21. Yüzyılda Neler Olacak?



Benzer belgeler
24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2040 A BAKIŞ

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

Son 5 yıldır Orta Doğu pazarında %48 gibi bir Pazar kaybı yaşayan Türkiye, bu pazarı tekrar kazanabileceği değerlendirilmektedir.

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

İktisat Tarihi

ULUSLARARASI ENERJİ AJANSI NIN 2012 DÜNYA ENERJİ GÖRÜNÜMÜ RAPORU

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği

Yakın n Gelecekte Enerji

Dünya buğday üretimi ve başlıca üretici ülkeler

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

KAYNAK MAKİNELERİ SEKTÖRÜ NOTU

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN VE YAKIT ETKİNLİK POLİTİKALARININ PETROL FİYATLARINA ETKİSİ

2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2006

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

Sayfa 1. Lisansüstü Öğrenim. Sözlü Toplam ALES. Adına Öğrenim Görülecek Kurumlar. Yurt Dışında Öğrenim Görülecek Alanlar. Kurum Bazlı Kont.

ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları

Küresel Rekabetin ARGE ve İnovasyon Boyutu

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

Enerji ve İklim Haritası

2014 YILI NİSAN AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

ZEYTİNYAĞI SEKTÖR RAPORU-2013

ELEKTRONİK SEKTÖRÜ RAPORU (2013/1)

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

2014 YILI AĞUSTOS AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

EFA 2009 Küresel İzleme Raporu. Eşitsizliklerin Üstesinden Gelmek: Yönetişim. EFA Hedeflerindeki İlerleme ve Önemli Noktalar

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

Amerikan Stratejik Yazımından...

2014 YILI TEMMUZ AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

Kuzey Kore ile Ortadoğu da komşu olmak

Doç. Dr. Aylin GÜNEY Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

Ayakkabı Sektör Profili

1. ELEKTRONİK KOMPONENT, GÜÇ KAYNAKLARI VE GÖMÜLÜ SİSTEMLER FUARI

IMF Küresel Ekonomi Raporu Nisan 2016 Çok Uzun Süredir Çok Yavaş Büyüyen Dünya Ekonomisi

13 Þubat Dünya Radyo Günü Paneli. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Seminer Salonunda Gerçekleþtirildi

Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI. Mayıs Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

DÜNYA NÜFUSUNUN YAPISI

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih Birol Baş Ekonomist, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İstanbul, 20 Aralık 2013

2014 YILI EKİM AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

alt pozisyonunda yer alan gri çimento ürünü ise sektörde en çok ihraç edilen üründür.

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

15 Ekim 2014 Genel Merkez

Dr. Fatih BİROL IEA Baş Ekonomisti İstanbul, 22 Aralık 2014

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE VE MAMUL SEKTÖR RAPORU ( 2012 YILI 6 AYLIK KESİN ve 2012 YILI TAHMİNİ DEĞERLENDİRMESİ )

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

DİYARAKIR DIŞ TİCARETİ 2014

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Aylık Dış Ticaret Analizi

Sn. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci

OTOMOTİV SANAYİİ-2014 ve GELECEK. 24.Ekim.2014 Tarihinde MDK Toplantısı FIRAT Üniversitesi Mühendislik Fakültesi / ELAZIĞ

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

Basın Bülteni. Türkiye de ve dünyada akıllı telefon pazarları

49 yıl önce Ay a ilk adımla başlayan uzay yolculuğu /// ABD RUSYA SAVAŞI

Dünyada Enerji Görünümü

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

KABLO VE TELLER. Hazırlayan Tolga TAYLAN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

ALTIN MÜCEVHERAT. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

yılları arası Tekstil Makineleri Yatırım Durumu

TÜRK PLASTİK SEKTÖRÜ 2010 YILI 9 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2010 YILI BEKLENTİLERİ

DÜNYA BUĞDAY PİYASALARINDA SON DURUM

2018 ENERJİ GÖRÜNÜMÜ: 2040 A BAKIŞ*

NÜFUSUN GELİŞİMİ, DAĞILIŞI VE NİTELİKLERİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU LANSMANI 21 HAZİRAN 2016 İSTANBUL

KÜRESEL ÖLÇEKTE YENİDEN ŞEKİLLENEN ÜRETİM. 11.SANAYİ KONGRESİ ve INOVASYON SERGİSİ

2013 YILI EKİM AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

İhtiyar casus RC-135 iz peşinde

RÜZGAR ENERJĐSĐ. Erdinç TEZCAN FNSS

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Temmuz Ayı Tekstil Gündemi

ELEKTRONİK SEKTÖRÜ RAPORU (2014/1)

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

HİDROLİK PNÖMATİK SEKTÖRÜ NOTU

Transkript:

Giriş 21. Yüzyılda Neler Olacak? 1 Doç.Dr.Sait YILMAZ 20. yüzyıla girerken hiç kimse bu yüzyılın iki büyük dünya savaşına yol açacağını, Sovyetler Birliği ve Çin in yükselişini, sömürgeci imparatorlukların sona ereceğini, teknoloji ve bilgi devriminde ortaya çıkacak yenilikleri öngörememişti. Gerçekte, hiçbir yüzyıl takvimin gösterdiği ilk yılında başlamaz. Yüzyılları başlatan sonraki dönemde dünyaya yön veren çok önemli dönüm noktalarıdır. Örneğin 19. yüzyıl 1800 yılında değil, 1789 da başlamıştı. Fransız devrimi sonrası Avrupa da yaşanan güç çekişmelerinin neden olduğu sömürgecilik ve emperyalist politikalar dünya olaylarına damgasını vurdu. 20. yüzyılı başlatan ise 1870 de Alman Birliği nin kurulması oldu ve sonrasında yaşanan güç çekişmeleri iki dünya savaşına yol açtı. 21. yüzyıl ise çok ilginç bir şekilde aynı yıla rastlayan üç önemli gelişme ile 1989 da başladı. Bu üç gelişmeden ilki olan Sovyetler Birliği nin çöküşü, sadece dünyadaki güç dengesini ve güvenlik ortamını değiştirmedi, ideoloji çekişmelerini de bitirdi. 1989 un diğer önemli gelişmesi ise internetin bulunması idi. İnternet ve haberleşme teknolojisinde başlayan gelişmeler küreselleşme olgusuna ve bugün yaşadığımız bilgi çağına vücut verdi. 1989 un çok daha az farkında olunan gelişmesi ise klonlama ve gen terapisinde yaşanan gelişmelerdir. Birinci Dünya Savaşı ilk defa zehirli gazlar kullanıldığı için kimyacıların, İkinci Dünya Savaşı ise füzeler ve nükleer silahların kullanılması nedeni ile fizikçilerin savaşı olmuştu. Üçüncü Dünya Savaşı ise gen terapisinde devam eden buluşlar sonucu insan benzeri yapıların savaştığı biyoteknolojinin savaşı olacaktır. Uluslararası Güç Dengesindeki Değişim Tarihin çeşitli dönemlerinde ya tek bir hegemon güç olmuş ve o dönem bu gücün etrafındaki gelişmelere göre biçimlenmiştir. Bazen birden fazla birbirine benzer güç merkezi olmuş ve bunlar arasındaki çekişme ve rekabet tarihsel olayların belirlenmesinde etkin olmuştur. 18. yüzyılda, İngiltere; sonraki 200 yüzyıl boyunca Avrupa diplomasisine egemen olan güç dengesi kavramını geliştirmişti. Modern dünya sisteminin ilk hegemonik gücü İngiltere idi. 18. yüzyılda Fransa ile birlikte öne çıkan İngiltere, hegemon güç konumunu 1945 lere kadar sürdürdü. ABD iç savaşını sona erdirerek, Almanya ise ulusal birliğini sağlayıp Sedan da Fransa yı yenerek istikrarlı bir siyasi yapı oluşturmuşlardı. ABD, ancak 1898 yılındaki İspanya Savaşı sonrasında büyük güç konumuna gelerek hegemonya için yarışa dâhil oldu. 1914 yılına kadar olan dönemde ABD çelik ve otomobil, Almanya ise kimya sektöründe başlıca üretici konumuna gelmişti. 1870 lerde başlayan Almanya ve ABD arasındaki küresel rekabet ise ancak İkinci Dünya Savaşı nda Almanya nın yenilmesi ile sona erdi. Uluslararası güç dengesi sıralaması 1900 de; İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya ve ABD şeklindeydi. 1945 te liderlik iki kutuplu düzen içinde ABD ve SSCB ye kaydı. Bu yıllarda Japonya, Çin ve İngiltere çok geride kaldı. Soğuk Savaş ın 2 + 3 (ABD Sovyetler Birliği + Çin Japonya - Almanya) dengesinin yerini 1990 da Rusya nın bir alt kademeye düşmesi ile 1 + 4 (ABD + Rusya AB Japonya Rusya) dengesi almıştır. Soğuk Savaş sonrası dönemde yeniden yapılanma süreci devam etmektedir. Gidiş çok kutupluluğa doğrudur ve uluslararası ortam daha kaotik bir hal almaktadır. 19. yüzyılın başlarında Almanya nın, 20. yüzyılın başlarında ABD nin dünya dengelerini etkileyecek şekilde ortaya çıktığı gibi, 21. yüzyılda küresel güç olma

yolunda ilerleyen ülkelerin dünyanın jeopolitik dengelerini değiştirebileceği ve bunun potansiyel etkilerinin bütün dünyayı etkileyeceği tahmin edilmektedir. 2020 yılından itibaren ABD hegemonyası; Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya ve Endonezya tarafından tehdit edilecektir. Soğuk Savaş sonrası dönem tek süper gücü daha müdahaleci yaparken, büyük güçleri ise bölgesel güvenlik ortamlarındaki konumlarını güçlendirmeye itmiştir. Yükselen güçlerin ABD nin rakibi olması henüz kesin değildir. ABD nin en yakın rakibi AB dir, ancak AB nin de bu yüzyılın ilk çeyreğinde, mevcut problemlerini, askeri ve siyasi alanlardaki eksikliklerini gidererek ABD nin karşısına bir süper güç olarak çıkması pek mümkün gözükmemektedir. Avrupa nın ABD nin rakibi olabilecek bir siyasi güç için gerekli bütünlüğe ulaşması çok zaman alacaktır. Eski ana Avrupa güçleri olan İngiltere, Almanya ve Fransa; ABD ile aradaki güç boşluğunu kapatamayacak kadar zayıftırlar. ABD nin Soğuk Savaş sonrası sistemdeki payı % 30 dan % 33 e çıkarken Çin aynı dönemde % 18 den % 25 civarına yükselmiştir. Hegemonya mücadelesi Batı merkezli dünya ile Doğu merkezli bir dünya rekabetine gitmektedir. Halen dünya üretiminin % 30 unu yapan ABD yi 2020 yılında Çin yakalayacak, Çin ve Hindistan; ABD yi geçeceklerdir. 2050 yılında Batı Blokunun dünya üretimindeki payı % 35 e düşerken, Uzak Doğu nun % 65 e çıkacağı anlaşılmaktadır. Gelinen aşama 2025-2030 yıllarda güç dengesinin önemli değişimleri tetikleyecek kritik eşiklerden geçeceğini göstermektedir. Bu nedenle, küresel güç piramidinin en üst tabakalardaki aktörleri güvenlik ve savunma alanındaki reform çalışmalarına bu tarihleri hedefleyerek devam etmektedirler. Geleceğin Güvenlik Ortamı Gelecek otuz yılda insan hayatının umulmayan oranda değişime uğrayacağı öngörülmektedir. Bu değişimin üç olgusu ise iklim değişikliği, küreselleşme ve küresel eşitsizlik olarak belirlenmiştir. Atmosferin 21. yüzyıl boyunca bugüne kadar görülmemiş oranda ısınacağını gösteren kanıtlar bulunmaktadır. Bunun temel sonuçları, muhtemelen eriyen buz kütleleri, okyanusların termal genişlemesi, okyanuslardaki akıntı ve akımlarda değişiklikler ile atmosferden gelen karbondioksit ile daha asitli hale gelen deniz suyu olacaktır. 2035 e kadar, dünya nüfusunun üçte ikisi su sıkıntısı çeken alanlarda yaşayacaktır. Küresel iklim değişikliği yerleşim için gerekli olan alanları daraltacak ve tarım ile verimliliğe ait yöntemlerde değişiklik ile sonuçlanacaktır. 1900 yılında 1 e 2 olan en zengin ile fakir arasındaki fark, daha 1997 de 1 e 100 ü geçmişti. Birçok insanın maddi şartları önümüzdeki 30 yılda muhtemelen iyileşirken, zengin ve fakir arasındaki fark artacak, mutlak fakirlik küresel bir sorun olarak kalacaktır. Bu nedenle, çatışmalar genellikle geniş çapta anarşi yaratan, yaygın suçları, isyanları, şiddeti, iç savaşı içerecek şekilde toplumsal nitelikte olacaktır. Küresel nüfus 2035 yılından önce muhtemelen 6,5 milyardan 8,5 milyara yükselecektir. En hızlı artış, ekonomik risk altında olan bölgelerde görülecektir. Dünya nüfusu 2035 e kadar çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere % 20 oranında artacaktır. Avrupa, Japonya ve Çin dünya tarihinde görülmemiş yaşlı nüfus ile birlikte demografilerinde düşüş ile karşı karşıya geleceklerdir. 2020 den itibaren küresel ekonomik gelişmede bir yavaşlama olacaktır. Gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere göç devam edecek, bu göç etnik karışımı ve seçmen sayılarını değiştirecektir. Şehirleşmenin yaygınlaşması ile birlikte ve dünya nüfusunun yarıdan fazlası 2025 yılında şehirlerde yaşayacak ve nüfusu 30 milyonun üzerinde şehirler artacaktır. Yeni şehirlerin varoşları salgın hastalıklara yol açabilecek, belediyeler temel hizmetleri sağlamada zorlanacak, gecekondu bölgeleri artacaktır. Bilgi ve ulaşım teknolojisinin daha da gelişmesi az gelişmiş ülkelerde etnik ve ulusal kimliklerin keskinleşmesine, refah toplumlarında ise aşınmasına yol 2

açacaktır. Genel olarak Asya, gelecek 15 yıl içerisinde küresel güç dengelerindeki değişimin en önemli aktörü olacaktır. Yüksek teknolojiyle artan yatırımların etkisiyle büyüyen Asya pazarı, bölgenin çok geniş alanlara yayılmış ekonomik bölgelerle rekabet imkânını artıracaktır. Geleceğin bilişim teknolojilerinde Avrupa, Asya nın gerisinde kalacaktır. ABD birçok alanda liderliğini ve Asya ile rekabeti sürdürmesine rağmen, bazı önemli sektörleri kaybedecektir. Enerji için olan talep 2035 yılından önce muhtemelen yarıdan fazla artacak, fosil yakıtlar bu artışın % 80 den fazlasını karşılayacaktır. Enerji kaynakları için rekabet 30 yıl boyunca baskın hale gelecek, dünya enerji talebindeki artış yıllık olarak muhtemelen %1,5 ile %3,1 arasında olacaktır. Geleceğin Savaşları 21. yüzyılın ilk yıllarındaki küresel güvenlik ikilemleri 20. yüzyıla göre niteliksel olarak farklıdır. Ulusal egemenlik ve ulusal güvenlik arasındaki geleneksel bağ zayıflamıştır. Savaşın, resmi olarak ilan edilmiş bir devlet meselesi olduğu zamanlar artık geride kalmıştır. Çok ender ve genellikle gelişmiş ülkelerin az gelişmiş ülkeler ile yapacağı savaşlar artık hassas silahlarla gerçekleşecek, rakibi silahsızlandırmak ve kontrol altına almak için kullanılacaktır. Küreselleşme çağında savaş; resmi olmayan, yayılmış ve çoğu zaman isimsiz çatışmalar şeklinde küresel bir istihbarat ağına dayalı, özel ve vekilli savaşlar, örtülü operasyonlar ve propaganda mücadeleleri ile yürütülmektedir. Bugünün krizleri küresel terör örneğinde olduğu gibi kimliksiz, devletsiz, önceden tahmin edilemeyen, gerekçesiz, etik olmayan, topraksız ve ulusallaşan niteliktedir. Dünyanın büyük bölümünde güvenlik tehditleri artık askerlerden değil; ekonomik çöküş, siyasi baskı, kıtlık, aşırı nüfus artışı, etnik ayrılıklar, çevre tahribatı, terörizm, suç ve hastalıklar gibi diğer sorunlardan kaynaklanmaktadır. 21. yüzyılın değişen güvenlik kapsamı güvenliğin askeri olmayan boyutlarındaki tehlikelere de hazırlıklı olmayı gerektirmektedir. Çatışmanın askeri ve askeri olmayan cepheleri arasındaki sisli ilişki artacaktır. Daha kapsamlı yaklaşımlar benimsendikçe, şimdiye kadar askerler tarafından icra edilen pek çok güvenlik ve savunma rolü siviller tarafından yerine getirilmeye başlanacaktır. Geleceğin üç büyük savaş senaryosu şu şekildedir; - İran: Senaryosu; İran ın muhtemel savaş planı balistik ve cruise füzelerinin dağıtılmasını, Hürmüz Boğazı nın mayınlanmasını ve denizaltılarının burada devriye gezmesini öngörecektir. Gemilere karşı füze bataryaları yaklaşan ABD gemilerini hedef alacaktır. ABD liderliğinde bir koalisyon saldırısına karşı, İran kanlı ve uzun bir savaşa hazırlanmaktadır. İran stratejisi, Amerikalıların kendi ulusal çıkarları tehlikede olmadığında uzun süre savaşa angaje olamayacaklarını hesaplamasına dayanmaktadır. İran ın amacı ABD zayiatını artırmak ve koalisyonun dağılmasını sağlayacak kadar kan akıtmak olacaktır. Bu savaşta, nükleer, kimyasal veya biyolojik savaş başlıklı füzeler kullanılacaktır. Bu nedenle ABD tarafından füze 2018 yılına kadar savunma sistemi geliştirilmeye çalışılmaktadır. ABD savaşa İran ın derinliğindeki kilit hedefleri bombalayarak başlayacaktır. Füzeler ve hava saldırıları ile desteklenen bir konvansiyonel taarruz da söz konusu olabilir. - Kuzey Kore Senaryosu; Kuzey Kore nin Güney i işgali ABD tarafından güçlü bir karşılık verilmedikçe son bulmayacak ve bu durum nükleer silah kullanımını zorunlu kılacaktır. Bu nedenle Kuzey Kore nin nükleer silah edinme isteğinin temel nedeni Güney i işgal etmesine karşılık olarak ABD nin nükleer silah kullanmasına karşı koymaktır. Kuzey Kore, uzun yıllardır ABD nin nükleer saldırısına hazırlanmakta ve yer altında köstebek bir toplum yaratacak kadar yer altı sığınağı geliştirmiştir. Askeri hedefler sıkı şekilde koruma altına alınmıştır. Üstelik Kuzey Kore deki bir 3

nükleer patlama hava koşullarına bağlı olarak komşu ülkeleri de (özellikle Güney Kore ve Japonya) etkileyebilecektir. 5 Kilotonluk küçük bir nükleer bombanın bile Japon Denizi ne ulaşacağı hesaplanmaktadır. 2030 lardan sonra gerçekleşmesi beklenen bu savaşta füze savaşına sahne olacak ve füze savunma sistemine büyük iş düşecektir. Öte yandan ABD nin uzun menzilli balistik stratejik silah kullanımı ise her ikisi de nükleer silah kullanımına karşı olan Japonya veya Rusya nın iznine tabidir. - Çin (Üçüncü Dünya) Savaşı Senaryosu; Savaşı tetikleyen, Çin in Tayvan ı işgali ve Güney Çin Denizi nde ancak savaş yolu ile çözülebilecek egemenlik sorunları olacaktır. Çin, konvansiyonel gücünü özellikle Pasifik bölgesinde konuşlanacak şekilde modernize ederken, gelecekteki savaşın sahnesi olacak yeni bir güç projeksiyonu ağı kurmaktadır. Çin in hayali Tayvan ile birleşerek Hong Kong a benzer bir ekonomik patlama daha yaşamaktır. Çin in askeri planları Spratly adalarını savunmak ve Tayvan ı nötralize etmek üzerinedir. Bölge ile ilgili bir gerginliğin başlaması ile birlikte Çin, Tayvan ve Spratly adalarından itibaren 1.000 km.lik bir bölgede deniz ve hava kontrol bölgesi deklare edecektir. Bu bölgeye giren herhangi bir gemi veya uçak (Çin denizaltıları, mayınlar, balistik ve cruise füzeleri ile) imha edilecektir. Çin Kara Kuvvetleri, Tayvan sahillerine çıkacaktır. ABD, Güney Kore ve Japonya daki üsleri kullanamayacağını bunun yerine Tayland, Singapur ve Filipinlerdeki üslerden yararlanacağını hesaplamaktadır. Avustralya ve Yeni Zelanda da askeri nitelikte olmayan üs desteği sağlayabilir. Tayvan daki üsler ise Çin in güdümlü füze kuvvetlerinin menzili dahilindedir. 2040 sonrasını bekleyen bu savaş için Çin, öncelikle ekonomik olarak ABD yi yakalamayı hedeflemekte, bu yüzden şimdilik barışçı yükselme stratejisi izlemektedir. 21. Yüzyılda Bizi Neler Bekliyor? Son 25 yılın buluşları önemlerine göre şöyle sıralanabilir; internet, cep telefonu, kişisel bilgisayar, fiber optik, e-posta, ticari GPS (küresel konuşlandırma sistemi), taşınabilir bilgisayarlar, hafıza depolama disketleri, tüketicilere yönelik dijital fotoğraf makinası, radyo frekanslı kimlik etiketleri, MEMS (mikro elektromekanik sistemler), DNA testleri, hava yastıkları, ATM, gelişmiş piller, melez (hibrid) otomobiller, organik ışık-yayıcı diyotlar, görüntü panelleri, HDTV (yüksek çözünürlüklü televizyon), uzay mekiği, nanoteknoloji, yapay hafıza ve sesli posta, navigasyon sistemleri. Yeni teknoloji uygulamaları, insanların ve bireysel refahın gelişmesinde teşvik edici rol oynayacaktır. Bu faydalar; bazı yaygın hastalıklar için yapılan medikal buluşlar ve tedaviler, geliştirilmiş gıda ve içilebilir su uygulamaları, kablosuz iletişimin genişletilmesi ve özellikli dil çeviri teknolojileri gibi ticari, kültürel, sosyal hatta politik ilişkilere katkı sağlayabilecek nitelikler taşıyabilir. Geleceğin teknolojileri sadece bireysel teknolojilere erişimde değil, aynı zamanda hayatın her köşesine yayılan enformasyon, biyoloji ve nanoteknoloji alanlarında belirleyici rol oynayacaktır. Altı yeni teknoloji ve endüstri dalının geleceğe ilişkin değişimi gerçekleştireceği değerlendirilmektedir: bilgi teknolojisi endüstrisi; biyoteknik devrim (insanların kaderini ve yaşamını esaslı tarzda değiştirebilir); gen tekniği (insana hayatın yeni şekillerini, yeni özelliklere sahip olarak kurmak için korkunç bir güç verebilir); yeni suni hammaddeler endüstrisi; yeni bir enerji sistemi ile ilgili teknolojik gelişmeler; uzaya dayalı teknolojiler (uzay yolculuğu tekniğinde de önemli gelişmeler beklenmektedir). Soğuk Savaş sonrasında başlayan pek çok trendin (AB nin geleceği, küreselleşme, teknolojinin getirecekleri, ulus-devlet içindeki krizler, etnik çatışmalar, küresel ısınma, Çin in yükselişi vb.) henüz ucu açıktır ve bu da geleceğin okunmasını 4

zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, uzun dönemli değerlendirmelere ilişkin birden çok tahminde bulunmak zorunda kalınmakta, her türlü gelişmeye karşın çok yönlü projeksiyonlar, alternatif senaryolar hazırlamak zorunluluğu kendini hissettirmektedir. Tarih artık hızlanmış, geçmişte önümüzdeki 30-40 yıla yönelik gelecek tahminleri yapılabilirken, bugün 5-10 sene sonrasını görmek zorlaşmıştır. Yukarıda açıklanan genel trendlerin yanında şu radikal değişim olasılıkları mevcuttur; NATO ve/veya Avrupa Birliği nin dağılması, küresel ekonomik çöküş, Rusya nın çözülmesi, ABD-Çin- Rusya Savaşı, terörün yayılması (uygarlıklar savaşı), nükleer bir savaş ve yeni bir ideolojinin yayılması. Bunlara şunları ilave edebiliriz; çok öldürücü ve bulaşıcı bir suni virüsün ortaya çıkışı, California da beklenen güçlü deprem (muhtemelen ABD nin haritasını değiştirecektir), saldırgan ve güçlü bir diktatörün ortaya çıkması, benzinin yerine ucuz ve bol miktarda kullanılabilen bir enerji kaynağının bulunması, özellikle havacılık ve bilgisayar alanında devrim niteliğinde teknolojik yenilikler, -ki benim hayalim son yıllarda bazı gelişmelerin yaşandığı ışınlama nın bulunmasıdır. Başka bir yazıda, Türkiye nin Geleceği ni değerlendireceğiz. @DocDrSaitYilmaz 5