Konu: Sağlıkta dönüşüm programı Konuk: Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Sabahattin Aydın



Benzer belgeler
Yeni Performans Yönetmeliği neler içeriyor? Ne zaman yürürlüğe girecek?

10SORUDA AİLE SİGORTASI

TABURCUYUZ, YA SONRASI?

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkiye Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Analizi Dönemi

SAĞLIK HİZMETLERİNİN FİNANSMANI

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ ANKETİ

EK-8 ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ ANKETİ UYGULAMA USUL ve ESASLARI

TAM GÜN SABİT ÖDEMESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR VE HESAPLAMA ÖRNEKLERİ

7- Kamu personeli ve aile fertlerinin katılım payının tahsili 7.1. Birinci basamak sağlık kuruluşlarında muayene katılım payının tahsili

Prof Dr. Hulusi GÜREL Ocak 2011 Kocaeli Üniversitesi

Türkiye de Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Gelişimi. Sağlık Nedir?

Türkiye de Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Gelişimi

ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN

BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA ve ARAŞTIRMA HASTANESİ MESAİ DIŞI ÖĞRETİM ÜYESİ SAĞLIK HİZMETLERİ İLAVE ÜCRET UYGULAMA İLKELERİ

Döner Sermaye İşletmesi İşleri İle İlgili Şube Müdürlüğü EK ÖDEME, SABİT EK ÖDEME, ASGARİ (TABAN) EK ÖDEME HESAPLAMA USULLERİ. 06/06/11 Eren ERCAN 1

PATOLOJİDE ÜCRETLENDİRME (TARİHÇESİ- SONUÇLARI)

SKY 329 KARŞILAŞTIRMALI SAĞLIK SİSTEMLERİ. 9. Hafta

Destek Personeli Eğitimleri

ÜÇ MİLYONDAN FAZLA İŞÇİ ASGARÎ ÜCRETLE ÇALIŞIYOR

Olmazsa Olmaz Sosyal Güvenlik

Türkiye de Sağlık Sektörü Kamu-Özel İşbirliği Yaklaşımı

Sağlık Reformunun Mali Sürdürülebilirlik Açısından Değerlendirilmesi. A. Tuncay Teksöz Pfizer,Türkiye Sağlık Politikası Koordinatörü

Avrupa hastanelerinde

ESNAF, ÇİFTÇİ, SANAYİCİ, TÜCCAR VE ŞİRKET ORTAĞI GİBİ BAĞIMSIZ ÇALIŞANLARIN SGK DAN RAPOR PARASI ALMA HAKLARININ AÇIKLANMASI

Prof. Dr. H. Zafer Güney Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

-412- (Resmi Gazete ile yayımı: Sayı: 23777)

Dayanak: tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı ve Sağlık Kurumları İle Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döne

V E R G İ A K T Ü E L

Acil Serviste En Sık Neler Şikayet Ediliyor? Doç. Dr. Selahattin KIYAN Ege ÜTFH Acil Tıp AD ATOK «Acilde Adli Tıp»

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 201 CEVAPLAR VE PARALEL OTURUM I SORULAR 201

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

EK-5 MEMNUNİYET ANKETLERİ UYGULAMA REHBERİ. Hastane (Kamu, Üniversite ve Özel)

Mali İzleme Raporu Eylül 2005 Ön Değerlendirme

SAĞLIK HİZMET SUNUM POLİTİKALARI ÖZEL SEKTÖR PERSPEKTİFİ. Dr. Cemal Özkan

Türkiye de Özel Sağlık Sigortası

Akıllı ve Çevreci Hastane Yatırımları

5510 sayılı SSGSS Kanunuyla getirilen sistem bağlanacak emekli aylıklarını düşürecek.

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Artık çıkacak yapılandırmaların nasıl bir içeriğe sahip olduğunu önceden öngörmek mümkün olabiliyor. İşverenler için önemi.

12 Ocak Dr. ERGÜN DEMİR

DÖNER SERMAYE KATKI PAYI ve EK ÖDEME ESASLARI. Prof. Dr. Bülent TUNÇÖZGÜR GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı.

Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı

TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU 2013 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU (TEMMUZ 2013)

tepav Biyoteknolojide son yıllarda artan birleşme ve satın alma işlemleri ne anlama geliyor? Haziran2014 N POLİTİKANOTU

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

1) SSGSS Kanununda öngörülen kadın ve erkekler için emeklilik yaşının 2036 yılından başlayarak 65 yaşa yükseltilmesi düzenlemesi aynen korunmuştur.

DEVLET KATKISI REHBERİ BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE DEVLET KATKISI

DOĞRU ADIM TAMAMLAYICI SAĞLIK SİGORTASI HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR Doğru Adım Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Nedir? Sigortalının Doğa Sigorta

ODAK KALİTE, Çevre, İş Güvenliği ve Risk Yönetimi Danışmanlık Hiz. Ltd. Sti

SİRKÜLER SAYILI KANUNLA GETİRİLEN ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ ve SGK PRİM ERTELEMESİ HAKKINDA. Tarih: Sayı:2017/12

"Kentsel Dönüşümün Anahtarı Kooperatiflerde"

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi

Üniversite Hastanelerinin Mali Durumu

Türk Cerrahi Derneği Raporu

ASGARİ ÜCRETE DEVLET DESTEĞİNİN, AYLIK SGK BİLDİRGESİNDE NASIL GÖSTERİLECEĞİ HAKKINDA SGK dan DUYURU ( )

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

ÖZEL SEKTÖR VE SGK AÇISINDAN HASTANE FİNANSMANINDA PROSEDÜR

ÖZEL SEKTÖR FİNANSMAN STRATEJİLERİ VE SGK GERÇEĞİ 4. ULUSLARARASI SAĞLIK YÖNETİMİ KONGRESİ

Sağlık İçin Eller Cebe!

* Fizik Tedavi Rehabilitasyon - Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri. Fiziki Tamamlanma Yüzdesi Yozgat 475 Açıldı %100

DEVLET KATKISI REHBERİ BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE DEVLET KATKISI

TÜRKİYE İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU. İŞ ve SOSYAL GÜVENLİK BİLGİLERİ (Ocak 2018) TÜRK-İŞ SOSYAL GÜVENLİK BÜROSU

GENEL SAĞLIK SİGORTASI UYGULAMASI VE GELİR TESTİ

ARŞİVDE MALZEME SAKLAMA SÜRESİNİN LİSTESİ

SİRKÜLER. Sayı: Ocak

6661 sayılı Askerlik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 17.maddesi aşağıda yer almaktadır.

26 milyar YTL'den işsize düşen 1.2 milyar YTL

ĠKĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK KURUMLARINDA GÖREVLĠ PERSONELE BĠRĠM PERFORMANS KATSAYISININ UYGULANMASINA DAĠR YÖNERGE

2018 YILINA İLİŞKİN SOSYAL GÜVENLİK PRİMİNE ESAS KAZANÇLARIN ALT VE ÜST SINIRLARI, PRİMDEN MUAF OLAN AİLE YARDIMI VE YEMEK PARALARI

SAĞLIK BAKANLIĞINA BAĞLI SAĞLIK KURUMLARINDA VARDİYALI ÇALIŞMA UYGULANMASINA DAİR YÖNERGE

ÖRNEKTİR UZMANLIK ALANI HEKİM İSMİ 08:00-09:00 09:00-10:00 10:00-11:00 11:00-12:00 12:00-13:00 13:00-14:00 14:00-15:00 15:00-16:00 16:00-17:00

TÜRKİYE İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU. ÇALIŞMA ve SOSYAL GÜVENLİK BİLGİLERİ (Ocak 2017)

TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

YENİ TEŞVİK YASASININ AVANTAJLARINDAN DAHA YÜKSEK ORANLARDA YARARLANMAK İÇİN SON GÜN

GENEL YETKİLİ SENDİKA. Hizmet Sendikacılığımızın 2009 Kazanımları

167 SAYILI İNŞAAT İŞLERİNDE GÜVENLİK VE SAĞLIK HAKKINDA ILO SÖZLEŞMESİ NİN İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN VERİMLİLİĞİ ÜZERİNE ETKİSİ

BES TE VERGİ AVANTAJI BES TE VERGİ AVANTAJI

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

Bakan ŞENER den temel hatlarıyla Mortgage

Asistan gözüyle üniversite hastanesi. Dr. Mehmet KILIÇ Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Araştırma Görevlisi

KAMU HASTANE BİRLİKLERİ

Mortgage Nedir? Yeni Konut Finansman Sistemi Nasıl İşleyecek?

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI. Eskişehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü 2017/Ocak

Muhasebe, Personel Müdürlükleri ne

Sağlık Bakanı Sayın Dr. Mehmet Müezzinoğlu ile görüşme 25 Şubat İstanbul Üniversitesi Balta Limanı Tesisleri

ORGANİZASYON LİMİTED ŞİRKETİ İÇİNDEKİLER

Sigortacılık saygın meslek E-Posta Gönder 28 Mart 2012 Çarşamba 08:44

Dis leriniz önemli. Onlara her gün ihtiyacınız var..

BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU

SGK Başkanı Fatih Acar CNBC-E nin Canlı Yayın Konuğu Oldu

ĠġYERĠ HEKĠMLERĠ ĠÇĠN YENĠ Ġġ SAĞLIĞI VE Ġġ GÜVENLĠĞĠ KANUNU EĞĠTĠM SEMĠNERLERĠ SEMĠNER 2

Kamu Sağlık Politikaları

Türkiye Sağlık Sistemi Hakkında OECD/Dünya Bankası İncelemesi, 2008

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ DIŞ KAYNAKLI ARAŞTIRMA PROJELERİ VE ONURLANDIRMA YÖNERGESİ

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

Transkript:

Konu: Sağlıkta dönüşüm programı Konuk: Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Sabahattin Aydın Celal Pir: NTV'ye Sorun programından mutlu günler sayın değerli izleyenler. Bugün NTV'ye Sorun'da Sağlık Bakanlı'ğının yürüttüğü çalışmalardan biri olan, sağlıkta dönüşüm programı'nı ele alacağız, performansa dayalı döner sermaye sistemini de inceleyeceğiz. Performansa göre ek ödeme yapan bu yeni sistem amaçlarını, uygulama alanlarını tümünü konuşacağız. Ayrıca yine sağlıkta dönüşüm programı altında hazırlanan aile hekimliği sistemini de ele almaya da gayret göstereceğiz. Konuyla ilgili merak ettiğiniz tüm sorulara, Sağlık Bakanlığı müsteşar yardımcısı Profesör Doktor sayın Sabahattin Aydın canlı yayında yanıt verecek. Ama önce her zaman olduğu gibi bize ulaşabileceğiniz telefon numaralarımız geliyor ekrana. Telefon numaramız 0 212 335 40 35, öte yandan turkcell ve hazırkart sahipleri ACIKHAT yazıp boşluk bıraktıktan sonra soru ya da görüşlerini yazıp 7710 a kısa mesaj gönderebilirler. Ya da isterseniz 0 533 279 90 11 numaralı hattımızdan bize kısa mesaj gönderebilir veya interneti kullanabilir. www.ntvmsnbc.com adresinden soru görüş ve kritiklerinizi aktarabilirsiniz. Evet sağlıkta dönüşüm projeksiyonu dedik, programı dedik. Kendisine soruları aktaracağız sayın Aydın konuğumuz öncelikle hoşgeldiniz profesör Aydın. Sabahattin Aydın: Hoşbulduk. Celal Pir: Hemen sorularla başlayalım. Bir sağlık çalışanından gelen sayın Esen Kocabaş tan gelen soruyla başlayalım. Diyor ki.. Esen Kocabaş (Sağlık Çalışanı): Genel olarak sağlıkta dönüşüm programı, halka, hekimlere ve sağlık personeline ne getirecek? Sabahattin Aydın: Sağlıkta dönüşüm programı tabiki hem tezgahın bir tarafında hizmet alanları hem de bu hizmeti sunanlara birçok değişiklikler getiriyor. Ana hedefi verimli hakkaniyete dayalı bir sağlık hizmetini halkımıza sunabilmek. Tabi böyle bir hedefe doğru giderken doğal olarak sağlık çalışanı iş yükünü arttırmak gibi bir konuyla yüz yüze geliyoruz. Bu açından sağlık çalışanlarının da bu programda önemli bir şekilde ele alınması gerekiyor. Hem ücretler açısından desteklenmesi hem çalışma koşulları açısından desteklenmesi, motive edilmesi eğitim açısından desteklenmesi gerekiyor ve sağlık hizmetlerine de kalite ve akredisasyona yönelik çalışmaların yapılması gerekiyor. Dolayısıyla topyekün sağlık sistemini değiştirmeyi hedefleyen ve uzun vadeli bir program olduğu için hem vatandaşların hem de sağlık çalışanlarının özellikle başta hekimler olmak üzere önümüzdeki yıllara yönelik

davranışlarında da büyük değişiklikler oluşturacaktır. Celal Pir: Peki tırnak içinde mesela hekimlere ve sağlık çalışanlarına ve halka yani temelde başlıklar halinde neler söyleyebiliriz, mesela ne getirecek, hem yük olarak maddi manevi, hem de kazanç olarak ne getirecek? Sabahattin Aydın: Halka aslında ilk günlerde halka getireceği değişikliklerin ipuçlarını gördük. En önemli faktör şu; vatandaşlarımız arasında sağlık hizmeti alma noktasındaki ayırımcılığın ortadan kaldırılması hedeflenmişti yani Türk vatandaşlarının bütünü ile eşit sağlık hizmetlerine eşit bir şekilde erişebilmesinin sağlanması. Bir şekilde vatandaşın sigortalı, bağkur, emekli sandığı ya da yeşil kart gibi alt gruplara bölünüp kategorize edilmemesi bazısının alabildiği hizmeti diğerinin alamaması gibi bir çıkmazdan kurtulması hedefleniyordu. İkinci bir olay hizmet sunumuyla hizmetin finansmanını birbirine ayırarak aslında kamu kurumlarının da görevlerini de yeniden tanımlamayı hedefliyor. Bu açıdan bakıldığında bugüne kadar görev alan sağlık sektöründe görev alan sadece hekimlerin değil sağlık yöneticilerinin de rolleri değişmiş oluyor doğal olarak. Finans ayağında çalışma bakanlığımız ve biliyorsunuz son günlerde de gündemde olan sosyal güvenlik paketi içindeki genel sağlık sigortası temel sağlık hizmetini satın alan bir kurum haline dönüşüyor ve tüm Türk vatandaşlarını kapsıyor. Diğer taraftan ise sağlık hizmeti sunucuları bugüne kadar kamu kurumları arasında bir kargaşa halindeydi. Önce ilk adım olarak bu harmonize edildi. Ortak kurallar ve ortak normlara getirilmeye çalışıldı. Dolayısıyla bu ortaklaşma noktasında biliyorsunuz bu da SSK hastaneleri ve diğer hastanelerin devriyle başladı sağlık bakanlığına. Daha sonra ondan önce de ortak kullanımda başladı. Bugüne kadar hem özlük haklarında bazı değişmeler, hem de sağlık hizmeti sunanların kendi kurumlarındaki gelenekselleşmiş davranışları değişmeye başladı ama asıl hedef bundan sonra gelecektir. Bu harmonizasyon sağlandıktan sonra norm birliği sağlandıktan sonra kamu hastanelerinin daha otonom, yerinden karar verebilen kendi bütçelerini kullanabilen özgür kurumlar haline gelmesi hedeflenecektir ki bu sayede özel sağlık kuruluşları da rekabet etme şansı açılsın. Kaldı ki beraberinde özel sektörü de bu fırsatlar tanınmıştır aynı anlayış çerçevesinde. Dolayısıyla özel sektörde şu anda aynı sağlık sistemi içinde ve kamudan finanse edilen bir sağlık sistemi içinde rolünü almış, kamu hastanelerini şu anda rekabete zorlar hale gelmiştir. Bu açıdan böyle bir rekabet ortamı da tabiki sağlık çalışanlarını biraz zorlayacaktır. Celal Pir: Peki sorularla devam edeceğim. Bir tıp öğrencisi sayın Süha Karlıklı soruyor. Diyor ki.. Süha Karlıklı (Tıp Öğrencisi): Sayın Aydın'dan ilk önce performansa dayalı döner sermaye sistemini açıklamasını rica ediyorum. Bu sistem tam olarak neyi amaçlıyor? Sabahattin Aydın: Evet sağlıkta dönüşüm programının ana

bileşenlerinden biri sağlık çalışanlarının motivasyonunun sağlanmasıdır. Bugüne kadar ki finans modelimiz daha doğrusu çalışanların finans modeli sabit maaşa dayalı bir sistemdir biliyorsunuz memur sistemimizde. 80 li yıllardan sonra devlet hastanelerimizde oluşturulan döner sermayeler aracılığıyla da belli sabit katkı ücretleri ödenmektedir sağlık çalışanlarına. Performansa dayalı döner sermaye sistemi ise bu anlayıştan biraz uzaklaştırarak herkese eşit ücret değil de eşit işe eşit ücret mantığı getirmektedir. Yani daha fazla yük altında olan, daha fazla fedakarlık yapmak zorunda olan, çok fazla hastayla yüz yüze gelip bunun üstesinden gelmek zorunda olan sağlık çalışanlarının bugün olduğundan daha fazla katkı payı almasını sağlamayı hedeflemektedir ama bu hedeflerinden bir tanesidir. Çünkü performansa dayalı döner sermaye sistemi sadece bir ödeme sistemi değil. Bütün hizmetlerin veri haline getirilmesi yani kayıt altına alınması hedefleniyor ki böyle bir performans hesaplaması yapılabilsin. Dolayısıyla hastanelerimizde hızlı bir şekilde otomasyon kurulmaya başlanmıştır ve bir yıl içinde yaklaşık yüzde ondan yüzde doksanlara çıkmıştır hastanemizdeki otomasyon sistemleri. İkincisi hastanelerin sadece harcamaları değil, gelirleri de kontrol altına alınmayı da hedeflenmiştir bu performans sistemiyle. Çünkü sadece üretilen hizmetin bedeliyle ilgili bir kazanım değil, hastanenin topyekün verimliliği ile ilgili bir kazanımdır. Yani hastane israf etmezse ihalede çok daha malzemesini ucuza alırsa yatırımlarını çok akılcı yaparsa.. Celal Pir: Yani çalışanların ya da hekimlerin ya da hastanelerin de performansı düşünüyorsunuz? Sabahattin Aydın: Tabi adeta şöyle düşünün. Belki çok düşük oranlarda ama bütün çalışanların hastaneye bütünüyle ortak edilmiş bir model oluşturulmuştur, ortak edildiği bir model oluşturulmuştur. Celal Pir: Peki buradaki menfaat nedir, performansa dayalı döner sermaye.. tamam sadece bir ödeme sistemi değil ama ödeme menfeati nedir, diyelim ki ikimizde doktoruz. Siz zaten doktorsunuz da diyelim ki siz günde 30 hastaya bakıyorsunuz. Ben de 50 hastaya bakıyorum. Aramızda bir fiyat kazanç farkı mı oluyor.? Sabahattin Aydın: Tabi baktığınız hasta sayısı oranında ya da yaptığınız girişimsel işlemler yani bir fiil elle emek harcayarak yapılmış teknolojiyle yapılmış işlemler değil, emek harcayarak insan emeği harcayarak yapılmış tıbbi işlemlerin bir sabit puanları var. Her hizmet üreten doktor bu puanları ay sonunda topluyor. Yani otomatikman toplanıyor, bundan hastanenin bir ortalama ürettiği puan çıkıyor. Dolayısıyla klinisyen hekimler doğrudan bir performans yansımasına maruz kalıyorlar. Ancak klinisyen olmayan laboratuvar branşları ya da hekim dışı hemşire gibi diğer hastane müdürü gibi yöneticiler, memurlar ise dolaylı bir performanstan, hastanenin ürettiği hizmetlerin ortalama puanından bir katkı alıyorlar. Celal Pir: Peki bunun altında kalanlar, üstünde kalanlar olacağı için bir

çekişme yaratır mı? Sabahattin Aydın: Mutlaka. Tabiki bir çekişme yaratır. Çünkü bu herkesi eşit olarak ücret ödenmemesi ilkesini getiriyor ama taban olarak öncelikle herkes sabit maaşını alıyor yani devlet memuru olmaktan kaynaklanan özlük haklarını tam olarak alıyor. Döner sermayeden yine bir taban hakkı payı herkese veriliyor. Bu çekişme dün de vardı. O zamanda aynı parayı alan fakat biraz önce sizin verdiğiniz örnekte 30 hastaya bakanla, 50 hastaya bakan arasında da bu sefer iş farklılığı olarak bir çekişme vardı. Bu şimdi bu iş farklılığının geliri kazanca yansıması şekline dönüştü. Celal Pir: Peki efendim. İzninizle bir sağlık çalışanı sayın Yiğitcan Eloğlu sormuş. Diyor ki.. Yiğit Can Eloğlu (Sağlık Çalışanı): Performans ölçümü çok zor, bu tespitler kim tarafından ve nasıl yapılacak? Üstelik hekim memnuniyeti çok subjektif bir kavram. Bazı hastalar bir doktoru sevmezken, diğeri onun hizmetinden çok memnun kalabilir. Bu durumda, performans değerlendirilmesinde halkın tercihlerinin bu denli ön plana çıkması sakıncalı değil mi? Sabahattin Aydın: Evet aslında çok doğru yani bu sorunun içinde bir eleştirel yaklaşım da var ve bence de doğru bir yaklaşım. Şimdi performans aslında bir matriks gibidir. Performansın bir kenarında nicelik vardır, bir kenarında nitelik vardır. Hem niceliği arttıracaksınız, hem niteliği arttıracaksınız. Niceliği arttırırken niteliği azaltırsanı ya da niteliği arttırmaya çalışırken niceliği azaltırsanız ortaya gerçek bir performans çıkmaz. Ancak siz yönetebilmeniz için bir şeyi bilgi haline dönüştürmeniz lazım. Bilgi haline dönüştürmeniz için veri haline getirmeniz lazım. Yani ölçmeniz lazım. Dolayısıyla bizim 2004 yılında başlattığımız daha doğrusu 2003 te pilot uygulamalarını başlattığımız ve 2004 te yaygınlaştırdığımız performans sistemi aslında bir nicelik ölçüm sistemidir ve bunlar tamamen objektif kriterlerdir. Yani bütün uygulama talimatında karşıda olan kodlanmış ve uluslararası kod sistemleriyle bunların ağırlıkları yani emek yoğunlukları puanlanmış sistemlerdir. Celal Pir: Sayısal bir sistem? Sabahattin Aydın: Tabi tamamen sayısal bir sistemdir. Dolayısıyla bu uygulamanın içinde hiçbir kişinin ne bir vatandaşın, ne bir baş hekimin, ne bir doktorun kendi kişisel insiyatifi yoktur yapılan hizmeti değerlendirme konusunda ama kabul ediyorum bu bir niceliksel bir değerlendirmedir. Zaten hemen bu yıl bunun ikinci adımını da attık. Şu anda sonuçları henüz alınmadı ama önümüzdeki aylarda hastanelerimizden alınacak. Kurumsal performans uygulamasına başladık. Kurumsal performans uygulaması ise bu nicelikleri ölçülebilen kayıt altına alan hizmetlerin ne kadar kaliteli verildiğiyle ilgili...

Celal Pir: Niteliğe geçiyorsunuz yani. Evet. Sabahattin Aydın: Evet. Bunun dört ana kategorisi var. Bunlardan biri memnuniyet anketleri izleyicimizin sorusunda var. Evet memnuniyet anketleri mutlak bir ölçüm değildir ama sonuçta bireyin memnun olması hizmet alanın memnun olması esastır. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında memnuniyet anketleri bir ölçüm kriteri olacaktır önemlidir. Bir diğeri uluslararası kalite kuruluşları vardır. Amerikan kalite kuruluşu JCI ın sağlık hizmetlerindeki kalite göstergeleri vardır. Bunlardan hastanelerimizde test ettiğimiz yüz tanesini kendi hastanelerimizde bir kriter olarak uyguluyoruz ve bunlar ölçütünde yani her bir sağlık hizmetinin bu kalite kriterleri karşılıklı değerlendirildiğinde yine hastanelerin bir ölçümü ortaya çıkacak. Bir başka il özel idarelerinin daha sonra il idarelerinin dolaylı olarak ta sağlık müdürlüklerinin dış denetim olarak bu hastaneleri denetlemesi söz konusu bu kurumsal performansta. Ve son olarakta hastaların hekimlere erişmesini biliyorsunuz slogan haline getirdik. Bunun erişmesini sağlayabilmek için her hekime mutlaka bir ofis bir oda yapılması ve bunun sağlanması halinde hastaların arzu ettiği doktoru bulabilmesinin önünün açılacağından bunu da bir kriter haline getirdik. Celal Pir: Yani dolayısıyla tek bir kişiye, kuruma ya da bir mevkiye, makama bağlı bir denetim değil, çoklu bir denetimden bahsediyorsunuz. Peki izninizle efendim bir öğrenci sayın Berk Şarklı nın sorusunu aktarayım. Berk Şarklı (Öğrenci): Performans sistemin başlamasıyla birlikte tahlil, ameliyat gibi incelemerin ve araştırmaların artması söz konusu. Hal böyle olunca sosyal güvenlik kurumları'ndaki masraflar da artacak. Bütçe bu kadar darken, bu masraflar nasıl karşılanacak? Celal Pir: Güzel bir soru sormuş bence. Sabahattin Aydın: Doğru. Şimdi aslında şunu kabul etmek lazım; performansa göre ödeme sistemi hizmetbaşı ödeme sistemidir. Bizim sağlık sistemimizde zaten hastaneler ürettikleri hizmeti geri ödeme kuruluşlarına sosyal güvenlik kuruluşlarına hizmet başı ödeme yöntemi ile fatura ederler ve öyle finanse ederler. Yani aslında bir model değişimi söz konusu değildir. Sadece bu modelin kurumsal bazdan bireysel baza yansıtılması söz konusudur. Celal Pir: Paranın akış yönünü değiştiriyorsunuz? Sabahattin Aydın: Evet. Böyle bir yansıma söz konusudur. Diğer yandan özellikle tetkik ve tahlillerle ilgili bu soruya çok muhatap oluyoruz. Performans sistemi başlamadan bütçe uygulama talimatında yapılan değişikliklerle teknolojiye dayalı yurtdışından ithal edilen kitlere dayalı her türlü tetkik ve tahliller sürekli fiyat indirimine uğramıştır. Sürekli maliyet analizleri yapılarak ilk yıl yüzde 25 bunların fiyatları gerilemiştir. Geçen yıl da enflasyona rağmen yani enflasyon farkını

koymaksızın söylüyorum yüzde 5 gerilemiştir. Dolayısıyla hastanelerimizin her yıl ihalelerde maliyetler düştükçe rekabet ortamı oluşturup bu tür denetimler hızlandırılarak düştükçe bu fiyatlar daha çok aşağıya çekilmiştir. Hastanelerimizin fazla tetkik yaparak büyük kazanımlar sağlaması karlar sağlaması söz konusu değildir. Ama aksine bir kısım tahlillerde şu anda iyi incelemeler belki hata yaptığımız için iyi inceleme yapamadığımız için zarar etmeleri söz konusu. Bu açıdan döner sermayelerin gelirini arttırmak için daha fazla tahlil istemek akılcı bir yöntem değildir hastanelerimizde zaten bunun hemen farkına varıyorlar ve böyle bir yola gitmiyorlar ama sorunun ikinci kısmı anlamlıdır. Emek yoğun işleri fazla yapılması bir kazanımdır bu doğrudur. Dolayısıyla daha fazla hastanın muayene edilmiş olması, daha fazla ameliyat yapılmış olması sağlık çalışanlarına bir kazanım getirecektir. Bunun artması söz konusu mudur? Evet bunun artması söz konusudur. Burada da şunu düşünmek lazım. Biz sosyal güvenlik kurumlarımızın harcamalarını kısıp hastalarımızın muayene olmamasını, ameliyat olmamasını mı arzu ediyoruz. Kuyruk bekleyip işte bir ay iki ay ameliyat sıraları beklemesini örneğin bir kalça protezi ya da bir diz protezi ameliyatını bekleyerek diz ağrılarıyla yıllarca yaşamasını mı arzu ediyoruz. Yoksa bazı masraf artışlarına göz yumup, razı olup insanların daha kaliteli bir yaşam sürmesine yaşama kavuşmasını mı arzu ediyoruz. Bu bir tercih meselesidir. Şu anda mevcut siyasal iradenin bizim bürokrat olarak bizim önümüze koyduğu hedef vatandaşın sorunun çözülmesi ve vatandaşa daha kaliteli bir yaşam sunulması yönündedir. Bu açıdan tabiki ameliyat sayılarında artış olacaktır, tabiki muayene sayılarında artış olacaktır. Bunun da bir maliyeti olacaktır. Bunu kabul etmek lazım. Aksi taktirde yeşil kartlıların ilaçları eczanelerden verilmez, yeşil kartlılar çok rahat hastanelere gider hale gelmez diye SSK lıların ilaçları eczanelerden verilmez, bütün hastanelerin kapıları açılıp buyrun istediğiniz yere gidin denmezdi ama şunu vurgulamam lazım bakın; ülkemizde geçtiğimiz yıllarda bundan önceki yapılan ulusal düzeydeki araştırmalarda kişi başı doktora başvuru oranı 2.7 civarındaydı. Son ulusal sağlık hesapları araştırmasında 4.2 ye çıktı bu ama Avrupa standartlarına baktığınızda 8,9,10 a ulaşmış Avrupa ülkeleri var. Ülkede sağlık bilinci arttıkça daha kaliteli yaşama bilinci arttıkça doktora başvuru ve sağlık talebi bilinci artar. Celal Pir: Burada sürekli bir cümle kullanıyorsunuz. Hastaneye başvuru değil, doktora başvuru diyorsunuz. Zannediyorum burada aile hekimliğin de etkisi var di mi? Sabahattin Aydın: Tabi. Belki o aile hekimliği de fazla zihin cimnastiği yapmış olmanın etkisi olsa gerek doğru söylüyorsunuz ama şimdi şu var. Hastaneye insanlar her zaman muayene için başvurmaz. Dolayısıyla ben doktora başvuru derken klasik yabancı dildeki visit kelimesinin karşılığını söylemek istiyorum. Dolayısıyla hastanın sorununu çözmek niyetiyle doktora gittiği ve bir vizite olarak tanımladığımız eylemi kastediyorum doktora başvuru olarak. Şimdi önümüzdeki yıllarda bu daha da artacaktır. Biz avrupa ülkelerine yaklaştıkça artık 4.2 lerden başvuru oranlarımız 7 lere, 8 lere çıkacaktır. Biz bu arz ı arttıkça talepte

doğacaktır bu kaçınılmaz bir şeydir. Celal Pir: Peki şimdi az evvel benim sorduğum soruyu biraz değişik bir şekilde sayın Selim İplikçi soruyor size sağlık çalışanımız. Selim İplikçi (Sağlık Çalışanı): Bu sistemin hekimler arasında eşitsiz bir gelir dağılımı yaratacağını düşünüyorum. Birisi on kazanırken, diğeri bir kazanacak. Bu uygulama kurumlardaki iç barışı zedelemez mi? Celal Pir: Ben rekabet anlamında söylemiştim ama çok daha farklı bir nokta iç barış zedelenir mi? Sabahattin Aydın: Şimdi on ve bir oranlarının çok doğru olmadığını düşünüyorum. En fazla maaşın en fazla sekiz katını alabilir o da eğitim hastanesinde bir şef yani maksimal tavana ulaşırsa yasanın koyduğu sınır bu. Dolayısıyla biri maaşını alsa diğeri de tavandan alsa sekiz kat fark olabilir. Celal Pir: Ciddi bir fark ama profesör Aydın. Sabahattin Aydın: Ama bu şu demektir teorik olarak; birinin yani sekizde bir alan kişinin bir ay boyunca hiçbir sağlık hizmeti üretmediği anlamına gelir. Diğerinin ise tavandan alabilecek ki Türkiye de çok azca kişi anca tavandan alabilir. Celal Pir: Deli gibi çalıştığını.. Sabahattin Aydın: Deli gibi çalıştığını... o zaman mantıken düşünelim. Böyle iki farklı kişiye eşit ücret ödemek mi bir adelettir. Yoksa farklı bir ücret ödemek mi bir adalettir. Tabi burada şu anlam çıkmasın. Bu ikisi de teori sanal bir örnekten bahsediyorum. Ne sıfır hizmet üreten doktorumuz vardır bu ülkede ne de çok sayıda tavandan döner sermaye alan doktorumuz vardır. Celal Pir: Bu işin ortalaması nedir, en iyi ile en kötü arasında Türkçe konuşalım.. Sabahattin Aydın: Ben şeyi söyleyeyim size direk verilerden hareketle ortalama rakamları vereyim size. Yani maddi rakam olarak geçen yıl yani 2004 yılı rakamlarına baktığımızda 2 milyar 300 milyon muayenehanesi olmayan hekimlerin uzman hekimlerin ortalama aldığı değerdir. 1 milyar 750 milyon ise muayenehanesi olan uzman hekimlerimizin aldığı katkı payıdır aylık. Celal Pir: Yılda iki, üç maaş, dört maaş fark edebilecek bir seviyeye gelmişler. Sabahattin Aydın: Evet, evet. Aylık bunlar.

Celal Pir: Toplayarak gidiyorum ve oradan hesaplıyorum. Sabahattin Aydın: Yani geçen yıl gerçekleşen rakamlar bunlar ama unutmayın bunlar net rakamlardır. Bunun brütü üzerinden maliyeye vergi ödenmektedir. Hastanelerde üretilen sağlık hizmetlerinde yüzde 15 maliyenin yasal olarak kesintisi dışında fazla bir vergi yoktur. Ancak sağlık çalışanlarına dağıtılan paradan gelir vergisi ödenir. Dolayısıyla ciddi oranda maliyenin burada bir vergi kazanımı da söz konusu. Celal Pir: Peki maliye herşeyden vergi alıyor zaten almadığı bir şey yok. Bir öğrenci sayın Barış Keskin diyor ki... Barış Keskin (Öğrenci): Hastanelerde tüm işleri asistanlar yaparken, puanlar klinik şeflerine gidecek, bunu nasıl önleyeceksiniz? Celal Pir: İlginç bir soru gibi geldi bana. Sabahattin Aydın: Evet. Şimdi asistanlara direk olarak doğrudan puan vermedik bu doğrudur. Dolaylı puan veriyoruz. Yani hastanede diğer çalışanlar gibi onlar da dolaylı puanlar alıyor ama kendi içinde bir ağırlığı olan bir puan. Asistanlar normalde eğitim alan kesimdir öğrencidir ve yasalarımıza göre de eğitim hastanesinde uzmanlık gerektiren işlerin sorumlusu uzmanlar ve onun üzerindeki şefler şef yardımcılarıdır. Dolayısıyla esas sorumlu şefler ve şef yardımcıları ve diğer uzman baş asistanlar üstlenirler. Asistanlar evet bu eğitim esnasında yük altındadırlar çok çalışırlar hepimiz o dönemi geçirdik. Gece gündüz nöbet tutarlar ve gerçekten iş kanunlarımızda olmadığı kadar fazla bir emek harcarlar ama biz buna rağmen asistanlarımıza çok döner sermaye veriyoruz. Yani çok derken tabir belki abartılı karşılanabilir asistan arkadaşlarımızın ama Celal Pir: Eskisine göre çok. Sabahattin Aydın: Eskisine göre çok söylüyorum tabiki. Ancak bir klinikte mutlaka şef, şef yardımcısı, baş asistan ve asistan sıralamasında bir hiyerarşiyi korumak zorundasınız. Burada sadece oransal bu hiyerarşi kurulmuştur. Yoksa asistanların döner sermaye almadığı gibi bir anlayış yanlıştır. Kaldı ki asistanları bireysel performansa dahil etmemek asistanlar adına bir avantajdır bir kazanımdır. Aksi taktirde şefinin kızdığı görev vermediği bir asistanı sadece şefi kızdı diye cezalandırmış oluruz. Kliniğin ortalamasından aldığı için yapılan görevlerin arasında farklılık dahi olsa eşit döner sermaye alıyorlar kendi aralarında. Celal Pir: Peki bir mimar Deniz Bohçacı diyor ki.. Deniz Bohçacı (Mimar): Aile hekimliği Düzce'de pilot olarak uygulanmaya başlanmıştı. Uygulama hala Düzce sınırları içinde mi, yoksa başka gelişmeler var mı? Celal Pir: Bu aile hekimliği meselesinden biz de programlarımızda çok

bahsettik. Gerçekten ne zaman yani mesela ben Celal Pir aile hekimimin kim olduğunu bilmiyorum. Ne zaman öğreneceğim? Sabahattin Aydın: Tabi bu bir iletişim sorunumuz olduğu ortaya çıkıyor bu sorudan da. Aile hekimliği yasası Şubat ayında çıktı biliyorsunuz pilot uygulama yasası. Ancak pilot uygulama yasasının alt mevzuatının hazırlanması gerekiyordu. Bunlardan birincisi aile hekimliği uygulama yönetmeliği. İkincisi aile hekimliği ücret yönetmeliği. Aile hekimliği uygulama yönetmeliği geçtiğimiz hafta içinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Ancak ücret yönetmeliği maliye bakanlığının görüşü, sayıştayın görüşü, başbakanlığın kanun kararlarının görüşleri alındı bugünlerde yayınlanma aşamasına geldi yani uzlaşma üzerinde sağlandı. Dolayısıyla aile hekimliğinin alt mevzuatı henüz tamamlanmadı. Ancak buna rağmen biz Düzce de altyapıyı oluşturmak üzere çalışmalara başladık elimizdeki mevzuat çerçevesinde. Bu şu demektir; fiilen aile hekimliği uygulaması pilot uygulaması henüz başlamadı Düzce de. Altyapı çalışmaları kamuoyuna uygulama başladı diye yansıdı. Bu açıdan hani işte sonuçları bizlere soruluyor. Mevzuat tamamlanmadan tamamen... vermek mümkün değildir. Celal Pir: Ne zaman başlanır? Sabahattin Aydın: Ümidim gelecek hafta içinde yayınlanacak. Çünkü artık tamamen olumlu görüşler alındı ücret yönetmeliğinde. Ücret yönetmeliğinin önemi şuk, çok uzun sürmesinin de önemi; ülkemizde olmayan bir personel istihdam modeli tanımlıyoruz. Tabiki bütün bürokratik yapılar mevcut bürokratik yapılar böyle bir personel modelini kabullenmekte ve mevcut sistemi oturtmakta zorlanıyor. Bu bazen yoğun tartışmalar gerektiriyor ama biz kendi hür iradesiyle davranabilen bir hekim modeli ortaya koymak istiyoruz. Celal Pir: Yani şunu sorabilir miyim. Mesela diyelim ki biz şimdi buradayız. Ben diyelim ki siz profesör Aydın siz benim doktorumsunuz. Oldu ki sizle tartıştık ya da birşey oldu siz beni sevmediniz, ben sizi sevmedim olabilir insan ilişkilerinde. Ben gidip bir başka doktorla anlaşabilirim di mi? Bu sizin maaşınızdan, size ödenecekten paradan düşme öbürüne ödenecek parada artış demektir. Sabahattin Aydın: Evet aynen öyle olacaktır. Celal Pir: Bunu ben ödemeyeceğim ama di mi devlet ödeyecek? Sabahattin Aydın: Hayır aile hekimliği sisteminde vatandaşların şu anda özellikle pilot uygulamada sigortalı olup olmadığına bakılmaksızın hiçbir vatandaşımız hiçbir para ödemeyecek. Celal Pir: Tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hekim yardımı almaya hak kazanacaklar aile hekimliği sayesinde? Sabahattin Aydın: Evet, evet. Ancak bir aile hekimine siz kayıt

olduğunuz zaman o aile hekimi sizin üzerinden bir kazanım elde edecek ama sosyal güvenlik kurumundan bu kazanımı elde edecek. Yani şahıs olarak siz bunun için ayrıca bir ödemede bulunmayacaksınız. Pilot uygulama için belki yanlış olmasın diye şunu açıklamamda yarar var. genel sağlık sigortasına geçtiğimizde tüm ülkede biliyorsunuz bu kategorizasyon ortadan kalkacak ama bugün için hala yeşil kartlı, sigortalı, bağkurlu, emekli sandığı insanlar var. Aile hekimi karşısında bunlar yine eşit. Fakat yazılan ilaçların temini hususunda kendi sosyal güvenlik kurumlarının kuralları geçerli olacak pilot uygulama için söylüyorum. Celal Pir: Bu da bir şu anda mecliste bekleyen sosyal güvenlik yasasıyla ilintili bir durum di mi? Sabahattin Aydın: Evet. Celal Pir: Yani şu anda sağlık sisteminde değişim yapıyorsunuz ama bazı bacakları mecliste bekliyor. Sabahattin Aydın: Tabi onun için sorulduğunda hepsini göstermemiz mümkün değil. Tabiki bazı bacakları mecliste bekliyor sadece o değil. Hastaneler açısından da hastanelerimizde biz hastanelerin yerinde karar vermelerini sağlayacak ve motivasyonu arttıracak birçok önlemler aldık ama bütün bu önlemler mevcut yasalarımız çerçevesinde alınmıştır. Halbuki hastanelerin bu artık yasalara sığmadığını, mevcut yasaları zorladığını hepimiz görüyoruz. Bütün yöneticiler bize şu engelimizi kaldırın, kamu ihale kurumundan şu engelimiz var işte hastanelerle ilgili sağlık hizmetleri temel kanununda bu engelimiz var diye bize başvuruyor. Hastanelerle ilgili yasal düzenlemeyi de yapmak zorundayız önümüzdeki günlerde. Celal Pir: Peki bunların hepsini zannediyorum zaman alacak. Geçici 2006 yı falan bulacak herhalde.. Sabahattin Aydın: Bakın size bir örnek vererek size bunu açıklayayım. 224 sayılı yasa bu ülkemizin sağlık hizmetinde önemli kazanımları olan bir yasadır sosyalizasyon yasası. 1961 yılında meclisten geçmiştir. 1963 yılında ilk pilot uygulaması Muş ta başlamıştır. Tam iki yıl sonra başlayabilmiştir. Biz Düzce de kısmet olursa önümüzdeki ay başlıyoruz. Yani bu hafta içinde çıkarsa. Yani biz bu süreci 6 ayda bir mevzuatın tamamlama geçmiş oluyoruz. Yaygınlaştırılması 224 sayılı yasa 80 ihtilalinden sonra bir emir komuta zinciriyle yaygınlaştırılmıştır. Yani 60 tan 80 e 20 yıl ülkeye yaygınlaştırılması tutmuştur. Biz bunu bir iki yıla sığdırmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla insanların sağlık hizmeti alma sistemini değiştirmek sadece kurallar koymakla olmuyor. Bütün sağlık çalışanlarının ve sağlık hizmeti alanların davranışını değiştirmeniz, beklentilerini değiştirmeniz gerekiyor. Celal Pir: Peki davranışımızı değiştirelim. Yani hizmet alan olarak söylüyorum. Bir tek kuşku var o şimdi birazdan sorularla da gelir de. Bu

sağlık sistemi şimdi kamunun bir vefa borcu vatandaşa. Ama acaba paralı olur mu korkusu ve endişesi var. Yani bu sağlık hizmetini alırken biz paralar ödemeye ne zaman başlayacağız, paralı mı olacak bu işler bunu merak ediyorum. Yani açıkça sormak istiyorum. Yani şimdi parasız olan bir iş yarın öbür gün paralı olacak mı? Gerçekten bu böyle satın alınan bir şey haline mi dönüşecek? Sabahattin Aydın: Şu anda mevcut yapıdan geriye gitme gibi bir düşünce hiçbir kurumda yok. Ancak mevcut kurumlar arası farklılıklar var yani emekli sandığı, sigorta, bağkur arasında bazı farklılıklar var. Bu harmonizasyon yapılırken belki birinden bir adım ileri, birinden bir adım geri gibi bir anlayış olabilir ama toplam olarak bu mevcut kurumların gerisine gitme gibi bireysel olarak sorumluluk altına alma yani parasal anlamda sorumluluk altına alma gibi bir hedef düşünce asla yok. Genel sağlık sigortasında sadece primini kendisi ödeyen yani kendi serbest işi olup primini kendi adına patronu, işvereni, devlet vs. ödeyen değil. Kendisi ödeyen kişilerin ödememesi halinde yani bu sorumluluğu yerine getirmemesi halinde ilk hizmetlerinin verilmesi ve bunların kuruma bildirilerek takibata uğraması gibi bir uygulama söz konusu. Bunun dışında kendisi bir başka işyerinde çalışan yani onun adına primi işveren tarafından yatırılanlar, fakir olanlar, yani primsiz ödemeler sistemi içerisine girip devlet tarafından primi ödenenler ya da devlet memurlarının ve tüm Türkiye de doğmuş Türk vatandaşı olan 18 yaşına kadar bütün vatandaşlar hiçbir sorgulamaya tabi tutulmaksızın bu hizmeti alacak ama şunu da yine yanlış bilgi vermemek için vurgulamak isterim. Sağlık hizmeti sunumunda bir para kazanımı için değil ama aşırı tüketimi frenlemek için, israfı önlemek için katkı payı ödemesi vardır. Şu anda da uygulanıyor biliyorsunuz. Örneğin eczaneden ilaç alırken işte emekliyse yüzde 10 ödüyorsunuz, memursanız yüzde 20 sini ödüyorsunuz, SSK içinde bu hastanede muayene olurken yüzde 10 unu ödüyorsunuz SSK için. Bu aslında bunlar geri dönen paralar büyük bir para değildir ama bireyin kendisinin bu harcama arttıkça daha fazla para ödüyor olması kontrolsüz harcamaların önüne geçen bir frendir. Bu bir modeldir. Bundan dolayı genel sağlık sigorta sistemi bu tür bir katkı payı ödemesi söz konusu olacaktır. Celal Pir: Peki şimdi ilginç bir soru soracağım. Bir eğitimci sayın Ayşe Şahin sormuş. Diyor ki... Ayşe Şahin (Eğitimci): Eskiden bir katarakt ameliyatı için 3 ay beklemek gerekirdi. Şimdi iki günde ameliyat olabiliyoruz. Bu çok güzel bir gelişme ancak akla gelen soru da, ne değişti de artık bu kadar hızlı ameliyat olabiliyoruz? Elbette ki doktorlarımızı suçlamak istemem ama hizmetlerin hızlanmasında performansa dayalı sistemin etkisi nedir acaba? Celal Pir: Bir de ameliyat kalitesinden bir taviz vermek söz konusu olamaz herhalde di mi çünkü bu insan sağlığıyla ilgili bir şey? Sabahattin Aydın: Şimdi tabi bu sorunun içinde çok fazla cevaplar var.

Katarak örneği de çok spasifik bir örnek olduğu için özellikle söylemek istiyorum. Eskiden çok geleneksel yöntemlerle katarak ameliyatları yapılırdı. Şimdi modern cihazlar çıktı ve 10 dakikada yapılan ameliyatlar haline geldi. Celal Pir: Bunun da etkisi var yani? Sabahattin Aydın: Tabi yani çok fazla etki var. Performansın mutlaka bunda etkisi var. Yani ameliyathanelerimiz 8 de açılır ama 9 a kadar masalar hazırlanır. 4 ten sonra da temizlik eğitim yapılacak diye ameliyathanelerimiz boşaltılırdı. Şimdi birçok hastanelerimizde akşam geç saatlere kadar ameliyathanelerin açık olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla çalışma saatleri uzamıştır. Bunun bir başka önemli faktörde geçtiğimiz yıl yaygın bir şekilde hastanelerimizdeki hizmet alım modelleridir. Yani eğer bir hastanede yeterli cihaz yoksa, yeterli malzeme yoksa, yeterli personel yoksa doğaldır ki bazı hizmetler kalıyordur. Ancak şu anda hastane yöneticilerimiz kendi döner sermayelerini kamu ihale kanunuyla sınırlı kalmak şartıyla özgürce harcama yetkisine... Celal Pir: Yani bir cihaz almak gerekiyorsa kendisi karar verip alıyor diyorsunuz? Sabahattin Aydın: Alıyor. Hatta önümüzdeki günlerde şu anda sayın Cumhurbaşkanımız eğer imzalarsa personeli de bu şekilde alabilir hale gelecekler yani sağlık çalışanlarını da istihdam edebilir hale gelecekler. Celal Pir: Bu devlet personel rejimine aykırı değil mi? Sabahattin Aydın: 657 sayının 4 b maddesine uygun bir düzenleme yapıldı yani mevcut yasaya uygun bir düzenleme yapıldı. Artı hizmet kiralama yöntemi başladı. Birçok mesela katarak ameliyatıyla ilgili örnek belki çok yerine oturacak. Beyoğlu Göz Hastanemizde yanlış hatırlamıyorsam katarak ameliyatı yapılacak hizmet alımıyla özel sektörden kiralanmış durumdadır. Hastane bunu da yapabiliyor. Eğer bu konuda bekleyen hastası varsa bunu bekletmeyecek bütün önlemleri alabilme alabilme yollarını açtık hastanelerimizde. Celal Pir: Yani talep varsa bu talebi tatmin etmek için gereken altyapıyı... Sabahattin Aydın: O yüzden zaman uzamıştır. Zaman sorunu kısmen çözülmüştür. Mesailer uzatılmıştır. Çünkü performans bu imkanı vermiştir. İnsanların hastanelerde daha fazla çalışmasını ödüllendirdiği için insanlar daha fazla çalışmayı artık bir angarya olarak değil mesainin de ötesinde çalışmayı.. hem bu hizmeti yapmak hem de bunun karşılığında bir kazanım elde etmek olarak görmüşlerdir. Dolayısıyla zaman sorunu büyük oranda çözülmüştür. İkincisi alet, edevat, ekipman sorunu tamamen yüzde 100 Türkiye nin her yerinde çözüldü diyemem ama yoğun hasta olan yoğun talebin olduğu yerlerde çözülmüştür.

Üçüncüsü teknolojik gelişmelerde birçok ameliyatta özellikle bu örnek verildiği için söylüyorum. Ameliyat süresini kısaltma adına büyük bir gelişme kaydetmiştir. Bütün bu faktörleri bir araya getirdiğinizde katarak ameliyatında artık insanların beklemiyor olması ülkemiz için gerçekten çok mutluluk verici bir gelişme. Çünkü bugün bakın İngiltere den, İskandinav ülkelerinden, batı avrupa ülkelerinden katarak ameliyatları için bilhassa nüfus yaşlandıkça biliyorsunuz bu hastalıkların sayısı da çok artıyor. Dolayısıyla o ülkelerin ortalama yaşam süresi bizden biraz fazla olunca doğal olarak hastalık yükü de bizden fazla oluyor. 6 ay gibi, 1 yıl gibi bekleme süreleri vardır. Biz şu anda bu konuda aslında o ülkelerin önündeyiz. Geçtiğimiz yıl hatırlar mısınız bilmiyorum. İngiltere den bir heyet acaba ameliyatlarımızı Türkiye ye gönderebilir miyiz, Türkiye de bekleme sıraları yok diye incelemeler yapmışlardır. Celal Pir: Peki şimdi çok soru geldiği için ben hızla cevaplamanızı tercih... Sabahattin Aydın: Bende çok hızlı cevap vermeye çalışıyorum. Celal Pir: Peki bir ev hanım Arzu Harman diyor ki.. Arzu Harman (Ev Kadını): Bir aile hekimi kaç kişiden sorumlu olacak? Doğuda insanlar doktor bulamazken, aile hekimliği sisteminin oradaki illerde, köylerde başarıyla uygulanabileceğini düşünüyor musunuz? Celal Pir: Şimdi bu önüme bakıyorum böyle kıpkırmızı sorular var. Aile hekimliğiyle ilgili çok soru var. Yani ücret meselesi ile ilgili çok soru var. Bunu çok hızlı toplayalım tekrar. Sabahattin Aydın: Tabi. Şimdi aile hekimliği bizim ülkemizdeki hekim sayısı ve toplum nüfusu kıyaslayarak vardığımız nokta ve başlangıçta pilot uyguladığımız her hekime ortalama 3 bin kayıtlı kişi vermek. 3 bin hasta demiyorum, 3 bin vatandaşın o hekime bağlayıp hekimin bu toplumdan sorumlu olmasını sağlamak. 3 bin rakamı avrupa ülkeleri için büyük bir rakam. Bu 2.500 hatta 1.500 lere kadar çekilmiş olan ülkeler var ama biraz önceki sorulara yanıt verirken değindim. Doktora başvuru sayısı bu sayıyı belirlemede çok önemli bir faktör. Dolayısıyla daha çok doktora başvuran toplumlarda bu sayının düşmesi gerekir ki doktor bu yükün altından kalkabilsin. Bu sayı hakkında şunu da söyleyeyim. Celal Pir: Doğu da bu işi nasıl çözeceksiniz? Var mı bir problem orada? Sabahattin Aydın: Geleceğim geleceğim. 224 sayılı yasa çıktığında da 5 bin kişiye bir hekim hedefliyordu. Yani ülkemiz aslında geçen süreçte artık hedefi 3 bine çekmiş durumda. Bunu da belki burada vurgulamak bu gelişmeyi gösterme açısından önemlidir. Şimdi aile hekimliği sistemi bazı batı avrupa ülkelerinde olduğu gibi tamamen liberal bir sistem olarak uygulanmadı ülkemizde. Hem liberal yapısının uygulanabileceği yani serbest hekimlerin bu sisteme girebileceği hem de mevcut sağlık ocakları sisteminin de siz korunduğu bir yapı olarak kurgulandı. Yani

kırsal bir modelde kurgulandı. Düzce pilot uygulamasında bunun sonuçlarını göreceğiz. Gezici aile hekimliği modeli bunun içinde uygulandı. Yani aile hekimlerinin 224 sayılı yasada öngörüldüğü gibi köyde istihdam edilmesi yerine artık köylerin en azından sınırlı sayıda köyü istisna tutarsak ilçeyle bağlantılarının olabildiği, ulaşımın olduğu en azından bir minübüsün işleyebildiği köyleri göz önüne aldığımızda daha çok ilçelerde istihdam edilen ya da büyük köylerde istihdam edilebilen hekimlerin gezici olarak bu mahallere girebilmesini öngörüyoruz. Bu da ayrı bir ücret olarak yansıyor hekime. Celal Pir: Peki mesela önümdeki bir soru olduğu için sadece bu tıp doktorlarını mı kapsıyor yoksa mesela diş doktoru, diş hekimi dediğimizde de onu bir aile hekimi meselesi var mı? Sabahattin Aydın: Şimdi aile hekimliği pilot yasasında diş hekimliği de dahil edildi. Ancak Düzce deki şu andaki pilot uygulamamız sadece tıp doktorlarını kapsıyor. Celal Pir: Yani o zaman mesela Celal Pir olarak ben İstanbul da bu sistem başlayınca bir tane normal tıp doktoru mu olacak, bir tane de diş hekimi mi olacak? Sabahattin Aydın: Eğer diş hekimliği sistemi devreye girerse evet. Celal Pir: Peki. İzninizle efendim bir başka soruya geçelim. Bu aile hekimliği meselesi önemli. Bir öğrenci sayın Sedat Batın diyor.. Sedat Batın (Öğrenci): Vatandaş aile hekimini nasıl seçecek, sisteme nasıl kayıt olacak? Doktorundan memnun kalmazsa, başka bir doktora gidebilecek mi? Celal Pir: Onu söylediniz ama seçim meselesi nasıl olacak yani bir liste mi yayınlayacaksınız? Sabahattin Aydın: İlk uygulamada biz etf kayıtlarımız vardır bizim sağlık ocaklarında bütün ebelerin bütün ev ev dolaşarak tuttukları. Bu kayıtlardan hareketle 3 er bin yaklaşık 3 er bin kişilik nüfuslara baştan liste olarak veriyoruz. Bu sadece sistemin yani çarkın dönmesi için bir başlangıç olarak hem vatandaşa henüz kendi hakkını aramayan kendi hekimini aramayan vatandaşa bir adres göstermek için hem de hekimlerin özlük haklarını koruyabilmek için. Ancak belli süre sonra hekimler bu 3 bin nüfusa tek tek ulaşıp bunları kayıt altına bunların ön sağlık kayıtlarını tuttuktan sonra ki bu ortalama 6 aylık bir süre olacaktır ya da belki uzatılabilir o bölgedeki hıza göre. Bu süreden sonra vatandaşların hekimine devam edip etmeme hakkını ilan edeceğiz. Dolayısıyla vatandaşımız hayır ben bu hekimden memnun kaldım ya da başka bir hekime tercih ediyorum deyip o hekimden kaydını alıp diğer bir hekime gidebilir.

Celal Pir: Şimdi bir mühendis Dilek Kaygın diyor ki.. Dilek Kaygın (Mühendis): Performansa dayalı sistem halk arasında "bıçak parası" diye bilinen haksız, kayıt dışı kazancı engelleyebilecek mi? Sabahattin Aydın: Bütünüyle engelleyeceğini iddia etmem biraz fazla aşırıya kaçmak olur diye düşünüyorum ama şunu söyleyeyim; geçtiğimiz yıl içinde büyük oranda engelleyen faktörlerden biri olmuştur, azaltan faktörlerden biri olmuştur. Celal Pir: Peki önümden çok hızlı sorular aktarmak istiyorum. Bir öğrenci Melisa Sezmen sormuş. Diyor ki.. Melisa Sezmen (Öğrenci): Aile hekimleri nerede çalışacak, ayrı bir binaları mı olacak? Acil servislerde çalışan hekimler ne olacak? Onların konumu değişecek mi? Sabahattin Aydın: Aile hekimleri şu andaki pilot uygulamamızda öncelikle sağlık ocaklarında çalışılıyor. Sağlık ocakları rehabilite ediliyor ama hekimlerimize kendi serbest yerlerini tutup orada da çalışma imkanı veriyoruz. Yani sağlık ocağının fizik mekanını hastası için uygun görmeyen bir hekim daha güzel bir mekan kiralayabilir. Bu şansı veriyoruz. Hastane acillerinde çalışan hekimlerimizin aslında biz aile hekimliği modeliyle birlikte adli tıp hekimliği ve acil hekimliğinin sertifikasyon programlarıyla geliştirilmesini de hedefliyoruz. Dolayısıyla hastanede acillerde çalışan hekimlerimiz eğer orada kalmayı düşünüyorlarsa yani aile hekimliğine geçmeyi düşünmüyorlarsa acil hekim olarak devam edecekler. Celal Pir: Bir soru. Çankırı Devlet hastanesi doktorundan geliyor. Operatör doktor sayın Şeref Yılmaz sormuş. Şeref Yılmaz (Operatör Doktor): Evet performans sistemi güzel, ancak hastanelere fatura ödemeleri gecikince performans ödemesi o zaman nasıl yapılacak, bunu kim takip edecek? Sabahattin Aydın: Evet çok bilhassa sektörün içinde olanlar için çok önemli bir soru bu. Gerçekten performansa dayalı döner sermaye sistemi ürettiğiniz hizmetin parasını almak değil ürettiğiniz hizmetin müessese tarafından kaynağa dönüştürülmesi halinde size yansımasını öngörüyor. Bu şu demektir; hastanin her yönden verimli olması lazım. İhalelerle tasarruf sağlaması lazım, faturalarını hatasız çıkarması lazım, faturaları geri dönmemesi lazım ve bu faturaların tahsilatının da günü gününe yapılıyor olması lazım. Maalesef şu anda bu konuda çok başarılı olmadığımızı itiraf etmek zorundayım. Faturalarımızın geri ödemesi son derece gecikmektedir. Örneğin SSK dan şu anda bir yıl içinde yani bu yıl içinde tahsil ettiğimiz miktar yaklaşık 900 trilyon civarında. Halbuki tahakkuk edilen miktar bunun iki katı civarında.

Celal Pir: Bu da doktorların performansını umarım etkilemez? Sabahattin Aydın: Haklı olarak tabi etkiliyor ama kurumlar arası yoğun görüşmeler devam ediyor ve iyi niyetle bu sorunların üstesinden gelineceğini ümit ediyorum. Celal Pir: Peki bir doktor Hali Başel diyor ki.. Halil Başel (Doktor): Performans sistemi için size teşekkür ediyorum. En azından doktorla hasta arasındaki para ilişkisi muayenehaneleri kapatarak azaltılmıştır. Ancak yine de birçok hekim bu sistem yeni hükümetlerce uygulanmaz düşüncesiyle muayenehanesini kapatmamaktadır. Bu konuda bir garanti güvence verilebilir mi? Sabahattin Aydın: Şimdi bakanlığımızdaki uzman hekimlerin yüzde 15 i geçtiğimiz yıl muayenehanelerini kapattılar. Yani full time hastanelerde çalışmayı tercih ettiler bu sistemden sonra. Bu kaygı haklı olarak meslektaşlarımızda var. Çünkü ülkemizde biliyorsunuz her siyasal iktidarda bir sistem değişikliği oluyor. Ancak biz bunun sadece yönergelerle yürütülen ve döner sermaye üzerinden yürütülen bir sistem olmasını değil. Hastanelerimizin işletmeye dönüştürülerek kendi işletme modelleri içinde oturmuş yasa olarak oturmuş bir sistem haline gelmesine çalışıyoruz. Meclisin ikinci döneminde bu konuda bir yasa çalışmamız olacak. Umarım parlementerlerimizde bunu anlayışla karşılarlar sahip çıkarlar. Eğer bu yasalaşırsa hastanelerimiz otonom kendi özerk idareleri olan ve tamamen yerinden yönetilen hastaneler haline gelecek ve o zaman hastanelerimizin çalışanlarına ödeme sistemi de bu performans sisteminin çok önemli bir rolü olacak. Kezban İnci (Sağlık Çalışanı): Döner sermayeden yüzde 50 prim alan bölümler var. acil servis, ameliyathane vs. gibi. Biz radyoloji teknikerleri olarak nöbet tutmamıza rağmen yüzde 50 alamıyoruz. Bizim aldığımız radyasyon ne olacak, kurşun korumalarımız da yok. Bize kaybedilmiş gözüyle mi bakılıyor? Sabahattin Aydın: Evet özellikle hekim dışı sağlık personelinin çalışma alanlarında yanık merkezleri gibi yoğun bakım gibi, ameliyathane gibi mesai kavramının çoğu zaman unutulduğu hatta yoğun hastalar olduğunda yemeğin ve diğer doğal ihtiyaçların dahi ihmal edildiği ortamlar vardır. İnsanlar gece gündüz çalışırlar burada. Buralarda çalışanları ödüllendirmek için yüzde 50 daha fazla döner sermaye vermesine fırsat tanıyacak. Yüzde 50 derken maaşının yüzde 50 si yani normal. Celal Pir: Yani mesela laborant ta olabilir bu, pansuman yapan insan da olabilir, bunlar da mı? Sabahattin Aydın: Ama bu yoğun yerlerde çalışan. Tabi olabilir ayırım yok.

Celal Pir: Ayırım yok yani. Sabahattin Aydın: Hayır sağlık personeli olacak ve bu yoğunluklu yerde çalışacak. Bu kesime maaşının normalde yüzde 150 sine kadar verilirken sağlık çalışanlarına bunlara yüzde 200 üne kadar verilme imkanı doğuyor. Yani bu aşırı çalışmanın bir ödüllendirilmesi oluyor. Şimdi radyoloji böyle yoğun çalışılan bölümlerden değildir. Ancak radyolojide radyasyondan dolayı bir risk varsa bunun karşılığı da yasalarımızda fazlasıyla verilmiş. İzinler kullanılıyor ama bu şu demek değildir. İnsanların radyasyona maruz kalsın demek değildir. Eğer böyle bir durum varsa arkadaşlarımız hastanelerindeki radyoloji bilimlerinin ruhsatı var mı,.. korumaları var mı, atom enerji kurumundan yeterli denetimleri yaptırmışlar mı bunu inceleyip yöneticilerinden hesap sormalıdırlar. Celal Pir: Peki aslında güzel konuşuyorduk ama süremiz doldu. Umuyorum sosyal güvenlik yasası da mecliste ele alınır. RTÜK üyeleri için toplanacaklarına hiç olmazsa sosyal güvenlik yasasını da ele alabilirler. Çünkü bir bacağı eksik kaldı anladığım kadarıyla. Sabahattin Aydın: Tabi gayet tabi en önemli ayağı. Celal Pir: Profesör Aydın çok teşekkür ediyorum bizi bilgilendirdiğiniz için. Sabahattin Aydın: Ben teşekkür ediyorum. Celal Pir: Evet NTV ye Soruna bugün için burada noktayı koyuyoruz. Yarın yine birlikte olacağız. 24 saat açık hattımız sürekli açık. Bize her konuda fikir, öneri, kritik ve düşüncelerinizi telefonla, e-maille ya da faksla iletebilirsiniz. Ya da tabi cep telefonlarınızı da kullanabilirsiniz. Hoşçakalın efendim.