Kaðýthane ilçesindeki parselin kýsmen yol, kýsmen yeþil alan, kýsmen turizm ve ticaret alaný olarak ayrýlmasýna iliþkin 19 Mayýs



Benzer belgeler
.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI


ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10


ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle


Simge Özer Pýnarbaþý

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve



2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi


Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

ACADEMY FRANCHISE AKADEMÝSÝ FRANCHISE ALIRKEN VERÝRKEN ÝÞLETÝRKEN. bilgi kaynaðýnýz. iþbirliði ile

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,


ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

3. KENT VE SAÐLIK SEMPOZYUMU EÞÝTSÝZLÝKLER KAÇINILMAZ MIDIR?

Gelir Vergisi Kesintisi

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3


Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI



Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek


ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.


ünite1 Sosyal Bilgiler

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

Sessizliktir Her Þeyin Ötesi. Hani, sýradan hayatlar vardýr; hüzünle astarlanmýþ ruhlarýn. sessizliðini akseder suretleri.


mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr.

Kanguru Matematik Türkiye 2015

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM


konularýnda servis hizmeti sunan Sosyal Hizmetler Dairesi bir devlet kuruluºu olup, bu kuruluº ülkede yaºayan herkese ücretsiz hizmet vermektedir.

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

01 Kasým 2018

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

TABLO-2 A GRUBU KADROLARA PERSONEL ALIMINA ÝLÝÞKÝN BAZI BÝLGÝLER

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.


SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

ASÜD 06 Mart 2009'da 13 süt ve süt ürünleri üreticisi tarafýndan kuruldu. 110'a ulaþan üye sayýsý ile süt sektörünün en büyük ve en yetkili kuruluþudu

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)


YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI



mmo bülteni mart 2005/sayý

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK - II

Transkript:

Deniz Kuvvetleri eski Komutaný Oramiral Özden Örnek, Kara Kuvvetleri eski Komutaný Orgeneral Aytaç Yalman ve Hava Kuvvetleri eski Komutaný Orgeneral Ýbrahim Fýrtýna'nýn darbe giriþimleri konusunda ifadelerinin alýnacaðý iddia edildi Ergenekon soruþturmasý kapsamýnda üç eski kuvvet komutanýnýn ifadesinin alýnacaðý iddia edildi. Adý 2004 yýlýndaki darbe giriþimleri ile anýlan emekli Deniz Kuvvetleri Komutaný Oramiral Özden Örnek, emekli Kara Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Aytaç Yalman ve emekli Hava Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Ýbrahim Fýrtýna'nýn ifadelerini alýnacaðý iddia edilirken, ifadelerin askeri savcýlýk tarafýndan mý yoksa soruþturmaya yürüten Cumhuriyet Savcýsý Zekeriya Öz tarafýndan mý alýnacaðý konusu ise belirsiz kaldý. Sarýkýz, Ayýðýþý, Yakamoz ve Eldiven adlý darbe planlamalarýnýn anlatýldýðý ikinci Ergenekon iddianamesinde Özden Örnek e ait olduðu öne sürülen günlükler, darbe çalýþmalarýnýn parçasý olarak gösterilmiþti. Ýddianamede Bu günlüklerin Özden Örnek e ait olduðu sabit ifadesi yer alýyordu. Ýddianame sonucunda Eski kuvvet komutanlarý Özden Örnek, Aytaç Yalman ve Ýbrahim Fýrtýna nýn Ergenekon örgütüyle iþbirliði yaptýðý belirtilerek, dosyalarýnýn ayrýldýðý ancak soruþturmanýn askeri savcýlýkça deðil, sivil savcýlýkça... 2 DE 4 DE 2 DE 7 DE 3 DE TMMOB Büyükkent Þubesi, Mecidiyeköy deki ÝETT otobüs garajýnýn bulunduðu alanýn turizm ve ticaret alaný, Kaðýthane ilçesindeki parselin kýsmen yol, kýsmen yeþil alan, kýsmen turizm ve ticaret alaný olarak ayrýlmasýna iliþkin 19 Mayýs 2006 onaylý 1/5000 ölçekli nazým imar planý deðiþikliði ile bu plana yapýlan itirazýn reddine iliþkin iþlemin iptali istemiyle dava açmýþtý. Ýstanbul 7. Ýdare Mahkemesi nin davayý reddetmesi üzerine, TMMOB Mimarlar Odasý Büyükkent Þubesi, kararýn bozulmasý istemiyle Danýþtay a baþvurdu. Bozma istemini görüþen Danýþtay 6. Dairesi, Ýdare Mahkemesi nin kararýný oy birliðiyle bozdu. Dairenin kararýnda, imar planlarýnýn, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarýnýn ve ilerideki geliþmesinin gerçeðe en yakýn þekilde saptanabilmesi için coðrafi veriler ýþýðýnda, belde halkýna daha iyi yaþama düzeni ve koþullarý saðlamak amacýyla kentin kendine özgü yaþayýþ biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapý iliþkileri, halkýn sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve saðlýðý ile ilgili konular göz önüne alýnarak hazýrlanmasý gerektiði belirtildi. 7 DE Gezi 8 DE Kýþ bitti, havalar ýsýndý. Batman, Mardin, Siirt, Aðrý gibi illerden göçerler yaylalarýn yolunu tuttu. Bitlis in Tatvan, Mutki, Hizan ve Güroymak ilçelerine yerleþen göçerler, çadýrlarýný kurmaya baþladý bile. 7 DE Hacýbektaþ halkýnýn KOSGEB ismi ile tanýdýðý 22 iþyerinden oluþan Hacýbektaþ Sanayi sitesine yapýlan binalara kadýnlarýn iþyeri sahibi olarak çalýþtýrabileceði mekanlardýr KÝÞGEB. Yeterli sayýda kadýn giriþimci çýkmadýðý için Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliþtirme ve Destekleme Ýdaresi Baþkanlýðý (KOSGEB) ile ortak çalýþma içerisindedir. 3 DE Ýlk okumada bütün gizlerini çözemediðimiz bir metne baðlanmak olanaksýz gibidir. Bu arada aslýnda beðenilerimize tam uygun olan kitaplarý anlayamadýðýmýz için yarýda býraktýðýmýz da olur. Pek hoþlanmadýðýmýz, ama okumaya zorunlu olduðumuz pek çok kitabý da neden sonra belleðimizden sildiðimiz gibi. Belki yazarýna yüzümüz tutmadýðý için hoþlanmadýðýmýzý itiraf edemediðimiz kitaplar arasýnda sabýrlý olanlarýmýzý sonunda yanlarýna çekenler, giderek baþucumuza koyduklarýmýz da az deðildir. 5 DE Nevþehir'de Özge Ýðdeci isimli 10. sýnýf öðrencisi, hazýrladýðý 'Engelsiz... 6 DA

2 Bu hafta 1919 yýlýnda kurulan Bauhaus Okulu nun fotoðrafçýlýða getirdiði devrimci ivmeyi yazmak istiyordum. Ancak UFAT Fotoðraf Günleri nde yaþanan sansürcü yaklaþýmý kýnamayý ivedi bulduðumdan bir sonraki yazýma býrakýyorum. Yine de kýsa bir giriþ yapma ihtiyacý duyuyorum. Çünkü yeni kurulan Galata Fotoðrafhanesi Fotoðraf Akademisi nin Türkiye de bir ihtiyaçtan doðduðunu düþünüyorum. Mantar gibi çoðalan ticari kurslarýn düþünmeyen, araþtýrmayan, sorgulamayan fotoðrafçýlar yetiþtirdiðini, derneklerde verilen kurslarýn yarýþmacý fotoðraf tipi yarattýðýný, bu kiþilerin tüketimin bir parçasý olmaktan ileri gidemeyip görüntü kirliliðine ve iktidarýn ideolojisine bilerek ya da bilmeyerek hizmet ettiklerini biliyorum. Buna üniversitelerde verilen yetersiz eðitimleri de kattýðýmýzda durumun vehameti ortada. 1919 da kurulan Bauhaus Okulu, zamanýnýn siyasal ve tarihsel sürecini deðerlendirip yarattýðý yeni sanata bakýþ açýsý dünyada günümüzde bile bir çok eðitim sistemine ýþýk oluyor. Tasarým Sentezi nin önemli unsurlarýndan biri olarak gördükleri fotoðrafçýlýkta, fotoðrafa kendine özgü biçimsel sorunlarý olan, demokrat-katýlýmcý bir toplum sanatý olma potansiyelini içeren bir iletiþim olarak bakýyorlardý. Romantik sanatçý kavramýna karþý çýkýyor, araþtýrma ve yaratma sürecine önem veriyor, tasarým sentezinin üreticisi olarak yeni görsel bakýþ açýlarý yaratma yetisine sahip ya da peþinde olan sanatçýlar arýyordu. Okul, 1933 yýlýnda Naziler tarafýndan kapatýldý. Türkiye de belli bir hedef ve plan-programla yola çýkan Fotoðraf Akademisi nin 16 fotoðrafçýsýnýn sergisine kolluk güçlerinin müdahalesi tarihi ise 2009. Günümüz Türkiye sinde sansürün gelmiþ olduðu boyutlar açýsýndan çarpýcý bir müdahale. Her gün gazetelerde yayýnlanan benzer fotoðraflarda ne buldular da topladýlar acaba? Açýklama yapsalar da öðrensek. Olayý henüz öðrenen okurlar için kýsa bir özet yapsam iyi olacak sanýrým. 29 Nisan - 2Mayýs 2009 tarihlerinde Uludað Üniversitesi Fotoðraf Amatörleri Topluluðu - UFAT tarafýndan düzenlenen UFAT Fotoðraf Günleri 6 adýný taþýyan etkinlikte 16 fotoðrafçýnýn çalýþmalarýndan oluþan bir sergi açýlmýþtý. Galata Fotoðrafhanesi Fotoðraf Akademisi nde Belgesel Fotoðraf Programý na devam eden katýlýmcýlarýn 8 Mart Kadýnlar Günü Kadýköy Mitingi ve 29 Mart Yerel Seçimleri nde çektiði 32 fotoðraftan 11 inin sakýncalý olduðunu iddia eden kolluk güçleri bu çalýþmalarý sergiden indirterek incelemek üzere alýkoymuþtu. Bu olayýn hemen ardýndan sergideki diðer fotoðraflar da indirilmiþ ve UFAT Fotoðraf Günleri web sitesindeki ilgili sayfalar da yayýndan kaldýrýlmýþtý. Bunun üzerine geçtiðimiz hafta önce Uludað Üniversitesi nde yaþanan fotoðraflarýn sansürlenmesine karþý bir protesto metni yayýnlandý. Metin, oldukça geniþ bir çevreye yayýldý ve Akademi ye destek mesajlarý yaðdý. Özellikle Uludað Üniversitesi nin bu olay içerisindeki rolü dikkate alýnarak kendilerinden resmi bir açýklama yapmalarý istendi. Avukatýn bu konuda yapmýþ olduðu giriþiminden henüz bir sonuç çýkmadý. Tek geliþme jandarmanýn fotoðraflarý geri getirmiþ olmasý, ancak fotoðraflarý aldýklarýný reddederek... Nihayetinde fotoðraflarýn sergi panolarýndan indirilmesi, bir kýsmýnýn incelemeye alýnýp beþ gün sonra geri verilmesi, sergi bilgilerinin web sitesinden çýkartýlmasý gerçeði deðiþmemiþ durumda. Buradan hareketle asaðýdaki metin oluþturuldu ve www.fotograflarozgurdur.com adresinde bir boykot çaðrýsý yapýldý. Sansüre Hayýr! Fotoðraflar özgürdür! Uludað Üniversitesi kampüsünde açýlan fotoðraf sergisine geçtiðimiz hafta kolluk kuvvetleri marifetiyle yapýlan müdahale, fikir ve ifade özgürlüðüne yapýlmýþ bir müdahaledir. Totaliter dönemlerde görülebilecek bu türden davranýþlar, militarist zihniyetin özgür olmasý gereken üniversite atmosferindeki yansýmasýdýr. Meþru ve yasal olan 8 Mart Kadýnlar Günü Mitingi nde ve 29 Mart Yerel Seçimleri nde çekilen fotoðraflarý sakýncalý bulmak ve müsadere edilmesine izin vermek üniversite yöneticilerinin ayýbýdýr. Akademik çatý altýnda bu ayýbý yapanlarýn bilim, özgürlük, ifade, demokrasi ve vicdan konularýnda neler düþündükleri merak konusudur. Belgesel fotoðraflar fotoðrafçýnýn gördüklerini gösterir. Gördükleri karþýsýnda gözlerini kapatanlar ise gerçeði deðiþtirmez sadece kendilerini kandýrýrlar. Fotoðraflarýn sergi salonundan indirilmesi, gösteriminin engellenmesine izin verenlerin, bu sansürcü yaklaþýmlarýna kamuoyu karþýsýnda açýklama getirmelerini istiyoruz. Biz aþaðýda imzasý bulunan kiþi, dernek ve diðer kurum ve kuruluþlar; ifade özgürlüðünün zedelenmesine neden olan bu tutumun gerekçelerinin açýklanmasýný ve sergide fotoðraflarý yer alan fotoðrafçýlardan özür dilenmesini talep ediyoruz. Tersi durumda 2010 yýlý sonuna kadar Uludað Üniversitesi nden gelecek hiçbir davete olumlu cevap vermeyeceðimizi, sosyal, kültürel, sanatsal ve bilimsel etkinliklerine katýlmayacaðýmýzý kamuoyuna ilan ediyoruz. Kiþi, kurum ve kuruluþlar www.fotograflarozgurdur.com adresinden desteklerini paylaþabilirler. Deniz Kuvvetleri eski Komutaný Oramiral Özden Örnek, Kara Kuvvetleri eski Komutaný Orgeneral Aytaç Yalman ve Hava Kuvvetleri eski Komutaný Orgeneral Ýbrahim Fýrtýna'nýn darbe giriþimleri konusunda ifadelerinin alýnacaðý iddia edildi Ergenekon soruþturmasý kapsamýnda üç eski kuvvet komutanýnýn ifadesinin alýnacaðý iddia edildi. Adý 2004 yýlýndaki darbe Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Baþkaný Zahid Akman'ýn görevinden düþürülmesi isteminin reddine yönelik Üst Kurul karanýnýn iptali ve yürütmesinin durdurulmasý istemiyle açýlan davanýn duruþmasý Ankara 4. Ýdare Mahkemesi'nde yapýldý. Dava açan RTÜK üyeleri, "Akman, görevde olduðu sürede 13 ay þirket genel müdürlüðü görevini sürdürüyor. Akman'ýn halen bir alýþveriþ merkezinde ortaklýðý, hukuka aykýrý bir þekilde devam etmektedir. RTÜK Yasasý'nýn 9. maddesine göre, Üst Kurul üyesi, babasýnýn þirketinde bile yöneticilik yapamaz'' diyerek Akman'ýn görevden çekilmesini istedi. RTÜK üyeleri Þaban Sevinç, Hülya Alp ve Mehmet Dadak, RTÜK Baþkaný Zahid Akman'ýn, bazý þirket yöneticilikleri ve ortaklýklarý ile kurul üyeliðinin ayný döneme denk gelmesi nedeniyle 3984 Sayýlý RTÜK Yasasý'nýn 9. maddesi gereði görevden çekilmesi gerektiðini öne sürerek, Akman'ýn RTÜK üyeliðinin düþürülmesini istemiþti. Üst Kurul, 19 Eylül 2008'deki toplantýsýnda, istemi reddederek, oy çokluðuyla Akman ýn göreve devam etmesine karar vermiþti. Bu karar üzerine, Sevinç, Alp ve Dadak da RTÜK kararýnýn yürütmesinin durdurulmasý ve iptali istemiyle Ankara 4. Ýdare Mahkemesi'nde dava açmýþtý. 'Akman kurye paralarý getirdi' Ankara 4. Ýdare Mahkemesinde görülen davanýn duruþmasýna, RTÜK Üyesi Þaban Sevinç, davacý avukatý Tezcan Çakýr ve RTÜK Hukuk Müþaviri Arslan Narin katýldý. Avukat Tezcan Çakýr, Akman'ýn yasa dýþý ticari faaliyetleri nedeniyle görevinden el çektirilmesi için RTÜK üyelerinin giriþimde bulunduðunu ve Üst Kurulun oy çokluðuyla Akman lehine karar verdiðini anýmsattý. Akman'ýn, Kanal 7 televizyonunun Almanya temsilciliði görevini yürütürken Deniz Feneri e.v derneðinden aktarýlan paralarla kurulan þirketlerin kurucusu, idarecisi ve dernekten Türkiye'ye para taþýyan kurye olduðunu iddia eden Tezcan, RTÜK üyesi ve baþkaný olan bir kiþinin, dolaylý veya dolaysýz herhangi bir þirketin ortaðý, yöneticisi olmasý kamu göreviyle baðdaþmaz dedi. giriþimleri ile anýlan emekli Deniz Kuvvetleri Komutaný Oramiral Özden Örnek, emekli Kara Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Aytaç Yalman ve emekli Hava Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Ýbrahim Fýrtýna'nýn ifadelerini alýnacaðý iddia edilirken, ifadelerin askeri savcýlýk tarafýndan mý yoksa soruþturmaya yürüten Cumhuriyet Savcýsý Zekeriya Öz tarafýndan mý alýnacaðý konusu ise belirsiz kaldý. Sarýkýz, Ayýðýþý, Yakamoz ve Eldiven adlý darbe planlamalarýnýn anlatýldýðý ikinci Ergenekon iddianamesinde Özden Örnek e ait olduðu öne sürülen günlükler, darbe çalýþmalarýnýn parçasý olarak gösterilmiþti. Ýddianamede Bu günlüklerin Özden Örnek e ait olduðu Tezcan, Akman ýn, Türkiye deki Deniz Feneri soruþturmasý kapsamýnda Cumhuriyet savcýsýna ifade verdiðini de belirterek, ''Ergenekon sanýklarýyla Deniz Feneri sanýklarý arasýnda fark var. Bazýlarý gece yarýsý alýnýyor, bazýlarý kibarca çaðrýlýp ifade veriyor'' diye konuþtu. Akman'ýn icraatý RTÜK'e aykýrý RTÜK Yasasý nýn 9. maddesi gereði RTÜK üyelerinin ticari faaliyet yürütmesinin mümkün olmadýðýný, böyle bir durum söz konusu olduðu zaman kiþinin memuriyet vasfýnýn sona ermesi gerektiðini anlatan Tezcan, Akman'ýn þirketlerle baðlantýsýný gösterir Sermaye Piyasasý Kurulu (SPK) raporu olduðunu, Akman'ýn da þirket iliþkilerinin önceki görev döneminde sürdüðünü kabul ettiðini kaydetti. Mahkemenin, Mali Suçlarý Araþtýrma Kurulu, SPK ve ticari sicil gazetesinden Akman'ýn ortaklýklarýnýn hangi tarihler arasýnda olduðunun araþtýrmasýný isteyen Tezcan, Akman'ýn geçmiþ görev dönemindeki ortaklýklarýnýn yeni görev dönemi için sorun teþkil etmeyeceði yönündeki savunmasýnýn kabul edilemeyeceðini söyledi. Tezcan, Akman'ýn ortaklýðý kar-gelir ortaklýðý olsa bile, ortak olduðu kiþinin sabit ifadesi yer alýyordu. Ýddianame sonucunda Eski kuvvet komutanlarý Özden Örnek, Aytaç Yalman ve Ýbrahim Fýrtýna nýn Ergenekon örgütüyle iþbirliði yaptýðý belirtilerek, dosyalarýnýn ayrýldýðý ancak soruþturmanýn askeri savcýlýkça deðil, sivil savcýlýkça yürütüleceði belirtiliyordu. Öte yandan Ayýþýðý ve Sýrýkýz gibi darbe giriþimlerinin yazýldýðý Darbe Günlükleri nin de Özden Örnek e ait olduðunun teknik olarak kanýtlandýðý öne sürüldü. AA Yalanladý Ancak Anadolu Ajansý (AA), soruþturmayý yürüten savcýlýk kaynaklarýna dayandýrdýðý haberinde komutanlarýn ifadesinin alýnmasý yönünde bir giriþim baþlatýlmadýðýný duyurdu. Ayný kaynaklar, eski kuvvet komutanlarýnýn ifadelerinin alýnmasýnýn þu an için gündemde olmadýðýný bildirdi. sýfatý önemlidir. Ortaðý bir kanal sahibidir. Akman'ýn bu iliþkileri nedeniyle özel kanal sahibiyle ortaklýðý kuþkularý beraberinde getiriyor. Bu duruma yasalar izin vermez dedi. RTÜK Avukatý Akman'ý savundu RTÜK'ün avukatý Arslan Narin de RTÜK üyelerinin Üst Kurul iþlemine karþý dava açmasýnýn mümkün olmadýðýný öne sürerek, davanýn reddedilmesi gerektiðini savundu ve Akman'ýn üyeliðine engel ortaklýðý, hisse sahipliði yoktur dedi. Hem RTÜK te hem ticarette Kendisinin RTÜK üyesi olduðu zaman kooperatif üyeliðinden bile noter aracýlýðýyla istifa ettiðini söyleyen Sevinç, Ayný hassasiyeti Sayýn Akman göstermemiþ. Akman, görevde olduðu sürede 13 ay þirket genel müdürlüðü görevini sürdürüyor. Akman ýn halen bir alýþveriþ merkezinde ortaklýðý, hukuka aykýrý bir þekilde devam etmektedir. RTÜK Yasasý nýn 9. maddesine göre, Üst Kurul üyesi, babasýnýn þirketinde bile yöneticilik yapamaz diye konuþtu. Taraflarý dinleyen Ankara 4. Ýdare Mahkemesi heyeti, davayý dosya üzerinden görüþerek daha sonra kararýný verecek.

Öyle olaylar var ki, yaþamýnýzda iz býrakýr. Belediye Baþkaný nýn düzenlediði toplantýda yaþanýlanlar, kafalarda iz býrakacak cinsten Keþke gitmeseydim. Ya da konuþmasaydým. O görüntülerin içinde olmazdým belki de. Tepkiler incitici. O günden beri, niye böyle olduk diye düþünüyorum. Ýçimizdeki sevgiyi ve de saygýyý nasýl da tükettik. O sevgi ve de saygýyý tüketen ne? Ýhanet mi? Saygýsýzlýk mý? Ýftira mý? Bilgisizlik mi? Edebe aykýrý iþlerin içinde olma mý? Kim ne yaptý, ne etti de böyle olduk. Söyleyin de bilinsin. Bilinsin de, Merhem olunsun Tesellim, salonda bulunan o kiþilerin bizim insanýmýzýn profilini yansýtmadýðý gerçeði. Kendimi ona inandýrdým. Öyle teselli buldum Gerçekten de o davranýþ içerisinde olanlar bizim insanýmýz olamaz. Olmamalý da Bizim insanýmýz saygýlýdýr. Aðzýndan çýkacak sözü bilir. Efendi ve de edepli.ve de vefalýdýr bizim insanýmýz ** Bu tür toplantýlar niye yapýlýr? Ya halký bilgilendirme, ya da çözüm üretebilme amacý ile. Öyle deðil mi? Amaç çözüm üretmekse, sorun ortaya konulur.o sorun nasýl çözülür, tartýþmaya açýlýr. Görüþ ve öneriler alýnýr. Ortak akýl neyi gerektiriyorsa o yapýlýr. Ýzlenmesi gerekli olan yol bu. Peki bizde öyle mi? Seçim mitinglerini andýrýyor o toplantýlar. Güç gösterisi sanki. Ýlgisiz kiþiler. Konuþurken duyulan, homurtular Laf atmalar. Vurgun yemiþ gibi oluyorsun bir anda. Söyleyeceklerin düðümlenip kalýyor boðazýnda. Konuþamýyorsun. Hakkýnda karar verilmiþ. Suçlusun. Evet, suçluyuz diyor ve kurtuluyorsun! Ne oluyor, ne yapýlýyor. Bu telaþ, bu kin, bu korku niye? Paylaþamadýðýnýz ne? Söylesenize ** Böyle toplantý olmaz. Bu tür toplantýlarda çözüm de üretilmez. Kiþi ve kurumlara da yarar getirmez böylesi toplantýlar. Kendimizi tatmin etmenin ötesinde, neyi konuþtuk, neyi tartýþtýk, neyi karara baðladýk, hangi olumsuzluðu giderdik, ne getirisi oldu o toplantýlarýn. Hiç Oysa konuþulup tartýþýlacak, onca sorun var önümüzde Amaç onlarý konuþmama mý yoksa? Ýþin özünden o kadar uzaðýz ki Her þeyden öte, samimi deðiliz. Gösteriþ düþkünüyüz. Kibirliyiz. Aldatýcý ve de benciliz. Sorunlarýmýzý oturup ayrýntýlarý ile konuþma, birlikte çözüm yollarlý bulabilme alýþkanlýðýmýz yok Ne gereði var. Her þeyi biliyoruz ya! Hacýbektaþ sevgisi! Hoþumuza gidiyor, akan sularý bile durduruyor o cümle. Keyifler geliyor yerine. Alkýþ da alýyor. Ve de, dar alanda kýsa paslaþmalar ilgi odaðý! Nasýl bir sevgi bu böyle, anlaþýlýr deðil. Ve toplantý bitiyor ** Demokrasilerde bireylerin, sevgisini ve de tepkisini yansýtabilme hakký var. Olmalý da. Düþünceler özgürce ifade edilebilmeli demokrasilerde. O fýrsat ve de o ortam yaratýlmalý. Tartýþmanýn ve de eleþtirinin olmadýðý yerde demokrasiden, özgürlükten ve de çaðdaþlýktan söz edilebilir mi? Aydýnlanma Hacýbektaþ tan baþlayacak diye yola çýkýldý. Tüm Anadolu ya yayýlacaktý. Bir umuttu o slogan. Güzeldi de. Bakýyorsunuz, Hacýbektaþ ý bile aydýnlatamadýk hala! Var olan aydýnlýkta eksilmekte. Bu gidiþle, iþimiz zor galiba 12.Mayýs. 2009. HACIBEKTAÞ KÝÞGEM Nedir? Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Haber: Kamil ÖNTAÞ Hacýbektaþ halkýnýn KOSGEB ismi ile tanýdýðý 22 iþyerinden oluþan Hacýbektaþ Sanayi sitesine yapýlan binalara kadýnlarýn iþyeri sahibi olarak çalýþtýrabileceði mekanlardýr KÝÞGEB. Yeterli sayýda kadýn giriþimci çýkmadýðý için Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliþtirme ve Destekleme Ýdaresi Baþkanlýðý (KOSGEB) ile ortak çalýþma içerisindedir. http://www.kisgem.org/ internet adresinden aldýðým bilgiler doðrultusunda KÝÞGEM in tanýmýný yayýmlýyorum: Ýþ Geliþtirme Merkezleri (KÝÞGEM) küçük giriþimcilerin iþ kurmasýný ve geliþtirmesini destekleyen ve kolaylaþtýran, dolayýsý ile de iþletmelerin hayatta kalma ve büyüme olanaklarýný arttýran mekanizmalardýr. Ýþletme kuluçkalarý veya KOBÝ fidanlýðý olarak adlandýrabileceðimiz, uluslararasý literatürde Business Incubator olarak geçen KÝþGEM'ler bünyesinde barýndýrdýklarý yeni iþletmelere yönetim danýþmanlýðý desteði, finans kaynaklarýna eriþim imkaný, uygun koþullarda iþ yeri mekaný, ortak ofis ekipmaný ve ofis hizmetleri sunarak onlarý besler ve en kýrýlgan olduklarý iþ kurma aþamasýný saðlýklý bir þekilde aþmalarýný ve büyümelerini saðlar. KÝÞGEM in internet sayfasýnda biraz daha detaylar var. Detaylara indiðimizde durgun ekonomiye canlýlýk saðlayacak tanýmlar var: Ýþ Geliþtirme Merkezleri, hizmet verdiði sektörlere, kuruluþ amaçlarýna ve yöresel ekonomik önceliklere göre farklýlýk gösterebilirler. Bir KÝÞGEM'in baþarýlý olabilmesi için, iþleticilerin sosyal faydayý ön planda tutarak, yerel katký ve katýlýmýný saðlayabilmesi, bu anlayýþý yönetime yansýtabilmesi ve finansal, kurumsal sürdürülebilirliði saðlayabilecek iþletme yönetimi becerisine sahip olmasý gerekmektedir. KÝÞGEM'lerin kurulmasýndaki genel amaçlar þunlardýr; Küçük iþletmelere bina konusunda ve yeni iþ kurma konularýnda destek vermek ve yardým etmek, Baþarýlý iþletmeler kurulmasýný saðlamak, Ýþletmenin büyüme ve hayatta kalma fýrsatlarýný artýrmak, Yeni iþ ve istihdam olanaklarý yaratmak, Yerel kaynaklarý yeni ve/veya farklý iþletmelere yöneltmek, Giriþimciliði özendirmek, Güvenli bir iþ ortamý saðlamak, Rekabetçi ortamý saðlamak, Bölgesel ve yerel geliþimi hýzlandýrmak ve bu konulara katkýda bulunmak, Yerel ekonomiyi desteklemektir. Ýþ Geliþtirme Merkezleri (KÝÞGEM) küçük giriþimcilerin iþ kurmasýný ve geliþtirmesini destekleyen ve kolaylaþtýran, dolayýsý ile de iþletmelerin hayatta kalma ve büyüme olanaklarýný arttýran mekanizmalardýr. "Ýþletme kuluçkalarý" veya "KOBÝ fidanlýðý" olarak adlandýrabileceðimiz, uluslararasý literatürde "Business Incubator" olarak geçen KÝÞGEM'ler bünyesinde barýndýrdýklarý yeni iþletmelere yönetim danýþmanlýðý desteði, finans kaynaklarýna eriþim imkaný, uygun koþullarda iþ yeri mekaný, ortak ofis ekipmaný ve ofis hizmetleri sunarak onlarý besler ve en kýrýlgan olduklarý iþ kurma aþamasýný saðlýklý bir þekilde aþmalarýný ve büyümelerini saðlar. Özellikle KÝÞGEM'in yönetiminin saðladýðý koçluk ve að mekanizmalarýna ulaþým, kuluçka süresi içerisinde olan iþletmelerin baþarý oranlarýný artýrmakta, yerel ekonomi ile baðlarýný güçlendirerek yöresel kalkýnmaya katýlmalarýna katkýda bulunmaktadýr. Ýþ Geliþtirme Merkezleri, giriþimciliði özendirerek ve küçük iþletmeleri destekleyerek, yerel ve bölgesel geliþmeye katkýda bulunmak, yerel kaynaklarý yeni ve/veya deðiþik giriþimlere yönlendirmek ve toplumun da katýlýmý ile yerel ve bölgesel giriþimleri temsil etmek üzere, sistematik bir þekilde yeni iþletmelerin kurulmasýný ve geliþtirilmesini amaçlar. Söz konusu projenin finansmaný Avrupa Birliði ve KOSGEB tarafýndan saðlanmaktadýr. Proje, kadýnlarýn ülke ekonomisindeki katkýlarýný artýrmak için KÝÞGEM'ler yolu ile küçük iþletmeler kurmalarýný ve bu iþletmelerin saðlýklý büyümelerinin desteklenmesini amaçlamaktadýr. Proje hakkýnda genel bilgi Avrupa Birliði tarafýndan desteklenen projenin temel amacý, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliþtirme ve Destekleme Ýdaresi Baþkanlýðý (KOSGEB)'nýn ve iþ geliþtirme hizmeti saðlamak için kurulan KÝÞGEM'lerin kurumsal kapasitelerini artýrmaktýr. 16 ay içinde tamamlanacak olan proje 23 Aðustos 2007'de baþlamýþtýr. Proje KOSGEB tarafýndan koordine edilmekte ve Euroconsultants S.A. (Yunanistan) KAYIP ÝLANI Nüfus Cüzdanýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Menekþe YILMAZ liderliðindeki konsorsiyum (Euroconsultants S.A., Coventry University Enterprises Ltd. (Ýngiltere), Formaper (Ýtalya), STOA Teknik Hizmetler Ltd. (Türkiye), Thessaloniki Technopolis S.A. (Yunanistan), West Midlands Enterprise Ltd. (Ýngiltere), tarafýndan yürütülmektedir. Projenin bütçesi 1.763.500 Avro'dur. Projenin üç bileþeni vardýr: 1.KOSGEB'in kurumsal yapýlanmasý, 2.Yerel KÝÞGEM'lerin kurumsal yapýlanmasý, 3.Kadýngiriþimcilerin desteklenmesidir. Projenin uygulanmasýndan beklenen sonuçlar þunlardýr; 1.Kadýn giriþimcilerin desteklenmesini de içeren KOSGEB'in genel KOBÝ politikalarýnýn geliþtirilmesi, 2.Dört ayrý yörede (Hacýbektaþ- Nevþehir, Çorum, Kütahya, ve Pendik- Ýstanbul'da) KÝÞGEM kurulmasý, 3.Yukarýda belirtilen KÝÞGEM'lere 80 kadýn giriþimcinin alýnmasýdýr. Projenin hedef kitlesi; Bir iþ fikri olup, kendi iþini kurmak isteyen kadýn giriþimciler, Ýþletmesini yeni kurmuþ olan kadýn giriþimciler, Son üç yýldan beri faaliyette olan kurulu iþletmeler. KÝÞGEM Giriþimcilerine saðlanacak destekler: Etkin bir iþ planý hazýrlanmasý, Yönetim danýþmanlýðý, Ofis ve üretim alaný, Ýdari hizmetler, Teknik destekler, Ýþ aðý (network), Ortak ofis araç ve gereçlerinin kullanýlmasý, gerektiðinde pazarlama, hukuk ve muhasebe danýþmanlýðý. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 441 33 38 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38 Hacýbektaþ Noterliði 441 35 23

ARAÞTIRMA 15 Mayýs 2009 Cuma Hayatý : Sizlere Aþýk Mahzuni yi anlatýrken aslýnda kendisini biz deðil kendisi bize kendisini sanatýyla, mücadalesiyle anlatacaktýr. Aþýk Mahzuni yi tanýdýkca onun tüm zamanlarda bu tür insanlarýn ne kadar zor þartlarda yaþadýklarýný ve yaþadýklarý çaðlara damgasýný nasýl vurduklarýný anlayacaðýz. Bazý þeyler vardýr insana iþte ben buyum der. Aþýk Mahzuni Þerif de sanatýyla ve mücedelesiyle adeta insana ben buyum der. Kendisinin Benim söylediklerim neyse ben O yum sözü buna en iyi örnektir. Aþýk Mahzuni yi sizlere anlatýrken kendisinin hayatýný kýsa fakat sanatýný, dünya görüþünü ve mücadelesini geniþ ve Aþýk Mahzuni ye yakýþýr bir þekilde anlatacaðýz. K.Maraþýn Afþýn ilçesi Berçenek köyünde baba Zeynel Cýrýk ve ana Döndü Cýrýk köydeki aðanýn tarlasýnda Maraba olarak çalýþýrlar. Kendileri zor þartlarda yaþam mücadelesi verirken 1940 yýlýnda bir oðlu olur ve adýný Þerif Cýrýk koyarlar. Aþýk Mahzuni kendi doðum tarihini anlatýrken Babamýn dediði doðruysa, anamýn da dediði doðruysa 1943 yýlýnýn Ocak 3 ünde Afþýn a baðlý Berçenek köyünde doðmuþum der. Asýl doðum tarihi 1943 olmasýna raðmen nüfus kayýtlarýnda Aþýk Mahzuni nin doðum tarihi 3 Ocak 1940 olarak geçer. Çünkü o zamanlarda doðum tarihinin pek önemi yoktur. Çocukluðu kendi köyünde geçer ve köyünde okul olmadýðý için Elbistan ýn Alembey köyünde medresesi olan Lütfi Efendinin medresesine kuran hafýz kursuna gönderilir. Mahzuni o yýllarýný Bizim çevremizde kocaman bir yobaz bulutu döner. Hacý Lütfi Efendi hiç çekinmeden, canýnýn istediði þekilde bilmediðimiz dillerle, bilmediðimiz isimlerle fetvalar verirdi durmadan. Arapcayý o zaman öðrendim. Þimdi Arapcayý yazýp okuyabiliyorum. Lütfi Efendinin medresesinde üçbuçuk sayfada kaldým diyor. Daha sonra köyde okul açýlýr ve gelen eðitmenle ilkokulu bitirir. Afþýn ve Elbistan da üniformalý asker gençleri gürür ve onlara özenir. Gün oldu gönül bir þeye takýldý der Aþýk Mahzuni. Ýstediði olur ve 1956 yýlýnda Mersin 3. Assubay Hazýrlama Okulu na baþlar ve 1959 yýlýnda baþarý ile bitirir. Ordonat Tekniker sýnýfýna ayrýlýr ve Ankara Ordonat Tekniker okulu na gider ve ilginçtir okuduðu ve ödüller aldýðý okul daha sonra 1971 askeri darbesinde mahkeme salonuna çevrilir ve Aþýk Mahzuni okuduðu sýnýfýnda hakim karþýsýna sanýk olarak çýkar ve orada yargýlanýr. Bu arada Aþýk Mahzuni 12-14 yaþlarýnda önlüklü bir Ýlkokul öðrencisi iken ailesinin baskýsýyla dayýsýnýn kýzý Emine ile niþanlanýr. Daha sonra evlenir ve bu evlilikte bir kýzý olur. Yapýlan zoraki evliliði okul yýllarýnda bitirir ve boþanýr. Okul dönemlerinde Baðlama çalmasýný öðrenir ve yavaþ yavaþ þiir yazmaya baþlar. Kendisinda halkçýlýk ruhu baþlar ve okuduðu Kuleli Askeri Lisesinde sistemle ters düþer ve ordudan ayrýlýr. 1961 yýlýnda Ýtalyan asýllý Sovina (Suna) isimli bir genç kýzla tanýþýr ve evlenmeye karar verir. Fakat Suna 14 yaþýnda olduðu için evlenmeleri engellenir ve bu evliliði o dönem medya ya konu olur. Sonra Suna ile evlenir ve bu evlilikten Züleyha, Emrah, Ferhat adýnda 3 çocuðu olur. Hayatý boyunca ihanetlere uðramýþ Aþýk Mahzuni bu evliliðinde en yakýn arkadaþýnýn ihanetine uðrar bu arkadaþý Suna yý kandýrýr ve birlikte kaçarlar. 1963 yýlýnda Yazar Halil Aytekin ile tanýþmasý Aþýk Mahzuni nin hayatýnýn dönüm noktasý olur. Halil Aytekin nin yardýmlarýyla gazeteci Fikret Otyam ile tanýþýr ve Aþýk Mahzuni ile ilgili ilk yazý Cüneyt Arcayürek kaleminde Hürriyet te yayýnlanýr. Bu dönem TÝP in (Türkiye Ýþçi Partisi) kuruluþ yýllarýna denk gelir. TÝP yöneticileriyle tanýþýr ve onlardan yardým görür. Aþýk Mahzuni bu yýllarda Aþýklar Derneðini kurar ve orda sanat ve siyasi mücadelesini verir. O zamanlar TRT Turizm Bakanlýðýna baðlý olduðu için Aþýk Ýhsani, Kul Ahmet ve Aþýk Mahzuni buraya müracaat ederler ve TRT den söylemelerine izin çýkar. En büyük konserini o zaman Büyük Sinemada verir ve artýk tüm Türkiye kendisini tanýr. Bu dönemde Aþýk Mahzuni kendisini rahatsýz eden bir þeyin farkýna varýr kendini sorgular bana bir mücadele gerekiyordu, Kime ve neye karþý? Gün geçtikce görerek, duyarak, sezinleyerek, okuyarak bunu daha iyi anlamaya baþladým. Bütün benliðimle kendimi saza verdim çalýyordum, söylüyordum ama çalýþmalarýma bir yöntem vermem gerekiyordu der. 1968 Türkiye ve dünya gençlik hareketlerinde etkilenir. 1971 yýlýnda yapýlan askeri darbe sonucu Süleymen Demirel hükümeti devrilmiþ ve yerine Nihat Erim baþkanlýðýnda bir hükümet kurulur ve halka karþý ve özelliklede sol kesime karþý baský ve þiddet uygular ve Aþýk Mahzuni Erim erim eriyesin/sürüm sürüm sürüm sürünesin türküsünü söyler. Bu türkü ile bütüntürkiyeçalkalanýr kim bu baþbakan alehine türkü söyleyen ddiye ve hemen tutuklanýr 4 ay ceza alýr. Ozanýmýzýn Eserleri : 400'e yakýn Plak, 50'nin üzerinde Kaset ve 9 Kitap Bu sýrada Aþýk Mahzuni akrabasý olan Elbistan lý Fatma Özdemir ile tanýþýr ve evlenmek ister. Ne yazýk ki ailesi baþý belada olan, elinde sazý diyar diyar dolaþan bir Aþýða kýz vermek istemez. Fakat ikisinin sevdasý bu zorluklarý yener ve evlenirler. Bu evlilikten Derya, Ali, Þeyda ve Yetiþ adýnda 4 çocuklarý olur. Aþýk Mahzuni nin türkülerine ve deyiþlerine Fatma, Fadime olarak girer. 6 aylýk evliyken Halký suça teþvikten 1973 yýlýnda tutuklanýr Kýzý Deryanýn doðduðu gün serbest kalýr ve 27 gün sonra tekrar tutuklanýr. Mahzuni Þubat 2001 tarihli Kýzýldeli dergisinde çýkan Hem Kýzýlbaþ Hem Aleviyim baþlýklý yazýsýndan dolayý DGM de yargýlanýr ve öldüðü güne kadar mahkeme devam eder. Bu yazýsýnda Ben allah adýna insana secde etmeyi yeðlemekteyim. Bir Alevi çocuðu deðil bir Hýrýstiyan, bir Musevi de olsam böyle düþünmekteyim... Ýnsan aleminin sevgisinde, gönlünde, bütünlüðünde ve doðanýn her güzelliðinden beni yaradaný arayýp keyfime göre isimlendirdim. Ona gönül dedim, bülbül dedim, çiçek dedim, Ali dedim, Veli dedim aðzýma güzel gelen herþeye onun adýný verdim. Bunu bana haram edecek her yasaya, her bilirkiþiye, her dinsel nasa rest çekmekteyim... Türkiye Alevilerinin yolunun gerçek Ali ci yol olduðunu savunmak ve yaymak isterim. Çünkü Ali nin baþlattýðý cemahiriyel vukuat (halkcý hareket) Atatürk ün noktaladýðý Cumhuriyetin mayasýný hazýrlamýþtýr. Bunlarý savunur ve savunduklarýndan dolayý yargýlanýr. 17 Mayýs 2002 Mahzuni Severler için kara bir gün: Evli, sekiz çocuk, dört torun sahibi olan Deðerli Ozanýmýz 62 yaþýnda Almanyanýn Köln Þehrinde hayata gözlerini yumdu. Bu acý ana kadar O, devletin düzenini yýkmak suçundan, hala yargýlanýyordu. Ozanýmýz Þu an son ikamatkahý olan Hacý Bektaþ Veli Külliyesi'nin yakýnýndaki Çilehane adý verilen bölgede huzur içinde yatýyor... ÝÞTE GÝDÝYORUM Ýþte gidiyorum çeþmi siyahým Önümüze daðlar sýralansa da Sermayem derdimdir servetim ahým Karardýkça bahtým karalansa da Haydi dolaþalým yüce daðlarda Dost beni býraktý ah ile zarda Ötmek istiyorum viran baðlarda Ayaðýma cennet kiralansa da Baðladým canýmý zülfün teline Sen beni býraktýn elin dilinde Güldün Mahzuni'nin berbat haline Mervan'ýn elinde parelense de ZALÝMÝN ZULMÜ VARSA Karamanýn koyunu sonra çýkar oyunu Ben artýk seyredemem devrilesi boyunu Zalýmýn zulmü varsa mazlumun allahý var Ahým seni kül eder vallahi billahi yar At ölür meydan kalýr yiðit ölür þan kalýr Kör olasý dünyada can gider zaman kalýr Mahzuni bu rýhtýma yanaþýyor son gemi Düþenin dostu olmaz bunu unutma emi VEYSEL'E MEKTUP Sen bu bahçelerden çok gelip geçtin Arýlarla çiçeklerde inleþtin Ne haktan incindin ne de incittin Taþ ile geleni gül ile ittin Koyunu kurdunan güderek gittin Hak nurunu insanlarda aradýn Sabrý tarif ettin derde yaradýn Gönüllerde kaldýn gözden ýradýn Dopdoluydun gezdim dedin beyhuda Bin göz vermiþ sana Cenabý Hüda Sen dostlarý unutmadýn dünyada Kuru laf etmedin Mahzuni gibi Gözünde berraktý deryanýn dibi Mustafa Kemal'in gerçek talibi

Ýlk okumada bütün gizlerini çözemediðimiz bir metne baðlanmak olanaksýz gibidir. Bu arada aslýnda beðenilerimize tam uygun olan kitaplarý anlayamadýðýmýz için yarýda býraktýðýmýz da olur. Pek hoþlanmadýðýmýz, ama okumaya zorunlu olduðumuz pek çok kitabý da neden sonra belleðimizden sildiðimiz gibi. Belki yazarýna yüzümüz tutmadýðý için hoþlanmadýðýmýzý itiraf edemediðimiz kitaplar arasýnda sabýrlý olanlarýmýzý sonunda yanlarýna çekenler, giderek baþucumuza koyduklarýmýz da az deðildir. Marcel Proust un Okuma Üzerine kitabýyla bu küçük serüvenlerden birini yaþadým. Nisan Yayýnlarý nýn güzel bir küçük kitap tasarýmýyla yayýmladýðý Okuma Üzerine yi o günlerde doðru dürüst tamamlayamamýþtým. Proust un bu sýra dýþý denemesi, dokuz yýl aradan sonra Notos ta yayýmlanýrken okuma ödevlerim arasýnda bir kez daha yer aldý, ama birbirimize gene ýsýnamadýk; ben onun taþýdýðý hayalleri paylaþamadýðýmý biliyordum, belki nasýl okumam gerektiðini anlayamamýþtým, o da benim adam gibi okurlarýndan biri olamayacaðýmý görüyordu. Yayýmlamaktan gurur duymuþtum duymasýna, ancak onun birkaç yüz tane satýlýp raflarýmýzda kalacaðýný düþünürken, nasýl bir týlsýmlý dokunmanýn sonucuysa, sürekli satýlan kitaplardan biri olarak kýpýr kýpýr hareket etti Okuma Üzerine. Her ay düzenli olarak kitapçýlardan istendiði için bir yýlý biraz aþkýn bir süre sonunda tükendi, bu arada yeni basýmý yapýlýrken ben de kendimi yeni bir okumaya hazýrladým. Proust un satýrlarý arasýnda bir þey vardý var olmasýna ve benimki nasýl bir zavallý okumaydý ki onu görmekte bu denli güçlük çekiyordum. Sesli okumanýn týlsýmý Belki kendi yazdýklarýmý yayýmlanmadan önce birkaç kez sesli okuduðum gibi, derin yapýsýna girmek ya da Proust un sözcüklerinin görünen anlamlarýnýn yaný sýra içinde bulunduklarý baðlamlara göre çoðalttýklarý öteki anlamlarý kavrayabilmek için Okuma Üzerine yi de sesli okumalýydým. Bu kez Proust un, basitlik, sadelik ve sevimlilik ölçütleriyle anlatýlabilecek bütün önemli bulduðum tümcelerini, gözlerimle okumakla yetinmeyip bir de sesli okudum. Genç yazarlarýn, kendi yazdýklarýný en az iki kez sesli okumadan hiç kimseye göstermemesini her frsatta yinelerim; hiç kuþku duyulmasýn ki, ilk okuduklarýnda açýða çýkmayan bütün görünmez kusurlar bir bir açýlmaya baþlayacaktýr o zaman, ama yazdýklarýmýza ýþýk tutmasýný istediðimiz kitaplarý da yer yer sesli okumalýyýz. Proust un çocukluk yýllarýnda okumakla iliþkisi Okuma Üzerine nin önemli bölümünü oluþturuyor. Öðle vakitlerindeki aile yemeðinden sonra herkes odasýna dinlenmeye çekilince, o da kendi odasýna okumaya çekildiðini anlatýyor. Sessizlik, derin okumanýn olmazsa olmaz koþullarýndan sayýlýr. Ortalýk yerdeki bir kafede okuduðunuz kitabýnýza gömüldükçe gömülün, gene de sessizlikteki verimli okumayý yakalamanýz olanaksýzdýr. Yolculuk sýrasýnda okuduðum kitaplarý çevremde dikkatimi daðýtan bin bir görünmez þey uçuþurken en az yarý hýzda okuyarak anlayabiliyorum. Gazetedeki köþe yazarýný okur gibi Okuma Üzerine yi okumak da olanaksýz elbette, bir Proust romanýyla heyecanlý bir serüven romanýný okumanýn ayný düzeyde yaþanamayacaðý gibi. Edebiyat yapýtlarýnýn en ilginç yanlarýndan biri, okuduðumuz hayatlarýn ve o hayatlarýn yaratýcýsý olan kiþilerin gerçek olduðunu düþünmektir. Üstelik yazarlarý da onlarý gerçekten yaþýyormuþ gibi yazar. Benzer duygularý çocukluk okumalarý sýrasýnda yaþadýðýný Proust da, yaþayan insanlardan daha fazla özen ve þefkat gösterdiðimiz, onlar için soluk soluða kaldýðýmýz bu varlýklarý bir daha görememenin, haklarýnda hiçbir þey bilememenin içimizi parçaladýðýný itiraf edemeyiz, sözleriyle anlatýyor. Öte yandan hiç kuþku yok ki, Kitabýn devam etmesini çok isteriz ve eðer mümkünse, bütün bu kiþiler üzerine baþka bilgilere sahip olmak, þimdiki hayatlarýndan bir þeyler öðrenmek, bize esinledikleri ve eksikliðini birden hissettiðimiz aþka tümüyle yabancý olmayan þeylere kendi yaþamýmýzý uygulamak da isteriz. Bitimsiz bir özdeþleþme duygusudur bu. Okumayý çekici kýlan nedenlerin biri bilgi edinmek elbette, ama bilgiyi alacaðýmýz kitaplar da yaratýcý metinler deðil. Belki klasik gerçekçiliðin büyük romanlarý yazýldýklarý döneme iliþkin adamakýllý gerçek bilgiler yerine geçebilir. Deðil mi ki dönemin büyük yazarlarý anlatmak istedikleri gerçekliðin neredeyse gerçek bir temsilini yansýtmaya çalýþýr, en azýndan kurmaca öðelerin bile gerçeðin yazýnsal karþýlýðý olmasýný amaçlar, Tolstoy u okuyarak meydan savaþlarýnýn, Anna Karenina yý okuyarak Rus düþünme biçiminin ya da kadýn ve erkek iliþkilerinin ne olduðunun gerçeðe çok yakýn bilgisini almýþ gibi oluruz. Ne ki, gene de okuduklarýmýz yazarlarýn imgelem yetilerince kurgulanmýþ gerçeklerdir ve elbette hayatýn gerçekleri deðil, yazýnsal yazýnýn yarattýðý gerçeklerdir bunlar. Okuma ve bilgelik Öte yandan okumayý çekici kýlan asýl etmen, hayallerin karþýlýklarýný bulmak, dolayýsýyla gitgide geniþleyen hayallerimizin yazarlarýyla, onlarýn yazýnsal kiþileriyle bire bir iliþki içinde yaþadýðýmýzý ve kendi baþýmýza yaþayamayacaðýmýzý gördüðümüz dünyalarýn parçasý olduðumuzu hissetmektir. Üstelik yalnýzlýðýmýzý baþkalarýyla paylaþmadan sürdürdüðümüz okuma, Mrs Dalloway ile ayný sokaklarda dolaþmak zor olduðunda Hemingway ile kýrlarý ve daðlarý dolaþtýðýmýz bir dünyayý ayaklarýmýzýn altýna cömertçe serer ki, bunun da yerine hiçbir duygunun geçemeyeceði söylenebilir. Kendimizi bir bilge yerine koyduðumuzu da belirtir Proust; Yazarýn bilgeliðinin bittiði yerde bizimkinin baþladýðýný çok iyi hissederiz, derken, okurun tuttuðu yer yazarýn son satýrýndan sonraki sayfadadýr. Bu kez okurun zihinsel sürecinde yazýlmayý sürdüren yapýt, yazarýn karþýsýnda okurun bilgeliðini baþlatýr. Öteki yazarlarý okuyan yazar da orada yazar olarak deðil, okur kimliðiyle durur. Kendi yazdýklarýndan önce yazýlmýþ kitaplarý okuma alýþkanlýðýndan yazarlarýn hiçbiri vazgeçmez. Öteki yazarlarýn dünyasýna bazen yazýnsal merak nedeniyle girer yazarlar, bazen týkandýklarý sözcüklerin sonunu getirebilmek için. Yolun baþýndaki yazarýn kendi yazarlarýný ve kitaplarýný seçmesi önemlidir; özellikle kendi dünyasýna, beðenilerine, yazýnsal yatkýnlýðýna yakýn bulduðu yazarlarý bulmak, sonra onlarý derin okumalarla adamakýllý içselleþtirmek, bu arada yazmaya oturduðunda týkandýðý yerleri açmak için yardýmýna baþvuracaðý kitaplar... Okuma Üzerine de, Emerson yazmaya, Platon dan birkaç sayfayý tekrar tekrar okumadan ender olarak baþlardý, diyor Proust. Vergilius un cennetin eþiðine kadar götürdüðü tek þair de Dante deðildir. Oradan çýkýp yaþadýðýmýz günlere gelelim, öykü yazsaydým eðer, yazmaya baþlarken birkaç paragrafýný okuyacaðým öykücülerim hiç kuþkusuz olurdu, þimdi eleþtiri yazmaya baþlarken okuduðum eleþtiri, deneme yazarlarým hep olduðu gibi. Bu yüzden, en büyük yazarlar, kendi düþünceleriyle doðrudan iliþki içinde olmadýklarý zamanlarda, kitaplarla birlikte olmaktan zevk alýr. Kimi þairlerin öteki þairlerden aldýklarý sözleri, yazýlmýþ bütün þiirin kendilerine ait olduðu biçiminde açýklamasýnda biraz latife varsa, biraz da yazýnsal metinler arasýndaki kaçýnýlmaz iliþkiler olduðu yadsýnamaz. Kaldý ki okumanýn sýnýrlarý önceden nasýl belirlenebilir? Okumaya baþlarken ne alacaðýmýzý, okuduðumuz metinden çýkardýðýmýz anlamlarýn yetmediði yerde hangi yeni anlamlarý cömertçe o metnin zihnimizde yaþayan biçimine vereceðimizi baþtan kestirmek olanaksýzdýr. Yoksa okumanýn bildiðimiz çekiciliðini taþýyabileceðini hiç sanmam. Dahasý Proust, Ama en azýndan dostluðun samimi bir biçimidir, diyor okuma için, ve bir ölüye, olmayan birine yönelik olmasý ona çýkarsýz, neredeyse dokunaklý bir hava verir. Yazarýn öteki dünyaya geçmiþ olmasý biçiminde anlaþýlmayacaðýný biliyorum bu sözün, çünkü kitaplarýný okuduðumuz yazarlarýn pek azýný tanýrýz ya da belki hiçbirini tanýmayýz ömrümüz boyunca ve hemen her okurun yaný baþýna oturtup bazen yücelttiði yazarlara sevgisinin koþulsuz oluþu çarpýcýdýr. Bir eksiklik varsa okuma içinde, o da nedense çoðun geçmiþ zamanlarýn büyük yazarlarýna, ölülere duyduðumuz sevgi ve saygýnýn günümüzün yazarlarýna gösterdiðimizden daha büyük oluþudur. Hayatýmýzý paylaþan yazarlarý dile getirmekten kaçýndýðýmýzdan mý, yoksa onlarý gizlice kýskandýðýmýzdan mý? Eski zamanlarýn tümceleri mi bizim ruhumuzu daha sýký yakalamaktadýr, Proust da belirtir bu eðilimi, yoksa geçmiþe duyulan özlemin yaþadýðýmýz zamanlara hemen her zaman üstün gelen zenginliði ya da dinginleþtirici hali mi? Okuma: bana kalýrsa bilinçaltýný açýða çýkarma edimini herkesin kendi baþýna yaptýðý bir deneyim gibi çözümlenebilir. Orada bilinçaltýndan geçenler dýþarýdan bütün bütüne bilinemez. Bundan mý bilmiyorum, ki iþine baðlý, deneyimli yayýncýlar bilir aslýnda: kitap ve okuma üstüne kitaplar okurlarýn ilgi alanýna öncelikle girer ve her zaman azýmsanmayacak sayýda satýlýr. Bunu her þeyden önce, okurlarýn kendilerini anlama endiþesine baðlýyorum. notoskitap.blogspot.com Radikal

Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir'de Özge Ýðdeci isimli 10. sýnýf öðrencisi, hazýrladýðý 'Engelsiz Hayat Projesi' ile görme engellilerin cep telefonu sayesinde yaþamýný kolaylaþtýracak önemli bir adýma imza attý. Ýðdeci, görme engellilerin cep telefonlarý sayesinde gazete ve kitaplarý sesli olarak okumasýna olanak saðlayan projesi ile Eðitimde Biliþim Kültürü Olimpiyatý'nda (EBÝKO) dünya birinciliðini elde ederek altýn madalya kazandý. Teknoloji Tasarým ve Sanat Merkezi Derneði, Milli Eðitim Bakanlýðý, Kültür ve Turizm Bakanlýðý ile Atlantik Eðitim Kurumlarý tarafýndan bu yýl 5.'si düzenlenen Eðitimde Biliþim Kültürü Olimpiyatý'na 32 ülkeden 5 bin 250 öðrenci katýldý. Çeþitli kategorilerde 2 bin 350 projenin yarýþtýðý olimpiyatlarda, Hayalimdeki Medya kategorisinde 'Engelsiz Hayat' adlý projesiyle Türkiye'yi temsil eden Nevþehir Özel Altýnyýldýz Koleji 10. sýnýf öðrencisi Özge Ýðdeci, büyük bir baþarýya imza attý. Görme engellilerin hayatlarýný kolaylaþtýrmak için hazýrladýðý ve görme engellilerin yazýlý medyayý kendi baþlarýna takip edebilmelerine olanak saðlayan projesi ile dünya birincisi olup, altýn madalya kazanan Özge Ýðdeci, cep telefonlarýnda bulunacak olan karakter tanýma yazýlýmý ile görme engellilerin gazete ve kitap okuyabileceklerini ortaya koydu. Elde ettiði baþarýdan dolayý büyük mutluluk duyduðunu belirten Özge Ýðdeci, "Görme engelli kiþilerin günlük hayatta karþýlaþtýklarý sorunlarý pratik yöntemlerle çözüp, iþlerini yaparken baþkalarýnýn yardýmýna muhtaç kalmalarýný biraz olsun azaltmayý istiyorum. Ayrýca ayný proje ile Sulucakarahöyük/ KIRÞEHÝR Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektörü Prof. Dr. M. Turgay Ergun ve berberindeki heyet, Kýrþehir Belediye Baþkaný Yaþar Bahçeci'yi makamýnda ziyaret etti. Belediye Baþkaný Yaþar Bahçeci, 'Anadolu Günleri' adlý etkinlik kapsamýnda Rektör Prof. Dr. M. Turgay Ergun ve beraberindeki heyeti makamýnda kabul etti. Burada konuþan Belediye Baþkaný Yaþar Bahçeci, yavru vatan KKTC'nin en seçkin üniversitelerinden birisi olan LAÜ Rektörü ve beraberindeki heyete teþekkür ederek, ''Bu ziyaretiniz bizi ziyadesi ile memnun etmiþtir. LAÜ verdiði eðitim ve öðretim ile KKTC'nin ve Türkiye'nin övünç kaynaðý olmuþtur. Bu manada Kýrþehir'i de ziyaret etmeniz oldukça manidardýr. Çünkü 2001 yýlýndan beri biliyorsunuz ki Kýrþehir, eðitim ve öðretimde sürekli ilk üç il içerisinde yer almakta ve 3 yýl art arda ÖSS ve OKS de birinci gelmektedir. Yani bu baþarýlar tesadüf deðildir. Kýrþehir eðitim ve öðretimde ciddi manada baþarýlýdýr dedi. LAÜ Rektörü Prof. Dr. M. Turgay Ergun ise, Kýrþehir Belediye Baþkaný Yaþar Bahçeci'ye görevinde baþarýlar dileyerek, "Kýrþehir'in eðitim ve öðretimde baþarýlý olmasý eðitimciler olarak bizleri sevindirmiþtir. Üniversitemizi tanýtýp bu manada Kýrþehirli öðrencileri de LAÜ'de görmek kitap okumayý sevmeyenler veya fazla vakit ayýramayan kiþilerin sesli kitap okumanýn tadýna varmalarýný hedefledim. Hazýrladýðým proje ile bu sorunun cep telefonu sayesinde rahatça çözülebileceðini ortaya koydum. Cep telefonumuzda bulunacak bir karakter tanýma yazýlýmý ile resim üzerinde bulunan yazýlar önce kelime iþlemci dokümanýna dönüþtürülecek sonrada buradaki yazýlar sesli bir þekilde kullanýcýya iletilecek. Mesela görme engelli bir kiþinin elinde bir dergi var ve içerisinde ne yazdýðýný merak ediyor. Buna karþýn etrafýnda görme engelliye bunu okuyabilecek kimse yok. Ýþte o zaman telefonunu çýkartýp derginin sayfalarýnýn resmini çekmesi yeterli. Bir kaç saniye içerisinde bulunan yazýlar kiþiye sesli olarak aktarýlacak" dedi. Bu sistemin farklý alanlarda ABD'de kullanýldýðýný ve yarýþmada jüri üyeleri tarafýndan yapýlan araþtýrma ve deðerlendirmede uygulanabilir bulunduðunu vurgulayan Özge Ýðdeci, sistemin görme engellilerin yaþamýný kolaylaþtýrmada önemli bir rol üstlenebileceðini kaydetti. Ýðdeci, "Çektiðimiz resmin yönü önemli deðil. Görme engelli sayfayý tersten çekse bile yazýlým onu hemen algýlayarak doðru þekline getiriyor ve hemen kullanýcýya sesli olarak okumaya baþlýyor. Gazete, dergi, ilan, afiþ, mektup, fatura gibi yazýlý bütün kaynaklarý görme engellilerin okumasý böylelikle mümkün olacak" diye konuþtu. Projenin yazýlý kaynaklarý görme engellilere sesli olarak aktarmasýnýn yanýnda, görme engelli kiþilere trafikte ve tek baþýna þehir içi otobüslere binme imkaný da tanýyacaðýný kaydeden Özge Ýðdeci, otobüs, minibüs ve metro araçlarýna yerleþtirilecek küçük bir sinyal yayýcý cihazla engellilerin ulaþým sorunun çözülebileceðini söyledi. Bluetooth sinyalinin otobüsün gideceði yönü bildireceðini ve görme engelli kiþinin telefonu sayesinde bu sinyali alýp, duraða gelen otobüsün hangi yöne gittiðini telefonundan duyup kimsenin yardýmý olmadan doðru otobüse binebileceðini ifade eden Ýðdeci, ayný þekilde trafik lambalarýnda da bu sistem sayesinde o anda hangi lambanýn yandýðýnýn görme engelli kiþiye sesli olarak bildirilebileceðini belirtti. istiyoruz" dedi. ATV ve LAÜ iþbirliði ile gerçekleþtirilen 'ekopazar' adlý programa da konuþan Kýrþehir Belediye Baþkaný Yaþar Bahçeci, Kýrþehir'in gerek tarih ve gerekse kültür bakýmýndan oldukça zengin olduðunu belirtti. Özellikle de termal turizme önem verdiklerini ifade eden Baþkan Bahçeci, Bunlarýn yaný sýra dünyanýn ilk gökbilim medresesi olan Cacabey Gökbilim Medresesi de Kýrþehir'de. Herkesi Kýrþehir'i gezip görmeye davet ediyorum" þeklinde konuþtu. LAÜ Rektörü Prof. Dr. M. Turgay Ergun, Belediye Baþkaný Yaþar Bahçeci'ye hediye takdim ettikten sonra belediyeden ayrýldý. Sulucakarahöyük/ KAYSERÝ Birbirlerine olduðu gibi mesleklerine de aþýk olan Bor çifti, Kayseri'deki küçük atölyelerinde heykeltýraþlýk yapýyor. 3 yýl hazýrlandýðý sýnavlarda bir türlü baþarýlý olamayýnca spor akademisi sevdasýndan vazgeçip amcasýnýn yanýnda tezgahtarlýk yapmaya baþlayan Ekrem Bor, bu sýrada içindeki cevheri çýkaracak olan Nalan Bor ile tanýþtý. Eþinin o zaman Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü'nde okuduðunu belirten Ekrem Bor, "O resim yapmayý ve taþ yontmayý seven bir insan. Ben o dönem eþimin yanýnda olmak için sürekli okuluna gidiyordum. Orada çamurla uðraþmak, taþý yontmak çok hoþuma gitti. Gidip geldiðim süre içerisinde yardýmcý olmama hocalar müsaade etti. Sonra kendime 'Neden olmasýn?' dedim. Kendimde bu cevherin olduðunu fark ettim. Ardýndan sýnavlara girip heykeltýraþlýk bölümünü kazandým. Erciyes Üniversitesi'nde öðrenciliðimiz sýrasýnda projesi kabul edilen ikinci öðrenciydim ve baþarýlýydým. Projenin kabulünün ardýndan Mühendislik Fakültesi'nin önüne 'Yalnýzlýk' heykeli yaptým. Okulu bitirince eþimle evlendim. Sonra hayatýmýn deðiþim noktasý, geleceðimi belirlediðim mesleðimi yapmak Sulucakarahöyük/ KIRÞEHÝR Kýrþehir'de, Gençlik ve Spor il Müdürlüðü Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir'de Singapurlu bir turist, domuz giribi veya kuþ gribi þüphesiyle müþahede altýna alýndý. Nevþehir'e gelen 58 yaþýndaki Rebekah Meow Choo Lým-brown isimli Singapurlu bayan turist, yüksek ateþ þikayetiyle hastaneye baþvurdu. tarafýndan spor merkezlerinin açýlacaðý bildirildi. Kýrþehir'e, uluslararasý alanda baþarýlý sporcular yetiþtirmek ve her yaþtaki vatandaþlarýn saðlýklý yetiþmeleri için Ýl Spor Merkezleri açýlacaðý ifade edildi. 6-18 yaþ grubundaki çocuk ve gençlerin kayýt yaptýrabileceði spor merkezlerinde atletizm, basketbol, boks, badminton, jimnastik, judo, kort tenisi, hentbol, güreþ, masa tenisi, taekwando, voleybol, satranç ve okçuluk gibi spor dallarýnda dallarýnda faaliyet gösterecek olup, çalýþmalarýn Gençlik ve Spor il Müdürlüðü tesislerinde yapýlacaðý da bildirildi. Nevþehir'de domuz gribi þüphesi! için atölye açmaya karar verdik" diye konuþtu. "Heykeltýraþlýk, bizim için vazgeçilmez bir meslek" Kayseri'de sanat adýna direnmenin zor olduðunu kaydeden Bor çifti, bu mesleðin kendileri için vazgeçilmez bir meslek olduðunu söyledi. "Tekrar dünyaya gelsek yine bu mesleði yapardýk" diyen Bor çifti, ilde þu anda bu mesleði sadece kendilerinin faal olarak icra ettiðini kaydetti. Ekrem Bor, "Kayseri'de bu mesleði yapmak zor. Ýþe atýldýðýmýz ilk yýllar sanayiye malzeme almaya gittiðimizde, 'Heykeltýraþ ne iþ yapar?' diyorlardý. Çok sýkýntýlar yaþamamýza raðmen ayaklarýmýzýn üzerinde durmayý baþardýk.dünyada Türkiye, Türkiye'de ise Kayseri'de yapýlmayacak bir meslek aslýnda. Diðer illerle birlikte 15 çalýþmamýz bulunuyor. Her yýl 10 öðrenci bu okuldan mezun oluyor fakat hiç atölye açan yok. Kayseri'de sanatta kýsýrlýk oluþtu" þeklinde konuþtu. Kendilerinin ayakta kalmasýný saðlayan Kayseri Þeker Fabrikasý Yönetim Kurulu Baþkaný Vedat Ali Özýþýk'a teþekkür eden Nalan Bor ise Kayseri'de sanata ve sanatçýya deðer veren insanlarýn az olduðunu ifade etti. Nevþehir Kadýn Doðum ve Çocuk Hastalýklarý Hastanesi'nde müþahede altýna alýnan bayan turiste domuz gribi veya kuþ gribi þüphesiyle gerekli tahliller yapýlýyor. Hastane yetkilileri konuyla ilgili bir açýklama yapmazken, saðlýk personeli tedbir amacýyla maske taktý.

7 IMF ile görüþmeler yýlan hikâyesine dönüþtü. Arka planýný kýsaca hatýrlatalým. Uluslararasý finansal kriz 2008 in Ekiminde Güney coðrafyasýna ulaþtý. Yüksek dýþ borçlanma-yüksek cari açýk koþullarýnda (yani kýrýlgan konumda) krizle karþýlaþan çevre ekonomileri dýþ kaynak giriþlerinin durmasý, hatta net sermaye çýkýþlarýnýn baþlamasýyla sarsýldýlar. Geçmiþ yýllarda ekonomik canlýlýðý dýþ kaynak giriþlerine baðladýklarý için hýzla küçülmeye baþladýlar. Dýþ borcun döndürülmesinin ve cari açýðýn aþaðý çekilmesinin baskýlarý nedeniyle, kamu harcamalarýný pompalayarak olumsuz koþullarý telâfi etme seçeneðinden yoksundurlar. Ýþte, IMF ye Kasým 2008 den itibaren kredi desteði için baþ vuran çevre ekonomilerinin tümü ve Türkiye bu özellikleri (yani yüksek cari açýk/dýþ borç ikilisini) taþýyan gruba girmektedir. Baþlýca örnekleri hatýrlatalým: Macaristan, Ukrayna, Pakistan, Letonya, Beyaz Rusya, Sýrbistan, Romanya, Türkiye, Meksika, Polonya ve Kolombiya Ýstisnasýz hepsi kriz ortamýna dýþ açýklarla girmiþlerdir. Bu on ülkede cari iþlem açýklarýnýn milli gelire ortalama oranlarý yüzde 7.3 tür; yani yüksektir. Ortak beklentileri þudur: Yüksekçe IMF kredisi gelirse, alacaklý bankalar IMF referansýyla biraz esneklik gösterirse, biraz da rezervlerden harcarsak, dýþ kaynaklardaki daralmanýn yýkýcý etkileri frenlenebilir. Peki, bu krediler karþýlýðýnda IMF ne isteyecektir? Krizle baþ etmeye çalýþan yükselen piyasa ekonomileri için IMF nin uyguladýðý iki farklý kredi türü vardýr. Bunlardan biri, Mart ta kabul edilen ve Esnek Kredi Hattý adý verilen yeni bir düzenlemedir. Bu, geçmiþ sicili IMF ye göre temiz ve güvenilir ülkelere ince eleyip sýk dokumadan verilen, vadesi bir yýl olan yeni bir kredi biçimidir. Yukarýda saydýðým on ülkeden son üçü IMF ye bu kredi için baþvurdular; ikisinin baþvurularý kabul edildi; Meksika ya 47 milyar, Polonya ya 20.6 milyar dolar kredi verildi; Kolombiya nýn 10.4 milyar dolarlýk talebi de sonuçlanmak üzeredir. Türkiye için de 2009 un yüksek dýþ borç servisi sorunlarýný giderebilecek olan bu yeni kredi kanalý, koþulsuz olduðu için ideal deðil midir? Ne var ki, krediyi alana yükümlülükler getirmemektedir; ama, bu kaynaktan yararlanmak isteyen ülkelerde dokuz ön-koþul aranmaktadýr. Dýþ dengelerinin (yani, borç yükümlülüklerinin) sürdürülebilir, rezervlerinin rahat, kamu maliyesinin saðlam durumda olmasý ve istatistik verilerde saydamlýðýn, güvenilirliðin saðlanmasý bunlardan dördüdür. Üstelik kredi için baþvuru tarihinde dokuz koþulun hepsi gerçekleþmiþ olmalýdýr. Öyle anlaþýlýyor ki Türkiye nin bu ön-koþullara uymadýðý bizimkilere lisan-ý münasip ile anlatýlmýþ ve geleneksel stand-by anlaþmasý yolu bu yüzden yeðlenmiþtir. Baþbakan ýn Davos ta Türkiye yi baþka ülkelerle ayný sepete koymasý nedeniyle IMF den yakýnmasýnýn ardýnda, herhalde, bu tavýr yatmaktaydý. O zaman, sözü edilen esnek (veya kýyak) kredi hattý ný bir yana býrakalým ve yukarýdaki listede yer alan ilk yedi ülkenin Kasým 2008 ile Mayýs 2009 arasýnda IMF ile imzaladýðý stand-by anlaþmalarýnýn koþullarýný gözden geçirelim. Ýstisnasýz hepsinin ortak öðesi daraltýcý maliye politikalarý olmaktadýr. En yakýn örnek Mayýs baþýnda Romanya yla imzalanan 17.1 milyar dolarlýk stand-by anlaþmasýdýr. Bu anlaþmaya göre Romanya da güven ortamýný yeniden kazanmanýn anahtarý, kamu harcamalarýndaki yüksek týrmanmayý tersine çevirmektir. Bunun için kýsa dönemde bütçe kesintileri gerçekleþtirilecek ve böylece 2008 de milli gelirin yüzde 6.7 sine ulaþmýþ olan yapýsal bütçe açýðý 2010 da yüzde 1.7 ye indirilecektir. 2008 de gerçekleþen yüzde 7.1 lik büyüme, 2009 da bütçe kýsýntýlarýnýn da katkýsýyla yüzde 4.1 lik bir küçülmeye dönüþecektir. Böylece cari iþlem açýðýnýn yarýya inmesi ve Romanya nýn dýþ borç yükümlülüklerinin kesintisiz karþýlanmasý umulmaktadýr. Olasý bir stand-by anlaþmasýnýn Türkiye ye de sunacaðý seçenek bu olacaktýr. Ekonomik bunalým, kamu harcamalarýnýn aþaðýya çekilmesiyle daha da derinleþmeyecek midir? IMF den gelecek olan (ve dýþ borç taksitlerine tahsis edilecek olan) kredi derde deva olacak mýdýr? Olamayacaksa ve bu nedenle IMF seçeneðini reddedecekseniz, ya Baþbakan ýn þimdi yaptýðý gibi, gideceði kadar gider; inceldiði yerden kopar diyeceksiniz. Ya da, öncelikle sermaye hareketlerini, dýþ borçlar için döviz tahsisini sýnýrlayacaksýnýz. Sonra da kamu yatýrýmlarýný yukarý çekerek; emeklilere, iþsizlere, asgari ücretlilere, köylüye doðrudan gelir destekleri saðlayarak iç talebi kamçýlayacak; krizin derinleþmesini önleyeceksiniz. Kýþ bitti, havalar ýsýndý. Batman, Mardin, Siirt, Aðrý gibi illerden göçerler yaylalarýn yolunu tuttu. Bitlis in Tatvan, Mutki, Hizan ve Güroymak ilçelerine yerleþen göçerler, çadýrlarýný kurmaya baþladý bile. Hayvanlarýný otlatmak için yaylalara çýkan göçerlerin çocuklarý için sürgün baþlýyor. Evlerinden uzakta, arkadaþlarýndan ayrý, akýllarý okullarýnda kalan çocuklar ise göçün tüm yükünü omuzlarýnda hissediyor. Göçerler, zorlu yolculuðun çok sýkýntýlý geçtiðini söylüyor, yaylalara göç etmenin her geçen gün daha çok Þeyh Maktum'un hayalleri projede kaldý ANKARA - Danýþtay 6. Dairesi, ÝETT tarafýndan otobüs garajý olarak kullanýlan bölgenin, yeþil alan, turizm ve ticaret alaný olarak ayrýlmasýna izin veren (Dubai Kuleleri Projesi) nazým imar planý deðiþikliðinin iptal istemini reddeden Ýdare Mahkemesi kararýný oy birliðiyle bozdu. TMMOB Büyükkent Þubesi, Mecidiyeköy deki ÝETT otobüs garajýnýn bulunduðu alanýn turizm ve ticaret alaný, Kaðýthane ilçesindeki parselin kýsmen yol, kýsmen yeþil alan, kýsmen turizm ve ticaret alaný olarak ayrýlmasýna iliþkin 19 Mayýs 2006 onaylý 1/5000 ölçekli nazým imar planý deðiþikliði ile bu plana yapýlan itirazýn reddine iliþkin iþlemin iptali istemiyle dava açmýþtý. Ýstanbul 7. Ýdare Mahkemesi nin davayý reddetmesi üzerine, TMMOB Mimarlar Odasý Büyükkent Þubesi, kararýn bozulmasý istemiyle Danýþtay a baþvurdu. Bozma istemini görüþen Danýþtay 6. Dairesi, Ýdare Mahkemesi nin kararýný oy birliðiyle bozdu. Dairenin kararýnda, imar planlarýnýn, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarýnýn ve ilerideki geliþmesinin gerçeðe en yakýn þekilde saptanabilmesi için coðrafi veriler ýþýðýnda, belde halkýna daha iyi yaþama düzeni ve koþullarý saðlamak amacýyla kentin kendine özgü yaþayýþ biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapý iliþkileri, halkýn sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve saðlýðý ile ilgili konular göz önüne alýnarak hazýrlanmasý gerektiði belirtildi. Þehircilik ilkeleri ve planlama esaslarý açýsýndan, plan kararlarý ile getirilen kullaným alanlarýnýn yer altýnda (bodrum katlarda) veya yer üstünde zorlaþtýðýna dikkat çekiyor. 7 çocuk annesi Halime Masin, 4 ünün okulunun yarýda kaldýðýný ve göçün en çok onlarý etkilediðini anlatýyor. Ömrümüz bu yollarda bitecek. Yazýn baþlamasýyla yeni otlak alanlarý bulmak için sürülerimizle birlikte birçok dað ve ova aþarak yaylalara göç ediyoruz diyen Masin, akþamlarý hava kararýr kararmaz bulunduklarý yerde konakladýklarýný belirtiyor ve þöyle devam ediyor sözüne: Sabah erkenden yolumuza devam ediyoruz. 4-5 gün içerisinde daðlarda ve yaylarda çadýrlarýmýzý kuruyoruz. 5 ay boyunca yaþantýmýz oralarda geçiyor dedi. Çocuklarýmýz cahil kalýyor Zorlu yolculuðun çok sýkýntýlý geçtiðini söyleyen Safiye Yaman ise, yaylalara göç etmenin her geçen gün daha da zorlaþtýðýný ifade ediyor. Göçler yüzünden okuldan alýnan çocuklarýn cahil kaldýðýný dile getiren Yaman, Çocuklarýmdan biri ilköðretim 3. sýnýf, diðeri de 5. sýnýfa gidiyor. Okullarýn (normal katlarda) öngörülmesinin bir farklýlýðý bulunmadýðý ifade edilen kararda, "genel olarak planla verilmiþ kullaným haklarý dýþýnda ayrýcalýklý yapýlanma haklarýnýn belirli alanlarda nesnel bir nedene dayanmaksýzýn tanýnmasýnýn, düzenleyici iþlem kimliði taþýyan planlarýn genellik, objektiflik ve yansýzlýk ilkesi ile baðdaþtýrýlamayacaðý" kaydedildi. Kararda, ayrýca, gerek bodrum katlarda öngörülen kullaným kararlarý gerek brüt parsel üzerinden emsal hesaplanmasý suretiyle tanýnan yapýlaþma haklarýnýn, yoðunluk artýþýna yol açtýðý, sosyal ve teknik altyapýya yük getirdiði, ulaþým etütlerini etkilediði ve kentsel maliyetleri artýrdýðý, planla saðlanan bütünlüðü zedelediði ifade edildi. Ýdare mahkemesi kararýna dayanak oluþturan bilirkiþi kurulu tarafýndan düzenlenen rapora da yer verilen kararda, bilirkiþi raporunun dava konusu plana yönelik irdelenmeler içermemesi karþýsýnda, hükme esas alýnabilecek kapanmasýna 2 ay gibi bir süre kaldý ama göç edeceðiz diye onlarý okuldan aldým. Onlarý da beraberimde getirdim. Baþka çarem yok. Kime býrakabilirdim ki? diye derdini anlatýyor. Arkadaþlarý karne alýrken Siirt te okuyan ilkokul 5.sýnýf öðrencisi Halime Yaman, okulunu çok sevdiðini, ama ailesinin göç etmesinden ötürü eðitimini yarýda býrakmak zorunda kaldýðýný anlatýyor: Okulun kapanmasýna 2 ay kala Siirt ten Bitlis e göç ettik. Ailem beni okuldan aldý ve buraya geldik. Arkadaþlarým sýnavlara girip karnelerini alýrken ben sýnýfta kalacaðým. Bir dahaki sene tekrar ilkokul 5. sýnýfa devam edeceðim. Ýlköðretim 7. sýnýf öðrencisi Yusuf Toprak da kendisiyle beraber 50 ye yakýn arkadaþýnýn deðiþik þekillerde göç ettiðini ve eðitimine ara verdiðini ifade ediyor. (BÝTLÝS) Evrensel nitelikte görülmediði kaydedildi. Kararda, þöyle denildi: "Bölgeye iliþkin nazým imar planý kararýyla öngörülen genel yoðunluklardan farklý ve ayrýcalýklý olarak yoðunluk artýþýna yol açacak þekilde brüt parsel üzerinde emsalin hesaplanmasý suretiyle emsale dahil olamayan bodrum katlarýn iskan edilmesi ve bu çerçevede yükseklik sýnýrlandýrmasýnýn kaldýrýlmasýný öngören dava konusu nazým imar planý deðiþikliðinde, þehircilik ilkeleri, planlama esaslarý ve kamu yararý ile hukuka uyarlýk bulunmadýðýndan iptali gerekirken davanýn reddi yolundaki temyize konu mahkeme kararýnda hukuki isabet görülmemiþtir." 1.1 milyar TL yle Dubai Þeyhi Maktum un þirketlerinden Sama Dubai nin aldýðý ÝETT arazisine, Dubai Towers yapýlmasý planlanýyordu. Yerel mahkeme ilk kararýnda direnir ve bu karar da temyiz edilirse dosya Danýþtay Ýdari Dava Daireleri Kuruluna gelecek. (aa) Radikal

Mustafa Andýç mustafa.andic@eyuboglu.com Güney Amerika nýn yüksek sýradaðlarý olan Andlar ýn eteðinde bir dönem dünyanýn en önemli uygarlýklarýndan birinin yaþadýðý Peru topraklarýnda bulunan Ýnkalar ýn kutsal baþkenti Cusco dan dünyaca ünlü Machu Picchu ya gitmek için yollara düþüyoruz. O bölgeye giden tren için günler öncesinden bilet bulmak gerekiyor. Oldukça yoksul olan ülkenin en önemli gelirini Ýnkalar ýn izlerini sürmeye gelen turistlerin býraktýðý dövizler oluþturuyor. Bu nedenle kayýp kent Machu Picchu ya gitmek oldukça pahalý. (170 dolar ile 400 dolar arasýnda deðiþiyor.) Andlar ýn yüksek daðlarýnda bulunan bu antik kente ulaþmak için önce Cusco daki San Pedro Ýstasyonu ndan kalkan turist trenine binmek gerekiyor. Fakat bir çok gezgin arkadaþla birlikte trende yer bulamadýðýmýz için özel bir minibüsle iki saatlik bir yolculuðun ardýndan Urubamba Vadisi ndeki tarihi Ýnka kentlerinden biri olan Ollantaytampo ya varýyoruz. Kýsa bir molanýn ardýndan Machu Picchu trenine biniyoruz. Virajlý yollardan ilerleyerek karlý And Daðlarý manzarasý eþliðinde bir saat daha gidip son durak olan termal kaplýcalarýyla ünlün Aguas Calientes e ulaþýyoruz. Dünyanýn dört bir yanýndan gelen turistlerin kayýp kent e bir an önce ulaþmak için duyduklarý heyecan yüzlerinden okunuyor. Etrafta mahþeri bir kalabalýk var. Geri kalan dik ve virajlý yolu otobüslerle çýkýp nihayet dað baþýndaki antik kalýntýlarýn bulunduðu yere ulaþýyoruz. Binlerce iþçi 50 yýl boyunca çalýþtý Gençlik Daðý anlamýna gelen Machu Picchu, Urubamba Vadisi nin yamaçlarýnda, 2 bin 430 metre yüksekliðindeki bir tepenin tam sýrtýnda bulunuyor. Yapýmýna, 1450 yýlýnda Kral Pachacuti zamanýnda baþlanan kent 1493 te tamamlanmýþ. Anlatýlanlara göre Ýspanyol iþgali sonucu þehirlerini peþ peþe kaybeden Ýnka liderleri 1536 yýlýnda etraflarýndaki az sayýda insanla birlikte bu gizemli kente yerleþir ve ülkeyi 30 yýl daha buradan yönetirler. Ýnkalar, kaleleri 16. yüzyýlda iþgalci Ýspanyollar dan korunmak amacýyla kullanýrlar. Saklý Kent adýyla da bilinen yapý, Ýnkalar tarafýndan iþgale direnmenin bir simgesi olarak da kabul ediliyor. Ýþgalci Ýspanyollar bir efsane olarak duyduklarý bu büyülü þehri bulmak için çok uðraþýrlar ama baþarýlý olamazlar. 50 yýlda binlerce iþçi tarafýndan inþa edilen bu kentte Güneþin Çocuklarý sadece yüz yýl kadar yaþarlar. Son seçkin Ýnkalý nýn da ölümüyle þehir hâlâ tam olarak bilinmeyen nedenle büyük bir sessizliðe gömülür. Yýllar, yüzyýllar birbirini kovalarken, bu arada saklý kent in üzeri, And Daðlarý nýn zirvelerinde yavaþ ama sabýrla geliþen orman tarafýndan sessizce örtülür. Ýnsanlýk tarihinin gizemli uygarlýklarýndan biri olan Ýnkalar ýn en görkemli þehrinin bu sessiz bekleyiþi týpký Mýsýr ýn gizemli piramitleri, Kamboçya nýn efsanevi Angkor u, Java nýn ünlü Borabodur u, Kayýp Kent Machu Picchu Ege nin Efes Antik Kenti, Batý Anadolu nun Truva sý gibi yüzyýllar süren bir yeraltý uykusuna yatar. Ta ki 1911 yýlýnda bölgeye gelen ABD li tarihçi Prof. Hiram Bingham a kadar... Bingham, Ýnkalar ýn Ýspanyollara karþý son savaþlarýný verdikleri Vilcabamba kentini ararken Machu Picchu yu tesadüfen bulur. Hem de 9 yaþýndaki küçücük bir çocuðun yardýmýyla. Bingham, dünyanýn en önemli arkeolojik keþiflerinden birini gerçekleþtirdiðini hemen fark eder. Ancak yaklaþýk 500 yýllýk bitki örtüsünü temizleyecek ne malzemeye ne de insana sahip olmadýðý için çevrenin fotograflarýný çekip ABD ye geri döner ve ertesi yýl tam donanýmla ve çok sayýda iþçiyle gelerek arkeoloji tarihte yeni bir sayfa açmayý baþarýr ve tüm dünyaya Ýnkalar ý tanýtýr. 1983 te UNESCO tarafýndan Dünya Mirasý kapsamýna alýnýr ve çevre düzenlemesi yapýlarak ziyarete açýlýr. Bir dünya gezgini olarak geç de olsa nihayet Amerika kýtalarýnýn en gizemli mekânýna ayak basýyorum. Ýnkalar ýn Güneþ Tanrýsý Ýnti nin bir etkisi mi yoksa sadece 2,430 metre yüksekliðinden mi olacak, müthiþ bir sýcaklýkla karþýlýyor bizi Machu Picchu. Her yerde olduðu gibi yine Japon turistler herkesten önce gelip makinelerindeki pozlarý yarýlamýþlar bile. Ýnsanlarýn birçoðu henüz gitmemiþ olsa da fotograflardan ya da belgesellerden aþina olduðu Andlar ýn yüksek kesimlerindeki efsane kent Machu Picchu nun bir lamanýn yüküyle ancak sýðabileceði þekilde yapýlmýþ giriþ kapýsý Ýnti Punktu dan (Güneþ Kapýsý) içeri giriyoruz. Hepimiz bu büyüleyici görüntüyü belleklerimize kazýmak için bir süre dýþ dünyayla baðlantýmýzý kesiyoruz. Etrafý büyük taþ bloklu sularla çevrili ve her birinin önünde kendi bahçesi bulunan yüze yakýn saray ve tapýnak kalýntýlarýyla karþýlaþýyoruz. Yapýlarýn büyük bir bölümü tek tarafý açýk, gökyüzüne doðru giderek daralan büyük taþ bloklardan oluþuyor. Þimdilerde hepsinin çatýsý açýk olsa da eskiden göðe yükselen bu sivri çatýlarýn bitkilerle kapatýldýðý söyleniyor. Kral Pachacuti nin yaptýrdýðý bu efsane kentte hanedan ailesi ile onun yakýnlarý ile hizmetkârlarýndan oluþan bin kiþiye yakýn bir nüfusu barýndýrdýðý söyleniyor. Hiçbir teknik kullanmadan sadece kas gücüyle bu kadar çetin ve ücra bir arazide böylesi bir saltanat malikânesi inþa etmenin olaðanüstü bir ustalýk gerektirdiði ilk bakýþta anlaþýlýyor. Antik kenti çevreleyen surlarýn dýþýndaki eðimli araziler saray çalýþanlarý tarafýndan taþ duvarlar örülerek teraslara dönüþtürülmüþ. Bu teraslarda küçük tarlalar oluþturularak kentin gýda gereksinimini karþýlamak amacýyla patates, mýsýr ve çeþitli þifalý bitkiler yetiþtirilmiþ. Bu teraslarýn hiçbirinde en ufak bir bozulma olmamýþ, hepsi hâlâ kullanýma hazýr bir þekilde sapasaðlam duruyor. Dað baþýndaki bu kentin su gereksinimini karþýlamak için oyma taþlarla yapýlmýþ su kanallarýyla daha yüksekteki daðlardan su getirmeyi baþarmýþlar. Ýnkalar ýn burayý daha çok bir ibadet yeri olarak kullandýðý düþüncesi egemen. Güneþe taptýklarý için yüksek kayalýklara yerleþtirdikleri elips þeklinde altýndan yansýtýcýlarla astronomik gözlemler yapmýþlar ve önemli tarihleri kutlamayý ihmal etmemiþler. Güneþin yýllýk döngüsünü inceleyip, en büyük törenlerini yaz gündönümü olan 21 Haziran larda büyük þenliklerle kutladýklarý saptanmýþ. Kutsal kent Machu Picchu için öne sürülen en önemli kuramlardan biri de burasýnýn Güneþin Bakireleri için inþa edildiðidir. Ýnkalar için kutsal olan Azize Bakire Morena anýsýna bu tapýnaklarda da Güneþin Bakireleri adýnda kýzlar bulunurmuþ. Saraylarda, Ýnka hükümdarlýðý altýndaki dört bölgeden getirilen kýzlarýn kaldýðý güzel döþenmiþ birçok oda varmýþ. Güneþ Tanrýsý nýn hizmetine seçilen bu güzel kýzlarýn bakireliklerinin bozulmamasý için çok sýký korunan bir yerde hep beraber yaþarlarmýþ. Sadece iki kiþi birlikte dýþarýya çýkabilir ve genellikle bekçiler tarafýndan izlenirmiþ. Bu kýzlar, kurban törenleri sýrasýnda mayalanmýþ mýsýr içkisi chicha yý hazýrlar ve kumaþ dokurlarmýþ. Bunlar yeni bir imparatorun baþa geçmesi, Ýnka da salgýn bir hastalýðýn olmasý, deprem gibi önemli olaylarda tanrýlara kurban edilirmiþ. Sadece kýzlar deðil çocuklar ve savaþ esirleri de bozulan evrensel düzenin yeniden kurulmasý için kurban edilirmiþ. Dört bir yana açýk olan ve kentin en yüksek KONYA Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliði Bölümü öðretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Güler Göçmez, Karapýnar çevresindeki obruklarýn, bölgedeki genç volkanlardan çýkmaya devam eden karbondioksidin yeraltý sularýna karýþmasýyla meydana geldiðini söyledi. Göçmez, þöyle konuþtu: Yeraltý suyunun oluþturduðu maðaralardan bu su akarken, suyun aktýðý maðaralar giderek geniþliyor, büyük karstik boþluklar oluþturuyor. Yeraltý sularý, alüvyon topraðýn bulunduðu yer yüzüne 20-25 metre kalana kadar kireç taþlarýný eritiyor. Bu arazi üzerinde aðýr tarým makineleri çalýþýr, üst bölümde bulunan toprakta su miktarý artar ya da bölge deprem dalgalarýna maruz kalýrsa yukarýda bulunan tavan aniden ve gürültüyle patlayýp çöküyor. Böylece bir obruk oluþuyor. Göçmez, bu obruklarýn oluþmasý için yer yer aðýr bir kamyonun bölgeden geçmesinin bile yeterli olabildiðini, son olarak 7 Þubat ta, Konya-Karapýnar kara noktasýnda yer alan güneþ gözlemlerinin yapýldýðý ve hâlâ bir güneþ saatinin bulunduðu Ýntivatana sýrtýna çýkýp bir süre oturdum ve çevreyi seyrettim. Bu sýrada birkaç lama biz konuklarýna karþý umursamaz bir halde antik kentin meydanýndaki çimlerde otluyordu. Birden Pablo Neruda, gizemli mýsralarýný bu kez kutsal sütunlarýn arasýndan haykýrdý: Taþ setlerin yüksek kenti, insan uygarlýðýnýn yalçýn kalesi, çökmüþ krallýk iþgallere ve yüzyýllara raðmen hâlâ dimdik ayakta... SIRT ÇANTAMDA DÜNYA KÜLTÜRLERÝ yoluna çok yakýn bir yerde, Akkuyu Yaylasý nda yaklaþýk 70 metre çapýnda ve 80 metre derinliðinde bir obruk oluþtuðunu, obruðun, söz konusu tarlada biçerdöverin çalýþmasý esnasýnda meydana gelmesinin düþündürücü olduðunu söyledi. Bu obruklarýn, çevredeki yerleþim alanlarý için önemli bir risk oluþturduðunu vurgulayan Göçmez, þöyle devam etti: Aniden ve gürültülü bir patlamayla oluþan, son dönemde yerleþim alanlarýný tehdit etmeye baþlayan obruklarýn nerelerde oluþabileceðine iliþkin önümüzdeki dönemde MTA ile birlikte çalýþma yaparak bölgenin risk haritasýný belirleyeceðiz. Son oluþan obruklar daha çok yerleþim yerlerine yakýn bölgelerde görülüyor, yerleþim yerlerine doðru yaklaþýyor. Bu nedenle Karapýnar ilçesi de risk altýnda olabilir. Bölgenin obruk risk haritasý çýkarýldýktan sonra, riskli yerleþim yerlerinin baþka bir alana taþýnmasý bile gündeme gelebilir. Gerekiyorsa Karapýnar ilçe merkezi bile baþka bir yere taþýnabilir. Risk haritasý gerekli Karapýnar Belediye Baþkaný Mehmet Mugayýtoðlu ise son oluþan obruklarýn ardýndan Karapýnar halkýnýn tedirginliðinin arttýðýný, halkta oluþan korkunun giderilmesi için MTA nýn bir an önce bölgenin risk haritasýný oluþturmasýný istediklerini söyledi. Mugayýtoðlu, bölgenin obruk risk haritasýnýn belirlenmesiyle vatandaþlarýn da rahat bir nefes alacaklarýný düþündüklerini dile getirdi. Hürriyet