Dr. Hanefi ÖZBEK. Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, Van GİRİŞ



Benzer belgeler
Nesrullah AYŞİN 1, Handan MERT 2, Nihat MERT 2, Kıvanç İRAK 3. Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ

THE LEVELS OF LETHAL DOSE AND ANTI-INFLAMMATORY EFFECT OF CORIANDRUM SATIVUM L. ESSENTIAL OIL EXTRACT

Amikasin toksisitesine bağlı deneysel akut böbrek hasarı modelinde parikalsitol oksidatif DNA hasarını engelleyebilir

ALKOLE BAĞLI OLMAYAN HEPATİK FİBROZ MODELİNDE BETAİN TEDAVİSİNİN İYİLEŞTİRİCİ ETKİSİ

Foeniculum Vulgare Miller

Anason (Pimpinella anisum) Ekstresinin Deneysel Akut Karaciğer Hasarında Karaciğer Koruyucu Etkisi Var Mı?

RATLARDA OKSİDATİF STRES ÜZERİNE N-ASETİLSİSTEİN İN ETKİSİ ELİF DELİBAŞ, K. KÖSE, C. YAZICI, *K. DENİZ

Kanatlılara Spesifik Performans Katkısı

KARBON TETRAKLORÜRLE OLUŞTURULAN AKUT KARACİĞER TOKSİSİTESİNDE FOENICULUM VULGARE (REZENE) UÇUCU YAĞININ HEPATOPROTEKTİF ETKİSİ: Deneysel Çalışma

Kimyasal Sistit Modelinde Human Chorionic Gonadotropinin Etkisi

Toksisiteye Etki Eden Faktörler

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

SERBEST OKSİJEN RADİKALLERİ VE ANTİOKSİDANLAR

AKUT EGZERSiZ VE CViTAMiNi UYGULA MASININ sıçan BEYiN MALONDiALDEHiT VE GLUTATYON DÜZEYLERiNE ETKisi

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ

PROJE SONUÇ RAPORU. Proje No: BAP -SÜF YB (AÖ)

Yrd.Doç.Dr. Sevinç AYDIN

FARKLI KOŞULLARDA YETİŞTİRİLEN REZENE MEYVELERİNİN UÇUCU YAĞ BİLEŞENLERİ

Alfa-amanitinle oluşturulmuş böbrek ve karaciğer toksisitesinde alfa-pinen ve silibininin etkisinin sıçanlar üzerinde araştırılması*

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Sadık Yurttutan, Ramazan Özdemir, Fuat Emre Canpolat, Mehmet Yekta Öncel, Hatice Germen Ünverdi, Bülent Uysal,Ömer Erdeve, Uğur Dilmen Zekai Tahir

TIBBİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

ÖNCEKİ GÖREVLERİ VE SON GÖREVİ

Oytun Erbaş, Hüseyin Sedar Akseki, Dilek Taşkıran

Yeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi

ASETOMİNOFEN ZEHİRLENMELERİ UZ. DR. MEHMET YİĞİT SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ HASEKİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ «

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ

Serbest radikal. yörüngelerinde) eşleşmemiş tek. gösteren, nötr ya da iyonize tüm atom veya moleküllere denir.

ALFA LİPOİK ASİT (ALA)

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ)

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI

FENOLİK MADDELER (Resveratrol)

ECZACILIK FAKÜLTESİ TOKSİKOLOJİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. İnan KAYA

HİDROJEN PEROKSİT, SAÇ BOYALARI ve KANSER

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD

Gastrointestinal Bozukluklar

Doç. Dr. Kültigin TÜRKMEN Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi

Allium sativum ekstresi

Mustafa KABU 1,Turan CİVELEK 1. Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, İç Hastalıklar Anabilim Dalı, Afyonkarahisar

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA CIVCIV IÇIN OVOLYX!

PEYNİR ALTI SUYU VE YOĞURT SUYUNDA Zn Ve TOPLAM ANTİOKSİDAN KAPASİTESİ TAYİNİ DANIŞMANLAR. 29 Haziran-08 Temmuz MALATYA

Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ * Bu çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Başkanlığı

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar

DİSTİLEX NANO TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİ

Karaciğer koruyucu DAHA İYİ DAHA SAĞLIKLI, DAHA İYİ VERİMLİ SÜRÜLER İÇİN HEPALYX

SİSTEMİK İNFLAMASYON VE NÖRONAL AKTİVİTE

Cisplatine Bağlı Akut Böbrek Yetersizliğinde İnterleukin-33 ün Rolü. Uzm. Dr. Kültigin Türkmen S.Ü.M.T.F Nefroloji B.D

lanması Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

Pediatrik Nörolojik modeller

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı

İLAÇ ETKİNLİĞİ DİYETLE NASIL DÜZENLENİR? Doç. Dr. Aslı AKYOL MUTLU Hacettepe Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Farmasötik Toksikoloji

KARANFİL YAĞININ ANTİ-BAKTERİYEL VE SERBEST RADİKAL TUTUCU ANTİ- OKSİDAN ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

ANTİBİYOTİK YAN ETKİLERİ HEPATOTOKSİSİTE

ÖZEL EGE LİSESİ BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULLANILAN HERBİSİDLERİN YARATTIĞI BİYOKİMYASAL DEĞİŞİMLER VE TOPRAK MİKROORGANİZMALARININ ÜZERİNE ETKİSİ

Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin

Farmakoloji IV (2 0 2)

ANTİPERSPİRANTLAR, DEODORANTLAR ve ANTİMİKROBİYAL AJANLAR

Çıralık. 1Velid Unsal, 2 Ergül Belge Kurutaş, 3 Ertan Bülbüloğlu, 2 Gülcan Haskaya, 4 Harun

KİŞNİŞ(Coriandrum sativum)

FARELERDE PSEUDOMONAS AERUGINOSA PNÖMONi MODELiNDE PSEUDOMONAS AERUGINOSA PHIKZ FAJININ TEDAVi ETKiSiNiN ARAŞTIRILMASI. Dr.

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ Van Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Bütünleme Sınav Tarihleri ANESTEZİ

TOKSİKOLOJİ. Akut ve kronik toksisitenin doz tanımlayıcıları Dose descriptors of acute and chronic toxicity

2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru yanıt hayır olabilir mi?

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

Ceyhan HACIOĞLU, Elif ÖZTETİK. Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü ESKİŞEHİR

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ Van Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Final Sınav Tarihleri ANESTEZİ

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ Van Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Bütünleme Sınav Tarihleri ANESTEZİ

İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ HAFTA

KULLANIM KILAVUZUNDA BULUNACAK BİLGİLER

VetPark Laboratuvar Tanı, Ar-Ge, Danışmanlık Hizmetleri

RİSK DEĞERLENDİRMESİ

Uzm.Dr. KÜBRANUR ÜNAL ANKARA POLATLI DEVLET HASTANESİ TBD BİYOKİMYA GÜNLERİ, SİVAS KASIM

SĠYAH VE YEġĠL ÇAYLARDAN HAZIRLANAN JELLERĠN ANTĠOKSĠDAN KAPASĠTELERĠNĠN BELĠRLENMESĠ

ADI SOYADI (Name Kasım TAKIM

AKADEMİK PERSONEL CV FOTOĞRAF: 1. ADI: Güldal 2. SOYADI: Mehmetçik 3. DOĞUM YERİ: KKTC 4. DOĞUM TARİHİ(GG.AA.YYYY): İLETİŞİM BİLGİLERİ:

Asetaminofen ile toksik hepatit oluşturulan ratlarda L-karnitinin etkisi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi GATA 1989 Y. Lisans Tıp Fakültesi GATA 1989 Doktora Fizyoloji Hacettepe Üniversitesi 1997

Minavit Enjeksiyonluk Çözelti

SERBEST RADİKALLER, OKSİDATİF STRES VE ANTİOKSİDAN SİSTEMLER

MODELi OLARAK KISA SÜRELi YÜZME EGZERSizi*

Deneysel Kontrast Nefropatisi Modelinde İndometazin yerine Tenoksikam

OKSİDAN- ANTİOKSİDAN SİSTEM PROF.DR.GÜLER BUĞDAYCI

ECZACILIK FAKÜLTESİ BİYOKİMYA

Ben deneysel hepatoloji ile uğraşmak istiyorum!

Transkript:

Foeniculum vulgare L. (rezene), Pimpinella anisum L. (anason), Coriandrum sativum L. (kişniş) uçucu yağ ekstrelerinin karaciğeri koruyucu etkisinin araştırılması Dr. Hanefi ÖZBEK Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, Van GİRİŞ Karaciğer, anatomik lokalizasyonu, fizyolojik ve biyokimyasal rolü nedeni ile toksik maddelere ve çeşitli ilaçlara çok sık maruz kalan bir organdır. Karaciğerde hasar dahil çeşitli patolojik tablolara yol açan 600 den fazla kimyasal molekülden biri de karbontetraklorür (CCl4) dür (1,2). Bu hasarın değişik şekillerinin, oksidatif stres ve bunu takiben ortaya çıkan serbest radikallerle oluştuğu bilinmektedir. Toksik oksi ve hidroksi radikallerinin lipit peroksidasyonu ve başka yollarla hepatosit membranlarını hasarlayabilecekleri in vivo / in vitro çalışmalarda gösterilmiştir (3,4). 1

Karbontetraklorür, karaciğere lipit peroksidasyonu ile zarar vermektedir: karbontetraklorür, karaciğerde sitokrom P-450 tarafından triklorometil serbest radikaline dönüştürülür. CCl 4 P-450 CCl 3 + Cl - Bu radikalin oksijenle reaksiyonu sonucu meydana gelen peroksil radikali de kuvvetli bir lipit peroksidasyonu başlatıcısıdır. CCl 3 + O 2 CCl 3 O 2 Böylece reaktif serbest radikal üretimi, karaciğerde antioksidan savunmaları aşar. 2

Lipit peroksidasyonu, çok zararlı bir zincir reaksiyonudur. Direkt olarak membran yapısına, indirekt olarak reaktif aldehitler üretmek suretiyle diğer hücre bileşenlerine zarar verir. Sonuç olarak, hücresel membranların oksidatif yıkımı ve ciddi doku hasarı oluşur. Peroksidasyonla oluşan malondialdehit (MDA); membran komponentlerinin çapraz bağlanmasına ve polimerizasyonuna yol açar. Bu da; deformasyon, iyon transportu, enzim aktivitesi ve hücre yüzey bileşenlerinin agregasyonu gibi intrinsik membran özelliklerini değiştirir. Sonuçta;MDA nın mutajenik, genotoksik ve karsinojenik etkileri ortaya çıkar. Antioksidan savunma sistemleri, oksidasyona bağlı doku hasarının önlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Antioksidan savunma sistemleri aşa-ğıdaki gibi sınıflandırılabilir (5): 1. Enzimler a. Mitokondrial sitokrom oksidaz sistemi b. Süperoksit dismutaz (SOD) c. Katalaz d. Glutatyon peroksidaz e. Glutatyon-S-transferaz f. Hidroperoksidaz 3

2. Enzim olmayanlar: a) α-tokoferol (E vitamini) b) ß-karoten c) Askorbik asit (C vitamini) d) Melatonin e) Ürat f) Sistein g) Seruloplazmin h) Transferrin i) Miyoglobin j) Hemoglobin k) Ferritin l) Albumin m) Glutatyon n) Bilirubin 3. Eksojen antioksidanlar (ilaçlar) a) Ksantin oksidaz inhibitörleri (tungsten, allo-pürinol, oksipürinol, folik asit, pterin aldehit) b) Soya fasulyesi inhibitörleri c) NADPH oksidaz inhibitörleri (adenozin, lokal anestezikler, kalsiyum kanal blokörleri, non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar) d) Rekombinant SOD e) Trolox-C (Evitamini analoğu) f) Glutatyon peroksidaz aktivitesini artıranlar (ebselen, asetilsistein) g) Diğer non-enzimatik serbest radikal toplayı-cıları (mannitol, albumin, DMSO) h) Demir redoks döngüsü inhibitörleri (desferri-oksiamin, serüloplazmin) i) Sitokinler (TNF ve interlökin-i) 4. 4. Gıda antioksidanları a) Butillenmiş hidroksitolüen (BHT) b) Butillenmiş hidroksianizol (BHA) c) Sodyum benzoat d) Propilgallat 4

Hepatoprotektif ajanların kullanımı; doku hasarını önleme, morbidite/mortalite oranlarını azaltmada etkili olabilmekte, bir tedavi alternatifi oluşturabilmektedir. Bu amaçla antioksidan ajanlardan: C vitamini (askorbik asit), E vitamini (alfa-tokofe-rol), Silibinin, asetilsistein gibi çeşitli antioksidanlar kullanılmaktadır (5,6). Karaciğer gibi çok sayıda endojen ve eksojen etkenlere devamlı maruz kalan bir organın korunması şüphesiz önemlidir. Bu nedenle, karaciğeri koruyucu aktiviteye sahip maddelerin araştırılması da hem çok önemli hem de günceldir. Bu amaçla deney hayvanları ve insanlar üzerinde pekçok ilacın halen denenmekte olduğu söylenebilir. Deney hayvanı olarak genellikle sıçan veya fare kullanılmaktadır. Bu hayvanlara toksik madde verilerek karaciğer toksisitesi oluşturulmaktadır. 5

Oluşturulan toksisite modeli verilen maddenin ismi ile anılmaktadır. Bu toksik maddelerden bazıları şöylece sıralanabilir: Karbontetraklorür (7) Parasetamol (asetaminofen) (8) Tiyoasetamit (9) Etanol (etil alkol) (10) Morfin (11) Galaktozamin (12) Yukarıdaki yöntemlerden karbontetraklorürle oluşturulmuş akut ve kronik karaciğer toksisitesi yöntemi (7,13,14), Anabilim Dalı mızda halen çalışılmakta olan yöntemdir. Anadolu da pekçok bitki, çeşitli hastalıkların tedavisinde yıllardır kullanılmaktadır. Bu bitkilerin gerçekten tedavi edici etkinlikleri varsa bunun ortaya konulması; hem dünyada hızla gelişen herbal tedavi (bitkilerle tedavi) çalışmalarına ülkemiz bilim adamlarınca önemli bir katkı sağlamış olacak, hem de pekçoğu yalnızca Türkiye de yetişen bu bitkiler, kültürü yapılıp üretilerek ihraç edilebilecek, böylece ülkemiz için bir gelir kaynağı sağlanmış olacaktır. Türkiye gibi geniş bir bitki florası bulunan (yaklaşık 15 bin tür), ekonomik kaynakları kısıtlı ve sentez suretiyle ilaç yapım olanakları yeterli düzeye gelmemiş ülkelerde, doğal ürünlerden elde edilen ilaçların geliştirilmesi ve bu tür etkin ilaçların kullanılmasının teşvik edilmesi, yeterli ve ucuz ilaç sağlanması bakımından akılcı bir yaklaşımdır (16). 6

Anadolu da Yontma Taş Devri nden beri insanların yaşadığı bilinmektedir. Yaklaşık 50.000 yıldan beri Anadolu insanı yabani bitkilerden çeşitli amaçlarla yararlanmaktadır (15); İlaç, Besin, Boyacılık, Hayvan yemi, Süs eşyası, Bu kadar uzun bir süreden beri, yabani bitkilerden yararlanıldığı bilinmesine karşılık; Anadolu da kullanılan bu bitkiler hakkında etraflı bir bilimsel araştırma şimdiye kadar yeterince yapılmamış, Bu bitkilerin farmakolojik ve toksikolojik etkileri yeterince aydınlatılmamıştır. Foeniculum vulgare (rezene) (rezene) Foeniculum vulgare Mill., ülkemizde rezene, raziyane, arapsaçı, irziyan ve mayana adları ile bilinir, Tatlı rezene (var. dulce) ve acı rezene (var. vulgare) olmak üzere iki çeşidi bulunur (15). Bunlardan yalnızca tatlı rezene kullanılmaktadır. Rezene ülkemizin Kuzey Anadolu bölgesinde (Ordu ve Trabzon) yabani olarak bulunur (17). Tatlı rezene ise Güney ve Batı da yetiştirilir, bazı bölgelerde rakı üretiminde anason yerine kullanılır (15). Meyveleri sabit yağ (% 10-20), uçucu yağ (% 3-7), protein (% 15-20), flavonoit, sterol, şeker ve apiol içermektedir. Uçucu yağında % 60-80 trans-anethol, % 5-10 fenchon, limonen, methyl chavicol, α-felandren, anisaldehyde, cis-anethol, anisik asit, anisketon, monoterpenler ve çeşitli alkoller içerir (15-18). Yaprağı yara iyileştirici, kökü idrar söktürücü olarak kullanılmaktadır. Tohumlarından yapılan % 2 lik infüzyonu gaz söktürücü ve süt artırıcı etkilere, ayrıca antispazmodik ve sekretolitik etkilere sahiptir (15, 19). Ayrıca rezeneye Sağlık Bakanlığı tarafından Phyto-coff ismi ile bitkisel ilaç olarak üretim ruhsatı verildiği bildirilmiştir (20). 7

Pimpinella anisum (anason) Pimpinella anisum (anason) Umbelliferae ailesinin bir üyesidir, Türkiye nin Kuzey Doğu Anadolu bölgesinde yetişmektedir (18). Türkiye de halk arasında anason bitkisinin; iştah açıcı, uyku verici, anne sütünü artırıcı, gastrik spazm şikayetlerini ve barsak gazlarını giderici, balgam söktürücü, Antibakteriyel, karaciğeri koruyucu olarak kullanıldığı bildirilmiştir (15, 19). Anason tohumu: % 1.5-6 uçucu yağ, % 10-20 sabit yağ, % 18 protein içerir, anason uçucu yağında özellikle anethol bileşiğinin yüksek oranda bulunduğu rapor edilmiştir (15, 17). Coriandrum sativum (kişniş) Coriandrum sativum L. (kişniş, aşuti) Umbelliferae ailesindendir (15, 17). Baharatı uçucu yağ, tanen, rezin ve şekerleri içerir. Uçucu yağ % 0.3-0.4 verimle, elde edilir. Uçucu yağın başlıca bileşenleri: % 60-70 linalol, % 6 γ-terpinen, α-pinen, kâfur, jeraniol, p-simen, jeranil asetat, limonen, aldehitler, esterler ve alkoller den oluşur. Gıda sanayiinde baharat, tentür ve alkollü ve alkolsüz içeceklerde, gıda dışında ise kozmetik ve parfümeride kullanılır (17). Midevi ve gaz söktürücü etkilere sahiptir (15). Halk tıbbında; baş ve diş ağrıları, parmak ağrıları (gut hastalığı), baş dönmesi, boğaz infeksiyonu (farenjit) ve dil şişliği (glossit), kalbi ve mideyi kuvvetlendirme, basur ve kanlı ishal (dizanteri), idrar yolu infeksiyonları, kurdeşen ve pamukçuğu tedavi etmek için kullanıldığı bildirilmiştir (21). 8

Amaç; Halk arasında karaciğer hastalıklarının tedavisi amacıyla veya karaciğeri koruyucu olarak kullanıldığı bildirilen yaklaşık 120 kadar bitki bulunmaktadır (22). Bu bitkilerden üçünün; Foeniculum vulgare Mill. (rezene), Pimpinella anisum L. (anason), Coriandrum sativum L. (kişniş) uçucu yağlarının bu etki yönünden sıçanlar üzerinde histopatolojik ve biyokimyasal yöntemlerle araştırılmasıdır (Resim 1-3). Resim 1. Foeniculum vulgare (rezene) Resim 2. Pimpinella anisum (anason) Resim 3. Coriandrum sativum (kişniş) Resimler http://www.gesundheit.de/ web sitesinden alınmıştır. 9

GEREÇ VE YÖNTEM Bitki Materyali Foeniculum vulgare Mill. (rezene), Pimpinella anisum L. (anason) ve Coriandrum sativum L. (kişniş) tohumları; Van daki baharatçılardan temin edildi, Bitki taksonomisti Dr. Fevzi Özgökçe tarafından tanımlandı. Referans için örnek bitki tohumları laboratuvarda numaralandırılmış olarak cam kaplar içerisinde saklanmaktadır. GEREÇ VE YÖNTEM Deney Hayvanları 15-17 haftalık, 170-210 g ağırlıkta, erkek ve dişi sıçanlar (Sprague-Dawley) kullanıldı. Deney hayvanları Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Deney Hayvanları Ünitesi nden sağlandı. Sıçanlar; 22±2 o C de, 12 saat karanlık-12 saat aydınlık ortamda, Standart kafeslerde (Değişim Ltd., İstanbul) barındırıldı, Yem ve su alımı serbest bırakıldı, Hayvanlar standart pelet sıçan yemi (Van Yem Fabrikası) ve çeşme suyu ile beslendi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulu ndan onay alındı. 10

GEREÇ VE YÖNTEM Kimyasallar Karbontetraklorür; Merck KgaA (Darmstadt, Germany), Silibinin; Sigma-Aldrich (Steinheim-Germany), Zeytin yağı (olive oil); Fluka (Steinheim- Germany) dan sağlandı. Silibinin % 96 lık etil alkolde çözüldü, Karbontetraklorür zeytin yağı içerisinde çözüldü. GEREÇ VE YÖNTEM Uçucu Yağ Ekstraksiyonu ve % Verimi Bitki tohumları elektrikli değirmende öğütülüp, Clevenger cihazına (İldam-İstanbul) konularak 100 o C de 2 saat süreyle kaynatıldı. Cihazın ilgili apereyinde toplanan uçucu yağ tüplere alınarak saklandı. Uçucu yağ verimi; F. vulgare: % 1.00, P. anisum: % 1.43, C. sativum: % 0.27. 11

GEREÇ VE YÖNTEM Akut Karaciğer Toksisitesi Oluşturma Kırk sekiz adet sıçan, her birinde altışar adet olacak şekilde sekiz çalışma grubuna ayrıldı: I. grup: serum fizyolojik (SF), 0.2 ml, II. grup: zeytin yağı 0.8 ml/kg, III. grup: etil alkol 0.2 ml/kg, IV. grup: karbontetraklorür (CCl 4 ) ve zeytin yağı birebir oranında (1:1) karıştırıldı, 0.8 ml/kg (23), V. grup silibinin 50 mg/kg (6), VI. Grup: F. vulgare 0.5 ml/kg, VII. Grup: P. anisum 0.3 ml/kg, VIII. Grup: C. sativum 0.3 ml/kg. Uygulamalar yedi gün süreyle, intraperitoneal (i.p.) yolla karnın sol tarafına yapıldı. CCl 4 :zeytin yağı karışımı karnın sağ tarafına yapıldı. SF kontrol grubu, zeytin yağı grubu ve etil alkol grubu hariç diğer tüm gruplara CCl 4 :zeytin yağı karışımı 0.8 ml/kg dozunda, ayrı bir enjektör içerisinde karnın sağ tarafına i.p. yolla uygulandı. GEREÇ VE YÖNTEM Uygulama yapılmadan önce tüm ilaçlar steril Whatman 0.45 µm CA w/gmf ile filtre edildi. Karbontetraklorür zeytin yağında ve silibinin etil alkolde çözüldüğü için zeytin yağı ve etil alkol kontrol grupları oluşturuldu. Rezene uçucu yağına ait bileşenlerin dozları bunların her birine ait önceden yapılmış olan akut toksisite çalışması sonuçlarına göre LD 1 dozunun altında olacak şekilde ayarlandı (24). Son ilaç uygulamasından 24 saat sonra (8. gün) tüm hayvanlar servikal dislokasyonla sakrifiye edilip hiç beklemeden intrakardiyak girişimle kan örnekleri toplandı. Sıçanların karaciğerleri çıkarıldı; Çıkarılan her bir karaciğerin bir kısmı %10 luk tamponlu formalin içerisinde fikse edildi. Alınan kan örneklerinin serumu ayrılarak; Aspartat amino-transferaz (AST), Alanin aminotransferaz (ALT), Alkalen fosfataz (ALP) düzeyleri çalışıldı. 12

GEREÇ VE YÖNTEM Sıçanlar çalışma süresince her gün tartılarak vücut ağırlıkları kaydedildi. Vücut ağırlığındaki günlük değişim (VAD) aşağıdaki formüle göre 100 üzerinden standardize edildi: VAD (%)= 100 X (Ağırlık n -Ağırlık ilk ) / Ağırlık ilk Ağırlık ilk : birinci gün ölçülen vücut ağırlığı. Ağırlık n : 2., 3., 8. gün ölçülen vücut ağırlığı. GEREÇ VE YÖNTEM Karaciğer Fonksiyonlarının Ölçülmesi Serum ALT, AST ve ALP konsantrasyonları; Vitros D60 II cihazında ticari slaytlar kullanılarak ölçüldü. Ölçümden önce cihazın kalibrasyonu ve kontrol çalışmaları yapıldı. 13

GEREÇ VE YÖNTEM Karaciğerin Histopatolojik İncelemesi Sıçanlara ait karaciğerler %10 luk tamponlu formalin ile fikse edilip parafin bloklara gömüldü. 4 µm kalınlığında kesilerek hematoksilen-eozin (HE) ile boyandı. Preparatlar, her 10 büyük büyütme alanında; balon dejenerasyonu gösteren hepatosit sayısı ve steatoz, hepatositlerde apopitoz ve/veya nekroz ve köprüleşme nekrozu yönünden iki ayrı uzman tarafından birbirinden habersiz olarak değerlendirildi. Değerlendirmede; (-) yok, (+) hafif derecede var, (++) orta derecede var, (+++) şiddetli derecede var şeklinde bir derecelendirme kullanıldı. Her bir çalışma grubunun puanları toplanıp o gruptaki de-nek sayısına bölünerek hasar oranı elde edildi. GEREÇ VE YÖNTEM İstatistiksel Analiz Grupların serum enzim düzeyleri ortalama± standart hata olarak ifade edildi. Veriler tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile test edildi. Grupların birbirleriyle karşılaştırılması için posthoc least significant difference (LSD) testi uygulandı. 0.05 ten küçük p (olasılık) değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. 14

BULGULAR Biyokimya Sonuçları: Çalışma gruplarına ait AST, ALT ve ALP sonuçları Tablo 1 de verilmiştir. Tablo 1. Çalışma gruplarının biyokimya sonuçları. Uygulama SF Zeytin yağı Etil alkol Silibinin F. vulgare C. sativum P. anisum CCl 4 ALT (U/L) 35.3±2.4 46.8±3.4 52.3±9.6 271.0±50.7 abc 626.0±65.3 abc 534.5±42.2 abcdf 894.7±100.7 abcdefg 1931.9±208.3 AST (U/L) 137.3±4.1 127.8±16.9 169.0±1.7 abc 597.5±37.8 abc 812.0±84.6 abc 975.0±130.5 abcde 1095.0±186.0 abcd 1052.3±93.3 ALP (U/L) 408.2±24.9 539.7±45.6 295.8±21.8 b 348.8±15.3 abd 235.7±37.5 abd 249.1±18.8 bcdef 442.3±13.9 abdefg 154.9±09.7 a: Serum fizyolojik (SF) kontrol grubu, b: Zeytin yağı kontrol grubu, c: Etil alkol kontrol grubu, d: Silibinin grubu, e: F. vulgare grubu, f: C. sativum grubu, g: P. anisum grubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklı (p < 0.05). 15

BULGULAR Vücut Ağırlığı Değişimi: SF kontrol grubu: %8.87 ağırlık artışı, Etil alkol grubu: %0.51 ağırlık artışı, Zeytin yağı grubu: %1.72 ağırlık kaybı, Silibinin grubu: %3.49 ağırlık kaybı, CCl 4 grubu: %12.40 ağırlık kaybı, F. vulgare grubu: %11.3 ağırlık kaybı, C. sativum grubu: %16.04 ağırlık kaybı, P. anisum grubu: %16.40 ağırlık kaybı. BULGULAR Histopatoloji Sonuçları Çalışma gruplarına ait hasar oranları Tablo 2 de, histopatolojik görüntüler ise Resim 4-9 da verilmiştir. 16

Tablo 2. Çalışma gruplarının histopatolojik gözlem sonucu saptanmış hasar oranları. Grup Balon dej. ve steatoz Apopitoz ve/veya nekroz Köprü. nekr. Hasar oranı* SF 0 0 0 0/6= 0.00 Z. yağı 0 0 0 0/6= 0.00 Etil alkol 0 0 0 0/6= 0.00 CCl 4 15 15 15 45/6= 7.50 Silibinin 7 7 3 17/6= 2.83 F. vulgare 8 9 4 21/6= 3.50 C. sativum 9 9 5 23/6= 3.83 P. anisum 12 11 8 31/6= 5.17 *Hasar oranı: Toplam puan / denek sayısı Resim 4. Normal karaciğer dokusu (HEx25 17

Resim 5. Karbon tetraklorür grubuna ait karaciğer dokusu (HEx25). Resim 6. Silibinin grubuna ait karaciğer dokusu (HEx10). 18

Resim 7. F. vulgare grubuna ait karaciğer dokusu (HEx10). Resim 8. P. anisum grubuna ait karaciğer dokusu (HEx10). 19

Resim 9. C. sativum grubuna ait karaciğer dokusu (HEx25). TARTIŞMA VE SONUÇ Bu çalışmada sıçanlarda karbontetraklorürle oluşturulmuş akut karaciğer toksisitesi yöntemi kullanılarak F. vulgare, P. anisum ve C. sativum bitkilerinin tohumlarından elde edilen uçucu yağ ekstrelerinin karaciğeri koruyucu etkinliğinin olup olmadığı araştırılmıştır. F. vulgare ve C. sativum ekstrelerinin karaciğer toksisitesini anlamlı olarak düzeltici etkinliğe sahip olabileceği yönünde bulgular elde edilmiştir: Biyokimya bulguları: Serum ALT ve AST düzeyleri özellikle karaciğer hasarlarında yükselmektedir, serum ALP değeri ise daha çok karaciğer safra yollarının inflamasyonu hakkında bilgi verir (25). Serum ALT değerleri her üç bitki grubunda da CCl 4 grubuna göre düşüktür. Serum AST değerleri F. vulgare ve C. sativum gruplarında CCl 4 grubuna göre düşüktür. 20

TARTIŞMA VE SONUÇ Vücut ağırlığı kaybı buguları: P. anisum ve C. sativum da CCl 4 grubuna göre yüksektir. F. vulgare grubunda CCl 4 grubuna göre % 1.1 daha azdır. Histopatoloji bulguları: Hasar oranı: Her üç bitkide de CCl 4 grubuna göre daha azdır: F. vulgare hasar oranı: 3.5 C. sativum hasar oranı: 3.83 P. anisum hasar oranı: 5.17 CCl4 grubu hasar oranı: 7.5 TARTIŞMA VE SONUÇ Bulgulara göre: F. vulgare ve C. sativum tohumlarının uçucu yağı karaciğeri koruyucu etki yönünden umut vericidir. Bu etkiden uçucu yağı oluşturan kimyasal bileşiklerden biri ya da birkaçının sorumlu olabileceği düşünülebilir. Uçucu yağların kimyasal bileşimi oldukça karmaşıktır. Bitkisel materyale göre çok farklı bileşim gösteren uçucu yağlar ortaya çıkar. Bir bitki türünün alt-tür, varyete ve kimyasal türevleri de değişik bileşimde uçucu yağlar verebilir. Bununla birlikte genel olarak bir türün belli organından alınan uçucu yağın bileşenleri nitel olarak aynıdır, fakat nicel farklılıklar görülebilir (26). 21

TARTIŞMA VE SONUÇ F. vulgare uçucu yağını oluşturan ana bileşenler (Resim 10-13): %74.8 trans-anetol, %11.1 limonen, %4.7 metil kavikol, %2.5 fenkon, %1.3 alfa-pinen (17). Akut karaciğer toksisitesini önleyici aktivite yönünden Özbek ve ark. bu moleküllerin tümünü çalışmışlardır; limonen ve alfa-pinenin bu aktiviteden sorumlu olduğunu, trans-anetol, metil kavikol ve fenkonun karaciğeri koruyucu aktiviteye sahip olmadığını bildirmişlerdir (27). Resim 10. Alpha-pinene (C 10 H 16 ) Resim 11. Limonene (C 10 H 16 ) Resimler http://en.wikipedia.org/wiki/ web sitesinden alınmıştır. 22

Resim 12. Trans-anethole (C 10 H 12 O) Resim 13. Fenchone (C 10 H 16 O) Resimler http://en.wikipedia.org/wiki/ web sitesinden alınmıştır. TARTIŞMA VE SONUÇ P. anisum uçucu yağını oluşturan ana bileşenler: %80-95 trans-anetol, %1-2 metil kavikol, %1 anizaldehit, anizketon ve monoterpenlerdir (17). Trans-anetol ve metil-kavikolün karaciğeri koruyucu etkiye sahip olmadıkları yukarıda belirtilmişti. F. vulgare ile P. anisum tohumları gerek görüntü gerekse koku yönünden birbirine benzemektedirler. P. anisum uçucu yağında limonen ve alfa-pinen ana bileşik olarak bulunmamaktadır. Bu durum P. anisum un (F. vulgare ye göre) karaciğeri koruyucu etkinlik göstermemesini açıklayabilir. 23

TARTIŞMA VE SONUÇ C. sativum uçucu yağı: %60-70 linalolol, %6 gama-terpinen, alfa-pinen, kafur, jeraniol, p-simen, jeranil asetat ve limonenden oluşmaktadır. Linalololün peroksinitritle indüklenen lipit peroksidasyonunu inaktive etmede tamamen etkisiz olduğu bildirilmiştir (28). Gama-terpinen ile ilgili olarak karaciğeri koruyucu aktivite üzerine bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışmamızda C. sativum uçucu yağının göstermiş olduğu karaciğeri koruyucu aktivite, yine C. sativum içeriğinde bulunan alfa-pinen ve limonene bağlanabilir. TARTIŞMA VE SONUÇ Reicks ve ark. limonenin karaciğer glutatyon (GSH) düzeyini artırdığını (29), Pap ve ark. ise alfa-pinenin sitokrom p450 enzimlerini de içine alan geniş spektrumlu bir enzim indüktörü olduğunu bildirmişlerdir (30). Bu bilgiler bu çalışmanın sonuçlarını destekler yönde değerlendirilmiştir. 24

TARTIŞMA VE SONUÇ Yukarıda yapılan açıklamalar özellikle limonen ve alfapinenin karaciğeri koruyucu aktivite yönünden dikkate alınması gerektiğini göstermektedir. Bundan sonraki aşamada alfa-pinen ve limonenin etki mekanizmasını aydınlatıcı çalışmalar yapılması uygun olabilir. Ülkemizde alkollü içki tüketiminde önemli bir yeri olan rakının üretiminde; P. anisum (anason) önemli bir yere sahiptir. F. vulgare (rezene) ise rakı üretiminde bazan anason yerine kullanılmaktadır (17). Rakı içerisindeki anason oranının %6-10 olduğu bildirilmiştir (31). Bu çalışmanın sonuçlarına göre, rakının karaciğer üzerine olan zararlı etkilerini önlemek veya bir ölçüde giderebilmek için: anason katkılı rakı ile rezene katkılı rakının karaciğer enzimleri ve karaciğer histopatolojisine olan etkisi çalışılabilir. Sonuç Sonuç olarak; Sıçanlar üzerinde karbontetraklorürle oluşturulmuş akut karaciğer toksisitesi modelinde, F. vulgare ve C. sativum uçucu yağlarının toksisiteyi önleme yönünden anlamlı etkinlik gösterdiği, Bu etkiden alfa-pinen ve limonen moleküllerinin sorumlu olabileceği, P. anisum uçucu yağının ise karaciğer toksisitesini önleyici yönde anlamlı bir etkinliğe sahip olmadığı söylenebilir. 25

Teşekkür Teşekkür Çalışmalarımda bana destek olan tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim. Destek Rezene ve uçucu yağ bileşikleri ile ilgili çalışmalarda Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Başkanlığı ndan destek alınmıştır (Y.Y.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri, 2002-TF-074). Kaynaklar 1. Robbins SL, Cotran RS, Kumar: V Basic Pathology. 6th Ed, Philadelphia, WB Saunders Company, 2000, pp: 516-519, 2. Zimmerman HJ: The adverse effects of drugs and other chemicals in the liver Hepatotoxicity. New York, Appleton Century Crofts, 1978. 3. Sherlock S: The spectrum of hepatotoxicity due to drugs. Lancet 1986, 2: 440-444. 4. Foulis PR, Sandford BH, Gottfried M: Drug induced morphologic changes in the liver. Ann Clin Lab Sci 1988, 18: 215-228. 5. Akkuş İ. Serbest Radikaller ve Fizyopatolojik Etkileri. Mimoza Yayınları, Konya, 1995. 6. Horvath ME, Gonzalez-Cabello R, Blazovics A et al. Effect of silibinin and Vitamin E on restoration of cellular immune response after partial hepatectomy. J Ethnopharmacol 2001, 77: 227-232. 7. Segawa D, Miura K, Goto T et al. Distribution and isoforms of epimorphin in carbon tetrachloride induced acute liver injury in mice. Journal of Gastroenterology and Hepatology 2005, 20: 1769-1780. 8. Meotti MC, Rosa JM, Brocardo PS et al. Protective effect of crude extract from Wedelia paludosa (Asteracea) on the hepatotoxicity induced by paracetamol in mice. J Pharm and Pharmacol 2006, 58: 137-142. 9. Shapiro H, Ashkenazi M, Weizman N et al. Curcumin ameliorates acute thoacetamide-induced hepatotoxicity. Journal of Gastroenterology and Hepatology 2006, 21: 358-366. 10.Song Z, Deaciuc I, Song M et al. Silymarin protects against acute ethanol-induced hepatotoxicity in mice. Alcoholism: Clinical and Experimental Research 2006, 30(3): 407-413. 11.Zhang Y-T, Zheng Q-S, Pan J, Zheng R-L. Oxidative damage of biomolecules in mouse liver induced by morphine and protected by antioxidants. Basic & Clinical Pharmacology & Toxicology 2004, 95: 53-58. 12.Perrissoud D, Weibel I. Protective effect of (+) Cyanidanol-3 in acute liver injury induced by galactosamine or carbon tetrachloride in the rat. Archives of Pharmacology 1980, 312: 285-291. 13.Lershin BI. Experimental pharmacotherapy of toxic hepatitis. Pathol Physiol Exper Therapiya 1972, 13: 66-67. 26

Kaynaklar 14.Rojkind M. Inhibiton of liver fibrosis by L-azetidine-2-carboxylic acid in rats treated with carbon tetrachloride. The Journal of Clinical Investigation 1973, 52: 2451-2456. 15.Baytop T. Türkiye de Bitkiler İle Tedavi. 2. baskı, Nobel Tıp Kitabevleri, İstanbul, 1999; 4,149, 272. 16.Kayaalp SO. Klinik Farmakolojinin Esasları ve Temel Düzenlemeler. 2. baskı, Hacettepe-TAŞ, 2001; 1-2. 17.Akgül A: Baharat Bilimi & Teknolojisi. Birinci Baskı, Ankara, Gıda Teknolojisi Derneği Yayınları No: 15, Ankara, 1993, 62, 113, 114,. 18.Zeybek N: Medical Plants of Turkey (I. The North-Eastern Pontus of Anatolia). First Edition, İzmir, Ege Üniversitesi Matbaası, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Neşriyatı No: 8, 1960. 19.Ernst E: The Desktop Guide to Complementary and Alternative Medicine. Mosby, Toronto 2001. 20.Özçelikay G, Şar S, Asil E: 1989-1995 yılları arasında Sağlık Bakanlığı tarafından bitkisel ilaçlar için verilen ithal ve üretim ruhsatları üzerine bir çalışma. XI. BİHAT, 22-24 Mayıs 1997 Ankara, Bildiri kitabı. Ed: Coşkun M, Ankara Üniv Ecz Fak Yay No: 75: 482-490. 21.Pamuk A: Şifalı Bitkiler Ansiklopedisi. Pamuk Yayıncılık ve Matbaacılık, İstanbul, 1998: 656. 22.Öztürk Y, Başer KHC, Aydın S. Hepatoprotective (antihepatotoxic) plants in Turkey. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı, Bildiri Kitabı, 16-19 Mayıs 1991, Eskişehir, s: 40-50. 23.Handa SS, Sharma A. Hepatoprotective activity of andrographolide from Andrographis paniculata against carbontetrachloride. Indian J Med Res [B] 1990, 92: 276-283. Kaynaklar 24.Özbek, H., M. Öztürk, A. Öztürk, E. Ceylan and Z. Yener, Determination of lethal doses of volatile and fixed oils of several plants, East J Med 2004, 9(1), 4-6. 25.İmren AH, Turan O. Klinik Tanıda Laboratuvar. 3. Baskı. Beta Basım Yayım Dağıtım AŞ, İstanbul, 1985. 26.Özbek, H., S. Uğraş, İ. Bayram, İ. Uygan, E. Erdoğan, A. Öztürk and Z. Huyut, Hepatoprotective effect of Foeniculum vulgare essential oil: A carbon-tetrachloride induced liver fibrosis model in rats. Scand. J Lab Anim Sci 2004, 31(1), 9-17. 27.Özbek H, Bayram İ, Cengiz N, Uğraş S. Foeniculum vulgare Bileşenlerinin Letal Doz Düzeyleri ve Akut Karaciğer Toksisitesi Üzerine Etkisinin Biyokimyasal ve Histopatolojik Analizi. Türk Farmakoloji Derneği 18. Ulusal Farmakoloji Kongresi 28 Eylül-1 Ekim 2005, S40. 28.Chericoni S, Prieto JM, Iacopini P, Cioni P, Morelli I. In vitro activity of the essential oil of Cinnamomum zeylanicum and eugenol in peroxynitrite-induced oxidative processes. J Agric Food Chem 2005, 53(12): 4762-4765. 29.Reicks MM, Crankshaw D. Effects of D-limonene on hepatic microsomal monooxygenase activity and paracetamol-induced glutathione depletion in mouse. Xenobiotica 1993, 23(7): 809-819. 30.Pap A, Szarvas F. Effect of alpha-pinene on the mixed function microsomal oxidase system in the rat. Acta Med Acad Sci Hung 1976, 33(4): 379-385. 31.http://www.ekolay.net/yemek/ana_detay.asp?MainID=358&PID=2047&haberID=2484 80 27