Cordarone 150 mg/ 3 ml Enjektabl solüsyon İ.V. FORMÜLÜ 3 ml lik ampulde: Amiodaron HCI 150 mg Benzil alkol 60,6 mg Polisorbat 80 300 mg Enjeksiyonluk su k.m. 3 ml FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Farmakodinamik özellikleri: Anti-aritmik özellikleri: - Kalp kası liflerinde aksiyon potansiyelinin 3. fazını uzatır, yükselmenin hızını veya yüksekliğini değiştirmez (Vaughan Williams Sınıf III). Aksiyon potansiyelinin yalnızca 3. fazının uzamasının nedeni, sodyum veya kalsiyum akımlarında hiç bir değişiklik olmaksızın, sadece potasyum akımının yavaşlamasıdır. - Bradikardi yapan etkisi sinüs otomatizmasının azaltılmasına bağlıdır; bu etki atropin ile antagonize edilmez; - Non-kompetitif alfa ve beta antiadrenerjik etkisi vardır; - Sinoatriyal, atriyal ve nodal iletide yavaşlamaya yol açar. Bu ileti kalp atım hızına bağlı olarak artar; - İntraventriküler iletide değişiklik oluşturmaz; - Refrakter evrelerde uzamaya ve atrial, nodal ve ventriküler düzeylerde miyokardın eksitabilitesinde azalmaya yol açar. - Atriyoventriküler yan yollarda refrakter evreleri uzatır ve iletiyi yavaşlatır. - Negatif inotropik etkisi yoktur. Farmakokinetik Özellikleri: Enjeksiyonu takiben amiodaron kanda hızla azalırken dokular doyar ve ilaç reseptör bölgelerine yayılır. İlacın etkinliği enjeksiyondan sonra 15 dakikada en üst düzeye çıkar ve takip eden 4 saat içinde düşer. ENDİKASYONLARI Cordarone Ampul, aşağıdaki ağır ritm bozukluklarının tedavisinde, oral yolla uygulama mümkün olmadığında kullanılmalıdır. - Hızlı ventriküler ritm ile birlikte atrial aritmi. SB onay tarihi: 17.07.2007 1
- Wolf-Parkinson White sendromuna bağlı taşikardi. - Tanısı konmuş, semptomatik ventriküler aritmi. KONTRENDİKASYONLARI Cordarone Ampul aşağıdaki durumlarda kontrendikedir: Pacemaker kullanılmayan sinoatrial blok veya sinüs bradikardisi olguları; Pacemaker kullanılmayan hasta sinüs sendromu (sinüs aresti riski); Pacemaker kullanılmayan yüksek dereceli ileti bozuklukları; Hipertiroidizm (amiodaronun şiddetlendirme olasılığı nedeniyle); İyoda veya amiodarona karşı aşırı duyarlılık halleri; II. veya III. derece kalp bloğu; Bradikardi nedenli senkoplarda; Dolaşım kollapsı; Ağır arteriyel hipotansiyon; Benzil alkol içermesi nedeniyle, 3 yaşın altındaki çocuklarda kullanım; Torsade de Pointes'a neden olan ilaçlarla kombine kullanım: Sınıf I a antiaritmikler (kinidin, hidrokinidin, dizopiramid, vs.), Sınıf III antiaritmikler (sotalol, dofetilid, ibutilid, vs.), Sultoprid, Bepridil, sisaprid, difemanil, IV eritromisin, mizolastin, sparfloksazin, vinkamin IV vs. gibi diğer ilaçlar (Bkz. İlaç Etkileşmeleri ) Sparfloksazin Bu ilacın aşağıdaki ilaçlarla kombine kullanımı GENEL OLARAK ÖNERİLMEZ: enjektabl diltiazem, halofantrin, pentamidin, moksifloksazin, bazı nöroleptiker (tiyoridazin, klorpromazin, levomepromazin, trifluoperazin, siyamemazin, sülpirid, amisülpirid, tiaprid, pimozid, haloperidol, droperidol), ve sotalol ve esmolol dışındaki beta-blokerler (Bkz. İlaç Etkileşmeleri ). Hamileliğin son altı ayında Laktasyon (Bkz. Laktasyon ) SB onay tarihi: 17.07.2007 2
UYARILAR / ÖNLEMLER Uyarılar: Enjektabl amiodaron santral venöz yolla uygulanmalıdır. Periferik venöz yolla uygulama, yüzeyel flebit gibi lokal etkilere neden olabilir. Enjektabl amiodaron, yalnızca infüzyon şeklinde uygulanmalıdır. İntravenöz enjeksiyon çok yavaş yapılsa bile, hipotansiyon, kalp yetmezliği veya ağır solunum yetmezliğini şiddetlendirebilir. Tedaviye başlamadan önce EKG ölçümlerinin yapılması gerekir. - Yaşlı hastalarda kalp hızını belirgin bir şekilde azaltabilir. - Amiodaron güçlü bir CYP enzim inhibitörüdür. Dolayısıyla bazı ilaçların serum - konsantrasyonlarının artmasına yol açabilir. - QT aralığında uzama, amiodaronun farmakolojik özelliklerinin bir sonucudur. Bu nedenle ilaç, tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanılmamalıdır. - Cordarone Ampul, EKG değişikliklerine yol açabilir. Bu "cordaronik" değişiklik, repolarizasyonun uzamasına bağlı olarak QT aralığında uzamaya neden olur. Buna eşlik eden U dalgaları görülebilir; bu amiodaronun terapötik etkisinin bir belirtisi olup, toksisite değildir. - 2. veya 3. derece A-V blok, sinoatrial blok veya bifasiküler blok gelişmesi durumunda tedavi kesilmelidir. 1. derece atriyoventriküler blok gelişmesi yakın takip gerektirir. - Bileşikteki iyot, bazı tiroid testlerinin yanlış sonuç vermesine yol açar (radyoaktif iyodun bağlanması, PBI); Bununla beraber, tiroid fonksiyon testlerinin değerlendirilmesi mümkün olur (T3, T4,TSH us ). Hipotiroidi veya hipertiroidizme neden olabilir. - Sotalol dışındaki beta blokerler (kontrendike kombinasyon), esmolol (kullanımı dikkat gerektiren kombinasyon), verapamil ve diltiazem ile kombine kullanılması, sadece yaşamı tehdit eden ventriküler ritm bozukluklarında düşünülmelidir. (Bkz. İlaç Etkileşmeleri) Tek başına veya genel durum bozukluğuyla birlikte dispne veya kuru öksürük başlaması, pulmoner toksisite olasılığını düşündürmeli ve akciğer grafisi çekilmelidir (Bkz. Yan Etkiler/Advers Etkiler ). Optik nöropati veya optik nevritise neden olabilir. Bunun sonucunda görme yetisinde zayıflık yaşanabilir. SB onay tarihi: 17.07.2007 3
Kullanım tedbirleri: Elektrolit dengesi bozuklukları, özellikle hipokalemi: Proaritmik etki başlangıcını destekleyebileceğinden, hipokaleminin eşlik edebileceği durumlar göz önünde bulundurulmalıdır. Hipokalemi amiodaron uygulamasından önce düzeltilmelidir. Amiodaronun neden olabileceği karaciğer hasarının saptanması için, karaciğer fonksiyonunun (transaminaz düzeylerinin) amiodaron tedavisine başlar başlamaz ve tedavi süresince düzenli olarak, yakından takip edilmesi önerilir. (Bkz. Yan Etkiler/Advers Etkiler ). Oral ve intravenöz formlarla tedavi sırasında ve IV amiodaron uygulamasını takiben ilk 24 saat içinde, akut karaciğer bozuklukları (ağır hepatoselüler yetmezlik veya bazen fatal olabilen karaciğer yetmezliği de dahil olmak üzere) ve kronik karaciğer bozuklukları ortaya çıkabilir. Bu durumda amiodaron dozu azaltılmalı veya transaminaz düzeylerinin normalin üç katını aşması halinde, tedavi kesilmelidir. Oral amiodaron uygulamasına bağlı kronik karaciğer bozukluklarının klinik ve biyolojik belirtileri minimal olabilir (hepatomegali, normal düzeyin 5 katı serum transaminaz düzeyi) ve tedavi kesildikten sonra geriler. Ancak, fatal seyirli vakalar bildirilmiştir. Enjektabl amiodaron yalnızca hastane ortamında ve sürekli kontrol (EKG, kan basıncı) altında kullanılmalıdır. Anestezi Cerrahi girişim öncesinde, anestezist hastanın amiodaron ile tedavi edildiği konusunda uyarılmalıdır. Amiodaron ile kronik tedavi, yan etkiler bakımından, genel veya lokal anesteziklerin hemodinamik risklerinin artmasına neden olabilir. Bunlar özellikle bradikardik ve hipotansif etkiler, azalmış kardiyak output ve ileti bozukluklarıyla ilgili yan etkilerdir. Bunlara ek olarak, amiodaronla tedavi edilen hastalarda, nadir vakalarda cerrahiden hemen sonra akut solunum sıkıntısı gözlenmiştir. Bu nedenle, böyle hastalara suni solunum uygulanırken, hastaların dikkatle gözlenmesi önerilir. (BKz. Yan Etkiler/Advers Etkiler ). GEBELİK VE LAKTASYON Gebelik: Gebelik Kategorisi D dir. Klinik olarak, gebeliğin ilk üç aylık döneminde uygulanan amidaronun potansiyel malformatif etkisini değerlendirmeyi mümkün kılacak yeterli veri henüz bulunmamaktadır. Fötal tiroid bezi, son adet döneminden 14. hafta sonra iyot bağlamaya başladığından, ilacın bu dönemden önce uygulanması halinde fötal tiroid bezi üzerinde herhangi bir etki oluşturması beklenmez. SB onay tarihi: 17.07.2007 4
Bu dönemden sonra ilacın kullanımına bağlı aşırı iyot yüklenmesi, fötusta biyolojik veya hatta klinik (guatr) hipotiroidizme neden olabilir. Sonuç olarak bu ürünün kullanımı hamileliğin 2. trimestrinden itibaren kontrendikedir. Laktasyon: Amiodaron ve metaboliti, iyotla beraber, anne sütüne maternal plazmadan daha yüksek derişimlerde geçer. Yenidoğanda hipotiroidizm riski nedeniyle, bu ilaçla tedavi sırasında emzirme kontrendikedir. Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi Bildirilmemiştir. YAN ETKİLER/ADVERS ETKİLER - Lokal etkiler: Doğrudan periferik venöz yolla uygulandığında, yüzeyel flebit gibi enflamatuar reaksiyonlara neden olabilir. (Bkz. Uyarılar ). - Sıcak basması, terleme, bulantı, saç dökülmesi görülebilir. Kardiyak belirtiler: - Kan basıncında orta dereceli ve geçici bir düşüş meydana gelebilir. Aşırı hızlı uygulamadan sonra veya doz aşımına bağlı ağır hipotansiyon veya dolaşım kollapsı vakaları bildirilmiştir. - Bradikardi görülebilir. Bazı vakalarda, özellikle yaşlılarda, belirgin bradikardi (daha ender olarak sinüs aresti) görülmüştür. - Nadiren proaritmik etki görülür. - Amiodaronun aritmojen etkisi birçok antiaritmiğe göre zayıftır ve belirli ilaç kombinasyonları (Bkz. İlaç Etkileşmeleri ) ve elektrolit denge bozukluklarında ortaya çıkar. - Sinoatrial blok ve değişik derecelerde AV blok gibi ileti bozuklukları nadir olarak bildirilmiştir. Hepatik belirtiler: Karaciğer bozukluğu vakaları bildirilmiştir. Bu vakalara, serum transaminazlarındaki yükselmeye dayanarak tanı koyulmuştur. Aşağıdaki bulgu ve vakalar bildirilmiştir: - Transaminaz düzeylerinde, dozun azaltılmasıyla, hatta kendiliğinden gerileyebilen, izole ve genellikle orta dereceli (normalin 1,5-3 katı) yükselme; - Çok nadir olarak (birkaç izole vakada), yükselmiş serum transaminaz seviyeleri ve/veya sarılıkla birlikte görülen, bazen fatal olabilen ve tedavinin kesilmesini gerektiren, akut hepatopati; - Uzun süreli tedavi sırasında (oral yolla) görülen nadir kronik hepatopati vakaları. Histolojik görünüm psödo-alkolik hepatitteki gibidir. Belirsiz klinik ve laboratuar bulguları (sürekli olmayan hepatomegali, normal düzeyin 1.5-5 katı serum transaminaz düzeyi), karaciğer fonksiyon parametrelerinin düzenli monitorizasyonunu gerektirir. Serum transaminaz yüksekliği orta derecede bile olsa- 6 aydan uzun süren bir tedaviden sonra ortaya çıkarsa, kronik karaciğer hasarını akla getirmelidir. Klinik ve laboratuar SB onay tarihi: 17.07.2007 5
bulgularındaki bozukluklar, genellikle tedavi kesildikten sonra geriler. Gerilemeyen birkaç vaka bildirilmiştir. Pulmoner belirtiler: Diffüz interstisyel veya alveoler pnömopati ve bronşiolitis obliterans organize pnömoni (BOOP) vakaları bildirilmiştir. Genel durum bozukluğuna (halsizlik, kilo kaybı, hafif ateş) eşlik eden veya yalnız başına ortaya çıkan efor dispnesinde göğüs filmi çekilmeli ve gerekirse tedaviye ara verilmelidir. Bu tür pnömopatiler, pulmoner fibrozise ilerleyebilir. Pulmoner patolojiler, -kortikositeroid tedavi eşlik etsin veya etmesin-amiodaronun erken dönemde kesilmesiyle geriler. Klinik belirtiler genellikle 3-4 hafta içinde kaybolur, ancak radyolojik düzelme ve akciğer fonksiyonlarının normale dönmesi daha uzun zaman alır (birkaç ay). Birkaç vakada, genellikle interstisyel pnömopatilere eşlik eden plörezi bildirilmiştir. Özellikle astmatik hastalarda, birkaç bronkospazm vakası bildirilmiştir. Birkaç vakada, genellikle bir interstisyel pnömoniyle ilişkili olarak, bazen fatal sonuçlanabilen ve bazen cerrahi girişimden hemen sonra ortaya çıkan (yüksek dozda oksijenle etkileşme olasılığı üzerinde durulmuştur) akut solunum sıkıntısı sendromu gözlenmiştir. Bu durumda amiodaronun kesilmesi düşünülmeli ve kortikosteroid tedavinin yararı değerlendirilmelidir. Doğrudan İ.V. uygulamaya bağlı olarak, istisnai olarak (birkaç izole vakada) çeşitli etkiler bildirilmiştir: anafilaktik şok, selim intrakranyal hipertansiyon (psödotümör serebri), özellikle astımlılarda, ağır solunum yetmezliği durumunda bronkospazm ve/veya apne. Oftalmolojik belirtiler: - Vakaların hemen hemen hepsinde gelişen mikro birikimler genellikle pupillanın altındaki bölgeyle sınırlıdır ve tedavinin kesilmesini gerektirmez. Şiddetli ışıkta renkli halkaların görülmesi veya bulanık görme, nadiren bu tabloya eşlik eder. Korneal mikro birikimler kompleks lipit çökeltilerinden oluşur ve tedavinin kesilmesinden sonra tamamen geriler. - Birkaç vakada, bulanık görme, görmede azalma ve göz dibinde papilla ödemi ile birlikte optik nöropati (optik nörit) bildirilmiştir. Bu durum, görme keskinliğinde az veya çok şiddette bir azalmayla sonuçlanabilir. Ancak bugünkü bilgilere göre amiodaronla ilişkisi kesinlik kazanmamıştır. Bununla beraber, durumu açıklayacak belirli başka bir neden yoksa, tedavinin kesilmesi önerilir. Dermatolojik belirtiler: - Fotosensitivite: hastalara tedavi boyunca güneş ışığından (ve genel anlamda UV ışınlarından) kaçınmaları öğütlenmelidir. Radyoterapi sırasında eritem vakalarının oluştuğu da bildirilmiştir. - Genellikle özellik göstermeyen deri döküntüleri ve nadiren birkaç vakada eksfoliyatif dermatit bildirilmiş, ancak bunların ilaçla ilişkili olup olmadığı kesinlik kazanmamıştır. SB onay tarihi: 17.07.2007 6
- Uzun süreli ve yüksek dozda tedavide, deri üzerinde mavimsi veya kurşuni renkte pigmentasyonlar ortaya çıkabilir; bu pigmentasyonlar tedavinin kesilmesinden sonra yavaş yavaş kaybolur (10-24 ay). Tiroid ile ilgili belirtiler: - Tiroid fonksiyon bozukluğuna ait herhangi bir klinik belirtinin bulunmadığı durumlarda, bozulmuş serum tiroid hormon seviyeleri (serum T4 düzeyi artmış, T3 düzeyi normal veya hafifçe azalmış olabilir) tedavinin kesilmesini gerektirmez. - Hipotiroidizm klasik şekilde kendini gösterir: Tanı, kilo alma, apati, uyku hali ve TSH düzeyinde belirgin bir yükselmeye dayanarak konur. Tedavinin kesilmesinden 1-3 ay sonra kademeli olarak normal tiroid fonksiyonlarına geri dönüş sağlanır; ancak ilacın kesilmesi zorunlu değildir. İlacın endikasyonu hayati önem taşıyorsa, L-tiroksin bazlı yerine koyma tedavisiyle birlikte, amiodarona devam edilebilir; L-tiroksin dozu TSH düzeylerine göre belirlenir. - Hipertiroidizmin teşhisi daha zordur: az sayıda semptom (açıklanamayan hafif kilo kaybı, antiaritmik etkinin ve/veya anti-anjinal etkinin azalması), yaşlı hastalarda psikiyatrik bulgular veya tirotoksikoz ortaya çıkabilir. Serum TSH us düzeyinde belirgin bir azalma tanıyı destekler. Bu durumda amiodaron hemen kesilmelidir. Genellikle tedavinin kesilmesinden 3-4 hafta sonra klinik iyileşme sağlanır. Ciddi vakalar ölümle sonuçlanabileceğinden, acil olarak uygun bir tedaviye başlanmalıdır. Tirotoksikozun kendisi veya miyokard kasının dengesini bozma etkisi endişe verici bir boyuttaysa, sabit olmayan bir etki sağlayan sentetik antitiroid tedavisi yerine, yeterince uzun bir süre (3 ay) kortikosteorid tedavisi (1 mg/kg) tercih edilmelidir. Amiodaron tedavisinin kesilmesinden aylar sonra ortaya çıkan hipertiroidizm vakaları bildirilmiştir. Nörolojik belirtiler ve SSS üzerine etkiler: - Baş dönmesi, yorgunluk, başağrısı, hafıza zayıflığı, koordinasyon zayıflığı Nadir olarak; - Uzun süreli amiodaron uygulaması, duyusal, motor veya mikst tipte periferik nöropati ve miyopatiye neden olabilir. Bunlar tedaviden birkaç ay sonra, bazen de birkaç yıl sonra ortaya çıkabilir ve genellikle tedavinin kesilmesiyle düzelirler. Bununla beraber, düzelme tam olmayabilir, çok yavaş gerçekleşebilir ve tedavi kesildikten ancak birkaç ay sonra meydana gelir. - Bildirilen diğer bozukluklar, tremor veya diğer ekstrapiramidal semptomlar, serebellar tipte ataksi, nadiren intrakranyal hipertansiyon (psödotümör serebri), kabuslar da dahil olmak üzere uyku bozukluklarıdır. Diğer yan etkiler : - Sindirim sistemine ait bulantı, kusma, anoreksi, konstipasyon, AST veya ALT düzeylerinde artma ve tat alma bozuklukları gibi yan etkiler genellikle yükleme tedavisi SB onay tarihi: 17.07.2007 7
sırasında ortaya çıkar ve dozun azaltılmasıyla geriler. Az sayıda vakada epididimit bildirilmiş, ancak ilaçla ilişkili olup olmadığı kesinlik kazanmamıştır. Birkaç vakada alopesi gözlenmiştir. - Koku alma yeteneğinde anormallik görülebilir. - Vaskülit, serum kreatinin düzeylerinin orta derecede yükseldiği böbrek yetmezliği ve trombositopeni gibi aşırı duyarlık reaksiyonu düşündüren bir kaç vaka bildirilmiştir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ. İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER Birçok antiaritmik ilaç kalbin otomatizmasını, ileti sistemini ve kontraktilitesini deprese edebilir. Farklı sınıflardan antiaritmiklerin kombinasyonu faydalı bir terapötik etki sağlayabilir, ancak, genellikle ÇOK DİKKAT gerektirir; bu durumda yakın klinik izlem ve EKG monitorizasyonu şarttır. Torsades de pointes a neden olan (amiodaron gibi) antiaritmiklerin kombine kullanımı KONTRENDİKEDİR. Aynı sınıftan antiaritmiklerin kombinasyonu, bazı istisnai durumlar dışında, kardiyak yan etki riskinin artması nedeniyle ÖNERİLMEZ. Negatif inotropik, bradikardik ve/veya antiyoventriküler iletiyi yavaşlatıcı etkileri bulunan ilaçlarla kombine kullanım da DİKKAT gerektirir; bu durumda yakın klinik izlem ve EKG monitorizasyonu yapılmalıdır. Kombinasyonu kontrendike olanlar: + Torsades de pointes a neden olan ilaçlar: + Sınıf Ia antiaritmikler (kinidin, hidrokinidin, dizopiramid), + Sınıf III antiaritmikler (dofetilid, ibutilid, sotalol), + Diğer ilaçlar: Bepridil, sisaprid, difemanil, IV eritromisin, mizolastin, IV vinkamin + Sultoprid Ventriküler aritmi ve özellikle de Torsades de pointes riski artar. + Sparfloksazin QT aralığında uzama nedeniyle Torsades de pointes riski artar (elektrofizyolojik additif etkiler nedeniyle) Kombinasyonu önerilmeyenler: + Torsades de pointes a neden olan nöroleptikler: Bazı fenotiyazin nöroleptiker (klorpromazin, siyamemazin, levomepromazin, tiyoridazin, trifluoperazin), benzamid nöroleptikler (amisülpirid, sülpirid, tiaprid), butirofenon nöroleptikler (droperidol, haloperidol), diğer nöroleptikler (pimozid). Ventriküler aritmi ve özellikle de Torsades de pointes riski artar. + Halofantrin, moksifloksazin, pentamidin SB onay tarihi: 17.07.2007 8
Ventriküler aritmi ve özellikle de Torsades de pointes riski artar. Mümkünse, Torsades de pointes a neden olan, antibiyotik haricindeki ilacın kullanımına ara verilir. Kombine tedaviden kaçınılması mümkün değilse, tedaviye başlamadan önce QT kontrolü yapılmalı ve tedavi sürekli elektrokardiyografik monitorizasyon altında gerçekleştirilmelidir. + Enjektabl diltiazem: Bradikardi ve atriyoventriküler blok riski mevcuttur. Eğer bu kombinasyonun verilmesi gerekiyorsa, devamlı klinik izlem ve EKG monitorizasyonu yapılması önerilmektedir. + Beta-blokerler (sotalol ve esmolol dışındakiler) Kontraktilite, otomatizma ve ileti bozuklukları ortaya çıkabilir (kompansatuar sempatik mekanizmaların baskılanması nedeniyle). + Florokinolonlar: Amiodaron tedavisi alan hastalarda, florokinolonların kullanımından kaçınılmalıdır. Dikkatle kullanılması gereken kombinasyonlar : + Oral antikoagülanlar: Antikoagülan etki ve hemorajik risk artar. Protrombin düzeyi ve INR daha sık kontrol edilmelidir. Oral antikoagülan dozu, amiodaron tedavisi sırasında ve tedavi kesildikten sonra ayarlanmalıdır. + Siklosporin Dolaşan sisklosporin düzeyleri, ilacın hepatik metabolizmasının azalmasına bağlı olarak artar; nefrotoksik etki riski söz konusudur. Kan siklosporin konsantrasyonlarının ölçümü, böbrek fonksiyonlarının takibi ve amiodaron tedavisi sırasında ve tedavi kesildikten sonra doz ayarlaması yapılması gereklidir. + Oral diltiazem Özellikle yaşlılarda, bradikardi ve atrioventriküler blok riski mevcuttur. Klinik takip ve elektrokardiyografik monitorizasyon yapılmalıdır. + Kalp glikozidleri: Otomatizma depresyonu (aşırı bradikardi) ve atriyoventriküler ileti bozuklukları görülebilir. Digoksin kullanılması halinde, digoksin klirensinin azalmasına bağlı olarak plazma digoksin düzeyinde artış gözlenebilir. Klinik izlem ve EKG monitorizasyonu yapılmalı; gerekirse kan digoksin düzeyleri ölçülerek, digoksin dozu ayarlanmalıdır. + Esmolol Kontraktilite, otomatizma ve ileti bozuklukları ortaya çıkabilir (kompansatuar sempatik mekanizmaların baskılanması nedeniyle). Klinik takip ve elektrokardiyografik monitorizasyon yapılmalıdır. SB onay tarihi: 17.07.2007 9
+ Potasyumu düşüren ilaçlar: potasyumu düşüren diüretikler (tek başına veya kombine olarak), uyarıcı laksatifler, glukokortikoidler (sistemik kullanım), tetrakosaktid, amfoterisin B (IV) Ventriküler aritmi ve özellikle de Torsades de pointes riski artar (hipokalemi predispozan bir faktördür). Laboratuvar testleri, klinik takip ve elektrokardiyografik monitorizasyon yapılmalıdır. + Fenitoin: Plazma fenitoin düzeylerinde yükselme ve buna eşlik eden özellikle nörolojik tipte doz aşımı belirtileri görülebilir (fenitoinin hepatik metabolizmasının azalması nedeniyle). Klinik takip yapılmalı, fenitoinin plazma derişimleri kontrol edilmeli ve gerekirse, ilacın dozu ayarlanmalıdır. + Bradikardik ilaçlar: bradikardik kalsiyum kanal blokerleri (diltiazem, verapamil), beta-blokerler (sotalol hariç), klonidin; guanfasin, kalp glikozidleri, meflokin; antikolinesteraz ilaçlar (donezepil, galantamin, rivastigmin, takrin, ambemonyum, piridostigmin, neostigmin) Ventriküler aritmi ve özellikle de Torsades de pointes riski artar Elektrokardiyografik ve klinik monitorizasyon yapılmalıdır. + Simvastatin Rabdomiyolizis gibi, doza bağımlı yan etkilerin riski artar (kolesterol düşürücü ilacın hepatik metabolizmasının azalması nedeniyle). Simvastatin uygulanırken,20 mg/gün dozu aşılmamalıdır. Bu dozla terapötik etkinlik elde edilemiyorsa, bu tür etkileşimi bulunmayan başka bir statin kullanılmalıdır. KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU Ürünün formülasyonu nedeniyle ilaç, 500 ml içinde 2 ampulden daha düşük derişimde kullanılmamalıdır. Yalnızca izotonik glukoz (dekstroz) çözeltisi kullanılmalıdır. İnfüzyon çözeltisine başka hiçbir ürün eklenmemelidir. Amiodaron santral venöz yolla uygulanmalıdır. Geçimsizlik: PVC malzemeler veya DEHP di(2-etilhekzil) ftalat ile plastikleştirilmiş tıbbi araçların kullanımı, amiodaron enjeksiyonluk çözeltinin varlığında DEHP salımına neden olabilir. Hastanın DEHP ye maruz kalma oranını en aza indirmek için, infüzyon öncesinde, nihai amiodaron seyreltiminin, DEHP içermeyen donanım, -DEHP içermeyen PVC, poliolefinler (polietilen, polipropilen), cam vs. gibi- kullanılarak hazırlanması önerilir. SB onay tarihi: 17.07.2007 10
İntravenöz infüzyon: Yükleme tedavisi: Ortalama doz, glukoz çözeltisi içinde kilo başına 5 mg dır. Bu doz, tercihen electric syringe (infüzyon pompası) kullanılarak, 20 dakika-2 saatlik bir zaman dilimi içinde uygulanır ve 24 saatte 2 veya 3 kez tekrarlanır. Tıbbi ürünün etkisinin kısa süreli olması, infüzyona devam edilmesini gerektirir. İdame tedavisi: Birkaç gün süreyle, 250 ml glukoz çözeltisi içinde kilo başına 10-20 mg/kg/gün (ortalama, 24 saatte 600-800 mg, 24 saate en çok 1200 mg) olarak uygulanır. İnfüzyonun ilk gününden itibaren oral tedaviye başlanır (günde 3 tablet). Bu doz günde 4, hatta 5 tablete kadar artırılabilir. DOZ AŞIMI İntravenöz yolla uygulanan amiodaronun doz aşımı ile ilgili olarak bilgi yoktur. Oral yolla uygulanan amiodaronun akut doz aşımı ile ilgili çok az bilgi vardır. Birkaç vakada sinüs bradikardisi, ventriküler aritmi özellikle de Torsades de pointes- ve karaciğer bozukluğu bildirilmiştir. Semptomatik tedavi yapılmalıdır. Amiodaronun farmakokinetik özellikleri nedeniyle, hasta yeterince uzun süre takip edilmeli ve özellikle kardiyak fonksiyonlar açısından izlenmelidir. Amiodaron ve metabolitleri diyalizle vücuttan atılamaz. SAKLAMA KOŞULLARI 25 C nin altında ve ışıktan koruyarak saklayınız. ÇOCUKLARIN ULAŞAMAYACAKLARI YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ. TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI 3 ml lik 6 ampullük ambalajlarda. Piyasada mevcut diğer farmasötik dozaj şekilleri: Cordarone 200 mg Bölünebilir Tablet, 30 tabletlik ambalajlarda. Ruhsat sahibi : SANOFI - SYNTHELABO Fransa lisansı ile, SANOFI - SYNTHELABO İLAÇ A.Ş No: 209 4. Levent-İSTANBUL Ruhsat tarihi ve no : 10.10.1991 157/66 İmal yeri : Mefar İlaç San. ve Tic. A.Ş. Kartal - İSTANBUL Reçete ile satılır. SB onay tarihi: 17.07.2007 11