Orta Asya Türk Dünyası'nın Geleceğinde Su'yun Önemi

Benzer belgeler
ORTA ASYA'DAKİ SAATLİ BOMBA

Orta Asya daki satranç hamleleri

Orta Asya'nın Su (Yönetimi) Sorunları ve Aral Gölünü Geri Döndürme Çabaları

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Su Kaynakları Yönetimi ve Planlama Dursun YILDIZ DSİ Eski Yöneticisi İnş Müh. Su Politikaları Uzmanı. Kaynaklarımız ve Planlama 31 Mayıs 2013

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

GAP ta 'BAŞARI DESTEĞE BAĞLI'

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. Uluslar arası İlişkiler Bölümü

Dünyadaki toplam su potansiyeli. Dünyadaki toplam su miktarı : 1,4 milyar km 3 3/31

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Hidroelektrik Enerji. Enerji Kaynakları

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

ABD Net petrol ihracatçısı olduktan sonra petrol fiyatlarındaki artış tesadüf mü?

Ortadoğu'da su ve petrol (*) İki stratejik ürünün birbiriyle ilişkisi... Dursun YILDIZ. İnş Müh Su Politikaları Uzmanı

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Enerji ve İklim Haritası

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Uluslararası Diplomatlar Birliği Universal Partners

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

Su ayak izi ve turizm sektöründe uygulaması. Prof.Dr.Bülent Topkaya Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü

PETROL BORU HATLARININ ÇUKUROVA'YA KATKILARI VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks :

Kuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Hidroenerji topraksuenerji -Hidroelektrik enerji santrallerinin geçmişi geçen yüzyıldan da geriye

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

STRATEJİK YÖNETİM UYGULAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat

T.C. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi

Grafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

RAPOR NO: 7. Etiyopya Barajı ve Nil'in Dokunulmazlığı

KIRGIZİSTAN CUMHURİYETİ ORMANCILIK COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ TEKNOLOJİSİ

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ

Diyarbakır Ticaret Borsası Laboratuar Rapor No:002-08

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Tarımda inovasyon küresel ölçekte stratejik değer kazandı

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı,

Amerikan Stratejik Yazımından...

Enerji Sektörü Yatırımlarında İklim Risklerinin Yönetimi

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

TÜRK DÜNYASI VE ORTA ASYA TÜRK CUMHURİYETLERİ ÜZERİNE JEOPOLİTİK BİR DEĞERLENDİRME

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 11. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Küreselden Yerele Su Yönetimi ve Enerji

Dış Ticaret Politikasının Amaçları

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

AÇLIĞIN ÖNLENMESĠ ve GIDA GÜVENCESĠNĠN SAĞLANMASI

FEN ve TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİ PROJE DANIŞMANLIĞI ÇALIŞTAYI PROJE ÖNERİSİ BAŞVURU FORMU 8-15 Temmuz 2012

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE

Dr. Binhan OĞUZ IKV-Konuşma notu 14 Haziran 2007

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015

SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER ve TÜRKİYE. Rifat Ünal Sayman Direktör, REC Türkiye SBE16 Swissotel, İstanbul 14 Ekim 2016

BÜTÜNLEŞİK SU YÖNETİMİ İÇİN YEREL ÇERÇEVENİN PLANLANMASI PAYDAŞLAR ÇALIŞTAYI. GAP Tarımsal Sorunlar, Çözüm Önerileri ve GAP TEYAP

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

BÜYÜK MELEN HAVZASI ENTEGRE KORUMA VE SU YÖNETİMİ. Prof. Dr. İzzet Öztürk İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UNESCAP)

2008 Yılı. Petrol ve Doğalgaz. Sektör Raporu

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

HİSAR REG. VE HES BİLGİ NOTU

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar


ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

Eslen: Stratejik İnisiyatif Ayrılıkçılarda

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ŞANGAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ VE TÜRK DIŞ POLİTİKASI

Savurganlık Ekonomisi KAYNAKLARIMIZI VERİMSİZ KULLANIYORUZ (*)

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

Küresel Rekabetin ARGE ve İnovasyon Boyutu

İzmir ve Ege Bölgesinde Kuraklık Alarmı. Şebnem BORAN. Küresel ısınma korkutmaya devam ediyor.

Japonya LNG Pazarı İçin Küresel Stratejiler

Transkript:

1

Orta Asya Türk Dünyası'nın Geleceğinde Su'yun Önemi Эл баши болгуча суу баши бол. İnsanların başında olmak yerine suyun başında ol (Kırgız Atatsözü) Dursun YILDIZ (*) GİRİŞ Orta Asya nın stratejik suları Seyhun (Siri Derya) ve Ceyhun (Amu Derya), SSCB döneminde Moskova nın verdiği kararlarla ve merkezi planlamayla yönetildiğinden bu suların sorun yaratma potansiyeli düşüktü. Ancak SSCB nin dağılmasından sonra durum değişti. Orta Asya Türk Dünyası ülkelerinin bağımsızlıklarından sonra en önemli konulardan birisi SSCB döneminden kalan yukarı havzadaki hidroelektrik enerji barajlarının ve aşağı havzadaki sulama sistemlerinin nasıl işletileceği oldu 1. Artık ülkelerin çıkarları öne çıkmaktaydı.değişen bu koşullarda Orta Asya daki uluslararası su yönetimi nasıl yapılacaktı. Bu sorunun yanıtı bölgenin geleceğini doğrudan ilgilendirmekteydi. Bölgedeki yeni koşullarda su yapılarının işletmesinin yanı sıra suyun başındaki ülkelerin planladıkları hatta inşaatına geçtikleri yeni barajlar da gerilimin artmasına neden olmaya başlıyordu. Su kaynakları artık ortak değil ulusal bir doğal kaynak olarak görülüyordu. Orta Asya da su siyasallaşmaya başlamıştı. Artık bölgedeki su kaynaklarına ülkeler ulusal çıkarlarını korumak veya savunmak açısından yaklaşmaya başlamıştı.böylece su sorunları bölgesel güvenliği tehdit eden bir unsur olarak görülmeye başlandı. Örneğin 2009 Şubat ında Özbekistan Devlet Başkanı Kerimov Bakanlar Kurulu nda ülkenin su kaynaklarının tehdit altında olduğunu ve Özbeklerin gelecek nesillerinin haklarını korumak zorunda olduklarını 2 belirtiyordu. (*) Su Politikaları Uzmanı. DSİ Eski Bşk. Yrd. TEMA Bilim Kurulu Üyesi 1 Stephen Hodgson Strategic Water Resources in Central Asia in Serach of a new İnternational legal order. EUCAM EU Central Asia Monitoring. No: 14 May 2010 CEPS Centre for European Policy Studies. 2 President Karimov issues warning on water 16. 02. 2009. http: //www. eurasiantransition. org/files/0637ab0244d56eb6ed8320a2a464add7-84. php 2

Dünya da Orta Asya'daki su sorunları dosyasını açmıştı.avrupa Birliği 2008 yılında su yönetiminin Orta Asya da en hassas çevresel konu olduğunu ve ele alınmaması durumunda orta vadede tüm bölgede ciddi bir güvenlik tehdit unsuru olarak gelişebileceğini açıklamıştı 3. Su ve Küresel Strateji 21. Yüzyıl da birçok devletin geleceğe yönelik "güvenlik algılama" politikalarında su kaynakları önemli yer tutmakta ve uluslararası politikalarda stratejik bir araç olarak görülmektedir. Yakın gelecekte iklim değişikliklerine bağlı olarak yaşanması beklenen kuraklıklar,nüfus artışı,kirlilik nedeniyle önemi daha da artacak olan su kaynaklarını kontrol eden ülkeler stratejik üstünlük sağlayacaklar. Bu ülkeler suya bağlı olarak nüfus hareketlerini, göç olgusunu, tarımsal üretimi, sağlık koşullarını,ülkelerarası olası su krizlerini, çatışma ve savaşları da denetleme olanağına sahip olacaklardır. Bu nedenle 20 yüzyılın petrol yollarını denetim altında tutma stratejisine 21. yüzyılda kaynaklarını kontrol etme stratejisi de eklenmiştir. su 20. yüzyılın son 10 yılından bu yana uluslararası kuruluşlar, çokuluslu şirketler, hükümet dışı kuruluşlar, küresel devletler ve bölgesel oluşumlar artık su politikası konusunda daha fazla ağırlık koymaya çalışmaktadır. Bu aktörlerin dünya su politikasının belirlenmesindeki etkisi daha belirgin hale gelmiştir. Dünya su siyasetinin bu egemen aktörleri,.orta Asya Aral Havzasını da Küresel Su Stratejilerinin içine almıştır. Orta Asya da Su (Yönetimi) Sorunu SSCB'nin dağılmasından sonra strateji masalarında açık duran dosyaların en önemlilerinden biridir. Dünyanın uzun dönemdir dışa kapalı olan bu bölgesine girmeye çalışan küresel güçlerle komşu küresel güçler arasında bölgede kıyasıya bir mücadele yaşanmaktadır. Halen büyük bir bölümü su yüzüne çıkmamış olan bu mücadelede, Orta Asya daki ülkelerle yıllar boyu siyasi ve kültürel ilişkileri olan bölgedeki komşu küresel güçlerin (Rusya ve Çin) bazı avantajları bulunmaktadır. Bu avantajların bölgeye gelmeye çalışan misafir küresel güce (ABD) çıkartacağı zorluklar Orta Asya da jeopolitik konum kazanma oyununun sertleşebileceğini ortaya koymaktadır (Djalili, Kellner. 2009). Bölge üzerinde jeopolitik konum kazanma stratejileri bölgenin su kaynakları üzerinde hakimiyet kurma politikalarını da kapsamaktadır. Orta Asya da hidrokarbon zengini ve su fakiri ülkeler ile bunun tersi olarak su zengini ve petrol ve doğalgaz fakiri ülkeler bir arada yer almaktadır. Su kaynaklarının eşitiz dağılmasının yanı sıra bölge ülkeleri arasında temel bir politik ve ekonomik asimetri de bulunmaktadır. Bu durum ise rekabet ve çatışmalara da neden olarak sorunların çözümünü zorlaştırmaktadır. 3 Joint Progress Report by the Council and the European Commission to the European Council on the implementation of the EU Central Asia Strategy 24. 06. 08 http: //ec. europa. eu/ external_relations/central_asia/docs/progress_report_0608_en. pdf 3

Orta Asya Sularına Genel Bakış Bölgenin iki büyük nehrinden biri olan Ceyhun Nehri (Amu Derya) Tacikistan Kırgızistan ve Afganistan'da Pamir dağlarındaki karlardan ve buzullardan beslenip Karakum Çölünü geçip 2400 km lik bir yol katedip Aral Gölü ne ulaşmaktadır.bu yolculuğu boyunca Ceyhun Nehri 5 ülkenin sınırlarından geçmekte ve sınır oluşturmaktadır 4. Bu ülkeler Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan'dır. Bu nehrin sularının % 80 i Tacikistan dan, % 8 i Afganistan dan, %6 sı Özbekistan dan %3 ü Kırgızistan dan, %3 ü ise Türkmenistan ve İran dan gelmektedir. (Dukhovny,Schutter 2011). Orta Asya bölgesinde doğuda Irtysh ve Ishym,güneyde Chu,Talas,Seyhun Ceyhun,batıda Ural;kuzeyde ishim ve Tobol sınır aşan ana nehirledir 5. Seyhun (Siri Derya) nehri ise Pamir Dağlarının kuzeyindeki Tiyen Şan dağlarındaki kar ve buzullardan beslenmekte ve yaklaşık 2500 km yol alıp dört ülkeyi geçtikten sonra ( Kırgızistan,Özbekistan,Tacikistan tekrar Özbekistan ve Kazakistan) Aral Gölüne ulaşmaktadır.bu nehrin sularının % 74 ü Kırgızistan,% 12 si Kazakistan %11 i Özbekistan,%3 ü ise Tacikistan dan gelmektedir. 4 Dash.P.L. Central Asia s Water Dispute Think İndia Quarterly 5 Uslu.K,Öngel.V,Sözen.İ, Aral Gölü Havzasındaki Su Kaynaklarının Orta Asya Ülkelerinin Sürdürülebilir Büyümelerine Etkisi Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F.Dergisi Yıl:2011 Cilt XXX. Sayı: 1 s. 141-162 4

Orta Asya Türk Dünyası'nın bu stratejik suları, ülkelerin su katkısı dışında ele alındığında iki ana ülke kategorisini ortaya çıkarır. Bunlardan birinci grup suyun başındaki Kırgızistan ve Tacikistan olup bunlar suyu daha çok hidroenerji üretimi amacı için kullanan ama tüketmeyen yani kullandıkları suyu tekrar nehir yatağına bırakan ülkelerdir. Diğer grup ise Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan olup bunlar da suyu daha çok tarımsal sulamada kullanıp tüketen ve Aral Gölü'ne daha az su ulaşmasına neden olan ülkeler olmaktadır.orta Asya sularının ve su yönetiminin kısa künyesi aşağıdaki gibidir; Orta Asya da sınıraşan sulara sahip 7 ülke, iki ana nehir ve bir büyük göl bulunmaktadır.bu ülkelerinden beşi su konusunda temel aktörler ikisi ise (İran ve Afganistan) ikinci dereceden aktörlerdir. Bu ülkelerin nehirlere katkısı eşitsizdir. Bölgede Türkmenistan bu nehirlere hiçbir katkısı olmamasına rağmen büyük oranda su kullanan tek ülke durumundadır.bu nedenle su kaynaklarına katkı ve kullanım açısından eşitsiz bir durum bulunmaktadır. Orta Asya ülkelerinin sınırları içinde irili ufaklı 22 nehir ve su sistemi yer almaktadır.bunun yanısıra bölgede geleneksel su kullanımı hızla değişmekte ve yukarı havza ülkeleri geçmiştekinden daha fazla su kullanmaktadır. Bölgede SSCB zamanından kalan 39 rezervuarın 22 si Seyhun nehri 17 si ise Ceyhun nehri üzerinde yer almaktadır.bunların hızla onarılıp fonksiyonel hale getirilip işletmeye alınması gereklidir. Bölgede 2000 yılında bir kuraklık yaşanmıştır. Bölge suları her 10 yılda bir uzun yılların ortalama yıllık akış değerinden 20 milyar m 3 daha az su getirmektedir. Kırgızistan 2000 yılındaki kuraklıkta suyu tutmuştur. Kışın ise suyu taşkın yaratacak şekilde bırakmış ve Özbekistan ve Kazakistan daki 120 000 ha sulama alanı taşkına maruz kalmıştır. 1959 da 22 milyon olan bölge nüfusu 2012 de 63 milyona ulaşmıştır. Aral Havzasında sulanan alanların yaklaşık yarısı tuzlanma nedeniyle sorun yaşamaktadır. Bölgede su vardır ancak akılcı,planlı ve verimli bir "su yönetimi"yoktur. Son araştırmalar Orta Asya daki tarımsal su tüketiminin endüstrileşmiş ülkelerin yaklaşık iki katı olduğunu ortaya koymuştur 6. Bu aşırı su tüketiminin en önemli nedeni sulama sistemlerinin eski ve hasara uğramış olmasıdır. Bu sistemlerde son 10 yılda yapılan rehabilitasyon çalışmaları da çok yetersiz kalmıştır. Bu nedenle de su kaybının önlenmesinde yeterli ilerleme sağlanamamıştır. Bununla birlikte bölgede bazı ülkelerin çok su tüketen 6 Sharipzhan Nadyrov. Geokonfliktologiya I Printsipy Sovmestnogo Ispolzovaniya Vodnoenergeticheskih Resursov Transgranichnyh Rek v Stranah Tsentralnoi Azii. [A Study of the Geopolitics and Principles of Joint Use of Water-Energy Resources of Transboundary Rivers in the Central Asian Countries]. Hokkaido University, the Slavic Research Centre, Unpublished Seminar Paper, 2002, p. 5. 5

endüstrilerinde su tüketimini azaltmaya çalışmak yerine bu su talebini garanti etmeye çalışmaları da yüksek tüketimin devam etmesine neden olmaktadır. En Kritik Bölge:Aral Gölü Havzası Aral Gölü Havzası'ndaki su paylaşım-kullanım sorunu, Orta Asya bölgesinde yaşanan bölgesel su (yönetimi) anlaşmazlıklarının en önemlisidir. Havzada yaşanan problemler suyu bol olması ve 3 den fazla ülkeden geçiyor olmaları sebebiyle özellikle Seyhun ve Ceyhun nehirleri üzerinde yoğunlaşmıştır.ancak bölgenin 5 ülkesinin tüm büyük nehirlerinde de benzer problemler yaşanmaktadır. Su Sorununun Nedenleri Su Yönetimi Birçok kişi ve kuruluş Orta Asya daki su konusunda yaşanan sorunu, SSCB ekonomisinin bölgede pamuk üretimini çok fazla arttırma kararının doğrudan bir sonucu olarak görmektedir. Pamuk üretimindeki büyük artışın su kullanımını da arttırdığı doğrudur.. Ancak bu kararın sonucu olarak bir su krizi değil suyun yanlış yönetiminden dolayı bir çevre krizi ortaya çıkmıştır.aral Gölüne ve çevresine ulaşan su azalmış ve bölgede çevresel bozulmanın etkileri suya ulaşmada ortaya çıkan zorluğun etkilerinden daha baskın olmuştur.bu nedenle bu sorun, bir su yokluğu sorunu değil, varolan suyun yanlış kullanılmasının ortaya çıkardığı ve çevresel bir felaket yaratan "su yönetimi" sorunudur. 6

SSCB Dönemindeki Merkezi Planlama İkincil etkili unsur ise SSCB dönemi içinde yapılan su ve enerji kaynakları bölgesel planlamasının tamamlanamamış olmasıdır. O dönemde SSCB bölge için merkezi bir su ve enerji planı yapmıştı. Bu karar tek bir ülke için değil bölgenin doğal kaynaklarını merkezi olarak planlamak için alınmış bölgesel bir planlama kararıydı. Dolayısıyla bölgede su kullanım kotaları bu planlama anlayışına göre belirlenmişti. Bunun sonucu olarak Tacikistan da Nurek ve Rogun, Kırgızistan da ise Toktogul Barajları'nın yapımına karar verilmiştir.bu barajlardan Tacikistan daki Nurek Barajı inşaatına 1961 yılında başlanmış ve ilk türbin işletmesi 1972 yılında yapılmıştır. Baraj tam olarak 1980 yılında işletmeye alınmıştır. Enerji üretimi ve sulama amaçlı bu baraj 300 m yüksekliğinde olup halen dünyanın en yüksek barajı özelliğini taşımaktadır. Tacikistan da Nurek Barajı nın akış yukarısında bu barajdan da yüksek (335 m) Rogun barajı inşaatına yine SSCB döneminde 1976 yılında başlanmıştır.bir diğer deyişle Nurek gibi dünyanın en yüksek barajı 1972 yılında işletmeye alındıktan sonra 1976 yılında 335 m yüksekliğinde bir diğer baraja Rogun Barajı na başlanmıştır. Böylece bölge için merkezi olarak planlanan enerji alt yapısı bu plan doğrultusunda tamamlanmaya çalışılmıştır. Bu barajın da 1993 yılında işletmeye girmesi planlanmışken 1990 yılında iç karışıklıklar başlamış,1991 de SSCB dağılmış, 1993 de ise proje bölgesine büyük bir taşkın gelmiştir. Tüm bu sorunlar barajın tamamlanmasını engellemiştir. Merkezi Plan Tamamlanamadı Yarım kalan Rogun Barajı nın tamamlanmış olması bugün Tacikistan ı büyük oranda rahatlatacaktı.aynı zamanda SSCB döneminde de facto olarak uygulanan politikaların sonucunda çok büyük su tahsisi almış aşağı havza ülkelerine karşı Tacikistan da ucuz enerji üretimi avantajı sağlamış olacaktı.ancak SSCB döneminde Orta Asya nın merkezi bölgesel kalkınma planının sulama bölümü uygulanmış, Hidroelektrik enerji üretimi bölümü ise SSCB nin dağılması nedeniyle eksik kalmıştır. Bölge için yapılan planlamanın uygulamada bir ayağının eksik kalması, ülkelerin birbirinin su ve enerji ihtiyaçlarını karşılaması şeklinde kurgulanan dengenin bozulmasına neden olmuştur. Bir diğer deyişle bu planlama içindeki barajların tümü tamamlanmış olsaydı, Ceyhun Havzası'nın hidro-politikası bugünkünden daha farklı hale gelecekti. Bu durumda da bölge ülkeleri su kaynakları konusunda ulusal çıkarlarını korumaya yönelik politikalar uygulayacaktı.ancak bunun yaratacağı sonuçlar özellikle Tacikistan ve Kırgızistan için bugünkü kadar ekonomik açıdan etkili olmayacak ve barajın işletme programının birlikte düzenlenmesiyle azaltılabilecekti. Ancak bugün suyun başında olan ülkelerin ekonomik olarak çok ihtiyaç duyduğu barajları yapmak için attıkları her adım gerilimi tırmandırmaktadır. Yukarıda sözü edilen durum Seyhun Havzası için de geçerlidir. Ceyhun nehri üzerindeki Nurek barajı gibi çok büyük bir baraj da Seyhun nehri üzerinde Kırgızistan da, hemen hemen aynı tarihlerde, 1975 yılında tamamlanmıştır. Seyhun Nehri nin anahtar barajı olan bu baraj 7

Kırgızistan için hayati öneme sahip bulunmaktadır. Ancak bu havzada da hemen hemen aynı durum yaşanmış ve aynı şekilde Toktogul Barajı nın akış yukarısındaki iki adet Kambarata1 ve Kambarata 2 Barajları 1986 yılında başlamasına rağmen tamamlanamadan SSCB dağılmıştır.daha sonra bunlardan 60 m yüksekliğinde olan Kambarata 2 barajı tamamlanmış olup 245 m. yüksekliğindeki Kambarata 1 barajının inşaatı ise halen sürmektedir.(yıldız 2011 a) Özet olarak; Aral Gölü nün yukarı havzasında SSCB zamanında Bütünleşik Orta Asya Enerji Sistemi içinde planlanmış olan büyük barajlardan Nurek(Tacikistan) ve Toktogul ( Kırgızistan) Barajları tamamlanmıştır. Ancak bu plan kapsamındaki diğer barajlar ( Rogun Barajı Kambarata Barajı vb.) tamamlanamadan SSCB dağılmıştır. Bu nedenle enerji ve tarımsal üretim şeklinde yapılan bir entegre su kaynakları planlamasının entegre enerji bölümü eksik kalmıştır. O dönemde Özbekistan,Kazakistan,Türkmenistan için sulama kanalları ve su tahsisleri yapılmış ancak bu planlamanın bir parçası olan enerji tesisleri tümüyle tamamlanmadığı için suyun başındaki Kırgızistan ve Tacikistan enerji üretiminden yoksun kalmıştır. Su İçin Enerji İhtiyacı Diğer taraftan SSCB döneminde Özbekistan ve Tacikistan daki, sulamaların Yaklaşık % 60 ı düşük veya yüksek seviyeye pompaj gerektiren sulamalar olarak planlanmıştır 7. Örneğin Özbekistan da yaklaşık 2.2 milyon ha lık alanda 8 pompajlı sulama sistemi geliştirilmiştir. Bu arazi ülkemizde GAP'ta sulanması planlanan araziden 1,3 kat büyük, pompajla sulanması düşünülen arazinin ise 3 katıdır. Bu kadar büyük bir arazide pompajla sulama yapılmasının enerji maliyetleri çok yüksek olur. SSCB döneminde yapılan bu planlamada bu enerjinin Seyhun ve Ceyhun un yukarı havzasında yapılacak büyük barajlardan ucuz olarak sağlanacağı düşünüldüğünden pompaj enerji maliyetleri çok fazla gözönüne alınmamıştır. Ancak planlanan barajlar tamamlanamadan SSCB dağılmıştır. Bu dönemden sonra Özbekistan ve Türkmenistan da bulunan büyük hidrokarbon rezervleri sulama enerjisi maliyetlerini bu ülkelerin daha kolay karşılayabilmesi olanağını tanımıştır. Ancak Tacikistan ise sulama sisteminin enerji ihtiyacı konusunda da yine merkezi planlamadaki uygulama eksikliğinin dezavantajını yaşayan ülke olmuştur. SSCB döneminde sulama ve su hakkı sisteminin oturması daha sonra aşağı havza ülkeleri için istihdam,vergi,ihracat açısından çok büyük bir avantaj olmuştur. Dikkat edilirse 1992 yılındaki anlaşmada Kırgızistan ve Tacikistan ın karşı durmasına rağmen bu su tahsis oranları düzeni aşağı havza ülkeleri tarafından savunulmuş ve devam ettirilmiştir. Çünkü bu ülkelerin ekonomilerinde sulama hayati önemde bir yer tutmaktadır. 7 Irrigation in Central Asia Social, Economic and Environmental Considerations Europe and Central Asia RegionEnvironmentally and Socially Sustainable Development. The World Bank, February 2003 8 Pompajlı olarak sulamaya açılan bu alan(2,2, milyon ha) Türkiye de DSİ tarafından bugüne kadar sulamaya açılan toplam alanın %70 ine karşılık gelmektedir. 8

Yukarı Havza ülkeleri ise barajları tamamlanmadan ve enerjinin merkezi dağıtımı sistemi gerçekleşmeden çöken SSCB dönemindeki bu planlamanın kurbanı olmuştur. Ülkeler arasında Ekonomik ve Politik Güç Asimetrisi Kırgızistan ve Tacikistan bu alanda ne kadar şanssız ise aşağı havza ülkelerinin de aynı oranda şanslı olduğu söylenebilir. Bu avantajlı durum SSCB dağıldıktan sonra da devam etmiş ve bu ülkelerde çok büyük petrol ve doğalgaz rezervleri ortaya çıkmıştır. Bu ülkelerin SSCB dönemindeki su kotaları nedeniyle oluşan de facto sistemin avantajlarının yanısıra bir de yeni fosil enerji kaynakları konusunda büyük bir avantaj elde etmeleri bölgedeki ekonomik ve politik dengesizliği tümüyle arttırmıştır. Bölge ülkelerinin ekonomik gelişme için izlediği farklı politikalar ülkeler arasındaki su kaynakları geliştirme programlarındaki farklılığı arttırmış ve daha da önemlisi özellikle Özbekistan ve Türkmenistan'da sulu tarıma bağlı bir ekonomik ve sosyal yapı oluşmuştur. Tüm bu değerlendirmeler ışığında aşağıdaki tespitler yapılabilir Orta Asya Türk Dünyasında yaşanan su sorununun temel nedeni artan pamuk üretimi ve 3 katına çıkan sulama alanları değildir.bu durum bölgede sadece çok önemli çevresel etkiler doğurmuştur.ancak bölgesel bir su krizi yaratmamıştır. Aşırı pamuk üretimi suyun yoğun kullanıldığı bir ekonomik üretim düzeninin yerleşmesine neden olmuştur.bu yerleşen düzen bugüne kadar gelmiştir. Ancak bunun ülke ekonomisi için hayati önemi dikkate alınırsa bu üretimin fayda yönü de kolayca gözardı edilemez. Orta Asya Türk Dünyasında yaşanan su sorunu teknik ekonomik-idari-siyasiiklimsel birçok parametrenin birlikte ortaya çıkardığı bir su yönetimi sorunu olup halen bir su krizi aşamasında değildir. Bugün İçin Orta Asya Türk Dünyası bölgesinde bir su miktarı sorunu değil daha çok sınıraşan suların yönetimi sorunu yaşanmaktadır. İklim düzensizliklerinin sonucu olarak bölgenin su yönetimi sorunu orta vadede fiziksel su sorununa dönüşme riski de taşımaktadır. SSCB döneminde planlanan tüm barajlar o dönemde tamamlansa ve elektrik sisteminde su kotasına benzer bir anlaşma imzalanmış olsaydı, Orta Asya nın bugünkü hidropolitiği büyük oranda değişmiş olacaktı.bu planlamanın tamamlanamamış olması bölgede su paylaşımını daha da zora sokmuştur. SSCB döneminde Planlı Ekonomi yapısı içerisinde merkezden yönetilen Orta Asya Türk Dünyası ülkelerindeki doğal kaynak ve ürün transferleri,sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği nin dağılmasından sonra su yönetimi konusunda problemlere yol açmış ve açmaya devam etmektedir. Yukarıda sayılan nedenlerle Orta Asya Türk Dünyasında yaşanan su yönetimi sorunu, esas olarak SSCB dönemimindeki merkezi planlamanın ve daha sonra iki kutuplu dünyadaki çözülmeyle ortaya çıkan yeni durumun Orta Asya Türk Dünyası ülkelerine bağımsızlıklarıyla birlikte bıraktıkları tarihsel bir "altyapı ve üstyapı" mirasıdır. Bölgede bugün yaşanan su yönetimi sorunları, bu tarihsel altyapı ve üstyapı mirasının üzerinde ulusal reflekslere ve uluslararası etkilere ve hatta küresel iklim düzensizliklerinin etkilerine açık stratejik bir konu olarak ortaya çıkmıştır. 9

Orta Asya nın Yeni Hidro-Politiği 1991 yılından sonra Orta Asya ülkeleri bölgedeki ana nehirlerde su miktarı ve su kalitesi konularında sürekli uyuşmazlıklar yaşamaya başlamıştır. Bölgedeki yeni jeopolitik durumdan da kaynaklanan bu anlaşmazlıkların temel nedeni ülkelerin bağımsızlıklarını kazanmasından sonra suyun artık uluslararası bir kaynak olarak ortaya çıkmış olmasıdır. Bu yeni dönemde artık bölge ülkeleri çeşitli oranlarda diğer kıyıdaş bağımsız ülkelerden gelecek olan suya bağımlı olmuşlardır. Yine bu dönemde geçmişte olduğu gibi sosyalist cumhuriyetlerin ortak çıkarları değil bağımsız ülkelerin ulusal çıkarları masaya getirilmeye başlanmıştır. Bu anlamda su gibi hayati ve stratejik bir kaynağı elinde bulunduran bazı bölge ülkeleri de konuyu kendi çıkarları açısından değerlendirmeye başlamıştır. Suyu başlangıçta ulusal bilinçle korunması gereken bir ulusal kaynak olarak düşünmeye başlayan ülkelerle kısa zamanda bir anlaşmaya varmak zordur. Ancak bölgede su kaynaklarının eşitsiz dağılması, aşağı kıyıdaş ülkelerin tarımsal sulama için yukarıdan bırakılacak olan suya olan ihtiyaçları ve bu suyun hem de onların ihtiyaç duyduğu ilkbahar ve yaz aylarında bırakılması gereği bölgedeki hidro-politik ilişkileri daha da zora sokmuştur. Bu zorlukları anlaşmalar yoluyla çözmek de mümkün olmamıştır. Bölge ülkeleri, bağımsızlıklarını kazandıktan sonraki 20 yıl boyunca su kullanım sorunlarını çözmek için bazı anlaşmalara imza atmalarına rağmen bu anlaşmalara yeterince uymamışlardır. Bu anlaşmalara uyulmamasının ortaya koyduğu en temel gerçek bölgede güven eksikliğinin sürdüğü ve bölgenin uluslararası sistemin evrensel değerlerine hala uzak olduğudur. Yukarıda da belirtildiği gibi bu karşılıklı güven eksikliği Seyhun (Siri Derya) Nehri'nin sularını kullanan ülkeler arasındaki ilişkileri germiş ve düşmanlıklar yaratmaya başlamıştır 9. Genel olarak bu görüş ayrılıkları kıyıdaş ülkeler arasında ülkelerin havza içindeki coğrafi durumlarından bağımsız olarak çeşitli sorunlar oluşturabilmektedir. Örneğin nehrin akış aşağısındaki ülke yazın sulama suyu eksikliği nedeniyle büyük ekonomik sorunlar, kışın da taşkınlar yaşarken yukarıdaki ülke de sık sık enerji yetersizliği içine düşebilmektedir. Bu nedenle bölgedeki işbirliği için su ve enerji kaynaklarının birlikte ele alınması gereklidir. Bu çerçevede Kazakistan Kırgızistan a petrol ve kömür gibi enerji kaynakları vererek yılın istediği döneminde su alma konusunda anlaşmalar yapmıştır. Aslında tam olarak uygulamaya konulamasa da bu yaklaşım bölge ülkelerinin çözüme tümüyle uzak olmadıklarını göstermesi açısından önem taşımaktadır. Ancak anlaşmalar yürümemiştir. Bölgede liderliği düşünen Özbekistan komşularıyla ilişkilerini daha çok güç ilişkisi üzerinden yürütmektedir. Özellikle 1990 lı yılların başlarında Özbekistan Orta Asya daki nehir sisteminin tüm bölge ülkelerine ait ortak bir mal olduğunu ileri sürmüş ve tek bir ülkenin 9 Elisa Chait. International Water Resources Association. Water Politics of Syr Darya Basin, Central Asia: Question of State Interests. 7 pages. http: //www. envsec. org/centasia/proj/ferghana/reports/chait. pdf 20 Temmuz 2010 10

kontrolü altına alınamayacağını iddia etmiştir. Bu açıklama temel olarak yukarıdaki Kırgızistan ın su üzerindeki hak iddialarını ve suyun piyasa değeri üzerinden yaptığı hesapları bırakarak Özbekistan ın pamuk tarlalarına ücretsiz su bırakması çağrısı olmuştur 10. Bölge hidro-politiğini etkileyen en önemli unsurlardan birisi de bölgenin enerji politiği olmuştur. Özbekistan ve Kazakistan ın enerji sektöründe uyguladığı politikalar sonucu artan enerji fiyatları bu ülkelerdeki enerji kaynağına bağımlı olan Kırgızistan ekonomisini çok fazla etkilemiştir. Kırgızistan neredeyse borç batağına saplanmıştır. Bu durum Kırgızistan ı, Özbekistan ve Kazakistan a olan enerji bağımlılığını sona erdirmek için çok acil tedbirler almaya zorlamıştır. Ulusal çıkarlarını gözetme kararı alan Kırgızistan, 2001 yılının kışında doğalgaz ve kömürden üreteceği enerji arzındaki eksikliği tamamlamak için tüm suyu hidroelektrik enerji santralarına yöneltmiş ve enerji üretmiştir. Bu durum Kırgızistan barajlarındaki suyun azalmasına ve sulama mevsiminde aşağıdaki ülkeler için yetersiz kalmasına neden olmuştur. Bölgedeki toprak,su,enerji denklemi iyice çözümsüz hale gelmiştir. Bölgede İşbirliği Zor Ama Zorunlu Bölgede su sorununun devam etmesi etnik gurupların iç içe yaşadığı bir bölgenin kararsızlığını isteyen güçler için çok uygun bir ortam sunmaktadır 11. Su dan sebeplerle çıkartılacak gerilimler bölgeyi sürekli kararsız kılarak denetimini kolaylaştıracaktır.kontrol edilebildiği ölçüde bu "sürdürülebilir kriz politikası" dünyanın birçok bölgesinde de uygulanmaktadır. Aslında su yönetimi sorunu yaşayan bu bölgeyi dünyanın diğer su sorunu yaşayan bölgelerinden ayıran önemli bir özelliği bulunmaktadır. Orta Asya izole edilmiş bir bölgedir ve karşılıklı bağımlılık ve işbirliğinin çok etkili bir şekilde geliştirilebileceği özgün bir coğrafyada yer almaktadır. Bunun yanısıra bu izole edilmiş bölgede suyun yeniden kullanımı dışında deniz suyu arıtımı,fosil su vb gibi diğer alternatif su kaynağı yaratma olanağı yoktur. Bu da ülkeleri su kullanımı konusunda ortak bir kadere mahkum etmektedir. Bölgedeki su kullanımının özelliği, sadece sınıraşan nehirlerin suyunun paylaşımı değil bölgedeki tüm ülkelerin sosyo-ekonomik gelişmesini doğrudan ve çok büyük ölçüde etkileyen stratejik bir kaynağın kullanımıdır. Bu özellik birçok sınıraşan nehir havzasında da görülebilir. Ancak bu etkinin önem ve ağırlığı ülkeler için genellikle farklıdır. Orta Asya da bu etkinin suyun başında ve akış aşağısındaki ülkeler için taşıdığı önem ve ağırlık açısından büyük farklar yoktur. Yani bir diğer deyişle bölge suya, bütün ülkelerde hemen hemen eşit ağırlığa sahip bir ölçekte, bağımlıdır. Bu durumda bu sorun iki ülke arasındaki bir sorun olmaktan çıkarak bölge ölçeğinde çözüm bekleyen bir soruna dönüşmektedir (Stephen, Hodgson 2010). 10 Gulnara Shalpykova Water Disputes in Central Asia: The Syr Darya River Basin Master Thesis In Internatıonal Relations At The International University Of Japan 2002 11 Hasan Kara Orta Asya Ülkelerindeki Etnik Yapının Bölge Güvenliğine Etkileri Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi / Journal ofturkish World Studies, Ci/t: VI, Sayı 1, Sayfa: 101-109, İZMİR 2006. 11

Çünkü bölgenin topoğrafik ve meteorolojik özellikleri de bir anlamda ülkeleri birbirine mecbur kılmıştır. Örneğin Kırgızistan ve Tacikistan ın bir bölümüne ancak Özbekistan sınırından ulaşılabilmektedir 12. Yılın büyük bir bölümünde Kırgızistan ve Tacikistan ın kuzeyinin güney ile olan ilişkisi kesilmektedir. Diğer taraftan Kırgızistan'ın sınırları içinde küçük kentler olarak Özbek özerk bölgeleri de bulunmaktadır. Bunların Özbekistan'a ulaşımı da Kırgızistan'dan geçerek sağlanabilmektedir.tüm bu koşullar bölgede karşılıklı bağımlılığın zorunluluğunu, su konusundaki işbirliğinin ise kaçınılmaz olduğunu ortaya koymaktadır. Su İşbirliği Neden Olmuyor? Orta Asya Türk Dünyası'na genel olarak bakıldığında bir kapalı bölge ve bu bölgede içiçe girmiş ülkeler görülmektedir.bu durumun ülkeler arasındaki ilişkilerde işbirliğinin artması yönünde etkili olması beklenirken bunun yeterince oluşmadığı görülmektedir.bu durumun bölgenin tarihsel geçmişi ve bugünkü jeopolitik durumu gibi içsel, dışsal bölgeye özgü birçok nedeni vardır. Bu nedenlerle hem bölge ülkeleri arasında hem de bu ülkelerdeki gruplar arasında güven unsuru yeterince yerleşmemiştir. Bu durum bölgede karşılıklı işbirliği alanındaki ilerlemeyi de kısıtlamaktadır. Örneğin bölgede su yönetimi konusunda işbirliği organizasyonları bulunmasına rağmen sınıraşan sular konusunda işbirliği ve diyalog açısından birçok sorun yaşanmaktadır. Bunun bölgeye özgü bazı temel nedenleri aşağıda sıralanmıştır 13. Bölgesel su sistemi SSCB döneminde merkezi bir anlayışla planlanmış olup bugün 5 ayrı devlet tarafından su yönetimi yapılmaya çalışılmaktadır. Orta Asya ülkelerinin ekonomileri sulu tarım uygulamalarına doğrudan bağlı olup bunun sonuçları ülke yönetimini doğrudan etkilemektedir. Bölgede nehirlerin akış aşağısında bulunan ülkeler askeri ve ekonomik açıdan suyun başında yer alan ülkelerden daha güçlüdür. Bu durum ülkeler arasındaki su sorunlarında da açıkça asimetrik bir güç ilişkisi yaratmaktadır. Bölgenin su denklemi oldukça karışıktır. Örneğin Kazakistan ve Türkmenistan ın hidrokarbon rezervi açısından oldukça zengin olduklarının belirlenmesi,bölgedeki su sorununun çözümüne katkıda bulunacakken bu olmamıştır. Bunun aksine bu durum belki de sorunun çözümsüzlüğüne hizmet etmektedir. Bunun nedeni aşağı havza ülkelerinin zengin fosil kaynakları nedeniyle yukarı havzada üretilecek hidroenerjiye olan ihtiyaçlarının azalmış olmasıdır.bir diğer deyişle ülkelerarasında güç dengesinde asimetrinin artmış olmasıdır. Oysaki Orta Asya nın kapalı bir coğrafyada yer alan ülkeleri arasındaki karşılıklı bağımlılık ilişkileri en azından hidroenerji alanında başlayıp gelişebilirdi.kırgızistan ve Kazakistan gibi topoğrafyası, iklim koşulları ve 12 Zainiddin Karaev Water Diplomacy in Central Asia The Middle East Review of İnternational Affairs. MERİA Volume 9, No. 1, Article 5 -March 2005 13 ICG Asia Report No 4, May 2002 12

su kaynakları Hidroenerji üretmeye uygun olan ülkeler bölgenin Hidroenerji üretim ülkeleri olabilir ve bu üretim tüm bölgeye dağıtılacak şekilde bir plan yapılabilirdi. Ancak su ihtiyacı olan ülkelerdeki hidrokarbon zenginliği, ihtiyaç duyulan bu enerjiyi Petrol ve doğalgazdan oldukça ucuza üretme olanağı tanıdığından özellikle enerji konusunda karşılıklı bağımlılığın gelişmesi zorlaşmıştır. Bir diğer deyişle birincil enerji kaynakları ( petrol,doğalgaz,kömür ) ve su kaynakları Orta Asya ülkelerinin işbirliği ve karşılıklı bağımlılık ilişkilerini geliştirmede şimdilik gerekli rolü oynayamamıştır. İşbirliği nin Zorunlu Olduğu Anlaşılacak Çok genel bir değerlendirme yapıldığında; bölge ülkelerinden suyun başında olan ve diğerlerine göre yoksul olan Tacikistan ve Kırgızistan ın daha çok Rusya nın etki ve ilişki alanı içinde yer aldığı, aşağıdaki diğer ülkelerin ise Özbekistan hariç Rusya ile olan ilişkilerinde daha mesafeli davrandıkları ve Rusya nın etki alanına girmekten uzak durdukları görünmektedir. Suyun başındaki ülkeler zaman zaman Rusya ya da güvenerek su konusunda ileri bazı taleplerde bulunsalar da sonunda bu kaynağı birlikte yönetmeye zorunlu olduklarını bilmektedirler (Stuart2001).Yukarıda da belirtildiği gibi Kırgızistan ve Tacikistan yapacakları barajlarla suyu depolayıp hidro-stratejik bir üstünlük elde etseler bile bu politikalarını sürekli kılmaları mümkün görünmemektedir. Çünkü memba ülkeleri dünya pazarlarına aşağı havzadaki diğer ülkeler üzerinden ulaşmaktadır. Bu nedenle suyun başındaki ülkelerin suyu barajlarda tutarak elde ettikleri avantajın kalıcı olmayacağı görülmektedir. Yani bu ülkelerin yapılan bir anlaşmayı bozup suyu barajlarda biriktirerek dönemlik bir fayda sağlaması akılcı değildir. Bu uygulamanın bu ülkelerin enerji ithalatının kesilmesinden dış dünyaya ulaşım ve ticaret imkanlarının ortadan kalkmasına kadar birçok olumsuz sonuçlar yaratacağı da açıktır. Bu nedenle yukarı havza ülkelerinin böyle gerçekdışı bir hidro-politika izlemeleri zordur. Diğer taraftan bu politikanın bölgedeki sıcak çatışma ihtimalini gündeme taşıyabileceği düşünüldüğünde ise Özbekistan ve Kazakistan ın askeri gücünün Tacikistan ve Kırgızistan a nazaran çok fazla olduğu görülür. Bu da bu politikanın kolayca uygulanamayacağını ortaya koyan bir diğer nedendir. Diğer taraftan bölgede çok geniş bir sıcak çatışmanın kolayca çıkabilme ihtimali vardır ama çok yüksek değildir. Çünkü özellikle küresel güçler enerji kaynakları yoğun bu bölgede çok önemli bir pozisyon kaybetme ihtimali dışında genellikle mevcut istikrarın devamını isterler. Su kaynakları da akılcı bakıldığında bir bölgede çatışmanın değil bu istikrarın sağlanmasının en önemli aracı olabilir.bu aracın kürsel güçler tarafından işbirliği yaratmaktan yana mı yoksa çatışmadan yana mı kullanılacağı bölgeye yönelik stratejik planlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Orta Asya Türk Dünyası'nda halen suyun kalıcı ekolojik,ekonomik ve politik istikrarsızlıklar yaratacak şekilde kullanımı hem bölge hem de uluslararası sistem için risk taşımaktadır. Su konusunda kontrolsüz bir şekilde istikrarsızlaşan bir Orta Asya bölge 13

ülkelerinin olduğu kadar bölge dışı güçlerin de işine gelmeyecektir. Ancak suyun kontrolü de bölgede çok önemli bir üstünlük sağlayacaktır.bu nedenle bu güçler öncelikle su yönetiminde kontrolü sağlayacak nüfuz alanı yaratma politikalarını uygulamaya koymaktadır. Ancak yine de bölgede jeopolitik dengelerin kontrol dışı değişmesi veya bölgenin bir gücün etkisi altına girmesi olasılığı ortaya çıktığında su sorunu ve toplumlar arasındaki çelişkiler birer saatli bomba olarak kullanılacaktır ( Yıldız 2011b). Fergana bölgesi ise bu patlamanın en kolay gerçekleşeceği yer olacaktır. Bu nedenle bölgede su konusunda istikrarı tehdit edecek şekilde oluşacak ciddi gerilimlerin analizi yapılırken bölge dışı güçlerin bölgeyle ilgili stratejilerinin etkisi gözardı edilmemelidir. Bölgede su dan bir çatışmanın imkansız olmadığı, ancak bunun bölge dışı güçlerin istem ve kontrolü dışında gerçekleşmesinin de zor olduğu dikkate alınmalıdır. Bölgede istikrarın devamı için öncelikle su kullanımının akılcı proje ve uygulamalarla dengesizlik ve çatışma unsuru olmaktan çıkartılması çok büyük önem taşımaktadır. Türk Dünyası ve İşbirliği Su sorunu Orta Doğu da olduğu gibi Orta Asya nın güvenlik ve istikrarı için de en büyük tehdit olarak görülmektedir. Günümüzde Orta Asya ülkeleri hem sularını hızla kullanmak için planlar yapmakta hem de karşılıklı çıkar esasına dayalı bir işbirliğini gerçekleştirmede başarısız olmaktadır.hatta su işbirliğine kalıcı darbeler vuracak tutum,davranış ve uygulamalar içine girmektedir. Bu nedenle su sorunu Orta Asya nın kurulmuş saatli bombası olarak bölge güvenliğini tehdit etmektedir. Ancak bu tehdit sürerken bölgede ikili ve çok taraflı anlaşmalar ve havza işbirliği örnekleri temelinde bir işbirliği ilişkisi arama çabaları da devam etmektedir. Orta Asya da işbirliği arayışının sürmesinde etkili olan bazı tarihsel nedenler de vardır. Örneğin Orta Asya Türk Dünyası ülkelerinde SSCB merkezi idaresi altında iken de bazı ortak düşünceler,değerler ve kavramlar tam anlamıyla ortadan kalkmamıştır. Bu nedenle Orta Asya toplumlarının birbirine güvensizlikleri,dünyanın diğer bölgelerinden Örneğin Orta Doğu da yaşanan güven bunalımından daha farklıdır. Bölgede hegemonya çatışmalarına rağmen Orta Asya daki Türk boylarının birbirine tarihsel kin ve düşmanlık duymaları için bir nedenleri yoktur. Orta Asya coğrafyasının yüzyıllar boyu Türk kültürü ile yoğrulması nedeniyle bölgenin etnik yapısı, Ortadoğu'daki gibi basit aşiret yapısına benzememektedir. Bu nedenle bölgede güvenlik problemlerinin beslendiği alanlardan en önemlisi toplumsal rahatsızlıklardır. Orta Asya toplumlarındaki toplumsal sorunları ortadan kaldıracak sosyoekonomik politikalar bölgenin istikrarını sağlayacak en önemli faktör olacaktır. Bölgede ekonomik temelli toplumsal huzursuzluklar, karışıklık çıkması olasılığını arttıran en önemli unsurlardır. Fergana Vadisi gibi çok özgün bölgelerde su temini ve toprak konusunda baskı ve eşitsizliklere dayalı zorluklar ortadadır. Bu da zaten nazik olan ilişkilerin kolayca çatışmaya döndürülmesi hesabını yapanlara gerekli ortam ve olanağı sağlamaktadır. Bu nedenle bölgede su kaynaklarının akılcı ve verimli kullanımı, hem sosyo-ekonomik kalkınmanın temel unsuru olması ve toplumsal gerilimin azalmasında başat rol oynaması hem de bu ortamı rahatlatarak suyun sorun yerine işbirliği aracı olarak kullanılmasına olanak 14

tanıması açısından çok önemli işlevler üstlenecektir. Bu nedenle Orta Asya da taşların daha yerli yerine oturmadığı bu dönemde Orta Asya nehirlerinin hidro-politiğinde bölgesel işbirliğini sağlayacak adımlar atılması kolay değildir. Ancak bunun bölge için gerekliliği ve belirleyici özelliği açıkça görülmektedir. Burada yaşanacak su dan bir çatışmanın domino etkisi yaparak bölgede istikrarsızlığı ve bölge dışı güçleri davet eden bir sonuç yaratma potansiyeli taşıdığı görülmelidir. Küresel ölçekte nasıl petro-politik yada doğalgaz politiğin etkili olduğu söylenebilirse gelecekte Orta Asya da bölgesel ilişkilerde de hidro-politikanın etkisinin çok büyük olacağı şimdiden görülmektedir. Bu kapsamda Orta Asya daki su sorununun sadece stratejik olarak water box su kutusu sınırları içinde düşünerek çözülebilmesi mümkün değildir. Bölgenin su sorunu bu çerçevenin dışında daha geniş sosyal, ekonomik ve politik kapsamda ele alınmalıdır. Çünkü bölgedeki su sorunlarının bölgedeki ülkelerin enerji ihtiyacı ve tarımsal üretim,istihdam politikaları ile doğrudan ilişkisi bulunmaktadır. Sonuç ve Değerlendirme -Ne Yapılmalı? Orta Asya da bölge ülkeleri ve komşu ülkeler tarafından paylaşılan 18 sınır aşan nehir bulunmaktadır (Öngel,Sözen 2011). Bu nedenle bölge ülkeleri, ulaşım, güvenlik gibi konularda olduğu gibi su kullanımı konusunda da işbirliği içinde olmalıdır. Bölge en azından güvenlik ve tehdit algısındaki benzerlikler açısından da bir birlikteliğe ihtiyaç duymaktadır. Bu koşullar dikkate alınarak bölgede orta ve uzun vadede gerçekleşecek akılcı bir planlama ile karşılıklı bağımlılık ilişkileri geliştirilmelidir. Bu ilişkilerin gelişmesinde bölge ülkelerinin üretim alanlarında benzer üretim özellikleri taşımaları olumsuz bir faktör olarak düşünülebilir. Ancak teknolojik gelişmeler yardımı ile bölgede farklı ürün ve üretim alanları geliştirilerek işbirliği olanakları arttırılabilir. Ama bunun için de bölgesel bir liderlik gerekmektedir. Aslında bölgede hidro-politik ilişkilerin sağlıklı ve çözüm odaklı olabilmesi için bölge ülkelerinin demokratikleşmesi büyük önem taşımaktadır. Orta Asya devletleri halen siyasi alanda geçmiş yönetimden gelen alışkanlıklarının (siyasi üstyapı) büyük bir kısmını sürdürmektedirler 14. Orta Asya ülkeleri halen bir geçiş süreci içinde bulunmaktadır. Siyasal dönüşüm süreci içinde bulunan bu yeni devletlerin aralarındaki önemli farklılıklara karşın, en önemli benzerlikleri geçmişlerinde demokratik bir geleneğin ve rekabetçi bir anlayışın yokluğudur. Bu etmen uluslararası ortamdaki hâkim eğilime uygun olarak demokratik ilkelere dayalı bir devlet yapısı kurulmasının önündeki en önemli engeli oluşturmaktadır 15. halbuki gerçekleşmesi durumunda bu ülkelerdeki demokratik gelişmelerin bölge hidro-politiğine de olumlu yansımaları olacaktır. Su konusunda işbirliğine zorunlu olan Orta Asya nın bu yansımalara olan ihtiyacı gün geçtikçe artmaktadır. 14 Yrd. Doç. Dr. Meşküre YILMAZ Orta Asya da Çözülmesi Kaçınılmaz Demokratikleşme Sorunu ÖNGÖRÜ / TAHLİL http: //www. 21yyte. org/tr/yazi. aspx? ID=4385&kat1=1 13 Mayıs 2010 15 Age. 15

Orta Asya nın su sorununun çözümü için zamana ihtiyaç vardır.bu zamanın kısaltılması zor görünmektedir. Ancak bu zaman süresinde sorunun artması ve kronik hale gelmesi önlenebilir. Bu nedenle yakın gelecekte bölge ülkelerinin su konusunda bölge çapındaki projelerde ne yapması gerektiği değil kendi ülkesinde problemin artmaması için neleri yapmaması gerektiği daha önemli olacaktır. Bir diğer deyişle bu ülkeler öncelikle mevcut suyu kendi çıkarları için daha verimli kullanma konusunda kendi ülkelerinde somut adımlar atmalıdır. Bugünkü şartlar altında Orta Asya da su yönetimi sorununa "havza bazında tüm ülkelerin destekleyeceği merkezi projelerle" çözüm bulmak zordur.bunun için önce ülkelerin suyu verimli yönetmesinin kurumsal ve yasal altyapısı geliştirilmelidir. Bunun yanısıra sorunun kökleşmesine neden olmayacak uygun su projeleri teşvik edilmelidir.bu adımlar bölgede kurulacak bir üst organizasyon tarafından koordine edilebilir. Ülkelerdeki bu gelişme belirli bir aşamaya geldiğinde tüm Orta Asya ülkelerinin bölge için ortak bir projeye tam destek vermeleri mümkün olacaktır. Bölgedeki su kaynakları, halen kullanım sorunları nedeniyle ülkeler arasındaki işbirliğini değil gerilimi beslemektedir. Bölge hidro-politiğinin en öncelikli hedefi bu gerilimin "artmasını engellemek" olmalıdır. Bu hedefin önündeki zorluklar aşılabilir.çünkü bölgede su kaynaklarının ülkeler arasında işbirliği aracı olarak kullanımı için mevcut olan nedenler ağırlığını gün geçtikçe daha çok hissettirecektir. Ancak bu süreç gerilimin artması riskini de bünyesinde taşır.bu nedenle gerilimin artmasını önlemek amacıyla yapılacak girişimler her an devam etmelidir. Bölge su işbirliği için bir laboratuvar olarak ele alınmalıdır. Bu girişimlerle alınacak yol bölgede nihai çözüme erişilmesi süresini de kısaltacaktır. Bugün Orta Asya ülkelerinin bölgedeki su sorununun çözümüne gerçek katkısı birbirini tamamlayan adımlarla oluşacaktır. Bunun için bu ülkelerin daha çok kendi ülkesinde suyu daha verimli,akılcı,planlı kullanmaya yönelik atacağı küçük ama somut adımlar, birçok büyük ama uygulanabilme şansı olmayan afaki projeden daha yararlı olacaktır.bu gelişmeler hem su yönetimi kültürünü hem de su işbirliği anlayışını besleyecektir. Yukarıda belirtildiği gibi Orta Asya su konusunda bir işbirliğine zorunludur. Bölgede en azından yerel ve ülkesel ölçekte su sorununun artmaması ve suyun politik gerilim yaratmaması için çaba gösterilmesi gerekiyor. Buna rağmen bölgede su yun tehdit unsuru olarak kullanıldığı politik bir zemine kayma olasılığı da düşük değildir. Çünkü bölgedeki hızlı değişimi kontrol etmek isteyen küresel güçler su üzerinden bazı planlarını uygulamaya koyma arzusu taşıyabilirler. Bu da suyun doğrudan ya da dolaylı olarak bölge politikalarına alet edilmesi anlamına gelecektir. Sınıraşan sular denkleminin çözümü dünyanın hemen her bölgesinde zordur. Bu nedenle sınıraşan sular konusunda kalıcı bir anlaşmaya varılması uzun süreler almaktadır. Bundan dolayı Orta Asya gibi jeostratejik önemi çok yüksek olan bir bölgede bu sürecin yavaş ilerlemesi şaşırtıcı değildir. Diğer taraftan bölgenin uluslararası sistemle bütünleşmesi ekonomik, kültürel ve siyasal olarak gelişmesi açısından sürecin ilerlediği görülmektedir. Bu gelişmenin bölgedeki hidro-politik ilişkilere de olumlu yansıyacağı açıktır. Bu nedenle sınıraşan ve sınıroluşturan su havzalarındaki ikili veya çok taraflı görüşmelerde yaşanan 16

zorluklar ne olursa olsun, görüşmelerin kesilmeden sürecin devam ettirilmesi büyük önem taşımaktadır 16. Su, 21. yüzyılda üzerinde önemli stratejiler geliştirilen bir doğal kaynak olmaya başlamıştır. Bir diğer deyişle bu yüzyıl suyun jeopolitik bir kaynak olarak daha fazla gündeme geleceği bir yüzyıl olacaktır. Bu da su sorunlarının politik zeminde daha çok ele alınacağı ve gündem oluşturacağı anlamına gelir ki bu bölgelerden birisi de Orta Asya olacaktır. Ancak tüm bunlara rağmen bölgede suyun politik tehdit unsuru haline gelmesi kaçınılmaz değildir.su sorununun bir bölgesel güvenlik sorunu olarak ortaya çıkması da önlenemez değildir. Ancak bunun için öncelikle Orta Asya Türk Dünyası ülkelerinin bölgesel işbirliğine açık olmaları ve bölge dışından gelecek etkilere karşı dikkatli olmaları gerekmektedir. Bölgede istikrar bölge ülkeleri kadar bölge dışı güçler açısından da önemli hale gelmiştir. Bu nedenle bölgenin hidropolitiği bölge içi kadar bölgenin dış politikasıyla da iç içe şekillenecektir. Bu da Orta Asya Türk Dünyası'nın dış politikadaki açılım ve tercihlerini çok daha önemli kılmaktadır. Yararlanılan Yayınlar Central Asia Regional Risk Assessment: Responding to Water, Energy, and Food Insecurity 2009. United Nations Development Programme Regional Bureau for Europe and CIS New York January 2009 Djalili R. M. ve Kellner. T. 2009, Yeni Orta Asya Jeopolitiği SSCB nin bitiminden 11 Eylül sonrasına Çev. Reşat Uzmen. Bilge Kültür Sanat. Kasım 2009 İstanbul Dukhovny,A.V,Schutter J. 2011 Water in Central Asia. Balkema 2011 London. Julia Bucknall,Irina Klytchnikova,Julian Lampietti,Mark Lundell,Monica Scatasta,Mike Thurman 2003 Irrigation in Central Asia Social, Economic and Environmental Considerations The World Bank, February 2003 Stephen Hodgson 2010 Strategic Water Resources in Central Asia in Serach of a new İnternational legal order. EUCAM EU Central Asia Monitoring. No: 14 May 2010 CEPS Centre for European Policy Studies. Stuart Horsman. 2001 Water in Central Asia: Regional Cooperation or Conflict? In Central Asian Security: the New International Context, edited by Roy Allison and Lena Jonson. Washington: Brookings Institution Press, 2001, p. 72. 16 Gulnara Shalpykova Water Disputes in Central Asia: The Syr Darya River Basin Master Thesis In Internatıonal Relations At The International University Of Japan 2002 17

Uslu.K,Öngel.V,Sözen.İ,2011 Aral Gölü Havzasındaki Su Kaynaklarının Orta Asya Ülkelerinin Sürdürülebilir Büyümelerine Etkisi Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F.Dergisi Yıl:2011 Cilt XXX. Sayı: 1 s. 141-162 YILDIZ Dursun, 2011 a Orta Asya'nın Stratejik Suları. Truva Yayınları.2011 İstanbul YILDIZ Dursun, 2011 b Orta Asya'nın Saatli Bombası: Su Sorunu. Truva Yayınları.2011 İstanbul Kuzey Aral Gölü- Kazakistan Mayıs 2011 Seyhun Nehri -Kızılorda -Kazakistan Mayıs 2011 Aral Gölü -Kazakistan Mayıs 2011 18

Dede Korkut Anıt Mezarı -Kazakistan 19

Kara Derya -Kırgızistan Mayıs 2011 Fergana Vadisi Sulama Regülatörü -Kırgızistan Mayıs 2011 20

Kara Derya- Kırgızistan -Oş Mayıs 2011 21