SON MEKTUP Bir Aflk Hikâyesi * André Gorz
André Gorz ve Dorine Renault-Billancourt fabrikas n n önünde, fiubat 1947.
ANDRÉ GORZ: Avusturya as ll bir Yahudi olan Frans z gazeteci/yazar André Gorz, 1924 y l nda Viyana da do muştur. Gorz, Les Temps Modernes dergisinde, Jean Paul Sartre n çevresinde oluflan ekibin içinde yer ald ktan sonra, yirmi y l süreyle Fransa n n ünlü haftal k dergisi Le Nouvel Observateur de çal flır. Dergide ç kan araflt rma-inceleme yaz lar nda oldu u gibi, felsefi ve kuramsal eserlerinde de gelece in gündemini sorgulamaya yönelir. Marksizmi varoluflçu bir yaklafl mla benimsemesi, yabanc laflma ve özgürlük konular na özel bir biçimde e ilmesini sağlar. Hem felsefi çal flmalar nda hem de gazetecilik mesle inde, kapitalizme özgü iflbölümünü ve kaynaklar n n ak ld fl kullan lmas yüzünden dünyan n y k ma do ru gidiflini elefltirerek, siyasi ekolojinin önemli düflünürlerinden biri olur. Le Nouvel Observateur den emekli olduktan sonra köy hayat n seçip son yirmi üç y l n çok ba l oldu u ve vazgeçilmez gördü ü kar s yla birlikte Vosnan da geçirir; kendisini bütünüyle, giderek a rlaflan ve tedavisi olmayan bir hastal a y llard r cesurca direnen kar s na ve kitap yazmaya adar. Kar s Dorine in iyice dayan lmaz hale gelen ac lar, onlar özgür iradeleriyle önemli bir seçime yöneltir; hayatta oldu u gibi ölümde de ayr lmama arzusuyla, birlikte ölmeyi seçerek, 24 Eylül 2007 de hayata veda ederler. Fransa da, Herbert Marcuse ve Ivan Illich in düflüncelerinin tan n p yayg nlaflmas nda önemli bir rol oynayan André Gorz un bafll ca eserleri flunlard r: Le Traître (1957, Jean Paul Sartre n Önsözü yle); La morale de l histoire (1959); Stratégie ouvrière et néocapitalisme (1964); Le socialisme difficile (1967); Réforme et Révolution (1969); Critique de la division du travail (1973); Critique du capitalisme quotidien (1973); Écologie et Politique (1975); Fondements pour une morale (1977); Écologie et liberté (1977); Adieux au prolétariat (1980) [Elveda Proletarya, Çev. Hülya Tufan, Afa Yay nlar, 1986]; Les chemins du paradis (1983) [Cennetin Yollar, Çev. Turhan Ilgaz, Afa Yay nlar, 1985]; Métamorphoses du travail-quête du sens-critique de la raison économique (1988) [ ktisadi Akl n Elefltirisi-Çal flman n Dönüflümleri-Anlam Aray fl, Çev. Ifl k Ergüden, Ayr nt Yay nlar, 1995]; Capitalisme Socialisme Écologie/ Désorientations-Orientations (1991) [Kapitalizm Sosyalizm Ekoloji/ Yönelim Bozukluklar -Aray fllar, Çev. Ifl k Ergüden, Ayr nt Yay nlar, 1993]; Misères du présent, richesse du possible (1997) [Yaflad m z Sefalet-Kurtulufl Çareleri, Çev. Nilgün Tutal, Ayr nt Yay nlar, 2001]; L immatérial (2003) ve Lettre à D. Histoire d un amour (2006).
Bir Aflk Hikâyesi
Ayr nt : 520 Lacivert Kitaplar Dizisi: 31 Son Mektup Bir Aflk Hikâyesi André Gorz Kitab n Özgün Ad Lettre à D. Histoire d un amour Frans zca dan Çeviren Alev Özgüner Yay ma Haz rlayan Zehra Tan k Düzelti Alev Özgüner Éditions Galilée 2006 Bu kitab n Türkçe yay m haklar Ayr nt Yay nlar na aittir Kapak İllüstrasyonu Asuman Ercan Kapak Tasarımı Gökçe Alper Dizgi Esin Tapan Baskı Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No.:244 Topkapı/İstanbul Tel.: (0212) 612 31 85 Birinci Bas m 2007 İkinci Basım 2011 Bask Adedi 2000 ISBN 978-975-539-521-0 Sertifika No.: 10704 AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.: 3 Cağaloğlu - İstanbul Tel.: (0212) 512 15 00 Faks: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr
André Gorz Son Mektup Bir Aflk Hikâyesi
LAC VERT K TAPLAR D Z S fi fiten GEÇT KTEN SONRA VER LEN SÖZLER Darian Leader SEVG N N HALLER Stephanie Dowrick ÖPÜfiME Metafizikten Eroti e Adrianne Blue KAHKAHA BENDEN YANA Sören Kierkegaard AR STOS Yaflam Üzerine Notlar John Fowles SALOME Yaflam ve Yap tlar Angela Livingstone BAfiTAN ÇIKARMA ÜZER NE Jean Baudrillard BEN AYAKTA GÖMÜN Çingeneler ve Yolculuklar Isabel Fonseca GECE Gece Hayat, Gecenin Dili, Uyku ve Rüyalar A. Alvares COOL Bir Tavr n Anatomisi Dick Pountain & David Robins HAYATIMIN F LOZOFUNA AfiK MEKTUPLARI Monique Charles COOL ANILAR (1990-2000) Jean Baudrillard KEND N ALDATMA Herbert Fingarette GÖ Ü DELEN ADAM Papalagi fiöhret Chris Rojek ANAHTARLAR VE K L TLER K sa Düzyaz lar Michel Tournier T K TAK Zamana Kaçamak Bir Bak fl Jay Griffiths VAMP R KAZANOVA Susie Orbach Griffiths KÖTÜLÜ ÜN fieffafli I Afl r Fenomenler Üzerine Bir Deneme Jean Baudrillard DÜfi SÖYLEMLER Pierre Sorlin APTALLIK ANS KLOPED S Matthijs van Boxsel ÖPÜfiME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ÜZER NE Hayat n Didiklenmemifl Yanlar na Dair Psikanalitik Denemeler Adam Phillips KARfiILIKSIZ AfiK Kovalamak ve Kovalanmak Üzerine Gregory Dart LANET Son Tabuyla Yüzleflme: Âdet Kanamas Karen Houppert B R Ç FT SÖZ Julian Barnes ÜÇLÜ Duygusal Bir Laboratuvar Briant & Crétinon & Stoessel MKÂNSIZ TAKAS Jean Baudrillard COOL ANILAR V (2000-2004) Jean Baudrillard MASUM YET N AYARTICILI I Pascal Bruckner GÜLME Komi in Anlam Üstüne Deneme Henri Bergson DİKİZLEME GÜNLÜĞÜ Hal Niedzviecki BEN ÖZELİM Hal Niedzviecki
D. ye Mektup * Bir Aflk Hikâyesi Yak nda seksen iki yafl nda olacaks n. Boyun alt santim k sald, olsa olsa k rk befl kilosun ve hâlâ güzel, çekici, arzu uyand r c s n. Elli sekiz y ld r birlikte yafl yoruz ve ben seni her zamankinden çok seviyorum. Sadece benimkine de en bedeninin s cakl yla dolan, kahredici bir boflluk tafl yorum gö sümün tam ortas nda yeniden. Bir süredir içimi kemiren sorunlara geçmeden önce bu basit fleyleri sana bir kez daha dile getir- 11
me ihtiyac nday m sadece. Birlikteli imiz benim hayat mdaki en önemli fley oldu u halde, yazd klar mda neden bu kadar az yer al yorsun? Neden Le Traître de [Hain] seninle ilgili yanl fl ve gerçeklikten uzak bir imge yaratt m? Bu kitap, sana olan ba l l m n, yaflam arzusuyla dolmama f rsat veren belirgin bir dönüm noktas oldu unu göstermeliydi. Yedi y l önce yaflamaya bafllad m z güzelim aflk hikâyesi neden orda yer alm yor peki? Neden sende beni büyüleyen fleyin ne oldu unu söylemiyorum? Senin kendi arkadafl çevren varken, sen Lozan daki bir tiyatro toplulu una dahilken ve seninle evlenmeye kararl bir erkek seni ngiltere de beklerken, ben seni neden kimseyi tan mayan, tek kelime Frans zca bilmeyen, ben olmadan ayakta kalamayacak zavall bir yarat k gibi sundum? Le Traître i yazarken hedef edindi im derinlemesine incelemeyi gerçek anlamda yapmad m. Anlamam, aç kl a kavuflturmam gereken çok soru var. Anlam n tümüyle kavramam için aflk m z n hikâyesini yeniden kurmaya ihtiyaç duyuyorum. Birbirimiz arac l yla ve birbirimiz için oldu umuz kifliler haline gelmemizi mümkün k lan bu hikâye oldu. Ne yaflam fl oldu umu, birlikte ne yaflam fl oldu umuzu anlamak için yaz yorum sana. Hikâyemiz neredeyse bir y ld r m aflk gibi çok güzel bafllad. Tan flt m z gün, seni poker oynamaya raz etmek isteyen üç erkekle sar l yd etraf n. K z l kestane gür saçlar n, sedef gibi bir tenin ve ngilizlere özgü ince bir sesin vard. ngiltere den yeni gelmifltin 12
ve erkeklerin üçü de kötü bir ngilizce konuflarak senin dikkatini çekmeye çal fl yordu. Üstünlük sendeydi, tercüme edilmez biçimde witty, * bir düfl kadar güzeldin. Bak fllar m z karfl laflt nda flöyle düflündüm: Onun karfl s nda hiç flans m yok. Ev sahibimizin seni bana karfl uyard n ö rendim sonradan: He is an Austrian Jew. Totally devoid of interest. ** Bir ay sonra sana yolda rastlad m, bir dansç gibi yürüyüflün beni büyülemiflti. Sonra bir akflam, sen iflten ç km fl, sokak boyunca afla inerken uzaktan seni gördüm tesadüfen. Yakalamak için ard ndan kofltum. H zl yürüyordun. Kar ya m flt. Saçlar n çiseleyen ya mur yüzünden k v rc klaflm flt. Kabul edece ine pek inanmasam da sana dansa gitmeyi teklif ettim. Peki, why not *** dedin sadece. Tarih 23 Ekim 1947 ydi. ngilizcem acemice de olsa idare ederdi. Marguerat Yay nlar için çevirmifl oldu um iki Amerikan roman sayesinde zenginleflmiflti. Bu ilk ç k fl m zda anlad m ki savafl s ras nda ve sonras nda çok fley okumufltun: Virginia Woolf, George Eliot, Tolstoy, Platon ngiliz siyasetinden, Labour Party **** bünyesindeki farkl ak mlardan söz ettik. Hemen ilk anda meselelerin özünü ay rt ediyordun. Karmafl k bir sorun karfl s nda verilecek karar sana hep apaç k geliyordu. Yarg lar n n do rulu u konusunda sars lmaz bir güven tafl yordun. Bu güven nerden geliyordu sana? Oysa senin de boflanm fl bir anne baban vard ; onlardan küçük yaflta ayr lm flt n; savafl n son y llar nda, günlük tay n hakk n * Zeki, nükteli anlam nda ngilizce kelime. (ç.n.) ** O Avusturyal bir Yahudi. lgi çekici hiçbir yan yok. (ç.n.) *** Neden olmas n? (ç.n.) **** İngiliz flçi Partisi. (y.h.n.) 13
paylaflt n kedin Tabby ile tek bafl na yaflam flt n. Sonuç olarak, baflka dünyalar keflfetmek için ülkenden çekip gitmifltin. Meteliksiz bir Austrian Jew nesiyle senin ilgini çekebilirdi? Anlam yordum. Aram zda hangi görünmez ba lar n dokunmakta oldu unu bilmiyordum. Geçmiflinden söz etmeyi sevmiyordun. Bizi birbirimize bir anda yak nlaflt ran temel deneyimin hangisi oldu unu yavafl yavafl anlayacakt m. Tekrar görüfltük. Yeniden dansa gittik. Gérard Philipe in Le Diable au corps unu [ çimizdeki fieytan] birlikte seyrettik. Bu filmde, kad n kahraman n barmenden, içinden epeyce içilmifl bir flarap fliflesini de ifltirmesini istedi i bir sahne vard, içkinin flifle mantar koktu unu iddia ediyordu kad n. Bu hileyi bir dans salonunda biz de tekrarlad k; barmen, kontrol ettikten sonra, bizim teflhisimize karfl ç kt. Israr m z karfl s nda görevini yerine getirdi ama bizi uyarmaktan da geri kalmad : Bir daha buraya ad m atmay n! Senin so ukkanl l na ve rahatl na hayran kald m. Kendi kendime flöyle dedim: Biz birbirimizi anlamak için yarat lm fl z. D flar üçüncü ya da dördüncü ç k fl m zda seni nihayet öptüm. Acelemiz yoktu. Seni temkinlice soydum. Gerçe in düflselle mucizevi bir çak flmas olarak, ete kemi e bürünmüfl Milos Venüsü nü keflfettim. Gerdan n n sedef parlakl yüzünü ayd nlat yordu. Bu güçlülük ve yumuflakl k mucizesini uzun uzun, sessizce sey- 14
rettim. Zevkin al nan ya da verilen bir fley olmad n seninle anlad m. Kendini verme ve ötekinden kendisini vermesini isteme biçimiydi zevk. Kendimizi tümüyle birbirimize verdik. Ondan sonraki birkaç hafta boyunca neredeyse her akflam bulufltuk. Yatak yerine kulland m eski kanepemi paylaflt n benimle. Olsa olsa altm fl santim geniflli indeydi ve birbirimize sar l p uyuyorduk. Kanepenin d fl nda odamda, tahta ve tu lalardan yap lm fl bir kitapl k, üzeri kâ t dolu koca bir masa, bir sandalye ve bir elektrikli s t c vard sadece. Dünyayla iliflkimin olmamas seni flafl rtm yordu. Senin bunu kabul etmen karfl s nda da ben flafl rm yordum. Seni tan madan önce, can s k nt s yaflamadan ve bunu karfl mdakine hissettirmeden bir k zla iki saatten fazla zaman geçirmemifltim hiç. Seninleyken beni çeken fley, beni baflka bir dünyaya sokmand. Çocuklu uma damgas n vuran de erler orda geçerli de ildi. Bu dünya beni büyülüyordu. Ne mecburiyet ne aidiyet olmaks z n oraya girdi imde her fleyden kaçabiliyordum. Seninle baflka bir yerdeydim, yabanc, kendime bile yabanc bir mekânda. Tamamlay c bir baflkas l k boyutuna girifli sunuyordun bana; ben ki tüm kimlikleri reddetmifl ve hiçbiri benim olmayan kimlikleri birbirine eklemifltim daima. Seninle ngilizce konuflarak, senin dilini kendiminki k l yordum. Sen Frans zca karfl l k versen de sana bugüne kadar ngilizce hitap etmeyi sürdürdüm. Esas olarak sen ve kitaplar sayesinde ö rendi im ngilizce, ta en bafl ndan beri, çevremizdeki toplumsal kurallar n bize kendisini dayatmas na karfl aram zdaki derin 15
yak nl koruyan özel bir dil oldu benim için. Seninle, korunmufl ve koruyucu bir dünya kurdu umuz duygusu içindeydim. E er sen güçlü bir milli aidiyet, ngiliz kültürüyle tam bir bütünleflme duygusuna sahip olsayd n, bu mümkün olmazd. Ama hay r. ngiliz olan her fleye karfl, size yak n olanla do al bir uyumu d fllamayan elefltirel bir mesafen vard. Senin bir export only, yani ihracata ayr lm fl ve Büyük Britanya da bile bulunmayan flu ürünlerden biri oldu unu söylüyordum. kimiz de Büyük Britanya seçimlerinin sonuçlar yla yak ndan ilgilendik; bunun nedeni Birleflik Krall k n de il, sosyalizmin gelece inin söz konusu olmas yd. Sana yap labilecek en büyük hakaret, tuttu un taraf vatanseverli inle aç klamalar yd. Bunun kan t n, çok daha sonralar, Falkland Adalar n n Arjantin güçleri taraf ndan iflgali s ras nda görecektim. Senin belli bir taraftan yana oluflunu vatanseverlikle aç klayan ünlü bir ziyaretçiye sertçe, Arjantin in bu savafl i renç bir askeri-faflist diktatörlü ü yeniden pekifltirmek için sürdürdü ünü, ngilizlerin zaferinin ise nihayet bu diktatörlü ün çöküflünü h zland raca n sadece budalalar n göremeyece ini söylemifltin. Galiba gere inden h zl gidiyorum. Bu ilk haftalar boyunca, kendi kültürün karfl s ndaki özgürlü ün ama ayn zamanda sen küçükken sana aktar ld flekliyle bu kültürün özü beni hayran b rak yordu: En ciddi s k nt lar belli bir alaya al fl flekli, mizahla maskelenen 16