SINAİ MÜLKİYET HAKLARINDA İSTİSNA UYGULAMASI EXEMPTION REGULATIONS FOR INDUSTRIAL PROPERTY RIGHTS Dr. Tahir ERDEM 3 Öz Bu çalışmada, ülkemizde ar-ge ve yenilik faaliyetlerinin gelişiminin desteklenmesi için getirilen vergisel teşvik unsurlarına 6518 sayılı Kanunla eklenen sınai mülkiyet haklarına ilişkin istisna konularının tanıtılması ve uygulama usul ve esaslarının açıklanması amaçlanmaktadır. 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi öngörülen istisna düzenlemeleri kapsamında gelir ve kurumlar vergisinin yanı sıra katma değer vergisinden de istisna sağlanarak Türkiye de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşlar açısından önemli destek unsurlarıyla gelişim sağlanması öngörülmektedir. Anahtar Sözcükler: Ar-ge, Yenilik Faaliyetleri, Yazılım, Sınai Mülkiyet Hakları, Vergi İstisnası. Abstract In this paper, the new tax exemptions which are introduced to Turkish Tax Law within the Act no. 6518, related to industrial property rights to foster R&D and innovation activities in Turkey are going to be discussed in line with the main topics and procedural process of these regulations. The new exemption rules which will be in effect as of January 1st, 2015, will cover individual and corporate income tax as well as value added tax. In this regard, by means of these exemptions which offer tax incentives a significant improvement in the area of R&D, innovation and software activities are expected in Turkey in near future. Keywords: R&D, Innovation Activities, Software, Industrial Property Rights, Tax Exemption. * 3 * GİB Grup Başkanı 25
GİRİŞ Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda 06/02/2014 tarihinde kabul edilen 6518 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun la (6518 sayılı Kanun) vergi kanunları da dâhil olmak üzere çok çeşitli kanunlarda düzenlemeler ve değişiklikler yapılmıştır. (T.C.Yasalar, 2014) 6518 sayılı Kanun la, vergi kanunlarında yapılan değişikliklerin bir bölümü Türkiye de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların desteklenmesine ilişkin teşvik sağlamaya yönelik hükümler içermektedir. Bu bağlamda, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu nda, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu nda ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu nda yapılan değişiklik ve düzenlemelerle 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere sınai mülkiyet haklarında istisna hükümleri getirilmiştir. (T.C.Yasalar, 1961, 1984, 2006) Dolayısıyla, istisna kapsamına giren unsurlar açısından gelir ve kurumlar vergisinin yanı sıra katma değer vergisi istisnası da öngörülmüştür. Bu çalışmamızda, 6518 sayılı Kanunla getirilen sınai mülkiyet haklarında istisna hükümleri üzerinde durularak, istisna uygulamasının usul ve esasları açıklanacak ve tereddüt hâsıl eden konular ele alınacaktır. SINAİ MÜLKİYET HAKLARI TANIMI Sınai mülkiyet hakları; sanayide ve tarımdaki buluşların ve yeniliklerin, yeni tasarımların ve özgün çalışmaların ilk uygulayıcıları adına ticaret alanında üretilen ve satılan malların üzerlerinde, üreticisinin veya satıcısının ayırt edilmesini sağlayacak işaretlerin sahipleri adına kayıt edilmesini ve böylece bu kişilerin ürünü üretme ve satma hakkına belirli bir süre sahip olmalarını sağlayan gayri maddi hakları ifade eder. Sınai Mülkiyet Hakları markalar, patentler ve faydalı modeller, endüstriyel tasarımlar, coğrafi işaretler ve entegre devre topografyalarını kapsamaktadır. (Tayşı, 2012, 8) TÜRLERİ Sınai mülkiyet hakları, bugün itibariyle genel kabul gören ve ülkemizde koruma altına alınan türleri itibariyle aşağıda sıralanmıştır; (Arıkan, 2007, 26 MAYIS - HAZİRAN
154; Tayşı, 2012, 8-9) Markalar Patentler ve Faydalı Modeller Endüstriyel Tasarımlar Coğrafi İşaretler Entegre Devre Topografyaları Markalar Marka; 556 sayılı Markaların Korunması hakkında Kanun Hükmünde Kararname nin 2 nci maddesinde ortak markalar ve garanti markaları dâhil olmak üzere ticaret markaları veya hizmet markaları olarak sayılmıştır. (T.C. Yasalar, 1995) 556 sayılı KHK nın 5 inci maddesi uyarınca, marka, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dâhil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretleri içerir. Marka, mal veya ambalajı ile birlikte tescil ettirilebilir. Bu durumda mal veya ambalajın tescili marka sahibine mal veya ambalaj için inhisari bir hak sağlamaz. İnhisari hak sağlamayan bu tür unsurlar tescil belgesi üzerinde açıkça belirtilir. Bu bağlamda, tescil yoluyla kazanılan marka korumasıyla, markanın sahibine belirli mal ve hizmetlerin diğerlerinden ayırmaya yarayan işaretlerin marka sahibi tarafından kullanımını veya başkasına kullanma yetkisi verebilmesini içeren özel bir hak sağlanır. Patentler ve Faydalı Modeller Patent, bir buluş için buluş sahibine verilen sınai mülkiyet haklarından biri olup, buluş sahibinin izni olmadan başkalarının buluşu üretmesini, kullanmasını veya satmasını belirli bir süre boyunca engelleme hakkı sağlar. Patentler, buluşları korur ve patent sahiplerine özel haklar sağlar. Bunun anlamı, patentli olan buluşun patent sahibinin izni olmaksızın üretilememesi, dağıtılamaması veya satılamamasıdır. (Tayşı, 2012, 9-10) Tekniğin bilinen durumunu aşan (yeni), bilimde bir basamak oluşturan ve sanayiye uygulanabilen buluşlar bu koşulları taşıyorsa patent verilerek korunur. Bir ürün veya bir ürünün üretim usulü, yukarıda ifade edilen patentlenebilirlik koşullarını karşılamışsa bu hakka konu olabilmektedir. (Arıkan, 2007, 154) Yeni olmakla birlikte, bilimde bir basamak oluşturmayan buluşlar sanayi- 27
ye uygulanabilir olmak koşulu ile faydalı model hakkına konu olmaktadırlar. (Arıkan, 2007, 154) Faydalı model de Türkiye de ve dünyada yeni olan, sanayiye uygulanabilen buluşların sahiplerine koruma sağlayan bir sistemdir. Faydalı model belgesi verilmesi işlemleri, patent verilmesine oranla yöntem ve zaman yönünden daha pratik ve masraf açısından da daha elverişlidir. (TESK, 2014) Endüstriyel Tasarımlar Bu hak, bir ürünün tamamı, bir parçası veya üzerindeki bir süslemenin insan duyuları ile algılanan özelliklerinin bütünü üzerindeki hakkı ifade etmektedir. Tasarım hakkı, iki boyutlu desenleri ve üç boyutlu modelleri içeren geniş bir kapsama sahiptir. (Arıkan, 2007, 154) Endüstriyel tasarımlar, bir ürünün daha ziyade dekoratif veya estetik yönü ile ilgilidir. Tasarım bir ürünü çekici, görsel olarak etkileyici kılarak ticari değerini arttırır. Bu nedenle tasarımlar sınai mülkiyet hakkına konu teşkil eden unsurlar olarak kabul edilerek tescil edilirler ve korunurlar. Coğrafi İşaretler Coğrafi işaretler, belirli bir bölgeden kaynaklanan ya da belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle bu bölge ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işaretlerdir. (TESK, 2014) Entegre Devre Topografyaları Elektronik eşyaların kendilerinden beklenen fonksiyonları yerine getirmelerini sağlayan ve yarı iletken ürünler üzerinde oluşturulan, elektronik devre tasarımları bir sınai hak olarak korunmaktadır. (Arıkan, 2007, 155) SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI 1.3.1. Genel Çerçeve Ülkemizde, sınai mülkiyet haklarının korunması konusunda çeşitli düzenlemeler yer almaktadır. Sınai mülkiyet haklarından, patent ve faydalı model 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (551 sayılı KHK) ile, markalar 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile, endüstriyel tasarımlar 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile, coğrafi işaretler 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile, entegre devre topografyaları ise 5147 sayılı Entegre Devre Topografyalarının Korunması Hakkında Kanun ile düzenlenmiş ve koruma altına alınmıştır. (T.C. Yasalar, 1995, 2004) 28 MAYIS - HAZİRAN
Bu noktada, buluş yapma faaliyetini özendirmek, buluşların sanayiye uygulanması ile teknik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesini sağlamak için buluşlara patent veya faydalı model belgesi vererek koruma amacıyla 551 sayılı KHK çıkarılmıştır. 551 sayılı KHK, sınai hakkın tesisine uygun buluşlara patent veya faydalı model belgesi verilerek bunların korunması ile ilgili esasları, kuralları ve şartları kapsar. 6518 sayılı Kanunla sınai mülkiyet haklarına ilişkin olarak getirilen istisna hükümleri esasen 551 sayılı KHK kapsamındaki patent veya faydalı model korumasına dönüşen buluşlara yönelik olduğundan çalışmamızda 551 sayılı KHK bünyesindeki patent ve faydalı model hükümleri üzerinde durulacaktır. 1.3.2. Buluş Kavramı Buluş kavramı sınai mülkiyet hakkına dönüşmesi açısından 551 sayılı KHK da iki ayrı başlık altında tanımlanmıştır. Bu kapsamda buluşlar, 551 sayılı KHK da patent verilerek korunacak buluşlar ve faydalı model belgesi verilerek korunan buluşlar olarak iki ayrı şekilde sınıflandırılmıştır. 1.3.3. Patent Verilerek Korunacak Buluşlar 551 sayılı KHK nın 5 inci maddesinde yeni tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşların patent verilerek korunacağı hüküm altına alınmıştır. Bu amaçla, bir buluşun patentlenebilirlik unsuru olarak yenilik kavramının neyi ifade ettiği 551 sayılı KHK nın 7 nci maddesinde, tekniğin bilinen durumuna dâhil olmayan buluş yenidir şekilde açıklanmıştır. Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur. Patent başvurusu tarihinde veya bu tarihten sonra yayınlanmış olan ve patent başvurusu tarihinden önceki tarihli Türk patent ve faydalı model belgesi başvurularının yayınlanan ilk metinleri tekniğin bilinen durumuna dâhildir. Tekniğin bilinen durumunun aşılması ve sanayiye uygulanabilir olma kavramları, 551 sayılı KHK nın sırasıyla 9 ve 10 uncu maddelerinde açıklanmıştır. Buna göre; buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikâr (açık) bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir. Buluş, tarım dâhil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir. 29
551 sayılı KHK nın 6 ncı maddesinde Patent Verilemeyecek Konular ve Buluşlar özel olarak sayılmıştır. Buna göre, aşağıda sayılanlar buluş niteliğinde olmadıkları için 551 sayılı KHK kapsamı dışında kalır: Keşifler, bilimsel teoriler, matematik metotları; Zihni, ticari ve oyun faaliyetlerine ilişkin plan, usul ve kurallar; Edebiyat ve sanat eserleri, bilim eserleri, estetik niteliği olan yaratmalar, bilgisayar yazılımları; Bilginin derlenmesi, düzenlenmesi, sunulması ve iletilmesi ile ilgili teknik yönü bulunmayan usuller; İnsan veya hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi ve tedavi usulleri ile insan, hayvan vücudu ile ilgili teşhis usulleri. (Bu hüküm bu usullerin herhangi birinde kullanılan terkip ve maddeler ile bunların üretim usullerine uygulanmaz.) Yukarıda sayılanlar için münhasıran koruma talep edilmesi halinde patent verilmez. Ayrıca, aşağıda belirtilen buluşlar patent verilerek korunmaz: Konusu kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olan buluşlar. Bitki veya hayvan türleri veya önemli ölçüde biyolojik esaslara dayanan bitki veya hayvan yetiştirilmesi usulleri. 1.3.4. Faydalı Model Belgesi Verilerek Korunan Buluşlar 551 sayılı KHK nın 154 üncü maddesi uyarınca, yeni olan ve sanayiye uygulanabilen buluşlar, faydalı model belgesi verilerek korunur. Bu madde kapsamında kastedilen yenilik 156 ncı maddede aşağıdaki şekilde açıklanmıştır; Faydalı model belgesi başvurusuna konu olan buluş başvuru tarihinden önce, Türkiye içinde veya dünyada herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya bir başka yolla açıklanmış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmış ise, yeni değildir. Faydalı model belgesi başvurusu sahibi veya selefleri tarafından başvuru tarihinden veya var ise rüçhan hakkı tarihinden, oniki ay önceki tarihten itibaren yayınlama veya bir başka yolla yapılan açıklama veya kullanma, başvuru konusu buluşun yeniliğini ortadan kaldırmaz. Faydalı model belgesi başvurusu tarihinden önce, Türkiye de yapılmış olan patent veya faydalı model belgesi başvuruları, faydalı model belgesi başvurusu tarihinden sonra yayınlanmış olsalar dahi, başvuru konusu buluşun yeniliğini ortadan kaldırır. Faydalı model belgesi verilerek korunamayan buluşlar ve konular 551 30 MAYIS - HAZİRAN
sayılı KHK nın 155 inci maddesinde sayılmıştır. Buna göre, 551 sayılı KHK nın yukarıda yer verilen 6 ncı maddesinde belirtilen konuların yanı sıra usuller ve bu usuller sonucunda elde edilen ürünler ile kimyasal maddeler hakkında faydalı model belgesi verilmez. GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KAPSAMINDA SINAİ MÜLKİYET HAKLARINDA İSTİSNA UYGULAMASI 2.1. YASAL DÜZENLEME VE GEREKÇESİ 6518 sayılı Kanunun 82 nci maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/A maddesinden sonra gelmek üzere eklenen aşağıdaki 5/B maddesi ile 01/01/2015 tarihinden itibaren sınai mülkiyet haklarında istisna uygulamasına imkân tanıyan hüküm mevzuatımıza eklenmiştir. Sınai mülkiyet haklarında istisna MADDE 5/B- (1) Türkiye de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların; a) Kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların, b) Devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların, c) Türkiye de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları hâlinde elde edilen kazançların, ç) Türkiye de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının, % 50 si kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisna, buluşa yönelik hakların ihlal edilmesi neticesinde elde edilen gelirler ile buluş nedeniyle alınan sigorta veya diğer tazminatlar için de uygulanır. (2) İstisnanın uygulanabilmesi için; a) İstisna uygulamasına konu buluşun, 24/6/1995 tarihli ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması, b) İstisna uygulamasından yararlanabilecek kişilerin, 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde belirtilen nitelikleri taşıması ve bu kişilerin patentli veya faydalı model belgeli buluşu geliştirme yetkisini haiz bulunması şartıyla, patent veya faydalı model belgesinin sahibi ya da patent veya faydalı model belgesi üzerinde tekel niteliğinde özel bir ruhsata 31
sahip olması, c) İstisnadan yararlanılacak ilk yıl, buluşun oluşturacağı katma değer dikkate alınarak devir veya satış hâlindeki değerinin tespitine yönelik Maliye Bakanlığı tarafından değerleme raporu düzenlenmesi, gerekmektedir. (3) İstisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanır ve ilgili patent veya faydalı model belgesi için sağlanan koruma süresi aşılmamak kaydıyla bu istisnadan yararlanılabilir. Her bir mükellef tarafından yararlanılabilecek istisna tutarı; değerleme raporunda belirtilen bedelin % 50 sini, bu madde kapsamında yararlanılabilecek toplam istisna tutarı ise değerleme raporunda belirtilen bedelin % 100 ünü aşamaz. Buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmı, ayrıştırılmak suretiyle transfer fiyatlandırması esaslarına göre tespit edilir. (4) Bu madde gelir vergisi mükellefleri hakkında da uygulanır. (5) İstisna uygulamasının kesinti suretiyle alınan vergilere şümulü yoktur. Ancak, bu madde kapsamında istisnadan yararlanılan serbest meslek kazançları ile gayrimenkul sermaye iratları üzerinden yapılacak vergi kesintisi % 50 oranında indirimli uygulanır. Kazanç ve iradı kesinti yoluyla vergilenen ve beyanname vermesi gerekmeyen mükellefler için indirimli vergi kesintisi en fazla 5 yıl süre ile uygulanır. (6) Bu madde kapsamında istisna uygulamasından yararlanan mükellefler, 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında yer alan istisna uygulamasından ayrıca yararlanamaz. (7) Birinci, üçüncü ve beşinci fıkralarda yer alan % 50 oranını ayrı ayrı ya da birlikte sıfıra kadar indirmeye, % 100 e kadar artırmaya, bu oranları sektörler ile birinci fıkrada yer alan gelir, kazanç ve iratlar itibarıyla ya da patent veya faydalı model belgesine göre farklılaştırmaya, üçüncü fıkrada yer alan % 100 oranını % 200 e kadar artırmaya, tekrar kanuni seviyesine indirmeye, beşinci fıkrada yer alan süreyi 1 yıla kadar indirmeye, tekrar kanuni seviyesine kadar çıkarmaya Bakanlar Kurulu; ikinci fıkranın (c) bendinde yer alan değerleme raporunun şekil, içerik, hazırlanması ile üçüncü fıkrada yer alan transfer fiyatlandırması suretiyle ayrıştırma yöntemi yerine satış, hasılat, gider, harcama veya benzeri unsurları dikkate alarak kazancın ayrıştırılmasında basitleştirilmiş yöntemler tespit etmeye ve bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Yapılan düzenlemeye ilişkin gerekçede aşağıdaki ifadelere yer verilmiştir. 32 MAYIS - HAZİRAN
(TBMM, 2014, 101) Çerçeve Madde 89 Türkiye de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların; kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların, devir veya satışı neticesinde elde edilen kazançların, seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları halinde elde edilen kazançların, üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının yüzde 50 sinin kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına, İstisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanılması ve patent veya faydalı modele yönelik koruma süresi boyunca öngörülen istisnadan yararlanılmasına, Her bir mükellef tarafından yararlanılabilecek istisna tutarının değerleme raporunda belirtilen bedelin yüzde 50 sini, yararlanılabilecek toplam istisna tutarı ise değerleme raporunda belirtilen bedelin yüzde 100 ünü aşamayacağına, Söz konusu düzenlemenin gelir vergisi mükellefleri için de uygulanması ve madde kapsamında istisnadan yararlanan serbest meslek kazançları ile gayrimenkul sermaye iratlarına yönelik vergi kesintisinin yüzde 50 oranında indirimli uygulanmasına, Kazanç ve iradı kesinti yoluyla vergilenen ve beyanname vermesi gerekmeyen mükellefler için indirimli vergi kesintisinin en fazla 5 yıl süre ile uygulanmasına, yönelik 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa 5/B maddesinin eklenmesini öngören bir hüküm Tasarıya çerçeve 89 uncu madde olarak eklenmiştir. 2.2. SINAİ MÜLKİYET HAKLARI İSTİSNASININ KONUSU VE KAPSAMI 2.2.1. Sınai Mülkiyet Hakları İstisnasının Konusu Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen 5/B maddesinde yapılan düzenlemeyle Türkiye de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların; Kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların, Devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların, Türkiye de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları hâlinde elde edilen kazançların, 33
Türkiye de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının, % 50 si kurumlar vergisinden istisna edilmektedir. Söz konusu istisna hükmünün, buluşa yönelik hakların ihlal edilmesi neticesinde elde edilen gelirler ile buluş nedeniyle alınan sigorta veya diğer tazminatlar için de uygulanması öngörülmektedir. İstisna düzenlemesinin konusuna giren unsurlar Türkiye de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşlar nedeniyle elde edilen kazanç ve iratlar olarak belirlenmiştir. İstisna uygulamasının kesinti suretiyle alınan vergilere etkisi yoktur. Ancak, bu madde kapsamında istisnadan yararlanılan serbest meslek kazançları ile gayrimenkul sermaye iratları üzerinden yapılacak vergi kesintisi % 50 oranında indirimli uygulanır. Kazanç ve iradı kesinti yoluyla vergilenen ve beyanname vermesi gerekmeyen mükellefler için indirimli vergi kesintisi en fazla 5 yıl süre ile uygulanır. 2.2.2. Sınai Mülkiyet Hakları İstisnasının Kapsamı İstisna düzenlemesinin kapsamının tespitinde öncelikle Türkiye de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşlar üzerinde durulması gerekmektedir. Düzenlemede yer verilen kavramlara bakıldığında, bunların çeşitli kanunlarda tanımlanmış unsurlar olduğu anlaşılmaktadır. Örnek olarak araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyeti ve yenilik kavramları 4691 ve 5746 sayılı Kanunlarda, yazılım kavramı 4691 sayılı Kanunda ve patent verilerek korunacak buluşlar ile faydalı model belgesi verilerek korunan buluşlar ise 551 sayılı KHK da tanımlanmışlardır. Buna kavramlar yasal tanımları dikkate alınarak aşağıda açıklanmışlardır. 2.2.2.1. Araştırma ve Geliştirme Faaliyeti Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyeti 5746 sayılı Kanunun Tanımlar başlıklı 2 nci maddesinin ilk fıkrasının (a) bendinde tanımlanmıştır. Buna göre, araştırma ve geliştirme, kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmaları, çevre uyumlu ürün tasarımı veya yazılım faaliyetleri ile alanında 34 MAYIS - HAZİRAN
bilimsel ve teknolojik gelişme sağlayan, bilimsel ve teknolojik bir belirsizliğe odaklanan, çıktıları özgün, deneysel, bilimsel ve teknik içerik taşıyan faaliyetleri ifade eder. 4691 sayılı Kanundaki tanımına göre araştırma ve geliştirme (AR-GE), bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni bilgileri elde etmek veya mevcut bilgilerle yeni malzeme, ürün ve araçlar üretmek, yazılım üretimi dahil olmak üzere yeni sistem, süreç ve hizmetler oluşturmak veya mevcut olanları geliştirmek amacı ile yapılan düzenli çalışmalardır. (4691 sayılı Kanun md. 3/c) 2.2.2.2. Yenilik Faaliyeti Yenilik kavramı 5746 sayılı Kanunda sosyal ve ekonomik ihtiyaçlara cevap verebilen, mevcut pazarlara başarıyla sunulabilecek ya da yeni pazarlar yaratabilecek; yeni bir ürün, hizmet, uygulama, yöntem veya iş modeli fikri ile oluşturulan süreçleri ve süreçlerin neticeleri şeklinde tanımlanmıştır. (5746 sayılı Kanun md. 2/1-b) Aynı kavram 4691 sayılı Kanunda bir fikri; satılabilir, yeni ya da geliştirilmiş bir ürün ya da mal ve hizmet üretiminde kullanılan yeni ya da geliştirilmiş bir yöntem haline dönüştürme olarak açıklanmıştır. (4691 sayılı Kanun md. 3/g) 2.2.2.3. Yazılım Faaliyeti Yazılım kavramı 4691 sayılı Kanunda bir bilgisayar, iletişim cihazı veya bilgi teknolojilerine dayalı bir diğer cihazın çalışmasını ve kendisine verilen verilerle ilgili gereken işlemleri yapmasını sağlayan komutlar dizisinin veya programların ve bunların kod listesini, işletim ve kullanım kılavuzlarını da içeren belgelerin ve hizmetlerin tümü şeklinde tanımlanmıştır. (4691 sayılı Kanun md. 3/l) 2.3. SINAİ MÜLKİYET HAKLARI İSTİSNASININ UYGULANMA KOŞULLARI 2.3.1. Buluş Yönünden Koşullar Gelir veya Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamındaki istisna hükmünden yararlanılabilmesi için istisna uygulamasına konu buluşun belirli özellikler taşıması koşulu aranmaktadır. Buna göre buluşun, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (551 sayılı KHK) kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması gerekmektedir. 35
5520 sayılı Kanuna eklenen 5/B maddesi kapsamındaki istisnadan yaralanabilmenin ilk koşulu da ilgili buluş için 551 sayılı KHK uyarınca patent veya faydalı model belgesi alınmasıdır. Bu noktada özellik arz eden konu, istisnadan yararlanılabilmesi için buluşun ya incelemeli sistem kapsamında patentle ya da araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi ile koruma altına alınması gerekmektedir. 551 sayılı KHK nın dördüncü kısmında Patentin Verilmesi konusu da düzenlenirken patent verilme süreci ve patent kapsamında korumadan yararlanma süresi incelemesiz ve incelenerek patent verilme sistemleri olarak iki ayrı yönteme ayrılmıştır. İncelemesiz patent verilme sistemi 551 sayılı KHK nın dördüncü kısmının 60 ile 61 inci maddelerini kapsayan üçüncü bölümünde düzenlenirken incelenerek patent verilme sistemi 551 sayılı KHK nın 62 ile 63 üncü maddelerini içeren dördüncü bölümde özel olarak düzenlenmiştir. Diğer yandan, 551 sayılı KHK nın faydalı model belgesine ilişkin başvuru konusundaki 160 ıncı maddesinin son fıkrasında patentler için Enstitü tarafından düzenlenmesi öngörülen, tekniğin bilinen durumu ile ilgili araştırma raporu faydalı model belgeleri için düzenlenmeyeceği, ancak, faydalı model belgesi başvurusu sahibi veya faydalı model belgesi sahibi tarafından, tekniğin bilinen durumu ile ilgili araştırma raporu düzenlenmesinin, Enstitü den özel olarak talep edilmesi halinde tekniğin bilinen durumu ile ilgili araştırma raporunun, faydalı model belgesi için de düzenleneceği öngörülmüştür. Dolayısıyla, 5520 Kanunun 5/B maddesi kapsamındaki istisnadan yararlanılabilmesi için buluşa ilişkin araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması gerektiği belirtildiği için faydalı model belgesi alınan buluşlar için araştırma raporu sonucu da sağlanmak durumundadır. 2.3.2. Kişiler Yönünden Koşullar 551 sayılı KHK nın 2 nci maddesinde korumadan yararlanacak kişiler düzenlenmiştir. Buna göre, 551 sayılı KHK ile sağlanan korumadan Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ikametgâhı olan veya sınai veya ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler veya Paris Anlaşması hükümleri dâhilinde başvuru hakkına sahip kişiler yararlanır. Belirtilen bu kapsam dışında kalmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere kanunen veya fiilen patent ve/veya faydalı model belgesi koruması tanıyan devletlerin uyruğundaki gerçek veya tüzel kişilerde, karşılıklılık ilkesi uyarınca Türkiye de patent ve/veya faydalı model belgesi korumasından yararlanır. 36 MAYIS - HAZİRAN
Gelir veya kurumlar vergisi açısından 5520 sayılı Kanunun 5/B maddesindeki istisna uygulamasından gelir ya da kurumlar vergisi mükellefi olup, 551 sayılı KHK nın yukarıda yer verilen 2 nci maddesinde belirtilen nitelikleri taşıyanlar yararlanır. Ayrıca bu kişilerin patentli veya faydalı model belgeli buluşu geliştirme yetkisini haiz bulunması şartıyla, patent veya faydalı model belgesinin sahibi ya da patent veya faydalı model belgesi üzerinde tekel niteliğinde özel bir ruhsata sahip olması gerekmektedir. 2.3.3. Denetim Raporu Koşulu 5520 sayılı Kanunun 5/B maddesindeki istisnadan yararlanılabilmesi için istisnadan yararlanılacak ilk yıl, buluşun oluşturacağı katma değer dikkate alınarak devir veya satış hâlindeki değerinin tespitine yönelik Maliye Bakanlığı tarafından değerleme raporu düzenlenmesi gerekmektedir. 2.4. SINAİ MÜLKİYET HAKLARI İSTİSNASININ UYGULAMA ESASLARI 5520 sayılı Kanunun 5/B maddesindeki istisnadan yararlanılmasına ilişkin usul ve esaslar genel hatlarıyla kanunda düzenlenmiştir. Bu kapsamda, istisnadan yararlanma süresi ve oranı aşağıdaki bölümlerde açıklanmıştır. 2.4.1. İstisnadan Yararlanma Süresi İstisna hükmü 01/01/2015 tarihinden itibaren elde edilen kazanç ve iratlara ve bu tarihten itibaren yapılacak vergi kesintilerine uygulanmak üzere 19/02/2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İstisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanacak ve ilgili patent veya faydalı model belgesi için sağlanan koruma süresi aşılmamak kaydıyla bu istisnadan yararlanılabilir. 2.4.2. İstisnadan Yararlanma Oranı Her bir mükellef tarafından yararlanılabilecek istisna tutarı; değerleme raporunda belirtilen bedelin % 50 sini, yararlanılabilecek toplam istisna tutarı ise değerleme raporunda belirtilen bedelin % 100 ünü aşamaz. Buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmı, ayrıştırılmak suretiyle transfer fiyatlandırması esaslarına göre tespit edilir. 37
Düzenleme kapsamında istisna uygulamasından yararlanan mükellefler, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında yer alan istisna uygulamasından ayrıca yararlanamaz. KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA İLİŞKİN HÜKÜMLER 3.1. YASAL DÜZENLEME VE GEREKÇESİ 6518 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun (KDVK) Diğer İstisnalar başlıklı 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir. z) 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/B maddesi kapsamındaki araştırma ve geliştirme, yenilik ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan patentli veya faydalı model belgeli buluşa ilişkin gayri maddi hakların kiralanması, devri veya satışı (Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından bu Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanmaz.). Yapılan düzenlemeye ilişkin gerekçede aşağıdaki ifadelere yer verilmiştir. (TBMM, 2014, 96) Çerçeve Madde 32 Teknoloji yatırımlarının artırılması ve bunların transfer edilebilmesinin teşvik edilerek ülkemizin bu alandaki katma değerinin ve uluslararası rekabet gücünün artırılması ve sınai mülkiyet haklarının ticarileştirilmesini teşvik etmek amacıyla, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen araştırma ve geliştirme, yenilik ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan patentli veya faydalı model belgeli buluşa ilişkin gayri maddi hakların kiralanması, devri veya satışı katma değer vergisinden müstesna tutulmasına; ve bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemlerle ilgili olarak yüklenilen vergilerin hesaplanan katma değer vergisinden indirilebilmesine; dair bir hüküm Tasarıya çerçeve 32 nci madde olarak eklenmiştir. KDVK ya eklenen bu yeni bent ile 5520 sayılı KVK nın 5/B maddesi kapsamındaki araştırma ve geliştirme, yenilik ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan patentli veya faydalı model belgeli buluşa ilişkin gayri maddi hakların kiralanması, devri veya satışı katma değer vergisinden istisna edilmiştir. Bendin sonunda öngörülen parantez içi hüküm sayesinde bu bent kapsamında vergiden istisna edilen işlemler bakımından KDVK nın İndiri- 38 MAYIS - HAZİRAN
lemeyecek KDV ile ilgili madde hükümleri uygulanmayacaktır. 3.2. İSTİSNA HÜKMÜNÜN UYGULAMA ESASLARI 3065 sayılı KDVK nın Diğer İstisnalar başlıklı 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasına 6518 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle eklenen bentle Kurumlar Vergisi Kanununun 5/B maddesi kapsamındaki araştırma ve geliştirme, yenilik ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan patentli veya faydalı model belgeli buluşa ilişkin gayri maddi hakların kiralanması, devri veya satışı işlemleri KDV den istisna edilmiştir. Teknik olarak bakıldığında, bu istisna hükmünün uygulanmasında geçerli olacak rejimin tespiti için KDVK nın iki ayrı maddesinin gözetilmesi gerekmektedir. Nitekim, KDV uygulamasında istisna işlemler nedeniyle mükellefin teslim ve hizmetlerinde KDV hesaplayıp işlemin fiyatı içinde yansıtması imkanı bulunmamaktadır. Bu kapsamda, istisnaya tabi işlemlerde KDV hesaplanıp tahsil edilmeyeceğinden yüklenilen KDV tutarının da indirim konusu yapılması mümkün olmayacaktır. Bu nedenle istisnaya tabi işlemlerin bir kısmı (tam istisna olanlar) için yüklenilen KDV nin önce diğer işlemler kapsamında indirim konusu yapılaması, indirilememesi durumunda ise iade hakkı, diğer bir kısmı (kısmi istisna olanlar) için de gider ya da maliyet olarak kısmi telafi imkanı tanınmıştır. KDVK nın İstisna Edilmiş İşlemlerde İndirim başlıklı 32 nci maddesi uyarınca KDVK nın 11, 13, 14, 15 inci maddeleri ile 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisi, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak Katma Değer Vergisinden indirilir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen Katma Değer Vergisi, Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur. KDVK nın İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi başlıklı 30/a maddesi uyarınca vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisi, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez. Dolayısıyla, KDVK nın 58 inci maddesinin mefhum-u muhalifinden anlaşılacağı üzere indirim hakkı bulunmayan bu yüklenim vergilerin gider ya da maliyet olarak dikkate alınması imkânı bulunmaktadır. 39
Yukarıda belirtilen düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, genel kural olarak KDV uygulaması indirim ve yansıma mekanizmalarının çalışması prensibine dayanmakla birlikte vergiden istisna edilen işlemler ya da indirimli orana tabi işlemler nedeniyle indirim ve yansıma mekanizmalarının çalışmasına engel koşullar ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda, indirim ve yansıma mekanizmasının telafi işlevini yerine getirememesine bağlı olarak mükelleflerin üzerinde kalan yüklendikleri KDV tutarının tam istisna kapsamındaki işlemler için diğer işlemlerinden doğan KDV tutarından indirimi yoluyla telafi edilmesi ve indirimden arta kalan tutarın bulunması halinde ise kalan tutarın iade mekanizmasıyla kendilerine geri ödenmesi imkanı getirilmiştir. Kanunda öngörülen vergiden istisna edilen (tam istisna olan) işlemler nedeniyle indirim sisteminin işlevini yerine getirememesine bağlı olarak mükellef olup da yüklendiği vergiyi indiremeyen ve gerçek anlamda verginin taşıyıcısı durumuna geçenler açısından bir telafi aracı olarak iade mekanizması öngörülmüştür. Diğer yandan, kısmi istisna kapsamına giren işlemler için de KDVK nın 30/a maddesi uyarınca indirim imkanı bulunmaması nedeniyle yüklenilen verginin KDVK nın 58 inci maddesi uyarınca gider ya da maliyet unsuru olarak dikkate alınması imkanı bulunduğundan sınırlı da olsa bir telafi aracı söz konusudur. 3065 sayılı KDVK nın Diğer İstisnalar başlıklı 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasına 6518 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle eklenen (z) bendi kapsamında sınai mülkiyet haklarının kiralanması, devri veya satışı işlemlerindeki KDV istisnası hükmüne bakıldığında farklı bir durum ortaya çıkmaktadır. Nitekim, bu hüküm, tam istisna uygulamasına imkan tanıyan İstisna Edilmiş İşlemlerde İndirim başlıklı 32 nci maddede açıkça zikredilmediğinden bu istisna kapsamındaki işlemlerin indirim ve iadeye konu olması mümkün değildir. Ancak, (z) bendinin kendi içinde yer verilen parantez içi hükümle, bu bent kapsamında vergiden istisna edilen işlemler bakımından KDVK nın 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmünün uygulanmayacağı, yani istisna işlemler nedeniyle yüklenilen KDV tutarlarının indiriminin mümkün olduğu hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemenin sonucu olarak, KDVK nın 17 nci maddesinin 4 üncü fıkrasının (z) bendi kapsamında sınai mülkiyet haklarının kiralanması, devri veya satışı işlemlerindeki KDV istisnası, parantez içi hüküm dolayısıyla, istisna işlemine ilişkin yüklenim KDV tutarlarının indirimine kapı açmıştır. Ancak, indirim konusu yapılamayan KDV tutarlarının iade alınabilmesi açısından doğrudan KDVK nın 32 nci maddesinde hüküm bulunmadığı için sıkıntı oluşacağı kanaatindeyiz. 40 MAYIS - HAZİRAN
Kaldı ki, çalışmamızda yer verilen madde gerekçesinde de sadece indirim imkânından bahsedilirken iade konusuna değinilmemiştir. Söz konusu istisna hükmünün KVK nın 5/B maddesine paralel olarak 01/01/2015 tarihinden itibaren yapılacak teslim ve hizmetlere uygulanmak üzere 19/02/2014 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüştür. SONUÇ 6518 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun la vergi konularında kapsamlı düzenlemeler yapılırken, ülkemizde ar-ge, yenilik ve yazılım faaliyetlerinin vergi teşvikleriyle desteklenmesi açısından oldukça önemli bir müessese ihdas edilmiştir. 6518 sayılı Kanun la 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren uygulanmak üzere sınai mülkiyet haklarında istisna hükmü getirilmiştir. Belirtilen faaliyetler kapsamında ortaya çıkan buluşlardan öngörülen koşullara uygun şekilde elde edilen gelir ve kazançlara ilişkin olarak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine % 50 oranında bir istisna tanınması öngörülmüştür. Gelir ve kazanç istisnasına paralel olarak, kapsama giren sınai mülkiyet haklarına ilişkin işlemlerin katma değer vergisi boyutuyla da vergiden istisna edilmesi için Katma Değer Vergisi Kanununa ayrıca bir bent eklenmiştir. Çalışmamıza konu olan istisna hükümlerine teknik olarak bakıldığında, tereddütlü iki noktaya dikkat çekilmesi yararlı olacaktır. İlk olarak, istisna hükmünün içeriğinde yazılım faaliyetlerine de yer verilmiş olmakla birlikte 551 sayılı KHK nın 6 ncı ve 155 inci maddeleri dikkate alındığında bilgisayar yazılımlarının mevcut koşullar içinde istisna kapsamına girmesi konusunda tereddütler bulunmaktadır. Bu sorunun aşılması için KVK nın 5/B maddesi olarak eklenen istisna hükmünün içeriğindeki koşulların yazılım faaliyetleri ve bilgisayar yazılımları açısından gözden geçirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Ayrıca, KDV istisnası hükmünde de iade hakkının var olup olmadığı noktasında bir duraksama söz konusudur. Nitekim, sınai mülkiyet haklarına ilişkin KDV istisnası hükmünün düzenlendiği KDVK nın 17 nci maddesinin kısmi istisna alanında yer almasına karşın bu istisna hükmünün yüklenilen KDV tutarlarının indirimi imkanını kısıtlayan 30 uncu maddenin 1-a bendi dışına parantez içi bir hükümle taşınması bir ara çözüm sağlamıştır. KDV yönünden tam istisna düzenlemesi alanı bugüne kadar KDVK nın 32 nci maddesi olarak öngörülmüştür. Dolayısıyla, sınai mülkiyet haklarında KDV 41
istisnası hükmünü içeren ilgili bende (17-4/z) tam istisnadan yararlanmayı sağlayan KDVK nın 32 nci maddesinde doğrudan atıf yapılması yerine, sözkonusu bentte sadece 30 uncu maddenin 1-a bendinin uygulanmayacağına dönük bir parantez içi hükme yer verilmesi, sınai mülkiyet haklarındaki KDV istisnası kapsamında kalan işlemler nedeniyle yüklenilip de indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV tutarının iade edilip edilemeyeceği konusunda tereddüt oluşturacak nitelikte bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Kaldı ki, KDV istisnası hükmüne ilişkin düzenleme gerekçesinde de sadece indirim imkânı belirtilmekle yetinilmiş ve iade konusuna değinilmemiştir. Yukarıda yer verilen sorunlara ilişkin olarak, istisna hükümlerinin yürürlüğe gireceği 1 Ocak 2015 tarihine kadar yazımızda belirtilen hususlarda ve özellikle ikincil mevzuatın oluşturulması sürecinde gündeme gelebilecek diğer tereddütlü konularda mevcut yasal düzenlemelerin gözden geçirilerek uygulamaya açıklık kazandıracak gerekli değişiklik ve/veya ilavelerin yapılmasının yararlı olacağı kanaatindeyiz. Sonuç olarak, siyasi tercih ve kararların önemli ekonomik etkileri olduğu gerçeği karşısında küresel değişimi ve yeni ekonomik gerçekleri iyi analiz ederek stratejik yaklaşımlarla ortaya konulan teşvik unsurları ülkemizin daha hızlı ve etkili şekilde büyümesini, küresel anlamda rekabet gücünün arttırılmasını sağlayacaktır. Bu yönüyle, sınai mülkiyet haklarında hem gelir ve kurumlar hem de katma değer vergisi yönünden istisna uygulanması, ülkemizde ar-ge, yenilik ve yazılım faaliyetlerine dönük diğer destek ve teşvik unsurlarının tamamlayıcı bir parçası olarak bu alanlarda önemli yatırımların gerçekleşmesine kapı açabilecektir. KAYNAKÇA Arıkan, Ayşe Saadet (2007). Avrupa Topluluğu nda Fikri-Sınai Mülkiyet Hakları ve Son Gelişmeler. Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi. 7; 1 (2007) : 149-173. KHK (27.06.1995). 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname. Ankara: Resmi Gazete (22326 sayılı). KHK (27.06.1995). 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname. Ankara: Resmi Gazete (22326 sayılı). KHK (27.06.1995). 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname. Ankara: Resmi Gazete (22326 sayılı). KHK (27.06.1995). 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Ka- 42 MAYIS - HAZİRAN
nun Hükmünde Kararname. Ankara: Resmi Gazete (22326 sayılı). Soyak, Alkan (2005). Fikri Ve Sınaî Mülkiyet Hakları: Tanımı, Tarihsel Gelişimi Ve GOÜ ler Açısından Önemi. Legal Fikri ve Sınaî Haklar Dergisi, 1; 1 (2005) : 11 30. T.C. Yasalar (02.11.1984). 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (18563 sayılı). T.C. Yasalar (06.01.1961). 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (10700 sayılı). T.C. Yasalar (12.03.2008). 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun. Ankara: Resmi Gazete (26814 sayılı). T.C. Yasalar (19.02.2014). 6518 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun. Ankara: Resmi Gazete (28918 sayılı). T.C. Yasalar (21.6.2006). 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (26205 sayılı). T.C. Yasalar (30.04.2004). 5147 sayılı Entegre Devre Topografyalarının Korunması Hakkında Kanun. Ankara: Resmi Gazete (25448 sayılı). T.C. Yasalar (6.7.2001). 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (24454 sayılı). Tayşı, Şafak (2012). Sınai Mülkiyet Hakları Ve TRB 1 Uygulamaları. [y.y.] : Fırat Kalkınma Ajansı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı (3.1.2014). Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu Alt Komisyon Raporu. Esas No: 1/796, 2/1160, 2/1183, 2/1608. Ankara: TBMM. http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem24/yil01/ss524.pdf Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK). Sınai Mülkiyet Hakları Bilgi Sistemi. 10.4.2014 tarihinde http://www.tesk.org.tr/tr/calisma/ sinai/index.html adresinden erişildi. 43