YEREL AĞIZLARDA COĞRAFİ KAVRAMLAR (AKSARAY İLİ ÖRNEĞİ)* GEORAPHICAL TERMS IN DIFFERENT LOCAL ACCENTS(AKSARAY SAMPLE) Tahsin YILDIRIM* Enes TARIM*

Benzer belgeler
2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

1 -> :25

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

TARİHİN BİLİİMİNE GİRİŞ

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

Mevsimler & Giyisilerimiz. Elif Naz Fidancı

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

1) Yılın ilk ayı hangisidir? Takvimde Milli Bayramlarımızı işaretleyiniz. 1) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

Hava nedir? Hava durumu nedir?

Kış Vaktinde Yaz Saati ve Astronomik Zaman Ölçümleri

SU HALDEN HALE GİRER. Nazife ALTIN. Fen ve Teknoloji

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ DÜŞÜNEN ÇOCUKLAR EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

İlköğretim 6.Sınıf Viyola Eğitiminde Birinci Yıl

Dünya üzerindeki herhangi bir yerde Güneş in tam tepe noktasında olduğu an saat kabul edilir. Buna göre ayarlanan saate yerel saat denir.

Viyana (Wien) İçin 2015 Ocak Ayı Namaz Vakitleri Ülke : Avusturya Eyalet : Wien Şehir : Viyana (Wien) Tarih İmsâk Güneş İşrak Öğle İkindi Akşam Yatsı

İYİ Kİ VAR ÜNİTESİ ÇALIŞMALARI

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

ÖNLİSANS VE LİSANS (DİŞ-HUKUK-TIP FAKÜLTELERİ HARİÇ)

Yerel saat ve ortak saat

ÖNLİSANS VE LİSANS (TIP-DİŞ -HUKUK FAKÜLTELERİ HARİÇ)

KADİR SÜTÇÜ İSTANBUL-SARIYER KENT KONSEYİ DOĞAL AFETLER DEPREM VE ARAMA KURTARMA ÇALIŞMA GRUBUNUN BAŞKANIYIM. DR.

Tarihin Çeşitleri Hikayeci Tarih: Nakilci tarih yazımıdır. Eski Yunan Tarihçisi Heredot'la başlar.

KKTC. Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı. İlköğretim Dairesi Müdürlüğü Öğretim Yılı Akademik Takvimi

Sosyal Bilgiler Öğretiminde Eğitim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

Yavuz KAYMAKÇIOĞLU- Keşan İlhami Ertem Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi.

T.C. BEYKENT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI AKADEMİK TAKVİMİ

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU AKADEMİK TAKVİMİ

GÜNEŞ SİSTEMİ. 1-Havanın bulutsuz olduğu bir günde gökyüzüne gece ve gündüz baktığımızda neler görürüz?

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM

NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

EKİM ÜNİTE II ÖĞRETİCİ METİNLER


Test. Yerküre nin Şekli ve Hareketleri BÖLÜM 4

8. Mevsimler ve İklimler

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN


Akademik takvimi

RÜZGARLAR. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır.

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi.

Türklerin Kültür Mirası Olarak 12 Hayvanlı Türk Takvimi

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

MEVSİMLER VE İKLİM A. MEVSİMLERİN OLUŞUMU

EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUENLER GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ

İlköğretim 1.Sınıf Viyolonsel Eğitiminde Birinci Yıl

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ

Yeni Türkiye için acil ve öncelikli 2 konu eğitim ve kültür.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO

Ö. Ç. BİLFEN ANAOKULU 6 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

MEVSİMLER VE OLUŞUMU

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

MEVSİMLERİN OLUŞUMU. Halil KOZANHAN EKSEN EĞİKLİĞİ DÜNYA NIN KENDİ EKSENİ ETRAFINDAKİ HAREKETİYLE GECE-GÜNDÜZ,

B-) Aşağıda verilen sözcüklerden uygun olanları ilgili cümlelere uygun biçimde yerleştiriniz.

BUCA ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ YGS - LYS YAZ TATİLİ ÇALIŞMA PROGRAMI

İklim---S I C A K L I K

ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele

2014 / 2015 YGSH HAFTA İÇİ KURS TAKVİMİ (YGSH) DAF NO DERS 2

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU PAMUK ŞEKERLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ. Hazırlayan: MELTEM DÖKÜLMEZ

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

ÖSYM YGS / SOS M Diğer sayfaya geçiniz.

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 16, TEMMUZ , İSTANBUL

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

Bitkilerde Eşeyli Üreme

Lisans-Önlisans (İngilizce ve Rusça Hazırlık) derslerinin başlama tarihi Açılış ve Oryantasyon

Ayın bir aylık döngüsü Evreleri ve Hicri Takvim

Yeryüzünde Sıcaklığın Dağılışını Etkileyen Etmenler

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Temmuz 2018 de 4.0 ve üstü büyüklükte meydana gelen depremlerin listesi ve meydana gelen meteorolojik olaylar

Test. Coğrafi Konum BÖLÜM 3

Çayın Bitkisel Özellikleri

ÖZEL ALTIN NESİL ANADOLU LİSESİ ÖĞRETİM YILI l. DÖNEM SINAV TAKVİMİ

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

1. Her şeklin diğer yarısını aynı renge boyayalım.

TEMEL METEOROLOJİ BİLGİSİ BAHAR 2018

Eylemlerimiz, dünyanın doğal döngüleri ile bağlantılıdır.

ÖZEL EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUEN GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

EGE ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARAFINDAN ÖNERİLEN ÖĞRETİM YILI AKADEMİK TAKVİM TASLAĞI

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

Adı Soyadı :. Numarası :.

IX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER

Transkript:

Cilt 1 Sayı 2 18 YEREL AĞIZLARDA COĞRAFİ KAVRAMLAR (AKSARAY İLİ ÖRNEĞİ)* GEORAPHICAL TERMS IN DIFFERENT LOCAL ACCENTS(AKSARAY SAMPLE) Tahsin YILDIRIM* Enes TARIM* ÖZET Bilindiği üzere coğrafya kendi içerisinde farklı terimler barındıran bir bilim dalıdır. Bilimsel çalışmalarda kullanılan bu terimlerin Anadolu da farklı yöresel karşılıkları bulunmaktadır. Günümüzdeki kırsal ilişikler ağının değişmesi, yerel coğrafi terimlerin ortadan kalkmasına yol açmıştır. Yaşayan kültürel miras niteliğindeki bu terimlerin gelecek nesillere aktarılamayacak olması, yerel kültür değerlerinin yavaş yavaş kaybolmasına neden olacaktır. İç Anadolu bölgesinin Konya bölümünde yer alan tarih boyunca Aksaray birçok kültür çevresinden etkilenmiş, aynı zamanda sayısız kültürel değeri de ortaya çıkarmıştır. Coğrafi kavramların yerel ağızda şekillenmesi, kültüre mayalanması, keşfedilmesi gerekli olan bir hazinedir. Bu araştırmada bazı coğrafi terimlerin Aksaray ilindeki yöresel karşılıklarına yer verilmiştir. Araştırmanın verileri mülakat (yüz yüze görüşme) yöntemi ile elde edilmiştir. Elde edilen veriler sonucunda Kaybolmaya yüz tutan bu terimlerin bir kültür değeri olarak gelecek nesillere aktarılmasının önemine vurgu yapılarak bir farkındalık oluşturmaya çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: coğrafya, coğrafi kavramlar, kavram öğretimi Abstract As is known, geography is a scientific field which encompasses differing terms/ concepts in itself. Used for scientific research, these terms also have different local representations across Anadolu. It is observed that some geographical terms are stil in use today while many others have been forgotten or about to be forgotten. That these terms, which feature existing local cultural inheritance, will not be able to be passed on to upcoming generations means gradual loss of cultural values. Located in Inner Anatolia Region, Aksaray has been influenced by many cultural sources. The city of Aksaray has been home to many cultures throughout history. Living in close guarters with the nature, people of Aksaray has a huge amount of cultural refinement. Considering the recent history, people of Aksaray have represented geographical events not only with scientific terms but also with religious and traditional terms. İn this study, local eguivalents of some geographical terms in Aksaray province have been identified. The data have been obtained via interviews(face to face). Using the data obtained, we aim to raise a consciousness on the importance of passing on these cultural values to future generations. Key words: geography, geographical concepts, concept teaching *Bu çalışma 23-24 Ekim 2014 tarihlerinde düzenlenen Unikop 2014 Sempozyumunda sunulan bildirinin genişletilmiş halidir. 1 Aksaray Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü tyildirim@aksaray.edu.tr 1 MEB Somuncubaba Anadolu lisesi Okulu, Aksaray, enestarim68@gmail.com.tr

Cilt 1 Sayı 2 19 GİRİŞ Birincil sözlü kültür, sosyal bilim araştırmalarında genellikle ihmal edilir. Coğrafi bilgiyi ölçen, coğrafi yapının insan yaşantısındaki rolü ve etkisini ortaya koyan çalışmalar sınırlıdır. Bununla birlikte Sesli söylem ile yapılan çalışma neredeyse yok gibidir. Bilindiği üzere sesli söylem dinamiktir ve söylemin içinde yer alan coğrafi muhteva sır gibi örtük kalır. İnsan ve toplumlar coğrafi mekân üzerinde yaşar ama bu mekânın yansıttığı gerçeklikler ortaya çıkartılması, bir şekilde ihmal edilmektedir. Hayat deneyimi yüksek olan insanlar (yaşlı nüfus) dünyayı algılamaya başladıkları günden itibaren çevrelerinde gerçekleşen doğal ve kültürel olayların birincil şahididirler. Yaşadıkları dönem ve mekânın teknolojik kısırlığı bu şahitliği kaydetmelerini neredeyse imkânsız kılmıştır. Bu bağlamda yaşadıkları mekândaki insan çevre etkileşiminin birçok ayrıntısı sadece onların hafızasında kayıtlıdır. Ömürlerinin son dönemlerini yaşayan bu insanların mekândaki şahitliklerinin, deneyimlerinin, algılarının kaydedilmesi ve bunların sonraki nesillerin eğitiminde kullanılması elzemdir. Hızla yaşanan tarihin içinde durmadan değişen ve yok olan değerlerin, anıların ve diğer maddi kültür unsurların karşısında elini çabuk tutmak ve bu yaşanmış geçmişin tarihini kaydetmek isteyen ilgili meraklıların çabaları hızla değişen yasam koşulları ve teknolojik gelişmelerin yarattığı sorunlara yenik düşmektedir. Özellikle yakın geçmişte sindirilmeden yaşanan tarihin birçok kaynağının ya hiç var olmadan veya kısa zamanda yok olmasının getirdiği belge eksikliği yakın geçmişin tarihini yazmak isteyenlerin karsısında en önemli engeli oluşturmaktadır. Günümüzde yakın tarihle ilgili birçok tarih bilgisi gelişim ve değişimin hızına bağlı olarak ya çabucak uçup gitmekte veya hiç var olmamış gibi hiçbir iz bırakmadan yok olmaktadır. Buna çoğunlukla teknolojik gelişmeler sebep olmaktadır. İletişim teknolojisindeki hızlı değişimin yol açtığı azalan belge sorunu artarak devam etmektedir. Bilgi ve fikirlerin uçucu olduğu; mektubun, telgrafın yerini telefonun; kitap ve gazete gibi yazılı metinlerin yerini tv, sinema, mültivizyon, kaset-çalar gibi görmeye ve işitmeye dayalı cihazların; klasör ve dosyaların yerini internet sayfalarının aldığı günümüzde yerel veya genel tarihin azalan kaynaklarını yeni bilgi toplama yolları geliştirerek asması gerekmektedir. Ancak aynı teknolojik gelişmeler, uzak ve yakın geçmişe ait birçok tarih malzemesini yaşatabilmemize ve koruyabilmemize imkânlar sağlamaktadır (Sarı,2007,17 18). Türkler tarihleri boyunca beş farklı takvim kullanmışlardır. Bu takvimler içinde hicri takvim ay yılı esaslı olan tek takvimdir. 12 Hayvanlı Türk takvimi Türklerin oluşturduğu ilk takvimdir.

Cilt 1 Sayı 2 20 GÜNEŞ YILI TAKVİM Türklerin kullanmış olduğu takvimler AY YILI 12 HAYVANLI HİCRİ TAKVİM CELALİ TAKVİM RUMİ TAKVİM MİLADİ TAKVİM 12 Hayvanlı Türk Takvimi: Türklerin oluşturduğu bir takvimdir. Çin medeniyeti de bu takvimi Türklerden görüp kullanmışlardır. Bu takvimde her yıla bir hayvan adı verilir. Güneş yılı esasına göre hazırlanmıştır. 1. yıl = fare yılı (sıçan yılı) 2. yıl = sığır yılı 3. yıl = aslan yılı (pars yılı) 4. yıl = tavşan yılı 5. yıl = balık yılı (ejderha yılı) 6. yıl = yılan yılı 7. yıl = at yılı (yılkı yılı) 8. yıl = koyun yılı (koy yılı) 9. yıl = maymun yılı (bicin yılı) 10. yıl = tavuk yılı (takık yılı) 11. yıl = köpek yılı (it yılı) 12. yıl = domuz yılı Celali Takvim: Büyük Selçuklu hükümdarı Celaleddin Melikşah döneminde düzenlenmiştir. Güneş yılı esaslıdır. Takvimin başlangıcı Hicret olayıdır. Melikşahın ölümünden sonra takvim kullanılmamıştır. Bu takvimin kullanılmasındaki asıl sebep mali işlerdir.

Cilt 1 Sayı 2 21 21 Mart - 20 Nisan 21 Nisan - 21 Mayıs 22 Mayıs - 21 Haziran 22 Haziran - 22 Temmuz 23 Temmuz - 22 Ağustos 23 Ağustos - 22 Eylül 23 Eylül - 22 Ekim 23 Ekim - 22 Kasım 22 Kasım - 21 Aralık 22 Aralık - 20 Ocak 21 Ocak - 19 Şubat 20 Şubat - 20 Mart Ferwerdin - Hamal Ordibeheşt - Savr: Hordâd Jawza Tir Saratan Mordâd Asad Şehrivar Sünbüle Mehr Mezan Âbân Akrep Âzar -kavs Daî -jaddi Behman -Dalav İsfand -Hüt Nevruz - Yılbaşı ve baharın başlangıcı Yazın başlangıcı Sonbaharın başlangıcı Kışın başlangıcı Artık yıl düzenine göre Tablo-1 Celali takvimde ay isimleri Rumi Takvim: Tanzimat Dönemi'ne kadar Osmanlı Devleti'nde Hicrî takvim her sahada resmi takvim olarak kullanılıyordu. Yılbaşı 1 Muharrem'di. Tanzimat Dönemi'nde, 13 Mart 1840 Miladi tarihi, 1 Mart 1256 Cuma günü olarak Rumi takvimin yılbaşı kabul edildi. Bu tarihten sonra çift takvim uygulaması başladı, aynı anda hem Hicri takvim hem de Rumi takvim 1870 miladi yılına kadar birlikte uygulandı. Hicri takvim ay yılına göre, Rumi takvim ise güneş yılı esaslı hesaplandığı için, Hicri takvimde senenin son günü rumi takvimin çakışan senesinden her yıl 11 gün daha geriye düşüyordu. İkililiğin önlenmesi için o tarihten sonra artık sadece Rumi takvim kullanılmaya başlandı. Rumi takvim, Batının kullandığı Gregoryen miladi takvimden 13 gün gerideydi. Rumi ile miladi arasında -her iki takvim de güneş yılı esasına göre düzenlendiği için- aradaki 13 günlük fark sabitti, böylece Hicri takvimin aksine mevsimlerin hep aynı aylara denk gelmesi temin edilmiş oldu, yıl farkı da takvimin başladığı zamanki fark olan 584 yıla sabitlenmiş oldu. Bu fark; Rumî Takvim'in Jülyen Takvimi'ni, Miladî takvimin ise Gregoryen Takvimi'ni esas almasından ileri gelir. 8 Şubat 1332 tarih ve 125 sayılı kanunla Jülyen esaslı Rumî takvim yürürlükten kaldırılarak Gregoryen esaslı Rumi takvime geçildi. Bu değişiklik Miladi takvimde 1917 senesine denk gelir.(unat,2004)

Cilt 1 Sayı 2 22 Malî Osmanlıca Gün sayısı 1 Onbirinci Kânûn-ı Sânî 31 2 Onikinci Şubat 28 3 Birinci Mart 31 4 İkinci Nisan 30 5 Üçüncü Mayıs 31 6 Dördüncü Haziran 30 7 Beşinci Temmuz 31 8 Altıncı Ağustos 31 9 Yedinci Eylül 30 10 Sekizinci Teşrin-i AY Evvel 31 11 Dokuzuncu Teşrin-i Sânî 30 12 Onuncu Kânûn-ı Evvel 31 Tablo-2 Rumi takvime göre ay isimleri Hicri Takvim: yılı esasına göre hazırlanmıştır. Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye Hicret'i (göç) başlangıç olarak kabul edilmiş ve Hz. Ömer döneminden itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Miladi takvim ile Hicri takvim arasında 622 yıllık bir fark bulunmaktadır. Türklerin İslamiyet'i kabul etmesinden sonra bu takvim Türk Devletleri tarafından da kullanılmaya başlanmıştır. Hicri takvim Türkiye Cumhuriyeti'nde 1 Ocak 1926'da yürürlükten kalkmıştır. Günümüzde sadece dini gün, gece ve ayların belirlenmesinde kullanılmaktadır.(unat,2004) AYLAR İSİMLERİ 1. Muharrem 7. recep 2. Safer 8.şaban 3. Rebiyülevvel 9. Ramazan 4. Rebiülahir 10.şevval 5. Cemaziyülevvel 11.zilkade 6.Cemaziyelahir 12. zilhicce Tablo-3Hicri takvimde 12 ay bulunmaktadır

Cilt 1 Sayı 2 23 Miladi Takvim: Miladi takvim ya da Gregoryen takvim, Jülyen takviminin yerine Papa XIII. Gregory tarafından yaptırılan takvim. Milad'ı tarih başlangıcı ve Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüş süresi olan 365 gün 6 saatlik zamanı "1 yıl" olarak kabul eder. 1 Ocak 31 2 Şubat 28 veya 29 3 Mart 31 4 Nisan 30 5 Mayıs 31 6 Haziran 30 7 Temmuz 31 8 Ağustos 31 9 Eylül 30 10 Ekim 31 11 Kasım 30 12 Aralık 31 Tablo-4 Miladi takvime göre ay isimleri Halk Takvimi: Halk takvimi; Bir bölge insanının kültürel miras olarak kazandığı doğal olgularla, toplumsal kurumlar ve olgular arasındaki uzun süreli deneyimlere dayalı ilişkilerin kurulduğu tarihsel, töresel, dinsel, eğitsel, inançsal, hukuksal, tarımsal, siyasal, ekonomik bağın anımsama ve anımsatma görevini üstlenmiş olan zaman-hayat ikilisinin bir dizgesi olarak tanımlayabiliriz. (Gönen, 2006) Aksaray da halk takvimine göre ay isimlerinin en çok kullanılan karşılıkları İsimlerini Karşılıkları İsimleri Ocak Zemheri Şubat Gücük Deli küçük Mart Mart Gücüğün körpesi Nisan Abrul Karıyı kazana koyan ay Mayıs Mayıs, Bostanın dikildiği ay Haziran Kiraz, Arpaların irdiği ay Temmuz Orak Ekimin irimi Ağustos Ağustos Harmanın kalktığı ay Eylül İlk güz, Tapanların çekildiği ay Ekim Orta güz Tohumun ekildiği ay Kasım Songüz Bostanların bozulduğu ay Aralık Karakış

Cilt 1 Sayı 2 24 Tablo 5 den anlaşılacağı üzere, Aksaray yöresinde yaşayan denekler ayları farklı yerel adlarla adlandırmalardır. Bu adlandırmaların farklı olmalarında yaşadıkları çevrenin ve etkilendikleri kültürle coğrafi şartlarının farklı olduğu ortaya çıkmaktadır. Herhangi bir yöre insanının temelde kültürel miras olarak edindiği, uzun süreli deneyimlere dayanan zaman-hayat ikilisinin bir dizgesi olarak tanımlanmaktadır (Erginer 1984). Halk arasında tecrübelerle ortaya konan zaman dilimleri; yılları oluşturan aylara, ayları oluşturan günlere, günleri oluşturan belirli vakitlere kadar ayrılmış, saat kullanımının olmadığı bu dönemlerde yine güneş belirleyici görevi üstlenmiştir. rıca yıl, mevsimlere ayrılmış, özellikle iki temel mevsim ortaya çıkarılmıştır. Bunlar yaz ve kıs mevsimleridir. Bunun yanında mevsimler de zemheri, gücük, cemre, vb. çeşitli zaman dilimlerine ayrılmıştır. Halkın uzun gözlem ve deneyimlerine dayanarak ortaya çıkan bu takvime halk takvimi adı verilmiştir (Gönen, 2006) Türkçede gün isimlerinin kaynağına baktığımızda; Pazar: Farsça daki bazar dan (yiyecek, öteberi satılan yer, pazar) geliyor. pazar yerinin kurulduğu gün anlamında adını almış. Pazartesi: pazar-ertesi, yani pazarın kurulduğu günden sonraki gün anlamına gelir, farsça bazar ve Türkçe irte(ertesi) kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuştur. Salı: Farsça daki salis ten (üçüncü demek) geliyor, haftanın 3. Günü anlamına gelmektedir. Çarşamba: Farsça daki çehar (dört) ve şenbe den (gün) geliyor. Perşembe: Yine Farsça: penç (beş) ve şenbe den geliyor. Cuma: Arapça daki cem (toplanma) kökünden cum a (cem, cami, cuma, cumhur, cumhuriyet, cemaat, cemiyet, vb. hep aynı kökten türemiştir) Müslüman toplumlarda toplanma günü, cuma. Cumartesi: Cuma-ertesi, toplanma gününden sonra gelen gün anlamına gelmektedir. (Aşçı ve Yastı,2008) AMAÇ Bu çalışmanın amacı; Bazı coğrafi terimlerin Aksaray yöresinde yerel ağızlardaki karşılıklarını ortaya koymaktır. Bu çalışmada, resmi olarak kullanılan takvim, ay isimleri ve coğrafi terimlere Aksaray ili ve çevresinde hangi anlamlar yüklendiği, bu değerlerin günümüze nasıl taşındığı, gelecek nesillere kültürleri hakkında bir bilgi ortaya koymak amaçlanmıştır.

Cilt 1 Sayı 2 25 YÖNTEM Bu araştırma da birebir görüşme yöntemi uygulanmıştır. Yaş grubu olarak 40 yaş üstü kişilerle çalışma yapılmıştır. Çalışmada Aksaray yöresinde yaşayan 40 yaş üstü toplam 30 kişi ile görüşme yapılarak veriler elde edilmiştir. BULGULAR AKSARAY DA HALK TAKVİMİNE GÖRE GÜN İSİMLERİ Tablo 6: Yerel Ağızlarda Gün İsimlerinin En Çok Kullanılan Karşılıkları Gün Gün İsimlerinin Karşılıkları İsimleri Toplam Pazartesi Açıkpazar(10) Giray(6) Gula pazarı(5) İsrain(9) 30 Salı Salı(15) Gula Pazar ertesi(15) 30 Çarşamba Erba(30) 30 Perşembe Cuma akşamı(30) 30 Cuma Mübarek gün(30) 30 Cumartesi Erti(20) Boş gün(10) 30 Pazar Gerey(12) Kapalı Pazar(18) 30 Toplam 30 Tablo-6 den anlaşılacağı üzere, gün isimlerine günümüz karşılığından farklı isimler verildiği görülmüştür. Bu isimlere yine farklı ortamlarda yaşayan bireyler farklı adlandırmalar yaptığı görülmüştür.

Cilt 1 Sayı 2 26 Yerel Ağızlarda Coğrafi Terimlerin Karşılıkları COĞRAFİ YEREL AĞIZLARDAKİ KARŞILIKLARI TERİMLER RÜZGÂR Talas, Yel, Aşağı Yel(Konya Yöresinden Esen Rüzgar) Hasan Yeli( Hasan Dağından Esen Rüzgar), Ekecik Yeli(Ekecik dağından Esen Rüzgar), Tuz Yeli(Tuz Gölünden Esen Rüzgar) DOLU Yuvarlak Dene KAR Beyaz Örtü YAĞMUR Karabulut Yağışı Nisan ı: Abrulun seli, Koca karı yağışı Şubat ı: Cemile yağışları Mart ı: Leylak yağışları Haziran ı: Yaz yağmuru MEVSİM İlkbahar: Hıdrellez Mevsimi Yaz: Gün Dönümü Sonbahar: Güz Mevsimi Kış: Zemheri Mevsimi Tablo-7 den anlaşılacağı üzere, coğrafi kavram isimleri, yağış adlandırmaları, rüzgârlara verilen adlandırmalar çevredeki koşular neticesinde değiştiği görülmüştür. AKSARAY YÖRESİNDE COĞRAFİ OLAYLARA YÜKLENEN ANLAMLAR Aksaray yöresinde görüşülen kişiler şu bilgileri aktardı; Kişi-1 Yaz yağmuru yağarsa bereketli olmadığına inanılırmış, inanca göre yazın yağmur yağarsa kurt doğuruyor anlamına geldiğini söylüyor. Yazın yağan yağmurun mahsule zarar verdiğini söyleyen arife hanım bu zaman da yağan yağmurun zararından korunmak için yağmurun akışını kesmek için çamurdan yoğurulan bir kurbağa kıbleye bakan bir duvarın deliğine konursa yağmurun kesileceğine inanılırmış. ın donuk görünmesinin pek hayra alamet olmadığını ayın bu görüntüye sahip olduğunda köyde birinin öleceğine inanılırmış. bu görüntüye sahip olduğunda yola çıkılmaz ve iş yapılmazmış. Sonbahar yağmurları yağmaya başlandığı zaman çift sürme başlandığını söylüyor genellikle erkeklerin tarların ne zaman ekileceğine başlanacağına karar vereceğini anlatan arife hanım yaşlıların toprağa dokunarak ne zaman ekileceğine karar verildiğini söyledi. Ekilen tarlaların imkânı varsa sulanır ama her tarlanın sulanamadığı söylüyor tarlaların hayvanlarla sürüldüğü önceden köyde çok halk vardı bu sıralar kimse yok, aylarca tarlaların sürüldüğünü otların koparılıp tarların temizlendiğini söyledi. Sürülen tarlalar 9 ay gibi birçok uzun bir bekleme süresinden sonra biçileceğini söyledi. Temmuz ve ağustos da ekileceğini söyledi. KİŞİ-2 Günleri takip ediş şeklini şu şeklide anlattı şafak vaktini güneşin doğmadan önceki halini bilip güneş doğmadan önce kalkardık yaz aylarını genellikle yaylalarda geçirdiğini söyleyen arif bey öyle güneşin tam tepeye dikildiğinde öğlenin geldiğini gölgemizin artık boyumuzu geçmeye başladığı anın ikindi vakti olduğunu biliyorduk, akşam ise güneşin batma havanın soğumaya başladığı dönem olduğunu söyledi.

Cilt 1 Sayı 2 27 Tarların imece usulü ekimin ve hasadın yapıldığını söyleyen arif bey cevizlerin dökülmeye başladığı zaman ekime başlandığını söylüyor genellikle ağaçlara ve doğaya bakarak tarlaların ekilip hasat edildiğini söyleyen arif bey ekinlerin sararması da bize yardımcı oluyor dedi yıllarca tarla ektiği için artık taneye bakarak hasadın ne zaman olacağını anladığını söyledi. Ekim ayı geldiğinde davulla zurna ile hasadın yapıldığını bir gün şenlik havasında geçtiğini ertesi gün ise hasadın bağ bozumlarının başlandığını söyledi. KİŞİ-3 Saat hesaplamalarında köyün ortaya bir direk dikerlermiş, etrafını taşla çevirip onun gölgesinden saati anlarlarmış. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile bu alışkanlıkların ortadan kalktığını söyledi. Eskiden mevsimlere aylara farklı isimler verdiklerini söylüyor; Koca karıyı kazana koy ayı havaların iyi olduğu yaz aylarından biri olduğunu söylüyor, bu ayda kazan ile çamaşır yıkamaya çıkan bir kadının havanın bir an da soğuması ile kadın kazanı ters çevirerek altında kalmış ve yaşamını yitirmiş. Bu yüzden bu aya bu ismi vermişler. Koyunların kuzulamaya başladığı dönemde baharın geldiğini söylenirdi yağmurun yağacağını Karaca dağdan anlarlarmış ve hava bulandı mı gök gürledi mi rüzgar tozu dumana kattığında yağmurun yağacağını anlarlarmış. KİŞİ-4 Rüzgârlarla ilgili bazı bilgiler veriyor, rüzgara biz yel diyorduk, soğuk olan kuzeydoğudan esen rüzgara poyraz, Hasan dağından esen rüzgara hasan yel, Ekecik dağından esen rüzgara ise Ekecik yeli, yeşil ovanın güneyinden esen rüzgara da aşağı yel ismi verilmiş. Kaba yel ise ılık olduğunu kışın estiğini söyledi. Yağmurlara ekin kırkikindi yağmurları ismi verildiğini tarlaların yeşerip olgunlaşması için gerekli olduğunu söyledi; Ekin yağmurları; nisan ayları Gökdelen yağmurları: yaz yağmurları Mayıs sonunda esen rüzgâra kabak meltemi ismini verdikleri söylenirdi. Sıcak geçen yaz aylarına pastırma yazı ismini vermişler. KİŞİ-5 Yazın güneyden esen sıcak rüzgâra sıcaklığı ve kavuruculuğundan dolayı tuz yeli denilirdi. Nisan ve Mayıs aylarında görülen ve kemen hemen her akşama doğru görülen yağış biçimine kırkikindi yağışları ismi verilirdi. Kış ayının ilk aylarına karakış, ortasına zemheri ve son aylarına da gücük denilirdi. Karakışta yağmur yerini kara bırakırdı. Zemheride ise bu hal devam eder ara ara yerini yağmura bırakırdı. Baharın gelmesi ile ağaçların çiçek açtığı zamanlarda mahsulü etkilemesi ile bu aylarda dolu yağışları hoş karşılanmaz, bu yağışın durması için bir avuç dolu alınıp üzerine dualar okunup küçük çocuğun koynuna konulurdu. Amaç dolu yağışının durması ve tarlaların zarar görmesini engellemekti. Mayıs ayında yağan yağışlar esnasında eğer sert rüzgârlar oluşuyorsa bu da iyi karşılanmazdı çünkü bu tarz yağışlar ekilen ekinlerin yatmasına ya da kırılmasına neden olurdu. Tarlaların zarar görmemsi için veya yağışın yağmadığı aylarda dualar okunurdu. Depremler olduğunda veya deprem olduğunu duyduğumuz zaman büyüklerimiz bize dünyanın koca buynuzlu bir öküzün buynuzları arasında olduğunu ve öküzün kafasını sağa sola salladığında o esnada deprem olduğunu söylerlerdi. KİŞİ-6 Eskiden bozkır iklimine kıraç iklim toprağa kıraç toprak denilirdi. Bitkilere de bozkır denilirdi. Eskiden doğum tarihi ya da özel günler yerine ekinler işlenirken gibi kavramlar kullanırdı. Zaman kavramlarını güneşin durumuna göre tayin ederdik. Güneş tam tepede iken saat 12 olurdu. Rüzgar kavramına da yel ismini verirdik.

Cilt 1 Sayı 2 28 KİŞİ-7 Bizim köyde mart ayında yağan yağışlara gürcük denir. Güneyden esen rüzgara halk tarafından karşı yeli ismi verilmiştir. Eskiden büyüklerimiz takvimin olmadığını güneşten yararlanıldığını benim zamanım ise radyoların olduğunu ramazan ayının radyo aracılığı ile öğrenildiğini söyledi. Armutlu köyünde birinci aya zemheri ayı denir. Birinci aydan sonra karakış gelir. Bu ayda sıcaklıklar düşer kar yağışı artardı. Şubat ayında cemile havaya suya ve toprağa düşer sekizinci aya sağır ayı denir bu ayda sıcaklıklar çok yüksek olduğu için rüzgâr esmezdi. Güneş doğduktan 45 dk sonra kuşluk vakti olur. Tam tepeye geldiğinde öğle vakti, batıya doğru eğildiğinde ise ikindi vaktinin geldiğini anlardık. KİŞİ-8 Günlerin hala yaşlılar tarafından eskisi gibi kullanıldığını vurguluyor, konuşmalar sırasında gençlerin bunları duyunca şaşırdığını ve günümüzde ki karşılığının ne olduğunu vurguluyor. Yörelerinde sultan hanında günlere şu isimlerin verildiğini söylüyor; Kişi-9 Aratol kasabasında oturan bir kişi ile birebir görüşmemizde ay isimlerinede oda diğer Aksaraylılar gibi hemen hemen aynı isimleri vermiştir. Aktardığı bilgilere göre bazı coğrafi kavramlara şu isimler verildiğini söyledi; Rüzgâr; Talas, yil Dolu; yuvarlak dene Kar; beyaz örtü Yağmur, kara bulut yağışı Kişi- 10;Aksaray ın Alayhan köyünde oturan kişi bize coğrafi bazı inanışlardan dolayı isimlerin verildiğini söylüyor; Kış mevsimine İbrahim ağanının kışı denildiği söyledi, bunun sebebi sorulduğunda eskilerde İbrahim ağanın yaşadığını ve bir kış mevsiminin çok soğuk geçmesinden dolayı insanların ve bir ağın o mevsimde ölmesinden dolayı o kışa İbrahim ağa kışı denilirdi. İlkbaharda havanın açık olduğu döneme gelin aldatan güneşi denirdi. Bunun sebebini anlattığında gelin havayı biraz güneşli görünce ırmak kenarına çamaşır yıkamaya gitmiş, çamaşırları yıkarken yağmur başlamış ırmak taşmış ve gelin ırmak kenarında ölü olarak bulunmuş bu yüzden gelin aldatan güneşi ismi verilmiştir. SONUÇ VE TARTIŞMA Tarih boyunca birçok devlete, kültüre ve dine ev sahipliği yapan Aksaray bu kültür mozaiklerinden etkilenmiştir. Aksaray ili bunun yanı sıra çevresinden de büyük göçler almıştır. Kısa mesafelerde bile yapılan birebir görüşmelerde aylara günlere farklı isimler verildiğinin görülmesi bunun nedenidir. Halk takvimleri oluştukları doğal ve kültürel ortamın ürünüdürler. Yerel takvimlerdeki zamanı noktalama ya da bölümlemeler, bazen düzenli bir biçimde yinelenen doğa olaylarına bağlı olurken, bazen de dinsel törenler, toplumsal ortamı etkileyen diğer toplumlarla ilişkiler, topluma getirilen bir yenilik, saygın bir kişinin ölümü gibi bir olaya bağlı olarak da belirmektedir. Halk takvimlerinin oluşumunda yer alan temel öğelerden pek çoğunu üretim türü ve buna bağlı olan toplumsal yapının kimi unsurları, kimi kurumları olarak sayabiliriz. Toplumsal yapıyı belirleyen ekonomik uğraş, toplumda ağırlıklı üretim öğesi çevresinde kümelenen uygulamalar, bunlarla ilgili olgular ve inanç sistemi halk takvimlerinin iskeletini belirlemiştir.

Cilt 1 Sayı 2 29 Gönen e göre; Yaygın olan bir inanca göre uzun süreli deneyim ve bilgi birikiminin ürünü olan halk takvimlerine uymamak, onun gösterdiği doğrultuda hareket etmemek bireyin büyük zararlara uğramasına neden olur. KAYNAKÇA Aşçı, U,D. Yastı, M. (2008). Derleme Sözlüğü nde Kullanılan Gün Adları. Turkish Studies, 3: 3 Erginer, G. (1984) Uşak Halk Takvimi, Halk Meteorolojisi. Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara. Gönen, S. (2006). Batı Türklerinin Manzum Atasözleri Üzerine Bir Araştırma, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,Konya Unat, Y. (2004). "İslâm da ve Türklerde Zaman ve Takvim." Türk Dünyası, Nevruz Ansiklopedisi, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Editör: Öcal Oğuz, Ankara (2004): 15-24. İNTERNET KAYNAKLARI www. aksaray.gov.tr www.kultur.gov.tr/ www. tr.wikipedia.org/ur http://turkoloji.cu.edu.tr/