Yatırımcıların Psikolojik Önyargıları: İMKB Üzerine Ampirik Bir Çalışma

Benzer belgeler
Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi. Ders 7 Modern Portföy Teorisi

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi 5. Hafta

ARBİTRAJ FİYATLAMA MODELİ (AFM)

Bireysel Hisse Senedi Yatırımcılarının Bilişsel Önyargıları Üzerine Bir Araştırma

Reyting Metodolojisi. Fonmetre Metodoloji Dokümanı Temmuz, Milenyum Teknoloji Bilişim Ar-Ge San. Tic. Ltd. Şti.

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ WORKING PAPER SERIES. Tartışma Metinleri WPS NO/ 179/ PİYASA HABERLERİNİN YATIRIMCI KARARLARINA ETKİSİ.

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

Kurumsal Şeffaflık, Firma Değeri Ve Firma Performansları İlişkisi Bist İncelemesi

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ÖĞRETMENLERİN ÖZ BENLİK DEĞERLENDİRMESİNİN DAMGALAMA EĞİLİMİNE ETKİSİ: ANKARA İLİ ÖĞRETMENLERİ ÜZERİNDE BİR UYGULAMA

Portföy Yönetimi. Yatırım Kumar Adil Oyun

Yatırım Kumar Adil Oyun

Yatırım Kumar Adil Oyun

1. Nominal faiz oranı %25, enflasyon oranı %5 olduğuna göre reel faiz oranı % kaçtır?


KURUMSAL İMAJ VE EKONOMİK PERFORMANS İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI İÇİN BİR ANALİZ

YATIRIM. Ders 3: Portföy Teorisi. Bölüm 1: Problemi Oluşturmak

Özet Giriş Davranışsal Finans. Davranışsal Finans. Salim Kasap, Turkish Yatirim. 19 Ocak 2011

YATIRIM. Ders 5: Portföy Teorisi. Bölüm 3: Optimum Riskli Portföy

Doç. Dr. Demet ÜNALAN Doç. Dr. Mehmet S. İLKAY Uzman Tülin FİLİK ERCİYES ÜNİVERSİTESİ

STRATEJİK PLANLAMANIN KIRSAL KALKINMAYA ETKİSİ VE GAZİANTEP ÖRNEĞİ ANKET RAPORU

Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi. Ders 5

SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ

ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI

ÖZEL SEKTÖR DOSYASI: KOBİLERİN İSTİHDAMA KATKISI VE EKONOMİK BEKLENTİLERİ

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Cilt:22, Sayı:2, Yıl:2007, ss:

Davranışsal. Ekonomi

FİNANSAL MODELLER. Yrd. Doç. Dr. Fazıl GÖKGÖZ. Tel: Y. Doç. Dr. Fazıl GÖKGÖZ. Risk ve Getiri: Temel Konular

Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı. 10 Ağustos 2010 Diyarbakır

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

Destek ve sevgilerini eksik etmeyen Ailem ve sevgili yeğenlerim Emre ve Bengisu ya. iii

Behavioral Finance (Davranışsal Finans)

EURO KAPİTAL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

MAĞAZA İMAJI, MAĞAZA MEMNUNİYETİ VE MAĞAZA SADAKATİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN TÜKETİCİLER AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZET

SERMAYE PİYASASI KURULU DENETLEME DAİRESİ DAVRANIŞÇI FİNANS YETERLİK ETÜDÜ. Faruk BOSTANCI Uzman Yardımcısı

Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi 6. Hafta

Şekil 2.1. Risk Sınıflandırması Örneği Şekil 2.2. İç ve Dış Kaynaklı Önemli Risk Faktörleri

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

İSTANBUL PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. TARAFINDAN KURULAN/YÖNETİLEN İSTANBUL PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FONA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI TÜRKİYE DE YATIRIMCI DUYARLILIĞININ HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Risk ve Getiri (1) Ders 9 Finansal Yönetim

BİREYSEL YATIRIMCILARI FİNANSAL YATIRIM KARARINA YÖNLENDİREN FAKTÖRLERİN DAVRANIŞSAL FİNANS AÇISINDAN ELE ALINMASI: OSMANİYE ÖRNEĞİ

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu

Sosyal Ağ Servislerinde Kullanıcı Güveni: Facebook ve Linkedin Karşılaştırması. A.Kübra Özkoç Bilgisayar Ortamında Sanat ve Tasarım Seminer

Risk ve Getiri : Portföy Teorisi ve Varlık Fiyatlandırma Modelleri

Anahtar Kelimeler: Davranışsal Finans, Bireysel Emeklilik, Fon Tercihleri, Banka Çalışanları

Antalya, 2015 FEP. Katılımcı Anket. Sonuçları

YATIRIM. Ders 7: CAPM ve APT. Bölüm 2: Uygulamalar ve Sınamalar

FİNANS PORIFÖY TÜRKİYE YÜKSEK PİYASA DEĞERLİ BANKALAR HİSSE SENEDİ YOĞUN BORSA YATIRIM FONU

GeroBarometre OCAK- ŞUBAT 2017

YATIRIM. Ders 8&9: Menkul Kıymetler Borsası. Hisse Senedi Getirilerindeki Çapraz Kesit Farklılıklar

Maliye Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU A. TANITICI BİLGİLER

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu

Fon Bülteni Nisan Önce Sen

YATIRIMCILARDA RİSK ALMA DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ: BİR ALAN ÇALIŞMASI

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

İstatistik Nedir? İstatistiğin Önemi Nedir? Tanımlayıcı ve Çıkarımcı İstatistik ttitik Tanımlayıcı İstatistik Türleri Çıkarımcı İstatistiğin i iği

FON PLUS. Fon PLUS seçenekleri ile kolay portföy yönetimi. nedir? nasıl yapılır? seçenekler nedir? getiriler ne olabilir? risk ve getiri yaklaşımı

B Ü L T E N ĐSTANBUL PĐYASA GÜVEN ĐNDEKSĐ - GENEL ĐNDEKS 107,91 100,44 97,43 99,08 69, TEMMUZ NĐSAN EKĐM

BİZİM PORTFÖY KATILIM 30 ENDEKSİ HİSSE SENEDİ FONU (HİSSE SENEDİ YOĞUN FON) NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

Bölüm 7 Risk Getiri ve Sermayenin Fırsat Maliyetine Giriş. Getiri Oranı. Getiri Oranı. İşlenecek Konular

RASYONEL OLMAYAN KARARLARIN FİNANSAL YATIRIM TERCİHLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: DAVRANIŞSAL FİNANS ÇERÇEVESİNDE BİR UYGULAMA

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, ICAFR 16 Özel Sayısı Int. Journal of Management Economics and Business, ICAFR 16 Special Issue

Hazırlayan. Ramazan ANĞAY. Bilimsel Araştırmanın Sınıflandırılması

B Ü L T E N ĐSTANBUL PĐYASA GÜVEN ĐNDEKSĐ - GENEL ĐNDEKS 107,91 100,44 69, NĐSAN EKĐM

Sermaye Piyasası Kurulu. Sermaye Piyasası Beklenti Anketi. Ekim Araştırma Dairesi 2010/10

FİNANS PORIFÖY AMERİKAN DOLARI YABANCI BORSA YATIRIM FONU

BİZİM PORTFÖY BİRİNCİ KATILIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü BBY 208 Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri II (Bahar 2012) SPSS Ders Notları II (19 Nisan 2012)

BÜRO, MUHASEBE VE BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ İMALATI Hazırlayan M. Emin KARACA Kıdemli Uzman

Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 43,06. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 1,76 139,65

FİNANS PORTFÖY TÜRKİYE YÜKSEK PİYASA DEĞERLİ BANKALAR HİSSE SENEDİ YOĞUN BORSA YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

DEMİRYOLU YAPIM VE İŞLETİM PERSONELİNİN KURUMA YÖNELİK AİDİYET VE İŞ MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi**

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Halil Coşkun ÇELİK

TEB PORTFÖY HİSSE SENEDİ FONU (HİSSE SENEDİ YOĞUN FON)

2018 ÜÇÜNCÜ SEVİYE AKTÜERLİK SINAVLARI FİNANS, YATIRIM VE RİSK YÖNETİMİ 2 ARALIK 2018

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

EURO MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

TEB PORTFÖY HİSSE SENEDİ FONU (HİSSE SENEDİ YOĞUN FON)

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii İÇİNDEKİLER... v BİRİNCİ BÖLÜM FİNANSAL PİYASALAR

MENKUL KIYMET DEĞERLEMESİ BÖLÜM 3:

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri ,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

Güven, Saygı, Kalite ve Şeffaflık

ARAŞTIRMA RAPORU. Türkiye de Optimal Portföy Ağırlıklarının Tarihsel Değişimi

BİZİM PORTFÖY BİRİNCİ KİRA SERTİFİKASI KATILIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

15 Temmuz Sonrası Süreçte Yapılan Uygulamalara Seçmen Nasıl Bakıyor?

EURO MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRETMEN YETERLĠKLERĠ

DOI: /kauiibfd

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME

1. Temel Finansal Kavramlar. 2. Finansal Analiz ve Planlama. 3. Yatırım ve Çalışma Sermayesi. 4. Fizibilite Etüdleri- Yatırım Kararının Alınması

PROJE TABANLI ÖĞRENMEDE ÇOKLU ZEKÂ YAKLAŞIMININ MATEMATİK ÖĞRENME BAŞARISINA VE MATEMATİĞE KARŞI TUTUMA ETKİSİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

BİZİM PORTFÖY İKİNCİ KİRA SERTİFİKASI KATILIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

Transkript:

Finans Politik & Ekonomik Yorumlar 2009 Cilt: 46 Sayı: 537 S. B. YILDIZ - Y. DEMİR - Ş. KALAYCI - A. GÖKSU 91 Yatırımcıların Psikolojik Önyargıları: İMKB Üzerine Ampirik Bir Çalışma Özet Selim Baha YILDIZ 1 Yusuf DEMİR 2 Şeref KALAYCI 3 Ali GÖKSU 4 Hisse senedi getirilerinin tahmin edilebilirliği, finans çevrelerinde en çok araştırılan konuların başında gelmektedir. Ekonomi ve finans teorilerinin çoğu, insanların yatırım kararlarını vermeden önce, mevcut tüm bilgiyi rasyonel olarak ve doğru bir şekilde hesaba kattığı fikrine dayanmaktadır. Son yıllarda, finans üzerine çalışan akademisyenler geleneksel finans modellerinin piyasalarda olup biteni açıklamada yetersiz kaldığını düşünerek ekonomi haricindeki diğer sosyal bilimlere özellikle de psikoloji alanına yönelmişlerdir. İlk defa Kahneman tarafından yapılan ekonomi ve finans ile psikoloji disiplinlerini birleştiren çalışmalara davranışsal finans denmiştir. Bu çalışmanın amacı, davranışsal finans literatürü hakkında genel bir bilgi verdikten sonra, İMKB bireysel yatırımcı profilini ve davranışlarını belirlemeye yöneliktir. Çalışmada öncelikle psikolojik önyargılar açıklanmakta ardından İMKB bireysel yatırımcısı irdelenmektedir. Anahtar Kelimeler: Davranışsal Finans, Yatırımcı Psikolojisi, Kahneman ve Tversky Beklenti Teorisi, Psikolojik Önyargılar Psychology Bias of Investors: An Empirical Study on ISE Abstract 1 Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (baha1979@hotmail.com) 2 Doç. Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü (yusufdem@hotmail.com) 3 Doç. Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü (seref@iibf.sdu.edu.tr) 4 Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (agoksu2000@yahoo.com) Estimation of common stock returns is the most researching study subject in financial areas. Large of the economical and financial theories claims that people use whole exist data rationally and directly before the decision of investment. Recently academicians who studied on financial models believe that it is not enough to clarify financial occasions by traditional financial models, therefore, other social studies becomes more important such as psychology. Combining of two diciplinearies, economical-financial and psychology diciplinearies has studied by Kahneman firstly that called as behavioural finance. Aim of this study is giving information basicly about behavioural financal literature, afterwards, to get determination on İMKB individual investor s behaviours and definitons. In the beginning psychological bias has explained then researcing about İMKB individual investors has expressed. Keywords: Behavioural Finance, Investor Psychology, Kahneman and Tversky Prospect Theory, Psychological Bias

92 Yatırımcıların Psikolojik Önyargıları: İMKB Üzerine Ampirik Bir Çalışma 1. GİRİŞ Hisse senedi getirilerinin tahmin edilebilirliği, finans çevrelerinde en çok araştırılan konuların başında gelmektedir. Bu bağlamda, psikolojik faktörlerin yatırım kararları ve varlık fiyatları üzerindeki etkisini inceleyen ilk teori Kahneman ve Tversky (1979) tarafından ortaya konulmuştur. Bu konuda yapılan araştırmalar insanların yatırım kararlarında rasyonel olarak riskten kaçınmak, tercihlerini optimize etmek ve portföyünü çeşitlendirmek istemekle birlikte, uygulamada bunu gerçekleştiremediğini ortaya koymaktadırlar. Buna temel gerekçe olarak ise; hevristikler 1, bilişsel önyargılar gösterilmektedir. Bireyler yatırım kararı alırken rasyonel temelli olmaktan ziyade, sezgilerine ve hislerine dayalı yatırım yapmaktadırlar. Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde davranışsal finans hakkında genel bilgi verilmekte ve bu konunun ilk teorisyenlerinden Kahneman ve Tversky nin Beklenti Teorisi (KTBT) üzerinde durulmaktadır. İkinci bölümde ise, bilişsel yanlılıklar ve duygular hakkında açıklamalar yapılmakta ve konuyla ilgili yapılmış çalışmalar üzerinde durulmaktadır. Üçüncü bölümde ise İstanbul Menkul Kıymet Borsası nda (İMKB) yatırım yapan bireysel yatırımcıların psikolojik eğilimleri ile yatırım davranışları arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılan anket çalışması ve çalışmanın sonuçları üzerinde durulmaktadır. 2. DAVRANIŞSAL FİNANS VE KAHNEMAN VE TVERSKY BEKLENTİ TEORİSİ 2.1. Davranışsal Finans Davranışsal Finans Teorisi, davranışsal ekonominin bir alt disiplini olan Davranışsal Finans, Psikoloji ve Sosyoloji bulgularını finans alanına aktarılması ile oluşturulan bir teoridir. Davranışsal Finans modelleri, rasyonel modellerin yeterli açıklamalarda bulunamadığı yatırımcı davranışlarını, pazar anomalilerini açıklamak amacıyla geliştirilmiştir. (Karan, 2004: 692) Son yıllarda finans üzerine çalışan akademisyenler geleneksel finans modellerinin finans piyasaların- 1 Hevristik, problem çözmede çeşitli problemlere uygulanabilen, ama doğru çözümü her zaman sağlamyamayan strateji ya da kestirme yol olarak tanımlanabilir. da olup biteni açıklamakta yetersiz kaldığını düşünerek modellerini, diğer sosyal bilimlerdeki, özellikle biliş psikolojisi alanındaki çalışmalardan elde edilen bulgularla destekleyerek zenginleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu çalışmalara genel olarak davranışsal finans denmektedir. (Bostancı, 2003: 1-2) Ekonomi ve finans teorisinin büyük bölümü bireylerin rasyonel davrandıklarını ve karar alma süreçlerinde mevcut tüm bilgileri dikkate aldıkları esasına dayanmaktadır. Bu çerçevede yıllar boyunca birçok ekonomi ve finans teorisi geliştirilmiş ve modeller üretilmiştir. Bununla birlikte, önemli sayıdaki araştırmada bireylerin sıkça rasyonel hareket etmedikleri, dolayısıyla finans modellerinin birçok durumda piyasaya uymadığı ortaya çıkmıştır. Bu noktada, davranışsal finans gelişerek boşluğu doldurmuş ve duygular ve kavrayış hatalarının yatırımcıları ve karar alma süreçlerini nasıl etkilediğini daha iyi anlama ve açıklamaya çalışmıştır. (Özçam, 2006: 4) Davranışsal finans ile, finansal kararların alınma süreçleri incelenmekte, yatırımcıların irrasyonel davranışlarının fiyat oluşum sürecindeki etkileri ortaya konmaktadır. Ekonomik karar alma süreçlerinin modellenmesinde, psikolojik ve bilişsel hataların etkisini dahil etmeye çalışan davranışsal finans, modern finans teorisi ile çelişen olguları da inceleyerek finansal karar alma süreçleri ve piyasa fiyatlarının oluşumu konusunda alternatif hipotezler sunmaktadır. (Öncü, Aktaş, Kargın, Aktaş, Kayalı, 2005: 1-2) Davranışsal finans ile ilgili olarak çeşitli bilim adamları tarafından farklı modeller geliştirilmiştir. Bu modeller temel olarak, yatırımcı davranışlarını ortaya koymaya çalışmaktadır. Geliştirilen bu modeller, psikoloji biliminin, ampirik olarak desteklenmiş yatırımcı davranışına ilişkin bulgularına dayanan varsayımlar üzerine kuruludur. (Ülkü, 2001: 14) Davranışsal Finans genel olarak insanların nasıl davrandıklarını ortaya koymaya çalışmaktadır. Davranışsal Finans da insanlar rasyonel değil normal kabul edilirler. Davranışçılar yatırımcıların, yatırım kararlarını alırken risk ve getiri dışında başka değişkenleri de gözettiklerini ve bütün değişkenlerin değerlendirmesinin kusursuz bir süreç olmadığını sonuç olarak da alınan kararların, faydayı maksimize eden değil, en iyi ihtimal-

Finans Politik & Ekonomik Yorumlar 2009 Cilt: 46 Sayı: 537 le karar alıcının tatmin olduğu kararlar olduğunu öne sürerler. Psikologlar insanların sistematik bir şekilde optimal muhakemeden ve kararlardan hangi yollarla saptıklarını açıklayacak çalışmalar yapmışlardır. Davranışsal Finans insan doğasına ilişkin bu bulguları finansal modellere aktararak iktisadi analizleri zenginleştirmektedir. İnsanlar geleneksel finans modellerinde öngörüldüğü şekilde rasyonel değillerse, rasyonellik varsayımı kaldırıldığında veya daha esnek ele alındığında ne olacağı Davranışsal Finans ın konusunu oluşturur. (Bostancı, 2003: 2) Yatırımcı psikolojisinin de hisse senedi fiyatlarının belirlenmesinde etkili olduğu yönündeki teori Kahneman ve Tversky (1979) tarafından ortaya konulmuştur. Kahneman ve Tversky Beklenti Teorisi (KTBT) olarak adlandırılan bu teori kendisini izleyen ve yatırımcı psikolojisi ile hisse senedi fiyatlarının tahmin edilebilirliği arasında ilişkiyi inceleyen pek çok çalışma için gerekli altyapıyı teşkil etmiştir. İzleyen yıllarda yatırımcı psikolojisinin finans piyasalarına etkilerini inceleyen üç temel teori geliştirilmiştir. Bunlar, zihinsel muhasebe teorisi, sürü davranışı teorisi ve yatırımcı duyarlılığı teorisidir. (Kandır, 2006: 10) 2.2. Kahneman ve Tversky Beklenti Teorisi KTBT nin temel varsayımı, psikolojik bulgular insanların rasyonaliteden tesadüfi olmaktan ziyade aynı yönde sapma gösterdiğini ortaya koymaktadır. Uzman olmayan yatırımcıların menkul kıymet taleplerini kendi inançlarına dayalı olarak şekillendirdiği ve yatırımcıların alım satım işlemleri arasında yüksek korelasyon olduğu vurgulanmaktadır. Yatırımcılar birbirileriyle tesadüfi değil, genellikle aynı menkul kıymetleri eş zamanlı olarak satın alma ve satma çabaları gösterdiği öne sürülmektedir. Yatırımcı duyarlılığı korelasyonlu olmayan tesadüfi hatalardan ziyade; daha çok aynı yönde ve çok sayıda yatırımcı tarafından yapılan yaygın ve ortak yargı hatalarını yansıtmaktadır. (Döm, 2003: 11) S. B. YILDIZ - Y. DEMİR - Ş. KALAYCI - A. GÖKSU KTBT, bireylerin faydalarını maksimize etmeye çalıştığını kabul etmektedir. Ayrıca teoride bireylerin servetlerinden elde ettikleri faydanın parasal olarak değil sağlanan memnuniyet olarak ölçülmesi gerektiğini belirtmektedir. Son olarak, yatırımcıların kazançlar söz konusu olduğunda riskten kaçındığı ve bireylerin servetlerindeki artışın azalan marjinal fayda sağladığı teori tarafından kabul edilmektedir. (Kandır, 2006: 12) KTBT, düzeltme süreci ve değerlendirme süreci olmak üzere iki temel süreçten meydana gelmektedir. (Kahneman ve Tversky, 1979: 274-284). Düzeltme aşamasında, değerlendirilen seçeneklerin ön analizi yapılmaktadır. Böylece söz konusu seçenekler daha basit bir biçimde ifade edilebilmektedir. Değerlendirme aşamasında ilk olarak biçimlendirilen seçenekler değerlendirilir ve en yüksek değere sahip olan seçenek tercih edilir. Düzeltme aşamasının fonksiyonu, seçeneklerin organize edilerek değerlendirme ve tercih yapmanın basitleştirilmesidir. Düzeltme aşamasında gerçekleştirilen temel faaliyetler aşağıda açıklanmıştır: (Kahneman ve Tversky, 1979: 274) Kodlama: Yukarıda belirtildiği gibi KTBT ye göre bireyler, sonuçları nihai servet düzeyine göre değil kazanç veya kayıplar olarak algılamaktadır. Kazanç veya kayıplar, nötr bir referans noktasına ilişkili olarak tanımlanmaktadır. Referans noktası olarak da genellikle mevcut varlık düzeyi kabul edilmektedir. Bununla birlikte, referans noktasının konumu ve sonuçların kazanç veya kayıp olarak kodlanması önerilen alternatiflerin formülasyonundan ve karar vericinin beklentilerinden etkilenebilmektedir. Birleştirme: Bireyler bazı durumlarda benzer sonuçlara sahip alternatiflerin olasılıklarını birleştirmek yoluyla söz konusu alternatifleri basitleştirebilmektedirler. Ayırma: Bazı alternatifler, riskli ve risksiz olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Düzeltme sürecinde bu iki kısım birbirinden ayrılabilmektedir. İptal Etme: Alternatiflerin ortak olan öğelerinin değerlendirme sürecinden çıkarılmasıdır. Alternatiflerin düzeltilmesinin ardından birey alternatifler arasından bir değerlendirme yapar ve aralarından birini tercih eder. (Kandır, 2006: 13-14) Yukarıda belirtildiği gibi KTBT nin ardından, izleyen yıllarda yatırımcı psikolojisinin finans piyasalarına etkilerini inceleyen üç temel teori geliş- 93

94 Yatırımcıların Psikolojik Önyargıları: İMKB Üzerine Ampirik Bir Çalışma tirilmiştir. Bunlar, zihinsel muhasebe teorisi, sürü davranışı teorisi ve yatırımcı duyarlılığı teorisidir. 2.3. Zihinsel Muhasebe Büyük işletmelerden bireylere kadar tüm organizasyonların muhasebe sistemleri bulunmaktadır. İşletmeler, parasal işlemleri, muhasebe hesapları vasıtasıyla takip etmektedir. Bireyler de işletmelere benzer biçimde kararlarını ayrı zihinsel hesaplara kaydetmektedir. Bir seçeneğe ait olan sonuç, zihinsel hesaba kaydedildikten sonra, o sonucun değerlendirilmesini etkilemektedir. Böylece zihinsel hesapların varlığı, bireylerin kararlarını etkilemektedir. (Canbaş, Kandır, 2006: 3-4) Lim e (2003) göre, zihinsel muhasebe, yatırımcıların verdikleri finansal kararlara ilişkin sonuçları nasıl değerlendirdikleri ile ilgilenmektedir. Zihinsel muhasebe sistemlerinin varlığı, yatırımcıların irrasyonel finansal kararlar almasına neden olabilmektedir. Farklı işlemlerin farklı zihinsel hesaplara kaydedilmesi ve zihinsel hesapların birbirinden bağımsız olarak değerlendirilmesi yatırımcıların zamanlama ve menkul kıymet seçimi gibi konularda hatalı kararlar almalarına yol açabilmektedir. (Canbaş, Kandır, 2006: 4) 2.4. Sürü Davranışı Decamps ve Lovo (2002), yatırımcıların edindikleri bilgiler ışığında işlem yaptıkları ve bu bilgilerin fiyatlara yansıdığını ileri sürmüşlerdir. Diğer bir ifadeyle, finans piyasaları uzun vadede bilgisel bakımdan güçlü formda etkindir. Ancak yatırımcıların kendi bilgileri yerine başkalarının işlemlerine göre davranmaları durumunda bu etkinlik ortadan kalkabilmektedir. Sürü davranışı olarak adlandırılan bu yatırımcı davranışı tipi, yatırımcıları piyasaya ilişkin bilgi edinmek yerine birbirlerini taklit etmeye zorlamaktadır. Ancak her benzer davranış, sürü davranışı olarak kabul edilemez. Yatırımcının verdiği bir yatırım kararını, diğer yatırımcıların kararına göre değiştirmesi, bir yatırımcı davranışının sürü davranışı olarak kabul edilmesi için ön koşuldur. Chang, Cheng ve Khorana ya (2000) göre, sürü davranışı genel olarak ikiye ayrılabilir: Rasyonel sürü davranışı ve irrasyonel sürü davranışı. Rasyonel sürü davranışı, temelde temsil probleminden kaynaklanmaktadır. Yöneticiler, kendi çıkarlarını ve itibarlarını korumak adına sahip oldukları bilgiyi kullanmayabilmekte, diğer yöneticilerin davranışlarını taklit edebilmektedirler. İrrasyonel sürü davranışı ise büyük ölçüde yatırımcı psikolojisinden kaynaklanmaktadır. Buna göre, yatırımcılar inançlarını ve bilgilerini terk ederek diğer yatırımcıların davranışlarını takip edebilmektedir. (Canbaş, Kandır, 2006: 4) 2.5. Yatırımcı Duyarlılığı Geleneksel varlık fiyatlama modellerinin en temel varsayımlarından biri, tüm yatırımcıların rasyonel olduğudur. Ancak finans piyasalarında işlem yapan tüm yatırımcılar rasyonel olmayıp; duygusal kararlar da alabilmektedirler. Yatırımcılar, bazen bilgi yerine söylentilere göre işlem yapmakta, bazen de piyasa bilgilerine gerekenden az veya fazla reaksiyon göstermektedirler. Bu duygusal davranışlar rasgele bir karakterde olmak yerine sistematik bir hale geldiğinde finans piyasalarında ekstra bir risk kaynağı haline gelebilmektedir. 3. PSİKOLOJİK ÖNYARGILAR Geleneksel ekonomi teorisi her bir bireyin değişmeyen, doğru tanımlanmış tercihlere sahip olduğunu ve rasyonel olarak bu tercihleri maksimize edeceğini varsaymaktadır. Ancak davranışsal yaklaşım irrasyonalite ve tercihlerin yön değiştirmesine ilişkin sayısız bulgu ortaya koymuş olup psikolojik önyargılarla gerekçelendirilmiştir. Üstelik irrasyonel davranışların geçici olmayıp belirli bir düzenlilik arz ettiği de öne sürülmektedir. Bunun yanında bu önyargılar gerek eğitimli gerekse eğitimli olmayan bireylere kadar toplumun bütün kesimlerini etkilediği saptanmıştır. (Döm, 2003: 44) Psikolojik önyargıların çoğu; bilginin depolanması düzeltilmesi ve işlenme şeklinden kaynaklanan algı hataları sonucu ya da karar problemin formülasyonu sürecindeki hatalar nedeniyle ortaya çıkmaktadır. İnsan bilişinin sınırlı olması özellikle belirsizlik altında karar verme durumunda psikolojik önyargılara neden olmaktadır. (Döm, 2003: 44) Aşağıda psikoloji alanında insan davranışına ilişkin yapılan araştırmalarda elde edilen ve davranışçı finans literatüründe finansal piyasalarda olup biteni açıklamakta sıkça kullanılan bilişsel yanlılıklar ve duygular sıralanarak kısaca açıklanmıştır.

Finans Politik & Ekonomik Yorumlar 2009 Cilt: 46 Sayı: 537 3.1. Aşırı Güven Bilişsel psikoloji üzerine yapılan çalışmaların önemli bir bölümü insanların özelde kendi bilgilerinin doğruluğuna ilişkin, aşırı güvene sahip olduğunu öne sürmektedir. İnsanlar kendilerini ortalama bir insandan ve diğerlerinin onu gördüklerinden daha pozitif görmektedirler. Bu normal hayatta kişilerin kendilerine aşırı güvendiklerinin bir göstergesidir. Örneğin yeni iş kuracak işletme sahiplerine başarı şanslarının ne olduğu sorulduğunda, başarılı olma ihtimaline %70 verirken, başarısız olma ihtimaline %30 vermişlerdir. Barber ve Odean (1999) yaptıkları çalışmada, aşırı işlem yapan yatırımcıların endeksin ortalama getirisinden daha az getiri elde ettiklerini bulmuşlardır, bunun nedeni olarak da işlem maliyetlerinin yüksekliğinden kaynaklandığını tespit etmişlerdir. Sonuç olarak, insanların kendilerine aşırı güvendikleri için aşırı derece de fazla işlem yaptıkları görülmüştür. 3.2. Aşırı İyimserlik İnsanların geleceğe ilişkin beklentilerinin akıl dışı bir iyimserlikte olduğu gözlemlenmiştir. İnsanların çoğu kendilerini, geçmiş kuşaklardan daha iyi şeylerin beklediğini düşünmektedir. Optimizm finansal piyasalarda özellikle kazanç tahminleri ile analistlerin menkul kıymet tavsiyelerinde kendini göstermektedir. Deneysel bulgular analistlerin kazanç tahminlerinin ortalamada optimistik olduğunu ortaya koymaktadır. Gallup tarafından Mayıs 2001 de ABD deki bireysel yatırımcılar arasında yapılan bir ankete göre, yatırımcılar gelecek 12 ayda borsanın getirisinin ortalama olarak %10,3, kendi portföylerinin getirilerinin de %11,7 olacağını tahmin etmişlerdir. Yapılan tahminler gerçekleşen getirilerin yaklaşık %3 üzerindedir. (Bostancı, 2003: 17) 3.3. Bulunabilirlik Kısayolu Budak a (2000) göre, kişinin bir olgunun ortaya çıkma ihtimalini veya önemini hatırlanabilme kolaylığına dayalı olarak değerlendirmesidir. İnsanlar bir olayın olma olasılığı hakkında fikir yürütürken hafızadaki ilgili olaylara gönderme yapmakta, S. B. YILDIZ - Y. DEMİR - Ş. KALAYCI - A. GÖKSU hafızadan kolayca hatırlanan yeni, sıcak, çarpıcı, akıllarına çabucak gelen olayların olma ihtimalini daha fazla görmektedirler. Yatırımcıların popüler senetlere yönelmeleri veya piyasada yaşanan bir çöküşten sonra yatırımcıların uzun süre borsaya uğramamaları bu şekilde açıklanabilir. (Bostancı, 2003: 18) 3.4. Pişmanlıktan Kaçınma Pişmanlık doğru karar verilmemesinden dolayı maruz kalınan duygu olarak tanımlanmaktadır. Pişmanlık insanların verdikleri kararları etkileyebilmektedir. Pişmanlık korkusu ya da pişmanlık teorisi, insanların hatalı olarak davrandığı duygusal reaksiyonu üzerinde durmaktadır. Hisse senetleri piyasalarında yatırımcıların zarar ederken satış yapmakta yavaş davranmaları buna mukabil kâra geçtikleri zaman satmakta acele etmeleri pişmanlık hissini yaşamak istememeleriyle ilintilidir. 3.5. Temsiliyet Kısayolu Temsiliyet kısayolu, bir şeyin olasılığını belirgin bir stereotipi nasıl karşıladığı ya da temsil ettiğine göre yargılama stratejisidir. Temsiliyet kısayolu, bir kişiyi diğer ilişkili bilgiyi redetmesine yol açmaktadır. (Döm, 2003:48) Nofsinger e (2001) göre, yatırımcıların iyi hisseler kavramı ile iyi şirketleri ilişkilendirmeleri ve bu nedenle toplam getiri potensiyeline bakılmaksızın bu şirketleri tercih etmektedirler. Favori olmayan hisseler kötü şirketlerle ilişkilendirilmekte ve çoğu zaman toplam getiri fırsatları ne olursa olsun yatırım yapılması düşünülmemektedir. 3.6. Referans Kısayolu İnsanlar bir konu ile tahmin yaparlarken ağırlıklı olarak önceki verilerden etkilenirler. Örneğin araba satın almaya giden müşteriye araba satıcısı öncelikle yüksek fiyat söyler, ardından pazarlık yapıldıkça inen fiyatın ardından müşteri ilk fiyata göre uygun fiyattan arabayı aldığı düşüncesi oluşacaktır. (Fuller, 1998: 14) 95

96 Yatırımcıların Psikolojik Önyargıları: İMKB Üzerine Ampirik Bir Çalışma Yatırımcılar içinde aynı durum geçerlidir. Fiyatların düşmeye başlaması ile beraber kendilerine belirli bir fiyatı baz alırlar, bu baz fiyatın üstü onlar için kazanç altı ise kayıp olacaktır. Portföy teorisinin babası kabul edilen Markowitz de yaptığı bir konuşmasında kendi portföyünü hisse senedi ile bono arasında %50-50 dağıttığını ifade etmiştir. 3.7. Belirsizlikten Kaçınma Ellsberg (1961) tarafından yapılan bir deneyde insanların müphem bir durumda nasıl hareket ettikleri incelenmiştir. Deneyde iki torba kullanılmıştır. 1. torbada 50 kırmızı, 50 mavi olmak üzere 100 bilye vardır. 2. torbada da 100 tane mavi ve kırmızı bilye vardır ancak torbanın içinde ne kadar mavi ne kadar kırmızı bilye olduğu bilinmemektedir. Deneklerden aşağıdaki tercihlerden birini seçmeleri istenmiştir: A1: 1. torbadan seçilen bilye kırmızı ise 100 dolar, maviyse 0. A2: 2. torbadan seçilen bilye kırmızı ise 100 dolar, maviyse 0. Deneklerin çoğu A1 i tercih etmiştir. Bu deney insanların genellikle müphem durumları sevmediklerini, sonuca ilişkin hiç tahmin yürütemedikleri durumlarda katılmamayı tercih ettiklerini göstermektedir. Döm (2003) yaptığı çalışmasında, Türk yatırımcısının %40,6 oranında kendisine aşina gelen bölgesel şirketlere yatırım yaptığı sonucunu bulmuştur. Aynı şekilde Grinblatt ve Keloharju (2001) Finlandiyalı yatırımcıların ülke içinde coğrafi olarak kendi yaşadıkları bölgeye yakın şirketlerin hisse senetlerine yatırım yapma eğilimlerinin daha güçlü olduğunu bulmuşlardır. 3.8. Optimizasyon ve Özkontrol Problemleri Camerer (1997) tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına göre taksi şoförleri bunun tam aksini yapmaktadır. Kendilerine günlük olarak belirli bir kazanç hedefi koyan şoförlerin bu hedef gerçekleşince taksilerini kiraladıkları, dolayısıyla, taksiye talebin fazla olduğu günlerde daha fazla kullanacakları yerde daha az kullandıkları gözlemlenmiştir. Bu strateji rasyonel modellerin beklediği stratejinin tam aksidir. 3.9. Yanlış İlişkilendirme Yanlış ilişkilendirme, hisse senetleri fiyatlarının değerini aslında etkilememesi gereken haberlere yatırımcılar tarafından verilen tepkileri açıklayabilir şeklinde tanımlanabilir. (Bostancı, 2003: 24) Saunders (2003), yaptığı çalışmada New York üzerindeki bulutlanma seviyesi ile New York Borsası ndaki hareketler arasında anlamlı ilişkiler bulmuştur. 1927-1989 yılları arasındaki hareketleri günlük olarak inceleyen Saunders, bulutlanma seviyesinin % 100 olduğu günlerde (yağışların % 85 i bu seviyede oluyor) borsanın getirisinin belirgin bir şekilde ortalamanın altında kaldığını, bulutlanma seviyesinin % 0-20 arasında olduğunda (güneşli günlerde) borsanın getirisinin belirgin bir şekilde ortalamanın üzerine çıktığını ortaya koymuştur. 3.10. Sosyal Olaylar İnsanlar üst düzeyde toplumsal hayvanlardır. Diğer insanlarla ilişki kurmaktan hoşlanır, özellikle de ortak ilgilerini paylaşmayı sever. Bu ekonomik, psikolojik, eğitsel ve siyasi alanlarda genel olarak iyi bir şeydir. Ancak yatırım yapmak söz konusu olduğunda kesinlikle tehlikelidir. Bunun nedeni insanın ilgi alanlarının, düşüncelerinin ve davranışlarının modaya tabi oluşudur. (Bernstein, 2005: 233) Shiller insanların gündelik yaşamlarını etkileyen modaların, esintilerin aynı zamanda hisse senedi fiyatlarını da etkilediğini öne sürmektedir. Borsa yatırımcıları günlerinin önemli bir kısmını yatırımlara ilişkin tartışmalarla, hisse senetleri ile çıkan haberleri okumakla veya diğer yatırımcıların başarı ya da başarısızlıklarına ilişkin söylentileri dinleyerek veya okuyarak geçirmektedir. Dolayısıyla yatırımcı davranışlarının sosyal olaylardan etkilenmemesi düşünülemez. (Bostancı, 2003: 24)

Finans Politik & Ekonomik Yorumlar 2009 Cilt: 46 Sayı: 537 4. YATIRIMCI PSİKOLOJİSİ İLE İLGİLİ AMPİRİK ÇALIŞMA Bu çalışmada, İMKB de yatırım yapan bireysel yatırımcıların psikolojik önyargılardan ne düzeyde etkilenip etkilenmediklerini tespit etmeye yönelik Türkiye nin 7 ilinde anket çalışması yapılmıştır. Sonuçlar tablolar eşliğinde verilerek yorumlanmıştır. 4.1. Araştırmanın Amacı Bu çalışmanın amacı, İMKB yatırımcısının profilinin ve davranışının ne şekilde olduğunu belirlemekle birlikte yatırımcı psikolojisinin nasıl bir eğilim gösterdiğini tespit etmek ve araştırma kapsamında, üst bölümde açıklanan psikolojik önyargıların bireysel yatırımcılar üzerinde geçerliliğinin sınanmasıdır. 4.2. Araştırmanın Yöntemi Araştırmanın verileri yüz yüze anket yolu ile elde edilmiştir. Anket iki bölümden oluşmaktadır; birinci bölüm yatırımcılara ait kişisel bilgileri, ikinci bölüm ise yatırımcıların psikolojik önyargılarını tespiti için oluşturulan soruları içermektedir. Anketi oluşturan toplam 27 soru için 5 li Likert ölçek kullanılmıştır. Ölçek maddeleri; 5: Kesinlikle Katılıyorum, 4: Katılıyorum, 3: Kararsızım, 2: Katılmıyorum, 1: Kesinlikle Katılmıyorum seçenekleri ile verilmiştir. Anket çalışması Manisa, İzmir, İstanbul, Ankara, Isparta, Antalya ve Denizli olmak üzere 7 ilde, toplam 346 yatırımcı üzerinde uygulanmıştır. Çalışmada tesadüfi örneklem yönteminden yararlanılmıştır. 4.3. Araştırmada Kullanılan Hipotezler Araştırmada yatırımcıların yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu, gelir düzeyi, kaç yıldır yatırımcı olduğu ve portföyünde bulunan hisse senedi sayısını içeren kişisel bilgileri ile psikolojik eğilimleri ve yatırım davranışları arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılacaktır. Araştırma sonuçlarının değerlendirilmesinde tek yönlü varyans analizi yöntemi kullanılacaktır. S. B. YILDIZ - Y. DEMİR - Ş. KALAYCI - A. GÖKSU Araştırma kapsamında kullanılan hipotezler: H 1 : Ortalama bir yatırımcıdan daha iyi bir yatırımcı olma ile hisse senetlerine yatırım yapma yılı arasında ilişki vardır. (Aşırı güven) H 2 : 2008 yılı getirim İMKB 100 endeksinin getirisinden fazla olacaktır ile cinsiyet arasında ilişki vardır. (Aşırı iyimserlik) H 3 : Popüler hisse senedine yatırım yapma ile gelir düzeyi arasında ilişki vardır. (Bulunabilirlik kısayolu) H 4 : Zararda olunan hisse senedini satmada isteksiz davranma ile yaş arasında ilişki vardır. (Pişmanlıktan kaçınma) H 5 : Geçen yıl ortalamanın üzerinde getiri sağlayan hisse senetlerine yatırım yapma ile hisse senedine yatırım yapma yılı arasında ilişki vardır. (Temsiliyet kısayolu) H 6 : Yatırım yapılan hisse senedini ile ilgili haber çıkarsa hemen tepki verme ile eğitim düzeyi arasında ilişki vardır. (Referans kısayolu) H 7 : Belirsizlik durumunda hisse senetleri piyasasına yatırım yapmama ile cinsiyet arasında ilişki vardır. (Belirsizlikten kaçınma) H 8 : Yatırımı çeşitli yatırım araçları arasında paylaştırma ile gelir düzeyi arasında ilişki vardır. (Optimizasyon ve özkontrol problemi) H 9 : Kötü hava koşullarında hisse senedi satma eğilimi ile cinsiyet arasında ilişki vardır.(yanlış ilişkilendirme) H 10 : Aile içi sorunlar, arkadaşlarla olan ilişkiler ve psikolojik durum yatırım kararları üzerinde etkili olması ile cinsiyet arasında ilişki vardır. (Sosyopsikolojik olaylar) 4.4. Anket Sonuçlarının Değerlendirilmesi Anketten elde edilen veriler, SPPS 13.0 paket programı kullanılarak frekans ve yüzde (%) dağılımları tablolaştırarak yorumlanmıştır. Ayrıca yukarıda belirtilen hipotezler tek yönlü varyans analizi ve tukey testleri ile sınanmıştır. 97

98 Yatırımcıların Psikolojik Önyargıları: İMKB Üzerine Ampirik Bir Çalışma 4.4.1 Anket Sonuçlarının Genel Olarak Değerlendirilmesi Araştırmanın örneklem grubunu oluşturanların %37.9 luk kısmı 25-40 yaş grubu kişilerden oluşmaktadır. Bu grubu 40-55 yaş grubu %30.1 lik oranla takip etmektedir. En az kişi sayısı 3 kişi ile, 18 yaş altından oluştuğu görülmektedir. 55 yaş üstü yatırımcı grubunun oranı ise %13.6 dır. Cinsiyet bölümüne bakıldığında ankete katılanların %14.2 si bayanlardan, %85.8 ise erkeklerden oluşmaktadır. Yatırımcıların %26.9 u lise mezunu, %53.2 lik kısmı üniversite mezunu iken, %11.6 sı master veya doktora yapmıştır. İlkokul veya ortaokuldan mezun olanların oranı ise toplam %8.4 tür. Gelir düzeyi incelendiğinde ankete katılan yatırımcıların %46.8 i 1000-2000 YTL arası kazandıklarını belirtmişlerdir. 2000-3000 YTL arası belirtenler %26.3, 3000-5000 YTL arası %13.3, 5000 YTL nin üzeri kazananların oranı ise %6.6 dır. Yatırımcıların 24 tanesi yani %6.9 u, 1000 YTL nin altında kazanmaktadır. Ankete katılan yatırımcıların %82.7 sinin hisse senedi piyasasına girişi üç yılın üzerindedir. Bu manada yatırımcıların hisse senedi piyasasına girişinin eski olduğu anlaşılmaktadır. Bir yıl içinde piyasaya giren yeni yatırımcı oranı ise sadece %6.4 dür. Portföyde tutulan hisse senedi sayısına bakıldığında, yatırımcıların çok büyük bir bölümünde, yani %85.6 lık kısmının portföyünde yedinin altında hisse senedi bulunmaktadır. 4.4.2 Kullanılan Hipotezlerin Sonuçları Tablo 1: H1 hipotezine ait tanımlayıcı istatistikler ve F testi Tecrübe N Xort Std. S. F Sig. 0-1 22 2.727 1.077 1-3 38 2.737 1.057 3-5 69 3.377 0.987 5-10 149 3.812 1.055 >10 68 3.912 0.707 Toplam 346 3.558 1.065 15.803 0.000 * *Yapılan bütün istatistiki uygulamalar %5 anlamlılık düzeyinde yapılmıştır. Ortalama bir yatırımcıdan daha iyi olma ile hisse senedi piyasasında yatırım yapma yılı arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan F testine göre anlamlı fark bulunmuştur. Ayrıca tablo 1 de yatırım yılı artıkça kendine güvenin derecesinin arttığı gözükmektedir. Genel ortalamaya bakıldığında hisse senedi piyasasında 5 yılın üzerinde yatırımı olanların kendilerine güveni daha fazladır.

Finans Politik & Ekonomik Yorumlar 2009 Cilt: 46 Sayı: 537 Tablo 2: H1 hipotezine ait çoklu karşılaştırma tablosu S. B. YILDIZ - Y. DEMİR - Ş. KALAYCI - A. GÖKSU 99 (I) Tecrübe (J) Tecrübe Ortalama Fark (I-J) Sig. 0-1 1-3 -0.010 1.000 3-5 -0.650 0.057 5-10 -1.085* 0.000 >10-1.184* 0.000 1-3 0-1 0.010 1.000 3-5 -0.640* 0.012 5-10 -1.075* 0.000 >10-1.175* 0.000 3-5 0-1 0.650 0.057 1-3 0.640* 0.012 5-10 -0.435* 0.021 >10-0.535* 0.014 5-10 0-1 1.085* 0.000 1-3 1.075* 0.000 3-5 0.435* 0.021 >10-0.100 0.958 >10 0-1 1.184* 0.000 1-3 1.175* 0.000 3-5 0.535* 0.014 5-10 0.100 0.958 Tablo 2 de ise * belirtilen gruplar arasında %5 düzeyinde anlamlı fark vardır. Örneğin 0-1 yıl arası yatırımcılarla 1-3 ve 3-5 yıl arası yatırımcılar arasında anlamlı fark bulunamamıştır fakat 0-1 ile 5-10 ve >10 yatırımcılar arasında anlamlı fark vardır. Tablo 3: H2 hipotezine ait tanımlayıcı istatistikler ve F testi Cinsiyet N Xort Std. S. F Sig. Kadın 49 3.163 0.800 Erkek 297 3.317 1.112 Toplam 346 3.295 1.074 0.856 0.356 Tablo 3 e göre, 2008 yılı getirim İMKB 100 endeksinin getirisinden fazla olacaktır ile cinsiyet arasındaki ilişkiye bakılmak amacıyla yapılan F testi sonucunda cinsiyetler arasında anlamlı fark bulunamamıştır. Ortalamalara da bakıldığında, kadınlarla erkeklerin birbirlerine yakın cevap verdikleri söylenebilir.

100 Yatırımcıların Psikolojik Önyargıları: İMKB Üzerine Ampirik Bir Çalışma Tablo 4: H3 hipotezine ait tanımlayıcı istatistikler ve F testi Gelir Düz. N Xort Std. S. F Sig. <1 24 2.875 1.801 1-2 162 3.457 1.081 2-3 91 3.088 1.305 3-5 46 3.544 1.394 >5 23 3.478 0.730 Toplam 346 3.332 1.240 2.565 0.038 Tablo 4 e göre, popüler hisse senetlerine yatırım yapma ile gelir düzeyi arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan F testinde gruplar arasında anlamlı fark bulunamamıştır. Gelir düzeyi aylık 3-5 bin Ytl arası olan grubun popüler olan hisse senetlerine yatırım yapma ortalaması daha fazladır. Gruplar arasında bu tip hisse senetlerine en az ilgiyi aylık geliri bin Ytl nin altındakiler olduğu görülmektedir. Tablo 7: H3 hipotezine ait çoklu karşılaştırma tablosu (I) Gel. Düz. (J) Gel. Düz. Ortalama Fark (I-J) Sig. <1 1-2 -0.582 0.196 2-3 -0.213 0.943 3-5 -0.668 0.198 >5-0.603 0.447 1-2 <1 0.582 0.196 2-3 0.369 0.150 3-5 -0.087 0.993 >5-0.021 1.000 2-3 <1 0.213 0.943 1-2 -0.369 0.150 3-5 -0.456 0.245 >5-0.390 0.653 3-5 <1 0.668 0.198 1-2 0.087 0.993 2-3 0.456 0.245 >5 0.065 1.000 >5 <1 0.603 0.447 1-2 0.021 1.000 2-3 0.390 0.653 3-5 -0.065 1.000 Tablo 5 de ise gelir gruplarının birbiri ile ilişkisini gösteren çoklu karşılaştırma tablosu verilmiştir. Gruplar arasında anlamlı farkın olmadığı burada da ayrı ayrı görülmektedir.

Finans Politik & Ekonomik Yorumlar 2009 Cilt: 46 Sayı: 537 Tablo 6: H4 hipotezine ait tanımlayıcı istatistikler ve F testi S. B. YILDIZ - Y. DEMİR - Ş. KALAYCI - A. GÖKSU 101 Yaş N Xort Std. S. F Sig. <18 3 3.000 0.000 18-25 61 2.492 1.027 25-40 131 3.840 1.087 40-55 104 2.798 1.218 >55 47 4.170 0.842 Toplam 346 3.327 1.254 29.630 0.000 Tablo 6 ya göre, zararda olduğum hisse senedini satmada isteksiz davranırımla yaş gruplarına göre yatırımcı ilişkisini incelemek amacıyla yapılan F testinin sonucunda yaş grupları arasında anlamlı fark olduğu bulunmuştur. Yaş gruplarının ortalamasına bakıldığında, 55 yaş üstü grubun zararda olduğu hisse senedini satmada isteksiz olduğu görülmektedir. Tablo 7: H4 hipotezine ait çoklu karşılaştırma tablosu (I) Yaş (J) Yaş Ortalama Fark (I-J) Sig. <18 18-25 0.508 0.933 25-40 -0.840 0.676 40-55 0.202 0.998 >55-1.170 0.370 18-25 <18-0.508 0.933 25-40 -1.348* 0.000 40-55 -0.306 0.406 >55-1.678* 0.000 25-40 <18 0.840 0.676 18-25 1.348* 0.000 40-55 1.042* 0.000 >55-0.331 0.381 40-55 <18-0.202 0.998 18-25 0.306 0.406 25-40 -1.042* 0.000 >55-1.372* 0.000 >55 <18 1.170 0.370 18-25 1.678* 0.000 25-40 0.331 0.381 40-55 1.372* 0.000 Tablo 7 de ise, farkların hangi yaş grupları arasında olduğu görülmektedir. 18-25 yaş grubu ile 25-40 ve 55 yaş üstü, 25-40 yaş grubu ile 40-55 yaş grubu, 40-55 yaş grubu ile 55 yaş üstü grup arasında anlamlı farklar olduğu görülmektedir.

102 Yatırımcıların Psikolojik Önyargıları: İMKB Üzerine Ampirik Bir Çalışma Tablo 8: H5 hipotezine ait tanımlayıcı istatistikler ve F testi Tecrübe N Xort Std. S. F Sig. 0-1 22 3.591 0.854 1-3 38 3.211 1.044 3-5 69 3.174 0.593 5-10 149 2.946 1.149 >10 68 2.882 0.907 Toplam 346 3.049 0.996 3.095 0.016 Tablo 8 5 göre, geçen yıl ortalamanın üzerinde getiri sağlayan hisse senetlerine bu yıl yatırım yaparımla ile hisse senedi piyasasına yatırım yapma yılı arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan F testine göre gruplar arasında anlamlı fark olduğu görülmektedir. Ayrıca piyasadaki tecrübe arttıkça bu tip hisselere ilginin ortalamasının azaldığı görülmektedir. Tablo 9: H5 hipotezine ait çoklu karşılaştırma tablosu (I) Tecrübe (J) Tecrübe Ortalama Fark (I-J) Sig. 0-1 1-3 0.380 0.600 3-5 0.417 0.416 5-10 0.645* 0.035 >10 0.709* 0.029 1-3 0-1 -0.380 0.600 3-5 0.037 1.000 5-10 0.264 0.578 >10 0.328 0.469 3-5 0-1 -0.417 0.416 1-3 -0.037 1.000 5-10 0.228 0.506 >10 0.292 0.414 5-10 0-1 -0.645* 0.035 1-3 -0.264 0.578 3-5 -0.228 0.506 >10 0.064 0.992 >10 0-1 -0.709* 0.029 1-3 -0.328 0.469 3-5 -0.292 0.414 5-10 -0.064 0.992 Tablo 9 de ise grupların birbirileriyle olan farkları görülmektedir. 0-1 yıl grubu ile 5-10 yıl ve 10 yıl üstü yatırımcı grubu arasında anlamlı farkın olduğu bulunmuştur.

Finans Politik & Ekonomik Yorumlar 2009 Cilt: 46 Sayı: 537 Tablo 10: H6 hipotezine ait tanımlayıcı istatistikler ve F testi S. B. YILDIZ - Y. DEMİR - Ş. KALAYCI - A. GÖKSU 103 Eğitim N Xort Std. S. F Sig. İlkokul 12 3.417 0.515 Ortaokul 17 4.412 0.870 Lise 93 4.086 0.952 Üniversite 184 3.391 1.040 Mstr/Dok 40 3.800 0.791 Toplam 346 3.676 1.024 10.949 0.000 Tablo 10 da, yatırım yaptığım hisse senedi ile ilgili haber çıkarsa hemen tepki veririm ile eğitim seviyesi arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan F testine göre istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Ortaokul ve lise mezunlarının ortalamasının diğer eğitim seviyesi gruplarına göre yüksek olduğu görülmektedir. Tablo 11: H6 hipotezine ait çoklu karşılaştırma tablosu (I) Eğitim (J) Eğitim Ortalama Fark (I-J) Sig. İlkokul Ortaokul -0.995 0.053 Lise -0.669 0.164 Üniversite 0.025 1.000 Mstr/Dok -0.383 0.751 Ortaokul İlkokul 0.995 0.053 Lise 0.326 0.708 Üniversite 1.020* 0.000 Mstr/Dok 0.612 0.190 Lise İlkokul 0.669 0.164 Ortaokul -0.326 0.708 Üniversite 0.695* 0.000 Mstr/Dok 0.286 0.524 Üniversite İlkokul -0.025 1.000 Ortaokul -1.020* 0.000 Lise -0.695* 0.000 Mstr/Dok -0.409 0.113 Mstr/Dok İlkokul 0.383 0.751 Ortaokul -0.612 0.190 Lise -0.286 0.524 Üniversite 0.409 0.113 Tablo 11 de ise grupların birbiriyle olan farkları görülmektedir. Ortaokul mezunu yatırımcılar ile üniversite mezunu yatırımcılar ve lise mezunu yatırımcılar ile üniversite mezunu yatırımcılar arasında anlamlı farklar olduğu tespit edilmiştir.

104 Yatırımcıların Psikolojik Önyargıları: İMKB Üzerine Ampirik Bir Çalışma Tablo 12: H7 hipotezine ait tanımlayıcı istatistikler ve F testi Cinsiyet N Xort Std. S. F Sig. Kadın 49 4.102 0.653 Erkek 297 3.599 1.093 Toplam 346 3.671 1.056 9.782 0.002 Tablo 12 ye göre, belirsizlik durumunda hisse senedi piyasasına yatırım yapmam ile cinsiyet arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan F testine göre kadınlar ile erkekler arasında anlamlı fark olduğu bulunmuştur. Kadınların belirsizlik durumunda hisse senedi piyasasından daha uzak durdukları tablodaki ortalama bölümünde gözükmektedir. Tablo 13: H8 hipotezine ait tanımlayıcı istatistikler ve F testi Gelir Düz. N Xort Std. S. F Sig. <1 24 3.208 0.833 1-2 162 3.537 1.104 2-3 91 3.945 1.177 3-5 46 3.891 0.737 >5 23 4.391 0.499 Toplam 346 3.725 1.070 6.511 0.000 Tablo 13 de yatırımımı çeşitli yatırım araçları arasında paylaştırırım ile gelir düzeyi arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla uygulanan F testine göre gruplar arasında anlamlı fark çıkmıştır. Gelir düzeyi arttıkça yatırım araçları arasında paylaştırma ortalamasının arttığı görülmektedir. Tablo 14: H8 hipotezine ait çoklu karşılaştırma tablosu (I) Gel. Düz. (J) Gel. Düz. Ortalama Fark (I-J) Sig. <1 1-2 -0.329 0.596 2-3 -0.737* 0.018 3-5 -0.683 0.070 >5-1.183* 0.001 1-2 <1 0.329 0.596 2-3 -0.408* 0.024 3-5 -0.354 0.247 >5-0.854* 0.002 2-3 <1 0.737* 0.018 1-2 0.408* 0.024 3-5 0.054 0.999 >5-0.446 0.350 3-5 <1 0.683 0.070 1-2 0.354 0.247 2-3 -0.054 0.999 >5-0.500 0.326 >5 <1 1.183* 0.001 1-2 0.854* 0.002 2-3 0.446 0.350 3-5 0.500 0.326

Finans Politik & Ekonomik Yorumlar 2009 Cilt: 46 Sayı: 537 Tablo 14 de ise grupların birbiriyle olan farkları verilmiştir. Ortalama fark sütununda * belirtilen kutular birbirinden anlamlı olarak farklıdır. Tablo 15: H9 hipotezine ait tanımlayıcı istatistikler ve F testi S. B. YILDIZ - Y. DEMİR - Ş. KALAYCI - A. GÖKSU 105 Cinsiyet N Xort Std. S. F Sig. Kadın 49 2.735 1.076 Erkek 297 1.973 0.873 Toplam 346 2.081 0.941 29.833 0.000 Tablo 15 ye göre, kötü hava koşullarında hisse senedi satma eğilimim fazladır ile cinsiyet arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan F testine göre kadınlar ile erkekler arasında anlamlı fark bulunmuştur. Bayanların daha duygusal olmalarından dolayı hava koşullarından daha çok etkilendikleri söylenebilir. Tablo 16: H10 hipotezine ait tanımlayıcı istatistikler ve F testi Cinsiyet N Xort Std. S. F Sig. Kadın 49 3.653 1.147 Erkek 297 2.441 0.978 Toplam 346 2.613 1.088 61.369 0.000 Tablo 16 ya göre, aile içi sorunlarım, arkadaşlarımla ilişkilerimin durumu ve psikolojik durumum yatırım kararlarım üzerinde etkili olmaktadır ile cinsiyet arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan F testine göre kadınlar ile erkekler arasında anlamlı fark bulunmuştur. Dokuzuncu hipotezde belirtildiği gibi bayanların daha duygusal olmalarından dolayı etrafındaki durumlardan daha çok etkilendikleri söylenebilir. SONUÇ İMKB yatırımcı profili ve psikolojisini belirlemeye yönelik yapılan anket çalışmasının sonuçları üçüncü bölümde verilmiştir. Bölüm iki de açıklanan psikolojik önyargılar çerçevesinde hipotezler oluşturulmuştur. Elde edilen bulgular, hipotezlerin büyük bir bölümünü destekler niteliktedir. İMKB yatırımcısının genel olarak göstermiş oldukları ortak eğilimleri şu şekilde belirtebilinir. Bireysel yatırımcıların büyük bölümünü, orta yaş grubu diye nitelendirilen 25-55 yaş grubu erkeklerden oluşmaktadır. Yatırımcıların önemli kısmının eğitim seviyesi lise ve üstüdür, en ağırlıklı olarak üniversite mezunu şeklindedir. Yatırımcıların %80 nin aylık gelir düzeyi aylık 3000 Ytl nin altındadır. Yatırım süresine bakıldığında en yüksek oran 5-10 yıl arası çıkmıştır bu da İMKB nin ikibinli yılların başında popüliritesinin artmasına paralel olarak yatırımcı sayısının hızla artmasına bağlanabilinir. Yatırımcıların %65 den fazlası kendini diğer yatırımcılardan üstün görme eğilimindedir, bu sonuç aşırı güvenle ilgili yapılmış önceki çalışmalarla paralellik arz etmektedir. İMKB de yatırım yılı ile kendine güven doğru oranda artmaktadır yani piyasada daha tecrübeli olan yatırımcılar kendilerine daha fazla güvenmektedirler. Aşırı iyimserlik önyargısı ile ilgili sorularda yatırımcıların kendi getirilerinin piyasanın getirisinden fazla olacağı sonucu yatırımcıların iyimser olduğunu göstermektedir, erkeklerin iyimserliği az da olsa bayanlara göre daha fazladır, ancak 2008 piyasanın ortalama getirisinin 2007 yılına göre düşük olacağına inananların oranı çok yüksektir bu da anketin uygulandığı sırada var olan ABD kökenli olup tüm dünyayı saran subprime mortgage krizine bağlanabilir. Psikolojik önyargılardan olan bulunabilirlik kısayolunun tespiti için oluşturulan hipotezde yatırımcıların yarıdan fazlası popüler hisse senetlerine yatırım yaptığı sonucuna varılmıştır fakat gelir düzeyi ile popüler hisse senetlerine yatırım yapma arasında fark bulunamamıştır. Pişmanlıktan kaçınma psikolojik durumunun incelendiği hipotezde ise 55 yaş üstü yaş grubunun en yüksek oranda, zararda iken hisse senedini satmada isteksiz davrandıkları tespit edilmiştir. İnsanlar yaşlandıkça kaybetmekten duyduğu acı ve risk

Yatırımcıların Psikolojik Önyargıları: İMKB Üzerine Ampirik Bir Çalışma 106 alma durumu azalmaktadır. Temsililik hevristikinin incelendiği hipotezde yatırımcıların İMKB de tecrübeleri arttıkça bir önceki yıl ortalamanın üstünde getiri sağlayan hisse senetlerine rağbet etmedikleri bulunmuştur. Tecrübe arttıkça sadece bu veriye göre yatırım yapılamayacağı zamanla daha iyi anlaşıldığı ortaya çıkmaktadır. Referans kısayolu hevristikinin incelendiği hipotezde eğitim düzeyi ne olursa olsun yatırımcıların üçte ikisinin yatırım yaptığı hisse senedi ile ilgili haber çıktığında tepki verdikleri sonucuna ulaşılmıştır. Cinsiyete göre, belirsizlik durumunda yatırım yapmama kararları incelendiğinde kadınların erkeklere oranla, bu gibi zamanlarda piyasadan daha uzak durdukları tespit edilmiştir. Bu durumun erkeklerin kadınlara göre daha fazla risk alabildiklerinden kaynaklandığı söylenebilir. Aylık gelir düzeyi arttıkça yatırımcıların yatırımlarını çeşitli yatırım araçları arasında paylaştırma oranı artmaktadır. Gelir düzeyi yüksek yatırımcılar, optimizasyon düşüncesinden dolayı riski paylaştırma eğilimindedirler. Yanlış ilişkilendirme hevristikinin incelendiği hipotezde kadınların erkeklere oranla, birbirinden tamamen bağımsız olan hava durumu ile yatırım yapma ya da yapmama ilişkisinin daha yüksek oranda olduğu bulunmuştur. Bu durum kadınların erkeklere göre daha duygusal olduklarından kaynaklandığı söylenebilir. Sosyal ilişkiler hevristikinin incelendiği hipotezde kadınların erkeklere göre, çok yüksek oranda aile içi sorunlardan, arkadaşları ile durumlarından ve psikolojik durumlarının yatırım kararlarını etkilediği bulunmuştur. Bu durum da kadınların erkeklere oranla çok daha hassas ve etrafındaki kişi ve olaylardan çok daha fazla etkilendikleri şeklinde açıklanabilir. Yatırımcıların dörtte üçlük kısmı dergi, tv ve profesyonellerin yorumlarının yatırım kararlarını etkilediklerini belirtmişlerdir. Araştırmada gelir düzeyi en yüksek grubun medyayı en yakından takip ettiği tespit edilmiştir. Kaynakça BARBER, Brad M. ve ODEAN Terrance (1999). The Courage of Misguided Convictions. Financial Analysts Journal. BERNSTEIN Wıllıam (2005). Yatırımın Dört Temel Taşı. Scala Yayıncılık. İstanbul. BOSTANCI Faruk (2003). Davranışçı Finans. SPK Yeterlilik Etüdü. İstanbul. BUDAK Selçuk (2000). Psikoloji Sözlüğü. Bilim ve Sanat Yayınları. Ankara. CAMERER, Colin (1999). Labor Supply of New York City Cabdrivers: One Day at a Time. The Quarterly Journal of Economics. Vol.112. CANBAŞ Serpil, KANDIR Serkan Yılmaz (2006). Yatırımcı Duyarlılığının İMKB Sektör Getirileri Üzerindeki Etkisi. Adana. DÖM Serpil (2003). Yatırımcı Psikolojisi. Değişim Yayınları. İstanbul. FULLER, Russell J. (2000). Behavioral Finance and the Sources of Alpha.. Journal of Pension Plan Investing, Vol. 2, No.3. KAHNEMAN, Daniel, TVERSKY A. (1979). Prospect Theory: An Analysis of Decision Under Risk. Econometrica, c.47. S.2. ss.263-292. KANDIR, Serkan Yılmaz (2006). Türkiye de Yatırımcı Duyarlılığının Hisse Senedi Getirileri Üzerindeki Etkisi. Doktora Tezi. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Adana. KARAN Mehmet Baha (2004). Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi. Gazi Kitabevi. Ankara. NOFSINGER, John R. (2001). Investment Madness: How Pyschology Affects Your Investing. Financial Times. Prentice Hall. ÖNCÜ Semra, AKTAŞ Hüseyin, KARGIN Sibel, AKTAŞ Rabia, KAYALI Nilgün (2005). Yatırımcıların Anormal Fiyat Değişimlere Tepkisi: Gün İçi Verilerle İMKB Üzerine İnceleme. Manisa. ÖZÇAM Mustafa (2006). Yatırımcı Eğitimi: Dünya Uygulamaları ve Türkiye İçin Öneriler. SPK Araştırma Raporu. İstanbul. ÜLKÜ, Numan (2001). Finansta Davranış Teorileri ve İMKB nin Dezenflasyon Programının Başlangıcında Fiyat Davranışı. İMKB Dergisi Cilt: 5, Sayı: 17 Ocak/Şubat/Mart, s:101-132. Yatırımcıların psikolojik önyargıları azaltabilmeleri için; belirli ilkelerin izlenmesi ve uzmanların bilinçli ve sağduyulu yönlendirmeleri önemli katkılar sağlayacaktır. Psikolojik önyargılarla başa çıkabilmek için beş temel strateji öne sürülmektedir. Bunlar; psikolojik önyargıları anlama, neden yatırım yaptığını bilme, kantitatif yatırım kriterine sahip olma, çeşitlendirme ve yatırım çevresini kontrol altına alma şeklindedir. (Döm, 2003:229)