I. Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)



Benzer belgeler
ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

Anayasası na göre, TBMM aşağıdakilerden hangisini bir parlamento kararıyla gerçekleştirir? Anayasası na göre ara seçim ne demektir?

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

ANAYASA HUKUKU DERSİ


TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

ANAYASA GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI 5 OCAK 2015 SAAT 09:00

MEHMET UTKU ÖZTÜRK 1961 KURUCU MECLİSİ

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Karşısında Mahalli İdareler Seçimlerinin Durumu

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

ANAYASA CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 13.00

3.Meclisin faaliyetlerine ara vermemesi şeklinde olan meclisin her zaman açık olması yasamanın hangi ilkesi ile ilgilidir?

ANAYASA HUKUKU 2016 Bahar dönemi Yılsonu sınavı CEVAP ANAHTARI

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

BAŞKANLI PARLAMENTER SİSTEM

TEST-3 ANAYASA YÜRÜTME-YARGI 7)Anayasaya göre Cumhurbaşkanı aşağıdaki kurullardan hangisine üye seçemez? A) Yargıtay

Komisyon. KPSS HUKUK Çek Kopar Soru Bankası ISBN Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ YRD.DOÇ.DR. BİLAL ŞİNİK

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ANAYASA HUKUKU DERSİ

1.Cumhurbaşkanının Meclise geri gönderemediği ve kabule etmek zorunda olduğu tek kanun aşağıdakilerden hangisidir? I. Cumhurbaşkanı. II.

M. Gözde ATASAYAN. Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi

ANAYASA HUKUKU DERSĐ ( GÜZ DÖNEMĐ FĐNAL SINAVI) Đktisat ve Maliye Bölümü

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ BAZI MADDELE RİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN. (Resmi Gazete ile yayımı: 16.6.

Prof. Dr. Abdurrahman Eren. ANAYASA HUKUKU DERS NOTLARI (Genel Esaslar-Türk Anayasa Hukuku)

TÜRKİYE ADALET AKADEMİSİ GENEL KURULUNUN TOPLANTI, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Sosyal Düzen Kuralları

ANAYASASININ BAZI MADDELER

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

HUKUK. Soru Bankası İÇTİHAT

İÇİNDEKİLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI. Madde Sayfa BAŞLANGIÇ...17 BİRİNCİ KISIM. Genel Esaslar. I. Devletin şekli

MACARİSTAN SUNUMU Dr. Csaba UJKERY

TÜRK ANAYASA DÜZENİ Bahar dönemi Ara sınavı

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler

Yasamanın koyduğu kanunlar çerçevesinde ve kendine özgü düzenleyici işlemler ( KHK, Tüzük ve Yönetmelik) vasıtasıyla devletin genel işleyişini

2017 Türkiye Anayasa Değişikliği 2017 ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Madde 9 Bağımsız olduğu zaten belirtilen mahkemeler için ayrıca tarafsız ibaresi eklendi.

Öğrencinin adı ve soyadı: Numarası:

Aşağıdakilerden hangisi parlamenter sistem ile ilgili doğru bir bilgi değildir? A) Yasama organı, güvensizlik oyu ile Bakanlar Kurulunu düşürebilir.

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

TARİHSEL VE TOPLUMSAL GELENEK

TEMEL HUKUK. Hukuk ve Kaynakları

SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI

ANAYASA DERSĐ ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI)

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DANIŞMA VE İZLEME KONSEYİ NİN OLUŞUMU, TOPLANMASI VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI TÜZÜĞÜ

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

1: İNSAN VE TOPLUM...

HAZİRAN 2017 TARİH BASKILI TÜRK ANAYASA HUKUKU DERS KİTABINA İLİŞKİN DÜZELTME CETVELİ

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI

Kanun No Kabul Tarihi: 7/5/2010

Bakanlık Sistemi. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Public Sector Budget in Turkey Türkiye de Kamu Kesimi Bütçesi

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

2015 YILI 25. DÖNEM MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİNDE ADAY OLMAK İSTEYEN KAMU GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ REHBER

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 21

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ BAZI MADDELERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA TASLAK METİN

21 EKİM 2007 TARİHLİ HALKOYLAMASI

Bölüm 6 DEVLET KAVRAMI I. Devlet Terimi

Transkript:

I. Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Bilindiği üzere, Anayasacılık hareketi, iktidarın sınırlandırılması ve temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması na karşılık gelmektedir. Bu çerçevede anayasanın klasik tanımı; bir devletin kuruluşunu ve yapısını, organlarını, organların birbirleri ile olan ilişkilerini, iktidarın devrini ve temel hak ve özgürlüklerin düzenleme altına alındığı toplumsal tercihleri içeren belge dir. Buna göre, özünde anayasaları anayasa yapan temel unsur, bireyin anayasadaki yerinin ve değerinin ne olduğu ve buna göre de temel hak ve özgürlüklerin iktidarın sınırlandırılması ekseninde nasıl bir formülasyona tabi tutulduğu ile değer kazanmaktadır. Anayasanın bu klasikleşen tanımındaki unsurlardan hareketle, yürürlükte bulunan bir anayasanın yerine getirilmek istenen yeni anayasa önerilerinin de temel kaygısının bu yaklaşıma uygun olması esas beklentidir. Çünkü Anayasacılığın özü iktidarın sınırlandırılması ise, siyasi partilerin Anayasa Uzlaşma Komisyonu na sundukları önerilerde böyle bir kaygı ile hareket edip etmedikleri ve hükümet sistemi ne ilişkin önerilerde de buna uyup uymadıkları ve böylece temel hak ve özgürlüklere sıkı güvenceler kazandırıp kazandırmadıkları önem kazanmaktadır. Nitekim anayasa tanımında ifadesini bulan; organların birbirleri ile ilişkileri, yasama-yürütme organları izdüşümünde devlet iktidarının temel hak ve özgürlükler üzerindeki potansiyel ihlal edicilik risklerinin ortadan kaldırılması ile mümkün olacaktır. Dolayısıyla, hangi hükümet sistemi tercih edilirse edilsin, iktidar-birey ilişkilerinde hükümet sisteminin esasının nasıl doldurularak formüle edildiği ana belirleyici unsur olacaktır. AK Parti tarafından Anayasa Uzlaşma Komisyonu na sunulan Anayasa önerisinde, hükümet sistemi olarak başkanlık sistemi öngörülmektedir. Bu hükümet sistemi dünya ölçeğinde pek çok devlet tarafından benimsenerek, hâlihazırda uygulanmaktadır. Ancak başkanlık siteminin klasik ve eşsiz örneği, rastlantı veya teamüllere dayalı bir bekleyişin ürünü olmaksızın, iktidarın sınırlandırılmasına yönelik bilinçli bir kurumsallaştırma neticesinde, ABD de yerleşik bir hükümet sistemi niteliği kazanmış ve yaygınlık kazanmıştır. Başkanlık sistemi, ABD de, yasama ve yürütme organları arasında eşitliğe ve sert kuvvetler ayrılığı modeline dayanır. Bir başka ifadeyle, iktidarı paylaşımında ayrılmış kurumlara dayanan bir hükümeti esas alır. Ancak yürütme organı parlamentonun desteğinden iktidarın bölünmesi suretiyle ayrılmıştır. Yürütme organı, hükümet ve devlet başkanlığı makamları bir bütün olarak Başkan ile temsil edilir. Dolayısıyla temsil zinciri nin meşruiyet halkalarından birisi başkana dayanmaktadır. ABD sisteminin temelinde, Amerikalıların onu işletme konusunda gösterdikleri çaba da etkili olmuştur. Zira ABD Anayasası, iktidar-birey ilişkilerinde iktidarın sınırlandırılması temelinde tıkanıklıklar için icat edilmiş olup, bu sistemin kusursuz olduğu düşüncesiyle 1

aceleci olarak ithali, görünmez sorunların kendiliğinden ortaya çıkması riskini taşımaktadır. Latin Amerika ülkeleri bu durumun laboratuvarını oluşturmaktadır. Nitekim, burada başkanlık sisteminden sapmalar, kırılgan koşullar eşliğinde istikrarlı ve insan haklarına dayalı bir yapının oluşturulmasına engel olmuştur. Çünkü bu ülkelerde, amaç iktidarı sınırlandırmaktan öte, ABD başkanlarından daha geniş yetkilere sahip başkanlar aracılığıyla temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına dönüşmüştür. Zira Latin Amerika başkanlık sistemlerine yöneltilen eleştirilerin temelini kararname yoluyla yönetim oluşturmaktadır. ABD Başkanlık sisteminin temel özellikleri; - Yasama organı ile yürütme organı arasında katı bir kuvvetler ayrılığının bulunması. - Yasama ve yürütme organının genel oy ile halk tarafından seçimle oluşturulması. Başkan, bölünmemiş bir hükümet yetkisi kullanmaktadır. - Yasama organının devletin federatif yapısı gereği iki meclisten; yürütme organının ise tek kişi, yani başkanın iktidarında toplanması. - Başkanın, yasama organına karşı siyasi sorumluluk taşımaması ve yasama organının da başkan tarafından feshedilememesi. İktidarın kullanılması konusunda fren ve denge mekanizmalarının bulunması. - Başkanın seçim dönemi ile yasama organının seçim döneminin farklılık göstermesi. - Başkanının seçiminde iki dereceli seçim sisteminin uygulanması. - İki partili siyasal sisteme dayanmaktadır. - Parti disiplinin bulunmaması ve siyasi partilerin seçim partileri biçiminde faaliyet göstermeleri sebebiyle, başkan ile siyasi parti arasındaki ilişki bir seçim ilişkisidir ve seçimin yapılması ile başkanın parti, partinin ise başkan üzerinde parti disiplinine dayalı bir etkisi söz konusu değildir. - Başkan ile sekreterler (bakan) arasında bir kabine bağı bulunmamaktadır. - Başkan, Senato nun onayı ile Federal Yüksek Mahkeme üyelerini ömür boyu görev yapma koşulu ile atama yetkisine sahiptir. AK Parti tarafından sunulan öneride, hükümet sistemi olarak başkanlık sistemi öngörüldüğü için, mevcut anayasal sistemde önemli değişiklikler önerilmektedir. Hükümet sisteminin tanımlanmasında yürütme organının göreve geliş usulü belirleyici rol oynadığından, sunulan öneride yürütme organı konusunda mevcut parlamenter sistem üzerinde önemli değişiklikler öngörülmektedir. Başkanlık sisteminin tipik modeli olan ABD uygulamasının aksine, devletin yapısal örgütlenme modelinde herhangi bir değişiklik getirilmemekte, mevcut anayasal düzende olduğu gibi idari olarak yerinden yönetime ve buna bağlı olarak da yerel yönetimlere aynen yer verilmekte, ayrıca katı merkeziyetçi düzenlemeler ve anlayış konusunda bir değişiklik öngörülmemektedir. Buna göre, 2

federasyon veya diğer siyasi temelde bölge yönetimi ve örgütlenmelerine yer verilmemektedir. Egemenlik konusunda; 1982 Anayasası, Türk milleti kavramına yer vererek, egemenliğin kullanımında ise yetkili organları eliyle kullanmayı esas almıştır. Öneride, (BDP önerisi dışındaki önerilerde) Türk milleti ibaresine yer verilmekte ve egemenliğin kaynağındaki etnik vurgu varlığını korumaktadır. Yine bu noktadan devamla, egemenlik yetkisi konusunda AK Parti önerisinde; egemenliğin seçimle oluşturulan organlar aracılığıyla kullanılacağı ibaresine yer verilmektedir. Bu durumda 1982 Anayasası ile yetkili organlar olarak öngörülen yasama-yürütme-yargı organlarından, AK Parti önerisi uyarınca seçimle iş başına gelen yalnızca yasama ve yürütme (Başkan) olmakta; yargı organının egemenlik kullanma yetkisine yer verilmemektedir. Öneride bunun etkilerini, başkanın yargı organına ilişkin atama yetkileriyle beraber ele almak gerekecektir ki bu durum çerçeve itibariyle iktidarın sınırlandırılması anlamına gelmekle birlikte, sınırlandırılan bu iktidarın başkanın yetki alanına aktarılması ile iktidar odağının değiştirilmesine karşılık gelmektedir. Bu çerçevede, AK Partinin önerisinde; başkanın seçimi konusunda, başkan adayının yüksek öğrenim yapma sı ve milletvekili seçilme yeterliliği ne sahip olması koşuluyla halk tarafından seçileceği öngörülmektedir. Böylece Anayasanın mevcut halinde yer alan seçimin vatandaşlar tarafından yapılacağı hükmü esas alınarak TBMM tarafından seçilme biçiminde bir koşula yer verilmeyerek, başkanlık sisteminin temel koşulu olan başkanın genel oya dayalı olarak seçmenler tarafından, doğrudan doğruya seçilmesi önerilmektedir. Görev süresi beş yıl ile sınırlı olan başkan en fazla iki defa seçilebilecektir. Ancak buna getirilen istisna ile üçüncü dönem başkanlık yapılmasına da olanak sağlanmaktadır. Başkan adayı olma konusunda ise sınırlı adaylık koşulu getirilmekte, yani seçilme yeterliliğine sahip bütün vatandaşların aday olması değil, adayların ancak son genel seçimlerde % 5 oy almış siyasi partiler veya en az yüz bin seçmen tarafından aday gösterilebileceği önerilmektedir. Başkanın seçilmesi işlemi, geçerli oyların salt çoğunluğunun alınması koşuluna bağlanarak basamaklı bir usul öngörülmekte ve böylece başkanlık sisteminin benimsendiği ülkelere paralel bir düzenleme önerilmektedir. Yasama organının oluşumunda, milletvekili seçim barajı konusunda ise bir hükme yer verilmemektedir. Milletvekili seçilmek isteyen vatandaşların 18 yaşını doldurması şartı önerilerek, milletvekili seçilme yaşı daha aşağı bir yaş sınırına çekilmektedir. Kadınların milletvekili seçimi konusunda ise mesleki konum ve sosyal sorumluluk gibi içeriği belirsiz ölçütler öngörülmektedir. Buna göre; Kadınlar ve erkeklerin seçimle gelinen görev ve mevkilerin yanı sıra mesleki konumlara ve sosyal sorumluluklara eşit şekilde erişebilmeleri kanunla teşvik edilir. AK Parti önerisinde, milletvekillerinin özlük hakları ve ödevlerine dair kimi konuların yasalarla çözülmüş olduğunu bunların bazılarının anayasaya taşınmaması gerektiği ileri sürülmektedir. 3

Yasama döneminde milletvekilliklerinde boşalma olması durumunda ara seçim yerine şöyle bir öneri getirilmektedir; Siyasi partilerin seçim çevrelerindeki milletvekili aday listelerinde bulunup da seçilemeyen adaylar bulundukları sıra esas alınarak yedek milletvekili sayılırlar. Milletvekilliklerinde boşalma olması halinde boşalan üyelikler öncelikle o seçim çevresindeki asıl aday listesinde bulunup da seçilemeyen yedek milletvekilleri ikame olunur. Başkan, başkan yardımcısı, bakanlar ve milletvekilleri göreve başlarken şu yemini ederler: İnsan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı kalacağıma; Devletin bağımsızlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma mukaddesatım ve şerefim üzerine yemin ederim. Bu yemin metni ile Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri bakımından farklı yemin metinleri yerine tek bir yemin metni ortaya konulmakta etnik vurgu yapılmaksızın yemin metni sadeleştirilmektedir. Başkan ile parlamento arasındaki ilişki ele alındığında ise, başkanlık sisteminin tipik özelliklerinden birisi olarak değerlendirilen bağdaşmazlık koşulu yani, başkanın hem parlamento üyesi hem de yürütmenin başı sıfatıyla yürütme organını temsil etmesi mümkün olmayacağından, başkan seçilen milletvekilinin TBMM üyeliğinin sona ermesi prensibi benimsenmektedir. Başkanın hem devletin hem de yürütme organının başı sıfatıyla görev yapması önerilmektedir. Kuvvetler ayrılığının katı biçimi olarak kabul edilen başkanlık sisteminde, başkan ile parlamento arasındaki bağdaşmazlık ve ayrılık kuralları gereği ve başkanın parlamentonun içişlerine ve işleyişine müdahale riskinin azaltılması ve işlevsel bağımsızlığının sağlanması uyarınca, parlamentonun kendi başkanını seçmesi, yani TBMM Başkanı seçilmesi öngörülmektedir. Ancak TBMM ve başkanlık seçimlerinin beş yılda bir ve aynı gün yapılma koşuluna bağlanması, klasik başkanlık sisteminden bir ayrılış ve yasama ile yürütme arasında Fransa da uygulanan yarı-başkanlık sistemi örneğine benzetilmesi (Başkan ile başbakanın uyumlu çalışmasını sağlamaya yönelik benzerlik) yasama-yürütme dengesi kurmaya yönelik cohabitation benzeri bir izlenim yaratmaktadır. Başkanlık sistemi bakımından temel koşul olarak öngörülen kuvvetlerin sert ayrılığı ve bağdaşmazlık ve ayrılık kuralları çerçevesinde, başkan yardımcısı bakımından şöyle bir öneriye yer verilmiştir; Başkanlık makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, seçimlere kadar kalan sürede Başkan Yardımcısı Başkanın yerine görev yapar ve Başkanlık yetkilerini kullanır. Başkan Yardımcılığının herhangi bir nedenle boşalması halinde, seçime kadar kalan sürede bu göreve vekalet edecek kişiyi, Başkanın göstereceği üç aday arasından, Türkiye Büyük Millet Meclisi belirler. ifadesine yer verilerek, başkan yardımcılığının herhangi bir biçimde boşalması durumunda, bu göreve vekalet edecek kişinin seçilmesini, başkanın göstereceği üç aday arasından TBMM nin seçmesi koşuluna bağlamakta ve böylece yürütme organında görev alacak kişilerin belirlenmesi sürecinde yasama organına yetki verilmektedir. Ayrıca, başkana, tatil veya ara verme döneminde TBMM yi doğrudan doğruya toplantıya çağırma yetkisi öngörülmektedir. 4

Mevcut anayasada, Cumhurbaşkanının sahip olduğu yetkilerin pek çoğu başkan tarafından kullanılmaya devam etmekle birlikte, ayrıca başkanlık siteminde başkana özgü yetkilerin kullanımı da önerilmektedir. Genel siyaseti yürütme yetkisine sahip olan başkan, Meclise, iç ve dış siyaset konusunda yıllık mesajlar vermek; kanunları yayımlama değil onaylamak veya veto etmek ; bakanları atamak ve görevlerine son vermek ; başkanlık kararnamesi, yönetmelik çıkarmak; TSK nın kullanılmasına karar vermek ve milletlerarası andlaşma akdetmek ve yayınlamak ; üst düzey kamu yöneticilerini atamak ve görevlerine son vermek ; kanunların Anayasaya aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi nde iptal davası açmak ; yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini göndermek, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek gibi görev ve yetkilere sahip olması önerilmektedir. Bir suç işlediği iddiası ile başkan hakkında cezai soruşturma yapılabilmesi ise mevut sistemde Cumhurbaşkanı hakkında uygulanabilecek soruşturma ile paralel bir şekilde, TBMM nin vereceği önerge ile soruşturma açılabilecektir. Öneride, başkanın, başkanlık kararnamesi çıkarabilmesi, genel siyasetin yürütülmesinde ihtiyaç duyulması gibi, koşulları açık ve net olmayan bir duruma özgülenmektedir. Ayrıca, Bir konuda Başkanlık kararnamesi çıkarılabilmesi için kanunlarda o konuyu düzenleyen uygulanabilir açık hükümlerin bulunmaması şarttır ifadesine yer verilmiş olması kanunla düzenleme yapılmayan veya yapılması ihmal edilen konulara özgülenmesi bakımından ucu açık ve belirsiz bir düzenleme ile pek çok sorunu doğurma riski taşımaktadır. Kişi hak ve hürriyetleri ile siyasi hak ve hürriyetler kararname ile düzenlenemez hükmüne yer verilerek, KHK lerin hukuki rejiminde görüldüğü üzere ekonomik, sosyal ve kültürel haklar ın başkanlık kararnamesi ile düzenlenmesinde herhangi bir sınırlama öngörülmemektedir. Buna ek olarak; Kararnameler ile kanunlarda aynı konuda farklı hüküm bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır hükmüne yer verilmesi, başkanlık kararnamesi ile kanun arasında çıkacak ihtilaflarda kanunun hiyerarşik olarak üst basamakta yer alacağı kabul edilmektedir. Başkanlık kararnamesine yer verilmesi sebebiyle Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ve Tüzük işlemleri anayasal sistemden kaldırılmaktadır. Yine başkanın görev ve yetkileri arasında sayılan, üst düzey kamu yöneticilerini atamak ve görevlerine son vermek ibaresi de, önemrilen yeni hükümet sistemi dolaysıyla belirsizliğini koruduğundan, bu kapsamda yer alan ve mesleki liyakat prensiplerine tabi olan kamu yöneticileri bakımından bşakanın yetkisinin sınırının ne olacağı belirsizliğini korumaktadır. Bakanların atanması yetkisi yalnızca başkana verilmekte, bakanlar arasında kolektif sorumluluk olmayacağı için, bakanlar, yürütme yetkisinin kullanılmasında tek aktör olan başkana karşı sorumluluk taşımaktadırlar. Bakanların başkan tarafından atanabilmesi için milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmaları gerekmekte; TBMM üyelikleri sona erse dahi mevcut milletvekillerinin bu göreve atanmaları mümkün değildir. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri ile teşkilat yapısı Başkanlık kararnamesi ile düzenlenir. 5

Mevcut sistemde Bakanlar Kurulu esas alınarak getirilmiş olan düzenlemeler (Bakana vekalet gibi) de kaldırılmaktadır. TBMM veya Başkan tek başına her iki organın seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verme yetkisine sahip kılınmaktadır. Başkanın ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde başkanın bir defa daha aday olabileceği önerilmektedir ki bu durumda, başkan, seçilmesi durumunda üç dönem başkanlık yapma imkanına kavuşmaktadır. Başkomutanlık, milli savunma ve silahlı kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanması Başkanın temsil ve sorumluluğunda yer almakta; Genelkurmay Başkanlığı ise Milli Savunma Bakanlığı na bağlanmaktadır. Meclis araştırmasının ise, anayasada değil içtüzükle düzenlenmesi önerisi getirilmektedir. AK Parti önerisinde, hükümet sistemi olarak başkanlık sistemi önerildiği için, parlamenter denetim yerine, sadece bilgi edinme yolu olarak meclis araştırması nı öngörmektedir. Klasik parlamenter sistem önerilerini ve buna bağlı parlamenter denetim mekanizmalarını ise müzakere etmemektedir. Öneride, Yüksek Seçim Kurulu muhafaza edilip üye sayısı arttırılmakta ve üyelerin seçimi konusunda değişiklik getirilmektedir; Yüksek Seçim Kurulu, onbir asıl, onbir yedek üyeden oluşur. Asıl üyelerin üçü hukukçu öğretim üyeleri ve avukatlar arasından TBMM nin üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla seçilir. Asıl üyelerin ikisi Yargıtay, ikisi Danıştayın kendi üyeleri arasından kura ile belirlenir. Asıl üyelerden dördü son genel seçimde siyasi partilerin aldıkları oy oranı sıralamasına göre ilk dört parti tarafından seçilir. Üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkan vekili seçerler. Süresi bitenler bir kere daha seçilebilir. İdari yargı alanında, yürütmenin durdurulması konusunda sınırlama öngörülmektedir; Millî güvenlik, kamu düzeni, kamu yararı, genel sağlık nedenleri ile ve ayrıca olağanüstü hallerde olağanüstü halin ilanına sebep olan konularla ilgili yürütmenin durdurulması kararı verilmesi kanunla sınırlanabilir. İdarenin eylem ve işlemleri sebebiyle doğan zararlar konusunda ise; bu zararlar konusunda adli yargı yolu dahil farklı hukuki rejimler öngörülebilir. Çalışanların kusurlarından doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir. Yerel yönetimler bakımından, diğer kamu idarelerine verilmeyen görevlerin yerine getirilmesi şeklinde bir yetki kullanımı önerisi getirilmektedir; Yerel yönetimler kanunda belirtilen ve münhasıran başka bir kamu idaresine verilmeyen kamu hizmetlerini yerine getirmeye yetkilidir. Yerel yönetimler konusunda mevcut anayasada en çok tartışma yaratan konulardan birisi de merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerinde uyguladığı idari vesayettir. Bu çerçevede Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı nın esas alınmadığı görülmektedir. Zira idari vesayet konusundaki katı merkeziyetçi yaklaşımın benimsendiği görülmektedir. İdari vesayet konusunda, mevcut anayasadaki ibareler sadeleştirilerek 6

(verim ve uyum dahi edilerek) şu öneri getirilmektedir; Merkezi idare, yerel yönetimler üzerinde, idarenin bütünlüğü ile hizmetlerin sunulmasında verim ve uyumun sağlanması amacıyla kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir Yargı alanında ise temel olarak beliren özellik başkanın yargı organı üyelerini atama konusunda sahip olduğu yetki ve ayrıca başkanlık kararnamesi ile getireceği düzenlemelerdir. Başkan ile parlamento arasındaki bağın koparılmamak istenmemesindeki temel gerekçe de başkanın partiye hakim olarak parlamento üyeleri üzerinde etkili olması ve başkanın yüksek yargı organ ve kurullarına yapılacak atamalarda bütünsel bir hakimiyeti sağlama kaygısı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çerçeveden bakıldığında getirilen öneriler, 2010 yılında Anayasada yapılan değişiklikle getirilen düzenlemede olduğu gibi Anayasa Mahkemesi nin üye sayısı 17 olarak belirlenmekte; ancak üyelerin seçimi konusunda ise bir faklılık öngörülmektedir. Bunlardan 9 üyenin TBMM tarafından, 8 üyenin başkan tarafından seçilmesi önerilmektedir. Anayasa Mahkemesi ne, anayasa değişikliklerini şekil ve esas bakımından denetleme yetkisi tanınmamakta; başkanlık kararnamelerinin, kanunların ve TBMM İçtüzüğü nün şekil ve esas bakımından denetimi öngörülmektedir. Anayasa Mahkemesi nde iptal davası açma yetkisi ise başkan a ve TBMM üye tamsayısının en az beşte biri ne tanınmaktadır. Anayasa Mahkemesi nin, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemeyeceği; yorumlu red kararı veremeyeceği; yürürlüğü durdurma kararı veremeyeceği; gerekçesiyle birlikte yayımlanmayan kararların bağlayıcı olmayacağı öneriler arasında yer almaktadır. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bakımından; 2010 yılında Anayasa değişikliklerinden farklı olarak üye sayısı 22 olarak belirlenmekte; ancak asıl değişiklik Kurulun yapısında olmaktadır. Zira Kurul Hakimler Dairesi, Savcılar Dairesi ve Disiplin Dairesi olmak üzere üç daire halinde çalışıp, Kurulun Başkanlığı görevini yine Adalet Bakanı sürdürmekte, Adalet Bakanlığı Müsteşarı da Kurulun tabii üyesi olma görevini sürdürmektedir. 7 üyenin TBMM, 7 üyenin başkan; 6 üyenin ise hakim ve savcıların oyları ile belirleneceği öngörülmektedir. Hâkim ve savcılar ile Temyiz Mahkemesi üyelerinin görevlerini Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme, görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri Kurul Başkanına bağlı ve ona karşı sorumlu olarak görev yapan Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yapılır. Soruşturma ve inceleme daha kıdemli hakim veya savcılar eliyle de yaptırılabilir. Teftiş Kurulu Başkanı ve müfettişler Kurul Başkanı tarafından atanır. Siyasi partilerin gelir ve giderleri ile mallarının denetlenmesi görevi ise Sayıştay a verilmektedir. Ancak siyasi partilerin gelir giderlerinin denetimi neticesine bağlı sonuçlara ilişkin siyasi partiler bakımından spesifik bir hükme yer verilmemektedir. Yargı alanında önerilen en önemli değişikliklerden birisi de askeri yargı ile sivil yargı ayrımının ortadan kaldırılması, yani askeri yargının kaldırılmasıdır. Sivil yargı bakımından ise Yargıtay ve Danıştay olarak, idari rejimden hareketle örgütlenen Temyiz yargılamasına 7

(ki Danıştay yalnızca temyiz mercii olmayıp, ilk derece mahkemesi sıfatıyla da çeşitli davalara bakmaktadır) son verilerek, bu iki yüksek mahkeme yerine Yüksek Mahkeme adı ile yeni bir temyiz mercii öngörülmektedir. Ancak öneride, Temyiz Mahkemesi ne ilişkin kapsamlı hükümlere yer verilmeyip bunlar kanuna bırakılmaktadır. Temyiz Mahkemesi nin üyelerini seçimi konusunda ise mevcut sistemden önemli farklılıklar öngörülmekte, Temyiz Mahkemesi üyelerinin dörtte üçü Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından, dörtte biri Başkan tarafından, mesleğinde fiilen onbeş yıl çalışmış olan hâkim ve savcılar, öğretim üyeleri ile avukatlar arasından, kanunda öngörülen yöntemlerle ölçülen liyakat ve başarı gibi nitelikler dikkate alınarak dokuz yıl için seçilir. hükmüne yer verilmektedir. Değerlendirme AK Parti tarafından getirilen önerinin bütünü göz önüne alındığında, başkanlık sistemi temelinde bir düzenleme önerildiğini ifade ederek ve bununla ilgili şu belirlemeleri yapmak mümkündür; - Hükümet sistemi tercihinde, tarihsel koşullar ve siyasal kültür de etkili olup bir başka ülkede aksamadan işleyen veya öyle görünen bir sitemin ithal edilmesi ancak bu modelin temel isterlerine yer verilmesi ile mümkün olur. Aksi durum, iktidarın sınırlandırılması kaygısına cevap verme ihtimalini ortadan kaldırabilecektir. Zira bir model benimsemek veya getirmek yerine Türkiye tipi başkanlık sistemi olarak adlandırılan bir model icadına girişme gerekçesinin açıkça ortaya konması gerekir. Hızlı karar alan ve iş bitirici bir hükümete sahip olma isteği bunun yegâne gerekçesi olamaz. Önerilen sistemin demokrasi teorisi ve insan haklarıyla bağdaşmazlık göstermesi egemenliğin kaynağına ilişkin önemli sorunları beraberinde getirerek, kararname yoluyla yönetim ile halkın siyasal sitemin dışında kalma tehlikesine ve halka rağmen yönetim riskine yol açabilecektir. - Önerilen model ABD başkanlık siteminden, yukarıda da kısaca temas edildiği üzere, kimi konularda farklılıklara sahip olarak ayrılmaktadır. Nitekim ABD modelinin temelini oluşturan en önemli unsurlardan bir tanesi federasyondur ki hükümet sistemi ile adeta iç içe geçmiş bir yapı sergilemektedir. Ancak öneride buna ilişkin hüküm bulunmamaktadır ve ayrıca yerel yönetimler konusunda mevcut anayasadaki hükümler esas alınmakta, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı temel alınmamakta ve idari vesayetin hemen hemen aynen benimsendiği görülmektedir. - İktidarın sınırlandırılması bakımından önemli mekanizmaların bulunmaması, sistemi önemli sorunlarla karşı karşıya bırakma riskini taşımaktadır. Zira ABD başkanlık sisteminin özü en az hükümet eden modelin bulunması kaygısına dayanır. Bilinçli bir iktidar sınırlandırma modeli olarak şekillendirilmiş ve sadece yasama-yürütme-yargı organları arasındaki kuvvetlerin yatay ayrılığı değil; her bir organı da kendi içinde sınırlandıracak kuvvetlerin dikey ayrılığı prensibi benimsenmiştir. Federasyon bunlardan bir tanesi olmakla birlikte, buna bağlı olarak ortaya çıkan çift meclis de bir fren ve denge 8

mekanizması rolü üstlenmiştir. Öneriyi göz önüne aldığımızda ise, federatif bir yapı öngörülmediği için fren ve denge mekanizmalarının önemli bir bölümünün eksik olduğunu ve bunun yerinin yerel yönetimler aracılığıyla da bir fren ve denge mekanizması öngörülerek doldurulmadığı görülmektedir. - Öneride en az hükümet eden model kaygısı ile hareket edilmediği gibi, sistemin özünün karizmatik kişiliğin etkisine kapılmak suretiyle, başkancı model ile kişiselleştirilmiş iktidar sarkacında gidip gelmekte olduğu izlenimi yaratmaktadır. İnsan hakları temelinde, birey odaklı anayasa yerinde iktidar odaklı olan ve katılımcı demokratik usullere yer vermeyen bir sistemin oluşma risklerini taşımaktadır. - Egemenliğin kaynağını halka dayandıran demokratik bir siyasal sistemde, siyasi iktidarın işlem ve tasarruflarının hesap verilebilirlik ve sınırlandırılmamış denetim ilkeleriyle kurumsallaştırılması ve bunun da katılımcı demokratik yöntemlerle şekillenmesi iktidarbirey ilişkileri bakımından hukuk devletinin önemini korumaktadır. Bu açıdan bakıldığında, başkanın denge ve fren mekanizmalarından yoksun yönetimi ve frenlenmek istenmeyen bir model ile başkanın şahsında iktidarın kişiselleştirilmesi olası bir sonuç olarak ortaya çıkmaktadır. Egemenliğin kullanımında yetkili organlar ise tek meclisli yasama organı ve başkan biçiminde öngörüldüğünden, blok niteliğinde bölünmemiş bir siyasi iktidarın sınırlandırılması önemli zorlukları hatta imkansızlıkları bünyesinde taşımaktadır. - Öneride yasama organı seçimleri ile başkan seçimlerinin aynı gün yapılıyor olması, başkanlık sisteminin temel kuralı olan iktidarın kullanımında sert kuvvetler ayrılığı ve bağdaşmazlık kurallarına uygun olmayan unsurlardandır. Bu yönüyle anayasacılık ın özünü oluşturan iktidarın sınırlandırılması ve temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması koşuluna uygun hareket edilmemiş olmakta; zira iktidar birey ilişkilerinin tasarımında iktidar odaklı bir yaklaşıma dayanmaktadır. - Öneri bu yönüyle, bireyin egemenlik haklarına hükümet sisteminden hareketle bir yanıt vermediği gibi bireyi yoğunlaştırılmış hükümet ile karşı karşıya bırakmaktadır. Çünkü başkanlık sistemi başkanın geri çağırılması yöntemine kapalı olduğu gibi başkanın parlamento aracılığıyla siyasal denetimine olanak vermemekte ve en önemlisi ise iktidarın kullanımı konusunda katılımcı demokratik usulleri yalnızca seçimlere endekslemektedir. Halkın siyasal karar alma süreçlerine katılımı öngören yarı doğrudan demokrasi araçlarına yer verilmemektedir.. - Siyasi partiler bakımından bakıldığında ise, siyasi partiler ABD modelinin şekillenmesinde temel aktörlerdendir ki ABD de Başkan ile adayı olduğu siyasi partisi arasında parti disiplini nden söz edilemez ve siyasi partilerin temel fonksiyonu seçim üzerine şekillenerek adeta seçimler bittikten sonra görünmez olmaktadırlar; öneride ise parti disiplini konusunda belirtilere rastlanmamakla birlikte başkan ile parlamento arasındaki bağın koparılmaması ve 9

disiplinin korunması esas alınmaktadır. Ayrıca seçim sistemi bakımından iki dereceli seçim sistemi de öngörülmemekte; seçim barajı konusunda öneri getirilmediği için hiçbir Avrupa ülkesinde bu düzeyde bulunmayan mevcut % 10 seçim barajının benimsendiği görülmektedir. - Yasama ve yürütme organları arasında katı bir kuvvetler ayrılığının hedeflendiğini söylemek zordur, zira TBMM seçimleri ile başkanın seçiminin aynı gün olması en önemli sorunlardan birisini oluşturmaktadır ki parti disiplini ve başkan ile TBMM arasındaki bağın koparılmaması düşüncesi bunda etkili olmaktadır. - Başkanın ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde başkanın bir defa daha aday olabileceği önerilmektedir ki bu durumda, başkan, seçilmesi durumunda üç dönem başkanlık yapma imkanına kavuşmaktadır. - Yargı alanında ise; başkanlık sistemi öngörülmesinden hareketle önemli değişiklikler getirilmekte, özellikle Anayasa Mahkemesi, Hakimler Savcılar Yüksek Kuruluna yer verilip; askeri yargı ve Danıştay ın kaldırılmasına bağlı olarak kurulması öngörülen Temyiz Mahkemesi üzerinde, başkanın, üyelerin seçimi konusunda belirleyiciliğine yer verilmektedir. Nitekim önerinin bu yönü en çok tartışma yaratacak konular arasında yer alıp, başkanlık sistemine karşı geliştirilecek tepkilerin de şekillenmesine belirleyici olma potansiyelini taşımaktadır. 10