Vergide Gündem. Tax Agenda. Ekonomiyi canland rmaya yönelik küresel vergi teflvik paketlerinin bir de erlendirmesi. Vergi kaçakç l suçunda hapis cezas



Benzer belgeler
B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

BELGES Z MAL BULUNDURULMASI VEYA H ZMET SATIN ALINMASI NEDEN YLE KDV SORUMLULU U

YATIRIM ND R M HAKKINDAK ANAYASA MAHKEMES KARARININ DE ERLEND R LMES

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

Y eni 5520 say l Kurumlar Vergisi Kanunumuz ile yeni bir kavram Kontrol

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

ORHAN YILMAZ (*) B SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER:

3 218 say l Serbest Bölgeler Kanunu nun 6 nc maddesinde 5084 say l

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

Yat r m ndirimi le lgili Vergi Mahkemesi Karar ve 2009 Y l Kurumlar Vergisi Beyan nda Yat r m ndirimi stisnas. BFS /03 stanbul,

KATMA DE ER VERG S NDE PANAYIR VE FUAR ST SNASI DOLAYISIYLA ADE ED LECEK KDV N N KARfiILIKLI OLMA fiarti, UYGULAMA USUL VE ESASLARI

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

TEŞVİK BELGELİ MAKİNA VE TEÇHİZAT TESLİMLERİNE UYGULANAN KDV İSTİSNASINDA BİR SORUN

tarih ve say l Resmi Gazetede yay mlanan 2007/13033

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

AMME ALACAKLARI TAHS L USULÜ HAKKINDA KANUNU (6183) NUNDA YAPILAN DE fi KL KLER 6183 SAYILI A.A.T.U

MALATYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI CHAMBER OF CERTIFIED ACCOUNTANTS OF MALATYA. Sayı : 2010/134 Malatya : 02/06/2010

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

Ekonomiyi canlandırmaya yönelik küresel vergi teşvik paketlerinin bir değerlendirmesi

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

GRUP ŞİRKETLERİNE KULLANDIRILAN KREDİLERİN VERGİSEL DURUMU

VAKIFLARA VERG MUAF YET TANINMASI HAKKINDA KANUNDA YAPILAN DE fi KL K VAKIFLARA VERGİ MUAFİYETİ

Türev Ürünlerin Vergilendirilmesiyle lgili Olarak Yay nlanan Tebli ler Hakk nda. BFS /03 stanbul,

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Yat r m Ortam n n yilefltirilmesi Amac yla Baz Kanunlarda De ifliklik Yap lmas na Dair Kanun'un Getirdi i De ifliklik ve Yenilikler Hakk nda

DEVREDEN YATIRIM İNDİRİMİNİN KULLANIMI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ YAYIMLANDI:

NO: 2013/41 TAR H:

İZMİR Muhasebe Müdürlüğüne,

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

YABANCI PARALAR LE YABANCI PARA C NS NDEN ALACAK VE BORÇLARIN DÖNEM SONLARI T BAR YLE DE ERLEMES

G ümrük Müsteflarl Gümrükler Genel Müdürlü ünün yay mlam fl oldu-

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

VAKIFLARDA VERG BA IfiIKLI I (MUAF YET )

Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk.

G elir Vergisi Kanunu nun 94 ncü maddesi gere ince yap lan gelir vergisi

Soru ve Cevap. ÇÖZÜM Say : SORU 1:

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

KULLANILMIfi B NEK OTOMOB L TESL MLER N N KDV KANUNU KARfiISINDAK DURUMU

Soru ve Cevap. ÇÖZÜM Say : SORU 1

Yat r m Ortakl klar nda Vergi Rejimi. BFS /13 stanbul,

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

4691 SAYILI TEKNOLOJ GEL fit RME KANUNU 4691 SAYILI KANUN

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

ÖTVK nun 8/1. Maded Uygulamas na Yönelik Asgari Teminat Miktar %25 e Ç kar lm t r. DUYURU NO:2012/70

B ilindi i üzere 3065 say l Katma De er Vergisi Kanunun 13 üncü maddesine

5 520 say l Kurumlar Vergisi Kanununun 13. maddesine iliflkin olarak

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

YARGITAY 7. HUKUK DA RES

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

T evsik zorunlulu u Maliye Bakanl taraf ndan kay t d fl ekonomi ile

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

Özetlemek gerekirse, mali tablolar n enflasyona göre düzeltilmesinde uygulanmas gerekli temel usul ve esaslar afla daki flekilde özetlenebilir:-

KARA PARA NED R? KAYIT DIfiI EKONOM LE NASIL B R BA LANTISI VARDIR?

ZORUNLU KARŞILIKLAR HAKKINDA TEBLİĞ (SAYI: 2013/15) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

Tarih: Sayı: 2010/15. Konu:

SİRKÜLER 2009 / İşsizlik Ödeneği Almakta Olan İşsizleri İşe Alan İşverenlere Yönelik Sigorta Primi Desteği

SAN 2009 DÖNEM 2009 YILI N SAN AYI BÜTÇE AÇI I GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 12 ORANINDA B R AZALMA GÖSTEREREK 947 M LYON TL YE NM R.

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK/61

1 6/01/2004 tarihli say l Resmi Gazete de yay mlanan ve 01/05/2004

SİRKÜLER 2013/23. : Vadesi Gelmemiş İleri Tarihli Çeklere Senetler Gibi Reeskont Uygulanabilecek

2978 SAYILI VERG ADES HAKKINDA KANUN VERGİ İADESİ

Uygulama Önerisi 2120.A1-3: Üç Ayl k Finansal Raporlama, Özel Durum Aç klamalar ve Yönetim Onaylar Konusunda ç Denetçinin Rolü

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

SOSYAL GÜVENL K REFORMUNDA ASKERL K BORÇLANMASI

S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla

Konu : Nakit Sermaye Artırımlarında Vergi Avantajı (2)

Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,0875 1, ,551 2, ,19 37,70

Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği ( Sıra No: 44 ) (TASLAK)

DEVLET YARDIMI İLE TEŞVİK VE DESTEKLERDEN YARARLANAN İŞVERENLER, SGK YA BORCU OLSA DAHİ YARARLANMAYA DEVAM EDEBİLECEKLER

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

TMS 19 ÇALIfiANLARA SA LANAN FAYDALAR. Yrd. Doç. Dr. Volkan DEM R Galatasaray Üniversitesi Muhasebe-Finansman Anabilim Dal Ö retim Üyesi

28 Kasım 2013 PERŞEMBE. Resmî Gazete. Sayı : TEBLİĞ. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından: İŞVEREN UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK

(THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA)

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2012/82

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/113 Ref:4/ 113

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

TAHAKKUK VE DÖNEMSELL K LKELER

KURUMLAR VERG S KANUNUNDA YAPILAN DE fi KL KLER KURUMLAR VERGİSİ

2 13 say l Vergi Usul Kanununun 215. maddesinde; bu kanuna göre tutulan

SORU - YANIT YANIT SORU VE

213 SAYILI VERG USUL KANUNU VERGİ USUL KANUNU

B ilindi i üzere; Gelir Vergisi Kanunu na 4444 say l Kanun la1 eklenen Geçici

TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ 2011 FAAL YET RAPORU 45 TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ F NANSAL TABLOLAR VE DENET M RAPORLARI

SĐRKÜLER : KONU : 2009 Yılında Uygulanacak Hadler ve MSĐ Đndirim Oranı

287 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

AKSARAY ÜNİVERSİTESİ. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİLGİ NOTU /

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

YAPIM HALELER NDE KATMA DE ER VERG S TEVK FATINDA SON DURUM

Transkript:

Vergide Gündem Tax Agenda Temmuz/July 2009 Ekonomiyi canland rmaya yönelik küresel vergi teflvik paketlerinin bir de erlendirmesi Can Ender Gökçe Vergi kaçakç l suçunda hapis cezas Bar fl Eken English translation Bar fl Eken Dünya dan vergi haberleri Elif Ayd n Elif Ersin Resmi Gazete den... Ali Onur Aygün Sirküler indeks Vergi takvimi Vergi hakk nda Concerning tax

Vergide Gündem Can Ender Gökçe Ekonomiyi canland rmaya yönelik küresel vergi teflvik paketlerinin bir de erlendirmesi 1. Girifl Yaklafl k bir buçuk y l önce, ABD bankalar n n kredi verme zorlu u yaflamalar ile ilk olarak kendini gösteren finansal krizin, bugün art k dünyan n II. Dünya Savafl ndan bu yana gördü ü en ciddi ve kapsaml ekonomik daralmaya dönüflmüfl oldu u, tüm ilgili uluslararas kurumlar ve otoriteler taraf ndan kabul görmüfltür. Geçti imiz haftalarda çeflitli ülkelerin ekonomik göstergelerinin bir k sm olumlu sinyaller vermeye bafllam fl olsa dahi, krizin sonunun geldi ini ve yukar ya dönüflün bafllad n kesin bir flekilde söylemek mümkün de ildir. OECD nin 23 Haziran 2009 tarihinde yapt bir aç klamada, Nisan ay itibar yla % 7,8 olan OECD ortalama iflsizlik oran n n, 2010 y l n n sonlar na kadar % 10 civarlar nda seyredece i öngörülmektedir. 1 Ernst & Young, dünyan n önde gelen ekonomilerine sahip olan yirmi dört ülkenin, global krizin etkilerini hafifletmek amac yla uygulamaya koydu u mali teflvik paketlerinin incelendi i genifl kapsaml bir çal flmay ilk olarak May s ay nda yay nlam fl bulunmaktad r. Bu çal flma, ilgili ülkelerdeki son geliflmeleri de içerecek flekilde güncellenmekte ve Ernst & Young n internet sitesinden ulafl ma aç k bulunmaktad r. 2 Bu yirmi dört ülkenin krize karfl uygulad klar vergisel teflvik düzenlemelerinin karfl laflt r lmal olarak incelendi i, hükümetlerin çeflitli sorunlara yaklafl mlar ndaki farkl l klar n ortaya konuldu u ve teflvik uygulamalar ile ortaya ç kan f rsat ve risklerin de erlendirildi i bu çal flman n ana hatlar n içeren bir özetini, bu say m zda bir makale halinde okuyucular m za sunman n faydal olaca na inan yoruz. 2. Ekonomiyi canland rmak için kullan lan genel önlem araçlar Genel hatlar yla incelendi inde, dünyan n içinden geçti i ekonomik daralman n etkilerini hafifletme çabalar, esas olarak üç ana alanda yo unlaflmaktad r. Bu alanlar; parasal politika araçlar, piyasay düzenleyen regülasyonlardaki de ifliklikler, ve ekonomiyi canland rmaya yönelik mali destek paketleridir. Baz ülkeler, kendi ihtiyaçlar ve içinde bulunduklar özel koflullar göz önüne alarak, bu üç alandan sadece birinde önlemler alma yoluna gitmifllerdir. Ancak, araflt rmada konu edilen ülkelerin ço unun bu üç alanda da çeflitli düzenlemeleri, farkl a rl klarda ve dönemlerde, birlikte uygulad klar sonucuna ulaflmak mümkündür. Mali destek paketleri, temelde, kamu harcamalar n n artt r lmas ve vergi sisteminde de ifliklikler yap lmas ndan oluflan iki ana araçtan oluflmaktad r. Genel olarak, devletler mali destek paketlerini, harcama politikalar ile vergi sistemlerinde yapt klar de iflikliklerin bir kombinasyonundan oluflturmaktad rlar. Bu konuda, Ernst & Young n çal flmas sonucunda ortaya ç kan bir sonuç oldukça dikkat çekicidir: Gerek uluslararas, gerekse de Türkiye kamuoyunda kamu harcamalar alan nda yap lan yenilikler, vergi mevzuat nda yap lan de iflikliklere k yasla çok daha fazla yer kaplam flt r. 1 http://www.oecd.org/document/57/0,3343,en_2649_33927_43136377_1_1_1_1,00.html 2 http://www.ey.com/stimulus 2 Temmuz 2009

Ancak, son zamanlarda yay nlanan OECD raporunun da do rulad gibi, vergisel de iflikliklerinin mali destek paketlerinin toplam net etkisi içindeki pay % 56 ya ulaflmaktad r (OECD ülkelerinin ortalamas ). Bir baflka deyiflle, vergi alan ndaki mevzuat ve uygulama de ifliklikleri, bu çal flman n yap ld tarih itibariyle, kamu harcamalar n n artt r lmas ndan daha etkili sonuçlar vermifltir. Bu sebeple, dünyan n güçlü ekonomilerinin hükümetlerinin vergisel de iflikliklere, de iflen ekonomik koflullara cevap vermek amac yla devam edebilece ini öngörmek zor de ildir. 3. Mali destek paketlerinde yer alan vergisel de iflikliklerin ortak yönleri Ekonomiyi canland rmaya yönelik mali destek paketleri içinde vergisel teflviklerinin bu derece önem kazanmas, birçok ülkenin ortak ve benzer alanlarda mevzuat ve uygulama de iflikliklerine gitmesi ile ortaya ç kan bir geliflmedir. Bu alanlar, prensipte devletin bütçe gelirlerini göreceli olarak en az derecede etkileyecek, ancak reel ve finansal sektördeki canland r c etkisi en fazla olmas beklenen alanlar olarak ortaya ç kmaktad r. Bu alanlar belirli kategorilere ay rmak gerekirse, flu flekilde bir s n fland rmaya gidilebilir: 1. Amortisman uygulamalar ndaki de ifliklikler, 2. Kurum zararlar n n ileriki y llara tafl nabilmesi (carryforward) ve cari y l zararlar n n geçmifl y l karlar ndan düflülebilmesine (carryback) iliflkin düzenlemeler, 3. Kurumlar vergisi oran ndaki indirimler, 4. Ar-Ge faaliyetleri için getirilen yeni teflvik ve indirim imkânlar ile 5. Dolayl vergiler alan nda yap lan de ifliklikler. Bu de iflikliklerden biri ya da birkaç, çok uluslu flirketlerin faaliyet gösterdikleri ülkelerin baz lar nda uygulanmaktad r. Üstelik ekonomik krizin dip noktas n n görüldü ü konusunda uzmanlar n henüz kesin bir görüfl bildirmedi i de göz önüne al nd nda, bu alanlarda bugüne kadar yap lan teflvik edici düzenlemelerin devam n n gelmesi de oldukça muhtemeldir. Devletler, mali politikalar n belirlerken, ekonomik göstergeleri oldu u kadar, kendileri ile benzer flartlar tafl yan ülkelerin uygulamalar n da dikkate almaktad rlar. Bu nedenle, Ernst & Young n çal flmas, söz konusu ülkelerde faaliyet gösteren flirketlerin yöneticilerinin de mali politikalar n oluflumundaki trendi takip edebilmesi aç s ndan da önem tafl makta ve yol gösterici bir özellik kazanmaktad r. yer verece imiz bu cömert vergisel teflviklerin ve agresif kamu harcamalar n n bir sonucu da elbette ki, giderek büyümeye bafllayan bütçe aç klar olacakt r. Hatta bu sonuçlar daha bugünden görülmeye bafllanm flt r. Türkiye nin bütçe dengesine iliflkin 2009 y l n n May s ay verileri incelendi inde, bu durum daha da belirgin bir flekilde anlafl labilmektedir. lk befl ayl k sonuçlara göre, genel bütçe gelirleri yaklafl k 84 milyar TL iken, merkezi yönetim bütçe giderleri, faiz giderleri dahil olmak üzere yaklafl k 107 milyar TL olarak gerçekleflmifltir. 3 Dolay s yla, sadece befl ayda genel bütçe aç yaklafl k 23 milyar TL ye ulaflm flt r. Faiz giderleri d flar da b rak ld nda, devletin genel bütçesinin 3 milyar TL fazla verdi i görülmektedir ve bu oran da toplam gelirlerin yaln zca % 3,78 ine denk düflmektedir. Bundan sonraki bölümlerde, vergi teflviklerinin genel olarak uyguland alanlar n, hem makro hem de mikro ölçekteki sonuçlar n k saca irdelenecek ve ülkelerin uygulamalar ndan örnekler verilecektir. 3.1. Amortisman uygulamalar ndaki de ifliklikler Araflt rmada incelenen yirmi dört ülkenin on bir tanesi, flirketlerin yapt yat r mlar n daha k sa sürede amortize edilmesine, bir baflka deyiflle vergisel aç dan gider kaydedilmesine yönelik mevzuat de iflikliklerinde bulunmufltur. Bu tür programlar n temel mant, iflletmelerin yeni yat r mlar n n de erlerini daha çabuk gider kaydetmelerine imkân sa layarak, bu iflletmelerin nakit ak fllar n n h zlanmas na yard mc olmakt r. Ayr ca, bu yolla yat r m alternatiflerinin artt r lmas ve ülke içerisindeki yat r m ortam n n iyilefltirilmesi amaçlanmaktad r. Global olarak görülen tipik yaklafl m, amortisman sürelerinin h zland r lmas n n 2009 y l sonuna kadar sat n al nan ya da üretilen iktisadi k ymetleri için uygulanmas d r. Ancak baz ülkeler 2010 ve hatta 2011 y l sonuna kadar elde edilen sabit k ymetlerin de bu kapsama al nmas n sa layarak, söz konusu teflvikin süresini daha uzun tutmay tercih etmiflledir. Yap sal olarak incelendi inde ise, belirli tipteki yat r mlara öncelik verildi i görülmektedir. Örnek olarak, üretim, teknoloji, enerji tasarrufu sa layan ve ulafl m için kullan lan araç ve cihazlara yap lan yat r mlar n amortisman uygulamalar ndaki de ifliklikler gösterilebilir. Baz durumlarda ise, amortisman sürelerindeki h zland rma uygulamas, sadece KOB lerin yat r mlar için getirilmifltir. Ayr ca, gözden kaç r lmamas gereken bir baflka husus da, bugünün politikalar n n yar n n sonuçlar belirleyecek olmas, krizden bir gün ç k ld nda, bugünkü politikalar n olas etkilerinin ne flekilde oluflaca n n hesaba kat lmas d r. Detaylar na az sonra 3 T.C. Maliye Bakanl Muhasebat Genel Müdürlü ü raporlar Temmuz 2009 3

Çeflitli ülkelerdeki amortisman uygulamalar ndaki de iflikliklerden örnekler Baz ülkeler, yat r m n yap ld sektöre göre bu uygulamay bafllatm fllard r. Örnek olarak Kanada, 2012 y l ndan önce edinilen üretim ve iflleme ekipman için % 50 normal amortisman metodunun uygulanmas na izin vermifltir. Ayr ca, 27 Ocak 2009 ile fiubat 2011 tarihleri aras nda al nan belirli bilgisayar ekipmanlar n n bir y l içerisinde gider kaydedilebilmesi sa lanm flt r. Baz ülkeler bonus olarak nitelendirilebilecek yeni amortisman indirimleri getirmifllerdir. Örne in, Rusya çeflitli tiplerdeki iktisadi k ymetler için tek seferlik amortisman oran n % 10 dan % 30 a yükseltmifltir. Ancak, bu bu uygulamadan yararlan larak sat n al nan sabit k ymetlerin befl y l içerisinde iflletme taraf ndan elden ç kar lmas durumunda, bu teflvik ile elde edilen avantajlar kaybedilmektedir. Almanya, 2009 ve 2010 y llar nda üretilen ya da sat n al nan sabit k ymetler için azalan bakiyeler yöntemiyle amortisman ayr lmas na izin vermifltir (Bu metot, Almanya da daha önce uygulamadan kald r lm flt ). Ayr ca, de inildi i üzere, Almanya hükümeti KOB kapsam na giren iflletmelerin üretti i veya sat n ald baz tafl nabilir k ymetlerin özel amortismana tabi tutulmas na izin vererek, bu tür flirketlere teflvik sa lama amac n güden politikalar uygulamaktad r. 3.2. Zararlar n ileriye ya da geriye tafl nabilmesi çinde bulundu umuz dönem, geçmiflte sürekli olarak yüksek karl olarak bilinen baz sektörlerdeki flirketlerin dahi çok düflük kar rakamlar aç klad klar, hatta zarar ettikleri bir dönemdir. Mali zararlara sahip flirketlerin nakit ak fl na yard mc olmak için, birçok ülkenin söz konusu zararlar n kullan m ile ilgili de iflikliklere gitti i gözlenmektedir. Bu kapsamda, Ernst & Young n çal flmas nda incelenen yirmi dört ülkenin yedi tanesi, söz konusu zararlar n kullan m (kardan mahsubu) konusunda yeni imkânlar tan m fllar ya da var olan imkânlar geniflletme yoluna gitmifllerdir. Bu ülkelerden baz lar n n, sadece geçmifl y l zararlar n n mahsup edilebilece i süreleri uzatmay tercih etti i görülmektedir. Baz lar ise, zararlar n geçmifl y l karlar ndan mahsup edilebilmesine iliflkin uygulamalar ile ilgili çal flmalar yapm fllar ve yeni düzenlemeleri hayata geçirmifllerdir. Özellikle cari y lda oluflan zararlar n geçmifl y l karlar ndan düflülebilmesi, geçmiflte karl durumdayken ekonomik kriz sebebiyle bu dönemde zarar eden flirketlere yard mc olmas nedeniyle hükümetlerin tercih etti i önemli bir teflvik yolu olarak ortaya ç kmaktad r. Amortisman sürelerinin h zland r lmas uygulamas nda oldu u gibi, bu uygulamadan da KOB ler oldukça önemli avantajlar elde edebilmektedirler. Çeflitli ülkelerdeki zararlar n ileriye ve geriye tafl nabilmesine iliflkin örnekler Belirtildi i üzere, bu konuda en s k karfl lafl lan de iflikliklerden biri, zararlar n ileriye tafl nabildi i sürelerin uzat lmas olmufltur. Özellikle Uzak Do u Asya ekonomilerinde bu uygulaman n tercih edildi i görülmektedir. Örne in Güney Kore ve Tayvan, mali zararlar n takip eden befl y l yerine on y l için kullan labilmesine olanak sa lam flt r. Cari y lda oluflan zararlar n geçmifl y l karlar ndan düflülebilmesi olana n n (carryback) getirildi i ya da var olan bu uygulaman n geniflletildi i ülkelerde, bu tür düzenlemelerin çeflitli s n rlamalar ve koflullar ile birlikte uygulamaya koyuldu u görülmektedir. ngiltere de zararlar n geçmifl y l karlar ndan mahsubuna izin verilen süre bir y ldan üç y la ç kar lm fl, ancak son iki y l n kar ndan düflülebilecek maksimum tutar 50.000 Pound ile s n rland r lm flt r. ABD de, zararlar n geçmifl y l karlar ndan mahsubuna iliflkin süre, sadece belirli flartlar tafl yan KOB ler için uzat lm flt r. Benzer bir yaklafl mla, Japonya da zararlar n geriye tafl nabilmesi uygulanmas na iliflkin yeni program n sadece küçük ve orta ölçekli iflletmeler için bafllatm flt r. Fransa, flirketlerin nakit ak fl h zlar n artt rmak için etkili olabilece i düflüncesiyle, oluflan zararlar n geçmifl y l karlar ndan düflülmesinden do an vergi alacaklar n do rudan mükellefe iade etme uygulamas n devreye sokmufltur. Ancak, daha sonra mükellefe iade edilen tutar n do ruyu yans tmad n n anlafl lmas halinde yüksek cezalar n uygulanmas hükme ba lanm flt r. Zararlar n geçmifl y l karlar ndan düflülmesi ile birlikte getirilen k s tlamalara ABD deki son dönemdeki geliflmeler aç k örnek teflkil etmektedirler. Zararlar n geçmifl y l karlar ndan düflülmesine iliflkin sürenin iki y ldan befl y la ç kar lmas na iliflkin yasal düzenlemeler ABD nin hem Temsilciler Meclisi nde, hem de Senatosu nda kabul edilmifltir. Ancak, daha sonraki günlerde, kamu harcamalar n n artt r lmas na iliflkin tart flmalar n ABD kamuoyunda yo unlaflmas üzerine, bu alanda da bir geri ad m at lm fl ve geriye yönelik befl y l için mahsup imkan n n sadece geliri 15 milyon Amerikan Dolar ya da daha az olan flirketler için uygulanabilir olmas sonradan karara ba lanm flt r. 3.3. Kurumlar vergisi oran ndaki indirimler Bir yandan vergi gelirlerini artt rmak için vergi taban n geniflletmek ve gelirlerin süreklili ini sa lamak için çaba gösteren kamu yönetimleri, di er yandan da flirketlerin yaflamas n sa lamak için kurumlar vergisi oranlar nda indirimlere gitmektedirler. Yirmi dört ülkenin dokuzu, kurumlar vergisinde bir flekilde indirim yoluna gitmifl bulunmaktad r. Kurum kazançlar üzerindeki vergi oran n n azalt lmas, flirketlerin 4 Temmuz 2009

bilançolar nda farkl sonuçlara yol açabilmektedir. Örne in, bu tür indirimler, geçmifl y l zararlar gibi ertelenmifl vergi varl klar n n de erini düflürme etkisine sahiptirler. Fakat öte yandan, kurumlar vergisi oranlar n n düflürülmesi, ertelenmifl vergi borçlar n n de erlerini de düflürebilmektedir (h zland r lm fl amortisman ya da yat r ma dönüfltürülmemifl ve da t lmam fl karlar gibi). fiirket yöneticilerinin, çeflitli ülkelerin kurumlar vergisi oranlar ndaki indirimlerin olas etkilerini de erlendirirken bu unsurlar dikkate almalar yerinde olacakt r. Çeflitli ülkelerdeki kurumlar vergisi indirimlerine iliflkin örnekler Baz ülkeler, bütçe gelirlerini azalt c etkisini zamana yaymak amac yla kurumlar vergisi oranlar ndaki indirimleri dereceli olarak gerçeklefltirmekte ve bu sayede ekonominin seyri düzeldi i zaman artmas beklenen ekonomik aktivitenin bütçe dengesindeki bozulmay giderece ini planlamaktad rlar. Örne in Güney Kore 2009 y l için kurumlar vergisi oran n % 25 ten % 22 ye, 2010 y l nda ise % 22 den % 20 ye düflürece ini aç klam flt r. Bu yaklafl m benzer flekilde yans tan baflka bir uygulama da Çek Cumhuriyeti nin önümüzdeki iki y l içerisinde kademeli olarak gerçeklefltirece i iki puanl k indirimdir. Kanada gibi di er birtak m ülkeler ise, genel kurumlar vergisi oran nda bir indirim yapmak yerine, önceki senelerde duyurduklar indirimlerden vazgeçmediklerini duyurmufllard r. Kanada bu kapsamda, federal kurumlar vergisi oran n 2009 da % 19, 2010 da % 18, 2011 de % 16,5, 2012 de ise % 15 olarak uygulama plan ndan vazgeçmemifltir. Ülkelerin ço undaki kurumlar vergisi indirimleri, o ülkenin tüm vergi mükellefleri için geçerli k l nm flt r. Baz ülkeler ise bu indirimleri sadece küçük ve orta ölçekli iflletmeler için yapma yoluna gitmifllerdir. Bu ülkelerden Japonya, kurum kazançlar üzerinde uygulanan gelir vergisi oran n, y ll k geliri 8 milyon Yen e kadar olan (yaklafl k 60,000 Euro) iflletmeler için % 18 e düflürmüfltür. Hollanda da ise 2009-2010 hesap dönemi içi öngörülen kurumlar vergisi oran vergi matrah n n 200.000 Euro tutar ndaki k sm için % 25 olaca aç klanm flt r. Hollanda da, 2008 y l için ise 275.000 Euro tutar ndaki vergilendirilebilir matrah için % 20 kurumlar vergisi oran uygulanm flt r. Son aylardaki geliflmelerden biri de Japonya n n yurtd fl kaynakl temettü gelirlerinin % 95 ini kurumlar vergisinden istisna etmesi olmufltur. Bu düzenleme ile Japonya merkezli çokuluslu flirketlerin yurtd fl nda elde ettikleri gelirleri Japonya ya transfer etmelerini özendirmek amaçland aflikard r. Bu genel e ilimin aksine, ciddi bütçe s k nt lar yaflayan ve para biriminin de er kaybetmesi ile ekonomisi, di er ülkelere göre daha zorlu bir dönemden geçen Macaristan, kurumlar vergisi oran n % 16 dan % 19 a yükseltmeyi ve kurumlar vergisi matrah ndan indirilebilen baz kalemlerde k s tlamaya gitmeyi planlam flt r. Ekonomisi benzer s k nt lar içinde bulunan rlanda ise % 12,5 oran ndaki kurumlar vergisi oran n de ifltirme niyeti olmad n aç klam fl, ancak gerçek kiflilerin vergi yüklerinde art fla sebep olan baz düzenlemelere gitmifltir. Bu türden bütçe aç klar devletlerin üzerindeki bask y artt rd müddetçe, hükümetler kurumlar vergisi oran konusundaki politikalar n belirlerken bu unsurlar da dikkate almak durumunda kalacaklard r. 3.4. Ar-Ge faaliyetleri için getirilen yeni teflvik ve indirimler Ekonomik krizin etkili oldu u süre uzad kça, flirketlerin bu duruma gösterdi i genel tepkilerden biri de, toplamdaki karl l k oranlar n koruyabilmek amac yla Ar-Ge harcamalar n ciddi oranlarda k smakt r. Bu duruma önlem olarak hükümetlerin, flirketlerin yenili e yat r m yapmalar n özendirici ek teflvikler getirdikleri ve yeni Ar-Ge faaliyetlerini kendi ülkelerine çekebilmek için bu alanda sa lad klar vergi avantajlar n genifllettikleri görülmektedir. Ernst & Young çal flmas n n sonucunda, yirmi dört ülkenin on bir tanesinin bu alanda düzenlemeler yapt klar belirlenmifltir. Ülkelerin genelinde görülen genel e ilim, Ar-Ge faaliyetleri için yap lan harcamalardaki indirim oran n n artt r lmas d r. Bunun yan nda, Ar-Ge harcamalar na iliflkin indirimlerin geçmifl y l karlar ndan düflülebilmesi, vergi iadesine imkan tan yan düzenlemelerin kapsam n n geniflletilmesi ve Ar-Ge faaliyetleri için ayr lan karfl l klar n kurumlar vergisi matrah ndan indirimine izin verilmesi gibi uygulamalar da görülmektedir. Baz ülkeler ise, Ar-Ge faaliyetlerinin özellikle küçük ve orta ölçekli iflletmeler için cazip getirilmesini amaçlayan düzenlemeler getirmifllerdir. Çeflitli ülkelerdeki Ar-Ge için getirilen yeni teflvik ve indirimlere iliflkin örnekler Ar-Ge faaliyetleri için getirilen vergi teflviklerinde KOB lere öncelik verme anlay fl, Güney Kore nin bu alandaki vergi politikas n n ana eksenlerinden birini oluflturmufltur. Keza, Avustralya hükümeti de Ar-Ge harcamalar na iliflkin indirim oran n n KOB ler için % 10 daha yüksek uygulanaca yönünde yeni bir düzenlemeye gitmifltir. rlanda, bir hesap dönemi içerisinde yap lan belirli ek Ar-Ge harcamalar için tan nan vergi indirimi oran n % 20 den % 25 e yükseltmifltir. Bu düzenleme ile rlanda da yap lan Ar-Ge faaliyetleri için sa lanan vergi avantaj bu harcamalar n % 37,5 i oran na kadar ç kabilmektedir. Ayr ca, rlanda hükümeti, gayrimaddi haklar için yap lan yeni yat r mlar için de teflvikler sa lamay planlad n aç klam fl bulunmaktad r. Baz ülkeler ise Ar-Ge ile ilgili mevzuatlar nda, bu tür harcamalar n geçmifl y l karlar ndan düflülebilmesi veya devletten iade al nmas n içeren çeflitli mevzuat de iflikliklerine gitmifllerdir. Bu ülkelerden rlanda, cari y l kar n n Ar-Ge harcamalar n n tamamen indirilmesi için yeterli olmamas halinde, bu tutarlar n Temmuz 2009 5

bir önceki y l n kar ndan mahsubuna izin vermifltir. Bunun yan nda, yine bu flekilde indirilemeyen Ar-Ge ile ilgili tutarlar n, Ar-Ge harcamalar n n yap ld y l takip eden üç y l içerisinde iadesine izin veren bir uygulamay bafllatm flt r. Yukar da yer verilen uygulamaya bir baflka örnek ise Fransa n n yeni yasalaflt rd, daha önceki y llarda kullan lamayan ve 2005, 2006 ve 2007 y llar na iliflkin olan Ar-Ge indirim tutarlar n n, belirli flartlar n sa lanmas halinde, flirketlere iadesini sa layan yeni düzenlemedir. Bu yasaya göre, e er 2008 y l nda yap lan Ar-Ge harcamalar na ait indirimler bu y l n vergi matrah ndan (matrah n yeterli olmamas nedeniyle) indirilemeyecek durumda olursa, iadenin hemen yap lmas mümkün bulunmaktad r. talya da 2007 y l nda uygulanmaya bafllayan Ar-Ge indirim ve teflvik sisteminin geniflletildi i izlenmektedir. Ekonomiye destek için yeni ç kar lan Kararname ile bu sistem, di er ülke mukimi flirketler için ana yüklenici veya tafleron olarak faaliyet gösteren talyan flirketleri ile talyan flirketlerinin flubeleri için de, bu yabanc flirketlerin belirli ülkelerde mukim olmas kofluluyla, geçerli olmak üzere geniflletilmifltir. Japonya da halen tasar aflamas nda olan bir düzenleme ile Ar-Ge harcamalar na iliflkin indirimin maksimum oran n n, flirketin belirli bir dönem için tahakkuk eden toplam vergisinin % 30 undan % 40 na ç kar lmas ve indirilemeyen tutarlar n bir y l yerine üç y l boyunca ileriye tafl nabilmesi öngörülmektedir. 3.5. Dolayl vergiler alan nda yap lan de ifliklikler Ekonomik krize karfl getirilen dolayl vergilerdeki düzenlemelerin temel amac, geçici olarak bu vergilerin oranlar nda indirimlere giderek, mal ve hizmetlerin maliyetlerini düflürebilmek ve iç talebin canl kalmas na yard mc olabilmektir. Bugüne kadar yirmi dört ülkeden on beflinin ekonomik krizin etkilerini hafifletmek amac yla dolayl vergiler alan na yöneldi i gözlenmifltir. Genel bir e ilim, katma de er vergisinin ya genel oran n ya da baz mal ve hizmetler üzerindeki oran n düflürmek olurken, baz ülkeler ise daha önceden planlad klar KDV oran ndaki art r mlar erteleme veya tamamen gündemden kald rma yaklafl m n benimsemifllerdir. Di er bir önlem ise, flirketlerin çeflitli sebeplerle hak kazand klar KDV iadelerinin geri ödemelerinin h zland r larak, bu flirketlerin nakit darl na düflmelerini engellemeye yard mc olmakt r. Hollanda, ekonomik krizin etkisiyle daha önce aç klam fl oldu u, KDV oran n n % 19 dan % 20 ye ç kar lmas plan ndan vazgeçmifltir. sviçre de, planlanmakta olan KDV oran art fl n ertelemifltir. Fransa, flirketlerin KDV alacaklar n üçer ayl k dönemler yerine ayl k olarak iadesi karar n alarak, flirketlerin nakit durumunu rahatlatmay amaçlam flt r. Rusya ise, KDV iadesi için gerekli olan tevsik edici dökümanlar n vergi idaresine verilmesi için mükelleflere tan nan süreyi uzatm flt r. Belçika KDV iadelerinin ödemelerini h zland rma çal flmalar n yürütürken, Çin Cumhuriyeti ise ihracat yapan flirketlerin geri alabilecekleri KDV iadesi oran n artt rm fl, bunun yan nda flirketlerin sabit k ymet al mlar na iliflkin KDV tutarlar n n, hesaplanan KDV lerinden hemen indirimine imkân tan m flt r. Yirmi dört ülke içerisinde KDV oranlar nda art r ma gitmeyi seçen sadece iki ülke oldu u gözlenmektedir. Bu ülkeler, daha önce de belirtildi i üzere, bütçeleri kriz öncesinde dahi ciddi mali s k nt içinde olan Macaristan ve rlanda d r. Halen Macaristan Parlamentosu nda görüflülen bir tasar, genel KDV oran n n 1 Temmuz 2009 den geçerli olmak üzere % 20 den % 25 e ç kar lmas n öngörmektedir (Bu oran, yasalaflt takdirde, Avrupa Birli i ülkeleri içerisindeki en yüksek KDV oran olacakt r). Bu geliflmelere ilave olarak, Macaristan da akaryak t, tütün ve alkol ürünleri üzerindeki tüketim vergisinin artt r lmas tart flmalar devam etmektedir. Dolayl vergiler alandaki de iflikliklerin baz lar, aç k olarak ülkelerin kendi iç ekonomilerindeki talebi artt rma amac n gütmektedir. Hindistan, demir cevheri ihracat nda uygulad özel ihracat vergisi nin oran n düflürmüfl ve gümrük vergilerinde de çeflitli indirimlere gitmifltir. lginç bir yaklafl m sergileyen Hong Kong ise, alkol ürünleri üzerindeki % 40 oran ndaki vergiyi 2008 y l nda kald rm fl, fakat 2009-2010 bütçe dönemi için tütün ürünleri üzerindeki tüketim vergisinin % 50 oran nda artt r lmas n gündemine alm flt r. Çeflitli ülkelerdeki dolayl vergiler alan nda yap lan de ifliklikler ngiltere, geçici bir süreli ine ülkede uygulanan genel KDV oran n % 17,5 ten % 15 e düflürmüfltür. Otomobillerin teslimindeki KDV oran nda indirime giden ülkeler ise, Çek Cumhuriyeti, Brezilya ve Çin Cumhuriyeti dir. 6 Temmuz 2009

Vergide Gündem Vergi kaçakç l suçunda hapis cezas Bar fl Eken I. Girifl Yaz m z n haz rland tarih itibari ile Resmi Gazete'de yay mlanmam fl olmas na karfl n 16.06.2009 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen 5904 Say l Gelir Vergisi Kanunu ve Baz Kanunlarda De ifliklik Yap lmas Hakk nda Kanun ile çeflitli vergi kanunlar nda baz de ifliklikler yap lmas yoluna gidilmifltir. Söz konusu Kanun ile KOB birleflmeleri, lisansl depoculuk faaliyetleri gibi çeflitli alanlarda düzenlemeler getirilirken, ilk bak ld nda önemsiz gibi gözüken ama bizce yak n zamanda etkisi oldukça fazla hissedilecek bir baflka de ifliklik de gerçeklefltirilmifltir. II. Ne de iflti? 5904 Say l Gelir Vergisi Kanunu ve Baz Kanunlarda De ifliklik Yap lmas Hakk nda Kanun un 23 üncü maddesi ile 213 say l Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinin (a) f kras nda yer alan bir y ldan ibaresi on sekiz aydan fleklinde de ifltirilmifltir. Belirtti imiz gibi söz konusu madde hükmü ilk bak flta basit bir de ifliklik gibi gözükse de hukuki sonuçlar aç s ndan büyük farkl l klar ortaya ç karmaktad r. Söz konusu farkl l n sebebini aç klayabilmek için ise öncelikle Türk Ceza Kanununda yer alan düzenlemelere bakmak gerekmektedir. Türk Ceza Kanununun 49 uncu ve 50 inci maddelerinde yer alan hükümler gere ince 1 y la kadar olan hapis cezalar n n paraya çevrilmesi mümkün bulunmaktad r. Dolay s ile söz konusu de ifliklikle vergi kaçakç l suçlar n n paraya çevrilmesi imkan ortadan kald r lmaktad r. Her ne kadar ceza hükmünün istenilen flekilde uygulanmas için Türk Ceza Kanununda da de ifliklikler yap lmas gerekiyor olsa da bu de iflikliklerin en k sa sürede gerçeklefltirilece ine ve vergi kaçakç l klar n n hapis ile cezaland r laca na iliflkin hükümet yetkililerinin beyanlar bulunmaktad r. Bu durumda, hapis cezas ile son bulacak vergi kaçakç l eyleminin Vergi Usul Kanununda ne flekilde tan mland ve ne tür fiillerin bu kapsamda de erlendirilebilece ini incelemek gerekmektedir. III. Vergi kaçakç l suçu hangi fiilleri kaps yor? Günlük hayatta genellikle sadece sahte fatura düzenlendi inde ve bunun bilerek kullan lmas nda uygulanan bir ceza gibi alg lanan vergi kaçakç l cezas n n Vergi Usul Kanunundaki tan m esasen oldukça genifl tutulmufltur. Daha da önemlisi kanun maddesinin lafz çok genifl yorumlamalar yap lmas na da olanak vermektedir. Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesi hangi fiillerin vergi kaçakç l suçu say laca n 3 f krada düzenlemifl olup, birinci f kras nda bahsedilen fiillerle ilgili olarak eski kanuna göre bir y ldan yeni kanuna göre on sekiz aydan üç y la kadar, ikinci f krada bahsedilen fiillerle ilgili olarak üç y ldan befl y la kadar, üçüncü f krada bahsedilen fiillerle ilgili olarak ise iki y ldan befl y la kadar hapis cezas öngörülmüfltür. Kanun maddesinin (b) f kras nda say lan fiiller için yani defter, kay t ve belgeleri yok etmek, veya defter sahifelerini yok ederek yerine baflka yaprak koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar, tamamen ya da k smen sahte belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar üç y ldan befl y la kadar hapis cezas na çarpt r lmaktad r. Ayn kanun maddesinde sahte belge gerçek bir muamele veya durum olmad halde bunlar varm fl gibi düzenlenen belge Temmuz 2009 7

olarak tan mlanm flt r. Esasen bu f krada belirlenen fiiller gayet aç k bir flekilde tan mlanm fl olup daha önce de belirtti imiz üzere kamuoyu taraf ndan da benimsenmifltir. ki y ldan befl y la kadar hapis cezas gerektiren fiillerin tan mland Kanun maddesinin c f kras uyar nca Maliye Bakanl ile anlaflmas bulunan kiflilerin basabilece i belgeleri Bakanl k ile anlaflmas bulunmaks z n basanlar veya bu belgeleri bilerek kullananlarda vergi kaçakç l fiili kapsam nda de erlendirilmifltir. Öngörülen cezas bak m ndan Kanun de iflikli ine konu olan fiiller ise maddenin (a) f kras nda aç klanm fl olup, madde metni afla daki gibidir. Vergi kanunlar na göre tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan; 1) Defter ve kay tlarda hesap ve muhasebe hilesi yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu ifllemlerle ilgisi bulunmayan kifliler ad na hesap açanlar veya defterlere kayd gereken hesap ve ifllemleri vergi matrah n n azalmas sonucunu do uracak flekilde tamamen veya k smen baflka defter, belge veya di er kay t ortamlar na kaydedenler, 2) Defter, kay t ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyat itibariyle yan lt c belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, hakk nda bir y ldan üç y la (kanunun yürürlü ü girmesi ile birlikte on sekiz aydan üç y la kadar fleklinde de iflecektir) hapis cezas na hükmolunur Söz konusu madde hükmünde geçen sahte veya muhteviyat itibariyle yan lt c belge ise yine ayn kanun maddesinde gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya duruma mahiyet veya miktar itibariyle gerçe e ayk r flekilde yans tan belge olarak, gizleme fiili ise, varl noter kay tlar veya sair suretlerle sabit oldu u halde, inceleme s ras nda vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi olarak tan mlanm flt r. Kanun maddesinin tan m na hangi fiillerin girebilece ini belirleyebilmek için öncelikle muhasebe hilesi kavram ndan ne anlafl lmas gerekti ini ortaya koymak gerekmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki muhasebe hilesi muhasebe hatas n n bilinçli olarak yap lan d r. Bunun yan s ra muhasebe hilesi ifllem, kay t ve belgelerin bilerek de ifltirilmesi olarak da tan mlanabilecektir. Örne in sat fl ifllemini gelir hesaplar yerine ortaklara borçlar hesab na kaydetmek, katma de er vergisi matrah n azaltmak amac ile indirilecek katma de er vergisi hesab na kay t girilmesi, aç a sat fl yap lmas muhasebe hilesi kapsam nda de erlendirilebilecek iken olmas gerekene göre yüksek ya da düflük bedelli fatura düzenlemek veya ödenen gerçek ücretten farkl bir ücretin gösterildi i ücret bordrosu düzenlemek muhteviyat itibari ile yan lt c belge düzenlemek olarak tan mlanabilecektir. Di er taraftan transfer fiyatland rmas hükümleri do rultusunda iliflkili kiflilerle gerçeklefltirilen ifllemlerinin emsal bedel kriterine ba l l k göstermesi önem arz etmektedir. Uygulaman n zaman geçtikçe gerek mükellefler gerekse maliye idaresi nezdinde fark ndal n n artt ise gerçektir. Her ne kadar bugüne kadar transfer fiyatland rmas hükümlerine ayk r hareket etme fiili vergi kaçakç l suçu ile iliflkilendirilmemifl olsa da, iliflkili kiflilerle gerçeklefltirilen ifllemlerin fiyatlar belirlenirken esas amac n kar ayarlamas oldu u tespit edilen ve fiyatlar n abart l bir flekilde fazla veya düflük gösterildi i ifllemlerle ilgili olarak vergi kaçakç l suçu ifllendi i iddias gündeme gelebilir. Örneklerden de görüldü ü gibi günlük hayatta çok masum gibi görülebilecek birtak m ifllemler bahsedilen kanun de iflikli i ile 18 aya kadar hapis cezas gerektiren fiiller kapsam na al nmaktad r. Yukar daki aç klamalardan da anlafl laca üzere vergi kanunlar nda vergi kaçakç l cezas hürriyeti ba lay c nitelikte olan tek suç olarak öngörülmüfl ve daha da önemlisi bu suçun kapsam oldukça genifl tutulmufltur. IV. Kimler hakk nda dava aç lacak? Yukar da belirtilen ve art k hapis cezas gerektiren suçlara iliflkin verilen örnekler ister istemez söz konusu ceza davalar n n kimler ad na aç laca sorusunu akla getirmektedir. VUK'nun 333 üncü maddesinde; Tüzel kiflilerin idare ve tasfiyesinde Vergi Kanununa ayk r hareketlerden tevellüt edecek vergi cezalar tüzel kifliler ad na kesilir. Tüzel kiflilerin kanuni temsilcilerinin vergi sorumlulu u hakk nda bu kanunun 10 uncu maddesi hükmü vergi cezalar hakk nda da uygulan r. Bu Kanunun 359 uncu maddesinde yaz l fiillerin ifllenmesi halinde bu fiiller için 359 ve 360 nc maddelerde öngörülen cezalar bu fiilleri iflleyenler hakk nda hükmolunur. ifadesi yer almaktad r. Vergi kaçakç l suçuna sebebiyet verebilecek fiillerin tüzel kiflilik bünyesinde ifllenmesi halinde, bu fiiller nedeni ile uygulanma cihetine gidilebilecek hürriyeti ba lay c cezalardan dolay 8 Temmuz 2009

sorumluluk, bu fiilleri iflleyenlere ait olacakt r. Bu filleri iflleyenler ibaresini kimi görüfller, kanuni temsilci olsun ya da olmas n suçu iflleyen kifli olarak yorumlarken, kimi görüfller bu fiilleri iflleyenler kavram ile ifade edilmek istenenin, suç teflkil eden fiili gerçeklefltiren ve yukar da yer verilen Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre flirketi temsile yetkili kifli oldu unu belirtmektedir. Konuya iliflkin birtak m Yarg tay kararlar na afla da yer verilmektedir. Yarg tay 9. CD' nin 25.01.1991 tarih ve E. 1990/4303, K. 1991/238 say l karar... Cezan n suçu bir fiil iflleyen kifliye çektirilmesi cezada flahsilik prensibinin bir gere i olup, esas amaç suçun flekil sorumlusu olan kanuni temsilcilerin de il, suçun ayr nt lar n bilen ve oluflumunda rolü olan temsilcileri cezaland rmak olmas na, bu nedenle de cezaya muhatap olacak kanuni temsilcinin suç ve suçlu aras ndaki illiyet ba da dikkate al narak... Yarg tay 11. CD'nin 27.09.2001 tarih ve E. 2001/5007, K. 2001/8710 say l karar Tüzel kiflilerde vergi kanunlar yönünden sorumluluk 213 Say l Kanunun 10 ve 333. maddelerinde hükme ba lanm flt r. 10. maddede tüzel kiflilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmalar halinde bunlara düflen ödevlerin kanuni temsilciler taraf ndan yerine getirilece i; 333 maddenin 4369 Say l Kanunla de iflik son f kras nda da 359. maddede yaz l fiillerin ifllenmesi halinde 359 ve 360. maddelerde öngörülen cezalar n, bu fiilleri iflleyenler hakk nda hükmolunaca aç klanm flt r. Tüzel kiflilerin birden fazla kanuni temsilcilerinin bulunmas suçun, eylem ve fikir iflbirli i içinde ifllenmedi inin anlafl lmas halinde sorumluluk, cezan n flahsili i ilkesine ba l olarak temsil yetkisinin bölümündeki a rl k ve s n rlar dikkate al narak suçun flekil sorumlulu u de il ayr nt s n bilen ve oluflumunda rolü olan temsilciye aittir. Tüzel kiflilerin Kanuni temsilci d fl ndaki personelinin sözü edilen maddelerdeki fiilleri ifllemeleri halinde cezai sorumlulu un belirlenmesi üzerinde duyarl l kla durulmas gereken önemli bir konudur. Kanuni temsilcilerin suçtan kurtulmak için fiillerin; bilgilere emir ve talimatlar d fl nda personel taraf ndan ifllendi ini savunmalar olas d r. uygulama s ras nda ifllenen fiillerden kanuni temsilcilerin cezai sorumlulu unu kabul etmek gerekir. Personelin fiillerin ifllenmesinden do rudan bir ç karlar yoktur. Örne in mal ve hizmet al m olmad halde al m belgesi alarak gideri artt r p matrah n düflürülmesinde ya da komisyon karfl l nda fatura düzenlenip verilmesinde personelin kiflisel bir ç kar oldu u düflünülemez. stisnai de olsa, emir ve talimata karfl gelerek bu fiillerin personel taraf ndan ifllenmesi mümkündür; bu durumda fiili iflleyenin cezai sorumlulu unu kabul etmek gerekecektir. Ama her durumda; kanuni temsilcilerin, personelin fiillerini ifllendi i s rada bilmedi i, ifllendikten sonra da bilmeyerek kulland savunma ve olgusunun geçerlili i tüzel kiflinin ifl ve yer yönünden faaliyet alan, iletiflim yo unlu u ve olanaklar, örgütlenme biçim ve yap s, büyüklük ölçe i, personel say s, görev da l m, ifl hacmi ve kapasitesi, ba ms z hareket etme olas l, mali bünyesi, mal varl klar, kasa ve banka mevcudu, fiilin mahiyeti ve konusu gibi unsurlar dikkate al narak de erlendirilmesi yap l p sonuca var lmal d r. Böylece isabetli ve adil sonuç elde edilir; cezalar n flahsili i ilkesine de uygunluk sa lan r. De iflik amaçlarla, örne in kiflisel ç kar sa lamak, tüzel kifli ve kanuni temsilcisini zorda b rakmak için fiili iflleyen personel, fiilinin sonucuna katlanmal d r. Personelin, temsilcinin istek, irade ve onay olmadan iflledi i fiillerden temsilcinin cezai sorumlulu u kabul edilemez. Yukar da yer verilen kararlardan da görülece i üzere suçun cezas n n tüzel kiflilerin kanuni temsilcileri taraf ndan m yoksa suçu bilfiil iflleyenler taraf ndan m çekilece i hususu tart flmal bir husustur. Bu sebeple genel bir de erlendirme yapmaktan çok olaylar n kendi içlerinde de erlendirilmesi gerekmektedir. V. Sonuç Vergi kaçakç l suçunda hürriyeti ba lay c nitelikteki cezalar için muhatab n kim olaca tart fl ladursun, kanun de iflikli i ile para cezas na çevrilemez niteli e kavuflturulan vergi kaçakç l cezas n n ileriki dönemlerde oldukça tart fl l r hale gelece i kanaatindeyiz. Bu ba lamda yap lan kanun de iflikli inin basit bir uygulama de iflikli i olmaktan çok ileride gerçeklefltirilecek uygulamalar için altyap haz rl olarak de erlendirilmesi gerekti i kanaatindeyiz. As l olan tüzel kiflilerin istihdam etti i personelin kanuni temsilcinin emir ve talimat yla hareket edip ifl görmesidir. dari yönden hiyerarfli piramidinin en üst noktas nda kanuni temsilciler yer al rlar; di erleri emir ve talimat uygularlar. Bu Temmuz 2009 9

Vergide Gündem English translation Global fiscal stimulus packages and effects of tax driven changes in different countries 1. Introduction The credit crunch, which effectively started nearly one and half years ago has become the most severe and wide economic recession we have seen since the World War II. Furthermore, although some positive signs have started to appear in many countries, nobody can easily say that it is definitely over. OECD has recently announced that the unemployment rate of 7,8% in April 2009 will be as high as 10% until the end of 2010 4. specific conditions. However, most often a combination of policies in all three areas have been implemented in the majority of countries. An interesting finding of the study suggests that, changes in tax measures represent 56% of the net effect of fiscal stimulus packages on economic crisis, in the average of OECD countries. 3. The main categories of stimulus driven tax changes Ernst & Young has published a study in May covering the fiscal stimulus packages applied in the foremost twenty four economies of the World, with a focus on changes in the tax legislations in these countries for fighting with the destructive effects of the crisis. This study is updated regularly as the new developments occur and may be reached from the web site of Ernst & Young 5. This article covers a brief summary of the conclusions reached by the Ernst & Young study. 2. The main tools of the governments during the times of economic crisis In very broad terms, governments use their policies in three main areas, which are; - monetary policy tools, - regulatory action for more stabilized markets, - fiscal stimulus packages. Some countries have taken action in only one of these areas, taking account their In the economy stimulus packages, the tax-based approach is generally composed of areas which are common in most of the countries covered in the Ernst & Young study. These categories are; - Accelerated depreciation measures, - Changes in loss carryforward and carryback provisions, - Reductions in the corporate income tax rate, - New tax incentives on research and development activities, - Changes in the indirect taxes. 3.1. Accelerated depreciation measures These measures provide benefit to the companies which had to postpone new investments due to the contraction of the economy in the recession period. Governments aim to decrease the time period in which the cost of the new equipment acquired or produced by companies and therefore speeding up their cash flow. The typical approach taken by most of the countries has been the acceleration 4 http://www.oecd.org/document/57/0,3343,en_2649_33927_43136377_1_1_1_1,00.html 5 www.ey.com/stimulus 10 Temmuz 2009

of the depreciation of the assets acquired until the end of 2009. However, some countries have chosen to extend the period of such incentives to make them applicable for assets acquired until the end of 2010 and even 2011. 3.2. Changes in loss carryforward and carryback provisions Changes in the NOL (net operating losses) applications are made for the purpose of cash flow assistance to companies in a tax loss position. Seven of the twenty four countries have made certain amendments in the legislation related with the carrying forward of the tax losses or carryback provisions of NOLs. As the simplest approach, some countries have extended the periods which losses can be carried forward. In some other countries, new carryback provisions have been introduced or the existing provisions on this application have been extended. 3.3. Reductions in the corporate income tax rate Governments try to keep their income levels at stable levels, by widening the tax base and lowering the ratio of informal economy to the formal economy. However, on the other hand, they are pressured to keep the corporate tax rates low in order to help companies survive the crisis while staying competitive for foreign direct investments. The effects of the reductions in the corporate tax rates on the balance sheets of the companies should be carefully analyzed. These reductions may decrease the value of deferred tax assets, such as net operating losses carried forward to following years. However, they may also have a decreasing effect on the value of deferred tax liabilities, such as provisions created by accelerated depreciation or income of previous years not distributed which has not been permanently reinvested. These factors should be considered by the executives of companies when analyzing the effects of corporate tax reductions. 3.4. New tax incentives on research and development activities One of the most obvious reactions of enterprises to long-term recession periods is to significantly reduce the expenditures made for research and development (R&D) activities in order to improve the overall bottom line. The governments take actions such as bringing new tax incentives for R&D activities to keep innovation alive and enhancing the existing tax advantages for attracting potential R&D activities into their own boundaries. Ernst & Young study has found that eleven of the twenty four countries have taken measures for the promotion of R&D activities. The main trend is to increase rate of tax credit on R&D expenditures. In addition to this, enhancements of the scope of the current R&D incentives and allowance for deduction of special R&D provisions are other actions considered by some of these countries. As another approach, some countries have preferred to focus on small and medium sized enterprises and enacted special provisions encouraging their R&D activities. 3.5. Changes in the indirect taxes The main purpose of the amendments in the direct tax legislations of some countries is to reduce the costs of goods and services and keeping the internal demand as stable as possible, by reducing the rates of indirect taxes temporarily. Fifteen of twenty four countries have seen it necessary to act in this direction for easing the effects of the financial crisis on the whole economy. The most encountered approach is to reduce the general rate of the value added tax or rate of value added tax on some specific goods and services. On the other hand, some countries have taken a more aggressive approach and have taken precautions which speeds up the repayment of the VAT refunds to the companies which have VAT receivables from the tax administration. Jail Sentence in Tax Evasion Crimes Bar fl Eken I. Introduction With the Law no. 5904 on the Amendment of the Income Tax Law and Certain Laws, which was accepted by the Grand National Assembly of Turkey on 16.06.2009 though not promulgated in the Official Gazette as of the date of our article, certain regulations have been introduced in various tax laws. While the Law prescribes new regulations in various areas such as SME mergers, licensed warehousing activities, etc. it has also introduced a change which seems to be minor at first glance, but which, in our opinion, will have visible effects in the near future. II. What has changed? With the Article 23 of the Law no. 5904 on the Amendment of the Income Tax Law and Certain Laws, the statement from one year written in clause (a) of Article 359 of the Tax Procedures Law no. 213 has been amended as from eighteen months. Though the provision of this article seems to be a minor change at first glance as we mentioned above, it signifies major differences in terms of legal consequences. Regulations under the Turkish Criminal Code should be examined first of all in order to explain the reason for this difference. Temmuz 2009 11

Pursuant to the provisions of the Articles 49 and 50 of the Turkish Criminal Code jail sentences up to 1 year may be converted to money penalty. Therefore, due to the amendment in question, it is no longer possible to impose money penalty on tax evasion crimes. Though certain issues under the Turkish Criminal Code should be amended in order to achieve the desired application of the sentence, government authorities have declared that these amendments will be implemented as soon as possible and tax evasion crimes will be sentenced to jail. In this case, it is necessary to examine how the tax evasion act which will require jail sentence is defined under the Tax Procedures Law and what kind of actions may be considered within this framework. III. Which actions does the tax evasion crime include? The tax evasion penalty which is generally perceived as a penalty imposed in the issue of false invoices and deliberate usage of these invoices in daily life is actually defined on a very broad scale under the Tax Procedures Law. More importantly, the wording of the article allows broad interpretations of the matter. The actions which will be deemed as tax evasion crime are listed in the 3rd paragraph of Article 359 of the Tax Procedures Law; actions specified in the first paragraph require jail sentence from one to three years pursuant to the former law whereas from eighteen months to three years pursuant to the new law; actions specified in the second paragraph require jail sentence from three to five years and the actions specified in the third paragraph require jail sentence from two to five years. Jail sentence from three to five years is imposed for actions listed in the clause b of the article, i.e. on those who destroy books, records or documents or insert new pages after destroying pages of the books or do not insert pages at all or prepare false originals or copy of documents partly or completely or use such documents. In the same article, a false document is defined as a document which is issued as if a transaction or situation exists which does not exist actually in reality. The actions specified in this article are explicitly defined and adopted by the public as we have specified before. Pursuant to the clause c of the Article under which the actions that require jail sentence from two to fived years are described, those who print documents, which may be printed only by those having an agreement with the Ministry of Finance, without having any such agreement with the Ministry of Finance or those who deliberately use such documents are also considered to have committed tax evasion. Actions subject to the Law amendment in terms of the prescribed penalty are listed in the first clause of the Article and the wording of the Article is as follows: a)those who are obliged to keep or issue and keep in custody and produce the following pursuant to the tax laws, and who: 1) Commit fraudulent acts in the accounts of the books and records and accounting, open an account in the name of the persons not being real persons or having no relation with the transactions being the subject matter of the records or enter completely or partly into other books or no other recording medium the accounts and transactions required to be entered into books with a view to achieve reduction in the taxable amount, 2) Alter or hide the books, records and documents or those who issue or use documents being misleading by their contents, are to be sentenced to jail sentence from one year to three years (will be amended as from eighteen months to three years after the law becomes effective).. Documents that are false or misleading by content as mentioned in the article are defined in the same article as documents which are based on an actual transaction or situation, yet which reflect false information about this transaction or situation in terms of amount or character, whereas the act of hiding is defined as the failure to submit books and documents to the authorities during a tax inspection, even though the existence of these items is proven with notary public records or by other means. In order to be able to determine which actions may be considered within the framework of the definition in the article, references of the concept accounting fraud should be described first of all. Iniitially, it should be noted that an accounting fraud refers to an accounting mistake that is made intentionally. In addition, accounting fraud may also be defined as the deliberate altering of transactions, records and documents. For instance, recording the sales transaction under the debts to shareholders account instead of income accounts, recording entries under the deductible value added tax account in order to reduce the value added tax base and short selling actions may be considered as accounting fraud whereas issuing invoices with higher or lower amount than actual amounts or preparing wage payroll which 12 Temmuz 2009

indicates a different wage than the actual wage paid may be defined as the issue of documents misleading by content. On the other hand, pursuant to the provisions on transfer pricing, it is significant to ensure compliance of transactions conducted between related parties with the arm s length value criterion. It is evident that both taxpayers and the fiscal authority gain more awareness regarding the application over the course of time. Though failure to comply with transfer pricing provisions has never been associated with the tax evasion crime up to date, tax evasion crime may be claimed to have been committed in transactions in which the prices applied between related parties are detected to be set for profit adjustment purposes and transactions where the prices are indicated to be extremely low or high. V. Conclusion While people continue to discuss the individual on whom the punishments restricting personal liberty are to be imposed in tax evasion crimes, e are of the opinion that the tax evasion penalty which is now impossible to be converted to money penalty in terms of all of its elements will be debated much more in the future. In this respect, we are of the opinion that this law amendment should be considered as the foundations for future applications rather than a simple change in the practice. As the examples demonstrate, certain operations which may appear to be innocent in daily life are included in the scope of actions which require jail sentence up to 18 months with the aforementioned amendment. As the explanations provided above indicate, the tax evasion penalty has been prescribed as the only crime having a character that restricts personal liberty, and more importantly, the scope of the crime has been defined on a very broad scale. IV.Who will be sued? The above mentioned examples of crimes that require jail sentence inevitably raise the question of in whose names are these criminal prosecutions to be initiated. If actions that may lead to the tax evasion crime are committed within the organization of a legal person, the responsibility for punishments restricting personal liberty which may be imposed due to such actions will belong to those who commit such actions. Some opinions interpret the expression those commit such actions as the person who commits the crime regardless of whether he is the legal representative, whereas some interpret the concept as the person who commits the criminal action and who is authorized to represent the company according to the provisions of the Turkish Commercial Law specified above. Whether the punishment of the crime is to be imposed on the legal representatives of legal personalities or by those who have actually committed the crime is a matter of debate. Therefore, each event should be assessed in its own circumstances rather than making a general evaluation. Temmuz 2009 13

Vergide Gündem Dünya dan vergi haberleri Elif Ayd n Elif Ersin Amerika Birleflik Devletleri Obama'n n vergi reformuna bir bak fl ABD Baflkan Barack Obama, 4 May s'ta Amerika'n n uluslararas vergilendirme rejimini de ifltirmeye yönelik plan n aç klad. Aç klanan plan sayesinde 200 milyar dolarl k bir gelir sa lanaca öngörülüyor. Yap lmas planlanan de ifliklikler bilinen yasal boflluklar düzelterek, hâlihaz rda mevcut olan vergi sistemini muhafaza etmeyi öngörüyor. Yap lmas planlanan de iflikliklerden biri, yurt d fl ndaki ifltiraklerinin gelirlerinin ABD'de uygulanan vergilerden muaf olacak flekilde yap land r lmas na izin veren check the box diye bilinen kurallar n kald r lmas d r. Söz konusu de iflikli in gerçekleflmesi durumunda çok uluslu flirketler söz konusu ifltiraklerini kontrol edilen yabanc kurum olarak bildirmek durumunda kalacaklard r. Bu de ifliklik sonucunda hazinenin 10 y ll k bir süreçte yaklafl k 87 milyar dolarl k bir gelir elde etmesi beklenmektedir. Di er bir de ifliklik, yabanc kaynakl gelirlere iliflkin giderlerin ertelenebilmesini k s tland ran uygulamad r. Mevcut uygulaman n, Amerika merkezli çok uluslu flirketlerin istihdam yurt d fl na kayd rmalar n sebep oldu u düflünülüyor. Söz konusu uygulamayla ertelenebilmesi mümkün olan gelire iliflkin giderin indirim konusu yap labilmesi için söz konusu gelirin ülkeye getirilmesi gerekiyor. Bu de ifliklik sayesinde 10 y ll k bir süreçte 60 milyar dolarl k bir gelir sa lanmas bekleniyor. Yürürlü e girmesi sonucu 10 y ll k süreçte 43 milyar dolarl k bir gelir sa lamas hedeflenen di er bir de ifliklik, yurt d fl nda ödenen vergilerin mahsubu alan nda öngörülüyor. Söz konusu de ifliklik sonucunda, yurt d fl nda ödenen vergiler mükellefin tüm yabanc kaynakl geliri ile oranlanarak vergi oranlar ndaki farkl l klar n etkisiz k l nmas isteniyor. Bu flekilde, yüksek vergi uygulanan ülkelerden getirilen gelirler üzerinden hesaplanan vergilerin mahsubu s n rlanmas hedefleniyor. Clinton döneminde oluflan QI olarak bilinen sistemde de ifliklik yap lmas öngörülmektedir. Söz konusu sistemle hazineyle yabanc bir banka aras nda yap lan bir sözleflmeyle, hazineye mükellef ismi vermeden vergi toplanmas sa lanmaktayd. Planlanan de iflikliklerle, tüm yabanc bankalar n hükümet ile ABD mukimi hesap sahipleri hakk ndaki bilgileri paylaflmas istenmektedir. Yap lmas planlanan de iflikliklerden bir di eri, araflt rma indirimlerinin kapsam n n geniflletilmesine yönelik olup 10 y ll k süreçte idareye 75 milyar dolar gelir kaybettirmesi bekleniyor. Rusya Maliye Bakanl temettülere uygulanan % 0 vergi oran na aç kl k getirdi Rusya Maliye Bakanl, 1 Ocak 2008'den önce da t lm fl olan temettüler üzerinden al nacak kurumlar vergisi oran na iliflkin aç klama yapt. 1 Ocak 2008'den itibaren yürürlükte olan kanuna göre, temettü elde eden kiflinin kanunda belirtilen koflullar sa lamas durumunda, temettüler üzerinden %0 oran nda kurumlar vergisi al nacakt r. Sa lanmas gereken koflullara afla da yer verilmifltir. Temettü ödeyen flirketin temettü ödemesi yapmaya karar verdi i tarihte, temettü elde edecek olan flirketin kesintisiz 365 gün boyunca temettü da tan flirketin sermayesinin en az %50sine sahip olmas veya en az toplam ödenebilir tutar n %50si oran nda temettü almaya hak kazand ran depo sertifikas (depository receipt) sahibi olmas ; ve Temettü elde eden flirketin temettü da tan flirketin sermayesindeki pay n n de erinin veya ilgili depo sertifikas tutar n n 500 milyon Rus Rublesini aflmas. Maliye Bakanl, baflka kurumlar taraf ndan da t lan temettü kazanc n n paran n elde edildi i tarihte gelir olarak addedilece ini belirtti. Bir mükellefe ödenen temettülerin, temettülerin da t m tarihine ba l olmaks z n, temettülerin transfer edildi i tarihte uygulanan vergi oran na tabi olmalar gerekmektedir. Bu nedenle, 2008 y l nda yap lan temettü ödemeleri, kanunda belirtilen koflullar tafl malar kofluluyla, 1 Ocak 2008'den önce da t lm fl olsalar dahi %0 oran nda vergiye tabi olacakt r. 14 Temmuz 2009

Almanya Vergi cennetleri hakk nda kanun Almanya Baflbakan Angela Merkel'in kabinesi 22 Nisan'da, OECD'nin bilgi de iflimi standartlar n sa lamayan ülkelerle yap lan ifllemlerdeki vergi kaçakç l n engellemek için düzenlenen kanun tasar s n onaylad. Parlamentonun önüne giden tasar, daha s k bildirim yükümlülükleri getirerek, y ll k geliri 500.000 Euro veya daha fazla olan gerçek kiflilerin gelir vergisi ödemelerinin kay tlar n tutmalar n ve bu kay tlar daha uzun süre muhafaza etmelerini mecbur k lmaktad r. Vergi memurlar na, bu kiflilerin vergi kay tlar n herhangi bir kanunsuz fiil flüphesi olmasa dahi inceleme yetkisi verilmesi beklenmektedir. Ülkede paylar na düflen vergiyi ödememek için paras n yurt d fl nda tutanlar nedeniyle Almanya'n n vergilendirilebilir gelirine milyarlarca zarar verildi i söylenirken, zay flamakta olan bir banka gizlili i rejimi uygulayan sviçre'nin, ABD'ye sviçre'de yat r m yapan mükellefler ile ilgili bilgi sa larken Avrupa Birli i ülkeleri ile bu konuda iflbirli i yapmamas na dikkat çekilmektedir. Birleflik Arap Emirlikleri Dubai Emiri gelir vergisi korkusunu yat flt rd Birleflik Arap Emirlikleri (BAE) Baflbakan ve Dubai Emiri Bin Rashid Al Maktum 19 Nisan'da küçük ama zengin ülkesinin, ülkenin mali aç n azaltmak için gelir vergisi uygulamas na bafllamayaca n temin etti. Her ne kadar BAE mali aç n hakk nda endifleli olsa da, kurumlar vergisi ve gelir vergisi uygulanmas düflünülmüyor. Dubai, BAE'nin, ekonomik politikalar konusunda ciddi bir özerkli e sahip olan yedi federe emirli inden biri. Son yirmi y lda Dubai h zla geliflerek bölgesel bir finans, ticaret ve turizm merkezi haline geldi. Vergisiz bir ülke olmas nedeniyle dünyan n her yerinden profesyonellerin yaflamak isteyecekleri bir yer olarak ilgi çekiyor. Ancak küresel ekonomik kriz nedeniyle birçok inflaat müteahhidinin projelerini durdurmas na veya projelerini tamamen iptal etmelerine neden olmas ekonomik kalk nmada ve mali gelirlerde ani bir düflüfle neden oldu. Bu geliflmeler sonras nda gelir idaresi ile çok tarafl temsilciler hükümeti gelir taban n çeflitlendirmesi ve gelir ve tüketim vergileri uygulamas için s k flt r yorlar. Baz hükümet görevlileri de vergi uygulanmas n savunuyorlar. Bu geliflmeler birçok iflletmeyi ve yabanc çal flan Dubai'de vergi mükellefiyeti tesis ettirmek konusunda endiflelendirdi, çünkü Dubai vergisiz bir ülke olmakla beraber herhangi bir sosyal güvenlik a ndan da yoksun bir ülke. Emir'in son aç klamalar ve kurumlar vergisi veya gelir vergisi uygulanmas n n söz konusu olmad n belirtmesi Dubai'deki güven ortam n yeniden sa lad. ngiltere 2009 bütçesi 22 Nisan'da aç klanan ngiltere'nin 2009 y l bütçesi, beklenen vergi art r m önlemleri d fl nda ifl dünyas için s n rl bir rahatlama sa lamay öngörüyor. Kurumlar vergisi Önceki tekliflerde temettülere yönelik istisnadan sadece orta ve büyük ölçekli iflletmelerin yararlanmas öngörülürken, bu istisnan n 1 Temmuz 2009 veya sonras nda elde edilen tüm temettülere uygulanmas na karar verildi. Mevcut olan kontrol edilen yabanc kurum kazanc rejimindeki baz istisnalar 1 Temmuz 2009'dan itibaren bafllayan mali dönemler için kald r l rken, 100 milyon Sterlin'i aflan tutardaki ifllemler için 1 Temmuz 2009'dan itibaren geçerli olmak üzere yeni bildirim yükümlülükleri getirildi. Nisan 2009 ile Nisan 2010 aras nda genel teçhizat ve donan m için 50.000 Sterlin'den fazla yat r m yapan iflletmelere standart % 20 oran nda de il, sadece ilk y la iliflkin olarak 50.000 Sterlin'den sonras için %40 oran nda yat r m indirimi sa lanmas beklenmektedir. fiirketler ve gerçek kifliler, bir önceki y la s n rs z, daha önceki iki y la da 50.000 Sterlin ile s n rl olmak üzere zararlar n tafl yabileceklerdir. Gelir vergisi 6 Nisan 2009'dan itibaren yüksek oran üzerinden vergilenen mükellefler için geçerli olan vergi oran ve ödenekler de iflmesi planlanmaktad r. 150.000 Sterlin'in üzerindeki gelirlere uygulanacak en yüksek vergi oran %50 olurken, geliri 100.000 Sterlin'in üzerinde olanlar için ödenek miktar azalt lacakt r. ngiliz flirketleri taraf ndan gerçek kiflilere ödenen temettüler için %10 teorik vergi indirimi (notional tax deduction) öngörülürken; 6 Nisan 2008'den itibaren ayn uygulama, temettü elde edenin temettü da tan flirketin % 10'undan daha az na sahip olmas kofluluyla yabanc flirketler taraf ndan ödenen temettüler için de geçerli olacak. 22 Nisan 2009'dan itibaren % 10'undan fazlas na sahip olduklar yabanc flirketlerden temettü elde eden gerçek kifliler de, kaynak olan ülkenin gerekli koflullar sa layan (genifl anlamda ngiltere ile vergi anlaflmas bulunan) bir ülke olmas kofluluyla bu uygulamadan yararlanacaklar. Gerçek kiflilerin, yat r mc ya kar etme garantisi veren düzenlemelerin bir parças olan ortakl klara ya da küçük flirketlere yat r m yapmak amac yla kulland klar krediler için ödenen faizlerin indirimine izin verilmeyecek. Off-shore hesap sahiplerine, kendilerini iffla etmeleri için Mart 2010'a kadar süre verilerek bu süre içerisinde bu kiflilerin ödenmemifl vergilerini beyan etmeleri ve borçlar üzerinde anlaflmalar için f rsat tan nd. dare ayr ca, finansal kurumlar n offhore hesap sahipleri ile ilgili bilgileri aç klamalar için de çal flmalar n sürdürüyor. Temmuz 2009 15

Vergide Gündem Resmi Gazete den... Ali Onur Aygün 30.05.2009, Gümrük Genel Tebli i (Hariçte flleme- Geçici hracat) (seri no:1) Resmi Gazete'de yay mland. Tebli de, geçici olarak ihrac yap lacak eflyaya uygulanacak gümrük ifllemlerine ve uygulamalara iliflkin olarak tamir amaçl hariçte iflleme, standart de iflim sistemine dayal hariçte iflleme, sinematelevizyon filmleri ve ses bantlar, Türkiye Gümrük Bölgesi'nden geçici olarak ç kar lacak tafl tlara uygulanacak ifllemler, geçici olarak ç kar lacak ticari nitelikte olmayan eflya, yurtd fl müteahhitlik hizmetleri kapsam nda geçici ihrac yap lacak ticari eflya, ticari kiralama kapsam nda geçici ihrac yap lacak eflya, finansal kiralama kapsam nda geçici ihrac yap lacak eflya, sergi ve fuar eflyas, di er ç k fl ifllemleri, tütün ve tütün mamullerinin hariçte iflleme izin belgesi kapsam nda geçici ihrac, radyoaktif maddeler ve bunlar n kullan ld cihazlar n geçici ihrac ve yeniden ithali, ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen eflya, süre uzat m, taahhütname ve yetki hususlar nda aç klamalarda bulunulmufltur. Bununla birlikte; tebli ile 12.10.2001 tarihli ve 24551 say l Resmi Gazete'de yay mlanan 2 seri no.lu, 03.11.2004 tarihli ve 25632 say l Resmi Gazete'de yay mlanan 3 seri no.lu ve 11.03.2009 tarihli ve 27166 say l Resmi Gazete'de yay mlanan 4 seri no.lu Gümrük Genel Tebli leri (Geçici Ç k fl-geri Gelen Eflya) yürürlükten kald r lm flt r. 03.06.2009, Kanuni veya ifl merkezi Kanada'da olup uluslararas hava yolu tafl mac l yapan dar mükellef kurumlar n Türkiye'de elde ettikleri hava tafl mac l k kazançlar n n vergilendirilme esaslar hakk nda 2009/15022 say l Bakanlar Kurulu Karar Resmi Gazete'de yay mland. 01.01.2009 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yay m tarihinde yürürlü e giren Karar ile kanuni veya ifl merkezi Kanada'da olup Türkiye'de elde etti i kazançlar dolay s yla 5520 say l Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 23 üncü maddesine göre vergilendirilen dar mükellef kurumlar n hava yolu ile yapt klar yolcu, yük ve bagaj tafl mac l dolay s yla Türkiye'de elde ettikleri kazançlar s f r (0) oran nda kurumlar vergisine tabi olacakt r. Bununla birlikte; söz konusu kurumlar için an lan Kanun'un 30 uncu maddesinin 6 nc f kras na istinaden s f r (0) oran nda tevkifat yap lacakt r. 05.06.2009, Gümrük vergisi ask ya al nmas ve Avrupa Birli i taraf ndan tarife kontenjan aç lmas planlanan ürünlere iliflkin tebli ( thalat: 2009/22) Resmi Gazete'de yay mland. Tebli ile Avrupa Birli i ve Türkiye aras nda ihdas edilen gümrük birli i çerçevesinde, 01.01.2010 tarihi itibar yla gümrük vergisinin müfltereken ask ya al nmas ve Avrupa Birli i taraf ndan tarife kontenjan aç lmas planlanan ürünler aç klanm flt r. Söz konusu ürünlerden herhangi birini üretiyor olmas nedeniyle gümrük vergisinin ask ya al nmas na veya tarife kontenjan aç lmas na itiraz etmek isteyen sanayicilerin 31.12.2008 tarihli ve 27097 (2 nci Mükerrer) say l Resmi Gazete'de yay mlanan thalat 2009/18 say l "Otonom tarife kontenjan aç lmas ve gümrük vergilerinin ask ya al nmas na iliflkin tebli "in III numaral ekinde yer alan baflvuru formu ve belgelerle birlikte, bu tebli in yay m tarihinden itibaren 10 (on) gün içerisinde D fl Ticaret Müsteflarl 'na ( thalat Genel Müdürlü ü) baflvurmalar gerekmektedir. 11.06.2009, Gümrük yönetmeli inde de ifliklik yap lmas na dair yönetmelik Resmi Gazete'de yay mland. 31.05.2002 tarihli ve 24771 say l Mükerrer Resmi Gazete'de yay mlanan gümrük yönetmeli inin istisnai k ymetle beyan esaslar n aç klayan 45 inci 16 Temmuz 2009

maddesinin sonuna eklenen f kra ile ithal eflyas n n gümrük k ymetine veya katma de er vergisi matrah na girmesi gereken, ancak gümrük beyannamesinin tescili an nda beyan sahibi taraf ndan mevcudiyetinin bilinmesi mümkün olmayan k ymet veya matrah unsurlar ile ilgili olarak, en geç söz konusu k ymet veya matrah unsurunun ö renildi i ay takip eden ay n ilk üç günü içinde beyanda bulunulmas ve vergilerinin ödenmesi gerekecektir. 12.06.2009, Reeskont ve avans ifllemlerinde uygulanacak faiz oranlar hakk nda tebli Resmi Gazete'de yay mland. Tebli ile vadesine en çok 3 ay kalan senetler karfl l nda yap lacak reeskont ifllemlerinde uygulanacak iskonto faiz oran y ll k % 18, avans ifllemlerinde uygulanacak faiz oran ise y ll k % 19 olarak belirlenmifltir. 12.06.2009, Kredi kart ifllemlerinde uygulanacak azami faiz oranlar hakk nda tebli de de ifliklik yap lmas na dair tebli (Say : 2009/5) Resmi Gazete'de yay mland. Tebli ile 02.04.2006 tarihli ve 26127 say l Resmi Gazete'de yay mlanan 2006/1 say l kredi kart ifllemlerinde uygulanacak azami faiz oranlar hakk nda tebli in 3 üncü maddesinin 1 inci ve 2 nci f kralar nda de ifliklik yap lm flt r. Buna göre ayl k azami akdi faiz oran, Türk liras için % 3,49, ABD dolar için % 2,54 ve Euro için % 2,30; ayl k azami gecikme faizi oran ise, Türk liras için % 4,24, ABD dolar için % 3,11 ve Euro için % 2,82 olmak üzere yeniden belirlenmifltir. 16.06.2009, Baz mallara uygulanacak katma de er vergisi ile özel tüketim vergisi oranlar n n belirlenmesine dair 2009/15081 say l Bakanlar Kurulu Karar Resmi Gazete'de (mükerrer) yay mland. Karar ile 30.09.2009 tarihine kadar (bu tarih dahil) uygulanmak üzere, Karar'a ekli (1) say l cetvelde yer alan mallar n (bilgisayar, mobilya ve hesap makineleri gibi) teslimlerinde Katma De er Vergisi oran % 8 olarak belirlenmifltir. Bununla birlikte; yine 30.09.2009 tarihine kadar (bu tarih dahil) uygulanmak üzere, 4760 say l Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na ekli; (II) say l listede yer alan mallardan baz lar n n (baz tafl tlar n) vergi oranlar Karar'a ekli (2) say l cetvelde gösterildi i flekilde, (IV) say l listede yer alan mallardan Karar'a ekli (3) say l cetvelde gösterilenlerin (beyaz eflyalar) vergi oranlar ise % 2 olarak belirlenmifltir. Ayr ca; an lan Kanunu'na ekli (III) say l listenin (B) cetvelinde yer alan mallar n (tütün mamulleri) vergi oranlar ve asgari maktu vergi tutarlar Karar'a ekli (4) say l cetvelde gösterildi i flekilde belirlenmifltir. 17.06.2009, Türk paras k ymetini koruma hakk nda 32 say l kararda de ifliklik yap lmas na dair 2009/15082 say l Bakanlar Kurulu Karar Resmi Gazete'de yay mland. Karar ile Türk paras k ymetini koruma hakk nda 32 say l Karar' n ''Krediler'' bafll kl 17 nci maddesinin, dövizli ve dövize endeksli kredilerin kulland r lmas na ve kullan lmas na iliflkin hükümlerinde de ifliklikler yap lm flt r. Buna göre; bankalar n ihracat n, ihracat say lan sat fl ve teslimler ile döviz kazand r c faaliyetlerin finansman için Türkiye'de yerleflik kiflilere döviz kredisi açabilmesine iliflkin vade flart kald r lm flt r. Bununla birlikte, Türkiye'de faaliyette bulunan bankalar n Türkiye'de yerleflik kiflilere döviz kredisi kulland rmalar na, bu kredilerin ortalama vadesinin bir y ldan uzun ve 5 milyon ABD Dolar üzerinde olmas flart yla olanak tan nm fl olup; söz konusu kiflilere dövize endeksli kredi kulland r lmas na iliflkin k s tlamalar getirilmifltir. 25.06.2009, Uluslararas Karayolu Yolcu ve Eflya Tafl mac l na liflkin Türkiye Cumhuriyeti ve Portekiz Cumhuriyeti Aras nda Anlaflma'n n Onaylanmas hakk nda 2009/15059 say l Bakanlar Kurulu Karar Resmi Gazete'de yay mland. Karar ile 11 May s 2005 tarihinde Lizbon'da imzalanan ve 01.04.2009 tarihli ve 5845 say l Kanunla onaylanmas uygun bulunan Uluslararas Karayolu Yolcu ve Eflya Tafl mac l na liflkin Türkiye Cumhuriyeti ve Portekiz Cumhuriyeti Aras nda Anlaflma onaylanm flt r. 25.06.2009, 391 seri no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebli i Resmi Gazete yay mland. Tebli ile 213 say l Vergi Usul Kanunu'nun vergi mahremiyeti bafll kl 5 inci maddesi hükmü uyar nca, 293 s ra numaral Vergi Usul Kanunu Genel Tebli i ile tespit edilen ikmalen, re'sen veya idarece yap lan tarhiyatlar dolay s yla kesinleflen vergi ve cezalar ile vadesi geçti i halde ödenmemifl vergi ve cezalar n aç klanmas na iliflkin usullerde düzenlemeler yap lm flt r. Temmuz 2009 17

No Tarih Sirküler indeks Konu 69 29.06.2009 68 25.06.2009 67 25.06.2009 66 24.06.2009 65 23.06.2009 64 19.06.2009 63 18.06.2009 62 18.06.2009 61 17.06.2009 60 17.06.2009 59 16.06.2009 58 12.06.2009 57 08.06.2009 56 05.06.2009 55 05.06.2009 54 05.06.2009 53 03.06.2009 52 03.06.2009 51 02.06.2009 50 14.05.2009 49 08.05.2009 48 07.05.2009 47 06.05.2009 46 05.05.2009 1 Temmuz - 20 Temmuz 2009 tarihleri aras nda mali tatil uygulanacakt r. Banka ve finans kurumlar na yönelik vergi e itimi hizmetlerimiz. Tar m Ürünleri Lisansl Depoculuk Kanunu kapsam nda gerçeklefltirilen ifllemlerle ilgili vergisel düzenlemeler. 5904 say l Gelir Vergisi Kanunu ve Baz Kanunlarda De ifliklik Yap lmas Hakk nda Kanun un kurumlar vergisi ile ilgili hükümleri. 5904 say l Gelir Vergisi Kanunu ve Baz Kanunlarda De ifliklik Yap lmas Hakk nda Kanun un gelir vergisi ile ilgili hükümleri. 5904 say l Gelir Vergisi Kanunu ve Baz Kanunlarda De ifliklik Yap lmas Hakk nda Kanun TBMM'de kabul edildi. Tütün mamullerinin ÖTV oranlar ile asgari maktu vergi tutarlar yeniden belirlendi. Baz beyaz eflyalar için 16 Haziran 2009 tarihinden itibaren geçerli olacak özel tüketim vergisi oranlar yeniden belirlendi. Türk Paras K ymetini Koruma Hakk nda 32 Say l Karar' n dövizli ve dövize endeksli kredilerin kullan lmas na iliflkin hükümlerinde de ifliklikler yap lm flt r. Baz tafl tlar için 16 Haziran 2009 tarihinden itibaren geçerli olacak özel tüketim vergisi oranlar belirlendi. Bilgisayar ve mobilya gibi mallar n, 01.07.2009-30.09.2009 dönemindeki teslimlerinde % 8 oran nda KDV hesaplanacak. Vergi Usul Kanunu uyar nca yap lan reeskont ifllemlerinde kullan lacak oran % 19 olarak belirlendi. Yeni teflvik paketi aç kland. 1 Temmuz 2009 tarihinden itibaren uygulanacak olan, gelir vergisinden istisna yurtiçi ve yurtd fl gündelik tutarlar ile bu tutarlara karfl l k gelen gelir dilimleri. 1 Temmuz 2009 tarihinden itibaren gelir vergisinden istisna olarak de erlendirilecek olan; k dem tazminat, çocuk yard m ve sigorta flirketlerince sigortal lara yap lacak ödeme tutarlar. Y ll k ve munzam oda aidatlar n n 2009 y l na iliflkin ilk taksitlerin 30 Haziran 2009 tarihine kadar ödenmesi gerekiyor. Sosyal güvenlik primine esas kazançlar n, 1 Temmuz 2009 tarihinden itibaren uygulanacak olan alt ve üst s n rlar. 1 Temmuz 2009 tarihinden itibaren uygulanacak olan asgari ücret tutarlar. Gümrük ifllemlerinin ''Sonradan Kontrol'' yöntemiyle incelenmesine iliflkin uygulama fiilen bafllad. Maliye Bakanl taraf ndan, vadeli çeklerin reeskonta tabi tutulamayaca na iliflkin aç klama yap ld. Yat, kotra ve her türlü motorlu özel teknelerden motorlu tafl tlar vergisi yerine harç al nmas n öngören 5897 say l Kanun, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Vergi levhalar n n 2008 y l tasdiklerinin 1 Haziran 2009 tarihine kadar yapt r lmas gerekiyor. Do rudan Yabanc Yat r mlar Kanunu kapsam nda bulunan flirket, flube ve irtibat bürolar n n bildirim yükümlülü ü. 2009 y l na iliflkin emlak vergisi, veraset ve intikal vergisi ile çevre temizlik vergisinin 1. taksitlerinin, 1 Haziran 2009 akflam na kadar ödenmesi gerekiyor. 18 Temmuz 2009

01 Temmuz 2009 Çarflamba * 1-20 Temmuz mali tatil Vergi takvimi / Temmuz 2009 2009 Temmuz ay mali yükümlülükler takvimi 07 Temmuz 2009 Sal * Haziran 2009 dönemi çeklere ait de erli ka tlar vergisi bildirimi ve ödenmesi 10 Temmuz 2009 Cuma * 16-30 Haziran dönemine ait petrol ve do algaz ürünlerine iliflkin özel tüketim vergisi beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi 15 Temmuz 2009 Çarflamba * Haziran 2009 dönemine ait özel iletiflim vergisi beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi * Haziran 2009 dönemine ait BSMV beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi * Haziran 2009 KKDF kesintilerinin bildirimi ve ödenmesi * Haziran 2009 dönemine ait dayan kl tüketim ve di er mallara iliflkin özel tüketim vergisi beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi * Haziran 2009 dönemine ait kolal gazoz, alkollü içecekler ve tütün mamullerine iliflkin özel tüketim vergisi beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi * Haziran 2009 dönemine ait motorlu tafl t araçlar na iliflkin özel tüketim vergisi beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi 20 Temmuz 2009 Pazartesi * Haziran 2009 dönemine ait belediyeye ödenecek vergilerin (haberleflme vergisi hariç) beyan ve ödenmesi * Haziran 2009 dönemine ait flans oyunlar vergisi beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi * Haziran 2009 dönemine ait yar flma ve çekilifllerle futbol müsabakalar na ve at yar fllar na ait müflterek bahislerle ilgili intikal vergisi beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi 27 Temmuz 2009 Pazartesi * Haziran 2009 dönemine ait gelir vergisi stopaj n n ve damga vergisinin muhtasar beyanname ile elektronik ortamda beyan * Haziran 2009 dönemine ait kurumlar vergisi stopaj n n muhtasar beyanname ile elektronik ortamda beyan * Haziran 2009 dönemine ait istihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen damga vergisi ile sürekli mükellefiyeti bulunanlar için makbuz karfl l ödenmesi gereken damga vergisinin beyan * GVK geçici 67. madde uyar nca Nisan-Haziran 2009 döneminde yap lan tevkifat n beyan * Haziran 2009 ay na iliflkin sosyal güvenlik primlerinin elektronik ortamda beyan edilmesi * Haziran 2009 dönemine ait KDV beyannamesinin elektronik ortamda beyan * 1-15 Temmuz dönemine ait petrol ve do algaz ürünlerine iliflkin özel tüketim vergisi beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi ve verginin ödenmesi 30 Temmuz 2009 Perflembe * Haziran 2009 dönemine ait kurumlar vergisi stopaj n n ödemesi * Haziran 2009 dönemine ait KDV'nin ödenmesi * Haziran 2009 dönemine ait muhtasar beyanname ile beyan edilen gelir vergisi stopaj n n ve damga vergisinin ödenmesi * Haziran 2009 dönemine ait istihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen damga vergisi ile sürekli mükellefiyeti bulunanlar için makbuz karfl l ödenmesi gereken damga vergisinin ödenmesi * GVK geçici 67. madde uyar nca Nisan-Haziran 2009 döneminde yap lan tevkifat n ödenmesi 31 Temmuz 2009 Cuma * 2008 y l na ait gelir vergisinin 2. taksit ödemesi * Haziran 2009 ay na iliflkin sosyal güvenlik primlerinin ödenmesi * Haziran 2009 dönemine ait haberleflme vergisinin beyan ve ödenmesi * Motorlu tafl tlar vergisi 2. taksit ödemesi Temmuz 2009 19

Vergi hakk nda Temmuz 2009 Pratik Bilgiler Perakende sat fl fifli veya ödeme kaydedici cihaz fifli düzenleme üst s n r (01.01.2009 dan itibaren) Do rudan gider yaz labilecek demirbafllar için aranacak üst s n r (01.01.2009 dan den itibaren) 670 TL 670 TL Konut kira gelirlerinde gelir vergisinden istisna edilen tutar (2009) 2.600 TL Temerrüt Faizi % 64 Gelir vergisi tevkifat oranlar Y llara sari inflaat ve onarma ifllerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri üzerinden yap lan gelir vergisi stopaj % 3 flyeri kira ödemelerinden yap lan gelir vergisi stopaj % 20 Serbest meslek kazançlar üzerinden yap lan gelir vergisi stopaj % 20 Mevduat ve döviz tevdiat hesaplar na ödenen faizler üzerinden yap lan gelir vergisi stopaj (her vadede) % 15 Hazine bonosu ve Devlet tahvili faiz gelirleri üzerinden yap lan gelir vergisi stopaj Dar mükellefler % 0 (TL veya yabanc para cinsinden ihraç edilmifl) Di erleri % 10 Repo kazançlar üzerinden yap lan gelir vergisi stopaj % 15 IMKB de ifllem gören hisse senetlerinin al m sat m kazançlar üzerinden yap lan gelir vergisi stopaj (Tam mükelleflerin menkul k ymet yat r m ortakl hisse senetlerinden elde etti i kazançlardan % 10) % 0 Son üç y l n yeniden de erleme oranlar 2008 y l için % 12 2007 y l için % 7,2 2006 y l için % 7,8 Reeskont ve avans ifllemlerinde uygulanacak iskonto ve faiz oranlar Reeskont ifllemlerinde uygulanacak iskonto oran (y ll k) % 18 Avans ifllemlerinde uygulanacak faiz oran (y ll k) % 19 Not: 238 seri numaral VUK Genel Tebli i uyar nca alacak ve borç senetlerinin iç iskonto yöntemiyle reeskontu iflleminde, (12.06.2009 tarihinden itibaren) % 19 oran esas al nacakt r. Gelir vergisinden istisna yurtiçi gündelik tutarlar Brüt ayl k tutar 01.01.2009-30.6.2009 01.07.2009-31.12.2009 Gündelik tutar 1.216,70 ve fazlas 1.274,72 ve fazlas 37,50 1.207,07-1.216,69 1.264,65-1.274,71 31,50 1.089,36-1.207,06 1.141,63-1.264,64 28,50 939,54-1.089,35 985,05-1.141,62 26,00 757,36-939,53 794,65-985,04 23,50 757,35 ve daha afla s 794,64 ve daha afla s 22,50 6183 say l yasaya göre hesaplanacak tecil faizi oranlar (Y ll k) Uyguland Dönem Oran 21.12.2000-30.03.2001 tarihleri aras nda % 36 31.03.2001-01.02.2002 tarihleri aras nda % 72 02.02.2002-11.11.2003 tarihleri aras nda % 60 12.11.2003-03.03.2005 tarihleri aras nda % 36 04.03.2005-27.04.2006 tarihleri aras nda % 30 28.04.2006 tarihinden itibaren % 24 6183 say l yasaya göre hesaplanacak gecikme zamm oranlar (Ayl k) Uyguland Dönem Oran 02.12.2000-28.03.2001 tarihleri aras nda % 5,0 29.03.2001-30.01.2002 tarihleri aras nda % 10,0 31.01.2002-11.11.2003 tarihleri aras nda % 7,0 12.11.2003-01.03.2005 tarihleri aras nda % 4,0 02.03.2005-20.04.2006 tarihleri aras nda % 3,0 21.04.2006 tarihinden itibaren % 2,5 Geçici vergi oranlar (2009 y l ) Gelir vergisi mükelleflerinde % 15 Kurumlar vergisi mükelleflerinde % 20 Gelir vergisinden istisna çocuk yard m ( ki çocu u aflmamak koflulu ile) 01.01.2009-01.07.2009-30.6.2009 31.12.2009 0-6 yafl grubunda her bir çocuk için 26,75 TL 27,96 TL Di erleri 13,38 TL 13,98 TL Gelir vergisinden istisna olan günlük yemek yard m 01.01.2009 tarihinden itibaren (KDV Hariç) 10,00 TL Sakatl k indirimi (2009) 1. derece sakatlar 670 TL 2. derece sakatlar 330 TL 3. derece sakatlar 160 TL Baz ifllemlerle ilgili ka tlar üzerinden al nacak damga vergisi oranlar / tutarlar (2009) Ücretlerde (Avanslar dahil) Binde 6 Mukavelenamelerde Binde 7,5 Kira mukavelenamelerinde (Mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden) Binde 1,5 Bilançolar 19,60 TL Gelir tablolar 9,60 TL Y ll k gelir vergisi beyannameleri 25,40 TL Kurumlar vergisi beyannameleri 33,90 TL Katma de er vergisi ve muhtasar beyannameler 16,90 TL Gelir vergisi tarifesi (2009 y l ) Gelir Dilimi Vergi Oran (%) 8.700 TL ye kadar 15 22.000 TL'nin 8.700 TL'si için 1.305 TL, fazlas 20 50.000 TL'nin 22.000 TL'si için 3.965 TL, fazlas 27 50.000 TL'den fazlas n n 50.000 TL'si için 11.525 TL, fazlas 35 Baz fiiller için öngörülen özel usulsüzlük cezalar (2009 y l ) Özel usulsüzlük fiilleri Ceza tutar Fatura, gider pusulas, serbest meslek makbuzu, Her bir belge için 160 TL den az müstahsil makbuzu verilmemesi ve al nmamas olmamak üzere, belgede yaz lmas gereken mebla n %10 u Fatura, gider pusulas, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, perakende sat fl fifli, ödeme kaydedici cihaz fifli ve yolcu tafl ma biletlerinin al nmamas (vergi mükellefi olmayanlar için) 32 TL Vergi levhas bulundurulmamas veya as lmamas 160 TL Vergi kimlik numaras ile ilgili mecburiyetlere uyulmamas (her bir ifllem için) 190 TL Vergi kimlik numaras ile ilgili bildirim mecburiyetine uyulmamas 760 TL Yetkililerce istenilen bilgilerin verilmemesi (1.s n f tüccarlar) 1.600 TL Tek düzen hesap plan na ve mali tablolara iliflkin usul ve esaslara uyulmamas 3.500 TL Asgari ücret (16 yafl n tamamlam fl iflçiler) Ödemeler/Kesintiler 01.01.2009-30.06.2009 01.07.2009-31.12.2009 Brüt asgari ücret 666,00 TL 693,00 TL Sosyal güvenlik primi iflçi pay (%14) 93,24 TL 97,02 TL flsizlik sigortas primi iflçi pay (%1) 6,66 TL 6,93 TL Gelir vergisi matrah 566,10 TL 589,05 TL Hesaplanan gelir vergisi (%15) 84,92 TL 88,36 TL Asgari geçim indirimi (*) (-) 49,95 TL 49,95 TL Ödenecek gelir vergisi 34,97 TL 38,41 TL Damga vergisi (binde 6) 4,00 TL 4,16 TL Kesintiler toplam 138,87 TL 146,52 TL Net asgari ücret 527,13 TL 546,48 TL (*) Yukar daki asgari geçim indirimi hesaplamas çal flan n bekar oldu u varsay m na göre yap lm flt r. Çal flan n medeni durumu ve çocuk say s na göre asgari geçim indirimi tutar de iflecektir. Ücretlinin, eflinin çal flmamas ve 4 çocuklar n n bulunmas durumunda, asgari geçim indirimi tutar 84,92 TL olacakt r. Sosyal güvenlik primine esas ayl k kazançlar n alt ve üst s n rlar Uyguland dönem Alt s n r (TL) Üst s n r (TL) 01.01.2009-30.06.2009 666,00 4.329,00 01.07.2009-31.12.2009 693,00 4.504,50 flsizlik sigortas prim oranlar (2009 y l ) flçiden % 1 flverenden % 2 Devlet katk s % 1 Gelir vergisinden istisna k dem tazminat tutarlar 01.01.2008-30.06.2008 tarihleri aras nda 2.087,92 TL 01.07.2008-31.12.2008 tarihleri aras nda 2.173,19 TL 01.01.2009-30.06.2009 tarihleri aras nda 2.260,04 TL 01.07.2009-31.12.2009 tarihleri aras nda 2.365,16 TL 20 Temmuz 2009