TÜRKİYE. Geniş Özet. 2011 Uluslararası Din Özgürlüğü Raporu ABD Dış İşleri Bakanlığı Demokrasi Bürosu, İnsan Hakları ve İşgücü



Benzer belgeler
TÜRKİYE Önemli Bulgular Arka Plan

TÜRKİYE 2013 ULUSLARASI DİN ÖZGÜRLÜĞÜ RAPORU

Türkiye Temel Bulgular Arka Plan

TÜRKİYE. tartışmak için sık sık devlet yetkilileri ve dini grupların temsilcileri ile görüşmüştür.

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

Türkiye. Uluslararası Din Özgürlüğü Raporu Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Dairesi tarafından yayınlanmıştır.

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE'DE ORTAK BİR KİMLİK OLARAK "ÖTEKİLİK" İKİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMADA İZLENEN YÖNTEM... 27

ISLAM YASASI Kısım Yasal Durum Kamu hukukunun bir kurumu

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

ABD 2014 Uluslararası Din Özgürlüğü Raporu. Kıbrıs Cumhuriyeti. Yönetici Özeti

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra;

Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Bürosu tarafından yayınlanmıştır

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

2005, yıl:1, sayı:4, ss de yayımlanmıştır.

Irk veya Etnik Köken. Ayrımcılığı. Haklarınızı Bilin!

KALKANDERE KAYMAKAMLIĞI HİZMET STANDARTLARI TABLOSU (İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA BAĞLI TÜM KAYMAKAMLIK BİRİMLERİ) BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER

KMÜ İİBF KAMU YÖNETİMİ VİZE SORULARI

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

Kiliseler ile yap lan Resmi Sözleflmeler ve her iki ülkede ibadet yerlerininin yap m

Özet : Hakim ve savcıların havaalanlarında VIP uygulamasından yararlanamayacağı

2006 ULUSLARARASI DĐN ÖZGÜRLÜĞÜ RAPORU. Önsöz. Demokrasi, Đnsan Hakları ve Çalışma Bürosu tarafından yayınlanmıştır. Raporların Hazırlanmasındaki Amaç

ABD Komisyonunun Uluslararası Din Özgürlüklerine İlişkin 2010 Yıllık Raporuna Genel Bakış

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

A V R U P A K O N S E Y Đ

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

30 Temmuz 2008 tarihinde Mahkeme başvuru sahiplerinin 3 Eylül 2008 e dek İran a sınır dışı edilmemeleri hakkında 39 sayılı Kuralı yayınladı.

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI

İBADETHANELER İÇİN YAPILACAK AYNİ BAĞIŞLARDA İNDİRİM DÖNEMİ

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERHUN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru numaraları: 4818/03 ve 53842/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

NORVEÇ DOPİNGLE MÜCADELE SİSTEMİ

Kıbrıs Meselesi mi, «Prensip» Meselesi mi? Baskın Oran

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA DAİRE BAŞKANLIĞI ZABITA DESTEK HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, TANIMLAR

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır:

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Müslümanlar için yeni ve yabancı bir anlayış değildir. Zira yaşamalarına denir. İslam dini ilk zamanlardan itibaren farklı inançlara dinî

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no. 7971/07) KARAR STRAZBURG. 28 Mayıs 2013

OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu

10 Mart 2016 Perşembe Günü Saat 09:30'da Yapılan Mahkeme Toplantısında Görüşülen Dosyalar ve Sonuçları BİRİNCİ BÖLÜM

Seçim süreci hakkında sorular ve cevaplar

T.C ÇAMAŞ KAYMAKAMLIĞI (İlçe Yazı İşleri Müdürlüğü) HİZMET STANDARTLARI TABLOSU BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER

İnsanların, sadece insan olması nedeniyle sahip oldukları devredilemez ve vazgeçilemez haklardır.

TÜRKİYE DE SİYASİ REFORM SÜRECİ...

A.B.D. Komisyonunun Uluslararası Dini Özgürlükler Konulu 2009 Yılı Raporuna Genel Bakış

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

İTALYAN OKULLARI NASIL DÜZENLENMİŞTİR?

Salih AKYÜZ Hasta ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Derneği Başkanı

ESPİYE BELEDİYESİ İTFAİYE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİYÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK

Personel alımları devam edecek

AİHM İçtihatları Kapsamında Medeni Haklar ve Yükümlülükler

6514 Sayılı «Tam Gün» Kanunu ile Devlet Üniversite Hastaneleri İçin Ge?rilen Düzenlemeler

YENİ VAKIFLAR KANUNUNA VE VAKIFLAR YÖNETMELİĞİNE SİVİL DEĞERLENDİRME

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ĐDARĐ YARGI FĐNAL SINAVI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

FETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu.

Türkiye de Uluslararası Koruma Arayan Kişiler için EĞİTİM HAKKI SORULAR & YANITLAR

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

MEDYADA NEFRET SÖYLEMİNİN İZLENMESİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İŞ ORTAĞI DAVRANIŞ KURALLARI

ORMAN VE ARAZİ MÜLKİYETİ UYUŞMAZLIKLARI

A V R U P A K O N S E Y Đ OF EUROPE AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ DÖRDÜNCÜ DAĐRE. (Başvuru no /99) KARAR STRAZBURG.

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Transkript:

Geniş Özet Din özgürlüğü, Anayasa, diğer yasalar ve politikalar ile korunmaktadır; hükümet uygulamada genel olarak din özgürlüğüne saygı göstermiştir. Ancak bazı anayasa hükümleri bu hakkı kısıtlamaktadır. Hükümetin eylemleri din özgürlüğüne saygıyı ve bu özgürlüğün korunmasını iyileştirme eğilimi gösterdi. Bilhassa hükümet önceki yıllarda cemaat vakıflarının el koyulan mülklerinin iade edilmesini veya bunlar için tazminat ödenmesini kolaylaştıran bir karar yayınladı. Hükümet, laik devleti koruma gerekçesiyle kamu kuruluşlarında İslami dinî ifadelere getirilen kısıtlamalar dâhil olmak üzere İslami ve diğer dinî gruplara kısıtlamalar uygulamaya devam etti. Hükümet Rum Ortodoks Heybeliada Ruhban Okulu nun 40 yıl kapalı kaldıktan sonra neden tekrar açılabileceğine ilişkin yasal bir dayanak göstermedi. Yetkililer resmî dairelerde ve devlet ilköğretim okullarında başörtü yasağını sürdürdü, ancak bu yasak üniversitelerde uygulanmadı ve bazı iş yerlerinde dikkate alınmadı. Bazı dinî grup mensupları dinleri nedeniyle devlet kurumlarındaki kariyerlerinin fiilen engellediğini bildirdi. İbadet özgürlüğünde kısıtlamalara maruz kalan bazı dinî gruplar, ayrıca devlet kurumlarında kayıt işlemleri, mülkiyet edinme, mensuplarının ve din adamlarının eğitimi gibi hususlarda zorluklarla karşılaştı. Dinî konuşmalar ve ikna yasal olmasına rağmen bazı Müslümanlar, Hristiyanlar ve Bahailer, çocuklara dinî öğretide bulundukları veya din propagandası yaptıkları iddiasıyla kısıtlamalara ve zaman zaman tacize maruz kaldı. Dinî inanç ve ibadetlere dayalı toplumsal suistimal ve ayrımcılık yapıldığına dair bildirimler oldu. Gayrimüslimlere karşı tehditler baskı ortamı yarattı ve bazı gayrimüslim toplulukların özgürlüğünü kısıtladı. Birçok Hristiyan, Bahai, Musevi ve Alevi, toplumsal kuşku ve güvensizliğe maruz kaldı ve toplumun bazı kesimleri Antisemitik ifadeler kullanmaya devam etti. Ayrıca, İslam dan başka bir dine geçmek isteyen kişiler, zaman zaman akraba ve komşularının tacizine ve şiddetine maruz kaldı. Elçilik ve konsolosluk yetkililerinin yanı sıra ABD hükümetinden sık sık ülkeyi ziyaret eden kişiler ülkedeki din özgürlüğüyle yakından ilgilendi. Dinî gruplar üzerindeki kısıtlamaları kaldırmayı amaçlayan yasal reformlar ve mülk iadesi gibi din özgürlüğüyle ilgili konuları görüşmek üzere Elçilik ve konsolosluk görevlileri, hükümet yetkilileri ve dinî grup temsilcileriyle yıl boyunca sık sık bir araya geldi.

Bölüm I. Dinî Nüfus Yapısı TÜRKİYE 2 Hükümete göre, nüfusun yüzde 99'u Müslüman olup, çoğunluğu Hanefi Sünni Müslümandır. Çeşitli dinî toplulukların temsilcilerine göre Müslümanlar ın gerçek yüzdesi biraz daha düşüktür. Akademisyenler, Sünni Müslüman çoğunluğa ek olarak 15 milyon ila 20 milyon arasında, hem Şii hem Sünni İslam'ın görüşlerini birleştiren bir inanç sistemi olan ve bölgede bulunan diğer dinî grupların geleneklerine yakın duran Alevi inancının takipçileri olduğunu tahmin etmektedir. Çoğunluğunun İstanbul ve diğer büyük şehirlerde yoğunlaştığı ve birlikte ülke nüfusunun yüzde 1 inden daha azını oluşturan bazı diğer dinî gruplar da bulunmaktadır. Tam rakamlar mevcut olmamakla beraber bu dinî gruplar arasında yaklaşık 500.000 Şii Caferi Müslüman, 60.000 Ermeni Ortodoks Hristiyanı, 22.000 Musevi, 20.000 Süryani Ortodoks Hristiyanı, 10.000 Bahai, 5.000 Yezidi, 5.000 Yehova Şahidi, 5.000 diğer Protestan mezhepleri mensubu, yaklaşık 3.000 Iraklı Keldani Hristiyanı ve 2.500 kadar Rum Ortodoks Hristiyanı sayılabilir. Ayrıca kesin olarak bilinmemekle beraber az sayıda Bulgar Ortodoksu, Nesturi, Gürcü Ortodoksu, Roma Katoliği, Süryani Katoliği ve Maruni Hristiyanı bulunmaktadır. Bölüm II. Hükümetin Din Özgürlüğüne Saygısının Durumu Yasal/Politik Çerçeve Anayasa ile diğer yasa ve politikalar genellikle din özgürlüğünü korumaktadır. Anayasa ülkeyi laik bir devlet olarak öngörmekte ve inanç, ibadet ve şahsi dinsel fikirleri yayma özgürlüğünü garanti etmektedir. Anayasa dinî gerekçelerle ayrımcılık yapılmasını yasaklamaktadır. Ceza yasası imam, rahip, haham ve diğer dinî liderlerin görevlerini yerine getirirken hükümete ve devletin kanunlarına karşı kınama veya kötüleme mahiyetinde sözler kullanmasını yasaklamaktadır. Yasanın ihlal edilmesi sonucunda bir ay ila bir yıl veya başkalarının da aynı suçu işlemeye teşvik edilmesi halinde üç ay ila iki yıl arasında değişen hapis cezası uygulanmaktadır. Devlet tarafından tanınan bir dine hakaret etmeye, o dinin hizmetlerine müdahalede bulunmaya veya o dinin niteliklerinin itibarını zedelemeye karşı yasal kısıtlamalar bulunmaktadır.

3 Yasalar sekiz yıllık zorunlu laik eğitimi öngörmektedir. Öğrenciler sekiz yıllık eğitimin ardından genel devlet okullarında veya İmam Hatip Liseleri dâhil olmak üzere meslek liselerinde eğitim alabilmektedir. Öğrencilerin beşinci sınıftan sonra (yaklaşık 11 yaşında) yazın ülkedeki tek yasal Kuran öğretme kurumu olan Diyanet tarafından verilen Kuran kurslarına gitmelerine izin verilmektedir. Sekizinci sınıfı bitiren ya da 16 yaşına basanlar Diyanet in yıl boyunca verdiği Kuran kurslarına katılabilmektedir. Bununla birlikte yıl içinde devlete ait olmayan kuruluşlar Diyanet in kontrolü dışında resmî olmayan yasa dışı Kuran kursları verdi. Devlet resmî olmayan bu kurslara karşı herhangi bir eylemde bulunmadı. Devlet, anlaşma metninde belirli toplulukların adı geçmeksizin genel olarak gayrimüslim azınlıklar denilmesine rağmen, 1923 Lozan Antlaşması nı, sadece üç topluluk Ermeni Ortodoks Hristiyanları, Museviler ve Rum Ortodoks Hristiyanları için özel yasal azınlık statüsü veriyor olarak yorumlamaktadır. Bu tanım dinî lider organlarını kapsamadığı için bu dinî toplulukların idarelerinin hükmi şahsiyeti bulunmamaktadır. Devlet Sünni Müslüman din adamlarına eğitim vermektedir; Sünni Müslümanlar ın dışındaki dinî toplulukların kendi din adamı yetiştirme kurumu işletmelerine izin verilmediğinden mevcut yasal çerçeve içinde ülke içinde lider yetiştirme sistemi bulunmamaktadır. Ülke dışından aynı mezhep mensupları bazı durumlarda resmî olmayan liderlik konumlarını üstlenmektedir, ancak Ermeni Apostolik, Rum Ortodoks ve Musevi topluluklarının liderleri İstanbul (bu liderlerin ikamet ettiği yer) Valiliği tarafından yapılan ve Osmanlı zamanına kadar varan bir düzenlemeye göre Türk vatandaşı olmalıdır. Hükümet vatandaşlık başvurusunda bulunan 26 Rum Ortodoksu ndan 20 sine vatandaşlık verdi ve böylece Patrikler in seçim havuzu genişledi. Bu süreç keyfidir ve yasalar ile korunmamaktadır. Hükümet, Aleviliği yerleşmiş görüşlere zıt bir İslami mezhep olarak görmekte ve bu inanç sisteminin dinî ibadetlerini finansal olarak desteklememektedir. Askerlik görevinin vicdani olarak reddi hükümet tarafından tanınmamaktadır ve askerlik yapmayı dinî gerekçelerle reddedenler askeri ve sivil mahkemelerde yargılanmış ve hapis cezası almıştır. Dinî gruplar için hükümete kayıt yaptırmak zorunlu değildir, ancak kayıtsız dinî grupların yasal dayanağı bulunmamakta ve kayıtlı gruplara göre daha fazla tacize maruz kalabilmektedir. Dinî gruplar dâhil bütün örgütler, dernek veya vakıf olarak kayıt yaptırma fırsatına sahiptir.

Dinî gruplar kayıt yaptırmak için hayırseverlik amacı veya kültürel amaç belirtmelidir. 4 Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM) dinî nitelikli olan tüm hayır kuruluşlarını düzenlemekte ve devletin belirlediği kurumsal statü hedeflerine göre çalışıp çalışmadıklarını değerlendirmektedir. Hem vakıflar hem dernekler yasalar tarafından eşit ölçüde korunsa da dernekler kâr amacı gütmemeli ve sadece bağış şeklinde mali destek alabilmektedir. Vakıflar daha fazla mali özgürlüğe sahiptir ve şirketler ve mülklerini kiraya verme aracılığıyla gelir elde edebilmektedir. Ancak vakıf kurma süreci dernek kurmanınkinden çok daha uzun ve masraflıdır. Meclis, vakıf kurmak için minimum sermaye gereksinimini yıllık olarak belirlemektedir. Yıl içinde minimum tutar yaklaşık 50.000 lira (33.300 $) olarak belirlendi. Cemaat vakıfları, eğitim vakıfları ve yardım vakıfları gibi çeşitli vakıf kategorileri bulunmaktadır. Yıl başında 161 cemaat vakfı bulunmaktaydı, büyük çoğunluğu Osmanlı İmparatorluğu sırasında kurulan bu vakıfların ülkenin vakıf sisteminde faaliyet gösterme hakları Osmanlı'ya dayanmaktadır. 1936 dan Ağustos 2011 e kadar dinî gruplar yeni cemaat vakıfları olarak kayıt yaptıramadı ve bu tür vakıfların sahip olduğu yasal haklara sahip olamadı. 27 Ağustos ta Başbakan Erdoğan, devlet tarafından el konulan mülklerin iadesi için veya üçüncü taraflara satılmış mülklerin tazminatı için cemaatlerin başvuruda bulunabileceğine dair bir karar açıkladı. Karara göre ayrıca, 1936 tarihli yasanın açıklarını kapatmak için yeni dinî grupların kurulmasına ve daha önce VGM tarafından kapatılan ve yönetilen vakıfların tekrar açılmasına izin verildi. Osmanlı İmparatorluğu zamanında tanınmayan ve Ağustos ayında yayınlanan kararda geçerli kabul edilmeyen diğer dinî gruplar, dinî amaçlar için değil hayır işleri yapmak üzere yeni vakıf olarak kayıt yaptırmak amacıyla başvurabilmektedir. Örneğin, vakıf faaliyetlerini belirli bir din veya etnik topluluk üzerine yoğunlaştıramamaktadır. Sürece başlamak için başvuru sahiplerinin amaçladıkları faaliyetlerin kapsamına göre VGM tarafından belirlenen tutarı ödemesi gerekmektedir. Cemaat vakıfları gayrimenkul sahibi olabilen tek dinî gruptur. Herhangi bir

kategorideki bir vakıf sadece mahkeme kararıyla kapatılabilmektedir, bu durum cemaat vakıfları için bir derece koruma sağlamaktadır. 5 Dinî bir topluluğun dernek olması için, herhangi bir sermaye gerekmeden üç ay kadar kısa bir süre yeterli olmaktadır. Grubun, il valiliğine kayıt başvurusu göndermesi gerekir; dernek tüzüğünün yasal olduğuna dair valilik onayı beklenirken, grup derneği işletmeye hemen başlayabilmektedir. Dernekler mahkeme kararlarıyla kapatılabilir ve yerel düzeyde daha az yasal hakka ve korumaya sahiptir. Dernekler din, etnik köken ve ırk nedeniyle ayrımcılığı yasaklayan medeni kanuna tabiidir. Sonuç olarak, belli bir dinî grubu desteklemek amacıyla faaliyet gösteren derneklere izin verilmemektedir. 75 Rum Ortodoks vakfı; 42 Ermeni Ortodoks vakfı ve 19 Musevi vakfının yanı sıra Ermeni Katolik, Ermeni Protestan, Süryani Ortodoks, Süryani Katolik, Keldani, Bulgar Ortodoks ve Gürcü Katolik vakıfları dâhil olmak üzere bütün cemaat vakıflarının faaliyetleri ve mülkleri VGM tarafından düzenlenmektedir. Ağustos ayında çıkan bir kararla yeni cemaat vakıflarının kurulmasına izin verildi ve Aralık ayında VGM İzmir de yeni bir Musevi Vakfı nın kuruluşunu onayladı. Hükümet, İslami dinî kuruluşlar ve müfredat dışı Kuran kurslarını Başbakanlığın yetkisi altında bulunan Diyanet Başkanlığı aracılığıyla idare etmektedir. Diyanet Başkanlığı ülkedeki 81.900 ü aşkın kayıtlı caminin işletilmesini ve 75.700 den fazla imam, hoca, müezzin ve kamu çalışanı olan diğer din çalışanlarının istihdamını düzenlemekten sorumludur. Camilerin su, elektrik, doğal gaz gibi harcamaları, sınırları içinde bulundukları belediyeler tarafından ödenmektedir. Anayasaya göre, ilk ve orta dereceli devlet okullarında din kültürü ve ahlak bilgisi dersi zorunludur ; dersin içeriği Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından belirlenmektedir. Sadece Rum Ortodoks, Ermeni Ortodoks ve Musevi dinî vakıfları Eğitim Bakanlığı nın denetiminde okullar açabilmektedir. Bu okulların müfredatı bu üç grubun kültürlerine özel bilgiler içermektedir. Daha önce bakanlık bir çocuğun bu okullara kaydolmadan önce anne veya babasının o azınlık topluluğuna üye bir Türk vatandaşı olup olmadığını doğruluyordu. Eylül ayında hükümet, Ermeni göçmenlerinin çocukları dâhil olmak üzere bu üç gruptan Türk vatandaşı olmayanlara bu toplulukların okullarına kaydolma izni verdi. Diğer dinî topluluklar kendi okullarını açamamaktadır.

Yasaya göre, din hizmetleri sadece ibadet için ayrılmış yerlerde yapılabilmektedir. Yerel yönetimlerle ilgili düzenlemeler, ibadet yerlerinin sadece devlet tarafından gösterilmesini şart koşmaktadır ve bir din ülkede yasal olarak tanınmıyorsa ibadet için yer gösterilemez. Anayasaya göre hiç kimse dinî inançlarını açıklamaya zorlanamaz. Nüfus cüzdanlarında din hanesi olmasına rağmen vatandaşlar bu hanenin boş bırakılmasını seçebilir. Birçok dinî grup, din hanelerini boş bırakan veya İslam dan başka bir şey yazanların devlet bürokrasisinde veya hükümetteki görevlere gelmelerinin engellendiğinden ve özel sektörde ayrımcılığa maruz kaldığından şikâyet etti. Bahaîler, Aleviler ve Yezidiler gibi bazı dinî gruplar, seçenekler arasında kendi dinleri yer almadığı için kimliklerine dinlerini yazdıramamaktadır. Kimliklerde din hanesinin boş kalabileceği veya yazılı bir başvuruyla değiştirebileceğine ilişkin 2006 yılında yapılan bir düzenlemeye rağmen hükümet, başvuruda bulunan kişilerin din seçimlerini kısıtlamaya devam etti. Başvuru sahipleri ya din hanesini boş bırakmak ya da şunlar arasından seçim yapmak zorundadır: Müslüman, Rum Ortodoksu, Hristiyan, Musevi, Hindu, Zerdüşt, Konfüçyüsçü, Taoist, Budist, din yok veya diğer. Din hanesinin nüfus cüzdanından silinmesine ilişkin (ancak zorunlu olmayan) 2011 tarihli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı, yıl sonu itibariyle uygulamada değildi. Bu karar bir Alevi vatandaşın din hanesinde Alevi yazılması talebiyle açtığı dava sonucunda verilmişti. İslam dan başka dinlere geçen kişilerin nüfus cüzdanlarını değiştirmek istediklerinde yerel yetkililer tarafından taciz edildiğine dair bildirimler oldu. Bazı gayrimüslimler kimliklerinde dinlerinin belirtilmesi nedeniyle ayrımcılık ve tacize maruz kaldıklarını bildirmeye devam etti. Hükümet şu dinî bayramlar için ulusal tatil vermektedir: üç gün Ramazan Bayramı ve dört gün Kurban Bayramı. Hükümet Uygulamaları Ülkede bir kişinin dinî inançları nedeniyle hapse atılması dâhil din özgürlüğü suistimalleri olduğu bildirildi. Yehova Şahitleri, askerlik görevini vicdanen reddetmeleri nedeniyle çeşitli zorluklarla karşılaşmaya devam etti. Yehova Şahitleri yetkililerine göre, askerlik yapmayı reddeden Yehova Şahitleri mensupları soruşturma altına alındı ve para cezasına çarptırıldı. Vicdani Retçi olan Barış Görmez emirlere itaat etmediği gerekçesiyle 13 kez itham edildi ve 2007 yılında hapis cezasına çarptırıldı. Görmez yıl sonunda halen hapisteydi. Yehova Şahitleri topluluğunun AİHM ye başvurduğu Yunus Erçep davasında AİHM 22 Kasım da ülkenin Erçep in adil yargılanma, din 6

özgürlüğü, vicdan ve düşünce hakkını ihlal ettiği kararını verdi. Yehova Şahitleri, Fethi Demirtaş davası için de AİHM ye başvurdu, dava yıl sonunda halen devam etmekteydi. 7 Hükümet, laik devleti koruma gerekçesiyle İslami ve diğer dinî gruplara kısıtlamalar uygulamaya devam etti ve kamu kurum ve kuruluşlarında İslami ifadelere önemli kısıtlamalar getirdi. Ancak üniversiteler dâhil kamu kuruluşlarında genellikle Müslümanlar ın namaz kılması için mescitler bulunmaktadır. Mistik Sufi ve diğer tarikat ve cemaatler 1925 ten beri resmi olarak yasaktır; fakat bunlar yaygın biçimde faaliyet göstermeye devam etti. Bazı tanınmış vatandaşların tarikatlar, cemaatler ve diğer İslami örgütlerin mensubu olmaya devam ettiği bildirildi. Bazı dinî gruplar ibadethane açma, açık tutma ve işletme konusunda zorluklar yaşadığını bildirdi. Özellikle VGM tarafından tanınan herhangi bir mülkleri bulunmayan dinî gruplar, gayrimüslim ibadetlerini, genellikle diplomatik binalarda veya grup mensubu birinin adına kiralanan özel apartman dairelerinde gerçekleştirdi. Polis ve savcılar bu tür toplantıları önleme veya soruşturma girişiminde bulunmasa da ev sahipleri evlerini bu gruplara kiralamada tereddüt etti. Devlet tarafından tanınmış gayrimüslim dinî topluluk üyeleri ilk ve orta dereceli okullarda zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden yasal olarak muaf tutulsa da uygulamada özellikle kimliklerinde İslam yazıyorsa bu muafiyetten yararlanmada zorluklarla karşılaştı. Milli Eğitim Bakanlığı nın Mayıs ayında yayınladığı bir genelge ile, okul müdürlerine Hristiyan oldukları gerekçesiyle Yehova Şahidi öğrencileri bu dersten muaf tutmaları talimatı verildi, topluluk Hıristiyan adını reddetse de çocuklarını bu dersten muaf tutan genelgeden memnun kaldı. Hükümet zorunlu din dersinin tüm dünya dinlerini kapsadığını iddia etse de dinî gruplar bu dersin büyük ölçüde Hanefi Sünni İslami öğretileri yansıttığını ileri sürdü.

Alevi çocuklar, tüm Müslüman öğrencilerle aynı zorunlu din eğitimini aldı ve birçok Alevi, hükümetin devlet okullarındaki din derslerinde Alevi doktrin ve inançlarına yer vermemesinden dolayı ayrımcılık yaptığını iddia etti. AİHM nin 2007 de verdiği bir kararla, Alevi bir ebeveyn, kızının zorunlu din dersinden muaf tutulması talebini onayladı. Ancak aileler bu muafiyetten yararlanmada zorluklarla karşılaştı. Milli Eğitim Bakanlığı nın ayrımcılık yaptığı iddialarıyla Aleviler in açtığı yaklaşık 20 mahkeme yıl içinde devam etti. AİHM nin kararından sonra Alevilik ile ilgili materyaller din dersinin müfredatına eklendi, ancak birçok Alevi bu materyallerin yetersiz ve hatta bazı durumlarda yanlış olduğunu ifade etti. Hiçbir yasa dinî konuşmaları veya din değiştirmeyi açıkça yasaklamasa da birçok savcı ve polis dinî konuşma ve eylemlere kuşkuyla yaklaştı. Hükümet ve devlet yetkilileri dinî eylemlerde bulundukları gerekçesiyle Hristiyanları ve Bahaileri zaman zaman tehdit etti veya onlara baskı yaptı. Misyonerlik karşıtı söylemler zorunlu ders kitaplarında kalmaya devam etti ve polis memurları zaman zaman Hristiyan misyonerlerle görüşen öğrencileri ailelerine veya üniversite yetkililerine bildirdi. Dinî gruplar din çalışanları için vize kategorisi olmadığından yabancı din personeli alırken genellikle idari zorluklarla karşılaştı. Yetkililer kiliselerin faaliyetlerini izlemeye devam etti, fakat genellikle faaliyetlere karışmadı. Ancak kiliselerin idaresine önemli kısıtlamalar getirildi. Hükümet daha önce sadece Türk vatandaşların Rum Ortodoks Kilisesi Kutsal Sinodu'nun üyesi olabileceği ve patrik seçimlerine katılabileceği konusunda bir tutum sergiliyordu, ancak 2010 yılında Başbakan Erdoğan, seçimlere başvuran fakat Türk vatandaşı olmayanlara da vatandaşlık önerdi. Başvuran 26 kişiden 20 si Türk vatandaşı oldu, dört başvuru reddedildi ve geri kalan iki başvuru da yıl sonu itibariyle onaylanmamıştı. Yüksek Öğrenim Kurumu üniversitelerde başörtü yasağını uygulamamaya devam etti. Bu karar ilk ve orta dereceli okullardaki öğrencileri kapsamadı ve yasak kamu kuruluşu çalışanları için geçerli olmaya devam etse de bazı kamu kuruluşları gayriresmî bir şekilde çalışanların başörtü takmasına izin verdi. Hükümet zaman zaman kamu sektöründe hemşire veya öğretmen olarak çalışan başörtülü kadınlar hakkında disiplin işlemi uyguladı veya bu kadınları işten çıkardı. 8

9 Aleviler inançlarını özgürce yaşadı ve "cemevleri" inşa etti, ancak cemevleri yasal anlamda ibadet yeri olarak kabul edilmemektedir. Alevi örgüt temsilcileri cemevleri kurma girişimleri sırasında çoğu zaman çeşitli engellerle karşılaştıklarını iddia etti. Ülkede yaklaşık 1.000 adet cemevinin olduğunu ve bu sayının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını söylediler. Aleviler ayrıca Alevi etkinlikleri ya da dinî liderlerine özel fonlar ayırmadığı için Diyanet Başkanlığı nı, taraf tutmakla suçladı. Diyanet Başkanlığı bütçesinin çoğu, imam maaşları ve diğer masraflar dâhil olmak üzere Sünni topluluk için ayrıldı. Hükümet Sünni çoğunluğun bağlı olduğu camilerin su, elektrik, doğal gaz faturalarını ödemesine rağmen, aynı desteği cemevleri veya ibadethane olarak tanınmayan diğer tesislere göstermedi. Bazı belediyeler cemevlerinden su, elektrik, doğal gaz ücreti almadı. 1 Kasım da bir Ankara mahkemesi bir cemevinin yasal ibadethane olarak tanınması kararını verdi. Bazı Alevi grupları cemevlerinin Diyanet Başkanlığı nın yetkisi altına girmesini isterken, bazıları böyle bir adımın dinî uygulamalar üzerinde yoğun hükümet kontrolüne yol açmasından korktu. Ermeni Ortodoks ve Ekümenik Rum Ortodoks patriklikleri, yasal olarak statülerinin cemaat vakıfları yığını yerine, patrikhane olarak tanınmasını istemeye devam etti. Tüzel kişilik olmadan patriklik olarak mülk sahibi olma ve devretme hakları bulunmamaktaydı ve tüm mülkler bağlantılı oldukları vakıflarda tutuluyordu. Hükümet bütün öğrenim yerlerinin devlet kontrolünde olmasını şart koştuğu için Rum Ortodoks ve Ermeni Ortodoks patriklikleri din adamlarını ülkede yetiştirmemeyi seçti. İstanbul'daki Ekümenik Rum Ortodoks Patrikhanesi, Marmara Denizi ndeki Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılması girişimlerine devam etti. Patrikhane nin okulun devlet tarafından idare edilmesini önlemek için devletleştirilmesine ilişkin hükümet yönetmeliğine uymaması üzerine okul 1971 yılında kapatılmıştı. Hükümet yıl sonunda hâlâ Rum Ortodoks Ruhban Okulu nun neden tekrar açılabileceğine ilişkin yasal bir dayanak göstermemişti. 1974 yılında Yargıtay, azınlık vakıflarının 1936'da yaptıkları beyanlarda listelenenler dışında mülk edinme hakkı olmadığı kararını aldı ve devlet o tarihten sonra edinilen mülklerin kontrolüne el koydu. Vakıflar Kanunu nda 2003 ve 2008 yıllarında yapılan iki ayrı yasa değişikliği ile, VGM tarafından tanınan 161 gayrimüslim dinî vakfın mülk edinmesine ve 1974 kararına göre mülkü istimlak edilen 696 cemaat vakfının mülkün iadesi için başvuruda bulunmasına izin verildi. Cemaatler başka mülkleri olduğunu iddia etse de, söz konusu yasa değişiklikleri istimlak edilen ve zamanla devlet tarafından satılan vakıflara bağlı tüm mülklerin ve 1936 dan önce edinilen ancak listede yer almayan mülklerin iadesinin talep edilmesine izin vermedi. Mart ayında mahkeme Mart 2009 tarihli bir AİHM kararını uyguladı ve

10 Bozcaada daki Kimisis Theotokou Rum Ortodoks kilisesinin mülkiyet haklarını Imbros ve Tenedos Piskoposu na devretti. Birçok yerel yetkili, camilerde uygulamadıkları asgari yer zorunluluğu gibi bazı imar standartlarını kiliselere şart koşmaya devam etti. Protestan gruplar, çok küçük cemaatler için bile bir kilise inşa etmek amacıyla 27.000 metre kare yer satın alma zorunluluğuyla karşılaştı. Birçok belediye Protestan grupların kilise inşa etme isteklerini onaylamayı çeşitli gerekçelerle reddetti. Belediye bir kaç başvuruya karşılık bu yetkiyi verse bile, bu sefer il valileri izin vermedi. Antik olarak tanımlanan bina ve anıtlardaki restorasyon ve inşa faaliyetleri, sadece kültürel ve milli servetin korunmasından sorumlu bölgesel kurulların izniyle yapılabilmektedir. Tarihi eserleri koruma konusundaki geçmişteki bürokratik prosedürler ve önlemler dinî yapıların onarımını engelledi. 2008 den başlayarak Maliye Bakanlığı, Orman Bakanlığı ve civardaki köyler Midyat Süryani Manastırı nın duvarlarının içinde ve dışındaki yerlerin mülkiyeti talebiyle manastır aleyhinde bir dizi dava açtı. Yerel mahkemeler iki davada manastır lehine ve bir davada manastır aleyhine karar verdi. Dördüncü dava yıl sonunda devam etmekteydi. Manastır ve davacıların bir dizi temyiz başvurusu yıl sonunda bir neticeye bağlanamamıştı. Manastır yasal bir statüye sahip değildi ve Osmanlı İmparatorluğu zamanında kurulan bir vakıf tarafından temsil edilmekteydi. Bazı Protestan kiliseleri, kiraladıkları yerlerde değişiklik yapmak ve diğer sivil grupların yaptığı gibi topluluk faaliyetleri için kamu alanını kullanmak istediklerinde izin almada zorluklar yaşadıklarını bildirdi. Din Özgürlüğü Konusundaki İlerlemeler ve Olumlu Gelişmeler Yıl içinde hükümet ve yerel yönetimler din özgürlüğünü iyileştirmek için bazı adımlar attı. Özellikle hükümet, topluluk vakıflarının geçmiş yıllarda el koyulan mülklerini geri almasına ve bazı yeni vakıfların kurulmasına izin verdi.

11 Trabzon daki Sümela Manastırı, Van daki Akdamar Kilisesi, Antakya daki St. Peter Kilisesi, Demre deki St. Nicholas Kilisesi ve Selçuk taki Meryem Ana Evi gibi daha önce devlet müzesine dönüştürülmüş dinî açıdan önemli yerlerde yıllık dinî ibadetlerin yapılmasına hükümet 2010 yılında olduğu gibi tekrar izin verdi. Bazı belediye başkanları bu yerlerin daha sık ibadete açılmasını talep etti. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi şehirdeki terk edilmiş bir Ermeni kilisesi olan St. Giragos un yenilenmesi için destek verdi ve masrafların üçte birini karşıladı. Ülke genelindeki bazı belediyeler, terk edilmiş veya ticari mekân olarak kullanılan eski kiliselerin dinî önemini öne çıkararak, kültür merkezlerine veya müzeye dönüştürülmesine ilişkin planlar başlattı. Temmuz ayı itibarıyla İmam Hatip Okulu mezunlarının üniversitelerin ilahiyat dışındaki programlarına başvurması halinde, üniversiteye giriş sınavından aldıkları puan artık otomatik olarak düşürülmemektedir, bu durum istedikleri programda eğitim görmelerini kolaylaştırmaktadır. Aralık ayında hükümet ilk defa resmi olarak Aleviler in kutsal Aşure gününü kutladı. Aralık ayında VGM İzmir de ilk yeni cemaat vakfı olan bir Musevi Vakfı kurdu. Bölüm III. Toplumda Din Özgürlüğüne Saygı Dinî inanç ve ibadetlere dayalı toplumsal suistimal ve ayrımcılık yapıldığına dair bildirimler oldu. Yıl içinde gayrimüslimlere yönelik tehditler baskı ortamı yarattı ve bazı gayrimüslim toplulukların özgürlüğünü kısıtladı. Kamu görevlileri dinsel çeşitliliğin erdemlerini giderek daha fazla övse de bu birçok kişi tarafından İslam a ve ulusal birliğe bir tehdit olarak görüldü. Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler, Bahailer ve diğer dinî toplulukların üyelerine toplum tarafından kuşkuyla ve güvensizlikle bakıldı. 25 Temmuz da, 2007 yılında Ermeni kökenli Türk gazeteci Hrant Dink i öldürdüğünü itiraf eden Ogün Samast çocuk mahkemesinde yargılanarak cinayet işlemekten ve yasa dışı silah bulundurmaktan 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Diğer katil ve suikast zanlılarının davası yıl sonunda devam etmekteydi. Etnik köken ve din genellikle birbiriyle yakından bağlantılı olduğu için bu olayın etnik köken mi yoksa dinî hoşgörüsüzlük mü olduğunu özel olarak kategorize etmek zor.

12 Papalık Anadolu Temsilcisi, Roma Katolik Kilisesi Psikoposu Luigi Padovese in katil zanlısının 3 Haziran 2010 da İskenderun daki vahşi saldırı sırasında akli dengesinin yerinde olduğu İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu tarafından Haziran ayında açıklandı. Bu karar, Adana Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi nin zanlının akli dengesinin yerinde olmadığını belirten Kasım 2010 tarihli raporunu geçersiz kıldı. Soruşturma yıl sonunda devam etmekteydi. 2007 yılında Malatya daki Protestan kilisesinin üç mensubuna işkence etme ve öldürme iddiasıyla yargılanan beş zanlının davası yıl sonunda devam etmekteydi. Musevi liderler ülkedeki Antisemitizm ile ilgili endişelerini dile getirdi ve Antisemitik yazıların ve tehditlerin doğrudan Orta Doğu daki olaylarla bağlantılı olduğuna inandı. Türk yetkililerinin topluluk liderleri ve sinagoglar için sundukları iş birliği ve koruyucu hizmetlerden memnun olduklarını açıkladılar. 24 Nisan da bir Ermeni vatandaşı olan Sevag Balıkçı askerliğini yaptığı sırada başka bir asker tarafından öldürüldü. Balıkçı nın ilk başta kaza kurşunu sonucunda öldüğü açıklandı, ancak Aralık raporları Paskalya yı kutladığı için öldürüldüğünü ortaya çıkardı. Davayla ilgili askeri soruşturma yıl sonunda devam etmekteydi. Çeşitli gazetelerde ve televizyon programlarında Hristiyanlık ve Musevilik karşıtı mesajlar verilmeye ve kitapçılarda Musevi düşmanlığını savunan yayınlara yaygın biçimde rastlanmaya devam edildi. Bazı rahipler ve cemaat mensupları yıl içinde tehdit telefonları veya mesajları aldıklarını; bazı Protestan kiliseleri ise binalarının tahrip edildiği bildirdi. Tehditler nedeniyle bazı Protestan rahipler, Protestan kilisesi hukuk danışmanları ve Protestan kiliselerine yönelik polis koruması artırıldı. Bazı dinî grupların kiraladıkları ibadethanelerden tahliye edildiğine dair bildirimler oldu. Bölüm IV. ABD Hükümeti nin Politikası

13 ABD hükümeti insan haklarını korumaya yönelik genel politikası gereği hükümetle ve sivil toplumla din özgürlüğü hakkında görüşmeler yaptı. Başkan Yardımcısı, Dış İşleri Bakanı ve ABD hükümetinin diğer pek çok yetkilisi ABD nin din özgürlüğüne verdiği önemi vurgulamak için hükümet yetkilileri, dinî liderler ve medya organlarıyla bir araya geldi. ABD Büyükelçisi, İstanbul Başkonsolosu ve Adana Başkonsolosu nun yanı sıra bu üç makamın personeli dinî liderler ve gruplarla yakın ilişkiler kurdu. ABD Büyükelçisi ve diğer ABD yetkilileri, Türk Hükümeti yetkilileri ve Bakanlar Kurulu üyeleri ile yaptıkları görüşmelerde, Müslümanlar ve diğer dinî gruplara ilişkin hükümet politikasını, bazı dinî ayrımcılık olaylarını ve din özgürlüğüyle ilgili diğer meseleleri sürekli olarak gündeme getirmiştir.