KIRMIZI BAfiLIKLI KIZ Çok eskiden, ülkenin birinde, küçük, flirin bir k z yafl yordu. Çok güzel, güzel oldu u kadar da terbiyeli olan bu k z herkes çok seviyordu. Küçük k z n annesi ile babas ndan baflka bir de anneannesi vard. O da küçük torununu çok seviyordu. Küçük torununa s k s k güzel giysiler dikiyor, onu çiçek gibi giydiriyordu. Bir gün torununa k rm z kumafltan bir pelerinle k rm z bir bafll k dikti. K z bunlar giyip köydekilere görününce herkes giysiyi çok be endi. Günlerce birbirlerine anlat p durdular. Köylülerden biri k za K rm z Bafll kl K z dedi. O günden sonra da herkes k z n as l ad n unuttu. K rm z Bafll kl K z afla ya, K rm z Bafll kl K z yukar ya, denmeye baflland. K z da, annesi de, babas da bu takma ad pek be- endiler. Evde de k z bu adla ça rmaya bafllad lar. Günün birinde annesi K rm z Bafll kl K z a: Yavrum anneannen hastalanm fl, dedi. Ben onun için flurup kaynatt m, pasta yapt m. flte hepsi flu sepette. Bunlar al ona götür. Ben de ortal toparlayay m, akflamüstü gelece im. Sonra birlikte döneriz oradan. 4 5
Hay hay anneci im, dedi küçük k z. Sonra sepeti ald. Koluna takt. Yola koyuldu. Anneannesi orman n di er bafl nda, küçük bir evde yaln z yafl yordu. Küçük k z yolu çok iyi biliyordu. Kaç kez bir bafl na bir yollardan geçmifl, anneannesine gitmiflti. Yol s k a açlar aras ndan k vr la k vr la dönüyordu. Bir ara sa da solda genifl papatya kümeleri göründü. K rm z Bafll kl K z sepetini yere koydu. E ilip papatya toplad. Güzel bir demet yapt. Kendi kendine: Oh! Çok güzel oldu, diye söylendi. Çok be enecek bunlar Çok be enecek Tam bu s rada arkas nda bir ses duydu: Kim be enecek, söyle bakal m bana? K z dönüp bakt. Karfl s nda kocaman bir kurt vard. Gözlerini ona dikmifl, sorusuna yan t bekliyordu. Küçük k z hiç çekinmeden konufltu kurtla: Anneanneme götürüyorum bu çiçekleri, dedi. Kendisi hastalanm fl, kulübesinde bir bafl na yat yor. fiu sepetin içinde flurupla pasta var. Onlar da götürüyorum anneanneme. Nerede oturuyor anneannen, diye sordu kurt. flte flu yolun sonunda, bir de irmen var ya Evet var, dedi kurt. flte o de irmenin sa nda, tepenin eteklerinde anneannemin kulübesi. O hâlde ben de gidip anneanneni bir göreyim, dedi kurt. Sen do ru yoldan git. Ben de flu tepenin ard ndan gideyim. Bakal m hangimiz önce varaca z oraya. Kurt bunlar söyledikten sonra h zla koflmaya bafllad. Küçük k z ise sepetini koluna takt. Toplad - çiçekleri ald. fiark lar söyleyerek yola koyuldu. Di er yandan kurt k sa süre sonra kulübenin önüne geldi. Kap y çald. çerden bir ses duyuldu: Kim o? Kimdir gelen? Kurt sesini incelterek yan t verdi: Ben geldim anneanneci im. Benim, K rm z Bafll kl K z. Sana pasta getirdim. Sana flurup getirdim. Anneanne yatt yerden seslendi: Mandal çek. Sürgü kendili inden kalkar. Kap aç l r. 6 7
Kurt söyleneni yapt. Kap aç ld. çeri girer girmez ihtiyar kad na sald rd. Onu oldu u gibi yuttu. Sonra ihtiyar kad n n bafll n takt. Geceli ini giydi. Yata a yatt. Yorgan da bafl na kadar çekti. Beklemeye bafllad. Az sonra kap vuruldu. Kurt içerden: Kimdir o? Kimdir gelen, diye sordu yüksek sesle. Kap n n önünde duran k z kurdun kal n sesini duyunca çok korktu. Bu ses anneannesinin sesi de ildi kuflkusuz. Ama kim olabilirdi içerde? Belki de hastal k nedeniyle böyle kal nlaflm flt anneannesinin sesi. Böyle düflündü küçük k z. Sonra içeriye seslendi: Ben sizin torununuzum anneanneci im. Annem sizin için flurup kaynatt. Pasta yapt. Onlar getirdim. Yoldan sizin için güzel çiçekler toplad m. Onlar da getirdim size. Kurt sesini olabildi ince yumuflatarak seslendi: Mandal çek. Sürgü kendili inden kalkar. Kap aç l r. K rm z Bafll kl K z, mandal çekti. Sürgü kalkt. Kap aç ld. Küçük k z içeri girince kurt yatt yerden: O getirdiklerini masan n üstüne koy, dedi. Sonra yan ma gel. Seni sevip okflayay m. K z, kurdun dediklerini yapt. Sepeti ve çiçekleri masan n üstüne b rakt. Yata a yaklaflt. Ama gördükleri fleylere flaflt kald. Anneannesine: Ne büyük kollar n var anneanneci im, diye sordu. Seni daha iyi kucaklayabilmek için, diye yan t verdi kurt. Ay, bacaklar n da çok uzam fl, diye hayk rd küçük k z. Daha iyi koflabilmek için yavrum. Anneanneci im, kulaklar n ne kadar da büyümüfl. Ne kadar da uzam fl. Seni daha iyi duyabilmek için yavrum, diye yan t verdi kurt. Ah gözlerin ne kadar kocaman olmufl öyle? Seni daha iyi görebilmek için k z m. Daha iyi görebilmek için Bu kez k z yatmakta olan kurdun difllerini gördü. Büsbütün kuflkuland. Anneannesi sand kurda: Ne büyük difllerin var, diye sordu. 8 9
Seni daha iyi yemek için, diye homurdanan kurt birden do ruldu. Yataktan ç kt. K rm z Bafll kl K z bir lokmada yutuverdi. Sonra tekrar yata a girdi. Uzan p horlaya horlaya uyumaya bafllad. O s rada kulübenin yan ndan bir avc geçiyordu. çerideki horlamalar duyunca durdu. Bir süre dinledi. Zavall ihtiyarc k çok hasta olmal, diye düflündü. Bir girip baksam iyi olacak, dedi. Avc bu düflünce ile aç k kap dan içeriye girdi. htiyar kad n n yata na uzanm fl kurdu gördü. Kurt derin uykuda horlay p duruyordu. Avc bu karfl laflmaya çok sevindi: Vay kurt hazretleri, dedi. Seni aramad m yer kalmad. flte, eninde sonunda yakalad m seni. Bunlar söyleyerek tüfe ini do rulttu. Kurda niflan ald. Tam teti i çekerken durdu. Tüfe ini indirdi. Kurdun, ihtiyar kad n diri diri yutmufl olabilece ini düflündü. E er atefl ederse zavall kad n da öldürebilirdi. Kurdu, kad na zarar vermeden öldürmek gerekiyordu. Bunun için b ça n ç kard. Derin uykudaki kurdun karn n yard. Oh, hele flükür kurtuldum, diyerek avc n n boynuna sar ld. Sonra anneanne ç kt kurdun karn ndan. Böylelikle ikisi de kurtuldular. Bu s rada kurt oldu u yerde do rulup kaçmak istedi. Ama avc tüfe ini do rulttu. Pencereden d - flar ç kmak isteyen kurda atefl etti. Kurt d flar ya, çimenlerin üzerine cans z yuvarland. Avc, kurdun derisini yüzdü. Onu al p s rt na vurdu. htiyar kad nla küçük k za veda edip ayr ld. Anneanne k z n n yapt pastay yedi. Kaynatt - flurubu içti. Yata na yatt. Küçük torununa ba r na bast. Onu sevip okflad. Masan n üstünde duran çiçekleri çok sevindi. Sevgili torunum, orman n güzelliklerini buraya tafl m fls n, dedi. htiyar ve torunu az önce olanlar olmam fl gibi birbirlerine sar ld lar. lk önce K rm z Bafll kl K z ç kt d flar ya: 10 11
ELS Z KIZ Ülkenin birinde zengin bir de irmenci vard. Kar s ve sevgili k z yla birlikte yafl yordu. Zamanla iflleri bozuldu. Tüm mallar n mülklerini satt. Elinde küçücük bir evden baflka bir mülk kalmad. Bugünlerde adam üzüntü içinde ormanda dolafl rken karfl s na ihtiyar bir adam ç kt. Onunla selâmlaflt ktan sonra adam ona: Arkadafl, seni çok üzüntülü görüyorum, dedi. Sana yard m etmek istiyorum. Derdini söylemeyen derman n bulamazm fl. Söyle bakay m bana, derdin nedir? Ne olsun, dedi adam. fllerim çok iyiydi. Ama kimi aksilikler oldu. Her fleyimi yitirdim. Elimde flu küçük evden baflka bir fley kalmad. Ne param var, ne yapacak bir iflim. Üzülme dostum, dedi ihtiyar adam. Senden bir fley isteyece im, bana vermeye fleref sözü verirsen, sana eski zenginli ini yeniden veririm. Nas l olur, dedi de irmenci. Benden ne isteyece ini bilmeden, onu verece ime nas l söz verebilirim. 12 13
Önemli de il, dedi adam. Sen söz ver yeter. Üç y l sonra gelirim, istedi imi bana verirsin. Sen de rahat bir yaflam sürersin. Çaresiz kalan de irmenci bu garip ihtiyara üç y l sonra geldi inde istedi ini vermeye fleref sözü verdi. El s k fl p ayr ld lar. De irmenci eve geldi inde kar s onu kap da karfl lad. Her hâlinden çok sevinçli oldu u belliydi. Kocas na daha uzakta iken sordu: Efendi, efendi, sen odadaki sand a alt n koydun mu? Yok, dedi adam. Alt n nereden buldum ki sand a koyay m! Hayret, dedi kad n. Az önce sand açt m. Orada befl kese alt n buldum. kisi birlikte içeri girdiler. Sand aç p yeniden bakt lar. Bu kez alt n keselerinin daha da ço alm fl oldu unu gördüler. Kad n sevinç içinde Tanr ya dua etti. Kocas na: Bak Tanr bizleri s nad, dedi. Kötü günlerimizde de onu unutmay nca bizleri ödüllendirdi. Ayn anda de irmenci, az önce ormandaki adam, onunla yapt konuflmay hat rlad. Bunlar kar s na anlat nca kad n hayk rd : Eyvah! Ne yapt n, dedi. Bu adam olsa olsa fleytan olabilir. Bizden ne isteyebilir, bizim k ymetli neyimiz var ki! Kar koca bütün mallar n, varl klar n düflündüler. fiu sand kta yeni bulduklar alt nlardan baflka hiçbir de erli fleyleri yoktu. Aman n, diye bir ç l k att kad n. fieytan bizden k z m z isteyecek. Ne yapaca z, onu nas l olup da fleytana teslim edece iz. De irmenci de ayn fleyi düflündü. Kar koca bir süre karfl l kl a laflt lar. Tanr n n kendilerini neden cezaland rd n düflündüler. Kad n: Üç y l var önümüzde, dedi. Üç y l içinde bir fleyler düflünürüz. fieytan geldi inde ne yapar eder, ona k z m z vermeyiz. Bu düflünce ile avundular. O günden sonra sand kta kendili inden ortaya ç kan kese kese alt nlarla bolluk içinde yaflad lar. Mutlu bir yaflam sürdüler. 14 15
Aradan üç y l geçti. O ihtiyar adam ç kageldi. Bu kez yüzünü gizlemeye gerek duymam flt. De irmencinin kap s n fleytan k l nda çald. Kap y açan de irmenciye: Eh, dedi, üç y ld r bolluk içinde yafl yorsun. Ben verdi im sözü tuttum. fiimdi sözünü tutmak s ras sende. De irmenci fleytana sordu: Ne istiyorsun benden? En k ymetli fleyin ne senin, dedi fleytan. K z n de il mi? flte k z n istiyorum senden. De irmenci a lamaya bafllad. fieytana yalvard, yakard. K z ndan baflka ne isterse seve seve verece ini söyledi. Ama fleytan onu dinlemedi bile. lle de k z n vermesini istedi. O s rada k z banyodan yeni ç km flt. Elleri, yüzü, saçlar slakt. Bunu gören fleytan birkaç ad m geri çekildi. De irmenciye: Bunun her yan slak, dedi. Ben slak insana yaklaflamam. Yar n bu saatte gelece im. K z haz r et. Onu al p götürece im. Ertesi gün fleytan yine geldi. K z onu görünce elleriyle yüzünü kapad. Hüngür hüngür a lamaya bafllad. Elleri gözyafllar yla sland. fieytan de irmenciye ç k flt : K z n beni görünce a l yor, elleri de slan yor, dedi. Bu durumda ona yaklaflamam. K z n n ellerini kes. Onu al p götürece im. De irmenci bu sözleri duyunca titremeye bafllad. fieytana: nsaf et, dedi. Bir baba k z n n ellerini nas l keser? Benden bunu yapmam nas l isteyebilirsin? Sen bilirsin, dedi fleytan. Dedi imi yapmazsan seni al r götürürüm. Adam bu sözlerle büsbütün flafl rd. Neredeyse akl n kaç racakt. O gece çaresizlik içinde k z n n ellerini kesti. Böylelikle fleytan n isteklerine uydu. Ertesi gün fleytan geldi. K z n ellerinin kesilmifl oldu unu görünce sevindi. Ama bu kez de k z n gözyafllar çoraplar n slatm flt. Bu nedenle fleytan k z almadan çekip gitti. De irmenci elsiz k z n n ac kl hâlini yeni yeni görüyordu. Bu duruma çok üzüldü. K z ndan özür diledi. Ona: 16 17
Ah k z m, ben kötü bir babay m, dedi. Keflke senin ellerini kesece ime, kendim fleytana teslim olsayd m. Keflke açl ktan ölseydim de seni bu durumda görmeseydim. K z içini çekerek babas na yan t verdi: Babac m, ben art k bu evde kalamam, dedi. zin verin buradan gideyim. Kendi yazg m n tutsa olarak yaflayay m. Yazg mda iyi fleyler varsa, onu yaflar m. Yok, kötü fleyler varsa ne yapal m, her hâlde bundan daha kötü olamaz. Annesi de, babas da k za çok yalvard lar. Baba oca n b rakmamas n istediler. Ama k z çok kararl yd. Bütün gece sabaha kadar a lad lar, konufltular. K z sabah erkenden annesiyle babas na veda edip evden ayr ld. Bir yön tutturup o yönde yürümeye bafllad. Bütün gün yürüdü. Akflam olunca saray n duvarlar önüne geldi. Karn da çok ac km flt. Saray n bahçesine girmek istedi. Ama bahçenin çevresi hem yüksek bir duvarla hem de içi su dolu derin bir hendekle çevrilmiflti. K zca z çaresizlik içinde çevrede doland durdu. Neden sonra bembeyaz giysileriyle bir peri göründü. Hendekteki suyu kuruttu. K z n karfl yakaya geçmesini sa lad. Sonra da duvarda bir delik açt. K z böylelikle saray n bahçesine girdi. Gökyüzünde parlak bir ay vard. Her yeri gündüz gibi ayd nlat yordu. K z peri ile birlikte bahçede ilerledi. Yol üzerinde, kocaman meyvelerinin a rl - yla yere e ilmifl bir armut a ac gördü. Yere yatt. Diflleriyle yakalad bir armudu yedi. Az ilerde duran bahç van onu gördü ama ses ç karmad. K z armudu yedikten sonra otlar n aras na uzand. Orada uyuyakald. Sabah olunca genç kral bahçede gezmeye ç kt. Çok de erli meyveler veren armut a ac n n bafl na gelince bahç van ça rd. Armutlardan birinin yenmifl oldu unu söyleyerek bunu kimin yapt - n sordu. O zaman bahç van dün gece ay fl nda gördüklerini krala anlatt : çeriye, nereden girdi bilinmez, elsiz bir k z girdi kral m, dedi. Burada, dallar n alt na yatt. Sonra armutlardan birini diflleriyle k st r p yedi. Ben de uzaktan onu izledim. Belki peri faland r, diyerek ses ç - kartmad m. 18 19
O gece kral yan na baflrahibi alarak armut a ac n n yak n nda bir yere gizlendi. Gece yar s k z otlar n aras ndan ç kt. Armut a ac na yaklaflt. Yere yatt. A z ile bir armut ald. O zaman baflrahip hemen ortaya ç kt. Yerde yatmakta olan k za sordu. n misin, cin misin, peri misin? K z korkudan titreyen sesiyle yan t verdi: Ne inim, ne cinim, sizin gibi bir insan m efendim, dedi. Bunlar söyledikten sonra a lamaya bafllad. Kral uzaktan k za bak yor, onun ay fl nda büsbütün güzelleflen yüzünü be eni ile izliyordu. K z n a lad n görünce yan na yaklaflt. Ona tüm olanlar anlatmas n söyledi. K z da babas n n ifllerinin kötü gitmesinden bafllay p, fleytan n kendisini almaya gelifline kadar geçen tüm olaylar anlatt. Kral bu duyduklar na çok üzüldü. K za ac d. Onu çok sevdi. Kendisiyle evlenmesini istedi. K z da kabul etti. K sa bir süre sonra evlendiler. Kar s n çok seven kral ülkenin en usta kuyumcular n bir araya toplayarak gümüflten iki el yapt rd. Onlar kar s n n bileklerine takt rd. Biraz olsun elsizli inin verdi i ac lar unutturmaya çal flt. Bir süre sonra genç kral ordular n n bafl nda çok uzak bir ülkeyle savaflmaya gitti. Kar s n da annesine emanet b rakt. Ona kar s na iyi bakmas n, çocu- u olunca da hemen haber iletmesini tembih etti. ki ay sonra kraliçe çok güzel, nur topu gibi bir o lan do urdu. Ana kraliçe bu mutlu haberi vermek için o luna bir mektup yazd. Güvendi i bir adam na vererek bu mektubu bir an önce krala iletmesini söyledi. Adam bütün gün dörtnala yol ald. Bir dere k y - s nda dinlenirken uyuyakald. fieytan ona yaklaflt. Çantas ndaki mektubu ald. Baflka bir mektupla de- ifltirdi. Bu mektuba da kar s n n bir samur do urdu- unu, ne yapmas konusunda kral n emrini bekledi- ini yazd. Kral mektubu al nca çok flafl rd. Bir yandan uzun süredir içinde oldu u kanl savafl n ac lar, bir yandan da bu kötü haber kral y kt. Ama yine de annesine normal bir mektup yazd. Kar s na iyi bak lmas n istedi. Haberci bu mektubu ana kraliçeye götürmek için hemen yola ç kt. Yolun yar s nda çok yorgun düfltü. Bir p nar n bafl nda karn n doyurduktan sonra uzan p yatt. Az sonra da uyudu. 20 21
fieytan çantay açt. çindeki mektubu de ifltirdi. Kral n yaz s na benzeterek flunlar yazd : Kraliçe ile do urdu u yarat derhal öldürünüz. Kraliçenin gözleriyle dilini ben gelene kadar saklay n z. Kral n annesi bu mektubu al nca çok üzüldü. Ama o lu da olsa kral n emrine uymal yd. Çok sevdi i gelinini yan na ça rd. Ona durumu aç klad : K z m, dedi, fleytan burada da senin ard n b - rakm yor. fiimdi sen çocu unu al hemen buradan kaç. Ben senin gözlerin ve dilinin yerine o luma göstermek için bir küçük geyik kestirip onun gözleriyle dilini saklayaca m. Sen de bafl n n çaresine bak. Olabildi ince uzaklara git, can n kurtar. Sonra k z kucaklad. Onu gözyafllar içinde yolcu etti. Zavall talihsiz kraliçe çocu u kuca nda, a laya a laya yola ç kt. Uzun bir süre yürüdü. Kimseye görünmemek için orman n derinliklerine do ru ilerledi. çinden durmadan Tanr ya dualar ediyor, çocu unu korumas için yakar yordu. Karfl s na bir peri ç kt. Onu orman n daha ilerisinde bulunan bir kulübeye götürdü. Kulübenin kap s üzerinde flunlar yaz l yd : Burada oturan n yaflam Tanr n n korunmas ndad r. Kraliçeyi içeride baflka bir peri karfl lad. Çocu u kuca na ald. Temiz bir yata a yat rd. O günden sonra kraliçe bir kulübede kald. Bir sabah ellerinin yerine geldi ini gördü. Buna çok sevindi. Tanr n n büyüklü üne bir kez daha inand. Dualar etti. Kral savafltan döndü. Saraya girer girmez annesine kar s n n nerede oldu unu sordu. Kad n bu soruya çok flafl rd. Kendisine verilen mektubu ona gösterdi. O luna: Kar n ve çocu unu öldürtmem için emir vermifltin ya, dedi. flte bunlar da kar n n gözleri ile dili. Kral bu duyduklar na çok flafl rd. Annesinin gösterdi i mektuba anlams z gözlerle bakt. O lunun durumunu gören ana kraliçe gerçe i anlad. Yapt klar n o luna anlatt. Kral ona: yi ki öldürtmemiflsin anneci im, dedi. Ertesi gün kral, kar s yla o lunu aramak için yola ç kt. Annesine, onlar bulmadan ülkeye dönmeyece ini söylemiflti. Kendisi gelinceye kadar ülkenin yönetiminden annesi sorumlu olacakt. 22 23
Zavall kral gözyafllar içinde günlerce yol ald. Her karfl laflt insana kar s n küçük o lunu sordu. Ama kimse onlar görmemiflti. Sonunda kral orman araflt rmaya karar verdi. Belki de sevgili kar s ormanda saklan yordu. Bu amaçla ormanda dolaflmaya bafllad. Uzun bir süre sonra karfl s na bir kulübe ç kt. Kral sevinçle ürperdi. Belki de kar s ve o lu bu kulübedeydiler. Kap n n üstünde yaz l Burada oturanlar n yaflam Tanr n n korumas alt ndad r. sözlerini okuyunca umudu daha da artt. Bu umutla kap y çald. Onu bir peri karfl lad. Ne istedi ini sordu. Kral ona: Kar m ve o lumu ar yorum, dedi. Onlar gördünüz mü acaba? Peri ona olumsuz yan t verdi. Sonra kral yorgunluktan oraya uzan p uykuya dald. Uyumadan önce de mendili ile yüzünü örttü. Kral gözlerini aç nca yan bafl nda duran kad na bakt. O kadar zaman geçmifl, kraliçe de o kadar de iflmiflti ki kral ilk bak flta onu tan yamam flt. Siz kimsiniz, diye sordu. Kar n z tan mad n z m, dedi kad n. flte bu da bizim o lumuz. Kral flaflk n flaflk n bakt. Kad na: Ama elleriniz Elleriniz, dedi. Kad n ona: Tanr n n gücü her fleye yeter, diye yan t verdi. O s rada çocuk içerden annesinin gümüfl ellerini getirip kral n önüne koyunca gerçe i anlad. Çok sevindi. Bu sevinçle kar s n kucaklad. O lunu ba r na bast. Orada bulunan perilere iyi kalpliliklerinden ve kar s yla o luna yapt klar yard mlardan ötürü teflekkür etti. Ertesi sabah hep birlikte saraya döndüler. K z n annesiyle babas n da yanlar na ald rd lar. Hep birlikte mutlu bir yaflam sürdüler. K z n gümüfl ellerini de paraya çevirip onu ülkedeki fakirlere da tt lar. 24 25