ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA
ADRENAL BEZ MEDULLA BÖLGESİ HORMONLARI Böbrek üstü bezinin öz bölgesi, embriyonik dönemde sinir dokusundan gelişir bu nedenle sinir sisteminin uzantısı şeklindedir. Sempatik sinir sistemi ile birlikte çalışır. 1. ADRENALİN HORMONU (EPİNEFRİN): Aminoasit yapılı bir hormondur. Heyecan, korku ve sinirlenme gibi durumlarda kandaki adrenalin hormonu miktarı artar. Kalp atışını ve kan basıncını artırır. Karaciğer ve kaslarda glikojenin glikoza dönüşümünü hızlandırır. Kan şekerini artırır. Soluk alıp vermeyi hızlandırır. Göz bebeklerinin büyümesine neden olur. Korku halinde kılların diken diken olmasına neden olur. Bazı damarları genişletip bazı damarları daraltarak kanın beyin, kalp gibi organlara ve iskelet kaslarına yöneltir. Derideki kan damarlarının daralmasına neden olur. Bu nedenle deriye giden kan miktarı azalır. Korkan insanın renginin sararmasının nedeni budur. Kanın pıhtılaşma süresini kısaltır. Sindirim sistemi faaliyetlerini yavaşlatır.
2. NORADRENALİN HORMONU (NOREPİNEFRİN) Görevleri adrenaline benzer. Kandaki glikoz miktarını artırır. Damarların daralmasına neden olarak kan basıncını artırır. Akson uçlarından salgılanan nörotransmitter madde olarak da görev alır.
PANKREAS Midenin alt tarafında bulunan yaprak şeklinde organdır. Hem ekzokrin(dış salgı) bezi hem de endokrin (iç salgı) bezi olarak görev yaptığından KARMA BEZdir. Pankreastaki acini(acinar) hücreleri pankreasın ekzokrin bez olarak çalışmasını sağlar. Bu hücreler pankreas öz suyu üretir. Acini hücrelerinin arasına yerleşmiş olan Langerhans Adacıkları bulunur. Bunlarda alfa ve beta hücreleri endokrin bez olarak görev yapar ve hormon üretirler. Alfa hücrelerinden glukagon hormonu; beta hücrelerinden insülin hormonu salgılanır.
1. İnsülin Hormonu Sağlıklı bir insanda kandaki ortalama glikoz düzeyi 90mg/100ml dir. Kandaki glikoz miktarı bu miktarın üzerine çıktığında pankreastaki reseptörler bunu algılar ve beta hücrelerinden insülin hormonu salgılanır. İnsülin hormonu glikoz miktarının normal değerine düşmesini sağlar. GÖREVLERİ Beyin hücreleri hariç tüm hücrelerin glikoz geçirgenliğini artırır. Glikozun fazlasının karaciğer ve kaslarda glikojen olarak depo edilmesini sağlar. Depo edilmiş glikojenin yıkılmasını önler. Protein sentezi ve yağ sentezini uyarır.
İnsülin hormonu eksikliğinde ya da az salgılanmasında ŞEKER HASTALIĞI (DİYABET) ortaya çıkar. Kanda aşırı glikoz bulunması sonucunda böbreklerden glikoz geri emilemez ve idrarla glikoz atılmaya başlanır. Bu da çok fazla idrar oluşturulmasına neden olur. Çok fazla idrar oluşturulması vücudun su kaybetmesine ve çok fazla su içmeye neden olur. Kandaki glikoz miktarı fazla olmasına rağmen hücrelere kandan glikoz geçmediğinden hücrelerde enerji yetersizliği başlar. Hücreler glikoz eksikliğini yağ ve proteinlerden karşılar bu da kişinin çok acıkmasına neden olur. İki tip şeker hastalığı vardır. Bunlar tip 1 ve tip 2 dir.
TİP 1 ŞEKER HASTALIĞI İnsülin hormonu yetersizdir. Yok denecek kadar azdır. Genellikle genç yaşlarda görülür. Kişinin antikorları beta hücreleri yok eder. Bu nedenle kişi insülin üretemez. Bu hastalığa sahip bireyler hayatları boyunca insülin enjekte etmek zorundadır. TİP 2 ŞEKER HASTALIĞI Şeker hastalarının çoğu tip 2 dir. Kilolu, 40 yaş üstü ve kalıtsal olarak kişide çıkma olasılığı fazladır. İnsülin yetersizliğinden ya da hedef hücrelerin insüline karşı tepkisizliğinden kaynaklanır. İlaçlarla, sporla ve diyetle şeker seviyelerini düzeltebilirler.
2. GLUKAGON HORMONU İnsülin hormonunun antogonistidir. Kandaki glikoz oranı ortalamanın altına indiğinde alfa hücrelerinden salgılanır. Karaciğerdeki glikojenin yıkımını sağlar ve glikoz salınımını artırır. Yağ dokularından yağların yıkımını sağlar.