BÖLÜM 13 NEHİRLER: OKYANUSLARA TAŞIMA (RIVERS: TRANSPORT TO OCEANS)

Benzer belgeler
NEHİRLER: OKYANUSLARA TAŞIMA BÖLÜM13 NEHİRLER: OKYANUSLARA TAŞIMA (RIVERS: TRANSPORT TO OCEANS)

Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları, ppt sunum 15. AKARSULAR

BÖLÜM13 AKARSULAR: OKYANUSLARA TAŞIMA (RIVERS: TRANSPORT TO OCEANS)

BÖLÜM 14 RÜZGARLAR VE ÇÖLLER (WINDS AND DESERTS)

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

IV.3. Akarsuların Jenetik Sınıflandırılması

Akarsu aşındırma ve biriktirme şekilleri nelerdir?

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

Arazi gözlemleri, kütle hareketlerini başlatan başlıca unsurların şunlar olduğunu göstermiştir:

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar

YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ TOPOGRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF

İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji

Akarsular, geniş buzullar ve bazı çöl bölgeleri dışında yaygın olarak Yeryüzünü biçimlendiren en önemli jeolojik etkendir.

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

VII. KIYILAR. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler.

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF

KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) Kıvrımlanma

YER. Uzaklık. Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2. Çekim kuvveti= Yaşar EREN-2007

DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

Yüzeysel Akış. Giriş

AUZEF Sınav Yardımlaşma

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar.

VI. KÜTLE HAREKETLERİ (MASS MOVEMENTS)

AKARSULAR

AKARSU MORFOLOJİSİ TANIMLAR

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ EĞİTİM KURUMLARI ANADOLU LİSESİ 10. SINIFLAR COĞRAFYA İZLEME SINAVI

Sedimanter kayaçlar: Yer kabuğunda farklı koşullar altında oluşmuş magmatik, metamorfik ve sedimanter kayaçların genel olarak fiziksel ve kimyasal

Yaşar EREN Altınekin-Konya. Altınekin-Konya. Meydanköy-Konya

TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

BÖLÜM YEDİ DEPREM TÜRLERİ

4. FAYLAR ve KIVRIMLAR

Topoğrafik rölyef. Yaşar EREN-2003

BÖLÜM 10 KIVRIMLAR, FAYLAR VE KAYAÇLARIN DEFORMASYONU

Tabakalı kayaçların dalga şeklindeki deformasyonlarına kıvrım denir. Kıvrımların boyları mm mertebesinden km mertebesine kadar değişir.

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA

AÇIK KANAL AKIMI. Hopa Yukarı Sundura Deresi-ARTVİN

Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir?

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

Türkiye nin Yüzey Suyu Kaynakları (Nehirler, Göller, Barajlar) Usul (2008)

JEOMORFOLOJİK İNDİSLER

Ters ve Bindirme Fayları

BÖLÜM 11 KÜTLE HAREKETLERİ (MASS WASTING)

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

PROF. DR. FATMAGÜL KILIÇ GÜL HARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ PROF. DR. ERKAN GÖKAŞAN DOĞA BİLİMLERİ MERKEZİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 2018, İSTANBUL

SU YAPILARI. 2.Hafta. Genel Tanımlar

KONU: HARİTA BİLGİSİ

JEOLOJİK HARİTALAR Jeolojik Haritalar Ör:

SEDİMANTOLOJİ FİNAL SORULARI

Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili. Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ. Dr. ġevki DANACIOĞLU

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

Hava Kirliliği Meteorolojisi Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

Harita Okuma ve Yorumlama. Yrd. Doç. Dr. Müge Kirmikil

EVAPORİTLER (EVAPORITES)

-Eğer C> A ise; tane hareket eder. -Eğer C<A ise ; tane durur.

DALGALAR NEDEN OLUŞUR? Rüzgar Deniz Araçları (Gemi, tekne vb) Denizaltı Heyelanları Depremler Volkanik Patlamalar Göktaşları Topografya ve akıntılar

Harita : Yeryüzünün tamamının veya bir bölümünün kuşbakışı görünümünün belli bir ölçek dahilinde küçültülerek düzleme aktarılmasına denir

SU YAPILARI. 2.Hafta. Genel Tanımlar

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

TSUNAMİ DALGALARI NELER OLUŞTURUR?

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

Açık Drenaj Kanallarının Boyutlandırılması. Prof. Dr. Ahmet ÖZTÜRK

TUFA ve TRAVERTEN-III

Seller çoğu durumlarda şiddetli sağanak yağışlar sırasında toprağın infiltrasyon kapasitesinin aşılması sonucunda oluşmaktadır.

UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

Kanada Kalkanı Kanada Kalkanı. Kıyı Dağları. Kanada Kalkanı. Kıyı Ovaları. Örtülü Platform. Büyük Ovalar İç Düzlükler. Dağ ve Havzalar Kuşağı

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ AUZEF

YERYÜZÜNÜ ŞEKİLLENDİREN DIŞ KUVVETLER

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ

ÇATLAKLAR VE FAYLAR sistematik çatlaklar (a) sistematik olmayan çatlaklar (b)

12.163/ Yeryüzü Süreçleri ve Yüzey Şekillerinin Evrimi K. Whipple Eylül, 2004

DRENAJ YAPILARI. Yrd. Doç. Dr. Sercan SERİN

DIŞ KUVVETLER. Hazırlayan : Taylan Batman Coğrafya Öğretmeni

Oluşumuna ve etkenlerine göre erozyon çeşitleri. Erozyon ve Toprak Korunması

TAŞKIN KONTROLÜ. Taşkınların Sınıflandırılması Taşkın Kontrolü

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS

VOLKANOKLASTİKLER (PİROKLASTİKLER)

DEFORMASYON, DAĞ OLUŞUMU

Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi

JAA ATPL Eğitimi (METEOROLOJİ)

Transkript:

BÖLÜM 13 NEHİRLER: OKYANUSLARA TAŞIMA (RIVERS: TRANSPORT TO OCEANS) GİRİŞ Yeryüzünün şekillenmesinde akarsuların önemi çoktur. Akarsular hem kayaçları aşındırırlar, hem de aşındırdıkları kısımlardan itibaren çakıl, kum, silt ve kil boyutunda malzemeleri taşırlar. Bu bölümde bu işlevler üzerinde durulacaktır. Burada, akarsu sözcüğünü herhangi bir yüzeysel su akışı için, nehir sözcüğünü ise geniş bir akarsu sisteminin ana kollarını belirtmek için kullanacağız. AKARSULARDA SU NASIL AKAR? Akan bir su içindeki akımın hareketi, zaman içinde birim su kütlesinin yaptığı harekete bağlı olarak tanımlanır. Bu harekete, akım hatları (streamlines) denir. Tüm karasularda akan sular, ya laminer ya da türbülanslı adı verilen tarzda akarlar. Laminer akımda, akım hatları birbirlerine paraleldir. Türbülanslı akımda ise akım hatları düzensiz bir şekilde birbirlerine karışırlar. Az su taşıyan ve yataya yakın bir kanalı olan akarsularda akım laminerdir. Buna karşın çok miktarda su taşıyan ve kanal eğimleri fazla olan akarsuların akım tarzı türbülanslıdır. Akımın tarzı, üç unsura bağlıdır: 1) suyun hızı; b) suyun akış geometrisi (daha çok derinliği) ve c) kıvamlılığı (viskozitesi). Kıvamlılık arttıkça, akım laminer hale gelir. Streamline: akım hatları (iplikçikleri) a) Laminer akım b) Türbülanslı akım Şekil 13.2. Akım türleri. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 1

AKARSULARIN YÜKLERİ VE TORTUL HAREKETİ Erozyon ve taşınma Akarsuların taşıdığı malzemeler ikiye ayrılır: akarsu yatağının yükü (bedload) ve askı yükü (suspended load) (Şekil 13.2). Birincisi, akarsunun yatağında bulunan, genelllikle büyük çaplı tanelerin (çakıl ve kum) kayarak ve yuvaralanarak yaptıkları hareketlerle yerdeğiştirdikleri ortamdır. Askı yükü ise, daha küçük boyutlu malzemenin (silt ve kil) akan su içinde askıda kalarak yerdeğiştirdiği kesimdir. Akıntının hızı arttıkça, taşınan malzeme yükü ve boyutu her iki kesimde de artar. AKARSUYUN TAŞIMASI Yuvarlanan ve kayan kaba malzeme Askıda madde Kanal Şekil 13.2. Bir akıntı kum, silt ve kil tanelerini iki yolla taşır: yatak yükü (bedload: yuvarlanan ve kayan malzeme) ve askı yükü (suspended load: akıntıda devamlı veya geçici olarak askıda tutulan malzeme). Askıdan çökelmeye geçiş Askıda bulunan malzemeleri askıda tutan türbülanslı akım kuvvetlerine karşı bu malzemeleri aşağıya doğru çeken yerçekimi kuvvetleri çalışır. Bir malzemenin askıdan çökelmeye geçtiği hıza çökelme hızı (settling velocity) denir. Bir malzemenin boyutu ne kadar küçükse (örneğin kil) çökelme hızı da o kadar az olacaktır. Buna karşın, bir çakıl taşı, yüksek akıntı hızlarında bile akarsu yatağında kalabilir. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 2

Kum tanelerinin devamlı olarak akarsu yatağından kaldırılıp sıçramalarla taşınması olayına sıçrama (saltation) denir (Şekil 13.3). Böylece, bir akarsuda türbülanslı akımla taşınan malzeme, askıda, sıçrama veya yatakta kayma ve yuvarlanma ile olmaktadır. Şekil 13.3. Sıçrama hareketleri. Karasu yatağı şekilleri: kumullar ve ripllar Bir akarsu yatağında sıçramayla taşınan kum, çapraz tabakalı kumullar ve ripıllar inşa eder. Kumullar, geniş nehirlerde metrelerce yükseklikte uzun sırtlar oluştururlar. Ripıllar ise, santimetreden küçük ve birkaç santimetre yüksekliğinde küçük kumullardır. Her iki yapı da, akıntı yönüne dik olarak gelişirler. Akıntı ile devamlı olarak kumulların (veya ripılların) akıntıya bakan kısımlarında sıçramayla kaldırılan kum taneleri, kumulların akıntı aşağı kısmına çökeltilirler (Şekil 13.4). Bu şekilde, kumullar devamlı olarak yerdeğiştirirler. Bu yerdeğiştirme, sıçramadan yavaş, akıntı hızından ise çok daha yavaş olur. Düşük akıntı hızlarında sıçramanın azlığı nedeni ile küçük ripıllar oluşur. Akıntı hızı arttıkça, ripılların boyutları büyür ve kumullara geçerler. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 3

Akış yüzeyi RİPIL ve KUMULLAR a) Düşük hız b) Yüksek hız Su, ripıllar ve kumulların hareketi Şekil 13.4. a) Düşük su hızında gelişen ripıllar; b) Yüksek hızda gelişen ripıl ve kumullar: akıntıya bakan kısımlardan koparılan kum parçaları akıntıya karşı korunaklı yamaca taşınır ve çökelir. Akıntı ile, hem ripıl hem de kumullar yerdeğiştirirler. AKARSUYUN SAĞLAM KAYAYI EROZYONA UĞRATMASI Akarsular, sağlam kayaları aşındırma, kimyasal ve fiziksel bozunma ve şelale aşındırması ile erozyona uğratır. Aşındırma Zaman içinde ve yavaş olan bu erozyon şekli, suyun taşığı kum ve çakılların devamlı olarak çarpma ve aşındırması ile gelişir. Nehir tabanında bu işlevle çukurlar (pothole) oluşabilir. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 4

Kimyasal ve fiziksel bozunma Yatakta bulunan kayaç tanelerinin mineral yapıları su ile bozunur ve kayaç çatlaklarla zayıflar. Fiziksel bozunma ise üzerine devamlı olarak blok, çakıl ve kum parçalarının düştüğü kayaç parçalarının özellikle çatlaklarından yarılması şeklinde olabilir. Şelale aşındırması Yüksek miktarlarda sular ve taşıdıkları kayaç blokları, şelalelerin üst kısımlarını süratle aşındırırlar. Böylece aşınan kısım gerileyerek aşınmayı devam ettirir. Bu gerilemenin Kuzey Amerika'daki Niagara şelalelerinde yılda bir metre kadar olduğu saptanmıştır. AKARSU VADİLERİ, KANALLAR VE TAŞKIN OVALARI Akarsular yeryüzünün erozyona uğrattıkları kesimlerde vadiler oluştururlar (Şekil 13.5). Bir vadi (valley), akarsuyun her iki tarafındaki yamaçların topografik olarak en üst noktalarının arasında kalan kısmı ifade eder. Vadinin en alt kısmında suyun içinde aktığı kanal (channel) bulunur. Suyun çok miktarda olduğu zamanlarda, akarsu kanalını doldurur. Geniş vadilerde, seviyesi kanalın en üst noktasında olan bir taşkın ovası yeralır. Bu taşkın ovası, kanaldaki suyun taşması ile taşıdığı kum ve silt malzemelerini bıraktığı alandır. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 5

BASKIN OVALARI Upland: yaylalar Floodplain: baskın ovası Kil, kum ve çakıldan oluşan kanal ve baskın ovası çökelleri Şekil 13.5.Akarsular, yayla kesimlerinden erozyonla aşındırdığı malzeme ile baskın ovalarını oluştururlar. Akarsu vadileri Dağlık kesimlerde, akarsu vadileri dardır ve akarsu kanalı, vadinin sadece en alt kesiminde bulunabilir. Taşkın ovası, suyun en az olduğu zamanlarda görülebilir. Bu tür ovalarda, akarsu kanalını yeni kazmaktadır. Bu tür vadiler aynı zamanda tektonik olarak aktif ve yeni yükselmiş kesimleri gösterirler. Daha düz olan ve tektonik etkinliğin bittiği kesimlerde ise, vadilerin şekli değişiktir. Buralarda, daha uzun zamanlar boyunca gelişen KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 6

ve vadi yamaçlarının bozunma ve kütle hareketleri ile erozyona uğradığı, yamaçları az eğimli ve geniş taşkın ovaları olan vadiler gelişirler. Kanal çeşitleri Kanallar başlıca menderesli ve örgülü olarak iki çeşittir. Menderesler Menderes (Meander, İng., Maiandros, Yun., menderes, Tür.), birçok büyük taşkın ovasında gelişen ve kavisli şekilleri ile bilinen bir kanal çeşitidir. Genellikle düz veya az eğimli arazilerde yeralan tutturulmamış malzeme içinde, akarsular yataklarını kazarak gelişirler. Buna karşın, bazı akarsularda taşkın ovasının olmadığı ve V-şekilli vadilerde menderesler yaparlar. Bazı mendereslerde, geniş taşkın ovalı fakat vadileri sert kayalarda oyulmuş kesimlerde gelişebilirler. Taşkın ovalarındaki menderesler zaman içinde göç ederler. Bu göçe sebep, akıntının en kuvvetli olduğu yerler olan kavislerin dışının oyulmasıdır.oyulan kısımlardan ve akıntı ile getirilen kum malzemesi ise kavislerin iç kesimlerine çökelir (point bar: nokta yığını). Göç etme, Missisipi nehrinde yılda 20 metreye ulaşmaktadır. Bu göç sırasında kavisler genişleyip birbirlerine temas edebilirler. O zaman nehir daha kısa bir yoldan akmaya başlar. Kullanılmayan kavislerde, suyla dolu, hilal şeklinde göller olarak kalırlar (oxbow lake: akmaz göl). Örgülü kanallı akarsular Bazı akarsuların birden fazla kanalı olabilir. Bu tür örgülü kanallı akarsularda, kanallar ayrılır ve tekrar birleşirler. Bu tür kanalların, akarsu debisinin değişebildiği, yükün çok olduğu ve aşındırılabilir formasyonlardan geçildiğinde oluştuğu düşünülmektedir. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 7

MENDERESLER Kavisin dışında erozyon var Kıvrımın içinde nokta yığınlarının çökelmesi Point bar: nokta yığını A C Akıntının en kuvvetli olduğu noktalar değişmekte Eski kanallarda çökelmiş silt ve killer B Menderesin göç yönü D Oxbow: akmaz (göl) Çökelme Şekil 13.6. Mendereslerin oluşumu ve gelişimi. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 8

Akarsu taşkın ovası Akarsuyun taşıdığı suyun seviyesi önemli yağışlardan sonra artarsa, kanalın taştığı kesimlerin hemen yakınlarına en ağır malzemeler (çakıl ve kum) çökelir. Bu çökelen malzeme, bazen metrelerce yüksekliğe sahip doğal seviyeleri (natural levees) inşa eder. Bu seviyeleri de aşan sular, kanaldan daha da uzak kesimlere taşıdıkları silt ve killeri bırakırlar. Bu şekilde çökelen malzemeler taşkın ovalarını oluştururlar. Flood: baskın, sel kanal kenarlarına çökelmiş kaba ve kalın tortullar baskın ovasının dış kısımlarına çökelmiş ince ve küşük taneli çökeller birçok baskından sonra gelişen doğal seviyeler (natural levees) Şekil 13.7. Akarsu selleri ile doğal seviyelerin oluşması KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 9

AKARSULARIN ZAMAN VE MEKANDA DEĞİŞİMLERİ Akarsuların taşıdıkları suyun miktarı mevsim itibarı ile değişir. Bu miktar ve suyun içinde aktığı kanalın şekli ayrıca akarsuyun doğduğu yerlerle daha aşağılarda aktığı yerlere göre değişiklikler gösterir. Bu değişiklikler, akarsuyun hacmi ve sürati ile kanalının derinliği ve enini devamlı olarak ayarlamaya çalışmasına bağlıdır. Debi (Discharge) Bir akarsuyun akışının büyüklüğü, belirli eni ve derinliği olan bir kanaldan birim zaman içinde akan suyun miktarı ile ölçülür. Birimi metre küp/saniyedir. Küçük akarsular için bu 0.25 ila 300 m3/san arasında değişebilir. Debi, Missisipi nehri için 1400 m3/san den sel zamanında, 57,000 m3/san değerine ulaşabilir. Debi, kanal alanının su hızı değeri ile çarpılması ile bulunur. Debi = alan (en x derinlik) x su hızı. Şekil 13.8'de görüldüğü ve hesaplandığı gibi, vadi kesiti yamuğa benzediğinden, su seviyesi arttıkça kesit alanı da artacaktır. 3.1 metre/sani ye 1.5 metre/saniye 1.2 m 3.1 m a) Su seviyesi normal b) Su seviyesi yüksek Kesit alanı: 1.2 m x 59 m = 70.8 m Su h ızı : 1.5 m/san Boşaltma: 70.8 m x 1.5 m = 106.2 m /san 59 m 82 m Kesit alanı: 3.1 m x82 m = 254.2 m 2 2 Su hızı : 3 m/san Boşaltma: 254.2 m x 3 m = 762.6 m /san 3 3 Şekil 13.8. Akarsuda boşalma (discharge), su hızı ve kesit alanı ile orantılıdır. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 10

Bir akarsuyun debisi, akım aşağıya doğru ilerledikçe kollarından (tributary) alacağı sularla artar. Böylece debi arttıkça, kanal eni, derinliği ve su hızı artmalıdır. Su hızı, akarsu kanalının akış aşağıya doğru eğiminin giderek azalması sonucu artmaz. O taktirde, debi artışını kanal eni ve derinliğinin artması karşılayacaktır. Boyuna kesit Bir akarsuyun oluştuğu yerde yaptığı erozyon, aşağı kısımlarında gelişen çökelme ve tüm uzunluğu boyunca gelişebilecek taşkınlarla dinamik bir denge sağlamaya çalışır. Bu dengeyi kontrol eden unsurlar: a) Topoğrafya (eğimi dahil); b) İklim; c) su akışı (debi ve hız dahil) ve kayaçların bozunma ve erozyona olan dirençleridir. Deniz seviyesinden yükseklik (m) Akarsu kaynağından olan uzaklık (km) Şekil 13. 9) Bir akarsuyun boyuna kesiti. Bir akarsuyun eğimi, bu akarsuya ait tüm noktaların - doğduğu yerden boşaldığı yere kadar - yüksekliklerinin akarsu boyuna göre çizilmesi ile ortaya çıkar. Bu şekilde, yukarıya doğru içbükey olan eğriye (Şekil 13. 9) akarsuyun boyuna kesiti denir. Boyutları ne olursa olsun tüm akarsular bu çeşit bir eğriye sahiptirler. Bir akarsuyun boyuna kesitinin son kısımları, bu akarsuyun içine girerek kaybolduğu geniş bir su haznesinin (bir göl, deniz) yüksekliği ile kontrol edilir. Bu seviyeye akarsu KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 11

temel seviyesi (base level) denir (Şekil 13. 10). Bir akarsu, bu seviyenin altında kanalını kazamaz. Temel seviyesi değiştikçe boyuna kesitlerde değişir Şekil 13. 10'de, nihai temel seviyesi okyanus olan bir akarsuyun, okyanusa karışmadan önce mevcut olan bir gölün varlığı ile boyuna kesitinin nasıl değiştiği gösterilmiştir. Bu şekildeki durumda eğer göl olmasaydı, akarsu kanalını okyanusun kontrol ettiği bölgesel temel seviyesine göre kazacak idi. Gölün varlığı, akarsuyun göle kadar yerel bir temel seviyeye (gölün kontrolündeki temel seviye) göre yatağını kazmasını getirmiştir. Bu seviye aynı zamanda deniz suyu seviyesindeki değişmelere de açıktır. Son buzul zamanlarında olduğu gibi, deniz suyu seviyesi azalınca, karalardaki akarsular da kanallarını daha derin kazmışlardır. Yerel göl temel seviyesine göre uyarlanan akarsu kesiti Göl Okyanus Göl suyu tamamen boşaltılsa ve tüm nehir okyanus temel seviyesine g öre uyarlansa ortaya çıkacak akarsu profili Bölgesel temel seviyesi Şekil 13.10. Bir akarsuyun temel seviyesi, onun boyuna kesitinin alt kısımlarını kontrol eder. Burada, bir göle, daha sonra da bir denize (okyanusa) akan bir akarsu için bölgesel ve yerel temel seviyelerine göre kesitler ele alınmıştır. Akarsuyun her kesiminde (akarsudan göle, gölden denize), kesit inebileceği en derin seviyeye kadar kazılır. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 12

"Kıdemli" akarsular (graded streams) NEHIRLER: OKYANUSLARA TAŞIMA Zaman içinde, akarsular, doğdukları yerlerdeki erozyon ve daha aşağılardaki çökelme işlemlerini dengeleyerek "kıdemli" hale gelirler. Böyle bir akarsuda ne erozyon ne de çökelme olur. Bu koşulu sağlayan denge bozulursa, akarsu kesiti yeni dengesini bulana kadar değişir. Alüvyon yelpazeleri Bir akarsuyun değişen topoğrafik koşullara göre kendini hızlıca ayarlaması gereken yerlerden biri, dar vadilerde aktığı dağlık kesimi terk edip geniş ve nispeten düz ovaya karıştığı kesimlerdir. Bu tür yerlerden biri de dik fay sarplıklarıdır. Bu gibi yerlerde akarsular taşıdıkları malzemeleri koni veya yelpaze şekilli çökelme alanları oluşturarak bırakırlar. Bu şekillere alüvyon yelpazeleri (alluvial fans) adı verilir. Burada etkin olan kanalın genişlemesi ile su akış hızının düşmesidir. Yelpazenin üst kesimlerinde blok, çakıl ve kum boyutunda malzeme hakim iken, daha alt kesimlerde daha ince kum, silt ve çamur birikir. Teraslar Teraslar, bölgesel yükselme ile veya akarsuyun debisinin artması ile oluşurlar. Düz, basamak şekilli olan bu yüzeyler eski taşkın ovalarından kalan kısımlardır. Teraslar, bir akarsuya bağlı olarak gelişmiş eski bir taşkın ovasının yükselmesi ile oluşabilir. Bu yükselme ile akarsu kanalını daha derin kazmak zorunda kalır. Bu durumda eski taşkın ovası erozyonla aşınır ve akarsu ile taşınır. Akarsu daha fazla kazdığı kanalının etrafına yeni taşkın ovası inşa eder. Böylece erozyonla küçülen eski taşkın ovasından geriye teraslar kalır (Şekil 13.11). Terrace: teras. Şekil 13.11. Akarsu terasları KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 13

DRENAJ (AKAÇLAMA) AĞLARI (DRAINAGE NETWORKS) İki akarsu arasındaki her boyuttaki topoğrafik sırt bir bölüm çizgisi (divide) yaratır (Şekil 13.12). Bir akarsu ve kollarını diğer akarsulardan ayıran bölümler akaçlama havzalarını (drainage basin) sınırlarlar. Boyutları bir akarsuyu besleyen yamaçtan çok daha geniş alanları kaplayan bölgelere kadar değişebilir. Kuzey Amerika'da, Kayalık Dağlar (Rocky Mountains) çok geniş iki akaçlama havzasını ayıran bölümdür: bu bölümün doğusuna düşen sular Atlantik Okyanusuna, batısına düşen sular ise Pasifik Okyanusuna akarlar. Akaçlama şekilleri (Drainage patterns) Bir akarsu, kollar ve bunları ulaştığı nehirlerin haritası, bir akaçlama şeklini yansıtır. Bir akarsuyunu akım yukarı izlerseniz bu akarsuyun gitgide küçülen akarsulara bölündüğünü görürsünüz. Dallanma (branching), malzemenin toplanıp dağıtıldığı birçok sistemde bulunur (insanlarda damar sistemleri gibi). Dallanmanın en iyi bilinen bir şekli ağaçlardaki ve köklerde gözlenenidir. Birçok nehir, düzensiz bir şekilde bu tür dallanmayla akaçlama yaparlar. Buna ağaçsı (İng. dentritic, Yun. dendron, ağaç) akaçlama şekli denir. Bu tür akaçlama, akarsuyun üzerinde aktığı formasyonun aynı malzemeden yapılmış (örneğin yatay tabakalı tortul kayaçlar, veya sağlam mağmatik veya başkalaşım kayaçları) olduğu durumlarda gelişir. Dikdörtgensel akaçlama (rectangular drainage), birbirlerine hemen hemen dik yönlerde, ve genellikle kırık sistemleri ile kontrol edilen kayaçlarda görülür. Kafes şeklinde akaçlama (trellis drainage), kıvrımlanmış eğimli tabakaların paralel vadilerinde gelişir. Antiklinal ve senklinaller şeklinde birbirlerini izleyen yapılarda az ve çok aşınan kayaç tabakalarının erozyonu bu şekilde bir şekli oluşturur. Son olarak, ışınsal akaçlama (radial drainage), yüksek bir noktadan itibaren akarsu kanallarının ışınsal bir şekilde dağılmaları ile anlaşılır. Bu nokta, bir volkan veya doma bağlı bir yükselmeyi gösterir. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 14

Drainage divide: drenaj bölümü. Drainage basin: drenaj havzası. Şekil 13.12. Akarsu vadileri ve drenaj havzaları, sırtlar, yaylalar veya dağ kuşakları ile birbirlerinden ayrılırlar. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 15

yan akarsu kolları Ağaçsı drenaj Dikdörtgensel drenaj. Merkezde yükselme Örgülü frenaj Şekil 13.13. Akaçlama çeşitleri. Akaçlama şekilleri ve jeolojik geçmiş Akarsular, katettikleri jeolojik formasyonlarda oluşturmaları beklenen akaçlama şekillerini inşa etmiyorlarsa, bunun nedeni, sözkonusu alanın jeolojik geçmişinde aranmalıdır. Örneğin kıvrımlı bir arazide bir akarsu bir kıvrımı, ya da yükselmiş bir bölgeyi kesip geçiyorsa bu akarsuya "öncel akarsu" (antecedent stream) denir (Şekil 13.14). Böyle bir olgu, normalde bu yükselmiş alandan sonra gelişmiş bir akarsuyun bu yüksek alanı enine geçemiyeceği ilkesinden hareketle, bu akarsuyun yükselme olayından önce varolduğuna işaret eder. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 16

Antecedent stream: öncel akarsu Şekil 13.14. Öncel akarsuyun oluşumu Buna benzer bir diğer şekilde, dikdörtgensel akaçlamanın gelişmesi beklenen kıvrımlı bir arazide ağaçsı akaçlamanın gözlemlenmesidir (Şekil 13.15). İyi bir araştırma, güncel olarak kıvrımlı bir araziyi aşındıran bir akarsuyun aslında bu kıvrımlı arazi üzerinde sonradan çökelmiş yatay tabakalı bir formasyonda geliştiğini gösterebilir. Bu tür akarsulara üstüne gelen (superposed) akarsu denir. Yatay tabakalar üzerinde gelişen ağaçsı akarsu Yatay tabakaların büyük bir kısm ı erozyonla gitmiş Akarsuyun gömülü antiklinal içindeki formasyonlarda açtığı boğaz Kıvrımlanmış tabakalar. ÜSTÜNE GELEN AKARSU Superposed stream Şekil 13.15. Üstüne gelen akarsu. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 17

DELTALAR: AKARSULARIN SONLARI Tüm akarsular er ya da geç, bir göle, denize veya okyanusa karışarak sonlanırlar ve daha ileri gidemezler. Amazon ve Missisipi gibi büyük nehirlerin akıntısı denizin içinde kilometrelerce uzanabilir. Lakin, küçük akarsular, özellikle türbülanslı, dalgalarla yıkanan kıyılara ulaştıklarında akıntıları denize vardıkları noktadan itibaren hemen kaybolur. Delta çökelmesi Akıntısı giderek azalan bir nehrin tortul taşıma etkinliği de azalır. İlk olarak en kaba malzemesi olan kum, akarsu ağzında (mouth of river: akarsuyun denize kavuştuğu alan) çökelir. Daha ince kum, silt ve kil ise daha uzak kısımlara taşınırlar. Eğer gölün veya denizin tabanında daha derin sulara doğru bir eğim varsa, burada oluşan çökelme ortamına delta ( Yunan abecesinde D harfi, yerşekliyle geometrik benzerlik) adı verilir (Şekil 13.16). Nehirler, hemen hemen temel seviyeleri olan denizde oluşturdukları deltalara yaklaştıklarında, normalde akıntı yukarı olarak kollarına ayrılan akaçlama şekillerini terslendirirler. Bu kesimde, ana koldan dallanarak ayrılan ve su ve tortulu deltaya doğru dağıtan dağıtım kolları (distributaries) gelişirler. Deltanın üst kısımlarında normal olarak çökelen kum taneleri, üst set (topset) çökellerini oluştururlar. Akıntı aşağı, geniş ölçekli çapraz tabakalanmalı çökelleri andıran ve daha ince kumla siltten oluşan ön set (foreset) çökelleri ile, bunların denize doğru yatay tabakalı kısımları olan alt set (bottomset) çökelleri deltayı oluştururlar. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 18

Tuzlu batak lık Sığ koy Ana dağıtım kanalı Yığın Yığın kumu Üst set tabaka ları Ön set tabaka ları İnce kum ve silt Alt set tabakaları Silt ve killer İn ce kil ve çamurlar Şekil 13.16. Delta ortamı. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 19