MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK , S: İSTANBUL ISSN: Copyright 2008

Benzer belgeler
5. HAFTA PFS103 ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ. Doç. Dr. Nurhayat ÇELEBİ.

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir.

Yapılandırmacı Yaklaşım

Bilişsel gelişim. Doç.Dr.Banu Yücel-Toy

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN

BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI

Yapılandırmacı Yaklaşım. Dr. Halise Kader ZENGİN

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

İÇERİK VE İÇERİK DÜZENLEME ÖĞRETIM İLKE VE YÖNTEMLERI- II. HAFTA

4 GİRİŞ BİLİŞ NEDİR?

Yapılandırmacı Öğrenme Kuramı PEDAGOJİK FORMASYON PROGRAMI EĞİTİM PSİKOLOJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Hatice KUMCAĞIZ

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin?

KONUNUN ANA HATLARI ÖĞRETİM KURAMLARI PIAGET ÖĞRENME KURAMI

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

BILIMSEL Eğitimde ortaya çıkan problemlere bilimsel arastırma yöntemlerini kullanarak çözüm arama EKONOMİK Mevcut olanaklarla uyumlu,

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM. TemplatesWise.com

Sunuş yoluyla öğretimin aşamaları:

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

Eğitim Bilimlerine Giriş

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III

BÖLÜM 2 ÖĞRENME KURAMLARI VE e lif b YENİ PROGRAM e n g ü

Yapılandırmacı Anlayış ve Çeşitleri

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

Yapılandırmacılık ve Proje Tabanlı Öğrenme S

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

Proje Tabanlı Öğrenme Yaklaşımının temeli bir konunun derinlemesine araştırılmasına odaklanmaktadır. Araştırmada genellikle sınıf içerisinde

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

Kavram ortak özelliklere sahip birbirine benzeyen nesneleri ya da olayları bir araya getirerek bir ad altına toplamaktır.kavram;

1. GİRİŞ Yapısalcı (constructivism) yaklaşım, bilginin öğrenme sürecinde öğrenciler tarafından yeniden yapılandırılmasıdır. Biz bilginin yapısını

Eğitim Durumlarının Düzenlenmesi

Öğrenme ve Öğretme. Kuramlar ve Modeller

FEN ÖĞRETİMİNDE LABORATUVAR YAKLAŞIMLARI. Burak Kağan Temiz

Oyun Öğretimi 2- OYUNUN TARİHÇESİ-2 DR. MERAL ÇİLEM ÖKCÜN-AKÇAMUŞ

Dr. Halise Kader ZENGİN

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

ÖĞRENME KURAMLARI. Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram

FEN BĠLGĠSĠ EĞĠTĠMĠNĠN TEMELLERĠ

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

Doç. Dr. Tülin ŞENER

PDR de Üç Gelişim Alanı (Mesleki gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I.

MATEMATIK ÖĞRETIM YÖNTEMLERI. Yrd. Doç. Dr. Nuray Çalışkan-Dedeoğlu Matematik Eğitimi

ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI

Bilişsel Gelişim. Psikolojiye Giriş. Okuma raporu #1. Ders asistanım kim? (düzeltilmiş) Bebek Olmak Nasıl Bir Şey? Düşüncenin Gelişimi Ders 5

e-öğrenme KONUSUNDA YAPILAN ARAŞTIRMALAR Prof. Dr. Yasemin GÜLBAHAR

Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle "algı" ve "algısal

Doç. Dr. Tülin Şener

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Dili nasıl öğreniriz? Piaget nin Bilişsel Gelişim Kuramı Vygotsky nin Gelişime Sosyokültürel Yaklaşımı Yetişkinlikte zeka nasıl gelişir?

ÖGRET E İ T M İ M A RACI IO LA L RAK BİL İ G L İS İ A S Y A A Y RLA L R (BDE)

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI

Yaşam Boyu Sosyalleşme

HAFTA VE TARİH KONU/KONULAR ANAHTAR SORULAR AMAÇ/AMAÇLAR KAYNAKLAR SORUMLU ÖĞRENCİLER. değerlendirme takip. akıcı geçmesi için 1999.

PROBLEM ÇÖZME BASAMAKLARI ve YARATICI DÜŞÜNME

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I.

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde;

Eğitimde paradigma değişimi- öğretim ve öğrenim üzerine. Prof.Dr. Gülseren Kocaman DEÜ Hemşirelik Yüksekokulu

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

1 Bilişsel Psikolojiye Giriş 1

İÇİNDEKİLER BÖLÜM III: HAYAT BİLGİSİ VE SOSYAL BİLGİLER

Yalıtım ve Yalıtım Malzemeleri Konusuna Yönelik Hazırlanan Öğretim Tasarımının Görme Engelli Öğrencilerin Akademik Başarısına Etkisi

I. YARIYIL Psikolojiye Giriş Fizyolojik Psikoloji Türkçe I: Yazılı Anlatım Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I Yabancı Dil I Bilgisayar I

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize;

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Açık ve Uzaktan Öğrenme MBS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Açık ve Uzaktan Öğrenme MBS001 V Türkçe Seçmeli. Bu dersin sonunda;

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ: ÖĞRETİM İÇİN YAPILANMA Prof. Dr. Ayşen Bakioğlu - Dilek Pekince EĞİTİM ve PSİKOLOJİ... 3 İYİ ÖĞRETMEN...

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS Ön Koşul Dersler

Üstün Zeka Kuramları. Renzuli-Gardner-Tannenbaum

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

1. Çocukları Tanıma Çocukların fiziksel özelliklerini tanıma Çocukların sosyo-ekonomik özelliklerini tanıma

EĞİTİM TEKNOLOJİSİ VE İLETİŞİM

Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları

Temel Kavramlar Bilgi :

06-14 yaș arasındaki zorunlu eğitim döneminde fen bilgisi eğitimi önemli bir yere sahiptir.

1. Okulda öğrenme modeliyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ERKEN YAŞTA DİL ÖĞRENME... 1

*Öğrenme, öğrencilerin fikri katılımını ve uygulamasını gerektirir. *Kendi başına açıklama ve gösterim, Uzun süreli öğrenmeyi sağlamaz.

Eğitimde Materyal Tasarımı ve Kullanımı

MATEMATIK ÖĞRETIM YÖNTEMLERI. Yrd. Doç. Dr. Nuray Çalışkan-Dedeoğlu Matematik Eğitimi

Transkript:

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK - 2008, S:196-207 İSTANBUL ISSN:1303-2429 Copyright 2008 http://www.marmaracografya.com OLUŞTURMACILIĞIN KURAMSAL TEMELLERİ (The Theoretical Foundations of Constructionism) Yrd. Doç Dr. Ahmet ŞİRİN ÖZET Oluşturmacı yaklaşımın epistemolojik temelinde nesnel bir gerçeğin olmadığı; anlamın birey tarafından, kendi deneyimleri ışığında oluşturulması yatmaktadır. Öğrenme kavramı da bu temele dayanmaktadır. Oluşturmacı yaklaşımın tarihçesi, Sokrates ve Kant a dayamaktadır. John Dewey, Piaget ve L. S. Vygotsky, J. Bruner, E.Von Glaserfeld bu yaklaşımı temsil eden önemli isimlerdir. Bu çalışmada bu isimlerin oluşturmacılık hakkındaki görüşleri ve oluşturmacılık ile öğrenme arasındaki ilişkiler belirtilmeye çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Oluşturmacılık, bilgi, öğrenme, ABSTRACT There is no objective reality; the meaning of reality is constructed by individual according to his own experiences on the basis of constructivism. The concept of learning shapes on this context. History of constructivism is based on Socrates and Kant. The main representatives of constructivism are John Dewey, J. Piaget, L. S. Vygotsky, J. Bruner, and E.Von Glaserfeld. In this paper, it was tried to explain the views of theorists on the constuctivism and the relationssip between constructivism and learning. Key Words: Constructivism, knowledge, learning, GİRİŞ Oluşturmacılık (constructivism) temel olarak bilişsel kuramlara dayanmaktadır. Bu görüş bilginin öğrenen kişinin var olan değer yargıları ve yaşantıları tarafından oluşturulduğunu ileri sürer. Bu yüzden bilgi kişiden bağımsız olarak değil de kişinin oluşturduğu ve yapılandırdığı şekilde ortaya çıkar (Kaptan ve Korkmaz, 2000). Kişi kendi dışında var olan gerçekleri algılama yerine, zihninde var olan hipotezleri test ederek gerçekler(in)e ulaşmaya çalışır. Oluşturmacılık açısından bilgi nesnel

OLUŞTURMACILIĞIN KURAMSAL TEMELLERİ değil, görecelidir. Positivist paradigma gerçeğin nesnel olduğunu kabul etmiş ve gerçeğin kişinin dışında var olduğunu, keşfedildiğini ve ortaya çıkarıldığını ileri sürmüştür (Bağcı Kılıç, 2001). Positivist yaklaşımdan farklı olarak, oluşturtmacılıkta bilgi dış dünyanın kişideki bir kopyası veya bir kişiden diğerine geçen bir olgu değil, bizzat kişi tarafından oluşturulan bir yapı olup, kişiye özeldir (Yurdakul, 2005). Oluşturmacı anlayışta bilgi bilenden bağımsız bir şekilde doğada var değildir. Bilgi özneden bağımsız değildir. Özne bilgiyi kendi içindeki öteki öznelerle etkileşimi sırasında oluşturur, oluşturduğu bilgiden kendi de çevresi de etkilenir. Bilginin oluşturulması, zihinsel süreçlerin gerçekleşmesi ile başarılır; bilginin oluşturma şekli ve süreci (ve bilgi) bireysel ve içsel bir kavramdır. Oluşturmacılık hem eğitim, öğrenme kavramlarını hem de bilgi felsefesini açıklayan bir kuramdır. Oluşturmacılık kuramının en önemli ilkesi, insanların kendi anlayışlarını yine kendilerinin etkin bir şekilde oluşturdukları önermesidir. Oluşturmacılık çerçevesinde eğitim, öğrenme ve anlama, gerçek deneyimler sonucunda eski bilginin üzerine yeni bilgi ve anlayışlar oluşturulmasıdır. Oluşturmacılık çok yeni bir kavram değildir, kökleri felsefe, sosyoloji, antropoloji, bilşsel psikolojive eğitime kadar uzanır (Hanley,S.,1994). Oluşturmacılığın tarihsel gelişimi, 1800 ve 1900 lü yıllardaki Kant felsefesine ve İtalyan filozofu Giambattista Vico nun düşüncesine dayandırılmaktadır. 20. yy ın başlarında ise William James, John Dewey, F. C. Barlet, Jean Piaget ve L.S. Vygotsky gibi isimlerin öncülüğünü oluşturduğu oluşturmacılık kuramı bir şekil kazanmaya başlamıştır. Oluşturmacı yaklaşımın gelişimesi birçok düşünür ve bilim adamı ilgilenmiştir. Bunlardan başlıcaları şöyle sıralanabilir: John Dewey, Jean Piaget, Lev S. Vygotsky, Jarome Bruner ve E. von Glasersfeld olarak bilinmektedir. Bu yazıda bu kişilerin oluşturmacılık ile ilgili görüşleri toplanmaya çalışılmıştır. John Dewey (1859-1952) Dewey, 20. yy. da eğitim düşüncesini ve Amerikan eğitimini önemli bir düşünür ve eğitimcidir. Dewey in eğitim felsefesi instrumantalism veya pragmatizm olarak bilinir. Pragmatizm, yaşantı, 199

AHMET ŞİRİN yansıtma ve ilişki kavramlarını içerir ve toplum ve demokrasi ile ilgilidir. Dewey e göre doğmatik yönergelerle öğrenme yerine, günlük hayattaki uygulamaları yaşayarak öğrenmeyi savunur (http://www.infed.org/ thinkers/et-dewey.htm). Kant ın Saf Aklın Eleştirisi adlı eserine dayanan Dewey e göre her birey sunacağı bilgiyi kendi deneyimleri üzerine kurarak şekillendirebilir. Bilginin tek bir doğru sunumu yoktur (Beydoğan, 2005). Dewey, resmi eğitimin nesnel bakışını eleştirerek, özellikle onların geçmiş yaşantılarından yeni anlamlar oluşturmalarını sınırladığını belirtmiştir. Ayrıca eğitim sisteminin, öğrencilerin henüz olgunlaşmamış duygu ve hayallerini bile açıklamaya izin verecek özgürlük ve elastikiyet ortamına sahip olması gerektiğini ifade etmiştir (Gulati, S., 2008). Öğrenenler sınıf içi çeşitli öğrenme araçlarıyla yönlendirilip, birlikte gerçek bir toplulukta olduğu gibi bilgilerini oluştururlar. Bireyin eylem düzeyinde çevresiyle olan sürekli ve içsel ilişkisi bilginin oluşturulmasını desteklemektedir. Bilmek, daha sonraki deneyimleri kontrol edebilmek için önceki yaşantıların oluşturulması eylemidir. Yaşanılan her deneyim yeni bir gerçeklik yaratır. Anlamak, birlikte düşünmek ve ötekinin eylemlerini göz önünde bulundurmaktır. Anlayamamak da ortak yaşantılarda bulunamamaktır. Bilme, gerçekliğin insan tarafından kaydedilmesi değil, insanın gerçekliğe dâhil olması sürecidir; bilgi de dışsal, bağımsız ve nesnel bir gerçeklik değil eyleme dahil olan bir süreci ifade eder. Jean Piaget (1896-1980) Piaget ye göre insanın kendisini ve çevreyi anlamaya dönük çabaları bilişsel gelişime yol açar (Şirin, 2002). Piaget, bireyin bilişsel gelişimiyle çevresini ilişkilendirmiştir, dahası bilginin bu ilişkiden doğduğunu ve bireyin kendisi tarafından bilinçli ve etkin bir şekilde oluşturulduğunu belirtmiştir. Piaget e göre birey kendi dışındaki dünyada olup bitenlere körü körüne tepki vermez. Algılama, düşünme, seçme, ilişkiler kurma ve karar verme gibi zihinsel süreçlerden sonra tepkide bulunur. Bu kavramlar Piaget tarafından özümseme, uyma, dengeleme olarak adlandırılmıştır (Beydoğan, 2005). Çevre ile etkileşim sonucu bilginin oluşturulması sürecinin nasıl geliştiği özümseme, uyma, dengeleme kavramlarıyla açıklanmıştır (Özden, 2005). Çocuk veya birey karşılaştığı yeni durumu eski bilgi ve deneyimleri (şemaları) ile anlamaya 200

OLUŞTURMACILIĞIN KURAMSAL TEMELLERİ çalışır buna özümseme denir. Eski bilgiler yetersiz gelirse zihninde yeni bir kavram (şema) oluşturarak yeni duruma uyum sağlar. Yeni duruma karşılık yeni bir kavram oluşturarak, bozulan denge tekrar kurulur. Bunu bir örnekle açıklamaya çalışalım: Hayatında ilk defa kaplan gören bir çocuk, onu zihnindeki kedi kavramı ile karşılaştırarak, özümsemeye çalışacak, bir süre sonra onun kediden farklı olduğunu görerek bilişsel denge bozulacaktır. Ancak çocuk bir süre sonra kaplan kavramını oluşturarak yeni duruma uyum sağlayacak ve dengesizlikten kurtulacaktır. Bu yaklaşımda kişinin o ana kadar sahip olduğu bilgiler önemlidir. Yeni bilgileri mevcut bilgi ve kavramlarını kullanarak anlamaya çalışır. Mevcut bilgilerin yetersiz kaldığı ortamlarda bilişsel denge bozulur. Kişi mevcut bilgilerin yetersiz kaldığını gördüğünde, yeni durumu anlamak için yeni bilgileri oluşturacaktır. Piaget, bilişsel gelişimin dört dönem halinde geliştiğini belirtmiştir (Bacanlı, 2000; Şirin, 2002). Bu dönemler (1) duyusal motor dönem, (2) işlem öncesi dönem, (3) somut işlemler dönemi, (4) soyut işlemler dönemi olarak sıralanmaktadır. (1) Duyusal-motor dönem, 0-2 yaşlarını kapsamaktadır. Bu dönemde reflekslere sahip olarak dünyaya gelen bebek, duyu organları ve motor becerileri kullanarak anlamaya çalışır. Basit refleksleri organize ederek yeni şemalar geliştirir. Konuşma ve sembolik düşünce başlar. Kendini dış dünyadan ayrıştırır. (2) İşlem öncesi dönem, 2-7 yaş arasında sürer. Dil ve sembolik düşüncenin geliştiği bu dönemde çocuk nesneleri kategorilere ayırıp, sınıflandırabilir. Süreçlerin tersinin de olabileceğini ve nesnelerin farklı durumlarda değişmediğini henüz kavrayamaz. 3) Somut işlemler dönemi, 7-11 yaşlar arasında sürer. Sayılarla sıralama, sınıflama gibi işlemleri yapabilen çocuk, olayların tersinin de olabileceğini kavrar. Sembolik düşünce gelişir. Ben merkezcilik sosyal yönelişlerle yer değiştirir. (4) Soyut işlemler dönemi, 12 yaş sonrası görülür. Yetişkinliğe adım atan çocuk, bu dönemde soyut ve karmaşık işlemleri yapabilir. Sistematik düşünce gelişir ve hipotezler kurup bunları test edebilir. 201

AHMET ŞİRİN Lev Vygotsky (1896-1934) Çocukların gelişim sürecinde kendi kavramlarını oluşturduğunu vurgulaması nedeniyle temelde oluşturmacı olduğu söylenebilir. Vygotsky geliştirdiği teori oluşturmacılık açısından üç ana başlıkta incelenebilir, bunlar; (1) anlamlandırma, (2) bilişsel gelişim araçları ve (3) yakınsal gelişim dönemleridir (Bağcı Kılıç, 2001). (1) Anlamlandırma: Vygotsky, çocukların öğrenme sürecinde bilimsel kavramları ve günlük düşüncelerini yetişkinlerle olan ilişkilerinden öğrendiğine inanmaktadır. Bilişsel gelişimde, bir başka deyişle bilgiyi anlamlandırmasında sosyal etkileşimin önemli rol oynadığını ileri sürmüştür Çevremizdeki insanlar ve kültür bizim olayları anlamlandırmamızda etkilidir. (Şirin, 2004). (2) Bilişsel Gelişim Araçları: toplum, kültür, dil ve çocuğun yetişmesine yardım ve rehberlik eden yetişkinler çocuğun bilişsel gelişimine katkı sağlayan kişilerdir. Bu araçların kalitesi bilişsel gelişimde etkilidir. (3) Yakınsal Gelişim Dönemleri Vygotsky nin teorisindeki üçüncü önemli kavram ise yakınsal gelişim dönemi diyebileceğimiz the zone of proximal development dir. Vygotsky ye göre bilişsel gelişim bu dönemler içerisinde olmaktadır ve bu dönemler ile sınırlıdır. Gelişimi sınırsız bir silindire benzeten Vygotsky, bu silindirin tabanında çocuğun yardım almadan çözebileceği problemler, tavanına doğru ise yetişkinlerin yardımı ile çözebileceği problemler vardır. Yakınsal dönemdeki gelişimi tamamlayan çocuk üst dönemlerdeki gelişime adım atabilir. Çocuklar bilgilerini açıklamalar yaratarak ve yaptıkları işleri yorumlayarak başkalarına göstermelidirler. Öğretmen ve yetişkinlerin görevi öğrencilerin kendi anlayış seviyelerini ve bilgilerini formüle veya inşa etmelerine ortam ve imkân sağlamaktır. Öğretmen, öğrenci ve diğer kişilerle kurulan etkileşimin gücü, çocuğun bilişsel gelişimini hızlandırır.( John Dewey and Lev Vygotsky http://www.edwebproject.org /constructivism. dewey.html) Vygotsky, özet olarak toplumsal etkileşimi ve toplumsal bağlamı vurgulamaktadır. Çocuk çevresinden kaynaklanan sorunları çözerken 202

OLUŞTURMACILIĞIN KURAMSAL TEMELLERİ yalnız değildir, yetişkinlerden sürekli yardım alır. İçselleştirme süreci bir şeyi düşünebilme ve o şeyi yapabilme arasında ayrımın fark edilmesi olarak adlandırılır. Ona göre bireydeki bilişsel yapıların oluşmasını sağlayan, içinde yaşamış olduğu sosyo- kültürel çevredir. Jarome Bruner (1915- ) Halen Harvard Üniversitesi profesörlerinden olan Bruner, eğitim ve öğretim programlarında yapılacak yenilik ve iyileştirmelerin çocuğun bilişsel gelişimini temel alması gerektiğini savunmaktadır (http://www.psy.pdx.edu/psicafe/keytheorists/bruner.htm). Bruner in kuramının ana teması öğrenmeyi aktif bir süreç olarak görmesidir. Öğrenenler yeni fikir ve kavramları mevcut ve eski bilgilerinin üzerine inşaa ederler. Öğrenmenin etkin bir süreç olarak görüldüğü bu yaklaşımda, öğrenen yeni düşünce ve bilgileri var olan eski yapılar üzerinde oluşturmaktadır. Öğrenen seçer, bilgi alış-verişinde bulunur, hipotezler oluşturur, kararlar alır ve bunlarla yeni bilişsel yapılar oluşturur(şema, zihni model vb.) ve mevcut seviyesinden ve verilen bilgiden daha ileri gitme fırsatını yakalar. Öğrenme sürecinde öğretenle etkin bir konuşma içerisinde olan öğrenenin, öğrenme ilkesini keşfetmesi gerekmektedir. Ders araçları öğreten tarafından öğrenenin bilişsel düzeyine indirgenmesi gerekir. Araçların kullanımı çizgisel değil spiral olmalıdır. Gerçek yaşam içerisinde çok yönlü ve farklı bakış açıları vardır ve bu olgu çok erken yaşlarda edinilmektedir. Çocuklar deneyimlerine üç şekilde anlam vermektedirler: eylemleri, görsel araçları ve dili kullanarak. Bruner e göre bir öğretim kuramı şu dört özelliğe sahip olması gerekir: (1) güdüleme; öğrenmeye karşı ilgi ve merak uyandırmak; (2) yapı; öğrenenin bilgiyi en iyi şekilde özümseyebileceği bir bilgi yapısı ve seviyesi; (3) sıralama; materyali sunmak için mümkün olan en iyi yolları bulmak; (4) Pekiştirme; güdüleme için ödül ve cezalardan en iyi şekilde yararlanmak. Basitleştirme, yeni öneriler üretme ve bilginin ustalıkla idaresi, yeni bilgilerin inşası/ oluşturulması için en iyi yöntemlerdendir (http://tip.psychology.org/ bruner.html ). Bruner in bir öğretme kuramının sahip olmasını istediği dört özellik şöyle açıklanabilir: 203

AHMET ŞİRİN (1) Güdüleme: Öğrencinin öğrenmeye hazır oluşu ile ilgili yaşantıların bilinmesi gerekmektedir. Gelişimin bir parçası olarak ortaya çıkan keşif ve merak duyularının teşvik edilmesi gerekir. (2) Yapı: Öğrenilecek bilgilerin anlamlı olması ve bir bütünlük teşkil etmesi gerekir. Burada bilginin(içeriğin) kendi içinde tutarlı ve düzenli olması kast edilmektedir. (3) Sıralama: Bruner, programların zihinsel gelişim dönemlerine ve sıralarına uygun olmasının gerektiğini belirtmektedir. (4) Pekiştirme: Uygun zaman ve mekânda verilmeyen pekiştirme öğrenmeye fayda sağlamaz. Uygun ödül ve cezalarla ve öğrenci kendi başına öğrenmeyi sağlar. Buluş yolu ile öğrenmede yapı nın anlaşılabilmesi için, (1)öğretmenin örnekler sunması, (2)öğrencilerin örnekleri açıklaması, (3)öğretmenin ek örnekler sunması, (4)öğrencilerin ek örnekleri açıklaması, (5) öğretmenin zıt örnekler sunması, (6)öğrencilerin zıt örnekleri karşılaştırması, (7)öğretmenin öğrencilerin ortaya koyduğu buluşları vurgulaması, (8) öğrencilerin yeni örnekler ortaya atması şeklinde aşamalı bir öğretme yöntemi takip edilmektedir (Selçuk, 2000). Von Glaserfeld Ernst Von Glaserfeld, radikal oluşturmacılığın önde gelen temsilcilerinden birisidir. Glaserfeld, oluşturmacılığı kökleri felsefe, psikoloji ve sibernetiğe dayanan bir bilgi teorisi olarak tanımlamıştır (Murphy,1997). http://www.cdli.ca/~elmurphy/emurphy/cle.html) Realizmin geleneksel pozisyonunu ret eden radikal oluşturmacılık göreceliği vurgulayan bir konumdadır. Geleneksel pozitivizme göre bilgi dış dünyada var olan tam gerçekliğin bir sunumudur. Radiklal oluşturmacılar ise bilgiyi, toplumsal olarak kabul edilen ortak kavramlarla anlamlandırılan ve aktif bir yöntemle kişiler tarafından inşaa edilen bir şey olarak görürler. Glaserfeld, bilginin, kişinin aktif yaşantısı ile oluşturduğu bir sonuç olduğunu ve bunun lisan ile taşındığını belirtmiştir. (Learning Theories: Constuctivism, 2000) Glaserfeld e göre oluşturmacılığın iki ana yüzü vardır, (1)öğrenme, bilgiyi özümseme olayından çok, bilgiyi inşaa sürecidir. Bizim bilgilerimiz (kavramlarımız), kendi algı ve kendi dünyamızın 204

OLUŞTURMACILIĞIN KURAMSAL TEMELLERİ kavramları üzerine inşa edilir. Oluşturmacı yaklaşıma göre öğrenme, fikir ve soyutlamalarımız üzerine yeni kavramsal yapıların inşaasını icap ettirir. Öğrenme kavramların öğretmenden öğrenene kelimelerle ulaşması ile gerçekleşmez, aksine öğrenenin aktif olarak kavramların yeniden organizesine ve inşasına katılması mümkün olur. (2) Bilgi, öğrenenin yaşantı ve bilgiyi oluşturduğu çevre ile yakından ilgilidir. Bir başka deyimle anlama, deneyim(yaşantı) ile doğrudan ilgilidir. Bu sebepten oluşturmacılar doğal bilişsel yaşantıların önemini vurgularlar. Öğrenme faaliyetleri gerçek hayatın içinde olmasa bile yerli kültürün bir parçası olmalıdır. Öğrenme Oluşturmacı görüşte öğrenme etkin bir süreçtir. İnsanlar, öğrenirken öğrenmeyi de öğrenirler. Anlam oluşturma etkinliği zihinseldir, zihinde gerçekleşir. Öğrenme yaşantıya dayanır. Eski yaşantı ve öğrenmelerimiz yeni öğrenmeleri ve dünyayı tanımamızı etkiler. Öğrenmenin toplumsal boyutları da vardır. Fiziki ve sosyal çevre öğrenmeyi etliler, yeni öğrenmelerin oluşumuna katkıda bulunur. Oluşturmacı yaklaşıma göre etkin bir öğrenmenin gerçekleşebilmesi için aşağıdaki ilkeler göz önüne alınmalıdır: 1. Öğretmen öğrencinin otonomi ve özgürlüğünü kabul ve teşvik etmelidir. 2. Rehberlik edici, etkileşimli ve fiziki materyallerin yanı sıra, ilk kaynaklara ve temel kaynaklara başvurulmalıdır. 3. Öğretimde sınıflandırma, çözümleme, tahmin etme ve yaratma gibi bilişsel kavramlar kullanılmalıdır. 4. Öğrencilerin içeriği, öğretim stratejilerini ve dersleri düzenleme ve değiştirmesine izin verilmelidir. 5. Öğrencilerin kavramları anlamalarından önce, bu kavramlar hakkındaki bilgileri araştırmalıdır. 6.Öğrenciler, öğretmen ve diğer öğrencilerle diyaloga girmeleri teşvik edilmelidir. 205

AHMET ŞİRİN 7. Öğrenciler birbirlerine, açık uçlu ve anlamlı sorular sormaya teşvik edilmelidir. 8. Öğrencilerin ilk tepki ve cevapları değerlendirilmelidir. 9. Öğrenciler tecrübelerini tartışmaya ve ilk hipotezleri ve çelişen sonuçlarını karşılaştırmalıdır. 10. Sorular hazırlanmadan önce, uygun zaman beklenilmelidir. 11. Öğrencilerin tartışma yaratmaları ve ilişkileri oluşturmaları için vakit sağlanmalıdır. 12. Öğrenme çemberlerinin kullanılması ile öğrencilerin doğal meraklarını geliştirmeleri sağlanmalıdır. Öğretmenler sınıf içi uygulamaların oluşturmacı görüş ile ilişkilerini karşılaştırmalıdırlar. Kuram ve uygulamaların birbiriyle örtüşmesine zemin hazırlamalıdırlar (http://www.ericdigests.org/2004 3/views.html). SONUÇ Oluşturmacılık, eğitim alanında yenilikler ortaya koymaya çalışarak, bazı öğretmenlerin kuramsal temelleri olmaksızın yaptığı şeylere, sağlam kavramsal temeller sağlama çabasındadır. Oluşturmacılık kuramına göre, öğrenenden bağımsız bir bilginin var olamayacağını, öğrenirken sadece kendi oluşturduğumuz bilginin varlığını kabul etmemiz gerekir. Öğrenme, nesnelerin gerçek doğasını anlamak yada düşünceleri hatırlamak değil, öğrenme sürecinde örgütlediğimiz açıklamalar, şemalar ve yapılardan bilişsel, duyuşsal, kişisel veya toplumsal anlamlar oluşturmaktır. 206

OLUŞTURMACILIĞIN KURAMSAL TEMELLERİ KAYNAKLAR: Bacanlı, H. (2000) Gelişim Ve Öğrenme Ankara: Nobel Yayın Dağıtım Bağcı Kılıç, G. (2001). Oluşturmacı Fen Öğretimi, Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, Haziran 2001 1 (1) s.7-22 Beydoğan, H.Ö. (2002) Öğretim Stratejilerindeki Değişmeler ve Öğretmenin değişen Rolleri Çağdaş Eğitim Mayıs 2002, 27 (287) s.34-39. Chen, C. (2003 ) A Constructivist Approach to Teaching: Implications in Teaching Computer Networking Hanley, S. (1994) http://www.towson.edu/csme /mctp/essays/ Constructivism.txt http://tip.psychology.org/bruner.html http://www.ericdigests.org/2004-3/views.htm http://www.infed.org/thinkers/et-dewey.htm http://www.psy.pdx.edu/psicafe/keytheorists/bruner.htm). http://www.infed.org/thinkers/et-dewey.htm John Dewey and Lev Vygotsky http://www.edwebproject.org/ constructivism.dewey.html Kaptan, F. ve Korkmaz, H. (2000) Yapısalcılık Kuramı ve Fen Öğretimi, Çağdaş Eğitim Mayıs 2000, 25 (265) s.22-27. Learning Theories: Constuctivism (2008) http://hagar.up.ac.za/ catts/learner/2000/scheepers_md/projects/loo/theory/dewey.h tml Murphy, E. (1997) Constructivist Epistemology: From Philosophy to Practice Özden, Y. (2005) Öğrenme ve Öğretme. Ankara: Pegama s.55-75 Selçuk, Z. (2000) Gelişim Ve Öğrenme Ankara: Nobel Yayın Dağıtım Shalni G. (2008). http://www.leeds.ac.uk/educol/documents/00003562. htm. Şirin, A. (2002) Gelişim Psikolojisine Giriş, Gelişim Psikolojisi Ed. Betül Aydın Ankara: P.A. Yayınları Yurdakul, B. (2005) Yapılandırmacılık Eğitimde Yeni Yönelimler Ed. Özcan Demirel Ankara: Pegama s.39-66 207