Kıyı Kenar Çizgisi-Mülkiyet İlişkilerinin Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Belirlenmesi: Samsun Örneği Yrd. Doç. Dr. Faik Ahmet SESLİ (1), Har. Müh. Selahattin BOLAT (1,2) ve Öğr. Gör. Cem KILIÇOĞLU (3) (1) Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 55139 Samsun Tel: 362-3121919/1075 E-posta: fasesli@omu.edu.tr (2) Yüksek Lisans Öğrencisi, E-posta: sbolat@hotmail.com (3) Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Kavak Meslek Yüksek Okulu, Samsun, Jeoloji Yüksek Mühendisi, E-posta: cemopanpe@hotmail.com Özet Başta Anayasa ve Medeni Kanun olmak üzere, Belediye Kanunu, Kadastro Kanunu ve Kıyı Kanunu nda kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu bu yerlerden yararlanmada kamu yararı gözetilmesi gerektiği açık bir şekilde ifade edilmiştir. Medeni Kanununun 715. maddesi, Kadastro Kanununun 16/c maddesi ve Belediye Kanununun 79. maddesinde kıyılarda özel mülkiyetin söz konusu olamayacağı ve bu yerlerin tescil edilemeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca, 3621/3830 sayılı Kıyı kanununun 5. maddesine göre de kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin (KKÇ) tespiti zorunludur. Kıyı alanlarında mevcut taşınmazların çok değerli ve kamu yararının ön planda tutulması gereken yerler olmasından dolayı kıyı kenar çizgisi tespiti ve planlamalarının çok dikkatli yapılması gerekir. Ancak plan yapımında acelecilik ve kıyı kenar çizgisi tespitinin olması gerektiği şekliyle ve zamanında belirlenmemiş olması nedeniyle kamu yararı dışında kullanımlar görülmektedir. Ülkemizin deniz, göl ve nehir kıyıları ile bunların devamı niteliğinde olan sahilleri korumanın ilk ve en önemli adımı kıyı kenar çizgisinin tespitidir. Bu çalışmada, Samsun ili batı kıyılarında Atakum ilçesi ve bağlı beldelerinde farklı alanlar belirlenmiş, söz konusu yerlerde, kıyı kenar çizgisi-mülkiyet ilişkileri irdelenmiştir. Bu alanlarda inceleme ve irdeleme yapabilmek için öncelikle; kadastro paftaları Kadastro Müdürlüğünden, taşınmazlara ilişkin mülkiyet bilgileri Tapu Sicil Müdürlüklerinden ve kıyı kenar çizgisi tespitleri de Bayındırlık İl Müdürlüklerinden
temin edilmiştir. Elde edilen veriler sayısal hale getirilerek Coğrafi Bilgi Sistemleri yazılımları ile farklı katmanlarda tutulan verilerin çakıştırılması sağlanmış, mülkiyet durumunun üzerine kıyı kenar çizgisi işlenmiş, gerekli konumsal analiz ve sorgulamalar yapılarak kıyı kenar çizgisi-mülkiyet ilişkileri irdelenmiştir. Yapılan incelemelerde; kıyı kenar çizgisi nin mülkiyet sınırının içinden geçtiği parseller için kıyı kenar çizgisi ihlal miktarları hesaplanmıştır. Buradaki incelemeler kadastro ve kıyı kenar çizgisi tespit tarihleri de dikkate alınarak yapılmıştır. Ayrıca kıyı kenar çizgisi içersinde kalması nedeni ile özel mülkiyete konu olamayacak ve bu nedenle de Tapu İptali gereken parseller için söz konusu tespitlerin doğru olup olmadığına ilişkin çalışma bölgesindeki jeolojik ve jeoteknik özellikler de yerinde tespit edilmiştir. Araştırma sahasında yapılan elek analizleri sonucunda jeolojik yapının kum ve kavkılı kum olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Sözcükler: Kıyı, Kıyı Kenar Çizgisi, Mülkiyet, Kadastro, Coğrafi Bilgi Sistemleri, Kıyı İhlali Giriş Anayasanın 43. maddesinde güvence altına alınmaya çalışılan kıyının kamu yararına kullanımını sağlayacak önlemleri almak ve bunları uygulamak mümkün olabililir. Ancak bunun için karar vericiler ve kullanıcılara yönelik, alanın kullanım biçimini tamamlayan altyapı ve üstyapı imkanlarının sağlanması gerekmektedir ki bu da tamamıyla kıyının yönetimi ile ilgilidir (Ünal, 1997). Karar verici merciler ve plancılar için konumsal bilginin yönetimi tüm dünya çapındaki çalışmalarda önem kazanmış, doğal kaynakların ve çevresel değişikliklerin kontrolü için, konumsal veri altyapısı kurma gereksinimi doğmuştur. Bunun sonucu olarak, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) gibi gelişen bilgi teknolojilerinin kullanımı ön plana çıkmıştır. CBS, konuma dayalı veri ve bilgilerin işlenerek, görsel ve analitik araçlarla analizlerin yapılması ve kullanıcının bilgiyi etkileşimli kullanmasına olanak sağladığı için bir bilgisayar yazılımından daha fazlası ve problem çözümünde etkin bir sistem olarak kullanılabilir hale gelmiştir. Kıyı Alanları Yönetimi; kıyı alanlarında sürdürülebilir gelişme için sürekli, önlem alıcı ve uyarlanmış bir kaynak yönetim süreci olarak tanımlanmaktadır. Doğa, çevre ve canlılar üçgeninde bir bütün içinde sürdürülebilir yaşamın devam ettirilebilmesi, kirletici kaynakların belirlenmesi, bunların ortadan kaldırılması ya da en aza indirilmesi, CBS ile mümkün olabilmektedir (Alkış, 1997; Kay ve Alder, 1999). CBS; Konuma dayalı gözlemlerle elde edilen grafik-grafik olmayan bilgilerin toplanması, saklanması, işlenmesi ve kullanıcıya sunulması işlevlerini bir bütünlük içersinde gerçekleştiren bir bilgi sistemidir (Yomralıoğlu, 2000). Karasal çalışmalarda yaygın kullanımının yanı sıra son dönemlerde önem kazanan kıyı ve deniz alanlarının yönetimi ve planlamasında da vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir (Uçkaç, 1998; Keenan, 1998). Kıyı yönetiminde CBS teknolojisinin kullanımı, gelişmiş bir alan olarak düşünülebilir. Konumsal bilgiyi etkili biçimde idare edebilen bu sistem sayesinde karar verme sürecine destek sağlanabilir (Sesli ve diğerleri, 2003). CBS sistemlerindeki gelişmeler, fonksiyonlara erişimin kişisel bilgisayar veya internet kullanıcısına kadar genişlemesini sağlamıştır. CBS, coğrafik tabanlı bilginin depolanması, analizi, kullanımı ve görüntülenmesi için mekanizma sağlar (Aydınoğlu ve Yomralıoğlu).
Bu çalışmada, Samsun ili batı kıyılarında Atakum İlçesi ve buraya bağlı beldelerde inceleme alanları belirlenmiş, söz konusu alanlarda, kıyı kenar çizgisimülkiyet ilişkileri irdelenmiş, gerekli konumsal analiz ve sorgulamalar yapılarak kıyı kenar çizgisinin mülkiyet sınırının içinden geçtiği parseller için kıyı kenar çizgisi ihlal miktarları ve yapı taşmaları belirlenmiştir. Kıyılarla İlgili Temel Kavramlar ve İlgili Mevzuat Ülkemizde yürürlükte olan 3621-3830 Sayılı Kıyı Kanununa göre; Kıyı Çizgisi: Deniz, tabi ve suni göl ve akarsularda taşkın durumları dışında suyun kara parçasına değdiği noktaların birleşmesinden oluşan doğal çizgi, Kıyı Kenar Çizgisi (KKÇ): Deniz, tabi ve suni göl ve akarsuların, kıyı özelliği gösteren kesimlerinde kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı, Kıyı: Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan alan, Sahil Şeridi: Deniz, tabi ve suni göllerlin kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100m genişliğindeki alan, olarak tanımlanmaktadır. Kıyıların korunmasına ve kullanım amacına yönelik olarak yasal mevzuat irdelendiğinde ise, başta Anayasa ve Medeni Kanun olmak üzere çok sayıda kanun, yönetmelik, genelge v.b. bulunduğu ve bu bağlamda çeşitli kurumların sorumluluk sahibi olduğu görülmektedir. Ancak bu çalışma kapsamında sadece kıyı kenar çizgisimülkiyet ilişkilerini belirlemede ilgili olacak mevzuattan bahsedilmiştir. a) Yürürlükteki 2709 Sayılı T.C. Anayasasının 43. Maddesi: Kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altına olduğu; deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetileceği belirtilmektedir. b) 2001 Tarihli 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 715. Maddesi: Kıyıların sahipsiz, yararı kamuya ait yerlerden olduğu ve kimsenin mülkiyetinde olmadığı, hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamayacağı; bu alanların kazanılması, bakımı, korunması, işletilmesi ve kullanılması özel kanun hükümlerine tabi olacağı belirtilmektedir. c) 3621/3830 Sayılı Kıyı Kanunu: Kıyıları korumaya yönelik en kapsamlı düzenlemeleri barındıran bu kanunun özellikle 5. maddesi plan uygulamaları için önem arzetmekte, kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisi tespitinin yapılmasının zorunlu olduğu belirtilmektedir. Ayrıca aynı kanunun uygulanmasına dair yönetmeliğin 10. maddesinde; kıyı kenar çizgisini ihlal ederek kıyıda kalan mülkiyetler için tapu iptal işlemlerinin ilgili defterdarlıkça yürütülmesi gerektiği ifade edilmektedir. d) 2644 Sayılı Tapu Kanunun 14/2 Maddesi ve 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 16/c Maddesi: Kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve tescil harici bırakılması gerektiği belirtilmektedir.
Samsun İli Kıyı Çalışmalarının İncelenmesi Bu çalışmada Samsun ilindeki kıyı kenar çizgisi tespitleri ve bunların mülkiyetle ilişkilerinin değerlendirilmesi amacı ile ilk önce mevcut kıyı kenar çizgisi tespitleri incelenmiştir. Bu bağlamda deniz kıyıları için günümüze kadar yapılan kıyı kenar çizgisi tespitlerine ilişkin bilgiler Çizelge 1 de verilmiştir. Çizelge 1: Samsun ili kıyı kenar çizgisi tespitleri Çizelge 1 de görüldüğü gibi, toplam 208 km kıyı uzunluğuna sahip olan Samsun da, 107 km lik kısmın kıyı kenar çizgisi tespit edilmiş, 101 km lik kısmının ise henüz tespit edilmemiştir. Çalışma alanının seçilmesi ve tanımlanması Samsun ili batı kıyısında yeralan, Atakum ilçesine bağlı Taflan, Çatalçam, Çakırlar, İncesu, Büyükoyumca, Alanlı, Atakum beldelerini kapsayan toplam 16 km lik kıyı kesimi çalışma alanı olarak belirlenmiştir (Çizim 1). Çalışma alanına ait veri ve altlıkların elde edilmesi Çalışma alanında gerekli incelemelerin yapılabilmesi için öncelikle; söz konusu alanlara ait ülke koordinat sistemine dayalı 1/1000 ölçekli kadastro paftaları Kadastro İl Müdürlüğünden, daha önceden mevzi imar koordinat sisteminden ülke koordinat sistemine dönüştürülmüş 1/1000 ölçekli halihazır haritalar İller Bankası Müdürlüğünden, ülke koordinat sistemine dayalı, güncel 1/1000 ölçekli ve onaylı kıyı kenar çizgisini gösterir paftalar Bayındırlık İl Müdürlüğünden, mülkiyet bilgileri ise mahalli Tapu Sicil Müdürlüğünden temin edilmiştir. Bu verilerin bir kısmı sayısal ortamda, bir kısmı ise pafta olarak elde edilmiştir. Sayısal olmayan veriler 1200 dpi tarandıktan sonra, NetCAD 5.0 GIS yazılımı ile sayısallaştırılmıştır.
Çizim 1: Çalışma alanı ve jeoloji haritası Kıyı Kenar Çizgisi-Mülkiyet İlişkilerinin İrdelenmesi Ülke koordinat sisteminde sayısal olarak temin edilen Kadastro Paftaları, Halihazır haritalar ve Kıyı Kenar Çizgisini gösterir paftalar NetCAD 5.0 GIS yazılımı yardımıyla sayısal olarak çakıştırılmış, topoloji kurulmuş, parsel sınırları kıyı kenar çizgisinin kıyı yönünde kalan ve dolayısı ile kıyı kenar çizgisi ihlali yapan taşınmazların ihlal miktarları belirlenmiş ve bu miktarlar seçilen çalışma alanındaki farklı beldeler için ayrı ayrı aşağıda Çizelge 2 de verilmiştir. Çizelge 2: Belde bazında toplam ihlal miktarları Belde Adı Kıyı Kenar Çizgisinin (KKÇ) Mülkiyet Sınırının İçinden Geçtiği Parsel Sayısı KKÇ İhlali Miktarı (m²) TAFLAN 41 1142.73 ÇATALÇAM 11 2286.08 ÇAKIRLAR 17 23408.21 İNCESU 38 7309.75 BÜYÜKOYUMCA 37 3784.40 ALANLI 14 2333.21 ATAKUM 6 122.43 Toplam 164 40386.81 Çizelge 2 den de anlaşılacağı üzere; çalışma alanında toplam 164 adet kıyı kenar çizgisi ihlali olan parsel tespit edilmiş ve bu parsellerin toplam kıyı kenar çizgisi ihlal miktarı 40386.81 m² (40 dönüm) olarak belirlenmiştir. İhlal miktarları göz önüne alındığında Çakırlar Beldesi 23408.21 m² ihlal miktarı ile ilk sırada yeralmaktadır. Çizim 2 de ihlal yapan parsellere örnekler verilmiştir.
Çizim 2: Kıyı kenar çizgisi ihlali yapan parsellere örnekler Ayrıca çalışma kapsamında ihlale konu parsellerin Tapu kayıtlarından yararlanılarak malikleri temin edilmiş, gerekli konumsal analiz ve sorgulamalar yapılarak kıyı kenar çizgisi ihlali yapan parsellerin malikleri belirlenmiş ve Çizelge 3 de özetlenmiştir. Çizelge 3: KKÇ içersinde kalan parsellerin mülkiyet dağılımı İhlal Yapan Parselin Maliki İhlal Yapan Parsel Sayısı Oranı % KKÇ İhlali Miktarı (m²) Oranı % MALİYE HAZİNESİ 5 3.05 289.78 0.72 ŞAHIS 151 92.07 39921.73 98.85 BELEDİYE 2 1.22 25.78 0.06 ŞİRKET 4 2.44 88.90 0.22 KAMU KURULUŞU 2 1.22 60.62 0.15 Toplam 164 100 40386.81 100 Kıyı kenar çizgisi ihlali bulunan yani kıyıda kalan ve tapu iptali işlemi gerektiren parsellere ilişkin Çizelge 3 incelendiğinde; şahıslara ait parsellere ilişkin ihlaller hem sayı oranı olarak (%92.07) hem de yüzölçümü oranı olarak (%98.85) ilk sırada yeralmaktadır. Kıyı Kenar Çizgisi-Mülkiyet ilişkisi irdelenirken üzerinde durulması gereken bir diğer husus da parseller üzerine inşa edilen yapıların kıyı kenar çizgisi ile ilişkileridir.
Bu kapsamda çalışma alanındaki yapı taşmaları tespit edilerek, yapı taşma miktarları hesaplanmış ve Belde bazında Çizelge 4 de ayrıntılı olarak verilmiştir. Çizelge 4: Belde bazında yapı taşmaları Belde Adı Yapı Taşması Olan Parsel Sayısı Yapı Taşma Miktarı (m²) TAFLAN 1 104.93 ÇATALÇAM 5 215.46 ÇAKIRLAR 7 116.70 İNCESU 35 2012.48 BÜYÜKOYUMCA 4 91.04 ALANLI - - ATAKUM - - Toplam 52 2540.61 Yapı taşma miktarlarını gösteren yukarıdaki çizelgede; yapı taşma miktarlarının homojen dağılmadığı ve İncesu Beldesinde kayda değer bir yoğunluğun söz konusu olduğu görülmektedir. Çizim 3: Yapı taşmalarına örnekler KKÇ İhlali Yapan Parsellerin Jeolojik ve Jeoteknik Özelliklerinin Tespiti Çalışmada, her bir beldede kıyı kenar çizgisi ihlali yapan taşınmazlardan birer tanesi tespit edilerek yerinde jeoteknik araştırma çukuru metoduyla alınan örselenmiş numunelerde elek analizi (USCS) metodu uygulanmış ve örneklemelere ilişkin sonuçlar aşağıda Çizelge 5 de verilmiştir. Çizelge 5: Kıyı ihlali yapan parsellerin jeolojik yapısı
Belde Adı Ada/ Parsel No Malik Parselin Yüzölçüm ü (m 2 ) KKÇ İhlal Miktarı (m 2 ) USCS E GÖRE TAFLAN 2487/11 Gerçek Kişi 4083.67 182.41 SM ÇATALÇAM 868/1 Gerçek Kişi 2005.14 1476.40 SM ÇAKIRLAR 313/950 Gerçek Kişi 2715.24 2534.76 SM İNCESU 2990/277 Gerçek Kişi 622.74 622.74 SM BÜYÜKOYUMC A 1633/52 Gerçek Kişi 1796.92 1051.47 SM, andezit bazalt, tüf, aglomera ALANLI 1538/11 Gerçek Kişi 892.57 545.22 SM ATAKUM 469/1 Şirket 1222.30 33.15 SM Sahada araştırma çukuru metodu ile yapılan incelemelerden alınan örselenmiş numunelerde yapılan laboratuvar incelemelerinin sonuçları Çizelge 5 de verilmiştir. Büyükoyumca ya ait kıyılarda SM (Siltli Kum) ile yaklaşık 400 m.lik bir şeritte Tekkeköy Formasyonuna ait 5-15 cm çapında yuvarlak köşeli andezit ve bazaltlar gözlenmiştir. Bu alan dar kıyı özelliği göstermektedir. Ayrıca, arazi çalışmalarında alınan numunelerde çoğunlukla denizlerde yaşayan Pelecypoda ve Gastropoda klaslarına ait canlılar da gözlenmiştir. Söz konusu çizelge incelendiğinde, taşınmazların kıyı kenar çizgisinden itibaren kıyı kesiminde kaldıkları için ihlal halinde oldukları, bu alanları kamu yararına terk etmeleri gerektiği tespit edilmiştir. Sonuç ve Öneriler Samsun kıyılarında yapılan kıyı kenar çizgisi tespitleri ve bunların mülkiyetle ilişkileri incelendiğinde; il genelinde kıyı kenar çizgisi tespitlerinin tamamlanmamış olduğu, yapılan tespitlere göre çok sayıda taşınmazın kıyıda kaldığı, kıyıda kalması nedeni ile tapu iptali gereken taşınmazlar için söz konusu işlemlerin başlatılmadığı, ayrıca kıyı kenar çizgisi tespitinin önceden yapılmış olduğu bazı kesimlerde söz konusu tespitlerin bilimsel verilere uygunluğu noktasında tartışmalar bulunduğu görülmektedir. Kısa vadede; kıyıda mülkiyet söz konusu olmadığından parsel ihlallerinin ortadan kaldırılarak ihlal miktarlarının tescil harici bırakılması ve bu alanların kamu yararı için terk edilmesi, ayrıca şahıslarca kıyı kenar çizgisinin kıyı yönünde yapılan kaçak yapı ve yapı taşmalarından kıyıların temizlenmesi, Henüz kaybedilmemiş alanları korumak, ihlal edilen alanları ise kurtarmak ana hedef olmak üzere uzun vadede; Kanun ve yönetmeliklerle ilgili çelişkilerin ortadan kaldırılması, Kıyı kenar çizgisinin bütün kıyılarda acilen geçirilmesi ve mülkiyet sınırı ile hukuki durumun bir an önce netleştirilmesi, kıyılardaki uygulamaları kolaylaştırmak için mevzuat düzenlemesi yapılarak yetki ve görevlerin açık ve net olarak belirlenmesi, tespit problemlerinin çözümlerini bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştirecek bir sisteminin kurulması için çalışmaların vakit geçirilmeden başlatılması gerekmektedir. Kaynaklar
Alkış, Z. (1997), Kıyı Yönetiminde Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Önemi, Türkiye nin Kıyı ve Deniz Alanları 1. Ulusal Konferansı, Bildiriler Kitabı, s.107-114, Ankara. Aydınoğlu, A.Ç. ve Yomralıoğlu, T. (2002), Web Based Campus Information System. International Symposium On Geographic Information Systems GIS 2002, İstanbul. Kay, R. ve Alder, J. (1999), Coastal Planning and Management, First Published, ISBN: 0-419-24340-2, London and New York : E & FN Spon. Keenan, P.B. (1998). Spatial decision support systems for vehicle routing. Decision Support Systems 22, pp.65 1. Sesli, F.A, Aydınoğlu, A.Ç. ve Akyol, N. (2003), Kıyı Alanlarının Yönetimi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 9. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, Bildiriler Kitabı, s.769-780, Ankara. Uçkaç, Ş. (1998), Kıyı Alanlarında Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Kullanımı, Türkiye nin Kıyı ve Deniz Alanları 2. Ulusal Konferansı, Bildiriler Kitabı, s.557-564, Ankara. Ünal, Ö. (1997), Kıyıların Yönetimi ve Planlamasında Kamu Yararı, Türkiye nin Kıyı ve Deniz Alanları 1. Ulusal Konferansı, Bildiriler Kitabı, s.115-126, Ankara. Yomralıoğlu, T. (2000), Coğrafi Bilgi Sistemleri Temel Kavramlar ve Uygulamalar, Seçil Ofset, İstanbul.