SAĞLıK TURIZMINDE JEO-TERMAL KAYNAKLAR



Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER...V TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ...XIII GİRİŞ...XV

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm TURİZME GENEL YAKLAŞIMLAR

Turizm sektörü, Türkiye için önemli bir gelir kaynağı oluşturmaktadır.

Birinci Bölüm: Yatırım ve Proje Kavramları Turizm Yatırımlarının Türleri

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

Turistik Ürün, Turistik Ürün Çeşitlendirmesi ve Alternatif Turizm 1.Hafta Öğr. Gör. Özer Yılmaz

İçindekiler. İçindekiler

TÜRKİYE TURİZMİ Değerlendirme Raporu

SAĞLIK TURİZMİNİN YENİ YILDIZI; TÜRKİYE. Dünyada sağlık turizminin gelişmesine sebep olan faktörler şu şekilde sıralanabilir;

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı

TÜRSAB AITF BAKÜ 2017 ULUSLARARASI TURİZM FUAR RAPORU

DTO TURİZM VE ÇEVRE DERS NOTLARI ÖĞR.GÖR. ŞULE KIYCI

DÜNYA TURİZMİNDE GELECEĞE YÖNELİK EĞİLİMLER

İçindekiler. Birinci Bölüm. Turizm, Turist Kavramları, Genel Anlamda Eğilim ve Beklentileri

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

İÇİNDEKİLER. Sayfa ÖNSÖZ..

TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

SAĞLIK TURİZMİ YRD. DOÇ. DR. UĞUR AKDU

Turizm Talebi. Turistler niçin seyahat ederler?

ENDÜSTRİYEL KORUYUCU BOYALAR. Bosad Genel Sekreterliği

Hizmet Sektörü Olarak Sağlık Turizminin Ülke Ekonomisindeki Rolü. Dr. Seyit KARACA TOBB Türkiye Sağlık Kurumları Meclis Başkanı

BÖLÜM EKONOMİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

KONAKLAMA TESİSLERİNDE KURULACAK SAĞLIK TESİSLERİ

Serbest zaman etkinlikleri. Alternatif serbest zaman etkinlikleri. Alternatif Sporlar. Alternatif Turizm... Ekstrem sporlar Yaşam tarzı sporları

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI. Gökhan BAŞOĞLU

Lojistik. Lojistik Sektörü

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI VE POLİTİKALAR. Dr. H. Ömer Tontuş Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü

TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 VE MALATYA İLİ TURİZMİ

PAZARLAMA İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Girişimciliğin Fonksiyonları

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TKY302U KONAKLAMA HİZMETLERİNDE KALİTE YÖNETİMİ KISA ÖZET

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

PAZAR ANALİZ SÜRECİ 3 AŞAMA DA YAPILIR. 1. Masa başı araştırması 2. Alan araştırması 3. Hedef pazar bölümünün seçimi

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Herhangi bir yerin ya da ülkenin turist çekebilme potansiyelinin bağlı olduğu unsurlar

1.Turizm Coğrafyası ve Planlama. 2.Doğal Coğrafi Kaynaklar ve Turizm Türleri. 3.Beşeri Kaynaklar ve Turizm Türleri

KRUVAZİYER TURİZMİNDE DÜNYA VE İZMİR, TÜRKİYE KRUVAZİYER PLATFORMU NUN ÇALIŞMALARI

Sağlık Hizmetlerinde Pazarlamaya Neden İhtiyaç Duyulmaktadır?

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Sunuş... iv İçindekiler...v Tablolar Listesi...xi Şekiller Listesi... xii Kısaltmalar Listesi... xiii GİRİŞ...

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

YEREL YÖNETİMLERDE REKREASYON YEREL PROGRAM YÖNETİMLERDE VE REKREASYON

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

TUROB - Selanik Philoxenia 2014 Turizm Fuarı Sonuç Raporu. 2. Istanbul CD 3. İstanbul Haritası 4. Katılımcı otellerin sağladığı promosyonlar

DERSTE KAZANDIRILACAK ÖZELLİKLER KAPSAM HAFTALARA GÖRE DERS PROGRAMI ÖNERİLEN KAYNAKLAR

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2016 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

AYDIN TİCARET BORSASI

1

MARKA EKONOMİSİ. İtalya, İspanya örnekleri ve Türkiye için değerlendirme

KRUVAZİYER TURİZMİ ve DESTİNASYONA KATKISI. Erkunt Öner 2012

OTEL İŞLETMELERİNDE DESTEK HİZMETLERİ TRZ203U

HAZİRAN 2016 Gebze Ticaret Odası Ticaret Bölümü

Dış Ticaret Politikasının Amaçları

Turizmin boyutları. Turizm

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi

08 Kasım Ankara

İZMİR TİCARET ODASI GÜRCİSTAN ÜLKE RAPORU

İÇİNDEKİLER. Önsöz... BİRİNCİ BÖLÜM TURİZM ENDÜSTRİSİ

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Giriş. Turizmde Mevsimsellik

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Mehmet TEZYETİŞ OSTİM Hizmet Merkezi Müdürü

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

Transkript:

İSTANBUL TİCARET ODASI YAYIN NO: 1996-46 SAĞLıK TURIZMINDE JEO-TERMAL KAYNAKLAR Hazırlayan Prof. Dr. Ahmet İNCEKARA İstanbul, 1996

PRIVE GRAFİK & MATBAACILIK SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. Yerebatan Caddesi, Salkım Söğüt Sokak No: 5. 34410 Caöaloölu/lstanbul Tel : (0212] 527 33 24-526 47 12-526 37 27 Fax: (0212)51 1 12 01

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ GİRİŞ. ^.7 1. BÖLÜIVI: TURİZM, SAĞLIK TURİZMİ ve JEO-TERMAL KAYNAKLAR KAVRAM, TANIM, KAPSAM 9 1.1. TURİZM VE SAĞLIK TURİZMİ 9 1.1.1. Turizm Kavramı ve Turizm Modeli 9 1.1.2. Dünya Turizm Hareketlerinin Gelişimi 11 1.1.3. Dijnya Turizm Hareketlerinin Eğilim Projeksiyonu 12 1.1.4. Turizmde Talep Kavramı 15 1.1.4.1. Turizm Talebi 15 1.1.4.2. Turizm Talebinde Seyahat Motifleri 16 1.1.5. Turizmde Arz Kavramı 17 1.1.5.1. Turizm arzını Oluşturan Faktörler 19 1.2. TURİZM ARZ FAKTÖRÜ OLARAK JEO-TERMAL KAYNAKLAR 22 1.2.1. Termal Su Çeşitleri 22 1.2.2. Sağlık Turizmi Tanım ve Özellikleri.25 1.2.4. Kür Türlerine Göre Sağlık Turizmi Ayınmı 28 1.2.5. Kür Tedavi Yöntemleri ve Etkileri 32 2. BÖLÜM: DÜNYA ve TÜRKİYE'DE SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞİMİ VE EKONOMİK ÖNEMİ 35 2.1. DÜNYADA SAĞLIK TURİZMİ 35 2.1.1. Sağlık Turizminde Tarihi Kesit 35 2.1.2. Sağlık Turizminin Mevcut Durumu 37 2.1.2.1. Talep ve Arz Şartlannda Durum 37 2.1.3. Ülkelere Göre Sağlık Turizmi 39 2.1.3.1. Almanya'da Sağlık Turizmi 40 2.1.3.2. İtalya'da Sağlık Turizmi 45 2.1.3.3. Fransa'da Sağlık Turizmi 48 2.1.3.4. Diğer Ülkelerde Sağlık Turizmi 49 2.2. TÜRKİYE'DE TURİZM KESİMİ İÇİNDE SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞİMİ 50 2.2.1. Türkiye'de turizm Kesiminin Gelişimi 51 2.2.2. Türkiye'de Sağlık Turizminin Gelişimi 53 2.2.2.1. Arz Şartlannda Durum 55

2.2.2.1.1. Jeo-Termal Kaynakların Tedavi Edici Özellil<leri 61 2.2.2.1.3. Sağlıl< Turizmi Tesislerinde Durum 72 2.2.2.1.4. İklim, Deniz, Kum ve Mağaralann Sağlık Turizmi Arzı Bakımından Durumlan 77 2.2.2.2. Talep Şartlannın Durumu 78 2.2.2.2.1. Yurtiçi Talep 78 2.2.2.2.2. Dış Aktif Talep 80 2.3. SAĞLIK TURİZMİNİN EKONOMİK ÖDEMİ 82 3. BÖLÜM: TÜRKİYE'DE JEO-TERMAL KAYNAKLARIN SAĞLIK TURİZMİ AÇISINDAN KULLANIMININ GELİŞTİRİLMESİ 84 3.1. TÜRKİYE'DE JEO-TERMAL KAYNAKLARIN NİTELİKLERİ VE ULUSLARARASI KARŞILAŞTIRMALAR 84 3.1.1. Türkiye'de Jeo-Termal Su Nitelikleri ve Uluslararası karşılaştırmalar 85 3.1.2. Türkiye'de Termal Tesisler, Nitelikleri ve Uluslararası Karşılaştırmalar 86 3.2. TÜRKİYE'DE JEO-TERMAL KAYNAKLARA İLİŞKİN YASAL DÜZENLEMELER 94 3.3. TÜRKİYE'DE SAĞLIK TURİZMİ ALANINDA SORUMLULUK ÜSTLENEN KAMU KURUMLARI VE MİLLETLERARASI KARŞILAŞTIRMA 97 3.4. TÜRKİYE'DE JEO-TERMAL KAYNAKLARIN ETKİN KULLANIMINA DÖNÜK TEKLİFLER 101 SONUÇ 105 EK-1 106 EK-2 107 EK-3 108 EK-4 109 EK-5 110 EK-6 111

ÖNSÖZ Dünyada turizm hareketlerinin hızla gelişmesi, turizm sektörünü yarattığı istihdam olanaklan, döviz gelirleri ve uluslararası sosyal ve kültürel ilişkilere katkıları itibariyle çok boyutlu bir sektör durumuna getirmiştir. Ulaşımdan eğitime, konaklama faaliyetlerinden turistik ürün tasarımına kadar çok geniş bir alanda mal ve hizmet üretimi veren sektör, turizm talebinin tercihleri doğrultusunda sürekli gelişmekte ve değişmektedir. Bu gelişmeler cevap verecek nitelik ve bileşimde turistik ürün paketlerinin hazırlanması ve bu ürünlerin turizm pazarlarına kaliteli ve uygun fiyatla, çağdaş yöntemlerle sunulması, sahip olunan turizm potansiyelinin değerlendirilmesi bakımından önem kazanmaktadır. Sağlık turizminin varlığı, eski: çağlardan beri bilinmekle beraber turizm faaliyetleri cinde 1950'li yıllardan sonra, özellikle sanayileşmiş ülkelere yönelik yeni hizmet alanları içerisinde ortaya çıkmıştır. Günümüzde ise gelişmekte olan ülkeler, sahip olduklan jeo-termal kaynakları, çağdaş bir anlayışla, sağlık turizmi talebine cevap vercek biçimde, iç ve dış müşterilerin hizmetine sunarak, gelir ve istihdamı arttırmanın yollarını aramaktadır. Türkiye sağlık turizmi, arz faktörleri açısından, zengin ve üstün nitelikli kaynaklara sahiptir. Bu kaynaklann, sağlık turizmi faaliyetlerinde daha etkin kullanımına dönük çok hızlı gelişmeler vardır. Turizm Bakanlığı, belediyeler ve özel girişimciler, bu alanda önemli mesafeler almışlardır. Ancak tesis, işletme, yasal düzenleme ile tanıtım, pazarlama ve koordinasyon alanlannda önemli sorun ve eksiklikler bulunmaktadır. Prof. Dr. Ahmet İNCEKARA'nın hazırladığı bu çalışma, İtalya'daki uygulama örneklerinin yerinde incelenmesi ile elde edilen bilgileri içerdiği gibi ülkemizdeki ilgili tesislerin nitelikleri ve sorunlan da araştırmada geniş olarak ye rai maktadır. Sorunların çözümüne dönük teklifleri de kapsayan bu yayının konu ile ilgilenenlere ve üyelerimize yararlı olmasını diler, yazara bu faydalı çalışmalarından dolayı teşekkür ederim. Genel Sekreter Prof. Dr. İsmail ÖZASLAN

GİRİŞ TÜRKİYE'DE JEO-TERMAL KAYNAKLARIN SAĞLIK TURİZMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ İnsan toplulukları, tarihten günümüze uzanan sosyo-ekonomik gelişme süreci boyunca, temel karakteristik vasıflar itibariyle birbirinden ayırdedilebilecek, birtakım alt-dönemler yaşamışlardır. Bir dönemde meydana gelen muazzam birikimler, takibeden döneme büyük geçişin zeminini hazırlamıştır. Anılan süreçteki ilk büyük geçiş, tarım toplumuna geçiştir. İkinci büyük intikal ise, tarım toplumundan, şehir medeniyetine geçiştir. Bu büyük geçiş hareketi, bütün toplumlarda aynı anda olmadığı gibi, bir toplum içinde de belli bir zaman dilimini kapsamaktadır. Toplumlann şehir medeniyeti biçimindeki organizasyonu, insan ve toplum yaşantısını temelden değiştirebilecek etkilere sahip, gittikçe hızlanan ilmii ve teknik gelişme ve buluşlara sahne olmuştur. 18.yüzyıl, bilim ve teknolojinin sanayi alanına uygulanması sonucu, toplumsal organizasyon bir "Sanayi Toplumu" biçimine dönüşmüştür. Sanayi toplumunda bilimsel ve teknik araştırma ve geliştirme faaliyetleri, ayn yapılanmalar olarak teşvik edilmiş, bunlardan çıkan sonuçlar, toplumun her alanını daha hızlı ve derinden etkiler duruma gelmişti. Günümüz, sanayi ötesi ya da medeniyet ötesi bir dönüşümü yaşamakta, bu intikal bazı toplumlarda birkaç on yıl önceden beri devam etmektedir. Yeni toplumun adı, "Bilgi Toplumu", çağ bilgi çağıdır. İnsan topluluklarının gelişme ve değişme çizgisinde, bir sanayi toplumu karakteristiği olarak ortaya çıkan en önemli faaliyetlerden biri de turizmdir. Sanayi toplumunda hızlı biçimde artan gelir, daha önce ferdi hareketler olarak görülen turizm faaliyetini, kitlesel boyutlara taşımıştır. Bilim ve teknolojide meydana gelen gelişmelerin kitlesel boyuta ulaşan turizm hareketlerine büyük kolaylıklar ve ivme sağladığı görülmektedir. Dünyadan ilk kez 150 yıl önce İngiltere'de başlayan kitle turizmi organizasyonlan, zamanla sosyo-ekonomik yapı içinde, bir Turizm Endüstrisi'nin doğmasına yol açmıştır. Günümüzde, turizm endüstrisi, yapılan yatınmlar, yaratılan gelir, katılan insanlar ve ulaştırma, yeme-içme, eğlence, alış-veriş, kültürel ziyaretler, eğitim ve konaklama gibi doğrudan ve ayrıca dolaylı olarak birçok sektördeki etkileri bakımından, en hızlı gelişme hızına ve en geniş sosyal, ekonomik, kültürel etkilere sahip faaliyetlerin önünde yer almaktadır. Sanayi toplumu, turizm faaliyetine, bir ihtiyaç şeklinde talep yaratırken, bu talebin karşılanması için kurulan ve bir sanayi ve hizmet halkalan biçiminde yapılanan turizm endüstrisi, kendi içinde önemli uzmanlık alanlanna bölünmüştür. Bu gelişmede, elbette insan ve toplumsal eğilimlerde, kültür ve anlayışlarda meydana gelen etkileşme ve yenileşmelerin büyük etkisi vardır. Buna paralel olarak, zamanla, turistik ürünün çok genişleyip, zenginleştiğini görmekteyiz. Turizm uzmanlan, artık insanları turizm faaliyetine dahil edecek bir aktiviteyi, genellikle bulabilmektedirler. Turizm faaliyeti artık yalnızca, yaz mevsimi ile, yakın bölgelerle, tabii güzelliklerle sınırlı değildir.

Turizm aktiviteleri arasında,sağlıksız insanların talebini karşılayabilecek, çok farklı turistik ürünler vardır. Sağlık turizmi olarak nitelenebilecek bu faaliyetler, sağlıksız insanlann sağlık hizmeti alırken yararlanabilecekleri bir bileşimi kapsamaktadır. İnsanlann çok eski çağlardan bu yana, tedavi hizmetlerinde yararlandıklan şifalı sular ve kaplıcalar da, turistik arz faktörü olarak, turistik ürün içinde yeralmaktadır. Birçok ülkede, değişik amaçlara hizmet edebilen jeo-termal kaynakların, tıbbi tedavi hizmetini de içeren bir turistik ürün bileşeni olarak düzenlendiği görülmektedir. Bu merkezlere her yıl daha fazla turist yönelmekte, toplam turizm gelirleri içinde, sağlık turizminden elde edilen gelirler gittikçe artmaktadır. Türkiye oldukça zengin ve değişik yöre ve iklim şartlannda sağlık turizmi imkanlanna sahip bir ülkedir. Bu imkanlann değerlendirilmesi, kamu ve özel kesim Türk turizm sektörü kişi ve kurulaşlannın verimli ve etkili çalışmalan ile mümkün olabilir. Yaptığımız bu bilimsel çalışma, sağlık turizmi alanındaki çalışmalara, bilimsel bir katkı amacı taşımaktadır. Çalışma başlıca üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, termal kaynaklar, özellikleri, çeşitleri ile bunlann tedavide kullanılış biçimlerine göre ortaya çıkan sağlık kürü türleri incelenmiştir. İkinci bölümde, termal kaynaklann turistik ürüne entegrasyonu ile ortaya çıkan sağlık turizmi faaliyetlerinin, başlıca seçilmiş ülkelerdeki gelişmesi ve Türkiye'de sektörün turizm ve ekonomi içindeki durumu ele alınmıştır. Son bölümde, ülkemizdeki sağlık turizmi merkezlerinin etkin bir biçimde düzenlenmesi ve geliştirilmesi için alınabilecek tedbirler, bilimsel bir sistematik çerçevesinde incelenmiştir.

I. BÖLÜM TURİZM, SAĞLIK TURİZMİ VE JEO-TERMAL KAYNAKLAR: KAVRAM, TANIM, KAPSAM 1.1. TURİZM VE SAĞLIK TURİZMİ 1.1.1. Turizm Kavramı ve Turizm Modeli Çok eski çağlardan günümüze kadar, insanlar, sürekli olarak yaşadıklan yerlerin dışına çıkma gereği ve ihtiyacı duymuşlardır. Bu ihtiyaç ve istek, çok farklı motivasyonların etkisi ile meydana gelmiştir. Yeni yerleri, insanları, kültürleri görmek, keşfetmek, tanımak, ticaret yapmak, sağlık merkezleri ve kutsal yerleri ziyaret etmek, bilim merkezlerinde bulunmak, tatil, dinlenme, eğlenme gibi amaçlar, tarih içerisinde insanların turizme katılma saiklerini oluşturmuştur. Toplumların, sosyal gelişme sürecinde, bilim ve teknolojide, ulaştırma araçlannda, haberleşme vasıtalannda, eğitim, kültür ve ekonomide ortaya çıkan çok hızlı ve köklü gelişmeler de, insanlann turizme katılmasını teşvik etmiş, kolaylaştırmıştır. Zaman içinde kapsamı ve buna bağlı olarak tanımı sürekli olarak değişen turizm kavramı üzerinde, bilimadamlan ve turizm kurumlan yaklaşık bir uzlaşmaya varmış görünmektedirler. Turizm olayının çok boyutlu oluşu ve diğer faaliyet sahalan ile olan karmaşık ilişkisi, konunun her yönünü kavrayacak, anlamlı bir tanım yapmayı zorlaştırmaktadır."' Turizm olayının mahiyetinde, motivasyonunda ve araçlarda meydana gelen değişme ve çeşitlenmeye bağlı olarak, en son yapılan bilimsel turizm tanımına göre turizm: "İnsanların devamlı ikamet ettikleri, çalıştıklan ve her zaman olağan ihtiyaçlarını karşıladıkları yerlerin dışına seyahatleri ve buralardaki genellikle turizm işletmelerinin ürettiği mal ve hizmetleri talep ederek, geçici konaklamalarından doğan olaylar ve ilişkiler bütünüdür".^ Turizm olayı, toplumsal dokularda, dünya çapında meydana getirdiği değişik boyutlarda ve farklı alanlardaki etkiler bakımından, tanımı ve kapsamı itibariyle tartışmalı bir konudur. Konunun etkileri ve ilişkiler açısından bir model çerçevesinde belirtilmesi, anlam kolaylığı sağlamak üzere tercih edilebilecek bir yaklaşım olabilir. 1 ŞAHİN; 1990, s.2 2TOSKAY; 1989, s.39

TURİST TALEP Kişisel Karakteristikler Gelir Yaş Cinsiyet Diğer Motivasyonlar Psikoloji ARZ İstikrar Faaliyetler Kullanım Tatmin Harcama ETKİLER Deneyim Bilgi Mutluluk TABLO: 1 TURİZM MODELİ TUR Fiyatlar Navlun Promosyon ve Pazarlama Atraksiyonlar Kaynaklar Doğal Yapısal Kültürel Turizm İmkanlan ve Hizmetleri Yeme-içme Ulaştırma Resepsiyon Konaklama Eğlence Konukseverlik Gelir Kaynaklann Tahribi ve Azalması DİĞERLERİ Hükümet Politikalan Toplum ve Kültür Teknoloji iklim Dahili ve Milletlerarası Politikalar Toplumsal Eğilimler Ekonomik Eğilimler Altyapı Yollar Kanalizasyon Elektrik Polis Havalimanı Diğer Haberleşme Ekonomi ve Ticaret Toplum Çevresel Ekonomik Toplumsal Kaynak: MORLEY, G.L (1990): "What is Tourism? Definition, Concepts and Characteristics" THE JOURNAL OF TOURISM STUDIES. Vol: 1. No: 1, Mayıs 1990, s. 1. Tablo 1'de görüldüğü gibi, turizm modeli, turizmin iki temel boyutuna dayanmaktadır: Turist-Tur-Diğer Boyutlar ve Talep-Arz ve Etkiler Boyutları. Turizm faaliyetleri, kişisel ve toplumsal etki boyutları olarak geniş ve karmaşık bir alanı kapsamaktadır. Bu geniş alan içinde, olayın ekonomik yönü itibariyle ülkelere daha yararlı olabilmesi, turistik arzın genişletilmesi ve turistik ürün çeşitlenmesi ve farklılaştırmalanna gidilmesini gerekli kılmaktadır. Turizm ekonomik ve toplumsal gelişme için kaynak yaratırken, bu gelişme süreci sonunda, turizm hareketlerine katılan insanlann da sayısı yıldan yıla artmaktadır. Nitekim gelişmiş ülkeler, hem dış aktif turizm hem dış pasif turizm bakımından ön sırada yeralan ülkelerdir.

1.1.2. Dünya Turizm Hareketlerinin Gelişimi Başlangıçta ferdi olarak ortaya çıkan turizm faaliyeti, toplumsal gelişme ve özellikle sanayileşme sonucu, gelir ve boş zamanlann artması ve aynca yeni çalışma şartlarının dinlenme, tatil ihtiyacını dayatması ile birlikte, yaklaışık birbuçuk asırdan beri kitlesel karakterde sürmektedir. Turizm olayının, her yıl daha genişleyerek büyümesi, turizm hareketleri sürecindeki ulaştırma, haberleşme, konaklama vb. araçlardaki hızlı teknik ve kalitatif gelişmelerin büyük etkisi vardır. Ancak, belki de asıl önemlisi, sektöre her yönü ile bir gelir yaratan ekonomik faaliyetler bütünü olarak yaklaşılması ve dolayisiyle bir turizm endüstrisi anlayışı çerçevesinde, kamu ve özel kesimin her türlü yatırım, eğitim ve kaynak desteğini sektöre tahsis etmesidir. Günümüzde bu çabalar, milletlerarası kurum ve kuruluşlar tarafından ve gittikçe hız kazanan küreselleşme eğilimi bağlamında sürmektedir. Buna paralel olarak, her yıl dünya turizmine katılanların sayısı artmakta, toplam turizm gelirleri yükselmektedir. 1950 yılında uluslararası turiznn hareketine katılan kişi sayısı 25 milyon iken, 1990 yılında 415 milyon kişiye ulaşmıştır. Artış oranı %1641'dir. Bu kişilerin yaptığı harcamalar ile sağlanan turizm gelirleri, 1950 yılında 2.1 milyar dolar iken, bu değer 1980 yılında 102.4 milyar dolara ve 1990 yılında 230 milyar dolara ulaşmıştır. Artış oranı %10.952'dir.2 Günümüzde ise, bu rakamlar daha da yükselmiştir. Nitekim, dünya turist sayısı 1992'de 476 milyon kişiye, 1994'de 537 milyon kişiye varırken, toplam dünya turizm gelirleri ise, 1992'de 279 milyar dolara, 1993'de ise yaklaşık 306 milyar dolara çıkmıştır.^ Turist sayısı ve turizm gelirlerinde artışların önemli bir bölümü, 1980 sonrasına rastlamaktadır. Dünyada, ticaret ve ekonomik faaliyetler yanında, turizm hareketlerinde de önemli serbestleşmelerin yaşandığı 1980 sonrası dönemde, 1991'den sonra eski Sovyetler Birliği'nin dağılması sonucu, turizm hareketleri yeni bir İvme kazanmıştır. Turizm olayı hem globalleşmeyi hızlandıran bir faktör, hem de bu süreçten etkilenen bir faaliyet alanı olmaktadır. 1980-1991 döneminde yılda ortala %4.8 oranında artış gösteren dış seyahatler, yıllık ortalama %14.5 oranında artan bir gelir hacmine sebep olmuştur. Bugünkü durumu ile turizm gelirleri, dünya ticaret hacminin yüzde 4.4'ünü oluştururken, bu oran OEGD ülkeleri için %26 düzeyinde gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, turizm sektörü 45 milyon insanı kendi bünyesinde istihdam etmektedir. Turizm sektöründe dünya çapında 204 milyon kişi, diğer bir deyimle her dokuz işçiden birisi, ya da küresel işgücünün %10.6'sı çalışmaktadır.^ Sözkonusu rakamlann, turizmin 1990'lı yıllann en büyük sektörlerinden biri durumuna geldiğini göstermektedir. Turizm sektörü, OEGD ülkelerinde gerçekleştirilen hizmet ticaretinin yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır. Bugün ne otomotiv sektörü, ne petrol sanayii, ne de kimya sanayii, turizm ve turizme bağlı yan sektörlerin yarattığı gelir düzeyine ulaşamamaktadır.^ 3 İLKİN ve DİNÇER; 1991, s.9 4 United Nations; 1995; s. 718 ve OECD, 1996: s. 7 5 NAISBITT; 1994; s.73 6İÇÖZ; 1994; s.143

Dünya turizm lıareketinde, katılanlar ve gelirler itibariyle en önemli pay, yüksek gelirli, sanayileşmiş batı ülkelerine aittir. Avrupa bölgesi, 1905'li yıllarda dünya turizminde sayı bakımından %66, 1970'lerde %68, 1980'lerde yüzde 65'lik bir paya sahip iken, 1990'lı yıllarda bu pay yüzde 60'a gerilemesine rağmen, yine de en fazla turist kabul eden ve turizm hareketlerine sahne olan bölge niteliğine sahiptir. Turizm gelirleri açısından da, 1985'de yüzde 55'lik bir payı olan Avrupa, 1990'larda bu payını yaklaşık olarak korumuştur. Avrupa'dan sonra en önemli payı Güney ve Kuzey'den oluşan Amerika bölgesine ait olup, dünya turizminde turist sayısı açısından %21.46, turizm gelirleri açısından da yüzde 27.5'lik paya sahiptir. Bu iki bölge dışında en fazla paya sahip üçüncü bölge ise Doğu Asya/Pasifik bölgesidir.'^ Dünya turizm harcamalanna bakıldığında en fazla turizm gelirine sahip ülke ve bölgeler, burada da ilk sıralan almaktadır. En fazla turizm harcamasına sahip ülkelerin başında ABD, Almanya ve Japonya gelmektedir. Artış hızlan bakımından 1991'de1985'e göre %34 ile İtalya ilk, %31'lik oranla Japonya ikinci sırayı almaktadır.ö Japonya, elde ettiği ödemeler dengesi fazlalannı azaltmak üzere hem dış yatırımlan, hem de dış pasif turizmi teşvik etmektedir. O sebeple, Japonya turizm harcamasında çok hızlı artışlar kaydedilmiştir. Dünya turizm harcamalarının, 1992'de yüzde 52'sini yapan ilk beş ülke sırayla, ABD Almanya, Japonya, İngiltere ve İtalya'dır. 1,1.3. Dünya Turizm Hareketlerinin Eğilim Projeksiyonu Dünya turizmine katılanlann sayılan, 2000 yılında 661 milyon, 2010 yılında ise 937 milyon kişi olarak tahmin edilmektedir. Avrupa'nın 1992'de yüzde 60 paya sahip olduğu dünya turizminde, bu payın 2010 yılında yüzde 50'ye düşmesi buna karşılık, en hızlı gelişen, popüler olan ve payını arttıran bölgenin Doğu Asya/ Pasifik bölgesi olacağı beklenmektedir.^ Dünya Turizm Teşkilatı (WTO)'nun yaptığı bu tahminlere göre 1990-1995 döneminde, dünya ortalama turist sayısı artış oranı, 1950-1990 dönemine göre yanyanya azalmış görünmektedir. Burada, 1990 Körfez Savaşı ve ardından dünya ekonomisi ve ticaretindeki daralma, önemli etkenler olmuştur. 1995'den itibaren nispeten yükselecek olan artış hızının, 2000-2010 arasındaki 10 yıllık dönemde, 1990-2000 alt dönemi artış oranının altına düşecektir. 7 HAYLAK; 1993; s.40 8 İÇÖZ; 1994; s. 148 9 İÇÖZ; 1994; s. 154

TABLO: 2 DÜNYA TURİST SAYILARI BÜYÜME ORANİ VE 1995-2010 ARTIŞ TAHMİNİ Dönemler Büyüme Oranı 1950-1990 7.5 1990-1995 3.2 1995-2000 4.4 1990-2000 3.8 2000-2010 3.5 Kaynak: İÇÖZ (1994), s. 154. Türkiye'nin de turizm pazarlannı oluşturan, dünyanın en çok turist gönderen beş ülkesinin, 1990'dan itibaren 10'ar yıllık dönemlerde, gönderdikleri toplam turist sayılan Tablo 3'de verilmiştir. Tabloya göre Almanya, 1990'lann en fazla turist gönderen ülkesi ABD'yi geri bırakacaktır. İngiltere ve Fransa da yine büyük turist gönderme potansiyellerini sürdürecekler, bu potansiyelin ileri yıllarda. Doğu Asya'ya yöneleceği beklenmektedir. Tabloda görülen en dikkat çekici artışa, Japonya sahiptir. Japonya'nın 2000'li yıllarda en hızlı büyüyecek turizm pazan olacağı tahmin edilmektedir. TABLO: 3 EN ÇOK TURİST GÖNDEREN 5 ÜLKENİN TURİST GÖNDERİ TAHMİNLERİ (1990-2010) Turist Sayısı (Milyon Kişi) Yıllık % Değfişim Temel Pazarlar 1990 2000 2010 1990/2000 2000/201 O Fransa 19.8 27.0 35.4 3.3 2.8 Almanya 57.2 82.9 109.2 3.8 2.8 Japonya 17.3 34.7 67.8 7.2 6.9 İngiltere 34.2 44.5 57.6 2.7 2.6 ABD 55.5 70.6 87.8 2.4 2.2 TOPLAM 184.0 259.7 357.8 3.5 3.3 Dünyada % Pay 40.3 39.3 38.2 Kaynak: İÇÖZ (1994); s. 156. 1990 yılında toplam 17.3 milyon kişi turist gönderen Japonya'nın 2000 yılında 34.7, 2010 yılında yaklaşık 68 milyon turist göndererek, en hızlı artışa sahip olacaktır. Almanya ise, en çok turist gönderen ülke özelliğini sürdürecektir. ABD ve Japonya da iki ve üçüncü sırada Almanya'yı takip edecektir. Tablo 3'deki beş ülke, yaklaşık 15 yıl sonra, 1990'a göre yüzde 2 pay kaybına uğrasa bile, toplam turist arzında yüzde 38 ile yine en büyük orana sahip olacaklardır. Brüksel merkezli Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi'nin de, dünya turizminin geleceğine ilişkin tahminleri vardır. Konseyin tahmini 1995-2005 arasındaki 10

yıllık bir dönemi kapsamaktadır.türsab Turizm Dergisinde yeralan tahminlerin özeti, aşağıda sunulmuştur.' ^ Turizm ve seyahat sektörünün toplam 1995 yılı dünya hasılası 3.4 trilyon dolar olmuş, bu rakamın 2005 yılında 7.2 trilyon dolar olacağı hesaplanmaktadır. Gayri safi dünya hasılasının 1995'te yüzde 11 'i, 2005 yılında yüzde 11.4'ü turizm kesimi tarafından meydana getirilecektir. Dünyada gerçekleştirilen toplam yatınmların 1995'de yüzde 11.4'ü turizm sektöründe yapılırken, 2005 yılında bu oran yüzde 11.8 olacaktır. Turizm ve seyahat sektörünün, 1995'de yarattığı doğrudan ve dolaylı istihdam miktarı 212 milyon kişidir. Bu rakamın 2005 yılında 338 milyona yükseleceği beklenmektedir. Turizm sektörünün kamu kaynaklarına aktardığı vergi miktarı, 1995'de 655 milyon dolardır. Bu miktar, 2005 yılında 1.4 trilyon dolar olacaktır. Konsey tahmininde, Asya/Pasifik bölgesinin 2005 yılında, turizm hareketinin farklı alanlarında payını arttıracağı belirtilmektedir. 2005 yılına kadar, dünya turizm kesimindeki sabit sermaye yatınmlannın, dünya turizm kesimindeki sabit sermaye yatırımlarının, dünya ile yeni entegrasyona giren Orta ve Doğu Avrupa ile, Latin Amerika ve Asya/Pasifik bölgesi ülkelerine yöneleceği beklenmektedir. Yatınmlann önemli kısmını çekecek olan bu bölgeler, dünya turizm gelirlerindeki paylannı da arttırabileceklerdir. Buna göre, dünya turizm gelirinde yüzde 34'lük paya sahip Batı Avrupa, 2005'de yüzde 30.3'e gerileyecektir. Kuzey Amerika bölgesi de 1995'de yüzde 28.3'den 2005'de yüzde 24'e gerileyecektir. Asya Pasifik bölgesi ve Orta ve Doğu Avrupa'nın paylannda artış olacaktır. Asya Pasifik bölgesinin 1995'de yaklaşık yüzde 24 olan payı 2005'de yüzde 27.5'a yükselecektir. Aynı şekilde, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin 1995'de yüzde 6 olan payları, 2005 yılında yüzde 8'e çıkacaktır. Latin Amerika ve Ortadoğu bölgelerinin küçük olan paylannında da az bir artış olması beklenmektedir. Sonuç olarak, turizm kesiminin, önümüzdeki on yıllarda, üretilen gelir, yapılan istihdam ve katılan turist sayıları bakımından büyümeye devam edeceği söylenebilir. Telekomünikasyon altyapısındaki gelişmeler, oturma odalanndan yürütülebilecek iş veya eğlence faaliyetleri artsa bile, birçok insan seyahat etmeyi, macera yaşamayı, diğer kültürterte tanışmayı tercih edecektir. Dünya ekonomisinin bütünleşmesi ve küresel toplumun gittikçe homojenleşmesi ile, insanlann bu homojen denizde, kendi kimliklerini koruma istekleri artmaktadır. Sonuçta, insanlann bir aidiyet ve devamlılık duygusu ile, her yıl gittikçe daha çok turizme katılacaklanna kesin gözüyle bakılabilir.'' 10 TÜRSAB; 1995 a, S.36 11 WILKINSON; 1995,s.721

1.1.4. Turizmde Talep Kavramı 1.1.4.1. Turizm Talebi Talep, satmalına gücü ve isteğinde bulunan alıcıların piyasa davranışlarını ifade eder. Belli bir mal ve hizmetten satınalma gücü ve isteğinde bulunan kişi, talebe etki eden bütün faktörleri dikkate alarak, satınalacağı miktan belirler. Talebe etki eden faktörün sayısı ise oldukça geniştir. Bu çerçevede, talep edilen malın ve tamamlayıcı ve rakip malların fiyatları, ihtiyaç miktarı, kişinin gelir, kültür, eğitim düzeyi, alışkanlıklar ve belki günümüzde çok etkin duruma gelen reklam faaliyeti gibi daha birçok faktör, talebin doğmasını ve belli mal ve hizmetlere yönelmesini etkiler. Turizm talebi ise, oldukça karmaşık bir süreçtir. Olayın karmaşıklığı, turizm talebinde bulunan insanların çok farklı ve heterojen bir durum arzetmesinin yanında, turistik ürün yelpazesinin her geçen gün hızla genişlemesi ve belki daha da önemlisi, turizm hizmetinin birbirini tamamlayan ayrı mal ve hizmetler karmasından oluşmasıyla ortaya çıkmaktadır. Fon mal ve hizmetler karmasının hiçbir halkasında, tur tamamlanıncaya kadar bir aksaklık olmamalıdır. Zira, talep, sonunda bir tatmin olayıdır. Turizmde arz konusu ele alınırken, bunlar üzerinde ayrıca durulacaktır. Turizm talebinde bulunan insanların çok farklı heterojen bir yapı arzetmesi, buna paralel olarak, talebeden kitlenin yaş, cinsiyet, meslek, eğitim, kültür, medeni durum, görgü ve gelenekler, toplumsal tabakalara aidiyet gibi sosyo-demografik faktörler ile milli gelir, gelir dağılımı, kullanılabilir gelir, geliş ve boş zaman ilişkileri, turizm hizmetleri ve diğer mal ve hizmet fiyatlanndaki değişmeler gibi iktisadi faktörler açısından analizini gerekli kılmaktadır. Kitlenin tanınması talebin anlaşılmasına, talebin anlaşılması ise, en uygun hizmet bileşimin oluşturulmasına zemin hazırlayacaktır. İktisadi faktörlerin ve özellikle de kişinin gelirinin bağımsız bir değişken olarak seyahat talebi üzerindeki etkisi tek başına yeterli değildir. Ancak; meslek, yaş, eğitim ve kültür düzeyi gibi sosyo-demografik faktörler ile gelir değişkeni arasında ilişki kurulup, nüfusun, saydığımız ölçülerle gelire göre sınıflandırılması durumunda, talep anlam kazancaktır. Ayrıca turizm talebinin siyasal, yasal ve psikolojik faktörler tarafından etkilenmesi de hesaba katılmalı, bütün bu faktörler, birlikte olarak ele alınmalıdır.''^ Bu şekilde, mevcut ya da potansiyel turizm talebi kapsanmak suretiyle, tatmin ihtimali de yükselmiş olacaktır. Sonuç olarak, turizm talebini, "belirli bir piyasada belirli bir fiyata turistik mıal ve hizmetleri, rasyonel veya irrasyonel nedenlerle, kendi ikamet yeri dışında satınalma isteğinde bulunan, bu isteği gerçekleştirmeye imkan verecek kadar satınalma gücüne ve boş zamana sahip olan insanlann miktan"'^^ olarak tanımlamak mümkündür. 12DİNCER; 1993, s.26-27) 13 OLALI; 1969, s.27)

Turizm talebi ve özellikle arz şartlarının piyasada gösterdiği genel ve özel durumlar, turizm talebini, elastik bir karaktere sahip kılmaktadır. Buna göre turizm talep miktarı, fiyattaki bir birim değişme karşısında, kolaylıkla değişebiliyor demektir. Bu değişme, elbette fiyat hareketi ile ters yönde olacaktır. Turizm talebi gelire göre de elastik bir karakter arzeder. Gelirdeki birim değişmeler, turizm talebine de yansır. Buradaki değişme ise gelirdeki değişme yönü ile aynıdır. 1.1.4.2. Turizm Talebinde Seyahat Motifleri Modern toplum öncesi dönemde, insanlann seyahat motiflerinde birkaç unsur önemli ve belirleyici rol oynamıştır.ticaret, iş arama, din ve eğitim ile keşif ve macera saikleri, uzun yıllar seyahat sebebinin en önemli belirleyicileri olmuşlardır. Bu motiflerle hareket eden insanlar, toplumsal ekonomik ve teknik yapı gereği, genellikle ferdi seyahatler yapmışlardır. Modern sanayi toplumunda uzmanlaşma, işbölümü ve teknik gelişme ile bir bütün olarak toplumsal gelişme, insanları seyahate iten unsurlan hızla arttırmış, sonuç olarak turizm katılanların sayılan da çığ gibi büyümüştür. Günümüzde insanlan turizm talebine yönelten seyahat motifleri konusunda, çok sayıda, gruplandırma, sınıflandırma ve sıralama olduğu görülmektedir. Mcintosh ve Goeldner seyahat motiflerini başlıca 4 gruba ayırmaktadır:''^ 1.Fiziksel Motivatörler: Bunlar, fiziksel dinlenme, sporlara katılım, şehir rekreasyonu, rahatlatıcı eğlenme ve sağlıkla doğrudan ilgili diğer motivasyonlardır. Bunlara ilave aktiviteler, doktor direktifi ve tavsiyesiyle, sağlıklı termal kullanımı, kür banyolan, tıbbi muayeneler ve benzeri sağlık tedavi aktiviteleri olabilir. 2.Şahıslararası Motivatörler: Yeni insanlarla tanışma isteği, arkadaş veya akrabalarını ziyaret, rutin işlerden, aile ve komşulardan kaçma veya yeni arkadaşlıklar kurma gibi motivasyonları kapsar. 3. Statü ve Prestij Motivatörleri: Nefsi ihtiyaçlar ve şahsi gelişmeyle ilgilidirler. İş, sergi, etüd, hobi ve eğitim amaçlı seyahatler, bu gruba girer. 4.Kültürel Motivatörler: Tarih ve folklor gibi, gidilen yerin önemli festivallerine kültürel olaylanna katılmak, müzeleri ziyaret etmek, bu tür motivasyonlar arasındadır. SCHMOLL ise beş genel seyahat motifi grubu verir.""^ 1. Dinlenme, macera, zevk, 2. Sağlık ve rekreasyon (spor dahil) 3.Etnik ve ailevi motivasyonlar, 4. Eğitim ve kültür motivasyonları, 5. Sosyal ve rekabetle ilgili motivasyonlar (statü ve prestij dahil).16 14HARSSEL; 1994, s.127 15MİDDLET0N; 1988, s.47 16 MİDDLETON; 1988, s.47

Prof. Donald E.LUNDBERG ise, seyahat sebeplerini aşağıdaki gibi sıralamaktadır.''^ 1. İş, 2. Eğlence, 3. Sağlık, 4. Değişiklik arzusu, 5. Egzotik yerler aramak, 6. Öğrenmek, 7. Tabii güzellikler ve harikalar görmek, 8. Benlik duygusu ve nefsi tatmin, 9. Dinlenme ve rahatlama, 10. Sportij nedenler, 11. Alışveri, 12. Gelişigüzel seyahatler, 13. Önceki seyahatlerin zevki, 14. Rizikoya atılmak, 15. Cesurluğu ispatlamak, 16. Sosyal ilişkiler kurup geliştirmek, 17. Sosyal stütüye uyum sağlamak ve üstünlük elde etmek, 18. Kendini kabul ettirmek, 19. Manevi değerler. Görüldüğü gibi, her üç gruplama ve sıralamada, konumuzu teşkil eden sağlıkla ilgili motivasyonlar, ön sıralarda yer almaktadır. Şu bir gerçektir ki, insanlar aynı anda birden çok motivasyonun etkisi ile turizm talebinde bulunmıakta ve belli bir ücretle, azami tatmini hedef almaktadır. 1.1.5. Turizmde Arz Kavramr Arz kavramı, ekonomik faaliyetlerde, üretim yapanların üretme isteği ve kapasitesinde olduklan mal ve hizmet üretimi ile bunların piyasaya sunulmiası sürecindeki satıcıların davranışlannı kapsar. Tanım gereği, üreticilerin finansman imkanlan, üretim kapasitesi ve teknoloji, piyasaya ilişkin görüş ve beklentiler ile üretim ve satış sonrası elde edilecek maddi ve manevi tatmin, arzı etkileyen başlıca unsurlardır. Üretim ve satış miktan ile bunu etkileyen fiyatlar başta olmak üzere diğer bağımsız etkenlerden olaşan ilişkiye, arz fonksiyonu denir. Arz miktarı ile fiyatlar arasında, aynı yönlü doğru orantı vardır. Genel olarak, flyatlann yükselmesi, arzedilen miktarları da arttırır. Malların ve piyasaların yapı ve durumlanna göre, fiyatlardaki değişme oranı ile arz miktarlanndaki değişme oranı arasındaki ilişkiler, arz esnekliği olarak ifade edilir. 17 LUNDBERG; 1990, s.39-52

Turizmde arz esnekliğinin, mallar ve hizmetlerde veya aynca piyasalarda meydana gelen gelişmelere paralel olarak yükseldiği görülmektedir. Turistik ürün talep edenlerin, ihtiyaç, eğilim ve motivasyonlanna göre, neredeyse sonsuz sayıda seçenekleri olduğu söylenebilir. Bu da, turistik ürünün satılmama gibi bir riskinin olmadığını, buna bağlı olarak da en azından potansiyel turist sayısının çok yüksek olduğunu ifade eder. Turistik arzın yapısı, bizzat geleneksel turistik arz faktörlerinin durumuna bağlı olarak oluştuğu gibi, turistlerin sürekli değişen motivasyonlanna göre, talep cephesinde meydana gelen farklılaşmalar, arz tarafında da önemli ürün, pazar, fiyat ve hizmet karması değişmelerine yolaçmaktadır. Bu karşılıklı etkileşim, tarihten günümüze süregelmektedir. Nitekim, önce "ne üretirsen satarsın" yani, "her arz kendi talebini yaratır" görüşü, klasik iktisatta hükim olmuştu. Kendi içinde ve döneminde tutarlı olan bu görüş, yerini modern pazarlamada, tüketici istek ve arzulanna göre üretim ve ürünün şekillenmesine bırakmıştır. Bu ikinci aşama halen devam etmekle birlikte, bazı üçüncü ve dördüncü aşama farklılaşmaları da ayırdedilebilmektedir. Üçüncü aşamanın özelliği, teknik gelişmelerin mal ve hizmet üretimine daha çabuk uygulanması ile yeni ürün geliştirme ve buluşlann ön plana çıkmasıdır. Dördüncü aşamada ise mal ve hizmet üretimi ön planda değildir. Burada üretim prosesleri ve Ar-ge faaliyetleri ağırlık kazanmıştır. Artık günümüzde, insan ihtiyaçlannı karşılayan ve onun yaşamasını kolaylaştırıp kalitesini yükselten faaliyetler çok yoğun ve hızlıdır. Mal ve hizmet endüstrilerinde meydana gelen bu çok hızlı gelişmeler, gerek turizm arzında, gerekse diğer sektörlerde, talep ve tercih kayıtsızlıklan karşısında bırakmaktadır. Ancak, bunlar arasında temel stratejik araçlann medya olduğunda herkes birleşmektedir. Ar-ge faaliyetleri sonucu üretilen çok sofistike mal ve hizmetlere, insanlar artık klasik anlamda talep yöneltmemekte, bunlar medya aracılığı ile satınalınması kaçınılmaz birer sihirli madde olarak karşımıza çıkmaktadır. Böylece, modern pazarlama sürecinde yeniden ancak farklı biçimiyle başa dönülmüş olmaktadır. "Her arz kendi talebini medya ile mutlaka yaratır." Turizm arzı da, sektöre mal ve hizmet üreten yan sanayilerin desteği ile birlikte, bütün bu gelişmelerden, sonuna kadar yararlanmaktadır. Turizm, bir asırdan fazla süredir, geniş insan tabakalannın katılımının sağlanabilmesi ile kitlesel karakteri haiz olmuştur. Kitlesel turlar, kişilere, ferdi olarak seyahat ettiklerinde harcadıklanndan daha ucuza malolduğundan, turistik hareketler kitlevi nitelik kazanmıştır, Gelecekte, bu kitlesel niteliğini süreceği konusunda önemli göstergeler vardır. Ancak, yeni araç ve gereçler, insanları tekrar ferdi seçeneklere de yöneltebilecektir. Uzayın ve yeraltının keşfindeki ilerlemeler, turizm faaliyetlerine de önemli ufuklar açacak gibi görünmektedir. Böylece turistik arz ve ürün yelpazesine yeni farklı seçenekler katılacaktır. Diğer taraftan geçmiş medeniyetler ve günümüzdeki farklı 18 KUTLU ATA; 1977, s. 11

kültürlerin de seyahat motiflerinde daha ağırlıklı yeralacağı tahmin edilmektedir. Ancak burada sorun, herhalde, farklı kültürlerin, turizm ve medyanın globalleşme yolu ile yaptıkları etki sonucu, gittikçe birbirlerine benzemeleri olabilecektir. Bir başka sorun alanı da, turizm faaliyetlerinin, çevre üzerinde yaptığı olumsuz baskılarda ortaya çıkabilecektir. O sebeple, geliştirilen yeni ve farklı turistik ürün türlerinin, mutlaka çevre boyutlu olarak standardize edilmesi gereği vardır. Ayrıca, turizm arzındaki aşırı rekabet ve zorlamaların, çevreye bağlı olarak bazı etik ve estetik sorunlan doğurabileceği de gözden ırak tutulmamalıdır. Günümüzde, turistik arz geniş bir seçenek yelpazesine ulaşırken, mal ve hizmet kalitesinde asgari standartlann yükseltilmesi gündeme gelmiştir. Bu konuda, milletlerarası kurum ve kuruluşlann, genel eğilime paralel olarak daha seçici davrandıkları gözlenmektedir. 1.1.5.1. Turizm Arzrnı Oluşturan Faktörler Turizm arzını oluşturan faktörler, turizm hizmeti talep edenlerin niyetlerinden başlayarak, tekrar geri dönene kadar geçen çevrim içinde yararlandıklan her türlü mal, hizmet, araç, gereç, insan, organizasyon ve doğal kaynaklann tümünü kapsar. Turistik arz potansiyeli, turizm talebinin yapısına ve eğilimlerine paralel olarak şekillenir. Ancak, bu durum olayın pasif tarafıdır. Önce de belirtildiği üzere, turistik ürün ve hizmet karması yapan profesyonel meslek insanlan, turizme yatınm yapan ve kâr elde etmeyi amaçlayan her hizmet halkasındaki teşebbüsler ve ayrıca, olayın makro anlamda yönlendirme ve planlamasından sorumlu kamusal turizm politikası yapıcı ve uygulayıcıları, turizm potansiyelinin, fonksiyonel olarak talebe cevap verecek biçimde düzenlenmesini ve buna ilişkin her türlü aktif promosyon yöntemlerini uygularlar. Geçmişten günümüze ve gelecekte turizme katılmayı motive eden bütün maddi ve gayrimaddi değerler, geniş anlamda turistik arz potansiyelini meydana getirir. Bu potansiyelin, çeşitli ürün bileşimlerine dönüştürülmesi, genel, yerel ve özel idare ve insanların görevi olmaktadır. Bu görev, milli, bölgesel, yöresel ve işletme ölçeklerinde plan ve programlardan oluşan Turizm Politikaları çerçevesinde, sistematik olarak yürütülebilir. İnsanların değer atfettikleri potansiyel turizm varlık veya zenginlikleri, kendi kendine turistik ürüne dahil olmaz. Turizm talebinin varlığı ve özellikleri, potansiyel varlıklara anlam ve önem kazandınr. Potansiyel varlıklann turistik ürüne dahil edilerek hizmete arzedilmesi, profesyonel turizm adamlarının varlığını gerektirir. Aksi halde, varlıklar keşfedilmeyi bekleyen, atıl birer faktör olarak durur. Bir yörenin turizm olayından bağımsız olarak sahip olduğu potansiyel değerlere, turizmden bağımsız arz adı verilir. Bunlar arasında turistik mahallin tabii çevre şartları, çeşitli değerler, olaylar, altyapı tesisleri, diğer kesimlere ait işletmelerin ürettikleri çeşitli mal ve hizmetler bulunmaktadır.' ^ Tabii çevre şartlarının ayrıntısına inildiğinde, yörenin iklim ve arazi yapısı ilk karşılaşılan temel 19T0SKAY; 1974, s.612-615