Ünite 7 AVRUPA BİRLİĞİNİN KURULUŞU ve DERİNLEŞMESİ 2 Yrd. Doç. Dr. A. Sait SÖNMEZ Avrupa Topluluklarının Kuruluşu aşamasında imzalanan antlaşmalardan bahsedilecektir. Maastricht Antlaşması nın imzalandığı dönmede Soğuk Savaş bitmiş, Sovyetler Birliği dağılmış Doğu Avrupa daki ülkeler sosyalist rejimden liberalizme geçmeye başlamış, böylece Avrupa daki bölünmüşlük ortadan kalkmıştır. Sovyet tehdidinin ortadan kalkmasıyla Batı Avrupalılar artık ABD ye Soğuk Savaş döneminde olduğu kadar muhtaç değildiler. Böylece dış politikanın yanı sıra ortak güvenlik politikası oluşturma yönünde bazı girişimlerde bulundular. Böylece siyasal birlik kurma yönünde önemli mesafeler kat ettiler. Derinleşen Avrupa aynı zamanda genişleme imkânına kavuşmuştu. Zira rejim değiştiren doğu Avrupalılar da AB ye katılmaya hazırlanmaktaydılar. 1
Maastricht Antlaşması 7 Şubat 1992 tarihinde imzalanmış ve 1 Kasım 1993 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Antlaşmayla beraber entegrasyon daha ileri bir düzeye taşınmış, Topluluk Birliğe dönüşmüştür. Antlaşma Topluluğun, ekonomik ve siyasal entegrasyonu gerçekleştirmesine yönelik en önemli belgedir. Bu özelliklerinden dolayı Maastricht ve Amsterdam Antlaşmaları, Avrupa Birliği Kurucu Antlaşması (ABKA) olarak kabul edilir. AT yapılan niteliksel değişikliklerden sonra AB ye dönüşmüştür. Kurucu antlaşmalarda, insan hakları, temel özgürlükler, hukuk devleti ilkeleri ve demokrasi gibi Avrupa nın yeni kimliğini oluşturan unsurlara geniş yer verilmiştir Ayrıca Tek pazarın gerçekleştirilmesinin ardından, tek para birimi ve ortak para politikaları etrafında şekillenen bir ekonomik parasal birlik kurma aşamasına geçilmesinin koşulları, takvimi ve mekanizmaları da belirlenmesi yolunda önemli kararlar alınmış ve bu doğrultuda ortak para sistemine geçiş politikalarını sürdürmek üzere Avrupa Para Enstitüsü kurulmuştur. Avrupa'nın bütünleşmesi için gerekli alt yapıyı oluşturmak ve üyeler arası işbirliğini daha da geliştirmek, üye ülkelerin ekonomilerinin birbirine uyumlu hale getirmek, enflasyonsuz dengeli büyüme ve Avrupalılar arasında daha güçlü bir birlik kurmak hedeflenmektedir. Kısaca Avrupalıların ekonomik ve siyasal olarak daha fazla bütünleşmeleri için, kurumsal ve işlevsel olarak, daha ileri ve daha fonksiyonel hale getirmek için, Avrupa Topluluğuna yeni boyutlar katmışlardır. 2
Avrupa Vatandaşlığı oluşturuldu. Böylelikle Üye devlet vatandaşlarının aynı zamanda Avrupa vatandaşı statüsünü taşıyacakları ve birbirlerinin ülkesinde serbestçe dolaşma, oturma, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde seçmen ya da aday olma, yerel seçimlerde seçmen ya da aday olma, üçüncü ülkelerde birbirlerinin konsolosluklarından diplomatik koruma talep etme gibi haklardan yararlanacakları düzenlendi. Birliğin kurumlarında yeni yapılanma, Sosyal politikalarda işbirliği ve uyum hedeflenir. Daha önce hukuki dayanağı olmayan, eğitim, kültür, kamu sağlığı, tüketiciyi koruma, vize, sanayi politikası gibi belirli politika alanları, antlaşmanın kapsamına alınmıştır. Ayrıca, Avrupa Komisyonu üyelerinin atanması için Parlamento nun güvenoyuna başvurulması zorunluluğu da öngörüldü. Bakanlar Konsey inde nitelikli çoğunluk ile karara bağlanan alanların sayısı artırıldı. Tek para birimi (Avro) konusunda sorumlu ve yetkili olacak bir Avrupa Merkez Bankası, bir Bölgeler Komitesi ve bir Avrupa Ombudsmanı da Maastricht Antlaşması ile örgütün kurumsal yapısına dahil edildi. Bir diğer değişiklik ise, Maastricht Antlaşması ile Kurucu Antlaşmalar a kazandırılan katmanlı yetki (sübsidiarite) ilkesiydi. Bu ilke uyarınca, hem AB nin, hem de üye devletlerin düzenleme yapabileceği alanlarda, bir konu hangi düzeyde -AB, üye devletler ya da yerelen etkili ve verimli şekilde ele alınabilecekse gerekli eylemlerin o düzeyde gerçekleştirilmesi öngörüldü. 3
Sadece herhangi bir konunun tek başına üye devletler tarafından çözülemediği durumlarda veya toplu olarak girişimde bulunmanın daha verimli etkiler doğurmasının mümkün olması halinde, ilgili konuda AB nin harekete geçmesi esası getirildi. Buna karşılık, bir konuda ülkesel veya bölgesel düzeyde daha etkili sonuçlar alınması söz konusuysa girişimlerin bu düzeyde gerçekleştirilmesi esası benimsendi. Antlaşmayla beraber AT nin yapısında önemli değişiklikler gerçekleşmiş, üç sütunlu yeni bir yapı oluşmuştur. Birinci Sütunu uluslar üstü karakterde olan toplulukların (Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu, Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu ve Avrupa Topluluğu adını alan Avrupa Ekonomik Topluluğu) AT çatısı altında yer almaları ve ekonomik bütünleşme alanında faaliyet yürütmelerini ifade etmektedir. İkinci sütunu Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (ODGP), üçüncü sütunu Adalet ve İçişleri konularında işbirliği oluşturmaktadır. Bu alanlarda Birliğin dış politikasının şekillendirilmesi ve uygulanması ile vize, göç, sığınma politikaları ile, polis ve yargı teşkilatlarının işbirliği gibi alanlarda ortak hareket edilmesinin ilk adımları atıldı. ODGP de ASİ nin genel yapısı korunmuştur. Bir başka ifade ile ASİ de olduğu gibi ODGP de dış politika AT nin yetki alanına dahil edilmemiştir. Böylece 2. ve 3. sütunda yer alan ODGP ve Adalet ve İçişleri gibi politikalar, üye ülkelerin egemenliklerini uluslar üstü otoriteye devretmedikleri hükümetler arası yapıda kalmıştır. Dolayısıyla bu iki sütunda Avrupa Komisyonu nun yetkisi sınırlı kalmış, ancak AB Konseyi ve Bakanlar Konsey inin yetkisi öne çıkmıştır 4
Antlaşmayla beraber ODGP ye getirilen diğer önemli yenilikler ise, AB için önem arz eden konularda ortak eylem mekanizmasının gerektirilmesi ve BAB ın yeniden yapılandırılarak AB nin güvenlik ayağına dönüştürülmesi çabasıdır Dolayısıyla Maastricht Zirvesinin bir özelliği de ODGP sütununda ortak güvenlik kavramının yazılı metinlere girmiş olmasıdır. Ayrıca BAB ın, AB nin güvenlik organı olarak yeniden canlandırılması gündeme gelmiştir. AB ile yakın çalışma ilişkilerinde bulunmak, AB ile BAB organları ve sekreterliklerinin yakın işbirliği içinde olmaları, AB ve BAB Başkanlıkları arasındaki uyumun sağlanması hedeflenmiştir. ASİ döneminde belirlenen karar almayla ilgili genel yapı Maastricht Antlaşmasında korunmuş, ancak bazı eklemelerde bulunulmuştur. İkinci sütunun hükümetler arası yapıda olması, dolayısıyla hükümetleri temsil etmesinden dolayı, AB Konseyi ve Bakanlar Konseyi karar alma sürecinde ön plana çıkmaktadır. Karar alma mekanizmasının ilk aşaması olan gündem belirleme, hükümetler arası görüşmeler sonucunda gerçekleşmektedir. Bu aşamada esas yetki AB Dönem Başkanlığındadır. Ancak komisyon ve üye ülkelerin de bu bağlamda öneride bulunma hakları vardır. Üye ülkelerin Dış İşleri Bakanları ve Komisyon Başkanının da katıldığı AB Konseyi toplantısında kararlar alınmaktadır. Alınan bu kararlar Bakanlar Konseyinde görüşüldükten sonra ortak tutum veya ortak eyleme dönüşmektedirler. Maastricht Antlaşması, Bakanlar Konsey inde görüşülen konunun karar niteliği kazanmasını nitelikli çoğunluk oyuyla kabul edilmesi şartına bağlamıştır. 5
Maastricht Antlaşması ile getirilen yenilikler şu şekilde özetlenebilir; 1. Şubat 1992 de imzalanıp, Ocak 1993 de yürürlüğe giren Maastricht Antlaşması Avrupa Birliği Antlaşması veya 2. Roma Antlaşması olarak bilinir. Tek senet sonrasında entegrasyon yolunda ikinci büyük ilerleme olarak kabul edilir. 2. Avrupa Topluluğu olan adını değiştirerek, topluluktan birliğe geçişi işaret etmek istemişlerdir. Maastricht Antlaşması ndan sonra Topluluğun adi Avrupa Birliği (AB) olmuştur. 3. Avrupa'nın bütünleşmesi için gerekli alt yapıyı oluşturmak ve üyeler arası işbirliğini daha da geliştirmek amaçlanmıştır. Maastricht Antlaşması ile getirilen yenilikler şu şekilde özetlenebilir; 4. Üye ülkelerin ekonomilerinin birbirine uyumlu hale getirilmesi, enflasyonsuz dengeli büyüme ve Avrupalılar arasında daha güçlü bir birlik kurmayı hedeflemektedir. 5. Parasal Birlik, Tek para sistemine geçilmesi ve ekonomik ve parasal birliğin uyumlu hale getirilmesi hedeflenmiştir. 6. Avrupa Vatandaşlığının oluşturulması böylelikle AB vatandaşlarına yaşadıkları ülkelerde seçme seçilme hakkının verilmesi Maastricht Antlaşması ile getirilen yenilikler şu şekilde özetlenebilir; 7. Birliğin kurumlarında yeni yapılanma, Sosyal politikalarda işbirliği ve uyum, 8. Daha önce hukuki dayanağı olmayan, eğitim, kültür, kamu sağlığı, tüketiciyi koruma, vize, sanayi politikası gibi belirli politika alanları, antlaşmanın kapsamına alınmıştır. 9. Enerji, çevre, tüketici hakları, sağlık, sanayi vb. sektörlerde işbirliğinin geliştirilmesi, Maastricht Antlaşması ile getirilen yenilikler şu şekilde özetlenebilir; 10. Avrupa Güvenliğini sağlayacak ve demokrasi ve insan hakları gibi ortak değerleri savunacak bir Ortak Dış ve Güvenlik Politikasının oluşturulması, 11. Birliğin iç güvenliğini sağlamak üzere hukuk ve içişlerinde işbirliği sağlanması hedeflenir, 12. Zira bu alanlarda belirlenecek ortak politika ve yasalar üye ülkeler tarafından bağlayıcı olacaktır. 6
Maastricht Antlaşması ile getirilen yenilikler şu şekilde özetlenebilir; Maastricht Antlaşması var ile üç sütunlu bir yapı oluşmuştur. Birinci sütunda Topluluğun prosedür ve yapısı İkinci Sütunda ODGP Üçüncü Sütunda Adalet ve İçişlerinde yapılan değişiklik ve alınan kararlar bulunmaktadır. 2. ve 3. sütun hükümetler arasıdır. Maastricht Antlaşması ile getirilen yenilikler şu şekilde özetlenebilir; 13. ODGP ve Adalet ve İçişlerinde Birlik Hükümetler arası düzeyde olup Adalet divanı önünde bağlayıcı yanı yoktur. 14. Maastricht Antlaşması var olan karar alma mekanizmasını (yöntemini) genişletmiştir. (Parlamento onayı, danışma ve işbirliği). Avrupa Top. Antlaşması ODGP Adalet ve İçişlerinde Birlik Mart 1996 da İtalya nın Torino kentinde başlayan hükümetler arası konferans süreci 6-7 Haziran1997 de Amsterdam Zirvesi yle son bulmuştur. Antlaşmaların düzenlenmesi ve basitleştirilmesi gibi konulara ilave olarak bazı yapısal değişikliklere gidilmiştir. Amsterdam Zirvesi, Maastricht kararlarının teyit edilmesi ve uygulamalardaki aksaklıkların giderilmesinin yanında yeni önemli bir takım karaların alındığı zirve olmuştur. Amsterdam Antlaşmasında, daha çok sayıda sosyal, ekonomik, kurumsal ve politik kararlar alınmıştır. 7
AB üyesi ülkeler AB nin kapılarını yeni üyelere açma ve tek para birimine (Euro) 1 Ocak 1999 tarihinde geçme kararını almışlardır. Avrupa Parlamentosunun yetkileri artırılmıştır. Uluslararası antlaşmalar yapıldığı zaman parlamento onayının zorunlu olması, karar tasarılarındaki son söze sahip olan Bakanlar Konseyinin bu yetkisinin parlamentoya verilmesi, komisyon başkanının atanması için parlamento onayının zorunlu hale gelmesi gibi değişiklikler yapılmıştır. ODGP her ne kadar Maastricht Antlaşmasıyla kurulmuşsa da, aynı dönemde Balkanlar da baş gösteren krizlere yönelik AB nin etkin önlemler alamaması, Avrupa nın, ortasında meydana gelen böyle bir krizin ABD nin sayesinde aşılmış olması, Maastricht Antlaşmasında revizyona gidilmesini gerektirmiştir. Antlaşmada Maastricht Antlaşmasının genel karakterini bozmayacak şekilde ikinci sütunda bir dizi yapısal değişiklikler kabul edilmiştir. Bunlar: ODGP nin amaçlarında kısmi değişiklik; ODGP yüksek temsilcilik makamının kurulması; siyasal planlama ve erken uyarı biriminin oluşturulması; AB-BAB bütünleşmesinin gerçekleştirilmeye çalışılması, oy birliği sistemine esneklik getirilmesidir. Ortak dış ve güvenlik politikalarında (ODGP) kararlar daha önce olduğu gibi oybirliği ile alınacak ancak çekimser kalanlar kararların çıkmasını engelleyemeyeceklerdir. Ama çekimser oylar üçte biri geçiyorsa bu karar geçersiz sayılacaktır. AB Konseyi, ODGP ile ilgili alman kararların uygulanmasını nitelikli çoğunlukla (Qualifıed Majority) karar alabilecektir. 8
Amsterdam Antlaşmasında ODGP ye ilişkin yapılan değişikliklerden birisi de, Ortak Stratejilerle ilgili olarak nitelikli çoğunluk oylaması sistemi kabul edilmiştir. AB-BAB bütünleşmesi, Amsterdam Antlaşmasında da gündeme gelmiştir. Ancak ODGP nin güvenlik ayağında kayda değer ilerleme sağlanamamıştır. Bu konuda dikkat çeken en önemli gelişme 1992 yılında BAB tarafından kabul edilen Petersberg görevlerinin bu zirvede, ODGP kapsamına alınmasıdır. Böylece Avrupa Birliği, savunma ve güvenlik politikalarına; kriz yönetimi, dış sınırların korunması ve İnsanî amaçlı barış politikası ve eylemlerini eklemiştir.(pertersberg Görevleri) Bundan sonra güvenlik konusunda yeni gelişmelere kapı açılmış, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası sürecinin başlaması için uygun siyasal zemin oluşmuştur. Derinleşme sürecinin diğer bir aşamasını 2001 yılında imzalanıp 2003 yılında yürürlüğe giren Nice Antlaşması oluşturdu. Bu Antlaşma, Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerinin Birliğe katılım sürecine, Birliğin karar alma mekanizmalarının hazır hale getirilmesini amaçladı. Bu çerçevede 27 üyeli bir AB ye gerekli kurumsal yapının nasıl şekilleneceği, Parlamento daki sandalye sayıları, Komisyon un yapısı ve Bakanlar Konsey indeki oy ağırlıkları düzenlendi. Adalet Divanı nın yapısında ve yetkisinde bazı değişikliklere gidildi. Ayrıca kurumsal yapıya ilişkin değişikliklere genişleme sonrasında yürürlüğe giriş tarihleri ile beraber yer verildi. AB vatandaşlarının oturma ve seyahat hakları ile ilgili düzenlemelere yer verildi. 9
Ayrımcılığın kaldırılması, temel haklar, vize, sığınma hakkı ve göç konularında, Avrupa Merkez Bankası nın statüsünde, ortak ticaret politikası ve sosyal hükümlerde, çevre politikasında, üçüncü ülkelerle ekonomik, mali ve teknik işbirliği ilişkilerinde, Ortak Güvenlik ve Savunma Politikasında ve Adalet ve İçişleri Alanında İşbirliği konularında bazı değişiklik ve yenilikler getirildi. Ulusal yargı mercileri arasında işbirliğini sağlayarak, suçlularının takibini ve cezaların icrasını koordine etmek üzere 3. Sütunda adli işbirliği için bir Avrupa birimi olan Eurojust oluşturuldu. AB liderleri karar almada sorunlar yaşayan Birliğin karar almasını kolaylaştırmak için 29 önemli siyasî alanda daha oy birliğinden oy çokluğuna geçmişlerdir. 6 önemli üst düzey atamada da oy birliği prensibinden oy çokluğuna geçmişledir. Ancak sınır kontrolleri, vergilendirme, sağlık, eğitim, göçmenler, kültür ve geri kalmış bölgelere yardım gibi birçok konuda oy birliğinden oy çokluğuna geçememişlerdir. NİCE ANTLAŞMASI Son genişleme dalgasıyla beraber yeni ülkelerin üye olacağından dolayı Bakanlar Konseyi ndeki oy dağılımı, Avrupa Komisyonunun ve Avrupa Parlamentosunun üye dağılımları yeniden düzenlenmiştir. NİCE ANTLAŞMASI Nice Zirvesi nde alınan kararlardan biri de BAB ın AB ye katılmasıdır. Gerek ABD nin BAB ın, NATO nun Avrupa da konumunu zedelediği yönündeki yaklaşımı, ayrıca AB ve BAB gibi iki örgütlü yapılanmanın zorluğunun ortaya çıkması gibi nedenlerden dolayı BAB ın AB ye katılması kararlaştırılmıştır. Böylece ABD nin BAB üzerinden AB ye müdahalesi önlenmiş, ekonomik tasarruf sağlanmış ve AGSP nin daha bağımsız bir şekilde kurumsallaşmasının önü açılmıştır. 10
Komisyonun üye sayısı 20den 27ye çıkarılmıştır. Komisyonda her ülke bir üye ile temsil edilecektir. Avrupa Parlamentosu nun 626 olan üye sayısı 732 e çıkarılmıştır. Ayrıca Amsterdam Antlaşması nda, kabul edilen AB içinde 8 den fazla ülke anlaştıkları taktirde seçtikleri konuda daha yakın işbirliği ve entegrasyona gidebilme imkanı verilmiştir. Not: Bakanlar Konseyindeki oy dağılımı 7. bölümde anlatılacaktır. Lizbon Antlaşması 2007 Martında Lizbon da imzalanmış, 1 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Daha önce hazırlana AB Anayasasının Fransa ve Hollanda da yapılan referandumlarda reddedilmesi sonucu süreç akamete uğramıştı. Yaklaşık iki senelik bir değerlendirme sürecinin ardından AB nin kurumsal reform dosyası yeniden ele alınmış ve Lizbon Antlaşması isimli bir metin üzerinde siyasi mutabakat sağlanmıştır. Lizbon Antlaşması nda, Birliğin daha demokratik, daha şeffaf ve daha etkili işleyen bir yapıya kavuşturulması amacıyla, kurumsal yapısına, yetki ve faaliyetlerine ilişkin hükümlere yer verilerek, hem ekonomik, hem de siyasi bütünleşmeye yönelik bazı değişikliler yapıldı. Böylece AB Anayasasının kabul edilmemesi üzerine Mini Anayasa hazırlanmıştır. Ancak burada marş, bayrak gibi sembollere yer verilmez. Lizbon Antlaşması nın getirdiği birtakım kayda değer yenilikler aşağıda sunulmaktadır: 1. AB ne üye ülke sayısının artmasıyla birlikte Dönem Başkanlığının her altı ayda bir ülkeden başka bir ülkeye geçmesi yönündeki sistemin işlemesi zor hale gelmiştir. Lizbon Antlaşmasında daimi bir AB Konseyi Başkanı görevi ihdas edilmiştir. Bu kişi nitelikli çoğunluk yöntemiyle bir kereye mahsus yenilenebilen 2,5 yıllık bir süre için AB üyesi ülkeler tarafından seçilecektir. 11
Lizbon Antlaşması nın getirdiği birtakım kayda değer yenilikler aşağıda sunulmaktadır: Bu çerçevede, Lizbon Antlaşması nda 2,5 yıllık süre için seçilecek Daimi AB Konseyi Başkanı nın AB Konseyi toplantılarına Başkanlık etmesi kararlaştırılmıştır. Bunun yanında, Lizbon Antlaşmasıyla getirilen bir diğer yenilik birbirini takip eden üç dönem başkanı ülkenin grup başkanlığı adı altında sektörel konularda ortak bir program hazırlamalarıdır. Böylece AB nin işleyişi açısından önemli bir kurum olan Dönem başkanlığında süreklilik sağlanmış olmaktadır. Lizbon Antlaşması nın getirdiği birtakım kayda değer yenilikler aşağıda sunulmaktadır: 2. Lizbon Antlaşmasıyla birlikte getirilen bir diğer önemli yenilik nitelikli çoğunluk oylama sisteminde değişikliktir. Yeni sistem nitelikli çoğunluğun sadece üye ülkelerin sayısı ve sahip oldukları ağırlıklı oya göre tanımlamamakta, ülkelerin nüfuslarını da hesaba katmaktadır. Lizbon Antlaşması nın getirdiği birtakım kayda değer yenilikler aşağıda sunulmaktadır: Bu çerçevede, Lizbon Antlaşması uyarınca 2014 yılından itibaren aşamalı olarak yürürlüğe girmesi öngörülen yeni nitelikli çoğunluk sistemi AB nüfusunun en az % 65 ini oluşturacak şekilde üye ülkelerin en az % 55 inin (27 den 15) karar alınabilmesi için onay vermesi şartını getirmektedir. Bu yeni nitelikli çoğunluk sistemine çifte çoğunluk adı verilmiştir. Lizbon Antlaşması nın getirdiği birtakım kayda değer yenilikler aşağıda sunulmaktadır: 3. Ayrıca, Lizbon Antlaşmasıyla Avrupa Parlamentosundaki (AP) üye sayısı 751 (750 üye + Başkan) ile sınırlandırılmaktadır. Ülkelerin AP da temsil edileceği üye sayısı en az 6, en fazla 96 olabilecektir. Parlamento üyeleri beş yıl için seçilmekte ve AP, başkanını kendi üyeleri arasından seçmektedir. 12
Lizbon Antlaşması nın getirdiği birtakım kayda değer yenilikler aşağıda sunulmaktadır: 4. Lizbon Antlaşması AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi için de bir düzenleme getirmektedir. Bakanlar Konseyi, nitelikli çoğunlukla, Komisyon Başkanı ile de anlaşarak, Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisini atayacaktır. Yüksek Temsilci, Birliğin Ortak Dış ve Güvenlik Politikasını yürütmekle görevlendirilmiştir. Ayrıca, Yüksek Temsilci, Dış İlişkiler Konseyine başkanlık yaptığı gibi, Komisyon Başkan Yardımcısı olarak da görev almaktadır. Lizbon Antlaşması nın getirdiği birtakım kayda değer yenilikler aşağıda sunulmaktadır: 5. Lizbon Antlaşmasında yer alan bir diğer husus AB komiserlerinin (Avrupa Komisyonu üyeleri) sayısının azaltılmasıdır. Komisyon içerisinde Başkan yardımcılığını da yürütecek Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi de yer alacaktır. 1 Kasım 2014 ten itibaren ise Komisyon komiserlerin sayısı azaltılarak her bir üye ülkeden bir komiser yerine üye ülkelerin 3 te 2 sinden gelen komiserlerden oluşacaktır. Üye ülkelerden komiser seçimi rotasyon temelinde şekillenecektir. Lizbon Antlaşması nın getirdiği birtakım kayda değer yenilikler aşağıda sunulmaktadır: 6. Maastricht Antlaşmasıyla getirilen sütunlu yapı kaldırıldı ve AB, tüzel kişiliğe sahip tek bir yapı haline getirildi. Buna bağlı olarak, AT Antlaşması nın ismi, AB nin İşleyişi Hakkında Antlaşma olarak değiştirildi ve Antlaşma da kullanılan Topluluk teriminin yerini Birlik terimi almıştır. Ünite 7 Teşekkürler Yrd. Doç. Dr. A. Sait SÖNMEZ AB Konseyi, AB Daimi Konseyi olarak adlandırılmaya başlandı. 13