BÖBREK ALT KAL KS TAfiLARININ TEDAV S NDE VE TEKRAR TAfi OLUfiUMUNDA KISM NEFREKTOM N N ROLÜ

Benzer belgeler
ALT KALİKS TAŞLARININ BEDEN DIŞI ŞOK DALGA İLE TAŞ KIRMA (ESWL) TEDAVİSİNDE İNFUNDİBULOPELVİK ANATOMİNİN VE AÇININ ETKİLERİ

KLİNİĞİMİZDE ÜROLOJİ ASİSTANLARINCA UYGULANAN ESWL TEDAVİSİNİN SONUÇLARI

İzole Kaliks Taşlarının Etiyolojisinde Pelvikalisiyel Hacim Etkili mi?

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Muş Devlet Hastanesi Üroloji Kliniğinde Üst Üriner Sistem Taşı Cerrahi Girişimlerinin Analizi

Üriner Sistem Taşlarının ESWL ile Tedavisinde Taşın Boyut ve Lokalizasyonunun Taştan Temizlenme Oranına Etkisi

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Dr. Aflk n Y ld z 1, Prof. Dr. Atilla Köksal 1, Dr. Külal Çukurova 1, Dr. Adnan Keklik 1, Dr. Neriman Çelik 2, Dr. Hüseyin vit 1

ÇOCUK BÖBREK TAŞLARINDA ESWL UYGULAMASİ

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

Dr.Süleyman Sami ÇAKIR Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Perkütan nefrolitotomi ameliyatında hidronefrozun önemi

Çocuklarda üriner sistem taş hastalığı tedavisinde ESWL deneyimlerimiz

Tablo 3.3. TAKV YES Z KANAL SAC KALINLIKLARI (mm)

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

N-3 Diz Sabitleyici (Posterior Sheel)

İKİNCİ BASAMAK SAĞLIK BİRİMİ HASTANESİNDE, 611 BÖBREK VE ÜRETER TAŞI TANILI OLGUDA VÜCUT DIŞI ŞOK DALGA LİTOTRİPSİ SONUÇLARIMIZ 1

ÜRETER TAŞLARININ EXTRACORPOREAL SHOCK WAVE LİTOTRİPSİ İLE TEDAVİSİ: KLİNİK SONUÇLARIMIZ

F Z K BASINÇ. Kavram Dersaneleri 42

Pilonidal Sinüs Hastal nda Komplikasyon ve Nüks Aç s ndan Hastaya Ait Faktörlerin ncelenmesi

PEDİATRİK URETEROSKOPİK GİRİŞİMLERDE ZOR OLGULAR

T bbi At k Kontrolü P80-P Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Perkütan nefrolitotominin ta ra hastanelerinde uygulanabilirli i: Mu Devlet Hastanesi nin ilk 100 vakadaki deneyimi

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

Atnalı Böbrekli Hastalarda Perkütan Nefrolitotomi Deneyimlerimiz

İlçe Devlet Hastanesinde Spinal Anestezi Altında Yapılan Perkütan Nefrolitotomi Sonuçlarımız

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Selülit ile mücadelede son nokta. Cellulaze.

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

GENEL ÜROLOJİ/GENERAL UROLOGY

TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S

Yay n No : 1700 flletme-ekonomi Dizisi : Bask Ocak STANBUL

Üriner sistemde yer alan organların görüntülenmesi

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

Hastane nfeksiyonlar n n Sürveyans ve Amerika Ulusal Nozokomiyal nfeksiyon Sürveyans Sistemi: II

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

Dr. Muharrem Do an 1, Dr. Cüneyt Müderriso lu 2, Dr. Muzaffer Fincanc 3, Dr. Bahad r Ceylan 4, Dr. Gülhan Eren Özdemir 4, Dr.

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

On Yıllık Perkütan Nefrolitotomi Deneyimlerimiz: Retrospektif Çalışma

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

S. B. Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi, Üroloji Anabilim Dalı, Ankara; 2 Sarıkamış Devlet Hastanesi, Üroloji, Kars; 3

Pediatrik PNL ve üreteroskopideki son yenilikler. Dr. Ali Güneş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

T bbi Makale Yaz m Kurallar

Plastik enjeksiyon yöntemiyle insan ve koyun ARAŞTIRMA böbreklerinde (Research pelvis renalisin Report) karşılaştırmalı anatomisi

ÇOCUK ÜRİNER SİSTEM TAŞ HASTALIĞININ TEDAVİSİNDE KLİNİK DENEYİMLERİMİZ OUR MANAGEMENT IN THE TREATMENT OF PEDIATRIC UROLITHIASIS

Daha Önce Açık Nefrolitotomi veya Perkütan Nefrolitotomi Yapılmasının Perkütan Nefrolitotomi Üzerine Etkisi

Üriner sistem taş hastalığı tedavisindeki ilerlemelerin Anadolu da uygulanabilme durum analizi: Batı Karadeniz bölgesi örneklemesi ile son 10 yıl

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Metastatik böbrek tümörlerinde Nefrektomi ve metastazektomi. Prof.Dr.Faruk Özcan İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

BOYNUZU (STAGHORN) TAŞLARININ TEDAVİSİ: 199 HASTALIK PERKÜTAN NEFROLİTOTOMİ DENEYİMİ

Perkütan Nefrolitotomi Deneyimimiz

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

ÖZGEÇMİŞ DOĞUM YERİ : DOĞUM TARİHİ : 18/11/1986. Şehremini Mah. Şair Mehmet Emin Sk. 9/10 Fatih - İSTANBUL TELEFON :

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Haz rlayan: Halime Ayd n Kartal E itim ve Ara rma Hastanesi Stoma ve Yara Bak m Hem iresi

KULLANILMIfi B NEK OTOMOB L TESL MLER N N KDV KANUNU KARfiISINDAK DURUMU

standartlar Standartlar ve Sertifikalar sertifika

4. Sistem dengede oldu una. hareketli piston. P o. esnek CEVAP E. balon ESEN YAYINLARI P X. 6atm 5L. .g 200 = 8 (20 + V D. Buna göre; 25 = 20 + V D

Manisa linde Okul Ça Çocuklar nda Tüberküloz Taramas

Vaka Takdimleri. Prof.Dr. Kemal SARICA. Yeditepe Üniveristesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

İlk 76 renal ünitede perkütan nefrolitotomi sonuçlarımız

Yüzüncü Y l Üniversitesi, T p Fakültesi Araflt rma Hastanesi, Çocuk Sa l ve Hastal klar AD, Çocuk Nefroloji BD, Van 2

ATNALI BÖBREKLERDE PERKÜTAN NEFROLİTOTOMİ PERCUTANEOUS NEPHROLITHOTOMY IN HORSESHOE KIDNEYS

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

YARGITAY 14. HUKUK DA RES KARARLARI

MATEMAT K. Hacmi Ölçme

Trafik Kazas Nedeniyle Baflvuran Hastalar n

Hastanemizde tafl k rma tedavisi PCK STONELITH V5 aleti ile yap lmaktad r.

TAŞ BOYUTUNUN PNL SONUÇLARI ÜZERİNE ETKİSİ EFFECT OF STONE BURDEN ON PNL OUTCOMES

NIR Analizleri için Hayvansal Yem ve G da Numunelerinin Haz rlanmas

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

Basit Elektrik Devresi FEN VE TEKNOLOJ

ORHAN YILMAZ (*) B SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER:

Yetmifldört yafl nda, 60 paket/y l sigara içme

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Türk Üroloji Dergisi: 34 (3): ,

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Dr. M. Fatih Önsüz 1, Doç. Dr. Ahmet Topuzo lu 2

CERRAHİ Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPD) Abdurrahman Önen FEBPS, FAAP-U, FEAPU

AMPİRİK POTASYUM SİTRAT TEDAVİSİNİN TAŞ PROGNOZU ÜZERİNE ETKİLERİ: TEDAVİ İÇİN HANGİ HASTALAR DAHA UYGUNDUR?

Perkütan nefrolitotomi: İlk 110 böbrek ünitesindeki deneyimimiz Percutaneous nephrolithotomy: Our experience in the first 110 renal units

Transkript:

BÖBREK ALT KAL KS TAfiLARININ TEDAV S NDE VE TEKRAR TAfi OLUfiUMUNDA KISM NEFREKTOM N N ROLÜ Mehmet KILINÇ 1, Mehmet BALASAR 2, Selçuk GÜVEN 1 Mehmet ARSLAN 1, Kadir YILMAZ 1, Alpay SÜMER 1 1 Selçuk Üniversitesi Meram T p Fakültesi Üroloji Anabilim Dal, 2 Özel Konya Hospital, KONYA ÖZET Amaç: Böbrek tafl hastal, tedavi edildikten sonra s k nükseden bir hastal kt r. Böbrek tafllar n n % 25-35 ini alt kaliks tafllar oluflturmaktad r. Alt kaliks tafllar n n tedavisinde pek çok seçenek olmas na ra men k smi nefrektominin nüks oranlar n azaltt belirtilmifltir (1 4). Gereç ve yöntem: Klini imizde böbrek alt kaliks tafl teflhisi konan ve cerrahi tedavisi yap lan 57 hasta retrospektif olarak de erlendirildi. Böbrek anatomisi Sampaio ve ark. tarif ettikleri flekilde standart IVU' lerle de erlendirilerek, infundibulapelvik aç, infundibulum uzunlu u ve çap ölçüldü. Alt pol nefrektomisi yap lan 29 hasta ile pyelolitotomi, nefrolitotomi ve pyelonefrolitotomi yap lan 28 hasta ortalama 79 ay takip edildi. Bulgular: K smi nefrektomi yap lan hastalar n ameliyat öncesi ölçülen infundibulapelvik aç ortalamalar 57 dereceden ameliyat sonras 108 dereceye yükselirken; pyelolitotomi, nefrolitotomi ve pyelonefrolitotomi yap lan hastalarda ortalama aç de erlerinde farkl l k gözlenmedi. Alt pol nefrektomisi yap lan hastalarda 78 ayl k takip sonucu tafl nüksü oran % 10, pyelolitotomi, nefrolitotomi ve pyelonefrolitotomi yap lan hastalarda ise 80 ayl k takip sonucu % 21 idi. Sonuç: K smi nefrektomi ile alt kaliks tafl oluflumuna neden olan anatomik faktörün ortadan kald r lmas ile takiplerdeki tafl nüks oranlar n n azalmas sa lanmaktad r. Anahtar kelimeler: Böbrek tafl, k smi nefrektomi, tafl nüksü Selçuk T p Derg 2007; 24: 181-187 SUMMARY MANAGEMENT OF LOWER POLE NEPHROLITHIASIS AND STONE RECURRENCE: PARTIAL NEPHRECTOMY Aim: Renal stone disease is a frequently recurrent disease. Among the renal stone diseases 25 35% is localized to lower pole. Despite different treatments of the lower caliceal stones, partial nephrectomy is assumed to decrease the rate of recurrence. Material and Method: In this study fifty-seven patients, (29 with lower pole nephrectomy and 28 with pyelolithotomy, nephrolithotomy and pyelonephrolithotomy) who were surgically treated for their lower caliceal stones, were re-evaluat- Haberleflme Adresi : Dr. Mehmet BALASAR Havzan Mah. Duruk Sk. No: 22/2 Meram-KONYA e-posta: drbalasar@mynet.com Gelifl Tarihi: 06.04.2007 Yay na Kabul Tarihi: 12.09.2007 181

Selçuk T p Dergisi 2007 M. K l nç, M. Balasar, S. Güven, M. Arslan, K. Y lmaz, A. Sümer ed in our clinic retrospectively. Infundibulopelvic angle, infundibulum length and diameter were measured by standard IVP according to the renal anatomy definition made by Sampaio et al.. The mean follow-up period for all the above mentioned patients was 79 months. Results: Whereas the mean infundibulopelvic angle of the patients, treated with partial nephrectomy, increased from 57 degrees preoperatively to 108 degrees postoperatively, the angle of the patients treated with pyelolithotomy, nephrolithotomy and pyelonephrolithotomy did not change. During the follow-up period, the recurrence rate in the patients, treated with partial nephrectomy, was in 78 months 10 percent, but in the patients; treated with pyelolithotomy, nephrolithotomy and pyelonephrolithotomy, in 80 months 21 percent. Conclusion: Partial nephrectomy decreases the recurrence rate of lower pole renal stones through eliminating the anatomical factors that cause stone formation. Key words: Renal stone, partial nephrectomy, stone recurrence Üriner sistem tafl hastal, üriner enfeksiyonlar ve prostat patolojilerinden sonra üriner sistemi etkileyen üçüncü s kl ktaki patolojik durumdur (5). Tafl n kimyasal yap s, terkibi hakk nda oldukça yeterli bilgiler sa lanm fl, fakat etiyolojisi tam olarak ayd nlat lamam flt r. Tafl hastal tek bir nedenle de il, kompleks ve birbiri ile iliflkili birçok faktörün beraberce meydana getirdi i olaylar dizisidir (5, 6). Üriner sistem tafl hastal, tedavi edildikten sonra s k nükseden, hasta takip süresi uzad kça nüks oran da yükselen bir hastal kt r. Minimal invaziv tedavi yöntemlerinde önemli geliflmeler sa lanmas na ra men nüksü engellemede yeterince yol kat edilememifltir. Tedavi gören hastalarda tafl n nüks oranlar uygulanan tedavi seçeneklerine ve uygulama merkezlerine göre farkl l klar göstermektedir. Minimal invaziv tedavi yöntemlerinin nüksü engellemede yetersiz kalmas k smi nefrektomiyi yeniden güncel hale getirmifltir. Çal flmam zda, k smi nefrektominin alt kaliks tafllar n n tedavisinde ve tafl oluflma nüksünü en aza indirmedeki baflar s araflt r lm flt r. GEREÇ VE YÖNTEM Selçuk Üniversitesi Meram T p Fakültesi Üroloji klini inde Ocak 1992-Haziran 2000 aras nda böbrek alt kaliks tafl teflhisi konan ve cerrahi tedavisi yap lan 57 hasta retrospektif olarak de erlendirildi. Çal flmaya; tafl ile birlikte üreteropelvik darl k, vezikoüreteral reflü, üreterovezikal darl k, ayn taraf böbrekte geçirilmifl cerrahi operasyonu, 65 yafl üstü, metabolik hastal olanlar, böbre inde alt kaliks haricinde tafl olanlar, takipleri düzenli olmayanlar, ameliyat sonras rezidüel tafl kalan hastalar al nmad. Hastalar; uygulanan cerrahi giriflim yöntemlerine göre iki grupta incelendi. Grup I de alt pol nefrektomisi yap lan 18 erkek, 11 kad n (n=29), Grup II de pyelolitotomi, nefrolitotomi ve pyelonefrolitotomi yap lan 17 erkek, 11 kad n (n=28) hastay kaps yordu. Tüm hastalar n ameliyat öncesi ve ameliyat sonras kan hematokrit, serum biyokimyas, idrar tahlili, direk üriner sistem grafisi (DÜSG), intravenöz ürografi (IVU), tafl analizi sonuçlar, hastanede kal fl süreleri de erlendirildi. Tafllar n alanlar ; DÜSG de tafl n uzunlu u ve geniflli inin çarp m ile hesapland. Böbrek anatomisi Sampaio ve ark. tarif ettikleri flekilde standart IVU'lerle de erlendirilerek, alt poldeki infundibulapelvik aç, infundibulumun uzunlu u ve çap ölçüldü. nfundibulapelvik aç y pelvisin alt k sm ndan geçen çizgi ile alt pol infundibulumunun orta k sm ndan geçen çizginin aras nda kalan aç olarak ölçüldü. Alt pol infundibular uzunluk, infundibulumun taban n n en distal k sm ndan, renal pelvisin alt duda n n orta k sm na kadar olan boyut olarak, infundibular çap ise infundibulumun en dar yeri olarak ölçüldü (fiekil1 ve 2). Böbrek anatomisi ve tafl n biçimine göre Grup I'deki hastalar n böbrek alt polüne wedge rezeksiyon, transvers teknik veya Williams' n tarif etti i damar koruyucu k smi nef- 182

Cilt : 23 Say : 4 Böbrek alt kaliks tafllar n n tedavisinde rektomi uygulan rken, Grup II'deki hastalara alt kaliks tafllar nedeniyle pyelolitotomi, nefrolitotomi veya pyelonefrolitotomi uyguland. Nüks aç s ndan renal USG, DÜSG ve IVU ile y ll k takipleri yap ld. Veriler bilgisayar ortam na aktar larak SPSS 11,5 program istatistik analizler yap ld. Veriler ortalama ± standart sapma ve yüzde olarak özetlendi. Ba ms z iki grup ortalamas aras ndaki fark t testi ile kategorik veriler aras ndaki fark ise ki kare testi ile analiz edildi. Ameliyat öncesi ve ameliyat sonras ölçümlerin karfl laflt rmas nda paired t testi uyguland. Anlaml l k seviyesi 0.05 olarak al nd. BULGULAR Takipleri düzenli olmayan ve kriterlere uymayan 17 hasta çal flma d fl b rak ld. Bu hastalardan 5 i ameliyat sonras rezidüel tafl kalan Grup II hastalar yd. Çal flmaya al nan 57 hastan n 35 si erkek, 22 si kad nd. Yafl ortalamas 41.4±15.4 y ld. Grup I hastalar n ortalama takip süresi 78.1±8.5, Grup II hastalar n ortalama takip süresi 80.5±7.3 ayd. Hastalar n ameliyat öncesi yap lan tetkiklerinde; 32 hastada sol, 25 hastada sa böbrek tafl tespit edildi. Böbrek tafllar n n lateralizasyonu yönünden istatistiksel fark yoktu (p>0,05). Grup I ve Grup II deki hastalar n ameliyat öncesi ve ameliyat sonras hemoglobin, hematokrit, BUN, kreatinin de erleri aras nda anlaml bir fark yoktu (p>0,05). Grup I deki hastalar n ameliyat sonras hastanede yat fl süresi 10.1±5.4 gün, Grup II de ise 10.7±5.0 gün olup istatiksel olarak anlaml fark yoktu (p>0,05). Hastalar n ameliyat öncesi ölçülen infundibulapelvik aç lar de erlendirildi inde Grup I hastalar nda 57±15 derece, ortalama infundibulum uzunlu u 29±6 mm ve ortalama infundibulum çap 5±2 mm dir. Grup II hastalar nda ise ölçülen infundibulapelvik aç 60±17 derece, ortalama infundibulum uzunlu u 29±7 mm ve ortalama infundibulum çap 6±3 mm dir. statistiksel karfl laflt r lmas nda iki grubu aras nda infundibulapelvik aç, infundibulum uzunlu u ve çap aç s ndan anlaml fark yoktu (p>0,05). Grup I hastalar n ameliyat öncesi infundibulapelvik aç ortalamalar 57±15 derece olup ameliyat sonras infundibulapelvik aç ortalamalar 108±5 derece iken Grup II hastalar n ameliyat öncesi infundibulapelvik aç ortalamalar 60±17 derece olup ameliyat sonras infundibulapelvik aç ortalamalar 63±16 dereceydi. Grup I in ameliyat öncesi ve ameliyat sonras infundibulapelvik aç ortalama de erlerinin istatistiksel karfl laflt r lmas nda anlaml fark olup, hastalar n ameliyat sonras infundifiekil 1: nfundibulapelvik Aç fiekil 2: (1) nfundibular çap ( uzunluk(- ---) ), (2) nfundibular 183

Selçuk T p Dergisi 2007 M. K l nç, M. Balasar, S. Güven, M. Arslan, K. Y lmaz, A. Sümer bulapelvik aç ortalama de erleri artm fl olarak bulundu (p<0,05). Grup II nin ameliyat öncesi ve ameliyat sonras infundibulapelvik aç ortalama de erlerinin istatistiksel karfl laflt r lmas nda anlaml fark olmay p, ameliyat sonras infundibulapelvik aç ortalama de erlerinde farkl l k gözlenmedi (p>0,05). Grup I ortalama tafl alan ; 3.27±1.40 cm 2, Grup II ortalama tafl alan ; 3.30±1.14 cm 2 olup istatistiksel olarak anlaml fark yoktu (p>0,05). Her iki grupta da böbrek tafllar na yap lan kimyasal analizlerde kalsiyum oksalat ve kalsiyum fosfat tafllar tespit edilmifl olup istatistiksel olarak anlaml fark yoktu (p>0,05). Takipleri sonucu Grup I de nüks 3 hasta (%10) iken, Grup II de bu 6 hasta (%21) olup istatistiksel olarak anlaml olmamakla birlikte Grup II de nüks oran daha fazla görüldü (p >0,05). Nüks eden tafllar n lokalizasyonlar na bak ld zaman Grup II deki 5 hastan n tafl böbrek alt kaliksinde tespit edildi (Tablo 1). Tablo 1. Nüks tafllar n lokalizasyonlar Tafl n lokalizasyonu Grup I Grup II Böbrek pelvisi 1 1 Böbrek orta kaliksi 1 0 Böbrek alt kaliksi 0 5 Üreter 1 0 TARTIfiMA Böbrek tafl ; üretere geçemeyecek büyüklükteki tafllar n renal pelvis ve kalikslerde kalmas sonucu ortaya ç kan durumdur. Böbrek tafllar n n %25-35 ni alt kaliks tafllar oluflturmaktad r. Alt kaliks tafllar n n insidans di er kalikslerle karfl laflt r ld nda daha yüksektir (8). Bu tafllar n büyüklükleri 1 cm den de iflik büyüklüklerdeki staghorn tafllara kadar de iflir. Böbrek tafl hastal, tedavi edildikten sonra s k nükseden, hasta takip süresi uzad kça nüks oran da yükselen bir hastal kt r. Bir kez böbrek tafl olufltu unda, tedavi uygulanmaks z n 5 7 y l içinde nüks olas l n n %50, yirmi y l içinde %75 oldu u bildirilmifltir (6, 9). Birçok uzun süre takipli çal flmalar ameliyatla tafl tamamen giderildikten sonra ayn böbrekte tafl oluflumunun karfl taraf böbrekteki tafl oluflumundan daha yüksek oldu unu ortaya koymufltur. Tafl oluflumunda primer olarak biyokimyasal faktörlerin önemli olmas na ra men böbrek anatomisi tafl n geliflmesinde önemli role sahiptir. Sadece tafl n al nmas ile nüks oran azalmamaktad r (4). Çünkü tafl n al nmas ile tafl oluflumuna neden olan anatomik, metabolik ya da çevresel faktörler ortadan kalkmamaktad r (6). Üriner sistem tafl hastal klar içinde yüksek bir orana sahip olan alt pol böbrek tafllar nda tedavi seçenekleri halen tart flmal d r. Tedavi seçenekleri yaln zca izlem, perkütan nefrolitotripsi, üreterorenoskopi, ESWL, kombine tedavi, aç k cerrahi (anatrofik nefrolitotomi, k smi nefrektomi, nefrolitotomi, pyelolitotomi) dir. Böbrek alt polunun anatomisini ilk olarak 1992 y l nda Sampaio ve ark. tarif etmifllerdir. Sampaio ve ark. üç anatomik faktörün tafl klirensinde önemli oldu unu bildirmifllerdir. Bunlar s ras yla alt pol infundibulumuyla pelvis aras ndaki aç, infundibulumun uzunlu u ve çap d r. nfundibulapelvik aç s 90 derecenin alt nda, infundibulum uzunlu u 3 cm - den uzun ve infundibulum çap 3 mm den az olan ve alt polünde çok kaliks bulunan böbreklerde, idrar drenaj n n zorlaflt n belirtmifllerdir (10 13). Elbahnasy ve ark. 1998 y l nda Sampaio ve ark.dan farkl olarak infundibulaüreteropelvik aç y standart IVU de renal pelvisin orta noktas ile proksimal üreterin orta noktas aras ndan geçen üreteropelvik aks ile alt pol infundibulumunun orta noktas ndan geçen infundibular aks aras ndaki aç olarak tarif etmifllerdir. nfundibuloüreteropelvik aç s 70 derecenin alt nda, infundibulum uzunlu u 3 cm - den uzun ve infundibulum çap 5 mm den az olan böbreklerde, drenaj n zorlaflmas sonucu tafl oluflumunun kolaylaflt n belirtmifllerdir (8,10, 12). Çal flmam zda hastalar n böbrek alt polunun anatomik de erlendirmesi Sampaio ve ark. tariflerine uygun olarak yap ld. Grup I hastalar n ameliyat öncesi infundibulapelvik aç or- 184

Cilt : 23 Say : 4 Böbrek alt kaliks tafllar n n tedavisinde talamas 57 derece ve ameliyat sonras 108 derece olup istatistiksel karfl laflt r lmas nda anlaml fark bulunmufltur (p>0,05). Grup I e uygulanan k smi nefrektomi ile alt pol rezeke edilmekte ve suturle kapat lmaktad r. Böylece böbre in pelvikalisiyel yap s nda alt kaliks anatomik faktörü ortadan kald r lmaktad r. Bu ifllemler neticesinde infundibulapelvik aç genifllemektedir. Grup II hastalar n da ise ameliyat öncesi infundibulapelvik aç ortalamas 60 derece ve ameliyat sonras 63 derece olup istatistiksel karfl laflt r lmas nda anlaml fark bulunmam flt r. 70 li y llara kadar birçok ürolog alt kaliksi de içeren staghorn tafllar n n tedavi edilmemesinin daha uygun oldu unu düflünürken, takip eden y llarda konservatif tedavi uygulanan tafl hastalar n n mortalite ve morbidite oran n n aç k cerrahi uygulanan tafl hastalar - na göre daha yüksek oldu u gösterilmifltir (14). Yaln zca izlemle asemptomatik böbrek tafllar n n yaklafl k %48 i 5 y l içinde semptomatik hale gelmekte ve bunlar n da %50 si aktif tedavi gerektirmektedir (15). Tedavi edilmemifl staghorn tafllar; sürekli üriner enfeksiyon, renal abse, perirenal abse ve sepsise neden olarak önemli oranda morbidite ve mortalite ye neden olurlar (16). Tafl hastal tedavisinde amaç, tafllar n tamamen temizlenmesidir. Tafl tedavisinde ESWL, PNL, Üreterorenoskopi ve aç k cerrahi yöntemler ile yüksek baflar oranlar bildirilmifltir, ancak tafla ne zaman ve nas l ESWL, PNL, Üreterenoskopi veya aç k cerrahi yöntemlerin uygulanaca tart flmal d r (17). Uygulanan tedavi sonucu böbrekte kalabilen rezidüel tafl, rekürren tafl hastal nda çekirdek görevi yapabilmektedir. Kalan tafl parçac klar, sadece takip edilen hastalar n %61 inde, medikal tedavi eflli inde takip edilenlerin ise %27 sinde büyüyüp nüksetmektedir (18). ESWL non-invaziv olmas, minimal anestezi gerektirmesi, hasta ve hekimin tercih etmesi nedeniyle birçok semptomatik böbrek tafl nda uygulanan tedavi metodudur. ESWL çok tercih edilmesine ra men her çeflit böbrek tafl n n giderilmesinde en uygun metot de ildir (19). Sampaio ve arkadafllar n n tariflemifl oldu u böbre in alt kaliks anatomik yap s na ba l olarak; ESWL sonras tafl parçac klar n n at lmas n n güçlü ü nedeniyle tafltan temizlenme oranlar düflüktür (18,19). Tafltan temizlenme oran 10 mm ve alt ndakiler için %74, 10 ila 20 mm aras ndaki tafllar için %56, 20 mm ve üstündeki tafllar için %33 olarak bildirilmifltir (21, 22). PNL; genel olarak staghorn tafllarda, üreteropelvik bileflke obstruksiyonu gibi darl klarla birlikte bulunan tafllarda ve ESWL ile baflar s z olunan tafllar n tedavisinde tercih edilir (19). PNL ile tedavi edilen 10 mm ve alt ndaki alt kaliks tafllar nda baflar oran %100 lere yaklafl rken bu oran 10 mm nin üstündeki tafllarda %80 seviyelerine düflmektedir (9,17, 21,22). Her iki metotta da tafl büyüklü ü artt kça baflar oranlar h zla düflmektedir. Yap lan çal flmalarda ESWL veya PNL uygulanan hastalar n %80-85 inde 5 y l içinde tedavi gerektiren tafl nüksü geliflti i gösterilmifltir. Bunlar n sadece %11 i 10 y l semptomsuz kalabilmektedirler (18). Böbre in alt kaliks tafllar na uygulanan ESWL sonras piyüri geliflmesi nüks oran n artt rmaktad r (20). Günümüzde kombine tedavide (sandwich terapi) PNL ile parçalan p al namayan tafllara ESWL uygulan p ikinci bir PNL ile kalan tafllar ç kar lmaktad r. Ancak bu tedavinin tafltan temizlenme baflar s yaln z PNL uygulanan vakalardan üstün de ildir (14). Üreterorenoskopi; nüks eden alt kaliks tafllar ndan üretere düflenlerin tedavisinde kullan labilen bir yöntemdir. Alt kaliks tafllar n n tedavisindeki di er seçenekler ise aç k cerrahi giriflimlerdir. Bunlar pyelolitotomi, nefrolitotomi, pyelonefrolitotomi, anatrofik nefrolitotomi ve k smi nefrektomidir. Yaln z aç k cerrahi gittikçe azalmakta ve özel vakalarda uygulanmaktad r. Tafl hastal için ilk k smi nefrektomi ise 1889 da Kummell taraf ndan yap lm flt r. Perinefritik absesi ve pyonefrozu bulunan bir kad n hastaya alt 1/3 k smi nefrektomisi 1891 de Bardenheur taraf ndan yap lm flt r. Bundan sonra k smi nefrektomi ile ilgili yay n- 185

Selçuk T p Dergisi 2007 M. K l nç, M. Balasar, S. Güven, M. Arslan, K. Y lmaz, A. Sümer lar artm fl ve 1937 de 296 vakal k k smi nefrektomi literatürü yay nlanm flt r (1). Papathanassiadis ve Swinney 50 vakal k k smi nefrektomi sonras rezidüel tafl oran n %12, 81 vakal k pyelolitotomi, nefrolitotomi sonras rezidüel tafl oran n %10 olarak bulmufllard r (2). Bu hastalar 4 y l takip etmifller ve k smi nefrektomi yap lanlarda tafl nüksü oran n %12, pyelolitotomi, nefrolitotomi yap lanlarda ise %33 bulmufllard r (2). Genelde pek çok genifl seride alt kalikse lokalize tafl hastal k smi nefrektomi için majör endikasyon kabul edilmifltir. Stewart tafl düflmesine ra men kalikste rezidüel tafl, izole kalikste kaliektazi, kalikse yap fl k papilla forniksinde tafl ms birikintilerin varl nda da k smi nefrektomiyi savunmufltur. Stewart 1960 tarihinde 202 k smi nefrektomi vakas n 1 ile 18 y l aras nda takip etmifltir. Bu takiplerde tafl nüksü oran n %6,4 bulmufltur (3). Rose ve Follows 1977 tarihinde ayn enstitüden 227 k smi nefrektomi vakas bildirmifltir. Yap lan takiplerde nüks oranlar 5 y lsonunda %9, 10 y lsonunda %16, 15 y lsonunda %23 ve 20 y lsonunda %34 olarak bulmufllard r (4). Wald ve arkadafllar 1978 tarihinde 158 k smi nefrektomi vakas n 5,85 y l takip etmifller ve bu takipte tafl nüksü oran n %26 bulmufllard r (1). Marshall ve arkadafllar multiple ve semptomatik vakalarda k smi nefrektomi uygulaman n gereklili ini bildirmifllerdir. Di er endikasyon ise son derece a r hasar görmüfl alt poldür. Wein ve arkadafllar sadece tafl veya tafllar n kaliks ya da kaliksler de böbre in tek k sm nda bulunmas n n k smi nefrektomi için yeterli olmad n söylemifllerdir. Böbre in anormal parankiminin, t kal toplay c tübüllerin ve rezidüel kalsifiye materyalin kald r lmas ile tafl nüksünün ortadan kald r laca n umut etmifllerdir. Alt polün rezeksiyonu ile anatomik faktörlerin ortadan kald r lmas yerçekiminin etkisinin bertaraf ederek tafllar alt polde oturacaklar na direk üretere geçeceklerdir (2). Çal flmam zda k smi nefrektomi yap lan hastalar n hiç birinde rezidüel tafl saptanmam fl olup tafltan temizlenme oran %100 dür. Pyelolitotomi, nefrolitotomi ya da pyelonefrolitotomi yap lan hastalardan 5 inde rezidüel tafl saptanm fl olup (%15) bu hastalar gerçek tafl nüksünün bak ld grup II ye dahil edilmemifltir. Grup I de yap lan 78 ayl k takip sonucu nüks tafl oran %10, Grup II de ise 80 ayl k takip sonucu %21 dir. Alt pol k smi nefrektomi yap lan vakalarda infundibulapelvik aç genifllemektedir (57 den 108 dereceye). Buda böbreklerden idrar drenaj n kolaylaflt rmaktad r. Yaln z, yap lan alt pol k smi nefrektomi böbre in di er bölgelerinde oluflan tafl nüksünü önlememektedir. SONUÇ Minimal invaziv tedavi yöntemlerinde önemli geliflmeler sa lanmas na ra men nüksü engellemede yeterince yol kat edilememifltir. Minimal invaziv tedavi yöntemlerinde, tafl n al nmas ile tafl oluflumuna neden olan anatomik, metabolik ya da çevresel faktörler ortadan kalkmamaktad r. Ancak k smi nefrektomi ile tafl nüksüne neden olan anatomik faktör ortadan kald r lmakta, bu ise nüks riskini azaltmaktad r (6). Alt kaliks tafl tan s yla k smi nefrektomi yapt m z vakalar n takipleri neticesi rezidüel tafl ve nüks geliflme oranlar m z di er tedavi seçeneklerine göre düflüktür. Bu nedenle alt kaliks tafllar nda böbrek anatomisi standart IVU'lerle de erlendirilerek, infundibulapelvik aç, infundibulumun uzunlu u, infundibulumun çap ölçülmeli ve tedavi buna göre planlanmal d r. Bütün bunlara ra men tafl oluflumuna neden olan anatomik, metabolik ya da çevresel faktörlerde göz önüne al narak, k smi nefrektomi sonras tafl nüksüyle ilgili olarak daha genifl serilerde uzun süreli takipleri içeren kontrollü çal flmalara ihtiyaç vard r. 186

Cilt : 23 Say : 4 Böbrek alt kaliks tafllar n n tedavisinde KAYNAKLAR 1-Redman JF. Partial Nephrectomy. Urologic Clinics of North America. November, 1983; No.4, Vol.10: 677 84. 2-Papathanass ad s S, Swinney J. Results of partialnephrectomy compared with pyelolithatomy and nephrolithotomy. British Journal of Urology. 1966 Aug; 38(4):403 9. 3-Hamilton SH. The surgery of the kidney in the treatment of renal stone. British Journal of Urology. 1960; 32; 392. 4-Rose MH, Follows OJ. Partial Nephrectomy for Stone Disease. British Journal of Urology 1977; 49.605 10. 5-Özkeçeli R, Satar N, Doran fi, Ar do an.a, Bayaz t Y, Zeren S, Anafarta K, Yaman Ö. Üriner Sistem Tafl Hastal, Editörler: Anafarta K, Gö üfl O, Bedük Y, Ar kan N. Temel Üroloji, 1998. 559-654. 6-Pak CYC. Kidney Stones. The Lancet. June 13. 1998. 351: 1797 801. 7. Gupta NP, Singh DV, Hemal AK and Mandal S. Infundibulopelvic Anatomy and Clearance of Inferior Caliceal Calculi with Shock Wave Lithotripsy. The Journal of Urology, January 2000; 163, 24 7. 8-Nabi G, Gupta NP, Mandal S, Hemal AK, Do ra PN, Ansari MS. Is Infundibuloureteropelvic Angle (IUPA) a Significant Risk Factor in Formation of Inferior Calyceal Calculi? European Urology 2002; 42: 590 3. 9-Bhandari A, Menon M. Nefrolitiyazis. Güncel Üroloji: Ocak-fiubat-Mart, 2003; 29 36. 10-Kabalin JN. Surgical Anatomy of the retroperitoneum, kidneys and ureters. Editor in chief, Walsh PC. editors, Retik AB (et al.), Campbell s Urology, 2002. 1-70. 11-Sampaio FJB. Anatomical background for nephron sparing surgery in renal cell carcinoma. The Journal of Urology: 1992; 147, 999 1005. 13. Sampaio FJB and Aragao AHM. Inferior Pole Collecting System Anatomy: Its Probable Role in Extracorporeal Shock Wave Lithotripsy, The Journal of Urology, February 1992; 147, 322 4. 14-Segura JW. Stoghorn Calculi. Urologic Clinics of North America: 1997; 24, number 1, 71 80. 15-Lingeman JE, Siegel YI, Steeley Bradley, Nyhuis Allen W. and Woods John R. Management of Lower Pole Nephrolithiasis: A Criritical Analysis. The Journal of Urology March 1994; 151, 663 7. 16-Netto NR, Claro JFA, Lemos GC, Cortado PL. Renal Calculi in Lower Pole Calices: What is the Best Method of Treatment? The Journal of Urology: 1991; 146, 721 3. 17-Hübner W, Porpaczy P. Treatment of Caliceal Calculi. British Journal of Urology. 1990; 66, 9 11. 18-Özgür Tan M, Karao lan Üstünol, fien lker, Deniz Nuri, Bozk rl brahim. The Impact of Radiological Anatomy in Clearance of Lower Calyceal Stones after Shock Ware Lithotripsy in Paediatric Patients. European Urology 2003; 43: 188 93. 19-Libertino JA, Newman HR, Lytton B, et al: Stoghorn calculi in solitery kidneys. The Journal of Urology. 1992; 105: 753 7. 20-Rocco M. Recurrence of Kidney Stones is Common in Patients who Undergo Lithotripsy. Modern Medicine, Nov 96; vol: 64, Issue 11 21-Matlaga BR, Assimos DG. The Treatment of Lower Pole Renal Calculi in 2003. Reviews in Urology 2002; 4: 178 84. 22-Timoney AG, Payne SR, Walmsley BH, Vinnicombe J, Abercrombie GF. Partical Nephrectomy: An Option in Calculus Disease? British Journal of Urology 1988; 62, 511 4. 12-Lingeman JE, Lifshitz DA and Evan AP. Surgical Management of Urinary Lithiasis, editor in chief, Walsh PC, editors, Retik AB (et al.), Campbell s Urology, 2002. 3361-436 187