Elektrik Sektörü 2015 İkinci Çeyrek Değerlendirmesi Yael Taranto TSKB Ekonomik Araştırmalar tarantoy@tskb.com.tr Temmuz 2015
Tüketim Artışı İkinci Çeyrekte Yavaşladı 2015 in ilk yarısında elektrik tüketimi %2,4 artış gösterdi. Yılın ilk çeyreğinde %3 olan artış ikinci çeyrekte %1,9 a geriledi. 2013 yılında elektrik tüketiminde 2009 dan bu yana en düşük artış görülmüş, elektrik tüketimindeki %1,8 oranındaki artış, ekonomik büyüme ve imalat sanayi büyümesinin gerisinde kalmıştı. 2014 te ise elektrik tüketimindeki artış hızının sanayi üretimi artışının üzerinde gerçekleştiği görülüyor. 2015 in ilk beş ayında elektrik tüketimindeki artış hızı;%1,9 olan imalat sanayi büyümesinin üstünde gerçekleşti. Sanayideki tüketimin yanı sıra hizmet sektörlerinden ve konutlardan gelen ısıtma ve soğutma talebinin elektrik tüketimindeki önemi giderek artmaktadır. Özellikle ısıtmasoğutmada elektrik kullanımının arttığı hizmet sektörlerinde ve kısmen de konutlarda enerjinin verimsiz kullanımının yaygın olması elektrikte dönemsel olarak aşırı tüketime ve mevsimsel dalgalanmalara yol açmaktadır. Elektrik tüketiminde ısıtma ve soğutma ile birlikte hizmet sektörlerinin payındaki artış talep tahminlerindeki yanılma payını artırmaktadır. 2015 in ilk altı ayında elektrik tüketimindeki artışta özellikle kış aylarındaki ısıtma talebinin etkili olduğu düşünülüyor. Kış sezonunun ardından ikinci çeyrekte elektrik tüketim artış hızının sanayi üretimi büyümesindeki artışa rağmen düşmesi sanayiden gelen talebin elektrik tüketimi artışındaki etkisinin azaldığını gösteriyor. Bu dönemde enerji yoğunluğu yüksek olan sektörlerin üretimlerindeki düşüşün elektrik tüketimi artışını sınırladığı tahmin ediliyor. İlk beş ayda ana metal sanayi üretim endeksi %2, tekstil %9 ve çimento-cam-seramik grubu %6,7 geriledi. Artış gösteren sektörler ise genellikle birim elektrik tüketiminin görece daha düşük olduğu taşıt araçları, eczacılık ürünleri, mobilya, rafine edilmiş petrol ürünleri. Son dönemde, özellikle 2013 ve 2014 yılının ilk altı ayında elektrik tüketimi ile imalat sanayi ilişkisinin zayıfladığını, imalat sanayindeki düşük ivmeli pozitif büyümeye rağmen elektrik tüketimi artışının sınırlı kaldığını görmüştük. Ancak, 2014 yılının tamamına ve 2016 nın ilk yarısına ait veriler sanayi üretimindeki artışın elektrik tüketiminin gerisinde kaldığını gösteriyor. 2013 ve 2014 ilk altı aylık dönemde gözlenen trend bir yandan enerji yoğun sektörlerdeki enerji verimliliği yatırımlarından, diğer taraftan tüketimde önemli payı olan ark ocaklı demir-çelik tesislerinin üretimindeki azalmadan kaynaklandı. Elektrik tüketimi-imalat sanayi üretimi ilişkisinin geçmişe kıyasla daha zayıf görünmesinin diğer bir nedeni 2013 başında değişen TÜİK sanayi üretim endeksindeki ağırlıklardır. 2010 yılını baz alan seride enerji yoğunluğu yüksek olan tekstil ve ana metal sanayinin ağırlığı azalırken, enerji yoğunluğu düşük olan gıda, plastik, fabrikasyon metal ürünlerinin ağırlığı artmıştır. Kapasite fazlasında artış sürüyor 2013 yılında elektrik talebindeki artış yavaşlarken, üretim kapasitesindeki artış hız kazandı ve sektörde önemli miktarda kapasite fazlası oluştu. Kapasite fazlasının 2014 te ve 2015 in ilk yarısında artarak sürdüğü görülüyor. 2014 ilk yarısında 66,6 GW olan toplam kurulu güç 2015 ilk yarısında %7,5 artarak 71,6 GW a ulaştı. En fazla kurulu güç artışı ithal kömür ve hidroelektrik santrallerde oldu. Altıncı ayın sonunda geçen yılın aynı dönemine kıyasla ithal kömür 1,8 GW, hidroelektrik 1,9 GW arttı. İthal kömür santrali kapasitesindeki artış 2014 yılı içinde büyük ölçekli üç santralin (Atlas Enerji 1200 MW, İçdaş 600 MW ve İzdemir 350 MW) devreye girmesi sonucu gerçekleşti. Devreye alınan hidroelektrik santral kapasitesinde ise özellikle 2015 in ilk üç ayında hızlanma görünüyor. Geçen yıl ilk üç ayda 460 MW lık HES devreye alınmışken bu yıl devreye alınan HES kapasitesi 739 MW. 2
Kurulu güçteki değişim sonucunda 2015/6 Ay döneminde tahmini altı aylık proje (ortalama) üretim kapasitesi 195,8 GW tan, 208,1 GWh e, güvenilir üretim kapasitesi 167,1 den 177,4 GWh e ulaştı. Puant talep, yani en yüksek güç çekişi 2015/6 Ay döneminde %1 artarak 39,061 MW olarak gerçekleşti. Santrallerin tabela gücü ile değerlendirildiğinde puant talebi karşılayacak yeterli kapasite görünmekle birlikte dönemsel ve bölgesel sorunlar yaşanabilmektedir. 2015 ilk yarısında doğal gaz santrallerinin kapasitesinde 0,05 GW, rüzgar santrali kapasitesinde 0,88 GW, diğer yenilenebilir kaynakların (biyokütle, jeotermal ve güneş) kurulu gücünde 0,26 GW artış oldu. Doğalgazda bir taraftan yeni ve büyük ölçekli santraller devreye alınırken, diğer yandan küçük ölçekli, eski ve verimsiz santraller kapatıldığından yıllık net kapasite artışı sıfıra yakındır. Sisteme 2014 başından itibaren dahil olmaya başlayan güneş enerjisi santrallerinin kurulu gücü henüz 108 MW seviyesindedir. Sistemdeki diğer santrallerden farklı olarak güneş enerjisi santralleri dağıtım sistemine bağlı lisanssız küçük ünitelerden oluşuyor. Güvenilir ve proje üretim kapasiteleri 2015/6 Ay döneminde gerçekleşen elektrik tüketimi ile karşılaştırıldığında güvenilir üretim yedeğinin %40, proje üretim yedeğinin %64 seviyesinde olduğu görülmektedir. 2014 ün aynı döneminde güvenilir üretim yedeği %35, proje üretim yedeği %58 seviyesindeydi. Güvenilir üretim yedeğindeki artış ağırlıklı olarak ithal kömür santrallerinin kapasitesindeki artıştan, kısmen de son yıllarda devreye alınan yüksek verimli doğal gaz çevrim santrallerinden kaynaklanmaktadır. Kapasite fazlası değerlendirilirken iletim sistemindeki kısıtlar ve santrallerin emre amadeliği dikkate alınmalıdır. Türkiye de mevcut durumda ulusal düzeyde kurulu güç yeterli olmasına rağmen üretim kapasitesinin coğrafi dağılımı ile tüketimin coğrafi dağılımı arasındaki uyumsuzlukların arz güvenliği açısından değerlendirilmesi önem taşıyor. 31 Mart ta yaşanan ulusal düzeydeki uzun süreli elektrik kesintisi sistemin bütününe yönelik soruları gündeme getirmiştir. Dikkate alınması gerekli diğer konu santrallerin emre amadeliğidir. Örneğin, Afşin-Elbistan santrallerinin toplam kurulu gücü 2.795 MW olmasına rağmen, çeşitli arızalar nedeniyle bu toplamın ancak %70 i emre amade durumda. 3
Fiyatlar hem TL, hem Dolar bazında geriledi 2015 ilk yarısında PMUM da ortalama elektrik fiyatları 2014 ün aynı dönemine kıyasla %18 gerileyerek 128,9 TL/MWh olarak gerçekleşti. Fiyat düşüşünde artarak devam eden kapasite fazlası ile hidroelektrik ve kömürden oluşan düşük maliyetli üretim portföyünün ağırlık kazanması etkili oldu. 2015 ilk yarısında hidroelektrik ve kömürün üretim içindeki toplam payı %46 dan %55 e çıktı. Aynı dönemde uluslararası kömür fiyatları yaklaşık %15 civarında azaldı. Diğer taraftan 2014 son çeyreğinde tarifelere yapılan zamla birlikte doğalgaz maliyetlerinde %9 artış görüldü. Toplam üretim portföyü değerlendirildiğinde TL bazında üretim maliyetinin %5 civarında gerilediği tahmin ediliyor. 2015 ilk yarısında elektrik üretimi %2,9 artışla 124,9 milyar KWh olarak gerçekleşti. Kuraklığın sona ermesi ve 2014 sonunda büyük ölçekli ithal kömür santrallerinin devreye girmesiyle üretim kompozisyonu geçen yılın aynı dönemine kıyasla farklılaştı. Doğal gazın payı %47,2 den %36 ya düşerken, hidroelektriğin payı %17,7 den %28,3 e, ithal kömürün payı %12,7 den %14,7 ye çıktı. Yerli kömürün payı özelleşen santrallerdeki rehabilitasyon çalışmaları ve diğer kaynakların kapasitesi artarken yerli kömür kurulu gücünün sabit kalması nedeniyle %16,1 den %12,5 e geriledi. Rüzgar ve jeotermal kurulu gücündeki artışlar sonucunda rüzgardan üretim %2,9 dan %4,3 e, diğer yenilenebilir kaynaklardan üretim %1,4 ten %1,8 e çıktı. Gerileyen petrol fiyatlarının etkisiyle 2014 ilk yarısında %1,9 olan petrol ürünlerinden üretimin payı %2,4 e ulaştı. 2015 ilk yarısında ithal kaynakların üretim içindeki payı %62 den %53 e gerileyerek yeniden 2013 teki seviyesine dönmüştür. PMUM daki elektrik fiyatının doğal gaz fiyatına oranlanmasıyla oluşturulan katsayının 2007 yılından bu yana düştüğü, yani doğal gaz maliyetlerinin elektrik fiyatına yansıma oranının azaldığı gözlenmektedir. Katsayıdaki düşüş kısmen 2010 yılından bu yana doğal gazdan elektrik üretiminin payı azalırken hidroelektrik üretim kapasitesinin artmasından kaynaklanmaktadır. 2013 yılında tüketimdeki durgunlukla birlikte oluşan arz fazlasının maliyetle ilgili faktörlerin önüne geçtiği, bu nedenle PMUM/Doğal Gaz katsayısının 2,3 ten 2,1 e gerilediği görülmektedir. 2014 te kuraklık nedeniyle doğal gazın üretimdeki payının artması PMUM fiyatlarında artışa yol açmış, PMUM/Doğal Gaz katsayısı 2,3 seviyelerine ulaşmıştır. 2015 ilk yarısında doğalgaz/pmum katsayısı 1,7 seviyesine geriledi. PMUM doğalgaz katsayısındaki gerilemede kapasite fazlasıyla birlikte doğalgaza alternatif düşük üretim maliyetli portföyün üretim içindeki payının artması etkili oldu. 2013 sonundan itibaren yükselmeye başlayan dolar kuru dolar bazındaki PMUM fiyatının gerilemesine yol açtı. 2013 ten 2014 e 77 USD/MWh ten 75 USD/MWh e gerileyen fiyat, 2015 ilk yarısında 50 USD/MWh olarak gerçekleşti. Kur hareketleri nedeniyle yenilenebilir enerjiden üretim yapan santrallerin çoğu 2015 yılı için serbest piyasa riskine girmeyerek YEKDEM kapsamında dolar bazında garantili satışı tercih etti. Fosil yakıtlarla üretim yapan santraller, özellikle doğalgaz santralleri düşüşten olumsuz etkileniyor. Diğer taraftan perakende elektrik tarifelerine 2014 son çeyreğinde yapılan artış serbest tüketici piyasasını yeniden cazip hale getirdi. Serbest tüketici piyasasında satış yapabilen şirketlerin 170-180 TL/MWh (64-70 USD/MWh) satış fiyatı elde edebilmeleri mümkün. 4
Arz tarafında ilk çeyrek değerlendirme notunda yer alan kurulu güç beklentimizi muhafaza ediyoruz. 2015 sonu kurulu güç beklentimiz 26,4 GW doğalgaz, 25,9 GW hidroelektrik, 6,1 GW ithal kömür, 9,9 GW yerli kömür, 4,3 GW rüzgar, 1,3 GW petrol, 1,2 GW diğer kaynaklar olmak üzere toplam 75,1 GW olarak öngörülmektedir. Orta vadeye yayılması beklenen arz fazlası PMUM da elektrik fiyatlarını baskılıyor. Yükselen kurla birlikte özellikle dolar bazında fiyatların önümüzdeki birkaç yıl düşük seyredeceği öngörülüyor. Diğer taraftan ulusal perakende satış tarifelerinin artmış olması serbest tüketici ve toptan satış piyasalarını PMUM a kıyasla daha cazip bir alternatif haline getiriyor. Ancak artan rekabet ve PMUM daki fiyatların düşüklüğü serbest tüketici piyasasında da fiyatlar üzerinde baskı yaratıyor. Bununla beraber serbest tüketici piyasasında 160-170 TL/MWh civarında fiyatın sürdürülebilir olduğu düşünülüyor. PMUM da ise ikinci çeyrekte beklenenin altında gerçekleşen fiyatlar nedeniyle 2015 ortalama fiyat beklentisi 135-145 TL/MWh olarak revize edilmiştir. Dolar kurunun 2,6 seviyesini aşmasıyla birlikte PMUM daki ortalama fiyatların önümüzdeki birkaç yıl boyunca 73 USD/MWh seviyesinin altında kalması olasılığı artmıştır. Dolar kurundaki artışın ve emtia fiyatlarında olası toparlanmanın hammadde maliyetlerini artırarak toptan elektrik satış fiyatlarını kademeli olarak 2018 ve sonrasında 73 USD/MWh seviyesine taşıyacağı tahmin ediliyor. Dolar kurunun 2,70 seviyesinde olduğu durumda 2015-2017 dönemi için dolar bazında tahmini PMUM satış fiyatları sırasıyla 53, 62 ve 68 USD/MWh olarak öngörülmektedir. Ancak, kurlardaki ve emtia fiyatlarındaki yüksek hareketlilik tahminlerde revizyon gereğini ve sıklığını artırmaktadır. 2015 Beklentileri: Tüketim Artışı Yavaş, Fiyatlarda Gerilemeye Devam 2014 son çeyrek değerlendirme notunda 2015 yılı için baz, düşük ve yüksek olmak üzere üç senaryoda tahmin yapılmış, elektrik tüketiminin 262-267 milyar KWh aralığında olacağı öngörülmüştü. İlk altı aylık geçekleşmeler ve sanayi üretimindeki zayıflık yılsonu tüketiminin düşük senaryoya yakın seviyelerde gerçekleşmesi olasılığını artırıyor. 2015 yılı için 262-267 milyar KWh aralığındaki elektrik tüketimi beklentimizi muhafaza ediyoruz. 5
Bu doküman Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. nin uzman kadrosunca güvenilir olarak kabul edilen kaynaklardan elde edilen verilerle hazırlanmıştır. Notta yer alan görüşler ve öngörüler, not kapsamında belirtilen ve kullanılan yöntemler ile sektör temsilcileriyle yapılan görüşmelerle üretilen sonuçları yansıtmakta olup bu verilerin tamlığı ve doğruluğundan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş.'nin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadı. Notta yer alan sonuçlar, görüşler, düşünceler ve öngörüler, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. tarafından açık ya da gizli olarak bir garanti ve beklenti oluşturmaz. Diğer bir ifadeyle; bu dokümanda yer alan tüm bilgi ve verileri kullanma ve uygulama sorumluluğu, doğrudan veya dolaylı olarak, bu rapora dayanarak yatırım kararı veren ya da finansman sağlayan kişilere ait olup, elde edilen sonuçtan dolayı üçüncü kişilerin doğrudan ya da dolaylı olarak uğradıkları zarardan Türkiye Sınai Kalkıma Bankası A.Ş. hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Bu döküman ileriye dönük tahminleri de kapsamaktadır. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş., bu tahminlere ulaşılamaması ya da Doküman daki bilgilerin tam ve doğru olmamasından sorumlu tutulamaz. 2015 Bu dokümanın tüm hakları saklıdır. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. nin izni olmadan raporun içeriği herhangi bir şekilde basılamaz, çoğaltılamaz, fotokopi veya teksir edilemez, dağıtılamaz. 6
7
8