4 DE 2 DE 7 DE 7 DE 8 DE 6 DA 3 DE Behice Demir 2 DE 5 DE 6 DA



Benzer belgeler
BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor


ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden


.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.



mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

Kanguru Matematik Türkiye 2015

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi


SENDÝKAMIZDAN HABERLER

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM



Kanguru Matematik Türkiye 2017

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

Simge Özer Pýnarbaþý

Kanguru Matematik Türkiye 2018

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

ASÜD 06 Mart 2009'da 13 süt ve süt ürünleri üreticisi tarafýndan kuruldu. 110'a ulaþan üye sayýsý ile süt sektörünün en büyük ve en yetkili kuruluþudu

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012


TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)


ünite1 Sosyal Bilgiler

01 Kasým 2018

TABLO-2'nin devamý. Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI


17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²


Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

Kanguru Matematik Türkiye 2017


MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

Gelir Vergisi Kesintisi

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

17 ÞUBAT kontrol


25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak


OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

m3/saat AISI



TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

Sessizliktir Her Þeyin Ötesi. Hani, sýradan hayatlar vardýr; hüzünle astarlanmýþ ruhlarýn. sessizliðini akseder suretleri.

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

KPSS PUANLARI. Avrupa Birliði Genel Sekreterliði. Atama Yapýlacak Kadro Unvaný: Avrupa Birliði Uzman Yardýmcýsý ( Uluslararasý Ýliþkiler )

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

Transkript:

4 DE Karadeniz Teknik Üniversitesi Öðrenci Kolektifi üyesi 14 öðrenciye açýlan soruþturma tamamlandý. Üniversite Disiplin Kurulu nun vermiþ olduðu karara göre 12 öðrenciye 1 er ay, 2 öðrenciye 1 er dönem, bir öðrenciye de 2 dönem okuldan uzaklaþtýrma cezasý verildi. Öðrencilerin suç larýndan bazýlarý þöyle: 8 Mart Kadýnlar Günü nü kutlamak, Ýngiltere Ankara Büyükelçisi ni üniversitede protesto etmek ve Tavuk Deðil Kadýnýz, Kuluçkaya Tayyip Yatsýn sloganýný atmak Öðrenci Kolektifi üyesi öðrenciler verilen cezalarý iliþkin KTÜ yönetimi üniversite öðrencilerinden intikam alýyor deðerlendirmesinde bulundu. Yüksekokullarýn kapanmasýna ve öðrencilerin dönem sonu sýnavlarýna az bir zaman kala üniversite öðrencilerine yönelik baskýlara bir yenisi daha eklendi. 7 DE 2 DE 7 DE 8 DE Hacýbektaþ Kültür Merkezi nde Hacýbektaþ ta eðitim gören Liseli ve ilköðretim okullarý öðrencileri 03 04 Haziran 2009 tarihinde bir sergi düzenlediler. Sergiye her yaþtan büyük bir ilgi vardý. Öðretmenlerimizden Alpaslan Çýnký dan konu ile ilgili bilgi aldýk. K.Öntaþ: Serginin amacý hakkýnda bizlere bilgi verir misiniz? Alpaslan Çýnký: Amacýmýz Hacýbektaþ Milli Eðitim kapsamýnda 2008-2009 Eðitim ve Öðretim yýlý boyunca öðrencilerimizin yapmýþ olduðu Teknoloji ve Tasarým dersi ve Görsel Sanatlar dersinde yapmýþ olduklarý eserlerin sergilenmesidir. Kapadokya Turistik Ýþletmeciler Derneði (KAPTÝD) Genel Sekreteri Nazif Demir, balon kazasýnýn bölge turizmine ciddi bir etkisinin olmadýðýný ve balon turlarýna katýlan turist sayýsýnda düþüþ yaþanmadýðýný bildirdi. 6 DA 3 DE ABD Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Mike Mullen'ýn davetlisi olarak Washington'da bulunan, Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Ýlker Baþbuð, PKK'nin Irak'ýn kuzeyindeki varlýðýnýn sadece Türkiye için deðil Irak için de, özellikle Irak'ýn kuzeyinin güvenliði için de bir tehdit oluþturduðu tezini tekrarladý. Baþbuð, bunun ayný zamanda Türk-Amerikan iliþkilerine de bazý olumsuz etkileri bulunuyor dedi. Baþbuð, PKK nin Kuzey Irak taki varlýðýna vurgu yaptý. Konuþmaya göre, Baþbuð un Gül le ayný düþünmediði kesin. 2 DE Behice Demir sevgilim konca gülüm, baþladý lehistan ovasýnda yolculuðum; bakýyorum ilk resimli kitabýma; sevinçler içinde, hayretler içinde; bakýyorum ilk resimli kitabýma insanlarý, hayvanlarý, eþyalarý, daha renkli, daha güzel, yeni baþtan keþfederek... 5 DE Kýrýkkale'nin Yahþihan ilçesi yakýnlarýnda dün serinlemek için Kýzýlýrmak'a giren 16 yaþýndaki gencin cesedi bugün bulundu Yahþihan ilçesi Tünel mevkii yakýnlarýndan geçen Kýzýlýrmak'a dün öðle saatlerinde... 6 DA

2 5 Haziran Dünya Çevre Günü yaklaþýyor. Her yýl olduðu gibi o gün herkes çevre hakký savunucusu olacak, süslü süslü laflar söylenecek, boþ vaatlerde bulunulacak. O gün, yaþadýðý her günü yaþamýn savunulmasýna adamýþ insanlarýn, örgütlerin deðil, isminin baþýnda Çevre Bakaný, Çevre Müdürü, Çevre Baþkaný vb. unvanlar taþýyanlarýn sözlerini duyacaðýz, görüntülerini göreceðiz. Dünya Çevre Günü olarak kabul edilen 5 Haziran, 1972 de Stockholm da toplanan Birleþmiþ Milletler (B.M.) Ýnsan Çevresi Konferansý nýn baþlangýç tarihidir. Bu günün gerçek anlamýný kavrayabilmek için Deklarasyonun 1.maddesine bakmak gerek;; Ýnsanýn, hürriyet, eþitlik ve yeterli yaþam koþullarýný saðlayan onurlu ve refah içinde bir çevrede yaþamak temel hakkýdýr. Ýnsanýn bugünkü ve gelecek nesiller için çevreyi korumak ve geliþtirmek için ciddi bir sorumluluðu vardýr ( )bugünkü ve gelecek nesiller için ihtiyaca göre özenli planlama veya yönetim ile dünyanýn doðal kaynaklarý, hava, su, toprak, flora ve fauna dahil, özellikle de doðal ekosistemleri temsil eden örnekler korunmalýdýr Tam 37 yýl öncesinde kabul edilen bu ilkelere raðmen insan onurlu ve refah içinde bir çevrede yaþayamýyor, aksine insanlýk kapitalizmin yarattýðý kâr hýrsýyla yaþam alanlarýný kirletiyor, yaþam kaynaklarýnýn tüketiyor, kendisinin ve diðer canlýlarýn yaþamýnýn sürmesini tehlikeye sokuyor. Þimdi bu kirletici ve yok edici faaliyetlere izin verenler, canlý yaþamýný tehlikeye atanlar ve bu suça ortak olanlar bir günlüðüne çevreci (*) olacaklar. Çevre Bakanlýðý Gerçekten 'Çevreci' mi? Ýsterseniz çevre denince en tepedekilerden, Çevre Bakanýna ve Bakanlýðýna bakalým: Ýngiliz Sardes firmasýnýn, Nikel Madeni ni iþletebilmesi için, Turgutlu Çaldaðý nda 2 milyon aðaç ve fidanýn kýyýmýna yol açacak orman alanýný tahsis eden bakanlýðýn çevreci olduðuna nasýl inanýrsýnýz? Ýzmir in su havzasýnýn kirletilmesi pahasýna Efemçukuru nda Kanadalý Tüprag (Eldorado Gold) firmasýna her türlü kolaylýðý saðlayan bakanlýðýn derdinin çevre yi korumak olduðuna kim inanýr? Sayýsýz mahkeme kararýný görmezden gelinerek her seferinde Koza Altýn Ýþletmesi nin Bergama-Ovacýk Altýn Madeni ni yeniden çalýþtýrmasýný saðlayan, üstelik Kazdaðlarý, Marda Daðý ve Kozak Yaylasý nýn kazýlmasýnýn önünü açan bakanlýðýn çevre ile bir ilgisini görüyor musunuz? Açýkça hukuka aykýrý olduðu ve uygulanmasý halinde giderimi olanaksýz zararlar doðuracaðýndan, Danýþtayca ÇED olumlu belgesinin yürütmesi durdurulan Tüprag (Eldorado Gold) firmasýnýn, Kýþladað Altýn Madeni'ni yeniden iþletmeye açmasý için kanunsuz emir veren bakanlýk, nasýl çevre bakanlýðý olur? Olasý çevresel riskleri nedeniyle Manisa nýn Develi Köyü nde yapýlmasý planlanan katý atýk depolama tesisine iliþkin iptal kararý veren Ýdare Mahkemesine kýzan bakan, gerçekten çevre nin bakaný mýdýr? Yaratacaðý çevresel ve toplumsal riskler nedeniyle yargýnýn durdurduðu hidroelektrik santral projelerine tam destek veren bakanýnýn, amacýnýn çevre yi korumak olduðuna kim inanýr? 50 milyar dolarlýk yatýrým pastasý olduðu müjdesiyle suyu pazarlamaya çalýþan bakanýn, derdinin çevre olduðuna nasýl güveneceksiniz? Nükleer Ve Termik Santral Aþýðý 'Çevre Bakaný' Olur mu? Örnekleri çoðaltabiliriz. Gelin bu Çevre Günü'nde kutlama yapmayalým, çevreye iliþkin söylenen sözlerin ve yapýlanlarýn samimiyetini sorgulayalým. Samimiyetsiz sözlere itiraz edelim, sözü söyleyenleri protesto edelim. Madencilik Sektörü Baþkanlar Konseyi Birliði nin isteði üzerine, Yatýrým Ortamýný Ýyileþtirme Koordinasyon Kurulu toplantýsýnda alýnan kararý harfiyen uygulamak için, zeytinlikleri koruyan yasayý deðiþtirmek için kollarý sývan AKP li milletvekillerini, tarýmý korumakla görevli olduðunu unutan Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý bürokratlarýný, daha rahat talan etmek için oynanan oyunu görmek istemeyen ve bilim adamlýðý oyunu oynamaya kalkan üniversite hocalarýný kýnayalým. Çevre Gününü samimiyetsiz çevrecilerin" ipliðini pazara çýkarma günü haline getirelim. (*) Burada kullandýðým çevreci ifadesi, çevre mi ekoloji mi tartýþmasýndan azade, havanýn, suyun, topraðýn, kýsaca yaþamýn savunulmasý anlamýndadýr... Sesonline ABD Ýçin De Tehditmiþ ABD Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Mike Mullen'ýn davetlisi olarak Washington'da bulunan, Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Ýlker Baþbuð, PKK'nin Irak'ýn kuzeyindeki varlýðýnýn sadece Türkiye için deðil Irak için de, özellikle Irak'ýn kuzeyinin güvenliði için de bir tehdit oluþturduðu tezini tekrarladý. Baþbuð, bunun ayný zamanda Türk-Amerikan iliþkilerine de bazý olumsuz etkileri bulunuyor dedi. Baþbuð, PKK nin Kuzey Irak taki varlýðýna vurgu yaptý. Konuþmaya göre, Baþbuð un Gül le ayný düþünmediði kesin. Destekçilerin Baþarý Umudu Baþbuð, Irak'ýn kuzeyindeki mevcut PKK varlýðý tamamen ortadan kaldýrýlmadýkça, bu örgütü tamamen yok etmenin mümkün olmadýðýný söyledi. Türkiye'nin yaklaþýk 25 yýldýr PKK ile savaþtýðýný belirten Baþbuð, amacýmýz, teröristler ve onlarýn destekçilerinin baþarý umudunu ortadan kaldýrmaktýr. Terör ve þiddet yoluyla hiçbir þey kazanamayacaklarýný anlamalarý gerek ifadesini kullandý. Baþbuð, terörist örgütle, tamamen ortadan kaldýrýlýncaya kadar savaþmakta çok kararlýyýz diye konuþtu. Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Ýlker Baþbuð, ABD de barýþçýl çözüm beklentilerini boþa çýkaran bir konuþma yaptý. Baþbuð, Terörist örgütle, tamamen ortadan kaldýrýlýncaya kadar savaþmakta çok kararlýyýz dedi Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Ýlker Baþbuð, Aralýk 2007'den bu yana Irak'ýn kuzeyinin, terör örgütü PKK'nýn barýnaðý olmaktan çýktýðýný, ancak halen Irak'ýn kuzeyindeki mevcut PKK varlýðý tamamen ortadan kaldýrýlmadýkça, bu örgütü tamamen yok etmenin mümkün olmadýðýný söyledi. Orgeneral Baþbuð, Amerikan Türk Konseyi (ATC), Türkiye'nin Amerikalý Dostlarý (AFOT), Türk- Amerikan Ýþ Konseyi (TAÝK) ve Dýþ Ekonomik Ýliþkiler Konseyi (DEÝK) tarafýndan düzenlenen ve Türk- Amerikan iliþkilerini konu alan yýllýk konferanstaki akþam yemeðinde bir konuþma yaptý. ABD Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Mike Mullen'ýn davetlisi olarak Washington'da bulunan Baþbuð, konuþmasýnda, PKK'nin Irak'ýn kuzeyindeki varlýðýnýn sadece Türkiye için deðil, Irak için de, özellikle Irak'ýn kuzeyinin güvenliði için de bir tehdit oluþturduðunu ve oluþturmaya devam edeceðini söyledi. Baþbuð, ''bunun ayný zamanda Türk-Amerikan iliþkilerine de bazý olumsuz etkileri bulunuyor'' dedi. Türkiye'nin yaklaþýk 25 yýldýr PKK ile savaþtýðýný belirten Baþbuð, ''amacýmýz, teröristler ve onlarýn destekçilerinin baþarý umudunu ortadan kaldýrmaktýr. Terör ve þiddet yoluyla hiçbir þey kazanamayacaklarýný anlamalarý gerek'' ifadesini kullandý. Baþbuð, þunlarý söyledi: ''Biz ayný zamanda, terörizme karþý savaþýn devlet tarafýndan güvenlik, ekonomik, sosyo-kültürel, propaganda ve uluslararasý iliþkiler alanlarýnda da organize edilmiþ koordineli faaliyetlerin bir kombinasyonu olduðuna inandýk. Ancak terör örgütü bir yandan silahlý teröristlerini muhafaza ederken, sadece ekonomik ve sosyo-kültürel alanlarda alýnan tedbirlerle terörizmin bitirilebileceðini düþünmek bir hatadýr. Bu çerçevede terörist örgütle, tamamen ortadan kaldýrýlýncaya kadar savaþmakta çok kararlýyýz. Terörizme karþý savaþta ana stratejik ilke, bunun insan merkezli bir süreç olmasýdýr. Süreç, insanlarýn kalplerine ve kafalarýna hitap etmelidir. Bu hayli kritik meselede, terörizmle mücadele tedbirlerinin mevcut yasal sistemle uyumlu olmasý gerekmektedir.'' Toplu Deðil Bireysel Özgürlük! Farklý etnik kökenden gelen vatandaþlarýn, Türkiye'de kendi kültürlerinin zenginliðini yaþayabildiðini iddia eden Baþbuð, ''ancak bu özgürlüðün keyfini çýkartmak, bireysel düzeyde tutulmalýdýr. Atatürk'ün bize göstermiþ olduðu ulus devlet ve üniter devlet yapýsýný korumadan yana taraf aldýðýmýzý ve alacaðýmýzý da ifade ettik. Bu konuda hiçbir þüpheye yer yoktur'' dedi. PKK ile mücadelede benzersiz bir noktaya ulaþýldýðýný belirten Baþbuð, Irak'ýn kuzeyinin, Aralýk 2007 tarihinden bu yana, PKK için güvenli sýðýnak olma özelliðini yitirdiðini kaydetti. PKK'ye yönelik uluslararasý desteðin de ciddi biçimde azaldýðýný belirten Baþbuð, örgütün, amaçlarýný silahlý mücadele yoluyla kazanýp kazanamayacaðýný tartýþmaya ve Irak'ýn geleceðinde kendilerine yer olmadýðýný görmeye baþladýðýný anlattý. Baþbuð, ''bütün bu geliþmelere karþýlýk, PKK terör örgütü Irak'ýn kuzeyindeki varlýðýný korumaktadýr. Irak'ýn kuzeyindeki bu varlýðý ortadan kaldýrmadan, terör örgütünü yok etmek mümkün deðildir'' diye konuþtu. ABD ile PKK terörizmine karþý iþbirliði ve koordinasyondan memnuniyet duyduklarýný belirten Baþbuð, operasyonlara istihbarat desteðinin de takdir edildiðini kaydetti. *** Barýþ ve demokrasi yolu açýlsýn DTP EþBaþkaný Ahmet Türk, partisinin TBMM grup toplantýsýnda yaptýðý konuþmada, PKK nin, eylemsizlik kararýný 45 gün uzattýðýný, bu sürecin mutlaka hassasiyetle ve sorumlulukla ilerletilmesi gerektiðini söyledi. Toplumun en acil ihtiyacýnýn, çatýþmalarýn olmadýðý, operasyonlarýn yapýlmadýðý, kan ve gözyaþýnýn akmadýðý bir ortam olduðunu ifade eden Türk, barýþa ve demokrasiye ulaþan yolun açýlmasýnýn, artýk bir zorunluluk haline geldiðini kaydetti. Ahmet Türk, geçen hafta KESK'in merkezinde saatlerce arama yapýldýðýný, düzenlenen operasyonda 28 kamu emekçisinin hukuksuz bir biçimde gözaltýna alýndýðýný, 14 kiþinin tutuklandýðýný söyledi. KESK yönetici ve üyelerine yönelik gerçekleþtirilen bu operasyon, Türkiye toplumsal mücadele tarihine kara bir leke olarak geçecektir diyen Türk, operasyonlarýn hedefinin, demokratik muhalefet alanýný terörize etmek ve sindirmek olduðunu iddia etti. Demokratik muhalefet yapan bütün kesimlerin hedef haline getirileceðini öne süren Türk, Hükümetin sorumluluðunda gerçekleþen bu sindirme hareketine karþý demokrasi güçlerinin ortak bir cephede, birlikte mücadelesi kaçýnýlmaz olmuþtur dedi. BirGün

Öðrencilerimiz Yýl Boyu Yaptýklarý Ürünleri Sergiledi Fakülte inþaatý hýzla sürüyor Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir Üniversitesi'nde teþkilatlanma çalýþmalarý, hayýrsever vatandaþlarýn da katkýlarýyla hýzla devam ediyor. Temel ve kazý çalýþmalarýna geçtiðimiz günlerde baþlanan bir fakülte binasýnýn daha yapýmý sürüyor. Nevþehir'i Kalkýndýrma, Üniversite Yaptýrma ve Yaþatma Vakfý tarafýndan, 15 Mayýs 2009 tarihinde ihalesi gerçekleþtirilen, Nevþehir Üniversitesi yerleþkesindeki fakülte ürünlerin satýþý var mý? Alpaslan Çýnký: Burada Ýlköðretim ve Liselerimizin sergileri bulunmaktadýr. Ortak olarak Ýlçe Milli Eðitim olarak düzenlendi, sergi iki gün devam edecek, herhangi bir satýþ yok tamamen sergi amaçlý, ürünlerin tamamý öðrencilerimize ait, herhangi bir satýþýmýz yok. Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Haber-Foto: Kamil ÖNTAÞ Hacýbektaþ Kültür Merkezi nde Hacýbektaþ ta eðitim gören Liseli ve K.Öntaþ: Serginin amacý hakkýnda bizlere bilgi verir misiniz? Alpaslan Çýnký: Amacýmýz Hacýbektaþ Milli Eðitim kapsamýnda 2008-2009 K.Öntaþ: Teþekkür ederim ve baþarýlarýnýzýn devamýný dileriz. Alpaslan Çýnký: Ben teþekkür ederim. binasýnýn yapýmýna hýz verildi. Valilik Ýl Özel Ýdaresi iþ makineleri ile temel kazý çalýþmalarý baþlatýp, hemen iþe baþlanmak üzere arsasý müteahhide teslim edilen Nevþehir Üniversitesi yerleþke planýna göre yeri belirlenen fakülte binasý, üniversite yetkilileri tarafýndan verilen proje doðrultusunda yapýlýyor. Nevþehir Üniversitesi yerleþkesinde, rektörlük binasý arkasýndaki arazide yapýmý süren fakülte binasýnýn, 5 blok halinde inþa edileceði kaydedildi. GEREKLÝ TELEFONLAR ilköðretim okullarý öðrencileri 03 04 Haziran 2009 tarihinde bir sergi düzenlediler. Sergiye her yaþtan büyük bir ilgi vardý. Öðretmenlerimizden Alpaslan Çýnký dan konu ile ilgili bilgi aldýk. Eðitim ve Öðretim yýlý boyunca öðrencilerimizin yapmýþ olduðu Teknoloji ve Tasarým dersi ve Görsel Sanatlar dersinde yapmýþ olduklarý eserlerin sergilenmesidir. K. Öntaþ: Öðrencilerimizin sergilediði Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 441 33 38 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38 Hacýbektaþ Noterliði 441 35 23

ARAÞTIRMA Bugün Türkiye nin en aydýnlýk kenti olan Ýzmir de hâlâ yerleþik bir tiyatronun olmayýþýný tiyatro adýna büyük sancý olarak deðerlendiriyor Tiyatroevi. Biz Ýzmir deyiz ve buraya yerleþtik diyen Tiyatroevi oyuncularý, tek eksikliðin Ýzmir in ilgisi olduðunu söylüyor. Bunun da ancak yerel yöneticisinden akademisyenine, mahalle muhtarýndan yerel örgütlerine, kültür sanat insanlarýndan basýnýna kadar uzanan bir yelpazede herkesin katkýsýyla düzelebileceðine inanýyor. 16 kiþilik ekipte, üniversite öðrencileri, iþçiler ve deðiþik meslek gruplarýndan insanlar yer alýyor. Bu zamana kadar hep kendimizi var edebilmek için çabaladýk. Artýk Ýzmir de yerleþik bir tiyatro geleneði yaratmak için çabalayacaðýz diyen Tiyatroevi, yakýn zaman önce kaybettiðimiz sanatçý Mehmet Akan ýn kaleme aldýðý Hikaye-i Mahmud Bedreddin oyununda Þeyh Bedreddin i düþüncesi ve düþleriyle sahneliyor. Oldukça ilgi gören oyunlarýný sahnelemeye devam edeceklerini belirten oyunun yönetmeni Hamit Demir, gazetemiz aracýlýðýyla Ýzmir deki tüm tiyatroseverleri oyunlarýný izlemeye davet ediyor. Biz de Ýzmir Fuarý nda izlediðimiz oyunun sonunda, Hamit Demir ve izleyicilerden aldýðýmýz görüþleri okurlarýmýzla paylaþmak istedik. Tiyatroevi oyuncularý Bedreddin ile nasýl buluþtu ve kaynaþtý? Ben, sevgili Mehmet Akan ýn Hikayei Mahmud Bedreddin oyunuyla 1993 yýlýnda buluþtum. Ve o günden beri hayal edip durdum. Belki de demlendim. Ta ki Mehmet Akan ýn ölüm haberini aldýðým güne kadar. O günlerde Mehmet Esatoðlu ile konuþmamýzda, bir anma programý hazýrlýðý düþüncesinin olduðunu öðrendim ve hemen orada yer almak için Hikaye-i Mahmud Bedreddin den kýsa bir bölüm oynayarak katýlmak istediðimi söyledim. Çok kýsa bir sürede orada olmak için hazýrlýk yaparak baþladýðýmýz oyun, giderek büyüdü ve eþ zamanlý olarak biz Ýzmir de bir tiyatro binasý kiraladýk. Böylece hem tiyatro binamýz hem de oyunumuz birlikte büyüdüler. Mehmet Akan, sanki canýný Tiyatroevi ne verdi. O yüzden salonumuzun adýný da Mehmet Akan Sahnesi koyduk. Bedreddin ile buluþmamýz ise özüne çok uygun geliþti. Oyunda kullandýðýmýz kostümlerden müzik enstrümanlarýna kadar hiçbir þey bizim mülkümüz deðildi. Hatta oyuncu arkadaþlarýmýzýn büyük çoðunluðu da baþka baþka mesleklerdendi. Sanki Sakýzlý Rum gemiciler, Yahudi esnaflarý toplaþmýþtýk. Aslýna bu denli yakýn olunca, tüm arkadaþlar sanki uzun süreden beri bu aný bekliyor gibi biz ve bir oldular. Oyundaki estetiði kurgularken Bedreddin dönemi ile günümüz arasýnda nasýl bir köprü kurdunuz? Mehmet Akan ýn oyunu, bir köy seyirlik oyun olarak kurgulamýþ. Daha ilk sahnede bunu açýk ediyor. Doðal olarak her þeyin sýradan denebilecek kadar iddiasýz görünmesi ve salona gelen izleyicide bir kurgusallýk fikri oluþturmamasý gerekiyor. Belki bu yüzden dekor bile kullanýlmamalý. Belki de bu yüzden tiyatro atraksiyonlarý yapýlmamalý. Bedreddin olayý son derece içsel bir olay. Ýnsanlarýn kendi içlerinde olan Bedreddin i duygularý açýða çýkarmayý hedefleyen bir durum yaratmalýydýk. Ýzleyende bir büyü deðil, bir fikir ve duygu açýða çýkarmalýydýk. Günümüz insanýnýn en önemli sorunu yabancýlaþmadýr. Kendine, üretimine ve dolayýsýyla yaþamýna yabancýlaþan insanda, kanayan, acýyan, gülen, seven, coþan vs. bir yer var ve ona ulaþmalýyýz. Bunun yolu da estetik olarak bütün abartýlardan ve kurgusallýktan uzaklaþmaktan geçiyor. Sonuçta biz de bir kurgu yapýyoruz. Ama bu kurgu salt bir oyun kurgusundan baþka bir þey deðil. Büyünün ve atraksiyon arayýþlarýnýn kurgusu deðil. Her þeyin simülasyona indirgenebildiði bir estetik algýlama düzleminde, amacýmýz, olabildiðince yalýnlaþmak ve yalnýzca oyun oynamaktýr. Bedreddin olayý sizce sanat alanýmýzý nasýl etkilemiþtir? Ülkemiz sanatçýlarý arasýnda Bedreddin olayý aslýna bakýlýrsa hala çok iþlenmemiþtir. Bilinen birkaç yapýt ve tarihçilerin araþtýrmalarý dýþýnda ne yazýk ki konuyu daha detaylý araþtýran ve sorgulayan üretimlerden yoksunuz. Ýþin aslý hayal ettiðimiz bir dünyayý bizden neredeyse 600 yýl önce düþlemiþ ve daha önemlisi kurmaya çalýþmýþ birileri, neden bugün bizim üretim alanýmýzda öncelikli olmasýn ki? Ama þunu söylemek de gerekir kuþkusuz, Bedreddin olayý pek çok yapýta esin olmuþtur ve toplumcu bakýþ açýsýyla yaratýmlarýn önünü açmýþtýr. Hiç kuþku yok ki, hayal ettiðimiz dünyanýn kurulabileceðine olan inancýmýzý güçlendirmiþtir. OYUN HAKKINDAKÝ YORUMLAR: Güngör Kýzýlkaya: Kibirsiz, egosuz, herkesin ayný mertebede yer aldýðý arýnma sanatý tiyatro. Gösteri sade, samimi ve güzel ki her birimiz sahnede hissettik kendimizi. Bence herkesin ve özellikle gençlerin þiddetle izlemesi gereken bir oyun. Turgut Daruga: Týka basa doldurulmuþ bir yokluktan, azaltýlmýþ belki ama özde çoðalan özgürlük gibi. Kendinize yürümektesiniz adým adým, kendinizi bulmaktasýnýz çünkü. Kaçýrýlmamasý gereken bir buluþmadýr. Seni sen yapmaktadýr çünkü beni ben Bu nedenle mutlaka Bedreddin, mutlaka Aydoðan Yavaþlý: Serez Çarþýsý esnafýnýn yüzyýllar önce tanýk olduðu çýplak gerçeðe yalnýz ve güzel ülkemizde hâlâ yalnýzca tanýk olarak yaþamak, ancak bu oyunu izledikten sonra aðýrýnýza gidecektir. Bu oyunu izledikten sonra bu gezegende artýk eskisi gibi yaþamanýz mümkün deðil. Oyuncularýn performansý ise çaðlarý aþýyor, günümüze çektikleri uzanýmla umut veriyor. Az þey mi yani?! Mehmet Esatoðlu: Tiyatroevi üretiyor. Ülke tiyatrosu adýna bize yeni umutlar aþýlýyorlar. Onlarý izleyince bizlerin de üretme, yaratma heyecaný ayaklanýyor. Dinçer Sezgin: Oyun bitip de dýþarý çýkýnca davulun güm gümleri uzunca bir süre kulaklarýmda yankýlanýp durdu. Oyun için en sonunda söyleyeceðim sözü burada hemen söyleyivereyim: Çok iyi çalýþýlmýþ, sýký bir epik tiyatro. Bayram Akgül - (Ýzmir/EVRENSEL)

Behice Demir sevgilim konca gülüm, baþladý lehistan ovasýnda yolculuðum; bakýyorum ilk resimli kitabýma; sevinçler içinde, hayretler içinde; bakýyorum ilk resimli kitabýma insanlarý, hayvanlarý, eþyalarý, daha renkli, daha güzel, yeni baþtan keþfederek... Hangi söz hayatta gözlerini açmak isterse, dil kendine has dolanýmlar yapsa, yürek bir diðer yüreðe ulaþmak isterse ve hangi özlem karþý kýyýya atmak isterse gemisini ilkin onun açtýðý yoldan gidilir. Uzak kýyýlarýn yaþamlarýna Ýþlediði konu zenginliði, yarattýðý kiþilerin bizden biri olma içtenliði kalýr elimizde. Belleðimizin, emeðimizin fikrimizin ve inanmalarýmýzýn devasal denizi Nâzým Hikmet ölümünün 46. yýlýnda hâlâ aramýzda. Dört kýta, yedi iklim içinde göz açýp kapayan her yüzün, þekle sýðdýrýlan her emeðin, günü aðzý ile karþýlayan kuþun, dalýndan gölge soyan aðacýn yaþamla serüveni. Hepsi Nâzým Hikmet in bize býraktýðý hatýranýn mirastýr. Herkese yeten, doyuran ve besleyen bir bitmezlikle Bu bitmezlik kendi içinde insan olmaya dair ne kadar kaynak, bilgi, duygu, tarih ve süreç varsa hepsinin dünyasýndan oluþan düþünce ve þiir esintisi... Her yükümlülüðün gönüllü koþucusu Yaþamýn her yerinde ve her þeyinde kaynaðýndan doðup anlamýn yuvasýnda büyüyen; hissediþin, görmenin, dokunmanýn, sevmenin ve sonuna kadar yanýnda durabilmenin, taraf kalabilmenin, þiirsel bahtiyarlýðý Ýnsandaki özgünlük, doðaya dair derinlik, zamana ait gidiþat ve varolmanýn koþulsuz tanýþýklýðý. Kiþi ve karakterinin oluþum davasý ve bunun ömür üstündeki gelgitleri. Fikre inanma onun iradesi ile karþýnda duran her engeli, uzaklýðý, kavga ve zaferi göðüsleme cesareti. Yaþayabilme yükümlülüðünü sonuna kadar kullanma gözü karalýðý. Yok etmenin türediði her türden zihni, fiili ve zorbalýðýn karþýt gönüldaþý olmak. Nâzým Hikmet her yükümlülüðün gönüllü koþucusu, önde olaný, sevdalýsý ve yaratýcýsý. Yaratýcýlýðýn fanusunu kýrýp kesifliðini ve öldürücülüðünü temizleyerek doðanýn rahminden umudun, mutluluðun, dayanmanýn ve insanileþmenin Kökünde sevgi, gövdesinde aþk, dalýnda sosyalizm olan Nâzým Hikmet sadece bir þair deðil. Nâzým Hikmet bir süreç, bir politika, bir yazým biçimi, insan anatomisti ve bir yaþam keþifçisi benliliðini filizlendiren her mevsimin çiçeklerini açtýrýr. Kelimeden çiçekler, ay ýþýðýndan düþler, sesten nehirler, geceden ömürler ekler zamana. Zaman kendi ruhunu eker önün bahçelerinde. Evlek evlek her renkten, dilden, kültürden, kýtadan insanýn bir topraðý vardýr onun yeryüzü kadar ki yüreðinde. Her halkýn kapýsýnda boy atan bir söz çýnarý. Kökünde sevgi, gövdesinde aþk, dalýnda sosyalizm olan uçsuz bucaksýz direnç çýnarlarý... Asýrlara dava açan bir kardeþlik türküsü... Nâzým hikmet, kendi yurdunun manzarasýný yadýrgamadan, küçümsemeden, örselemeden ve görmezden gelmeyecek kadar ülkesinin insanlarýna dost, kardeþ ve yoldaþ olabilmenin sorumluluðunu taþýmýþtýr. Yoldaþlýðýn siyasal bedelini ödemekten çekinmediði gibi onun sevgisi ile binlerce karanlýkta kalmýþ, tanýnmamýþ, görülmek istenmemiþ onlarca simanýn hakkýný tarihin masasýna koymuþ bir devrim ýþýðýdýr. Bu ýþýk kendinden sonra ki kuþaklara yazýmla, fikirle, duruþ ve kararlýlýkla temelini koruyan bir güç. Onun yaþamý pahasýna ördüðü duvarlar üzerinden þiirin sütunlarý özgürlük göðüne kadar ulaþýyor. Düþün ve duygu dünyamýza serptiði kelimeler bugün binlerce çocuðun yüzünde, yüreðinde, elinden yeniden Hiroþima adýna, Variova adýna, Ýzmir rýhtýmýndan Akdeniz e býrakýlan binlerce barýþ temennisidir. Onun hayalini kurduðu dost ve sevgili olan hayat için hâlâ binlerce el bir arada Asya dan Anadolu ya ýsrarla ayný tastan su içmenin inadýnda. Cumhuriyet in tarihi kimliði, politik dokusu ve sosyal yapýsý yüz yaþýna gelmeden onlarca deðiþim, geliþim ve gerilikle yüz yüze kalýrken Nâzým Hikmet in sözlerden kurduðu güzel bir ülke hayaline her zamankinden daha çok ihtiyacýmýz var. Son yýllarda yapýlan kaynaþma çabalarýnýn altýndan yatan asýl eksikliðin Nâzým Hikmet in iþaret ettiði insanýn insana kulluðunun nasýl ve nereden beslendiðinin en güzel kaynaðýnýn samimi, özgür, sevgiye inanan ve kiþi ve iradelerinin yetersizliði olduðunu da görmek gerekiyor. Barýþ ya da kardeþliði hukuksal ve resmi formlara indirgeyenlerle barýþmayý model edenler arasýndaki duygu ve düþünüþ yetersizliðinin en somut kanýtýdýr. Nâzým Hikmet yýllar önce yazdý etle týrnak olamamanýn hikâyesini. Ve bu hikâyeye kimlerin ne sebeple zülüm iþkence ve ölüm kattýðýný da. Bugün bile hâlâ kardeþ olmamanýn bir aðaç gibi tek olmanýn birleþikliðini baþka temennilerle doldurmak isteyenlerin bir kere olsun Nâzým ý okumalarýnda fayda var. Çünkü taslaklardan ziyade bizim tasalarýmýzdan, baðlarýmýzdan kurtulmamýz gerekiyor. Bunun için de Nâzým ýn uzattýðý kanatlarla sonsuza ve kardeþliðe asýlmamýz gerekiyor. Nâzým, BÝR YAÞAM BÝÇÝMÝ Hayatta dair ne varsa onun yüreðinden geçip kendini yeniden tarif edebilmiþtir... Neye elimizi atsak ve neyi hayatta katmaya çalýþsak onun dizelere sýðdýrdýðý kalýcýlýðýn izlerini görürüz. Ýnsan, zaman, doða ve canlý olan her þeyin bir dili, kimliði, tarihi ve anýsý bulunur Nâzým Hikmet in satýrlarýnda. Elbette Nâzým Hikmet sadece bir þair deðil, ve sadece bir kaç þiirle anlatýlacak biri deðil. Nâzým Hikmet bir süreç, bir politika, bir yazým biçimi, insan anatomisti ve bir yaþam keþifçisi. Yazý ile bir devir davacýsý olmaktaki derinliði. Bir insanda yaþama atýlan ne kadar uðraþ varsa hepsi Nâzým Hikmet te bir dil ve tarih bulur. Yazý ve þiire hayatýn tüm kapýlarýný açan ve bu kapýlardan tüm akisleri, sesleri, renkleri, aðýrlýklarý alan bir anlam deryasý. Düþüncenin sýnýrsýz olma görevi ile sýnýrlarý, yargýlarý, ayrýmcýlýklarý ve tutsaklýklarý kalemi ile parçalayan ve bir insan olma bilinci yaratan bir oluþturma ustasý. Nâzým Hikmet in bir þiiri ile tanýþan kiþi ruhunda iki dönem kavgaya tutuþur. Biri onsuz geçen sürenin dayanýlmaz utancý; diðeri onunla geçmesi gereken zamanýn sorumluluðu ve bilincidir. Her kelime Nâzým Hikmet in elinde bir kale gibi taþýdýðý anlamý yaþatýr, besler, korur ve uðruna ölmeyi göze alýr. Nâzým Hikmet le beraber ömür kazanan belli sözcükler var ki bunlar hem bir toplumun harçlarý hem de kiþinin varlýðýndaki damar iþlevini üstlenir. Sürgün, aþk, ayrýlýk, politika, mücadele Ferdi ve sonuna kadar gidebilme, inanarak ölebilme cesurluðu. Söz, güzel ve özgür yaþama inançlý bir direniþçi Nâzým Hikmet. Þiirin düþ gücünden koparak yeryüzüne daðýlýp insanla filizlendiði o görkemli boy atmada yeniden doðmanýn tadý Nâzým ýn, elinden çýkan her sözün hakkýný sonuna kadar verir. Bugün hâlâ bu ülkede savaþ, açlýk, sefalet, göç, töre cinayeti, kan davasý, aþiretçilik, açlýk ve yoksunluklarýn binlercesi varsa bu Nâzým Hikmet in okunmamasýnýn ve evimizde bulunmayýþýnýn sonucudur. destanýndan masal dinleme zamaný Her türlü geriliðin, ayrýmcýlýðýn, kulluðun ve esaretin karþýnda durabilmek ve yaþamýn her soluðunda ve parçasýnda bulunan canlýya sevgi duymak için yeniden Nâzým Hikmet in destanlarýndan masal dinlemenin tam vakti. Hayatý hâlâ hepimizin içinde bir parça da olsa yaþýyor. Eserleri ise, dünyanýn bütün sevgileri, çocuklarý, âþýklarý, aþklarý, aðaçlarý kuþlarý, kelebekleri, denizleri, kelimeleri, sesleri, kadýnlarý, erkekleri, zamanlarý ve düþleri. BirGün

Sulucakarahöyük/ KAPADOKYA Kapadokya Turistik Ýþletmeciler Derneði (KAPTÝD) Genel Sekreteri Nazif Demir, balon kazasýnýn bölge turizmine ciddi bir etkisinin olmadýðýný ve balon turlarýna katýlan turist sayýsýnda düþüþ yaþanmadýðýný bildirdi. KAPTÝD Genel Sekreteri Nazif Demir, Kapadokya bölgesinde geçtiðimiz hafta bir Ýngiliz turistin ölmesi ve 10 kiþinin de yaralanmasý ile sonuçlanan balon kazasýnýn bölge turizmine etkisini deðerlendirdi. Kazadan dolayý büyük üzüntü duyduklarýný kaydeden Demir, kazanýn bölgede bulunan ve balon turlarýna katýlan turistlerde bir tedirginlik oluþturmadýðýný vurguladý. Demir, "Trafik ve uçak kazalarýna göre balon kazalarý milyonda bir ihtimal meydana gelebilecek bir olay. Balon ayný zamanda dünyanýn en güvenilir ulaþým araçlarýndan biri. Buna karþýn maalesef bu tür kazalar çok nadir de olsa meydana gelebiliyor. Kaza nedeniyle bölgedeki balon turlarýnda beklediðimiz etkilenme olmadý. Kazanýn ardýndan bölgede turlar düzenlenmeye devam ediyor ve turlara katýlan turist sayýsýnda herhangi bir düþüþ Sulucakarahöyük/ KAYSERÝ Kayseri'de koyun otlatan bir çoban tarafýndan bir maðarada bulunan dev sarkýtlarýn 2 milyon yýllýk olduðu tahmin ediliyor. Yahyalý ilçesinde bir çoban tarafýndan Aladaðlar Köþkderesi mevkii Zindan Maðarasý'nda bulunan dev sarkýtlar göz kamaþtýrýyor. Erzurum Atatürk Üniversitesi Fiziki Coðrafya Anabilim Dalý Baþkaný Yrd. Doç. Dr. Ýbrahim Kopar bölgede incelemelerde bulunurken, dev sarkýtlarýn yaklaþýk 2 milyon yýllýk geçmiþi olduðunu söyledi. Kopar, 200 metre uzunluðundaki sarkýtlarýn birer doða harikasý olduðunu belirtti. Sulucakarahöyük/ KIRIKKALE Kýrýkkale'nin Yahþihan ilçesi yakýnlarýnda dün serinlemek için Kýzýlýrmak'a giren 16 yaþýndaki gencin cesedi bugün bulundu. Yahþihan ilçesi Tünel mevkii yakýnlarýndan geçen Kýzýlýrmak'a dün öðle saatlerinde serinlemek için giren Ahmet yok" dedi. Avrupa'nýn ve Uzak Doðu'nun çeþitli ülkelerinden bazý turist gruplarýnýn Kapadokya'yý özellikle balona binmek için tercih ettiklerini ve balon turlarýnýn bölge turizmi için büyük öneme sahip olduðunu kaydeden Nazif Demir, bölgede her yýl 100 bini aþkýn yerli ve yabancý turistin bu turlara katýldýðýný kaydetti. Demir, "Ýlginç jeolojik yapýsýnýn yaný sýra peribacalarý, peribacalarýna oyulan yerleþim yerleri, yeraltý þehirleri, kaya kiliseleri ve eþsiz güzellikteki vadileri ile yeryüzündeki ender doðal ve kültürel merkezler arasýnda yer alan Kapadokya'da, bu güzellikleri gökyüzünden izlemek isteyen turistler için balon turlarý düzenleniyor. Doðal güzelliklerinin yaný sýra elveriþli hava koþullarý nedeniyle otoriteler tarafýndan dünyada balon uçuþlarýnýn yapýlabildiði en gözde mekan olarak kabul edilen Kapadokya'da 1989 yýlýnda baþlayan balon turlarý, bugün sayýlarý hýzla artan balon firmalarý ile birlikte bölge turizmine de önemli bir ivme kazandýrýyor. Sadece 2007 yýlýnda 100 bini aþkýn kiþinin balon turu yaptýðý Kapadokya'da, bugün 9 ayrý balon firmasý bulunmakta. Bu firmalar tarafýndan profesyonel pilotlarla gerçekleþtirilen balon turlarýna katýlmak isteyen yerli ve yabancý turistler sabahýn erken saatlerinde kalkarak uçuþ bölgelerine hareket ediyor. Henüz havanýn yeni aydýnlandýðý bu saatlerde balonlara binen turistler, farklý tur tercihlerine göre Kapadokya bölgesini gökyüzünden izleme þansýný yakalýyor. Balonlarýn ilk hareket anýnda Kapadokya semalarýnda yaþanan balon trafiði gökyüzüne eþsiz bir güzellik katýyor" diye konuþtu. Ýlçe halký ise define avcýlarý tarafýndan tahrip edilen maðaranýn Kültür ve Turizm Bakanlýðý tarafýndan koruma altýna alýnarak turizme kazandýrýlmasýný istedi. Üzümlü isimli genç akýntýya kapýlarak kayboldu. Gözden kaybolan Ahmet Üzümlü için jandarma ekipleri arama çalýþmalarýna baþladý. Arama çalýþmalarýna Kýrýkkale Ýl Sivil Savunma Müdürlüðüne baðlý dalgýç ekipleri de katýldý. Yapýlan aramalarda ilk gün sonuç alýnamadý. Bugün Kapulukaya Barajý'nýn suyunu tutmasý ile yeniden çalýþmalar devam etti. Kýrýkkale Sivil Savunma Müdürlüðü ekiplerince yapýlan arama çalýþmalarý sonucunda Üzümlü'nün cesedine ulaþýldý. Olay yerinde bulunan yakýnlarý cesedin bulunmasýyla fenalýk geçirdi. Olay yerine gelen Cumhuriyet Savcýsý'nýn incelemelerinin ardýndan olayla ilgili soruþturma baþlatýldý. Sulucakarahöyük/ KIRIKKALE Kýzýlay Kan Merkezi Kýrýkkale Þubesi tarafýndan düzenlenen kan baðýþý kampanyasýnda, yeni bir rekora daha imza atýldý. Kampanya kapsamýnda kurulan çadýrda 5 gün içerisinde 317 ünite kan baðýþý yapýldý. Bu türlü organizasyonlarda duyarlýlýklarýný açýkça gösteren Kýrýkkale halký, 5 gün süreyle açýk kalan Kýzýlay çadýrýna adeta kan vermek için akýn ettiler. Çadýrda 5 gün boyunca 317 ünite kanýn toplandýðýný açýklayan Kan Merkezi yetkilisi Dr. Yeter Kaplan, ilerleyen günlerde belirlenecek ilçelerde kan toplama çadýrlarýnýn kurulacaðý müjdesini verdi. Yapmýþ olduklarý her faaliyette kendilerini yalnýz býrakmayan Kýrýkkale halkýna teþekkür eden Dr. Yeter Kaplan, 14 Haziran 'Gönüllü Kan Baðýþçýlarý Günü' nedeniylede kan baðýþý çadýrýnýn bulunduðu yerde tüm kan baðýþçýlarýna kokteyl vereceklerini dile getirdi. Eylül ayýnýn son haftasýnda yine bu tür bir organizasyon düzenleyeceklerini vurgulayan Dr. Kaplan "Halkýmýz bu gibi kamuoyunu ilgilendiren konulara çok duyarlýlýk gösteriyorlar. Tüm yetkililerimize Sulucakarahöyük/ Kayseri Acýbadem Kayseri Hastanesi Uyku Bozukluklarý Merkezi Sorumlusu Nörolog Prof. Dr. Murat Aksu, uyku bozukluklarýnýn en az kalp rahatsýzlýðý kadar ciddi bir rahatsýzlýk türü olduðunu belirterek, zamanýnda tedavi edilemezse kiþinin uyku esnasýnda hayatýný kaybedebileceðini söyledi. Açýklamalarda bulunan Nörolog Prof. Dr. Murat Aksu, uyku bozukluðu olan kiþilerin zamanýnda tedavi olmamalarý ve tedaviyi geciktirmeleri ile birlikte çýkan komplikasyonlarýn hastayý ölüme kadar götürebileceðini belirtti. Uyku esnasýnda yeterli oksijen alamayan organlardan baþta beyinin iflas edebileceði ölümlerin meydana gelebileceðine vurgu yapan Prof. Dr. Aksu, "Uyku bozukluðu her iki kiþiden birinde görülebilir. Aslýnda her iki kiþiden birinin yaþamýnýn bir döneminde uyku problemi olduðunu düþünürsek, her iki yanýtý da eþit sýklýkta duyabileceðimiz ortada. Uyku bozukluðunu birçok kiþi az uyumak ya da uyuyamamak olarak kabul ediyor. Uyku problemi yaþayanlarýn yüzde 10-20'sinde kronikleþme ortaya çýkýyor. Uyku bozukluðunun temelinde yatan nedenler basitten baþlayarak çok daha karýþýk olanlara kadar geniþ bir yelpazeye yayýlýyor. Çözümlenemeyen gündelik yaþam sorunlarý, psikiyatrik bozukluklar, yaþlýlýk ve kullanýlan ilaçlar uykusuzlukta etkili oluyor. Uykuya dalma, uykuyu sürdürme ve sonlandýrmayla iliþkili durumlara baðlý olarak uykunun dinlendirici ve saðlýklý olmamasýna, bunun sonucunda gündüz uyanýklýk zamanýnýn saðlýksýz geçirilmesine neden olan tüm rahatsýzlýklar ve horlama, nefes durmasý, uyurgezerlik gibi uyku sýrasýnda ortaya çýkan normal dýþý tüm durumlar, uyku bozukluklarý olarak tanýmlanabilir" dedi. "Uyku Boyunca Hastanýn Uykusu Deðerlendiriliyor" Uyku bozukluklarý merkezlerinin uyku hastalýklarýnýn tedavisinde önemli bir görev yaptýðýnýn altýný çizen Prof. Dr. Aksu, "Hastalar bu merkezlere gelip bir gece kalýyor. Burada çeþitli testlerden geçiriliyor. Uyku bozukluklarý merkezlerinde hastanýn beyin dalgalarý, göz hareketleri, kalp ve halkýmýza bizleri yalnýz býrakmadýklarý için çok teþekkür ediyoruz" þeklinde konuþtu. Hüseyin Kahya Parký karþýsý, Kan Merkezi önünde Eylül ayýnda açacaklarý 9 günlük Kan Baðýþ çadýrýnda da kan toplayacaklarýný ve bu seferki hedef sayýsýný daha yükseltmeyi amaçladýklarýný belirten Kaplan, "Hedefimiz her geçen sene daha çok kan toplamak. Bu düþünceyle Eylül ayýnýn son haftasýnda 9 günlük kan baðýþ çadýrý açmak istiyoruz. Bu etkinlikle birlikte Sulakyurt, Karakeçili, Bahþýlý veya Balýþeyh gibi ilçelerde 3'er günlük süreler içerisinde kan baðýþý çadýrlarý açacaðýz" dedi. elektrosu, uykuda burundan ve aðýzdan nefes akýmý, göðüs, karýn ve bacak hareketleri, kan-oksijen seviyeleri izleniyor. Bir gece boyunca uyku bozukluklarý merkezinde kalan hastanýn, normal uyku saati geldiðinde uyumasý ve ertesi sabah kendi saatinde kalkmasý isteniyor. Gece boyunca hasta hakkýnda toplanan bilgiler deðerlendiriliyor. Hasta hangi uyku evrelerinden geçmiþ; tam uykuya, rüya uykusuna ne zaman girmiþ; uyku kalitesi nasýl; uykuda nefesi kaç kere, kaç saniye, hangi pozisyonda durdu gibi sorularýn cevabý inceleniyor. Gece uykusu çalýþmasý, bazý uyku hastalýklarýnýn tanýsýnda yeterli olmayabiliyor. Bu durumda "multiple sleep latency" yani gündüz uyku testi yapýlmasý gerekiyor. Bu test sýrasýnda hastanýn 2 saat aralarla toplam 5 kez þekerleme uykusuna dalmasý isteniliyor. Taný konulduktan sonra uyku bozukluðunun tipine göre tedavi planlanýyor. Geçici ve kýsa süreli uykusuzluklarda, tedavi yaklaþýmý farklýlýk gösteriyor. Geçici ve kýsa süreli uykusuzluklar hipnotik ilaçlar ve davranýþsal tekniklerin uygulanmasý ile düzeltilebiliyor" dedi. "Hastalýkta Tedavi Çok Yönlü Yapýlabilir" Kulak-burun-boðaz, nöroloji, psikiyatri, göðüs hastalýklarý ve iç hastalýklarý bilim dallarýndan biri ya da birkaçýný ilgilendiren uyku bozukluklarýna çok yönlü bir yaklaþýmýn yapýlabildiði yerler olduðunun altýný çizen Prof. Dr. Aksu, "Gerektiðinde hasta bu bilim dallarýndan birine yönlendirilerek tedavisi saðlanýr. Uyku-apne hastalýðýndan uyku bozukluklarý merkezi, kulak burun boðaz bilim dalý ile yakýn iletiþim içinde çalýþýr. Tedavide geniz, yumuþak damak, dil kökü gibi üst solunum yollarý üzerinde bulunan anatomik bozukluklarýn cerrahi yöntemlerle düzeltilmesi, aðýz içi araçlarýn kullanýlmasý ya da basýnçlý hava üfleyen maskelerin kullanýlmasý öneriliyor. Uykuda görülen konuþma, yürüme ve anormal davranýþlarýn epilepsi nöbetlerinden ayýrt edilebilmesi için poligrafik uyku vazgeçilmez bir incelemedir. Epilepsi tanýsý konulmuþ ama tedaviye iyi yanýt alýnamamýþ hastalarda da uykuda EEG incelemesi yapýlmasý daha iyi bir taný ve tedavi yaklaþýmý saðlar" diye konuþtu.

7 Mayýn Ýzleme Projesi'nden Casey-Maslen "Temizlenen arazi sahiplerine, onu kullananlara verilmeli. Uzman uluslararasý STK'ler var. NAMSA'nýn iþi mayýnlarýn temizliði deðil, stoktakilerin imhasý" diyor. Nobel ödüllü Uluslararasý Kara Mayýnlarýný Yasaklama Kampanyasý'nýn (ICBL) yetkilisi Stuart Casey-Maslen, ICL bünyesindeki Kara Mayýnlarý Ýzleme Projesi'nin koordinatörü ve yýllýk raporunun nihai editörü. Türkiye'nin kara mayýnlarýný temizleme ve stoktaki mayýnlarý imha etme yükümlülükleriyle ilgili durumunu da yakýndan izleyen bir uzman. Casey-Maslen, kara mayýnlarýnýn ve patlamamýþ mühimmatýn temizlenmesi, temizlenen arazinin devredilmesiyle ilgili bianet'in sorularýný yanýtladý. Temizliðin çoðunu uzman uluslararasý STK'ler yapýyor Mayýn temizliðinde þirketler tek seçenek deðil. Temizliðin çoðunu, bu konuda uzman uluslararasý sivil toplum örgütleri (STK) yapýyor. Ýkinci sýrada ülkelerin ordularý geliyor. Üçüncü sýrada da ticari þirketler var. Nikaragua, Yemen, Ruanda gibi bazý ülkeler yalnýzca kendi ordularýný kullanarak bu iþi yaptý; ancak sonuçlarý farklý farklý oldu. NAMSA'nýn uzmanlýðý temizlik deðil NATO örgütü NAMSA'nýn uzmanlýðý mayýn temizliðinden çok mayýn stoklarýnýn ve patlamamýþ mühimmatýn imhasý. NAMSA, temizleme iþinin ihalesini, yüklenilmesini düzenleyebiliyor, ama normalde temizliði kendisi yapmýyor. Afganistan, Angola, Azerbaycan, Kamboçya, Hýrvatistan, Irak ve Laos gibi mayýndan en çok etkilenen ülkeler, temizliði STK'ler ve þirketler üzerinden yaptýlar. Arazinin devri Temizlenen arazi sahiplerine ve o araziyi kullananlara devredilmeli. Bu sürecin iki yönü var: Birincisi yasa ve prosedürler. Yani sorumluluðun devrinin düzenlenmesi. Ýkincisi de güven inþasý. Bu bölgede yaþayan insanlara arazinin gerçekten patlayýcýlardan arýndýrýldýðýnýn gösterilmesi demek. Sýnýr geçidi açýlýrsa, iþaretler net olmalý Arazinin temizliðinden sonra yapýlacaklar o arazinin tamamen askeri mi olduðuna yoksa sivillerin tarafýndan kullanýlýp kullanýlmayacaðýna baðlý. Anladýðým kadarýyla, bu bölgede sýnýr geçitleri olacak. Bu, nerenin güvenli olup nerenin olmadýðýný net bir þekilde gösteren iþaretlerin olmasý anlamýna geliyor. Türkiye ayrýntýlý bilgi vermeli Türkiye nerenin mayýnla kirlenmiþ nerenin temizlenmiþ olduðunu, temizliðin standartlarý ve kalite yönetiminin ayrýntýlarý da dahil olmak üzere, daha iyi raporlamalý. Bu konularýn raporlanmasýnda Türkiye zayýf kalýyor. Örneðin Ýran sýnýrý. AKP denetimsiz ihaleyle þirkete vermek niyetinde Hükümetin Suriye sýnýrýndaki mayýnlý arazinin temizlenmesini saðlamak üzere Meclis'e getirdiði yasa tasarýsý, temizlik ve imha karþýlýðý, arazinin tarým amaçlý kullanýlmak üzere, en çok 44 yýllýðýna temizleyecek kuruma verilmesini öngörüyor. Uluslararasý STK'ler, NAMSA ya da BM organlarý gibi kuruluþlar tarým yapmayacaðýna göre, bu, arazinin þirketlere verilmesi demek. Bu arazide sahiplik iddiasýnda olan köylüler de var. Ayrýca mayýn maðdurlarý da bu topraklardan yararlanmak istiyor. Tasarý ayný zamanda ihalenin ihale kanunlarý dýþýnda yapýlmasýný öngörüyor. Bu, þeffaflýðýn olmamasý yönündeki eleþtirileri kuvvetlendiriyor. Tasarý yasalaþýrsa, yüklenici iþi 5 yýl içinde bitirmek zorunda. Bu, Ottawa Sözleþmesi'ne göre, Türkiye'nin mayýnlarý temizlemedeki son tarihi olan 2014'e denk geliyor. (TK) Bianet Çayan Ethem Karadeniz Teknik Üniversitesi Öðrenci Kolektifi üyesi 14 öðrenciye açýlan soruþturma tamamlandý. Üniversite Disiplin Kurulu nun vermiþ olduðu karara göre 12 öðrenciye 1 er ay, 2 öðrenciye 1 er dönem, bir öðrenciye de 2 dönem okuldan uzaklaþtýrma cezasý verildi. Öðrencilerin suç larýndan bazýlarý þöyle: 8 Mart Kadýnlar Günü nü kutlamak, Ýngiltere Ankara Büyükelçisi ni üniversitede protesto etmek ve Tavuk Deðil Kadýnýz, Kuluçkaya Tayyip Yatsýn sloganýný atmak Öðrenci Kolektifi üyesi öðrenciler verilen cezalarý iliþkin KTÜ yönetimi üniversite öðrencilerinden intikam alýyor deðerlendirmesinde bulundu. Yüksekokullarýn kapanmasýna ve öðrencilerin dönem sonu sýnavlarýna az bir zaman kala üniversite öðrencilerine yönelik baskýlara bir yenisi daha eklendi. KTÜ nde okuyan 14 öðrencinin okuldan çeþitli cezalarla okuldan uzaklaþtýrýldý. 14 öðrenciye verilen cezalarýn hikâyesi ise þöyle. Rektör 8 Mart a Ýzin Vermemiþti KTÜ Öðrenci Kolektifi Kadýn Atölyesi üyeleri, 8 Mart Dünya Kadýnlar Günü nedeniyle içinde konser, panel ve tiyatro gösterilerinin de olduðu bir etkinlik programý hazýrladý. Öðrenciler etkinliklerini geçtiðimiz yýl okul yönetiminin izin verdiði Atatürk Kültür Merkezi nde yapmak istiyordu. KTÜ Rektörü Prof. Dr. Ýbrahim Özen den 8 Mart tan bir ay önce konuyla ilgili randevu talebinde bulunan kadýn öðrenciler, bu taleplerine hiçbir karþýlýk alamadý. 24?ubat ta rektörle tekrar görüþmek isteyen öðrenciler, genel sekreterden rektörün kendileriyle görüþmek istemediði ve etkinlik için kesinlikle yer verilmeyeceði yanýtýný aldý. Okul yönetiminin ifade ettiði gerekçeleri kabul etmeyen kadýn öðrenciler, yaðmurlu havaya raðmen 26?ubat ta yerleþke içinde oturma eylemi yaparak rektörlüðün yasakçý tavrýný protesto etti. Kadýn öðrenciler yaptýklarý eylemde rektörlüðün tavrýný protesto ederken Madem Demokratsýn AKM yi Öðrenciye Verirsin dövizi açtý. Ayný günlerde Kocaeli nde görülen Hüseyin Üzmez in yargýlandýðý davaya gönderme yapan öðrenciler AKP Ýle Hüseyin Üzülmez dövizi açtý. Baþbakan Tayyip Erdoðan ýn kadýnlara yönelik yaptýðý En az üç çocuk doðurun çaðrýsýna iliþkin de Tavuk Deðiliz Kadýnýz, Kuluçkaya Tayyip Yatsýn dövizi açtý. Ýngiliz Büyükelçi Protesto Edilmiþti KTÜ Ýngiltere Ankara Büyükelçisi Nick Baird in KTÜ Rektörü Prof. Dr. Ýbrahim Özen i ziyareti etmesini 27?ubat ta protesto eden Öðrenci Kolektifi üyesi öðrenciler Ýngiliz büyükelçisiyle görüþen rektör, kendi öðrencileriyle de görüþsün diye baðýrdý. Öðrencilerin gerçekleþtirdiði bu eylemler üzerine KTÜ Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi Disiplin Kurulu bir soruþturma baþlattý. 15 Mayýs ta tamamlanan soruþturma sonucunda öðrencilere 1 aydan 2 döneme kadar uzaklaþtýrma cezalarý verildi. 12 öðrenciye 1 er ay, 2 öðrenciye 1 er dönem, bir öðrenciye de 2 dönem okuldan uzaklaþtýrma cezasý verildi. Ýfadeler Benzer, Hýmmmm... Disiplin Kurulu nun hazýrladýðý tutanakta þu ilginç görüþlere yer verildi: Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi nin 4 farklý bölümünde öðrenci olan 14 sanýðýn savunmalarýnda kullanýlan ifadelerin ayný olmasý düþündürücüdür Oturma eyleminin konusu Atatürk Kültür Merkezi nde etkinlik düzenlemek olduðu halde, TC Baþbakaný Sayýn Recep Tayyip Erdoðan için Tavuk Deðil Kadýnýz, Kuluçkaya Tayyip Yatsýn dövizlerinin açýlmasý da anlaþýlamamýþtýr Ailelere Ýhbar Mektuplarý Gönderilmiþti Geçtiðimiz hafta, KTÜ Öðrenci Kolektifi üyesi öðrenciler, gerçekleþtirdikleri eylem ve etkinlikler sýrasýnda gizlice fotoðraflarýnýn çekildiði, bu fotoðraflar ile birlikte öðrenci velilerine ihbar mektuplarý gönderildiði iddia etmiþlerdi. Öðrenciler soruþturmalar nedeniyle okul yönetimi tarafýndan alýnan ifadeleri sýrasýnda kendilerine gösterilen fotoðraflarýn daha sonra ailelerine de mektup yoluyla gönderildiðini ve ailelerine bilimden, sanattan, parasýz eðitimden gibi talepler içeren eylemlerinden dolayý okul yönetimi tarafýndan ihbar edildiklerini öne sürmüþlerdi. Öðrenciler: Yönetim Ýntikam Alýyor KTÜ Öðrenci Kolektifi üyeleri yaptýklarý açýklamada öðrencilere verilen cezalarýn amacýný KTÜ yönetiminin üniversitelilerden intikam almak olduðunu belirtti. Yaklaþýk iki aydan bu yana üniversitede askeri kurallarýn iþletildiðini ifade eden öðrenciler yaptýklarý yazýlý açýklamada, Bilimden sanattan, parasýz eðitimden yana tavýr alan ve demokratik talepler çerçevesinde kendisini ifade eden üniversiteliler, soruþturma ve uzaklaþtýrma cezalarýyla susturulmaya çalýþýlýyor. KTÜ yönetimi bilimi bir kenara atýp, baþka bir insan modeli yaratmaya soyunuyor. Düþünmeyen, sorgulamayan, eleþtirmeyen, koþulsuz þartsýz kabullenen, hayattan bihaber üniversiteliler olsun ki; iþler yolunda gitsin denildi. Kadýn Olmak Hep Suç 8 Mart Dünya Kadýnlar Günü için hazýrladýklarý etkinliklere yer vermeyen üniversite yönetimine karþý uzun süren bir mücadele verdiklerini belirten öðrenciler, Binlerce üniversiteli arkadaþýmýzýn katýlým gösterdiði etkinliklerimizin ardýndan, üniversitelilerin ayakta alkýþladýðý etkinliklerimizi yapmanýn bedeli soruþturma ve cezalar oldu dedi. Bize ait olan salonlarýmýzý yasaklamaya güçleri yetmeyince, gülü seven dikenine katlanýr misali bedel ödetiliyor þeklinde yorumlayan öðrenciler, Suçumuz ne? Tiyatro yapýp üniversitelileri gülerken düþündürtmek mi? Trilyonlarca lira paramýzý zorla gasp etmenize raðmen sizin yapmadýðýnýz þeyi yapýp, ücretsiz etkinlikler yapmak mý? sorusunun yanýtlanmasýný istedi. Soruþturmalar Geri Çekilsin Öðrenci Kolektifi üyesi öðrenciler son olarak üniversite yönetimine seslenerek þunlarý ifade etti: Burasý Ali Baba nýn çiftliði deðil biz de o çiftlikteki koyunlar deðiliz! Eðer illa da ceza vermeye meylettiyseniz tacizci, küfürbaz güvenlik elemanlarýna, öðrencilere zorla kitap satan öðretim görevlilerine ve ilk baþta kendinize bir ceza verin. Soruþturmalar derhal geri çekilsin. BirGün

Tayfun Özkaya Hükümet, genetiði deðiþtirilmiþ bitkilerin üretimine izin verilmesine yeþil ýþýk yakmýþ. Önce Genetiði Deðiþtirilmiþ Organizmalarý (kýsaca GDO diyoruz) tanýmlayalým. Kendi türünden ya da kendi türü dýþýndaki bir canlýdan gen aktarýlarak bazý özellikleri deðiþtirilen bitki, hayvan ya da mikroorganizmalara Genetiði Deðiþtirilmiþ Organizma diyoruz. Genleri; canlýlarýn kuþaktan kuþaða geçen özelliklerini (hastalýklara dayanýklýlýk veya yüksek verim gibi) þifreleyen birimler olarak düþünelim. Örnek olarak pamuða baþka türlerden (örneðin çilekten), hatta bakterilerden (yani düpedüz mikroplardan) veya hayvanlardan özellikler aktararak (genlerle bu aktarma oluyor) güya daha verimli ve gene güya hastalýklara dayanýklý, böylece daha az mücadele ilacý kullanýlacak bitkiler elde edileceði ileri sürülüyor. Benzer þekilde hayvanlarda da GDO uygulamalarý yapýlabiliyor. Bakanlar Kurulunda ele alýnan tasarýyý açýklayan Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek þunlarý söylemiþ: Kanunun yürürlüðe girmesiyle genetiði deðiþtirilmiþ bitkilerin üretimine izin verilmesinin önü açýlacak. Kanunla konulan deðiþik seviyelerdeki bilimsel eleklerden geçen ve sosyo-ekonomik deðerlendirmede yeterli bulunan genetiði deðiþtirilmiþ bitkiler ancak üretim hakkýný elde edebilecektir. Genetiði deðiþtirilmiþ bitkilerin izinsiz kullanýmý, biyolojik çeþitlilik merkezleri ve organik tarým yapýlan alanlara yakýn üretimlerle bebek mamalarý ve küçük çocuk besinlerinde özel amaçla geliþtirilenler hariç kullanýmý yasaklanmýþtýr. Açýklamadan anlaþýlýyor ki GDO lu bitkiler bebeklere, küçük çocuklara zararlýdýr. Ayrýca organik tarým alanlarýna ve biyolojik çeþitlilik merkezlerine (örneðin buðdayýn yabani atalarýnýn zengin olarak bulunduðu yerlere) de zarar vereceði kabul edilmektedir. Bebeklere ve küçük çocuklara zarar veren GDO lar nasýl oluyor da yetiþkinlere zarar vermiyor? Yetiþkinleri gözden mi çýkardýk? GDO lu mýsýr ürünleri yiyen bir anne bebeðine süt verirse bu bebeðe zarar vermeyecek midir? Unutmayalým ki niþasta bazlý (mýsýrdan yapýlan) þeker yüzlerce üründe kullanýlmaktadý r. Ülkemiz ayrýca dünyada tarýmýn ilk baþladýðý verimli hilal denilen bölge içindedir. Buðday, arpa, bezelye, mercimek, nohut gibi bitkiler bu bölgede kültüre alýnmýþtýr. Ülkemiz biyolojik çeþitlilik merkezlerince çok zengindir. Ayrýca organik tarýmý yaygýnlaþtýrma istekleri mayýnlý arazilerde de görüldüðü gibi bizzat yönetimce paylaþýlmaktadý r. Peki, nasýl olacak? Bir yandan organik tarým bir yandan onu ve geleneksel hatta endüstriyel tarýmý tehdit eden GDO lu ekimler? GDO lu tohumlarýn üstün özellikleri olduðu, tarým ilaçlarýnýn kullanýmýný azalttýðý yönünde propagandalar yapýlýyor. Bunlar ne kadar gerçek, yakýndan bakalým. Elimde bir kitap var. GDO larý savunmak için basýlmýþ. Adý GDO Gerçeði. Türkiye Gýda ve Ýçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu tarafýndan 2004 de yayýnlanmýþ ve bu konudaki bir konferansýn metinlerini içeriyor. Adýndan eleþtirel yaklaþan bir kitap olduðunu sanýyorsunuz, ancak deðil. GDO larý destekliyor. Ýþte bu kitapta yabancý bir kaynaða dayanýlarak verilen bir istatistikten anlýyoruz ki 2001 yýlýnda dünyada transgenik (yani GDO lu) bitkilerin alan olarak %77 si herbisite (ot öldürücü ilaçlar) dayanýklýlýk, %15 i böceklere dayanýklýlýk, %8 i her ikisine dayanýklýlýk, %1 den azý ise virüslere dayanýklýlýk içeriyor. Toplarsak % 85 i herbisite dayanýklýlýk göstermektedir. Bilmeyenler için biraz açalým. Herbisitler otlarý öldürürken, ana bitkiye de (örneðin pamuk veya mýsýr) az çok zarar vermektedir. GDO lu tohumu üreten firma ayný zamanda herbisiti de üretmektedir. Tohumunu sattýðý çeþit herbisitten az zarar görmektedir. Çiftçi de rahatlýkla korkmadan herbisiti kullanabileceð ini düþünüyor. GDO lu tohumlarýn ekildiði ABD ve diðer ülkelerde herbisit kullanýmýnýn roket gibi yükseldiði biliniyor. ABD Tarým Bakanlýðý bu artýþý açýklamaktadýr. GDO efsanesinin ne kadar yanlýþ olduðu ve ilaç kullanýmýnýn azalmak þöyle dursun arttýðý açýktýr. Belki bazýlarýnýz böceklere dayanýklýlýk özelliði taþýyan GDO lu tohumlarla üretilen bitkilerde böcek öldürücü kullanýmýnýn azaldýðýný zannedebilir. Bulgular bu konuda da efsane ile gerçeðin uyuþmadýðýný ortaya koyuyor. Örneðin GDO lu pamuðu ele alalým. Toprakta bulunan bir bakteri (yani mikrop) olan ve kýsaca Bt denilen Bacillus Thuringiensis e ait bazý genler pamuða aktarýlmaktadý r. Bu pamuk tohumuna Bt pamuk denmektedir. Böylelikle pamuk týrtýllarý öldürme özelliði kazanmaktadýr. Ýddia böylelikle böcek öldürücü kullanmadan bitki yetiþtirilebileceð idir. Ýlk yapýlan denemeler bu yönde bir durumu ortaya koymuþsa da, çiftçilerin deneyimleri gerçeðin ters yönde olduðunu ortaya koymuþtur. Örneðin Hindistan da iki araþtýrmacý normal pamuk ekenlerin, Bt pamuk ekenlere göre % 60 daha fazla gelir elde ettiklerini ortaya koymuþlardýr. (Seedling, January 2007, Bt Cotton- The Facts Behind the Hype http://www.grain. org/seedling/?id=457) Bt pamuk ekenlerin ilaç kullanýmýný azaltamadýklarý ve verimi arttýramadýklarý araþtýrmacýlarca saptanmýþtýr. Grain adlý saygýn biyoçeþitlilik kuruluþunun yayýnladýðý Seedling adlý dergide baþka pek çok ülkede yapýlan araþtýrma ve gözlemlerin benzer yolda bulgular içerdiði ortaya konmuþtur. Bt pamuk solgunluða daha fazla eðilim göstermektedir. Bu geliþmeler sonucu Hindistan da tohum satan dükkânlar yakýlmýþtýr. 2003 ten bu yana bu nedenle intihar eden çiftçi sayýsýnýn 16 bini aþtýðý bildiriliyor. Gene bir grup bilim insaný tarafýndan Nisan 2009 da yapýlan bir araþtýrmada GDO lu çeþitlerin bir verim üstünlüðü olmadýðý, çevreye ve saðlýða zararlarýnýn göze alýnamayacaðý belirtilmektedir. (http://www.ucsusa.org, Failure to Yield- Evaluating the Performance of Genetically Engineered Crops, Union of Concerned Scientists) Araþtýrmacýlar organik tarým ve düþük girdili tarým gibi seçeneklerin tamamen bilgiye dayanarak çok daha yüksek verim artýþlarý ortaya koyabildiðini vurgulamaktadý rlar. Verimi arttýracak ve tarýmsal mücadele ilaçlarýnýn kullanýmýný azaltacak, hatta sýfýrlayacak baþka teknolojiler bulunmaktadýr. Bunlardan biri de Entegre Zararlý Yönetimidir. Buna ingilizce kýsaca IPM deniyor. Pamuk dünyada da en fazla tarým ilacý kullanýlan bir üründür. Bu yöntemde birçok yollar denenmektedir. Böceðin böceðe yedirilmesi bunlardan biridir. Mali de 1140 çiftçinin katýldýðý bir çalýþmada bu yöntemleri kullanan çiftçilerin hiç ilaç kullanmadan, ilaç kullanarak pamuk yetiþtiren çiftçilerden %21 daha fazla verim aldýklarý saptanýlmýþtýr. (Seeding, ayný makale) IPM denilen bu yaklaþýmlar dev tarým þirketleri tarafýndan pek sevilmez. Çünkü bu yaklaþýmlarla çiftçiye tohum, ilaç gibi satýlacak bir þey yoktur. Çiftçiler bu yaklaþýmla güç kazanýrlar, kendilerine güvenleri artar. Ülkemizde de bu yaklaþýmýn hala emeklemekte olduðunu kaydedelim. Ne yazýk ki bazý büyük çiftçi kuruluþlarý bu tür çevreci ve çiftçiden yana yaklaþýmlara raðbet göstermemekte, GDO ya heves etmektedirler. Dev tohum þirketlerinde sadece bir avuç hisse sahibinin çok kâr elde etmesi için, yeni bitkiler yarattýðýný düþünen teknokrat doðaya ve bütün bir insanlýða zulüm yapmaktadýr. Bu yapýlan iþi bilim diye kutsamaya çalýþmak, atom bombasýnýn bol bol üretilip kullanýlmasýný savunmaktan pek farklý deðildir. Yansýz bilim insanlarý da var. Ýskoçya Rowett Enstitüsünde Dr. Arpad Pusztai nin genetiði deðiþtirilmiþ patates ile beslediði farelerin tümünün iç organlarýnda küçülme, sindirim sistemlerinde bozukluk, baðýþýk sistemlerinde çökme görüldü. Pusztai sonucun açýk olarak yýkýcý olduðunu gördüðünde gerçeði söylemekten kaçýnmamýþtý. Güçlüler Pusztai yi iþinden attýrdýlar. Rusya Bilimler Akademisi nden Dr. Ýrina Ermakova nýn fareler üzerinde yaptýðý denemede, genetiði deðiþtirilmiþ soya ile beslenen farelerin yavrularýnýn yüzde 55,6 sý, doðumdan 3 hafta sonra öldü. Modern teknolojiden þüphesiz yanayýz. Biyoteknoloji yararlý þekillerde kullanýlacaktý r. Buna þüphe yok. Ancak GDO lu tohumlar þirketlerin elinde kâr makinesine dönüþmüþtür. Ýlaç kullanýmýný azalttýðý, verimi arttýrdýðý masaldýr. GDO lu tohumlardan yarar saðlayacak olanlar büyük tohum ve ilaç þirketleridir. ÇÝftçiler bu tohumlarý bir daha kullanamayacaklarý ndan ve bir süre sonra yayýldýðý bölgede baþka bir çeþidi yetiþtirmeleri bulaþmalarla zorlaþtýðý için þirketin köleleri haline geleceklerdir. Çiftçi sen