Son yıllarda Herakleitos un yıllar önce söylemiş olduğu, zihinlerde hiçbir zaman eskimeyen

Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

İnsanların, sadece insan olması nedeniyle sahip oldukları devredilemez ve vazgeçilemez haklardır.

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ

1: İNSAN VE TOPLUM...

İ Ç İ N D E K İ L E R

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

Atilla NALBANT ÜNİTER DEVLET. Bölgeselleşmeden Küreselleşmeye

Türkiye de Hukuk Devleti İnşa Süreci. İnsanlık tarihi boyunca, özgürlüğe yönelik en büyük tehlikeler devletlerden gelmiştir.

(DEÜ Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümü Anayasa Hukuku Anabilim Dalı)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 21

ANAYASA MAHKEMESİ KARAR GEREKÇELERİNİN BAĞLAYICILIĞI SORUNU

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

ADALET KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ. Adalet yürüyüşü korku zincirini kırdı. Cesaret ve umudu ateşledi.


ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET

Ümit GÜVEYİ. Demokratik Devlet İlkesi Çerçevesinde. Seçimlerin Yönetimi ve Denetimi

Indorama Ventures Public Company Limited

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

FETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu.

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü TÜRK ANAYASA DÜZENĐ BAHAR DÖNEMĐ ARA SINAVI CEVAP ANAHTARI

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Seçim Beyannamelerinin Değerlendirilmesi

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Türkiye nin Milli Güvenliği: Güncel Durum ve Gelecek

MEVLÜT GÖL KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA ANAYASA BAŞLANGIÇLARININ SEMBOLİK VE HUKUKİ DEĞERİ

ÖZEL HAYATIN VE HAYATIN GİZLİ ALANININ CEZA HUKUKUYLA KORUNMASI (TCK m )

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Bu metin Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunca 10 Mayıs 1933 tarih ve 101 sayılı karar ile öğrenci andı olarak uygulamaya başlanmıştır.

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

TÜRK ANAYASA DÜZENİ Bahar dönemi Ara sınavı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Yerel Demokrasi, Yerel Hukuk ve Evrensel Değerler

Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Çift Numaralı Öğrenciler Bütünleme Sınavı CEVAP ANAHTARI

Hukuk devletinin Türkiye de nasıl güçlendirileceği konusuna geçmeden önce kısa da

Katılımcı Demokrasi STK ları Güçlendirme Önerileri

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

2 Ders Kodu: KMY Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Yüksek Lisans

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Oylar bölünmesin Türkiye bölünmesin!..

Cumhuriyet Halk Partisi

2000 li Yıllar / 8 Türkiye de Eğitim Bekir S. GÜR Arter Reklam Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Yeni Anayasa Nasıl Olmalı, Nasıl Yapılmalı?

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

ÖZGEÇMİŞ. 6. Çalıştığı Kurumlar: Görev Ünvanı Görev Yeri

YENİ ANAYASA YAPIMINDA GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Doç.Dr. Abdurrahman Eren

AK PARTİ ANKARA İL GENÇLİK KOLLARI

Yrd. Doç. Dr. TAHSİN ERDİNÇ Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi İNSAN ODAKLI DEVLET VE ÖZGÜRLÜK ÖNCELİKLİ ANAYASA

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

Türkiye nin Anayasa Yapımı Süreci

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

YÖNETİMDE DÜRÜSTLÜK, ŞEFFAFLIK, HESAP VEREBİLİRLİK: NEREDEYİZ, NEREYE GİDİYORUZ? Erol Erdoğan. Genel Başkan Yardımcısı - İstanbul Milletvekili Adayı

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U

ANAYASA DERSĐ ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI)

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

Anayasa Mahkemesi nin Đki Kararı Üzerine: Haluk Ulusoy ve Cargill Kararı

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ

REKABET FORUMU HUKUK EKONOMİ-POLİTİKA

Kanun kelimesi çoğunlukla millet meclislerinin ONUNCU BÖLÜM. Hukukun Hâkimiyeti Nedir?

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI

5. BÖLÜM: ÜÇÜNCÜ ERK OLAN YARGI YENİ ANAYASADAN NASIL ETKİLENECEKTİR? Yeni anayasa teklifinin yargı açısından getirdiği en önemli yenilikleri

9.Sınıf Sağlık Hizmetlerinde İletişim. 3.Ünte Toplumsal İletişim HUKUK KURALLARI / İNSAN HAKLARI 21.Hafta ( / 02 / 2014 )

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

T.C. ANAYASA MAHKEMESİ

Transkript:

Hukukun Üstünlüğü ve Herkes İçin Hukuk Son yıllarda Herakleitos un yıllar önce söylemiş olduğu, zihinlerde hiçbir zaman eskimeyen ve geçerliliğini sürekli kanıtlayan, değişimin adeta bir zorunluluk olduğunu en veciz şekilde ifade eden 1 Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. sözüne atıfta bulunarak Türkiye yi analiz etmek sanırım yanlış bir analiz olmaz. Türkiye nin bir değişim süreci içerisinden geçtiğini, demokratikleşme/normalleşme ve özgürleşme yolunda güçlü adımlar attığını ve başarılı bir şekilde yürüt(e)müyor olsa da fobilerinden kurtulma çabasında olduğunu görmekteyiz. Son dört beş yılda Anayasa dan Ticaret Hukuku na kadar pek çok yasada reform niteliğinde yapılan önemli değişiklikler Türkiye deki transformasyonun bir parçasıdır. Demokratikleşme ve özgürleşme yolunda atılan güçlü adımlar, yeni bir Türkiye anlayışını yerleştirmiştir. Bürokratik ve askeri vesayetin makul bir vatandaş meydana getirme sevdasından vazgeçmek zorunda kaldığını, dünya konjonktürünün ve elbette ki başta Türkiye halkının artık bu çağdışı uygulamalara izin vermediğini söyleyebiliriz. İllegal faaliyetlerin ve örgütlenmelerin ortadan kalkmasını istiyorsak en başta âdil hukuk kurallarına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. En nihayetinde hukuk, toplumsal düzeni ve birlikteliği sağlayan normlar ise ancak adil bir hukuk anlayışı ile bu birlikteliği sağlayabiliriz. Hukuk, bireylerin özel mülkiyet alanını koruyan, toplumsal barışı ve refahı sağlayan bir araçtır. Dolayısıyla hukuk amacından saptırılmamalı ve toplumdaki en küçük azınlık olan bireyin doğuştan var olan haklarına muhtelif gerekçelerle müdahale etmemelidir. Hukukun kendi amacından sapması durumunda gerçekleşecek durumu ünlü düşünür Frederic Bastiat şu cümlelerle izah etmiştir: 2 Hukukunda kendi amacından sapabileceği, yani mülkiyet hakkını korumak bir yana onu ihlal edebileceği düşüncesi toplumda kabul gördüğü sürece herkes, ya 1 Herakleitos, tr.wikipedia.org/wiki/herakelitos 2 Bastiat, Frederic Hukuk, çev. Yıldıray Arsan, (Liberte Yayınları, Ekim 2005) s.12 1

kendini soyguna karşı korumak ya da kendisi soyguna katılmak için yasaların yapımına iştirak edecektir. Türkiye de değişim rüzgârını devam ettirebilmek ve hukukun egemen olduğu toplumsal anlayışı inşa edebilmek için öncelikle insanların yasalara saygınlığını kazanmamız gerekir. Hukuk kurallarını kararlılıkla uyguluyor olmanız, o ülkede hukuk devleti anlayışını yerleştirdiğiniz anlamına gelmez. Gerçek manada bir hukuk devleti anlayışından bahsedebilmek için öncelikle yasaların halk tarafından benimsenmesi gerekir. Dolayısıyla herkesi izole eden ve bir anlamda ötekileştirmenin yasal meşruiyetini sağlayan 1982 darbe anayasası yerine, en temelde herkesi kucaklayan, bireylerin negatif özgürlük alanına müdahale etmeyen, makul vatandaş portresi çizmeyen, toplumdaki herhangi bir azınlığı ötekileştirmeyen ve en önemlisi muhtelif korkulardan(irtica, bölünme, iç mihraklar ve dış mihraklar) arındırılmış olan yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Ayrıca yeni anayasa ile birlikte hukuk devletinin temel taşlarından olan, hukukun üstünlüğü/önceliği ve yargının tarafsızlığı ilkelerine de ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Yazımda, bu konuların üstünde duracağımı belirtmek isterim. Reformist anayasa 1982 anayasası, hem yapılış yönünden hem de muhtevası bakımından anayasal demokrasi çerçevesinde olmadığı yıllardır dile getiriliyor. Ayrıca bu anayasa, toplumun ve demokrasinin kalıplarına dar gelen ve Türkiye deki normalleşmenin önüne sürekli engeller çıkaran, toplumun bugün geldiği gelişmişlik ve çoğulculuk düzeyiyle uyumsuz bir anayasadır. Toplumun çoğulcu yapısı göz önünde bulundurularak, demokratik yöntemlerle hazırlanacak yeni bir anayasa, 1982 darbe anayasasının getirmiş olduğu askeri vesayet anlayışını ve onun pratik hayatta yansıması olan, toplumu kontrol altında tutma çabasını, tarihin karanlık sayfasına yerleştirecektir. Aynı zamanda bu reform niteliğindeki değişim, toplumun devleti 2

yeniden kurmak üzere kaderini kendi ellerine almaya başladığının tarihsel bir sembolü olacaktır. Yeni anayasanın; özgürlük, adalet, fırsat eşitliği, özel mülkiyet, insan hakları gibi bireylerin ve toplumun özgürleşmesine kaynaklık sağlayan konulara ağırlık vermesi gerektiğini düşünüyorum. Yeni anayasa, liberal demokrasinin genel ve vazgeçilmez ilkelerini kendisine şiar edinmelidir. Bunun için yeni anayasanın temel felsefesi, devletin ideolojik tarafsızlığı, çoğulcu demokrasi anlayışı, kültürel çeşitliliğin korunması, hukukun üstünlüğü ilkesi ve toplumların özgürlük yolunda ilerlemesi sağlayan ilkeler olmalıdır. Anayasanın temel ilkeleri; illâki bir dinden, bilimden, ırktan, führerden, ulu önderlerden gelmek zorunda değildir. Herkesin veya her şeyin birbirine benzetilmeye çalışıldığı ve tekçilik anlayışının pratik hayatta uygulandığı, jakoben anlayış(hitler in Almanya sı, İspanya nın Franco su, İtalya nın da Mussolini ni) hiçbir zaman hayırla hatırlanmamıştır. Bugün dünyada muz cumhuriyetleri olarak adlandırılan ülkeler bile tekçilik (tek dil, tek tarih, tek ulus, tek adam) anlayışından vazgeçmiştir. Adaletin tesisi için devletin ideolojiden arındırılması şarttır. Çünkü devlet ideolojisinin varlığı özgürlükle de adaletle de bağdaşmaz. Resmi paradigmanın olduğu bir toplumda, sorunlar özgürce tartışılamaz, toplumun içindeki farklı görüşler dile getirilemez. Hakeza böyle bir durumda devlet de toplum içindeki farklı hayat tarzına tahammül edemez. Ve farklılığın zenginlik olduğu anlayışı pratik hayatta popülist bir cümleden öteye geçemez. Resmi ideoloji, tek düzeliği(tek dil, tek tarih, tek din, tek ulus, tek adam) amaç haline getirir. Ayrıca resmi ideolojinin olduğu yerde, hukuk daha çok muhaliflere kullanılır. Sanırım Brezilyalı diktatör Getulio Vargas ın 3 Arkadaşlarım için her şey, düşmanlarım için hukuk sözü, söylediklerimi özetler niteliktedir. Resmi ideoloji ve resmi tarih bilinci, hukuku yozlaştırır. 3 Yayla, Atilla Meşrutiyet in 100. Yılında Türkiye Demokrasisi, Köprü, Sayı: 103, Yaz/2008, s.81 3

Türkiye nin demokratikleşme yoluna adım attığı ilk günden belli, askeri darbelerle demokratikleşme/normalleşme sürecinin sık sık kesintiye uğradığını görmekteyiz. Bu sebeple Osmanlının son dönemi ile Cumhuriyet in ilânından belli, kendilerini imtiyazlı bir sınıf olarak gören ve devletin diğer kurumları üzerinde de vesayetçi bir anlayışla hareket eden silahlı kuvvetlerin, sivil denetim altına alınması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için de Genelkurmay Başkanlığı nın mutlaka Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması gerekir. Silahlı kuvvetlerin denetim altında olması, demokratik rejimlerin esasları arasında görülmektedir. Dünyada model oluşturan demokratik rejimleri de incelediğimizde bu prensibi görebiliriz. Hukukun egemen olduğu özgür bir toplumun anayasası, elbette herkes için hürriyet ve adaleti, herkesin tüm konularda eşit derecede söz söyleme hakkını, güvence altına almalı ve toplumun çoğulcu yapısını tanıyan bir anlayışa sahip olmalıdır. Devletin ideolojik tarafsızlığı, kültürel çeşitliliğin ve toplumun çoğulcu yapısının korunması, maddi bir zorunluluk olmaktan çok ahlâki bir zorunluluktur. Çünkü hiçbir yaşam şekli ve hiçbir kültür başkalarına üstünlük iddiasında bulunamaz. Nasıl ki başkalarının yaşam tarzımıza, kültürümüze, dilimize, inancımıza/inançsızlığımıza müdahale etmesini istemiyorsak, ahlâki olarak bizim de aynı tutumu sergilememiz gerekir. Kısaca ifade etmek gerekirse; yeni anayasa, kimsenin etnik kimliği, dili, cinsiyeti, cinsel yönelimi, inancı ve siyasi görüşü nedeniyle ayrımcılık görmeyeceği, tüm insanların barış içinde yaşayabileceği demokratik bir yaşamı, güvence altına almalıdır. İnsanların, farklı kimlikleri, inançları/inançsızlıkları, fikirleri ve yaşam tarzlarının farklı olması en az kışın kar yağması kadar doğaldır. 4

Herkes için hukuk Hukuk, zorlayıcı olmamalı ve insanların (başkasına zarar verilmediği sürece) nasıl davranmaları gerektiğine karar vermemelidir. 4 Bireye, maddi ya da manevi olsun, kendi hayrı için müdahale yeterli bir gerekçe değildir. Hiçbir kimse, bir şeyi yapmaya veya buna katlanmaya, sırf böyle yapması onun için hayırlı olacaktır diye, onu daha mesut kılacaktır diye, başkalarının düşüncelerine göre böyle yapması akıllıca yahut doğru olacak diye mecbur edilemez. Bu hiçbir şekilde haklı değildir. Meşruluk dayanağını hukuktan alarak böyle girişimlerde bulunulması, o ülkede hukukun, hangi amaçla kullanıldığını gözler önüne sermek için yeterli bir ipucu olacaktır. Böyle bir durumda hukuk, insanların negatif özgürlük alanını koruyan bir araç olmaktan çıkıp, imtiyazlı bir grubun elinde toplum mühendisliği için bir araç haline gelmiştir. Ancak şu unutulmamalıdır ki, hukuku bir silah olarak kullanan bir grup toplum mühendisi sevdalıları, çok güvendikleri statülerini bir gün kaybettiklerinde ve iktidarın, kontrol altına almaya çalıştığı insan(cık)ların ellerine geçtiğinde, silah haline getirdikleri hukukun mağdurlarından olacaktırlar. Türkiye de hukuk, genellikle siyasal iktidarların, iktidardaki sürelerini uzatmak, yaptıklarına meşruiyet kazandırmak veya toplumu isteği doğrultusunda şekillendirmek amacıyla kullandıkları bir günah çıkarma aracıdır. İktidarların değişmesi, sadece mazlum ve zalim rolünü oynayacak oyuncuları değiştiriyor. Sözgelimi belli dönemlerde kamusal alanlardan dışlananlar, siyasal iktidarı elde ettiğinde, yine aynı şekilde(kendilerinden öncekilerin hareket ettiği gibi) kendilerine benzemeyen herkesi ve her grubu dışlamıştır. Bu durumu kısaca, nöbetleşe ötekileştirme kavramıyla adlandırmanın doğru olduğunu düşünüyorum. Hukuk, devlet yöneticilerinin elinde bir silaha dönüşmemeli ve keyfi uygulamalara alet edilmemelidir. Ashford'un son derece veciz söylemiyle: 5 "Kanun hâkimiyeti ile keyfi güçlerin arasındaki fark, gideceğimiz yere varmamız için arabamızla hangi yolu takip 4 Mill, John Stuart Hürriyet Üstüne, çev. Mehmet Osman Dostel. (Liberte Yayınları, Temmuz 2003) s.47 5 Ashford, Nigel Özgür Toplumun İlkeleri, çev. Can Madenci, (Liberte Yayınları, Şubat 2009) s.124 5

etmemiz gerektiğini bize gösteren bir işaret levhası ile nereye ne zaman gidebileceğimizi bize söyleyerek hareket özgürlüğümüzü kısıtlayan bir devlet arasındaki fark kadar büyüktür. Tarafsız yargı Hukuk devleti anlayışını yerleştirebilmek için önemli olan bir diğer husus, yargının tarafsızlığıdır. Türkiye nin modern toplumlar arasında çok fazla dikkat çekememesinin en önemli sebebi, yargının siyasallaşması veya daha önceden olduğu gibi askeri ve bürokratik vesayet altında hareket etmesidir. Türkiye de özellikle siyasal davalarda yargının tarafsızlığı gibi bir ilkenin çok fazla kullanılmadığını, hatta çoğu durumda bu ilkenin yargı(ç) için hiçbir anlam ifade etmediğini görebiliyoruz. Bunun en somut örnekleri; Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) dir. AYM birçok kararıyla, ancak özellikle 1 Mayıs 2007 de almış olduğu 367 kararı ve AKP MHP'nin yaptığı anayasa değişikliğini (Anayasanın, 10. ve 42. maddesinde) iptal kararıyla, hukukun düzenleyici ve âdil olduğunu düşünenlere adeta bir darbe vurmuştur. HSYK için ise 20 Nisan 2006 tarihli Ferhat Sarıkaya ile ilgili kararına bakmak yeterli olacaktır diye düşünüyorum. 6 Tutukevlerinden esrarengiz biçimde kaçırılan veya cinayet dosyaları kayboluveren milliyetçi seri katillerimizin bolluğu da o tarafsız lığın özel bir tezahürüdür. Ayrıca hukuki ilkelerin egemen olduğu bir toplumda yaşam sürdürebilmek ve demokratikleşme yolundan sapmamak için hukuk devleti anlayışı ile birlikte hukukun üstünlüğü/önceliği prensibini de takip etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Hukukun üstünlüğü ilkesinin egemen olduğu toplumlarda, ön planda olan devletin hakları değil, bireyin haklarıdır. Devlet, toplumun çoğulcu yapısını ve bireylerin haklarını dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı korumakla yükümlüdür. Birey ve devlet hukukun karşısında eşit konumdadır. Hiçbir birey veya kurum yapmış olduğu hukuk dışı eylemlerinden dolayı imtiyazlı görülmemelidir. 6 Laçiner, Ömer Türkiye'de "Adalet" ve "Hukuk" Kültürü, www.birikimdergisi.com/birikim/dergiyazi.aspx? (ET: 27.03.2011) 6

Hukuk, devletin yapmış olduğu illegal faaliyetleri kamu yararı gibi muğlâk bir sloganla meşruiyet kazandırmaya çalışmamalıdır. Ashford un son derece yerinde ifadesiyle: 7 "Gerçek adalet kimin ne yaptığıyla değil, yapılan şeyle ilgilenir. Sonuç olarak Hukuk devleti ilkesini Türkiye ye kanalize edebilmek için tek başına kurumlar üzerinde bir değişim yetmez, bunun yanında zihinsel bir transformasyona da ihtiyacımız var. Ayrıca yasalar, baskıcı veya temel hak ve hürriyetleri sınırlandırıcı bir şekilde düzenlenmemelidir. Önceden belirlenen soyut hukuk kurallarının herkese uygulanacak olması, baskıcı olabilme ihtimalini düşürür. Hayek in ifadesiyle: 8 Yasaların yönetilenler kadar yöneticilere(ve kanun yapanlara) de uygulanacak olması, baskıcı kanunların yapılması ihtimalini azaltacaktır. Türkiye de yıllardır devlet, hikmetinde sual olmaz, en değerli güç birimi ve ilahi kutsal gücün bileşik biçimlenişi olarak kendisini sunmuştur. Ancak akli melekeleri yerinde olan her insan şunu çok iyi bilir ki; hiçbir devlet, iktidar, padişah, cumhurbaşkanı ve özellikle hiçbir komutan Yaratıcının yeryüzündeki temsilcisi değildir. Devlet ve seçilmiş iktidarlar yalnızca bireyin haklarını koruyan araçlardır. Birincil olan daima bireydir. Hikmetinden sual olunmaz devlet anlayışı, hep bir durumu saklamak için ortaya atılmış ve devleti putlaştırmaya götürmüş bir argümandır. Her şeyi ile nev i şahsına münhasır bir ülke olan Türkiye, kendine özgü bir adalet anlayışı inşa etme çabalarını bir kenara bırakarak, modern toplumların hukuk devleti anlayışı prensibini takip etmesi tüm insanlık için daha hayırlı olacaktır. Cevdet Acu 7 Ashford, Nigel a.g.e. s.120 8 Hayek,F.A., The Constitution of Liberty, (The University of Chicago Press, 1960) s.210 7