ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK HAZĐRAN 2011 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU



Benzer belgeler
ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK HAZĐRAN 2013 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK MART 2013 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK EYLÜL 2012 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

ZİRAAT PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01 OCAK HAZİRAN 2014 DÖNEMİNE AİT YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

ZİRAAT PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01 OCAK MART 2014 DÖNEMİNE AİT YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK MART 2010 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK HAZĐRAN 2009 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK EYLÜL 2013 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK HAZĐRAN 2010 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK EYLÜL 2011 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK ARALIK 2010 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK EYLÜL 2009 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK ARALIK 2012 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK MART 2009 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK EYLÜL 2010 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK MART 2011 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

%7.26 Aralık

ZİRAAT PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01 OCAK MART 2016 DÖNEMİNE AİT YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

Günlük Bülten 06 Ağustos 2013

ZİRAAT PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01 OCAK EYLÜL 2018 DÖNEMİNE AİT YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 1 OCAK ARALIK 2008 DÖNEMĐNE AĐT FAALĐYET RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK ARALIK 2009 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Günlük Bülten 18 Eylül 2013

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

31/12/ /03/2012 tarihleri arasında fon getirisi %2,11 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %2,49 olarak gerçekleşmiştir.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI BİRİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

1- Ekonominin Genel durumu

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 17 Mart 2014

HAFTALIK RAPOR 17 Eylül 2018

II. Ulusal Ekonomik Görünüm 2

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Günlük Bülten 25 Temmuz 2013

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

Günlük Bülten 10 Nisan 2012

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME

Ekonomi Bülteni. 06 Temmuz 2015, Sayı: 18. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

tarihleri arasında fon getirisi %3,38 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %4,58 olarak gerçekleşmiştir.

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

1-Ekonominin Genel durumu

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

İDARE MERKEZİ ANKARA, 27 Ocak 2015

Finans Portföy A.B.D. Hazine Bonosu Dolar Yabancı Borsa Yatırım Fonu'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

Yurtdışı Organizasyon ve Yatırımcı İlişkileri Müdürlüğü

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Günlük Bülten 05 Şubat 2013

Haftalık Piyasa Beklentileri. 10 Kasım 2014

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK GÖSTERGELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Günlük Bülten 16 Nisan 2013

BAKANLAR KURULU SUNUMU

Günlük Bülten 07 Mart 2013

Mart Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

Günlük Bülten 14 Ekim 2013

Günlük Bülten 17 Eylül 2013

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FİNANS PORIFÖY AMERİKAN DOLARI YABANCI BORSA YATIRIM FONU

Ekonomi Bülteni. 3 Temmuz 2017, Sayı: 27. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

EKONOMİK GÖRÜNÜM Bursa Ticaret ve Sanayi Odası

Günlük Bülten 02 Haziran 2014

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İTKİB Tekstil, Deri ve Halı Şubesi

Günlük Bülten 12 Eylül 2014

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

Transkript:

ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 01 OCAK 2011-30 HAZĐRAN 2011 DÖNEMĐNE AĐT YÖNETĐM KURULU FAALĐYET RAPORU I-GĐRĐŞ: 1- Raporun Dönemi : 01.01.2011 30.06.2011 2- Ortaklığın Unvanı : ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 3- Dönem içinde Yönetim ve Denetim Kurullarında görev alan başkan ve üyelerin, murahhas üyelerin ad ve soyadları, yetki sınırları, bu görevlerinin süreleri (başlangıç ve bitiş tarihleri) : a- Yönetim Kurulu Üyeleri : Dr. Ümran DEMĐRÖRS : Yönetim Kurulu Başkanı (A Grubu Đmza yetkisini haiz) Celal REYHAN : Yönetim Kurulu Başkan Vekili (A Grubu Đmza yetkisini haiz) Đsmail Erdal MAZLUM : Yönetim Kurulu Üyesi (A Grubu Đmza yetkisini haiz) Birol ÖZÇARIKÇI : Yönetim Kurulu Üyesi (A Grubu Đmza yetkisini haiz) Ramazan ÜLGER : Yönetim Kurulu Üyesi (A Grubu Đmza yetkisini haiz) 30.04.2008 Devam 01.11.2010 Devam 27.04.2009-Devam 30.04.2007-Devam 11.03.2010-Devam b- Denetim Kurulu Üyeleri : Ertuğrul ÖZGÜN : 30.04.2008-Devam Ahmet Haşmet BĐLGĐNER : 27.04.2009 Devam 1

4- Dönem içinde esas sözleşmede değişiklik yapılmışsa bunun nedenleri ve yapılan değişikliklerin neler olduğu: Dönem içerisinde esas sözleşmede herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. 5- Ortaklığın sermayesinde dönem içinde meydana gelen değişiklikler, sermaye artırımı yapılmışsa, hisse senedi dağıtıp dağıtmadığı, dağıtmamışsa nedenleri, ortak sayısı, hisse senetleri fiyatlarının yıl içinde gösterdiği gelişme, son üç yılda dağıtılan temettü oranları, ortaklık sermayesinin %10 undan fazlasına sahip olan ortakların adları, paylarının miktar ve sermayedeki oranları: Dönem içerisinde sermaye artırımı yapılmamıştır. Hisse senedi dağıtılmamıştır. Şirketimizin ortak sayısı 5 tir (beş). Şirketimiz halka açık değildir. 2008 yılı vergi sonrası ve diğer mali yükümlülüklere ilişkin karşılıklar ayrıldıktan sonra kalan net kar 1.886.498,64 TL olup, bu kardan 1.721.816,95 TL temettü (%91,27) dağıtılmıştır. 2009 yılı vergi sonrası ve diğer mali yükümlülüklere ilişkin karşılıklar ayrıldıktan sonra kalan net kar 1.783.197,32 TL olup, Genel Kurul Kararı ile olağanüstü yedekler hesabına aktarılmıştır. 2010 yılı vergi sonrası ve diğer mali yükümlülüklere ilişkin karşılıklar ayrıldıktan sonra kalan net kar 1.903.852,98 TL olup, Genel Kurul Kararı ile olağanüstü yedekler hesabına aktarılmıştır. Grafik 1 2008-2010 YILLARI KAR VE TEMETTÜ DAĞILIMI 2.400.000 1.900.000 1.886.499 1.721.817 1.783.197 1.903.853 1.400.000 900.000 400.000 0 0-100.000 2008 2009 2010 NET KAR TEMETTÜ 2

Ortaklık sermayesinin %10 undan fazlasına sahip olan ortakların adları, paylarının miktarı ve sermayedeki oranları aşağıda belirtildiği gibidir: ORTAKLIĞIN UNVANI PAY MĐKTARI ORANI (%) T.C. ZĐRAAT BANKASI A.Ş. 75.000.000 50,00 ZĐRAAT YATIRIM MEN. DEĞ. A.Ş. 37.350.000 24,90 GROUPAMA EMEKLĐLĐK A.Ş. 37.350.000 24,90 Grafik 2 PAY MĐKTARI 80.000.000 75.000.000 70.000.000 60.000.000 50.000.000 40.000.000 37.350.000 37.350.000 30.000.000 20.000.000 10.000.000 300.000 - T.C. ZĐRAAT BANKASI A.Ş. ZĐRAAT YATIRIM MEN. DEĞ. A.Ş. GROUPAMA EMEKLĐLĐK A.Ş. DĐĞER 6- Varsa, çıkarılmış bulunan menkul kıymetlerin (tahvil, kar ve zarar ortaklığı belgesi, finansman bonosu, kara iştirakli tahvil, hisse senetleri ile değiştirilebilir tahvil, intifa senedi ve benzeri) tutarı, bunların ortaklığa getirdiği yük ve ödeme imkanları: Tahvil, kar ve zarar ortaklığı belgesi, finansman bonosu, kara iştirakli tahvil, hisse senetleri ile değiştirilebilir tahvil, intifa senedi ve benzeri çıkarılmış menkul kıymet bulunmamaktadır. 7- Ortaklığın faaliyet gösterdiği sektör ve bu sektör içerisindeki yeri: Şirketimizin kuruluş faaliyet amacı; Sermaye Piyasası Kanunu, Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri dairesinde sermaye piyasası araçlarından oluşan portföyleri müşterilerle portföy yönetim sözleşmesi yapmak suretiyle vekil sıfatı ile yönetmek ve sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunmaktır. Şirketimiz portföy yönetimi kapsamında yatırım fonları ve yatırım ortaklıkları, emekli sandıkları, sigorta şirketleri, vakıflar ve diğer tüzel kişiler portföylerini de yine vekil sıfatıyla ve yapılacak portföy yönetim sözleşmeleri çerçevesinde yönetmek konusunda faaliyet göstermek amacıyla 13.02.2002 tarihinde kurulmuş olup, Sermaye Piyasası Kurulu nun 26.11.2002 tarihli ve PYŞ/PY-21/16 sayılı Portföy Yöneticiliği Yetki Belgesi ile faaliyetine başlamıştır. 3

T.C. Ziraat Bankası A.Ş. nin kurucusu olduğu sekiz menkul kıymet yatırım fonu, Groupama Emeklilik A.Ş. tarafından kurulan dokuz emeklilik yatırım fonu ve Ziraat Yatırım Menkul Değerler A.Ş. nin kurucusu olduğu dört menkul kıymet yatırım fonu olmak üzere yirmi bir adet yatırım fonu yönetilmektedir. Bahsedilen fonlara ilave olarak Ziraat Emeklilik A.Ş. nin 2011 Temmuz unda halka arz edilmiş ancak avans sermaye tahsisatı devam eden altı adet emeklilik fonu yönetilmektedir. Bu fonlarla birlikte şirketimizin yönettiği fon sayısı yirmi yedi olmaktadır. Temmuz 2005 yılından itibaren kurumsal portföy yönetimi hizmeti verilen Şirketimizde bir adet tüzel kişi portföyü yönetilmektedir. 30.06.2011 tarihi itibarıyla Şirketimizce yönetilen fonların toplam portföy büyüklüğü 2.186 milyon TL olup; bu tutarın 1.533 milyon TL sini menkul kıymet yatırım fonları, 653 milyon TL sini ise emeklilik yatırım fonları oluşturmaktadır. 30.06.2011 tarihi itibarıyla Sermaye Piyasası Kurulu verilerine göre, 29 portföy yönetim şirketi tarafından yönetilen toplam 47.864 milyon TL tutarındaki fon piyasasında %4,62 pazar payı ile Şirketimiz beşinci sırada bulunmaktadır. 8- Ortaklığın gelişimi hakkında yapılan öngörüler: Portföy yönetimi hakkında mevcut düzenleme ve ilkeler çerçevesinde müşterilerimize etkin portföy yönetim hizmeti sağlamak amacında olan Şirketimizin ana hedefleri ; Sektörde istikrarlı bir büyüme sağlamak amacıyla kurumsal müşteriler edinmek, Piyasa şartlarına paralel bir dinamizm oluşturmak, Uzun vadede ürün çeşitliliğiyle pazar payını artırmak, Yeni kurumsal ve tüzel portföyler kazandırarak, hem kar hem de işlem hacminin artırılması yoluyla Şirketin pazar payının yükseltilmesi Bireysel emeklilik yatırım fonları ve menkul kıymet yatırım fonları piyasasından T.C. Ziraat Bankası A.Ş. nin büyüklüğüne paralel bir pay almak amacıyla portföy yönetim hizmeti sunmak şeklinde ifade edilebilir. 9- Ortaklığın performansını etkileyen ana etmenler, Şirketin faaliyette bulunduğu çevrede meydana gelen önemli değişiklikler, Şirketin bu değişikliklere karşı uyguladığı yatırım ve temettü politikası: Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyüme performanslarındaki ayrışma ilk çeyrekte olduğu gibi yılın ikinci çeyreğinde de küresel ekonomik aktivite üzerinde etkili olmuştur. Birçok gelişmiş ülkede ekonomik aktivite artışı oldukça yavaş gerçekleşirken, gelişmekte olan ülke ekonomileri güçlü görünümlerini sürdürmüşlerdir. Küresel ekonomi yılın ilk çeyreğinde gelişmekte olan ekonomiler öncülüğünde yıllık bazda %4,3 oranında büyümüştür. Büyümenin sonucunda gelişmekte olan ülkelerin çoğunda aşırı ısınma işaretleri ortaya çıkmış ve 2011 yılının ilk yarısında gelişmekte olan ülkeler sıkılaştırıcı yönde politikalara yönelerek ardı ardına faiz artırımlarına gitmişlerdir. Bu dönemde Brezilya, Rusya, Polonya, Đsrail, Avustralya, Peru, Malezya, Filipinler Şili, Hindistan ve Güney Kore gibi ülkeler politika faiz oranlarını artırmıştır. Aynı dönemde Çin de aşırı ısınma nedeniyle zorunlu karşılık oranlarında artışa giderek rekor seviye olan %21 e kadar yükseltmiştir. Gelişmiş ülkeler ekonomilerinin henüz istenilen düzeyde büyümediği iddiası ile genişleyici para politikalarına devam etmişlerdir. Küresel ekonomik büyüme sürecinde önemli rolü olan gelişmekte olan ülkelerin ihtiyatlı para politikaları önümüzdeki dönemde bu ülkelerde iktisadi faaliyetin daha ılımlı bir seyir izleyebileceğine işaret etmektedir. Bu çerçevede, 2011 yılının ikinci yarısında küresel büyümenin ivme kaybetmesi beklenmektedir. 4

Yılın ilk yarısında (gelişmiş ekonomiler çerçevesinde) Nisan ayında sadece Avrupa Merkez Bankası politika faizlerini 25 baz puan artırarak %1,25 e yükseltmiştir. Avrupa Merkez Bankası (ECB), 9 Haziran daki toplantısında politika faizlerini değiştirmemiş ancak ECB başkanı Trichet, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, ekonomik aktivitedeki artışın sürdüğünü ancak mevcut belirsizliklerin devam ettiğini belirtmiştir. Trichet konuşmasında enflasyonda yukarı yönlü baskıların devam ettiğini ifade etmiş, enflasyonla mücadelede güçlü tetiktelik durumunda olacaklarını açıklamıştır. Trichet nin bu açıklamaları piyasalar tarafından Temmuz daki toplantıda faiz artışı yapılacağı şeklinde yorumlanmıştır. ECB nin bu politikalarına karşın Đngiltere, ABD ve Japonya merkez bankaları genişletici para politikası uygulamalarına devam etmektedir. Bu üç merkez bankası da politika faiz oranını tarihsel olarak en düşük seviyelerde tutmaya devam etmişlerdir. Ancak özellikle FED yaptığı açıklamalarda sıkılaştırmanın çok uzak olmadığını ve gerekli görüldüğünde sıkılaştırıcı politikaların devreye alabileceğini ifade etmiştir. FED 600 milyar Dolarlık QEII (niceliksel genişleme) programını planlandığı üzere Haziran ayında sona erdirmiş ve QEIII gibi yeni bir genişleme programına şimdilik gerek olmadığını söyleyerek, vadesi dolan Mortgage bonolarının yerine yenilerinin alınmaya devam edileceğini açıklamıştır. FED ayrıca 2011 büyüme tahminini %3,2 den %2,8 e düşürmüştür. ABD ekonomisi 2011 yılı ilk çeyrekte beklentilerin altında %1,3 büyümüştür. Bu veriler FED in henüz bir sıkılaştırma programı uygulamasını desteklememektedir. Yine bu dönemde Euro Bölgesi GSYĐH sı 2011 in ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %0,8, yıllık bazda ise %2,5 ile beklentilerin üzerinde artmıştır. Euro Bölgesi nin lokomotifi olan Almanya ekonomisi 1. çeyrekte beklentilerin üzerinde %1,5 ve yıllık bazda %4,9 büyümüştür. Asya bölgesinin en büyük ekonomilerinden Japonya, depremin etkisi ile ilk çeyrekte beklentilerin altında %3,7 küçülmüştür. Avrupa Bölgesi borç krizi yılın ilk çeyreğinde Japonya da yaşanan deprem ve Kuzey Afrika daki siyasi gerginlikler benzeri nedenlerle piyasaların gündeminden bir süreliğine düştükten sonra yılın ikinci çeyreğinde tekrar önemli gündem maddesi haline gelmiştir. Portekiz ile başlayan tedirginlik, bu ülkenin Avrupa Birliği ve IMF ten 3 yıllık program ile 78 milyar Euro tutarında kurtarma paketi almasıyla bir süreliğine durulmuştur. Ancak arkasından Yunanistan ın daha önce kullanmaya başladığı 110 milyar Euro luk Avrupa Birliği ve IMF kredisini zamanında ödeyemeyeceğinin anlaşılması sonrasında kredi derecelendirme kuruluşları arka arkaya Yunanistan ın kredi notunu düşürmüşlerdir. S&P Yunanistan ın kredi notunu 3 basamak indirip BB den CCC ye çekip görünümü negatif olarak belirlemiş ve karara gerekçe olarak 12 ay içinde bir ya da daha fazla temerrüde düşme ihtimalini göstermiştir. Moody s Investors Service de Yunanistan ın yerel ve yabancı para cinsinden tahvil notlarını B1 den Caa1 e indirip, görünümünü negatif olarak teyit etmiştir. Moody s, Yunanistan ın temerrüde düşmesi olasılığını ise yüzde 50 olarak gördüğünü vurgulamıştır. Portekiz le başlayan, Yunanistan la devam eden, Đtalya ve Đspanya gibi diğer önemli Avrupa ülkelerinde de öne çıkan endişelerden sonra, yılın ikinci çeyreğinde dünya ekonomisinin gündemine ABD borçlanma limiti sorunu eklenmiştir. ABD Hazinesi 14.294 trilyon Dolar olan yasal borçlanma limitine 16 Mayıs ta ulaşıldığını açıklamıştır. ABD Kongresi nde Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında borç limitinin artırılması konusunda tartışmalar yaşanmış ve anlaşma sağlanamamıştır. ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner da ABD nin temerrüde düşmemesi için kamu borçlanma limitinin 2 Ağustos a kadar yükseltilmesi gerektiğini, devletin gelir ve harcamalarına göre bu tarihin değişebileceğini ama ABD nin programına sadık kalarak tahvil ihalelerine devam edeceğini açıklamıştır. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Ekonomik Đşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Mayıs ayında yayımlamış olduğu Ekonomik Görünüm raporunda, dünya ekonomisine ilişkin risklere dikkat çekerek, küresel ekonomik krizin henüz sona ermemiş olabileceğini belirtmiştir. OECD, emtia fiyatlarındaki gelişmelerin etkisiyle küresel enflasyondaki artışı en önemli risk unsuru olarak gördüğünü açıklamıştır. Bununla birlikte başta gelişmiş ülkelerde olmak üzere, kamu maliyesine ilişkin belirsizliklerin piyasalar üzerinde baskı oluşturabileceğini vurgulamıştır. 5

Đşgücü piyasalarında ise düzelme işaretlerinin görülmesine karşılık, işsizlik oranlarının halen kriz öncesi seviyelerin üzerinde olduğunu ifade etmiştir. OECD raporunun ardından Haziran ayında IMF, 2011 yılına ilişkin global büyüme tahminini %4,3 düzeyine indirdiğini açıklamıştır. IMF raporunda Euro Bölgesi ne ilişkin 2011 yılı büyüme tahmini 0,4 puan arttırılarak %2, 2012 yılı için ise 0,1 puan düşürülerek %1,7 olarak belirtilmiştir. Yükselen piyasalardaki büyümenin güçlü olduğu, ancak aşırı ısınma belirtilerinin büyüme oranlarını aşağı çekebileceği vurgulanmıştır. IMF, Brezilya büyüme tahminini 2011 yılında %4,1 2012 için ise %3,6 olarak tahmin etmektedir. IMF aynı raporda Çin büyüme tahminini 2011 yılında %9,6, 2012 yılı için ise %9,5 olarak açıklamıştır. Yapılan revizyonlarda aşağı yönlü risklerin artış kaydetmesi etkili olmuştur. ABD ekonomisinin zayıflayan görünümü ve Euro Bölgesi nde kamu borç sorunu yaşayan ülkelerden kaynaklanan finansal sektöre ilişkin oynaklıkların küresel büyüme üzerindeki riskleri artırdığı belirtilmiştir. Tablo 1: IMF büyüme ve enflasyon tahminleri IMF TAHMĐNLERĐ % HAZĐRAN AYI TAHMĐNLERĐ NĐSAN AYI TAHMĐNLERĐNE GÖRE FARK 2011 2012 2011 2012 BÜYÜME DÜNYA 4,3 4,5-0,1 0,0 GELĐŞMĐŞ ÜLKELER 2,2 2,6-0,2 0,0 ABD 2,5 2,7-0,3-0,2 EURO ALANI 2 1,7 0,4-0,1 JAPONYA -0,7 2,9-2,1 0,8 GELĐŞMEKTE OLAN ÜLKELER 6,6 6,4 0,1-0,1 ÇĐN 9,6 9,5 0 0 BREZĐLYA 4,1 3,6-0,4-0,5 ENFLASYON GELĐŞMĐŞ ÜLKELER 2,6 1,7 0,4 0,0 GELĐŞMEKTE OLAN ÜLKELER 6,9 5,6 0,0 0,3 DÜNYA TĐCARET HACMĐ ARTIŞI 8,2 6,7 0,8-0,2 Kaynak: IMF 2011 yılına 1,34 seviyesinden başlayan EUR/USD paritesi yılın ilk yarısında yükseliş yönünde hareket etmiştir. Euro Bölgesi borç krizi haberleri ile dalgalanan parite, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz artırım beklentilerinin gerçekleşmesiyle birlikte 1,4940 seviyelerine kadar yükselmiştir. Bu seviye görüldükten sonra Yunanistan ve diğer dış çevre Avrupa ülkeleri borç sorunlarının artmasıyla birlikte parite Haziran ayında 1,4080 seviyelerine kadar gerilemiştir. ABD borçlanma limitine ilişkin tartışmalar ve kötü gelen ABD verileri pariteyi tekrar yükselişe yönlendirmiş ve EUR Haziran ayını 1,45 seviyesinden kapatmıştır. 2011 yılı ilk yarısında Dolar Euro karşısında %8,30 değer kaybederken, TL karşısında %5,08 değerlenmiştir. TL, aynı dönemde Euro ya karşı %13,85 değer kaybetmiştir. 6

Grafik 3: Euro / Dolar Paritesi 1,49 1,46 1,43 1,40 1,37 1,34 1,31 1,28 1,25 31.12.10 12.01.11 24.01.11 03.02.11 15.02.11 25.02.11 09.03.11 21.03.11 31.03.11 12.04.11 22.04.11 04.05.11 16.05.11 26.05.11 07.06.11 17.06.11 29.06.11 Kaynak: Finnet Analiz 2011 yılına 93 Dolar seviyelerinden başlayan Brent tipi ham petrol, ekonomilerdeki canlanma söylemleri ve Orta Doğu daki gerginliklerin artmasıyla 2011 yılı ilk yarısında yükseliş eğiliminde olmuştur. Özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki gelişmeler arz tehlikesi konusunu gündeme getirerek petrol fiyatlarındaki yükselişi körüklemiştir. Nisan ayı başlarında Brent tipi petrol 127 Dolar seviyelerine kadar yükseldikten sonra Kuzey Afrika bölgesinde olayların yatışması ve dünya ekonomisinin henüz kriz dönemini atlatamadığına yönelik beklentilerin su üstüne çıkmasıyla 105 Dolar seviyelerine kadar gerilemiştir. 24 Haziran tarihinde Uluslararası Enerji Ajansı Libya daki gerginlik ve petrol arzındaki sıkılaşmanın global ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, petrol rezervlerinden 60 milyon varili serbest bırakma kararı aldığını duyurmuştur. Açıklama öncesinde 113 Dolar seviyesinde bulunan Brent petrolün varil fiyatı 104 Dolar seviyelerine kadar gerilemiş ve Haziran ayını 111,5 Dolar seviyesinden kapatmıştır. Bu dönemde Brent petrol fiyatlarındaki artış yaklaşık %18,50 olmuştur. Grafik 4: Petrol ve Altın Fiyatları 130 1650 125 1600 120 1550 Brent $ 115 110 105 100 1500 1450 1400 Altın $ 95 1350 90 1300 31.12.2010 12.01.2011 24.01.2011 03.02.2011 15.02.2011 25.02.2011 09.03.2011 21.03.2011 31.03.2011 12.04.2011 22.04.2011 04.05.2011 16.05.2011 26.05.2011 07.06.2011 17.06.2011 29.06.2011 Brent Altın Kaynak: Finnet Analiz 7

2011 yılına 1.421 Dolar/Ons seviyesinden başlayan altın fiyatları Mayıs ayı başlarında 1.576 Dolar/Ons seviyesini görerek yeni bir rekor kırmıştır. 2011 yılı başından itibaren altın fiyatları Orta Doğu da yaşanan siyasi olaylar, Euro Bölgesi ne ilişkin borç sorunlarının yarattığı tedirginlik ve merkez bankalarının piyasalara verdiği aşırı likiditenin ilerleyen dönemde enflasyona yol açacağı beklentileriyle 2011 yılının ilk yarısında yükseliş trendine devam etmiştir. Mayıs ayı başlarındaki hızlı yükseliş sonrası, tedirginliğin bir miktar azalmasıyla altın fiyatları 1.462 Dolar/Ons seviyelerine kadar gerilerken, ABD deki borçlanma limiti tartışmalarıyla tekrar yükselişe geçip Haziran ayını 1.501 Dolar/Ons seviyesinden tamamlamıştır. Piyasalardaki tedirginliğin devam etmesi nedeniyle önümüzdeki dönemde altın fiyatlarındaki yükselişin devam etmesi beklenmektedir. Altın 2011 yılı ilk yarısında Dolar bazında %6 ya yakın değer kazanmıştır. Grafik 5: Hisse Senetleri Piyasası 70.000 67 66 67.000 65 ĐMKB 100 64.000 61.000 64 63 62 Yabancı Payı (%) 61 58.000 60 31.12.2010 26.01.2011 21.02.2011 17.03.2011 12.04.2011 06.05.2011 01.06.2011 27.06.2011 IMKB100 Yabancı Payı Kaynak: Finnet Analiz 2011 yılının 2. yarısında iç talep koşulları ve kamu borç göstergeleri açısından Türkiye ekonomisi göreli olarak olumlu bir görünüm sergilemeye başlamış olmakla birlikte ekonomik düzelmeye paralel artan cari açık son dönemde TCMB nin sıcak para girişini engellemek için tedbirler almasına neden olmuştur. TCMB nin Aralık ayında başlattığı zorunlu karşılık oranlarının vadelere göre farklılaştırılması ve kısa vadeli karşılıkların artırılması politikası Ocak ve Nisan ayında alınan kararlarla daha belirgin hale getirilmiştir. BDDK kriz döneminde kolaylık sağlamak için uyguladığı genel karşılık oranının sermaye yeterliliği standart oranı (SYR) %16 ve üzerinde olan bankalarda %0 olarak uygulanabilmesine imkan veren düzenlemeyi uzatmayarak TCMB nin politikasına destek olmuştur. BDDK daha sonra bankaların krediler için ayırdığı karşılık oranlarını yükseltirken, sermaye yeterlilik rasyolarında değişikliğe gidildiğini duyurmuştur. Yapılan düzenleme ile tüketici kredileri toplam kredilerinin %20 üzerinde olan bankaların 1% olan karşılık oranı %4 e çıkartılıp, bu oranın altında kalan bankalar için ise 1% 8

olan karşılık oranı %2,5 seviyesine yükseltilmiştir. Söz konusu düzenlemeler ile BDDK, TCMB nin uyguladığı politikalara desteğini artırmıştır. 2011 yılına not artırım beklentileri paralelinde yükselişle başlayan ĐMKB 100 endeksi, daha sonra TCMB nin aldığı zorunlu karşılık kararları ile birlikte Euro Bölgesi ve Orta Doğu da yaşanan gelişmelerle birlikte güç kaybetmeye başlamıştır. 66.000 seviyesinden 2011 yılına başlayan endeks 70.000 seviyelerine kadar yükselmiştir. Yurtdışında yaşanan gelişmeler ve yurtiçinde TCMB nin aldığı kararların bankaların karlılığı üzerinde yarattığı baskılar nedeniyle ĐMKB 100 endeksi Şubat ayında 58.000 seviyelerine kadar gerilemiştir. Bu seviye görüldükten sonra yukarı yönde bir hareket gerçekleştiren endeks, not artırımına ilişkin beklentilerin yeniden canlandırılması ve Euro Bölgesi ndeki sorunların çözümleneceğine ilişkin umutlarla tekrar 70.000 seviyelerine yükselmiştir. Kredi derecelendirme kuruluşlarından yapılan cari açığa ilişkin açıklamalar ile not artışının gündemden düşmesi ve yurtdışı piyasalardaki seyrin negatife dönmesi sonrasında hızlı bir düşüş trendine giren ĐMKB 100 endeksi, Haziran ayını 63.269 seviyesinden tamamlamıştır. Böylece endeksin yılın ilk yarısındaki kaybı %4,14 olmuştur. Yabancı payı da %66 seviyelerinden %62 seviyelerine kadar gerilemiştir. ĐMKB nin yılın ilk yarısında düşüş eğiliminde olmasındaki ana sebepler TCMB nin aldığı munzam karşılık kararlarının banka karları üzerinde yarattığı negatif etki ve kredi derecelendirme kuruluşlarının kredi notuna ilişkin yaptığı olumsuz açıklamalar olarak özetlenebilir. Özellikle S&P açıklamaları, 2012 bütçe hazırlıklarına işaret ederek Türkiye nin yatırım yapılabilir bir ülke olması için daha fazla beklenilebileceğine dikkat çektiğinden piyasalar tarafından olumsuz algılanmıştır. S&P dışındaki diğer kredi derecelendirme kuruluşları da benzer açıklamalar yaparak özellikle cari açık sorununun çözümüne ilişkin net politikalar oluşmadıkça not artırımına gitmeyeceklerini ima etmişlerdir. Grafik 6: Büyüme 20,0 GSYĐH (Yıllık Değişim) 5,9 12,0 10,3 5,2 9,2 11,0 0,0-2,8-7,8-14,7-20,0 2009Ç1 2009Ç2 2009Ç3 2009Ç4 2010Ç1 2010Ç2 2010Ç3 2010Ç4 2011Ç1 Kaynak: TUĐK 2009 yılının son çeyreğinden bu yana güçlü bir büyüme performansı sergileyen Türkiye ekonomisi, 2010 yılının son çeyreğinde de %9,2 büyüyerek bölgesinde öne çıkan ekonomiler içinde yer almıştır. 2010 yılı reel büyüme oranı %8,9 ile piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşmiş ve bu performans 2011 yılının ilk çeyreğinde de devam etmiştir. Türkiye ekonomisi bu dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre %11 oranında büyüme kaydetmiştir. Bu rakam 2011 yılının ilk çeyreğinde dünya genelinde en yüksek büyüme oranı olmuştur. TCMB iç ve dış talep koşullarındaki ayrışmanın belirginleşmesi nedeniyle cari açıktaki gelişmelerin Türkiye ekonomisine ilişkin kırılganlıkları artırdığını belirtmiştir. TCMB nin sıkılaştırıcı yönde almış olduğu önlemlere ek olarak önümüzdeki dönemde diğer kamu otoritelerinin de benzer yöndeki uygulamalarıyla birlikte cari açıktaki genişlemenin ivme 9

kaybedebileceği düşünülmektedir. Bununla birlikte TCMB nin aldığı kararların etkisiyle yılın geri kalanında büyümenin hızının yavaşlaması beklenmektedir. AB Komisyonu, Mayıs ayı başlarında yayınladığı raporda Türkiye nin 2011 yılı büyüme tahminini %4,5 den %6,1 e yükseltmiştir. Raporda, Türkiye nin geçen yıl %8,9 u yakalayan güçlü ekonomik büyümesinin bu yıl biraz hız keserek süreceği belirtilirken, işsizlik oranındaki düşüş, kredilerdeki artış ve kapasite kullanım oranlarıyla tüketici ve iş dünyası güven endekslerinin güçlü büyümenin devamına işaret ettiği vurgulanmıştır. IMF ise yayınladığı son raporda Türkiye için 2011 büyüme beklentisini %8,7 olarak öngörmüştür. Grafik 7: Tüketici Güven Endeksi ve Kapasite Kullanım Oranı 100,00 95,00 90,00 85,00 84,70 88,00 90,40 96,40 91,30 96,00 80,00 75,00 70,00 65,00 79,20 67,30 72,70 74,40 73,00 75,60 74,60 73,00 76,70 60,00 Aralık 09 Şubat 10 Nisan 10 Haziran 10 Ağustos 10 Ekim 10 Aralık 10 Şubat 11 Nisan 11 Haziran 11 Tüketici Güven Endeksi Kapasite Kullanım Oranı Kaynak: Finnet Analiz, TÜĐK Tüketici güven endeksinin artışı 2011 yılının ilk yarısında da devam etmiş, kapasite kullanım oranı ise aynı dönemde önce bir miktar düşüş göstermiş sonrasında ise yükselişe geçmiştir. Tablo 2: Aylık Sanayi Üretim Endeksi Mayıs 2011 (2005=100) SEKTÖR Endeks Arındırılmamış Değişim (Yıllık) Değişim (Aylık) Takvim Etkisinden Arındırılmış Endeks Mevsim ve Takvim Etkisinden Arındırılmış Değişim (Yıllık) Endeks Değişim (Aylık) Toplam Sanayi 127,0 8,0 2,9 127,3 5,1 124,3-0,3 Madencilik ve Taşocakçılığı 126,6 0,5 7,4 125,6 0,5 129,9 1,2 Đmalat Sanayi 126,6 8,7 3,3 127,0 5,5 122,7-0,2 Elektrik, Gaz, Buhar ve Đklimlendirme Ürt. ve Dağıtımı Kaynak: TÜĐK 129,8 5,1-1,2 129,8 5,1 139,6 0,2 10

Sanayi üretimi Mayıs ta %7,5 lik piyasa beklentilerinin üzerinde %8 oranında artış kaydetmiştir. Takvim etkisinden arındırılmış üretimde ise yıllık bazda %5,1 ile son 19 ayın en düşük artışı gerçekleşmiştir. Böylece takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış üretim, Mayıs ayı itibarıyla arka arkaya dördüncü ayda da gerilemiştir. Merkez Bankası Para politikası kurulu 2. çeyrek süresince yaptığı 3 toplantıda politika faizi olan bir hafta vadeli repo oranında bir değişikliğe gitmeyerek %6,25 seviyesinde sabit tutmuştur. Yine aynı süre içerisinde gecelik borçlanma faiz oranı %1,5 ve gecelik borç verme faiz oranı %9 seviyesinde tutularak faiz koridorundaki genişlik korunmuştur. Merkez Bankası bu toplantılar sonrasında yaptığı açıklamalarda özel tüketim ve yatırım talebinde ılımlı bir seyir izlendiğini ve dış talepteki zayıflık görünümünün korunduğuna dikkat çekmiştir. Đstihdam tarafında ise aydan aya bir iyileşme kaydedildiği vurgulanmış ve kriz öncesi seviyelere ulaşıldığı belirtilmiştir. Merkez Bankası 21 Nisan 2011 tarihinde gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu Toplantısı nda iç ve dış talebi dengeleyerek makro finansal riskleri azaltmak amacıyla kısa vadeli yabancı para ve Türk Lirası zorunlu karşılık oranlarının sınırlı oranda artırılmasına karar vermiştir. Ekim 2010 tarihinden itibaren yapılan zorunlu karşılık düzenlemeleriyle piyasadan yaklaşık 40 milyar TL çekilmiştir. Tablo 3: Türk Lirası Zorunlu Karşılık Oranlarına Đlişkin Kararlar(Yüzde) Karar Tarihi Vadesiz 1 aya kadar 3 aya kadar 6 aya kadar 1 yıla kadar 1 yıl ve daha uzun Birikimli Mevduat / Katılım fonu dışı diğer* Ağırlıklı Ortalama 16 Ekim 2009 5,0 5 5 5 5 5 5 5 5 23 Eylül 2010 5,5 5,5 5,5 5,5 5,5 5,5 5,5 5,5 5,5 12 Kasım 2010 6,0 6 6 6 6 6 6 6 6 17 Aralık 2010 8,0 8 7 7 6 5 5 8 7,4 24 Ocak 2011 12,0 10 9 7 6 5 5 9 9,4 23 Mart 2011 15,0 15 13 9 6 5 5 13 13,2 21 Nisan 2011 16,0 16 13 9 6 5 5 13 13,5 *17 Aralık 2010 tarihli düzenlemeyle bankaların TCMB ve kendi aralarında yaptıkları hariç olmak üzere repo işlemlerinden sağladıkları fonlar da zorunlu karşılık kapsamına alınmıştır. Kaynak: TCMB Aynı toplantıda yabancı para karşılık oranlarında vadeye göre farklılaştırmaya gidilerek kısa vadeli yabancı para zorunlu karşılık oranlarının sınırlı oranda artırılmasına karar verilmiş ve bu düzenleme ile piyasadan yaklaşık 1,4 milyar ABD Doları çekilmesi amaçlanmıştır. Tablo 4: Yabancı Para Zorunlu Karşılık Oranlarına Đlişkin Kararlar ( Yüzde ) Karar Tarihi Vadesiz ve 1 yıla kadar vadeli DTH 1 yıl ve daha uzun vadeli DTH Birikimli DTH 1 yıla kadar vadeli diğer yükümlülükler 1-3 yıl vadeli diğer yükümlülükler 3 yıldan uzun vadeli diğer yükümlülükler Ağırlıklı Ortalama 23 Eylül 2010 11 11 11 11 11 11 11 21 Nisan 2011 12 11 11 12 11,5 11 12 Kaynak: TCMB 11

Merkez Bankası Nisan ayında yayımladığı 2. enflasyon raporunda, 2011 yılının ikinci yarısında sınırlı ölçüde ilave bir parasal sıkılaştırmaya giderek yıl sonunda enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla 2011 yılı sonunda %5,6 ile %8,2 aralığında, 2012 yılı sonunda ise %3,4 ile %7 aralığında gerçekleşeceğini tahmin etmektedir. Orta vadede ise %5 düzeyinde enflasyonun istikrar kazanacağı öngörülmektedir. Merkez Bankası %5,5 olan 2011 yılsonu hedefinin üzerinde tahminde bulunmasının sebebi olarak ise ithalat ve emtia fiyatlarındaki artışları göstermiştir. 23 Haziran 2011 tarihinde yapılan Para Politikası Kurulu Toplantısı sonrasında yapılan açıklamada, ekonomik verilerin 2. Enflasyon Raporu nda sunulan çerçeveyi teyit ettiği vurgulanmıştır. Ayrıca BDDK nın tüketici kredilerine yönelik aldığı önlemlerin iç ve dış talebin dengelenmesine katkıda bulunacağı ve uygulanan politikalar sayesinde yılın son çeyreğinden itibaren cari dengede iyileşmenin başlayacağı vurgulanmıştır. Grafik 8: 12 Aylık Kümülatif Cari Đşlemler ve Dış Ticaret Dengesi (Milyar Dolar) 10.000 0-10.000-20.000-30.000-40.000-50.000-60.000-70.000-80.000-90.000 Ara.08-38.218 Oca.09 Şub.09 Mar.09 Nis.09 May.09-48.802-24.672-35.602 Haz.09 Tem.09 Ağu.09 Eyl.09 Eki.09 Kas.09-12.476-22.688 Ara.09 Oca.10 Şub.10 Mar.10 Nis.10 May.10 Haz.10-32.428-26.317 Tem.10 Ağu.10 Eyl.10 Eki.10 Kas.10-56.316 Ara.10 Oca.11 Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11-48.528-54.843-63.488-68.217-76.849 Kaynak: TCMB Cari Đşlemler Dengesi Dış Ticaret TCMB nin aldığı politika tedbirlerine rağmen yılın ilk yarısında cari işlemler açığındaki artış devam ederek Mayıs sonunda -68,217 milyar Dolar seviyesine ulaşmıştır. Aynı dönemde dış ticaret açığı da artmaya devam etmiş ve -76,849 milyar Dolar a yükselmiştir. Grafik 9: TÜFE ÜFE Yıllık Değişim Oranları (%) 11,00 10,00 9,00 8,00 10,42 10,19 9,24 8,91 9,92 8,87 10,80 10,08 10,19 7,00 7,64 7,58 6,00 5,00 4,00 6,40 3,99 6,24 3,00 Ocak 10 Şubat 10 Mart 10 Nisan 10 Mayıs 10 Haziran 10 Temmuz 10 Ağustos 10 Eylül 10 Ekim 10 Kasım 10 Aralık 10 Ocak 11 Şubat 11 Mart 11 Nisan 11 Mayıs 11 Haziran 11 Kaynak: TUĐK TUFE UFE 12

2010 Eylül ayında düşüş trendine giren tüketici fiyatları %9,24 seviyesinden Mart ayında %3,99 a kadar gerileyerek son 41 yılın en düşük seviyesine düşmüştür. Mart sonrası yükselişe geçen enflasyon Haziran ayı sonunda %6,24 olarak gerçekleşmiştir. Enflasyondaki düşüşte baz etkisinin yanı sıra gıda ve içecek fiyatları ile giyim ve ayakkabı fiyatlarının olumlu seyri etkili olmuştur. Nisan ayından itibaren yüksek baz etkisinin ortadan kalkması, gıda fiyatlarının global fiyat artışlarına paralel hareket etmeye başlaması ve petrol fiyatlarındaki artış ile enflasyon oranları tekrar yükselişe geçerken, TCMB anketinde yılsonu enflasyon beklentisinin %7,54 den %7,61 e yükseldiği görülmüştür. Haziran sonu itibarıyla TL nin değer kaybetmesi ve hammadde fiyatlarındaki artış nedeni ile ÜFE %10,19 olarak gerçekleşmiş ve TÜFE ile ÜFE arasındaki fark yüksek kalmaya devam etmiştir. Tablo 5: Mevsim etkilerinden arındırılmamış temel işgücü göstergeleri (Nisan) TÜRKĐYE KENT KIR 2010 2011 2010 2011 2010 2011 Kurumsal olmayan nüfus ( 000 ) 71.173 72.117 49.090 49.402 22.083 22.715 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus ( 000 ) 52.360 53.342 36.519 36.823 15.841 16.519 Đşgücü ( 000 ) 25.572 26.592 17.062 17.497 8.510 9.095 Đstihdam ( 000 ) 22.501 23.955 14.635 15.412 7.866 8.543 işsiz ( 000 ) 3.071 2.637 2.426 2.085 2.085 552 Đşgücüne katılma oranı (%) 48,8 49,9 46,7 47,5 47,5 55,1 Đstihdam oranı (%) 43,0 44,9 40,1 41,9 41,9 51,7 Đşszilik oranı (%) 12,0 9,9 14,2 11,9 11,9 6,1 Tarım dışı işsizlik oranı (1) (%) 14,9 12,5 14,5 12,3 12,3 13,3 Genç nüfusta işsizlik oranı (%) 21,2 17,9 23,5 20,1 20,1 13,4 Đşgücüne dahil olmayanlar ( 000 ) 26.788 26.750 19.458 19.458 19.326 7.424 (1) 15-24 yaş grubundaki nüfus Not: Rakamlar yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir. Kaynak: TÜĐK Nisan ayı itibarıyla istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 454 bin kişi artarak, 23 milyon 955 bin kişiye yükselmiştir. Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 411 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 1 milyon 43 bin kişi artmıştır. Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 434 bin kişi azalarak 2 milyon 637 bin kişiye düşmüştür. Đşsizlik oranı ise 2,1 puanlık azalış ile % 9,9 seviyesinde gerçekleşmiştir. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 2,3 puanlık azalışla % 11,9, kırsal yerlerde ise 1,5 puanlık azalışla % 6,1 olmuştur. 2008 yılında TOBB, SPK, TSPAKB ve ĐMKB arasında imzalanan Đşbirliği Protokolü ile geçerlilik kazanan Halka Arz Seferberliği süreci, 2010 yılında kazandığı ivmeyi 2011 yılında artırarak devam etmiştir. SPK ve ĐMKB nin geçtiğimiz yıl birçok ilde gerçekleştirdiği halka arz tanıtım toplantılarına yılın ilk çeyreğinde düzenlenen Eskişehir toplantısı ile devam edilmiştir. 2011 yılının ilk 3 aylık döneminde 5 şirket halka arz olmuş ve toplam 570 milyon TL (361 milyon Dolar) kaynak sağlanmıştır. 2011 yılının 2. çeyreğinde ise toplam 12 şirket halka arz olmuştur. Bu 12 şirketin toplam sağladığı hasılat 580,3 milyon TL (377,2 milyon Dolar) olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılının ilk yarısında halka arz seferberliğinden toplam 1,150 milyar TL (733 milyon Dolar) sermaye piyasalarına kaynak aktarılmıştır. Özel sektörün kaynak temini için son dönemde daha sık kullanmaya başladığı bir diğer fonlama aracı olan tahvil bono ihraçları da ilk çeyrekte olduğu gibi ikinci çeyrekte de devam etmiştir. Yılın ikinci 3 aylık döneminde toplam 6,24 milyar TL lik kaynak sağlanmıştır. Bu alanda Đş Bankası 1,7 milyar TL, Garanti Bankası 1,5 milyar TL, Akbank 1 milyar TL, Yapı ve Kredi Bankası 1 milyar TL, Denizbank 500 milyon TL, Türkiye Ekonomi Bankası 300 milyon TL, Aktif Yatırım Bankası 140 milyon TL, 13

Creditwest Faktoring Hizmetleri A.Ş. 50 milyon TL ve Kapital Factoring Hizmetleri A.Ş. 50 milyon TL lik kaynak sağlamıştır. Yılın ilk 6 aylık döneminde yatırım fonları piyasası verileri incelendiğinde 2010 yılı sonunda 485 olan fon sayısının 542 ye yükseldiği görülmektedir. Bu dönemde A Tipi fon sayısı değişmezken B Tipi fon sayısı 56 adet artmıştır. Artışın en fazla olduğu fon türü ise B Tipi Koruma Amaçlı (35 adet) olmuştur. 2010 yılı sonunda 30,897 milyar TL olan fon toplam değerlerinin ise yılın ilk 6 ayında %1 azalarak 30,543 milyar TL ye gerilediği görülmektedir. Aynı dönemde emeklilik fonlarında ise sayı 140 tan 147 e çıkarken, fon toplam değerleri de %0,8 artış kaydederek 12,007 milyar TL den 12,017 milyar TL ye yükselmiştir. Yılbaşında %6,86 seviyelere kadar gerileyen gösterge tahvil bileşik faizleri TCMB nin aldığı zorunlu karşılık kararları ile hızla yükselerek %9,30 seviyelerine kadar yükselmiş ve yılın ilk yarısını %9,18 seviyesinden kapatmıştır. Yurtiçinde 12 Haziran da gerçekleştirilen genel seçimler mevcut siyasi istikrarın devamı yönünde sonuçlanmıştır. Beklentilere paralel gerçekleşen seçimlerin piyasalar üzerindeki etkisi sınırlı olmuştur. Bu dönemde küresel risk algılamasındaki artışın yanı sıra yüksek cari açığa ilişkin kaygılar piyasaların seyri üzerinde etkili olmuştur. Özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptığı olumsuz yorumlar piyasaların yurtdışına göre olumsuz ayrışmasına neden olmuştur. 2011 yılının ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin %11 ile dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olması ve Mayıs ayı dış ticaret açığı verilerinin rekor seviyeye ulaşması, ekonomideki aşırı ısınma endişelerini güçlendirmiştir. Önümüzdeki dönemde finansal istikrarın sağlanmasına ve cari açıktaki artışın sınırlandırılmasına yönelik alınabilecek önlemlere ilişkin gelişmeler yurtiçinde piyasaların ve ekonomin ana gündemi olacaktır. Đlk 6 aylık süre içerisinde TCMB nin uyguladığı politikaların sonuçları önümüzdeki dönemde piyasalar tarafından yakından takip edilerek başarılı olup olmadığı izlenecektir. Önümüzdeki dönemde yurtdışı piyasalar tarafında ise ana gündem Euro Bölgesi borç sorunları ve kısa vadede ABD borçlanma limitinin artırılıp artırılmayacağı olacaktır. Bununla birlikte ülke merkez bankalarının uygulayacakları politikalar ve alacağı kararlar yakından izlenecektir. Özellikle henüz sıkılaştırıcı bir politikaya geçmeyen FED in kararları piyasalar üzerinde etkili olacaktır. Bu süreçte emtia fiyatlarındaki artış, Çin de yaşanan ısınma işaretleri ve kriz döneminde FED gibi büyük merkez bankalarının piyasalara verdiği likiditenin dünya genelindeki büyümeye etkisinin ne şekilde sonuçlanacağı ve ortaya çıkabilecek enflasyonist etkiler önemli rol oynayacaktır. Bu süreçte piyasalar yakından takip edilerek etkin portföy yönetimi anlayışı çerçevesinde belirlenen risk seviyesinde maksimum getiri sağlama hedefine odaklanılacaktır. 14

II-FAALĐYETLER A-YATIRIMLAR: 1- Yatırımlardaki gelişmeler: Cari dönemde; 94,70 TL lik maddi duran varlık alımı yapılmıştır. 2- Teşvik tedbirlerinden yararlanma durumu, yararlanılmışsa ne ölçüde gerçekleştirildiği: Teşvik tedbirlerinden yararlanılmamıştır. B- MAL VE HĐZMET ÜRETĐMĐNE ĐLĐŞKĐN FAALĐYETLER: 1- Đşletmenin üretim birimlerinin nitelikleri, kapasite kullanım oranları ve bunlardaki gelişmeler, genel kapasite kullanım oranı: Yoktur. 2- Faaliyet konusu mal ve hizmet üretimindeki gelişmeler, miktar, kalite, sürüm ve fiyatların geçmiş dönem rakamlarıyla karşılaştırmalarını içeren açıklamalar: Yoktur. 3- Faaliyet konusu mal ve hizmetlerin fiyatları, satış hasılatları, satış koşulları ve bunlarda yıl içinde görülen gelişmeler: Yoktur. 4- Randıman ve prodüktivite katsayılarındaki gelişmeler, geçmiş yıllara göre bunlardaki önemli değişikliklerin nedenleri: Yoktur. C- FĐNANSAL YAPIYA ĐLĐŞKĐN BĐLGĐLER: 1- Başlıca Finansal Büyüklükler (TL): 30 Haziran 2011 30 Haziran 2010 31 Aralık 2010 Mali Tablolar Mali Tablolar Mali Tablolar Toplam Aktifler 9.358.852 7.633.132 8.576.111 Nakit ve Nakit Benz. 197.853 121.267 124.274 Özsermaye 9.054.650 7.432.046 8.325.779 Net Kar 720.238 888.241 1.909.036 Başlıca Finansal Oranlar (%): 30 Haziran 2011 30 Haziran 2010 31 Aralık 2010 Mali Tablolar Mali Tablolar Mali Tablolar Özsermaye Karlılığı 7,95 11,95 22,93 Aktif Karlığı 7,70 11,64 22,26 Hisse Başına Kar (TL) 0,00480 0,00592 0,01273 Bu bölümdeki bilgilerin ayrıntıları ilişikte sunulan REFERANS BAĞIMSIZ DENETĐM VE DANIŞMANLIK A.Ş. nin hazırlamış olduğu 01.01.2011-30.06.2011 dönemine ait Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetim Raporunda açıklanmıştır. 15