Hazır Giyim Sektörü İçin Yön Haritası: Örnek Olay İncelemeleri

Benzer belgeler
İçindekiler 1.DÜNYA HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ Dünya Ticareti Türkiye Hazır Giyim Sektörü Türkiye nin Dış Ticaret

TÜRK HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ VE PAMUK

ÖRME KONFEKSİYON KÜMESİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015

TÜRK DERİ VE DERİ MAMÜLLERİ SEKTÖRÜ

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar

Bebek Hazır Giyim Sektörü Dış Ticaret İstatistikleri Raporu

2010 YILI HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDE GELĠġMELER VE SEKTÖRÜN 2023 YILI HEDEFLERĠ

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ

Hazır Giyim Sektörünün Vizyonu (I) Hande UZUNOĞLU-Fatma Gülce KOÇ

TEKSTİL İMALATI SANAYİ SEKTÖR RAPORU

Elektronik ticaret e-ticaret

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

MOBİLYA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI

HAZİRAN 2016 Gebze Ticaret Odası Ticaret Bölümü

2008 SONRASI TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ DURUM ANALİZİ

GENEL AMAÇLI MAKİNE SEKTÖRÜ

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

Toplumlar için bilginin önemi

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Ayakkabı Sektör Profili

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ. Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi

ZEYTİNYAĞI SEKTÖR RAPORU-2013

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

Mayıs Ayı Tekstil Gündemi

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar

İÇİNDEKİLER. Contents I. KISIM İŞLETMECİLİK İLE İLGİLİ TEMEL BİLGİLER

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE SANAYİLEŞMENİN DİNAMİKLERİ VE TEKNOLOJİNİN ETKİNLİĞİNDE SANAYİLEŞME

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar Kasım 2014

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı. 25 Şubat 2019

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

Bölüm 5. Çevre Unsurlarının Ölçülmesi ve Durum Belirleme Matrisleri

TÜRKİYE DE TEKNİK TEKSTİL SÜRECİ

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Aynur Bektaş Hey Tekstil CEO. 2 Haziran 2010 Denizli

VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER. Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı.

İhracat Genel Müdürlüğü KOBĠ ve Kümelenme Destekleri Daire BaĢkanlığı. Hatice ġafak ERGÜN Uzman

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği

Türkiye nin kriz sürecinde AB pazarındaki performansı. Betam Araştırma Notu 10/82

İşletmelerin Özel Hedefleri Müşteri/Çalışan memnuniyeti - eğitimi ve kariyer gelişimi

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

DENİM KONFEKSİYON İHRACATÇILARI URGE PROJESİ TANITIM SUNUMU. AB Projeler Şubesi Ocak 2017

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Üye Memnuniyet ve Beklenti Anketi Sonuçları Eylem Planı SAKARYA TİCARET BORSASI. Hazırlayan: Dr. Yüksel VARDAR

TEKSTİL MAKİNALARI. Hazırlayan Hasan KÖSE T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

İşlevsel veya Bölümsel Stratejiler. İş Yönetim Stratejileri : İşlevsel Stratejiler. Pazarlama: İşlevsel/Bölümsel Stratejiler

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ BASIN TOPLANTISI AĞUSTOS İSTANBUL

BASIN TANITIMI TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN KISITLARI: BİR ÖNCELİKLENDİRME ÇALIŞMASI

Dış Çevre Analizi. Doç. Dr. Barış BARAZ

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

GİTES TEKSTİL VE DERİ EYLEM PLANI

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

Değeri Yönetemeyenler. Toysrus Lehman Brothers WordCom Refco Delta Airlines Teba Vanet KTHY Aria ve Aycell

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

TÜRK TEKSTİL SEKTÖRÜ

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

II. ULUSLARARASI TEKSTİL RVESİ

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

TARSUS TİCARET BORSASI

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ

TAKİPÇİ ÜLKELER, PİYASA YAPICI ÜLKELERE KARŞI: KÜRESEL ENTEGRASYONUN NERESİNDEYİZ?

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Bölüm 10. İşlevsel Stratejiler (Fonksiyonel/Bölümsel Stratejiler) İşlevsel veya Bölümsel Stratejiler. İşlevsel Stratejiler KURUMSAL STRATEJİLER

TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ VE TASARIMI FAKÜLTESİ

Gürcan Banger 21 Mayıs 17 Haziran 2012

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 9 Ay PAGEV

DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

KOSGEB DESTEKLERİ (2010/YENİ DESTEKLER)

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

Bir işletmenin temel hedefi nedir?

Türkiye: Verimlilik ve Büyüme Atılımının Gerçekleştirilmesi

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı SGK KOSGEB. Maliye Bakanlığı SGK KOSGEB İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ

ÜRÜN TASARIMI KAVRAMI VE ÖNEMİ

YÖNETİCİ GELİŞTİRME PLUS. Programın Amacı: Yönetici Geliştirme Eğitimi. Yönetici Geliştirme Uzmanlığı Eğitim Konu Başlıkları. Kariyerinize Katkıları

Kullanılan Kaynaklar: - Mucuk, İ. (2012). Pazarlama İlkeleri. Türkmen Kitabevi - Altunışık, R., Özdemir, Ş. & Torlak, Ö. (2012). Modern Pazarlama.

TEKNİK TEKSTİL SEKTÖRÜNE İLİŞKİN GÜNCEL BİLGİLER

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

BÖLÜM KÜÇÜK İŞLETMELERİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI

ÜNİVERSİTE - SANAYİ İŞBİRLİĞİ BULUŞMASI 11 ŞUBAT 2012, İSTANBUL. Adnan DALGAKIRAN Yönetim Kurulu Başkanı

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

Transkript:

Hazır Giyim Sektörü İçin Yön Haritası: Örnek Olay İncelemeleri Dr.Dilber ULAŞ A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi, İşletme Bölümü, ulas@politics.ankara.edu.tr Dr.Alper ÖZER A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi, İşletme Bölümü, ozer@politics.ankara.edu.tr Dr.Akın KOÇAK A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi, İşletme Bölümü, kocak@politics.ankara.edu.tr ÖZET Çin in Dünya Ticaret Örgütü ne girmesinden sonra ihracatı ve dolayısıyla da diğer ülkeler için oluşturduğu tehdit yükselmiştir. Örneğin, 2002 yılında, Amerika Birleşik Devletleri nin Çin den ithal ettiği tekstil ve hazır giyim ürünlerinde % 124 düzeyinde bir artış görüşmüştür. Hazır giyim sektörü Türkiye nin ihracat ve istihdamı açısından büyük önem taşımaktadır ve bu nedenle Çin tehdidi Türk işletmelerinin yeni stratejiler geliştirmeleri gereken bir öneme sahiptir. Çin in Dünya Ticaret Örgütü ne dahil olması Çin işletmelerine yeni ihracat fırsatları da tanımaktadır. Şüphesiz bu durum, kotaların kalkmasıyla daha da önemli bir boyuta gelecektir. Kotaların kalkmasından bu yana kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen, Türk işletmeleri üzerindeki olumsuz etki kendini göstermeye başlamıştır. Bu çalışma, Çin tehdidinin Türk hazır giyim işletmelerini olumsuz bir şekilde etkileyeceği noktasından hareket etmektedir. Çalışmada ilk önce bu tehdidin Çin in sahip olduğu hangi avantajlardan kaynaklandığı incelenmekte, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün sahip olduğu özellikler de dikkate alınarak, Türk işletmelerinin ne yapması gerektiği ortaya konulmaktadır. Araştırma yöntemi olarak nitel araştırma yöntemi kullanılmakta ve derinlemesine mülakat yöntemiyle elde edilen firma görüşleri, literatürde incelenen bilgiler ve Türk Tekstil Sektörü nün sahip olduğu özellikler dikkate alınarak değerlendirme yapılmaktadır. Anahtar Sözcükler: Çin Tehdidi, Tekstil ve Hazır Giyim, İhracat, Uluslararası Pazarlar ABSTRACT After China s accession to World Trade Organization (WTO), China has become a large and growing exporter in textile and clothing industry (T&C) by significant level of exports. This brings an important competitive in international market, especially for developing countries. For example, The United States of America has imported high level of T&C products lately. Clothing industry has an important role in Turkey s employment and exports. For this reason, Turkish firms have to take action in adopting new marketing strategies in order to face the new competitive threats. It is certain that it is effective after the quotas were removed at the end of 2004. This study investigates the main factors creating competitive advantage for China compare to other countries in relation to main characteristics of Turkish T&C Industry. Qualitative methods were used to collect data and analyse what action Turkish Firms should take. An evaluation was made in order to determine the way Turkish Firms have to follow in order to stay competitive in a changing market condition. Key Words: China s Competitive Threat, Textile and Clothing Industry, Exports, International Markets

GİRİŞ Son yıllarda, dünyadaki tekstil ve hazır giyim pazarına daha fazla ülkenin girmesiyle, rekabet çok daha yüksek derecede hissedilmeye başlanmıştır. Gelişen ekonomisiyle Çin, hem Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş ekonomiler üzerinde, hem de Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde önemli bir tehdit konumuna gelmiştir (Shafaeddin, 2004). Çin in üretim mallarındaki ihracatı 1999-2000 yıllarında %16.9 oranında büyümüştür. Aynı dönemde ihracattaki büyüme oranı tüm dünya için %6.4, gelişmekte olan ülkelerde ise ortalama %12 olarak gerçekleşmiştir (Lall ve Albaladejo, 2004). On yıl içinde Çin in dünya pazarlarındaki payı %1.7 den, %4.4 e, ürünlerin ihracatında ise %11 den, %20 düzeyine yükselmiştir. 2002 yılında Çin, %5.1 düzeyinde bir ihracatla, dünyanın en yüksek ihracat oranına sahip olan beşinci ülkesi konumuna gelmiştir. Çin in yarattığı bu etki sadece ülkelerin kendi iç pazarlarıyla sınırlı olmayıp, hedef aldıkları dış pazarları da etkilemekte, bu nedenle dünya ülkelerinin ihracatlarında da olumsuzluklar oluşmaktadır. Daha net bir ifadeyle, işletmelerin kendi iç pazarlarında karşılaştıkları rekabetten kaçınabilmek amacıyla veya düşük iç talep nedeniyle uluslararası pazarlara yönelmesi artık eskisi kadar etkili olmamaktadır. Türkiye nin özellikle ihracat açısından etkili olduğu Avrupa pazarlarında, hazır giyim sektörü için bu etki daha yüksek düzeylerdedir. Gelişmekte olan ülkeler, kendilerini değişen iş ortamı ve pazarda oluşan yeni koşullara hazırlamazlarsa, tekstil ve hazır giyim sektöründeki liberalleşmeden dolayı riskle karşılaşacaklardır. Ülkemizdeki işletmelerin artan rekabet ortamında pazarlarını korumak ve arttırmaları için strateji geliştirmeleri ve yönlerini belirlemeleri gereklidir. Bu çalışmada, Türk firmalarının bu tehdit karşısındaki durumu araştırılmış ve bu tehditten çıkış yolları için bir yön belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmada Çin in avantajlı olduğu etkenler incelenmiş ve bu etkenlere karşı konulabilmesi için nelerin dikkate alınması gerektiği ile ilgili diğer araştırmalara da yer verilmiştir. Daha önceden gerçekleştirilmiş olan çalışmalar ile ortaya konan sektörün zayıf ve güçlü yönleri ile, karşılaşılan fırsatlar ve tehditler, Tablo 1 de sunulmaktadır. Tablo 1: Türk Hazır Giyim Sanayiinin Güçlü Ve Zayıf Yönleri ile Karşılaşılan Fırsat ve Tehditler GÜÇLÜ YÖNLERİ ZAYIF YÖNLERİ İşgücü Maliyetleri, İşgücü Verimliliği, Hammadde Hız, Esneklik, Know-how, Kaliteli Pamuk Maliyetleri, Enerji Maliyetleri, Tasarım Ve Marka Üretimi, Eğitimli İşgücü, İşgücü Verimliliği, Konusundaki Çalışmaların Yetersiz Olması, Türk Malı Ve Doğal Kaynaklarımız, Marka Bilincinin Markası İmajının Olmaması, Hammadde Fiyatlarındaki Gelişmesi, Tecrübe, Hammaddenin Pamuk Dalgalanmaların Fiyat Belirlemeyi Zorlaştırması, Olması, Dünyanın Önemli Pamuk Firmaların Pazarlama Ve Dağıtım Kanalı Sorunlarının Üreticilerinden Olmamız. Olması, Siyasi Ve Ekonomik İstikrarsızlık, Kamu Ve Özel Sektörde Kaynakların Yetersiz Olması, Türk Malı İmajının Yetersiz Olması, Stratejik Ortaklık Kurulmaması, Sektörün Doymuş Olması, Öz Kaynak Yetersizliği, Kayıt Dışının Yaygın Olması, Doğru İstatistik Verilerin Bulunamaması FIRSATLAR Coğrafî Konum, Pazara Yakınlık, Yeni Pazar Fırsatları (Eski Doğu Bloku Ülkeleri, Kanada, Avustralya, Kuzey Avrupa Ülkeleri Gibi), 2005 den Sonra Çin, ABD Ve Japonya ya Giriş Kolaylığı, Komşu Ülkelerle Ticaretin Gelişmesi, Katma Değeri Yüksek, Teknolojik, Gelişmiş Akıllı Tekstile, Nefes Alan Kumaşa Yönelinmesi TEHDİTLER İşgücü Maliyetlerini Oluşturan Vergi Ve Prim Yükünün Artması, Dünyada Kotaların Kalkması Dolayısıyla Çin'in Oluşturacağı Haksız Rekabet Ortamı, Çin, Hindistan'ın, Pakistan'ın, Bangladeş in, Srilanka'nın, Endonezya'nın, Filipinler'in Düşük Maliyetleri, Sübvansiyonları, Bölgesel Entegrasyonlar, Uluslararası Rekabetin Artması, Çin Hazır Giyim Sanayiinin Yüksek Katma Değerli ve Kaliteli Üretime Yönelmesi Kaynak: Adnan Ateşoğlu (2005), 2005 Yılı Sonrası Dönemde Tekstil ve Hazır giyim Sektörü, TEKSİF, Yayınlanmamış Araştırma Raporu; Turan Atılgan (2001), Türk Tekstil Sektörünün Fırsat ve Riskleri, Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Dergisi, sayı:261; Mehmet S. Kumbaracı (2004), Tekstil- Hazır Giyim Sektörünün AR-GE ve Eğitim İhtiyaçları, Dünya Gazetesi, 15.3.2004., İTKİB Genel Sekreterliği Ar-Ge ve Mevzuat Şubesi Genel Sekreterliği tarafından hazırlanan "Hazır giyim ve Hazır giyim Sektörünün 2004 Yıllık İhracat ve Performans Değerlendirmesi ve 2005 Yılına Bakış Raporu"

Tekstil ve hazır giyim sektörü, Türkiye imalât sanayi üretiminin %23 ünü, toplam ihracatımızın %32 sini oluşturan Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerindendir. Türkiye, tekstilde dünyanın dördüncü ve AB nin ikinci en büyük tedarikçisi, hazır giyimde ise dünyanın dördüncü ve AB nin ikinci en büyük tedarikçisi konumundadır (Ateşoğlu, 2005:5). Buna karşılık son on yıldır öne çıkan Çin, AB pazarında Türkiye nin en büyük rakibidir. 31 Aralık 2004 de Tekstil ve Hazır Giyim Anlaşması nın (ATC) son bulmasıyla birlikte, tekstil ve hazır giyim sektörünün uluslararası ticaretinde kota sistemi ortadan kalkmış, bu sektörler Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ve Genel Tarifeler ve Ticaret Anlaşması (GATT) ile tamamen bütünleşmiş ve sektörlerde önemli değişiklikler meydana gelmeye başlamıştır. Kısıtlamaların kalkmasıyla, başta Çin olmak üzere Asya ülkeleri, düşük fiyatlı ürün ihracatı ile rekabetin yoğunlaşmasına AB ve ABD deki pazar payımızın daralmasına neden olmuşlardır. İşletmelerin, karşı karşıya kaldıkları bu olumsuz durumla başa çıkabilmeleri için, Çin in avantajını nereden sağladığını belirlemeleri gerekmektedir. Çin in avantajı büyük ölçüde ucuz ve verimliliği yüksek işgücü, düşük enerji maliyetleri, yüksek düzeyde teknik işgücü, belirli bir endüstriyel politika uygulanması, ulusal parasının yıllardır sabit düzeyde ve değerinin çok altında tutulması, adil olmayan rekabet şartları, devletin verdiği teşvikler ve son dönemde dünya pazarlarına serbest giriş gibi nedenlere dayanmaktadır (Shafaeddin, 2004; Lall ve Albaladejo, 2004). Genel olarak işletmelerin kendi yapılarıyla ilgili olan bu etkenlerin yanında, Çin in uzun dönemde büyümesini etkileyen makro etkenlere de dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu etkenler temel olarak Çin ekonomisinde reformların ve istikrarlı büyümenin devam etmesi ve dünya hazır giyim sektöründeki değişim olmak üzere iki noktada değerlendirilmektedir. Çin in uluslararası pazarlarda gelişme göstermesinin temel nedenlerinden biri verimliliği yüksek ucuz işçilik olarak öne çıkmakta, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin yoğun olarak işçiliğe dayanması da, bu sektörlerde daha avantajlı hale gelinmesini sağlamaktadır (Jin, 2004; Shafaeddin, 2004; Yang ve Zhong, 1998; Li ve diğerleri, 2004). Ucuz işgücü sayesinde düşük maliyetlere sahip olan Çin işletmeleri, bu avantajını özellikle ihracatta kullanmaktadır. Knappe ye (2003) göre Çin ihracatçıları, pazar payı kazanabilmek için fiyatlarını indirme yoluna gitmektedirler, ancak fiyat indirimlerinin gerçekleştirilebilmesi için uygun bir maliyet yapısına sahip olunması gerekmektedir. Taymaz ın (2002) ifade ettiği gibi, Çin in avantajını sürdürmesi için maliyetlerini düşük tutması gerekmektedir. Maliyetlerin düşük tutulması her ne kadar büyük ölçüde düşük işçilik maliyetleri ile ilgiliyse de, maliyetleri doğrudan etkileyen bir diğer etken, üretimde kullanılan girdilerdir. Üretimde kullanılan girdilerin üretici ülkeden sağlanması hem maliyetlerin daha düşük olmasını sağlayacak, hem de döviz kurundaki değişmelerden etkilenme olasılığı da azalacaktır. Bununla birlikte, son dönemlerde birçok ülkenin üretimlerini ucuz işgücü nedeniyle Çin e kaydırması, özellikle tekstil ve hazır giyim sektöründe Çin in düşük maliyet avantajını tehdit etmeye başlamıştır (Shafaeddin, 2004; Chung-Hsun ve Hui-Tzu, 2004). İşletmelerin maliyetlerle ilgili olarak dikkate almaları gereken nokta, rekabetin yükselmesiyle birlikte ürün fiyatlarının pazarda belirlendiğidir. Bu da işletmeleri hedef maliyetleme ve hedef fiyatlandırma yaklaşımına götürmektedir. Bu yaklaşım tüketicilerin bir ürün için ödeyecekleri fiyatın belirlenmesi ve istenilen kârın elde edilmesine olanak tanıyacak maliyet düzeyinin yakalanmasına çalışılmasıdır (Omar, 1997). Söz konusu maliyet düzeyinin sağlanabilmesi için tasarım anından itibaren maliyet plânlaması gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu şekilde üretim sürecinin her aşamasında ürünlere ilişkin maliyetler plânlanacak ve istenilen maliyet düzeyine ulaşılacaktır. Çin in düşük işgücüyle birlikte avantaj sağladığı bir diğer konu da işgücünün verimliliğidir. Türkiye de ise üretimin verimliliği açısından sorunlar olduğu ifade edilmektedir. Taymaz (2002), Türkiye de 1990 lı yılların ikinci yarısında tekstil ve hazır giyim sektörlerinin, toplam üretimin %16 sını oluşturduğunu, buna rağmen söz konusu sektörlerin istihdam içindeki payının %34 düzeyinde olduğunu belirtmektedir. Bu da verimliliğin düşük seviyelerde olduğunu göstermektedir. Hazır giyim pazarında ortaya çıkan yeni özellikler, hem rekabetin yeni bir aşamaya gelmesine, hem de tüketici davranışlarının değişiklik göstermesine neden olmuştur (Li ve diğerleri, 2004). Değişen pazar yapısı, rekabetin yönünü ve şeklini de değiştirmektedir. Değişen rekabet ve pazar koşullarında avantaj yaratılmasının temel koşulu ise yeni pazarlama stratejilerinin uygulanmasıdır. Söz konusu değişime örnek

olarak dağıtım kanalları verilebilir. Daha önceleri dağıtım çoğunlukla küçük ve orta büyüklükteki işletmeler tarafından gerçekleştirilirken, bugün, büyük perakendeci kuruluşların (bölümlü ve zincir mağazalar) ağırlığı hissedilmektedir. Bu durumun işletmelere getirdiği temel sonuç, ürünlerin tüketicilere ulaştırılmasını sağlayacak olan perakendecilerin pazarlık güçlerinin artık daha yüksek olduğudur. Önemli olarak ifade edilmesi gereken nokta, önceden üreticinin yön verdiği pazara artık büyük alıcılar olarak perakendecilerin yön vermesidir. Bu da endüstriyel pazarlarda tüketici odaklı olmayı gerektirmektedir (Dunford, 2001). Çin işletmeleri bu nedenle, gelişmekte olan diğer ülkelerin de yapması gerektiği gibi, dağıtım kanallarını ve tutundurma faaliyetlerini etkinleştirmeye çalışmaktadırlar. Çin, tüm dünyada ürünlerini etkin şekilde dağıtacak dağıtım kanalları kurmaya özen göstermekte, tedarikçilerle de iyi ilişkileri önemli bir etken olarak değerlendirmektedir. Strateji geliştirilmesi gereken bir diğer önemli nokta belirli pazar nişlerinin belirlenmesidir. Bu sayede belirli tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarının daha etkin bir şekilde karşılanması mümkün olabilecek, hatta tüketicilerle daha yakın ilişkiler kurularak rekabet avantajı yaratılabilecektir. Ürün geliştirme, rekabete karşı koyabilmenin bir diğer etkili yolu olarak değerlendirilmektedir (Taymaz, 2002). Yeni ürün özellikleri ve yeni ürünler rekabet avantajı sağlamada önemli olmakla birlikte, Türk işletmelerinin oldukça zayıf oldukları araştırma-geliştirme faaliyetlerinde etkinlik gerektirmektedir. Bir pazarda çeşit ekonomilerinin etkisi, rakiplerin farklılaşma dereceleri ve işletmelerle ülkeleri arasında teknolojik farklılıkların olması gibi nedenler, işletmelerin rekabet güçleri arasındaki farklılıkların temel nedeni olarak ifade edilmektedir (Lall ve Albaladejo, 2004). Rekabet avantajı sağlanabilmesi için yeterli düzeyde ürün çeşitliliğinin, düşük maliyetlerle sağlanması gerekmektedir (Ulrich ve diğerleri, 2003). Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, işletmeler yenilik ve yeni ürünler getirdikleri ölçüde rekabete karşı koyabileceklerdir. Bunu gerçekleştirebilmek için de yeni ürün hatlarına sahip olunması, yaratıcılık, ürünlere ilişkin araştırma geliştirme faaliyetlerinin yürütülmesi, pazarda yeni ve işletmelerin kendilerine özgü pazar konumunun elde edilmesi gerekmektedir (Ercan, 2002). Pazar koşullarına göre işletmeler, ürün karmalarını uyarlayabilecek kapasiteye ihtiyaç duyarlar. Uyarlamanın rekabet avantajı yaratacak şekilde gerçekleşebilmesi için de işletmelerin ürün çeşitliliğine yönelmeleri gerekmektedir. Son dönemlerde, rekabet içerisinde ayakta kalabilmenin etkili yollarından biri, ölçek ekonomilerinden daha fazla fayda sağlayan, çeşit ekonomilerinin uygulanabilmesidir. Bu süreç, belirli temel özelliklere sahip bir ürün geliştirildikten sonra, belirli tüketici gruplarının istek ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak üründe farklılaşmaların ve çeşitliliğin yaratılması ve sonrasında da belirlenen tüketici gruplarına yönelik olarak farklı ürünlere ilişkin üretimin gerçekleştirilmesini içerir (Ulrich ve diğerleri, 2003). Bu durum, özellikle uyarlamaların ve çeşitliliğin daha düşük maliyetlerle gerçekleştirilmesi nedeniyle önem taşımaktadır. Bu şekilde aktif bir şekilde yeni özelliklerin eklenmesi ve ürünlerin farklılaştırılması mümkün olabilmektedir (Dunford, 2001). İfade edilmesi gereken önemli bir nokta, tasarımın söz konusu çeşitliliğe olanak tanıyacak şekilde gerçekleşmesidir. Rekabete karşı koyabilmenin önemli bir diğer yolu da güçlü markalar yaratılmasıdır. Bu nedenle, kendi iç pazarında bile tüketicilerin güçlü yabancı markaların satın alınmasının arttığı (Dickson ve Zhang, 2004; Li ve diğerleri, 2004) Çin e karşı koyabilmenin yolu olarak markalaşma öne çıkmaktadır. Çin in artış gösteren ihracatının daha çok düşük kaliteli ürünlerde olması, buna karşın, yüksek kaliteli ve yüksek fiyatlı ürünlerdeki ithalatının artması bu düşünceyi desteklemektedir (Shafaeddin, 2004). Bazı çalışmalarda, yüksek kaliteli ürünlerin, satın alma gücüne bağlı olarak, hem ulusal, hem de uluslararası pazarlardaki başarı şansını artırdığı ortaya koyulmaktadır (Ercan, 2002) Bunun yanında, her ne kadar Çin ihracatta düşük maliyetli ancak düşük kaliteli ürünlere yönelmişse de, markalaşmanın önemini fark etmiş, son dönemlerde güçlü markalar yaratmaya yönelik faaliyetlere başlamıştır (Taylor, 2004). Bu nedenler, işletmelerin kendi markalarını pazara sunmalarını gerektirmektedir. Markaların başarı şansı ise doğrudan yaratıcılık, yenilik ve etkin pazarlama iletişimine bağlıdır. Net bir ifadeyle, işletmelerin üretimlerine eskiden olduğu gibi nicelik açısından değil, değişen pazar koşullarını da dikkate alacak şekilde nitelik açısından bakması gerekmektedir. Her ne kadar Çin ürün geliştirme, yenilik ve tasarıma önem vermekteyse de, Çin deki hazır giyim işletmelerinin ürün tasarımı konusunda önemli eksiklikleri bulunmaktadır ve bu eksikliklerin kısa bir süre içinde ortadan kalkması güç görülmektedir (Li ve diğerleri, 2004). Tasarım eksikliği Çin işletmelerinin

ürünlerinde uyarlamalara ve değişikliklere yönelmelerine neden olmakta ve güçlü markalar çıkarmalarını engellemektedir. Sonuçta, günümüz rekabet koşullarında güçlü markalar yaratılması büyük önem taşımaktadır ve etkili bir tasarım güçlü markaların yaratılabilmesi için önemli derecede etki göstermektedir (Taymaz, 2002). Ayrıca, tasarım güçlü markalar yaratılmasını destekleyecek şekilde kaliteli olarak gerçekleştirilmelidir. Rekabette etkili olabilmek için ürün geliştirmede, ürünlerin her bir parçasından bütününe kadar nelerin dikkate alınacağı, hedef pazara yönelik olarak nasıl bir kalite standardının yakalanması gerektiği, parçaların nasıl bir araya getirileceği ve maliyetinin ne olacağı konularına dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu noktada önem kazanan, hedef maliyetleme ile birlikte tasarım anında maliyetlemenin de düşünülmesidir. Aynı zamanda, tasarımın ürün performansını öne çıkaracak şekilde, teknoloji ile desteklenmesi gerekliliği de ifade edilmelidir (McEvily ve Chakravarthy, 2002). Tasarımın etkin bir şekilde yapılabilmesi için de tüketicilerle işbirliği yapılması tavsiye edilmektedir (Ulrich ve diğerleri, 2003). ARAŞTIRMA YÖNTEMİ 1. Araştırmanın Önemi, Amacı ve Kapsamı Kotaların kalkmasının ne gibi sonuçlar doğuracağı önceden bilinemese bile, bazı göstergeler potansiyel olarak hangi ülkelerin kazanan ve kaybeden olacağını göstermektedir. Yıllarca girmek istedikleri pazarlarda kendilerine kota uygulanan Çin, Hindistan, Pakistan gibi ülkeler, kota uygulaması kalkınca ihracatlarını arttırmışlardır. Kota kısıtlaması olmayan gelişmekte olan ülkeler ise daha önce karşılaşmadıkları kadar yoğun bir rekabetle karşılaşmış, bu ülkelerin dünya pazarlarına girmeleri ya da dünya pazarlarında kalmaları daha da zorlaşmıştır. Türkiye de tekstil ve hazır giyim sektörünün istihdam ve üretim içindeki payının yüksek olması, Çin in yarattığı tehdide karşı önlem alınmasını gerektirmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye de tekstil ve hazır giyim sanayiinin değişen yapısını değerlendirerek, tekstil ve hazır giyim sektöründe çalışan firmaların, sektör içinde ve 1 Ocak 2005 den sonra kotaların kalkmasıyla birlikte yaşadıkları sorunları derinlemesine mülakat yaparak tespit etmek ve işletme sahiplerinin önerileri doğrultusunda çözüm seçenekleri sunarak bir yön haritası oluşturmaktır. Bu amaçla, Ankara da tekstil ve hazır giyim sektöründe üretici olup, Ankara Giyim Sanayicileri Derneği ne üye olan, kendi markaları ile üretim yapan altı, yabancı markalara üretim yapan iki firma sahibi ile derinlemesine mülakat yapılmıştır. 2.Veri Toplama Yöntemi ve Örneklem Seçimi Araştırmada toplanan verilerin ve açıklamaların doğruluğunun ve geçerliliğinin saptanması için birden fazla yöntem kullanılmıştır. Çalışmada ilk önce, hem Türkiye hem de dünya pazarı için kotaların kalkmasının muhtemel etkileri, Çin in rekabet avantajı yaratan özelliklerinin neler olduğu, artan rekabete karşılık vermek için nelerin gerektiği ile ilgili olarak literatür taranmıştır. Araştırmada nitel araştırmalarda kullanılan amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi kullanılmıştır. Amaçlı örneklemenin kullanılmasının nedeni, zengin bilgiye, deneyime sahip olduğu düşünülen, hazır giyim sektöründe çalışan firma sahiplerinin açıklamalarından, görüşlerinden yararlanmaktır. Bu anlamda amaçlı örnekleme yöntemleri pek çok durumda, olgu ve olayların keşfedilmesinde ve açıklanmasında yararlı olmaktadır (Yıldırım, Şimşek, 2004:84). Amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesinin seçilmesinin nedeni ise, hazır giyim sektöründe çalışan farklı büyüklükteki firma sahiplerinin görüşlerini yansıtmaktır. Böylece ortaya çıkan bulgular ve sonuçların daha zengin olması, farklı büyüklükteki firmalar arasında ortak ya da benzer sorunların olup olmadığı ortaya konabilecektir. Araştırmada tekstil ve hazır giyim sektöründe çalışan, Ankara Giyim Sanayicileri Derneği üyesi 55 firmanın adres ve telefonları tespit edilmiştir. Firma sahipleri telefonla aranmış, araştırmanın amacı açıklanmış ve mülakat için randevu talep edilmiştir. AGSD ye üye olmanın koşulu Ankara da üretici bir işletme olarak faaliyet gösterilmesidir. Görüşmeyi kabul eden firmalardan 8 firma sahibi ile önceden hazırlanan mülakat protokolü çerçevesinde Mayıs ve Haziran aylarında belirli tarihlerde yüz yüze mülakat yapılmıştır (Tablo 1). Diğer firmalar ise firma sahibinin şehir dışında olması, iş yoğunluğu gibi nedenlerle görüşmeyi kabul etmemişlerdir. Görüşmeyi kabul eden firma sahipleri ile kendi işyerlerinde yaklaşık olarak 30 ile 45 dakika arasında görüşülmüştür. Firmalara gidilerek araştırmanın amacı açıklanmış, görüşme sürecinde verilen bilgilerin istenmedikçe paylaşılmayacağı, araştırma sonuçlarının yazılırken görüşülen birey ve firma isimlerinin rapora yansıtılmayacağı belirtilmiş, ses kayıt cihazı ile kaydetmek için izin alınarak görüşmeye başlanmıştır. Görüşmeler teybe kaydedilmiş, her görüşme sonrasında kayıtlar incelenerek deşifre edilmiştir. Yedi firma sahibi görüşmenin kaydedilmesine izin

vermiş, bir kişi ise kaydedilmesine izin vermemiş, bu nedenle not tutulmuştur. Mülakat soruları, firma özelliklerini, Türk hazır giyim sektörünün güçlü ve zayıf yönleri ile karşılaşılan fırsat ve tehditleri, mevcut pazar ve rekabet koşullarının değerlendirilmesini, karşılaşılan sorunları gidermek için yapılması gerekenleri, hükümetin alması gereken tedbirleri kapsamaktadır. Araştırmada toplanan veriler, 13 genel kategori olarak sınıflandırılmıştır. Bunlar; firma sahiplerinin Türk Giyim Sanayi inin güçlü ve zayıf yönleri ile, fırsat ve tehditler, firmaların güçlü ve zayıf yönleri ile karşılaştıkları fırsat ve tehditler konularında söyledikleri, kotaların kalkmasıyla birlikte hazır giyim sektöründe rekabette nelerin değiştiği, yapılması gerekenler, teşvikle ilgili görüşler, hükümetten beklenenler ve Çin ile mi, İtalya ile mi rekabet konusundaki görüşleridir. Elde edilen verileri açıklayabilecek kavramlar belirlenerek anlamlı bölümlere ayrılmaya çalışılmış ve kod listesi oluşturulmuştur. Benzer anlamlara sahip veriler, aynı kodlarla isimlendirilmişler ve bir araya getirilmişleridir. Ortaya çıkan kodlar önceden belirlenen kategoriler altında organize edilmiştir. Görüşülen her firmaya sırayla numara verilerek 1 den 8 e sıralanmıştır. 8 görüşme bütün ana ve alt kategorileri ile işlenmiştir. Böylece 8 firma sahibinin söylediklerini karşılaştırma imkânı sağlanmıştır. Kategorilerin altında yer alan verilerin anlamlı bir bütün oluşturup oluşturmadığına dikkat edilmiştir. Elde edilen bulgular düzenlenerek tablo haline getirilmiştir. Daha sonra bu betimlemeler doğrudan alıntılara yer verilerek açıklanmıştır. Araştırmada geçerliliği sağlamak için yeni görüşmeler yapılmış, ek bilgiler toplanmış, sonuçların desteklenmesi amacıyla aynı alanda çalışan diğer araştırmacıların görüşlerine başvurulmuştur. Güvenirliği sağlamak için araştırmaya katılan firma sahiplerinin söylediklerinden doğrudan alıntı yapılmış, elde edilen sonuçlar, araştırmaya katılan firma sahipleri ile paylaşılarak, görüşleri tekrar alınmıştır. Çin ve sektördeki diğer tehditlere ve fırsatlara, sektörün ve firmaların güçlü ve zayıf yönlerine yönelik olarak firmaların ifade ettikleri değerlendirmeler, betimsel bir yaklaşımla okuyucuya yorum katılmadan sunulmuştur. Toplanan veriler ayrıntılı olarak rapor edilmiş ve sonuçlara nasıl ulaşıldığı açıklanmıştır. Elde edilen tüm bilgiler gözden geçirildikten ve analiz edildikten sonra tekstil ve hazır giyim sektörü için bir yön haritası oluşturulmaya çalışılmıştır. 3.Sonuçların Değerlendirilmesi 3.1.Türk Hazır Giyim Sanayiinin Güçlü ve Zayıf Yönleri Türk Hazır Giyim sektörünün güçlü görülen yönleri hızlı servis, esnek üretimin olması, hazır giyimde hammadde olarak kullanılan pamukta güçlü olunması, Avrupa ya yakın bir konumda olmamız ve iyi kalitede üretim yapılması olarak belirtilmiştir. Türk Tekstil ve Hazır Giyim Sanayii'nin gelişmesinde yapılan en büyük yanlış, 1990'lı yıllarda tüm kaynakların tekstil ve özellikle de pamuk ipliği üretim kapasitesinin artırılmasına harcanması olarak değerlendirilmektedir (Tarakçıoğlu, 2002). Tarakçıoğlu (2002) ek olarak, pamuk ipliği kapasitesinin artırılması yerine, mevcut tekstil ve hazır giyim üretim tesislerinin modernizasyonuna ve yenilenmesine, diğer taraftan da pazarlamaya ve dağıtım kanallarına ağırlık verilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Türk giyim sanayiinin zayıf yönleri sorulduğunda firma 2 nin sahibi Yenilik yapan firma sayısı az, modayı yaratan firma, koleksiyon yapan ar-ge önem veren yok. olarak, firma 3 ün sahibi Bence Türkiye olarak pazarlamayı bilmiyoruz, kendimizin neye yetenekli olduğumuzu dünyaya duyurmada zayıfız. Markalaşma ön planda olmalı. Bütün pazarlama faaliyetleri her firmaca yapılmalı ama bir çok ufak ölçekli hazır giyim fabrikasında pazarlama birimi bile yok. İnsanlar dışarı satmayı beceremiyorlar diyebilirim. Eleman istihdamında idari kadroda pazarlamayı, tekstili çok iyi ilen kalifiye elamanın azlığından şikayetçiyiz. Bulmakta zorlanıyoruz. şeklindeki açıklamasıyla kaliteli üretim yapılıp, tasarıma ve hıza önem verilmesi gerektiği söylense bile, markalaşma için çok önemli olan ilk akla gelme, farkındalık sağlama, tanıtım konularında sektörün yetersiz kaldığını belirtmiştir. Ayrıca yeterli devlet desteğinin olmaması, krizlerden kolaylıkla etkilenilmesi ve kalifiye eleman bulma sıkıntısının olması sektörün diğer zayıf yönleri olarak görülmektedir (ek 1). 3.2. Araştırmaya Katılan Hazır Giyim Firmalarının Güçlü ve Zayıf Yönleri Araştırmaya katılan firmalar üretimde tecrübe, know-how ve rekabet gücüne sahiptirler. Firma sahiplerine firmalarının güçlü yönlerini sorduğumuzda firma 1 farklılaşmış ürünler sunmalarının, firma 2 hızlı servis vermelerinin ve yine farklılaşmış ürünler üretmelerinin, firma 3 esnek ve büyük kapasiteye sahip

Tablo 2: Araştırılan Tekstil ve Hazır Giyim Firmaları FİRMALAR FİRMA 1 FİRMA 2 FİRMA 3 FİRMA 4 Kuruluş Yılı 1997 1996 1989 1999 Çalışan Sayısı 12 300 2500 150 Üretim alanı Giyim yan sanayi Hazır Giyim Hazır Giyim Tekstil yan ürünleri gömlek üretimi Dokuma, baskı Pamuklu gömlek, Etiket Ürün türü Avrupa nın en etiketler,matbaacılık, pantolonluk kumaş çeşitleri, büyük gömlek yıkama talimatları naylon poşet üreticisi Üretim Merkezi İstanbul Tekirdağ İstanbul Ankara ve Hedef Pazar (Ulusal veya uluslararası) Yabancı markalara üretim %99 ihracat yapıyor (ABD, Uzak Doğu, Avrupa) Yabancı markalara üretim %100 ihracat, Kendi markasıyla ülke içine üretim ve yabancı markalara üretim İstanbul Kendi markasıyla ülke içi üretim FİRMALAR FİRMA 5 FİRMA 6 FİRMA7 FİRMA 8 Kuruluş Yılı 1965 1975 1987 2000 Çalışan Sayısı 300 335 200 240 Üretim alanı Hazır Giyim, inşaat Hazır Giyim Hazır Giyim Hazır Giyim Ürün türü Üretim Merkezi Hedef Pazar (Ulusal veya uluslararası) Bayan hazır giyim Amasya ve Ankara Kendi markasıyla ülke içi üretim Bayan triko, hazır giyim Butik tarzı bayan giyim Erkek giyim Ankara Ankara Eskişehir Kendi markasıyla ülke içi üretim %95 i ihraç ediliyor Kendi markasıyla ülke içi üretim (Franchising veriyor) Kendi markasıyla ülke içi üretim ve ihracat yapılıyor (Bayilik veriyor) olmalarının, tasarım desteği almalarının ve böylelikle renkleri, trendleri takip edebilmelerinin, firma 4 markalarının, fason üretimlerinin olmamasının, firma 5 ise markalarının olmasının güçlü yönleri olduğunu belirtmiştir. Firma 2, firma 3 ve firma 6 yurt dışında pazarlama ve organizasyon kapasitesine sahip olup, firma 3 ve firma 6 kendi markaları ile ürettikleri ürünlerin büyük bir kısmını ihraç etmektedirler. Böylece yeni pazarlar ile rekabete karşı koymaya çalışmaktadırlar. Bununla birlikte, bu firmalar yurt içinde de satış yapabilmektedirler. Satış ve pazarlama günümüzde tüm şirketlerin üstüne ağırlık vermesi gereken bir konu olarak görülmektedir. Artık imalat yapmak, teknolojinin gelişmesi ve teknik işgücünün artması ile çok daha kolay hale gelmiştir. Satış yapma gereksinmesi ise artmıştır. Firma 1 bu konuda kendini zayıf görmektedir. Firma 2 ise maliyetlerden dolayı fiyatta rekabet edemediklerini belirtmektedir. Firma 3 verimlilik konusunda daha iyi olabileceklerini belirtmektedir. Firma 4 ar-ge bölümüne, ihracata yönelik bir departmana ihtiyaç olduğunu, firma 5 ise Çin nedeniyle fiyat rekabeti yapamamalarını zayıf yönleri olarak görmektedir (ek 1). 3.3.Türk Giyim Sanayiinin Fırsatları Ve Tehditleri Görüşülen firma sahipleri gittikçe darboğaza gidildiğini, fırsat diye bir şeyin kalmadığını ve tehdidin daha fazla olduğunu, ihracatın girişimci tekstilciler tarafından yapıldığını, bu konuda hükümetin destek olmadığını, buna hükümetin dikkatinin çekilmesi gerektiğini, koşullar bedeniyle Çin le rekabet