ECZACIBAfiI LAÇ SANAY VE T CARET A.fi.



Benzer belgeler
ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

YÖNET M KURULU RAPORU

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

NTERNET ÇA I D NAM KLER

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

Çeviren: Dr. Almagül sina

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

POMPA ve KOMPRESÖRLER

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ. Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ 2011 FAAL YET RAPORU 45 TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ F NANSAL TABLOLAR VE DENET M RAPORLARI

Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler

Girişimcileri destekleyen

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

LAÇ ENDÜSTR S fiverenler SEND KASI

STRATEJ K V ZYON BELGES

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*)

TOFAfi 2007 FAAL YET RAPORU. Otomobil Sektörü ve Tofafl n Sektör çindeki Yeri

TÜRK YE EKONOM S 2008 YILI ODA FAAL YET RAPORU TÜRK YE EKONOM S

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

PARASAL GÖSTERGELER KRED LER N DA ILIMI* (B N TL.)

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

TÜRKİYE BİLİMSEL YAYIN GÖSTERGELERİ (II) TÜRKİYE, ÜLKELER VE GRUPLAR

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

10 y l önce Alarko ve Carrier ortakl k için el

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

ORTA VADELİ MALİ PLAN ( )

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

ZENTIVA YA BAKIŞ İÇİNDE NE OLDUĞU ÖNEMLİDİR

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

B ilindi i üzere; Gelir Vergisi Kanunu na 4444 say l Kanun la1 eklenen Geçici

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

TÇMB BAŞKANI ADNAN ĐĞNEBEKÇĐLĐ KONUŞMA METNĐ

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur.

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

202 Türk ve Afrikal Sivil Toplum Kurulufllar / Turkish and African Civil Society Organizations

DÜNYA EKONOM S 2008 YILI ODA FAAL YET RAPORU DÜNYA EKONOM S

1- Ekonominin Genel durumu

Baflkanl n, Merkez : Türkiye Bilimsel ve Teknik Araflt rma Kurumu Baflkanl na ba l Marmara Araflt rma Merkezi ni (MAM),

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

AYDIN TİCARET BORSASI

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Transkript:

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 1 ECZACIBAfiI LAÇ SANAY VE T CARET A.fi. ÇALIfiMA RAPORU 2001

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 3 Ç NDEK LER Yönetim Kurulu 4 Yönetim Kurulu Baflkan n n Mesaj 6 Söylefli / Bilime Deste in Neresindeyiz? 10 Dünya laç Endüstrisi 20 Türk laç Endüstrisi 36 Eczac bafl laç Grubu 42 Eczac bafl laç Sanayi nin flbirli i Yapt Uluslararas Kurulufllar 47 Y ll k Çal flma Raporu 2001 50 Ayr nt l Bilanço 58 Ayr nt l Bilanço Dipnotlar 60 Ayr nt l Gelir Tablosu 77 Ayr nt l Gelir Tablosu Dipnotlar 78 Ek Mali Aç klamalar 84 Kâr Da t m Tablosu 90 Fon Ak m Tablosu 91 Nakit Ak m Tablosu 92 Sat fllar n Maliyeti Tablosu 93 Denetleme Kurulu Raporu 94 Ba ms z Denetim Raporu 95 3

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 4 4

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 5 YÖNET M KURULU Görev Süresi 18.04.2001-26.04.2002 (Foto raf s ras na göre) Oktay Tulpar Üye R. Faruk Eczac bafl Baflkan Yard mc s F. Bülent Eczac bafl Baflkan O. Erdal Karamercan Üye Sedat Birol Üye Saffet Özbay Üye 5

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 6 YÖNET M KURULU BAfiKANI NIN MESAJI SA LIK VE LAÇ SEKTÖRLER N N B R ULUSAL GÜVENL K SORUNUNA DÖNDÜ Ü YEN DÜNYA ORTAMI VE TÜRK YE 2001 in daha ilk aylar ndan itibaren de iflik nedenlerle önce Türkiye yi, 11 Eylül sonras nda ise yeryüzünün bütün ülkelerini etkisine alan ola anüstü olaylar, bazan kolayca unutulabilen bir gerçe i dünya kamuoyuna yeniden hat rlatt. Etkin, yarat c, verimli biçimde görevlerini yerine getiren ça dafl bir sa l k sektörüne sahip olabilmek, her toplum için, modern düzende varl n koruyup sürdürebilmesinin en vazgeçilmez koflullar ndan birisidir. Hele modern ilaçlar ve afl lar n kesintisiz üretimi, özellikle ola and fl koflullar belirdi i anlarda, ulusal güvenlik aç s ndan da stratejik bir önem kazan yor. Yar nlar n güven alt na almak isteyen hiçbir toplum, kusursuz biçimde iflleyen bir sa l k sistemi ile modern ilaç endüstrisinden yoksun kalamaz. Yirmibirinci yüzy l bafllar n n sa l k ve ilaç alanlar nda ortaya koydu u temel gerçekleri, 2001 y l n n ilk yar s geride kal rken, Türkiye olanca aç kl yla yaflad. Denetim alt ndaki döviz kuru politikalar, fiubat sonlar na do ru uygulanamaz duruma düfltü ve ekonomi tam bir kriz ortam na girdi. Döviz kurlar n n dalgalanmaya b rak lmas ise, ABD Dolar karfl s nda, Türk Liras ndaki de er kayb n n, 2001 Haziran nda yüzde 100 ü bulmas yla sonuçland. Devalüasyona paralel olarak, sanayi kesiminin bütün girdilerinde de önemli art fllar gerçekleflti. Ço u ilaç etkin maddesini yurt d fl ndan 6

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 7 sa layan ilaç endüstrisinde de, üretim maliyetleri ve finansman giderlerinde büyük art fllar meydana geldi. Tüm di er üretici kesimlerde maliyet art fllar en k sa süre içinde ürün fiyatlar na yans t l rken, ilaç endüstrisinin, maliyetlerdeki yükseliflleri fiyatlar na yans tmas devlet taraf ndan ertelendi. laç endüstrisi, karfl laflt bunal ma ra men, Türkiye kamuoyuna flu mesaj verdi: Türk halk n n kulland ilaçlar n çok büyük bölümünü üreten endüstri, tüm özverileri göze alarak, koflullar ne olursa olsun, ilaç sunmay sürdürecektir. 2001 in ilk yar s n yüzde 25 zarar ile kapatan Türk ilaç endüstrisi, toplumu ilaçs z b rakmama görevini, y l boyunca aksatmadan yerine getirdi. Baflar l bir dönem say lan 2000 e göre, ilaç endüstrisi 2001 y l n küçülmeyle kapatt ; ancak, böylesine bunal ml bir ortamda, gerekli ilaçlar özveriyle sa lam fl bulunmas, Türk ilaç endüstrisi için bir onur kayna oldu. Sa l k ve ilaç sektörlerinin, ulusal güvenlik baflta olmak üzere yaflam n her alan nda ne kadar önemli ifllevlerinin bulundu u, 11 Eylül 2001 deki sald r lardan sonra, bu kez dünya çap nda bir s navdan daha geçti. Sald r lar özellikle kimyasal, biyolojik ya da nükleer maddelerle, modern toplumlara karfl uygulanabilecek biyolojik terör tehdidini, uluslararas gündeme yükseltti. Birleflik Amerika Senatosu nun ço unluk liderine yollanan bir mektuba, öldürücü nitelikte üç milyon flarbon (anthraks) sporunun konulmas ve mikrop bulaflan mektuplara dokunan befl kiflinin can vermesi, ilaç endüstrisini, y nsal ölüm araçlar na dönüfltürülebilecek mikrop, zehirli gaz ve radyoaktif etkenlere karfl gerekli ilaç ve afl lar üretmeye ya da yepyeni çözümler araflt rmaya yöneltti. Birleflik Amerika ve Avrupa Birli i ülkeleri bir ulusal güvenlik önlemi olarak, beklenmedik anlarda ç kar labilecek salg n, bulafl c hastal klar önlemek ya da tedavi edebilmek amac yla, stratejik ilaç ve afl stoklar yapmaya girifltiler. 7

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 8 Baflkan Bush un deyifliyle, savafl koflullar alt nda haz rlanan 2.1 trilyon ABD Dolar düzeyindeki yeni ABD Bütçesi nde, bir önceki y la göre yüzde 6,3 art fl ve 489 milyar Dolar kaynakla, en büyük pay Sa l k Bakanl al yor. Özellikle biyolojik teröre karfl 1.6 milyar Dolar l k yat r mla ilk kez bir erken uyar sistemi kurulmas n isteyen Bush, Birleflik Amerika n n ulusal ilaç stoklar na, 2003 Eylül üne kadar, en az 20 milyon kifliye yetecek ölçüde antibiyotik ve afl eklenmesini öngörüyor. Sa l k ve ilaç alanlar ndaki öncü araflt rmalar destekleyen Ulusal Sa l k Enstitüleri nin ödenekleri ise, yüzde 15,7 art r larak, toplam 27.4 milyar ABD Dolar na ç kar l yor. Türkiye nin flans, devlet say s n n 200 e ulaflt bir ça da, halk na uluslararas standartlarda ilaçlar üreten ve dünyan n ancak 35 ülkesinde bulunan modern bir ulusal ilaç endüstrisine sahip olmas d r. Türk ilaç endüstrisinin flanss zl ise, her ekonomik kriz an nda varolma hakk n kendisinden neredeyse esirgeyen bir siyasal ortamda, de erini ve ifllevlerini yeni bafltan kan tlama durumuna sürüklenmesidir. laç endüstrisinin özlemi, Türkiye ekonomisinin bütün üretici sektörleri gibi, ça dafl ekonomi ve iflletmecili in en temel gereklerine uygun, rasyonel bir iflleyifl ya da çal flma ortam na kavuflturulmas d r. Maliyet ve fiyat yap s n n, ilaç kurulufllar na art k yepyeni ek kaynaklar yaratarak, gelece in çok daha ileri teknolojilerinin en k sa sürede Türkiye ye kazand r lmas n sa layacak biçimde düzenlenmesi gerekiyor. Ürünlerini, aylar boyunca, üretim maliyetinin alt nda kalan fiyatlarla sunmaya zorlanan bir endüstri, sermaye yap s n n u rad zararlar gidermekte gün geçtikce artan zorluklarla karfl karfl ya kalmaktad r. 8

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 9 Stratejik önemi son geliflmelerle birlikte daha da artan Türkiye de, ulusal ilaç endüstrisinin ülke aç s ndan tafl d önem de ayn ölçüde art yor. Avrupa Birli i, 2004 y l nda yeni üye olacak devletlerle Do u Avrupa ya do ru aç lmaya yönelirken, AB normlar yla uyum kurmaya çal flan Türk ilaç endüstrisinin, piyasa ekonomisinin gerekli k ld koflullara kavuflmas büsbütün öncelik kazan yor. Türkiye de uluslararas standartlarda modern nitelikte bir ulusal ilaç endüstrisinin do ufluna öncülük eden Eczac bafl laç Sanayi, iç ve d fl koflullardaki darbo azlara ra men, 2001 y l nda da sa l k alan na yine olumlu katk larda bulunmak amac yla büyük u rafllar verdi. Eczac bafl laç Sanayi nin yurt içi ve yurt d fl pazarlardaki toplam ilaç sat fllar, bir önceki y la oranla yüzde 44 artarak, 180 trilyon TL düzeyine ulaflt. Eczac bafl laç Sanayi, y l boyunca yeni 12 ilac daha t p hizmetine sundu. Eczac bafl, 60. kurulufl y ldönümünü kutlamaya haz rlan rken, sa l kl bir gelece in kurulmas na öncülük etme temel hedefine odaklanmay sürdürüyor. Dünyan n sa l kl yaflama olanaklar na kavuflturulmas n n, daha güvenli bir ortama ulaflman n ilk koflulu oldu u ise her gün çok daha iyi anlafl l yor. BÜLENT ECZACIBAfiI 9

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 10 De erli Ortaklar m z, pay sahibi oldu umuz kurulufllar, çal flmalar n, içinde bulunduklar sanayi kesiminin, ülke ve en genel anlamda dünya ekonomisinin oluflturdu u ortamda sürdürüyorlar. Bu ortam belirleyen veriler, geliflmeler, e ilimler, kurulufllar m z n varl n, kârl l n, gelece ini etkiliyor. Yat r mlar m za, kurulufllar m z n çal flmalar na do ru yön verebilmek için bu etkileri do ru de erlendirmemiz gerekiyor. flte bu amaçla 2001 y l çal flma raporlar n haz rlarken, ilgili kuruluflumuzu etkileyen ortamla do rudan ya da dolayl iliflkisi olan bir konuda, konu hakk nda bilgi ve deneyim sahibi kiflilerle yine deneyimli yazarlar m z taraf ndan yap lm fl röportajlara yer vermeyi düflündük. Eczac bafl B L ME DESTEK Ülkemiz, bilim ve teknoloji üretimine, bilginin ürüne, teknolojiye dönüfltürülmesine, kaliteli insan gücü yaratmaya özel önem vererek ve yeni stratejiler belirleyerek, geliflmifl ülkeler aras na kat lma flans n yakalayabilir mi? Arkadan gelenler in, dünyada böyle bir flans var m? Böyle bir at l m n önündeki engeller nelerdir ve büyük dönüflümü gerçeklefltirmek için neler yap lmal d r? Bilgi toplumuna geçifl sürecinde Türkiye nin flanslar ve f rsatlar nelerdir? Bu ve benzer sorular, iki uzmanla görüfltük. Birincisi, ODTÜ Fizik Bölümü nden, TÜB TAK Bilim Politikalar Dairesi eski baflkan ve üniversitesinde bilim politikalar yüksek lisans program yürütücüsü Prof. Dr. MET N DURGUT. kinci uzman ise, TOSUN TERZ O LU, TÜB TAK eski baflkan ve Sabanc Üniversitesi Rektörü matematik profesörü... ORHAN BURSALI 10

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 11 ORHAN BURSALI Bugün bilim ve teknoloji konular ndaki sorulara yaln z bizim gibi ülkelerde de il, Avrupa Birli i gibi, dünya bilim ve teknolojisinin kalbinin att bir ülkeler toplulu unda da çözüm aran yor. AB yönetimi özetle diyor ki: Yüzy l m z bilim ve teknoloji yüzy l, ancak durumumuz hiç de iyi de il, önlem almazsak bilgi ekonomisine geçemeyiz. GSY H n n ortalama sadece yüzde 1,9 unu Ar-Ge ye harc yoruz, oysa ABD yüzde 2,8, Japonya ise yüzde 2,9 harc yor. Avrupa ile ABD aras nda araflt rmaya ayr lan kaynaklar aras ndaki makas aç larak, 1992 de 12 milyardan 1998 de 60 milyar Euro ya ç kt. Yüksek teknolojide çal flanlar m z n say s daha az. D fl ticarette yüksek teknoloji ürünlerinin pay nda durmadan geriye düflüyoruz. 6. Çerçeve Program ile, Avrupa n n bu kötü durumunu düzeltece iz, iflsizli i yokedece iz, BT (Bilgi Teknolojisi) ile ekonomiyi rekabetçi k laca z (Avrupa Komisyonu, Guidelines for EU research activities) Avrupa ki bunu diyor, Türkiye ne yapmal dersiniz? Türkiye bilime destekle, ekonomide zenginlik yaratabilir mi? Bunun için hangi aç l mlar gerekli? MET N DURGUT Türkiye öncelikle ulusal sistemini, pek çok bak mdan koptu u uluslararas bilgi/bilim sistemlerine eklemlemeli ve verimli çal flt rmay becermelidir. Verimli iflleyifl, bilim politikas n di er ulusal politikalar ile uyumlu hale getirmekle bafllamal. Kiflilerin CV leri yan nda, kurumlar n ve ülkelerin de CV lerinin oldu u unutulmamal. Tek tek bireysel çabalar ile ancak s f r toplam toplumu denilen ve birlikte hareket için yönünü saptayamayan toplumlar durumuna düflülür. yi bir s nai üretim ve tasar m yetene imiz oldu u söylenebilir; ama, örne in bu kez de enformasyon toplumuna geçifli kaç rd k ve bu nedenle gene baflkalar n n mallar n n pasif tüketicileri olaca z. Bilgi toplumu evresi için flanslar m z var. Ayn flekilde, moleküler bilimler ve teknolojilere, tar m ve sa l ktaki uygulamalar na e ilmek için f rsat m z var. OB Türkiye gibi arkadan gelenler, bilim politikalar ile yükselme Ekonomik yar fl n temelinde bilime ve teknolojik yarat c l a destek yat yor.

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 12 Biz hep tehditlerin ortas nda ve içinde yaflad m z söylüyoruz, ama bu tehditlerden olumlu bir fley yaratam yoruz. Güney Kore nin at l m nda, Çin ve Japonya tehdidi çok önemliydi. F rsatlar kaç r yorsunuz, bari tehditleri kaç rmay n! flans n yakalayabilirler mi? MD Bunun örnekleri vard r. Arkadan yetiflmenin stratejileri, iç ve d fl kaynaklar n tamamlay c l ilkesince, gereksiz yere içe kapanmaya izin vermez. Yakalama politikalar, bilgilendirme, yönlendirme ve teflvik mekanizmalar n zorunlu k lar. Tüm tehditlere/f rsatlara karfl n, tarihsel süreçlerin içinde yer al p haz rlanmay tercih etmeliyiz. Rastgele yapt m z -yetiflmifl insan dahil- üretim, baflkalar n n ekonomilerine ve toplumlar na girdi oluyor. Bugün, büyük ölçekli ve zamana uygun planlamadan vazgeçmenin bedelini ödüyoruz. fiimdi güncel geçerlili i olan bilimsel-ekonomik üstünlüklerin, katma de eri yüksek faaliyetler ba lam nda tasarlanmas gerekiyor. Bu stratejik tasar m n, ülkemize özgü faktörlerin dikkate al nd yakalama stratejileri ile desteklenmesi gerekiyor. OB Bilimin deste inin stratejik olarak planlanmas gerekir, diyorsunuz. MD Klasik bir iktisat tart flmas olan pazar tökezlemesi ni (market failure) an msat r m. Pazar miyoptur, uzun vadeli sonuç verecek belirsiz yat r mlar üstlenmek istemeyebilir; o zaman da genel hizmet olarak devlet ve güçlü sivil toplum örgütleri devreye giriyor. Türkiye de bu yönde bir geliflme eksik. Bilimin aç kça, bir sistem dahilinde yönetilmesi gerekiyor. Ad yla san yla; aynen sanayinin, teknolojinin yönetilmesinde oldu u gibi... OB Dünya ekonomisini büyüten ana faktörlerde, bilim ve teknolojinin yeri nedir? MD Son 50 y l içinde sanayileflmifl ülkelerin büyümesinin en az yüzde 50 den fazlas n bilim ve teknolojideki (BT) geliflmeler sa lad. Sermaye yat r m ndan, iflçi üretkenli inden vb. hepsinden daha yüksek derecede... BT, emek ve sermaye katk s n ikiye katl yor tek bafl na ve bu, Japonya da mesela, yüzde 60 lar geçiyor. 10 sene önce Japonya, enformasyon toplumuna geçifl projelerini tart fl rken, bir Beyaz Belge yay mlad ve Entelektüel olarak yarat c toplum olaca z dedi. Japonya taklitçilikle suçlan yordu. Kore, teknolojiye dayal ekonominin önemli ad mlar n ataca n ilan etti inde flunu dedi: Biz, uluslararas araflt rmalarda etkin büyük projelerde yer alaca z. Bilim politikalar 12

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 13 Krizin atlat lmas nda yeni bilgi ve beceri büyük rol oynayacakt r. Beceriyi transfer edebiliriz, d flardan getirtebiliriz, ama mutlaka özümsemek zorunday z. var. zliyorlar ve kendi bilim ve sanayi kurulufllar na yön veriyorlar. Avrupa, 6. Çerçeve Program ile, ABD ve Japonya y ekonomik olarak ancak bilim ve teknolojiyi çok daha h zl gelifltirerek yakalayabilece ini resmen ilan etti. Ekonomik yar fl n temelinde bilime ve teknolojik yarat c l a destek yat yor. OB Türkiye de sistem neden çal flm yor? MD Türkiye yi tan yan Sanja Lall n teknoloji transferi üzerine kitab var. Avrupa Komisyonu nun haz rlatt raporun Türkiye ile ilgili k sm nda, Türkiye de bilim ve teknoloji sistemleri var, ancak sistem ifllemiyor diyordu. Bunu iflletmek için Avrupa ya iyice bakmak önemli. Türkiye bu iflbirli ine girmeli, oradan ö renmeli, ama girmeyecekse o zaman çok iyi izleyerek sistemlerindeki verimi art rmal. Ö rencilerimiz var. Onlar yetifltirip her yere gönderiyoruz; kap fl l yorlar! Ama bizde sistem çal flm yor. Biz hep tehditlerin ortas nda ve içinde yaflad m z söylüyoruz, ama bu tehditlerden olumlu bir fley yaratam yoruz. Güney Kore nin at l m nda, Çin ve Japonya tehdidi çok önemliydi. F rsatlar kaç r yorsunuz, bari tehditleri kaç rmay n! Bunun s rr ise Ankara da... Hemflehri, afliret iliflkileri ve yararlar düzeyinden, ulusal yarar düzeyindeki iliflkilere geçemiyoruz belki. Tarihsel gelene i k sa düflenler, s nama yan lma ile ö renmemifl toplumlar, kriz karfl s nda ulusal düzeyin afla s na daha kolay düflebiliyor. Ulusal bir platforma geldi inizde onun gerektirdi i kurallar ve politikalar söz sahibi olmal. OB Ülkemiz bir zamanlar bilimsel düflünceyle iliflki kurmaya çok önem vermedi mi? MD 1933-1938 aras befl y ll k planda teknoloji gelifltirmek ve uygulamak konusu çok önemliydi. smet Pafla flöyle diyordu: Dünya çap nda rekabet edebilecek mallar üretmek istiyoruz. Bunu kinci Dünya Savafl ndan önce diyorlar ve dikkat edin ana fikri hiç kaç rm yorlar. Mühendislik, sanayi projelerinde yer alarak geliflti; yerel veya ulusal düzeyde üretim güçleri harekete geçti. Marshall plan na girdikten sonra, rekabet gücü olan mal üretimi bak fl n iyice terkettik. So uk savafl döneminde üstlendi imiz rol, sosyal geliflmemizi olumsuz yönde etkiledi, bilim ve teknolojiyi kullanma yetene imizi s f rlad. OB Bugün bilime deste in önemi anlafl ld m? MD Hâla hiçbir siyasi programa, bilim ve teknolojide kapasitemizi harekete geçirmeye yönelik bir düflünce yans m yor. Katma de eri yüksek mal ve hizmetler, sa l k, biyoteknoloji çok önemli hale geldi bütün dünyada. Ancak Türkiye bu alanlarda bir politikaya sahip de il. Siyasi kadrolar d flar daki geliflmeleri olumlu anlamda izleyip orada oluflan rüzgârlardan etkilenip bir de iflimi tafl yamad lar Türkiye ye. Bütün kötü de iflimler yafland. Bol de iflik markalar, ürünler vb. geldi ve bunlar n tüketilmesi önemli görüldü. Borçlar ald k ve tükettik. Ancak amaca yönelik üretici bir fley yapamad k. OB Türkiye neler yapmal, bilime deste in Avrupa düzeyine ç kabilmesi için? MD Dürüst davranmal ve krizin bir anl k veya k smi de il topyekün bir kriz oldu unu kabul etmeliyiz. Krizin atlat lmas nda yeni bilgi ve beceri büyük rol oynayacakt r. Beceriyi transfer edebiliriz, d flardan getirtebiliriz, ama mutlaka özümsemek zorunday z. Bunun için de ulusal hedefler, kiflisel hedeflerin bir parças olmal. Korkular aflmam z laz m. Büyük sistemlerden çok korkuyoruz. Avrupa dan korkuyoruz; yerel bölgesel sistemlerin ç kmas ndan korkuyoruz. Bilim ve teknoloji üretkenli i karar n al nca sosyal ve ekonomik güç dengesi ve ülkemizin konumu da de iflecektir. Bütün sorunlar m z bu di er bak fl aç lar n kullanmamaktan kaynaklan yor. Bu bak fl aç lar n n, bu kalk nma araçlar n n egemen oldu u alanlarda yaflamam z laz m. Türk ordusu nas l NATO çerçevesinde güçlü olduysa, biz de bilim ve teknoloji ortam nda yerimizi almal y z. OB Büyümenin bileflenleri, ekonomide BT nin rolü, 13

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 14 sanayide ve kamuda yöneticilerin niteliklerini de yeniden tan ml yor mu? MD Hem de nas l! Bir kompleks sistemi tarif ediyoruz. Bu sistemlerin yönetilmesi basit iliflkilere ve sistemlere indirgenemez. Kompleks sistemdeki yöneticilerin özellikleri farkl d r. Yönetici, sonsuz derecede daha fazla iletiflim hatt ndad r. Yöneticinin atraktif bir cazibeyi ve yeri yaratmas laz m. Kamuya bakarsak, Cumhuriyet i kuranlar, siyasetin, ekonominin, sanayi devriminin oda nda durabildiler. nsan faaliyeti ve kurumlar sistemik bütünlü e do ru gelifliyor. Fazla spektaküler olmayan faaliyet ve kiflilerin kolektif birliktelikleri, çok ilginç ürünler yaratabiliyor. Yönetici bunu görmeli ve durmadan mükemmeliyetler yaratabilmeli. Küresel yönetici tek bir ürün bile üretse, karmafl k bir sistemi yönetti inin bilincinde olmal. OB Bilime deste in bugünkü dünyadaki içeri i nedir? MD Birincisi, bilim, raslant sal himaye edilmekten ç kt. Düzenli ve sistemli deste e kavufltu. kincisi, deste in arkas nda, uluslararas veya yerel misyonu çok iyi tan mlanm fl ulusal bilim ajanslar var -ki bunlar uluslararas politikalar da üretirler- ya da az say da NATO, BM, AB Komisyonu gibi, ulusal ajans veya hükümet temsilcilerinin oluflturdu u yap lar var. Bilimde basit bir destek yok. Maliyet hesaplar n n yap lmaya çal fl ld, sosyo ekonomik faaliyet alanlar na kadar uzanan beklentilerin tan mland destek söz konusu. Bu sürece bilim adamlar da katk da bulunuyor. ABD deki durum gösteriyor ki, bilime ayr lan para beklenenleri sa l yor. Bütün ekonomik s k nt lara ra men, her fleyden k s lsa bile bilime destek sürüyor. OB Toplumlar n bilimden beklentilerinin artt n söyleyebilir miyiz? MD Hem de çok ciddi olarak... Yaflam standard, sa l kl çevre gibi beklentilerinin karfl lanmas nda, bilimin oynad rol art yor. Ulusal savunma ve sanayi beklentilerini de buna eklemek gerek. Büyük beklentilerin ifade biçimi de iflti. Bilimin maliyet/yarar analizindeki süreçler de ifliyor; üretilen bilgi bir süre sonra etkinlik anlam nda ticarilefliyor. Bu ticarileflmeye bilim üretenler de fiilen kat l yor. Üretilen fleyin ne kadar sosyo ekonomik yarar sa layaca konusunda basmakal p bilinenlerin Dünyay tehdit eden uluslararas büyük çat flmalara, diplomasi ve siyaset bazan çözüm bulam yor. Burada araflt rmac lar yeni roller üstleniyor. ötesine geçti geliflmeler. Yeni bir mekanizma olufltu. Tekno parklar, bilim parklar, bilim merkezleri... Çok ilginç baflka bir nokta daha: Dünyay tehdit eden uluslararas büyük çat flmalara, diplomasi ve siyaset bazan çözüm bulam yor. Burada araflt rmac lar yeni roller üstleniyor. OB Bilim baflka hangi özellikler kazand? MD Bilimden toplumun beklentileri art nca, bilimin araflt rma kapasitesi, dünyan n neresinde olursa olsun herkesin ilgisini çekiyor. Araflt rmac n n üstelik laboratuvar aletleri ile birlikte serbest dolafl m gündemde. Daha önce, derecelerin, ö rencilerin, unvanlar n serbest dolafl m vard. Mesela OECD düzeyinde global bilim konular nda bilimsel araç ve gereçlerin dolafl m ndan gümrük vb. al nmamaya baflland. Z mni, yani örtük bilginin gidifl gelifline kap lar iyice aç ld. Ancak komünikasyonla aktar labilen, say sallaflt r lmas o kadar kolay olmayan bir bilgi iliflkisinden söz ediyoruz. Müzelere var ncaya kadar topluma aç k k l nmas gereken her fley yeniden yap lan yor. Örne in Fermi gibi büyük araflt rma 14

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 15 Korkular aflmam z laz m. Büyük sistemlerden çok korkuyoruz. Avrupa dan korkuyoruz; yerel bölgesel sistemlerin ç kmas ndan korkuyoruz. Bilim ve teknoloji üretkenli i karar n al nca sosyal ve ekonomik güç dengesi ve ülkemizin konumu da de iflecektir. laboratuvarlar n n halka, ö rencilere aç k standartlaflt r lm fl e itim programlar var. NASA dan bedava e itim paketleri alabilirsiniz. OB Yani bilim ve bilgiyi her yerde avlaman n araçlar m gelifltiriliyor? MD ABD dünyan n her yerindeki ak la, benim akl m, benim yararlanaca m ak l diye bak yor; bilimsel bilgiyi her yönden kullanabilmenin yeni örgütlenmelerini yap yor. Bilgi toplumu ile enformasyon toplumu aras ndaki fark yaflayaca z. nsan n fark nda olan bilgi iflleme süreçleri hakim olacak. nternette arama makineleri veya yöntemleri flimdi aptal. Bunlar ak lland racak çok iyi ara yüzler dönemi bafll yor. Bu, bilgi toplumunun özelli i. Kuantum enformasyon teorisi, gerçek güvenlik sistemini kuracak. Enformasyon toplumunun basitli i afl lacak. nsan akl ve düflüncesinin her fleye derinlik kazand raca toplumun ad d r bilgi toplumu. OB Bilimin kendi iç dinami i, toplumu nereye götürecek? MD Biyoteknoloji-genetik bilimler yaflam bilimlerini derinden etkiledi; sa l, ormanc l, tar mc l... nsan genom projesi iflin bafl henüz. Sistemi hücre karmafl kl ile yorumlamaya bafllad k. Ak l hangi düzeyde do uyor, hücre düzeyinde mi, moleküler düzeyde mi, yoksa beyin düzeyinde mi? Bu bambaflka bir dünya, böyle bir dünyada çok büyük araflt rmac kadrolar na ve araflt rmac iflbirliklerine ihtiyaç var. Ülkemizde iflbirli i zafiyeti çok büyük. Herkes, stratejik planlama yap yor, bilimsel verilerin fl nda, gelecek kayg lar ile yap yor. fiimdi kuantum enformasyon toplumuna gidiliyor. Kuantum cihazlar ile beyinlerimiz büyük sars nt geçirecek. Ak l, kuantum düzeyinde olufluyor. Bilgi ifllemenin ötesine geçiyorsunuz. Bu, datay dataya çevirmiyor, bir sonraki sürece yol gösteriyor, onu yorumluyor. Belki kuantum teorisi de iflecek. Bugün kulland m z teorinin içinde paradokslar var. Belki beynin, düflüncenin içine girilmesiyle farkl ayr nt lar ön plana ç kacak. Biyolojide kuantum flifreleme teorisi peflindeler, kuantum düzeyinde birtak m kodlar var m araflt r l yor. 15

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 16 BT yi, pazar n beklentisine yönelik yeni ürünlere, üretim yöntemlerine, hizmet süreçlerine dönüfltürmek, her fleyden önce özel sektörün görevidir. Ama, inovasyonun h z ve yo unlu unu, tasarruf, yat r m, e itim ve risk alma konular ndaki e ilimleri, devletçe yarat lan ekonomik ve toplumsal ortam belirler. Prof. Dr. Tosun Terzio lu, Türkiye AB nin 6. Çerçeve Program nda yer al rsa özel sektörün de Avrupa ile BT üretim sürecine girebilece ini, tersi durumda büyük bir yanl fl yap lm fl olaca n söylüyor ve stanbul Sanayi Odas n n bu yöndeki kararl l n n önemini vurguluyor. OB Ekonomik üstünlüklerin temelinde bilim ve teknoloji ne derece yat yor? TOSUN TERZ O LU Ekonomik üstünlüklerin, refah n alt nda yatan, bilgi üretmenin yan s ra üretilen bilgiyi teknolojiye (BT), ürüne dönüfltürme becerisidir. BT üretimi, bu üretimi ürün ve üretim yöntemleri ba lam nda ekonomiyle bütünlefltirme çabalar, bugünkü refah yaratt. Bak n, 1996 da ABD nin önde gelen 500 sanayi kuruluflu ABD seçimlerinden önce Baflkan ve Kongre adaylar na, ekonomi ve teknoloji politikalar hakk nda bir rapor veriyorlar. Rapor flöyle bafll yor: Geçen elli y lda ABD de kaydedilen ekonomik büyümenin en az yar s n teknolojik yeniliklere - inovasyona- borçluyuz. BT yi, pazar n beklentisine yönelik yeni ürünlere, üretim yöntemlerine, hizmet süreçlerine dönüfltürmek, her fleyden önce özel sektörün görevidir. Ama, inovasyonun h z ve yo unlu unu, tasarruf, yat r m, e itim ve risk alma konular ndaki e ilimleri, devletçe yarat lan ekonomik ve toplumsal ortam belirler. OB BT nin ekonomide a rl art yor mu? TT Teknolojinin a rl na bak n: ABD nin nüfusu son yüzy l içinde 3,6 kat artt ; toplam üretimin a rl ayn kal rken, ABD nin ekonomisi 19 kat büyüdü! 1 kg. kum 0.007 $, 1 kg cam 1.05 $, 1 kg pentium 17.778 $...

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 17 Kurakl k koflullar nda bile yüksek verimli bir tohum yetifltirirseniz hem sulama ve ya fl gibi sorunlardan kurtulur hem de bu tohumu stratejik bir politika arac olarak kullanabilirsiniz. Bu tohumu Suriye ye verdi inizde, bu ülkeyle su sorununu halletmede önemli bir mesafe al rs n z. 30 milyar dolar ihracat için 1.688 ton pentium III veya 29.126.213 ton cam, veya 4.285.714.286 ton kum satmal s n z. Yüksek teknoloji içeren ürünlerin imalat sanayii d flsat m ndaki paylar, rlanda da yüzde 47, ngiltere de yüzde 30, Rusya da yüzde 16, Arjantin de yüzde 8, Türkiye de yüzde 4. Bu rakamlar, teknolojinin önemi ile ülkelerin geliflmifllik düzeyleri hakk nda da bir fikir veriyor. OB Türkiye de öncelikle a rl k vermemiz gereken BT politikalar nelerdir? TT novasyon sistemi ve e itim politikas ciddi biçimde hayata geçirilmeli. Meslek e itimine daha çok önem verilmeli. Sanayinin üretimindeki esas güç oradaki teknik insanlard r. Geçen yaz çimento sanayinin önde gelen bir yöneticisi ile konufluyordum, Türkiye de mühendislerden yana hiç s k nt m z yok, hatta onlar baflka ülkelere bile gönderiyoruz, ama eksik olan ara insan gücü aç n Fransa dan kapat yoruz, dedi. OB BT destek ve yat r mlar nda stratejik alanlar belirlemeli mi ülke? TT Mesela biyo-teknolojiyi ele alal m. nsan geneti inden g da endüstrisine, tohumculu a dolay s yla tar ma kadar genifl bir yelpazeye uzan yor. Bu alanlar n hepsine girmek zor, yeterli insan gücü, bilimsel altyap eksik, ama bana göre tar m ve g da biyo-teknolojisine destek verilmeli. Örne in kurakl k koflullar nda bile yüksek verimli bir tohum yetifltirirseniz hem sulama ve ya fl gibi sorunlardan kurtulur hem de bu tohumu stratejik bir politika arac olarak kullanabilirsiniz. Bu tohumu Suriye ye verdi inizde, bu ülkeyle su sorununu halletmede önemli bir mesafe al rs n z. nsan genomu üzerine, genetik hastal klar önlemek konusunda ise büyük araflt rma merkezleriyle olan iliflkileri güçlendirmekte yarar var. OB Baflka hangi alanlar düflünürsünüz? TT Otomobil yan sanayi çok önemli. Fren, motor elektronik donan m vb. gibi bütün yan sanayi alanlar nda dünyaya kaliteli ve teknik özellikleri yüksek ürün satabiliriz. Mesela Tofafl n, Fiat n bütün otomobillerine koltuk tasar m ar-ge ve üretimini almas n küçümsememeliyiz. Örne in dünyaya fren sat yoruz. Hem de en iyi oto flirketlerinden referansl. Tamamen Türk. Bu alanda 17

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 18 AB nin 6. Çerçeve Program, bu süreci üst noktalara tafl yacak ve özel sektörü de Avrupa ile BT üretim sürecine sokacak. Türkiye, 6. Çerçeve Program na girmezse korkunç bir hata yapar. eksik olan bilgi sahibi ile bilgiye ihtiyac olabilecek kurum ve kifliler aras nda iliflki kurmada yard mc olan sistemler. Almanya da yeni kurulan Steinbeis Vakf tamamen bu amaçla çöpçatanl k yap yor. Endüstriyel tekstile destek vermeliyiz. Paraflüt, paraflüt ipi, zor yanan elbise gibi çok özel tekstil ürünlerine yönelmeliyiz. Yeni malzemeler gelifltirmeye önem vermeliyiz. Tabii elektronik... Ama komponent üretimine de il, cihaz yap m n gelifltirmeye yönelmeliyiz. Yaz l m her zaman birinci derecede önemli. Burada ciddi insan gücü aç m z var. Türkiye arkadan gelerek yükselebilir; öne ç kabilir. Almanya ve Japonya bunu iki kez yapt. Birincisi 1900 lerde, ikincisi kinci Dünya Savafl ndan sonra. Japonya, Avrupa ya 15 ö renci göndererek buna bafllad 1890 larda. OB Ülkemizde Bilgi Toplumu hedefi siyasi planda çözülmüfl müdür? TT Hay r, devlet Ar-Ge ye deste ini artt rmal, yeni rolünü çok verimli ve etkin yapmal. Devlet henüz Bilgi Toplumu nun özelliklerini kavram fl de il, bunu en iyi kavrayan askerlerdir. Büyük bir f rsat var, özellikle genç nüfusumuz kimsede yok. Nüfusun yüzde 30 u 15 yafl ve alt nda. Di er Avrupa ülkelerinde ortalama yüzde 15. yi e itilmifl, bilgiyi ekonomik ve toplumsal faydaya dönüfltürme becerisi kazanm fl bir genç nüfus, bu ülke için Suudi Arabistan n petrolünden de çok önemli bir kaynakt r. Ayr ca iyi yetiflmifl, gelir düzeyi y llar içinde yükselen genç nüfus, tüketicili iyle de ekonomiye büyük canl l k kazand r r. OB Avrupa n n 6. Çerçeve Program yla BT de yeni bir hamleye kalk flt n m görüyoruz? TT Avrupa, BT üretiminde ve bilginin teknolojiye dönüfltürülmesi sürecinde ABD ve Japonya n n gerisine düfltü ünü gördü ve flimdi bir programla yeni BT üretimi hedefleri koydu. AB, Avrupa daki ekonomik güçlükleri, iflsizli i vb. bu programla aflmay planlad. Avrupa, ekonomi için gerekli yeni teknolojik bilgileri üretecek yeterli say ve kalitede mühendis, bilim adam bulamama korkusunu yafl yor. Bunu aç kça söylüyorlar. 1960 larda ucuz ve vas fs z iflçiyle sanayi büyümesini sa lad ; ancak flimdi Bilgi toplumuna geçifl sürecinde, ekonomilerinin bugünkü durumlar nda, pahal ve kalifiye iflçi gerekiyor. 18

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 19 Yönetimin niteli i çok de iflti. Çünkü yap lan iflin niteli i, boyutlar, derinli i art k farkl. Bilimsel etkenler çok daha belirleyici oldu ve üretimle çok boyutlu bir içiçelik yaflan yor. Okullarda teorik olarak okudu umuz kuantum fizi i gibi konular bugün uygulamaya dönüfltü. Avrupa da bu aç k var ve Almanya Green Card benzeri bir uygulamayla bütün dünyadan bilgi teknolojileri konusunda uzmanlara kap lar n açt. Bunlar, Bilgi Toplumu için üretimin kalbinde yer alacak. OB Türkiye nin, Avrupa da BT üretim süreçlerine yeni bir nitelik kazand racak olan 6. Çerçeve Program na kat lmas n önemli görüyorsunuz... TT Özel sektörümüz Ar-Ge ö renme sürecini yafl yor. Son iki y l içinde bu alanda yeni bir geliflme var Türkiye de. Gayri Safi Milli Has la da Ar-Ge nin pay ilk kez yüzde 0.63 e ç kt gibi, bu oran içinde özel sektörün pay yüzde 17 den 38 e yükseldi. Yani özel sektörümüz de Ar-Ge yapma ve ve ö renim sürecinde dramatik bir dönüflümde. AB nin 6. Çerçeve Program, bu süreci üst noktalara tafl yacak ve özel sektörü de Avrupa ile BT üretim sürecine sokacak. Türkiye 6. Çerçeve Program na girmezse korkunç bir hata yapar; aday ülke olup da girmeyen tek ülke oluruz. 9 bin üyesi olan SO da girme karar nda. Onlar n böyle bir vizyon kazanm fl olmas çok önemli. Biz BT nin mahalli liginde oynuyoruz, ama bu ligin kalitesini yükselttik, oraya kat l rsak üst lige girece iz. Tarafs z sviçre bile girdi. OB Küreselleflme ça n n yöneticisinin nitelikleri farkl m? TT Yönetimin niteli i çok de iflti. Çünkü yap lan iflin niteli i, boyutlar, derinli i art k farkl. Bilimsel etkenler çok daha belirleyici oldu ve üretimle çok boyutlu bir içiçelik yaflan yor. Okullarda teorik olarak okudu umuz kuantum fizi i gibi konular bugün uygulamaya dönüfltü. Bilgi bankalar ndaki bilgiyi iflleyebilmek için biyo-enformatik disiplini ortaya ç kt. Üniversitemizde sanayi liderleri yetifltirmek program m z bafllatt k. 24 ayl k çok yo un bir e itim sonucu hem yönetimde hem münendislikte yüksek lisans al yorlar. Prof. Dr. Metin Durgut ODTÜ Bilim ve Teknoloji Politikalar Çal flmalar Yüksek Lisans Program Anabilim Dal Ö retim Üyesi, mühendis Prof. Dr. Tosun Terzio lu TÜB TAK eski baflkan, Sabanc Üniversitesi Rektörü, matematik profesörü Orhan Bursal (Editör) Cumhuriyet Gazetesi yazar ve Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisi editörü 19

LA N mas 15/5/02 11:08 Page 20 YEPYEN UMUTLARIN YANINDA DER N POL T K VE EKONOM K fioklarin B RB R N ZLED 2001 YILINDA DÜNYA LAÇ ENDÜSTR S Yirmibirinci yüzy la büyük umutlarla giren insano lu aç s ndan 2001, birbirini izleyen ekonomik, politik ve askeri olaylar n dünya yaflam n derinden etkiledi i bir y la dönüflmüfltür. Japonya da dört y ld r süregelen iktisadi durgunlu un ard ndan, 2001 Mart nda Birleflik Amerika ekonomisi de resesyon sürecine girmifltir. Dünya ekonomisinin dinamosu ifllevini 1990 larda büyük çapta üstlenmifl bulunan ABD de beliren ekonomik duraklama giderek etkilerini Almanya baflta olmak üzere Avrupa Birli i ülkelerinde de göstermifltir. 11 Eylül 2001 günü New York ta Dünya Ticaret Merkezi nin ikiz kuleleri ile Washington da Savunma Bakanl Pentagon un bir bölümüne düzenlenen uçak sald r lar ve bunlar izleyen olaylar, uluslararas ortam çok daha karmafl k floklar ve sorunlarla karfl karfl ya b rakm flt r. 2002 y l bafllarken, yeryüzünde ekonomik büyüme h z önemli ölçüde yavafllam fl, sanayide üretim ve yat r mlar genellikle azal rken, uluslararas ticaret ve d fl kaynak ak fllar nda belirli darbo azlar yaflanm flt r. nsan sa l için yaflamsal nitelikte ürünler sunan dünya ilaç endüstrisi, yeryüzündeki geliflmelerden etkilenmesine karfl n, büyümesini yine de sürdürmüfltür. Dünyada ilaç kullan m, ilk kez 2001 y l nda 400 milyar ABD Dolar na yaklaflm flt r. 20