Ortaöğretim Kuramlarında SOSYAL BİLİMLER ÖĞRETİMİ VE SORUNLARI



Benzer belgeler
Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl

ORTAÖĞRETİME ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEDE "MESLEK BİLGİSİ" BAKIMINDAN FEN-EDEBİYAT VE EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN ETKİLİLİĞİ

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

Matematik Öğretimi. Ne? 1

TARİH LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

TÜRKİYE CUMHURİYETİ GİRESUN ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMü BİLGİ FORMU

MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI. Programın Temel Yapısı

Sosyal Bilgiler Öğretiminde Eğitim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4.

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI

Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Doktora Programı Bologna Bilgi Paketi

İÇİNDEKİLER. 3. BÖLÜM BİLİM OLARAK EĞİTİMİN TEMELLERİ 3.1. Psikoloji Sosyoloji Felsefe...51

OSMANCIK KAYMAKMLIĞI NENAHTUN ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ AİLEM OKULDA PROJESİ

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI

AÇIK SİSTEM. Sistemler, çevrelerinden girdiler alarak ve çevrelerine çıktılar sunarak yaşamlarını sürdürürler. Bu durum, sisteme; özelliği kazandırır.

Eğitim Fakülteleri ve İlköğretim Öğretmenleri için Matematik Öğretimi

ORTAÖĞRETİME ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEDE "GENEL KÜLTÜR" BAKIMINDAN FEN EDEBİYAT FAKÜLTELERİNİN ETKİLİLİĞİ

TEKNOLOJİ EĞİTİMİ. Hafize KESER* Amaçlan. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Araştırma Görevlisi.

EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme

Beykoz İlçesi Üniversiteye Giriş Analiz Çalışması (2012, 2013 ve 2014 Yılları)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ STRATEJİK PLANI

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ. 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

TÜRKİYE CUMHURİYETİ GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH A.B.D. BİLGİ FORMU

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

YÖNETMELİK SİİRT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Her Okulun Bir Projesi Var

Milli Eğitim Bakanlığının Sosyal Bilimler Lisesi açmasının amaçları şu şekilde özetlenebilir:

T. C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ FİZİK EĞİTİMİ A. B. D. PROJE ÖDEVİ

SAĞLIK PERSONELİNDE LİSANSÜSTÜ EĞİTİMİN ÖNEMİ

KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Prof. Dr. Recep ŞAHİNGÖZ Bozok Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Yozgat/2013. viii

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MLMM PROJE YARIŞMASI ŞARTNAMESİ

FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (3, 4, 5, 6, 7 VE 8. SıNıF) TANITIMI. Öğretim Programı Tanıtım Sunusu

ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ BİRİM TANITIMI ( 2018 )

AKREDİTASYON DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ ÖLÇÜT 2 PROGRAM ÖĞRETİM AMAÇLARI. Hazırlayan : Öğr. Gör. Feride GİRENİZ

Öğrencilerimize bu ortamı hazırlamak bölüm olarak temel görevimizdir.

I. GİRİŞ II. UZAK HEDEFLER

İlköğretim Fen ve Teknoloji Öğretim Programı. Fen ve Teknoloji Program ve Planlama Dersi

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

SOSYOLOG TANIM A- GÖREVLER

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders)

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ REHBERLİK VE KARİYER MERKEZİ (ÖRKAM) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS BİLGİ PAKETİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MEZUNİYET ÖNCESİ TIP EĞİTİMİ PROGRAMI PROGRAM DEĞERLENDİRME PLANI

REHBER ÖĞRETMEN (PSİKOLOJİK DANIŞMAN)

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

MİLLÎ EĞİTİM UZMAN YARDIMCILIĞI GÜNCELLENMİŞ TEZ KONULARI LİSTESİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

KARġILAġTIRMALI EĞĠTĠM

Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI EĞİTİM KURUMLARINA ÖĞRETMEN OLARAK ATANACAKLARIN ATAMALARINA ESAS OLAN ALANLAR İLE MEZUN OLDUKLARI YÜKSEKÖĞRETİM

Sayın Bakan, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel. Kurumu Genel Müdürü, Danışma Kurulu Üyeleri, Kurumların Saygıdeğer

Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Ders İçerikleri

BAYBURT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI

KONAKLAMA VE SEYAHAT HİZMETLERİ ALANI MESLEKİ İNGİLİZCE (KONAKLAMA) KURS PROGRAMI

İş Birlikli Öğrenme Teknikleri ve Türkçe Öğretimi

ÇALIŞMA GRUBU II Mühendislik programlarında Çekirdek Müfredat (Yeterlilik Temelli Eğitim Planı oluşturulması)

wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq SERVİSİ

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ADAY ÖĞRENCİLER TANITIM KATALOĞU

Biyoloji, İleri Biyoloji derslerinde; Talim ve Terbiye Kurulunun tarih ve 12 sayılı

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi SBF Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Program Yeterlilikleri TYYÇ Yaşam Bilimleri Temel Alanı Yeterlilikleri

2017 LYS: Tercihler Kalite ve İstihdam Odaklı

Fakültemiz; Fakültemiz yeni kurulmasına rağmen hızla büyümekte ve kadrolarını genişletmektedir.

Medya ve Siyaset (KAM 429) Ders Detayları

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

Bilimin üretim, hizmet, ulaşım vb. Pratik alanlardaki sorunlara uygulanmasıdır. (Alkan, 1987)

Ders Kodu: FIZ 131 Ders Adı: FİZİK I Dersin Dönemi: Güz Dönemi

GEÇMİŞTEN BUGÜNE DOĞUŞ

Eğitime ayrılan ödenek ile başarı doğru orantılı mıdır?

Ülkemizin okumuş insan ihtiyacının olduğunun farkına varılarak; Yüce önder M.K.Atatürk ün Büyük Türkiye idealine ulaşmayı hedefleyen Türkiye

Türkiye nin Siyasi Yapısı I (KAM 205) Ders Detayları

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM LİDERLİK EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI İŞ HAYATINDA İLETİŞİM KURS PROGRAMI

Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

SPOR SATRANÇ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Okulumuzda gelişimsel rehberlik anlayışı benimsenmiştir. Rehberlik

AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER

ULAŞTIRMA HİZMETLERİ OKUL SERVİS ARAÇ SÜRÜCÜLERİ EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

T.C. MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ. Topluma Hizmet Uygulamaları Dersi Yönergesi. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Editör. Prof.Dr. İlhan Günbayı SINIF YÖNETİMİ. Yazarlar. Prof.Dr.İlhan Günbayı

1. Çocukları Tanıma Çocukların fiziksel özelliklerini tanıma Çocukların sosyo-ekonomik özelliklerini tanıma

Gelin, Yarışın; Fikriniz Saklı Kalmasın...

Makine Mühendisliği Bölümü

Transkript:

Ortaöğretim Kuramlarında SOSYAL BİLİMLER ÖĞRETİMİ VE SORUNLARI r v_. t ü r k e ğ itim derneği YAYINLARI J

Ortaöğretim Kuramlarında SOSYAL BİLİMLER ÖĞRETİMİ VE SORUNLARI TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ V. ÖĞRETİM TOPLANTISI 13-14 - 15 Mayıs 1987

TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ ÖĞRETİM DİZİSİ NO. : 5 Yayına Hazırlayan : O. Nuri POYRAZOĞLU

İÇİNDEKİLER SU N U...... Sayfa TED BİLİM KURULU BAŞKANI PROF. DR. Süieyman Çetin ÖZOĞLU'nun V. ÖĞRETİM TOPLANTISINI AÇIŞ KONUŞMASI... IX TED GENEL BAŞKANI PROF. DR. RÜŞTÜ YÜCE'NİN V. ÖĞRETİM TOPLANTISI KONUŞMASI... XIII BİLDİRİ : I Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilimler Öğretimine Genel Bir Bakış ve Ülkemizdeki Durum (Prof. Dr. Süleyman Çetin ÖZOGLU)... 3 BİLDİRİ : II Ortaöğretim Kurumlarında Tarih Öğretimi (Prof. Dr. Salih ÖZBARAN)... 51 BİLDİRİ : III Ortaöğretim Kurumlarında Coğrafya Öğretimi (Prof. Dr. Oğuz EROL)... 75 PANEL : I Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilimler Öğretiminden Ne Bekliyoruz? (Prof. Dr. Selahattin ERTÜRK, Prof. Dr. Birsen GÖKÇE, Doç. Dr. Güven VURAL, Tanju ALKAN, Feza AYDAN- IŞIKLAR)... 99 V

Sayfa BİLDİRİ : BİLDİRİ : BİLDİRİ : IV Ortaöğretim Kurumlarında Sosyoloji Öğretimi (Doç. Dr. Mine TAN)... 167 V Ortaöğretim Kurumlarında Felsefe Öğretimi (Prof. Dr. loanna Kuçuradi)... 195 VI Ortaöğretim Kurumlarında Psikoloji Öğretimi (Prof. Dr. Şefik UYSAL)... 221 PANEL : BİLDİRİ : BİLDİRİ ; PANEL : EK : 1 II VII Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilimler Öğretiminde Karşılaşılan Başlıca Sorunlar Nelerdir? ( Doç. Dr. Fersun PAYKOÇ, Ekrem ÜÇYİĞİT, Birsen YAĞCI, Ayşe Sevil KURU, Tomris AFŞAR)... 245 Sosyal Bilimler Öğretmenlerinin Yetiştirilmesi (Doç. Dr. Galip KARAGÖZ- O Ğ LU )... 301 VIII Sosyal Bilimler Öğretiminde Ölçme ve Değerlendirme (Prof. Dr. Hüsnü ARICI)... 329 III Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilimler Öğretimini Nasıl Daha Çağdaş ve Verimli Hale Getirebiliriz? (Prof. Dr. Şefik UYSAL, Prof. Dr. Rifat CN- SOY, Prof. Dr. Bozkurt GÜVENÇ, Prof. Dr. loanna KUÇUARDİ, Prof. Dr. Süleyman Çetin ÖZOĞLU, Sevil KAYA)... 351 TED V. Öğretim Toplantısı izlencesi 437 DİZİN (Ad Buldurusu)... 442

SUNU Türk Eğitim Derneğinin 50. Kuruluş Yılında oluşturduğu Bilim Kurulumuz, kuruluşunun 10. yılında, V. Öğretim Toplantısının -konusu olarak «Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilimler Öğretimi ve Sorunları»nı seçmiştir. «Ortaöğretim Kurumlarında Yabancı Dil Öğretimi ve Sorunları» konusu ile başlatılan Öğretim Toplantılarımızda, ortaöğretim kurumlarında öğretilen derslerin öğretiminin ve ilgili sorunlarının, bilimin ışığında ele alınması ve irdelenmesi amaçlanmaktadır. Öğretim toplantılarımızın ele aldığı konular, derslerin öğretimine bilimsel bir yaklaşımla, işlenilmektedir. Eğitim sistemimizin bütünlüğünde ve ortaöğretimimizde derslerin öğretiminde değer hükümlerine dayaiı, geleneksel, politik ve pratik beklentilere yönelik ayrıcalıkların, sınırlamaların yapıldığı ve bunların uygulamalara yansıtıldığı dikkati çekmektedir. Ortaöğretimde gereken önemin verilmediği derslerin başında Sosyal Bilimler derslerinin geldiği yaygın bir gözlemdir. Gereken önemin verilmemesinin birçok nedenleri vardır. Farklı dünya görüşleri, politik görüşler başta gelen nedenler arasında önemli bir yer tutmaktadır. Ülke yönetiminde değişik politik partilerin iktidara gelişlerinde, ortaöğretim kurumlarında yaptıkları veya yapmayı planladıkları değişiklikler her zaman Sosyal Bilimler derslerinin, programdaki yerini ve öğretimini etki-

lemiştir. Bu derslerin amaçları, içerikleri ve ders kitapları iktidardaki politik partinin politikasına ve dünya görüşüne uydurulmaya çalışılmıştır. Sosyal Bilimler derslerinin de Fen Bilimleri ve Matematik dersleri gibi bilimsel yapılarının ve özelliklerinin olduğu ve evrensel yönleri bulunduğu gerektiği gibi ele alınamamış ve öğretime yansıtılamamıştır. V. Öğretim Toplantımızda Sosyal Bilimler derslerinin ortaöğretimdeki öğretimi, amaç, kapsam, içerik, yöntem, araç-gereç ve öğretmen boyutlarında irdelenmiş ve tartışılmıştır. İlginç ama talihsiz bir rastlantı ile karşı karşıya bulunmaktayız. Toplantımızın yapıldığı tarihten kısa bir zaman önce başlatıldığını öğrendiğimiz ve Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi yetkililerince sürdürülen Sosyal Bilimler derslerinin liselerimizdeki öğretiminin yenilenmesi çalışmaları, 1987 yılı yaz aylarında tamamlanmıştır. Bu çalışmaların sonunda, çağdaş eğitimin ve öğretimin gereklerine uyan geliştirmelerden çok, basında belli bir dünya görüşüne ve sınırlı bir anlayışa dayalı olduğu tartışılan bu düzenlemelerle, bazı Sosyal Bilim derslerinin lise programından çıkarılması veya saatlerin azaltılması gibi bir durum ortaya çıkmıştır. Beklenen gelişme yerine bir ayıklama, daraltma gözlenmiştir. Lise öğretiminin genel kültür kazandırma amacını gerçekleştirmeye yönelik Sosyal Bilim derslerinin programlardaki bu yeni durumu umut kırıcı olmuştur. Düşünen öğrenci Sosyal Bilimler derslerinden yararlanmadan yetişemeyecektir. V. Öğretim Toplantısında ele alınan Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilimler Öğretimi konusuna ilişkin ortaya konan bilimsel görüşlerin ve önerilerin, eğitim ve öğretim uygulamalarımızın gündeminden uzun süre uzak tutulmayacağını ümit etmekteyiz. Çünkü çağdaşlaşma ve VI

çağın gereklerine göre yaşama, toplumun kalkınması sosyal bilimlerin ortaöğretimimizde ele alındığı derslerin önemini, programlardaki yerlerini azaltmakla sağlanamayacak, aksine çağdaş bireylerin Sosyal Bilimler dersleri ile yetiştirilmeleri gerekecektir. V. Öğretim Toplantılarımızda «Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilimler Öğretimi ve Sorunları» üç günlük bir program içinde ele alınmıştır. Ortaöğretim kurumlarında Sosyal Bilimler öğretimine genel bir bakışı içeren ilk bildiriden sonra, tarih dersinin öğretimi, coğrafya dersinin öğretimi iki ayrı bildiride işlenmiştir. Ortaöğretim Kurulularında Sosyal Bilimler Öğretiminden Ne Bekliyoruz? sorusuna panel çalışmasında, bilim adamları, bir öğretmen ve bir öğrenci yanıtlar ve görüşler getirmeye çalışmışlardır. Sosyoloji, Psikoloji ve Felsefe derslerinin ortaöğretim kurumlarında öğretimi konusunu irdeleyen üç ayrı bildiriden sonra, ikinci bir panel çalışmasında, Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilimler Öğretiminde Karşılaşılan Başlıca Sorunlar Nelerdir? sorusuna, bilim adamları ve öğretmenler yanıtlar ve görüşler getirmişlerdir. Sosyal Bilimler öğretmenlerinin yetiştirilmesi konusunu işleyen bir bildiriyi Sosyal Bilimler Öğretiminde Ölçme ve Değerlendirme konusundaki bildiri izlemiştir. Toplantının son çalışması, «Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilimler Öğretimini Nasıl Daha Çağdaş ve Verimli Hale Getirebiliriz?» sorununu ele alan panel olmuştur. Bilim adamları ile bir öğretmenin panel üyeleri olarak katıldıkları bu oturumda, konu ayrıntılı bir biçimde işlenmiştir. Toplantıya sunulan bildirilere ve panel çalışmalarına izleyicilerin katkıları ve soruları, toplantının etkin ve etkili olmasını sağlamıştır. Tüm çalışmaları kapsayan bu toplantı kitabında yer alan görüşlerin, bilgilerin ve önerilerin ül VII

kemizde Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilimler öğretimi konularının ele alınmasında önümüzdeki yıllarda değerlendirileceğine inanmaktayız. V. Öğretim Toplantımızın gerçekleşmesinde. Bilim Kurulumuzun çalışmalarını destekleyen ve olanak sağlayan Türk Eğitim Derneği Genel Merkez Yönetim Kuruluna, bildiri sunan, panel çalışmalarına katılan bilim adamları ile değerli öğretmenlere, öğrenciye ve izleyenlere, Türk Eğitim Derneği Genel Merkez bürosu elemanları Tekin Şehir, Özden Koru, Aysel Şahin, Nilgün Büyükfiliz, Nurettin Kesmez ve Ahmet Gürbüz ile bu 'kitabı özenle yayına hazırlayan Osman Nuri Poyrazoğlu ve basımı yapan Şafak Matbaası ilgilileri 1te çalışanlarına teşekkürlerimizi sunuyorum. PROF. DR. SÜLEYMAN ÇETİN ÖZOĞLU Türk Eğitim Derneği Bilim Kurulu Başkanı VIII

TÜRK EĞTİM DERNEĞİ BİLİM KURULU BAŞKANI PROF. DR, SÜLEYMAN ÇETİN ÖZOĞLU NUN V. ÖĞRETİM TOPLANTISINI AÇIŞ KONUŞMASI Değerli Konuklar, Türk Eğitim Demeği Bilim Kurulu adına sîzleri saygı ile selamlar, tcpiantımızı onurlandırmanızdan dolayı teşekkürlerimizi sunarım. Kamuya yararlı, gönüllü bir eğitim demeği olan Türk Eğitim Derneği 60 yıllık çalışma yaşamını geride bırakmıştır. Türk Eğitim Derneğinin 50. yılında oluşturduğu Bilim Kurulumuz geride kalan 10 yıl içinde birçok bilimsel eğitim etkinliklerinde bulunmuştur. Bunların başında, yıllık eğitim toplantıları, eğitim hizmet ödülü, eğitim ve öğretim yayınları ile bugün V.'sini gerçekleştirdiğimiz yıllık öğretim toplantıları gelmektedir. Yıllık Öğretim Toplantılarımızın ilki 1983 yılında «Ortaöğretim Kurumlarında Yabancı Dil Öğretimi ve Sorunları», İkincisi «Ortaöğretim Kurumlarında Fen Öğretimi ve Sorunları», üçüncüsü «Ortaöğretim Kurumlarında Matematik öğretim i ve Sorunları», dördüncüsü ise 1986 yılında gerçekleştirilmiş olan «Ortaöğretim Kurumtarrnda Türk Dili ve Edebiyatı Öğretimi ve Sorunları» konularında düzenlenmiştir. IX

Görüleceği gibi ortaöğretim kurumlarımızda okutulmakta olan derslerin öğretimine ve sorunlara yönelik bu yıllık toplantılarımız, toplumumuzun eğitim kamuoyunun gündeminde bulunan güncel ve önemli konuları kapsamaya çalışmaktadır. Toplumumuzun çağın gerektirdiği düzeyde bir yaşayış tarzına ulaşmasında ve onu sürdürmesinde, Sosyo-kültürel ve teknik hususlar iki ana etmen olarak önemli rol oynamaktadır. Bu iki ana etmenin toplum ve bireyler açısından etkili kılınmasında eğitim uygulamaları, ortaöğretim programları yaşamsal bir durum ortaya koymaktadır. Çağdaş, demokratik, çoğulcu ve özgürlükçü bir toplumda eğitim ve öğretim uygulamalarının, bir yandan bireylerin gelişmesine bir yandan da toplumun kalkınmasına ve 'kültürel gelişmesine yönelik olması temel bir özelliktir. Çağdaş bilime ve insan haklarına dayalı, özgürlükçü, demokrat, lâik ve ulusal kültür birikimimizden kaynaklanarak evrensele ulaşan eğitim ve öğretim uygulcmalarımızda Sosyal Bilimler Öğretimi önemli ve belirleyici bir rol oynamaktadır. Özellikle, öğrencilere asgari ortak bir genel kültür vermek suretiyle onlara kişi ve toplum sorunlarını tanıtarak, çözüm yolları aramak ve yurdun ekonomik, toplumsal ve kültürel kalkınmasına 'katkıda bulunmak gücünü 'kazandırmayı amaçlayan ortaöğretim uygulamalarımızda Sosyal Bilimler derslerinin işlevleri yaşamsa! önem taşımaktadır. Öğretim Toplantımızda yalnız liselerimizde okutulan Sosyal Bilimler dersleri ele alınacaktır. Bu bakımdan, önemi tartışılamayacak kadar açık olan bazı Sosyal Bilimler ne yazık ki toplantımızda ele alınamamaktadır. Örneğin ekonomi, liselerimizde henüz bir ders olarak yerini almadığı İçin toplantımızda ele alınamayacaktır. Toplumumuzda ekonomik konuların, yaşamı etkileme biçimi her geçen X

gün artmakla beraber, bu konularda bireylere, gençlere temel bilgileri, anlayışları ve bilinçlenmeyi kazandırması söz konusu olabilecek bir Sosyal Bilim olan ekonomi, liselerimizde ders değildir. Bu eksikliğin giderilmesi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Batı topluluklarına, Avrupa Topluluklarına ve özellikle Avrupa Ekonomik Topluluğuna katılmak konusundaki'kararlarımız, girişimlerimiz ve kararlılığımız, eğitim ve özellikle Sosyal Bilimler öğretimi boyutlarında temel kimi sorunları gündeme getirmektedir. Yaşam biçiminde Avrupaya uyum, hem de hızlı uyum sağlayabilmek eğitim uygulamalarımıza yeni görevler getirmektedir. Avrupada, Avrupa yaşam biçiminde bireyselcilik diye özetlenebilecek görüş ve tavır, ancak bireyin, öğrencinin merkez olduğu bir eğitim öğretim anlayışı ve uygulaması ile bağdaştırılabilir. Ekonomik konularda bireylere gereken temel bilgileri ders olarak vermeden, bireyin ekonomik sorunlara yaklaşması, tavırlar geliştirmesi bilimsel ve gerçekçi bir özellik taşımaz. Avrupaya politik ekonomik, teknik ve eğitim boyutlarında hazır olmamız sağlanması gereken uyumu kolaylaştıracaktır. Ortaöğretim düzeyindeki uygulamalar vatandaşlarımıza özellikle gençlerimize bu uyum hazırlığını sağlama durumundadır. Sosyal Bilimler dersleri de bu çerçevede ele alınmak ve geliştirilmek durumundadır. Bu derslerin ideolojik görüşle değil, bilimsel yaklaşımla oluşturulması gerekir. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığında, yeni düzenlemeler için çalışmaların başlatıldığı çok yakın bir zamanda basın haberlerine yansımıştır. Bu hazırlıkların, Sosyal Bilimler dersleri yönünden, toplumdaki gelişmelere ve Avrupa ile ilgili ilişkilerimize gereken önemi vereceğini ve bilimin ışığında geleceğe yönelik düzenlemeler getireceğini ümit etmek istiyoruz. Sosyal Bilimler derslerinin öğretimin XI

kişiliğin geliştirilmesinde uygar ve çağdaş davranışlar kazanılmasındaki rolünü gerçekçi olarak dikkate almak zorundayız. V. Öğretim toplantılarımızın ele aldığı konularda ulaşılacak durumun Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığının anılan çalışmalarına katkı sağlayabilmesi büyük kıvancımız olacaktır. Bu duygularla, todiantımızda bildiriler sunacak, panele katılarak görüşlerini belirtecek olan bilim adamlarına, öğretmenlere ve öğrencilerimize şimdiden teşekkürlerimizi sunuyorum. Son 10 yıldır Bilim Kurulumuzun etkinliklerine her türlü maddi ve manevi desteği sağlamış bulunan Türk Eğitim Derneği Genel Kurulu ile Genel Merkez Yönetim Kuruluna huzurlarınızda teşekkürlerimizi sunuyorum. Toplantının gerçekleştirilmesinde esas güç ve emek olan Türk Eğitim Derneği Genel Müdürlük çalışanlarına teşekkürü borç biliriz. Sizleri tekrar saygı ile selamlayarak açılış konuşmasını yapmak üzere Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. Rüştü Yüce'yi davet ediyorum. XII

TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ GENEL BAŞKANI PROF. DR. RÜŞTÜ YÜCE NİN 5. ÖĞRETİM TOPLANTISf KONUŞMASI SAYGIDEĞER KONUKLAR, DEĞERLİ EĞİTİMCİLER, TED YÖNETİM ve BİLİM KURULLARININ SAYIN ÜYE LERİ ve TED MENSUPLARI, Türk Eğitim Derneğinin (TED) düzenlediği 5. Öğretim Toplantısına hoşgeldiniz. Toplantıya gösterdiğiniz ilgi ve katılımınız için TED Yönetim Kurulu adına teşekkürlerimi sunuyorum. Üç gün sürecek olan öğretim toplantısının Türk Eğitimine yararlı olmasını ve ortaöğretimimizin sorunlarına çözümler getirerek yön vermesini diliyorum. TED amaçlarının ve tüzüğünün bir gereği olarak kimsesizliği ve parasızlığı nedeniyle kendi başına okuma im kânı bulamayan ahlâklı ve çalışkan Türk çocuklarına burs vermenin, İngilizce dilinde öğretim yapan okullar açmanın, yurtlar kurmanın, Türk çocuklarının ulusal, sosyal, kültürel ve sportif eğitimlerini yüceltmenin yanı sıra son yıllarda çaba v-e çalışmalarını Türk Eğitimine bilimsel yöntemlerle katkıda bulunmak konusunda yoğunlaştırmıştır. Bünyesinde oluşturduğu bir Bilim Kurulu kanalı ile bilimsel toplantılar ve seminerler düzenleyerek ve eğitim konularının işlendiği kitap ve dergiler yayınlayarak eğitimin sorunlarına tarafsız fakat bilimsel bir biçimde yaklaşma ve çözümler getirme arayışı içine girmiştir. UNESCO Türkiye Milli Komisyonunun Genel Kurul üyesi olan TED 1986 yı- XIII

Iından başlamak üzere «Eğitim Araştırmaların: Destekleme Program ını uygulamaya koyarak ilk aşamada üç araştırma projesine destek vermiştir. Oldukça geniş bir camiaya ve ismini taşıyan birçok yan kuruluşa sahip olan TED amaçlan ve çalışma ilkeleri doğrultusunda kültürel ve sportif faaliyetleri gerçekleştirmeyi ve üyeleri arasındaki dayanışmayı artırmayı hedefleyerek «TED Kültür ve Sosyal Merkezi» adı altında bir tesisi kurmaya karar vermiş, Kızılırmak Sokak No. 8 Ankara adresinde bulunan bir binayı satın alarak ve adına layık bir «Merkez» haline getirecek düzenleme işlemlerine başlamıştır. TED Kültür ve Sosyal Merkezi bünyesinde eğitim kütüphanesini, TED Yönetim ve Bilim Kurulu çalışma mekânlarını, TED üyelerine açık bir lokali, TED Mezunlar Derneği ve TED Spor Kulübü Başkunlıklarını ve eğitim faaliyet mekânlarını ve farklı amaçlara hizmet verebilecek bir restoran bulunduracaktır. Temmuz 1987 ayı içerisinde hizmete sokmayı planladığımız «TED Kültür ve Sosyal Merke zin in TED çalışmalarına güç katacağı inancını taşımaktayız. TED genç Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarına rastlayan 31 Ocak 1928 tarihinde kurularak o günden bu güne «Atatürk ilke ve inkılâplarının kapsam ve doğrultusunda, toplumumuzun ve çağdaşlaşmanın gereksinmelerine yönelik, bilimsel ve teknolojik bilgi ve gelişmeleri değerlendiren, çağın gelişmelerini yakından izleyen gerçekçi, yararlı ve yaşama dönük eğitim sistemini savunarak bilime dayalı, çağdaş ve laik eğitim uygulamalarını desteklemiştir ve bundan sonra da desteklemeye devam edecektir. Biraz sonra çalışmalarına başlayacak olan «Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilimler Öğretimi ve Sorunları» konulu 5. Öğretim Toplantısı yukarıda dile getirmeye ça- XIV

Iıştığım TED nin eğitim felsefesi ve uygulamaları zincirinin yeni bir halkasını oluşturmaktadır. 1983 yılından bu yana her yıl yapılan öğretim toplantılarında sırası ile : 1) Yabancı dilde öğretim yapan ortaöğretim kurumlarının yabancı dille öğretime ilişkin sorunları (1983), 2) Ortaöğretim Kurumlarında Fen Öğretimine ilişkin sorunlar (1984), 3) Ortaöğretim Kurumlarında Matematik Öğretimine ilişkin sorunlar (1985), 4) Ortaöğretim Kurumlarının Türk Dili ve Edebiyatı öğretim i ve Sorunlar (1986), incelenmiştir. Bugünden başlayarak üç gün sürecek olan çalışmalarda «Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilimler ve Sorunları» tartışılarak eğitim ve öğretim hayatımızın çok önemli bir bölümünü teşkil eden ortaöğretimimizin temel sorunlarının değerlendirilmesine bir bütünlük geliştirilmiş olacaktır. Sosyal Bilimlerin kapsadığı alan ve konuların çeşitliliğini ve önemini dikkate alan TED Bilim Kurulu ilk kez bir öğretim toplantısını benzeri toplantılar için yeterli hatta uzun sayılabilecek üç güne yaymış bulunmaktadır. 5. Öğretim Toplantısının bir aksaklık olmaksızın yürütül mesi ve sonuçlandırılması, toplantıda yapılan tartışmaların sentezlerinin ve büyük bir olasılıkla erişilecek ortak görüşlerin ülkemiz eğitim ve öğretim sistemine katkılar ve yenilikler getirmesi en büyük temennimdir. Ortaöğretim programında yer alan sosyal içerikli dersler insanı insan yapan değerlerin öğretildiği ve sosyal yaşantımızın temelini oluşturan konuların işlendiği derslerdir. Bu nedenle bu tür derslerin günümüz yaşantısı ile bağdaşması, görsel ve araştırmaya yönelik biçimde yürütül XV

mesi önem arzetmektedir. Ders içeriklerinin yeniden gözden geçirilmesi, konuların genel kültür ve bütünlük bozulmadan sunulması günümüz ve yakın geçmişimize ağırlık verilerek ve gelecekteki muhtemel gelişmelerden söz edilerek öğrencilerin düşünmeye, arayışa ve araştırma yapmaya yöneltilmesi ilke olarak benimsenmelidir. Bu duygularla, TED Merkez Yönetim Kurulu adına bu öğretim toplantısını planlayan ve gerçekleştiren TED Bilim Kuruluna, tebliğ sunmak ve panellerde görev almak suretiyle toplantıya bilimsel bir çehre katan değerli eğitimcilerimize ve bilim adamlarımıza, toplantı için tesislerini tahsis eden TED Ankara Koleji Vakfı Yönetim Kuruluna, toplantının özlenen biçimde yürütülmesi için özveri ile hizmet veren TED Genel Merhez Bürosu mensuplarına şükranlarımı sunar, toplantıya gösterdiğiniz ilgi için hepinize teşekkür ederim. Saygılarımla. XVI

BİLDİRİ t I Ortaöğretim Kurumlarında Sosyal Bilgiler Öğretimine Genel Bir Bakış ve Ülkemizdeki Durum Prof. Dr. Süleyman Çetin ÖZOĞLU (TED Bilim Kurulu Başkûnı) Oturum Başkanı : Doç. Dr. Haydar TAYMAZ

ORTAÖĞRETİM KURUMLARINDA SOSYAL BİLİMLER ÖĞRETİMİNE GENEL BİR BAKIŞ VE ÜLKEMİZDEKİ DURUM GİRİŞ Çağımızda eğitimin yalnızca yeteri kadar bilgi vermesi, bilgi aktarması görüşü artık geçerliliğini kaybetmiş, onun yerine eğitimin bireylere istenilen ve beklenen davranış değişikliklerini kazandırması ve gelişen, değişen topluma, çevreye ve değerlere uyum sağlamaların, kolaylaştırması ve gerçekleştirmesi esas alınmaktadır. Çağdaş toplumda birey, içinde bulunulan ve girilecek olan çağın koşulları çerçevesinde yaşama hızlı bir uyum sağlama, çabuk ve etkin kararlar verebilme zorunluluğu ile karşı karşıyadır. Toplumlar için de bu geçerlidir. Çağdaş haberleşme ve ulaşım sistemleri, genel olarak teknoloji, bireyleri başkaları tarafından, kurumlar, örgütler v.b., yönetilenler haline getirmiştir. Bu bakımdan eğitim uygulamalarının, bireyleri, geleneksel ve miras olarak alınmış değerler sistemi ve dünya görüşü ile topluma ve çağa hazırlamakta ısrar etmemesi gerekmektedir. Israr gelişmeyi önlediği gibi karmaşık sorunlara ve zaman zaman kargaşa ve karmaşaya yol açabilmektedir. Çağdaş eğitim ve öğretim uygulamaları; bireylerin birbirleriyle ve çevreleriyle sü/rekli ve etkin bir ilişki kurması, toplumsal olaylara ve konulara, değerlere sürekli ve etkin bir biçimde yaklaşmcsı, sorunları 3

çeşitli açılardan çözebilmesi için gerekli bilgi, anlayış, tavır, düşünüş, alışkanlık ve becerileri kazandırmak durumundadır. Toplumlarm eğitim sorumluları ve yetkilileri, çok yakın geçmişte, çağdaş topluma olumlu bir tavır takınma gereksinmesini duymuşlar ve yapıcı düşüncelerle, bireyleri gelecekteki toplumsal yaşam rolleri için hazırlamak üzere eğitim ve öğretim programları ve uygulamaları geliştirilmesine, uyarlanmasına başlamışlar ve bunları okullarına yansıtmışlardır. Kuşkusuz bu tür çalışmalar ülkeler arasında farklılıklar göstermiş ve göstermektedir. Bazı ülkelerde bu yöneliş ve çabalar, zaman zaman hareketli, heyecanlı ve acele değişiklikler ortaya koymuştur. Kuşkusuz politik amaçlı değişiklikler ayrı bir önem ve özellik taşımaktadır. Genellikle, bu acele ve hareketli değişiklikler Sosyal Bilimler öğretiminde Fen Bilimleri öğretimine oranla daha az ve etkisiz olmuştur. Örneğin, bir çok gelişmiş ülkede, okul programlarında, lise düzeyindeki haftalık ders saatlerinde, fen bilimleri ve matematik derslerinin saatleri arttırılırken Sosyal Bilimlerle ilgili derslerin saatleri ya aynen bırakılmış veya azaltılmıştır. Kuşkusuz bu, Sosyal Bilimler derslerinin ikinci derecede dersler olarak belirmesi gibi bir durumu ortaya çıkarmış ve Sosyal Bilimcinin ve bazı eğitimcilerin büyük tepkilerine yol açmıştır. DÜNYADA ORTADERECELİ OKULLARDA SOSYAL BİLİMLER ÖĞRETİMİNE GENEL BİR BAKIŞ Bir çok ülkede.özellikle gelişmesini tamamlamış ülkelerde, eğitim uygulamalarında Sosyal Bilimlerle ilgili gelişmelere gerekli yeri ve önemi vermekteki ihmalin sonucu olarak, acil ve kritik görünen konular küçümsenmiş ve bunların kuşku ile karşılanması durumu da ortaya çıkmış* tır. Genellikle, toplumdaki etkili kurum ve kişiler, liderler 4

ve eğitim sorumluları Sosyal Bilimlerin, toplumun karşılaştığı çatışmalar, savaş-barış, yaşatma, yaratma veya yıkma, çıkar ve rol çatışmaları, bireysel ve toplumsal refah ve mutluluk özlemleri, toplumsal 'kalkınma ve işsizlik gibi konu ve durumların açıklanmasındaki rolünü ve ilişkisini görmemezlikten gelmişlerdir. Bu durumun doğal sonucu olarak, eğitim programlarında, okullarda Sosyal Bilimlerin öğretimi ile Fen Bilimlerinin öğretimi arasında ciddi ve büyüyen açıklık ve bilimsel uyuşmazlık ve dengesizlik meydana gelmiştir. Gelişmiş ülkelerde bu açıklık ve uyuşmazlık uzun süre devam etmemiştir. Özellikle, uluslararası kuruluşlar ve programlar bu açıklığı belirleyerek giderilmesi konusunda üye ülkeleri uyarma girişimlerini başlatmışlar ve programlar geliştirmişlerdir. Bu arada, özellikle kalkınmakta olan ülkelerde, yalnızca teknolojik gelişmenin ve ilerlemenin toplumsal kalkınmayı sağlayamadığı gerçeği kesinlikle ve açıklıkla belirlenmiştir. Böylece, toplumsal kalkınmada, ülke kalkınmasında insan faktörü ve insanlcrarası ilişkiler düzeni ve toplumsal değerler ve değer hükümleri gittikçe önem kazanmaya başlamıştır. Bunun sonucu olarak, ortadereceli okullarda ekonomi, psikoloji, sosyoloji ve felsefe başta olmak üzere Sosyal Bilimler disiplinlerine dayalı dersler programlarda daha ciddi bir öğretim görünümü içine girmiştir. Bireyleri politik olarak koşullandırma, doktrine etme ideolojik biçimlendirme amacı ile yapılanlar bu belirlemenin dışındadır. Örneğin, bu ciddi görünümün en belirgin olduğu Amerika Birleşik Devletlerinde, 1964 yılına kadar Sosyal Bilimlerin öğretimi ve derslerin içeriği konularında sembolik sayılabilecek araştırma projeleri ve programlar görülmekte iken, 1965 yılından itibaren araştırma ve geliştirme projelerinin ve çalışmalarının nicel ve nitel olarak arttığım görmekteyiz. Ayrıca bu tür çalışma 5

lar için mali desteklerin artmış olduğu da dikkati çekmektedir. UNESCO, OECD v.b. uluslararası (kuruluşların bu konudaki etkinliklerinde ve desteklemelerinde de dikkat çekici artışlar gözlenmektedir. Ülkemizde de bu konuda bazı gelişmeleri gözlemek mümkündür. Örneğin, Sosyal Bilimlerde yurt dışında yetiştirilen insan gücü sayısı, teknik ve uygulamalı bilimler ile temel fen bilimlerindekine oranla önemli artışlar göstermiştir. Özellikle, bu, eğitim ve ekonomi alanlarında belirginleşmektedir. Bir çok eğitimci, ortaöğretimde, lise düzeyindeki okullarda, Sosyal Bilimlerin öğretimini, çağdaş uygarlığın ve toplumsal kalkınmanın gerekli ve zorunlu kıldığı sosyaltoplumsal olgunluğu ve uyumu sağlayan, kültür ve kişiliği geliştiren, zenginleştiren bir alan olarak görmektedirler. Bunların yanı sıra, Sosyal Bilimler, bireye, gençlik dönemi boyunca kültür sahibi olmasını sağlayan bilgileri verme ve alışkanlıkları kazandırma durumundadır. Bireyin, gencin toplumsal varlık olarak kendini anlamasına, tanımasına, kabullenmesine ve gerçekleştirmesine yönelik bilgi, beceri ve düşünme olanak ve yöntemi sağlamak Sosyal Bilimler derslerinden beklenmektedir. Özetle, Sosyal Bilimler öğretiminin, lise düzeyindeki uygulamalarında, bireylerin olumlu bir yaşam görüşü geliştirmeleri, rollerini görüo geliştirebilmeleri, toplumca beklenen ve istenilen gerek duyulan tavırlar ile gerekli bilgi, düşünce ve becerileri kazanmaları kişiliklerini belirleyerek geliştirmeleri amaçlanmaktadır. Bu çerçevede, bu konudaki derslerin, bireyin kendisini, toplumunu ve toolumları, çevresi ile dünyayı anlamasına yardım etmektedir. Okul programlarında Sosyal Bilimler Öğretimi, Sosyal Bilimler disiplinlerine paralel dersler olarak yer aldığı gibi. Sosyal Bilgiler olarak da yer almaktadır. Genel olarak Sosyal Bilgilere, Sosyal Bilimlerin öğretim için seçilmiş ve a

değişmediği kabul edilen kısımları olarak bakılmakta vs 11-15 yaşları arasındaki öğrencilerin programlarında yer verilmektedir. Sosyal Bilimler ise, genel olarak akademik biçimde ve ileri düzeyde, bilim disiplini anlayışında, insan ilişkilerim incelemektedir. Özetle, Sosyal Bilimler, araştırma, deney, buluş ve benzeri bilimsel etkinlikleri içermekte, 'insan, toplum ve onların değerleri, çevreleri ile olan 'ilişkileri ile ilgilenmekte ve bu konudaki bilgiyi arttırmaya ve genişletmeye çalışmaktadır. Sosyal Bilgiler ise, okul programlarında Sosyal Bilimlerin yöntemlerini, içeriğini ve bulgularını oldukça basit bir düzeyde ele almakta, bireyin toplumda yaşayış ve davranışları, temel gereksinmeleri ve bunları gidermek için yaptıklarını, oluşturulan kuruluşları ve değerleri gibi 'konuları işlemektedir. Bu çerçevede Sosyal Bilgilere «Vatandaşlık Bilgileri» olarak bakmak da mümkündür. Öğretim Programlarında Sosyal Bilimler mi Sosyal Bilgillr mi tartışması bazı ülkeler için sonuçlanmış değildir. Anoak, 1963 yılında Avrupa Konseyi Kültürel İşbirliği Konseyinin yaptığı İnceleme ve belirleme genel bir kabulü ve uygulamayı yansıtmaktadır. Şöyle ki; belli başlı ülkelerde lise düzeyinde Sosyal Bilimler adı altında, tarih, coğrafya, ekonomi, felsefe, psikoloji, sosyoloji gibi bilim alanlarının ayrı ayrı belirtildiği, Sosyal Bilgiler adı altında ise incelenen 17 ülkede, programlarda herhangi bir uygulama olmadığı 'kaydedilmektedir. Bir çok ülkede, insan ilişkilerini ve birey ile toplumu inceleyen bilimlerin Sosyal Bilimler başlığı ile gruplanarak liselerde ders programlarında ele alındığını ve öğretildiğini görmekteyiz. İster Sosyal Bilimler, ister Sosyal Bilgiler adı altında olsun eğitime bilimsel yaklaşım, bireysel farklılıklara verilen önem, eğitim psikolojisindeki gelişmeler ve öğrenci gereksinmelerine verilmeye başlanan yer ve önem, Sosyal l

Bilimlerin öğretimine, bu konudoki derslerin öğretimine, yeni ve bilimsel bir biçim vermeyi ve bu yönde geliştirmeleri teşvik etmekte ve desteklemektedir. Gençlerin çağın koşullarına uygun yaşam felsefesi, tavırlar, beceriler, anlayış, düşünüş ile temei bilgi ve kültür değerleri kazanmalarına yardım etmeyi amaçlayan lise düzeyindeki eğitim ve öğretimin, Sosyal Bilimler öğretimi ile bütünleştirilmesi gerekli olmaktadır. Sosyal Bilimler, insan ilişkileri hakkında doğru ve sistemli bilgilerin büyük bir kısmını geliştirip kapsadığına göre, bu bilgilerin bireyin ve toplumun yaşamında ve yönetiminde, toplumsal ve ekonomik yaşamın düzenlenmesinde ulusların yönetim ve uluslararası ilişkilerinde gerekli bir uğraşı alanı olmaktadır. Çağımızda yaşamın karmaşıklığına, teknolojinin baş döndürücü gelişmesine rağmen, uygarlığın gelişip devam etmesi ve ilerleyebilmesi için Sosyal Bilim çalışmalarına ve onların lise düzeyinde öğretimine gerek vardır. Ülkelerin, lise düzeyindeki eğitim kuruluşlarında, genellikle, Sosyal Bilimlerin öğretiminde, antropoloji, sosyoloji, ekonomi, coğrafya, tarih, yönetim bilimleri, psikoloji, sosyal psikoloji ve felsefe alanlarından çıkarılan içerik esas alınmaktadır. Bu öğretimin sonunda, gençlerin daha iyi bireyler ve içinde bulundukları toplumda işlevsel olarak daha etkin üyeler olabilecekleri umulmakta ve beklenilmektedir. Kuşkusuz yükseköğretime hazırlama başlı başına ayrı bir somut amaç olmaktadır. ORTADERECELİ OKULLARDA SOSYAL BİLİMLER ÖĞRETİMİNDEKİ GENEL GELİŞMELER Sosyal Bilimler derslerinin her ülkede farklı olduğu gözlemi yaygındır. UNESCO nun 1960 yılları için yaptığı bir karşılaştırmalı eğitim incelemesinde, Sosyal Bilimler derslerinin lise programlarındaki yeri saptanmıştır. Sosyal Bi- 8

Iimlere, genel kültüre giren konular dahil ediierek, felsefe, mantık, tarih, ekonomi, politik ve siyasal bilimler gibi disiplinler sayılmaktadır. Saptanan durum şu olmuştur : Dil, Edebiyat kollarında, Sosyal Bilimlerin haftalık dağıtımındaki oranları en az yüzde 9.4, en çok 35 tir. Ülkemizde ise yüzde 19.8 dir. Fen, Doğa Bilimleri veya Matematik kollarında ise, en az yüzde 6, en çok yüzde 26 dır. ' Ülkemizde yüzde 15.9 dur. Güney Amerika ülkeleri, lise programlarında, Sosyal Bilimler derslerine en çok yer veren ülkeler olmuştur. Bu oranlar, ana dil ve modern diller dersleri ile beraber dikkate alındığında yüzde 50 lere ulaşmaktadır. Ana dili ve modern dilleri Sosyal Bilimler kapsamında ele alan ve değerlendiren yaklaşımlara ve programlara rastlanmaktadır. Bu durumda, değişik ülkelerde, Sosyal Bilimler derslerinin haftalık ders programlarının yüzde 35 ile 50 si arasında yer aldığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bu da, bir çok ülkede, lise düzeyinde öğrencilere, toplumsal ve bireysel yaşama ilişkin davranış değişiklikleri kazandırmada ve bilgiler aktarmada. Sosyal Bilimler öğretimine verilen yeri ve önemi belirtmektedir. Bu genel saptamadan sonra, Sosyal Bilimler öğretimindeki genel gelişmelere satır başlıkları halinde bir gö2 atmak yararlı olacaktır. 1800-1900 yılları arasında, Sosyal Bilimler genellikle tarih öğretimi biçiminde olmuş, zaman zaman coğrafya ve yurttaşlık bilgisi gibi konulara da yer verilmiştir. 1900-1920 yılları arasında, Sosyal Bilimlerin öğretiminde, tarih öğretimi gelişmiş, yurttaşlık ve yö- 9

netim konuları ağırlık kazanmış, fiziki coğrafya eklenerek coğrafya öğretimi geliştirilmiş, ekonomi ve sosyoloji öğretimi başlatılmıştır. 1920-1940 yılları arasında, Sosyal Bilimlerin lise düzeyinde öğretiminde bilimsel yaklaşım ağırlık kazanmış, tarih ve coğrafyanın programdaki ağırlığı azaltılmış, siyasal bilimler, ekonomi, beşeri coğrafya, sosyoloji, psikoloji ayrı ayrı veya disiplinler arası yaklaşım ile ele alınmıştır. Eğitimde b i limsel yöntem ve bireysel farklılıklar yer almaya başlamıştır. Öğrencilerin gereksinmelerine yer verme yaklaşımı belirginleşmiştir. 1940-1960 yılları arasında, Sosyal Bilimler öğretiminde merkezi ve milli programlara bir tepki geliştirilerek, yerel gereksinmelere ve çevre koşullarına yönelik programlar ve 'içerikler geliştirilmesi eğilimi güç kazanmıştır. Özellikle, A.B.D. de Sosyal Bilgilere kayış olarak bu durum ortaya çıkmıştır. 1960 yıllarından sonra başlayan dönemde ise, Sosyal Bilimler öğretiminde içerik belirlemede, Sosyal Bilimler disiplinlerinin yapılarına, kavramlarına ağırlık veren bir yaklaşım geliştirilmiştir. Bu yaklaşımın temel özelliği, Sosyal Bilimcilerin 'kullandığı yöntem esas alınarak bireyleri eğitmek, yetiştirmek için Sosyal Bilimler derslerini, toplumu ve bireyleri ilgilendiren hususları birleştirici olarak ele alan ve teknolojik gelişmenin avantajlarını 'kullanan bir anlayışa dayanmasıdır. Böyle bir yaklaşımın esas olduğu programdan geçen bir bireyin, Sosyal Bilimcilerin kullandığı bilimsel yöntemi, yeni durumlara ve sorunlara uygulaması, toplumun ve İnsanlığın değer ölçülerinin ışığında kararlar vermesi ve bunları bağımsız olarak değişen top-

beklenmek lumda etkin bir biçimde sürdürmesi tedir. Bu özet bilgiye şunu da eklemek yararlı olacaktır. Son yıllarda, Sosyal Bilimler öğretiminde, bilimsel yöntemin kullanılması tartışmalarından çok, içeriğin ayrı ayrı disiplinler olarak mı, yoksa disiplinler arası olarak mı ele alınması tartışmaları olmaktadır. Sosyal Bilimler öğretiminin dünyadaki durumuna ilişkin özetlemeyi; amaçlar, içerik-izlence, yöntem, araç-gereç, öğretmen ve öğrenci başarısını değerlendirme gibi konu1 lardaki durumuna genel bir bakış ile gelişmeler hakkındaki belirlemelerle tamamlamak yararlı olacaktır. AMAÇLAR Bu konuda az sayıda araştırma olmasına rağmen, değişik görüşlerin oluşturulduğu ve uygulandığı görülmektedir. Bu görüşlerin ilkinde, amaçlarda anahtar kavramlar, genellemeler ve temalar geliştirme, bunları hipotez olarak kullanmaya ve bilginin organize edileceği merkezler, odaklar ele alma esas kabul edilmektedir. Bilgi, temel bilgi aktarma esas olmaktadır. İkinci grup görüşte ise, öğrenme sürecinde esas olan kullanışlı ve disipline bağlı çalışmayı içeren tavırlar, beceriler ve inceleme modelleri kazandırmayı amaçlamak esas alınmaktadır. Son grup olarak belirlenen görüşte ise, Sosyal Bilimlerin sağlam yapısı ve içeriği yoluyla, etkin vatandaşlık davranışlarını geliştirmek esas alınmaktadır. Kavramları, genellemeleri ve yöntemleri kullanmada yetenek ve etkililik geliştirmek amaçlanmaktadır. Yükseköğretime taban teşkil etmek de söz konusudur. Amaçlar konusundaki bu üç görüşte de Sosyal Bilimler dersleri aracılığı ile, anlamayı - kavramayı geliştirmek 11

belli ölçülerde ortak olmaktadır. Bu bakımdan, anlama ve kavrama konusunda, 'kavramların karışık olması, deneme ve yaşama yolu 'ile öğrenilmelerinin gerekli oluşu ve öğrencilerde belli düzeyde yetenek, çalışma alışkanlığı ve ilgi gerektirmesi gibi hususlar amaçların belirlenmesinde etkili olmaktadır. Bu bakımdan, amaç belirlemede ideoloji, propaganda, doktrine etme, 'koşullandırma, politik dünya görüşü gibi eğilimlerin etkili olması ve bu yönden ülkeler arasında farklılıklar bulunması olasılığı yüksek olabilmek tedir. Amaç belirlemede bilimsel yaklaşım ve Sosyal Bilimlerin yapısının ve özelliklerinin esas alındığı uygulamalarda bu olasılık çok azalmaktadır. İÇERİK (MUHTEVA) Sosyal Bilimler derslerinin öğretimindeki programlar ve içerikleri. Sosyal Bilimlerdeki gelişmelerle yakından ilgili olan ve etkilenen bir durum göstermektedir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, politik dünya görüşleri ve yönetim biçimleri içerikleri zaman zaman belirgin ölçülerde etkilemektedir. Bilginin hızla artması ve farklılaşması, içeriğin değiştirilmesini gerektirmektedir. Buna rağmen, toplum kitlelerinde, öğretimde içeriğin değiştirilmesinden çok mevcudun korunması veya sınırlandırılması yönünde ilgililer ve istekler olduğu görülmektedir. Bu tür ilgi ve isteklerin nedeni olarak; a) Halk, Sosyal Bilimlerdeki değişiklikler ile, Fen Bilimlerindeki değişiklikler ve gelişmeler kadar ilgilenmemekte ve günlük yaşamında etkilenmemektedir. (Toplumsal sorun ve krizler gibi aşırılıklar hariç), b) Sosyal Bilimler, genelde, insan ilişkilerini incelerken inançlar, gelenek, yöresel örf ve adetler sosyo-ekonomik yapı, ön yargılar gibi belli ölçülerde dokunulmazlığı olan konularla da ilgilenmekte ve zaman zaman bunları ve bireylerin alışkanlıklarını ve de çıkarlarını zorlayıcı olmaktadır, c) Sosyal 12

bu Bilimlerin konularında kesinlikten yoksun durumlar lunmaktadır. gibi durumlar ileri Sürülmektedir. Sosyal Bilimler derslerinin içeriklerinin belirlenmesi konusunda yapılan çalışmalarda; «Davranış Bilimleri» diye isimlendirilen bilim disiplininin yöntem ve bireyin sorunlarına yaklaşım biçimi, bu konudaki tarihsel görüşü ve kabulü etkilemiştir. Ayrıca, Sosyal Bilimlerin ele aldığı insan ilişkileri konusunda, bu ilişkileri düzenleyen ahlâki ve toplumsal değer yargıları ve kuralları etkili olduğundan bunların, Sosyal Bilimler derslerinin içeriğinde yer alması ko* nusu da ortaya çıkmaktadır. Grup dinamiği, grup anlaması ve etkileşimi, ortak sorumluluk gibi konular içerikte yeralacak duruma gelmiştir. Sosyal Bilimlerin lise düzeyinde dersler olarak okutulmasında ve programların ve içeriklerin belirlenmesinde yapılan çalışmalar ve ulaşılan gelişmeler şöyle özetlenebilir : Sosyal Bilimler kullandığı yöntem, benimsediği yaklaşım ve tavırlar yönünden Fen Bilimleri ile benzerlik ortaya koymaktadır. Sosyal Bilimlerin dersler olarak öğretiminde, Fen Bilimlerinde olduğu gibi, belirlenecek içerik bilim disiplinlerinin yapısına dayalı olmalıdır. Yapıdan kasıt, kavramlar arasındaki ilişkidir. Salt bulgular, olgular değildir. Bir bilim disiplininde yapı, düşünce sisteminin belli başlı kavramlarını ortaya koymak ve bunlar arasındaki ilişkiler belirtmektir. Sosyal Bilimler derslerinin içeriği ile Sosyal Bilimler öğretiminin amaçları arasında çok yakın bir ilgi ve etkileşim vardır. İçerik belirlenmesinde, Sosyal Bilimlerin yapılarına dayalı olarak saptanan durumlarda ve oluşturulan içeriklerde, kavram, genelleme ve yönteme ağırlık verildiği gibi bunun yanı sıra yalnızca çok önemli ve iktidarlarca 13

saptanmış sorunlara yaklaşım ve çözümlerin esas alındığını da görmekteyiz. İçerik belirlemede Sosyal Bilimlerin yapılarının esas alınması yaklaşımına, içerik belirlemede kavramsal (cognitive) yaklaşım da denilmektedir. Kavramsal yaklaşım, Sosyal Bilimlerin yapılarına, kavramlarına, genellemelerine, temalarına ve her disiplin için esas olan araştırma yöntemlerine dayalı içerik ve program geliştirme olmaktadır. Bunun içindir ki, program geliştirme çalışmaları üniversite mensupları, akademik uzmanlarla ortak bir biçimde yürütülmektedir. Böyle bir yaklaşım, disiplinler arası etkileşimi de içermektedir. Bu yaklaşım, öğretimde salt bilgiden çok, temel yapıyı öğretmeyi öngördüğünden, temel fikir, düşünce, kavram ve ilkeleri anlama, uygun bir öğrenme transferi ve işlevsellik için de ilk araç olmaktadır. Bilim disiplininin yapısının temel özelliklerini tekrar tekrar incelemek basit bilgi ile ileri bilgi arasındaki açıklığı da kapsamaktadır. YÖNTEM Sosyal Bilimler derslerinin öğretiminde içerik ile yöntemi birbirlerinden tamamen ayrı düşünmek mümkün değildir. Gözlenen odur iki, sınıftaki öğretme sürecinde çok az yenilikler olmuştur. Geleneksel olarak, öğretmenin yönettiği, ders 'kitabına dayalı bir takrir yönteminin esas o l duğu yaygın bir uygulamadır. Bunun yanı sıra, yapılan araştırmalar, 'kendi kendine öğrenme (self-discovery) diye nitelenen yöntem ile öğrencilerin problem çözmede daha etkin olduklarını ortaya koymuştur. Ayrıca, kazanılan bilginin korunması ve saklanması, ilişkileri görme, sentez yapma, ilkeleri uygulama, sonuçlar çıkarmu gibi yetenekleri ve davranışları 'kazanmada «tartışma» yönteminin «takrir» yöntemine oranla daha etkili olduğu da ortaya konulmuştur. 14

Sosyal Bilimlerin öğretiminde, içerik konusunda benimsenen kavramsal yaklaşım, problem çözme, soruşturma (inquary) yönteminin geniş ölçüde kullanılmasına yönelmeyi gerekli kılmıştır. Problem çözme yönteminin, geleneksel takrir yönetimine üstünlükleri konusunda araştırma bulguları 'ilginç sonuçlar ortaya koymuştur. Geleneksel yöntem ile öğrenim görenler standart testler için hazırlandıkları halde, problem çözme yöntemi ile öğrenim görenler, standart testlerle yapılan karşılaştırmalarda problem çözme yöntemi ile öğrenim görenler daha başarılı olmuşlardır. Problem çözme yönteminin salt bilgi kazandırma - ezberletme işinde diğer yöntemlere bir üstünlüğü olmamakta, ancak konuyu anlama, eleştirisel düşünebilme, demokratik tavırlar geliştirme gibi amaç ve beklentilerde etkili olduğu ortaya çıkmaktadır. Soruşturma yöntemi ise, ne düşünülmesinden çok nasıl düşünülmesine önem veren b ir yaklaşımı içermektedir. ARAÇ - GEREÇ Sosyal Bilimler derslerinin öğretiminde, genellemeler, disiplinlerin yapılarını geliştirme, konuları çözümlemede kavramlar kullanma, mevcut bilgiye karşı eleştirisel tavır takınma, karşılaştırma - soruşturma yöntemini kullanma, bilimsel yöntemi uygun kullanma gibi etkinliklerde, öğrencilerin esas kaynakları kullanarak orijinal çalışmalar yapma olanakları doğmaktadır. Fen Bilimleri derslerinin öğretiminde çok yaygın olarak ele alındığı gibi, Sosyal Bilimler derslerinde de kullanılacak araç - gereçlerin öğretmenin gösteri için kullanacağı araç - gereç olmaktan çok, öğrencinin eline ve kullanımına verilebilecek araç - gereç olması anlayışı ve uygulamasının yaygınlaştığı bir gerçektir. Filmlerin, teyplerin, okuma malzemelerinin slaytların, resim ve fllm-striplerln çok yaygın ola 15

rak kullanıldığı görülmektedir. Radyo ve TV. nin kullanımı. bilgisayarların kullanımı gittikçe yaygınlaşmaktadır. Sosyal Bilimler derslerinin öğretiminde temel araç olarak 'kabul edilen ders ve yardımcı ders 'kitabının yeri ve işlevi tartışılmaktadır. Bazı ülkelerde, ülkemizde de oiduğu gibi, ders 'kitabı, o dersin içeriğini, amaçlarını, yöntemini ve sınırlarını ve koşullarını tam anlamı ile belirlemektedir. Böylece ders 'kitabı, araç olmaktan çıkarılıp amaç ve yöntem haline dönüştürüldüğünde, işlevsel ve bilimsel olarak Sosyal Bilimler derslerinin öğretiminden söz edilemez. İçerik, yöntem konularındaki gelişmelere koşut olarak ders 'kitaplarında da eskiye oranla bir gelişme olduğu görülmektedir. Ders 'kitaplarının kalite ve niteliklerinde gelişmelerin olması, bir ölçüde ders 'kitabı yazarlarının tek kişi olmaktan çok bir ekip olması ve bunda Sosyal Bilimciler ile öğretmenlerin ve çoğu zaman diğer uzmanların katılmalarının ve etkin roller oynamalarının bir sonucudur. Bunun yanı sıra, ders kitap ve araçlarının bir takım halinde; ders kitabı, öğretmen kitabı, iş ve laboratuvar kitabı ve başarıyı değerlendirme araçları ile birlikte geliştirilip kullanılmaktadır. Kitaplara ve araçlara gösterilen özen ve estetik ayrı bir çekicilik yaratmaktadır. ÖĞRENCİ BAŞARISINI DEĞERLENDİRME Sosyal Bilimler derslerinin öğretiminde, öğrenci başarısının değerlendirilmesi konusu, amaçların, hedeflerin ulaşılabilir ve gerçekçi davranışlar olarak belirlenmesi ile çok yakından ilgilidir. Olgusal bilgilerin kazandırılmasının ve ezberletmenin esas iş olduğu durumlarda öğrenci başarısını değerlendirme yöntem ve araçları sınırlı olmaktadır. Bunlar öğretime yardımcı olmaktan çok yargılamaya yardım eden silahlar ve araçlar olmaktadır. Sözlü ve yazılı 18

klasik sınavlar tek araç olmaktadır. Amaçlarc uygun olarak, değişik testlerin öğrenci gözlem yöntemlerinin, proje çalışmalarının öğrenci başarısının değerlendirilmesinde kullanıldığı görülmektedir. Öğrencinin kendisini değerendirmesi yöntemi de belli ülkelerde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. ÖĞRETMEN Sosyal bilimler derslerinin öğretiminde öğretmen önemli bir unsur olmamaktadır. Bu bakımdan, öğretmenlerin yetiştirilmesi, tavırları, yaklaşımları, kullandıkları yöntem ve araçlar yönlerinden incelemeler yapılmıştır 1960'lı yıllarda yapılan bir araştırmada, A.B.D. Sosyal Bi limler derslerini okutan öğretmenlerin, Sosyal Bilimlerdeki gelişmeleri dikkate alarak derslerinde günümüzün yeniliklerini tam olarak yansıtmaktan yoksun olduğunu ortaya koymuştur. Bir başka araştırmada da, öğretmen adaylarına öğretilen derslerin daha çok disiplinler açısından gereksinmeleri karşılayacak nitelikte olup, öğretmen olarak başarılı bir öğretim için gerekli olabilecekleri ise karşılayamadığı belirlenmiştir. Sosyal Bilimler derslerini okutan öğretmenlerin inançlarının, dünya görüşlerinin ve toplumsal sorunlara karşı olan tavırlarının bu derslerin öğretimine etki edebileceği düşünülmekte ve bu etki kabul edilmektedir. Yapılan araştırmalarda, Sosyal Bilimler dersleri öğretmenlerinin tavırlarının diğer öğretmelnerden farklı olduğu ortaya çıkmıştır. Sosyal Bilimler derslerini okutan öğretmenlerin tavır ve görüşlerinin «ideal» ve «liberal» olarak nitelenebilecek ikili bir görünüm verdiği saptanmıştır. Sosyal Bilimler derslerinin öğretiminin dünyadaki durumunu belirlemede yukarda değinilen öğeler, dersler açısından ve öğretimdeki yeri boyutunda ayrı ayrı ele alınıp 17

bildiriler olarak bu öğretim toplantısında işleneceğinden dolayı, burada ayrıca ayrıntılarına girilmemiştir. Sosyal Bilimler öğretiminin dünyadaki durumunu ve gelişmeleri özetleyen bu bilgilere, son yıllardaki eğitim programları geliştirme çalışmalarındaki ortak bazı noktalan da eklemek yararlı olacaktır. Bu ortak noktalar satır başlıkları He şunlardır : Yeni ders programları geliştirilmesi çalışmaları, tipik olarak bilim disiplinlerindeki en yetkili bilim adamlarınca üniversitelerde başlatılmış ve geniş çapta araştırma-geliştirme pıojeleri olarak ele alınmıştır. Bu projelerde önemli adım, bilim adamlarının hangi konuların öğretileceğini kararlaştırılmalarıdır. Kararlaştırılanlar bilim disiplinlerinin yapıları ol muştur. Bu projelerde yalnızca içerikler belirlemekle kalınmamış, yöntem ve uygun yaklaşımlar, araçlar-gereçler geliştirilmesi de sağlanmıştır. Öğrencinin merakını uyandırma, ilgisini çekme temel olmuştur Geliştirilen programlar, öğretmene yeni ve deği şik roller vermiştir. Proje çerçevesinde geliştirilen malzemeyi ve içeriği öğretmenlerin uzmanlarla beraber işlemesi önerilmiştir. Öğretmen yetiştirmede, öğretmenin yeni yöntemi ve içeriği ele alarak işleyebilmesi ön plana alınmıştır. SOSYAL BİLİMLER ÖĞRETİMİNDE ÜLKEMİZDEKİ DURUMA GENEL BİR BAKIŞ Ülkemizde eğitimin gelişmesine ilişkin incelemeler ve tartışmalar, toplumumuzdaki batılılaşma hareketleri ile birlikte sürdürülmektedir. Eğitimde batılılaşma, uygulama* 18

lara baktığımızda, devlet örgütüne ve silahlı kuvvetlere nitelikli insan gücü yetiştirmek amacı ile başlatılan okullaşma ve örgütlenme ile başlamış görünmektedir. Açılan okullar daha çok yüksek okullar düzeyinde olmuş ve yüksek düzeyde insan gücü hazırlamayı amaçlamıştır. İlginç olan husus, bu yüksek okullara taban va kaynak sağlamak üzere lise düzeyinde okullar daha sonra açılmış ve bütünlenme sağlanmıştır. Böylece lise düzeyindeki okulların amacı, yüksek okullara öğrenci hazırlamak olarak belirlenmiştir. Bunun, günümüzde de farklı olmadığını görmekteyiz. Bu çerçevede, lise düzeyindeki okullarda kafalcra bilgi doldurmak ve bunu da -klasik fen, matematik ve sosyal bilimler aracılığı ile yapmak üzere eğitim-öğretim uygulamaları sürdürülmüştür. Yenilikler yapma zorunda kalımldığında ise, hangi yeni bilginin veya alanların programlara eklenmesi ya da ders saatlerinde ne gibi ayarlamaların yapılması gerektiği gibi işlemler yönetimsel, bürokratik ve politik yöntemlerle yapılmakta idi. Bilimsel gelişmeler, eğitim psikolojisindeki yenilikler, bireysel farklılıklar, program geliştirme ve programlarda sosyo-ekonomik ve politik gelişmeleri kapsayacak esneklik ve koşullara uyum sağlayacak ve güncellik gibi hususlara yer verilme gereği duyulmamıştır. Ülkemizde Sosyal Bilimler derslerinin öğretimini ve gelişmeleri daha iyi özetleyebilmek için Cumhuriyetten önceki dönemin genel görünümüne değinmek yararlı bulun muştur. 1869 da yayımlanan Maarifi Umumiye Nizamnamesi Hakkında Mazbata da Rüştiye için Sosyal Bilimler dersleri olarak, genel tarih, osmanlı tarihi ve coğrafya ile din, dil ve yöresel dil sayılmaktadır, idadilerde ise, türkçe, fransızca, osmanlı tarihi, mantık, ekonomi, genel tarih ve coğrafya dersleri bulunmaktadır. Sultaniyelerin yüksek kısımlarında ise, edebiyat sınıfı için, türkçe, fransızca, eko- 19

nom'i, tarih, hukuk bilgisi derslerinin yer aldığını görmekteyiz. Fen sınıfı için ise bu derslerin yerini fen ve tabiat dersleri almaktadır. CUMHURİYETTEN SONRAKİ DURUM Tevhidi Tedrisat (Öğretimin Birleştirilmesi) kanununun kabulünden sonra, okul proğramlarında değişiklikler yapılmaya başlanılmıştır. Örneğin, öğrencilere ağır geldiği gerekçesi ile ruhiyat, terbiye, malumatı hukukiye, malumatı iktisadiye programlardan çıkarılmıştır. Yerine ev idaresi, atölye, laboratuvar gibi çalışmalar konulmuştur. Ayrıca, islami ilimlere ait derslerin bir kısmı da kaldırılmıştır. Lisenin yükseköğretime öğrenci hazırlama biçimindeki temel işlevine hayata hazırlama işlevi de eklenmiş ama bu uygulamaya tam yansımamış ve ayni konu 1970 lerde yeniden ele alınmış ve yasalarla belirlenmeye çalışılmıştır. 1739 sayılı yasa. Paylaşılan bir gözlem ve kanı şu olmaktadır: Tanzimat dönemindeki okulların devlet memuru yetiştirme geleneği, Cumhuriyet döneminde de ortaöğretimde devam etmiş, okullardan mezun olanlar kendilerini ancak bir devlet memurluğu yapmaya hazır bulmuşlardır. Lise, mezunlarının tamamını yükseköğretime göndere^ cek bir okul olarak görülmüş ve burada verilecek formasyonun daha ilerdeki bir formasyonun temelini teşkil edeceği benimsenmiştir. Bu çerçevede, lisede okutulacak derslerin, amaç, içerik ve yöntemi geleneksel biçimde, öğrencinin bir branş öğretmeni tarafından otoriter biçimde doktrine edilmesi, bilgili kılınması kavramı ve uygulaması içinde kalmıştır. Ansiklopedik bilgi, belleğe dayanan öğrenme ve aktarma esas olmuştur. Belli ölçülerde erkenden uzmanlaşma, genel kültür vermenin yerini alabilmiştir. Sosyal Bilimler dersleri, kültürü geliştirme, koruma ve gençleri geleceğe hazırlama gibi genel özelliklerini koru- 20

yamamış, toplumdaki ve dünyadaki gelişmeler, yükseköğretimdeki durum meslek alanlarının gelir ve prestij yönünden yarattıkları farklılıklar öğrencilerin ve ailelerin belirli dersleri ve alanları ön plana alarak Sosyal Bilimler derslerini ihmal etmelerine, zaman zaman küçümsemelerine yol açmıştır. Yükseköğretime giriş sınavı uygulamaları bu konuya ve soruna eğilip gerekli gelişmeyi sağlayacağı yerde, bu kanıyı ve değerlendirmeyi destekleyici, pekiştirici uygulamalar ortaya koymuştur. Okutulan dersler giriş sınavlarındaki soru sayıları ile puan ağırlıkları ölçülerinde değer 'kazanmış ve ilgi görmüştür. Sosyal Bilimler dersleri olarak hangi derslerin kabul edildiği konusundaki tartışmalar çok yönlüdür. Ülkemizde, Sosyal Bilimler öğretimi konusunda yapılan sistematik araştırma ve incelemeler çok sınırlıdır. Ders kitabı hazırlama, Milli Eğitim Bakanlığında program değişiklikleri çalışma ve 'kararlarını, uygulamalarını, sistematik inceleme ve bilimsel araştırmalar olarak değerlendirmek güç olmaktadır. Üniversitelerimizde bugüne kadar bu konuda çalışmaların çok sınırlı olduğu görülmektedir. Gönüllü kuruluşların, Sosyal Bilimlerin öğretimine ilişkin desteklediği veya yaptırdığı çalışmalar, hazırlanan raporlar yalnızca Sosyal Bilimlerin yükseköğretim düzeyinde öğretimi, araştırmalar ve gelişmeler konularında olmuştur. 1970'li yılların başında Türk Sosyal Bilimler Derneği, Sosyal Bilimler Öğretimini kapsamlı bir araştırma projesi çerçevesinde ele alarak ülkemizde lise, üniversite ve lisans üstü düzeylerde olmak üzere üç sistematik araştırma ile incelenmesini sağlamış ve bu araştırmaların raporları A.Ü. Eğitim Fakültesince yayınlanmıştır. Bu bakımdan, yaptığımız inceleme ve bu bildiriye esas olan bulgular, bu proje içinde yer almış olan «Liselerde Sosyal Bilimler öğretimi» adlı araştırmamıza dayandırılmaktadır. 21