ÜNİTE HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI İÇİNDEKİLER HEDEFLER HUKUKTA AİLE VE MİRAS İLİŞKİLERİ. Yrd.Doç.Dr.Metin İkizler

Benzer belgeler
MEDENİ HUKUKUN ALT DALLARI-TİCARET HUKUKU-ULUSLARARASI ÖZEL HUKUK. Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Prof. Dr. Cemal BIYIK - Öğr. Gör. Dr. Okan YILDIZ - Yrd. Doç. Dr. Yakup Emre ÇORUHLU, KTÜ, 2014

SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU

İçindekiler Kısaltmalar Genel Bibliyografya I. Miras Hukukunun Anlamı ve Konusu II.Miras Hukukunun Temel Kavramları...

TÜRKİYE NOTERLER BİRLİĞİ

HÜSEYİN HATEMİ AİLE HUKUKU

Dr. Aytuğ Ceyhun ÇAKIR SAĞ KALAN EŞİN MİRASÇILIĞI

Mal Rejimleri ve Tasfiyesi

HÜSEYİN HATEMİ / BURCU KALKAN OĞUZTÜRK AİLE HUKUKU

Evlilik İşlemleri. Evlilik Dosyasında Bulunması Gereken Belgeler. Evlenme Müracaatı Nereye Yapılır. Evlenmek İçin Sağlık Raporu Nereden Alınır

İÇİNDEKİLER. YENİ TÜRK MEDENİ KANUNU'NA GÖRE MİRAS HUKUKU HÜKÜMLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER ve YENİLİKLER

10. AİLE HUKUKU, HISIMLIK

MİRAS HUKUKU ( ALMANYA-TÜRKİYE ) Giriş:

Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi

Edinilmiş mal sayılan değerler:

Türk-Alman Üniversitesi. Hukuk Fakültesi. Ders Bilgi Formu. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Yarıyılı. Aile Hukuku HUK 405 7

MEDENİ HUKUK

MİRAS HUKUKU. A-Kan Hısımları B-Sağ Kalan Eş C-Evlatlık D-Devlet

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

DENET VERGİ DUYURU MİRAS PAYLAŞIM SÖZLEŞMELERİNİN VERASET VE İNTİKAL VERGİSİNE ETKİSİ

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI-II

TÜRKİYEDE OTURAN YABANCILARIN NÜFUS KAYITLARININ TUTULMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U

ÇOCUK HUKUKU (Ders Kitabı)

ÇOCUK HUKUKU ve ÇOCUK HAKLARI

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MİRAS HUKUKU DERSİ FİNAL SINAVI (ÇİFT NUMARALI ÖĞRENCİLER) Sınav süresi 90 dakikadır. Başarılar dileriz.

GENEL BİLGİLER - TEMEL KAVRAMLAR TEMEL İLKELER - MİRAS HUKUKUNUN KANUNDAKİ DÜZENLENME ŞEKLİ MİRAS HUKUKUNA GİRİŞ

13. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLAR (İradi Mirasçılık)

TÜRK HUKUKUNDA ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA

ANLAŞMALI BOŞANMA ÜZERİNE TEORİK VE PRATİK ÇALIŞMALAR. Stj. Av. Mehmet ÖCAL

Sevgi USTA. ÇOCUK HAKLARI ve VELAYET

Geschrieben von: Avukat Yaşar SALDIRAY Montag, den 10. September 2012 um 21:09 Uhr - Aktualisiert Freitag, den 02. August 2013 um 14:37 Uhr

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Giriş Mesele Çözümü: İyiniyet - Dürüstlük kuralı - Aynî hak kazanılması - Nisbî hak - Dürüstlük kuralına dayanan borç...

MİRASÇILIK BELGESİ GENEL AÇIKLAMALAR

Dr. Ahmet NAR Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı TÜRK MİRAS HUKUKUNDA TENKİS

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR

İSVİÇRE DE EŞCİNSEL HAYAT ORTAKLIĞININ DÜZENLENİŞİ. The Regulation of Same-Sex life Partnership in Switzerland

İZMİR BAROSU TAVSİYE NİTELİĞİNDE AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

MERAM İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

Sorular Arka Sayfadadır.

DERS TANITIM BİLGİLERİ. Prof.Dr. Nevzat KOÇ. Çarşamba günleri, saat

GAZİEMİR KAYMAKAMLIĞI GAZİEMİR İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

EVLENDİRME İŞLEMLERİ

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

Yrd. Doç. Dr. SENDİ YAKUPPUR TAPU KÜTÜĞÜNE GÜVEN İLKESİ

EŞLER ARASINDAKİ MALVARLIĞI DAVALARI

ASLI AÇIKGÖZ DAR ANLAMDA VESAYETİ GEREKTİREN HÂLLER VE VESAYET ALTINA ALMANIN İŞLEM EHLİYETİ BAKIMINDAN SONUÇLARI

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EVLENDİRME İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancı İşler Dairesi Başkanlığı

HİZMETİN BAŞVURUDA İSTENEN BELGELER HİZMETİN TAMAMLANMA NO ADI

Çocuk Hukuku. Çocuk Hukukunun Özellikleri. Çocuk Hukukunun Özellikleri Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN. 16 Mayıs

Arzu GENÇ ARIDEMİR. Mirasın Açılmasından Sonra Yapılan Miras Payının Devri Sözleşmesi

Türk Vatandaşı Nasıl Olunur

EŞLER ARASINDAKİ MAL REJİMLERİ, EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN MALVARLIĞI EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ

Aile Hukukumuzda Mal Rejimleri ve Eşin Yasal Miras Payı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM BOŞANMA

Dr. Kürşad YAĞCI İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi CEZAİ MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA (CEZAİ ISKAT)

GÜLŞAH VARDAR HAMAMCIOĞLU Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi TÜRK MEDENİ KANUNU NA GÖRE YERLEŞİM YERİ

TEMSİL (Yetkisiz Temsile Kadar)

SULTANGAZİ İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

Açik Ogretim Fakultesi Adalet Programı HUK105U Medeni Hukuk-1 Ders Notları İÇİNDEKİLER ÜNİTE-1: ÜNİTE-2:

kpss ezberbozan serisi VATANDAŞLIK SORU BANKASI Eğitimde

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

BAĞIŞLAMA SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ

NÜFUS MEVZUATINDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR

TÜRK MEDENİ HUKUKUNDA BOŞANMA HALİNDE VELAYET, ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI VE ÇOCUĞUN SOYADI

Herkes İçin Hukuk: 3 BOŞANMA. Av. Osman OY

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

4721 SAYILI TMK. BOŞANMA DAVALARı. Stj.Av.Abdullatif AĞGÜRBÜZ M&BIRLIK HUKUK BÜROSU

1- Aşağıda verilenlerden hangisi ticaret şirketlerine uygulanacak mevzuat hükümlerinden

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ

2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

KADINVE HUKUK EL REHB ERİ. Yazar. Av. Esra HATİPOĞLU. (KADEM Hukuk Komisyonu Başkanı) Emeği Geçenler. Av. Derya YANIK. KADEM Yönetim Kurulu Üyesi

ÜNİTE MEDENİ HUKUK II İÇİNDEKİLER HEDEFLER EVLENME ENGELLERİ VE MAL REJİMLERİ. Evlenme Engelleri Evlenmenin Yokluğu ve Butlanı Mal Rejimleri

KARI - KOCANIN HAKLARI

EVLİLİK SÖZLEŞMESİ. Toplumda yaygın kullanılan ve aslında içinde pek çok yanılsamayı barındıran kavramlardan biri de evlilik sözleşmeleri

TÜRK MEDENİ KANUNU BİRİNCİ KİTAP KİŞİLER HUKUKU BİRİNCİ KISIM GERÇEK KİŞİLER BİRİNCİ BÖLÜM KİŞİLİK

AİLE HUKUKU Aile içi şiddet ve kadınların yaşadığı şiddete karşı neler yapılabilir?

MEDENİ HUKUK. Karine: Mevcut ve bilinen olgulardan bilinmeyen bir sonucun çıkarılmasıdır. Kanuni: (Kanundan alınır)

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Nüfus Kayıt Örneği Verilmesi

SOMA DA YAKININIZ KAYBETTİNİZ. ŞİMDİ NE YAPACAKSINIZ?

Öğr. Gör. U. Koray Milanlıoğlu YYÜ Kamu Yönetimi Bölümü Hukuk Bilimleri Ana Bilim Dalı. Ulaş Koray MİLANLIOĞLU - Yüzüncü Yıl Üniversitesi

HADİM NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ NÜFUS HİZMETLERİNE AİT STANDARTLARI TABLOSU

LİMİTED ŞİRKETLERDE MÜDÜR OLABİLMEK İÇİN GEREKEN ŞARTLAR

NÜFUS VE VATANDAŞLIK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO

BÎRÎNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL BİLGİLER

ÜNİTE. HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI Okt. Pınar AVCİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER HUKUKTA KİŞİLER VE KİŞİLİK. Gerçek Kişi Kişilik Ehliyet Türleri Tüzel Kişilik

MAVİ KARTLILAR KÜTÜĞÜ VE BEYAN EDİLEN NÜFUS OLAYLARININ TUTULMASI HAKKINDA YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

NAFAKA, NAFAKA ÇEŞİTLERİ VE İŞTİRAK NAFAKASI. Stj. Av. Cansu MARALAN ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Tüm yönleriyle MALPRAKTİS

Transkript:

HEDEFLER İÇİNDEKİLER HUKUKTA AİLE VE MİRAS İLİŞKİLERİ Genel Hatlarıyla Aİle Hukuku Evlilik Hukukunun Temel Kavramları Nişanlanma Evlenme Boşanma Genel Hatlarıyla Miras Hukuku HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI Yrd.Doç.Dr.Metin İkizler Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Aile hukukunun temel esaslarını anlayabilecek, Nişanlanma, evlenme ve boşanmanın özellik ve şartlarını öğrenecek, Miras hukukunun temel kavramlarını tanımlayıp açıklayabilecek, Yasal mirasçıları ve miras paylarını kavrayacak, Yasal mirasçıların saklı paylarını öğreneceksiniz. ÜNİTE 11

GİRİŞ Bu ünitede aile ve miras hukuku üzerinde durulacaktır. Sosyal bir varlık olan insanın hukuk düzeninin tanıdığı ve bu suretle de koruduğu aile ilişkilerinin temel özelliklerini göreceğiz. Miras hukuku, aile bağlarına, dolayısıyla da hukukuna bağlanan bir alanı karşımıza çıkarır. Böylece bu iki hukuk alanı birbirinden ayrılamazlar. GENEL HATLARIYLA AİLE HUKUKU Aile ilişkilerinin düzenlendiği temel kanun Medeni Kanundur. Medeni Kanunun Kişiler hukukundan sonra gelen ikinci kitabı aile hukukuna ayrılmıştır. Bu kitapta önce evlilik hukuku, daha sonra soybağı ve vesayet hukuku düzenlenmiştir. Nişanlanma, evlenme, boşanma, evliliğin genel hükümleri, eşler arasındaki mal rejimi, soy bağı, kocanın babalığı, evlat edinme, velayet ve vesayet vb. aile ve aile ilişkileri ile ilgili temel konular aile hukukunun konularındandır. Bu kısımda Aile hukukuna ilişkin genel özellikler ile Evlilik hukuku içinde yer alan nişanlanma, evlenme ve boşanma konularına genel hatları ile değinilecektir. Aile Kavramı Ailenin tüm toplumları kapsayan ve her zaman için geçerli bir tanımını vermek güçtür. Zira değişik zamanlarda ya da toplumlarda ailenin ifade ettiği anlamda değişiklik olabilmiştir. Bugün hukukumuz açısından da aile kavramının üç anlamda kullanıldığından söz edilebilir. İlk başta, aile ilk kurulduğu şekliyle eşlerden ibarettir. Bu, dar anlamda aileyi ifade eder. Kanun koyucu, TMK m. 185 te Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur hükmü ile, dar anlamda aileyi evlilik birliği olarak adlandırmış ve çeşitli maddelerde bu kavramı esas almıştır. İkinci olarak, eşlerden oluşan aileye çocukların katılmasıyla geniş anlamda aile meydana gelir. Bu anlamda ana-baba ve çocuklardan oluşan aile kavramı ortaya çıkar. TMK m. 335 ve devamında velayet başlığı altında düzenlenen hükümler bu aile kavramını esas alan hükümlerdir. Nitekim bu kısımda, çocuklar üzerindeki velayet, velayetin kapsamı, çocukların eğitimi, temsili, çocuğun korunması, velayetin kaldırılması vb. hükümler yer alır. Bu nedenle geniş anlamda aile velayet ailesi olarak da anılmaktadır. Son olarak aile belirli bir düzen içerisinde bir arada yaşayan büyük baba ve büyük anneler, amca, dayı, halalar, eşler ve çocuklardan oluşan, hatta hizmetçi, bakıcı vb. çalışanları kapsayan bir anlamda kullanılır ki bu en geniş anlamda aileyi oluşturur. TMK bu en geniş anlamda aileyi Ev düzeni başlığı altında düzenler. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

Bireysel Etkinlik Hukukta Aile ve Miras İlişkileri TMK m. 367 de, aile hâlinde yaşayan birden çok kimsenin oluşturduğu topluluğun bir ev başkanı varsa evi yönetme yetkisinin onda olduğu ve bu yetkinin kan veya kayın hısımlığı, işçilik, çıraklık veya benzeri sebeplerle ya da koruma ve gözetme ilişkisi içinde ev halkı olarak bir arada yaşayanların hepsini kapsadığı ifade edilir. TMK m. 368 de, birlikte yaşayan kimselerin evin düzenine tabi olduğu, bu düzenin kuruluşunda ev halkından her birinin yararının adil biçimde gözetilmesi gerektiği belirtilir. Görüldüğü gibi, her üç aile kavramı da hukukta yerini bulmaktadır. Anayasa Mahkemesinin ifade ettiği gibi; Aile insanın tabii olarak içinde yaşama ihtiyacı duyduğu ilk topluluk türüdür. Bu ihtiyaç bugün de sürmektedir. Toplumsal olgu ve müesseselerin her biri gibi aile de zaman içinde değişip gelişmiştir. Günümüzün ailesi küçük aile denilen eşler ile evlenmemiş çocuklardan oluşan aile tipidir. Esas sayısı: 2008/30, Karar sayısı: 2009/96, Karar tarihi: 25.06.2009. Kendi ailenizi tanımlayınız? Aile Hukukuna Hâkim Olan İlkeler Aile hukuku öyle bazı ilkeler üzerine inşa edilmiştir ki bu ilkeleri bir arada diğer hukuk dallarında görmek mümkün olmaz. Bu ilkelerin bilinmesi Aile hukukunun daha iyi anlaşılmasını da sağlar. Süreklilik ilkesi Hukukta kişiler arasındaki tüm ilişkilerin süreklilik taşıması gibi bir durum yoktur. Ancak aile hukukunda süreklilik asıldır. Aile geçici bir ilişki olarak değil, sürekli bir ilişki olarak kurulur. Boşanma vb. nedenlerle aile ilişkisinin sona ermesi bu esası değiştirmez. Birlik ilkesi Aile olmak, aile oluşturan bireyler arasında birliğin bulunmasını gerektirmektir. Aile hukukumuzda bu ana fikrin kabulü açıkça görülür. Gerçekten Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

de eşler arasındaki ilişki evlilik birliği olarak adlandırılır (Örneğin bk. TMK m. 166, 185, 188). Zayıfların korunması ilkesi Aile hukukunda zayıfların korunması esastır. Bu bakımdan TMK da çocukları ana-babaya, vesayet altındakileri vesayet organlarına karşı koruyan düzenlemeler vardır (Örneğin bk. TMK m. 345, 346). Düzenleme özgürlüğünün bulunmaması ilkesi Borçlar hukuku gibi bazı hukuk dallarında kişilere hukuki ilişkileri belirleme ve bunların içeriğini şekillendirme konusunda geniş özgürlükler tanınmıştır. Aynı serbestliğe Aile hukuku alanında rastlanmaz. Aile hukukunda yeni ilişki türleri meydana getirilemez. Mevcut hukuki ilişkilerinin içeriği de özgürce belirlenemez. Devletin müdahalesi ilkesi Ailenin toplumun temeli olması, devletin kamu yararı, kamu düzeni ve denetleme amacıyla aile ilişkilerine önemli derecede müdahalesi sonucunu doğurmaktadır. Gerçekten de özel hukukun diğer alanlarının aksine Aile hukukunda devlet gücü kendisini sık sık hissettirmektedir. (Örneğin bk. TMK m. 146). Eşler arasında eşitlik ilkesi 1982 Anayasası nda, ailede eşler arasında eşitliğin esas olduğu açıkça zikredilmektedir (m. 41/1). Önceki Medeni Kanun dan farklı olarak, yeni Medeni Kanunda eşler arasında eşitlik ilkesine büyük oranda uyulmuştur. EVLİLİK HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI Nişanlanma Nişanlılık, evlenmeden önce, eşler arasında nişanlanma sonucu ortaya çıkan hukuki ilişkidir. Nişanlılık, evlenmeden önce, eşler arasında nişanlanma sonucu ortaya çıkan hukuki ilişkidir. Nişanlanma ise evlenme vaadiyle olur. Tartışmalı olmakla birlikte, öğretideki hâkim görüşe göre nişanlanma aile hukukuna özgü bir sözleşme niteliğindedir. Nişanlanma bir sözleşme olmakla birlikte, evlenmeye zorlamak için dava hakkı vermez (TMK m. 119/I). Bu bakımdan nişanlanmasına rağmen evlenmek istemeyen erkek veya kadın buna zorlanamaz. Tam ehliyetliler ve sınırlı ehliyetlilerin nişanlanma konusunda ehliyetleri tamdır. Nişanlanma aslında kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olmakla birlikte, sınırlı Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

ehliyetsizler açısından geçerli olması kanuni temsilcilerinin rızasının olmasına bağlıdır. Tam ehliyetsizler ise nişanlanamaz. Nişanlanma sözleşmesinin yapılması herhangi bir şekle bağlı değildir. Yazılı ya da sözlü, tarafların birbirlerine uygun ve karşılıklı iradelerini açık ya da örtülü şekilde açıklamaları ile nişanlanma gerçekleşir. Evlenme Evlenme de öğretideki hâkim görüşe göre, aile hukukuna özgü bir sözleşme niteliğindedir. Kişilerin evlenebilmeleri TMK da bazı şartlara bağlanmıştır ki bunlar evlenme ehliyeti ve evlenme engelleri başlıkları altında toplanabilir. Evlenme ehliyeti kişilerin evlenebilmeleri için taşımaları gereken şartları ifade eder. Evlenme engelleri ise kişilerde bulunması hâlinde evlenmelerini engelleyen özelliklerdir. Evlenme ehliyeti 125). Hukukumuzda ayırt etme gücünden yoksun olanlar evlenemezler (TMK m. İkinci olarak, kişilerin evlenebilmeleri için belirli bir yaşta olmaları gerekir. Türk hukukunda erkek veya kadın on yedi yaşını doldurmadıkça evlenemez (TMK m. 124/I). Ancak, hakim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple on altı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir (TMK m. 124/II). Evlenecek erkek veya kadın sınırlı ehliyetsiz ise evlenmenin gerçekleşmesi için kanuni temsilcinin rızasının alınması şarttır (TMK m. 126, 127). Evlenme engelleri Nasıl ki bir kimsenin evlenebilmesi için evlenme ehliyetinin varlığı gerekiyorsa o kişide evliliğe engel bir durumun da bulunmaması gerekir. Yaş, ayırt etme gücüne sahiplik ve kanuni temsilcinin izni evlenmenin olumlu şartları ise evlenme engellerinin bulunmaması da olumsuz şartıdır. Evlenme engelleri; yakın derecede hısımlık, mevcut evlilik, akıl hastalığı, bekleme süresinin tamamlanmamış olması ve bazı hastalıkların varlığıdır. Bunlardan yakın derecede hısımlık, mevcut evlilik ve akıl hastalığı kesin evlenme engeli olup bu engellerden biri varsa o evliliğin sonradan ortadan kaldırılması gündeme gelir (mutlak butlan, bk. TMK m. 145-147). Bekleme süresinin tamamlanmamış olduğu ve bazı hastalıkların taşındığı durumlarda da evlenmeye izin verilmez. Ancak bekleme süresine uyulmadan veya evlenme engeli hastalıkları taşıyorken yapılan evlilikler, bir kere evlenme gerçekleştikten sonra artık sona erdirilemezler. Bundan dolayı bu tür evlenme engelleri kesin olmayan evlenme engelleri olarak adlandırılır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Türk Medeni Kanunu m. 129: Aşağıdaki kimseler arasında evlenme yasaktır: 1- Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında, 2- Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında, 3- Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve Evlenmenin eşi arasında. şekli Şartları Hukuken geçerli ya da sorunsuz bir evliliğin varlığı için evlenme ehliyeti ve evlenme engelleri işin özüne, esasına ilişkin şartlardır. Bunun yanında bazı şartlar da vardır ki, evlenme için tamamlanması gereken aşamaların onlarda belirtilen şekilde gerçekleşmesi gerekir. İşte bundan dolayıdır ki, evlenme ehliyeti ve evlenme engelleri dâhilinde aranan şartlara evlenmenin maddi şartları, ikincilerine ise evlenmenin şeklî şartları denir. Evlenmenin şeklî şartları, evlenme başvurusundan evlenme törenin yapılmasına, oradan da tören sonrası işlemlere ilişkin bir dizi şartlardan oluşur. Tüm bu kurallar evlenmenin katı şekil kurallarına bağlandığını gösterir. Evlenme başvurusu Evlendirme işlemleri, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce düzenlenir (Evlendirme Yönetmeliği m. 3/I). Evlendirme yetki ve görevi verilen memurluklar evlendirme memurluğu olarak anılır. Evlendirme memurları, belediye bulunan yerlerde belediye başkanları veya bu işle görevlendireceği memurlar, köylerde ise muhtarlardır (TMK m. 134/II, ayrıca bk. Nüfus Hizmetleri Kanunu m. 22). Evlenme başvurusu evlendirme memurluğuna yapılır. Evlenme töreni Başvuru aşaması başarıyla tamamlandıktan sonra, evlendirme memuru evleneceklere evlenme gün ve saatini bildirir, istenirse bir evlenme izni belgesi düzenler ve taraflara verir. Evlenme izni belgesi alanlar, bu belgeyi aldıkları tarihten itibaren altı ay içinde herhangi bir evlendirme memuru önünde evlenme hakkı kazanırlar (TMK m. 139). Evlendirme törenine bizzat evlenecekler katılmalıdır. Burada vekâlet söz konusu olmaz (Evlendirme Yön. m. 27/I, III). Törende, evlendirme memuru, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Tarafların olumlu sözlü cevaplarını alması Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

üzerine memur, evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklar (Ev. Yön. m. 29). Hukukumuzda evlenme, memurun sonraki açıklaması ile değil, tarafların memura olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur (TMK m. 142). Evlenme sonrası işlemler Evlenme töreninin tamamlanması ile birlikte, evlendirme memuru evlenmeyi evlenme kütüğüne tescil eder, kütüğü eşler, tanıklar ve kendisi imzalar. Ayrıca eşlere bir aile cüzdanı verir (TMK m. 143). Evlenme, evlendirme işlemini yapanlar tarafından evlenmenin yapıldığı tarihten itibaren on gün içinde nüfus müdürlüğüne bildirilir ve nüfus müdürlüğünce de tescil edilir (Nüfus Hizmetleri Kanunu m. 23). Resmî tören sonrasında evlenmenin dinî törenini yaptırıp yaptırmamak eşlerin iradesine kalmıştır. Resmî törenden önce dinî tören yapmak ve yaptırmak ise yasaktır. Nitekim aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dinî töreni yapılamaz (TMK m. 143/II). Evlenmenin sonuçları Evlenmenin tamamlanması ile birlikte eşler arasında evlilik birliği kurulur (TMK m. 185/I). Eşler arasında aile hukukundan doğan yükümlülükler doğar. Eşler arasında bir mal rejimi oluşur. Hukukumuzda kanuni mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir (TMK m. 202 vd). Yani eşler başka bir mal rejimi seçmezlerse edinilmiş mallara katılma rejimine ilişkin hükümler eşler arasında uygulanacaktır. Evlilik birliğinin tabi olduğu hükümler TMK m. 185 ve devamında ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Boşanma Ölüm gibi, evlilikleri sona erdiren bir diğer yaygın neden boşanmadır. Türk hukukunda boşanma tamamen tarafların iradesine bırakılmamıştır. Bir kere hangi nedenle olursa olsun boşanma için muhakkak hâkim kararı gerekir. Bunun için boşanma davası açılır. Boşanmanın nedenleri, yani hangi hâllerde hâkimin boşanmaya karar verebileceği Kanunda sayılmıştır (TMK m. 161-166). TMK da yer alan boşanma nedenleri şunlardır: Zina Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme Terk Akıl hastalığı Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

Tartışma Hukukta Aile ve Miras İlişkileri Evlilik birliğinin temelinden sarsılması. Boşanmanın sonuçları Boşanma kararı ile birlikte evlilik birliği sona erer. Eşlerin evlilikten doğan hak ve yükümlükleri de evlilikle birlikte sona erer. Ancak evlilik dolayısıyla kazanılan bazı kişisel durumlar korunur. Örneğin evlenmeyle kazanılan erginlik kaybedilmez, kayın hısımlığı devam eder, vatandaşlık ortadan kalkmaz. Boşanan eşler, artık eş sıfatıyla birbirlerinin kanuni mirasçısı olamazlar (TMK m. 181). Boşanma hâlinde kadın kocasının soyadını kaybeder ve evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir (TMK m. 173/I). Boşanmadan dolayı hem maddi hem de manevi tazminat istenebilir (TMK m. 174). Her iki tazminat türünün de istenebilmesi için, karşı tarafın kusurlu olması gerekir. Tazminat isteyenin ise ya kusursuz ya da en azından daha az kusurlu olması aranır. Aksi takdirde tazminata hükmedilmez. Eşlerin boşanması üzerine bir eşin diğerine bir nafaka ödemesi gerekir ki buna yoksulluk nafakası denir. Yoksulluk nafakası, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafa ödenir. Erkek de kadın da yoksulluk nafakasının alacaklısı olabilir. Yine boşanma davasının açılmasıyla birlikte çocukların kimde kalacağı ve bakımı sorununun çözümlenmesi gerekir. İşte çocukların bakımından doğan maddi giderlerin karşılanması için de nafakaya hükmedilir ki buna da iştirak nafakası denir. Edindiğiniz bilgiler ışığında boşanmanın sonuçlarını bildiğiniz örnekler varsa bunları dikkate alarak tartışınız. Düşüncelerinizi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan tartışma forumu bölümünde paylaşabilirsiniz. GENEL HATLARIYLA MİRAS HUKUKU Miras ilişkilerinin düzenlendiği temel Kanun Medeni Kanundur. Medeni Kanunun Aile hukukundan sonra gelen, üçüncü kitabı Miras hukukuna ayrılmıştır. Bu kitap mirasçılar ve mirasın geçmesi olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Miras hakkının doğması, mirasçıların belirlenmesi, mirasbırakanın tasarruf hakkı, tasarruf şekilleri, bunların iptali ve tenkisi Miras hukukunun temel konularıdır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

Bu kısımda Miras hukukuna ilişkin genel özellikler ile mirasçılara ve ölüme bağlı tasarruf türlerine genel hatları ile değinilecektir. Miras Hukukundaki Çeşitli Kavramlar Miras hukukunda, miras, tereke, mirasbırakan, mirasçı, belirli mal bırakma, yedek mirasçılık ve daha başka çeşitli kavramlar kullanılmaktadır. Aşağıda bu kavramların bazıları hakkında temel bilgiler verilecektir. Miras Miras, TMK da tanımlanmamıştır. Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servetin tamamını ifade eder. Daha hukuki bir yaklaşımla, ölenin geride bıraktığı, mirasçılara geçebilen, para ile ölçülebilen tüm hak ve borçlarla hukuki ilişkileri kapsar. Hukuk dilinde miras ile aynı anlama gelmek üzere tereke den de söz edilir. Mirasbırakan Mirasbırakan, ölümü (veya gaipliğine karar verilmesi) sonucu mal varlıkları başkalarına (mirasçılara) intikal eden/edecek kişidir. Muris de mirasbırakan anlamına gelmektedir. Mirasbırakan ancak gerçek kişi olabilir. Tüzel kişilerin ölümü ve mirasından söz edilmez. Bunlar sona erdiklerinde kalan mal varlıklarının akıbeti, tasfiye ve sonrasında özgüleme işlemi ile belirlenir. Mirasçı, kanuni ve atanmış mirasçılık Mirasçı, mirasbırakanın terekesinin intikal ettiği kişiyi ifade eder. Mirasçı ile varis eş anlamlı sözcüklerdir. Mirasbırakanın aksine, hem gerçek hem de tüzel kişiler mirasçı olabilirler. Miras hukukunun en önemli konularından birisi mirasçıların belirlenmesidir. TMK sisteminde bazı kişilerin mirasçılığı bizzat kanunla belirlenmiştir. Bunlara bu nedenle kanuni mirasçılar denir. Bundan başka kanuni mirasçılar içinde yer almayan, mirasbırakanın arzusu üzerine kendilerine terekeden bir pay ya da mal düşen kişilere de atanmış (mansup) mirasçı denmektedir. Belirli mal bırakma Gerek kanuni gerekse atanmış mirasçılar, mirasbırakanın külli halefi olup böylece onun mirasçılarıdırlar. Ancak mirasbırakan gerçek ya da tüzel bir kişiye onu mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada da bulunabilir (TMK m. 517/I). Bu takdirde belirli mal bırakmadan (muayyen mal vasiyeti) söz edilir ve kendisine mal bırakılan vasiyet alacaklısı (musaleh), mirasbırakanın külli Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

halefi olmaz. Örneğin, mirasbırakanın x tablosunun arkadaşı A ya verilmesini vasiyet etmesi belirli mal bırakmadır. Ölüme bağlı tasarruf kavramı ve türleri Ölüme bağlı tasarruf kavramı, kısaca, mirasbırakanın ölümünden sonra sonuç doğurmak üzere yapmış olduğu hukuki işlemleri ifade eder. Ölüme bağlı tasarruflar; şeklî anlamda ölüme bağlı tasarruflar ve maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İlki için, ölüme bağlı tasarrufun ne şekilde yapılacağı; ikincisi için, tasarrufun maddi konusunun ne olduğu, neyin düzenleme konusu yapıldığı belirleyici olmaktadır. Şeklî anlamda ölüme bağlı tasarruflar Şeklî anlamda ölüme bağlı tasarruflar ikiye ayrılır: Vasiyet ve miras sözleşmesi. Burada sınırlı sayılılık (kapalı sayı, numerus clausus) ilkesi geçerli olduğundan, iradi olarak başka bir ölüme bağlı tasarruf şekli belirlenemez. Vasiyet Vasiyet, mirasbırakanın tek taraflı irade açıklamasında bulunarak, mirasıyla ilgili ölümünden sonrası hakkında tasarrufta bulunmasıdır. Örneğin, bu yolla mirasın paylaşımı ile ilgili kurallar getirebilmektedir. Vasiyet yapabilmek için tam ehliyetli olmak gerekmez. Ayırt etme gücüne sahip olmak ve on beş yaşını doldurmuş olmak yeter (TMK m. 502). Vasiyetin ne şekilde yapılması gerektiği Kanunla sınırlayıcı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre vasiyet üç şekilde yapılabilir (TMK m. 531): Resmî vasiyetname ile El yazılı vasiyetname ile Sözlü vasiyetname ile. Resmî Vasiyetname: Resmî vasiyetname, vasiyetnamenin düzenlenmesine resmî bir memurun katıldığı vasiyetnamedir. Resmî memur; sulh hâkimi, noter veya konsoloslar gibi kanunla kendisine bu yetki verilmiş bir görevli olabilir. El Yazılı Vasiyetname: El yazılı vasiyetname ya da el yazısı ile vasiyet, işleme resmi bir memurun katılımı olmaksızın, mirasbırakanın kendi el yazısı ile ölüme bağlı tasarruflarını bir belgeye aktarması, orada dile getirmesidir. El yazılı vasiyetnamenin yapıldığı zaman tam olarak gösterilerek başından sonuna kadar mirasbırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur (TMK m. 538). Sözlü Vasiyet: Sözlü vasiyet olağanüstü durumlarda gündeme gelebilecek bir vasiyet türüdür. Bu nedenle sözlü vasiyete, mirasbırakanın; yakın ölüm tehlikesi, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamadığı durumlarda başvurulabilir (TMK m. 539/I). Sözlü vasiyette mirasbırakan, son arzularını iki tanığa anlatmakta ve bunların gerekli aşamaları tamamlaması ile vasiyeti muteber olmaktadır. Miras sözleşmesi Miras sözleşmeleri, içinde ölüme bağlı tasarrufta bulunulan sözleşmelerdir. Bir sözleşme olarak, miras sözleşmesinin kurulması için iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanında bulunmasına ihtiyaç vardır. Bu sözleşmeyi yapabilmek için de ayırt etme gücüne sahip ve ergin olmak, kısıtlı bulunmamak gerekir (TMK m. 503). Miras sözleşmesini taraflar aralarında yapamazlar. Bu sözleşmenin geçerli olması için resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir. Böylece sözleşmenin tarafları, arzularını resmî memura aynı zamanda bildirirler ve düzenlenen sözleşmeyi memurun ve iki tanığın önünde imzalarlar (TMK m. 545). Maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflar Maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflardan söz edildiğinde, tasarrufun ne şekilde yapıldığı değil, içeriği konu edinilir. Bir başka deyişle, vasiyet ya da miras sözleşmesinin içeriğinde yer alan hususlar bu başlık altında toplanır. Dolayısıyla bir kısmına yukarıda değinilen, mirasçı atanması, belirli mal bırakma, yedek mirasçı atama, art mirasçı atama, mirastan feragat sözleşmesinin konusu olan feragat, hep maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflardır. Bunların dışında yüklemeler, vasiyeti yerine getirme görevlisi atama, vasiyet yoluyla vakıf kurma ve çocuğun tanınması da maddi anlamda tasarruf örnekleridir. Mirastan feragat sözleşmesi ile gerçekleşen feragat da maddi anlamda ölüme bağlı tasarruftur. Mirasın açılması ve kazanılması Miras hukukunda mirasın açılmasından söz edilir. Mirasın açılması ile birlikte mirasbırakanın mal varlığı mirasçılarına geçer. Demek ki mirasın açılmasının sonucu budur. Miras, mirasbırakanın ölümü anında açılır (TMK m. 575). Mirasbırakan için gaiplik durumu varsa, gaiplik kararının verilmesi ile birlikte miras açılmış olur. Miras, (mal varlığının tamamı için) mirasbırakanın yerleşim yerinde açılır (TMK m. 576/I). Kanuni mirasçılar Kanuni mirasçılar, mirasbırakanla belirli derecede kan hısımlığı bulunanlar, evlatlık, eş ve devlettir. Demek ki kanuni mirasçılarla mirasbırakan arasında ya kan Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

bağlılığı, ya evlatlık ve evlilik hâlinde olduğu üzere- işlemsel bağlılık ya da -devletin mirasçılığında olduğu gibi- uyrukluk bağı bulunmaktadır. Kan hısımı olan mirasçılar Mirasbırakan ile arasında kan bağı bulananların mirasçılığı TMK m. 495 vd.ında düzenlenmiştir. Buna göre; Mirasbırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, ana ve babası ve onların altsoyudur. Altsoyu, ana ve babası ve onların altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, büyük ana ve büyük baba ve onların altsoylarıdır. Görüldüğü gibi burada kademeli bir sayım söz konusudur. Mirasçı olmada öncelik mirasbırakanın altsoyuna verilmiştir. Türk miras hukukunda mirasçılığın belirlenmesinde zümre (parantel) sistemi esas alınmıştır. Zümre sisteminde mirasçılar tek tek sayılmaz. Sistem (kan hısımı) mirasçıları zümrelere ayırır. O zümreye dâhil olanları belirler. Mirasbırakana daha yakın zümrenin varlığı sonra gelen zümrede bulunanların mirasçılığını engeller. Örneğin, bu sistemde ilk zümrede yer alan çocuk ya da torun, kişinin ikinci zümrede bulunan- ana-babasının miras payı almasını engellemiş olur. Zümre sisteminin özellikleri Zümre sisteminin temel özellikleri şunlardır: Her zümre kendinden sonra gelen zümrenin mirasçılığını engeller. Birinci zümrede miras almaya hakkı olan bir tek mirasçı dahi olsa, ikinci zümredekiler mirasçı olamaz. Her zümre içinde, zümre başları ya da aynı kökte bulunanlardan mirasbırakana daha yakın olan, uzak olanın mirasçılığını engeller. Her zümrede ve her zümre içindeki her kökte önce gelen sonra gelenin mirasçılığını engellediğinden, eğer zümre başları hayatta ise onların altsoyları (zümrenin diğer üyeleri) mirasçı olamazlar. Her zümre içinde halefiyet ilkesi geçerlidir. Bunun anlamı zümre içinde önce gelenlerden ölenler varsa, ölenin altsoyları onun yerine geçerler. Nitekim TMK m. 495/III e göre; mirasbırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Zümre içinde eşitlik esası geçerlidir. Zümre içinde aynı konumda yer alan kişiler arasında miras payı eşit olarak paylaştırılır. Örneğin, ölenin erkek ve kız kardeşi mirasçı ise bunlar mirastan eşit derecede pay Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

Örnek Hukukta Aile ve Miras İlişkileri alırlar. Bunların hangisinin yaşça büyük olduğu ya da cinsiyetleri, hatta dinleri eşitlik ilkesi gereği miras payları belirlenirken dikkate alınmaz. Türk miras hukukunda zümreler ve bu zümrelerde yer alan mirasçılar Türk hukukunda kan hısımlığından dolayı mirasçı olabilecekler, üç zümrede toplanmıştır. Bunlar; birinci, ikinci ve üçüncü zümre olarak ifade edilir. Birinci zümrede yer alan mirasçılar Birinci zümre mirasçıları ya da mirasbırakanın birinci dereceden mirasçıları, onun altsoyudur (TMK m. 495/I). Bu zümrenin zümre başı mirasbırakanın kendisidir. Latif Seda Hande Veli Ayla Okan Şekilde, Latif miras bırakandır. Seda onun eşi, Hande ve Veli çocukları, Ayla Hande'nin kızı, Okan ise Veli nin oğludur. Zümre başı Latif tir. Hande, Veli, Ayla, Okan birinci zümrede bulunmaktadır. Seda ile Veli, Latif ten önce ölmüşlerdir. Bu nedenle onun mirasçısı olamazlar. Zaten Seda kan hısımı değildir. Eşin mirasçılılığının özellikleri daha sonra ele alınacak bir konudur. İki kökte de mirasçı bulunduğuna göre, Latif in mirası Hande ile Veli nin yerine geçen Okan arasında ½ oranında paylaşılır. Latif ten geriye 40.000 TL para kalmışsa, bunun 20.000 TL si Hande nin, 20.000 TL si Okan ın olur. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

İkinci zümrede yer alan mirasçılar İkinci zümre mirasçıları ya da mirasbırakanın ikinci dereceden mirasçıları, ana-babası ve bunların altsoyudur (TMK m. 496/I). Bu zümrenin zümre başları mirasbırakanın ana ve babasıdır. Üçüncü zümrede yer alan mirasçılar Üçüncü zümre mirasçıları ya da mirasbırakanın üçüncü dereceden mirasçıları, büyük ana ve büyük babalarıdır (TMK m. 496/I). Bu zümrenin zümre başları mirasbırakanın babasının ana ve babası ile anasının ana ve babasıdır. Evlatlığın mirasçılığı Bilindiği gibi, evlat edinme ile evlatlık ve onun altsoyu ile evlat edinen arasından yapay hısımlık ilişkisi doğmaktadır. Bundan dolayı evlatlık ve altsoyu, evlat edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar (TMK m. 500/I c.1). Evlat edinen ve hısımları ise evlatlığa mirasçı olmazlar (TMK m. 500/II). Eşin mirasçılığı Eş de kanuni mirasçılar arasında yer alır. Sağ kalan eşin miras payının hangi zümre ile birlikte bulunduğuna göre değişeceğini belirtelim. Eşin zümre mirasçısı olmadığını da bu arada hatırlatalım. Sağ kalan eş, birlikte bulunduğu zümreye göre mirasbırakana aşağıdaki oranlarda mirasçı olur (TMK m. 499): Mirasbırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa mirasın dörtte biri, Mirasbırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa mirasın yarısı, Mirasbırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa mirasın dörtte üçü; bunlar da yoksa mirasın tamamı eşe kalır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Örnek Hukukta Aile ve Miras İlişkileri Latif Seda Hande Veli Ayla Okan Yukarıdaki şekilde gene miras bırakan Latif tir. Bir önceki şekilden farkı, bu kez Latif öldüğünde eşi Seda nın sağ olmasıdır. Latif'ten geriye yine 40.000 TL nin kaldığını varsayalım. Seda, Latif in altsoyu ile birlikte mirasçı olduğundan, terekenin ¼ ünü alacaktır. Yani 10.000 TL alacaktır. Geriye kalan 30.000 TL ise Hande ile Okan arasında 15.000-15.000 TL olmak üzere pay edilir. Devletin mirasçılığı Türk hukukunda devlet de kanuni mirasçılardandır. Tüzel kişiliğe sahip tek kanuni mirasçı devlettir. Devletin (hazinenin) mirasçı olabilmesi için, mirasbırakanın başka kanuni mirasçısının ya da atanmış mirasçısının bulunmaması gerekir. Tasarruf oranı ve saklı pay Türk hukukunda esasen mirasbırakana terekesi üzerinde tasarruf serbestisi tanınmıştır. Fakat bu, mirasbırakanın tereke üzerinde sınırsız şekilde tasarruf edebileceği anlamına gelmez. Nitekim mirasbırakan kanunen belirlenmiş bazı mirasçılara hiç mal-mülk bırakmazlık edemez. İşte mirasbırakan tarafından müdahale edilemeyen bu miras paylarına saklı pay (mahfuz hisse); saklı payı olan mirasçılara ise saklı paya sahip (mahfuz hisseli) mirasçılar denir. Saklı pay sahibi mirasçılar ve saklı pay oranları sınırlayıcı şekilde TMK m. 506 da sayılmıştır. Buna göre; Altsoy için kanuni miras payının yarısı, Ana ve babadan her biri için kanuni miras payının dörtte biri, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Örnek Hukukta Aile ve Miras İlişkileri Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde kanuni miras payının tamamı, diğer hâllerde kanuni miras payının dörtte üçü saklı pay teşkil eder. Latif Seda Hande Veli Ayla Okan Yukarıdaki şekilde Latif ten kalan 40.000 TL nin, 10.000 TL si eşi Seda ya, 15.000 TL si Hande ye, 15.000 TL si ise Okan a kalmıştı. Latif in hazırladığı bir vasiyetname ile 40.000 TL nin tamamını arkadaşı Hasan a bıraktığını varsayalım. Böyle bir vasiyete rağmen, Seda, Hande ve Okan, saklı pay sahibi mirasçı olduklarından, Latif in mirasından gene de pay alacaktır. Seda, altsoy ile birlikte olduğundan 10.000 TL sinin tamamı saklı payıdır ve bunu alır. Hande ve Okan, Latif in altsoyu olduklarından için yasal miras paylarının yarısına dokunulamaz. O hâlde Hande ve Okan 7.500 er TL alacaklardır. Şu hâlde, Latif in vasiyetine rağmen, arkadaşı Hasan mirastan sadece saklı paylardan geriye kalan (40.000-10.000+7.500+7.500= 15.000) 15.000 TL yi alabilecektir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

Özet Hukukta Aile ve Miras İlişkileri Aile hukuku Medeni hukukun temel alanlarından biridir. Aile kavramının farklı anlamları vardır. Hukukumuzda evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşlerden oluşan aile dar anlamda aileyi ifade ederken, eşler ve çocuklardan oluşan aile geniş anlamda aileyi ifade eder. Aile hukukuna; süreklilik, birlik, zayıfların korunması, düzenleme özgürlüğünün bulunmaması, devletin müdahalesi ve eşler arasında eşitlik ilkeleri hâkimdir. Nişanlılık, evlenmeden önce, eşler arasında nişanlanma sonucu ortaya çıkan hukuki ilişkidir. Nişanlanma evlenme vaadiyle olur. Hukuki niteliği itibarıyla aile hukukuna özgü bir sözleşmedir. Evlenme de öğretideki hâkim görüşe göre, aile hukukuna özgü bir sözleşme niteliğindedir. Evlenme, evlenme ehliyeti ve evlenme engelleri denen birtakım şartlara bağlanmış bir işlemdir. Bunun dışında evlenmenin bir kısım şekil şartlarına da uyularak gerçekleştirilmesi gerekir. Boşanma, Türk hukukunda tamamen tarafların iradesine bırakılmamıştır. Boşanma nedenleri kanunda gösterilmiş ve boşanma için hâkim kararının varlığı aranmıştır. Miras hukuku Medeni hukukun bir başka temel alanıdır. Miras ilişkileri ve mirasla ilgili sorunlarla ilgilenir. Hukukumuzda miras; birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servetin tamamını ifade eder. Ölümü sonucu mal varlıkları başkalarına (mirasçılara) intikal eden/edecek kişiye ise mirasbırakan denir. Ölüme bağlı tasarruf kavramı, kısaca, mirasbırakanın ölümünden sonra sonuç doğurmak üzere yapmış olduğu hukuki işlemleri ifade eder. Vasiyet ve miras sözleşmesi şeklî anlamda ölüme bağlı tasarrufun iki türüdür. Hukukumuzda yasal mirasçılar dört kategori altında toplanırlar: Kan hısımı olan mirasçılar, evlatlık, mirasbırakanın eşi ve devlet.türk hukukunda mirasbırakana kan hısımı bulunanlar arasında mirasın paylaştırılmasında zümre sistemi benimsenmiştir. Gene hukukumuzda evlatlık ve altsoyu, evlat edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Mirasbırakanın eşinin mirastan alacağı pay hangi zümre ile birlikte bulunduğuna göre değişmektedir. Devletin mirasçılığı ise mirasbırakanın başka yasal mirasçısının ya da atanmış mirasçısının bulunmamasına bağlıdır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Velayet ailesi ifadesi ile aşağıdakilerden hangisi kastedilmektedir? a) Eşlerden oluşan aile b) Eşler ve çocuklardan oluşan aile c) Eşler, çocuklar ve aile mallarından oluşan topluluk d) Büyük baba, büyük anne, eşler ve çocuklardan oluşan aile e) Tüm hısımlardan oluşan aile 2. Aşağıdakilerden hangisi aile hukukuna hâkim olan ilkelerden değildir? a) Süreklilik ilkesi b) Birlik ilkesi c) Zayıfların korunması ilkesi d) Düzenleme özgürlüğünün bulunması ilkesi e) Devletin müdahalesi ilkesi 3. Aşağıdakilerden hangisi TMK da açıkça yazılı boşanma nedenlerinden değildir? a) Vatandaşlıktan çıkma b) Zina c) Terk d) Akıl Hastalığı e) Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme 4. Aşağıdakilerden hangisi yasal mirasçılardan değildir? a) Mirasbırakanın torunu b) Devlet c) Mirasbırakanın eski eşi d) Mirasbırakanın evlatlığı e) Mirasbırakanın annesi 5. M. ölmüş ve geriye eşi ile bir çocuğu kalmışsa, çocuğunun mirastan alacağı pay aşağıdakilerden hangisinde doğru gösterilmiştir? a) 1/2 b) Mirasın tamamı c) 1/3 d) 1/4 e) 3/4 Cevap Anahtarı: 1-B, 2-D, 3-A, 4-C, 5-E Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

YARARLANILAN KAYNAKLAR VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR Akıntürk, T., (2006). Türk Medeni Hukuku. II. C. Aile Hukuku. İstanbul: Beta. Antalya, G., (2009). Miras Hukuku. İstanbul: Vedat K. Ayan, M. (2007)., Miras Hukuku. Konya: Mimoza Y. Dural, M., Öğüz, T. ve Gümüş, M. A., (2009). Türk Özel Hukuku. C. IV. Miras Hukuku. İstanbul: Vedat K. Dural, M., Öğüz, T. ve Gümüş, M. A., (2010). Türk Özel Hukuku. Cilt III. Aile Hukuku. İstanbul: Vedat K. Hatemi, H. ve Serozan, R., (1993). Aile Hukuku. İstanbul: Filiz K. İmre, Z. ve Erman, H., (2011). Miras Hukuku. İstanbul: Der Y. İnan, A. N., Ertaş, Ş. ve Albaş, H., (2008). Miras Hukuku. Ankara: Seçkin K. Kılıçoğlu, A. M., (2009). Miras Hukuku. Ankara: Turhan K. Oğuzman, M. K. ve Dural, M., (2001). Aile Hukuku. İstanbul: Filiz K. Öztan, B., (2004). Aile Hukuku. Ankara: Turhan K. Öztan, B., (2010). Miras Hukuku. Ankara: Turhan K. Akıntürk, T., (2010). Medeni Hukuk. İstanbul: Beta Y. Öztan, B., (2011). Medeni Hukukun Temel Kavramları. Ankara: Turhan K. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19