Kamu Yönetimi ve Đşletme Yönetimi Arakesitinde Bir Bilim: Eğitim Yönetimi *



Benzer belgeler
Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders)

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Unvan Alan Kurum Yıl Prof. Dr. Doç. Dr. Yrd. Doç. Dr. Görev Kurum Yıl

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (2012) Stratejik Plan. Ankara: ASPB

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TÜRKİYE EKONOMİSİ TÜK

ÖZGEÇMİŞ EĞİTİM İŞ DENEYİMİ

DERS PROFİLİ. POLS 338 Bahar

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1 Sosyal Bir Sistem Olarak Okul, 1 Teori, 2 Teori ve Bilim, 2 Teori ve Gerçek, 4 Teori ve Araştırma, 4 Teori ve Uygulama, 6

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Maliye Hacettepe Üniversitesi İİBF Y. Lisans İktisat Akdeniz Üniversitesi SBE 2003

Açık Sistem Öğeleri

KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR

Eğitim Bilimleri Enstitü Müdürleri Çalıştay Raporu

Bu program akademik yılı ve sonrasında birinci sınıfa başlayan öğrencilere uygulanacaktır.

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar

Sütlüce YERLEŞKESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ. Halkla İlİşkİler Bölümü Görsel İletİşİm Tasarımı Bölümü Medya ve İletİşİm Sİstemlerİ Bölümü Reklamcılık Bölümü

Liderlik Teorileri ve Pratiği II (PR 414) Ders Detayları

Dersin İngilizce Adı Dersin Türkçe Adı Kurums al Kredi. Akademik İletişim

Bu program ve akademik yıllarında birinci sınıfa başlayan öğrencilere uygulanacaktır.

EĞİTİM YÖNETİMİNDE. Genişletilmiş 2. Baskı. Doç. Dr. Aydın BALYER. Ankara 2019

ÖZGEÇMİŞ. Dr. Öğr. Üyesi Yusuf BADAVAN Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Beytepe / Ankara

Bu program akademik yılı ve sonrasında birinci sınıfa başlayan öğrencilere uygulanacaktır.

İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM EĞİTİM VE YÖNETİM

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ

EK-3 ÖZGEÇMİŞ. 5. Akademik Unvanlar 5.1. Yardımcı Doçentlik Tarihi: 5.2. Doçentlik Tarihi: 5.3. Profesörlük Tarihi:

Ekonomiye Giriş I Economics I

EĞİTİM YÖNETİMİNDE KURAM VE UYGULAMA

Prof. Dr. Recep ŞAHİNGÖZ Bozok Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Yozgat/2013. viii

Dr. Yasemin ESEN ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçent Doktor. Ankara Üniversitesi. Sosyal Bilgiler Eğitimi.

1.Yönetim ve Yönetim Bilimi. 2.Planlama. 3.Örgütleme. 4.Yöneltme. 5.Denetim. 6.Klasik Yönetim. 7.Neo-Klasik Yönetim. 8.Sistem ve Durumsallık Yaklaşımı

Oyun Teorisi (KAM 425) Ders Detayları

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

Arş. Gör. Mustafa ÇELİK

Ders Adı : GENEL İŞLETME II Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 5. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri.

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Derece Alan Üniversite Yıl

Bu program akademik yılı ve sonrasında birinci sınıfa başlayan öğrencilere uygulanacaktır.

ÜÇÜNCÜ KUŞAK ÜNİVERSİTELERE NEDEN GELİNDİ?

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçent Sınıf Öğretmenliği Ondokuz Mayıs Üniversitesi 2003-

Uluslararası İktisat I (IKT 313) Ders Detayları

LocRef. Yerel Yönetim Reformları Uluslararası Karşılaştırma. Yerel Yönetim Reformları Uluslararası Karşılaştırma. LocRef

Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları

1. YARIYIL (GÜZ) 2. YARIYIL (BAHAR)

ADRES: Akdeniz Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü, Kampüs/Antalya

Yrd.Doç.Dr. HALİL MUTİOĞLU

Yrd. Doç. Dr. Kemal Çiftçi

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ETKİN YÖNETİM BECERİLERİ - FERDİN HOYİ 10 MART ÇARŞAMBA İNSAN ODAKLI YÖNETİM - FERDİN HOYİ 24 MART ÇARŞAMBA

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Amerikan Dış Politikası (IR405) Ders Detayları

ÇALIŞMA RAPORU KONU: TURİZM YÖNETİMİ PROGRAM: TURİZM YÖNETİMİ VE PLANLAMA TÜRÜ/SÜRESİ: LİSANSÜSTÜ DİPLOMA, 04/10/ /10/2011

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Doktora Okul Öncesi Eğitimi Hacettepe Üniversitesi Devam ediyor.

Demokrasi Teorisi (KAM 311) Ders Detayları

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

İktisat Semineri (ECON 407) Ders Detayları

Liderlik Teorileri ve Pratiği I (PR 413) Ders Detayları

YÜKSEKÖĞRETİM KURULU YARDIMCI DOÇENT

Stratejik Plan

Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Sağlık Yönetimi - 2. sınıf

2. Yarıyıl (Bahar Dönemi)

Bürokrasi ve Türkiye Bürokrasisi (KAM 302) Ders Detayları

TÜRKİYE DE EBELİK ARAŞTIRMALARININ DURUMU. Prof. Dr. Zekiye KARAÇAM ADÜ- Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü

EĞİTİM FAKÜLTESİ Ortaöğretim Fen ve Ortaöğretim Fen ve ENSTİTÜSÜ

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders Kodları AKTS

ETTOM e-bülten SAYI 1

Doç. Dr. Murat ÖZDEMİR

7.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28

EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ

NEAR EAST UNIVERSITY ÖĞRENCİ EL KİTABI EĞİTİMDE İNSAN KAYNAKLARI YL

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır.

İŞLETME BÖLÜMÜ 2013 VE SONRASI GİRİŞLİ ÖĞRENCİ MÜFREDATI

MALİYE BÖLÜMÜ 2013 VE SONRASI GİRİŞLİ ÖĞRENCİ MÜFREDATI

Politikaya Giriş (INT110) Ders Detayları

Yerli ve / veya yabancı şirket evlilikleri ve beraberinde farklı kültürlere uyum süreci,

İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ EKONOMİ İŞLETME (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ.

Özgeçmiş ; Đstanbul Üniversitesi 1998 Ens./Çalışma Ek. Doktora Sosyal Bilimler

Türk Yönetim Tarihi (KAM 315) Ders Detayları

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ. Maliye Anabilim Dalı Doktora Programı, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Dokuz Eylül Üniversitesi ( )

ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ PSĐKOLOJĐ BÖLÜMÜ. Aile Psikolojisi Đkinci Öğretim Tezsiz Yüksek Lisans Programı

Yaşam Temelli Öğrenme. Yazar Figen Çam ve Esra Özay Köse

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Siyasal İletişim Kampanyası (PR 432) Ders Detayları

Temel Kavramlar Bilgi :

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: LİDERLİK Doç. Dr. Cevat ELMA

Politika Bilimi (LAW 221) Ders Detayları

Mikro Ekonomi (ECON 105) Ders Detayları

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v. 1. Bölüm Toplam Kalite Yönetimi (Total Quality Management)

DERS PROFİLİ. Türkiye Ekonomisi ECO420 Bahar Prof. Dr. Nesrin Sungur Çakmak

EĞİTİM FAKÜLTESİ Ortaöğretim Fen ve Ortaöğretim Fen ve ENSTİTÜSÜ

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

Kamusal Akıl Stüdyosu VI (KAM 346) Ders Detayları

Transkript:

Kamu Yönetimi ve Đşletme Yönetimi Arakesitinde Bir Bilim: Eğitim Yönetimi * Murat Özdemir ** Özet: Bu çalışmanın amacı, eğitim yönetimi bilim dalının kamu yönetimi ve işletme yönetimi bilim dalı ile ilişkisini sorgulamaktır. Bu amaç doğrultusunda eğitim yönetiminin bilimleşme sürecinde izlediği patikalar, tarihsel bir perspektifle irdelenmiştir. Çalışmada, eğitim yönetiminin bilimleşme sürecinin 1950 li yıllarda ivme kazandığı; bu yıllarda alana pozitivist paradigmanın hâkim olmaya başladığı ve aynı yıllarda eğitim yönetiminin, kamu yönetiminin bir alt kolu olarak tanımlanmaya başladığı anlaşılmıştır. 1980 li yıllarda ise alanda pozitivist paradigmanın kökten bir eleştiriye uğradığı; bu yıllarda yorumcu yaklaşımın alanda etkin olmaya başladığı ve işletme yönetiminin, alanı giderek kuşattığı görülmüştür. Bu çözümlemeden hareketle, eğitim yönetiminin tarihsel ve kategorik olarak henüz tam olarak kendi özerk kimliğini geliştiremediği genel sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: Eğitim yönetimi, kamu yönetimi, işletme yönetimi Educational Administration: A Science at the intersection of Public Administration and Business Administration Abstract: The aim of this study is to explore the relationship of the science of educational administration with the science of public administration and business management. For this purpose, the paths followed by that educational administration during the process of its transformation into a science was examined with a historical perspective. The study found that this process gained pace in 1950s; during these years, the positivistic paradigm prevailed the educational administration and the field started to be defined as a sub-discipline of public administration. However, the 1980s witnessed the criticisms towards positivistic paradigm; interpretative approach began to spread and in the same era, business management became dominant in the field of educational administration. It was concluded on the basis of these analyses that the field of educational administration has failed to fully develop to a have an autonomous identity both in historical and categorical terms. Key Words: Educational administration, public administration, business management. * Bu makale, yazarın IV Ulusal Eğitim Yönetimi Kongresinde sunmuş olduğu (Denizli, 2009), Kamu Yönetimi ve Đşletme Yönetimi Arakesitinde Bir Bilim: Eğitim Yönetimi başlıklı bildirisinin kapsam ve içeriğinin geliştirilmiş versiyonudur. ** Yrd. Doç. Dr. Çankırı Karatekin Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, <mrtozdem@gmail.com> Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 44, Sayı 2, Haziran 2011, s. 29-42.

30 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 44 Sayı 2 GĐRĐŞ Eğitim, bir yönü ile toplumsal bir eylem alanı, bir yönü ile bu alanı kendisine inceleme nesnesi yapmış uygulamalı bir bilim dalıdır. Toplumsal bir eylem alanı olarak eğitim girişimi insanlık tarihi kadar eskidir. Buna karşın eğitim bilimleri görece genç bir bilim dalıdır. Eğitim bilimleri, aralarında eğitim programları ve öğretim, eğitim felsefesi, eğitim psikolojisi, eğitim sosyolojisi, eğitim ekonomisi ve planlaması ve eğitim yönetimi olmak üzere çeşitli bilim dalının birleşiminden oluşan karma bir inceleme alanıdır (Fidan ve Erden, 1999: 44). Eğitim bilimleri ailesi içerisinde yer alan eğitim yönetiminin bilimsel bir inceleme haline gelmesinde, yirminci yüzyılda meydana gelen iktisadi, politik ve toplumsal parametreler önemli bir rol oynamıştır. Hızlı sanayileşme ve buna bağlı hızlı kentleşme eğilimi, eğitim kurumlarının sayısında artışa yol açmıştır. Bu gelişmenin bir doğurgusu olarak eğitim kurumlarının planlı ve örgütlü bir yapıda yönetilmesi ihtiyacı belirginleşmiştir. Böylece devletler artan oranda eğitime müdahale etmeye başlamış ve bu eğilimin bir sonucu olarak eğitim, yirminci yüzyılın başından itibaren giderek kamusal bir hizmet alanına dönüşmüştür. Eğitimin kamusallaşması süreci ise eğitim yönetiminde merkeziyetçi ve bürokratik yaklaşımların hâkim bir anlayışa dönüşmesine yol açmıştır. Eğitim yönetimi alanında uzun yıllar boyunca Weberyan-rasyonel yaklaşım etkili olmuştur. Bu gelişmeler sonucunda eğitim yönetimi alanı kamu yönetimi bilim dalının bir alt alanı olarak ele alınmaya ve incelenmeye başlamıştır. Ancak kamu yönetimi bilim dalı yirminci yüzyılın son çeyreğinde bir kriz içerisine girmiş ve bilim dalına hâkim olan rasyonel-bürokratik paradigmanın meşruiyeti tartışılır bir hale gelmiştir. Bu gelişmenin arka planında ekonomide etkisi giderek artan liberal yaklaşımlar bulunmaktadır. Liberal anlayışla birlikte kamu örgütlerinin yönetimine, işletme temelli yaklaşımlar egemen olmaya başlamıştır. Bu paradigma değişimi 1980 li yıllarla birlikte eğitim yönetimi alanını da etkisi altına almaya başlamıştır. Bu değişim aynı zamanda çeşitli ülkelerde radikal eğitim reformlarını tetiklemiştir. Söz konusu reform süreci ile birlikte eğitim yönetimi alanına işletme yönetimi jargonu hâkim olmaya başlamıştır. Yeni dönemde eğitim yönetimi, işletme disiplininin etkisi altına girmiş ve bu durum beraberinde toplam kalite yönetimi, stratejik yönetim, performans yönetimi ve insan kaynakları yönetimi gibi işletme kökenli yaklaşımların eğitim yönetimi alanını da etkisi altına alması sonucunu doğurmuştur. Bu bağlamda çalışmanın problemini, kamu yönetimi ve işletme yönetimi bilim dallarının eğitim yönetimi bilim dalı üzerindeki etkileri oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı ise kamu yönetimi ve işletme yönetimi bilim dallarının eğitim yönetimi bilim dalı üzerindeki etkilerini, tarihsel gelişim çizgisi üzerinde betimlemek ve çözümlemektir. Böylece, kamu yönetimi bilimi ve işletme yöne-

Kamu Yönetimi ve Đşletme Yönetimi Arakesitinde Bir Bilim: Eğitim Yönetimi 31 timi biliminden özerk bir eğitim yönetimi bilimi inşasının mümkün olup olamadığı sorusuna cevap aranacaktır. Kamu Yönetimi, Đşletme Yönetimi ve Eğitim Yönetimi Kavramları Kamu yönetimi bir yönü ile kamu yararını gerçekleştirmeye çalışan bir faaliyet alanı, bir yönü ile ise bu alanı kendisine inceleme nesnesi yapmış olan bilimsel bir çalışma alanıdır (Dunsire, 1999: 360; Waldo, 1955: 3). Kamu yönetimi sistemi birçok ülkede, Weberyan-hiyerarşik örgütsel yapıda desenlenmiştir. Weber e (1996: 81) göre kamu yönetiminin temel ilkeleri kurallara bağlı yetki, hiyerarşi, yazılılık, uzmanlık, resmiyet ve kariyerden oluşmaktadır. Kamu örgütlerinin varlık nedeni, kamu yararını gerçekleştirmektir. Kamu yararı, toplumun günlük ihtiyaçlarını karşılamak ve gündelik yaşamın sürdürülmesini sağlamak amacıyla yapılan her türlü kamusal faaliyet olarak tanımlanmaktadır (Günday, 2002: 14). Geleneksel olarak, kamu yönetiminin topluma sunduğu hizmetler arasında, güvenlik, adalet, savunma, eğitim ve sağlık hizmetleri bulunmaktadır. Đşletme yönetiminin temelini oluşturan işletme, toplumun ihtiyaç duyduğu mal ve hizmeti üreten bir birimdir. Đşletmelerde mal ve hizmet üretimi belli amaçlara yönelik olarak gerçekleştirilmektedir. Bu amaçlardan biri de ticari kazanç elde etmektir (Karalar, 2001: 12). Bu açıdan ele alındığında kamu yönetimi ve işletme yönetimi arasındaki temel farklılığın, ulaşmak istedikleri hedef olduğu sonucuna varılabilir. Kamu yönetimi temel olarak kamu yararını gerçekleştirmeye çalışırken, işletme yönetimi işletmenin karlılığına odaklanmaktadır. Eğitim yönetimi ise eğitsel amacın başarılmasına dönük insan ve madde kaynaklarının işe koşulması olarak tanımlanabilir. Eğitim yönetimi, tarihsel kimi nedenlerle kamusal yönü ağır basan bir yönetim pratiği olarak gelişme göstermiştir (Özdemir, 2009: 283). Bu nedene bağlı olarak, eğitim yönetimi kamu yönetiminin bir alt sistemi olarak ele alınmakta ve incelenmektedir (Bursalıoğlu, 2002: 5; Taymaz, 2003: 20). Genel yönetim (general management); kamu yönetimi ve işletme yönetimini örten şemsiye bir kavramdır. Her iki yönetim pratiğinin temel ilkelerinin benzer olduğunu öne sürmek mümkündür. Yazında, kamu yönetimi ve işletme yönetimi arasındaki benzerliklerin, farklılıklardan daha fazla olduğunu öne süren çalışmalarla karşılaşmak mümkündür (Murray, 1975: 364; Rainey, 1991: 18). Öyle ki, 1980 li yılların hemen başında kamu ve özel sektör yönetimleri arasındaki farkın yapay bir ayrım olduğu görüşünden hareketle kamu yönetimi (public administration) kavramı, yerini, kamu işletmeciliği (public management) kavramına terk etmiştir. Kamu işletmeciliği yaklaşımının gündeme gelmesinde rol oynayan etkenlerden birinin yeni-sağ olarak bilinen politik yaklaşımın yükselişi olduğu öne sürülmektedir (Hood, 1991: 6).

32 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 44 Sayı 2 Bazı yazarlar kamu işletmeciliği yaklaşımını, işletme yönetiminde geliştirilmiş olan ilke ve değerlerin kamu örgütlerine uyarlanması biçiminde tanımlamaktadır. Kamu işletmeciliği yaklaşımı aynı zamanda Weberyan hiyerarşik örgütsel modelinin eleştirisini yapmakta ve aralarında eğitim örgütleri de olmak üzere tüm kamusal yapıyı piyasa odaklı yönetim anlayışı çerçevesinde dönüştürmeye çalışmaktadır (Goldspink, 2007: 28). Ekonomideki liberal dönüşümün bir yansıması olarak gündeme gelen kamu işletmeciliği yaklaşımı, eğitimde piyasa-temelli bir reform sürecini de tetiklemiştir. Bu reformların temel amacı, kamu okulları arasında bir rekabet ortamı yaratmak ve okullarda sonuca odaklı bir hesap-verebilirlik mekanizması oluşturmaktır (Finnigan, 2007: 503; Rhim, 2007: 245). Görüldüğü üzere, kamu yönetimi, işletme yönetimi ve eğitim yönetimi kavramları giderek birbirinin içerisine girmekte ve yönetim alanı daha bütünleşik bir yapıya kavuşmaktadır. Örneğin, kamusal bir hizmet alanı olarak gelişme gösteren eğitim yönetimi, ekonomideki liberal yaklaşımların etkisiyle giderek işletme yönetimine özgü verimlilik, sonuca odaklılık ve hesap verebilirlik vb. uygulamalar ile biçimlendirilmeye çalışılmaktadır. Eğitim Yönetiminin Bilimleşme Süreci Bilimsel terminolojide alan (field), bilimsel inceleme anlamına gelen bir terimdir. Her bir bilimsel inceleme alanının kendine özgü sınırları, kuralları, özellikleri ve düzenlemeleri bulunmaktadır. Alan, aynı zamanda söz konusu alanda bilgi üreten akademisyenlerin çatıştığı ve kendi görüşlerini egemen kılmaya çalıştığı bir mücadele sahasıdır. Çünkü akademisyenler hangi bilginin hangi yöntemle üretilmesi gerektiği konusunda kendi görüşlerini hâkim kılmak için mücadele etmektedir. Eğitim yönetiminde akademisyenler ve uygulayıcılar olmak üzere iki aktör rol oynamaktadır. Akademisyenler, üniversite çatısı altında araştırma yapan, araştırma sonuçlarını yayımlayan ve eğitim-öğretim faaliyetleri yürüten uzmanlardır. Uygulayıcılar ise eğitim kurumlarında görev yapan öğretmen, okul müdürü, müdür yardımcıları ve diğer eğitim çalışanlarıdır (Fitz, 1999: 314). Eğitim yönetimi, uygulama yönü ağır basan bir inceleme alanıdır. Eğitim yönetimi alanının gelişiminde öncelikli olarak işletme yönetiminde geliştirilmiş olan kimi kavram ve ilkeler belirleyici bir rol oynamıştır. Eğitim yönetimi yazınında iki farklı yaklaşımdan söz etmek mümkündür. Bunlardan ilki yönetimin evrensel bir çalışma alanı olduğunu ve yönetim ilkelerinin aralarında eğitimin de bulunduğu her türlü örgütte geçerli olacağını öne sürmektedir. Özellikle son on yıllar içerisinde toplam kalite yönetimi, insan kaynakları yönetimi ve stratejik yönetim gibi özel sektörde geliştirilmiş olan yönetim yaklaşımlarının eğitime uyarlanması, bu yaklaşımın bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Buna karşın diğer

Kamu Yönetimi ve Đşletme Yönetimi Arakesitinde Bir Bilim: Eğitim Yönetimi 33 yaklaşım, eğitim yönetiminin kendine özgü farklılıkları ve özellikleri olduğunu savunmaktadır (Bush, 1999: 240). Bir meslek olarak eğitim yönetimi ilk olarak on dokuzuncu yüzyılın son çeyreğinde filizlenmeye başlamış, daha sonraki süreçte Amerikan üniversitelerinde bilimsel bir çalışma alanı olarak gelişme göstermiştir. Bu yıllarda eğitimde verimlilik üzerine düşünen eğitimciler, eğitim yöneticiliği programlarına yönelmiştir. Bu eğilim daha sonraki süreçte eğitim yönetiminin bilimleşmesi üzerinde derin bir etki göstermiştir. Nitekim Amerika da 1866 yılında Amerikan Okul Yöneticileri Derneği kurulmuş, ardından William Payne, 1876 yılında, eğitim yönetimi alanındaki ilk kitabı yayımlamıştır. Payne, aynı zamanda 1879 yılında Michigan Üniversitesinde eğitim yönetimi dersleri de vermeye başlamıştır (Brundrett, 2001: 230). Amerika da filizlenen ve gelişme gösteren eğitim yönetimi alanı, daha sonraki yıllarda başta Đngiltere olmak üzere bazı Avrupa ülkelerine de sıçramış ve disiplin dünya ölçeğinde yayılma eğilimi içerisine girmiştir. Alanın yayılma süreci içerisine girmesi, alanın sınırlarının ne olması gerektiği yönündeki tartışmaları da beraberinde getirmiştir (Oplatca, 2008: 5). Örneğin, Bates (1980: 1) alanda kavramsal bir birliğin olmadığını, ayrıca yapılan çalışmalar arasında ahenk sağlayacak nitelikte, kabul görmüş bir kuramın olmadığını belirtmektedir. Eğitim yönetimi alanında 1940 lı yılların sonlarında pozitivizm ve ampirizme dayalı geleneksel modernist/rasyonalist yaklaşım etkin olmaya başlamıştır. Bu yaklaşıma göre bilgi, mantıksal önermelere dayalı olarak üretilir, deneye dayalı olarak test edilir ve bu yolla olgular açıklanmaya çalışılır. Bu yönteme göre üretilen bilginin güvenilir, birikimli ve genellenebilir olduğu varsayılmaktadır. Mantıki pozitivizme dayalı eğitim yönetimi araştırmalarında analiz ünitesi, biçimsel örgüt yapısından; veri kaynakları, kendini rapor etmeye dayalı tarama yaklaşımından; veri toplama tekniği ise nicel yaklaşımlardan oluşmaktadır. Bu yaklaşım, değerlerden arınmış ve kesinlik gösteren bilimsel bilgi temeline oturmaktadır (Balcı, 1992: 41). Eğitim yönetimi alanında, 1950 li yılların ortalarında teori hareketi olarak isimlendirilen bir akım adından söz ettirmeye başlamıştır. Teori hareketi, 1954 yılında, Ulusal Eğitim Yönetimi Profesörleri Konferansının (National Conference for Professors of Educational Administration-NCPEA) yıllık toplantısında gündeme gelmiştir (Şişman ve Sarıer, 2009: 451). Teori hareketi içerisinde yer alan akademisyenler temel olarak, daha önceki dönemde eğitim yönetimine hâkim olan ideolojik inanç, kişisel deneyim ve reçete olarak nitelenen yaklaşımların köklü bir eleştirisini yapmışlardır (Heck ve Hallinger, 2005: 230). Eğitim yönetimi alanında etkin olan bu eğilim 1970 li yılların ortalarına kadar sürmüştür. Ancak bu yıllarda, alana hâkim olan pozitivist/rasyonalist yakla-

34 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 44 Sayı 2 şım, başta Greenfield olmak üzere bazı akademisyenler tarafından eleştirilmiştir. Greenfield, teori hareketinin ontolojik, epistemolojik, metodolojik ve etik temellerini sorgulayarak, eğitim yönetimi alanında yeni bir dönemin başlamasına yol açmıştır (Şişman vd., 2009: 460). Bu dönemde yapılan eleştirilerin temelinde eğitim yönetiminde başat bir rol oynayan pozitivist/rasyonalist yaklaşımın, eğitim yönetimi pratiklerini anlama ve açıklamada yetersiz olduğu düşüncesi bulunmaktadır (Riehl vd., 2000: 393). Bu gelişmenin bir sonucu olarak 1980 li yılların başında eğitim yönetimi alanında çalışan bazı akademisyenler her şeyi açıklama iddiasında bulunan büyük (grand) teorilerden giderek vazgeçmeye başlamışlardır (Rowan, 1995: 344). Bu süreçte, sosyal bilimlerde gözlenen değişme eğilimi, eğitim yönetimini de etkisi altına almıştır. Bu yıllarda fenomenoloji, hermanötik, eleştirel kuram ve feminist yaklaşımlar eğitim yönetimi araştırmaları üzerinde etki göstermeye başlamıştır (Boyd, 1992: 505). Greenfield in eleştirileri ile biçim alan eğitim yönetimi araştırmalarında, etnometodolojik yaklaşım, temel bir araştırma paradigması haline gelmiştir. Bu paradigmanın en belirgin özelliği, önceden kararlaştırılmış bir analiz biriminin olmaması, veri toplamada çoklu veri kaynaklarını işe koşması ve nesnel bir gerçeklikten söz edilemeyeceği iddiasında bulunmasıdır. Bu yaklaşıma göre araştırmacı aynı zamanda incelediği sosyal gerçekliğin yanlı bir katılımcısı durumundadır (Balcı, 1992: 41). Murhpy, yukarıda tartışılan eğitim yönetiminin bilimleşme tarihini dört temel döneme ayırmaktadır. Bu dönemler sırası ile ideolojik dönem 1820-1899, reçete dönemi (1900-1946), bilimsel dönem (1947-1985) ve diyalektik dönemdir (1985 ve sonrası). Đdeolojik dönemde, eğitim yönetiminde formel bir eğitim programı bulunmamaktaydı. Bu dönemde eğitim ve okul yöneticileri, mesleklerini, sınama-yanılma yoluyla öğrenmekteydi. Reçete döneminde ise okul yönetimi uygulamaları üniversite programları ile sunulmaya başladı. Ancak bu dönemde bilimsel olarak test edilmiş teorilerden ziyade, kişisel başarı hikâyeleri, test edilmemiş ilkeler, eğitim yönetiminin bilgi temelini oluşturmaktaydı. Bilimsel dönemde ise eğitim yönetimi alanında teori ön plana alınmış ancak eğitim yönetiminin uyguma boyutu ihmal edilmiştir. Diyalektik dönemde ise bilimsel dönemde ihmal edilmiş olan uygulama sorunları, daha profesyonel bir okul modeline gidilmesi, zanaat bilgisine ve değerlere önem verilmesi ile aşılmaya çalışılmıştır (Balcı, 2008). Eğitim yönetimi tarihinde gözlenen bu kırılma eğilimlerine rağmen alanın, üniversiter yapı içerisinde giderek kurumsal bir yapıya evrildiğini öne sümek mümkündür. Bir bilim alanının kurumsallaşması ölçütleri Gulbenkian Komisyonunca hazırlanan Sosyal Bilimleri Açın raporunda (2009: 34) şu şekilde sıralanmaktadır. Alanın; 1. Üniversitelerde kürsü ya da bölümünün olması 2. Bir araştırma alanının olması (araştırmanın kurumsallaşması)

Kamu Yönetimi ve Đşletme Yönetimi Arakesitinde Bir Bilim: Eğitim Yönetimi 35 3. Uzmanlık gerektiren bir bilgi birikimine sahip olması, diplomaya götüren ders programlarının sunulduğu bölüm ya da birimlerinin olması (öğretimin kurumsallaşması) 4. Ürün ve birikimini sunma olanağı sağlayan bilimsel dergilerin olması 5. Üyelerinin örgütlenmesi. Yukarıda sıralanan ve bir bilim alanın kurumsallaşma ölçütlerini belirten bu rapor referans alındığında, eğitim yönetiminin kurumsallaşma süreci içerisinde olan bir bilim olduğu sonucuna ulaşmak mümkündür. Çünkü gerek dünyada gerekse Türkiye de eğitim yönetimi alanının üniversitelerde kürsüleri, bir araştırama alanı, uzmanlık gerektiren bir bilgi birikimi, diplomaya götüren ders programlarının sunulduğu bölümleri, ürün ve birikimlerini sunma olanağı sağlayan bilimsel dergileri ve üyelerinin örgütlendiği dernekler bulunmaktadır. Kamu Yönetiminin Eğitim Yönetimi Üzerindeki Etkileri Daha önce de söz edildiği üzere, eğitim yönetimi kamu yönetimi sisteminin bir alt sistemi olarak ele alınmakta ve incelenmektedir. Kamu yönetiminin eğitim yönetimi üzerindeki etkilerinin temel kaynağı, eğitim girişiminin kamusal yönü ağır basan bir hizmet alanı olmasıdır. Eğitim, yirminci yüzyılın başında çeşitli iktisadi, politik ve sosyal nedenlerden dolayı bir kamu hizmetine dönüşmüştür. Etkisi tüm dünyada derinden hissedilen 1929 iktisadi bunalımı sonrasında aralarında ABD, Đngiltere, Almanya ve Fransa olmak üzere pek çok gelişmiş ülkede Keynezyen refah devleti yaklaşımı egemen bir anlayış haline gelmiştir. Bu anlayışın temelini devletin ekonomi, siyaset ve toplumsal alanları merkezden planlaması ve biçimlendirmesi oluşturmuştur (Sezen, 1999: 41). Özellikle 1930 lu yılların başından itibaren etkisi giderek artan ekonomiye yönelik devlet müdahalesi anlayışı, II. Dünya Savaşı sonrasında kurumsallaşmıştır. Devletin ekonomiye merkezden müdahale eğilimi aynı zamanda ekonomi ile ilişkili başta eğitim olmak üzere diğer hizmet alanlarının da merkezden planlanması ve kontrol edilmesi anlayışını getirmiştir (Özdemir, 2008: 159). Savaş sonrası dönemde, eğitim alanında insan sermayesi kuramı hâkim bir anlayışa dönüşmüş; kalkınma ve eğitim arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu anlayışı akademik çevrelerde kabul görmüştür (Unay, 1982: 15). Eğitimin iktisadi kalkınma üzerindeki etkisine odaklanan çalışmalar bu önermeyi desteklemektedir (Bağdemci, 2000: 98). Eğitim ve kalkınma arasındaki ilişkinin kabul görmesi, eğitimin de merkezden planlanması ve yönetilmesi yönünde bir anlayışın filizlenmesine neden olmuştur. Böylece II. Dünya Savaşı sonrasında gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede, eğitim örgütlenmesinde sıkı merkeziyetçi bir yönetsel yapılanma benimsemiştir. Örneğin, Türkiye de, 1963 yılından itibaren ekonomide planlı kalkınma siyasaları benimsenmiş ve kalkınma sürecinde eğitime büyük önem ve-

36 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 44 Sayı 2 rilmiştir. Uygulamaya koyulan beşer yıllık kalkınma planlarında ülke kalkınmasında ihtiyaç duyulan sayı ve nitelikte insan-gücü yetiştirilmesi temel bir devlet politikası haline gelmiştir (Kaya, 1993: 28). Söz konusu yıllarda eğitimin ulusal kalkınmadaki öneminin fark edilmesi ile birlikte, genel olarak eğitim bilimleri özel olarak ise eğitim yönetiminin, üniversitelerde departmanlaşmaya başladığı görülmüştür. Türkiye özelinde bu gelişmeyi Türkiye ve Orta Doğu Amme Đdaresi Enstitüsü (TODAĐE) tarafından yürütülmüş olan Merkezî Hükümet Teşkilâtı Araştırma Projesi nin (MEHTAP) koşullandırdığını söylemek mümkündür. MEHTAP Raporu, Millî Eğitim Bakanlığında (MEB), önemli yönetim pozisyonlarının öğretmenler tarafından doldurulduğu; bu öğretmenlerin eğitim yöneticiliği konusunda herhangi bir eğitimden geçmedikleri ve dahası öğretmen kökenli yöneticilerin eğitim politikalarına öğretmen gözüyle bakma eğiliminde oldukları tespitinde bulunmuştur. Rapor, yalnızca üst yöneticilerin değil, orta düzey yöneticilerin de yöneticilik eğitimi almalarının önemine vurgu yapmıştır. Buradan hareketle rapor, MEB in ihtiyaç duyduğu eğitim yöneticilerini yetiştirmek amacıyla üniversitelerde eğitim fakültelerinin ya da fakültelerde eğitim bölümlerinin açılması önerisinde bulunmuştur (TODAĐE, 1965: 344). Merkezî Hükümet Teşkilâtı Araştırma Projesi nin yürütüldüğü günlerde toplanan 7. Millî Eğitim Şurası (5-15 Şubat 1962) kararları arasında, ülkede eğitim yöneticilerinin eğitilmesine ilişkin olarak alınması gereken önlemler konusunda şu görüşlere yer verilmiştir (MEB, 1962: 219): 1. Yüksek öğretmen okulları, üniversiteye bağlı veya müstakil birer eğitim fakültesi hâline getirilmeli; öğrenciler branş öğrenimlerini üniversitenin ilgili fakültelerinden, meslek formasyonlarını da eğitim fakültelerinden almalıdırlar. 2. Eğitim fakülteleri aynı zamanda araştırma merkezleri olarak tasarlanmalı ve eğitim alanında uzman, idareci ve araştırmacı gibi personeli yetiştirmek ödevini de üzerine almalıdır. MEHTAP raporunun önerileri ve 7. Millî Eğitim Şurası kararları doğrultusunda 1965 yılında Ankara Üniversitesi ne bağlı Eğitim Fakültesi kurulmuş, ardından 1966 yılında Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bölümü açılmıştır (Kaya, 1984: 246). Eğitimin ulusal kalkınma üzerindeki etkisinin genel kabul görmesi eğitim yönetiminin, kamu yönetiminin etkisi altına girmesinde önemli bir rol oynamıştır. Daha önce de söz edildiği gibi, Keynesyen-refah devleti anlayışı kamu hizmeti alanlarının genişlemesine yol açmıştır. Eğitimin kamusal bir hizmete dönüşmesi, geleneksel kamu yönetiminin temel ilkesi olan merkezden yönetim anlayışının, eğitim yönetimini etkisi altına almasına yol açmıştır. Eğitim yönetiminde gözlenen merkezileşme eğilimi bu süreçte kamu yönetimi disiplininin eğitim yönetimi disiplini üzerinde derin bir etki göstermesine neden ol-

Kamu Yönetimi ve Đşletme Yönetimi Arakesitinde Bir Bilim: Eğitim Yönetimi 37 muştur. Bunun bir sonucu olarak II. Dünya Savaşı ile 1980 li yıllar arasında eğitim yönetiminde refah devletine özgü eşitlik, genel eğitim, toplumsal refah ve devlet müdahalesi yaklaşımları büyük bir etki göstermiştir (Boyd, 1992: 514). Đşletme Yönetiminin Eğitim Yönetimi Üzerindeki Etkileri 1980 li yıllarla birlikte tüm dünyada büyük bir değişim süreci başlamıştır. Söz konusu değişim süreci; yönetim felsefe ve uygulamalarında da köklü değişmelerin başlamasına yol açmıştır. Özellikle, refah devleti anlayışı ve bu anlayışın biçimlendirdiği kamusal alanın genişleme eğilimi, bu yıllarda liberal anlayışı savunan çevreler tarafından eleştirilmiştir (Bkz. Aktan, 1995). Eleştirilerin bir sonucu olarak, gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede kapsamlı kamu yönetimi reformları uygulamaya geçirilmiştir (Bkz. Lane, 1996). 1980 li yıllarda başlayan ve eğitimi de içerisine alan kamu reform süreci, eğitim yönetimi alanı üzerinde de etki göstermiştir. Reform sürecinin üniversitelerin eğitim yönetimi bölümleri üzerinde de belirli bir oranda etki gösterdiği öne sürülmektedir (Murphy, 1991: 49). Eğitimde gözlenen reformlarla birlikte etkili okul hareketi, eğitim yönetimi alanına hâkim olmaya başlamıştır. Bu hareketin yol açtığı en belirgin uygulama, okulların etkililik ölçütlerinin belirlenmesi olmuştur. Buna göre, okulların etkililiğinde merkezi sınavlara dayalı performans göstergeleri referans alınmaya başlamış ve okullar arasında bir karşılaştırma yapılması uygulamasına geçilmiştir. Bunun bilinen en yaygın uygulaması lig tablolarının oluşturulması ve bu tabloların yerel ve ulusal basın aracılığı ile duyurulması olmuştur. Bu gelişmeyi daha sonraki süreçte farklı ülkelerin eğitim performanslarının karşılaştırmasına olanak sağlayacak uluslararası göstergeler izlemiştir (Bolam, 1997: 268). Bu göstergelere örnek olarak TIMSS (Trends in Mathematics and Science Study) ve PISA (Programme for International Student Assesment) gösterilmektedir (Spring, 2008: 330). Sözü edilen performans göstergelerine dayalı okul etkililiği hareketinin sonul amacı, kimi yazarlara göre okulları küresel pazarın ihtiyaçları doğrultusunda yapılandırmaktır (Fitzgerald, 2009: 52). Bu anlayış ise; işletme yönetimine özgü temel ilkelerin giderek eğitim yönetimi alanını etkilemeye başladığının bir göstergesidir. Đşletme yönetiminin eğitim yönetimi üzerindeki etkilerine odaklanan çalışmalar, bu etkinin aslında 20. yüzyılın başlarından itibaren kendisini hissettirdiğini ifade etmektedir. Örneğin, aralarında Elwood Cubberly gibi alanda tanınmış eğitim bilimcilerin de bulunduğu bir kesim bilim insanının işletme yönetiminden büyük oranda etkilendikleri ifade edilmektedir. Son dönemlerde yapılan çeşitli çalışmalarda, ekonomideki etkisi giderek artan liberal yaklaşımların, eğitim yönetimi alanına da etki etmeye başladığı ifade edilmektedir. Örneğin, Amerika ve Đngiltere gibi gelişmiş bazı ülkelerde daha

38 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 44 Sayı 2 önceden kamu yöneticisi durumunda olan valiler ya da okul kurulları birer paydaş ya da piyasa oyuncusu biçiminde anılmaya başlamıştır. Benzer şekilde kamu yöneticisi durumunda olan okul müdürleri özel sektör yöneticilerine verilen isimlerle, sözgelimi şirket yöneticisi, piyasa analisti ve halkla ilişkiler uzmanı gibi kavramlarla anılmaya başlamışlardır (Grace, 1995: 5). Bu gelişmelerle uyumlu olarak yine aynı yıllarda eğitim yönetiminde liderlik odaklı çalışmalarda bir artış meydana gelmiştir. Liderlik kuramlarındaki artışın temel nedeni, okula-dayalı yönetim (ODY) anlayışının gelişme göstermesidir. ODY anlayışının temel dayanağı yönetimdeki merkeziyetçi anlayışı, adem-i merkeziyetçi örgütsel bir yapıyla ikame etmektir. Bu gelişmeyle birlikte okul yöneticisi kimliği yerini okul liderliği kimliğine bırakmaya başlamıştır. Bu süreçte temel amaç, merkeziyetçi yönetim anlayışında temel işlevi, kendisine verilen emirleri uygulamakla sınırlandırılmış yöneticiyi; amaç, hedef ve stratejiler geliştiren ve örgütü bu yönde harekete geçirebilen bir lidere dönüştürmek olmuştur (Bush ve Bell, 2002: 3). Görüldüğü üzere 1980 li yıllar, eğitim yönetiminde bir kırılmanın yaşandığı ve bir paradigma değişiminin başladığı dönem olarak ele alınmaktadır. 1980 öncesinde eğitim yönetimine hakim paradigma giderek yerini liberal bir anlayışa bırakmıştır. Tablo 1 de 1980 öncesi ve sonrası dönemlerde eğitimde kullanılan jargon karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Tablo 1. 1980 Öncesi ve Sonrasında Eğitimde Kullanılan Jargon 1980 Öncesi 1980 Sonrası Eşitlik Performans ölçütleri, bireysel rekabet Đhtiyaçlar ve erişim Beceri, seçim, en az standartlar Toplumsal refah Ekonomik verimlilik Genel eğitim Veli tercihi, kurumsal rekabet Devlet müdahalesi Yerel girişim Kaynak: William Lowe Boyd (1992), The Power of Paradigms: Reconceptualizing Educational Policy and Management, Educational Administration Quarterly, Vol. 28, No: 4, s. 514. Tablodan da takip edileceği üzere 1980 öncesinde eğitime hâkim olan jargon, refah devleti anlayışının bir sonucu olarak eşitlik, ihtiyaçlar, erişim, toplumsal refah, genel eğitim ve devlet müdahalesi biçiminde kendisini göstermiştir. Oysa 1980 li yıllarla birlikte, liberal yaklaşımların da etkisiyle eğitimde performans ölçütleri, bireysel rekabet, beceri, seçim, ekonomik verimlilik, veli tercihi, kurumsal rekabet, yerel girişim ve benzeri kavram ve uygulamalar giderek yaygınlık kazanmıştır.

Kamu Yönetimi ve Đşletme Yönetimi Arakesitinde Bir Bilim: Eğitim Yönetimi 39 SO UÇ Eğitim yönetimi bir yönü ile kamusal bir hizmet alanı, bir yönü ile bu hizmet alanını kendisine inceleme nesnesi yapmış bir bilim dalıdır. Eğitim yönetiminin bilimleşme sürecini koşullandıran temel parametre, eğitim örgütlerinin rasyonel bir anlayışla yönetilmesine duyulan ihtiyaçtır. Bilimsel bir inceleme alanı olarak eğitim yönetiminin ivme kazandığı 1950 li yıllar, aynı zamanda geleneksel kamu yönetimi anlayışının en itibarlı olduğu yıllara karşılık gelmektedir. Savaş sonrası dönemde kamu örgütlerinin merkeziyetçi bir anlayışla desenlendiği genel kabul gören bir görüştür. Kamu yönetiminde merkezden planlamaya dayalı ve ulusal kalkınma temelli yaklaşımlar, büyük oranda eğitim yönetimi pratiklerini de etkisi altına almış ve başta gelişmiş ülkeler olmak üzere pek çok ülkede eğitim yönetimi, kamu yönetiminin alt bir uygulama alanı olarak gelişme göstermiştir. Bu gelişmelerle birlikte 1960 lı yıllarda eğitim bilimleri, üniversitelerde giderek kurumsallaşmaya başlamıştır. 1960 lı yılların ortalarından itibaren üniversite bünyesinde eğitim yönetimi alanında lisans programlarının açılmaya başlaması ve bu alanda araştırma faaliyetlerinin yürütülmesi, eğitim yönetiminin bilimleşme sürecinde başat bir rol oynamıştır. Eğitim yönetimi alanının üniversite bünyesinde kurumlaşmasının ontolojik temelini, anılan yıllarda, giderek merkeziyetçi bir anlayışla desenlenen eğitim örgütlerinin rasyonel bir anlayışla yönetilmesi düşüncesi oluşturmaktadır. Bu yıllarda eğitim örgütlerinin ihtiyaç duyduğu nitelikli eğitim yöneticilerinin, ancak üniversite çatısı altında yetiştirilebileceği köklü bir anlayışa dönüşmüştür. Bu anlatılanlar ışığında, eğitim yönetiminin bilimleşme sürecinde kamu yönetiminde gözlenen merkezileşme ve genişleme eğiliminin önemli bir rol oynadığı sonucuna ulaşmak mümkündür. Eğitim yönetiminde kamu yönetiminin etkisi 80 li yıllarla birlikte kırılmaya başlamıştır. Bu kırılmada rol oynayan etkenlerin başında, ekonomide liberal yaklaşımların kamu yönetimi üzerinde etki göstermesi bulunmaktadır. Liberal yaklaşımların kamu yönetimi üzerindeki etki alanını giderek derinleştirmesinin bir sonucu olarak, işletme yönetiminde geliştirilmiş olan toplam kalite yönetimi, insan kaynakları yönetimi ve stratejik yönetim gibi yönetim yaklaşımları kamu örgütlerini de etkisi altına almıştır. Kamu örgütlerinin yönetiminde meydana gelen bu paradigma değişimi, eğitim yönetimini de kuşatmıştır. 1980 li ve 90 lı yıllarda pek çok ülkenin eğitim sisteminde piyasa-odaklı bir reform süreci başlamıştır. Yaşanan bu gelişmeler sonucunda kamu yönetiminin eğitim yönetimi üzerindeki etkisi giderek zayıflarken, işletme temelli yaklaşımlar eğitim yönetimi alanını etkisi altına almaya başlamıştır. Son on yıllar içerisinde eğitim yönetiminde gözlenen çok yönlü değişim süreci, eğitim yönetimi bilim dalı üzerinde de dönüştürücü bir etki yaratmıştır. Son yıllarda eğitim yönetimi bilim dalında yürütülen çalışmalar ağırlıklı olarak işletme yönetimi bilim dalının eğitim

40 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 44 Sayı 2 yönetimine uyarlanması şeklinde kendisini göstermektedir. Aynı zamanda, bu dönemde eğitim yönetimi alanında bilgi üretme yöntembiliminde de bir kırılma yaşanmıştır. 1950 ve 1980 yıllarını kapsayan dönemde başat bir rol oynayan rasyonalist-pozitivist paradigma yerini, 1980 li yıllardan itibaren postmodern öncüllerle uyumlu olarak yorumcu paradigmaya bırakmıştır. Bu çözümlemelere dayalı olarak; a) eğitim yönetimi bilim dalının, yirminci yüzyılda meydana gelen çeşitli etkenlerin bir sonucu olarak üniversiter yapı içerisinde giderek kurumsallaştığı, b) ancak bu süreçte kamu yönetimi ve işletme yönetimi bilim dallarının arakesitinde sıkıştığı ve c) disipliner düzlemde henüz kendi özerk kimliğini geliştiremediği genel sonuçlarına ulaşılmıştır. Bu sonuçlara dayalı olarak eğitim yönetimi bilim dalının özerkleşme sürecinin önündeki engelleri sorunlaştıracak ve çözümleyecek başka çalışmalara ihtiyaç olduğu, bu çalışma kapsamında önerilmektedir. KAY AKÇA Aktan, Coşkun Can (1995), Klasik Liberalizm, Neo-Liberalizm, Libertarianizm, Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 28, Sayı:1, s. 3-32. Balcı, Ali (1992), Eğitim Örgütlerine Yeni Bakış Açıları: Kuram Araştırma Đlişkisi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt 25, Sayı: 1, s. 27-45. Balcı, Ali (2008), Türkiye de Eğitim Yönetiminin Bilimleşme Düzeyi, Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi Dergisi, Cilt 54, s.181-209. Bağdemci, Vahit (2000), Türkiye deki Okullar e Đşe Yarar?, Başkent Yayıncılık, Ankara. Bates, Richard J (1980), Educational Administration, the Sociology of Science, and Management of Knowledge, Educational Administration Quarterly, Vol. 16, No: 2, s. 1-20. Bolam, Ray (1997), Management Development for Headteacher, Educational Management and Administration, Vol. 25, No: 3, s.265-283. Boyd, William L. (1992), The Power of Paradigms: Reconceptualizing Educational Policy and Management, Educational Administration Quarterly, Vol. 28, No: 4, s. 504-528. Brundrett, Mark (2001), The Development of School Leadership Preparation Programmes in England and the USA: A Comparative Analysis. Educational Management Administration Leadership, Vol. 29, No: 2, s. 229-245. Bursalıoğlu, Ziya (2002), Okul Yönetiminde Yeni Yapı ve Davranış, PegemA Yayıncılık, Ankara. Bush, Tony (1999), Crisis or Crossroads? The Discipline of Educational Management in the Late 1990s. Educational Management and Administration, Vol. 27, No: 3, s. 239-252. Bush, Tony - Bell, Les (2002), Principles and Practice of Educational Management, SAGE Publications, California.

Kamu Yönetimi ve Đşletme Yönetimi Arakesitinde Bir Bilim: Eğitim Yönetimi 41 Dunsire, A (1999), Then and Now Public Administration: 1953-1999, Political Studies, Vol. 47, s. 360-378. Fidan, Nurettin - Erden, Münire (1999), Eğitime Giriş, Alkım Yayınları, Ankara. Finnigan, Kara S (2007), Charter School Autonomy the Mismatch Between Theory and Practice, Educational Policy, Vol. 21, No: 3, s.503-526. Fitz, John (1999), Reflections on the Field of the Educational Management Studies, Educational Management and Administration, Vol. 27, No: 3, s. 313-321. Fitzgerald, Tanya (2009), The Tyranny of Bureaucracy: Continuing Challenges of Leading and Managing from the Middle, Educational Management Administration Leadership, Vol. 37, No: 1, s. 51 65. Goldspink, Chris (2007), Rethinking Educational Reform: A Loosely Coupled and Complex Systems Perspective, Educational Management Administration Leadership, Vol. 35, No: 1, s. 27-50. Grace, Gerald (1995), School Leadership: Beyond Education Management, The Falmer Press, London. Gulbenkian Komisyonu Raporu (2009). Sosyal Bilimleri Açın: Sosyal Bilimlerin Yeniden Yapılanması Üzerine Rapor, (Çev. Şirin Tekeli) (7. Basım). Metis Yayınları, Đstanbul Günday, Metin (2002), Đdare Hukuku, Đmaj Yayınları, Ankara. Heck, Ronald H - Hallinger, Philip (2005), The Study of Educational Leadership and Management: Where Does the Field Stand Today?, Educational Management Administration and Leadership, Vol. 32, No: 2, s. 229-244. Hood, Chiristopher (1991), A Public Management for All Seasons, Royal Institute of Public Administration, Vol. 69, s. 3-19. Karalar, Rıdvan (2001), Đşletme Kavramı, Berberoğlu, Güneş N. (der.), Genel Đşletme, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, s. 1-18. Kaya, Yahya Kemal (1984), Eğitim Yönetimi, Türkiye ve Orta Doğu Amme Đdaresi Yayınları, Ankara. Kaya, Yahya Kemal (1993), Đnsan Yetiştirme Düzenimize Yeni Bir Bakış, Set Ofset Matbaacılık, Ankara. Lane, Eric Jan (1996), Public Sector Reform, SAGE Publications, London. MEB, (1962), 7. Millî Eğitim Şurası, Millî Eğitim Yayınları, Ankara. Murray, Michael A (1975), Comparing Public and Private Management: An Exploratory Essay, Public Administration Review, Vol. 35, No: 4, s. 364-371. Murphy, Joseph (1991), The Effects of the Educational Reform Movement on Departments of Educational Leadership, Educational Evaluation and Policy Analysis, Vol. 13, No: 1, s. 49-65. Oplatca, Izhar (2008), The Field of Educational Management: Some Intellectual Insights From the 2007 BELMAS National Conference, Management in Education, Vol. 22, No: 3, s. 4-10.

42 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 44 Sayı 2 Özdemir, Murat (2008), Eğitim Yönetiminde Yerelleşme Siyasaları, Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 41, No: 3, s. 153-168. Özdemir, Murat (2009), Okul Yöneticiliğinin Hukuksal Temelleri, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt. 42, Sayı: 2, s. 279-300. Rainey, Hal G (1991), Understanding and Managing Public Organizations, Jossey- Bass Publications, San Francisco. Rhim, Lauren Morando (2007), The Politics of Privatization Practice an Analysis of State Initiated Privatization via School Restructuring Statutes in Two Districts. Educational Policy, Vol. 21, No: 1, s. 245-272. Riehl, Carolyn - Larson, Colleen L. - Short, Paula M. - Reitzug, Ulrich C. (2000), Reconceptualizing Research and Scholarship in Educational Administration: learning to know, knowing to do, doing to learn, Educational Administration Quarterly, Vol. 36, No: 3, s. 391-427. Rowan, Brian (1995), Learning, Teaching, and Educational Administration: toward a research agenda, Educational Administration Quarterly, Vol. 31, No: 3, s. 344-354. Sezen, Seriye (1999), Devletçilikten Özelleştirmeye Türkiye de Planlama, TODAĐE Yayınları, Ankara. Spring, Joel (2008), Research on Globalization and Education, Review of Educational Research, Vol. 78, No: 2, s. 330-363. Şişman, Mehmet - Sarıer, Yılmaz (2009), Eğitim Yönetiminin Teorik Temelleri: Teori Hareketi, 4. Ulusal Eğitim Yönetimi Kongresi, Denizli. Şişman, Mehmet - Erdağ, Coşkun - Uysal, Şengül (2009), Eğitim Yönetiminin Teorik Temelleri: Bir Kırılma Noktası Olarak Thomas B. Greenfield ve Sonrası, 4. Ulusal Eğitim Yönetimi Kongresi, Denizli. Taymaz, Haydar (2003), Okul Yönetimi, PegemA Yayıncılık, Ankara. TODAĐE (1965), Organization and Function of the Central Goverment of Turkey, TODAĐE, Ankara. Unay, C (1982), Eğitimin Đktisadi Kalkınma Üzerine Etkileri, AR Yayınları, Đstanbul. Waldo, D (1955), The Study of Public Administration, Random House Inc, New York. Weber, M. (1996), Bureaucracy, Shafritz, J. and Ott, J.S (Ed.) Classics of Organization Theory, Harcourt Brace College Publishers, New York, s. 81-86.