Bir İnsanlık Suçu: Suyun Metalaştırılması - Ö.Eylem Tuncaelli*



Benzer belgeler
Hidroelektrik Santraller; Enerji ve Su Hakkı. TMMOB VII. Enerji Sempozyumu

ELEKTRİK BEDELİNDE TRT PAYININ KALDIRILMASI EKONOMİK KRİZİ ÖNLER Mİ?

1 Yıllı k Zam (%) 23,3 1 26,1 5 13,1 6 40,5 7 Diğer 2 20,941 24,860 24,860 26,458 28,559 7,94 36,3

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

ELEKTRİK FATURALARINIZA DİKKAT EDİN

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

Dünyada ve Türkiye'de alternatif su yönetimi arayışları ve öneriler. Dr. Akgün İlhan

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Sayılı Belediye Kanunu na Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ve gerekçesi ekte sunulmuştur.


Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş. Özet bilgi dokümanı

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

Su ayak izi ve turizm sektöründe uygulaması. Prof.Dr.Bülent Topkaya Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü

Ön Değerlendirme Raporu 16/04/2010. halka arz

Hidrasyon ve Sağlık Paneli. Moderatör : Prof Dr Ferit Saraçoğlu, YİSAV

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE

REMONDIS Aqua International GmbH Sunumu

Kentsel Atıksu Arıtımı Hizmet Bedeli Tahsil Yöntemleri & Tam Maliyet Esası Ücret ve Vergilerin Yeterliliği

Suyumuzdan para kazanıyorlar!

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

Dr. Rüstem KELEŞ SASKİ Genel Müdürü ADASU Enerji AŞ. YK Başkanı

Türkiye de Özelleştirme: Ekonomik ve Sosyal Etkileri. Dr. Orkun ÖZBEK. Tanım ve Amaçlar

Liberalleşmenin Türkiye Enerji. 22 Şubat 2012

Cumhuriyet Halk Partisi

Okullarda Su Tüketimi %40 Azaltılabilir

Enerji ve İklim Haritası

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

İBB KATI ATIK TARİFELERİNİN UYGULAMASI. Türker EROĞLU İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atık Yönetimi Müdürü

Libya'nın Büyük İnsan Yapımı Nehir Projesi

30 yıllık 2 / B sorunu bitecek. Herkes. rahat bir nefes alacak.

Su Kaynakları Yönetimi ve Planlama Dursun YILDIZ DSİ Eski Yöneticisi İnş Müh. Su Politikaları Uzmanı. Kaynaklarımız ve Planlama 31 Mayıs 2013

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

Ortadoğu'da su ve petrol (*) İki stratejik ürünün birbiriyle ilişkisi... Dursun YILDIZ. İnş Müh Su Politikaları Uzmanı

Biliyor musunuz? İklim Değişikliği ile Mücadelede. Başrol Kentlerin.

Ne kadar 2/B arazisi var?

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

AKTİF EĞİTİMCİLER SENDİKASI EKONOMİ SERVİSİ YÜKSEK ENFLASYON / KAMU ÇALIŞANLARI KAYIP RAPORU

3. SU TASARRUFU SAĞLAMANIN YOLLARI

Türkiye Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Analizi Dönemi

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği

SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER ve TÜRKİYE. Rifat Ünal Sayman Direktör, REC Türkiye SBE16 Swissotel, İstanbul 14 Ekim 2016

TÜRKİYE MEKSİKA DIŞ TİCARET RAPORU

1Y12 Finansal Sonuçları Analist Toplantısı. 1 Ağustos 2012

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor

SU KAÇAKLARININ COĞRAFĐ BĐLGĐ SĐSTEMĐ TABANLI TESPĐTĐ: ANTALYA SU VE ATIKSU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ UYGULAMALARI

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Yrd. Doç. Dr. İlkay TAŞ GÜRSOY Dokuz Eylül Üniversitesi

Beyin Gücünden Beyin Göçüne...

1. Ankara da yaşanan su sorununun temelinde neler bulunmaktadır?

İÇME SUYU TEMİN VE DAĞITIM SİSTEMLERİNDE SU KAYIPLARI

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 44

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ATIKSU YÖNETİMİ

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon. Türkiye deki Atıksu Altyapısı ve Atıksu Mevzuatı

SU YÖNETİMİ VE KAYIP-KAÇAKLARIN DÜŞÜRÜLMESİ

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU


Dünyadaki toplam su potansiyeli. Dünyadaki toplam su miktarı : 1,4 milyar km 3 3/31

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı. 25 Şubat 2019

TÜRKİYE ENERJİ, SU VE GAZ İŞÇİLERİ SENDİKASI

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

Bursa da içme suyunun değerlendirilmesi

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

ALT YAPI SİSTEMLERİNDE MALZEME KALİTESİ VE DENEYİMLER

T.C. Tarih : BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU BAŞKANLIĞI Sayı :

'Şaibeli para transferlerinde Türkiye 26'ncı'

Yıllık açık 100 milyar doları aşacak... DIŞ TİCARET ALARM VERİYOR!

II. Organize Sanayi Bölgesi

REIDIN.com KONUT FİYAT ENDEKSLERİ: 2012 OCAK AYI SONUÇLARI 15 ŞUBAT 2012

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

Çevre Kirliliği Rüşvet ve Su

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği AİFD Türkiye 2006 Yılı İlaç Harcamaları Değerlendirmesi. bilgilendirme notu. Sayfa 1

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İLLER BANKASI GENEL TANITIMI

Ek 1: İstanbul Büyükşehir Belediyesine Yazılan Tarihli Yazı

Türkiye: Verimlilik ve Büyüme Atılımının Gerçekleştirilmesi

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2006

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Temmuz 2013, No: 65

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon

10 SORU 10 YANIT ANKARA NIN SU SORUNU VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

AVRUPA da Su Hizmetlerinde Kamu ve Özel Sektör Uygulamaları. Dursun YILDIZ Su Politikaları Uzmanı

SULAMA BİRLİKLERİ VE YASASI DÜZENLENMEDEN TÜRKİYE'DE SU YÖNETİMİ DÜZELMEZ

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜ

Transkript:

Bir İnsanlık Suçu: Suyun Metalaştırılması - Ö.Eylem Tuncaelli* Pazartesi, 26 Mayıs 2008 18:30 http://www.politeknik.org.tr/ Giriş Su kaynaklarının kötü yönetimi, sınırlı imkanlar ve çevresel değişiklikler yüzünden temiz içme suyuna ulaşamayan insan sayısı giderek artmaktadır. Su; ekolojik yaşam, içmekullanma, tarım, enerji ve sanayi için gerekli, sosyal ve ekonomik gelişme için vazgeçilmez bir değerdir. Bu noktada, su politikası ve su yönetimi, gerek küresel ölçekte gerekse de ulusal ölçekte büyük önem taşımaktadır. Su haklarının erozyonu artık küresel bir olaydır. Neoliberal politikalarla su ve su hizmetlerinin yönetilmesi dünyanın birçok yerinde milyonlarca insanı içme suyuna erişimini engellemektedir. İçme suyundan yoksun bırakılan bu insanların özü itibari ile kamuya ait suyun özelleştirilmesi sırasında yaşadıkları korkunç tablolar önümüzde durmaktadır. Dünyada ve Türkiye de Su Yeryüzündeki suyun sadece %3 ü tatlı sudur. Tatlı su miktarının sadece %1 i erişilebilir durumdadır. Geride bıraktığımız yüzyılda dünya nüfusu 4 kat artarken, su ihtiyacı 9 katına çıkmış; endüstri, geçtiğimiz yüzyılın başında kullandığı su miktarının 40 kat fazlasını kullanıyorken 2000 li yıllara merhaba demiştir. Bu rakamlar arasındaki en çarpıcı gerçek ise yerkürede kullanılan suyun %85 inin, yerküre nüfusunun %12 si tarafından kullanıldığıdır. 1900 de erişilebilir suyun %7 si kullanılırken, yüzyılın sonuna doğru bu oran %25 e yükselmiştir. Tarihte erişime açık suyun bu denli çok olduğu bir dönemde kıtlıktan bahsediyor olmak ciddi bir çelişkidir. Suyun sınırlı olmasını, su kıtlığı olarak ifade etmek politik anlamda felakete yol açacak bir tanımlamadır. Dünyada kişi başına günlük ortalama kentsel su tüketimi WHO standartlarında 150 litre olarak kabul edilmektedir. Sanayileşmiş ülkelerde ortalama kentsel tüketim 266 lt/kişigün iken Afrika ülkelerinin ortalaması 67 lt/kişi-gündür. Kişi başına günlük ortalama kentsel su tüketimi (Litre) Kabul edilen dünya ortalaması 150 Sanayileşmiş ülkeler ortalaması 266 Afrika ülkeleri ortalaması 67 Asya ülkeleri ortalaması 143 Güney Amerika ortalaması 184 Arap ülkeleri ortalaması 158 Türkiye 111 Dünya genelinde su kaynaklarının büyük bölümü kamu mülkiyetinde bulunmaktadır ve su hizmetleri ortalama olarak Asya ülkelerinde %99 u, Afrika da %97 si, Orta ve Doğu

Avrupa ile Güney Amerika da %96 sı, Kuzey Amerika da %95 i, Batı Avrupa ülkelerinde %80 i kamu kurumları tarafından yönetilmektedir. Bugün dünya nüfusunun yalnızca %5 i suyu ulusötesi şirketlerden satın aldığı halde, bu şirketlerin yıllık gelirleri dünya petrol ticaretinin yıllık gelirinin yarısına ulaşmış durumdadır. Dünya Bankası, su piyasasının büyüme hedefini revize ettiklerini ve yeni tahminlerin 1 trilyon $ ı aştığını açıklamıştır. Sudan rant umanlar bu yöndeki kavgalarını verirken yerküre üzerindeki mevcut durum ise içler acısıdır: Dünya çapında 1.2 milyar insan temiz su kullanamamakta, 2.5 milyar kişi ise kanalizasyon sisteminden yoksun yaşamakta, İçme suyuna atıksuların karışmasıyla yılda 5 milyon kişi salgın hastalıklardan ölmekte, Yine 2.4 milyar insan banyo ve tuvaletten mahrum yaşamakta, Dünyada kullanılan suyun %85 ini nüfusun %12 si tüketmektedir. Avrupa da ortalama su kullanımı 200 300 litre/gün ve Amerika Birleşik Devletleri nde 575 litre/gün olmasına rağmen kalkınmakta olan ülkelerde yaşayan halkın beşte biri insan hakkı olarak kabul edilen en az 20 litre/gün suya ulaşamamaktadır. Oysaki bilinmektedir ki hijyen koşullarının sağlanabilmesi için bir kişinin günde 50 lt suya ihtiyacı bulunmaktadır. Kalkınmakta olan ülkelerde en zengin halkın %20 si şebeke sistemi ile ulaşan suyun %85 ini, halkın en yoksul %20 lik kısmı ise sadece %25 ini kullanabilmektedir. Türkiye de kişi başına düşen yıllık su miktarı, yanlış su politikaları ve uygulamaları ile hızla azalmaktadır. 1990 larda 3500 m3/kişi-yıl olan bu miktar günümüzde 1400 m3 lere düşmüş durumdadır. Türkiye de su hizmetleri açısından durum ise şöyle özetlenebilir: o Her beş kişiden dördü belediye hizmetlerinden yararlanmakta ve çevre sağlığı açısından belediyelerin vereceği hizmete bağlı bir yaşam sürmektedir. o Belediyelerin %69 u kanalizasyon şebekesine sahiptir. o Mevcut 3225 belediyenin 324 ünün atıksuları 195 atıksu arıtma tesisi ile arıtılmaktadır. o 3225 belediyeden içme ve kullanma suyu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye sayısı ise yalnızca 304 tür. Dünyada Durum Neoliberal ideologlar, durumu su enderdir; ender malları hangi kurallar ile yönetiyorsak suyu da aynı kurallar bütünü ile yönetmeliyiz diyerek formüle etmektedirler. Suya erişim, kıtlık kanunlarına göre düzenlenirse, yoksullar bir damla suya bile hasret kalırlar ki dünyada bunun örnekleri de yaşanmıştır.

Güney Amerika Bolivya Tüm Dünya da olduğu gibi Bolivya da da suyun metalaştırılmasının öncü aktörü Dünya Bankası dır. 1999 yılında Cochabamba Belediyesi ne ait su kurumu olan SEMAPA nın Bechtel in bir yan şirketi olan International Water a imtiyaz hakkının devri ile özelleştirilme tavsiye edilmiştir. Ekim 1999 da, hükümet yardımlarını sona erdiren ve özelleştirmeye izin veren İçme Suyu ve Sağlık Önlemleri Yasası kabul edilmiştir. İmtiyaz hakkının devrini takip eden günlerde su fiyatları %200 artmış ve asgari ücretin ayda 100 $ dan az olduğu bir şehirde, su faturası ayda 20 $ a ulaşmıştır. 20 $ beş kişilik bir ailenin neredeyse iki haftalık mutfak masraflarına denk gelmektedir. Halkın suya erişiminin engellenmesinin ardından 2000 yılının başında Suyu ve Yaşamı Koruma Koalisyonu kurulmuş ve bu ittifak, kitlesel sefeberlikle şehri dört günlüğüne kapatma kararı almıştır. Bir ay içinde, milyonlarca Bolivyalı Cochabamba ya yürümüştür ve yapılan genel grev ile tüm ulaşımın durması sağlanmıştır. Gelişmeler üzerine Hükümet, halkın fiyat artışını geri çekmeyi vaat etmiştir. Bu vaadin gerçekleşmemesi üzerine Ekim 1999 ta kabul edilen İçme Suyu ve Sağlık Önlemleri Yasası nın ve ilgili tüm alt mevzuatın iptali için bir yürüyüş örgütlenmiştir. Hükümet Nisan 2000 de pazar yasasıyla su protestocularını susturmayı denemiş; eylemciler tutuklanmış, protestocular öldürülmüş ve medya sansüre uğramıştır. Bu kanlı savaş halkın zaferi ile sonuçlanmış ve Bechtel Bolivya yı terk etmiştir. SEMAPA ve borçları, işçilere ve halka devredilmiştir. Fakat özelleştirme sürecinin başında yapılan anlaşmalar, anlaşmaların imzacıları kadar acımasız olduğunu da kısa sürede göstermiştir. Kasım 2001 de Şirket Bolivya devletine karşı, WTO nun Tahkim mekanizması olarak kullandığı Dünya Bankası nın ICSID- Yatırım Uyuşmazlıklarının Uluslararası Çözüm Merkezinde 25 milyon $ tutarında bir tazminat davası açmış ve bu tutarın, yatırım miktarının yanı sıra, şirketin kar beklentisini de içerdiğini de açıklamıştır. El Salvador Orta Amerika Serbest Ticaret Anlaşması kapsamında Inter-Amerikan Kalkınma Bankası ndan alınan kredi koşullarına uymak için, 1998 den itibaren El Salvador da suyun özelleştirilmesi sürecine başlamıştır. Ülkede suyun %90 ı kirli, enfeksiyon ölümlerine bağlı bebek ölümleri açısından Orta Amerika da ikinci ve nüfusun sadece yarısına boru sistemi ile su taşınan ülkede, özelleştirme kapsamında suya yapılan 3 kat zamma karşı Su İşçileri Sendikası (SETA), önemli eylemler örgütlemiştir. Halkın kendi suyu üzerinde söz sahibi olma isteği ise anti-terör yasası kapsamında değerlendirilmiş ve eylemciler bu yasa kapsamında yargılanmıştır. Arjantin Cordova kentinin su kurumunun Suez e satılması ile fiyatlar 2-3 katına çıkmış ve 1997 de

Halk Komisyonu nda örgütlenen Cordovalılar, Su hakkımızdır diyerek ulusallaştırma kampanyası başlatmışlardır. Meksika Su özelleştirmelerini dünyada uygulayan ilk ülkelerden biri olan Meksika da özelleşen dağıtım şebekesinin %20 si de Suez ile Vivendi ye aittir. Özelleştirme sonucu fiyatlarda artmış ve sular kesilmiştir. Kuzey Amerika Kanada Kanada da yapılan özelleştirme işlemi diğer örneklerden farklılıklar taşımaktadır. Kanada da, Devlet tarafından işletilen laboratuarlar özelleştirilmiş, kamu çalışanı olan 113 laboratuar elemanın yarıdan fazlası birkaç ay içerisinde işten çıkarılmış, çalışan sayısı 41 e düşürülmüştür. Özelleştirme bu kez farklı bir alanda da olsa sonuç aynı olmuştur. İçme suyu kalitesi düşmüş; 2000 yılının Temmuz ayında Ontario kentinin Walkerton kasabasında içinde koli basili bulunduğu anlaşılan içme suyu 7 kişinin ölümüne, yüzlerce kişinin ağır şekilde hastalanmasına neden olmuştur. Afrika Güney Afrika Güney Afrika da özelleştirme işlemi 1990 ların sonuna denk gelmektedir. Güney Afrika da da Suez şirketi sahne almıştır. 2000 yılından itibaren halkın önemli bir bölümü su ihtiyacını halka açık tuvaletlerden karşılamaktadır. Bu nedenle yaklaşık 2000 insanın Durban bölgesinde kolera ve tifüsten öldüğü kayıtlara geçmiştir. Bihar bölgesinde hükümetin Sheonath nehrini satmasının ardından nehirden balık avlayan, yüzen ya da çamaşır yıkayan insanlar hırsızlıkla suçlanmış tutuklanma ve hapis yatmayla karşı karşıya kalmışlardı. 100 bin insanın protestosu sonucu hükümet özelleştirmeyi geri çekmek zorunda kalmıştır. Güney Afrika Cumhuriyeti nde özellikle yoksul bölgelerde ön ödemeli su sayaçlarının yerleştirilmesine karşı çıkanlar gözaltına alındı. Bu yeni cihazlara peşin ödeme ile yüklenen kontörler bittiğinde halk kolera mikroplu suyu içmek zorunda kaldı. Suya yapılan yüksek zamlar ve suya ulaşmak için ön ödemeli kontörlü su sayaçlarının takılması sonucunda binlerce yoksul insan suya ulaşamadı ve sularını nehirlerden sağlamaya yöneldi. Kwa-Zulu Natal da bu yüzden kolera salgını baş gösterdi, 140 bin insan etkilendi ve 250 kişi hayatını kaybetti. Kolera salgınının nedeni ise 17 yıldır parasız su sağlayan kanalın kapatılmasıydı. Yine Suez e ait olan Johannesburg Su Şirketi, sağlığa aykırı biçimde hendek tuvaletler açtı ve böylece yoksulların tuvaletlerine su dökmelerini önledi! Buna karşılık belediye teknisyenleri, su sayaçlarını bozarak halka kaçak su bağladı.

Gana Gana da, yıllarca siyanürle altın elde edilen ülkede temiz suya ulaşmak bir hayli zorlaşmışken, Dünya Bankası kredi anlaşması yapmak için Gana Hükümetine ülkedeki kentsel su dağıtımının özelleştirmesini şart koştu. Bu reform programı, ülkeyi suyun sunumu karlı olan şehir suyu ile karlı olmayan kırsal bölgeler olmak üzere ikiye ayırdı. Suyun özelleştirilmesi kapsamında fiyatlar %95 oranında arttı. Asya Hindistan Hindistan da su ekonomisine Dünya Bankası ve tekeller müdahale etmesiyle suyun kullanımı, kırsal kesimlerin kullanımından kentsel kesimler ve endüstri lehine değiştirildi. Bu noktada yeni baraj inşaatlarına başlandı. Şu ana kadar 200 milyon insanı yerinden eden bu projeler, yaklaşık 1 milyar insanı da yerinden edecek şekilde planlanmaktadır. Suez in ülkeye girişini sağlamak için önce Delhi de su ücretleri 7-10 kat artırıldı. Sonra su işletmesi Suez e satıldı ve su ücretleri daha da arttı. Şirket, su ve elektrik ihtiyacını karşılamadı ve bu yükü kamu şirketlerine ödetti. Mart 2000 de kurulan Coca Cola fabrikası, milyonlarca litre temiz suyu yasadışı bir şekilde aldı ve suyun miktarı 2/3 oranında azaldı. Suyun bol olduğu bölgede su kıtlığı yaşanması üzerine kadınlar, şirketin önünde oturma eylemine başladılar. Avrupa Fransa Fransa da Grenoble kentinde 1989 yılında su işletmesi Suez e satıldı. Fiyatlarda yaşanan 2 misli artış yaşandı. Halkın politik ve hukuki bir savaşımı sonucunda şirket 2000 yılında belediyeye geri verildi. Fransa da büyük şehirlerde su işleri özel firmalara devredildi. Kırsal kesimler ve küçük yerleşim alanlarında ise hala bu hizmeti belediyeler veriyor. Özel firmaların su fiyatları belediyelerin su fiyatlarının %30 üstünde. Bu nedenle özel ve kamu kurumlarının hizmetleri ve bu hizmet karşılığında talep edilen fiyatı halk açık seçik görebiliyor. Fransa da halk, suya %150 daha fazla ödeme yaparken, 5.2 milyondan fazla insan mikrobiyolojik açıdan kabul edilemez kalitede su alıyor. İngiltere İngiltere de 1990 ların başında su ilk özelleştirildiğinde fiyatlar %150-450 arasında artarken şirket karları %692 arttı. Birmingham da ön ödemeli kontör uygulamasına geçilince, insanlar maliyetli olduğu için sifon çekmek yerine saksılara dışkılamaya ve

saksıları sokaklara atmaya başladı. Bölgede dizanteri vakaları 6 kat arttı. Bu gelişmeler üzerine 1998 de sayaç uygulamasından vazgeçildi. Lonrda da milyonlarca hazır müşterisiyle 1999 yılında özelleştirme yoluyla satılan su dağıtım şirketi şimdi Alman enerji devi RWE nin işletmesinde. Eskiyen su dağıtım ağına şirket tarafından herhangi bir yatırım henüz yapılmamış. Aşırı yağmur yağdığında arıtım yetersizliği nedeniyle içme suyuna karışan yağmur suyu halkın sağlığını önemli oranda tehdit ediyor. Hepatit A hastalığı özelleştirmenin ardından iki kat arttı. Özelleştirmenin gerçekleştiği ilk yılda 21 bin evin suyu kesildi. Almanya Berlin de 1999 da yapılan özelleştirmeler sonucu, su işletmesinin yarısı Suez şirketine satıldı. Bu dönemden sonra altyapı yatırımları yapılmadı; maliyet gerekçesiyle çalışanlar işten çıkarıldı ve fiyatlar arttı. Avustralya Sidney de, su şirketini Suez in almasından sonra, suda yüksek oranda parazit ve bakteri oluşumları görüldü. Türkiye de Durum Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 2007 seçim beyannamesinde, barajı bitirilen projelerin, sulama kısmını özel sektörün yatırımına açacağını, köy ve kentlerde içme suyunun kalitesinin artırılmasının hedeflendiğini, su ve kanalizasyon işletmeciliği başta olmak üzere çevre sektöründe, maliyetlerin düşürülmesi ve kalitesinin artırılması için kamunun yanı sıra özel kesimin de katılımının artırılacağını belirtiyordu. Ülkemizde su işletmelerinin özelleştirilmesi ise son birkaç on yıldır gündemdedir. Antalya da, İzmir de, Kocaeli de yapılan; Edirne de yapılması bir yolsuzluk operasyonu ile şimdilik ertelenen özelleştirmeler yakın zamanda su özelleştirmelerinin toplumsal gündemimizde daha fazla yer edineceğini gösteriyor. Son yıllarda, Türkiye de suyun özelleştirilmesi için Dünya Bankası planları dahilinde bir çok proje yaşama geçirilmeye başlanmıştır. Dünya Bankası, büyükşehirlerde İSKİ modelinin, küçük belediyelerde ise yerel yönetim birliklerinin kurduğu şirketlerin su özelleştirmesinin ideal modelleri olduğunu savunuyor. Oysa bu modellerin faturalara yansıması, gerçekte kâr dışında hiçbir amacın güdülmediğini gösteriyor. Örneğin Antalya da dünyanın en büyük su şirketlerinin su işletmeciliği imtiyazına 10 yıllık süre ile el koymasından sonra su tarifelerine her ay yüzde 7 lik zam yapılmıştır. İki yılın ardından tartışmalar üst noktalara sıçradı ve yasalara aykırılık içeren tarife uygulaması dava konusu oldu. Yapılan anlaşmalar nedeniyle konu uluslararası tahkime taşındı. 2001 de en pahalı suyu, ÇALBİR sayesinde Çeşmeliler kullandı. 2001 yılında metreküpü İstanbul da 400 bin lira, Ankara da 330 bin lira, İzmir de 440 bin lira olan şebeke suyunu Çeşmeliler, 1 milyon 100 bin liradan kullandılar.

Kocaeli de 1999 yılında Gama-Güriş, İzmit Büyükşehir Belediyesi, Thames Water, Mitsui, Sumumito konsorsiyumu tarafından tamamlanan Yuvacık Barajı 2006 yılında şehre yetecek suyu tutamadığı için Kocaeli susuz kaldı. Barajın işletmesini yapan Thames Water şirketi ile 16 yıl üzerinden yapılan anlaşma gereği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tüketse de tüketmese de 142 milyon metreküp su almak zorundaydı. Şirket bu anlaşmayı gerekçe göstererek şehre sağlamadığı suyun parasını istedi. Edirne Belediyesi tarafından 14 Şubat 2008 tarihinde yapılan ihaleyle su işletmesinin tüm haklarının 30 yıllığına üç firmanın oluşturduğu bir konsorsiyuma verilmesinin ardından yerel muhalefetin etkisiyle ihale 5 Mart'ta resmen yürürlüğe girmeden iptal edildi. Edirne örneği suyun özelleştirmesine karşı verilmesi gereken mücadeleye de bir örnek teşkil ediyor. Kamuoyu Edirne deki su özelleştirilmesini ise bu ihalede yolsuzluk iddiası ile göz altında alınan eski milletvekili Ahmet Özal ın sözlerinden hatırlayacak. Ahmet Özal, ifadesinde Türkiye de 3 bin belediyenin suyun imtiyaz hakkını satacağını ve bununla birlikte ön ödemeli sayaç satışının da olacağını bunun piyasada 90 milyar dolarlık bir pasta yarattığını söylüyor. Yaşanan birkaç örnek bile suyun özelleştirilmesinin sonuçları üzerinde yeterince fikir sahibi olmamıza yetmektedir. İstanbul da son dönemde yaşananlar da dünyadaki diğer örneklerle benzerlik göstermektedir. Belediye, geçtiğimiz Kasım ayından itibaren geçerli olmak üzere İstanbul da suya %134 e varan oranlarda zam yapmıştır. Büyükşehir Belediyesi nin su tekellerinin 2009 Mart ında İstanbul a gelmesinden önce suya kabul edilemez oranlarda zam yapmasının nedeni, tekellerin iştahını kabartmak mıdır; yoksa suyun meta haline getirilmesi durumunda su fiyatlarının ucuzlayacağından bahisle kitle desteği mi sağlanmaya çalışılacaktır? Zam gerekçesi dünyadaki bir çok örnekte olduğu gibi kıtlık ve tasarruf olarak gösterilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi nce onaylanan tarife tablosunda kullanıcı gruplarının yer aldığı kolonun başlığı Müşteri Grupları dır. Bu bile zihniyeti net olarak ortaya koymaktadır. Suyun asıl sahipleri bir kalemde müşteri haline getirilmişlerdir. Tasarrufu teşvik etmek amacıyla düzenlendiği açıklanan tarifede sadece evsel tüketim kullanımı, miktara bağlı sınıflandırılmıştır. Oysaki İBB Başkanı kent nüfusunun %60 nın en alt barem olan 10 m3 ten daha az su kullandığını ve bu nedenle yoksulların zamdan etkilenmeyeceğini savunmuştur. İBB tasarruf amacıyla fiyatlandırma ile su kullanımını baskı altına almayı hedeflemiş, bu hedef için sadece evsel tüketimi kullanıma bağlı olarak kademelendirmiş ve ardından evsel tüketimin zaten az olduğunu söylemiştir. Türkiye nin en büyük kentinde insanlar, ekonomik nedenlerle Türkiye ortalamasının altında su kullanmaya zorlanmaktadır. Asgari ücretin net 435 YTL olduğu ülkemizde, İstanbul da yaşayan 6 kişilik bir aile dünya ortalaması olan 150 litre / kişi-gün su kullandığında yalnızca tükettiği su bedeli 108 YTL/ay olmaktadır.

İstanbul, su hizmetlerinin özelleştirilmesi/ taşeronlaştırılması sonrasında yaşananlar için de oldukça kötü tabloların yaşandığı bir kent haline gelmiştir. Su hizmetlerini ihale ile taşeronlaştıran Belediye 2007 yılında yaşanan ve hala yaşanmakta olan ölümlü iş cinayetlerinden ders çıkarmamış; önlem almamıştır. 2007 yılını İSKİ taşere ettiği işler nedeniyle sürekli ölümle anılmıştır. İSKİ nin 2007 yılından bugüne yaklaşık 13 aylık bir süreyi kapsayan bilançosu oldukça kötüdür: - 28 Şubat 2007, 5 yaşındaki Dilara DUMRUL, taşeron firmanın hiçbir güvenlik önlemi almadan açık bıraktığı rögara düşerek hayatını kaybetti. - 11 Eylül 2007, atıksu kolektörünü temizlemekle görevli taşeron firmada çalışan Emrah AKIN, Hakan YILMAZ ve Sıddık BEGİÇ, gerekli iş güvenliği ekipmanları bulunmadığı için hayatlarını kaybetti. - 27 Eylül 2007, Harita ve Kadastro Mühendisi Gülseren YURTTAŞ, Melen Projesi şantiyesinde kopan vinç kolu altında kalarak yaşamını yitirdi. - 17 Ekim 2007 de Sarıyer de hafriyat kamyonu 1 kişinin ölümüne yol açtı. - 14 Ocak 2008, Salim TARIM isimli emekçi İSKİ şantiyesinde kayan toprağın altında kalarak hayatını kaybetti. - 15 Mart 2008, Kepçe operatörünün doğalgaz borusunu delmesi sonucu Gaziosmanpaşa da yaşanan ve 15 yaşındaki Oktay KORKMAZ ın hayatını kaybettiği, 11 kişinin yaralandığı patlamanın sorumlusu yine bir taşeron firma ve İSKİ idi. Sonuç Yukarıda çeşitli ülkelerden verilen özelleştirme pratikleri ve sonuçları, suyun özelleştirilmesinin halk sağlığı açısından yarattığı tehlike hakkında fikir sahibi olmak için yeterlidir. Sağlık açısından sorgulanamaz bir yere sahip olan suyun, piyasa koşullarının insafına, su tekellerinin açgözlülüğüne terk edilmesinin sonucu; dünyanın her yerinde fahiş su ücretleri, suya ulaşamayan insanlar ve hızla artan salgın hastalıklar olmuştur. Bir trilyon dolar pazar büyüklüğü ile ifade edilen su hizmetlerini sağlıklı ve güvenli olarak almak en temel yaşam hakkımızdır. Bizi yaratılacak olan pazarın büyüklüğü değil, suya rahat ve güvenli ulaşımımız ilgilendirmektedir. Halk, ekonomik kaygılardan bağımsız olarak temiz su elde edebilmeli, kullanılmış su, kullananın gelir seviyesine bakılmaksızın arıtılabilmelidir. Nasıl ki su kamuya aitse, su hizmetleri de özü itibari ile kamusal bir hizmettir ve kamuya ait kalmalıdır. Suyun da metalaştırılabileceği fikri insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak kabul edilmeli ve tarihin çöplüğünde yerini almalıdır. *TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı