Sempozyum. Bağlanma Stilleri ve Genel Uyum Düzeyleri Açısından Üniversite Öğrencilerinin İncelenmesi ARAŞTIRMA MAKALESİ

Benzer belgeler
daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Available online at

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

Prof. Dr. Serap NAZLI

ÖZGEÇMİŞ. Telefon: Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017 Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME

ÖZGEÇMİŞ. E-Posta: Telefon: +90 (312) Derece Alan Kurum Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİĞE YÖNELİK TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Nagihan OĞUZ DURAN Tel: +90 (224)

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

N.E.Ü. A.K.E.F. MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

PANSİYONLU OKULLARDA ÇALIŞAN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLERİNİN KARAR VERMEDE ÖZ SAYGI ve KARAR VERME STİLLERİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Okul Yıl. Erzi, S. (2012). Kız Üniversite Öğrencilerinin Yeme Tutumları, Yetişkin Bağlanma Stilleri ve

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

Doç.Dr. YALÇIN ÖZDEMİR

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Derece Alan Üniversite Yıl. BA Psychology Hacettepe 1999

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ WORKING PAPER SERIES. Tartışma Metinleri WPS NO/ 114/ EVLİ ÇİFTLERDE BAĞLANMA STİLLERİ VE İLİŞKİ İSTİKRARI

Araştırma Görevlisi, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD, 2

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ÖĞRETMENLERİN ÖZ BENLİK DEĞERLENDİRMESİNİN DAMGALAMA EĞİLİMİNE ETKİSİ: ANKARA İLİ ÖĞRETMENLERİ ÜZERİNDE BİR UYGULAMA

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 ISSN:

SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ OKUR- YAZARLIĞI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

YRD. DOÇ. DR. MÜGE AKBAĞ

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ VE AKADEMİK BAŞARILARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

MATEMATİK ÖĞRETMENLERİNİN BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİME İLİŞKİN ÖZ-YETERLİK ALGILARININ İNCELENMESİ

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN.

İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği

Yrd.Doç.Dr. ALİ SERDAR SAĞKAL

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: PSI Dersin Kodu: Gelişim Psikolojisi (Sosyoloji) 3 Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi

ÖZGEÇMİŞ. Telefon : +90 (312) FOTOĞRAF : Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 06800, Beytepe Ankara

ÖZGEÇMİŞ. : Cevizlik Mah. İzzet Molla Sok. 8/5 Bakırköy / İSTANBUL

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

Sınıf Öğretmenliği ve Beden Eğitimi Öğretmenliğinde Öğrenim Gören Öğrencilerin Psikososyal Uyum Düzeylerinin Ġncelenmesi *

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Halil Coşkun ÇELİK

Doç. Dr. Tuncay ERGENE Türk PDR-DER Genel BaĢkanı

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

Ergenin Psikososyal Uyumu, Arkadaşlıklarının Niteliği İle Annenin Arkadaşlıklarla İlgili İnançları ve Akran Yönetimi Davranışları Arasındaki İlişkiler

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

International Journal of Progressive Education, 6(2),

: Marmara Eğitim Köyü Maltepe/İSTANBUL. :

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN SPORA İLGİLERİ VE ATILGANLIK BECERİLERİ* (The Interests Of The University Students In Sports And Their Assertiveness Skills)

PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ PROGRAMI

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçentlik Tarihi: 1999 Doçentlik Tarihi: 2012

Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Özel Yetenek Sınavına Katılan Adayların Stresle Başa Çıkma Stillerinin İncelenmesi *

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

MATEMATİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ MATEMATİK OKURYAZARLIĞI ÖZYETERLİK DÜZEYLERİ

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

ESERLER. A. Uluslararası hakemli dergilerde yayımlanan (SCI ve SSCI Indekslerinde taranan) makaleler :

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ SEMİNERİNİN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDEKİ DERS ÇALIŞMA ALIŞKANLIKLARINA ETKİSİ

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRENME STİLLERİ, CİNSİYET ÖĞRENME STİLİ İLİŞKİSİ VE ÖĞRENME STİLİNE GÖRE AKADEMİK BAŞARI 1

MELTEM ANAFARTA ŞENDAĞ UFUK ÜNIVERSİTESİ - PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ Tel : 0 (312) E-Posta: Web Sayfası:

HEMŞİRELİK VE SAĞLIK MEMURLUĞU ÖĞRENCİLERİNİN ATILGANLIK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ*

Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog

Sınavlı ve Sınavsız Geçiş İçin Akademik Bir Karşılaştırma

Tez adı: Babalar... Tez Danışmanı:(HACER NERMİN ÇELEN)

Derece Program Üniversite Yıl. Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Selçuk Üniversitesi ---

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRETMEN YETERLĠKLERĠ

ÖZGEÇMĠġ. Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 ISSN:

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

AİLE DANIŞMANLIĞI 1.GRUP DERS PROGRAMI 1 - AİLE DANIŞMANLIĞINA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR

Çocukların Olumsuz Duyguları ile Baş Etme Ölçeğinin Psikometrik Çalışması

SİSTEM. Sosyal Sistem Olarak Sınıf. Okulun Sosyal Sistem Özellikleri. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Pervin HORASAN Erciyes Üniversitesi Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1

Sosyometri. Halk Sağlığı. Mart-2005

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler

KİŞİSEL, SOSYO-EKONOMİK ve KÜLTÜREL BAZI DEĞİŞKENLERİN GENÇLERİN UYUM ALANLARI VE UYUM YÖNTEMLERİNE ETKİSİ

Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) Dersin Kodu Türü Türkçe Adı İngilizce Adı T U Kredi AKTS ATA101 Z

Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli

Yrd.Doç.Dr. YAŞAR KUZUCU

1. Cihan, H. Doktor-Hasta İletişim Envanteri: Geçerlik ve Güvenirlilik Çalışması, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 1999.

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Kişilerarası İlişkiler

2009 Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı:25, s.1-7

Transkript:

ARAŞTIRMA MAKALESİ Bağlanma Stilleri ve Genel Uyum Düzeyleri Açısından Üniversite Öğrencilerinin İncelenmesi n Miraç Neslihan AKHUNLAR-TURGUT, Nilgün ÖNGİDER** * Uzm. Psikolog M. Neslihan AKHUNLAR-TURGUT. Bülent Ecevit Üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık Birimi, Zonguldak ** Yrd. Doç. Dr. Klinik Psikolog Nilgün ÖNGİDER. Yaşam Aile Danışma Merkezi, İzmir Yazışma adresi: Uzm. Psk. M. Neslihan AKHUNLAR- TURGUT. Bülent Ecevit Üniversitesi, Medikososyal Merkezi, Psikolojik Danışmanlık Birimi, Zonguldak Tel: 0372 2574010/1559, Fax: 0327 2572101 E-mail: nes_ak8@hotmail.com ABSTRACT ÖZET Amaç: Bu çalışmanın amacı bağlanma stilleri ve genel uyum düzeyleri açısından üniversite öğrencilerinin incelenmesidir. Yöntem: Araştırmanın örneklemi, Uşak Üniversitesi nde öğrenimine devam eden 18 ilâ 25 yaş arası 1033 (566 sı kız ve 467 si erkek) öğrencidir. Örneklem her fakülteden seçilen 2 bölümün öğrencilerinden oluşmaktadır. Öğrenciler 1., 2., 3. ve 4. sınıflardan seçkisiz olarak belirlenmiştir. Araştırmada, genel uyumu ölçebilmek için Hacettepe Kişilik Envanteri, bağlanma stillerini belirleyebilmek için Yakın İlişkilerde Yaşantılar Ölçeği ve demografik bilgileri elde edebilmek için Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Bulgular: Küme analizi ile öğrencilerin güvenli (%24.6 öğrenci), korkulu (%28.2 öğrenci), kayıtsız (%28.5 öğrenci) ve saplantılı (%18,7 öğrenci) bağlanma stillerinden hangi gruba dâhil oldukları tespit edilmiştir. Güvenli bağlanma stilleri ile yüksek genel uyum puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu bulgusu elde edilmiştir (F=63.36, p<0.01). Tartışma ve Sonuç: Güvenli bağlanma stili olan öğrencilerin genel uyum puanlarının korkulu, kayıtsız veya saplantılı bağlanma stili olan öğrencilerin genel uyum puanlarından istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek olduğu belirlenmiştir. Elde edilen bu sonuca göre, bağlanma stilinin, öğrencilerin genel uyumları üzerinde etkisinin olabileceği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: bağlanma stilleri, uyum, üniversite öğrencileri Investigation of Attachment Styles and General Adjustment Levels on University Students Objective: the aim of this study was to analyze investigation the attachment styles and general adjustments on university students. Method: The sample of this study was consisted of 1033 (566 female and 467 male) students from Uşak University. The sample was selected from two departments of each faculty; and also, the students selected randomly from 1., 2., 3. and 4. grades. Individual Data Questionnaire for demographic information, Experiences in Close Relationships Inventory (ECR) for measuring general adjustment and Hacettepe Personality Inventory was investigated attachment styles. Findings: According to the findings of this study, the students groups which were included in secure attachment style (X =91,7), reckless attachment style (X =87,2), obsession attachment style (X =82,2) and fear attachment styles (X =77,2), were identified with cluster analysis. The findings obtained that significantly effects of attachment styles on general adjustment of college students (F=63,36, p<0.01). Discussion and Conclusion: Our results show that students of secure attachment style had significantly higher general adjustment than students of reckless, obsession and fear attachment styles. It is thought that rising rates of secure attachment of college students can be related with their attachment styles. Keywords: attachment styles, adjustment, university students. GİRİŞ Bağlanma, insan yaşamının her döneminde bir başka kişiyle yakın ve duygusal bir bağ kurma durumu olarak tanımlanmaktadır. Bowbly nin Bağlanma Kuramına göre, yeni doğan bebek için 0-18 ay arası bağlanmanın oluşumu için çok önemli bir dönemdir. Eğer bu dönemde bebek ile anne (ya da temel bağlanma figürü) 02 arasında sağlıklı bir ilişki kurulursa, çocuğun güvenli bağlanması sağlanır (Bowlby 1969). Bağlanma figürünün, çocuğun yaşamının belli dönemlerinde değişebildiği belirtilmektedir. Bebeklik çağında bağlanma figürü genellikle bakım veren kişiyken (çoğunlukla da anne), yetişkinlikteki bağlanma figürü genellikle eş veya karşı cinsten biri olabilmektedir (Bowlby 1969, Hazan ve Shaver 1987, 1994, Bartholomew 1990, Waters

ve ark. 2002). Bebeklikte oluşan bağlanma ilişkisi, yetişkinlikte karşı cinsle kurulan sevgi ilişkilerinin temelini oluşturmaktadır. Bu sebeple, bebeklikteki bağlanma stilinin yetişkinlikte diğerleriyle kurulan ilişkilerde oldukça önem taşıdığı belirtilmektedir (Safran 1990, Hazan ve Shaver 1994, Waters ve ark. 2002, Hamarta 2004, Kapçı ve Küçüker 2006, Sable 2008, Doksat ve Doksat 2012). Literatürde bulunan yetişkin bağlanmasıyla ilgili bir araştırmada, bireylerin kendilerini ve diğerlerini değerlendirme durumlarına göre oluşturdukları zihinsel temsiller bir araya getirilerek, güvenli, saplantılı, kayıtsız ve korkulu olmak üzere dört tipte yetişkin bağlanma stili olduğu saptanmıştır (Bartholomew ve Horowitz 1991). Güvenli bağlanma stili olan yetişkinlerin kolay yakın ilişkiler kurdukları, benlik saygılarının yüksek olduğu ve kendilerini değerli algılarken diğerlerini de ulaşılabilir buldukları belirtilmektedir. Saplantılı bağlanma stili olan bireyler, kendilerini değersiz algılarken diğerlerini daha olumlu ve değerli olarak yorumlamaktadırlar. Kayıtsız bağlanan bireyler de kendilerini değerli olarak algılarken diğerlerini olumsuz ve değersiz olarak görmektedirler. Korkulu bağlanma stili olan bireyler ise, hem kendilerini hem de diğerlerini olumsuz ve değersiz olarak algılamaktadırlar (Bartholomew ve Horowitz 1991). Uyum, bireyin hem kendi içsel dünyası hem de çevresindeki insanlar ve olaylar üzerinde var olan değerler, inançlar ve kurallar arasında kurduğu denge durumu, şeklinde tanımlanabilmektedir (Turhan 1983). İnsanlar yaşamın bir gereği olarak, var olan doğal ihtiyaçlarını karşılamaya, aynı zamanda da içinde bulundukları toplumun normlarına uygun yaşamaya çalışmaktadırlar (Bernard ve Huckins 1978, Howing ve ark. 1990, Özgüven 1992, Akyüz 1996). Bireyin toplum içinde yaşayabilmesi için hem sosyal çevresinde hem de içsel dünyasında uyum sağlayabilmesi gerekmektedir. Uyum sağlama, bebeğin doğduğu andan itibaren başlayan bir süreçtir. Bebeklik döneminde ilk sosyalleşme girişimleri aile ve yakın çevre ile başlamaktadır. Çocukluk dönemi ve sonrasında ise, akranlarla kurulan sosyal ilişkiler uyum sağlama sürecinde önemli bir rol oynamaktadır (Grusec ve Lytton 1998, Çetin ve ark. 2003). Bu konudaki literatür incelendiğinde, bireylerin yetişkinlik dönemlerindeki bireysel ve sosyal uyum sağlama süreçleri açısından yeterliliklerinin, bireylerin bebekliklerinde kendilerine bakım veren kişi ile kurdukları bağdan etkilendiğini bildiren çalışmalar bulunduğu görülmektedir. (Grusec ve Lytton 1998, Morgan ve Cole 2001, Whirter ve Acar 2000). Literatürde yer alan birçok araştırmada, bebeğin yaşamının ilk yıllarında kendisine bakım veren kişi ile kurduğu sosyal bağın, yetişkinlik dönemindeki bireysel gelişimini, psikolojik uyumunu ve kişilerarası ilişkilerini etkilediği yönünde bulgular vardır (Bowlby 1969,1988, Kapçı ve Küçüker 2006). Bebeklik döneminde kurulan ilk sosyal bağın, bakım veren kişi ile olduğu dikkate alındığında; bebeklikte geliştirilen bağlanma stilinin, bireyin yetişkinlik dönemindeki kişilerarası ilişkilerini ve psikolojik uyumunu etkileyebileceği belirtilmektedir (Bowlby 1969, Bartholomew 1990, Özgüven 1991). Yetişkinlikte sosyal ve kişisel uyumu inceleyen birçok çalışmaya literatürde sıklıkla rastlanmaktadır (Thompson ve ark. 1992, Yavuzer 1993, Lapsley ve Edgerton 2002). Özellikle, çoğu bireyin, genç yetişkinlik döneminde başladığı üniversite yaşamı, üniversiteye uyum düzeyleri ve uyum düzeylerini etkileyen faktörler ile ilgili araştırmalar bulunmaktadır (Kurç 1989, Alperten 1993, Aktaş 1997, Erdoğan ve ark. 2005, Özkan ve Yılmaz 2010). Üniversite yaşamı, birçok gencin ailelerinden uzaklaşarak, yeni bir çevreyle, yeni insanlarla ve farklı yaşam tarzlarıyla karşılaştıkları bir ortamdır. Üniversite yıllarında gençlerin, bir grubun üyesi olma, bir meslek sahibi olma ve geleceklerine nasıl yön verecekleri gibi birçok düşünceleri vardır. Bu süreçte, yeni bir okula başlama, yeni bir kente ve yabancı bir çevreye uyum sağlama çabaları gibi zorlayıcı pek çok faktör işin içine girmekte; bunun sonucunda da, gençlerde bazı uyum problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Gençlerin zaman zaman üniversiteye uyum sağlama açısından sorunları olabilse de, akademik açıdan başarılı olabilmeleri ve aidiyet hissedebilmeleri için sosyal ve kişisel açıdan uyum sağlamaları gerekmektedir. Bazı öğrencilerin daha kolay uyum sağladıkları görülürken; bazılarının ise, birçok zorluk yaşadıkları belirtilmektedir (Mudore 1999, Enochs ve Roland 2006, Duru 2008). 03

Bu çalışmada, öğrencilerin genel olarak uyum sağlamaya çalıştıkları üniversite hayatları süresince bebekliklerinde şekillenen bağlanma stillerinin etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle, öğrencilerin güvenli, korkulu, kayıtsız ve saplantılı bağlanma stilleri belirlenerek, genel uyum düzeyleri ile ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bunun yanı sıra, öğrencilerin genel uyumlarını etkileyebileceği düşünülen bazı demografik değişkenler de araştırmamızda incelenmiştir. YÖNTEM I- Örneklem Araştırmanın örneklemi, Uşak Üniversitesi nde öğrenimlerine devam eden 18 ilâ 25 yaş arası 1033 öğrenciden oluşmuştur. Araştırmaya katılan öğrenciler Uşak Üniversitesi kampüsündeki her fakülteyi temsil edecek şekilde seçilmiştir. Öğrenciler, Eğitim Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Fen Edebiyat Fakültesi nden birinde öğrenimlerine devam etmektedirler. Araştırmaya her fakülteden seçkisiz olarak iki bölüm alınmıştır. Uygulama yapılacak her bir bölümün 1., 2., 3. ve 4. sınıflarında öğrenim gören ve araştırmaya katılmayı kabul eden gönüllü öğrencilere Hacettepe Kişilik Envanteri, Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri ve Bilgi Formu uygulanmıştır. 04 II- Veri Toplama Araçları 1. Bireysel Bilgi Formu: Bireysel bilgi formu, araştırma örnekleminin genel uyum düzeylerini etkileyebilecek bazı değişkenler ile ilgili sorulardan oluşmaktadır. Formda; cinsiyet, yaş, öğrenim görülen bölüm, devam edilen sınıf, anne-baba birlikteliği, anne-baba eğitimi düzeyi, 0-1 yaş arası bakım veren kişi ve kardeş sayısı ile ilgili sorular bulunmaktadır. 2. Hacettepe Kişilik Envanteri (HKE): Envanter bireyin kişilik özelliklerini, kişiliğine ilişkin sorunlarını, kişisel, sosyal ve genel uyumunu ölçmektedir. Envanterde her bir alt ölçekte 20 soru maddesi ve 8 geçerlilik maddesi olmak üzere 168 soru maddesi bulunmaktadır. Ölçek, kişisel uyum ve sosyal uyum olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bunlara bağlı 4 er alt test bulunmaktadır. Hacettepe Kişilik Envanterinin alt ölçeklere ilişkin güvenirlik katsayısı kişisel uyum için.93; sosyal uyum için.82; genel uyum için ise.92 olarak bulunmuş; aynı şekilde yapı geçerliliğinin de yüksek olduğu bildirilmiştir (Öner 1997). 3. Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri (YİYE): Brennan ve arkadaşlarının 1998 yılında geliştirdiği ölçek, yakın ilişkilerde yaşanan kaçınma ve kaygıyı gösteren iki boyuttan oluşmaktadır. Ölçek 7 dereceli likert tipi bir ölçektir. Hiç Katılmıyorum dan kesinlikle Katılıyorum a kadar 1 ile 7 puan arasında derecelendirilmiştir (Sümer ve Güngör 1999). Ölçek iki faktörlü olarak değerlendirilmesinin yanı sıra, Dörtlü Bağlanma Modeli ile de ele alınabilir. Bu durumda, her iki faktörden nispeten düşük puan alanlar güvenli; iki faktörden de yüksek puan alanlar korkulu; kaçınmadan düşük, kaygıdan yüksek puan alanlar saplantılı; kaçınmadan yüksek, kaygıdan düşük puan alanlar kayıtsız bağlanma stili içerisinde kabul edilmektedir (Bartholomew ve Horowitz 1991). Ülkemizdeki üniversite öğrencileri üzerinde ölçeğin iç tutarlılığı incelenmiştir. Yapılan faktör analizi sonucunda ölçeğin iki alt boyuttan oluştuğu belirtilmektedir (kaygı ve kaşınma alt boyutları). Ölçeğin iç tutarlılık katsayıları; kaygı için.86, kaçınma için.89 olarak saptanmıştır (Karakurt 2001). Diğer bir araştırmada ise elde edilen kaygı ve kaçınma boyutları toplam varyansın %38 ini açıklamıştır. Ayrıca, he iki boyutun yüksek düzeyde güvenirlik katsayısına sahip olduğu bulunmuştur (kaygı boyutu=.86; kaçınma boyutu=.90). yetişkin bağlanma ölçümlerinde yaygın olarak kullanılan İlişki Ölçekleri, İlişki Ölçekleri Anketi ve YİYE yordama gücü temelinde karşılaştırılmıştır. Dört Kategori Modeline uygunluk açısından YİYE, diğer ölçeklerden daha iyi performans gösterdiği saptanmıştır. Özelikle boyut temelindeki ölçümlerde diğer ölçeklerden belirgin olarak daha yüksek yordama gücü bulunmaktadır (ilişki ölçekleri için R 2 =.17, ilişki ölçekleri anketi için R 2 =.18, YİYE için R 2 =.24). Bu nedenle, kağıtkalem testlerinde daha çok tercih edilmesi gerektiği belirtilmektedir (Sümer 2006). III- İşlem Araştırmada kullanılan veri toplama araçlarının öğrencilere ders saatlerinde uygulanabilmesi için üniversite rektörlüğünden ve dersinde uygulama yapılacak olan öğretim elemanlarından izin alınmıştır. Uygulama yapılan bütün sınıflarda öğrencilere ilk önce araştırma ile ilgili açıklama yapılmış ve araştırmaya katılmayı kabul eden öğrencilere

bilgilendirilmiş onam formu imzalatılmıştır. Ardından araştırmada kullanılan ölçekler uygulanmıştır. Uygulama süresi yaklaşık 30-40 dakika arasında sürmüştür. BULGULAR Öncelikle örneklem demografik özellikler açıcından incelenmiştir. Örneklemin demografik özellikleri Tablo 1 de gösterilmektedir. Tablo 1 de görüldüğü gibi, örneklemin %54.79 u kız ve %45.21 i erkek öğrencidir. Öğrencilerin öğrenim gördükleri bölümler incelendiğinde, %12.10 unun mâliye, %13.07 sinin kamu yönetimi, %11.81 inin tekstil mühendisliği, %14.04 ünün makine mühendisliği, %13.94 ünün sınıf öğretmenliği, %11.91 inin sosyal bilgiler öğretmenliği, %11.42 sinin matematik bölümü ve %11.71 inin, Türk dili ve edebiyatı bölümünde eğitimlerine devam ettikleri görülmektedir. Üniversite Öğrencilerinin Bağlanma Stillerinin Genel Uyumları ile İlişkisi Araştırmanın amacı çerçevesinde, üniversite öğrencilerinin bağlanma stillerine göre aldıkları genel uyum puanlarının farklılaşıp farklılaşmadığı Tek Yönlü Varyans Analizi (One Way Anova) ile değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular Tablo 2 de sunulmuştur. Tablo 2 incelendiğinde, öğrencilerin bağlanma stilleri ile genel uyumları arasında anlamlı bir farklılaşma elde edilmiştir (F=63.36, p<0.01). Güvenli bağlanma stili olan öğrencilerin (X =91.73, s=13.28), korkulu (X =77.25, s=12.31), kayıtsız (X =87.24, s=12.77) ve saplantılı (X =82.22, s=13.17) bağlanma stili olan öğrencilere göre genel uyumlarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. TABLO 1: Öğrencilerin demografik özellikleri Üniversite Öğrencilerinin Genel Uyumlarının Araştırma Değişkenleri ile İlişkisi Araştırmada öğrencilerin genel uyumlarını etkileyebileceği düşünülen bazı değişkenler ile ilişkisi de araştırılmıştır. Bu değişkenler; öğrenime devam edilen sınıf, cinsiyet, yaş, öğrenim görülen bölüm, öğrencinin anne-baba birlikteliği, anne ve babanın eğitim düzeyi, kardeş sayısı ve öğrenciye 0-1 yaş arasında bakım veren kişidir. Elde edilen bulgular Tablo 3 de sunulmuştur. Tablo 3 de görüldüğü gibi, üniversite öğrencilerinin genel uyum puanlarının öğrencilerin yaşn % Cinsiyet Kız 566 54.79 Erkek 467 45.21 Yaş 18-20 422 40.85 21-22 433 41.92 23 ve üzeri 178 17.23 Bölüm Mâliye Bölümü 125 12.10 Kamu Yönetimi 135 13.07 Tekstil Mühendisliği 122 11.81 Makine Mühendisliği 145 14.04 Sınıf Öğretmenliği 144 13.94 Sosyal Bilgiler Öğretmenliği 123 11.91 Matematik Bölümü 118 11.42 Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 121 11.71 Toplam 1033 100 TABLO 2: Üniversite Öğrencilerinin Bağlanma Stillerinin Genel Uyumları ile İlişkisi Bağlanma Stilleri n x ss F p güvenli 254 91.7283 13,28232 korkulu 291 77.2509 12.31297 63.36 0.000* saplantılı 295 82.2169 12.77329 kayıtsız 193 87.2383 13,16700 Toplam 1033 84.0949 13.96406 *p<0.01 05

TABLO 3: Üniversite Öğrencilerinin Genel Uyumlarının Araştırma Değişkenleri Açısından İncelenmesi Değişkenler n x ss F p Cinsiyet Erkek 467 85.43 14.31 2.792 0.124 Kız 566 83 13.57 Sınıf 1. Sınıf 281 83.49 14.49 2. Sınıf 303 83.60 13.23 1.578 0.193 3. Sınıf 223 85.89 14.04 4. Sınıf 226 83.73 14.12 Yaş 18-20 yaş 422 83.80 13.96 21-22 yaş 433 83.27 13.54 4.177 0.016* 23 ve üzeri yaş 178 86.79 14.74 Anne-Babanın Birlikteliği Birlikte 956 84.09 13.97 Ayrı 11 82.45 11.50 Boşanmış 27 83.11 10.61.142 0.967 Anne Vefat 9 85.22 18.15 Baba Vefat 30 85.30 16.20 Babanın Eğitim Durumu okur-yazar değil 29 80.10 12.89 ilköğretim 768 84.04 14.11 lise 176 84.64 13.89 1.002 0.391 üniversite 60 85.17 12.73 Annenin Eğitim Durumu okuryazar değil 101 83.61 13.69 ilköğretim 845 84.14 14.05 lise 76 84.59 12.89 0.172 0.916 üniversite 11 81.81 17.96 Kardeş Sayısı 0 ve 1 345 84.43 14.60 2 ve 4 547 83.85 13.72 0.188 0.829 5 ve üzeri 141 84.21 13.37 Bakım Veren Kişi Anne 941 84.32 13.89 Baba 38 82.60 13.55 Büyükanne 37 81.62 15.58 0.813 0.517 Akraba 9 79.33 14.32 Bakıcı 8 81.12 17.02 *p<0.05 06

larına göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelendiğinde, yaş değişkeni ile genel uyum puanları arasında anlamlı bir farklılaşma saptanmıştır (F=4.17, p<0.05). 23 yaş ve üzerindeki öğrencilerin (X =86.97, s=14.71), 18-20 yaş (X =83.80, s=13.96) ve 21-22 yaş (X =83.27, s=13.54) aralığında olan öğrencilere göre genel uyumları daha yüksek bulunmuştur. Analiz sonuçlarına göre, cinsiyet değişkeni (t=2.79, p>0.05), öğrencilerin öğrenimlerine devam ettikleri sınıf değişkeni (F=1.57, p>0.05), öğrencilerin ebeveynlerinin birliktelik durumları (F=0.14, p>0.05) ve eğitim düzeyleri (Anne için; F=0.17, p>0.05; Baba için; F=1, p>0.05), öğrencilerin kardeş sayıları (F=0.18, p>0.05), ve öğrencilerin 0-1 yaş arasında kendilerine bakım veren kişi (F=0.81, p>0.05), açısından öğrencilerin genel uyumları ile ilişkileri incelenmiştir. İncelenen değişkenler ile öğrencilerin genel uyum puanları arasında istatistiksel olarak herhangi bir farklılaşma saptanamamıştır. TARTIŞMA Bu araştırmada, üniversite öğrencilerinin bağlanma stillerinin genel uyumları üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla öğrencilerin bağlanma stilleri belirlenerek, genel uyum düzeylerine olan etkileri incelenmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular incelendiğinde, güvenli bağlanma stili olan öğrencilerin genel uyum düzeylerinin, korkulu, kayıtsız ve saplantılı bağlanma stili olan öğrencilerin genel uyum düzeylerine göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Güvenli bağlanma stili olan öğrencilerin genel uyumlarının yüksek bulunması, kayıtsız, korkulu ve saplantılı bağlanma stillerinin, öğrencilerin genel uyumları üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu şeklinde yorumlanabilir. Güvenli bağlanma stilinin özellikleri içinde yer alan bireylerin kolay iletişim kurabilmeleri, kendilerini değerli hissetmeleri veya diğerlerini güvenilebilir görmeleri şeklindeki özellikler, güvenli bağlanan öğrencilerin genel uyum düzeylerinin daha yüksek bulunmasını etkileyen faktörler olabilir. Araştırmamızda, katılımcıların 1/4 ünün güvenli bağlandığı saptanmıştır. Literatürdeki geçmiş araştırmalara bakıldığında Amerikan örnekleminin ortalama %60 ının güvenli bağlandığı belirtilmektedir (Campos ve ark. 1983). Ülkemizdeki güncel üniversite öğrencileri ile yapılan bağlanma araştırmalarında ise güvenli bağlanma ile ilgili herhangi bir veriye rastlanmamıştır. Ülkemizde üniversite öğrencileri ile yapılan bağlanma konulu araştırmalar incelendiğinde birçoğunun örneklem sayılarının 600 ü geçmediği görülmektedir (Arı 1989, Karakurt 2001, Çetinkaya 2005, Bahadır 2006, Büyükşahin 2006, Şahin ve Tunçel 2008, Yıldız 2008, Çiftçi 2010, İlhan ve Özdemir 2012). Çalışmamızda öğrenci sayısını (1033 öğrenci) yüksek tutarak örneklemimizi genişletmemize rağmen, örneklemin sadece 1/4 ünün güvenli bağlandığı bulunmuştur. Bu bulgunun nedeni araştırmamızın tek bir bölgede ve tek bir üniversitede yürütülmesinden kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Ayrıca araştırmamızda öğrencilerin genel uyumlarını etkileyebileceği düşünülen demografik değişkenler de incelenmiştir. Bu değişkenlerden biri olan cinsiyet açısından araştırma sonuçları incelendiğinde, üniversitedeki kız öğrenciler ile erkek öğrencilerin genel uyum düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılaşma olmadığı bulunmuştur. Bu konudaki literatür incelendiğinde, bizim araştırma bulgumuzu destekleyen çalışmalar olduğu görülmektedir (Arı 1989, Alver 1998, Erdoğan ve ark. 2005, Kuru 2003). Ancak, cinsiyet değişkeni ile ilgili bizim araştırma bulgumuzdan farklı olarak literatürde, uyum düzeyleri ile cinsiyet arasında anlamlı bir farklılaşma olduğunu gösteren araştırmalarda, erkek öğrencilerin uyum düzeylerinin kız öğrencilerin uyum düzeylerine göre daha yüksek olduğu bildirilmektedir (Kızıltan 1984, Ceylan 2000, Bahadır 2006). Araştırmamızda yer alan demografik değişkenlerden bir diğeri olan yaş değişkenine ait bulgular incelendiğinde, 23 yaş ve üzerindeki öğrencilerin genel uyum düzeylerinin, 18-20 yaş ve 21-22 yaş aralığında olan öğrencilerin genel uyum düzeylerine göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Başka bir deyişle, örneklemde en yüksek yaş grubunu oluşturan 23 yaş ve üzeri öğrencilerin genel uyum düzeylerinin, daha küçük yaştaki öğrencilerin uyum düzeylerine göre daha iyi olduğu söylenebilir. Bu bulgu, öğrencilerin yaşlarındaki artışla birlikte olgunlaşma ve çevrelerine alışmak için geçirdikleri zaman, yaşlar arasında genel uyum düzeyini etkileyebilecek farklılıkların oluşmasına neden olabileceği şeklinde yorumlanabilir. Araştırmamızda incelenen diğer değişken olan 07

öğrencilerin öğrenimlerine devam ettikleri sınıf ile genel uyum düzeyleri karşılaştırıldığında; 1., 2., 3. ve 4. sınıfa devam eden öğrencilerin genel uyum düzeyleri arasında anlamlı bir farklılaşma bulunamamıştır. Öğrencilerin üniversite düzeyinde olmaları nedeni ile sınıf içinde belirli bir yaş grubu bulunmamaktadır. Bu nedenle 4. sınıfa devam eden öğrencinin yaşı ile 1. sınıfa devam eden öğrencinin yaşı aynı olabilir. Bu durumun sınıflar arasında anlamlı bir farklılaşmanın bulunmamasını desteklediği düşünülmektedir. Bizim bulgumuza paralel olarak literatürde yer alan; üniversite 1. ve 4. sınıf öğrencilerinin genel uyum puanlarının karşılaştırıldığı bir çalışmada ise, öğrencilerin devam ettikleri sınıflar ile uyum düzeyleri arasında anlamlı bir farklılaşma bulunamadığı bildirilmiştir (Arı 1989). Bizim çalışmamızdaki, sınıf değişkeni ile ilgili bulgumuzdan farklı olarak literatürdeki başka bir çalışmada ise, üniversitede 4. sınıfa devam eden öğrencilerin kişisel uyum puanlarının, 1. sınıfa devam eden öğrencilerin puanlarından daha yüksek olduğu bildirilmiştir (Bahadır 2006). Araştırmada incelenen diğer demografik değişkenler olan, anne-babanın eğitim düzeyi, annebabanın çalışma durumları ve birliktelik durumları ile öğrencilerin genel uyum düzeyleri arasında anlamlı bir farklılaşma bulunamamıştır. Literatürde bu konu ile ilgili yapılan başka bir çalışma incelendiğinde ise, bizim araştırma bulgumuzdan farklı olarak, bir üniversitenin 1. ve 2. sınıflarına devam eden 459 öğrencinin annebaba eğitim düzeyinin öğrencilerin üniversiteye uyum sorununu anlamlı düzeyde etkilediği bildirilmiştir (Özkan ve Yılmaz 2010). Son olarak çalışmamızda, öğrencilere 0-1 yaş arasında bakım veren kişi değişkeni ile genel uyum düzeyleri arasında bir farklılaşma olup olmadığı incelendiğinde, bakım veren kişinin kim olduğunun öğrencilerin uyum düzeylerini etkilemediği bulunmuştur. Ancak bu bulgunun araştırma örnekleminden kaynaklanıyor olabileceği düşünülmektedir. SONUÇ Bu çalışmada elde edilen sonuçlar, güvenli bağlanma stili olan öğrencilerin, korkulu kayıtsız ve saplantılı bağlanma stili olan öğrencilerden genel uyum düzeyleri açısından daha yüksek puan aldıklarını göstermiştir. Ayrıca, öğrencilerin genel uyum puanlarının yaş ve öğrenim görülen 08 bölüm değişkenlerine göre farklılaştığı; cinsiyet, öğrenime devam edilen sınıf, anne-baba birlikteliği, anne-baba eğitim düzeyi, kardeş sayısı ve bakım veren kişi değişkenlerine göre ise farklılaşmadığı bulunmuştur. Bu bulguların nedeninin, araştırmamızın kısıtlılıklarından kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmanın en önemli kısıtlılıklarından biri, araştırmanın örnekleminin her fakülteden öğrenci seçilmesine rağmen sadece tek bir üniversitenin öğrencileri arasından seçilmiş olmasıdır. Birden fazla ve farklı şehirlerdeki üniversitelerden oluşan daha geniş bir örneklem ile yapılacak bundan sonraki çalışmalarda, farklı sonuçlar elde edilebileceği düşünülmektedir. Araştırmada veri toplamak için oluşturulan kişisel bilgi formunun gereken kapsamda olmadığı görülmektedir. Öğrencilerin genel uyumları ile ilgili olabileceği düşünülen öğrencilerin ve ailelerin ekonomik düzeyleri, akademik başarıları, barınma koşulları, herhangi bir ayrımcılığa maruz kalıp kalmamaları, bölüme ve üniversiteye isteyerek gelip gelmedikleri gibi değişkenlerin de sorgulanması araştırmanın daha kapsamlı olmasını sağlayabileceği düşünülmektedir. Araştırma örnekleminde, bakım veren kişi olarak annelerin çok büyük bir oranda olduğu, bunun yanı sıra bakım veren diğer kişilerin sayıca oldukça az oldukları görülmektedir. Rastgele bir örneklemle yapılan bir çalışmada, 0-1 yaş arasında bakım veren kişi olarak annelerin çok yüksek bir oranda olması son derece beklenen bir sonuçtur. Bu konuda daha ayrıntılı bir çalışma yapılması için, bakım veren kişilerin kontrollü seçildiği bir örneklem kullanılmasının farklı bulgular elde edilmesini sağlayabilir. Ayrıca bizim yaptığımız çalışmada, üniversite öğrencilerinin genel uyum düzeyleri açısından bir inceleme yapılmıştır. Bundan sonra yapılacak çalışmalarda ise, kişisel ve sosyal uyum düzeyleri açısından yapılacak daha detaylı incelemelerle daha farklı bulgular saptanabileceği düşünülmektedir. KAYNAKLAR Akhunlar MN (2010) Üniversite Öğrencilerinin Bağlanma Stilleri ile Uyum Süreçleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Uzmanlık Tezi, İstanbul: Maltepe Üniversitesi. Aktaş Y (1997) Üniversite öğrencilerinin uyum düzeylerinin incelenmesi: uzunlamasına bir çalışma. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi; 13: 107-110. Akyüz H (1996) Aile sosyolojisi ile eğitim sosyolojisinin ilişkisi. AÜFEF Edebiyat Bilimleri Araştırma Dergisi; 23.

Alperten N (1993) O.D.T.Ü. Öğrencilerinin Uyum Düzeylerini Etkileyen Bireysel, Sosyal ve Ailesel Bazı Etmenler. Doktora Tezi, Ankara: Hacettepe Üniversitesi. Alver B (1998) Bireyin Uyum Düzeyleri ile Empatik Becerileri Arasındaki İlişkiler. Uzmanlık Tezi, Erzurum: Atatürk Üniversitesi. Arı R (1989) Üniversite Öğrencilerinin Baskın Ben Durumları ile Bazı Özlük Niteliklerinin, Ben Durumlarına, Atılganlık ve Uyum Düzeylerine Etkisi. Doktora Tezi, Ankara: Hacettepe Üniversitesi. Bahadır Ş (2006) Romantik İlişkilerde Bağlanma Stilleri, Çatışma Çözme Stratejileri ve Olumsuz Duygu Durumunu Düzenleme Arasındaki İlişki. Doktora Tezi, Ankara: Ankara Üniversitesi. Bartholomew K (1990) Avoidance of intimacy: an attachment perspective. Journal of Social Personality Relationships; 147-178. Bartholomew K, Horowitz LM (1991) Attachment styles among young Adults: a test of a four-category model. J Pers Soc Psychol; 61(2): 226-244. Bernard WH, Huckins WC (1978) Dynamics of Personal Adjustment. Boston: Hollbrood Pres. Brennan KA, Clark CL, Shaver PR (1998) Self-Report Measurement of Adult Attachment: An Integrative Overview. In Simpson JA, Rholes WS (Editors). Attachment Theory and Close Relationships. New York: Guilford Press, 46-76. Bowlby J (1969) Attachment and Loss, Vol. 1: Attachment. London: Hogarth Press and Institute of Psycho-Analysis; New York: Basic Books. Bowlby J (1988) Developmental psychiatry comes of age. AM J Psychiatry; 145: 1-10. Büyükşahin A (2006) Yakın İlişkilerde Bağlanım: Yatırım Modelinin Bağlanma Stilleri ve Bazı İlişkisel Değişkenler Yönünden İncelenmesi. Doktora Tezi, Ankara: Ankara Üniversitesi. Campos JJ, Barrett K, Lamb ME, Goldsmith HH, Stenberg C (1983) Socioemotional Development. Mussen PH, editor. Handbook of Child Psychology: Vol. 2. Infancy and Developmental Psychology. New York: Wiley; 783-915. Ceylan E (2000) Mesleki Sorun Düzeyleri Farklı Okul Rehber Öğretmenlerinin Kişisel ve Sosyal Uyum Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi. Eskişehir: Ankara Üniversitesi Yayınları; 15: 19-21. Çelik S (2004) Bağlanma Yönelimli Psikoeğitim Grup Programının Saplantılı Bağlanma Biçimine Sahip Üniversite Öğrencilerinin Bağlanma Biçimleri Üzerine Etkisi. Doktora Tezi, Ankara: Orta Doğu Teknik Üniversitesi. Çetin F, Bilkay AA, Kaymak DA (2003) Çocuklarda Sosyal Beceriler. İstanbul: Morpa Yayınları. Çetinkaya B (2005) Üniversite Öğrencilerinin Kendini Açma Davranışları ile Bağlanma Stilleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Doktora Tezi, Erzurum: Atatürk Üniversitesi. Çiftçi D (2010) Kişinin Ebeveyn İlişki Algısı ile Yetişkinlik Bağlanma Stilleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Uzmanlık Tezi, İstanbul: Maltepe Üniversitesi. Doksat KD, Doksat NG (2012) Evolutionary Origins of Social Attachment and its Disorders. İstanbul: 1st Istanbul Eurasian Regional Congress of Biological Psychiatry. Congress Book, 29. Enochs WK, Roland CB (2006) Social adjustment of collage freshmen: the importance of gender. Psychology Journals; 63-73. Erdoğan E, Bekir ŞH, Şanlı SH (2005) Gazi üniversitesi eğitim fakültesi öğrencilerinin ekonomik, sosyal, kültürel uyum sorunlarını etkileyen bazı etmenler. Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi; 16: 1-13. Duru E (2008) Sosyal bağlılık ve sosyal desteğin yalnızlık üzerine doğrudan ve dolaylı rollerinin üniversiteye uyum süreci çerçevesinde incelenmesi. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi; 29: 13-24. Grusec JE, Lytton H (1998) Social Development: History, Theory and Research. New York: Springer-Verlag. Hamarta E (2004) Üniversite Öğrencilerinin Yakın İlişkilerindeki Bazı Değişkenlerin (Benlik Saygısı, Depresyon ve Saplantılı Düşünme) Bağlanma Stilleri Açısından İncelenmesi. Doktora Tezi, Konya: Selçuk Üniversitesi. Hazan C, Shaver PR (1987) Romantic love conceptualized as an attachment process. J Pers Soc Psychol; 52: 511-524. Hazan C, Shaver PR (1994) Attachment as an organizational framework for research on close relationships. Psychological Inquiry; 1:1-22. Howıng PT, Wodarskı J, Kurts PD, Gaudın SM (1990) The empricial base for the implemenation of social skills training with malrested. Children Social Work; 460-477. İlhan Ö, Özdemir Y (2012) Beliren yetişkinlerde yaş, cinsiyet ve bağlanma stillerinin kimlik statüleri üzerindeki yordayıcı rolü. Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi; 19: 227-241. Karakurt G (2001) The Impact of Adult Attachment Styles on Romantic Jealously. Uzmanlık Tezi, Ankara: Orta Doğu Teknik Üniversitesi. Kapçı EG, Küçüker S (2006) Ana babaya bağlanma ölçeği: Türk üniversite öğrencilerinde psikometrik özelliklerinin değerlendirilmesi. Türk Psikiyatri Dergisi; 17: 286-295. Kızıltan G (1984) Üniversite Öğrencilerinin Kişisel ve Sosyal Uyum Düzeylerini Etkileyen Etmenler. Doktora Tezi, Ankara: Hacettepe Üniversitesi. Kurç G (1989) Bazı Kişisel Sosyal Ekonomik ve Kültürel Değişkenlerin Lise Öğrencilerinin Uyum Alanları ve Uyum Yöntemlerine Etkisi. Doktora Tezi, Ankara: Hacettepe Üniversitesi. Kuru E (2003) Farklı statüdeki beden eğitimi bölümü öğrencilerinin kişilik özellikleri. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi; 23: 175-191. Lapsley DK, Edgerton J (2002) Separation-individuation, adult attachment style, and collage adjustment. Journal of Counseling and Development; 80: 484-492. Morgan JJB, Cole L (2001) Çocuk ve Gençlik Psikolojisi. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi. Sable P (2008) What is adult attachment? Clinical Social Work Journal; 36: 21 30. Safran JD (1990) Towards a refinement of cognitive therapy in light of interpersonal theory: I. Theory. Clinic Psychology Review; 10: 87-105. Özkan S, Yılmaz E (2010) Üniversite öğrencilerinin üniversite yaşamına uyum durumları (bandırma örneği). Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi; 5(13). Turhan M (1983) Cemiyet İçinde Fert II. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi. Mudore CF (1999) Off to collage: making the adjustment. Career World; 26: 28-29. Development; 78: 251-266. Öner N (1997) Türkiye de Kullanılan Psikolojik Testler. 3. Baskı, İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınları. Özgüven İE (1992) Hacettepe Kişilik Envanteri. Ankara: Odak Ofset Matbaacılık. Özgüven İE (2001) Ailede İletişim ve Yaşam. Ankara: Pegem Yayınları. Sümer N, Güngör D (1999) Yetişkin bağlanma stilleri ölçeklerinin Türk örneklemi üzerinde psikometrik değerlendirmesi ve kültürlerarası bir karşılaştırma. Türk Psikoloji Dergisi; 14: 71-106. Sümer N (2006) Yetişkin bağlanma ölçeklerinin kategoriler ve boyutlar düzeyinde karşılaştırılması. Türk Psikoloji Dergisi; 21: 1-22. Şahin C, Tunçel M (2008) Sınıf öğretmenliği ve beden eğitimi öğretmenliğinde öğrenim gören öğrencilerin psikososyal uyum düzeylerinin incelenmesi. Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi; 9: 45-50. Thompson RJ, Zeman JL, Fanurik D (1992) The role of parent stress and coping and family functioning in parent and child adjustment to duchenne muscular dystrophy. J Clin Psychol; 48: 11-19. Waters E, Crowell J, Elliott M, Corcoran D, Treboux D (2002) Bowlby's secure base theory and the social/personality psychology of attachment styles: work(s) in progress. Attachment and Human Development; 4: 230-42. Whirter JMc, Acar NV (2000) Ergen ve Çocukla İletişim. Ankara Us-A Yayıncılık. Yavuzer H (1993) Ana-Baba ve Çocuk. 6. Basım, İstanbul: Remzi Kitabevi. Yıldız C (2008) Üniversite Öğrencilerinin Geçmişte Yaşadıkları Ayrılık Kaygısı ile Bağlanma Stilleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi Üzerine Bir Araştırma. Uzmanlık Tezi, Konya: Selçuk Üniversitesi. 09