İZMİR DEKİ ÜÇ EĞİTİM HASTANESİNDE LABORATUVAR ÇALIŞANLARININ BİYOGÜVENLİK PROFİLİ



Benzer belgeler
ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

SAIME OCAKÇI İLHAN DEMET VEYİSOĞLU HÜLYA HÜRMET ÖZAN ŞERIFE AKCAN ÇIĞDEM URUÇ GIZEM TOKÇA BAHAR MADRAN ÖNDER ERGÖNÜL

HepC Korunma. Alper ŞENER

KAN YOLUYLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

DELİCİ KESİCİ ALET YARALANMALARI VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Phd. Dr. Levent Tunalı

ÖZET ve niteliktedir. rme. saatlerinin ilk saatlerinde, üretim hatt. 1, Mehmet Dokur 2, Nurhan Bayraktar 1,

HASTANEDE YATAN HASTALARIN EL HİJYENİ KONUSUNDAKİ FARKINDALIKLARININ SAPTANMASI

Erkan KÜÇÜKKILINÇ SAĞLIK HİZMETLERİNDE ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ NİN SAĞLANMASINDA, KESİCİ DELİCİ ALET YARALANMASINA KARŞI ÖNLEM ALMANIN ÖNEMİ

Kan Yoluyla Bulaşan İnfeksiyonlardan Korunma ve Riskli Yaralanmaların İzlenmesi

PERSONEL YARALANMALARININ ÖNLENMESİ VE TAKİBİ. Uz.Dr. Sevinç AKKOYUN

YURTTA KALAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN İÇME SUYU TERCİHİ: AMBALAJLI SU

Şükran ŞAFAK, Canan YERTUTAN, Sibel ERKAL, Zeynep ÇOPUR, Berrin ERGÜDER ÖZET

Bruselloz: GüncelLiteratürler EşliğindeGüncelleme

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

HASTA GÜVENLİĞİNDE ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ VE İZOLASYON ÖNLEMLERİ. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Kan Yoluyla Bulaşan Enfeksiyonlardan Korunma ve Riskli Yaralanmaların İzlenmesi

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Uluslararası Pencereden Enfeksiyon Kontrolü

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

ÖZEL UNCALI MEYDAN HASTANESİ ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ PLANI

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi

Sağlık Çalışanında Takip ve Tedavi Protokolü Nasıl Olmalıdır?

OKUMA ALIŞKANLIKLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: ANKARA ÜNİVERSİTESİ KALECİK MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ

ETKEN ÖZELLİKLERİ SARS KUŞKULU KULU VE DAMLACIK AN ENFEKSİYONLARDA DAS. Etkeni SARS-CoV olan, bulaşıcı ve ağır seyirli atipik bir pnömoni türüdür.

HASTANE ENFEKSİYONLARINDA SIFIR ENFEKSİYON MÜMKÜN DEĞİL.

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

Dr. Aysun YALÇI Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi , ANKARA

Bu kitap yeni atanan personelin birimine uyumunu sağlamak için yapılmıştır.

Hekimlerin Splenektomi Planlanan Hastalarda Aşılama Hakkındaki Bilgi ve Tutumlarının Değerlendirilmesi

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ

ENFEKSİYON KONTROL KOMİTELERİNİN GÖREVLERİ VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA ENFEKSİYON KONTROLÜ ve ÖNLENMESİ

Türk Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Dergisi

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Dicle Üniversitesi Ameliyathane Çalışanlarında Kesici Delici Aletlerle Yaralanma Durumu

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

HAZIRLAYAN MELEK YAĞCI EĞİTİM HEMŞİRESİ

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2015;7 (2):

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde ventilatör ilişkili pnömoninin önlenmesinde bundle stratejisi

BEÜ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ

MESLEKİ VE TEKNİK ORTAÖĞRETİM KURUMLARINDA İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ VE RİSK DEĞERLENDİRMESİ BİR MEB UYGULAMASI

Ege Üniversitesi Hastanesi nde Çalışan Ev İdaresi Personelinin İş Sağlığı ve Güvenliği Konusundaki Görüşlerinin İncelenmesi

BİR İLDEKİ BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ KAZASI GEÇİRME DURUMLARI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bir Üniversite Hastanesinde Çalışan Temizlik Personelinin Hijyen Konusundaki Bilgi, Tutum ve Davranışlarının Değerlendirilmesi

ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ PROGRAMI

BEDEN EGITIMI ÖGRETMENI ADAYLARıNIN SINIF ORGANIZASYONU VE DERS ZAMANI KULLANIMI DAVRANıŞLARlNIN ANALIzI

KESİCİ-DELİCİ DELİCİ ALET YARALANMALARI KAN VE VÜCUT SIVILARI İLE TEMAS

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

EĞİTİM. Kuş Gribi ve Korunma. Kümesler? Avian Influenza Virus. Korunma Önlemleri? Dayanıklılık??? Kümesler 1

BİYOLOJİK RİSK ETMENLERİ

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler

KİMYASAL DEPOLAMA ve TEHLİKELİ ATIK İŞLEMLERİ

Kan Yoluyla BulaĢan Enfeksiyonlar ve Korunma

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

İZOLASYON ÖNLEMLERİ. Hazırlayan: Esin Aydın Acıbadem Bodrum Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Fakülteyi Seçmelerinde Etkili Faktörler

Kan Yoluyla Bulaşan Enfeksiyonlardan Korunma Ve Riskli Yaralanmaların İzlenmesi EKK KAYA SÜER

1959 yılında ilk infeksiyon kontrol hemşiresi İngiltere de resmen atanmıştır. DİŞ HEKİMLİĞİNDE İNFEKSİYON KONTROL HEMŞİRELİĞİ

Mevsimlik Tarım İşçilerinin İş Kazası Geçirme Durumları

ÖZEL YALOVA HASTANESİ EĞİTİM PLANI

Sağlık Çalışanı Güvenliği Konusunda Türkiye deki Çalışmalardan Örnekler

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

MEDİPOL MEGA ÜNİVERSİTE HASTANESİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ORGAN BAĞIŞI VE NAKLİ KONUSUNDA BİLGİ, İNANÇ VE TUTUMLARI

Üniversite Öğrencilerinin Sağlık Medya Okuryazarlığı Düzeyleri

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ

SAĞLIK BAKANLIĞI ORDU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ YILLIK EĞİTİM PLANI

Sunu planı. Laboratuvarlarımız Biyogüvenlik Düzeyine Uygun Çalışıyor mu? Biyogüvenlik Kabinleri Güvenli mi? Nasıl Kontrol edilmeli?

Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında. Resmi Gazete:10 Haziran 2004 Perşembe Sayı: BİRİNCİ BÖLÜM

Santral kateter ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonları önlenebilir mi? Hemato-Onkoloji Hastalarımızdaki tecrübelerimiz Doç.Dr.

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

Okul Öncesi (5-6 Yaş) Cimnastik Çalışmasının Esneklik, Denge Ve Koordinasyon Üzerine Etkisi

ISGIP 3T RISK ASSESSMENT

ÖZGEÇMİŞ. 4. Görev Yerleri

Tuğba ÜNSAL. Bitlis Eren Üniversitesi Beslenme Ve Diyetetik Bölümü, Bitlis. Bitlis Devlet Hastanesi, Nöroloji ve Nöroşürji Kliniği, Bitlis

Belge No: Yayın Tarihi: Güncelleme Tarihi: Güncelleme No: Sayfa No: EKÖ/YÖN /5 GÜNCELLEME BİLGİLERİ

Biyolojik Risk Etmenleri

Ankara ve Kastamonu Eğiticilerinin Mesleki Eğilime Göre Yönlendirme ve Kariyer Rehberliği Projesini Değerlendirme Sonuçları

RİSK DEĞERLENDİRMESİ ve ÇALIŞANLARIN İSG EĞİTİMLERİ. Ali Kaan ÇOKTU

Yerleşik Tarım Çalışanlarının Zirai İlaçlama ve İş Kazaları ile İlgili Bilgi, Tutum ve Davranışlarının Değerlendirilmesi

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Hepatit B ile Yaşamak

Isırıkla İlgili Literatür İncelemesi

HASTANELERDE YAPILAN TIBBİ HATALARIN TÜRLERİ VE NEDENLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ PLANI

Konuşmacı değişikliği. X işaretleri VRE kültür pozitif olarak saptanan alanları belirtmektedir. Enfeksiyon kontrolü ellerimizdedir

Transkript:

Özgün Çalışma/Original Article Mikrobiyol Bul 2008; 42: 469-476 İZMİR DEKİ ÜÇ EĞİTİM HASTANESİNDE LABORATUVAR ÇALIŞANLARININ BİYOGÜVENLİK PROFİLİ BIOSAFETY PROFILE OF LABORATORY WORKERS AT THREE EDUCATION HOSPITALS IN IZMIR, TURKEY Ümit AKSOY 1, M. Hakan ÖZDEMİR 2, Selma USLUCA 1, Akça TOPRAK ERGÖNEN 2 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Parazitoloji Anabilim Dalı, İzmir. (umit.cimli@deu.edu.tr) 2 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı, İzmir. ÖZET Hastane ortamında, özellikle laboratuvarlarda çalışan sağlık personeli çeşitli enfeksiyonların bulaşması açısından büyük bir risk altındadır. Bu çalışmada, İzmir deki bir üniversite hastanesi ile Sağlık Bakanlığı na bağlı iki ayrı kamu hastanesinde çalışan laboratuvar personelinin biyogüvenlik konusundaki bilgi düzeyi, davranış ve tutumlarının ortaya koyulması amaçlanmıştır. Çalışma gözlemsel-kesitsel niteliktedir. Hastanelere rastgele seçim yöntemiyle belirlenen iş günlerinde gidilerek ilgili laboratuvar biriminde o gün görevli olan tüm personel (doktor, teknisyen, temizlik personeli) çalışma kapsamına alınmıştır. Elde edilen verilerin istatistiksel analizi için ki-kare yöntemi kullanılmıştır. Çalışmaya Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Merkez Laboratuvarı ndan 106, kamu hastanelerinden 77 (Atatürk Devlet Hastanesi nden 41, İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi nden 36) olmak üzere toplam 183 kişi katılmıştır. Ankete katılanların %62.8 i kadın, %37.2 si erkek olup, yaş ortalamaları 32.8 ± 6.9 yıl olarak belirlenmiştir. Katılımcıların %23.5 i çalışmaya başlamadan önce, biyogüvenlik konusunda eğitim aldıklarını belirtmiştir (p= 0.002). Laboratuvar çalışmaları sırasında, çalışanların %91.3 ünün eldiven giydiği, %87.4 ünün önlük kullandığı saptanmıştır. Eldiven kullanımı konusunda hastaneler arasında anlamlı farklılık gözlenmiştir (p= 0.004). Ankete katılanların tümü ellerini yıkadıklarını belirtmiş, katılımcıların %43 ü ise günlük el yıkama alışkanlıklarının 10 olduğunu ifade etmiştir. Çalışmamızda katılımcıların %38.3 ünün laboratuvarda yiyecekiçecek tükettiği saptanmıştır. Üniversite Hastanesi laboratuvarında çalışanların, diğer hastanelere göre daha az oranda yiyecek-içecek tükettiği ve bu farkın da istatistiksel olarak anlamlı olduğu (p= 0.000) belirlenmiştir. Katılımcıların %6.6 sı, son altı ay içinde laboratuvar çalışmaları sırasında bir enfeksiyon etkeni aldıklarını belirtmiştir. Sonuç olarak, laboratuvar çalışmaları sırasında personelin biyogüvenlik kurallarına uyması, iş güvenliğinin ve üretilen işin kalitesinin artmasını sağlayacaktır. Elde ettiğimiz verilerin, gelecekte biyogüvenlik konusunda yapılacak olan diğer çalışmalara ışık tutacağı düşüncesindeyiz. Anahtar sözcükler: Laboratuvar çalışanları, biyogüvenlik profili, anket. ABSTRACT The laboratory personnel in hospitals are at risk in terms of transmission of various infectious diseases. The aim of this study is to evaluate the knowledge, behavior and attitude of the health personnel Geliş Tarihi: 02.11.2007 Kabul Ediliş Tarihi: 17.12.2007

İzmir deki Üç Eğitim Hastanesinde Laboratuvar Çalışanlarının Biyogüvenlik Profili who work in one university and two state hospitals in Izmir, Turkey, about biosafety. The study is an observational-sectional study. Participants were selected via random sampling method. The hospitals were visited on workdays determined by the random selection method and all of the personnel (doctor, technician, cleaning-staff) were included to the study. The data were analyzed statistically using Chi square test. Of the 183 participants included in the study, 106 were from Dokuz Eylül University School of Medicine Central Laboratory and 77 were from state hospitals. 62.8% of the participants were female, 37.2% were male and mean age of all was 32.8 ± 6.9 years. 23.5% of the participants stated that they had previously taken education about biosafety (p= 0.002). It was determined that 91.3% of the participants were wearing gloves and 87.4% of them were wearing lab-coat during laboratory studies. A significant difference was observed between the hospitals in terms of use of gloves (p= 0.004). All the participants stated that they wash their hands and 43% of them indicated that their daily hand wash rate was 10 times. It was determined that 38.3% of the participants consumed food or drinks in the laboratory, however, this rate was statistically significantly less in the university hospital laboratory (p= 0.000). The rate of participants who had been subjected to a microorganism in the last six months was 6.6%. Obedience to the biosafety rules in laboratory will not only provide a safer environment but also improve the quality of work. We believe that the results of this study will serve as a guide for future studies on laboratory biosafety. Key words: Laboratory workers, biosafety profile, questionnaire. GİRİŞ Laboratuvar ortamında patojen mikroorganizmalar ile çalışmak, araştırmacılar, sağlık çalışanları ve diğer görevli personel için potansiyel bir risk oluşturmaktadır. Enfekte materyalle çalışma sırasında dikkatsizlik ya da deneyim eksikliğinden kaynaklanan enjektör batmaları, laboratuvarda edinilmiş enfeksiyonların oluşumunda ilk sırayı almaktadır. Biyogüvenlik kurallarının uygulanması, laboratuvarda kullanılan tekniklerin uygun olması, laboratuvar tasarımının iyi yapılmış olması ve güvenlik ekipmanlarının yeterli olması esaslarına dayanmaktadır 1. Hastanelerimizin çoğu, eski mimari projeleri ile günümüz gereksinimlerini karşılamaktan oldukça uzaktır. Laboratuvar olarak tasarlanmamış ortamlarda, personel ve teknik donanımın giderek artması, laboratuvarların mevcut alanlarını daha da daraltmaktadır 2. Laboratuvar olanaklarının mimari, ekonomik ve işletme koşullarıyla belirlenmesine karşın, biyogüvenlik konusunda insan faktörü her zaman için ön planda yer almaktadır 3. Ülkemizde işverenlerin, iş yerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı sağlama, bu amaçla çalışanlara mesleki riskler ve bunlarla ilgili alınması gereken tedbirler konusunda eğitim verme yükümlülüğü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin usul ve esasları hakkındaki yönetmelik ile belirlenmiştir 4. Bu araştırmada, üniversite ve Sağlık Bakanlığı na bağlı kamu hastanelerinde çalışan laboratuvar personelinin biyogüvenlik konusundaki bilgi düzeylerinin, davranış ve tutumlarının ortaya konması amaçlanmıştır. GEREÇ ve YÖNTEM Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi, Parazitoloji ve Adli Tıp Anabilim Dallarının iş birliği ile gerçekleştirilen bu gözlemsel-kesitsel anket çalışmasına, DEÜ Tıp Fakülte- 470

Aksoy Ü, Özdemir MH, Usluca S, Toprak Ergönen A. si Merkez Laboratuvarı ile Atatürk Eğitim Hastanesi ve İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi nin laboratuvarlarında çalışan hekim, hekim dışı sağlık personeli ve temizlik personeli olmak üzere üç farklı grup dahil edildi. Çalışma için, DEÜ Klinik ve Laboratuvar Araştırmaları Etik Kurul onayı ve diğer eğitim hastanelerinden gerekli izinler alındı. Hastanelere rastgele seçim yöntemiyle belirlenen iş günlerinde gidilerek ilgili laboratuvar biriminde o gün görevli olan tüm personele, çalışma hakkında bilgi verilerek sözel onamları alındı. Çalışmaya DEÜ Tıp Fakültesi Merkez Laboratuvarı ndan 106, Atatürk Eğitim Hastanesi nden 41, İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi nden 36 olmak üzere toplam 183 kişi katıldı. Laboratuvar çalışanlarına, laboratuvarda çalışma koşullarına ve bireysel tutumlarına yönelik olarak hazırlanan ve 26 sorudan oluşan bir anket formu uygulandı. Anket formları katılımcılara, bir hekim tarafından dağıtılıp birebir görüşme yöntemi ile dolduruldu. Formdaki 20. sorunun temizlik personeli dışındaki katılımcılar, 21 ve 22. soruların ise sadece temizlik personeli tarafından cevaplandırılması istendi. Elde edilen verilerin istatistiksel analizi SPSS 12.0 Windows programıyla yapıldı. Saptanan farklılıkların değerlendirilmesinde ki-kare yöntemi uygulandı. BULGULAR Ankete katılan 183 kişinin %62.8 inin kadın, %37.2 sinin erkek olduğu ve yaş ortalamasının 32.8 ± 6.9 yıl olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların %57.9 u DEÜ Tıp Fakültesi, %42.1 i ise kamu hastaneleri laboratuvarlarında çalışmaktadır. Kamu hastanelerinde çalışanların %53.2 sinin Atatürk Eğitim Hastanesi nde, %42.1 inin İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi nde görev yapmakta olduğu gözlenmiştir. Katılımcıların %27.8 ini hekim, %65.6 sını hekim dışı sağlık personeli, %6.6 sını temizlik personeli oluşturmuştur. Ankete katılanların %55.7 sinin 5 ay-5 yıl, %19.7 sinin 6-10 yıl, %14.8 inin 11-15 yıl, %7.1 inin 16-20 yıl, %2.7 sinin ise 21 yıl veya daha uzun süredir bulundukları kurumda çalıştığı saptanmıştır. Katılımcıların %87.5 inin aktif bir enfeksiyon hastalığı/taşıyıcılığının olmadığı, %12 sinin bu konuda bir bilgisinin olmadığı, %0.5 inin ise laboratuvarda çalışmaya başlamadan önce aktif bir enfeksiyon hastalığı/taşıyıcılığının olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların, çalıştığı kurumda biyogüvenlikle ilgili bir kurul olup olmadığı hakkındaki bilgileri, Tablo I de verilmiştir. Çalışılan kurumda, biyogüvenlikle ilgili bir kurul olup olmadığı ile ilgili soruda hastaneler arasında anlamlı bir farklılık gözlenmiştir (χ 2 = 78.703, p= 0.000). Katılımcıların laboratuvarlarda çalışmaya başlamadan önce biyogüvenlik konusunda eğitim alıp almadıkları Tablo II de gösterilmiştir. Çalışmaya başlamadan önce biyogüvenlik konusunda eğitim alma durumu açısından hastaneler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmiştir (χ 2 = 11.478, p= 0.001). Katılımcıların %43.2 sinin birden fazla biyolojik örnekle (kan, dışkı, idrar, beyin omorilik sıvısı vb.) çalıştığı, %91.3 ünün laboratuvar çalışmaları sırasında eldiven kullandığı 471

İzmir deki Üç Eğitim Hastanesinde Laboratuvar Çalışanlarının Biyogüvenlik Profili Tablo I. Biyogüvenlik Kurulunun Varlığına Yönelik Bilgi Düzeyinin Hastanelere Göre Dağılım Oranları DEÜ Tıp Fakültesi Kamu hastaneleri Toplam personel Sayı % Sayı % Sayı % Bilgisi olmayan 9 8.5 28 36.3 37 20.2 Bilgisi olan Kurul var yanıtı verenler 89 84 14 18.1 103 56.3 Kurul yok yanıtı verenler 8 7.5 35 45.4 43 23.5 Toplam 106 100 77 100 183 100 Tablo II. Biyogüvenlik Konusunda Eğitim Alma Durumu Biyogüvenlik eğitimi Alan Almayan Toplam Sayı % Sayı % Sayı % DEÜ Tıp Fakültesi 35 33 71 67 106 100 Kamu hastaneleri 8 10.3 69 89.6 77 100 Toplam 43 23.5 140 76.5 183 100 belirlenmiştir. Hekimlerin %58.8 inin, hekim dışı sağlık personelinin %65.8 inin, temizlik personelinin ise %75 inin hastalara ait örnekleri eldivenle aldığı, ayrıca eldiven kullandığını belirtenlerin %88.9 unun naylon eldiven kullandığı saptanmıştır. Çalışanların %46.4 ünün, kullandığı aletlerin ilk ve son temizliğini kendisinin yaptığı belirlenmiştir. Katılımcıların laboratuvar çalışmalarında eldiven kullanma durumu Tablo III te gösterilmiştir. Eldiven kullanımı açısından kurumlar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (χ 2 = 9.348, p= 0.002). Eldiven kullanımı ile yaş, cinsiyet ve çalışma yılı karşılaştırıldığında istatistiksel anlamlılık saptanmamıştır. Ankete katılanların %87.4 ünün çalışma sırasında laboratuvar önlüğü giydiği saptanmıştır. Ayrıca laboratuvarda kullanılan önlüğün, personelin çalıştığı kurumda ya da evinde yıkanmasına göre bir karşılaştırma yapıldığında; her üç grupta da evde yıkama oranı (χ 2 = 6.416, p= 0.011) ve hekimlerin evde yıkama oranı (χ 2 = 7.566, p= 0.006) arasında Tablo III. Kurumlara Göre Eldiven Kullanımının Karşılaştırılması Eldiven kullanımı Var Yok Toplam Sayı % Sayı % Sayı % DEÜ Tıp Fakültesi 103 97.2 3 2.8 106 100 Kamu hastaneleri 64 83.1 13 16.9 77 100 Toplam 167 91.3 16 8.7 183 100 472

Aksoy Ü, Özdemir MH, Usluca S, Toprak Ergönen A. istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Ancak çalışma yılı arttıkça (11 yılın üstü) evde yıkama oranının azaldığı görülmüştür (χ 2 = 7.704, p= 0.006). Yaş ve cinsiyet ile önlük giyme karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlılık saptanmamıştır. Katılımcıların %43 ünün günlük el yıkama sayısının 10 un üzerinde olduğu belirlenmiştir. DEÜ Tıp Fakültesi personelinde bu oran %19.8, kamu hastanelerinden Atatürk Eğitim Hastanesi personelinde %17.1, İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi personelinde ise %36.1 olarak saptanmıştır. Ancak kurumlar arasında istatistiksel bir fark bulunmamıştır. Hastaneler arasında laboratuvarda yiyecek-içecek tüketimi karşılaştırıldığında; kadınların erkeklere göre daha az oranda laboratuvarda yiyecek-içecek tükettiği, bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu (χ 2 =8.921, p= 0.003); genç yaş grubunun da daha yaşlı gruba göre laboratuvarda daha az yiyecek-içecek tükettiği ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu (41 yaş üstü; χ 2 = 6.417, p= 0.04) gözlenmiştir. Hastaneler arasındaki duruma bakıldığında DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi laboratuvarında çalışanların, diğer hastanelere göre daha az oranda yiyecek-içecek tükettiği ve bu farkın da istatistiksel olarak anlamlı olduğu (χ 2 = 13.775, p= 0.000) belirlenmiştir. Laboratuvarda çalışma süresine göre ise istatistiksel anlamlılık saptanmamıştır. Hekimlerin %3.9 unun, hekim dışı sağlık personelinin %11.7 sinin laboratuvarda kitlerin ve biyolojik örneklerin bulunduğu buzdolabını yiyecek saklamak için kullandığı, buna karşın temizlik personelinin ise hiç kullanmadığı belirlenmiştir. Yaş, cinsiyet, hastaneler ve çalışma yılı açısından değerlendirildiğinde istatistiksel anlamlılık saptanmamıştır. Ankete katılanların %81.4 ünün bakteri, virus, mantar, parazit ve rekombinant DNA ürünleri ile çalıştıkları, %18.6 sının ise çalıştıkları örnek konusunda bilgi sahibi olmadığı saptanmıştır. Temizlik personeli (12 kişi) dışındaki katılımcılar En sık karşılaşılan etkenin bulaş yolu nedir? sorusuna; %52 si deri, %29 u solunum, %10.5 i göz ve %8.5 i ağız yolu olarak cevap vermiştir. Temizlik personeline yöneltilen Enfekte atık materyalin toplanması sırasında kendilerine bir bulaş olup olmadığı sorusuna, %41.7 si bulaş oldu yanıtını vermiştir. En sık bulaş yolunun enjektör batması olduğu da ifade edilmiştir. Katılımcılardan yalnızca %2.2 sinin laboratuvarlarda deney hayvanları ile çalıştığı, hepsinin hekim olduğu ve çalışmaları sırasında herhangi bir enfeksiyon etkeni almadıkları saptanmıştır. Ankete katılanların %6.6 sı son altı ay içinde laboratuvar çalışmaları sırasında bir enfeksiyon etkeni aldığını, %37.2 si bu konuda bilgisinin olmadığını, %56.3 ü ise herhangi bir enfeksiyon etkeni almadığını belirtmiştir. Enfeksiyon etkenini aldığını belirtenlerden ise yalnızca %16.6 sının durumu laboratuvar sorumlusuna bildirdiği gözlenmiştir. Son 6 ay içinde laboratuvar çalışmaları sırasında bir enfeksiyon etkeni almış olduğunu belirten katılımcıların %50 sinin enjektör batması ve enfekte materyalin vücuda sıçraması durumunda, o bölgenin bol su ile yıkanmasını ve dezenfektanlarla temizlenmesini sağladığı, %33.4 ünün derinin bütünlüğünü bozan enfeksiyon etkenine karşı profilaksi uyguladığı, %16.6 sının ise herhangi bir önlem almadığı belirlenmiştir. 473

İzmir deki Üç Eğitim Hastanesinde Laboratuvar Çalışanlarının Biyogüvenlik Profili TARTIŞMA Çeşitli biyolojik ajanlarla temas, sağlık çalışanlarının karşılaştığı mesleki risklerin başında gelmektedir. Laboratuvarlar, kontaminasyon olasılığı yüksek alanlardır. Burada çalışan sağlık personeli de, yüksek risk altındadır 5. Laboratuvarda çalışmaya başlamadan önce çalışanların enfeksiyon hastalığı veya taşıyıcılık yönünden değerlendirilmesi, enfeksiyon etkeninin laboratuvardan alınıp alınmadığının belirlenmesi açısından önem taşımaktadır 6. Çalışmamızda katılımcıların büyük çoğunluğunun aktif enfeksiyon hastalığı/taşıyıcılığının olmadığı görülmüştür. İş yerinde edinilen hastalığa ait mikroorganizmanın mesleksel olduğunun belirlenmesi, işveren sorumluluğu yanında çalışanların hukuksal kazanımları ve yaptırımları açısından da önemlidir. Laboratuvar çalışanlarının biyogüvenlik bilgi düzeyleri, güvenli çalışmayı sağlayan en önemli faktörlerden biridir 5. Laboratuvar öğrencilerine yönelik bir çalışmada, %96 sının güvenlik önlemleri ve karşılaşılacak tehlikeler hakkında yeterli bilgiye sahip oldukları bildirilmekle birlikte, uygulamalarındaki yaklaşımların bilgileriyle uyumlu olmadığı da ifade edilmektedir 5,7. Çalışmamızda ankete katılanların %23.5 inin çalışmaya başlamadan önce biyogüvenlikle ilgili eğitim aldığı, tüm katılımcıların %6.6 sının son altı ay içinde laboratuvar çalışmaları sırasında bir enfeksiyon etkeni almış olduğu görülmektedir. Ancak bu enfeksiyonlar konusunda ayrıntılı bilgi edinilememiştir. Biyogüvenlikle ilgili eğitim alma durumu değerlendirildiğinde, DEÜ Tıp Fakültesi çalışanlarının %33 ünün, kamu hastanelerinde çalışanların %10.3 ünün bu konuda eğitim aldıkları belirlenmiştir. Hastaneler arasındaki farklılık istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte, eğitim düzeyindeki artışın, toplam hizmet kalitesine yansıyacağı düşünülmüştür. Çalışmamıza katılanların tümü ellerini yıkadıklarını belirtmektedir. Anket sonuçlarına göre katılımcıların %43 ü, günlük el yıkama alışkanlıklarının 10 ve üzeri olduğunu ifade etmiştir. Ancak bu verinin, çalışma süreleri ve iş yükü göz önüne alındığında pek güvenilir olmadığı düşünülmektedir. Eldiven, laboratuvarda güvenli çalışma için gerekli koruyucu malzemelerin başında gelmektedir. Ülkemizde yapılan bir çalışmada, sağlık çalışanları arasında sürekli eldiven kullanımının %28.8, ara sıra eldiven kullanımının ise %85.7 (her zaman eldiven kullananlarla birlikte) olduğu saptanmıştır 6. Çalışmamızda laboratuvar çalışanlarının %91.3 ünün laboratuvar çalışmaları sırasında eldiven kullandığı ve bu oranın DEÜ Tıp Fakültesi nde en yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca, eldiven kullanmayanlar arasında laboratuvar kazası ile karşılaşanların oranı ihmal edilecek kadar düşük düzeydedir. Hastanelerin ekonomik olanaklarının artırılması ve kişilerin bilinçlendirilmelerinin yanı sıra, standart bir eldiven kullanım prosedürünün oluşturulması ile çalışanların tümünün eldiven kullanmalarına olanak sağlanacağı kanısındayız. Nijerya da öğrenciler üzerinde yapılan bir araştırmada %95 inin önlük kullandığı 5, İspanya da laboratuvar çalışanlarının yarısından fazlasının maske kullandığı 8, Avustralya da Patoloji laboratuvarında yapılan anket çalışmasında, laboratuvar çalışanlarının 474

Aksoy Ü, Özdemir MH, Usluca S, Toprak Ergönen A. %90.1 inin koruyucu giysi giydiği belirlenmiştir 9. Ülkemizde bu konuda yapılan bir araştırmada, katılımcıların %1.9 unun sürekli olarak, %46.1 inin ise ara sıra koruyucu maske kullandığı, koruyucu gözlük kullananların oranının da %1.9 olduğu bildirilmiştir 6. Çalışmamızda laboratuvar çalışanlarının önemli bölümünün önlük giydiği, %4.9 unun maske taktığı, %0.5 inin gözlük kullandığı ve %7.1 inin bu konuda görüş belirtmediği saptanmıştır. Koruyucu malzeme ve giysi kullanımı konusunda bilinçlenmenin, laboratuvar kaynaklı kazaların azaltılmasında etkili olacağı düşünülmüştür. Her türlü kontaminasyona açık olan laboratuvar ortamlarında, personelin yiyecek ve içecek tüketmesi kendilerini enfekte etmeleri açısından son derece risklidir. Bu konuda yapılan çalışmalar incelendiğinde, yiyecek-içecek tüketim oranlarının %1.4 ile %12 arasında değiştiği gözlenmektedir 5,9. Çalışmamızda ise katılımcıların %38.3 ünün laboratuvarda yiyecek-içecek tükettiği saptanmıştır. Oranın bu kadar yüksek bulunmasında, ankete katılanlar içinde biyogüvenlik eğitimi alanların düşük oranda olmasının yanı sıra, sosyoekonomik/sosyokültürel alışkanlıkların da etkili olduğunu düşünmekteyiz. Çalışmamızda ankete katılanların %6.6 sının son altı ay içinde laboratuvar çalışmaları sırasında bir laboratuvar kazası ile karşılaştıkları, ancak ne tür bir enfeksiyon etkeni aldıklarını bilmedikleri saptanmıştır. Laboratuvar çalışmalarında bir diğer sorun da etkenin bulaş yoludur 10,11. Konuyla ilgili çalışmalar gözden geçirildiğinde, hekim ve yardımcı sağlık personeline enfeksiyonun bulaş yolu ile ilgili verilere ulaşılmakla birlikte temizlik personeliyle ilgili bir veriye ulaşılamamıştır. Çalışmamızda nadir de olsa temizlik personelinin tedbirsizlik nedeniyle çeşitli bulaş yollarıyla laboratuvar kazası geçirdiği ve bunların da önemli bölümünün sivri uçlu aletlerle meydana geldiği görülmektedir. Biyolojik etkenlerle çalışılan laboratuvarlarda kaza ile enfeksiyon oluşma olasılığı her zaman bulunmaktadır 12. Otopsi çalışanlarında hepatit B virusu, hepatit C virusu, insan immünyetmezlik virusu enfeksiyonu görülme sıklığının genel popülasyona göre daha yüksek olduğu bildirilmektedir 13. Bizim çalışmamızda deney hayvanı ile çalışılan laboratuvar çalışanları da dahil olmak üzere tüm çalışanlar birlikte değerlendirildiğinde, herhangi bir laboratuvar kaynaklı enfeksiyon tanımlanmadığı görülmektedir. Enfekte örnekle bulaş sonrası alınması gereken önlemler, en az bu enfeksiyonlardan korunma kadar önemlidir. Amerika Birleşik Devletleri nde 1429 üniversite hastanesi çalışanı üzerinde yapılan bir çalışmada, bir yıl içindeki iğne batması kazalarının %75 inin rapor edilmediği bildirilmiştir 14. Çalışmamızda da enfekte örnekle bulaş olanların içinde küçük bir bölümünün, bu durumu laboratuvar sorumlusuna bildirdiği saptanmıştır. İyi bir biyogüvenlik düzeyinin sağlanabilmesi ve uygulanabilmesi için, laboratuvar çalışanlarının bu konuda görevlerine başlamadan önce eğitilmelerinin gerektiği, iş yüküne uygun ve nitelikli düzeyde personel çalıştırmanın esas olduğu görülmektedir. Laboratuvarlarda biyogüvenlik düzeyine uygun çalışma kalitesini belirlemede, çalışanların iş yükü ve mesleki deneyimi, kurumun ekonomik yeterliliği, kişinin hijyen kurallarına uyumu ve sosyokültürel alışkanlıkları, göz önünde bulundurması gereken önemli parametrelerdendir. 475

İzmir deki Üç Eğitim Hastanesinde Laboratuvar Çalışanlarının Biyogüvenlik Profili KAYNAKLAR 1. Vidal DR, Paucod JC, Thibault F, Isoard P. Biological safety in the laboratory. Biological risk, standardization and practice. Ann Pharm Fr 1993; 51: 154-66. 2. Caixeta RB, Barbosa-Branco A. Work-related accidents in health care workers from public hospitals in Brasilia, Brazil 2002/2003. Cad Saude Publica 2005; 21: 737-46. 3. World Health Organization. Laboratory biosafety manual. 2004, 3 rd ed. WHO, Geneva. 4. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik-İşverenin Yükümlülükleri, 07.04.2004. 5. Omokhodion FO. Health and safety of laboratory science students in Ibadan, Nigeria. J R Soc Health 2002; 122: 118-21. 6. Ergonul O, Celikbas A Tezeren D, Guvener E, Dokuzoguz B. Analysis of risk factors for laboratory-acquired brucella infections. J Hosp Infect 2004; 56: 223-7. 7. Junior AC, Ribeiro FA, Ferreira FG, Ferraz RM, Greco DB. Knowledge, attitudes, and practice regarding occupational risk of exposure to HIV among medical students at the Medical School of the Federal University of Minas Gerais, Toledo. Rev Soc Bras Med Trop 1999; 32: 509-15. 8. Vaquero M, Gomez P, Romero M, Casal MJ. Investigation of biological risk in mycobacteriology laboratories: a multicentre study. Int J Tuberc Lung Dis 2003; 7: 879-85. 9. Isouard G. Biosafety practices in pathology laboratories. Aust Health Rev 1988; 11: 122-9. 10. Gumodoka B, Favot I, Berege ZA, Dolmans WM. Occupational exposure to the risk of HIV infection among health care workers in Mwanza Region, United Republic of Tanzania. Bull World Health Organ 1997; 75: 133-40. 11. Memish ZA, Mah WM. Brucellosis in laboratory workers at a Saudi Arabian hospital. Am J Infect Control 2001; 29: 48-52. 12. Herwaldt BL, Juranek DD. Laboratory-acquired malaria, leishmaniasis, trypanosomiasis, and toxoplasmosis. Am J Trop Med Hyg 1993, 48: 313-23. 13. Nolte KB, Taylor DG, Richmond JY. Biosafety considerations for authopsy. Am J Forensic Med Pathol 2002; 23: 107-22. 14. Hamory BH. Underreporting of needlestick injuries in a university hospital. Am J Infect Control 1983; 11: 174-7. 476