REJİM TARTIŞMALARI: TÜRKİYE İÇİN BAŞKANLIK MI, YARI BAŞKANLIK MI, PARLAMENTER REJİM Mİ?

Benzer belgeler
Başkanlık Sistemiyle İlgili Birkaç Temel Tespit

Doğru bir Başkanlık sisteminin olmazsa olmazları : Katı Güçler ayrımı ve Denge-Denetim Mekanizmaları:

SAYIN MİLLETVEKİLLERİMİZE/LİDERLERE AÇIK MEKTUP: BAŞKANLIK TASLAĞI İLE İLGİLİ ÇOK KRİTİK 8 HUSUS:

6. BÖLÜM: BAŞKANLIK FEDERASYONA YOL AÇAR MI? Cevabım: Evet, başkanlık, federasyona yol açar.

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

REJİM TARTIŞMALARI: TÜRKİYE İÇİN BAŞKANLIK MI, YARI BAŞKANLIK MI, PARLAMENTER REJİM Mİ?

KARŞILAŞTIRMALI SİYASAL SİSTEMLER

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

2. BÖLÜM: PARTİLİ BAŞKANLIK/PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ: MEKSİKA ÖRNEĞİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 5-

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

BAŞKANLI PARLAMENTER SİSTEM

İ Ç İ N D E K İ L E R

TARİHSEL VE TOPLUMSAL GELENEK

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

ANAYASA HUKUKU DERSİ

Türkiye nin Anayasa Yapımı Süreci

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)


Yeni anayasa neyi hedefliyor?

İdare Hukuku Ve İdari Yargı Alanında Anayasa Değişikliği İle İlgili Bazı Öneriler

Yeni Anayasa Nasıl Olmalı, Nasıl Yapılmalı?

ANAYASA HUKUKU DERSİ

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı

ELLER YIKANMADAN ÜST BAŞ TEMİZLENMEZ YARGI REFORMUNUN ÖNCELİĞİ

HUKUK. Soru Bankası İÇTİHAT

3.Meclisin faaliyetlerine ara vermemesi şeklinde olan meclisin her zaman açık olması yasamanın hangi ilkesi ile ilgilidir?

TÜRK ANAYASA DÜZENİ Bahar dönemi Ara sınavı

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

ANAYASA CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 13.00

MEHMET UTKU ÖZTÜRK 1961 KURUCU MECLİSİ

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü TÜRK ANAYASA DÜZENĐ BAHAR DÖNEMĐ ARA SINAVI CEVAP ANAHTARI

Referandum ile Başkanlık Sistemimiz Gerçekten Değişmeli Mi?

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün

Prof. Dr. Abdurrahman Eren. ANAYASA HUKUKU DERS NOTLARI (Genel Esaslar-Türk Anayasa Hukuku)

AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM!

GÜCLÜ DEMOKRASİ GÜCLÜ MECLİS MECLİS CUMHURBASKANINI VE BAKANLARI DENETLİYOR

Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb. bütünü.

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

SEÇİM SİSTEMLERİ SUNUŞU

Seçim Beyannamelerinin Değerlendirilmesi

5. BÖLÜM: ÜÇÜNCÜ ERK OLAN YARGI YENİ ANAYASADAN NASIL ETKİLENECEKTİR? Yeni anayasa teklifinin yargı açısından getirdiği en önemli yenilikleri

SORULARLA. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Komisyon. KPSS HUKUK Çek Kopar Soru Bankası ISBN Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 21

Son Dönemeç: AKP nin Başk anlığı*

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ NE GETİRİYOR? 30 SORU 30 CEVAP. (Anayasa Komisyonundan Geçmiş Haline Göre)

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ NE GETİRİYOR? 35 SORU 35 CEVAP

Faik ÖZTRAK Tekirdağ Milletvekili

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

CUMHURBAŞKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI

GÜNDEM ANAYASA, MEVZU DENGE DENETLEME. Değişiklik teklifini değerlendirdik

MACARİSTAN SUNUMU Dr. Csaba UJKERY

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

HAZİRAN 2017 TARİH BASKILI TÜRK ANAYASA HUKUKU DERS KİTABINA İLİŞKİN DÜZELTME CETVELİ

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

2. BÖLÜM: PARTİLİ BAŞKANLIK/PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ: MEKSİKA ÖRNEĞİ

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ NE GETİRİYOR?

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Temmuz2017 N201722

DERDİMİZ ANAYASA MIYDI?

ANKARA BÜLTENİ. Yasama Süreci Ara Sayısı T Ü R K S A N A Y İ C İ L E R İ V E İ Ş A D A M L A R I D E R N E Ğ İ İ Ç İ NDEKİ LER

İÇİNDEKİLER. ŞEKİL LİSTESİ... ix TABLO LİSTESİ... xi KISALTMALAR... xii

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

Biz yeni anayasa diyoruz

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

(DEÜ Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümü Anayasa Hukuku Anabilim Dalı)

Kamu Yönetimi 2. Kısm Ders Notları. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

1.Cumhurbaşkanının Meclise geri gönderemediği ve kabule etmek zorunda olduğu tek kanun aşağıdakilerden hangisidir? I. Cumhurbaşkanı. II.

Öğrencinin adı ve soyadı: Numarası:

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

ANAYASA GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI 5 OCAK 2015 SAAT 09:00

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

İlker Gökhan ŞEN. Doğrudan Demokrasi: Kurumlar, Hukuki ve Siyasi Sorunlar

Hukukun Dalları Hukukun Kaynakları. Pozitif Hukuk: İdeal Pozitif Hukuk. Hukukun Dalları. Maddi Hukuk- Biçimsel Hukuk

Yeni Anayasa Stj. Av. Derya TECİM Stj. Av. Arif Nazif AYDIN Anayasaların en temel özelliği hukuki

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

2 Ders Kodu: KMY Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Yüksek Lisans

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...XI GİRİŞ... 1 İkinci Meclisler... 1 Osmanlı Âyan Meclisi ve 1924 Anayasaları... 3 Cumhuriyet Senatosu...

Transkript:

REJİM TARTIŞMALARI: TÜRKİYE İÇİN BAŞKANLIK MI, YARI BAŞKANLIK MI, PARLAMENTER REJİM Mİ? Bugünlerde en çok tartışılan konu: Türkiye (1) Başkanlık veya (2) Yarı-Başkanlık sistemine geçsin mi, veya (3) Parlamenter sistem (belki güçlendirilerek) devam ettirilsin mi? Bu 3 sistemin uygulandığı Ülkelerde (Türkiye, Fransa ve ABD de) eğitim görmüş ve çalışmış uluslararası bir hukukçu olarak; bilimsel, bağımsız ve objektif görüşlerimi paylaşmayı bir görev biliyorum. Bu not bir özet metin dir: yazımın tam metninde tüm bu konuların detaylı izahatları mevcuttur. Saygılarımla, Av Ece Güner Toprak. I- BAŞKANLIK SİSTEMİ: NASIL BİR BAŞKANLIK SİSTEMİ? Birkaç temel tespit yaparak başlayalım (aşağıda daha detaylı izah edeceğim): 1. Başkanlık Sistemine geçiş köklü bir sistem/rejim değişikliği gerektirir. Kutuplaşmış ve Ortak Aklın yeterince aranmadığı, tüm seslerin duyulamadığı bugünkü Türkiye de böyle köklü bir değişikliğe gidilmesi risk arz etmektedir. 2. 2012 sonu hazırlanan Başkanlık sistemi taslağı, demokratik bir sistem öngörmemektedir ve kesinlikle dikkate alınmamalıdır. 3. Dünya da Başkanlık sistemini istikrarlı demokrasi ile bağdaştırmayı başarmış neredeyse tek Ülke ABD dir. ABD deki sistemin istikrarlı işlemesinin ise birçok sebebi vardır: Türkiye, birçok alanda köklü reform yapmadan, ABD Anayasasını aynen kopya etse bile istikrarlı/demokratik bir yapı kuramaz. Denge-Denetim mekanizmaları kağıt üzerinde kalır, uygulamaya gerçek bir Güçler Ayrılığı yansımaz. 4. Başkanlık sistemi esasen Federasyonlar için tasarlanmıştır, Federasyonlara uygundur. Üniter yapıda Başkanlık kurulacağı söylense dahi, Başkanlık sistemine geçiş, ileride Türkiye de bir Federatif yapıya da yol açabilir. 1. Başkanlık Sistemine geçiş köklü bir sistem/rejim değişikliğidir. Reform doğru şekilde yapılmazsa, güçlü bir Başkan ve zayıflamış bir demokrasi ortaya çıkar, ve istihdam için her yıl milyarlarca Lira yatırıma ihtiyacı olan Türk ekonomisi böyle bir hatayı kaldıramaz. Ortak Aklın yeterince aranmadığı bugünkü Türkiye de doğru ve sağlıklı reformun tartışılıp yapılması zor gözüküyor. 2. 2012 sonu hazırlanan Başkanlık sistemi Taslağı dikkate alınmamalıdır yoksa çok yanlış bir Reforma yol açar. Sadece en çarpıcı örnekleri vermek isterim: Taslakta: Başkan takdirine kalmış bir kararla Meclisi fesh edebiliyor, Başkan, genel siyasetin yürütülmesi için, sınırları/kapsamı oldukça belirsiz Başkanlık Kararnameleri çıkarabiliyor, Başkan (hiçbir denetime tabi olmadan), Üst yargıyı şekillendiriyor: AYM, Danıştay ve HSYK Üyelerinin yarısını atama hakkına sahip, Başkan; Rektörleri, Büyükelçileri, Bakanları (vs) hiçbir onay/denetim mekanizması olmadan atama hakkına sahip, 1

Meclisin Başkanı azil yetkisi çok kısıtlı/fiilen işlemez halde Hatta en yeni açıklamalarda Başkan Meclis tarafından görevden alınamaz deniyor. Azil prosedürünün tamamen kaldırılması söz konusu. Bu temel hususlar, demokratik bir Başkanlık sistemi ile bağdaşmıyor. Bırakalım ABD yi, Latin Amerika Ülkelerinde dahi Başkanlarda bu kadar geniş yetkiler yoktur. Demokratik Başkanlık sisteminde Katı Güçler Ayrımı vardır, ve Başkan kesinlikle hiçbir şart altında Meclisi fesh edemez (tam tersi, Meclis Başkanı görevden alabilir). Başkan, Yargıyı şekillendiremez. Başkan tarafından her an fesh edilme riski altında bir Meclis güçlü/bağımsız olabilir mi? Başkanın şekillendirdiği bir Yargı, bağımsız bir erk olabilir mi? Bir kişinin, hiçbir denetim mekanizmasına tabi olmadan (Ortak Akıl aranmadan) yargıyı, kabineyi, diplomasiyi ve eğitimi şekillendirebilmesi sağlıklı mı? [Bknz. Tam Metin ve Tablo 1, 2]. 3. Başkanlık Sistemini istikrarlı demokrasi ile bağdaştırabilmiş neredeyse tek Ülke ABD dir: bunun ABD ye özel birçok sebebi vardır. Bu unsurlar Türkiye de yoktur ve birkaç Anayasa maddesi tadili ile kurulması mümkün değildir: ABD de: (1) Katı Güçler Ayrımı vardır: Başkan, hiçbir şart altında Meclisi fesh edemez, kontrol edemez. Tam tersi, Meclis, Başkanı kusurulu hareketten dolayı bile görevden alabilir. (2) Denge-Denetim vardır: Başkanın neredeyse tüm kararları/atamaları Meclis denetim ve onayına tabidir. (3) Gerçekten Güçlü Yasama vardır: Meclis üyeleri, (i) seçim sisteminden dolayı (dar bölge/tek aday/2 yılda bir seçim), (ii) ABD Başkanı Parti yönetiminde olmadığından, ve (iii) Parti kontrolü/disiplini güçlü olmadığından, gerçekten güçlü ve bağımsızdır. Türkiye de de Seçim ve Siyasi Partiler reformu yapılmadan, ABD deki gibi denge-denetim sistemleri kurulsa dahi, kağıt üzerinde kalır: güçlü Parti/Lider kontrolü yüzünden Yasama gerçekten bağımsız olamaz. Uygulamada, Yasama Başkanın sözünden çıkamaz. (4) Gerçekten Güçlü Yargı vardır: ABD Başkanı, Federal Yargıçlar hariç, yargıda herhangi bir atama yapamaz (ortalama/fiilen her Başkan 1 AYM üyesi ve düşük oranda Federal Yargıç atama şansı yakalar, bu yargıçlar ömür boyu atandıkları için). Ayrıca, ABD deki çoğu yargıç Eyalet Yargıçları (Başkanın tamamen alanı dışında). Yargıyı şekillendiren, HSYK tarzı, Yürütmenin etkin olduğu bir yapı yok. (5) Gerçekten Güçlü Medya vardır: ABD de medya tam koruma altındadır ve önemli denge/denetim mekanizmalarından biridir. (6) Gerçekten Güçlü Eyaletler vardır: kendi yönetimleri vardır, Başkan sadece bir nevi dış Dünyaya karşı koordinatör olarak düşünülmüştür ve Federasyonlara uygun bir rolü vardır. Halkı ilgilendiren çoğu konu Eyalet seviyesinde kararlaştırılır: Başkanın gücüne çok önemli bir sınırlamadır, bu yüzden Demokratik Başkanlıkların çoğunluğu Federasyondur. 2

Başkanlık sisteminin istikrarlı demokrasi getirmesi son derece zordur: (i)saydığım 6 temel şart tam kurulur ve demokratik bir sistem oluşur ise, çok partili sistemlerde (katı güçler ayrılığ ve karşılıklı veto haklarından dolayı) çok sık kilitlenmeler yaşanır. Sistem demokratik dengelerle kurulursa, hızlı karar almaya kesinlikle müsait değildir. ABD de istikrarın ve sistemin kilitlenmemesinin en önemli sebebi; birbirine yakın görüşlü 2 partili sistemdir. (ii) Latin Amerika da (bizdeki gibi çok partili sistemlerde), Başkanlık Sistemi, Meclis nezdinde ve Başkanın Kabinesinde çok sık Koalisyonlara yol açmıştır. (iii) Ancak 2ci sayfada saydığım 6 temel şart böyle kurulmaz ise, o zaman da otoriter bir Başkanlık ortaya çıkar ve yine demokrasi açısından istikrarsızlık oluşur. Tam 190 Anayasa denemesi yapan, sayısız erken-seçim, sayısız Koalisyon, ve sayısız darbe yaşayan, Başkanlık sistemli Latin Amerika Ülkeleri bu tespitlerimin canlı kanıtıdır. 4.Başkanlık sistemi Federasyonlar için uygundur: Yukarıda izah etmeye çalıştığım üzere, Başkanlık sistemi, Federasyon yapısı varsa (o durumda mecburen) göze alınabilecek riskli ve zor bir sistemdir. Nitekim Sistem Dünya da ağırlıklı Federasyon larda uygulanıyor: ABD Federasyon, Latin Amerika nın nüfusunun 3/2si Federasyon larda, G20 Ülkelerinden sadece 6 sında Başkanlık sistemi var ve hepsi* Federasyon (*Endonezya/G.Kore quasi-federal). Federasyon larda halkı ilgilendiren çoğu konu Eyaletler seviyesinde kararlaştırıldığı için, Federal seviyede bir kilitlenme, Ülkeyi tamamen felç etmiyor. Ayrıca Eyaletler, Başkanın da aşırı otoriterleşmesini de frenleyen bir güç dengesi. Başkanlığa geçiş, zamanla, Türkiye de federasyon düşüncelerine bir zemin hazırlar, sistemin daha rahat işlemesi için bu fikirlerin öne sürülmesine yol açabilir. Bu risk ciddiyetle düşünülmelidir. II- YARI-BAŞKANLIK SİSTEMİ: TÜRKİYE DE ZATEN BUGÜNKÜ MEVCUT FİİLİ UYGULAMADIR Hemen söyleyelim: Yarı-Başkanlık da esasında özünde bir Parlamenter rejimdir (bknz Tablo 3), sadece halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanının daha etkin kullandığı yetkiler vardır. En tipik Yarı Başkanlık sistemi olarak görülen Fransız sistemle Türk sistemi son derece benzerdir. Cumhurbaşkanının konumu da aynıdır; taraflar üstü (Partili değil). Türk sistemi zaten bir yarı başkanlık sistemine zemin vermektedir. Sadece uygulama teamül ve AYM içtihadları doğrultusunda - bugüne kadar klasik Parlamenter yorumla yapılmıştır. Bugün ilk defa Fransa daki gibi, bir yarı-başkanlık gibi fiilen uygulanmaktadır. Bu sebeple de: Anayasa Reformu yapıp, yarı başkanlık amacıyla, T.C. Cumhurbaşkanına ek yetkiler tanımaya kesinlikle gerek yoktur. Anayasamız şu an fiilen bir yarı-başkanlık yorumu ile uygulandığına göre ve bu uygulama devam ederse, en azından Fransa nın daha demokratik bir yarıbaşkanlık sistemi için yaptığı reformları Türkiye nin de hayata geçirmesi gerekir: 3

1. Fransa, 2007 de bir Anayasa Reformu yapıp, Cumhurbaşkanını Sorumlu hale getirmiştir, Fransız Cumhurbaşkanı eskiden, aynen şu an bizde olduğu gibi, sadece vatana ihanetten siyasi olarak sorumlu tutulabilirdi. Şubat 2007 de yapılan Anayasal Reform ile, artık Fransız Cumhurbaşkanı, vazifelerini/görevlerini bariz ihlal/ihmalden Yüksek Mahkeme ( Haute Cour ) şeklinde toplanan Meclis tarafından (3/2 ile) azledilebilir. Özetle Cumhurbaşkanının siyasi sorumluluğu artık son derece geniş tutulmuştur. Bu önemli bir yeniliktir: zira, hukuk devletinde hem çok yetki kullanıp hem hesap verilme imkanı olmaması bir çelişkidir. Fransa bunu düzeltmiştir. 2. Fransa 2007 Reformunda, Cumhurbaşkanının tek başına kullanacağı yetkileri çok dar şekilde tanımlamıştır: Daha etkin bir Cumhurbaşkanımız oldu, ancak Anayasamıza göre halen sorumsuz bir Cumhurbaşkanıdır, üstelik tek başına alacağı kararlara karşı yargı yolu da kapalıdır. Fransa, gerekli reformu yapmıştır ve Cumhurbaşkanının tek başına alabileceği kararları son derece dar tutmuştur: birçok yetkisine Bakanlar Kurulu kararı veya Meclis denetimi/onayı gereğini getirmiştir. Bizde de, aynı şekilde, Cumhurbaşkanının özellikle eğitime (YÖK üyeleri) ve yargıya (HSYK, AYM, Danıştay) ilişkin atamaları Meclis denetimine (tercihen nitelikli çoğunluğun onayı ile) tabi hale gelmelidir. 3. Yasama ve Yargı, Yürütmeden tam bağımsız hale getirilmelidir: Bir nevi Fiili Yarı-Başkanlık uygulamasına geçildiğine göre, bu sistemlerin temel gereği olan, daha katı bir Güçler Ayrılığı ve etkin Denge-Denetim sistemleri uygulanmalıdır: Fransa, Milletvekillerinin daha güçlü olmasını sağladı. (i) Dar bölge (577 seçim bölgesi), tek aday, iki tur. (ii) Bakan atanan MV leri, Meclisten istifa etmeli. Fransa da Yürütmenin Yargı üzerinde etkisi yoktur: (i) Fransa da HSYK da Cumhurbaşkanı veya Adalet Bakanı başkanlık etmez, üye dahi değil. (Bizde Adalet Bakanı çok yetkili HSYK Başkanı) (ii) Fransız Cumhurbaşkanı, 9 AYM üyesinden sadece 3ünü atayabiliyor ve bunun için Meclisin onayı gerekiyor. 9 AYM Üyesinden 6sını Fransa da Meclis ve Senato seçiyor. Bizde AYM nin büyük çoğunluğunu (17den 14 üye) Cumhurbaşkanı atıyor. Bütün bu dengelerin iyi kurulması ve güçlendirilmesi, demokratik bir yarıbaşkanlık uygulamasının temel şartlarıdır. (Bakınız, Tablo 3). III- TÜRKIYE YE HANGI SISTEM EN UYGUNDUR? PARLAMENTER SISTEMIN DEVAMI MI? 1. Parlamenter sistemin devamı gerekir: Avrupa daki neredeyse tüm demokrasiler Parlamenter rejimle idare edilmektedir. Parlamenter rejim mükemmel olmasa da; bilinen, denenmiş, en standard demokratik rejim türüdür. Başkanlık sistemini, ABD hariç neredeyse hiçbir Ülke tam istikrarlı/demokratik şekilde uygulayamamıştır. Bu sebeple, benim görüşüm 4

basit: denenmiş ve demokrasiyle en bağdaşan sistemin devamı tercih edilmelidir. Tarihimize, teamüllere ve içtihadlara baktığımızda, Anayasamızın yine klasik parlamenter yorumla uygulanması en doğrusudur. Burada benim gördüğüm en önemli husus: Cumhurbaşkanının tarafsızlık sorumluluğudur. Cumhurbaşkanı, taraflar üstü, tüm milleti temsil eden, birleştirici bir üst akıl gibi düşünülmüştür. Bugünkü kutuplaşmış Türkiye mizde, birleştirici, kucaklayıcı ve tarafsız bir Cumhurbaşkanına ihtiyacımız her zamankinden fazladır. 2. Ancak: Parlamenter sistemimiz muhafaza edilirken, Yasama, Yargı ve Medya/İfade Özgürlüğü güçlendirilmelidir. Acil Reform Planı: o Cumhurbaşkanına siyasi sorumluluk getirilmeli, o Ortak Akıl aranmalı: Cumhurbaşkanının tek başına kullanacağı yetkiler Anayasada dar tutulmalı: neredeyse tüm kararlarına BK veya Yasama denetimi getirilmeli o Seçim kanunları (dar bölge/tek aday ancak bölgeler şeffaf ve adil bir süreçle belirlenmeli) değiştirilerek, siyasi parti kanunları liberalleştirilerek, baraj düşürülerek: seçmen-seçilen bağı güçlendirilmeli ve Yasama daha güçlü ve bağımsız hale getirilmeli. Siyasi Partiler Kanunu da daha çağdaş ve liberal hale gelmeli. o Yargıyı tam bağımsız kılacak reformlar yapılmalı: (i) HSYK da Adalet Bakanı [ve Müsteşarı] üyeliği ve etkisi tamamen bitmeli, üye seçimlerinde Yürütmenin etkisi azalmalı. (ii) Venedik Komisyonu raporları doğrultusunda HSYK ve genel olarak Yargı tekrar yapılandırılmalı. (iii) AYM Üye seçiminde nitelikli çoğunluk ile Meclis atamaları ön planda olmalı, düşük sayıda Üye Cumhurbaşkanı tarafından atanmalı. AYM nin yetkileri kesinlikle daraltılmamalı. o Medya/ifade özgürlüğüne ABD Anayasası ve ABD Üst Mahkemesi ve AİHM İçtihadlarındaki gibi tam koruma sağlanmalı. o Tüm bunların yanı sıra: Eğitim standardı güçlendirilmeli (gerçek bir Eğitim ve ARGE politikası başlatılmalı). AB süreci Ülke menfaatleri doğrultusunda akıllıca müzakere edilerek canlandırılmalı. Son söz: Ekonomi: Katma değerli üretime dayalı, cari denge açığı yaratmayan sürdürülebilir bir büyüme yakalamalıyız ve bunun için tek çözüm, uzun vadeli ve özellikle Üretime ve ARGE ye yönelik yerli ve uluslararası yatırımların artmasıdır. Benim yıllarım yatırımcılara danışmanlık yapmakla geçti; yatırım ortamı için ne gerekiyor çok iyi biliyorum: Orta-Doğu kaosundan uzak, yönünü Avrupa ya dönmüş bir Türkiye, ve güvenilir istikrarlı bir Hukuk Devleti, politik iktidarlardan bağımsız güvenilir bir Adalet sistemi. AB için müzakere tarihi aldığımızdan itibaren; Türkiyeye yatırımlar yılda 1,7 Milyar Dolardan, yıllık 22-25 Milyar dolar bandına çıktı. Son yıllarda yaşanan Avrupa dan uzaklaşma ve demokratik standardlardaki gerilemelerden dolayı, yatırımlar yıllık 10-12 Milyar dolar civarlarına gerilemiştir. 5

Yanlış bir sistem kurulursa, Türkiye nin ekonomisi zarar görür ve bu da insanlarımızın fakirleşmesine, işsiz kalmasına, enflasyonun ve faizin altında daha fazla ezilmesine yol açabilir. Türkiye son 5-6 yıldır 9-10,000 Dolar kişi başı gelir bandında tıkanmıştır. Son 6 yıldır, en zengin ve en fakir %20 arasındaki uçurum konusunda kayda değer bir ilerleme kaydedilmemiştir. Bu yüzden: Demokrasi ve Ekonomi açısından riskli rejim değişiklilerinden uzak durmalıyız. Reformlar yapılacaksa da Ortak Akıl ile, doğru şekilde yapılmalıdır. Hepimizin sorumluluğu büyük. Çocuklarımıza bırakacağımız tek kalıcı miras, tarihin doğru tarafında yer almaktır. Saygılarımla, Av. Ece Güner Toprak. eg@guner.av.tr 6