TONSİLLEKTOMİ VE ADENOTONSİLLEKTOMİ ÖRNEKLERİNİN HİSTOPATOLOJİK İNCELEMESİ: ÜÇ YILLIK TAKİP SONUÇLARIMIZ

Benzer belgeler
RUTİN PEDİATRİK ADENOTONSİLLEKTOMİLERDE MİKROSKOPİK HİSTOPATOLOJİK İNCELEME

Histopathological analysis of tonsillectomy specimens: a report from Southeastern Anatolia

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

ADENOTONSİLLEKTOMİ ÖNCESİ KOAGÜLASYON TESTLERİ GEREKLİ Mİ?

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Tonsillektomi Endikasyonlarımızın Yeniden Gözden Geçirilmesi

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

ÇOCUKLARDA ADENOTONSİLLEKTOMİYE GÜNCEL YAKLAŞIM

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

İntraoperatif Sinir Monitorizasyonunun Bir Cerrahi Kliniğe Katkısı

SİGARA İLE SAVAŞTA BİR DENEYİM ÖRNEĞİ GRAMMER KOLTUK SİSTEMLERİ A.Ş. DR.YÜCEL BENDER İŞYERİ HEKİMİ

Larenks kanserinin preoperatif, intraoperatif ve postoperatif evrelemelerinin karşılaştırılması

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi

Medeni Durumu: Evli (Dr. Serhat Totan, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı, Serbest Hekim)

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

ANADOLU SAĞLIK / SAĞLIK MESLEK LİSESİ HEMŞİRELİK ALANI BECERİ EĞİTİMİ DEĞERLENDİRME FORMU

Adenotonsillektominin çocuklarda büyüme üzerine etkisi

GATA HASTANESİ 2001 YILI MALİGNİTE OLGULARININ İNCELENMESİ

Adenoid Hipertrofisi ve Uykuda Solunum Bozukluğu Olan Çocuk Hastalarda Kısa Süreli Oral Kortikosteroid Tedavisi

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Türkiye'de Patoloji konsültasyonları" Bir durum saptama çalışması. Dr.Serdar Balcı

Papiller Mikrokarsinomlara Yaklaşım Türkiye Perspektifi

Ondokuz Mayıs Üniversitesi nde 2 Yıllık Süreçte Baş Boyun Kitlelerinde İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Deneyimimiz 50 vaka

Bukkal Bölgeden Kaynaklanan Pleomorfik Adenom: Olgu Sunumu

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

Boyun Kitleleri: 420 Olgunun Retrospektif Analizi. Neck Masses: Retrospective Analysis of 420 Cases

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Relation of Actinomyces with Tonsillar Hypertrophy and Antibiotic Use. Aktinomiçes ile Tonsil Hipertrofisi ve Antibiyotik Kullanımı Arasındaki İlişki

Geçmişten günümüze. Pediatride günübirlik anestezi. Preoperatif. Preoperatif. Postoperatif. Peroperatif. Preoperatif

Pediatrik Over Tümörleri Slayt Semineri

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

KAFA TRAVMASI VE RADYOLOJİ KRANİOSEREBRAL TRAVMALI HASTALARDA NÖROGÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI

Multidisipliner Konseyin Endokrin Hastalıkların Tanı Ve Tedavi Süreci Üzerine Etkisi

Sleeve gastrektomilerde histopatolojik bulgularımız: 63 vakanın analizi

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem I Öğrencilerinin Başarı Durumu: Altı Yıllık Deneyim

Ali Kurt*, Rabia Demirtaş**, Hilal Balta**, Şenay Erdoğan Durmuş** *Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

Çocukluk Çağında Adenotonsillektominin Büyüme ve Gelişmeye Olan Etkisi

Aft, Farenjit, Adenit İle Birlikte Olan Periyodik Ateş (PFAPA)

Obstrüktif Apne ve Rekürrent Tonsillit Nedeni ile Opere Edilen Hastalarda Aktinomiçes Enfeksiyonunun Rolü

Çalışma Dizaynları ve Kullanım Alanları

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

SEKÜLER TREND BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim

HABER BÜLTENİ xx Sayı 17

TERAPOTİK MİZAHTA KULLANILAN HASTANE PALYAÇOLARININ AMELİYAT ÖNCESİ DÖNEMDEKİ ÇOCUKLARIN ANKSİYETE DÜZEYLERİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ

Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım. Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD

Aydın Bora 1, Adem Yokuş 1, Alpaslan Yavuz 1, Cihat Kaya 1, Suat Orak 1, Mehmet Deniz Bulut 1, Gülay Bulut 1. Abstract.

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV

Estetik müdahaleler son zamanlarda gündelik yaşamın bir parçası haline geldi.

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Tonsillektomize Hastalarda Aktinomikoz İnsidansı: 115 Olgunun Histopatolojik Bulguları ve Dil Kökünde Nadir Bir Aktinomikoz Lokalizasyonu

Tonsillektomi Sonrası Oluşan İkincil Kanamalar

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Erişkin Hastalarda Tonsillektomi Sonrası İkincil Kanamaların Retrospektif Analizi

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

(RANULA : TEKRARLAYAN BİR OLGU) RANULA : AĞIZ TABANINDA TEKRARLAYAN BİR OLGU ÖZET

ENDOMETRİAL KARSİNOM SPORADİK Mİ? HEREDİTER Mİ? Dr Ş.Funda Tanay Eren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

ILAŞTIRILMASI. ve Araştırma rma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

KANSER ERKEN TANI VE TARAMA PROGRAMI

Murat Kılıç 1, Doğan Atan 1, Nurcan Yurtsever Kum 1, Aykut İkincioğulları 1, Önder Bozdoğan 1, Hüseyin Dere 1

ELAZIĞ İLİNDEKİ TİROİD KANSER SIKLIĞI VE ALT TİPLERİ: BEŞ YILLIK DENEYİM

NEBÜLİZASYON TEDAVİSİ: NE ZAMAN? NASIL? Ecz. Pırıl Karataş TÜKED

ÇOCUK TONSİLLEKTOMİLERİNDE BİPOLAR KOTER DİSEKSİYON VE KLASİK DİSEKSİYON TEKNİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

SERVİKAL ÖRNEKLERDE HPV DNA ve SİTOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

Bethesda Klasifikayonu. Prof Dr Gülnur Güler Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması. Erken Çocukluk Gelişimi Konferansı Ekim 2010

DUKTAL KARSİNOMA İN SİTU: CERRAHİ YAKLAŞIM. Dr. N. Zafer Utkan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

TİROİD PAPİLER MİKROKARSİNOMLARDA SANTRAL LENF NODU METASTAZINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

HABER BÜLTENİ xx Sayı 18

VAKA BAŞI MUAYENE MALİYETLERİNİN KONTROL EDİLEBİLİRLİĞİ * CONTROLLABILITY OF COSTS PER CASE

Relaps/Refrakter Hodgkin Lenfomada Transplant Dışı Tedavi Seçenekleri

KANSERDEN KORUNMA STRATEJİLERİ VE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

ORİJİNAL ARAŞTIRMA ORIGINAL RESEARCH. GİRİŞ. Bülent Saçak, Fatma Betül Tuncer, Ayhan Numanoğlu

Karaciğerin Kistik Hastalıkları. Prof.Dr.Hasan Besim

TÜM MİDE BİYOPSİLERİNE RUTİN OLARAK GIEMSA VE ALCIAN BLUE UYGULAMALI MIYIZ?

Araştırma Yöntemleri. Doç Dr. Zeliha Öcek Halk Sağlığı AD

Transkript:

KLİNİK ÇALIŞMA / ORIGINAL ARTICLE TONSİLLEKTOMİ VE ADENOTONSİLLEKTOMİ ÖRNEKLERİNİN HİSTOPATOLOJİK İNCELEMESİ: ÜÇ YILLIK TAKİP SONUÇLARIMIZ Mahmut ÖZKIRIŞ, 1 Cemil MUTLU, 1 Mehtap KALA 1 1 Özel Kayseri Tekden Hastanesi, KBB Kliniği, Kayseri Tonsillektomi ve adenotonsillektomi, özellikle çocukluk yaş grubunda en çok uygulanan cerrahi girişimlerden biridir. Bu çalışmada, tonsillektomi ve adenotonsillektomi örneklerinin histopatolojik sonuçları değerlendirildi. Kliniğimizde 3 yıl içerisinde uygulanan çocukluk ve erişkin yaş grubu tonsillektomi ve adenotonsillektomi örneklerinin histopatolojik sonuçları retrospektif olarak incelendi. Toplam 3176 hasta kaydı değerlendirildi. Çocuk hastalarda maligniteye rastlanmazken 3 erişkin hastada malignite saptandı. Ancak histopatolojik olarak malignite saptanan 3 erişkin hastanın hepsinde de tonsillektomi malignite şüphesi nedeni ile yapılmıştı. Pediatrik yaş grubunda rutin histopatolojik inceleme gerekli olmayabilir, ancak ameliyat öncesi risk faktörü olan, özellikle erişkin hastalarda histopatolojik inceleme mutlaka yapılmalıdır. Bu durum hastane maliyetini de azaltabilir. Anahtar Sözcükler: Malignite; patoloji; tonsillektomi. THE HISTOPATHOLOGICAL RESULTS OF TONSILLECTOMY AND ADENOTONSILLECTOMY SPECIMENS: 3-YEAR FOLLOW-UP RESULTS Tonsillectomy with or without adenoidectomy is one of the most commonly performed surgical procedures, especially in the pediatric age group. The purpose of this study was to evaluate the histopathological results of tonsillectomy and adenotonsillectomy specimens. We performed a retrospective review of histopathologic reports on all patients in both pediatric and adult age groups undergoing tonsillectomy and adenotonsillectomy in our clinic over a three year period. A total of 3176 patient records were reviewed. None of the children had a malignancy, while three adult patients had a malignancy; however, all three adult patients had undergone tonsillectomy on the suspicion of malignancy. Routine histopathological evaluation of tonsillectomy specimens may be unnecessary, especially in the pediatric age group. However, especially in adult patients who have certain preoperative risk factors, a histopathologic evaluation is mandatory. This may facilitate a reduction in hospital costs. Key Words: Malignancy; pathology; tonsillectomy. Başvuru tarihi: 15.04.2010 Kabul tarihi: 02.11.2010 İletişim: Dr. Mahmut Özkırış. Özel Kayseri Tekden Hastanesi, KBB Kliniği, Kayseri. Tel: +90-352 - 223 33 32 e-posta: dramahmut@yahoo.com 122 J Kartal TR 2010;XXI(3):122-126

Tonsillektomi ve Adenotonsillektomi Örneklerinin Histopatolojik İncelemesi: Üç Yıllık Takip Sonuçlarımız Çocukluk çağı yaş grubunda en yaygın yapılan ameliyatlardan biri olan tonsillektomi, tek başına ya da adenoidektomi ile birlikte yapılmaktadır. Tonsillektomi endikasyonları, enfeksiyöz ve enflamatuvar nedenler ile obstrüktif patolojilerdir. [1] Nükseden tonsillit ya da obstrüktif nedenler ile adenotonsillektomi ameliyatı sonrası materyallerin rutin histopatolojik incelemesinin gerekliliği günümüzde tartışmalıdır. Özellikle gizli patolojik durumların göz ardı edilmemesi amacıyla, tonsillektomi materyallerinin rutin olarak histopatolojik incelemenin yapılması gerektiği bildirilmektedir. Medikolegal sorunlarla karşılaşılmaması için, ameliyat öncesi dönemde malignite şüphesi uyandıran olguların dikkatli şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. [2] Bu çalışmada, 2007 ile 2010 yılları arasında kliniğimizde adenotonsillektomi ameliyatı geçiren hastaların patoloji sonuçları retrospektif olarak incelendi ve sonuçlar literatür bulguları ile karşılaştırıldı. Çalışmamız, bugüne kadar ülkemizde yapılmış en geniş tonsillektomi ve adenotonsillektomi patoloji sonuçlarının sunulduğu seri çalışması özelliği taşımaktadır. HASTALAR VE YÖNTEM Bu çalışmada, 2007-2010 yılları arasında kliniğimizde kronik/nükseden üst solunum yolu enfeksiyonu ve/veya üst solunum yolu obstrüksiyonu nedeniyle adenotonsillektomi veya tonsillektomi uygulanan 3176 olgunun dosyaları retrospektif olarak incelendi. Tonsiller patolojiye, adenoid vejetasyonun eşlik edip etmediği radyolojik ve endoskopik olarak değerlendirildi. Hastaların yaş, cinsiyet, vital bulgular, tonsillektomi endikasyonu ve tıbbi öyküsünden oluşan ameliyat öncesi verileri kaydedildi. Tüm hastalara, genel anestezi altında bipolar koter diseksiyon tonsillektomi operasyonu uygulandı. Çıkarılan spesmenler %10 luk formaldehit solüsyonun içerisinde histopatolojik inceleme için patoloji laboratuvarına gönderildi. Histopatolojik bulgular kaydedildi. BULGULAR Tonsillektomi ya da adenotonsillektomi yapılan toplam 3176 hasta (1713 erkek, 1463 kadın; ortalama yaş: 11,4; dağılım 3-53 yaş) çalışmaya dahil edildi. Hastaların 2718 i 20 yaş altında iken (yaş aralığı: 3-20, ortalama yaş: 9,1), 458 i 20 yaş ve üzerindeydi (yaş aralığı: 20-53, ortalama yaş: 28,4). 1896 hastaya nükseden adenotonsillit (%59,69), 214 hastaya kronik adenotonsiller hipertrofi (%6,73), 1063 hastaya kronik adenotonsiller hipertrofi ve nükseden enfeksiyon (%33,46) nedeni ile ameliyat yapılmıştı. Üç hastaya da malignite ön tanısı (%0,094) ile tonsillektomi uygulanmıştı. 2198 hastaya adenotonsillektomi ve 978 hastaya da sadece tonsillektomi uygulandı. Malignite şüphesi ile tonsillektomi yapılan 3 hasta da erişkindi (35,48 ve 51 yaş). Tonsillerinde asimetrik büyümesi olan toplam 59 hasta (37 erkek, 22 kadın; ortalama yaş: 10,7; dağılım 3-31 yaş) vardı. Elli dokuz olgunun hiçbirisinde patolojik inceleme sonucunda malignite saptanmadı. Malignite şüphesi ile tonsillektomi olan hastalarda da asimetrik tonsiller büyüme olmakla birlikte ek olarak tonsillerinde ülseratif ve kanamalı lezyonların olması nedeni ile bu gruba dahil edilmedi. Hastaların histopatolojik sonuçları Tablo I de özetlenmiştir. Malignite tanısı alan 3 hastaya da malignite şüphesi ile tonsillektomi uygulandı. Bu üç hastada, tonsilde tek taraflı hipertrofi ve tonsil üzerinde ülserasyon vardı. Hastaların boyun muayenesinde ve görüntüleme tetkiklerinde, boyunda kitlesel lezyona rastlanmadı. Bu üç hasta, patolojik inceleme sonucunda diffüz büyük B hücreli non-hodgkin lenfoma olarak tanı aldı. Çocukluk çağı rutin adenotonsillektomi materyallerinin hiçbirinde maligniteye rastlanmadı ve toplam materyaller içinde malignite insidansı %0,094 olarak hesaplandı. Adenotonsillektomi örneklerinin çoğunluğunda, kronik enflamasyon veya lenfoid hiperplazi bulunmaktaydı. Tablo I. Adenotonsillektomi örneklerinin histopatolojik inceleme sonuçları Patoloji Sayı Yüzde Kronik enflamasyon 718 22,60 Lenfoid hiperplazi 269 8,46 Kronik enflamasyon + Lenfoid hiperplazi 2186 68,82 Malignite 3 0,094 Toplam 3176 100 2010;XXI(3):122-126 123

Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Dergisi Tonsillektomi ve Adenotonsillektomi Materyallerinin Patolojik İnceleme Sonuçları Benign ve malign olgular karşılaştırıldığında, makroskopik olarak büyüklük farkı (asimetri) malign olguların tümünde belirgin olarak görülse de, benign olguların 59 unda da mevcuttu. Ek olarak makroskopik incelemede malign olgularda tonsil yüzeyinde ülserasyon ve sertlik mevcuttu. Benign olgularda makroskopik özellikler genellikle şu şekilde idi. Tonsil boyutları, 2-8 cm arasında değişmekteydi ve her iki tonsil arası büyüklük farkı ortalama 1,5 cm idi. Tonsil materyalleri orta sertlikte, sarı-gri-pembe renkte olup, bazı tonsillerin kesit yüzünde keratin yumakları, kistik dejenerasyon ve pürülan materyal izleniyordu. Benign olguların mikroskopik özellikleri incelendiğinde ise; yüzeyde çok katlı yassı epitel ve epitel altında germinal merkezleri belirgin çok sayıda lenfoid folikül oluşumlar mevcuttu. Bazı olgularda nötrofiller eşlik ediyordu. Bazılarında ise keratin kistleri mevcuttu. Malign Olgular Olgu 1 (35 yaş): Makroskopi; sağ tonsil 5 cm, sol tonsil 3 cm, kesit yüzü solid, sağ sola nispeten bir miktar daha sert, ülsere ve pembe renkli idi. Mikroskopi; sağ tonsil kesitlerinde yüzeydeki çok katlı yassı epitelin altında diffüz infiltrasyon gösteren, lenfositin 2-3 katı büyüklüğünde, atipik lenfoid infiltrasyon görüldü. Yapılan immünohistokimyasal (İHK) boyamada Keratin: ( ), CD 20: (+), CD 3: ( ) sonuç verdi. Sağ tonsilde diffüz B hücreli lenfoma tanısı koyuldu. Olgu 2 (48 yaş): Makroskopi; sağ tonsil 2,5 cm, sol tonsil 5 cm idi. Makroskopik olarak sol tonsil yüzeyi, sağa göre ülsere, sert ve hafif kanama odakları mevcuttu. Mikroskopi; Olgu 1 deki mikroskopi ve İHK boyanma paternindeydi. Sol tonsilde diffüz B hücreli lenfoma tanısı koyuldu. Olgu 3 (51 yaş): Makroskopi: Sağ tonsil 4,8 cm, sol tonsil 3,2 cm büyüklüğünde solid, pembe renkli, orta kıvamda idi. Mikroskopi; Olgu 1 deki mikroskopi ve İHK boyanma paternindeydi. Sağ tonsilde diffüz B hücreli lenfoma tanısı aldı. TARTIŞMA Kulak Burun Boğaz pratiğinde en yaygın yapılan ameliyatlardan biri olan tonsillektomi tek başına ya da adenoidektomi ile birlikte yapılmaktadır. Tonsillektomi materyallerinin histopatolojik inceleme gerekliliği konusunda farklı görüşler vardır. [1] Tonsillektomi materyallerinde gizli malignite insidansı ile ilgili olarak literatürde %0 ile %1 arasında değişen oranlar bildirilmiştir. [3,4] Erişkin yaş grubunda tonsilde en sık yassı epitel hücreli karsinom gözlenirken, çocukluk yaş grubunda lenfomalar sık görülmektedir. Lenfomalar tonsilde asimetrik hipertrofi ile birlikte normal mukozal görünüm ile prezente olurken, yassı epitel hücreli karsinom tonsilde tek taraflı büyüme ve mukozal yüzeyde ülserasyon ve kanama ile klinik bulgu verir. Tonsillerde en sık Non-Hodgkin lenfoma görülmektedir. [5] Strong ve ark. [6] Amerikan Otolarengoloji Derneği üyesi hekimler arasında yapmış oldukları anket çalışmasında, hekimlerin %38 inin pediatrik adenotonsillektomi örneklerini histopatolojik incelemeye gönderdiklerini, %67 sinin ise erişkin örneklerini gönderdiklerini bildirmişlerdir. Çalışma sonucuna göre, KBB hekimleri pediatrik adenotonsillektomi örneklerini mikroskopik inceleme yerine sadece gross incelemeye gönderme eğiliminde olduklarını bildirmişlerdir. [6] Yapılan bazı çalışmalarda, mikroskopik inceleme gerekliliği konusunda yaş sınırından daha ziyade operasyon öncesi malignite risk faktörlerinin olup olmamasının daha önemli olduğu görülmektedir. [7-9] Bu görüşü destekleyen ve geniş yaş spektrumunun incelendiği Ikram ve ark. nın [10] çalışmasında, 4 ile 49 yaş arasındaki 200 hastanın tonsillektomi materyalinden preoperatif tonsil asimetrisi ve sigara içicisi olan sadece 1 hastada (%0,3), non-hodgkin lenfoma tespit edilmiştir. Beaty ve ark. [7] erişkin tonsillerinde malignite şüphesi için risk faktörlerini araştırmışlardır. Kanser öyküsü, tonsilde asimetrik hipertrofi, tonsil yüzeyinde sert ülseratif lezyon olması, boyunda lenfadenopati ve kilo kaybının bulunması tonsil malignitesi için risk faktörleri olarak tespit edilmiştir. Malignitesi olan olguların çoğunda bu risk faktörlerinden iki veya daha fazlasının bulunduğu tespit edilmiştir. [7] 124 J Kartal TR

Tonsillektomi ve Adenotonsillektomi Örneklerinin Histopatolojik İncelemesi: Üç Yıllık Takip Sonuçlarımız Felippe ve ark. [11] 2103 adenotonsillektomi örneğini inceledikleri çalışmada 4 olguda malignite tespit etmişlerdir. Bu dört olguda ameliyat öncesi malignite şüphesinin zaten olduğunu bildirmektedirler. Kalcıoğlu ve ark. nın [12] çalışmasında, 559 adenoidektomi ve 1132 tonsillektomi materyalinin histopatolojik incelemesinde patolojik bulgu tespit edilmemiştir. Yazarlar özellikle pediatrik yaş grubunda histopatolojik incelemenin gerekli olmadığını bildirmişlerdir. Reiter ve ark. [13] asimetrik tonsil hipertrofisi olan 31 hastanın 2 sinde (%6,5) malign lenfoma tespit etmişlerdir. Bizim çalışmamızda, malignite tespit edilen üç olguda da malignite şüphesi mevcuttu (tonsilde asimetri, tek taraflı hipertrofi, ülserasyon, mukozal düzensizlik ve sertlik mevcuttu) ve bu üç olgu da erişkin yaş grubundaydı. Tonsillektomi operasyonu öncesi, malignite risk faktörlerinin varlığı patolojik incelemenin yapılması açısından önemlidir. Belirgin tonsiller asimetri, tonsiller mukozal düzensizlik ve klinik malignite bulguları varlığında histopatolojik inceleme gereklidir. [6,8] İmmün süpresif hastalarda tedaviye dirençli tonsillit varlığında lenfomadan şüphelenmek gerekir. Pediatrik olgularda tonsil materyallerin patolojik inceleme gerekliliği de tartışmalıdır. Erdağ ve ark. [4] 2743 hastanın adenotonsillektomi örneklerini inceledikleri çalışmada hiçbir hastada maligniteye rastlamamışlardır. Strong ve ark. [6] 1583 pediatrik adenotonsillektomi materyalinin patolojik incelemesinde maligniteye rastlamadıklarını bildirmişlerdir. Dohar ve ark. [14] 2012 çocuk adenotonsillektomi örneğini mikroskopik olarak incelemiş, sadece tonsil asimetrisi olan bir çocukta lenfoma tespit edilmiştir. Biz de çalışmamızda pediatrik yaş grubunda beklenmedik bir maligniteye rastlamadık. Bu nedenle operasyon öncesi malignite şüphesi olmayan pediatrik yaş grubu tonsillektomi materyallerinde rutin histopatolojik incelemenin gerekli olmadığını düşünüyoruz. Tonsiller karsinomların en önemli bulguları asimetrik tonsiller hipertrofi ile birlikte hipertrofik tonsil yüzeyinde ülseratif lezyonların varlığıdır. Bu bulguya boyunda kitle, kilo kaybı ve önceden varlığı bilinen kanser hikayesinin eşlik etmesi malignite ön tanısını destekler. Faramarzi ve ark. [15] 5058 pediatrik ve erişkin hastada yapmış oldukları çalışmada, 54 hastada (%1) patolojik bulgu tespit etmişlerdir. Sadece 1 erişkin hastada önceden tahmin edilemeyen patoloji tespit etmişler, pediatrik olgularda da operasyon öncesi tahmin edilemeyen patoloji hiç çıkmamıştır. Williams ve Brown [16] 4070 hasta üzerinde yaptıkları retrospektif çalışmada, adenotonsillektomi örneklerinde sadece 3 olguda lenfoma tespit etmişlerdir. Bu üç olguda semptomatik servikal lenfadenopatinin varlığı bildirilmektedir. Ayrıca makroskopik muayenede asimetrinin olması ve klinik olarak malignite şüphesinin olması durumunda mikroskopik histopatolojik inceleme önermişlerdir. Çınar [17] asimetrik tonsiller hipertrofi nedeniyle tonsillektomi uygulanan 53 hastanın patolojik incelemesinde olguların hiçbirisinde malignite saptamamıştır. Randall ve ark. [18] 20 çalışmadaki toplam 54.901 adenotonsillektomi materyalinin patoloji sonuçlarının analizini yapmışlar ve tüm olguların sadece 54 ünde (%0,087) malignite olduğunu rapor etmişlerdir. Schrock ve ark. [8] 24 çalışmayı değerlendirmişler, 61,550 hastanın 6 sında malignite ortaya konulduğunu bildirmişlerdir. Yapılan pek çok çalışma sonucunda, rutin adenotonsillektomi materyallerinin mikroskopik histopatolojik inceleme gerekliliği konusu halen tartışmalıdır. Bu örneklerde beklenmedik bulguya rastlanması özellikle pediatrik yaş grubunda oldukça nadirdir. Kliniğimizde adenotonsillektomi ve tonsillektomi materyallerinin histopatolojik incelemesi rutin olarak tüm olgularda yapılmaktadır. Çalışmamız bugüne kadar ülkemizde yapılmış en geniş adenotonsillektomi patoloji sonuçlarının sunulduğu seri çalışması özelliği taşımaktadır. Çalışmamızda kronik enflamasyon ve lenfoid hiperplazi en sık rastlanan bulguydu. Bu retrospektif çalışmamız sonucunda, operasyon öncesi risk faktörleri varlığında (tonsiller asimetri ve ülserasyon) histopatolojik inceleme yapılmasının mutlaka gerekli olduğu, tonsillektomi yapılacak olgularda malignite riskini arttıran bir bulgu yok ise histopatolojik incelemenin gerekli olmadığını düşünmekteyiz. Bu durum hastane maliyetini de azaltmaktadır. 2010;XXI(3):122-126 125

Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Dergisi KAYNAKLAR 1. Hıdır Y, Aydın Ü, Deveci MS, Durmaz A, Gerek M. Rutin pediatrik adenotonsillektomilerde mikroskopik histopatolojik inceleme. KBB Forum 2010;9(3):60-4. 2. Erickson BK, Larson DR, St Sauver JL, Meverden RA, Orvidas LJ. Changes in incidence and indications of tonsillectomy and adenotonsillectomy, 1970-2005. Otolaryngol Head Neck Surg 2009;140(6):894-901. 3. Younis RT, Hesse SV, Anand VK. Evaluation of the utility and cost-effectiveness of obtaining histopathologic diagnosis on all routine tonsillectomy specimens. Laryngoscope 2001;111(12):2166-9. 4. Erdag TK, Ecevit MC, Guneri EA, Dogan E, Ikiz AO, Sutay S. Pathologic evaluation of routine tonsillectomy and adenoidectomy specimens in the pediatric population: is it really necessary? Int J Pediatr Otorhinolaryngol 2005;69(10):1321-5. 5. Wiatrak BJ, Woolley AL. Pharyngitis and adenotonsillar disease. In: Cummings CW, Fredrickson JM, Harker LA, Krause CJ, Schuller DE, editors. Otolaryngology - head and neck surgery. 3rd ed. St Louis: Mosby Year Book; 1998. p. 188-215. 6. Strong EB, Rubinstein B, Senders CW. Pathologic analysis of routine tonsillectomy and adenoidectomy specimens. Otolaryngol Head Neck Surg 2001;125(5):473-7. 7. Beaty MM, Funk GF, Karnell LH, Graham SM, Mc- Culloch TM, Hoffman HT, et al. Risk factors for malignancy in adult tonsils. Head Neck 1998;20(5):399-403. 8. Schrock A, Jakob M, Send T, Heukamp L, Bucheler M, Bootz F. Histology after tonsillectomy?. HNO 2009;57(4):351-7. 9. Harley EH. Asymmetric tonsil size in children. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 2002;128(7):767-9. 10. Ikram M, Khan MA, Ahmed M, Siddiqui T, Mian MY. The histopathology of routine tonsillectomy specimens: results of a study and review of literature. Ear Nose Throat J 2000;79(11):880-2. 11. Felippe F, Gomes GA, de Souza BP, Cardoso GA, Tomita S. Evaluation of the utility of histopathologic exam as a routine in tonsillectomies. Braz J Otorhinolaryngol 2006;72(2):252-5. 12. Kalcioglu MT, Gurses I, Erdem T. Is the pathological examination of routine tonsillectomy and adenoidectomy specimens necessary? A retrospective study of 559 adenoidectomy and 1132 tonsillectomy specimens and a literature review. B-ENT 2010;6(2):91-5. 13. Reiter ER, Randolph GW, Pilch BZ. Microscopic detection of occult malignancy in the adult tonsil. Otolaryngol Head Neck Surg 1999;120(2):190-4. 14. Dohar JE, Bonilla JA. Processing of adenoid and tonsil specimens in children: a national survey of standard practices and a five-year review of the experience at the Children s Hospital of Pittsburgh. Otolaryngol Head Neck Surg 1996;115(1):94-7. 15. Faramarzi A, Ashraf MJ, Hashemi B, Heydari ST, Saif I, Azarpira N, et al. Histopathological screening of tonsillectomy and/or adenoidectomy specimens: a report from southern Iran. Int J Pediatr Otorhinolaryngol 2009;73(11):1576-9. 16. Williams MD, Brown HM. The adequacy of gross pathological examination of routine tonsils and adenoids in patients 21 years old and younger. Hum Pathol 2003;34(10):1053-7. 17. Cinar F. Significance of asymptomatic tonsil asymmetry. Otolaryngol Head Neck Surg 2004;131(1):101-3. 18. Randall DA, Martin PJ, Thompson LD. Routine histologic examination is unnecessary for tonsillectomy or adenoidectomy. Laryngoscope 2007;117(9):1600-4. 126 J Kartal TR