ISSN: 2146-8168 Sayı: 12, Yıl: 2016, Sayfa: 25-30 http://bilader.gop.edu.tr Dergiye Geliş Tarihi: 31.03.2016 Yayına Kabul Tarihi: 21.04.2016 Baş Editör: Bilge Hilal ÇADIRCI Alan Editörü: Gülistan ERDAL Ailenin Sosyo-Ekonomik Düzeyinin Çocuğun Beslenmesine ve Ağırlık Yönetimine Etkisi Nildem KIZILASLAN (nildemkizilaslan@gmail.com) Medipol Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beslenme ve Diyetetik Anabilim Dalı, İstanbul Özet: İnsanların gıda, barınma gibi temel fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için toplumsal standardın gerisinde kaldıkları yaşam şekli yoksulluk olarak tanımlanır. Yoksul aileler gelir dağılımından olduğu kadar eğitim ve sağlık gibi birtakım imkanlardan da en az yararlanmaktadırlar. İş güvenceleri olmayan yoksul aileler geleceğe için planlı ve programlı hareket edememektedirler. Aynı zamanda, sağlık koşulları, beslenmeleri yetersiz ve dengesizdir. Yoksulluk, annenin beslenme yetersizliğine yol açtığı gibi, bebeklerin düşük doğum ağırlıklı olmasına neden olmaktadır. Bu durum ise, çocuklarda beslenme yetersizliğinin ana nedenleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yetersiz beslenme, dünyada beş yaşından daha küçük çocuk ölümlerinin üçte birinden fazlasına yol açmaktadır. Türkiye, gelir dağılımındaki dengesizlik toplumun beslenme durumuna olduğu gibi yansımaktadır. Buna bağlı olarak, çocuk yoksulluğunun acil tedbir alınması gereken konular arasında yer aldığı ifade edilebilir.. Anahtar Kelimeler:Yoksulluk, Sosyo-Ekonomik Düzey, Beslenme Gaziosmanpaşa Journal of Scientific Research 12 (2016) 25-30 The Family s Socio-economic Status Effects On The Child s Diet And Weight Management Abstract: People food, shelter to satisfy basic physiological needs such as staying in poverty for failing the rest of the social standard is defined as a way of life. They are located at the bottom of the rankings of social class poor families. Income distribution, the share of families with at least education and health facilities. They have job security and do not make plans for the future. The environment also consists of other poor families in which they are located. These families are bad health conditions, nutrition, inadequate and unbalanced. Poverty, the lack of nutrients that enters the home in the home due to early discontinuation of breastfeeding the mother's stress and chronic fatigue, and assess the health of the mother as the main determinant of low birth weight babies as a cause of malnutrition in children plays a role. Malnutrition all over the world, can result in more than a third of child deaths under the age of five. Turkey is among the most corrupt countries in the distribution of income. Therefore, child poverty is among the issues that emergency measures need to be taken. Keywords: Poverty, Socio-economic status, Nutrition Received: 31.03.2016 Accepted: 21.04.2016
Gaziosmanpaşa Bilimsel Araştırma Dergisi 12 (2016) 25-30 26 1.Giriş İnsanların gıda, barınma, sağlık gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamamalarının yanı sıra gelir dağılımındaki eşitsizlik sonucu toplumsal standardın gerisinde kaldıkları durum yoksulluk olarak tanımlanmaktadır (Başol ve ark. 1999). Dünya Bankası küresel ölçekte yoksulluğu değerlendirilirken, günlük kişi başına 1 dolar kazancı uluslararası yoksulluk sınırı olarak benimsemektedir. Buna göre belirlediği yoksulluğu da gelir yoksulluğu olarak tanımlamaktadır. Beslenmede zorunlu temel gereksinimlerin karşılanamaması temel gereksinim yoksulluğu olarak tanımlanmaktadır. Bunun yanında, tüm gelirin besin için harcanmasına rağmen yeterli besinin karşılanamaması durumu ise ağır yoksulluk olarak belirtilmektedir (Begum et. al, 2012, Hatun, 2002, Temiz, 2008). Sağlık koşulları ile sosyo-ekonomik özellikler arasında birbirini etkileyen bir ilişkinin varlığından söz edilebilir. Bu durumu Chadwick aşağıdaki şekilde özetlemiştir. Şekil 1. Chadwick in Ekonomik Durum ve Sağlık Hastalık İlişkisi (Özen, 1994) Şekil 1 de görüldüğü gibi; yoksulluk, beslenme bozukluğuna, hastalıkların sıklaşmasına, bireyin gelirinin çoğunu tedaviye ayırmasına, çalışma gücünün azalmasına, gelir azalmasına yol açmaktadır. Bu çalışma da, ailelerin sosyo-ekonomik düzeylerinin çocukların büyüme ve gelişmesine, beslenmesine ve ağırlık yönetimine olan etkilerini araştırmak amaçlanmıştır. 2.Dünya da ve Türkiye de Yoksulluğa Genel Bir Bakış Dünya da bir milyardan fazla insanın aşırı yoksullukla mücadele ettiği ifade edilmektedir. Buna bağlı olarak, yıllık ortalama 18 milyon insan hayatını kaybetmektedir. Bu rakam toplam insan ölümlerinin 1/3 üne eşittir. Dünya daki çocuk sayısı 2,850 milyondur. Aynı zamanda, 600 milyon çocuk ise, yoksulluk sınırının altında yaşamını sürdürmektedir. Türkiye de ise, bu rakam 9 milyon çocuktur. Günümüzde, 5 yaşın altındaki 200 milyon çocuğun gelişmekte olan ülkelerde yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir. Her gün 50 bin insan yoksulluğa bağlı nedenlerle hayatını kaybetmektedir. Bunun 34 bin kadarını 5 yaş ve altındaki çocuklar oluşturmaktadır (Kabaş, 2009). Yoksulluk gelişmekte olan bir ülke olarak ülkemizde de en önemli sorunlardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Gelir düzeyi ve tüketim harcamaları konusunda bir değerlendirme yapıldığında önemli düzeyde eşitsizliğin söz konusu olduğu ortaya çıkmaktadır. Yoksulluk
Gaziosmanpaşa Bilimsel Araştırma Dergisi 12 (2016) 25-30 27 oranlarına bakıldığında, nüfusun 1/6 sının yoksulluk sınırının altında olduğu görülmektedir. Yine kırda yaşayan nüfusun 1/3 nün bu sınırın altında yer aldığı belirtilmektedir (Arpacıoğlu ve Yıldırım, 2011, UNICEF, 2011) 3. Yoksulluğun Çocuk Sağlığı ve Beslenmesi Üzerine Etkileri Yoksul ailelerdeki bebeklerin beslenme yetersizliği ve uygun olmayan yaşam koşullarına bağlık olarak, menenjit, orta kulak enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonu gibi hastalıklara daha çok ve şiddetli maruz kalmaktadırlar. Yoksulluk, çocukların beslenme yetersizliğinin ortaya çıkmasında en bilinen ve en sık görülen etkilerdir. Annenin beslenme yetersizliğinde ve bebeklerin düşük doğum ağırlıklı olmasında yoksulluk önemli bir rol oynamaktadır. Bebeklerde yetersiz beslenme sonucunda enerji ve protein yetersizliği, demir, A vitamini ve çinko gibi mikronutrient eksiklikler de daha sık görülebilmektedir. Bebeklerde demir eksikliğinin daha çok görülmesi kalıcı bazı bozukluklara neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü nün verilerine göre, yılda dünyada 800 milyon insan demir eksikliğine bağlı hastalıklardan dolayı hayatını kaybetmektedir. Bu insanlar arasında bebekler ve erişkin kadınlar ilk sıralarda yer almaktadırlar (Anonim, 2016). Bir çalışmada, Ankara ilinde sosyoekonomik duruma göre bazı besinlerin tüketim düzeyleri karşılaştırılmıştır. Araştırma sonucunda gelir dağılımındaki dengesizliğin besin tüketiminde kendini gösterdiği görülmektedir. Yine araştırma sonuçlarına göre, düşük gelirli ailelerin insanın beslenmesinde önemli olan protein, B vitaminleri, demir, çinko kalsiyum gibi besin ögelerini taşıyan et, tavuk, balık, süt ve ürünlerinden yeterince yararlanamadıkları ortaya konulmuştur (Baysal, 2003). Çocuklarda uzun dönemli yetersiz beslenmenin önemli sonuçlarından birisi de boy kısalığı ve gelişme geriliğidir. Türkiye de 5 yaşından küçük bodurluk gösteren çocuk oranı yıllar itibariyle düşüş göstermiştir. Bu oran sırasıyla; 1998 yılında %16 iken, 2003 yılında %12.2 ve 2008 yılında da %10.3 olarak bulunmuştur (UNICEF, 2012; TNSA, 2008) TNSA 2013 verilerine göre, 5 yaşın altındaki her 10 çocuktan birinin bodur olduğu ve bu çocukların 1/3 nün ise, önemli boyutlarda bodur ortaya konulmuştur. Yaşına göre düşük kilolu olan çocukların oranı boyuna göre zayıf olan çocukların oranına yakındır. Yoksulluktan kaynaklanan beslenme yetersizliği ile çocuklarda bodurluk görülmesi arasında güçlü bir korelasyonun bulunduğu çeşitli araştırmalarda saptanmıştır. Hackett ve arkadaşlarının (2009) Kolombiya da yaptıkları bir araştırmada, yoksul çocukların bodur olma riskinin % 42.1 olduğu belirlenmiştir. Bisai ve arkadaşlarının (2010) Hindistan da yaptıkları başka bir araştırmada ise, bu risk %52.7 olarak saptanmıştır. Bir çalışmada, sosyo-ekonomik düzeyi farklı 2 okuldaki öğrencilerin boy ve ağırlık ölçüleri karşılaştırılmıştır. Devlet okulundaki erkek çocukların boyları 139-142 cm arasında değişirken özel okuldaki çocukların 147-153 cm arasında değişmektedir. Devlet okulundaki, kızların boyları 141-144 cm, ağırlıkları 31-35 kg arasında değişirken, özel okuldaki çocukların boyları 151-155 cm, ağırlıkları 35-41 kg arasında değişmektedir (Baysal,2003). Neyzi ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada, 9 ve 17 yaş arası kentte yaşayan okul çocuklarının sosyo-ekonomik farklılıkların büyüme üzerine etkisi araştırılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda, araştırmacılar gruplar arasında sosyoekonomik farklılıkların büyüme üzerine büyük farklılıklar söz konusu olduğunu saptamışlardır. Bu araştırmacıların yaptıkları başka bir araştırmada ise, ana ve çocuk sağlığı merkezlerinde düşük sosyo-kültürel düzeye sahip 1 ve 36 ay arası yaşa sahip çocukların hem ağırlık ve boyda hem de baş çevresi artışlarında 6. ayda başlayan bir gerilik olduğunu ortaya koymuşlardır (Neyzi ve ark, 1978).
Gaziosmanpaşa Bilimsel Araştırma Dergisi 12 (2016) 25-30 28 4. Yoksulluğun Çocuğun Bilişsel Gelişme Düzeyine Etkisi Yoksulluk bireylerin sadece biyolojik özellikleri üzerine etkili olmayıp, aynı zamanda psikososyal ve davranışsal bazı etkilere de sahip bulunmaktadır. Avrupa Komisyonu 2006 verilerine göre; hem ailelelerin yoksulluğu hem de sosyal açıdan dışlanması çocukların bilişsel gelişimleri ve eğitim başarıları üzerinde olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Bir çalışma da, çocukların yaşadığı yoksulluğun zamanlaması ve süresinin bilişsel yeteneklerle, okul başarısını farklı şekillerde etkilediğini belirtilmiştir. Erken çocukluk döneminde gözlenen yoksulluk çocukların daha çok bilişsel yetenekleri üzerinde etkisini göstermektedir. Bunun yanında çoçukların ergenlik döneminde yaşadıkları yoksulluk ise, daha çok okul başarısını olumsuz yönde etkilemektedir (Çukur, 2008). İran da yapılmış olan bir çalışmada, sosyoekonomik düzey bakımından iki farklı bölgedeki çocukların BKİ leri karşılaştırılmıştır. Çocuklara yaşları minimum 78 ay, maksimum 127 ay arasında, boyları minimum 112 cm, maksimum 147 cm arasında, ağırlıkları ise minimum 18 kg, maksimum 52 kg arasında değişmektedir. 625 ilkokul çocuğu değerlendirilmiştir. Bunların 308 i kız, 317 si erkektir. Sajjadshahr sosyo-ekonomik düzeyi yüksek bir bölge, Tabadkan ise sosyo-ekonomik düzeyi düşük bir bölgedir. Bu iki bölgedeki çocukların obez olup olmama durumlarının karşılaştırılması yapılmıştır. Kızlar ve erkekler ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Sajjadshahr sosyo-ekonomik düzeyi yüksek bir bölge olduğu için obezite oranı daha yüksektir. Tabadkan ile karşılaştırıldığında oldukça fazla bir farklılık vardır. Sajjadshahr da erkeklerdeki obezite oranı %10.16 iken Tabadkan da %1.8 dir. Sajjadshahr da kızlarda ki obezite oranı %8.1 iken Tabadkan da %0.7 dir (Abbas ve ark, 2015) 5. Sosyo-Ekonomik Düzeye Bağlı Çocuk Ölümlerinin Durumu Günümüzde dünyada yer alan yoksul ülkelerin sosyo-ekonomik özelliklerinin iyileştirilmesinin yanında sağlık koşullarının da iyileştirilmesine yönelik çalışmalar gündemini korumaktadır. Ancak yapılan tüm çalışmalara rağmen, yoksul ülkelerde gerek sosyo-ekonomik ve gerekse sağlık koşullarındaki iyileştirme çabaları yetersiz kalmakta olup, çoğunşukla iyileştirme çabaları çok yavaş ilerleme kaydetmektedir. Hatta uluslararası toplumun tüm ilgisine rağmen belirlenen hedeflere ulaşılması her yıl daha olanaksız bir durum alabilmektedir. Yapılan değerlendirmeler, bebek ve çocuk ölümlerinde dünya ortalaması incelendiğinde ciddi bir düşüşe işaret etmektedir. TNSA 2013 sonuçlarına göre, Türkiye de son beş yılda doğan her 1000 bebekten 13 ünün bir yaşına gelmeden öldüğü görülmektedir. Yine sonuçlar göstermektedir ki; 1 ve 4 yaş arası çocuklar için hesaplanan çocuk ölüm hızı %0.2 5 yaş ve altı ölüm hızı ise, %0.15 tir. Bebek ve çocuk ölümü göstergelerinde iyileşme ve ilerleme kaydedilmesine rağmen hala bazı bölgesel farklılıkların söz konusu olduğu belirtilmektedir (TNSA, 2013). 6.Sonuç Türkiye beslenme durumu açısından hem gelişmekte olan, hem de gelişmiş ülkelerin sorunlarını birlikte içeren bir ülke görünümdedir. Türkiye nüfusunun yarıya yakını yetersiz ve dengesiz beslenmektedir. Türkiye de büyüme yaşındaki çocuklar, gençler, doğurganlık yaşındaki kadınlar, düşük ücretle çalışan işçiler ve işsizler yetersiz ve/veya dengesiz beslenme sorunlarından en çok etkilenen gruplar arasında yer almaktadır. Bunun yanında aşırı ve hatalı beslenme yüzünden gerek yetişkin nüfusta gerekse çocuklarda obezite ve bununla ilişkili kronik hastalıklar önemli boyutlara ulaşmıştır. Çocuklarda yoksulluğa bağlı olarak görülen beslenme yetersizliği, hastalıklar, eğitim olanaklarının sınırlılığı ve duygusal yoksunluk geri dönüşümü olmayan sonuçlar doğurabilmektedir. Bu nedenle çocuk yoksulluğu konusunda
Gaziosmanpaşa Bilimsel Araştırma Dergisi 12 (2016) 25-30 29 gerekli önlemlerin alınması için tüm paydaşların birlikte hareket etmesine gereksinim duyulmaktadır. Kaynaklar Abbas Shapouri, Moghadam Mohammad & Rahim Vakili,2015. Comparison of Body Mass Index in Children of Two Different Regions of Welfare Acta Med Iran. Feb;53(2):122-4. Anonim, 2016. http://www.cafrande.org/bir-siddet-bicimi-olarak-yoksulluk-ve-beslenmeyetersizliginin-cocuklar-uzerindeki-etkileri/ Erişim Tarihi:31.03.2016 Arpacıoğlu, Ö. & Yıldırım, M. 2011. Dünyada ve Türkiye de Yoksulluğun Analizi. Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi, 4(2), 60 76. Avrupa Komisyonu, 2006.Sosyal Dışlanma Toplum Eylem Programı,2006. Başol K, Han E, Karluk R ve ark. 1999.Türkiye Ekonomisi, Editör; Mustafa Özer, T.C Anadolu Üniversitesi Yayınları No:1149, Açıköğretim Fakültesi Yayınları No: 608, Eskişehir,378-379. Baysal, A, 2003. Sosyal Eşitsizliklerin Beslenmeye Etkisi, C. Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 25 (4), Özel Eki Begum, S.S., Deng, Q. & Gustafsson, B. 2012. Economic Growth and Child Poverty Reduction in Bangladesh and China. Journal of Asian Economics, 23, 73 85. Bisai, S., Ghosh, T. & Bose, K. 2010. Prevalence of Underweight, Stunting and Wasting Among Urban Poor Children Aged 1-5 years of West Bengal, India. International Journal of Current Research, 6, 39 44. Çukur, C.Ş. 2008. Yoksulluğun Psikolojisi: Yoksulluğun Sosyal Bilişsel Olarak Yapılandırılması ve Sosyal-Duygusal Sorunlar ile İlişkisi, Türkiye de Yoksulluk Çalışmaları, s.97-162,izmir. Hackett, M., Melgar-Quiñonez, H. & Álvarez, M.C. 2009. Household Food Insecurity Associated with Stunting and Underweight Among Preschool Children in Antioquia, Colombia. Rev Panam Salud Publica/Pan Am J Public Health, 25(6), 506 510. Hatun Ş,2002. Yoksulluk ve Çocuklar Üzerine Etkileri, Türk Tabipleri Birliği, Kasım, Ankara http://www.europa.eu.int Erişim Tarihi: 31.03.2016 Kabaş, T. 2009. Gelişmekte Olan Ülkelerde Yoksulluğun Nedenleri ve Yoksullukla Mücadele Yolları, Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi. Neyzi O, Binyıldız P, & H 1978. Türk Çocuklarında Büyüme-Gelişme Normları 1.Tartı ve Boy Değerleri. İstanbul Tıp Fakültesi Mecmuası Suppl. 41 Özen S (1994).Sağlık ve Sosyokültürel Yapı Değişkenleri, Sosyoloji Dergisi, E.Ü Edebiyat Fakültesi Yayınları, Sayı:5. Temiz, H.E. 2002. Dünya da Kronik Yoksulluk ve Önleme Stratejileri, Çalışma ve Toplum, 2, 61 100. TNSA, 2008. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması http://www.hips.hacettepe.edu.tr/tnsa2008-anarapor.pdf Erişim Tarihi: 31.03.2016
Gaziosmanpaşa Bilimsel Araştırma Dergisi 12 (2016) 25-30 30 TNSA,2013.Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması.http://www.hips.hacettepe.edu.tr/tnsa2013/rapor/TNSA_2013_ana_rapor.pdf Erişim Tarihi:31.03.2016 UNICEF, 2011. Türkiye de Çocukların Durumu Raporu: Yoksul Çocuklar. s.15 28. UNICEF, 2012 Türkiye de Çocuk ve Genç Nüfusun Durumunun Analizi, s. 27.