ARÝF DOÐAN SAVUNMA YAPIYOR 2 DE



Benzer belgeler
ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

Bugün hava nasıl olacak? 8 Aralık 2016

Gelir Vergisi Kesintisi

Cumhuriyet Halk Partisi

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM


TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar


25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

ünite1 Sosyal Bilgiler


Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI


ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Bugün hava nasıl olacak? 16 Şubat 2017

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU


Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015


Bugün hava nasıl olacak?

Kanguru Matematik Türkiye 2017

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI


Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

Simge Özer Pýnarbaþý

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

Bugün hava nasıl olacak?

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

Bugün hava nasıl olacak?

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

Kanguru Matematik Türkiye 2017

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

ÖRNEK RESTORASYONLAR SERGÝSÝ

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

Toplantý - Seminer ORDU SERBEST MUHASEBECÝ MALÝ MÜÞAVÝRLER ODASI ve Döneminde Odamýzýn Katýldýðý Etkinlikler

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

Üç çocuk çünkü...

Kanguru Matematik Türkiye 2017

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

SENDÝKAMIZDAN HABERLER


Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

SIGARA VE SAÐLIK ULUSAL KONGRESÝ

Kanguru Matematik Türkiye 2017

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI


Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

Kanguru Matematik Türkiye 2015


FEN BÝLÝMLERÝ. TEOG-2 DE % 100 isabet

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

Kanguru Matematik Türkiye 2018

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Transkript:

Yeni Parti üyelerinin de aralarýnda bulunduðu, çeþitli illerden yaklaþýk 600 kiþinin duruþma salonunun bulunduðu binaya giriþi sýrasýnda izdiham yaþandý. Ýzleyiciler, duruþma salonunda kendilerine ayrýlan bölümlere oturtuldu. Basýn mensuplarý ise avukatlar için ayrýlan kýsma oturdu. Bu arada, bugün gelen kalabalýk izleyici grubunun beklemesinin kolaylaþtýrýlmasý için yerleþkenin önüne çadýr kurulduðu, seyyar tuvaletler yerleþtirildiði gözlendi. ARÝF DOÐAN SAVUNMA YAPIYOR Ýkinci ''Ergenekon'' davasýnýn 96. duruþmasý baþladý. Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesince Silivri Ceza Ýnfaz Kurumlarý Yerleþkesi'nde oluþturulan salonda görülen davanýn bugünkü duruþmasýna, gazeteci Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ýn da aralarýnda bulunduðu 21 tutuklu sanýk ile tutuksuz yargýlanan Sinan Aygün, Emin Þirin, Yalçýn Küçük, Adnan Türkan, Murat Aðýrel katýldý. Tutuklu sanýklar eski Baþkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski Ýnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioðlu, emekli Tuðgeneral Levent Ersöz, Ersin Gönenci ve Ýbrahim Özcan, Hüseyin Atilla Uður ise duruþmaya katýlmadý. Duruþmada söz alan Levent Ersöz'ün avukatý Ali Rýza Dizdar, müvekkilinin saðlýk durumunun aðýrlaþtýðýný ve buna iliþkin mahkeme kalemine bir rapor geldiðini belirterek, Ersöz'ün ek ifadesinin yazýlý olarak mahkemeye sunacaklarýný söyledi. Hayati tehlikesi bulunan müvekkiline bir þey olmasý durumunda bu ek savunmanýn tarihi belge niteliði taþýdýðýný ifade eden Dizdar, müvekkilinin saðlýk durumunun da göz önünde bulundurularak derhal serbest býrakýlmasý gerektiðini kaydetti. Devamý 2 DE 4 DE 2 DE 7 DE 3 DE Devlet Meteoroloji Ýþleri Genel Müdürlüðü'nün son verilerine göre, Marmara'nýn doðusu, Karadeniz kýyýlarý ile Balýkesir, Hatay, Artvin ve Ardahan çevreleri yaðýþlý, diðer yerler parçalý ve az bulutlu geçecek. Yaðýþlar genellikle yaðmur ve saðanak, Kastamonu ile Ardahan çevrelerinde karla karýþýk yaðmur ve kar þeklinde olacak. Yurdun iç ve doðu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olayý ile birlikte yer yer sis hadisesi görülecek. Sýcaklýklar, kuzey kesimlerde 1 ila 3 derece azalacak, diðer yerlerde önemli bir deðiþiklik olmayacak. 7 DE 8 DE Nevþehir Belediyesi Kadýn Çalýþmalarý ve Eðitim Merkezi nde açýlan 4 deðiþik eðitim kursu ile 2010 yýlý içerisinde 351 kadýnýn bir meslek sahibi yapýldýðý belirtildi. Nevþehir Belediyesi nin kadýnlarýn el becerilerinin geliþtirilmesi,yaygýn eðitimden en üst düzeyde yararlanmalarý... 3 DE Homeros, halkýmýzýn deyiþiyle gönül gözüyle gören þairlerden biriydi. Onun Ýlyada ve Odissa sýnýn anlatýmlarý baþka nasýl açýklanabilir ki? Þairliðini gözlerinin görmeyiþine baðlayan Âþýk Veysel, Kör oldum, Veysel oldum demez mi? Anadolu nun Kürtçe söyleyen/yazan halk þairlerinden en ünlülerinden biri Evdalê Zeynýke dir. Ermeni asýllý Gulê ile evli olan Evdal ýn, Temo adýnda bir de oðlu vardýr. Yaþlandýðýnda gözleri görmez olan Evdal, bulduðu kanadý kýrýk bir turna için söylediði þarkýlar/stranlar, bu turna için Yaradan ýna sitemiyse söylence özelliði kazanmýþtýr. Bir gün mucize gerçekleþir. Evdal ýn gözleri ve turnanýn kanadý iyileþir. 5 DE 6 DA

Baþkan Adnan Polat, Þubat 2009'da 'Galatasaray Türkiye'dir' demiþti. O halde kendi çizdiði Türkiye modeline tepki gösterip stadý terk etmek niye? Sarý-Kýrmýzýlý camianýn yeni mekâný Aslantepe ya da resmi adýyla Türk Telekom Arena nýn açýlýþý gerçekten tarihi oldu. Son derece zevkli ve maharetli ellerin hazýrladýðý belli olan gösteriler, açýlýþ seremonisine teþrif edenleri büyüledi. Lakin takýmýn futbol kalitesi yine sorunluydu, dolayýsýyla geceye damgasýný Hagi nin Aslanlarý deðil, tribünlerin bizatihi kendisi vurdu. Malum, camia uzun süredir Baþkan Adnan Polat ve yönetimine tepkili, dolayýsýyla hem Ali Sami Yen deki Beypazarý maçýyla yapýlan kapanýþta, hem de Arena daki açýlýþta Polat a gösterilen tepkiler artýk normalden sayýlýyor. Cumartesi gecesinin normalden sayýlmayaný, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan a olan tepkiydi. Yaþandý ve bitti, þu aralar artýk bu tepkinin tortularýnýn ardýndan geziniyoruz. Basýnýn genel refleksi, Skandal ve Tatsýzlýk tanýmlarý etrafýnda toplanýyor. Fatih Altaylý gibi iþi Ayýptýr ayýp a götürenler de var. Benzer bir tartýþma Aðustos ta baþlayýp Eylül de sona eren Dünya Basketbol Þampiyonasý nýn finalinde de yaþanmýþtý. Hatýrlanacaðý gibi orada da ödül töreni esnasýnda Baþbakan Bir grup seyirci tarafýndan protesto edilmiþti. O dönem de bu tavýr eleþtirilmiþ ve temel argüman olarak da, Yeri ve zamaný deðil kullanýlmýþtý. Üstelik suç bütün dünyanýn gözü önünde iþlenmiþ, yani en çok korktuðumuz þeyle, Ele güne karþý rezil olduk la karþý karþýya kalmýþtýk (Çok þükür cumartesi geceki vakada bu kez, Yabancýya rezil olduk hissi yaþanmadý. Ajax ýn baþýndaki Frank De Boer bile, eski bir Galatasaraylý olarak bizdendi). Hyde Park vardý da mý gitmedik? Doðrusu Türkiye-ABD finali sonrasý düzenlenen seremonide yaþananlara iliþkin bir yorumum yok. Ama, Yapanlar kameralarla tespit edilecekler yaklaþýmýnýn, o olayýn Çok ayýp olarak nitelendirilmesinin ardýndan, Asýl gerçek ayýp olarak tarihe daha fazla geçtiði kanýsýndayým. Aslantepe vakasý na gelince, eleþtirilerde yine Yeri miydi? vurgusu öne çýkýyor. Bir diðer vurgu da stadý yapan hükümet ve TOKÝ mantýðý üzerinden üretilen Nankörlük tezi. Þimdi, bu yer ve zaman meselesi oldukça izafi. Öðrenciler Dolmabahçe de yürüyor, Yeri mi? deniyor, Tekel iþçileri sesini yükseltmek istiyor, Yeri mi? deniyor, Türk Telekom Arena da neredeyse bütün stat, Münferit damgasýndan uzakta Baþbakan ý protesto ediyor, Yeri mi? serzeniþleri yükseliyor. Sahi, Türkiye de bir Hyde Park var da ben mi bilmiyorum? Söyler misiniz, neresidir bu doðru yer ve de zaman? Adamýn þehrine git, heykeline O ucubeyi yýktýracaðým de, dizisine Yasaklayacaðým tehditinde bulun, içkisine Yok caným, karýþmýyorum derken Ýstediðiniz kadar zýkkýmlanýn imasýna soyun ve tüm bu eylemler için yeri ve zamaný sen belirle, iþ protestoya gelince, Yeri deðil de. Bana çok da mantýklý ama her þeyden öte adaletli gelmedi. Yakaladýn mý atacaksýn Diðer protestolarý bilemem ama Seyrantepe dekine iliþkin sadece futbol üzerinden þöyle bir tanýmlama yapabilirim; malum bu oyunun en bilinen gerçeklerinden biri, Yakaladýn mý atacaksýn dýr. Baþbakan ve dünya görüþüne tepki duyanlar, Tayyip Bey le bir daha nerede karþý karþýya gelecek ki? Meseleye tepkililer, cumartesi gecesi Aslantepe de uygun pozisyonu yakaladý ve deðerlendirmeye çalýþtý, olay bence bu kadar basit Gelelim protestonun sosyolojik açýlýmýna. O gece stada gelenler, Galatasaray taraftar profilinin eni konu Elit tabakasý ydý. Bir kere kombine sahipleri çoðunluktaydý, artý davetiyeliler vardý. Bilindiði gibi yönetim, biletli seyirciyi açýlýþa çaðýrmamýþtý (Bunu da olasý bir protesto gösterisi nden korktuklarý için yaptýklarýný sanýyorum ama asýl soru çalýþmadýklarý yerden geldi). Ve bir kez daha anlaþýldý ki, bu Eðitimliler tayfasý, AKP iktidarýndan hoþlanmýyor ve bulduklarý fýrsatý deðerlendirme yoluna gidiyor. Gelelim iþin Adnan Polat boyutuna. Sayýn Baþkan, 2009 un Þubat ýnda Galatasaray Türkiye dir diye bir açýklama yapmýþtý. Ayný baþkan, cumartesi gecesi protestolardan dolayý üzüntü duydu (evet, duyabilir) ama devletin ve futbolun yönetici sýnýfý, stadý terk ettikten sonra kendisi de Seyrantepe den ayrýldý. Þimdi ben de Ahmet Çakar üslubuyla soruyorum; Biirr, sen deðil miydin Galatasaray Türkiye dir diyen, o halde çizdiðin Türkiye modeli böyle bir protestoya soyunmuþ, niye kýzýyorsun? Ýkiii, sen ve yönetimin deðil miydi, futbolun endüstriyel yönüne sýk sýk vurgu yapan? Taraftar, madem ayný zamanda müþteridir, o geceki müþteri de böyle uygun görüp davranmýþ, dolayýsýyla Müþteri haklýdýr ý bilmen gerekiyordu. Üüç, o gece statta tribünleri dolduranlarý bir anlamda sen ve yönetimin belirlemiþti (kombine ve davetiye organizasyonlarýyla), o halde kendi belirlediðin topluluðun tavýrlarýna niye kýzýyorsun? Döörttt, Tayyip Erdoðan ve hükümeti, bugün var, yarýn yok (yoksa hem yarýn hem de yarýndan ötesi de mi var, bilemedim), ama o Galatasaray taraftarý hep var, dolayýsýyla stadý terk etmek, yakýþýk almadý (biliyorum bu madde fazla hamaset koktu, ama Polat ýn hamasetine ancak böyle cevap verilir diye düþünüyorum). Mekân oynatýyor dersen Yazýyý kaleme almadan hasbihal ettiðim Sýrrý Süreyya Önder de olaylarýn müsebbibi olarak Cem Yýlmaz ý gösterdi: Sen kalkýp Mekân oynatýyor dersen, olaylar bu raddeye gelir! Son olarak yaþanan protestolarýn ilk kez Üç büyükler in taraftarlarý arasýnda daha önceden görülmemiþ bir Dayanýþma ya da kapý araladýðýný söylemeliyim, baþta ekþisözlük olmak üzere kimi internet sitelerinde, bazý Fenerbahçe ve Beþiktaþ taraftarlarýnýn, Bu gece ilk kez sizle gurur duydum þeklinde, Sarý-Kýrmýzýlýlara övgüsü vardý. Anlaþýlan protestolar, Üç eðilim i birleþtirmiþ. Ortada fiili eylem bile yok... Kýsa bir zaman yolculuðuna çýkýp, Futbolsiyaset iliþkileri üzerine anýlarý da tazelemek lazým. Zamanýnda Kenan Netekim Evren, Gençlerbirliði ve Galatasaray arasýnda oynanan Cumhurbaþkanlýðý Finali ni, taraftarlarýn küfrü yüzünden terk etmiþti (küfür ona deðil, karþý tribünlere ediliyordu). Modern zamanlarýn Muhteþem Süleyman ý Demirel de Fenerbahçe-Galatasaray Türkiye Kupasý finali sonrasýnda, üzerini yaðan yabancý maddeler yüzünden (çünkü Graeme Souness Kadýköy e bayrak dikmiþ ve ortalýðý karýþtýrmýþtý), kupa töreninde zorlanmýþtý. Ve Fenerbahçe-Panathinaikos maçýnda, rahmetli Ýsmail Cem le birlikte Saracoðlu nda karþýlaþma öncesi tur atan ve dostluk manzaralarý sergileyen o zamanýn Yunanistan Dýþýþleri Bakaný Yorgo Papandreu, tam önümüzden geçmiþ, Pana taraflarlarýnýn önünde el sallamaya hazýrlanýyordu ki, Yunanlý taraftarlarýn bulunduðu topluluktan atýlan bir ayran, ceketini beyaza boyamýþtý. Özün sözü þu; bütün bu olaylarda ayný zamanda Fiili eylem vardý. Astantepe de Baþbakan Erdoðan a yapýlan ise sadece sözlü ve bunu da Demokrasinin bir cilvesi olarak görmekten yanayým. (Radikal) Tutuklu sanýklardan Mustafa Balbay da mahkeme heyetinin 9 haftada 38 kere ayný gerekçelerle tahliye taleplerini reddettiklerini dile getirerek, Hizbullah davasý sanýklarýnýn tahliye edilmesini eleþtirdi. MUSTAFA BALBAY: FÝRAR EDEN HÝZBULLAH DEÐÝL HUKUKTUR Balbay, ''Þu anda firar olan Hizbullah deðil, hukuktur. Hizbullah'a her þey mümkün bize deðil, tahliye edilen Hizbullah sanýklarýnýn biri 48, biri 35, biri de 14 cinayeti kabul etmiþler. Onlar tahliye oluyor, ama biz hakkýmýzda hiçbir delil olmadan burada tutuklu olarak yargýlanýyoruz'' þeklinde konuþtu. Hakkýnda 2 kez aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet ve 300 yýla kadar hapis istendiðine dikkati çeken Balbay, ''Bu kadar ömür garantisini veriyorsanýz tamam, ancak bu davalar arasýnda hiçbir hukuksal baðlantý kalmadý. Geldiðimiz nokta davanýn bu þekilde devam etmeyeceðini gösteriyor. Hakkýmda haberler çýkýyor. Eski Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer'in bana 'bu hükümetin hakim alýmlarý sakýncalý' dediði yazýlýyor. Bu suç mudur? 184 cinayetle yargýlananlar dýþarýda. Hukuku firardan kurtarmanýzý bekliyorum'' dedi. TUNCAY ÖZKAN: HALA SUÇUMU BÝLMÝYORUM Daha sonra söz alan diðer tutuklu sanýk Tuncay Özkan da, mahkeme heyetinin usul kanunlarýna uymadýðýný belirterek, suçunu hala bilmediðini söyledi. Delil deðerlendirilmesinin yapýlmasýný talep eden Özkan, ''Eþim ve kýz kardeþimin dinlenmesine neden bir þey demiyorsunuz? Delillerle ilgili neden deðerlendirme yapmýyorsunuz'' dedi. Özkan, þunlarý kaydetti: ''3 yýl oldu burada yargýlanýyorum. Ama hala suçumu bilmiyorum. Sizler kendi aranýzda benim suçumu konuþamazsýnýz. Suçumu bana da söylemek zorundasýnýz. Yargýlamanýn ne zaman biteceðini bilmiyorum. Býrakýn siyaset yapayým. Buraya gelen insanlar benim siyaset yapmamý istiyorlar, onun için buradalar. Buradaki yargýlama bir despotik uygulamaya dönüþtü artýk.'' Özkan, tutuksuz sanýk Arif Doðan'ýn saðlýk sorunlarý nedeniyle ifadesinin alýnmasýný da eleþtirerek, ''Sayýn Doðan'a geçmiþ olsun diyorum. Benim konuþma hakkým var. Bizim durumumuzu da biliyorsunuz. Onun durumu bizim konuþma hakkýmýzý engelleyemez'' dedi. DURUÞMA SALONUNDA ÝZLEYÝCÝ YOÐUNLUÐU Bu arada, duruþma salonunda izleyici ve basýn mensuplarýna ayrýlan bölümün tamamen izleyiciler tarafýndan doldurulduðu görülürken, basýn mensuplarý avukatlarýn olduðu bölüme alýndý. Duruþmaya aralarýnda Türkiye Barolar Birliði Baþkaný Ahsen Coþar, Yönetim Kurulu üyeleri ile Ýstanbul Adana, Edirne, Uþak, Muðla Baro Baþkanlarýnýn da bulunduðu yaklaþýk 35 avukat da gözlemci olarak katýldý. Basýn Konseyi Baþkaný Oktay Ekþi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Baþkaný Orhan Erinç, Türkiye Gazeteciler Sendikasý Baþkaný Ercan Ýpekçi, Nail Güreli, Þükran Soner'in de aralarýnda bulunduðu kalabalýk bir gazeteci grubu da duruþmayý izliyor. Duruþma salonuna giren izleyiciler, Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ýn salona alýnmasý üzerine alkýþladýlar. Gruba seslenen Özkan, ''Mustafa Kemal'in bayraðýný dalgalandýrmaya devam. Bu yürek sizde'' þeklinde seslendi. Bazý kiþilerin alkýþlamasý üzerine, arkadaþlarý tarafýndan uyarýlan bu kiþiler uyarýlarýn ardýndan Balbay ve Özkan'a sadece el salladýlar. Tutuklu sanýklarýn bulunduðu bölüme yaklaþarak Balbay ve Özkan'la sohbet eden bazý basýn mensuplarý ve izleyiciler görevli askerlerin uyarýlarý üzerine yerlerine geçtiler. Tutuklu sanýk Özkan'ýn 7 aylýk Can isimli yeðenini de ilk kez görerek kucakladýðý gözlendi. Duruþmada, salona 11.25'te tekerlekli sandalyeyle gelen tutuksuz sanýk emekli Albay Arif Doðanýn savunmasýna geçildi. Mahkeme baþkaný Köksal Þengün'ün ''Konuþabilir misin?'' sorusu üzerine ''evet'' diyen Doðan'ýn kimlik tespitinin ardýndan savunmasýna geçildi. "JÝTEM BENÝM JÝTEM BENÝMLE VARDIR" Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesindeki duruþmada savunmasýný tekerlekli sandalyeye oturarak yapan Doðan, JÝTEM'le ilgili açýklamalarda bulundu. Arif Doðan, kendisine zaman verilirse halkýna olan borcu nedeniyle JÝTEM'i açýlayacaðýný ifade ederek, ''JÝTEM benim. Veli paþama (Veli Küçük) devrettiðim Jandarma Ýstihbarat Grup Komutanlýðýdýr. JÝTEM benimle vardýr. Diyeceksiniz 'sen devlet içinde devlet misin', hayýr deðilim'' dedi. Vatan haini olmadýðýný belirten Doðan, ''JÝTEM legal deðil diyorlar. Genelkurmay, jandarma inkar ediyor. Arif Doðan manyaðý çýkmýþ... Kimseye yalan söylüyor demiyorum ama ben söyleyeceðimi de söylerim. JÝTEM kadrolu bir kuruluþ deðildir, geçici süre için kurulmuþ operatif istihbarat birliðidir. Ýstihbarat artý icraattýr'' diye konuþtu. Doðan, JÝTEM itirafçýsý Abdülkadir Aygan'la ilgili olarak da ''Biri çýkmýþ 'adamlarý öldürdük' falan diyor. Böyle bir þey olamaz. Abdülkadir Aygan'ý ben öldürttüm. Askeri, sivili, herkesi suçluyor. Bu adam ölü. Ölmüþ insaný kullanýyor PKK, gayet güzel kullanýyor. Ýsveç'te yaþýyormuþ, DNA testi yapýlsýn, verilecek cezaya razýyým'' dedi. Savunmasýný yaparken yavaþ konuþan Doðan, nefes almakta güçlük çektiðini belirterek, oksijen tüpünü kullanmasý için duruþmaya ara verilmesini istedi. Bunun üzerine duruþmaya öðlen arasý verildi. BirGün

Cumartesi günü Ýstanbul da milyonlarca emekçinin iliklerine varýncaya dek soyulmasý sonucu toplanan vergilerle TOKÝ ye yaptýrýlan Ali Sami Yen Kompleksi TT Arena Stadýnýn açýlýþýnda çok güzel sahneler vardý. Kükreyen aslan siluetli adam animasyonu, danslar, ses ve ýþýk effektleri stattaki binlerce kiþiyi, televizyonlarý baþýndaki milyonlarca kiþiyi coþturdu. Ancak bu güzel gösterilerin içinde çok muhteþem olan bir gösteri daha vardý ki, o da hem stattaki binlerce kiþinin, hem de evlerindeki milyonlarca kiþinin hep birlikte olaðanüstü bir gösteriye dönüþtürdükleri Baþbakan Recep Tayip Erdoðan a karþý yaptýklarý protesto alkýþlarý ve ýslýklarýydý. Ýktidara geldiði 2002 den bu yana ülkeyi muhteþem yüzyýl dizisindeki padiþahlara özenen, asla farklý kimlik ve seslere tahammül edemeyen, muhalif sesleri duymak-görmek istemeyen, çýkan her türlü sesi güvenlik güçlerini kullanarak bastýran baþbakana bir spor müsabakasý sýrasýnda stattaki binlerce kiþinin, dahasý televizyonlarý baþýndaki milyonlarýn yaptýðý bir protestoydu bu.. Ve o gösteri kelimenin tam anlamýyla muhteþemdi, olaðanüstüydü. Hem belediye baþkanlýðý, hem de merkezi iktidarý süresince kendine destur edindiði otoriter bir anlayýþla, takiyelerle, yolsuzluklarla, yandaþlara peþkeþ çektiði ihalelerle, 12 Eylül faþist darbesini aratýr anti-demokratik uygulamalarý, hak hukuk tanýmaz tavýrlarý ile, asimilasyon ve inkâr politikalarýyla; seslerini çýkaranlarý gözaltýna aldýran, dövdüren, bazen sinirlenip analara küfürler eden, kýsacasý ülkeyi zam ve zulümle yönetmeye çalýþan Baþbakan Recep Tayip Erdoðan, Arena Stadyumunda asla alýþýk olmadýðý ýslýk ve protestolara dayanamadý Öyle ya, bugüne kadar sokakta, alanlarda, meydanlarda ekonomik nedenlerle yaþam sýkýntýlarýný dile getiren iþçilere, memurlara, çiftçilere; üniversite anfilerinde öðrencilerin akademik hak ve taleplerine; miting meydanlarýnda asimilasyon politikalarýna karþý seslerini yükselten Alevilere, Kürtlere, etnik ve inançsal diðer tüm farklý kimliklere, yani hak alma mücadelesindeki herkese, en masum kýpýrdanýþa, cýlýz sese bile tahammül etmeyen, kimilerini de ekonomik baskýyla susturmaya çalýþan Baþbakan, Arena da bu dediklerini yaptýramayýnca stadý terk etmeyip de ne yapacaktý? Her ne kadar Baþbakan o ýslýklarýn ve protestolarýn nedeninin kendisi veya bakanlarýnýn baþka takýmlarý tutmasýymýþ gibi göstermeye çalýþsa da gerçekleri örtbas edemez, güneþi balçýkla sývayamazlar. Hatta ev sahipliðini abartýp kendi takýmýný terk edip giden GS Baþkanýna, ucube deyimine karþý þakþakçýlýða ve avukatlýða soyunup çok kötü durumlara düþen, peygamberle sohbet eden þakacý ve de sözde açýlýmcý, gerçekte asimilasyoncu bakanlarýna raðmen, Baþbakan ýn her zaman alýþkýn olduðumuz tehditlerine raðmen gerçekleþtirilenler muhteþem bir gösteriydi. Arena daki protesto gösterilerinin çok dikkat çekici bir yaný var ki, bundan sonra bu özellik hayatýn birçok alanýnda kendisini gösterecek gibi gözüküyor. Yani yýllarca faþizmin Avrupa da ve özellikle de geri býraktýrýlmýþ ülkelerde kitleleri uyutmak için kullandýðý futbol silahý, býçak kemiðe dayandýðýnda bumerang misali en umulmadýk bir anda iktidara yönelebiliyor ve böylesine görkemli bir protesto gösterisi gerçekleþebiliyor. O protestolar yýllardýr ülkeyi antidemokratik bir þekilde yönetmeye çalýþan iktidara karþý hak alma mücadelesinde yerlerde sürüklenip sulara atýlan iþçilerin, sendikal haklarý gasp edilmiþ memurlarýn, polis kontrolünde, bilimsellikten uzak, kýþla tipi eðitim-öðretim yaptýrýlmaya çalýþýlan öðrencilerin, kimi zaman eserlerine tükürülen, kimi zaman yýkým emirleri verilen sanatçýlarýn, zindanlara atýlan yazarlarýn, gazetecilerin, devrimcilerin, sosyalistlerin, ilköðretim okullarýnda dövülen, horgörülen zorla namaz kýldýrýlan Alevi çocuklarýnýn, ana dillerini konuþmalarý yasaklanan Kürt çocuklarýnýn sesleri ve ýslýklarýdýr O protestolar 4 yýldýr olmayan savcý, olmayan yargýç, olmayan adaleti arayan Hrant ýn arkadaþlarýnýn, Halklarýn Kardeþliði için mücadele eden ve toplumsal barýþtan yana milyonlarýn sesleri ve ýslýklarýdýr. Ve o protestolar bugünden sonra diðer takýmlarýn da sahalarýnda, ülkenin tüm meydanlarýnda güçlenerek büyüyecek, ülkenin dört bir yanýna dalga dalga yayýlacaktýr. Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneðince geleneksel olarak yapýlan ULULARASI HALK OZANLARI HACIBEKTAÞ buluþmasýnýn ikincisi bu yýl 18. 19 Haziran günlerinde ilçemizde yapýlacak. Geçen yýl Aþýk MAHSUNÝ anýsýna düzenlenen bu etkinlikler bu yýl da Aþýk DAÝMÝ anýsýna düzenleniyor... Anadolu insanýnýn gelenek görenek ve de kültürünü günümüze taþýyan, insanýmýzýn çektiði acýyý, gördüðü baskýyý, yaþadýðý zulmü ve de uðradýðý haksýzlýðý türkü olup söyleyen, saz olup çalan, kiþiye ait deðerleri koruyup kollayan, topluma ýþýk tutan, O na yön veren, eþit, özgür, barýþ ve de hoþgörü içinde birlikte yaþama hayali kuran bir geleneðin vefalý, çileli, özverili ve de onurlu temsilcileri olan ozanlarýmýz 18-19 Haziran 2011 günlerinde bir kez daha bu kültürün merkezinde HACIBEKTAÞ TA buluþacaklar Aþýk Daimi tüm yönleri ile anýlacak bu etkinlikte. Türküleri söylenecek. Anýlarý anlatýlacak Etkinlik süresi içinde düzenlenecek panellerle halk ozanlýk geleneði tüm boyutlarý ile anlatýlacak, halk ozanlarýnýn karþý karþýya olduklarý sorunlar konuþulacak enine boyuna, çözüm yollarý aranacak Ortak görüþ bir bildiri ile kamuoyuna açýklanacak. Bu etkinliðe ülke içinde kurulu ve de günümüzde de faal olarak çalýþan tüm halk ozan dernek ve de yöneticileri davet ediliyor... Onlarý bir araya getirebilme çok önemli olmalý, böyle bir birlikteliðin, kuruluþlar arasý iliþkilerin geliþtirilmesi ile, kuruluþlar arasý birlik ve de dayanýþma kültürünün geliþmesi anlamýnda olumlu katkýlarý olur diye düþünüyoruz Yine bu etkinlikler için Afganistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Ýran ve de Makedonya dan halk ozanlarý davet ediliyor. Farklý ülkelerden, farklý inançlardan ve de farklý kültürlerden gelen çok sayýda halk ozanýný bu geleneðin merkezi konumunda olan HACIBEKTAÞ ta buluþturmanýn ilçemiz açýsýndan son derece önemli sonuçlarý olacaðý düþüncesindeyiz Yine bu etkinlik çerçevesinde þiir ve türkü dalýnda ödüllü yarýþmalar açýlacak, yarýþma ile ilgili koþullar önümüzdeki günlerde deðiþik kanallarla kamuoyuna duyurulacak Her yýl geleneksel olarak yapýlacak bu buluþmanýn her seferinde deðiþik bir ozanýmýz adýna yapýlacak olmasý da ayrý bir güzellik. Önümüzdeki yýl yapýlacak etkinliðin hangi ozan anýsýna yapýlmasý konusu bu yýl ki etkinlikte ozanlarýmýzýn da görüþü alýnarak belirlenecek. Böylesi kapsamlý bir etkinliðin baþarýlý olabilmesi için sayýn belediye baþkanýnýn da gerekli katký ve de desteði yapacaðý umudu içindeyiz. Önümüzdeki günlerde bu konuda daha ayrýntýlý açýklamalar derneðiz sekreterliðince yapýlacak. Hacý Bektaþ Veli Kültür Deneði yönetimi olarak bu projenin hayata geçebilmesi için herkesten ve de her kuruluþtan destek ve de katký bekliyoruz. HACI BEKTAÞ VELÝ KÜLTÜR DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Nevþehir Belediyesi Kadýn Çalýþmalarý ve Eðitim Merkezi nde açýlan 4 deðiþik eðitim kursu ile 2010 yýlý içerisinde 351 kadýnýn bir meslek sahibi yapýldýðý belirtildi. Nevþehir Belediyesi nin kadýnlarýn el becerilerinin geliþtirilmesi,yaygýn eðitimden en üst düzeyde yararlanmalarý için gereken fiziki alt yapýnýn oluþturulmasý çerçevesinde geçen yýl hizmete kazandýrdýðý Kadýn Çalýþmalarý ve Eðitim Merkezi nde, Kapadokya Eðitim Merkezi(KAPEM) kanalýyla açýlan El Sanatlarý,Kadýn Üst giysileri,mutfak Takýmlarý Hazýrlama ve Tel Kýrma kurslarýna 351 kadýn katýlarak meslek sahibi yapýldý. Nevþehir Belediyesi Kadýn Çalýþmalarý ve Eðitim Merkezi nde kurs çalýþmalarý bu yýl da devam ettirilecek. Kursa katýlan kadýnlara yýl içerisinde Nevþehir Saðlýk Müdürlüðü ile iþbirliði halinde çeþitli temel saðlýk bilgileri de uzmanlarca veriliyor.

Aleviliðe itikat ile yaklaþan, ikrar üzerine düþünce üreten, tarihsel gerçekliði bilimsel yöntemle ele alanlar kurtuluþu Kudüs te, Mekke de aramazlar. Dinlerin doðmalarýndan uzak düþünme yöntemine Hakk Yolu, Doðruluk Yolu diyoruz. Müslümanlarýn arasýnda yaþýyoruz. Onlara ve onlarýn kavramlarýna þiddetli tepki duyuyoruz. Bu tavrýmýzý diðer dinlere ve onlarýn kavramlarýna tepki ile birleþtirmez, kendi doðrularýmýzý yaþamýmýza ve toplumumuza hakim kýlmazsak saðlam duramaz, yolumuzda yürüyemeyiz. Müslümanlýða karþý çýkarken eksik bir yan ortaya çýkmaktadýr. Bu, büyük bir tehlikedir. Ýsevileri ve Musevileri veya baþka dinleri göz ardý etmekten söz ediyoruz. Daha geniþ düþünebilmeli, hem kendimizi, hem de toplumumuzu her türlü dinin asimilasyon faaliyetlerinden, bilinç kaymasýndan ve diðer tehlikelerden korumalýyýz. Gençliðimiz diri, araþtýrýyor, soruþturuyor, sorguluyor. Ýslam a, Kuran a büyük tepki var. Bu durumdan yararlanmak isteyenler Tevrat ý ve Ýncil i kutsal yazma olarak sunuyor. Söz konusu Alevilik olduðunda ýsrarla tek bir tuzak soru soruluyor: Alevilik Ýslam ýn neresinde, içinde mi dýþýnda mý? Aleviliðin küçük bir yapý olduðunu sanýyor, Alevileri kolayca kandýrabileceklerini düþünüyorlar. Müslümanlýðýn Alevilikten daha büyük bir yapý olduðu yanlýþ algýlamasý bilinçlere yer ettiðinden bu algýlamayý kullanmak istiyorlar. Þu sorular hiç sorulmuyor: Ýslam Hýristiyanlýðýn neresinde, içinde mi dýþýnda mý? Hýristiyanlýk Museviliðin neresinde, içinde mi dýþýnda mý? Bu sorularý sorma gereði duyulmuyor. Kuran ile Tevrat birbirinin kopyasý olmasýna raðmen, Ýslam ýn Hýristiyanlýk tan ayrý bir yapý, ya da Hýristiyanlýðýn Musevilik ten ayrý bir yapý olduðu biliniyor, bu konuda kafalar karýþýk deðil. Alevilik, Hakk Yolu dur Aleviliðin Ýsevilikle, Musevilikle, Muhammedilikle iliþkisi yoktur demek yeterli bulunmuyor. Ayrýca bir ekleme yapmak gerekiyor: Alevilik Müslümanlýðýn dýþýndadýr! Bu düþüncenin alt yapýsýnda, Aleviliðin küçük bir yapý olduðunu ve Ýslam ýn içinde olduðunu sanmak yatmaktadýr bu kanýnýn da ilerisinde, kafasýnda soru olanlar, Aleviliði Müslümanlýk olarak kabul ediyorlar ve dýþarý çýkarmaya çalýþýyorlar. BÝLGÝ DEPOSU GÖBEKLÝTEPE Yýllardýr yalan bir propaganda sürdürülmüþtür. Bu propaganda sonucu Aleviliðin ve Alevilerin özellikle Orta Asya dan geldiði ya da Mekke ve Medine nin bir ürünü olduðu insanlarýn bilinçaltlarýna yerleþtirilmiþtir. Aleviliðin semavi dinlerle ve onlarýn coðrafyalarýyla ya da hiçbir izin tespit edilemediði yerlerle açýklanamayacak kadar büyük bir kült olduðu gözlerden uzak tutulmuþtur. Aleviliðin kökleri ve derinliði henüz ortaya çýkartýlamamýþtýr. Ancak yakýn bir gelecekte dünya bilgisini deðiþtirecek sansasyonel bilginin ilkleri görülmeye baþlanmýþtýr. Mürþit ocaklarýmýzýn üzerinde ve yakýnýnda bulunduðu Yukarý Mezopotamya daki Soðmatar ve özellikle Viranþehir deki Göbeklitepe kazýlarý büyük Ezdan kültünün kavranmasý açýsýndan eþsiz bilgiler sunmaya adaydýr. Þengal-Laleþ teki Ezidi tapýnaðýmýzýn giriþindeki, bazý mürþit ocaklarýmýzýn sancaklarýný da süsleyen karayýlan motifi Göbeklitepe de ortaya çýkmýþtýr. Bilindiði gibi dedelerimizin kerametlerinde, onlarýn karayýlan olup pýnara aktýðý ve bir daha çýkmadýðý anlatýlmaktadýr. Göbeklitepe de ortaya çýkartýlan tapýnaklarýn duvarlarýnda turna sürülerinin resmedildiði görülmektedir. Hermes ile turna arasýnda çok sýký bir iliþki vardýr. Mýsýr a atfedilen Hermes kültünün merkezi Göbeklitepe de bulunmaktadýr. Çünkü Göbeklitepe on bir bin yýl önceyi iþaret etmektedir. Büyük Ezdan kültü, sayýlarý milyonlara varan halklarca bugün de yaþatýlmaktadýr. Üstüne basa basa söylüyoruz. Kürtler, Zazalar, Türkmenler, Araplar, Abdallar bu halklardan milyonlarca Alevi var. Aþiretler, obalar, kitleler Cem yapýyorlar, sorgu-görgüden geçiyorlar, musahip tutuyorlar, 12 hizmeti uyguluyorlar. Ýran da, Irak ta, Suriye de, Türkiye de, Bulgaristan da Bu kadar geniþ yýðýnlar ayný cemi, sorgu-görgüyü, kurbaný, demi, semahý uyguluyorsa, birbirlerine tip olarak bile benziyorsa çok uzun bir zaman, binlerce yýl ayný bölgede, iç içe yaþamýþlardýr anlamýna gelmektedir. Sanýlanýn aksine Hakk Erenlerinde ilk veri Güneþ deðil Ay dýr. Yukarý Mezopotamya nýn temel kültü Ay kültüdür. Ýlahlarýn Rabbi Ay Tanrýsý Sin kültü hem Soðmatar da, hem de Göbeklitepe de ortaya çýkartýlmýþtýr. Bildiðimiz gibi Ay, Ali dir. Sekizgendir. Hem rahmandýr, hem de rahimdir. Rahman baba, rahim anadýr. Ay hem babadýr, hem anadýr. Sýrdan gelip ýþýðýný bize gönderdiðinde, hilalin adý Þit tir, Ali dir, Naci dir. Kendi kendini dölleyip dolunay olduðunda Ningal dir, Fatýma dýr, Naciye dir. Naci, Naciye de sýr olmuþtur. HAMZA AKSÜT ÜN DEÐERÝ Ýþte Hamza Aksüt ün deðeri burada ortaya çýkýyor. Diðer araþtýrmacýlarýn aksine Hamza Aksüt, Alevi topluluklarýn Yukarý Mezopotamyalý olduðunu olgularla göstermektedir. Ýþaret ettiði yer, dünyanýn çok önemli bilim adamlarýnýn bugünlerde þaþkýnlýkla izlediði Harran ve civarýdýr. Þunu söyleyebiliriz: Baþka bir toplumun, örneðin Yahudilerin elinde Hamza Aksüt gibi bir derya bulunsaydý, onu, býrakýn Türkiye yi, dünyayý dolaþtýrýr, konferanslar düzenlerlerdi. Buradan þunu anlýyoruz ki Alevi örgüt yöneticileri Aleviliðe siyasal bir gözlükle bakmaktadýr. ERENLERÝN ÝZÝNDEN Aleviliði küçücük bir alana, semavi dinlerin bulunduðu alana hapsetmek isteyenler var. Onlar, baþka dinlerin misyonerliklerini yapanlardýr. Buna göre, mutlaka, söylem olarak, özellikle Alevilikle Ýslam iliþkisinin konuþulmasý gerekiyor. Oysa Aleviliðin sadece Ýslam ile sorunu yoktur, bütün dinlerle vardýr. Aleviliðin Ýslam la ayný yerde konuþulmasýndan çok rahatsýzlýk duyuluyor. Biz de çok rahatsýz oluyoruz. Alevilerle Hýristiyanlarýn birlikte konuþulmasýndan rahatsýzlýk duyulmuyor. Biz duyuyoruz. Müslümanlýða karþý çýkarken Hýristiyanlýkla Alevilik arasýnda benzer yanlar aramaya çalýþýyorlar. Allah Muhammed Ali üçlemesi ile Baba Oðul Kutsal Ruh üçlemesini birbirine benzetenler de var. Ýslam ý Aleviliðe tehdit olarak görenler Hýristiyanlýðý, Museviliði Aleviliðe tehdit olarak görmüyorlar. Bu tutum toplumumuzu dinlerin misyonerlerine açýk hale getiriyor. Toplumumuzun direnç noktalarýný zedeliyor. ALEVÝLÝK: IÞIÐA GÝDEN YOL Alevilik kendisini Yol olarak tanýmlar. Yol bilgisi, Hayat ýn bilgisidir. Hayat, nefestir, yani ömürdür, vücut içindedir. Vücudu olanlarýn hikâyesi vardýr. Vücutsuz olan ispatsýzdýr. Hakk Erenlerinin bildiði, sürdüðü Iþýk bilgisidir. Iþýk, Hakk ýn kendisidir. Yol ise ýþýða giden Yol dur. Yol bilgisi, Hakk a, yani doðruluða giden Yol un bilgisidir. Bu yüzdendir ki Erenlerin Yol u doðruluk üzerinedir. Allah eðriyi, doðruyu birbirine katmýþ karýþtýrmýþtýr. Din süreði gözleri perdeli bir sürektir. Çýktýðý yer çamur deryasýdýr. Çamur ise zulumat üzerinedir. Devam Edecek

Homeros, halkýmýzýn deyiþiyle gönül gözüyle gören þairlerden biriydi. Onun Ýlyada ve Odissa sýnýn anlatýmlarý baþka nasýl açýklanabilir ki? Þairliðini gözlerinin görmeyiþine baðlayan Âþýk Veysel, Kör oldum, Veysel oldum demez mi? Anadolu nun Kürtçe söyleyen/yazan halk þairlerinden en ünlülerinden biri Evdalê Zeynýke dir. Ermeni asýllý Gulê ile evli olan Evdal ýn, Temo adýnda bir de oðlu vardýr. Yaþlandýðýnda gözleri görmez olan Evdal, bulduðu kanadý kýrýk bir turna için söylediði þarkýlar/stranlar, bu turna için Yaradan ýna sitemiyse söylence özelliði kazanmýþtýr. Bir gün mucize gerçekleþir. Evdal ýn gözleri ve turnanýn kanadý iyileþir. Eleþkirt beyi Sürmeli Memet Paþa ya dengbêjlik yapmýþ ve onunla birlikte Kozan Avþar larýný sürme görevinde yer almýþ olan Evdal kýsa bir süre yaþadýðý görmezliði yoksulluk ve yaþlýlýkla ölçer: Temo lawo lý kalbun édi korbun é [temo oðlum, körlük yaþlýlýðýn bir diðer adýdýr]/ Xwedé xýrab býke týnebun é [Allah yoksulluðun gözünü kör etsin.] Türkçe dýþýnda yazýp söyleyen, görmez halk ozanlarýndan biri de 1860-1936 yýllarý arasýnda yaþamýþ olan halk þairi Sey Qaji dir (Seyit Gazi). Saz þairi olan Sey Qaji; kýlam, beyt ve manilerini Kýrmancki (Zazaca) dilinde söylemiþtir. Onun eserlerinin söylendiði bölge, bugünkü Türkiye coðrafyasýnda, Zazaca dilinin kuzey lehçesi olan Kýrmancki nin konuþulduðu Varto dan Zara ya kadar uzanan Alevi bölgesidir. Bu bölge Osmanlý dönemi coðrafyasýnda Dersim bölgesi diye adlandýrýlýr. Hem Dýmýlki/Kýrmancki halk müziði icracýsý, hem de derlemeci ve araþtýrmacý olarak Dersim folkloru üstüne çalýþmalarýyla tanýnan Dr. Daimi Cengiz; yaklaþýk otuz yýllýk bir alan çalýþmasý sonucu, Dersim in efsanevî þair-dengbêji, halk filozofu ve manzum tarihçisi olarak adlandýrabileceðimiz Sêy Qaji üstüne derlitoplu bir çalýþma yapmýþ, þairin 140 kadar manisini, 30 kadar kýlamýný ve de yaþam öyküsünü yayýma hazýrlamýþ: Dizeleriyle tarihe tanýk Dersim þairi Sey Qaji. Kürt halk edebiyatýnda Kýlam, kuþaktan kuþaða aktarýlan öykülerden, aþk hikayelerinden esinlenerek söylenen Kürtçe ezgilerdir. Genellikle uzun hava þeklinde icra edilir ve hüzünlü melodileri ile dikkat çekerler. Dr. Daimi Cengiz, þairin þiirlerini de hatýrlayanlardan dinleyerek yazýya geçmiþ. Sewqetê ma do are berdo Çanaqala u Geliboliye. Xot serio dame pêro seweta kýlýtê Anadolýye Nêche vosnê geri, kýlýtê kowunê Dêsim i Kerdi vindi seferberliðiye. Dame pêro, mezelê ma bêlü niyê Sayýr, þuarede namê ma cýfiye (Sevkýyatýmýzý toplayýp Çanakkale-Gelibolu ya götürdüler Yedi yýldýr savaþýyoruz Anadolu nun kilidi için Nice koç yiðitleri, Dersim daðlarýnýn kilitlerini Kaybetti seferberlik. Çarpýþýyoruz, mezar yerimiz belli deðil Þair, bari adýmýzý aðýtta an.) Maniler ise daha çok melodisiz, doðaçlama söylenen kýsa ve vurucu þiirlerdir. Melodisiz olduklarý için belleklerde fazla kalmazlar. Hatýrlananlar daha çok atasözü, deyim özelliði taþýyanlardýr: Qanun rindo, hapis piso (Kanun iyidir, hapis kötüdür); Kile ve hapýsê Mazgerdi ra niso (Mazgirt hapishanesine ateþ düþe). Bu kýsa þiir parçalarýnýn uzun kýlamlarýn akýlda kalmýþ parçalarý olmasý da mümkündür. Dini bir kimliði de olan Sey Qaji nin dini toplantýlarda okunan bir cenkleme manisi Dr. Cengiz e göre bu tür bir destan parçasýdýr. Þiirde seslenilen kiþi Alaattin Keykubat týr. Hükümdar Kureyþ adlý velinin ermiþliðini bir fýrýna sokarak sýnar. Kureyþ yalnýz kendi alýnteriyle geçindiðini vurucu bir iki dizeyle anlatýr. O sýrada bir kartal gelip fýrýný kanadýnýn esintisiyle buza çevirir. Sey Qaji, þiirinde böyle bir kartal kanadý olmak için genç ömürden bir soluk borç ister. Daimi Cengiz, yaptýðý tüm konuþmalarý yazýya geçmiþ. Bu konuþmalar bir bölge ve yaþam biçimini de saptýyor. Edebiyat tarihinin olmazsa olmaz koþullarýnda ne zaman, nerede, nasýl sorularýný da ayrýntýlarýyla yanýtlýyor. Bu çalýþma dili yaygýn olmayan bir halk þairimizi belleklerin kýsa ömründen kurtararak edebiyat tarihine armaðan etmiþ. Arada anlatýlan olay ve öyküler hem yakýn tarihimizden belirli bir dönem için yapýlmýþ bir sözlü tarih çalýþmasý, hem de Anadolu ile ilgili çalýþma yapacak toplum bilimciler için el deðmemiþ bir malzeme arþivi. SEY QAJÝ Daimi Cengiz Horasan Yayýnlarý 2010 544 sayfa 25 TL. Radikal Kitap Katra idim ummanlara karýþtým Kaç bulandým kaç duruldum kim bilir Devre edip alemleri dolaþtým Bir sanata kaç sarýldým kim bilir Bulut olup aðdýðýmý bilirim Boran ile yaðdýgýmý bilirim Alt'anadan doðduðumu bilirim Kaç ebeden kaç soruldum kim bilir Kaç kez gani oldum kaç kere fakir Kaç kez altýn oldum kaç kere bakýr Bilmem ki kaç katip ismimi okur Kaç defterde kaç dürüldüm kim bilir Bazý nebat oldum toprakta sürdüm Bilmem kaç atanýn sulbünde durdum Kaç defa Cennet-i alaya girdim Cehenneme kaç sürüldüm kim bilir Kaç kez alet oldum elde bakýldým Semadan kaç kere indim çekildim Balçýk olup kerpiç kerpiç döküldüm Kaç bozuldum kaç kuruldum kim bilir Dünyayý dolaþtým hep kara batak Görmedim bir karar bilmedim durak Üstümü kaç örttü bu kara toprak Kaç serildim kaç dirildim kim bilir Güfrani'yim tarikatým boþ deðil Ýyi bil ki kara baðrým taþ degil Felek ile hiç hatýrým hoþ deðil Kaç barýþtým kaç darýldým kim bilir SEY QAJÝ Her ot kökü üstünde biter Her kuþ kendi dilinde öter Kim ki aslýný inkar eder Çýðýrýný kapar öyle gider Memleketini coþkun severliðin için Düþmana karþý inançlý çaban için Baþýný ver, senin olmayan sýr rý verme Çýrp kolun kanadýný tüm gücünce Dünü yarýnlara taþýmak için.. SEY QAJÝ

Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Nevþehir Belediyesi Elektrik, Elektronik ve Makine Ýþletme Müdürlüðü ne baðlý olarak hizmet sunan üreten Su ve Kanalizasyon Þefliði tarafýndan 2010 yýlý içerisinde Nevþehir in deðiþik merkezlerinde meydana gelen 2444 arýzaya müdahale edildi. Nevþehir Belediyesi Özel Kalem Müdürlüðü Basýn ve Halkla Ýliþkiler Servisi tarafýndan yapýlan açýklamaya göre, Nevþehir Belediyesi Elektrik, Elektronik ve Makine Ýþletme Müdürlüðü ne baðlý olarak hizmet üreten Su ve Kanalizasyon Þefliði tarafýndan 2010 yýlý içerisinde 4 su kuyusu açýlýrken,açýlan su kuyularý için de 1398 metre isale hattý çekildi. 2000 Evler Mahallesi Polis Karakolu karþýsýnda ve Ýl Özel Ýdaresi Petrol Ýstasyonu arkasýnda imara açýlan yeni bölgelerin içme suyu isale hattý için de 733 metrelik bir çalýþma yapan Su ve Kanalizasyon þefliði ekipleri,ayrýca Raký Fabrikasý için 354 metre,acar Kent Bloklarý için 306 metre ve Mehmet Akif Ersoy Mahallesi ndeki yeni TOKÝ bölgesinde de toplam 266 metre içme suyu hattýnda çalýþma yapýldý. Söz konusu bu çalýþmalar için 3442 metrelik boru kullanýmýnýn yapýldýðý 2010 yýlý içerisindeki çalýþmalarýn yaný sýra 732 metre içme suyu arýzasý giderildi. Bu arada Su ve Kanalizasyon servisi tarafýndan 1512 kanalizasyon arýzasý için 2753 metrelik de boru kullanýldý. Sulucakarahöyük/ HACIBEKTAÞ Hüseyin KAÝM Nevþehir Ýl Kültür ve Turizm Müdürlüðünden edinilen bilgiye göre, her yýl yüz binlerce Alevi ve Bektaþi vatandaþ tarafýndan ziyaret edilen Hacýbektaþ-ý Veli Külliyesi içindeki Hacýbektaþ Veli'nin türbesinin bulunduðu odaya salon tipi klima yerleþtirilecek. Kültür ve Turizm Bakanlýðýna baðlý Müzeler Genel Müdürlüðü, Ýl Kültür ve Turizm Müdürlüðünden klima için türbenin bulunduðu salonda inceleme yapýlmasýný istedi. Ýl Kültür ve Turizm Müdürlüðü yetkilileri, külliyede ve türbenin bulunduðu mekanda gerekli incelemeleri yaparak, Müzeler Genel Müdürlüðüne görüþ bildirdi. Özellikle yaz aylarýnda sýcaklar nedeniyle türbenin bulunduðu odaya duvar tipi klima takýlmýþtý. Hacýbektaþ Veli'nin türbesinin bulunduðu müze ve külliye, Alevi ve Bektaþi vatandaþlar tarafýndan kutsal bir mekan sayýlýyor ve özellikle aðustos ayýnda gerçekleþtirilen Hacýbektaþ-ý Veli'yi anma törenlerinde yüz binlerce Alevi ve Bektaþi vatandaþ, ilçeye akýn ediyor.

Batýlý güçler Tunus'taki durumdan kuþkulu. Bu Fransýzca konuþan Kuzey Afrika ülkesinde iktidar mücadelelerini belirleyen Fransa, Cuma günü Tunus'tan kaçmasýndan bir saat öncesine kadar sýmsýký Ben Ali'nin arkasýnda duruyordu. Fransa Ben Ali'yle, ABD ilgisiz Fransa Dýþiþleri Bakanlýðý Ben Ali'nin protestoculara yönelik tavizlerini "desteklediðini" açýklamýþ ama daha fazla özgürlük vermesini istemiþti. Ýþin aslý Fransa halk hareketinin Ben Ali'nin gitmesi talebini duymazdan gelmiþ ve meþru lider olarak onu muhatap almýþtý. Amerika Birleþik Devletleri ise bölgedeki baþlýca müttefiki Ýsrail için kritik bir ülke olan Lübnan'da muhalefetin koalisyon hükümetinden bakanlarýný çekmesinin ardýndan hükümetin düþmesiyle meþguldü. Diðer batýlý güçlerin tepkileri çoðunlukla olaylardan duyduklarý "kaygý"yý açýklamak ve yurttaþlarýný Tunus'tan ayrýlmaya çaðýrmak oldu, geri kalaný da yurttaþlarýný Tunus'a seyahat etmemeleri konusunda uyardýlar. Bir iþportacýnýn intihar protestosuyla baþlayan isyan Bugüne kadar Tunus'ta en az 100 kiþi öldürüldü, yüzlercesi yaralandý ve milyonlarca dolarlýk hasar olduðu bildirildi. Ben Ali ülkeyi 1987'den beri yönetiyordu. Bütün diðer batý destekli Arap liderleri gibi, o da ülkesini demir yumrukla, yoðun insan haklarý ihlalleri ve yaygýn yolsuzluða yol açarak, demokrasi dýþý yöntemlerle yönetiyordu. Genç iþportacý Muhammed Buazizi Aralýk ortasýnda iþsizlik ve yolsuzluðu protesto amacýyla kendisini Sidi Buzeid kasabasýnda yakarak hayatýna son verdiðinde Batýlý baþkentlerden bir tepki gelmemiþti. Ben Ali'nin, Buazizi'nin ölümü ardýndan patlak veren protestolarý ezeceðinden kuþku duyulmuyordu. Kendine güveni henüz sarsýlmamýþ olan Ben Ali baþlangýçta kasabadaki ve çevre kentlerdeki protestocularýn bütün taleplerini geri çevirdi. Ama protestolar hýz kaybetmeden bütün Tunus'a yayýldý. "Ekmek ve su istiyoruz, Ben Ali'yi istemiyoruz" Ben Ali Perþembe akþamý TV kameralarý önünde halkýna seslenirken sarsýlmýþ görünüyordu. 23 yýlý aþkýn bir süredir hükmettiði halktan "anlayýþ" göstermesini ve yeni bir sayfa açmasýný isterken göstericilere ateþ açýlmasý emrinin geri alýnacaðýna söz verdi. Ama bu, halký durdurmaya yetmedi. Cuma günü binler, onlarca yýllýk zulmün simgesi Ýçiþleri Bakanlýðý'na yürüyüþe geçti. Eylemcilerin çektikleri videolarda el yazmasý pankartlarla "Ekmek ve su istiyoruz, Ben Ali'yi istemiyoruz" yazdýðý görülüyordu. Cuma günü Tunus'tan geçilen kuþbakýþý görüntüler týpký 1979'da bir baþka batý destekli diktatör,þah Rýza Pehlevi'nin devrildiði Ýran'ý andýrýyordu. Þimdiyse ABD öncülüðündeki batýlý devletler Ýran'ýn iddialý ve batý-karþýtý rejimine diz çöktürmeyi ve bir "rejim deðiþikliði" yaratmayý amaçlayan açýk ve örtülü operasyonlar için milyonlarca dolar harcýyorlar. Batýlý güçler halk hareketinin Tunus'tansa Ýran'da baþarýlý olmasýný isterlerdi. Tartýþmalý 2009 seçimlerinin ardýndan patlak veren Ýran'daki en son güçlü halk hareketi, Yeþil Hareket, rejimi devirmeye yetmedi. Protestocularýn Batý'ya borcu yok Tunus halký Batý'dan böyle bir destek görmüyor. Ýnternet günlükçüleri Batý'nýn kendileriyle ilgilenmesini beklemiþlerdi. Ama bir günlükçü, Sami Sami Ben Gharbia, günlüðünde þimdi þunlarý yazýyor: "Sidi Buzeid, Batý'nýn ne olduðunu gösterdi. Demek Ýran'da rejim deðiþikliði istiyor ama Tunus'ta istemiyorsunuz öyle mi. O zaman biz de Tunus'u demokratikleþtireceðiz, en baþta kendimiz." Her saat baþý Ben Ali'den bir taviz kopardýktan sonra onu ülkeden kovan protestocular batýya hiçbir þey borçlu deðiller ve batý da kendisine bu devrimden hiçbir pay çýkaramaz. Geçtiðimiz hafta Baþkan Ben Ali üç kabine üyesini görevden almýþ, Çarþamba günü orduyu hükümet binalarýný korumak üzere baþkente çaðýrmýþ, Perþembe günü aralarýnda, protestoculara hedef gözeterek ateþ emrini verip 60 kiþinin ölümüne yol açan içiþleri bakaný da olan baþlýca adamlarýný kovmuþtu. Ýktidara tutunmak için giriþtiði son çabalar sýrasýnda Ben Ali gece sokaða çýkma yasaðý ilan etti. Ama çevrimiçi videolar polisle çatýþma ve yaygýn protestolarýn Cuma günü de sürdüðünü gösteriyordu. Fransýzca'dan alýnma adlar taþýyan megameraketler kepenklerini indirmiþlerdi. Sokaklar ve çarþýlar bomboþtu. Ortalýk, sadece maskeli, kalkanlý polislerle, çoðu genç öfkeli protestoculara kalmýþtý. Ben Ali Cuma öðleden sonra kabine ve parlamentoyu daðýttý ve altý ay içinde erken seçim emri verdi. Bir saat sonra ülkede sýkýyönetim ilan etti. Ama iki saat geçmeden Arap TV istasyonlarý Ben Ali'nin ülkeden kaçtýðýný haber veriyordu. (EM/EK) Kahire - IPS News ANKARA - Devlet Meteoroloji Ýþleri Genel Müdürlüðü'nün son verilerine göre, Marmara'nýn doðusu, Karadeniz kýyýlarý ile Balýkesir, Hatay, Artvin ve Ardahan çevreleri yaðýþlý, diðer yerler parçalý ve az bulutlu geçecek. Yaðýþlar genellikle yaðmur ve saðanak, Kastamonu ile Ardahan çevrelerinde karla karýþýk yaðmur ve kar þeklinde olacak. Yurdun iç ve doðu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olayý ile birlikte yer yer sis hadisesi görülecek. Sýcaklýklar, kuzey kesimlerde 1 ila 3 derece azalacak, diðer yerlerde önemli bir deðiþiklik olmayacak. Rüzgar kuzey ve kuzeybatý, yurdun batý kesimleri ile zamanla ülke genelinde kuzey ve kuzeydoðu yönlerden hafif arasýra orta kuvvette, Marmara ile Kýyý Ege'de kuvvetli olarak (30-50 km/saat) esecek. KUVVETLÝ RÜZGAR UYARISI Rüzgarýn; Marmara ve Kýyý Ege'de kuzey ve kuzeydoðu yönlerden kuvvetlice (30-50 km/saat) esmesi beklendiðinden yaþanabilecek olumsuzluklara karþý (ulaþýmda aksamalar vb.) dikkatli ve tedbirli olunmasý gerekiyor. BUZLANMA, DON OLAYI VE SÝS UYARISI Gece ve sabah saatlerinde yurdun iç ve doðu kesimlerinde buzlanma ve don olayý beklendiðinden, yaþanabilecek olumsuzluklara karþý (ulaþýmda aksamalar vb.) ayrýca, gece ve sabah saatlerinde Türkiye'nin iç ve doðu kesimlerinde yer yer yoðun olmak üzere sis hadisesi beklendiðinden yaþanabilecek olumsuzluklara karþý (ulaþýmda aksamalar vb.) dikkatli ve tedbirli olunmasý gerekiyor. BAZI ÝLLERDE HAVA DURUMU Devlet Meteoroloji Ýþleri Genel Müdürlüðü'nün son verilerine göre bazý illerde hava durumu þöyle olacak: ÝSTANBUL: Çok bulutlu ve gece saatlerine kadar aralýklý yaðmurlu geçecek. Rüzgar kuzey ve kuzeydoðu yönlerden kuvvetli olarak (30-40 km/saat) esecek.(9) ANKARA: Parçalý bulutlu geçecek. Gece ve sabah saatlerinde yer yer sis görülecek.(7) ÝZMÝR: Parçalý ve çok bulutlu geçecek. Rüzgar kýyý kesimlerde kuzey ve kuzeydoðu yönlerden kuvvetlice (40-50 km/saat) esecek.(12) ANTALYA: Parçalý bulutlu.(18) SAMSUN: Parçalý ve çok bulutlu, aralýklý yaðmur ve saðanak yaðýþlý.(9) ERZURUM: Parçalý bulutlu geçecek. Gece ve sabah saatlerinde kuvvetli buzlanma ve don olayý ile birlikte sis görülecek.(-2) DÝYARBAKIR: Parçalý ve az bulutlu geçecek. Gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olayý görülecek.(9) BÖLGELERDE HAVA DURUMU Devlet Meteoroloji Ýþleri Genel Müdürlüðü'nün son verilerine göre bölgelerde hava durumu þöyle olacak: MARMARA: Parçalý çok bulutlu, doðusu ile sabah saatlerinde Balýkesir çevreleri yaðmur ve yer yer saðanak yaðýþlý geçecek. Rüzgar kuzey ve kuzeydoðu yönlerden yer yer kuvvetli olarak (30-40 km/saat) esecek. EGE: Parçalý ve çok bulutlu geçecek. Gece ve sabah saatlerinde bölgenin iç kesimlerinde sis ile birlikte yüksek kesimlerde hafif buzlanma ve don olayý bekleniyor. Rüzgar kýyý kesimlerde kuzey ve kuzeydoðu yönlerden yer yer kuvvetli olarak (40-50 km/saat) esecek. AKDENÝZ: Çok bulutlu, öðleden sonra Hatay çevreleri aralýklý saðanak yaðýþlý geçecek. Bölgenin iç kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde yer yer hafif buzlanma ve don olayý görülecek. ÝÇ ANADOLU: Parçalý bulutlu geçecek. Bölge genelinde gece ve sabah saatlerinde yer yer sis, doðusunda buzlanma ve don olayý görülecek. BATI KARADENÝZ: Parçalý ve çok bulutlu, kýyý kesimleri aralýklý yaðmurlu, Kastamonu çevreleri yaðmur ve karla karýþýk yaðmurlu, yüksekleri kar yaðýþlý geçecek. Gece ve sabah saatlerinde bölgenin iç kesimlerinde buzlanma ve don olayý bekleniyor. ORTA ve DOÐU KARADENÝZ: Parçalý ve çok bulutlu; kýyý kesimleri ile Artvin çevreleri yaðmur ve saðanak yaðýþlý geçecek. Gece ve sabah saatlerinde bölgenin iç kesimlerinde buzlanma ve don olayý ile birlikte yer yer sis bekleniyor. DOÐU ANADOLU: Parçalý ve çok bulutlu, Ardahan çevreleri akþam saatlerinden itibaren hafif kar yaðýþlý geçecek. Gece ve sabah saatlerinde kuvvetli buzlanma ve don olayý ile birlikte yer yer sis bekleniyor. GÜNEYDOÐU ANADOLU: Az bulutlu, batýsý parçalý ve çok bulutlu geçecek. Bölgenin doðusunda gece ve sabah saatlerinde yer yer buzlanma ve don olayý görülecek.(anka)

Özellikle Kürt illerinden göç alan kentlerde yerel emekçilerin iþsizliðe ve yoksulluða karþý tepkilerinin milliyetçiler tarafýndan Kürt iþçilere yönlendirilmesi kimi yerde göçmen iþçilerin potansiyel suçlu muamelesi görmesine yol açmakta, kimi yerlerde ise linçe varan saldýrýlar yaþanmaktadýr. Kente göçen ve tamamen örgütsüz bir emekçi kitlesini oluþturan kýrsal nüfus, güvencesizlik ve aðýr yaþama/çalýþma þartlarý altýnda geleneksel dayanýþma iliþkilerinin içine girme, hemþericilik iliþkileri ya da cemaat yapýlarý içinde ayakta kalma stratejileri oluþturmaktadýr. Tarýmda gelenekselliðin çözülüþü ve örgütlenme Neoliberal tarým rejimiyle beraber, büyük toprak sahipleri, emperyalist tarým ve gýda tekelleri ve onlarýn taþeronu tarým þirketlerinin çýkarlarý ile tarým emekçileri, yoksul topraksýz köylüler ve küçük üreticilerin çýkarlarý arasýndaki çeliþkiler derinleþmektedir. Ancak hala büyük bölümü küçük-orta ölçekli aile iþletmelerine dayanan tarýmda, üreticilerin ana örgütlenme kanallarý gelenekseldir. Geleneksel örgütlenme biçimleri bugünün kýrsal çeliþkilerine yaslanmamakta, tarýmsal emeðin ortak çýkarlarýný ve ihtiyaçlarýný savunmamaktadýr. Tarýmsal alanda devletin piyasada belirleyici rol aldýðý döneme göre þekillenen, uzun yýllar siyasal iktidarlarýn atadýðý müdürler tarafýndan yönetilen ekonomik örgütler olarak Tarým Satýþ Kooperatifleri ve antidemokratik tüzük ve yasalarla þekillendirilen meslek örgütü Ziraat Odalarý ve Birlikler siyasal iktidarlarýn vesayeti altýndadýr. Milyonlarca küçük-orta üreticinin üye olduðu geleneksel üretici örgütlenmeleri yapýsal olarak kýrsal alanda sömürü ve rantý paylaþmanýn, kýrý denetim altýna almanýn, köylü muhalefetini pasifize etmenin araçlarý olmuþlardýr.15 Geleneksel tarým örgütlenmelerinin önderlikleri daha çok zengin köylülüðün elinde sað siyasal hegemonya altýndadýr ve küçük-orta köylülüðün söz ve karar hakký yoktur. Ziraat Odalarý tarýmsal alanda yaþanan yýkýmýn büyük bir öfkeye dönüþtüðü 2000 li yýllara damgasýný vuran üretici eylemlerinde etkin güç olmuþtur. Ziraat Odalarý nýn etkinliðinin birkaç temel nedeninden bahsedilebilir. Tarýmsal alandaki büyük altüst oluþ, tarýmsal tekellerle çeþitli kanallarla bütünleþmiþ olsalar dahi sömürü ve kar oranlarý açýsýndan büyük toprak sahiplerinin de çýkarlarýna deðmektedir ve bu kesimler kendi konumlarýný en az hasarla koruma refleksi göstermektedirler. Diðer yandan büyük toprak sahipleri, taban üzerindeki etkinliklerini ancak küçük-orta köylülüðün aþaðýdan yükselen tepkiselliðinin kendi denetimlerinde açýða çýkmasýný saðlayarak koruyabilmekte, ayný zamanda bu tepkiselliði belli bir noktaya kadar kendi çýkarlarýný korumakta dayanak haline getirmektedirler. 2004 te üretici eylemleri yayýlýrken, Aydýn da binlerce üreticinin hükümeti istifaya çaðýrýldýðý mitingden hemen bir gün sonra, Tarým Bakaný nýn da katýldýðý bir toplantýda Ziraat Odalarý Birliði adýna hükümetten özür dilenmesi ve tabandan gelen baský ile mitingin yapýldýðýnýn söylenmesi Odalarýn yapýsýný anlatan iyi bir örnektir ama tekil deðildir. 2000 li yýllar gerçekleþtirilen üretici eylemleri kadar Ziraat Odalarý nýn üretici tepkilerini bastýrdýðý sayýsýz giriþimle doludur. Tarým alanýnda geleneksel örgütlenme kanallarýnýn hegemonyasýnýn kýrýlamamasýnda, tarým toplumunda siyasal gericiliðin; milliyetçilik ve Ýslami gericilik biçimlerinde örgütlü olmasýnýn da etkisi vardýr. Saðýn oy deposu özelliðini koruyan kýrsal alanýn siyasi tercihleri bu alandaki aktörler arasýnda salýnmakta, seçim önceleri kýsmi kaynak aktarýmýna dayanan hamleler oy akýþýný siyasal iktidar lehine yönlendirebilmektedir. Tarýmsal alanýn siyasal tercihindeki geleneksellik, köylülük içinde köklü bir siyasal parti olan DP(DYP) nin, Türkiye siyaset sahnesinden silinmesine raðmen, 2009 seçimlerinde hiçbir bölgede alamadýðý oy oranýný tarým yoðun yerleþimlerden almasý örneðinde kendini göstermektedir. Tarýmsal yýkýma yönelik büyüyen öfke kýrsal nüfusun siyasal tercihlerinde doðrudan köklü bir dönüþüme yol açmamaktadýr. Tarýmsal alaný örgütlemeye dönük ilerici inisiyatiflerin zayýflýðý bu konuda bir diðer etkendir. Üreticinin geleneksel/muhafazakar örgütlenme biçimlerine alternatif bir giriþim, sosyalist gelenekten gelen inisiyatiflerle baþlatýlan sendikalaþma çabasý olmuþtur. Tütün Yasasý nýn Meclise gelmesi sürecinde, yasaya karþý bilgilendirme ve örgütlenme çabasý için Uþak Eþme de köylerin gezilmesiyle baþlayan ve Akhisar da tütün sorunlarýnýn ele alýndýðý Tütün Kurultayý nýn gerçekleþtirilmesiyle devam eden süreç boyunca, benzer yöntemlerle köyler gezilerek üzüm, zeytin, fýndýk, buðday, çay, þekerpancarý, hayvan yetiþtiriciliði, ayçiçeði kurultaylarý örgütlenmiþtir. Kurultaylar sonucunda ürün bazlý sendikalarýn kurulmasý kararý alýnmýþtýr. Devlet çiftçi sendikalarýna yönelik davalar açmýþ, Mart 2009 da ise 8 ürün bazlý sendikanýn birleþimi ile kurulmuþ olan Çiftçi-Sen in kapatýlmasýna karar verilmiþtir. Hukuki süreç devam etmektedir. Çiftçi sendikalarý deneyimi, sendikal örgütlenme geleneði olmayan kýrsal alanda sözleþmeli üreticiye þirketlere karþý sendika altýnda örgütleme hedefini taþýmasý; kimi zaman sembolik düzeyde kalsa da ilerici muhalefetin gündemine tarýmsal üreticilerin/alanýn sorunlarýný taþýmasý ve asýl olarak tarýmsal alandaki neoliberal yýkýma karþý tepkileri örgütlemeye dönük cesur bir adým olmasý bakýmýndan deðerlidir. Tarýmsal alanda mücadele geleneði ve yeni dinamikler Türkiye de köylü hareketleri, özellikle toplumsal muhalefetin gençlik hareketi ve iþçi sýnýfý mücadelesinin üzerinden yükselerek siyasallaþtýðý ve tüm ülkeyi etkilediði 1967-68 lerden baþlayarak kýsa dönemli de olsa özel deneyimler biriktirmiþtir. 1967 de Fatsa köylülerinin tefeciliði ve sömürüyü protesto ederek borçlarýnýn ertelenmesi için yaptýðý eylemler; 1969 da Samsun nun Çarþamba ve Bafra ilçelerinde gerçekleþtirilen tütün üreticileri mitingleri; Ýzmir in Torbalý ilçesine baðlý köylerde aða iþgalindeki hazine arazilerini ele geçiren köylülerin eylemleri; Tokat Uzunburun köylülerinin yaptýðý 2 bin dönümlük hazine topraklarý iþgali; Nallýhan ve Bafa Gölü köylülerinin iþgalleri, 1970 te Doðu Karadeniz de çay üreticilerinin eylemleri ve çay fabrikalarý iþgalleri; Giresun, Ordu, Fatsa, Bulancak, Tirebolu, Espiye ve Vakfýkebir de fýndýk üreticilerinin tefeci-tüccar sömürüsüne karþý düzenledikleri mitingler; haþhaþ üretiminin kýsýtlanmasýna karþý Merzifon ve Çorum da binlerce köylüyü harekete geçiren eylemler; 1971 yýlýnýn baþýnda Uþak Eþme de ve Alaçam da düzenlenen tütün mitingleri; Aydýn Söke de gerçekleþen toprak reformu mitingi; Gaziantep Oðuzeli nde köylülerin aðalar tarafýndan baþkalarýna kiraya verilen 3 bin dönümlük topraða el koymalarý döneme ait mücadele örneklerinden bazýlarýdýr. Bu dönem tarým emekçilerinin, küçük üreticilerin ve topraksýz köylülerin eylemlerinde, baþta Karadeniz olmak üzere tarým bölgelerinde örgütlenme çabalarýný arttýran Dev-Gençlilerin rolü atlanamaz. Yine devrimci hareketin 1978-79 aralýðýnda anti-faþist mücadelede elde ettiði konumu somut politik hedeflere yönelttiði Fatsa da örgütlenen Fýndýkta Sömürüye Son mitingi ve kampanyasý; yörenin en önemli sorununa karþý mücadelenin halkla birlikte örgütlenmesinin avantajlarýný göstermiþ, Fatsa deneyiminin yaratýlmasýnda kritik bir rol oynamýþtýr. 70 lerdeki köylü hareketliliði kesintiye uðradýktan sonra, uzunca bir süre köylülük toplumsal muhalefet açýsýndan belirleyici bir pratik içinde bulunmamýþtýr. 2000 li yýllara kadar geçen süre içinde bugünkü köylü hareketlerinde iz býrakan bir diðer önemli deneyim ise Bergama köylülerinin Eurogold maden þirketine karþý verdikleri mücadele olmuþtur. Bergama köylüleri, siyanürle üretim yapan altýn madenine karþý, þirketin tüm iþ, para vaatlerine, kendilerine yönelik þiddete, devletin madeni korumasýna raðmen mücadele etmiþlerdir. Sürdürdükleri mücadele; eylem zenginliði ve yaratýcýlýðý, köylü kadýnlarýn katýlýmý, yýllara yayýlan sürekliliði ve inatçýlýðý, tüm Türkiye toplumsal muhalefetinin gündemi haline gelmesi, köylü mücadelesinin ihtiyaç duyduðu hukuksal ve bilimsel-teknik bilgi ile buluþmasýyla toplumsal mücadeleler tarihimizde yerini aldý ve tüm ülke halklarýna bir direniþ geleneði býraktý. Bergama köylülerinin mücadelesi bugünün köylü hareketlerinde yaþanan ekolojik duyarlýlýðýn da temel çýkýþ noktalarýndan birini oluþturdu. Açýlan davalarý kazanmaya odaklanan ve çeþitli düzeylerde davalarý kazanmasýna raðmen hükümetlerin ayak oyunlarýyla altýn þirketinin çalýþmalarýný durduramayan Bergama köylülerinin mücadelesi, hukuki mücadele alanýnýn sýnýrlarýný ve ancak sistem karþýtý bir siyasallaþmayla kazanýmýn mümkün olacaðýný göstermesi bakýmýndan da kritik bir önem taþýyordu. Tarýmda neoliberal yýkýmýn þiddetiyle geçen 2000 li yýllar ise uzun süredir rastlanmayan biçimlerde, yaratýcýlýkta ve kitlesellikte köylü eylemlerine ve üretici mitinglerine sahne oldu. Manisa ve Ordu da 100 bin ve Aydýn da 50 bin üreticinin, ürünlerine verilen düþük fiyatlarý ve destekleme oranlarýný protesto ettiði mitingler tarým bölgelerinin neredeyse tamamýnda karþýlýðýný buldu ve yaygýnlaþtý. Cüneyt Zapsu nun maketlerinin yakýldýðý Ordu mitinginden sonra Samsun-Ordu karayolunu 9 saat boyunca 20 bin kiþiyle trafiðe kapatan ve bizzat Tayyip Erdoðan ýn emriyle sert müdahaleye maruz kalan üreticiler, gözlerin tarým alanýnda yaþanan yýkýma çevrilmesini saðladý. Artvin Hopa ve Kemalpaþa da çay verme sýnýrlamasý nedeniyle ürünlerini toplayamaz hale gelen ve özel firmalardan alacaklarýný zamanýnda tahsil edemeyen çay üreticileri, özellikle kadýnlarýn önderliðinde yol kesme eylemleri yaptýlar. Mersin de narenciye üreticileri limon hasat gününde ürünlerini yollara dökerek D-400 karayolunu trafiðe kapattýlar. Þarköy Mursalý köyü üzüm üreticileri, sözleþme yaptýðý halde üzümlerini almayan MEY A.Þ yle mücadele ederken, Manisa Kýrkaðaçlýlar tütünde özel sektör dayatmasýyla imzaladýklarý sözleþme fiyatlarýna dahi uyulmamasýna karþý eylem yaptýlar. Tarým Kredi Kooperatifi nden aldýklarý krediler nedeniyle hacizle karþý karþýya kalan çiftçiler, Konya da Tarým Kredi Kooperatifi önünde iki gün süren oturma eylemi yaptýlar. Manisa, Burdur, Konya, Manisa, Afyonkarahisar, Denizli, Karaman, Bursa, Muðla, Ankara ve Ýzmir Tire den Antalya ya gelen binlerce süt üreticisi Alakýz sütünü helal etmiyor sloganýyla eylem yaptýlar. Neoliberal su ve enerji politikalarý nedeniyle artan enerji ve su faturalarý; özellikle yerel su kaynaklarý üzerinde tasarruf ve kullaným haklarýnýn ellerinden alýnmasý ve kaynaklarýn sermaye kullanýmýna açýlmasý, köylülerin bir diðer temel gündemiydi. Urfa Akçakale de faturalarý ödeyemedikleri için elektrikleri kesilen köylüler DEDAÞ a yürürken, Urfa nýn Virahþehir ilçesinde elektrik kesintileri yüzünden trilyonlarca lira zarar eden köylüler AKP ilçe binasýný bastýlar. Malatya nýn Akçatoprak köylüleri borçlarý nedeniyle sularýnýn kesilmesi sebebiyle traktörleriyle karayolunu trafiðe kapattý. Gaziantep`in Oðuzeli ilçesi yakýnlarýndaki Kayacýk Baraj Gölü`nden yeterince su alamayan köylüler, kuruyan tarlalardaki buðdaylarýn bir kýsmýný yakarak eylem yaptý. Devam Edecek