BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ SONUÇ RAPORU

Benzer belgeler
TURUNÇGİL ÜRETİMİNDE İYİ TARIM UYGULAMALARININ KARŞILAŞTIRMALI EKONOMİK ANALİZİ: MERSİN İLİ ÖRNEĞİ

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

ÇANAKKALE İLİNDE İYİ TARIM UYGULAMASI YAPAN VE YAPMAYAN İŞLETMELERDE BAZI ÜRÜNLERİN ÜRETİM GİRDİLERİ VE MALİYETLERİ

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

USB - Ulusal Sistem Belgelendirme İTU (İYİ TARIM UYGULAMALARI) NESRİN SERİN Genel Müdür

İYİ TARIM UYGULAMALARI ve BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof.Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

İYİ TARIM UYGULAMALARI GAP-TEYAP KEREM AKDOĞAN

MEVZUATLAR KANUNLAR. TEBLİĞ, TALİMAT ve KARARLAR YÖNETMELİKLER KANUNLAR. Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

COĞRAFİ ETİKETLİ ÜRÜNLERE İLİŞKİN TÜKETİCİLERİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

MANİSA İLİ SOFRALIK ÜZÜM ÜRETİCİLERİN İYİ TARIM UYGULAMALARINA YAKLAŞIMI VE UYGULAMALARIN EKONOMİK ANALİZİ

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

İYİ TARIM UYGULAMALARI NASIL YAPILIR?

5. sınıf 6. sınıf Toplam Sayı % Sayı % Sayı % Kız 17 56, , ,7 Erkek 13 43, , ,3 Toplam , , ,0

l EUREPGAP Nedir? l EUREPGAP, Avrupa Perakendeciler Tarım Ürünleri Çalışma Grubu nun (EUREP: Euro Retailer Produce Working Group), İyi Tarım

25 Ağustos 2014 PAZARTESİ. Resmî Gazete. Sayı : (Mükerrer) YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:

Archived at

ÜCRET TARİFESİ TALİMATI

Yerel Ürünlerin Tüketiminin Modellenmesi; Çoklu Bir Yöntem Yaklaşımı. Arş. Gör. Ayça Nur ŞAHİN

Gençlerin Kozmetik Kullanma Davranışları

Sağlıklı Tarım Politikası

Pestisitler ülkemiz tarımında yaygın olarak kullanılmaktadır.

5. BÖLÜM: BULGULAR Yerleşik Yabancılara Yönelik Bulgular

ORGANİK ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNE KARAR VERMEDE ETKİLİ OLAN FAKTÖRLER: GÖKÇEADA ÖRNEĞİ

Dicle Vadisinde Pamuk Üretimi Yapan İşletmelerin Mekanizasyon Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma

2023 E DOĞRU BARTIN TARIMI

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı

ECOCERT İyi Tarım Uygulamaları (İTU) Sertifikasyonu Bilgi Formu

TO K A T İL İ KAZOVA YÖRESİNDE ÜRETİCİLERİN TARIM KOOPERATİFLERİNDEN YARARLANMA DURUMLARI VE EĞ İLİM LERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı. 10 Ağustos 2010 Diyarbakır

İSTANBUL İLİ ARNAVUTKÖY İLÇESİ HİZMET STANDARTLARI

T.C. UZUNDERE KAYMAKAMLIĞI İLÇE GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ

Kırklareli, Edirne, Tekirdağ ve Çanakkale İllerinde Üreticilerin İyi Tarım Uygulamalarına Yaklaşımı *

ÖRTÜALTI SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE İYİ TARIM UYGULAMALARI YAPMAYI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ

Tarımda Konvansiyonel Üretim ile İyi Tarım Uygulamalarının Karşılaştırılması: Çanakkale İlinde Şeftali ve Kiraz Örneği

KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK YAPAN İŞLETMELERİN YAYIM VE DANIŞMANLIK HİZMETLERİNE BAKIŞLARI

Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları. Dr. K.Necdet Öngen

Şanlıurfa Kuru Tarım İşletmelerinde Farklı Makina Seti ve Arazi Büyüklüğüne Göre Optimum Ürün Deseninin Belirlenmesi

IĞDIR İL GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM / DENEYİM TABLOSU

Tarım Sayımı Sonuçları

KALINTILARI. Pestisit nedir? GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI 1. pestisit kalınt kaynağı. güvenilirmidir. ? Güvenilirlik nasıl l belirlenir?

İşletmelerde Stok Yönetimi Üzerine Bir Araştırma

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

Globalgap Tarihi Gelişimi Globalgap; İyi tarım ürünleri belgelendirme aşaması tüketici nezdinin gereksinimlerini temin eden dünyanın en önemli çiftlik

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

Anket Bilgileri Anket No Tarih İlçe Köy. Üretim. 1. Mısır...

SEZONU ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ TAHMİN RAPORU

SURİYE, IŞİD VE ASKERİ OPERASYONLA İLGİLİ SEÇMEN DÜŞÜNCELERİ

MAGENTA Control and certification COMPANY

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR

İZMİR İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ BİTKİSEL ÜRETİM ve BİTKİ SAĞLIĞI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI HİZMETİN TAMAMLANMA SÜRESİ ( EN GEÇ)

Sertifikasyon Müracaat Formu

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

İSTATİSTİK HAFTA. ÖRNEKLEME METOTLARI ve ÖRNEKLEM BÜYÜKLÜĞÜNÜN TESPİTİ

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

Antalya ilinde örtüaltı yetiştiriciliği yapan üreticilerin iyi tarım uygulamalarına yaklaşımı

NASIL BİR BELEDİYE BAŞKANI?

Hangi Tarım Daha İyi. İyi Tarım Uygulamaları

Organik Gıdalarda Gıda Güvenliği. Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü MANİSA

BİTKİ KORUMA ÜRÜNÜ SATIŞ YERLERİNİN YÖNETMELİK HÜKÜMLERİ AÇISINDAN DURUMU.

Türkiye Mikro & KOBİ Finansman Programı Tarımsal Müşteri Değerlendirme Programı - CAP

2013 YILI DESTEKLEME BİRİM FİYATLARI

Ankara ve Kastamonu Eğiticilerinin Mesleki Eğilime Göre Yönlendirme ve Kariyer Rehberliği Projesini Değerlendirme Sonuçları

GENEL SEÇİMLERİN YEREL SEÇİMLERE ETKİSİ ARAŞTIRMASI

TARSUS TİCARET BORSASI

SÜT SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM. Yusuf GÜÇER Ziraat Mühendisi İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

GENÇ TÜRK MİLLİYETÇİLERİ NİN SİYASETTEN BEKLENTİLERİ ANKETİNİN RAPORU

ECOCERT ORGANİK SERTİFİKASYON BAŞVURU FORMU

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S

Iğdır İlinin Hayvansal Atık Kaynaklı Biyogaz Potansiyeli. Biogas Potential from Animal Waste of Iğdır Province

Adana İlinde Tarımsal Mücadelede Kullanılan Pestisitlerin Satıcılarının Bilgi Düzeylerinin Araştırılması

Veri Toplama Araçları Hazırlama Süreci ve Pilot Çalışma

GAP Bölgesinde Mekanizasyonun Gelişimi ve Sorunları. Development and Problems of Agricultural Mechanization in GAP

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

ISO / TS 22003:2013 un Yeniliklerinin Gıda İşletmeleri, Belgelendirme Kuruluşları ve Akreditasyon Faaliyetleri Açısından İrdelenmesi

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN İHTİYAÇLARININ BELİRLENMESİ 2016 ANKET SONUÇLARI

FİNANSMAN SORUNLARINA GÖRE KREDİ KULLANIM ORANLARI VE YATIRIMLARDA KREDİLERİN ETKİSİ ÜZERİNE ARAŞTIRMA

ERZURUM İLİ TARIM İŞLETMELERİNDE PATATES ÜRETİMMALİYETİNİN HESAPLANMASI* Avni BİRİNCİ, Nevzat KÜÇÜK

Elma Üretimi Yapan Tarım Đşletmelerinde Tarımsal Đlaç Kullanımında Yayım Yaklaşımları; Karaman Đli Örneği

Geleceği şimdiden planlayın.. SEÇİME DOĞRU. efgarastirma.com EfG.Arastirma EfG_Arastirma EfG.Arastirma

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi 1

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article

Üretici Bakışıyla Tarım Kredi Kooperatifleri: Afyonkarahisar İli Dinar İlçesi Örneği

TARIMDA GLOBALGAP UYGULAMALARI VE BU UYGULAMALARIN TÜRKİYE TARIMI VE TARIM ÜRÜNLERİ DIŞSATIMI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ *

ÇAT İLÇE GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

ÖZET Doktora Tezi ANTALYA İLİ MERKEZ İLÇESİNDE ENTEGRE MÜCADELE YÖNTEMİNİN YAYILMASI VE BENİMSENMESİ İlkay KUTLAR Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri En

ENERJİ YÖNETİMİ A.B.D. (İ.Ö.) TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GENEL BİLGİLERİ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

SEZONU TÜRKİYE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ TAHMİN RAPORU

Türkiye de Organik Tarım

GIDA ve KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Dursun KODAZ Gıda Mühendisi Gıda İşletmeleri ve Kodeks Daire Başkanlığı

ÖRTÜALTI SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ENTEGRE MÜCADELE YÖNTEMİNİN GIDA GÜVENLİĞİ AÇISINDAN ÖNEMİ: ANTALYA İLİ ÖRNEĞİ

KADIKÖY İLÇE GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER

ANKET ÇALIŞMASI SONUÇLARI

AYÇİÇEĞİ ÜRETİCİLERİNİN MEVCUT TARIMSAL DESTEKLERDEN MEMNUNİYET DÜZEYİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN ANALİZİ: EDİRNE İLİ LALAPAŞA İLÇESİ ÖRNEĞİ *

PROJENİN TEZİN veya ÇALIŞMANIN TAM ADI

Transkript:

ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ SONUÇ RAPORU Proje Başlığı Proje Yürütücüsünün İsmi Prof.Dr. Cem ÖZKAN Yardımcı Araştırmacıların İsmi Ömer Faruk ENGİN Proje Numarası 12L4347001 Başlama Tarihi 01.12.2012 Bitiş Tarihi 01.02.2013 Rapor Tarihi 07.03.2014 Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Ankara - " YIL 2014"

I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri ÖZET Geleneksel Üretim Yönteminden İyi Tarım Uygulamalarına Geçiş Yapan Örtüaltı Üreticilerinde Zararlı Yönetimi Yönünden Olası Davranış Değişikliklerinin Belirlenmesi: Antalya İli Kumluca İlçesi Örneği Antalya ili Kumluca ilçesinin Beykonak, Hacıveliler, Mavikent, Merkez ve Salur beldelerinde anket çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu anket çalışmalarının verilerini bu beldelerde örtüaltı sebze üreticiliği yapan üreticiler oluşturmaktadır. da 85 kişiye anket yapılmış ve ankete katılanların 20 sini iyi tarım uygulamaları teknikleri ile üretim faaliyeti gösteren üreticiler, 65 ini konvansiyonel tarım teknikleri ile üretim yapan üreticiler oluşturmuştur. İyi tarım uygulaması yapan üreticilerin listesine Kumluca İlçe Tarım Müdürlüğü nden 2012 üretim sezonuna ait üretici listelerinden, konvansiyonel üretim teknikleri ile üretim yapan üreticilerin listesine Kumluca Ziraat Odası Birliği nden 2012 yılına ilişkin Kumluca da faaliyet gösteren üreticilerin listesinden ulaşılmıştır. Konvansiyonel üretim yapan üreticilerin tüm beldelerdeki toplam sayısı 1620 kişi olup, bunların içinden Oransal Örnekleme Yönteminden yararlanılarak %90 güven aralığı ve % 0,1 hata payı ile anakitlenin oranının varyansı formülü kullanılarak kaç kişiye anket yapılacağı hesaplanmıştır. Genel anlamda İTÜ üreticileri yetiştiricilik, bitki besleme ve karlılık bakımından konvensiyonel üreticilere oranla daha bilinçlidir. Ancak bitki koruma yönü ile uygulamada her iki üretim sisteminde de çok ciddi sorunların yaşandığı ortaya konmuştur. İnsan sağlığının önemsenmesi, doğal kaynakların ve biyoçeşitliliğin korunması ve istenilen verimliğe ulaşılabilmesi için her iki üretim sistemindeki üreticilerin yetiştiricilik, bitki besleme ve karlılık yanında özellikle bitki koruma konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Anahtar kelimeler: İyi tarım uygulamaları, konvansiyonel tarım, örtüaltı, Kumluca

ABSTRACT Determination of The Possible Behavioral Changes in Greenhouse Producers Making The Transition from Traditional Methods to Good Agriculture Practices in Terms of the Pest Management: The Case of Kumluca District of Antalya Province The survey is made in Beykonak, Hacıveliler, Mavikent, Merkez and Salur which are the town of Kumluca, Antalya. The data of this survey is provided by producers of greenhouses. In total, there are 85 people in this survey. 20 people out of 85 are producers who use good agricultural practice techniques, rest of them use conventional agricultural techniques. The list of these producers who use good agricultural practice techniques are reached by using the list of product season of 2012 which is given by Agricultural of Management of Kumluca Town. The list of these producers who use conventional agricultural techniques are reached by using the list of product season of 2012 in Kumluca which is given by The United Chamber of Agriculture. The total number of producers who use conventional agriculture techniques is 1620. It is decided how many people participate in this survey by taking advantage of proportional sampling method within the 90% confidence interval and 0.1% margin of error and by counting the variance of main population. In generally, ITU manufacturers have more conscious in terms of agronomy, plant nutrition and economic profitability compared to conventional producers. However, with the application of plant protection aspects in both production systems that are experiencing very serious problems have been revealed. In order to have a high opinion of human health, protect to natural resources and biodiversity conservation and reach to required productivity in both production systems, manufacturers should be educated about cultivation, plant nutrition and especially plant protection matters. Key words: Good agriculture practice, conventional agriculture, green house, Kumluca

Amaç ve Kapsam Dünya nüfusu hızla artmakta ve artan bu nüfusu besleyebilmek günümüzün en önemli sorunlarından biri haline gelmektedir. Fakat kısıtlı tarım alanlarının oluşu nedeni ile bu farkı kapatmak için çeşitli üretim teknikleri geliştirilmiş ve tarım ürünlerinin işlem sıralarında değişik yöntemler uygulanmıştır. Kısıtlı alanlardan yüksek verim almak için tüm modern üretim sistemlerinin kullanılması doğayı geri dönüşü zor olan bir bozulmaya ve ürünlerin daha az doğal olmaya itmiştir. İnsanın kendini besleyecek tek kaynağı olan doğayı kaybetme tehlikesi ile karşılaşması hem birim alandan daha fazla ürün alma isteği ve gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakma arzusu sürdürülebilir tarım uygulamalarının geliştirilmesini ve yaygınlaştırılması gerektiğini bir kez daha vurgulamaktadır. Artan yoğun üretim faaliyetleri sonucunda bitki hastalık ve zararlılarında paralel bir şekilde artış göstermesi sonucu ülkemizde kullandığımız kimyasal ilaç miktarları kontrolsüz bir şekilde artmıştır. Artık günümüzde tarımsal hastalık ve zararlılarına karşı birçok değişik mücadele yöntemleri ulamalar dışında kalan yöntemlerin bugünkü payı bile %5 i bile geçmemektedir (Dağ vd. 2000). Ülkemizde de tarımsal kaynaklı hastalık ve zararlılara karşı kimyasal mücadele yöntemleri yoğu olarak tercih edilmektedir. Buda hem insan, çevre ve doğal yaşamdaki canlıların sağlığını direk veya dolaylı olarak tehdit etmektedir. Sentetik kimyasalların kullanımı 1940 lı yıllarda başlamış ve bu yıllardan beri oluşabilecek riskler ve endişeler oluşmaya başlamıştır. Ülkemizde 1970 li yıllarda bazı ilaçlar yasaklanmaya başlamış olup bunlardan bazıları Dieldrin 1971, Aidrin, Chlordane ve Heptachlor, 1979 yılında tamamen yasaklanmış, DDT ve BHC nin kullanımına 1978 yılında kısıtlama getirilmiş ve 1985 yılında ise tamamen yasaklanmıştır (Ünal ve Gürkan 2001). Bu artış üretim masraflarının artmaya, toprak kirlenmeye, yer altı suyundan deniz ve göllere bulaşarak tüketimde sağlık sorunları yaşanmasına neden olmuştur. Üreticilerin faaliyetleri sonucunda zararlı ve hastalık ile mücadelede ürene uygulanan yoğun mücadele yöntemleri ile gıdanın güvenliği tehdit altında olup buda Tarımın Yeni Paradigması sürecini doğurmaktadır ki bu süreçte üretimde gıda güvenliğinden tüketime kadar olan gıdanın güvenirliği kısmı ile bütünleşmiştir (Anonim 2010). Ayrıca artık tüketiciler gıdanın güvenli olmasının yanında çevre, insan ve hayvan sağlığına uygun olarak üretilmesini ve bununda belgelere dayanarak ispatlanmasını istemektedirler (Lang vd. 2002, Walley vd. 2000, Van der Meer and Ignacio 2006). Tüketicinin bilinçli olması artık ürünlerin etiket ve ambalaj gibi unsurlardan çok ürünün içeriğine ve işlenme yöntemlerine bakması gıda sektöründe daha çok güvenilir olan ürünlerin tüketilmesine neden olmuştur (Gözen 2010). Tüketicilerde oluşan bu davranış değişikliği sonucunda üreticiler tüketicilerinin isteklerine göre ürünleri hazırlayıp, perakendeci firmalara sunmaya başlamıştır. Yaşanan ekolojik değişimler sonucunda tüketicilerde güvenli gıda bilincinin oluşması tarımsal alanda hem üreticilerde hem de perakendecilerde dalgalanmalara ve değişimlere neden olmuştur. Tüketicilerin bu davranışları tarımsal ticareti etkilemiş ve gıda güvenliğine yönelik tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmıştır. 1990 lı yılların sonlarına doğru İyi Tarım Uygulamaları (Good Agricultural Practices- GAP), Kritik Kontrol Noktalarında Tehlike Analizi (Hazard Analysis at Critical Control Point- HACCP) ve İyi Üretim Uygulamaları (Good Manufacturing Pratice- GMP) gibi terimlerin ve standartların oluşum temelleri atılmıştır. İyi Tarım Uygulamaları (İTU); tarımsal üretimin çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyecek şekilde kontrol altına alınması ve üretim sonucunda oluşan ürünlerin sertifikalandırılarak tarımda izlenebilirlik, sürdürebilirlik ile gıda güvenliğini sağlayan üretim modelidir. FAO tarafından bu uygulama, tarımsal üretim sisteminin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan kârlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlık ve refahı ile çevreye önem veren bir hale getirmek için uygulanması gereken işlemler olarak tanımlanmaktadır (Gözen 2010). İyi Tarım Uygulamaları, çeşitli üretici örgütleri (COLEACP-EUACP Horticultural Trade Association), ithalatçılar, perakendeciler (BRC-British Retail Consortium, FPC-Fresh Produce Consortium-UK, CIMO- European Association of Fresh Produce Importers, EUREP- Euro-Retailer Produce Working

Group) ve tüketicileri temsil eden kuruluşlar (İngiltere Gıda Standartları Acentesi) tarafından geliştirilen kurallar çerçevesinde uygulanmaya başlanmıştır (Mencet 2005). Uygulamaya yönelik çalışmalar sonunda Temmuz 2007 de yürürlükte bulunan bazı maddeler için revizyon yapılmış ve 7 Eylül 2007 tarihinde Bangkok da yapılan yıllık olağan toplantı sonunda EUREPGAP ismi GLOBALGAP olarak değiştirilmiş ve logosu belirlenmiştir. Toplantıda yapılan isim değişikliğinin amacı ise, bu uygulamanın sadece Avrupa Birliği ülkeleri ile sınırlı kalmayıp, dünyanın birçok ülkesinde kabul edilmesi ve uygulanması olarak belirtilmiştir. 2008 yılı Mart ayı itibariyle GLOBALGAP yaş meyve ve sebze standardı ile tam eşdeğerlik sağlayan standartlar Avusturya, İngiltere, Şili, Japonya, İspanya, Yeni Zelenda ve Almanya da yer almaktadır. Ülkemizde bu uygulamanın temelleri Cumhuriyet dönemi öncesinde bir kısım üretim parselleri ve ürünleri (zeytin vb.) kayıt altına alınarak izlenebilirlik ve kayıt sistemi oluşturulması ile başlamıştır. Buna ek olarak 1957 yılında yürürlüğe giren 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu ve beraberinde çıkarılan mevzuat da iyi tarım uygulamalarına geçişi hızlandırmıştır. İyi tarım uygulamaları gibi yenilikçi bir sisteminde benimsenmesi için diğer yenilikler gibi kişiye normalde kullandığı sistemden daha fazla avantajlarının olması gerekmektedir. Ancak kişinin yeniliğe karşı olan olumlu veya olumsuz tepkisini hemen ortaya koyması güçtür. Bu nedenle kişi belirli bir inceleme ve gözlemlemeden sonra uygulamaya karar verebilir. Yeniliğin ilk kez benimsenmesinden, toplumdaki son bireyin benimsemesine kadar geçen süreç yeniliğin yayılması olarak ifade edilebilir (Taluğ ve Tatlıdil 1993). Ayrıca yeniliklerin benimsenmesini tümüyle anlamak içinde yenilik için ele alınan toplumda zamanla yayılmasını incelenmesi gerekmektedir (Tatlıdil 1989). Tarım ürünlerinin dış ticaretinde Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ-World Trade Organization) tarafından hazırlanan Hayvan ve Bitki Sağlığı konusunda yapılan antlaşma etkili olmuştur ve uluslararası standartların korunması amacıyla gıda güvenliğine ilişkin düzenlemeler yapılması uygun görülmüştür. Bu antlaşmanın ilki gıdalarda Kritik Kontrol Noktalarında Tehlike Analizi (HACCP) iken ikincisi yaş meyve ve sebzelerde uygulanan İyi Tarım Uygulamaları (İTU) anlamındaki GAP (Good Agricultural Practices) tir (Sayın 2009).Bu projede iyi tarım uygulamaları teknikleri ile konvansiyonel tarım tekniklerini kullanarak üretim yapan üreticilerin bitki koruma yönü ile davranışlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Buna göre projeye katılan üreticilerin sosyo ekonomik özellikleri ile konvansiyonel üretim teknikleri ile üretim yapan üreticilerin iyi tarım uygulamaları hakkında düşünceleri ve iki üretim tekniklerinin bitki koruma yönünden farklılık olup olmaması göz önüne alınarak karşılaştırmalar yapılmıştır. Bu amaçla Antalya ilinin Kumluca ilçesi seçilmiştir. Bu ilçenin seçilmesinin temel nedeni bölgenin örtü altı sebze üretiminin yoğun olması ve gerek ülkemizin gerekse dünyanın sebze ihtiyacının büyük bölümünü karşılamasıdır. Materyal ve Yöntem 1. Materyal Genel bilgiler Tez çalışmasında iki temel materyal kullanılmıştır. Bunlardan birincisi Kumluca İlçe Tarım Müdürlüğü nden ve Kumluca Ziraat Odası Birliği nden alınan bilgiler, konu ile ilgili olabilecek tezlerden, Türkçe ve yabancı yayınlardan, kitaplardan ve internet kaynaklarından temin edilen bilgilerdir. İkincisi de araştırma bölgesinde tarımsal faaliyetler ile uğraşan üreticilerden anket yoluyla elde edilen verilerdir. Anket aşamasında araştırmadaki işletmelerden birincil verilerin toplanması sürecinde Tarım İlçe Müdürlüğü nden alınan bilgiler doğrultusunda doğal faktörler, tarım tekniği ve üretim deseni, ulaşım imkanları gibi faktörlerin yanında iyi tarım uygulamaları üreticileri listeleri de göz önünde tutularak araştırma alanını temsil eden Antalya ili Kumluca ilçesindeki beldeler Oransal Örnek Hacmi ile

seçilmiştir. Bu beldelerin seçiminde izlenen yöntem aynı belde içinde faaliyet gösteren hem iyi tarım uygulaması üreticisi hem de konvansiyonel üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticilerin olmasıdır. Araştırma bölgesi olarak, birden fazla beldenin seçilmesinin bir diğer nedeni de seçilen beş beldede yapılan tarımsal faaliyetlerin yoğun olmasıdır. Araştırma alanını oluşturan Beykonak, Hacıveliler, Mavikent, Merkez ve Salur beldeleri ve bu beldelerde örtaltında sebze üretimi yapan üreticiler araştırmanın popülasyonunu oluşturmaktadır. Araştırma ile ilgili verilerin toplanması Tez çalışması kapsamında veri toplama yöntemleri arasından üreticilerle anket, mülakat ve gözlem yöntemi kullanılmıştır. Bu noktada, araştırmada kullanılan bu yöntemlerinin tanımının yapılması konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Gözlem en genel anlamıyla, araştırmacının incelediği konu ile ilgili olarak olayın gerçekleştirildiği yerde bulunması ve incelenen olayın gerçekleştirilme biçimine tanıklık etmesi olarak tanımlanabilir. Mülakat ise iki veya daha fazla sayıda insan arasında belli bir amaç etrafında yüz yüze yapılan tartışmalar olarak tanımlanmaktadır (Köprülü 2006). Araştırma kapsamında kullanılan mülakat yöntemi, üreticilerin anket sırasında yazılı olarak ifade edemedikleri ya da ifade etmekten çekindikleri bazı düşüncelerinin konuşma esnasında daha rahat olarak alınabileceği düşüncesinden hareketle tercih edilmiştir. Çünkü arazi çalışmasına çıkıldığında ve özellikle de anket yolu ile çalışıldığında bu durum ile sık sık karşılaşılmaktadır. Bu durum da çalışmanın sağlıklı olarak ilerlemesi önünde bir engel oluşturmaktadır. Anket ve mülakat yöntemlerinin dışında, araştırma kapsamında gözlem yönteminden de yararlanılmıştır. Araştırma kapsamındaki beldelerdeki zirai ilaç bayilerde ziyaret edilerek onlarında düşünce ve bilgileri sorulmuş, üreticiler ile kıyaslama yapılmıştır. Dolayısı ile sadece anket verileri ile bilgi toplanması yoluna bağlı kalınmamış, elde edilen bilgilerin doğruluğu diğer yöntemlerle de kontrol edilmiştir. 2. Çalışma Yöntemi Çalışma yönteminde Beykonak, Hacıveliler, Mavikent, Merkez ve Salur beldelerinde üretim yapan üreticilerin bitki koruma yönüne karşı tutum, davranışlarını ve fikirlerini ortaya koyabilecek soruları içeren bir anket çalışması yapılarak veriler elde edilmeye çalışılmıştır. Anket verileri 2013 yılının Ağustos ayını kapsamaktadır. Örnekleme yöntemi ve büyüklüğü Anket uygulanan işletmelerin belirlenmesinde bütün işletmelerin örnek olma ihtimalinin eşit olması amacıyla aşağıdaki Oransal Örnek Hacmi formülünden yararlanılmıştır. Örneğe giren işletme sayısının belirlenmesi amacıyla Oransal Örnek Hacmi formül kullanılmıştır (Miran 2002): n ( N Np(1 2 1) pˆ x p) p(1 p) Formülde; n = Örnek hacmi N= üreticisi sayısı p = Örneğe girecek üreticilerin oranı 2 p ˆ x = Oranın varyansıdır.

Araştırmada maksimum örnek hacmine ulaşılmak istenmiştir. Bu amaçla p: 0.50 ve (1-p): 0.50 alınmıştır. Örnek hacmini belirlerken %0,1 hata payı ve %90 güven sınırına göre değerler formülde yerine konulup hesaplamalar yapılmıştır. Buna göre araştırma kapsamına giren beldelerde toplam 65 konvansiyonel üretici ile görüşülmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Örnek Hacminin İlçelere Göre Dağıtılması Tez çalışması alanına giren Beykonak, Hacıveliler, Mavikent, Merkez ve Salur beldelerindeki toplam popülasyon konvansiyonel üreticilerde 1620 iyi tarım uygulamaları üreticilerinde ise 24 olarak bulunmuştur. Bu beldelerden Beykonak 22 üretici ( %33,8 ), Hacıveliler 21 üretici (% 32,3 ), Mavikent 1 üretici ( % 1,5 ), Merkez 5 üretici ( %7,7 ) ve Salur 16 üretici ( %24,6 ) bulunmaktadır. İTU üreticilerini Kumluca İlçe Tarım Müdürlüğü nden alınan 2012 Üretim Sezonu İyi Tarım Uygulamaları Çiftçi Detayı İcmali belgesindeki iyi tarım uygulamaları üreticilere ulaşılmıştır. Bu listede yer alan toplamda 24 üreticiden 20 tanesine ulaşılmıştır. İyi tarım uygulamalarında Beykonak 2 üretici ( %10 ), Hacıveliler 2 üretici (% 10 ), Mavikent 1 üretici ( % 5 ), Merkez 14 üretici ( %70 ) ve Salur 1 üretici ( %5 ) bulunmaktadır Bir önceki bölümde verilen formül aracılığı ile hesaplanan örnek hacmindeki toplam üretici sayısı, ilçelerin popülasyon içindeki oranlarına göre dağıtılmıştır. Anket Yapılan Beldelerin Belirlenmesi Anket için beldeler belirlenirken araştırma alanındaki beldeler içinde iyi tarım uygulamaları faaliyeti gösteren konvansiyonel üreticilerinde bulunmasına dikkat edilmiştir. Aynı beldede bulunan iyi tarım uygulamaları faaliyetindeki üreticiler ile aynı beldede üretim faaliyeti gösteren konvansiyonel üreticiler yapılan anketlerde üretici davranışlarını daha iyi ortaya çıkaracağı düşünülmüştür. Anket Yapılan Üreticilerin Belirlenmesi Örneğe giren 1620 konvansiyonel üreticinin seçiminde, yani deneklerin ve yedek deneklerin (örnek işletmelerin sahiplerinin anket sırasında bulunmaması durumunda) seçilmesinde Tesadüfi Sayılar Tablosu kullanılmıştır. Tesadüfi Sayılar Tablosu, çok sayıdaki rakamların art arda sıralanmasıyla elde edilir ve birbirini izleyen rakamlar arasında hiçbir ilişki yoktur. Böylece, örneğe girecek birimlerin eşit olasılıkla seçilebilmesi sağlanmıştır. Kura yöntemine göre populasyona ait örnekleme çerçevesindeki bütün birimlere birer numara verilmektedir ve numaralar iyice karıştırıldıktan sonra istenen örnek işletmeler tesadüfi olarak çekilmektedir (Çiçek ve Erkan 1996). Anket formları, araştırma için gerekli bilgilerin derlenmesine olanak verecek şekilde düzenlenmiştir ve üreticiler ile yüz yüze görüşülerek doldurulmuştur. Anket formları hazırlanırken üreticilerin bitki koruma yöntemlerine karşı görüşlerini, tutum ve davranışlarını ve bilgi düzeylerini ortaya koyabilecek sorulara yer verilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, üreticilerin tarımsal faaliyetlerine yönelik sorular ve özellikle kimyasal ilaç ve gübre kullanım miktarlarına, zamanlarına ve yöntemlerine ilişkin sorular da sorulmuştur. Bu sorulara ilave olarak, anket formunda araştırma kapsamındaki işletmelerin hayvan varlığı, bitkisel üretim deseni, örtüaltı üretim alanının tesis yılı ve parsel sayıları, aldıkları tarımsal desteklemeler ve destekleme ile ilgili düşünceleri, tarımsal ekipman varlığı, yetiştiricilikte karşılaştıkları problemler, üretim faaliyeti içinde en çok karşılaştıkları zararlı ve hastalık türleri gibi sorular da yer almaktadır. Verilerin analizi ve değerlendirilmesinde izlenen yöntem Araştırma sonucunda elde edilen verilerin değerlendirilmesi, tez için önem taşıyan konulardan birisidir. Anketlerden elde edilen bilgiler bilgisayara aktarılarak IBM SPSS v.20 (Statistical Package for the Social Sciences) istatistik paket programı ile analiz edilmiştir. Analizin temelinde, araştırmaya katılan üreticilerin tarımsal faaliyetler sürecindeki tutum, davranış ve fikirlerinin belirlenmesi, ayrıca üreticilerin çevreye karşı olan tutumlarındaki, davranışlarındaki, fikirlerindeki ve bilgi birikimlerinin iki

farklı üretim sistemindeki üreticiler arasındaki üretici davranışlarının araştırılması yer almaktadır. İki ya da daha fazla nitel değişken arasında bağımsızlık olup olmadığı ki-kare bağımsızlık testi ile ortaya konulmaktadır. Anket yolu ile toplanan verilere araştırmanın amacına uygun olarak gerekli görülen değişkenler arasında ki-kare bağımsızlık testi yapılmış ve p<0.10 değerleri anlamlı kabul edilmiştir. Bazı değişkenlerin ise sadece oransal dağılımı verilmiştir. Anket formunda yer alan bazı sorular ile üretim sistemleri arasında bir ilişkinin olup olmadığı test edilmek istenmiş; ancak bu sorulara ait analizi gerçekleştirebilecek kadar veri (veri sayısı<5) bulunamamıştır. Dolayısıyla da, gerekli görülen değişkenler arasında analiz yapılmıştır. Üreticiler, iyi tarım uygulamaları üretim sisteminde faaliyet gösteren ve konvansiyonel üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticiler olarak iki grupta değerlendirilmiştir. IV. Analiz ve Bulgular 1. KİŞİSEL BİLGİLER Deneklerin yaşları ile üretim sistemlerinin durumu çizelge 1.1 de incelenmiştir. Ankete katılan üreticilerin büyük çoğunluğu ( %39,3 ) 40-49 yaş sınırları arasında çıkmıştır. İTU sisteminde üretim yapan üreticilerin %47,4 ü ve konvansiyonel üretim sisteminde üretim yapan üreticilerin % 36,9 u 40-49 yaş sınırları arasında bulunmuştur. Yaş ile üretim sitemleri arasında yapılan ki-kare testine göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir (p=0,295). Ayrıca ankete katılan üreticilerin tamamının ( %100 ) cinsiyeti erkektir. Çizelge 1.1 Üreticilerin yaşlarına ilişkin verilerin dağılımı Yaş Üretim Sistemi 30-39 Sayı 4 10 14 % 21,1 15,4 16,7 40-49 Sayı 9 24 33 % 47,4 36,9 39,3 50-59 Sayı 4 22 26 % 21,1 33,8 31,0 60-69 Sayı 2 9 11 % 10,5 13,8 13,1 Sayı 19 65 84 (p=0,295, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin eğitim durumları ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 1.2 de incelenmiştir. İTU yapanların büyük çoğunluğunun (% 63,2) lise veya daha üstü bir eğitim seviyesine sahip oldukları saptanmıştır. Buna karşın, konvansiyonel üretim yapan deneklerin ise yaklaşık yarısı (%49) ortaokul veya daha alt bir eğitim seviyesine sahip olduğu belirlenmiştir. Eğitim durumu ile üretim sistemleri arasında yapılan ki-kare testine göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı analiz edilmiştir (p=0,431).

Çizelge 1.2 Üreticilerin eğitim durumlarına ilişkin verilerin dağılımı Eğitim Durumu Üretim sistemi İlkokul Sayı 1 6 7 % 5,3 9,2 8,3 Ortaokul Sayı 6 26 32 % 31,6 40,0 38,1 Lise Sayı 10 31 41 % 52,6 47,7 48,8 Yüksekokul Sayı 1 2 3 % 5,3 3,1 3,6 Üniversite Sayı 1 0 1 % 5,3 0,0 1,2 Sayı 19 65 84 (p=0,431, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin tarım dışı gelirleri ile üretim sistemleri arasında bir ilişkinin olup olmadığı çizelge 1.3 de incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre ankete katılan üreticilerin %53,6 sının tarım dışında herhangi bir gelir kaynağının olmadığı tespit edilmiştir. İTU üretim sisteminde bu oran %57,9 iken konvansiyonel üretim sisteminde %52,3 tür. Diğer bir ifade ile tarım dışından başka gelir ile üretim sistemleri arasında yapılan ki-kare testine göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir (p=0,795). Çizelge 1.3 Üreticilerin tarım dışı gelir durumuna ilişkin verilerin dağılımı Tarım dışı gelir durumu Üretim Sistemi Yok Sayı 11 34 45 % 57,9 52,3 53,6 Serbest meslek Sayı 2 12 14 sahibi % 10,5 18,5 16,7 Ticaret ile uğraşma Sayı 6 17 23 % 31,6 26,2 27,4 Herhangi bir yerden Sayı 0 2 2 emekli % 0,0 3,1 2,4 Sayı 19 65 84 (p=0,795, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin üretim sistemleri ile herhangi bir birliğe üye olma durumları çizelge 1.4 te incelenmiştir. Ankete katılan üreticilerin %91,8 si Kumluca Ziraat Odası Birliği ne kayıtlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan araştırma sonucuna göre herhangi birliğe üye olma durumu ile üretim sistemi arasında yapılan ki-kare testine göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir (p=0,550).

Çizelge 1.4 Üreticilerin herhangi birliğe üye olma durumuna ilişkin verilerin dağılımı Birliklere üye olma durumu Üretim Sistemi Ziraat Odası Birliği Sayı 19 59 78 % 95,0 90,8 91,8 Yok Sayı 1 6 7 % 5,0 9,2 8,2 (p=0,550, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin aile bireylerinin toplam sayıları ile üretim sistemi arasında ki ilişki çizelge 1.5 te verilmiştir. Ankete katılan tüm üreticilerin %36,9 unun aile bireyleri sayısı 5 iken, İTU üretim sisteminde üretim yapan üreticilerin %31,6 sının aile bireyleri toplamı 4 ile 5 çıkmıştır. Konvansiyonel üretim sitemlerinde üretim yapan üreticilerin en fazlası %38,5 ile aile bireyleri sayısı 5 bulunmuştur. Yapılan incelemeler ve ki-kare testleri sonucu aile bireyleri toplam sayıları ile üretim teknikleri arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p=0,688). Çizelge 1.5 Aile bireylerinin toplam sayılarına ilişkin verilerin dağılımı Üretim Sistemi Aile bireyleri sayısı Sayı 0 1 1 1 % 0,0 1,5 1,2 Sayı 1 1 2 2 % 5,3 1,5 2,4 Sayı 3 7 10 3 % 15,8 10,8 11,9 Sayı 6 22 28 4 % 31,6 33,8 33,3 Sayı 6 25 31 5 % 31,6 38,5 36,9 Sayı 3 9 12 6 % 15,8 13,8 14,3 Sayı 19 65 84 (p=0,688, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) 2. ÜRETİM ALANI Deneklerin üretim alanları ile üretim sistemleri arasında bir ilişkinin olup olmadığına ait veriler çizelge 2.1 da verilmiştir. Alınan sonuçlara göre ankete katılan üreticilerin %50,6 sının üretim alanları 6-10 da arasında olduğu tespit edilmiştir. Bu oran konvansiyonel üreticilerde %60, İTU üreticilerinde ise %20 dir. İTU sistemine göre üretim yapan üreticilerin alanlarının 11 ve üstü olması ( %30 ) konvansiyonel üreticilere göre ( %4,6 ) fazladır. Diğer bir ifade ile iyi tarım uygulamaları sisteminde üretim faaliyetini

gerçekleştiren üreticilerin alanları 11 da ve üstü olma durumu konvansiyonel üreticilere göre fazladır. Fakat bu iki değer ile yapılan ki-kare testi sonucuna göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p=0,515). Çizelge 2.1 Üretim alanlarına ilişkin verilerin dağılımı Üretim alanları ( da ) Üretim Sistemi 2-5 arası Sayı 10 23 33 % 50,0 35,4 38,8 6-10 arası Sayı 4 39 43 % 20,0 60,0 50,6 11- ve üstü Sayı 6 3 9 % 30,0 4,6 10,6 (p=0,515, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin üretim alanlarının parsel sayıları ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 2.2 de verilmiştir. İki üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticilere ait üretim alanlarına ilişkin parsel sayıları en fazla 1-3 parsel arasında bulunmuştur. Bununla birlikte üçün üzerindeki parsel sayıları üretim sistemine göre önemli farklılıklar göstermektedir. Sonuçta araştırılan parsel sayıları ile üretim sistemleri arasında ki-kare testi sonuçları, istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0,056). Çizelge 2.2 Üretim alanlarının parsel sayılarına ilişkin verilerin dağılımı Üretim alanları parsel Üretim Sistemi sayıları 1-3 arası Sayı 14 54 68 % 70,0 83,1 80,0 4-6 arası Sayı 4 11 15 % 20,0 16,9 17,6 7 ve üzeri Sayı 2 0 2 % 10,0 0,0 2,4 (p=0,056, istatistiksel olarak anlamlı, p<0,10) Deneklerin üretim alanlarının tesis edilme yılları ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 2.3 te verilmiştir. İTU üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticilerin üretim alanlarının tesislerinin %75 i 11-20 yıllar arasında iken konvansiyonel üretim sisteminde üretim faaliyeti gösteren üreticilerin üretim alanlarının %56,5 i 11-20 yıllar arasında olduğu tespit edilmiştir. Tesis yıllarından en az yıllık olan 1-10 yılları arası üretim alanları bakımından en fazla İTU üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticilere aitken adet bakımından en fazla konvansiyonel üreticilerin olduğu tespit edilmiştir. Üretim alanlarının tesis yılları ile üretim sistemleri arasında ki-kare testine göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p=0,059).

Çizelge 2.3 Üretim alanlarının tesis yıllarına ilişkin verilerin dağılımı Üretim alanlarının tesis Üretim Sistemi yılları 1-10 yıl Sayı 2 5 7 % 10,0 7,7 8,2 11-20 yıl Sayı 15 33 48 % 75,0 50,8 56,5 21-30 yıl Sayı 3 26 29 % 15,0 40,0 34,1 30 ve üzeri Sayı 0 1 1 yıl % 0,0 1,5 1,2 (p=0,059, istatistiksel olarak anlamlı, p<0,10) Deneklerin yetiştirdikleri ürünler için kullandıkları sıra arası ve üzeri mesafeler ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 2.4 te verilmiştir. Her iki üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticiler en fazla 80x70 sıra arası ve üzeri mesafelerini kullanırken İTU üretim sisteminde üretim faaliyeti yapan üreticilerde bu oran %85 iken konvansiyonel üretim sisteminde üretim yapan üreticilerdeki oran %69,2 dir. Üreticiler yetiştirdikleri sebzelere göre sıra arası ve üzeri mesafeleri değiştirmekle birlikte en yaygın mesafe kullanımı 80x70 olarak tespit edilmiştir. Sıra arası ve üzeri yetiştiricilik faaliyetleri ile üretim sistemler arasında yapılan ki-kare testi sonuçlarına göre aralarında istatistiksel olarak bir ilişki bulunamamıştır (p=0,250). Çizelge 2.4 Ekim deseninde sıra arası ve üzeri mesafelerine ilişkin verilerin dağılımı Sıra arası ve üzeri Üretim Sistemi mesafeler (cm) 80x60 Sayı 3 20 23 % 15,0 30,8 27,1 80x70 Sayı 17 45 62 % 85,0 69,2 72,9 (p=0,250, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) 3. KULLANILAN GÜBRELER Deneklerin kullandıkları hayvansal kaynaklı gübreler ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 3.1 de verilmiştir. Yapılan ankette alınan sonuçlara göre deneklerin %63,5 i büyükbaş hayvansal gübre kullanırken %31,8 i küçükbaş hayvansal gübreyi tercih ettiklerini belirtmiştir. İTU uygulamaları üretim sisteminde üretim yapan üreticilerin %15 i küçükbaş hayvansal gübreyi tercih ederken konvansiyonel üreticilerin %36,9 u küçükbaş hayvansal gübreyi tercih etmişlerdir. İTU uygulamaları üretim sisteminde üretim yapan üreticilerin %65 i büyükbaş hayvansal gübreyi tercih ederken konvansiyonel üreticilerin %63,1 i büyükbaş hayvansal gübreyi tercih etmişlerdir. Küçükbaş hayvansal gübre ile

üretim sistemleri arasında ki-kare testine göre anlamlı bir ilişki varken, büyükbaş hayvansal gübre tercihi ile üretim sistemleri arasında ki-kare testine göre anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (küçükbaş hayvansal gübre p=0,098; büyükbaş hayvansal gübre p=1,000 ) Çizelge 3.1 Kullanılan hayvansal kaynaklı gübrelere ilişkin verilerin dağılımı Kullanılan hayvansal Üretim Sistemi gübreler Sayı 3 24 27 Küçükbaş Evet % 15,0 36,9 31,8 hayvansal gübre Sayı 17 41 58 Hayır % 85,0 63,1 68,2 Sayı 13 41 54 Büyükbaş Evet % 65,0 63,1 63,5 hayvansal gübre Sayı 7 24 31 Hayır % 35,0 36,9 36,5 (küçükbaş hayvansal gübre p=0,098, istatistiksel olarak anlamlı, p<0,10) (büyükbaş hayvansal gübre p=1,000, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin kullandıkları hayvansal gübreler sonucu karşılaştıkları sorunlar ( yabancı ot, zararlı, hastalık vb.. ) ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 3.2 de verilmiştir. Sonuçlara göre İTU sisteminde üretim faaliyeti gösteren üreticilerin hiçbiri (%0 ) bir sorun ile karşılaşmazken konvansiyonel üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticilerin %43,1 i üretimde sorunlarla karşılaştıklarını belirtmişlerdir. Hayvansal gübre kullanımı ile üretim sistemleri arasında ki-kare testine göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir (p=0,001). Çizelge 3.2 Hayvansal gübre kullanımının yarattığı sorunlara ilişkin verilerin dağılımı Hayvansal gübre kullanımı Üretim Sistemi sonucu oluşan sorun varlığı Evet Sayı 0 28 28 % 0,0 43,1 32,9 Hayır Sayı 20 37 57 % 100,0 56,9 67,1 (p=0,001, istatistiksel olarak anlamlı, p<0,10) 4. TOPRAK İŞLEME VE TARIMSAL EKİPMAN VARLIĞI Deneklerin toprak işleme derinliği ile üretim sistemleri arasında ki ilişki çizelge 4.1 de verilmiştir. Alınan sonuçlara göre ankete katılan tüm üreticilerin %57,6 sı toprağı 30 cm derinlikten işlemektedir ve bu derinlikten işleyenlerin %70 i İTU üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticilerden oluşmaktadır. Toprağı 40 cm ve daha derinden işleyen hiç İTU üretim sisteminde faaliyet gösteren üretici bulunmamıştır. Toprak işleme derinliği ile üretim sistemleri arasında ki-kare testine göre istatistiksel olarak aralarında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p=0,810).

Çizelge 4.1 Toprak işleme derinliğine (cm) ilişkin verilerin dağılımı Toprak işleme Üretim Sistemi derinliği (cm) 25 Sayı 0 7 7 % 0,0 10,8 8,2 30 Sayı 14 35 49 % 70,0 53,8 57,6 35 Sayı 6 22 28 % 30,0 33,8 32,9 40 Sayı 0 1 1 % 0,0 1,5 1,2 (p=0,810, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin tarımsal ekipmanlarının varlığı ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 4.2 de verilmiştir. Alınan sonuçlara göre İTU üretim sistemine göre üretim yapan üreticilerin en fazla %55 inin römork sahibi olduğuna karşın konvansiyonel üretim sisteminde üretim yapan üreticilerin en fazla %44,6 sının diğer tarımsal ekipmanlara sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır. İTU üretim sistemine göre üretim yapan üreticilerin ikinci olarak en fazla bulunan tarımsal ekipmanı kazayağı ile %50 lik bir oran olurken, konvansiyonel üretim sisteminde üretim yapan üreticilerin en fazla ikinci tarımsal ekipmanı %40 ile römork olmuştur. Tarımsal ekipmanlar ile üretim sistemleri arasında ki-kare testine göre aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.

Çizelge 4.2 Tarımsal ekipman varlığına ilişkin verilerin dağılımı Tarımsal ekipman varlığı Üretim Sistemi Traktör Sayı 8 20 28 Evet % 40,0 30,8 32,9 Sayı 12 45 57 Hayır % 60,0 69,2 67,1 Pulluk Evet Sayı 7 14 21 % 35,0 21,5 24,7 Hayır Sayı 13 51 64 % 65,0 78,5 75,3 Sayı 9 19 28 Evet Çapa % 45,0 29,2 32,9 Makinesi Sayı 11 46 57 Hayır % 55,0 70,8 67,1 Kazayağı Evet Sayı 10 19 29 % 50,0 29,2 34,1 Hayır Sayı 10 46 56 % 50,0 70,8 65,9 Römork Evet Sayı 11 26 37 % 55,0 40,0 43,5 Hayır Sayı 9 39 48 % 45,0 60,0 56,5 Diğer Evet Sayı 7 29 36 % 35,0 44,6 42,4 Hayır Sayı 13 36 49 % 65,0 55,4 57,6 (traktör p=0,587; pulluk p=0,245; çapa makinesi p=0,276; kazayağı p=0,109; römork p=0,304; diğer p=0,606, istatiksel olarak anlamlı değil, p>0,1 ) 5. TARIMSAL DESTEKLEMELER Deneklerin aldıkları mazot destekleri ve üretim sistemlerine ilişkin verilerin dağılımı çizelge 5.1 de gösterilmiştir. Mazot desteğinin en fazla %48,8 ile konvansiyonel üretim sisteminde üretim faaliyeti gösteren üreticiler yararlanırken İTU üretim sisteminde üretim yapan üreticilerin sadece %17,5 i mazot desteğinden faydalandıkları görülmüştür. Ayrıca mazot desteğinde faydalananların %54,7' si bu destekleme fiyatlarından memnun olurken, memnun olanların %45,3 ü konvansiyonel üretim sitemindeki üreticiler olduğu görülmüştür. Mazot desteği ile üretim sistemleri arasında ki-kare testine göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p=0,789).

Çizelge 5.1 Mazot desteğine ilişkin verilerin dağılımı Mazot desteği Üretim Sistemi Sayı 14 39 53 Alıyor % 17,5 48,8 66,2 Sayı 6 21 27 Almıyor % 7,5 26,2 33,8 Sayı 20 60 80 % 25,0 75,0 100,0 (p=0,789, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Ankete katılan üreticilerin kimyevi gübre desteğine başvurmaları ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 5.2 de verilmiştir. Kimyevi gübre desteğine başvuranların %65,4 ü konvansiyonel üretim teknikleri ile üretim faaliyetinde bulunan üreticiler olmuştur. İTU üretim sisteminde olan üreticilerin sadece %23,5 i kimyevi gübre için desteğe başvurmuştur. Ayrıca kimyevi gübre alan üreticilerin %56,9 u desteklemeden memnun iken memnun olanların %43,1 i konvansiyonel üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticilerden oluşmuştur. Kimyevi gübre desteği ile üretim sistemleri arasında ki-kare testine göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir (p=0,440). Çizelge 5.2 Kimyevi gübre desteğine ilişkin verilerin dağılımı Kimyevi gübre Üretim Sistemi desteği Sayı 19 53 72 Alıyor % 23,5 65,4 88,9 Almıyor Sayı 1 8 9 % 1,2 9,9 11,1 Sayı 20 61 81 % 24,7 75,3 100,0 (p=0,440, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin toprak analizleri ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 5.3 te verilmiştir. Alınan sonuçlara göre toprak analizi alanların oranı %57,4 olup alanlar içinde en fazla toprak analizi desteğine İTU üretim sisteminde üretim yapan üreticilerinin ( %75 ) tercih ettikleri görülmüştür. Toprak analizi desteğinden ankete katılan üreticilerin %59,3 ü memnun iken memnun olanların içinde İTU sisteminde üretim yapan üreticilerin oranı %40 tır. Toprak analizi ile üretim sistemleri arasında yapılan ki-kare testine göre aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır (p=0,001).

Çizelge 5.3 Toprak analizi desteğine ilişkin verilerin dağılımı Toprak analizi Üretim Sistemi desteği Alıyor Sayı 15 12 27 % 75,0 18,5 31,8 Almıyor Sayı 5 53 58 % 25,0 81,5 68,2 (p=0,001, istatistiksel olarak anlamlı, p<0,10) Deneklerin sertifikalı fide desteği almaları ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 5.4 te verilmiştir. Ankete katılan üreticilerden İTU üretim sisteminde üretim faaliyetinde bulunan üreticilerin tamamı sertifikalı fide desteğini kullanmaktadır. Konvansiyonel üretim tekniği ile üretim yapan üreticilerin %86,2 si gibi büyük bir kısmı sertifikalı fide desteğini aldıklarını belirtmiştir. Sertifikalı fide desteği alan ve memnun olan tüm üreticilerin oranı %61,3 olup tamamı sertifikalı fide desteği alan İTU üretim sistemindeki üreticilerin oranı ise memnun olanların yarısı kadardır ( %50 ). Sertifikalı fide desteği ile üretim sistemleri arasında ki-kare testine göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunduğu sonucuna varılmıştır (p=0,078). Çizelge 5.4 Sertifikalı fide desteğine ilişkin verilerin dağılımı Sertifikalı fide desteği Üretim Sistemi Alıyor Sayı 20 56 76 % 100,0 86,2 89,4 Almıyor Sayı 0 9 9 % 0,0 13,8 10,6 (p=0,078, istatistiksel olarak anlamlı, p<0,10) Deneklerin biyolojik mücadele desteği ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 5.5 te verilmiştir. ankete katılan üreticilerden konvansiyonel üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticilerin %16,9 u biyolojik mücadele desteğini kullanırken İTU üretim sistemindeki üreticilerde bu oran yalnızca %5 tir. Biyolojik mücadele desteğini alan üreticilerin %66,7 si memnun iken, memnun olanların tamamı konvansiyonel üretim sistemi ile üretim yapan üreticilerden oluşmuştur. İTU üretim sisteminde üretim yapan üretici ( 1 ) bu destekten memnun olmadığını belirtmiştir. Biyolojik mücadele desteği ile üretim sistemi arasında yapılan ki-kare testine göre aralarında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir (p=0,279).

Çizelge 5.5 Biyolojik mücadele desteğine ilişkin verilerin dağılımı Biyolojik mücadele Üretim Sistemi desteği Alıyor Sayı 1 11 12 % 5,0 16,9 14,1 Almıyor Sayı 19 54 73 % 95,0 83,1 85,9 (p=0,279, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) 6. İYİ TARIM UYGULAMALARI Deneklerin iyi tarım uygulamaları kavramını bildiğine ilişkin veriler ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 6.1 de verilmiştir. İTU üretim sisteminde üretim faaliyetinde bulunan üreticilerin %80 i iyi tarım uygulamaları kavramını bildiklerine karşın konvansiyonel üreticilerde bu oran %4.7 de kalmıştır. Aynı zamanda İTU üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticilerin %20 si bu kavramı tam olarak bilmedikleri ortaya çıkmıştır. Konvansiyonel üreticilerde ise bu durum %95,3 olduğu tespit edilmiştir. İTU sisteminde üretim faaliyeti gösteren üreticilerin çoğunun bu üretim sisteminin kavramını bildiklerinden bu oranın normal bir sonuç olarak alındığı söylenebilir. Çizelge 6.1 İyi tarım uygulamaları kavramının bilinmesine ilişkin verilerin dağılımı İyi tarım uygulamaları Üretim Sistemi kavramı Biliyor Sayı 16 3 19 % 80,0 4,7 22,6 Bilmiyor Sayı 4 61 65 % 20,0 95,3 77,4 Sayı 20 64 84 (p=0,001, istatistiksel olarak anlamlı, p<0,10) Deneklerin iyi tarım uygulamalarını neden benimsemedikleri ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 6.2 de verilmiştir. Çizelge 6,2 de verilen dağılım oranların arkasında ki nedenler incelenmiştir. Konvansiyonel üreticilere sorulan soruda iyi tarım uygulamalarını benimsememe nedenlerinden bilgi eksikliği %95,3 oranında çıkmıştır. Bir başka değişle konvansiyonel üreticilerin %95,3 ü iyi tarım uygulamalarını bilmedikleri için bu üretim sistemini tercih etmediklerin belirtmişlerdir. İyi tarım uygulamalarını benimsememe faktörleri arasındaki bilgi eksikliği ile üretim sistemi arasında yapılan kikare testine göre aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p=0,003). Konvansiyonel üretim sisteminde üretim yapan üreticilerin %89,1 i iyi tarım uygulamalarının ilaç konusundaki kısıtlama yapmasının bu üretim sistemini benimsememeye bir etkisi olmadığını belirtmişlerdir. Sermaye eksikliği nedeni ile iyi tarım uygulamalarını tercih etmeyen konvansiyonel üretici oranı %70,3 tür. Ayrıca ankete katılan konvansiyonel üreticilerin tamamı ( %100 ) iyi tarım uygulamalarında bir verim kaybı yaşamayacaklarından emin olduklarını bu üretim sistemini benimsememe faktörleri

arasında verim kaybının olmadıklarını belirtmişlerdir. İyi tarım uygulamalarını benimseyen üreticilerin tamamı bu üretim sisteminden yakın zamanda vazgeçmeyi düşünmediklerini belirtmişlerdir. Nedenleri arasında ise üreticilerin yarısı ( %50 ) daha yeni oldukları için vazgeçmeyi düşünmediklerini, %25 i beğendiği için, %20 si şimdilik bir şikayetinin bulunmadığı için ve %5 i de kendisine prestij sağladığını düşündüğü için vazgeçmeyeceklerini belirtmişlerdir. Çizelge 6.2 İyi tarım uygulamalarını benimsememe nedenine ilişkin verilerin dağılımı Bilgi eksikliği nedeni Üretim Sistemi Evet Sayı 0 62 62 % 0,0 95,3 95,3 Hayır Sayı 0 3 3 % 100,0 4,7 4,7 Sayı 0 65 65 (p=0,003, istatistiksel olarak anlamlı, p<0,10) 7. BİLGİ KAYNAKLARI Deneklerin bilgi kaynağı olarak Tarım İlçe Müdürlüğü nden yararlanma ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 7.1 de verilmiştir. İTU üretim sisteminde üretim faaliyeti gösteren üreticilerin %45 i yetiştiricilikte yararlandığı bilgi kaynağını İlçe Tarım Müdürlüğü olduğunu belirtmiştir. Konvansiyonel üreticilerde bu oran %32,3 olarak kalmıştır. Yetiştiricilikte yararlanılan bilgi kaynağı olarak İlçe Tarım Müdürlüğü nü kullanma ile üretim sistemi arasında ki-kare testine göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p=0,423). Çizelge 7.1 Yetiştiricilikte yararlanılan bilgi kaynaklarına ilişkin verilerin dağılımı Tarım İlçe Müdürlüğünü Üretim Sistemi kullanma Evet Sayı 9 21 30 % 45,0 32,3 35,3 Hayır Sayı 11 44 55 % 55,0 67,7 64,7 (p=0,423, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin yetiştiricilikte yararlandığı bilgi kaynaklarından özel sektör ile üretim sistemi arasındaki ilişki çizelge 7.2 de verilmiştir. bu çizelgeye göre konvansiyonel üreticilerin %95,4 ü bilgi kaynağı olarak özel sektörü tercih etmezken, İTU üretim sisteminde üretim faaliyetinde bulunan üreticilerin sadece %25 i bilgi kaynağı olarak özel sektöre danışmayı tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Yetiştiricilik faaliyetlerinde yararlanılan bilgi kaynağı ile üretim sistemleri arasında ki-kare testine göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmaktadır (p=0,016). Özel sektöre danışma durumu ya da bir başka

deyişler bilgi kaynağı olarak özel sektörü seçme İTU sisteminde daha fazladır. Yetiştiricilik sistemi ilerledikçe özel sektörü seçme oranı artmaktadır denebilir. Çizelge 7.2 Yetiştiricilikte yararlanılan bilgi kaynaklarına ilişkin verilerin dağılımı Özel sektörü kullanma Üretim Sistemi Evet Sayı 5 3 8 % 25,0 4,6 9,4 Hayır Sayı 15 62 77 % 75,0 95,4 90,6 (p=0,016, istatistiksel olarak anlamlı, p<0,10) Deneklerin yetiştiricilikte kullandıkları bilgi kaynaklarından komşu, akraba ve diğer üreticiler ile aralarındaki ilişki çizelge 7.3 te verilmiştir. bilgi kaynağı olarak konvansiyonel üreticilerin komşu, akraba ve diğer üreticilere danışma oranı %78,5 iken bu oran İTU üretim sisteminde yetiştiricilik yapan üreticilerde %45 olarak kalmıştır. İTU yetiştiricilik faaliyetinde bulunan üreticilerin nerdeyse yarısı ( %55 ) bilgi kaynağı olarak komşu, akraba veya diğer üreticileri kullanmadığı tespit edilmiştir. Yetiştiricilik faaliyetinde karşılaşılan sorunları danışmak için kullanılan komşu, akraba veya diğer üreticiler ile üretim sistemleri arasında yapılan ki-kare testine göre istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir (p=0,004). Diğer bir değişle konvansiyonel üreticiler kendileri gibi diğer üreticilerin sözlerine veya tecrübelerine daha çok itimat etmektedirler. Çizelge 7.3 Yetiştiricilikte yararlanılan bilgi kaynaklarına ilişkin verilerin dağılımı Komşu-Akraba ve diğer Üretim Sistemi üreticileri kullanma Evet Sayı 9 51 60 % 45,0 78,5 70,6 Hayır Sayı 11 14 25 % 55,0 21,5 29,4 (p=0,004, istatistiksel olarak anlamlı, p<0,10)

8. KARŞILAŞILAN PROBLEMLER Deneklerin üretimde karşılaştıkları problemlerden İlçe Tarım Müdürlüğü nde yaşadıkları sorunlarla üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 8.1 de verilmiştir. İlçe tarım Müdürlüğü nde karşılaştıkları sorunları her iki üretim sisteminde üretim faaliyeti gösteren üreticiler de ( %72,9 ) derecesinin az olduğunu belirtmiştir. İTU sisteminde üretim yapan üreticiler için bu oran %70 iken konvansiyonel üretim sisteminde üretim faaliyetinde bulunan üreticiler için bu oran %73,8 dir. Üretimde karşılaştıkları problemlerden İlçe Tarım Müdürlüğü nde yaşadıkları sorunlarla üretim sistemleri arasında yapılan ki-kare testlerine göre aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p=0,928). Çizelge 8.1 Yetiştiricilikte İlçe Tarım Müdürlüğü ile karşılaşılan problemlerin derecesine ilişkin verilerin dağılımı İlçe Müdürlüğü nde karşılaşılan problemlerin derecesi Orta Az Yok Üretim Sistemi Sayı 3 9 12 % 15,0 13,8 14,1 Sayı 14 48 62 % 70,0 73,8 72,9 Sayı 3 8 11 % 15,0 12,3 12,9 (p=0,928, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin yetiştiricilikte karşılaştıkları problemlerden araştırma enstitülerinde yaşadıkları sorunlarla üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 8.2 de verilmiştir. Ankete katılan üreticilerin yarısı ( %50,6 ) problemin derecesini az olarak belirtmişlerdir. Az olarak belirtenlerden %75 ini İTU üretim sisteminde üretim yapan üreticiler oluştururken %43,1 ini ise konvansiyonel üretim sisteminde üretim yapan üreticiler oluşturmaktadır. Konvansiyonel üretim yapan üreticilerin %53,8 i araştırma enstitülerinde hiçbir sorun ile karşılaşmadıklarını ( yok ) belirtmişlerdir. Araştırma enstitülerinde karşılaşılan problemlerin derecesi ile üretim sistemi arasında yapılan ki-kare testine göre aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmaktadır (p=0,065). Konvansiyonel üretimde sisteminde bulunan üreticilerin büyük çoğunluğunun ( %53,8 ) araştırma enstitülerinde hiçbir sorunla karşılaşmamasının belki de başka bir nedeni olarak araştırma enstitülerine hiç gitmemeleri olarak gösterilebilir. Çizelge 8.2 Yetiştiricilikte araştırma enstitüleri ile karşılaşılan problemlerin derecesine ilişkin verilerin dağılımı Araştırma Enstitülerinde Üretim Sistemi karşılaşılan problemlerin derecesi Orta Sayı 0 2 2 % 0,0 3,1 2,4 Az Sayı 15 28 43 % 75,0 43,1 50,6 Yok Sayı 5 35 40 % 25,0 53,8 47,1 (p=0,065, istatistiksel olarak anlamlı, p<0,10)

Deneklerin üretimde karşılaştıkları problemlerden olan diğer üreticiler ile yaşadıkları problemler ile üretim sistemi arasındaki ilişki çizelge 8.3 te verilmiştir. Her iki üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticilerin yarısı ( %52,9 ) diğer üreticiler ile karşılaştıkları problemlerin derecesini orta olarak belirtmiştir. İTU yapan üreticilerin oranı %60 iken konvansiyonel üreticilerinde bu oran %50,8 dir. Ankete katılan üreticilerin karşılaştıkları problemlerden olan diğer üreticiler ile üretim sistemleri arasındaki ilişki yapılan ki-kare testlerine göre istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p=0,753). Çizelge 8.3 Yetiştiricilikte diğer üreticiler ile karşılaşılan problemlerin derecesine ilişkin verilerin dağılımı Diğer üreticiler ile karşılaşılan Üretim Sistemi problemlerin derecesi Orta Sayı 12 33 45 % 60,0 50,8 52,9 Az Sayı 7 32 39 % 35,0 49,2 45,9 Yok Sayı 1 0 1 % 5,0 0,0 1,2 (p=0,753, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin üretimde karşılaştıkları problemlerden olan eğitim ve yayım faaliyetlerindeki problemler ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 8.4 te verilmiştir. her iki üreticinin de %57,6 sı bu problemin derecesini az olarak belirtmiştir. İTU üretim sisteminde faaliyet gösteren üreticilerin %65 i problemin derecesini az görürken, konvansiyonel üretim sistemindeki üreticilerin %55,4 ü problemin derecesini az olarak belirtmiştir. Ankete katılan üreticilere sorulan yetersiz eğitim ve yayım faaliyetlerinde karşılaştıkları problemlerin derecesi ile üretim sistemleri arasında yapılan ki-kare testine göre aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir (p=0,728). Çizelge 8.4 Yetiştiricilikte eğitim ve yayım faaliyetinde karşılaşılan problemlerin derecesine ilişkin verilerin dağılımı Yetersiz eğitim / yayım faaliyeti Üretim Sistemi problemi derecesi Orta Sayı 4 18 22 % 20,0 27,7 25,9 Az Sayı 13 36 49 % 65,0 55,4 57,6 Yok Sayı 3 11 14 % 15,0 16,9 16,5 (p=0,728, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin üretimde karşılaştıkları problemlerden üretimde girdi fiyatlarının pahalılığı ile üretim sistemleri arasındaki ilişki çizelge 8.5 te verilmiştir. Deneklerin %65,9 u girdi fiyatlarının pahalılığının derecesini fazla olarak bulduklarını belirtmişlerdir. İTU üretim sistemindeki üreticilerin

%70 i konvansiyonel üreticilerin ise %64,6 sı üretimde kullandıkları ( tohum, gübre, ilaç vb.. ) girdilerin normalden daha yüksek olduğunu belirtmişlerdir. Yetiştiricilikte karşılaşılan problemlerden olan girdi fiyatlarının pahalılığı ile üretim sistemleri arasında yapılan ki-kare testine göre aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir (p=0,102). Girdi fiyatlarının pahalılığı için İTU ya da konvansiyonel üretim sistemi gibi özel bir üretim tekniği ile üretim yapmış olmak gerekmez. Kullanılan girdiler tüm üretim sistemleri için yaklaşık aynı olduğu için hepsinin en büyük ortak sıkıntıları arasında olan girdi fiyatlarının pahalılığı yapılan sözlü görüşmelerde de anlaşılmıştır. Çizelge 8.5 Yetiştiricilikte girdi fiyatları konusunda karşılaşılan problemlerin derecesine ilişkin verilerin dağılımı Girdi fiyatlarının pahalı olmasına Üretim Sistemi ilişkin problemin derecesi Çok Fazla Sayı 2 15 17 % 10,0 23,1 20,0 Fazla Sayı 14 42 56 % 70,0 64,6 65,9 Orta Sayı 3 8 11 % 15,0 12,3 12,9 Az Sayı 1 0 1 % 5,0 0,0 1,2 (p=0,102, istatistiksel olarak anlamlı değil, p>0,10) Deneklerin üretimde karşılaştıkları problemlerden bitki koruma problemleri ile üretim sistemi arasındaki ilişki çizelge 8.6 da verilmiştir. Üreticilerin yarısından fazlası ( %67,1 ) bitki koruma problemlerinin derecesini orta olarak belirtmiştir. Konvansiyonel üreticilerin %73,8 si bitki koruma problemin derecesini orta olarak görürken İTU üretim sistemindeki üreticilerin %45 i yani yarısından azı bitki koruma probleminin derecesini orta bulmuştur. İTU üretim sistemindeki üreticilerin %40 ı bitki koruma problemlerinin derecesini az olarak bulurken bu oran konvansiyonel üreticilerde %16,9 lar da kalmıştır. Diğer bir değişle İTU üreticilerine bitki koruma problemleri daha az sorun teşkil etmiştir. Yetiştiricilikte karşılaşılan problemlerden bitki koruma problemleri ile üretim sistemleri arasındaki ki-kare testine göre aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir (p=0,554).