** Başkent Üniversitesi Öğrenci Sağlık Merkezi. algier@baskent.edu.tr,



Benzer belgeler
T AD. Özel bir üniversitede okuyan öğrencilerin cinsel sağlıkla ilgili bilgi tutum ve davranışları ARAŞTIRMA

M2 S1. Üreme Sağlığı. Tanım, Üreme Hakları, Bütüncül Yaklaşım. Doç. Dr. Günay SAKA 12 Mayıs 2011

İnönü Üniversitesi Öğrencilerinin Üreme Sağlığı Konularında Bilgi Düzeyleri ve Hizmetten Beklentileri

Prof.Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Isparta, Türkiye

EVLĠLĠK ÖNCESĠ CĠNSEL DENEYĠM: EBELĠK BÖLÜMÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN GÖRÜġ VE TUTUMLARI

TAP VAKFI ERGENLER & GENÇLER için CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMLERİ

SAĞLIK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN HEPATİT A VİRÜSÜ HAKKINDAKİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

HIV/AIDS E İLİŞKİN BİLGİ 13

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

Selçuk Üniversitesi Öğrencilerinin Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Konusundaki Bilgileri

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

EDİTÖRDEN. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik, insan hayatının en

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Dünya nüfusunun 1.2 milyarını adolesanlar oluşturmaktadır (dünya tarihindeki en yüksek rakam..) Bu nüfusun %85 i gelişmekte olan ülkelerde.

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

[Tıp Eğitiminde HIV/AIDS Üzerine Savunuculuk Projesi]

Tuğba ÜNSAL. Bitlis Eren Üniversitesi Beslenme Ve Diyetetik Bölümü, Bitlis. Bitlis Devlet Hastanesi, Nöroloji ve Nöroşürji Kliniği, Bitlis

OKUMA ALIŞKANLIKLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: ANKARA ÜNİVERSİTESİ KALECİK MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ

Cumhuriyet Üniversitesi Öğrencilerinin Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Konusundaki Bilgi Düzeyleri

Öğretmen Adaylarının Cinsellik Konusundaki Tutumlarının Cinsiyet ve Cinsel Deneyimlerine Göre İncelenmesi *

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ

ÖĞRETMENLERE GÖRE MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN REHBERLİK GEREKSİNİMLERİ

Dr. Ergül Aslan*, Hatice Bektaş**, Şükran Başgöl*, Sevda Demir***, Pınar Irmak Vural****

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN CİNSEL SAĞLIK VE ÜREME SAĞLIĞI HAKKINDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ*

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

Başkent Üniversitesi Öğrencilerinin Medya Tüketim Alışkanlıkları

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

DOĞUMA HAZIRLIK KURSUNUN GEBELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Tablo 1: Mezunlarımızın Tanıtıcı Özellikleri (n=110)

Gelişimsel Endişeler ve Kaçırılmış Fırsatlar. Tuba Çelen Yoldaş, Elif Nursel Özmert, Yıldırım Beyazıt, Bilge Tanrıkulu, Hasan Yetim, Banu Çakır

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

STRATEJİK PLANLAMANIN KIRSAL KALKINMAYA ETKİSİ VE GAZİANTEP ÖRNEĞİ ANKET RAPORU

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

Eğitim Fakültesi Birinci Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Yaşamlarına İlişkin Yaklaşımlarının Belirlenmesi

YAŞLI İHMAL VE İSTİSMARI. Prof. Dr. Aliye Mandıracıoğlu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı

ELEŞTİREL DÜŞÜNME. Tablo 1: Ölçekten ve Alt Boyutlarından Alınan Puan Ortalamaları

İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA KADıN SAĞLıĞı. Araş. Gör. Kevser Özdemir

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması

5. sınıf 6. sınıf Toplam Sayı % Sayı % Sayı % Kız 17 56, , ,7 Erkek 13 43, , ,3 Toplam , , ,0

15-49 YAŞ EVLİ KADINLARIN ÜREME SAĞLIĞINI KORUYUCU TUTUMLARININ BELİRLENMESİ*

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK , S İSTANBUL ISSN: Copyright

Dünyada genç nüfusun hızla artmasıyla birlikte, bu grubun sağlık gereksinimleri

MEME KANSERLİ KADINLARDA CİNSEL YAŞAM DEĞİŞİKLİKLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ

Evrensel Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığının Yüzü 2009

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK. Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

ÖZET Türkiye de kadın ve üreme sağlığına ilişkin çalışmalar öncelikle temel sağlık hizmetleri kapsamında ele alınmaktadır.

Erken Yaşlardaki Evlilikler ve Gebelikler

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Sivas İli Ana-Çocuk Sağlığı Merkezine Başvuran Kadınların Aile Planlaması Yöntem Tercihleri ve Etkileyen Faktörler

ENGELLİ KADINLARIN DOĞURGANLIK ÖZELLİKLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Sağlık Yüksekokulu Son Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlıkla İlgili Bilgi, Tutum ve Davranış Özelliklerinin İncelenmesi

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

HIV/AIDS epidemisinde neler değişti?

Gençlerin Kozmetik Kullanma Davranışları

HIV/AIDS EPİDEMİYOLOJİSİ. Dr. Yasemin HEPER Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

AÇIKLAMA Araştırmacı: Yok. Konuşmacı: Yok. Danışman: Yok

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

BEBEK ve ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: TÜRKİYE NÜFUS ve SAĞLIK ARAŞTIRMASI, 1993 ve 1998

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Uzm.Dr., Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği, Çidem Gençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmet Merkezi, İzmir, Türkiye

ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN EĞİTİM PROGRAMI 2014 YILI ÖLÇME DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKİYE DE HIV EPİDEMİYOLOJİSİNİN SON DURUMU

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

KENT BİLGİ SİSTEMİNİN BİR ALT SİSTEMİ OLARAK İSTATİSTİKSEL BİLGİ SİSTEMİ VE TÜRKİYE İÇİN 2008 YILINDA İSTATİSTİKSEL BİLGİ SİSTEMİ KULLANIM DURUMU *

Ankara ve Kastamonu Eğiticilerinin Mesleki Eğilime Göre Yönlendirme ve Kariyer Rehberliği Projesini Değerlendirme Sonuçları

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ

İlgili satırda, Eksiklik için "E", Zayıflık için "Z", Kaygı için "K", Gözlem için "G", hiçbir yetersizlik ya da gözlem yoksa ( ) kullanınız.

HEPDAK PROGRAM DEĞERLENDİRME ÇİZELGESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7

Sağlık Psikolojisi-Ders 6 Cinsellik Davranışı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Lisans Hemşirelik Hacettepe Üniversitesi 2013

*Ferit Gül *Gizem Aksu *Elçin Aytemur *Hülya Ünlü *İstanbul Gedik Üniversitesi

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

Dünya Nüfus Günü, 2013

13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI Ekim, 2015 Mersin

Erkan KÜÇÜKKILINÇ SAĞLIK HİZMETLERİNDE ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ NİN SAĞLANMASINDA, KESİCİ DELİCİ ALET YARALANMASINA KARŞI ÖNLEM ALMANIN ÖNEMİ

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi

Transkript:

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ SAĞLIK MERKEZİ NE BAŞVURAN ÖĞRENCİLERİN CİNSEL SAĞLIKLA İLGİLİ BİLGİ, TUTUM VE DAVRANIŞLARI Gül Pınar*, Lale Algıer*, Nevin Doğan*, Ergün Öksüz**, Gülbin Sökmen** *Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri Bölümü ** Başkent Üniversitesi Öğrenci Sağlık Merkezi algier@baskent.edu.tr, SUMMARY The aim of this research was to determine knowledge, attitudes, and behaviors related to sexual health in university students. 105 students, aged between 17 and 25 years, who applied to the Medico Social Center of the Baskent University were evaluated. The gender distribution of the students was 51.4%female and 48.6%male. The frequency of awareness of the adolescence changes before puberty was higher. The main information source about pubertal changes was family members.females considered premarital sexual experience more negatively than males. The sexual intercourse experience among males(70%) was higher than females(30%). AIDS have been identified as the most commonly known disease among the sexual transmitted diseases. Most of the students said that they needed to get information about sexual health. Key words:university students, sexual health, sexual knowledge, attitudes and behaviors GİRİŞ Sağlıklı olmak her bireyin temel hakkıdır. İnsan yaşamında sağlığın ve sağlık bakımının kapsamlı ve bütüncül bir yaklaşımla ele alınmasının önemi ancak 20. yüzyılın sonlarına doğru anlaşılmıştır.bu doğrultuda 1994 yılında Kahire de yapılan Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı nda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan sağlık tanımı içerisine, üreme sağlığı (ÜS) kavramı da eklenmiştir (1) ÜS, üreme sistemi, işlevleri ve süreci ile ilgili yalnızca herhangi bir hastalık ya da sakatlığın olmaması değil; fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden bütünüyle iyi olma durumudur (1,2). ÜS bu nedenle insanların doyurucu ve güvenli bir cinsel yaşama ve üreme yeteneğine, bu yeteneği kullanıp kullanmamaya, kullanma zamanı ile sıklığına karar verebilme özgürlüğüne sahip olmaları demektir (2,3). ÜS kavramının içinde yer alan cinsel sağlık (CS), bedensel, duygusal ve toplumsal yönden tam bir iyilik hali olup cinselliğin bütünleşmesi şeklinde tanımlanmıştır ( 4,5,6,7). ÜS ve CS ile ilgili olarak, halen dünyada sadece bir gün içinde olan gelişmeler incelendiğinde; her gün 100 milyon üzerinde cinsel birleşmenin olduğu, bunların 910 bininin gebelik, 356 bininin cinsel yolla bulaşan hastalıklarla (CYBH) sonuçlandığı, meydana gelen gebeliklerin yarısının planlanmamış gebelikler olduğu görülmektedir (8). CYBH ve HIV/AIDS gençler arasında giderek 1

yaygınlaşmaktadır. DSÖ nün tahminlerine göre her yıl her 20 gençten biri cinsel ilişki yoluyla geçen hastalıklara yakalanmaktadır (9,10). DSÖ 10-19 yaş arasını adölesan dönemi, 15-24 yaş arasını ise gençlik dönemi olarak tanımlamaktadır (11,12). Dünyada 15-24 yaşları arasında 1.6 milyar genç bulunmakta olup dünya nüfusunun % 20 sini oluşturmaktadır (13). Türkiye de ise genç nüfus toplam nüfusun yaklaşık % 30 udur (14). Gençlik dönemi, çocukluktan yetişkinliğe geçişte, sağlık alışkanlıklarının ve cinsel davranışlarının şekillenmeye başladığı bir dönem olması nedeni ile ÜS/CS konularında öncelikli olarak ele alınması gereken bir dönemdir (15). Gençler olgunlaşırken CYBH, istenmeyen ya da erken gebelikler, gebelik ve doğum komplikasyonları gibi risklerle giderek artan bir biçimde karşılaşmakta ve savunmasız kalmaktadırlar. Türkiye'de bir grup üniversite öğrencisinde cinsel davranışın belirlenmesi amacı ile yapılan bir çalışmada, cinsel yönden aktif öğrencilerin riskli cinsel davranış içinde bulundukları belirlenmiştir (16).Araştırma sonuçları cinsel deneyimi olan kız ve erkek öğrencilerin son bir yıl içinde ortalama 3.5 farklı kişi ile cinsel ilişki kurmuş olduklarını, erkeklerde bu sayının kızlara göre daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. (16).Sosyal iletişim deneyiminin yetersizliği, kendi bedenleri hakkında ve nereden yardım alacakları konusunda bilgisizlik sıklıkla genç insanların gereksinimleri olan hizmete ulaşmalarını sınırlamaktadır (13). Aynı zamanda Türkiye de sağlık olanakları gençler için ÜS/CS bilgisi, danışmanlığı ve hizmet sunumu yönünden çoğunlukla yetersiz kalmaktadır. Sağlık kurumlarında gençlere danışmanlık yapabilecek donanımları olan ve bu konuda özel olarak eğitilmiş personel de mevcut değildir(14). Örgün eğitim programı içerisinde ÜS/CS ile ilgili konulara çok az değinilmektedir (17). Medyanın, gençlerin kendi cinsellikleri hakkında bilinçli karar vermelerini sağlayabilecek bir bilgi kaynağı olması gerekirken, zaman zaman yanlış bilgiler vererek, olumsuz etkileri olabilmektedir (8,14,17). Çoğu aile geleneksel değerler nedeniyle cinsel konularda çocukları ile konuşmaya açık değillerdir ve çocukların ergenlik döneminde yaşadıkları sıkıntılar pek çok aile tarafından gözardı edilebilmektedir (10). Tüm bu etkenler gençlerin ÜS/CS konularında yetersiz bilgilenmelerine yol açmakta, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, adölesan gebelikler, küretaj ve doğumlar gibi istenmeyen tablolar ortaya çıkabilmektedir (17). Oysa gençlerin; ÜS/ CS a ilişkin nitelikli ve yeterli bilgi almaları, bu dönemi sağlıklı geçirmeleri açısından son derece 2

önemlidir. Gençlerin cinsel yaşamlarının başlangıcında konu ile ilgili bilgilerle donatılmış olmaları, ilk ilişkilerinden başlayarak kendi bedenleri hakkında karar verme sürecinin daha sağlıklı yaşanmasını sağlayacaktır (10). Gençlerin üreme sağlığı ve cinsel sağlıklarının geliştirilmesi, aynı zamanda toplumların sosyal ve ekonomik yönden gelişiminin de temel bir yönüdür. Gençlerin ÜS/CS konusuna ilişkin bilgi düzeylerinin bilinmesi, onlara hizmet sunanların gençlerin bu konularla ilgili gereksinimlerinin giderilmesinde daha bilinçli ve sorumlu davranmalarına yardım edecektir. Bu görüşten yola çıkarak gerçekleştirdiğimiz çalışmamız, Başkent Üniversitesi Öğrenci Sağlık Merkezi ne başvuran öğrencilerin cinsel sağlıkla ilgili bilgi, tutum ve davranışlarını belirlemek amacıyla planlanmıştır. II. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışma 31.5.2004-11.6.2004 tarihleri arasında, B.Ü. Öğrenci Sağlık Merkezi ne (ÖSM) başvuran öğrencilerin cinsel sağlıkla ilgili bilgi, tutum ve davranışlarını belirlemek amacıyla, betimleyici olarak planlanmış ve gerçekleştirilmiştir. B.Ü ÖSM ine 15 gün (31.5.2004-11.6.2004) süre ile başvuran ve çalışma ve amacı hakkında bilgi verilerek çalışmaya katılmayı kabul ettiğine ilişkin sözlü onamları alınan toplam 105 öğrenci araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Çalışmada açık uçlu ve çoktan seçmeli soruların yer aldığı toplam 32 sorudan oluşan anket formu kullanılmıştır. Anket soruları yazarların da içinde bulunduğu bir uzman heyet tarafından oluşturulmuştur. Formun ön uygulaması B.Ü. ÖSM nde 15 öğrenci üzerinde yapılmış, alınan yanıtlar doğrultusunda gerekli düzeltmelerle anket formuna son şekli verilmiştir. Çalışmaya başlamadan önce B.Ü. Araştırma Kurulu ve Etik Kurulu ndan yazılı onay alınmıştır. Elde edilen veriler SPSS 11.5 paket programına aktarılmış ve analizleri bu program ile yapılmıştır. İstatistiksel değerlendirmede yüzdelik, ortalamalar arası fark, fisher ve ki-kare önemlilik testleri kullanılmıştır. 3

III. BULGULAR Çalışmamızda yer alan öğrencilerin % 51.4 ü kız, %48.6 sı erkek olup % 82 si 17-22 yaş grubundadır. Annesi lise öncesi eğitim almış olanların oranı %23.7, babası lise öncesi eğitim almış olanların oranı %12.9 dur. Öğrencilerin %60 ının babası üniversite mezunudur. Çalışma kapsamında yer alan öğrencilere ergenlik çağında vücutlarında meydana gelecek değişiklikleri önceden bilip bilmedikleri sorulduğunda % 85.7 si biliyordum yanıtını vermişlerdir. Ergenlik dönemi ile ilgili bilgileri hangi kaynaklardan edindiklerine bakıldığında ise %69.3 ünün bilgilerini aile bireylerinden aldıkları belirlenmiştir. Tablo 1. Öğrencilerin Cinsiyetlerine ve Anne-Babalarının Eğitim Durumlarına Göre Ergenlik Dönemi İle İlgili Bilgi Kaynakları Bilgi Kaynakları Aile Aile dışı Toplam Cinsiyet n % n % n % Kız 27 38.6 21 67.7 48 47.5 Erkek 43 61.4 10 32.3 53 52.5 Toplam 70 100.0 31 100.0 101 100.0 x 2 = 7.331, p=0.006 Anne Eğitimi n % n % n % Lise öncesi 10 14.3 14 45.2 24 23.7 Lise 34 48.5 10 32.2 44 43.5 Üniversite 26 37.2 7 22.6 33 32.8 Toplam 70 100.0 31 100.0 101 100.0 x 2 = 11.326, p=0.003 Baba Eğitimi n % n % n % Lise öncesi 5 7.1 8 25.8 13 12.9 Lise 17 24.3 10 32.3 27 26.7 Üniversite 48 68.6 13 41.9 61 60.4 Toplam 70 100.0 31 100 101 100.0 x 2 = 8.849, p= 0.012 *n yanıtlar üzerinden değerlendirilmiştir. 4

Ergenlik dönemi ile ilgili bilgi kaynakları cinsiyete göre değerlendirildiğinde (Tablo 1); kız öğrencilerin %67.7 sinin bilgi almak için arkadaşlar, internet, gazete ve dergi gibi aile dışı kaynaklara başvurdukları, bu oranın erkek öğrencilerde %32.3 olduğu görülmüştür.aradaki fark anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Ergenlikle ilgili bilgi kaynakları anne ve baba eğitim düzeyine göre değerlendirildiğinde ise (Tablo 1) aile dışı kaynaklardan bilgi aldığını belirtenlerin % 45.2 sinin annesinin lise öncesi eğitimi aldığı belirlenmiştir. Yapılan istatistiksel değerlendirmede; anne eğitimi ile ergenlik dönemi bilgi kaynakları arasındaki fark anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Öğrencilerin ergenlik dönemi ile ilgili bilgi kaynakları baba eğitim düzeyine göre değerlendirildiğinde de aileden bilgi aldığını söyleyenlerin % 68.6 sının baba eğitim düzeyinin üniversite olduğu belirlenmiştir. Baba eğitimi ile ergenlik dönemi bilgi kaynakları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Tablo 2. Evlilik Öncesi Cinsel Deneyim Konusundaki Düşüncelerin Cinsiyete Göre Dağılımı Evlilik Öncesi Cinsel Deneyim Erkek Kız TOPLAM Konusundaki Düşünceler n % n % n % Normal karşılıyorum 26 51.0 18 33.4 44 41.9 Flörtün ötesine karşıyım 9 17.6 13 24.1 22 20.9 Kararsızım 8 15.7 8 14.8 16 15.3 Tamamen karşıyım 8 15.7 15 27.7 23 21.9 Toplam 51 100.0 54 100.0 105 100.0 x 2 = 6,010, p= 0.198 Tablo 2 de öğrencilerin evlilik öncesi cinsel deneyim konusundaki düşüncelerinin cinsiyete göre dağılımı yer almaktadır. Öğrenciler arasında evlilik öncesi cinsel deneyimi normal karşılayanlar % 41.9 oranı ile ilk sırada yer almakta olup bu oran erkeklerde %51.0, kızlarda ise % 33.4 olarak bulunmuştur. Evlilik öncesi cinsel deneyime tamamen karşı olanların oranı ise erkeklerde %15.7, kızlarda %27.7 dir. Evlilik öncesi cinsel deneyim konusundaki düşünceler yönünden kızlar ve erkekler arasındaki fark istatistiksel yönden anlamlı bulunmamıştır (p=0.198 ). 5

Tablo 3. Cinsel İlişki Deneyiminin Cinsiyete Göre Dağılımı Cinsel İlişki Deneyimi Kız Erkek TOPLAM n % n % n % Olanlar 9 16.6 35 70.0 44 42.3 Olmayanlar 45 83.4 15 30.0 60 57.7 Toplam 54 100.0 50 100.0 104 100.0 x 2 =30,255, p<0.05 Tablo 3 te, öğrencilerin cinsel ilişki deneyiminin cinsiyete göre dağılımı verilmektedir. Öğrencilerde evlilik öncesi cinsel ilişki deneyimi olanların oranı % 42.3 olarak bulunmuş olup ilk cinsel ilişki deneyimi yaş ortalaması 18.0 dır. Öğrenciler arasında cinsel ilişki deneyimi cinsiyete göre değerlendirildiğinde; erkek öğrencilerde bu oranın % 70.0, kız öğrencilerde %16.6 olduğu görülmüştür. Cinsel ilişki deneyimi yönünden kızlar ve erkekler arasındaki fark istatistiksel yönden anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Tablo 4. Öğrencilerin Cinsel Sağlıkla İlgili Bilgi Gereksinimleri ve Bilgi Kaynaklarına Yönelik Beklentileri Cinsel Sağlıkla İlgili Bilgi n % Alanlar Almayanlar Toplam 62 43 105 59.0 41.0 100.0 Cinsel Konularda Bilgi Kaynağı Aile (anne-baba-kardeş) Aile dışı (iletişim araçları, öğretmen, arkadaş, sağlık personeli) 87 106 45.1 54.9 Toplam 193* 100.0 Üniversite Eğitiminde Cinsel Sağlığa İlişkin Bilgi Verilmeli mi? Evet Hayır Toplam 86 19 105 81.9 18.1 100.0 Cinsel Sağlıkla İlgili Bilginin İçeriği CYBH lara karşı bilinçlendirme AP konusunda bilgilendirme Cinsel sağlıkla ilgili kaynaklar Cinsel yaşam ile ilgili bilgi Gebelik 21 11 17 11 1 30.0 15.7 24.2 15.7 1.4 Toplam 70* 100.0 * Sorulara birden fazla yanıt verilmiştir. 6

Öğrencilerin cinsel sağlıkla ilgili bilgi gereksinimleri ve bilgi kaynaklarına yönelik beklentilerine bakıldığında (Tablo 4 ); % 59 unun cinsel sağlıkla ilgili bilgi aldıkları, %41 inin bu konuda bir bilgi almadıkları, %54.9 unun cinsel konularda bilgi kaynağı olarak arkadaş, medya, internet gibi aile dışı kaynaklara başvurdukları ve %81.9 unun üniversite yaşamında cinsel sağlığa ilişkin bilgi verilmesini istedikleri belirlenmiştir.öğrencilerin cinsel sağlıkla ilgili olarak bilgilenmek istedikleri konulara bakıldığında ise %30 unun cinsel yolla bulaşan hastalıklar, %15.7 sinin de aile planlaması konusunda bilgi edinmek istedikleri görülmüştür. Tablo 5. Öğrencilerin Bilgileri Olduğunu İfade Ettikleri CYBH ların Cinsiyetlerine Göre Dağılımı CİNSİYET TOPLAM Kız (n=54) Erkek (n=51) CYBH n % n % n %* AIDS 53 51.9 49 48.1 102 97.1 Bel soğukluğu 27 19.4 39 25.6 66 62.8 Frengi 27 19.4 30 19.7 57 54.2 Hepatit B 32 23.1 34 22.4 66 62.8 x 2 = 3.565, p= 0.828 *Satır yüzdesi alınmıştır. Tablo 5 te öğrencilerin bilgileri olduğunu ifade ettikleri cinsel yolla bulaşan hastalıkların cinsiyetlerine göre dağılımı yer almaktadır. Öğrenciler tarafından en çok bilinen hastalık %97.1 oranı ile AİDS olup bu oran kızlarda %51.9, erkeklerde %48.1 olarak bulunmuştur. Bel soğukluğu ile ilgili bilgisi olduğunu ifade eden öğrenci oranı %62.8 olup aynı oranda öğrenci Hepatit B yi bildiklerini belirtmişlerdir. Öğrencilerin bilgili olduklarını ifade ettikleri cinsel yolla bulaşan hastalıklarla cinsiyetleri arasında istatistiksel yönden anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p= 0.828 ) 7

Tablo 6. Öğrencilerin Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkların Belirtileri ve Korunma Yolları İle İlgili Bilgileri CYBH ların Belirtileri n % Bilen 25 23.8 Bilmeyen 80 76.2 Toplam 105 100.0 CYBH dan Korunma Yolları Bilen 80 76.2 Bilmeyen 25 23.8 Toplam 105 100.0 Öğrencilerin CYBH ların belirtileri ve korunma yolları ile ilgili bilgi düzeylerine (genital bölgede yara, akıntı, ağrı ve yanma, halsizlik, zayıflama, ateş ) bakıldığında (Tablo 6 ) %76.2 sinin CYBH dan korunma yollarını bildikleri, CYBH ların belirtilerini bilen öğrenci oranının ise %23.8 olduğu görülmüştür. Tablo 7. Öğrencilerin Aile Planlaması (AP) Konusundaki Bilgi Düzeylerinin ve Bilgi Kaynaklarının Cinsiyete Göre Dağılımı AP Konusunda Bilgi Düzeyi Kız Erkek TOPLAM n % n % n % Çok az düzeyde bilgim var 10 19.6 5 9.3 15 14.4 Orta düzeyde bilgim var 20 39.2 25 46.3 45 42.8 Yeterli bilgiye sahibim 17 33.3 22 40.7 39 37.1 Hiç bilgim yok 4 7.9 2 3.7 6 5.7 Toplam 51 100.0 54 100.0 105 100.0 x 2 = 3.447, p= 0.328 AP İle İlgili Bilgi Kaynakları Anne-baba 13 20.3 25 27.7 38 24.7 Arkadaş 8 12.5 11 12.3 19 12.3 Okul 12 18.7 20 22.3 32 20.7 Basın-yayın 31 48.5 34 37.7 65 42.3 Toplam 64* 100.0 90* 100.0 154* 100.0 x 2 = 2.071, p= 0.558 *Sorulara birden çok yanıt verilmiştir. 8

Öğrencilerin AP konusundaki bilgi düzeylerine ilişkin değerlendirmelerinin cinsiyetlerine göre dağılımına bakıldığında (Tablo 7 ); %42.8 inin orta düzeyde bilgi sahibi oldukları belirlenmiştir. Kız öğrencilerin %19.6 sı bu konu ile ilgili çok az düzeyde bilgilerinin olduğunu, erkek öğrencilerin %40.7 si ise yeterli bilgileri olduğunu söylemişlerdir. Öğrencilerin AP konusundaki bilgi düzeyleri ile cinsiyetleri arasında istatistiksel yönden anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p= 0.328 ) Öğrencilerin AP ile ilgili bilgi kaynaklarının cinsiyete göre dağılımına bakıldığında, kızların %37.7, erkeklerin %48.5 oranında basın-yayın aracılığı ile bilgi edindikleri saptanmıştır. Öğrencilerin AP ile ilgili bilgi edindikleri kaynaklar ile cinsiyetleri arasında istatistiksel yönden anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p= 0.328 ) TARTIŞMA İnsan yaşamında doğal ve önemli bir yere sahip olan cinsellik tarih boyunca insanlığın gündeminde kalmış, cinselliğe ilişkin değerler içinde bulunulan zamana ve kültürlere göre farklı biçimlerde yorumlanmıştır. Sağlıklı cinsel gelişim çocukluk döneminde başlar. Cinsel aktivite ve üreme ile ilgili kararlar gençlik ve genç yetişkinlik döneminde verilir. Bu süreç boyunca gencin davranışsal örüntüleri, cinsel yönden sağlıklı olgunlaşmasını ve cinsel sağlığını etkiler (18). Fizyolojik gelişime bağlı olarak gencin gereksinim ve güdülerinin pek çoğu cinsel yönelimlidir. Gencin cinsel sağlık konusunda eğitilmesi, olgun ve sorumlu aktivitelerde bulunmasını, en doğru seçimi yapmasını ve toplumda cinsel sağlığın korunmasını ve iyileştirilmesini sağlayacaktır. Gençlerin cinsel sağlıkla ilgili gereksinimlerinin saptanması ise; bu gruba cinsellikle ilgili gereksinim duydukları eğitim programlarının hazırlanması ve hizmetlerin sunulmasını olanaklı kılabilecektir. Bu görüşten hareketle çalışmamız, üniversite gençliğinin cinsel sağlıkla ilgili bilgi, tutum ve davranışlarını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmamızda yer alan öğrencilerin % 51.4 ü kız, %48.6 sı erkektir. Büyük bir kısmı (% 82) 17-22 yaş grubunda olup DSÖ nün genç tanımındaki yaş sınırları içindedir (30). Öğrencilerin anne ve baba eğitim düzeylerine bakıldığında annelerin çoğunun lise, babaların çoğunun ise üniversite mezunu oldukları görülmüştür. 9

Çalışmamızda ergenlik çağında vücutta oluşacak değişiklikleri bu dönem başlamadan önce bilenlerin oranının yüksek olduğu belirlenmiştir (% 85.7). Bu bulgu, Türkiye de daha önce yapılmış olan çalışmaların sonuçları ile tutarlıdır (19,20,21). Çalışma kapsamında yer alan öğrencilerin çoğu ergenlik döneminde ortaya çıkacak değişiklikleri aile bireylerinden öğrendiklerini belirtmişlerdir. Bu oran erkek öğrencilerde kız öğrencilerden daha yüksektir. Bu bulgu çalışmaya katılan öğrencilerin babalarının eğitim düzeyinin annelere göre daha yüksek olması ve erkek çocuklarının ergenlik döneminde görülebilecek değişiklikleri babaları ile daha kolay paylaşmaları ile açıklanabilir. Türkiye de ve diğer ülkelerde konu ile ilgili yapılan diğer çalışmalarda gençlerin ergenlik dönemi ile ilgili bilgileri daha çok arkadaş, kitap, televizyon, internet, gazete ve dergi gibi kaynaklardan edindikleri belirlenmiştir( 19,20,21,22,23,24). Ancak gerek arkadaşlar, gerekse medya ve internet yetersiz ve yanlış bilgi verebilecek kaynaklar oldukları için çalışmamızda gençlerin ergenlik dönemi ile ilgili bilgileri daha çok (% 69.3) aile bireylerinden edindiklerini belirtmeleri olumlu bir bulgu olarak düşünülebilir. Çalışmamızda öğrencilerin evlilik öncesi cinsel deneyim konusundaki düşüncelerine bakıldığında gerek kız, gerekse erkek öğrenciler arasında bu deneyimi normal karşıladığını ifade edenler çoğunlukta olmakla birlikte, arada istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmasa da bu oranın erkek öğrenciler arasında daha yüksek olduğu görülmüştür. Kızlarda ise hem evlilik öncesi flörtün ötesine karşı olma oranı, hem de cinsel deneyime tamamen karşı olma oranı erkek öğrencilere göre daha yüksektir. Özkan ın ve Orçın ve arkadaşlarının üniversite öğrencilerini kapsayan çalışmalarında da (19,23) erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha yüksek bir oranda evlilik öncesi cinsel deneyimleri doğal karşıladıkları bulunmuştur. Türk toplumunun sosyokültürel yapısı ve cinsellikle ilgili bazı değer yargıları nedeniyle, cinsellik konusunda kızlar ve erkekler arasında farklı yaklaşımlar olduğu bilinen bir gerçektir (23). Özellikle kırsal bölgelerde kızlar için günah, ayıp, suç olarak görülen cinsel deneyime, erkekler için daha hoşgörülü bakılabilmektedir. Bu nedenle kız öğrencilerin evlilik öncesi cinsel deneyimle ilgili düşüncelerinin, ülkemizde son yıllarda batılılaşma nedeniyle geleneksel anlayıştan biraz uzaklaşma olsa da toplumumuzun değer yargılarına uygun olduğu ve bu anlayışın üniversite öğrencilerinde de etkisini hala sürdürmekte olduğu söylenebilir. 10

Çalışmamızda yer alan öğrencilerin yarıya yakınının cinsel ilişki deneyimlerinin olduğu belirlenmiş olup cinsel ilişki deneyimi olan erkeklerin oranı kızlardan önemli derecede yüksektir. Ülkemizde üniversite gençliği üzerinde yapılan çeşitli çalışmalarda da benzer sonuçlar elde edilmiştir (20,21,23). Evlilik öncesi cinsel ilişki dünyanın pek çok yerinde yaygındır ve giderek artmaktadır. Bazı Afrika ülkelerinde 20 yaşın altındaki gençlerin % 43 ünün cinsel ilişkide bulunduğu, Latin Amerika da ise bu oranın %20 olduğu görülmektedir. Gelişmiş ülkeleri incelediğimizde de 20 yaş altındaki gençlerin ABD de %68 inin, Fransa da %72 sinin cinsel aktivitede bulunduğunu görüyoruz (5,23). Sosyal gruplar, medya, geleneksel aile yapısının bozulması, göçün artması ve kentleşme gibi etkenler cinsel aktiviteyi hızlandırmaktadır. Hızlı kentleşme, geç evlenme, ekonomik statünün artışı ve gençlerin eğitim imkanlarının artmasına paralel olarak Türkiye de de gençler arasında gelişmiş ülkeler kadar olmamakla birlikte, evlilik öncesi cinsel aktivitede eski yıllara göre artış görülmektedir ( 10,14,19). Genç bir nüfusa sahip olan ülkemizde geçmiş yıllara göre cinsel ilişki deneyiminde artışın olması gençlere yönelik cinsel eğitimin, danışmanlığın ve konuya ilşkin doğru bilgi verilmesinin önemini ortaya çıkmaktadır. Çalışmamızda kız öğrenciler arasında cinsel ilişki deneyiminin erkeklere oranla düşük olması, yine Türkiye de yıllar içinde azalmakla birlikte kızlar için evlilik öncesi dönemde bekaretin korunması değer yargısının sürmesi ile açıklanabilir. Çalışmamızda şimdiye dek cinsel sağlıkla ilgili bir bilgi almadığını belirten ve üniversite eğitiminde cinsel sağlıkla ilgili bilgi verilmesini gerekli gören öğrenci oranının oldukça yüksek olması dikkat çekici bir bulgu olarak değerlendirilmiştir. Öztürk ün araştırmasında da kızların % 45 inin, erkeklerin % 40 nın cinsellikle ilgili yeterli bilgiye sahip olmadıkları bulunmuştur (25). Özkan ın çalışmasında da benzer olarak öğrencilerin % 91.2 si okul yaşantısı boyunca cinsel eğitimin gerektiği şekilde verilmediğini ve cinsellik konusunda sistemli bir eğitim programına ihtiyaç duyduklarını belirtmişlerdir (23). Bugün birçok Batı ülkesinde cinsellik ve üremeye ilişkin bilgiler ilköğretimden başlayarak üniversite eğitim programlarında zorunlu ya da seçmeli ders olarak okutulmaktadır. Türkiyede ise cinsellik ve üremeye ilişkin bilgilerin, örgün eğitim programlarında ilköğretimden başlayarak yalnızca bazı derslerin ilgili üniteleri içinde sınırlı biçimde yer alması (17), öğrencilerin bu konudaki bilgilerinin yetersiz olmasının nedenlerinden birisi olarak düşünülebilir. Öğrencilerin cinsel sağlıkla ilgili ne tür bilgilere gereksinim duyulduğu sorulduğunda CYBH lara karşı bilinçlendirilmek 11

istediklerini belirtenler ilk sırada yer almıştır. Genç olarak tanımladığımız grup fiziksel, psikolojik, toplumsal ve ekonomik özellikleri nedeni ile CYBH lar yönünden özellikle risk altındadırlar (26). CYBH lar, dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın olarak görülen önemli bir sağlık sorunudur (13,27,28,29).CYBH ların sık görülmeleri, klinik ve laboratuvar tanılarında yaşanan güçlükler, tedavi edilmediklerinde ciddi komplikasyonlara yol açmaları bu hastalıkların insan sağlığı açısından çok önemli bir konumda olduklarını göstermektedir (29,30). Bu nedenlerle CYBH lar konusunda en duyarlı gruplardan birisi olan gençlerin bilgilendirilmesi önem taşımaktadır. Çalışmamızda öğrencilerin yarıdan çoğunun cinsel sağlıkla ilgili bilgilerini aile dışı kaynaklardan edindikleri belirlenmiştir. Cinsel tutum ve davranışlar erken yaşlarda en fazla aile ile etkileşim sürecinde şekillenirken, ergenlik döneminin ilerlemesiyle birlikte sosyal ortam ve akran ilişkileri daha etkili olabilmektedir. Bu durumun bir sonucu olarak da gençler cinsel konularla ilgili bilgi edinmek için arkadaşlarına kolaylıkla yönelebilmektedirler. Benzer şekilde medya da gençler arasında önemli bir bilgi kaynağı olarak görülmektedir (13,20,31,32). Ebeveynlerin bilgilerinden emin olamama, utanma, otoritelerini kaybetme korkusu gibi nedenlerle çocukları ile bu konuları konuşmakta isteksiz olmaları gençlerin cinsellik konusunda bilgilenmek için aile dışı kaynaklara başvurmalarına neden olabilmektedir (14). Çalışmamızda gençlerin cinsellikle ilgili bilgileri daha çok aile dışı kaynaklardan edindiklerini belirtmeleri, gençlere verilecek olan cinsel eğitimin yöntemini belirlemede dikkate alınabilecek bir bulgudur. Çalışmamızda CYBH arasında en fazla bilineninin AIDS olduğu saptanmıştır.bu sonuç, konu ile ilgili yapılan diğer çalışmaların sonuçları ile de uyumludur. (21,23,29). AIDS in öğrenciler tarafından en çok bilinen CYBH olması, bu hastalığın fiziksel bir sorun olmanın yanısıra ruhsal yönlerinin ve toplumsal baskıların olması, ölümle sonuçlanması ve medyada geniş biçimde yer alması ile açıklanabilir. Çalışmamızda yer alan öğrencilerin büyük bir kısmının cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma yöntemlerini bilmeleri olumlu bir bulgu olmakla birlikte CYBH ın belirtilerini bilenlerin oranının oldukça düşük olması, gençlere yönelik düzenlenecek olan cinsel eğitim programlarının içinde bu konunun özellikle yer almasının gereğini göstermektedir. 12

Öğrencilerin aile planlaması ile ilgili bilgi düzeyleri değerlendirildiğinde orta düzeyde bilgisi olanların çoğunlukta olduğu, kız öğrenciler arasında çok az düzeyde bilgisi olduğunu, erkek öğrenciler arasında ise yeterli düzeyde bilgisi olduğunu belirtenlerin oranının daha yüksek olduğu bulunmuştur.çalışmamızda AP ile ilgili bilgilerin öğrenildiği kaynaklara bakıldığında basın-yayın aracılığı ile bilgi edinenlerin ilk sırada yer alması, medyanın konu ile ilgili doğru bilgi verme sorumluluğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. Üniversitedeki gençler fiziksel olarak en aktif ve verimli dönemde bulunmaları, toplumun en değişken ve dinamik bölümünü oluşturmaları, karşılıklı etkileşime açık olmaları, yaşam deneyimleri edinme konusunda istekli olmalarının yanı sıra önemli bir kısmının ilk kez aile ortamından uzaklaşmaları nedeniyle toplumun diğer kesimlerinden ayrılmaktadırlar (13,33).Bu özellikler üniversite gençliğinin toplumun risklere en açık bölümünü oluşturmasına neden olmaktadır.konu ile ilgili olarak yapılan çalışmalar cinsel sağlıkla ilgili bilgi ve hizmet alan gençlerde cinsel ilişkiye başlama yaşının geciktiğini, çok eşliliğin, riskli cinsel davranışların, planlanmamış gebeliklerin ve CYBH ın azaldığını göstermektedir (9). Politikacılar, ebeveynler, sağlık çalışanları, sağlık sistemi yöneticileri ve eğitimciler gençleri doğru bilgilendirerek ve danışmanlık hizmetleri sunarak gençlerin sağlıklı ve üretken erişkinler olmalarına yardım edebilirler. Sağlık ve eğitim kurumlarında cinsellikle ilgili danışmanlık hizmeti verecek birimlerin kurulması ve gençlerin bu programlardan haberdar edilmesi gereklidir. Aynı zamanda gençlerle ilgili proje ve programların planlanması ve yürütülmesi aşamasında gençlerin ve ebeveynlerin de yer almaları sağlanmalıdır.cinsellik eğitimi üniversiteye gelmeden önce temel eğitim döneminde sistemli programlarla yaygınlaştırılmalıdır. Müfredat programı oluşturulurken farklı yaş gruplarının gereksinimleri de dikkate alınmalıdır. Sağlık çalışanlarının da cinsel sağlık alanında aktif rol almaları beklenmektedir.bu grup içinde yer alan hemşireler gerek toplum içinde, gerekse eğitim ve sağlık kuruluşlarında genç bireylerle sık olarak karşılaştıklarından cinsel sağlıkla ilgili eğitici, danışman ve araştırmacı rolleri üstlenebilirler. Gençlerle iletişim, danışmanlık yöntemleri ve cinsel sağlığın geliştirilmesi konularında bilgisi olan, gençlere güven verici ve destekleyici bir ortam sağlayan hemşirelerin gençlerin ve toplumun sağlığının geliştirilmesine önemli katkıları olacaktır. Araştırmanın Sınırlılıkları 13

Bu çalışmanın bazı sınırlılıkları vardır. Bunlardan birincisi bulgular, çalışmada yer alan grubun ötesine genellenemez. İkincisi bu çalışma büyük bir kentte ve üniversite öğrencileri arasında yapılmıştır. Türkiye nin kentsel bölgeleri ile birlikte kırsal bölgelerinde de yaşayan, farklı sosyoekonomik ve eğitim düzeylerinde olan gençleri kapsayan çalışmaların yapılmasına gereksinim vardır. Üçüncüsü de çalışma kapsamına alınan öğrencilerin kendi fikirleri ön planda tutulmuş ve bilgi denetlemesi yapılmamıştır. 14

KAYNAKLAR 1.Akın, A. (1998). Uluslararası Kararlar Panelinde Üreme Sağlığı Konusunda Türkiye dek Uygulamalar. 6. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi Kitabı, Nisan, s. 22-26. 2.Özbaşaran, F. (1999). Üreme Sağlığı, Üreme Hakları, Üreme Sağlığı Sorunları ve 4. Dünya Kadın Konferansı Doğrultusunda Öneriler, Hemşirelik Forumu, Cilt 2/Sayı 6, Aralık, s.300. 3.WHO (1999). Definitions and indicator in family planning, maternal and child and reproductive health, family and reproductive health european regional office, s. 12. 4.Akın, A. (2001). Aile Planlamasından Üreme Sağlığına Geçiş. Aktüel Tıp Dergisi, Cilt 6, Sayı 1, Ocak-Şubat, Ankara, s. 6-8. 5.Aycan, S., Afşar, Ö., Özkan S., ve ark. (2000). 21.Yüzyılda Herkes İçin Sağlık. Sağlık Bakanlığı TSH Genel Müdürlüğü. 6.Correa S.( 1997). From Reproductive Health to Sexual Rights: Achievements and Future Challenges. Reproductive Health Matters. No.10, November, 107-116 7.http://www.ikgv.org/ureme_haklari.htm.(25.3.2004). 8.Özvarış, B., Akın, A (1998). Üreme Sağlığı, Sağlık ve Toplum Dergisi, Sayı 3-4, Temmuz- Aralık, s.24-25. 9.http://www.familycareintl.org/briefing_cards_2000/adolescent.htm (6.8.2004) 10.Polat D. Güvenli cinsel yaşam. http://www.hatem.hacettepe.edu.tr (23.9.2004) 11.Sezgin, B., Akın, A. (1998). Adölesan Dönemi Üreme Sağlığı. Toplum ve Hekim Dergisi, Sayı 3-4, Temmuz-Aralık. S. 27-31. 12.http://www. unfpa.org/ Reproductive Health of Young People.( 6.8.2004). 13.Creel LC, Perry RJ ( 2002). Improving the quality of reproductive Health Care for Young People. New Perspectives on Quality of Care.4: 1-8 14.Nalbant H., Bulut A (2001) Gençler ve üreme sağlığı. Aktüel Tıp Dergisi.6 (1):30-36 15.Aslan, D. (2001). Kadının insan ve sağlık hakkı. Aktüel Tıp Dergisi. 6(1): 1-3. 16.Çok F, Ersever H, Gray L A.(1998) Bir grup üniversite öğrencisinde cinsel davranış.hiv/aids:1:23-29 17.Gölbaşı Z.,Kutlu Ö.( 2002) Lise öğrencisi (15-17 yaş arası) adölesan kızlar için hazırlanan üreme sağlığı eğitim programına dayalı üreme sağlığı bilgi testinin geliştirilmesi. Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Dergisi.4(2):21-30 18.http://www.cmec.ca/publications/aids/Chapter1_EN.pdf 19.Orçın E., Aras Ş., Açık R. (2003). Üniversiteli gençlerin cinsel tutum ve davranışları. Jinekoloji ve Obstetrik Dergisi.17: 169-174. 20.Aydoğan, A. (2001). Marmara Üniversitesi araştırdı: Türk gençliği Cinselliği Bilmiyor. http://www.milliyet.com/2001/05/19/yasam/yas03b.html.( 30.7.2004) 15

21.Aras, Ş., Orçın, E. Özan, S., Şemin, S. (2004). Dokuz Eylül Üniversitesi Öğrencilerinin Cinsel Bilgi, Tutum ve Davranışları. Sağlık ve Toplum Dergisi, Sayı 1, Ocak-Mart. 22.Aggarwal, O., Sharma, A.K. Chhabra, P. (2000). Study in sexuality of Medical College Students in India. Journal of Adolescent Health, 26: 226-229. 23.Özkan, H. (1994). Üniversite Gençliğinin Aile Planlaması ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklardan Korunmaya İlişkin Yaklaşımları. İ.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. 24.Nordın, E.H., UlfHanson, M.D. Tanja, T. (2002). Sex Behavior Among High School Students in Sweden: Improvement in Contraceptive Use Over Time. Journal of Adolescent Health, 30: 288-295. 25. http://www.radikal.com.tr/2000/01/12/turkiye/cin.shtml. Cinselliği Bilmiyorlar ( 30.7.2004) 26.Tunçalp Ö. Gençlerin Güvenli Cinsellik Eğitimi. Cinsellik ve Cinsel Tedaviler V. Ulusal Kongresi Farklı Yüzleriyle Cinsellik.24-26 Mayıs 2004, İstanbul: 101-102 27.Şahin N.(1998)Cinsel yolla bulaşan hastalıklar:dünyada ve Türkiye deki durum. Sağlık ve Toplum:8(3-4):61-67 28.Şimşek Ş.( 2000) Cinsel yolla bulaşan hastalıklar. Hemşirelik Forumu:3(4):30-33 29. Özdemir L.,Ayvaz A., Poyraz Ö. (2003)Cumhuriyet Üniversitesi öğrencilerinin cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusundaki bilgi düzeyleri. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi:25(1): 10-14 30.Dehne KL, Riedner G (2001)Sexually transmitted infections among adolescents:the need for adequate health services. Reproductive Health Matters:9(17):170-183 31. Masatu M, Kvale G, Klepp KI. Frequency and perceived credibility of reported sources of reproductive health information among primary school adolescents in Arusha, Tanzania. Scand J Public Health 2003; 31: 216-223 32.Ekşi, A. (1990). Çocuk, Genç, Anne-Babalar. Bilgi Yayınevi, Ankara:131-139 33.Kayaalp E.Üniversitelerde üreme ve cinsel sağlık danışmanlığı. Cinsellik ve Cinsel Tedaviler V. Ulusal Kongresi Farklı Yüzleriyle Cinsellik.24-26 Mayıs 2004, İstanbul: 34-35 16