. Türkiye nin en önemli ekonomik ve sosyal sorunu işsizliktir. İşsizlikteki tırmanış faiz kur artışından daha önemlidir. Çift haneli işsizlik, ekonomik krizin en önemli göstergesidir. TÜİK tarafından 16 Mart 2015 tarihinde yayımlanan İşgücü İstatistikleri, Aralık 2014 başlıklı Haber Bültenine göre, ILO standardı esas alınarak ölçülen ve IMF, OECD gibi küresel kurumların ülkeler arası karşılaştırmalarda kullandığı 15-64 yaş grubunda işsizlik oranı 2014 yılı Aralık Ayında %11.2 olarak gerçekleşmiştir. 15 ve daha yukarı yaşlarda işsizlik oranı ise %10,9 seviyesindedir. Tablo-1: Aralık 2014 itibariyle gerçekleşen işsizlik oranı ve OVP (2015-2017) işsizlik hedefi İŞSİZLİK VE İSTİHDAM GERÇEKLEŞME GERÇEKLEŞME OVP (2015-2017) HEDEFİ 2013 2014 2015 2016 2017 İşsizlik Oranı (%) 10,1 11.2 9,5 9,2 9,1 KRİZ YILLARI İLE KARŞILAŞTIRMA 1980 Kriz Yılı: %8.6 1994 Kriz Yılı: %9.1 2001 Kriz Yılı: %8.9 2009 Kriz Yılı: %14 Nüfus (Yıl Ortası, Bin Kişi) 76.055 76.903 77.738 78.559 79.366 İşgücüne Katılma Oranı (%) 48,3 50,2 50,2 50,3 50,5 İstihdam Düzeyi (Bin Kişi) 24.601 25.642 26.340 27.002 27.599 İstihdam Oranı (%) 43,9 44,7 45,4 45,7 45,9 10. Kalkınma Planı İşsizlik Hedefi (2018) : %7.2 Kaynak: KALKINMA BAKANLIĞI, OVP (2015-2017) 2. Türkiye de ve Dünya nın diğer ülkelerinde yapılan sosyal ve ekonomik anketlerin hemen hemen bütününden elde edilen sonuçlara göre, toplumun gözünde birinci en önemli sosyal ve ekonomik sorun işsizliktir. John Maynard Keynes gibi çoğu iktisatçıya göre de işsizlik, en önemli iktisadi meseledir. Ancak medya ve aydınlar toplumun birinci öncelikli sorunu olan işsizliğe yeterli duyarlılık göstermediği için işsizlik toplumun ve siyasetin birinci gündemine oturamamaktadır. 1
1980 1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2010 2012 2014 3. İşsizlik insan onuruna aykırıdır, işsizlik insan kaynaklarının, sosyal sermayenin israfıdır, işsizlik aynı zamanda bireysel ve toplumsal psikolojiyi bozan büyük bir travmadır. Türkiye nin son dönemlerde büyüme ve kalkınma sürecinde büyük bir tıkanma yaşamasının temel nedeni; insan kaynaklarını, parasal kaynaklarını ve doğal kaynaklarını verimsiz kullanarak israf etmesidir. 80 milyar TL yi bulan işsizlik fonunun istihdam doğuracak ve işsizliği azaltacak projeler yerine gösteriş harcamaları için kullanılması veya atıl bekletilmesi bunun en somut göstergesidir. 4. Genç işsizlik oranı %20 yi aşmıştır, iş arayan her 5 gençten 1 i işsizdir. TÜİK verilerine göre 15-24 yaş grubundaki gençlerde işsizlik oranı %20.2 ye çıkmıştır. %20 yi aşan genç işsizlik oranı, ekonominin gelecek büyüme potansiyelini yok eden en tehlikeli gelişmedir. Aynı zamanda uygulanan ekonomi modelinin en başarısız sonucudur. Türkiye deki çift haneli işsizliğin temel nedenlerinden biri, eğitim sisteminin gençlere kazandırdığı bilgi, beceri ve formasyonla, ekonominin tarım, sanayi, hizmet sektörlerinin ihtiyacı olan bilgi, beceri ve formasyonun uyuşmamasıdır. Çözüm olarak ilköğretimden üniversiteye bütün eğitim-öğretim kademelerinde kariyer merkezlerinin açılmasını, öğrencilerin kariyer planlaması ve kariyer gelişiminin sağlanmasını, her eğitim kurumunun bir ekonomik kurumla eşleştirilerek uygulamalı eğitim yapılmasını öneriyoruz. 5. İşsizlik oranı 80 li ve 90 lı yılların tek haneli eşik değerini aşmış, çift haneli eşiğe ulaşmıştır. Türkiye de işsizlik oranı, 1980 lerde %8, 1996-2000 döneminde % 7 civarında iken 2001 krizinde aniden %8.9 a çıkmış, sonraki 2002-2013 döneminde ise yüksek büyüme hızlarına rağmen çift haneye fırlamış, yıllık bazda %10 eşiğinin altına inmemiştir. 2009 yılında ise Cumhuriyet tarihinin en yüksek işsizlik oranı olan %14 rekor işsizlik oranına ulaşılmıştır. Tablo-2: TÜRKİYE DE İŞSİZLİĞİN 34 YILLIK SEYRİ (1980-2014) 15 TÜRKİYE DE İŞSİZLİĞİN 34 YILLIK SEYRİ 10 5 0 2
Tablo-3: TÜRKİYE DE İŞSİZLİĞİN 34 YILLIK SEYRİ (1980-2014) YIL 1980 8,6 1981 7,6 1982 7,5 1983 8,2 1984 8,1 1985 7,6 1986 8,4 1987 8,8 İŞSİZLİK ORANI 1988 8,4 1989 9,1 1990 8,5 1991 8,7 1992 9 1993 9,4 1994 9,1 1995 8,1 1996 7,1 1997 7,3 1998 7,4 1999 8,2 2000 7 2001 8,9 2002 10,8 2003 11 2004 10,8 2005 10,6 2006 10,2 2007 10,3 2008 11 2009 14 2010 11,9 2011 9,8 2012 9,3 2013 9,6 2014 9,9 6. Mevcut işsizlik oranı, 1980, 1994 ve 2001 krizlerinde yaşanan işsizlik oranını aşmıştır. Türkiye ekonomisinin yaşadığı son dört krizin yol açtığı işsizlik faturaları karşılaştırmalı analize tabi tutulduğunda, işsizlik oranının 1980 krizinde %8.6, 1994 krizinde %9.1, 2001 krizinde %8.9, 2009 krizinde ise %14 olduğu görülecektir. Ayrıca 2009 krizinin işsizlik faturasının 1980, 1994 ve 2001 krizlerinin işsizlik faturasından %64 daha yüksek olduğu anlaşılacaktır. 7. 2008 Dünya Krizi, Türkiye ekonomisini teğet geçmemiştir. Tam tersine 1980, 1994 ve 2001 krizlerinden daha büyük bir işsizlik doğurmuştur. Ekonominin %6.9 küçüldüğü, işsizlik oranının %14 e fırladığı 2009 yılı, 2008 de başlayan küresel krizin Türkiye ekonomisini teğet geçmediğinin, tam tersine küresel krizin Türkiye ekonomisini tam merkezinden şiddetle vurduğunun en somut göstergesidir. 8. ABD işsizliği yarı yarıya azalttı, Türkiye ise hala istihdam krizi yaşamaktadır. Ekonomik krizin merkez üssü olan Amerika da krizle birlikte Türkiye de de olduğu gibi işsizlik %9 lara dayanmış ama birkaç yıl içerisinde tekrar düşürülerek 2014 Aralık ayı itibariyle %5.6 ya geriletilmiştir. 9. İşsizliğin temel nedeni, ekonomi yönetiminin istihdam dostu büyüme ve kalkınma modeli geliştirememesidir. Türkiye de ekonomi yönetimi 2013-2014 dönemini içeren son iki yıllık süreyi israf ederek Türkiye ye özgü yenilikçi iktisat modelleri ve istihdam dostu büyüme-kalkınma politikaları dizayn edip uygulamak yerine geçmiş 10 yılın başarısıyla öğünmeyi, giderek ağırlaşan işsizlik, enflasyon ve büyüyememe sorunlarını görmemezlikten gelmeyi yeğlemiştir. 3
10. Türkiye Ekonomisi derin stagflasyon dönemine girmiştir. 2015 Şubat ayında İhracatın %13 küçülmesi, Sanayinin %2.2 küçülmesi ise 2015 yılında ekonominin küçüleceğinin ve büyük bir çöküş yaşayacağının sinyalini vermektedir. Genel çerçeveden bakıldığında Türkiye ekonomisi, 2015 başı itibariyle büyüme hızı %1.7 ye düşen, çift haneli enflasyon ile çift haneli işsizlik şeklinde kendini gösteren derin bir stagflasyon dönemine girmiş kırılgan bir ekonomi görüntüsü vermektedir. 11. Türkiye nin işsizlik sorununu temelden çözebilmesi için acilen yenilikçi, istihdam dostu sürdürülebilir büyüme ve kalkınma modelinin geliştirilmesi ve uygulanması gerekmektedir. Türkiye deki çift haneli işsizliğin temel nedenlerinden biri, 12 yıldır iktidarda olan hükümetin ve ekonomi yönetiminin istihdam dostu büyüme ve kalkınma vizyonunun olmaması, istihdam dostu stratejiler, programlar ve eylem planları geliştirememesi ve uygulayamamasıdır. Derin stagflasyon, çift haneli işsizlik ve çift haneli enflasyon sorununu çözmek; tekrar istikrarlı, dengeli, yüksek ve sürdürülebilir büyüme ve kalkınma sürecini başlatmak için Türkiye nin istihdam dostu yenilikçi büyüme ve kalkınma vizyonu geliştirmesi gerekmektedir. İstihdam doğurmayan ve büyüme hızı giderek azalan bir ekonomik yapıya doğru sürüklenen Türkiye, acilen yenilikçi, istihdam dostu sürdürülebilir büyüme ve kalkınma modelini geliştirmeli ve uygulamalıdır. 12. En çok istihdam doğuran sektör hizmet sektörü olmuştur. İstihdam deposu olan tarım ve sanayi artık istihdam doğurma gücünü kaybetmiştir. Ekonomide çalışanların %19,5 i tarım, %20,5 i sanayi, %7,1 i inşaat, %52,8 i ise hizmetler sektöründe istihdam edilmiştir. Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 5 milyon 10 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 20 milyon 632 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. 13. İstihdamda cinsiyet uçurumu vardır. Kadınlarımızın sadece %30 u iş gücüne katılırken, erkeklerin ise %70.8 i işgücüne katılmaktadır. İşgücü 2014 yılı Aralık döneminde 28 milyon 787 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise %50,2 olarak gerçekleşmiştir. İşgücüne katılma oranı erkeklerde %70,8, kadınlarda ise %30 olmuştur. 14. Tarımda çalışanların %81.2 si, diğer sektörlerde çalışanların ise 3 te 1 i kayıt dışıdır. Kayıt dışı istihdam oranı %33,2 olarak gerçekleşmiştir. Tarımda çalışanların %81.2 si kayıt dışıdır. Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı 4
2014 yılı Aralık döneminde %33,2 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran tarım sektöründe %81,2 iken, tarım dışı sektörlerde %21,6 olmuştur. 15. Büyüme oranını arttırmadan işsizlik oranı düşürülemez. Türkiye %4.5 un altında büyüdüğünde işsizlik oranı artar, %4.5 un üzerinde büyüdüğünde ise her %2 lik büyüme işsizliği %1 düşürür. Okun yasası, büyümenin işsizlik üzerindeki etkisini gösterir. Büyüme ile işsizlik arasında ters yönlü bir ilişki vardır. U = 0,5 (Y 2,25) ABD de yapılan ampirik çalışmalara göre, ABD ekonomisinde %2.25 olan uzun dönemli büyüme trendinin üzerinde her %2 lik büyüme işsizliği %1 düşürmektedir. Türkiye nin uzun dönemli büyüme hızı %4,5 olduğuna göre; Türkiye %4.5 un altında büyüdüğünde işsizlik oranı artar. Türkiye %4.5 un üzerinde büyüdüğünde her %2 lik büyüme işsizliği %1 düşürür. Yani Türkiye ekonomisi % 6,5 büyürse işsizlik % 8 ye; %8.5 büyürse işsizlik % 7 ye düşer. Ancak istihdam dostu yenilikçi büyüme ve kalkınma modeline geçilebilirse, %5 istikrarlı büyüme ile bile işsizlik %5 lere inebilir. 16. Yoksulluğun en temel nedeni işsizliktir. İşsizlik yoksulluk doğurur. Türkiye de %16 olan Yoksulluk oranını düşürebilmek için işsizlik oranını düşürmek şarttır. İşsizlik oranı arttığı sürece yoksulluk oranı da artacaktır. 5
Tablo-4: Mevsim etkilerinden arındırılmamış temel işgücü göstergeleri, Aralık 2014 Tablo-5: Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam ve işsizlik oranı 17. HESA NIN İSTİHDAMI ARTTIRICI, İŞSİZLİĞİ AZALTICI NİTELİKTE İSTİHDAM DOSTU YENİLİKÇİ BÜYÜME-KALKINMA STRATEJİSİ ÖNERİSİ İstihdam dostu, yenilikçi büyüme ve kalkınma modeli geliştirilmeden işsizliği azaltmak, büyümeyi arttırmak mümkün değildir. Ekonomi yönetimi sadece istikrar odaklı mevcut konjonktürel ve kısa vadeli istikrar politikalarıyla 12 yıldır çözemediği gibi gelecekte de işsizlik ve büyüme sorununu çözemez. HESA olarak Türkiye nin işsizlik sorununu kalıcı olarak çözmeye yönelik olarak aşağıda sıraladığımız; yenilikçi ve istihdam dostu sektörlere optimal ölçekte yeni yatırım yaparak hem eksi olan yatırımların artmasını hem de yeni iş kapıları açmasını öneriyoruz. 1. Nano Teknoloji 2. Bilişim vadileri 3. Enerji çiftlikleri 4. Yerel ve bölgesel kümelenmeler 6
5. Eğitim ihracatına yönelik eğitim kurumları 6. İşsizler örgütlenmeli, sesini duyurmalıdır, işsizler TBMM de ve Ekonomik ve Sosyal Konsey de temsil edilmelidir. 7. İşsizlik fonu kaynakları amaç dışında kullanılmamalı, sadece ve sadece girişimcilere mikro kredi vermek ve yeni istihdam doğuran firmaları desteklemek amacıyla kullanılmalıdır. 8. Bütün eğitim düzeylerinde kariyer merkezleri kurulmalı bütün öğrencilere kariyer ve istihdam odaklı eğitim verilmeli, sanayinin ihtiyacı olan beceriler kazandırılmalıdır. 9. İstihdam üzerindeki toplamda %50 yi aşan vergi ve parafiskal yükler azaltılmalıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. DOÇ. DR. RAMAZAN TAŞ HESA (Hukuk Etik Siyaset Araştırmaları) EKONOMİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ DİREKTÖRÜ 7