DİYABETLİ HASTALARDA AYAK BAKIMI VE AYAKKABI KULLANIM ALIŞKANLIKLARININ BELİRLENMESİ 1

Benzer belgeler
DİYABETİK AYAK NEDİR? FİZYOPATOLOJİK SÜREÇ

DİYABETTE AYAK BAKIMI VE ÖNEMİ

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

Diyabetik Ayak Bakımı. Diyabet

BIRINCI BASAMAKTA NE ZAMAN TEDAVI, NE ZAMAN SEVK? DOÇ. DR. ÖZLEM TANRIÖVER YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ VE TIP EĞİTİMİ A.D.

Diyabetik Ayak Yaralarının Önlenmesinde ve Takibinde Hemşirenin Rolü

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu

DİYABET ŞEKER HASTALIĞI

Diyabet ve Ayaklarımız Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Eğitim Hemşiresi Serpil Esmen

Basın bülteni sanofi-aventis

Diyabetik Ayak. Hemşirenin Rol ve Sorumlulukları

TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ?

HUZUREVİ SAKİNİ DİYABETLİLERİN AYAK BAKIMI DAVRANIŞLARI* Arzu ERKOÇ 1, Birsen YÜRÜGEN 2 Mehtap TAN 3, Ezgi ALTAN 4, İpek MALAZGİRTLİ 4

Diyabet ve göz sorunları

Diyabette Bakım,Takip ve İzleme. İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Endokrinoloji,Diyabet ve Metabolizma Uzm.Hem.

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

Diabetik Ayak Yarasında Evde Bakım Hizmetinde Aile Hekiminin Yeri

ŞEKER HASTALIĞI-DİYABET. Uzm. Hemşire Seval GÜNDOĞDU

Diyabetik Ayak Ülserleri Yara Bakımı ve Hemşirelik Yaklaşımı İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Endokrinoloji,Diyabet ve Metabolizma

Diabetes mellitus hastalarının ayak bakımı ARAŞTIRMA ve diabetik ayak (Research hakkındaki bilgi, Report) tutum ve davranışları

Yrd. Doç. Dr. Saadet CAN ÇİÇEK AİBÜ Bolu Sağlık Yüksekokulu İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

DÜNYA BÖBREK GÜNÜ ETKİNLİĞİ ANALİZİ

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Metabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı. Dr Miraç Vural Keskinler

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

K.K.T.C`DE DİYABETİN EPİDOMİYOLOJİSİ. UZM.HEM. AYNUR BAYKAL Dr.Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Merkezi

Diyabetik Hasta Takibi. Dr. Hasan Onat PHD Diyabet Çalışma Grubu İnece ASM, Kırklareli

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi

Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Diyabetik Ayağa Nasıl Bakıyor?

DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ DİYABET YÖNETİMİ KURSU RAPORU

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

Diyabet ve egzersiz TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ

DİYABETES MELLİTUS. Dr. Aslıhan Güven Mert

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

TİP 2 DİYABETES MELLİTUS TA AGRESİF TEDAVİ GEREKLİ DEĞİLDİR ANTALYA

DİYABETİK AYAK: ÖNLEME VE TANIDA AİLE HEKİMİ NE YAPMALI? DOÇ. DR. ÖZLEM TANRIÖVER YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ A.D.

DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARINDA EVDE BAKIM HİZMETİ

Diabetik hastalarda deri bulguları ve yara iyileşmesi. İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği A.Esra Koku Aksu

Glisemik Kontrol ve Koruyucu Önlemler. Doç Dr Banu KALE KÖROĞLU Süleyman Demirel Üniv. Endokrinoloji ve Met Hast BD

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

Diyabet ve diş-dişeti sorunları TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr. İlknur ÖZTÜRK ÜNSAL 2. Diyabet Tedavisi Sempozyumu 2017

Diyabetik Ayak Bakımı

Aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? bakımına göre yanlıştır? Aşağıdakilerden hangisi büyüme gelişme dönemlerinden değildir?

Dicle Üniversitesi Ameliyathane Çalışanlarında Kesici Delici Aletlerle Yaralanma Durumu

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

DİYABETİK AYAK YARA BAKIMI ve HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI SEMA İNCE DİYABETİK AYAK YARA BAKIM HEMŞİRESİ Ç.Ü.T.F. ENDOKRİN VE METABOLİZMA BD

HASTA/HASTA YAKINI ZORUNLU EĞİTİM İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

TURDEP-II Sonuçları. Prof. Dr. İlhan SATMAN ve TURDEP-II Çalışma Grubu

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

Diyaliz Hastalarında Diyabete

TÜRKİYE DİYABET ÖNLEME & KONTROL PROGRAMI - UDAİS - Doç. Dr. Serdar GÜLER Türkiye Obezite ve Diyabet Koordinatörü 25/05/2012, 2.

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM

Diyabetik Ayak Risk Faktörleri; Riskli Bireylerin Taranması. Doç. Dr. Pınar Topsever Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

DİYABET HEMŞİRELİĞİ DERNEĞİ DİYABET EĞİTİMCİSİNİN EĞİTİMİ KURSU PROGRAMI

Diyabetik Hastada Ayak Bakımı (Yara Açılmamış)

DİYABETİK AYAKTA YARA BAKIMI VE HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI

KARBOHİDRAT METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI DİYABET

Diyabetik ayak önlenebilir mi? Olgu eşliğinde yaklaşım

SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

DİYABETİK YARASI OLAN DİYALİZ HASTALARINDA HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI DERYA DUMAN DMED ÖZEL MERZİFON DİYALİZ MERKEZİ

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II

HİPOGLİSEMİNİN KOMPLİKASYONLARI

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

Dt. İSMAİL SERDAROĞLU SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SOSYAL GÜVENLİK UYGULAMALARI DAİRE BAŞKANI

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

PREDİYABET EPİDEMİYOLOJİ VE TANISI. Prof. Dr. Engin GÜNEY

Hastanede Yatan Hastaların El Hijyenine Yaklaşımları

DİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC

Diyabete Bağlı Akut ve Kronik Komplikasyonların Azaltılması

Diyabetik Ayakl 84 Hastada Risk Faktörlerinin İncelenmesi

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Ayak infeksiyonları diyabetik hastalarda önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir ve bu infeksiyonların ekonomik, sosyal ve kişisel maliyetleri de

AVRUPADA DİYABET HARİTASI VE GENEL PERSPEKTİF. Prof. Dr. Şehnaz Karadeniz İstanbul Bilim Üniversitesi

Halk Sağlığı. YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ OKULLARDA DİYABETLİ ÇOCUKLA YAŞAM EĞİTİMİ AKTİVİTE RAPORU 24 Şubat 2016

TOPLUM KÖKENLİ DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARINDA RİSK FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ VE TEDAVİDE SIK KULLANILAN ANTİBİYOTİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

DIABETES MELLITUS NEDİR? NEDENLERİ VE SONUÇLARI. Mümkün olduğunca normal bir yaşam. Lilly Deutschland GmbH Werner-Reimers-Straße Bad Homburg

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi

ÖZGEÇMİŞ. Yabancı Dil: İngilizce. Uluslararası dergilerde yayınlanan makaleler

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Transkript:

HAKEMLI HEMŞIRELIK ARAŞTIRMALARI DERGISI INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF NURSING RESEARCHES UHDULUSLARARASI DİYABETLİ HASTALARDA AYAK BAKIMI VE AYAKKABI KULLANIM ALIŞKANLIKLARININ BELİRLENMESİ 1 DETERMINATION OF FOOT CARE AND FOOTWEAR HABITS IN PATIENTS WITH DIABETES Gülay GÜLŞEN 1, Nermin OLGUN 2 1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hastanesi, Samsun / Türkiye 2 Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, İstanbul / Türkiye Öz: Amaç: Araştırmanın amacı diyabetli hastaların ayak bakımı ve ayakkabı kullanım alışkanlıklarını belirlemektir. Yöntem: Retrospektif ve tanımlayıcı tipteki bu araştırmada veriler literatür doğrultusunda araştırmacı tarafından geliştirilen Birey Tanıtım Formu ve Ayak Bakımı ve Ayakkabı Kullanım Alışkanlıkları Formu ile toplandı. Araştırmanın evrenini bir üniversite hastanesi kliniğinde yatarak tedavi olan, rastgele seçilen ve araştırmaya katılmayı kabul eden 238 diyabetli hasta oluşturdu. Veriler Nisan 2013-Nisan 2014 tarihleri arasında toplandı. Çalışma Yüzdelik ki-kare testi ve Fisher kesin ki-kare testleri ile analiz edildi. Bulgular: Araştırma grubunda %23.1 i tip 1 diyabetli hasta, %76.9 u tip 2 diyabetli hasta olup, yaş ortalaması 49.23±14.81 (Kadın:49.16±15.21, Erkek: 49.31±14.39) dir. Diyabetli hastaların %36.6 sı 0-5 yıldır, %26.5 i 6-10 yıldır, %37 sinin 11 yıl ve üzeri diyabetli olduğu saptandı. Araştırma grubundaki diyabetli hastaların %6.3 ü diyetle tedavi olurken, %18.1 i oral antidiyabetik (OAD) ile %45.4 ü insülinle, %30.2 si insülin+oad ile tedavisine devam ettiği belirlendi. Metabolik parametrelerde diyabetli hastaların glikozillenmiş hemoglobin (HbA1c) ortalamaları 9.99±2.20 dir. Araştırma grubumuzda düzenli muayeneye geldiğini söyleyen diyabetli hasta sayısı %48.7 dir. Daha önce ayak bakımı ile ilgili bir kez eğitim aldığını söyleyen hasta sayısı %15.2 iken, %69.7 si hiç eğitim almadığını belirtti. Ayaklarını her gün kontrol ettiğini söyleyen hasta sayısı %54.6 dır. Diyabetik ayak eğitimi alan ve eğitim almayan grup arasında ayakkabının içinin giymeden kontrol edilmesi, evde terlik kullanımı, çorap değişim sıklığı, ayak yıkanan suyun ısısı ve günlük ayak kontrolünün yapılması gibi birçok karşılaştırma parametresinde farklılıklar bulundu (p<0.05). Aynı zamanda diyabetin tipi ile ilgili yapılan karşılaştırma parametrelerinde de; tırnakların kesilme şekli, parmak arası kurulama, çorap değişim sıklığı, ayakta kurulama ve çatlama olması gibi pek çok risk faktöründe de anlamlı fark olduğu saptandı (p<0.05). Sonuç: Özellikle ayak bakımının takibi konusunda verilen eğitimlerin etkili olduğu, bu nedenle de sürekliliğinin olması gerektiği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Diyabet, Ayak Bakımı, Diyabet Eğitimi Abstract: Aim: The aim of this study was to determine foot care management and shoe use habits of diabetic patients. Methods: This was a retrospective descriptive study designed according to litearture in which data were collected using Personal Introduction Form and Foot Care and Shoe Use Habits Form. Two-hundred and thirty-eight diabetic patients hospitalized at a university hospital who were willing to participate, were randomly included in the study. All data were collected between April 2013 and April 2014. Data were analyzed by percentages, Chi square and Fisher s exact test. Results: The percentages of type 1 and type 2 diabetic patients were 23,1% and 76,9%, respectively. The average age was 49.23±14.81 (female: 49.16±15.21, male: 49.31±14.39). The duration of diabetes was 0-5 years in 36.6%, 6-10 years in 26.5% and 11 years in 37% of the patients. The types of treatment were diet in 6.3%, oral antidiabetics (OAD) in 18.1%, insulin in 45.4% and insulin + OAD in 30.2% of the patients. The mean glycosylated hemoglobin was 9.99±2.20. Of all patients, 48.7% reported that they regularly came to check-ups and examinations. 15.2% of the patients had foot care education at least once and 69.7% of the patients never had foot care education. 54.6% of the patients reported that they examined their own feet every day. There were significant differences between patients who had and who did not have foot care education regarding control of inside of shoes before putting them on, use of slippers at home, frequency of socks change, temperature of water in which feet were washed and examination of own feet every day (p<0.05). Regarding the comparison of diabetes type; there were significant differences in the modality of cutting nails, drying between fingers, frequency of socks change and dryness and cracking of feet (p<0.05). Conclusion: Education for foot care follow-up is especially important and should be continued regularly. Key Words: Diabetes Mellitus, Foot Care, Diabetes Education Doi: 10.17371/UHD.2014210145 (1) Sorumlu Yazar: Gülay GÜLŞEN, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hastanesi, Samsun / Türkiye gulayb@omu.edu.tr Geliş Tarihi / Received: 28.11.2014 Kabul Tarihi/ Accepted: 04.02.2015 Makalenin Türü: Type ofarticle (Araştırma Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Var - Yes Ethics Committee (Ondokuz Mayıs Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu Sayı:2012/140 Tarih:27.12.2012) 38

GİRİŞ Günümüzde diyabet, sıklığı ve yarattığı sorunlar nedeniyle tüm dünyada önemi gittikçe artan bir sağlık sorunudur. Yaşam tarzındaki hızlı değişim ile birlikte gelişmiş ve gelişmekte olan toplumların tümünde özellikle tip 2 diyabet prevalansı hızla yükselmektedir. 2013 yılı itibari ile dünyadaki diyabetli hasta sayısı 382 milyon iken bu sayının 2035 yılında %55 oranında artarak 592 milyona ulaşacağı öngörülmektedir (IDF, 2013). Türkiye de diyabetin artış hızının dünya ve Avrupa genelinin üzerinde olduğu belirtilmiştir (Satman et al., 2013:169-80). Her on saniyede bir üç kişide diyabet gelişirken, diyabet ve diyabete bağlı komplikasyonlar yüzünden her yıl 4,8 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Artan diyabetli hasta sayısı ve diyabetin geç teşhisi nedeniyle oluşan komplikasyonlar üzerinde durulması gereken önemli bir sosyo-ekonomik sorundur. 2010 yılındaki diyabet harcamalarının Türkiye ye maliyeti 13 milyar Türk Lirası olmuştur. Dünyada ise 2011 yılında erişkinlere yönelik toplam sağlık hizmeti harcamalarının %11 i, olan 465 milyar doları diyabetle ilişkili tedavi ve bakım harcamalarından kaynaklanmıştır Ülkemizde 7 milyon kadar diyabet hastası olduğu bilinmektedir Bunların arasında bir milyonun üzerinde diyabetik ayak yarası olduğu ve 500.000 e yakın ayakta da enfeksiyon olduğu bildirilmiştir (Satman et al., 2013:169-80). Diyabetin sebep olduğu nöropati, mikro ve makroanjiyopatik komplikasyonların birlikteliğinden doğan diyabetik ayak problemleri, diyabetli hastaların yaşam kalitesini azaltan mortalite ve morbiditenin artmasına neden olan en önemli komplikasyonlardan biridir (Cihangiroğlu, 2009:1-7; Çelik ve Öztürk, 2009:22-7). Diyabetik ayak diyabetli hastaların hastaneye başvurma nedenlerinin %20 sini oluşturmaktadır (Çelik ve Öztürk, 2009:22-7). Diyabetik ayak yaşam kalitesini bozar ve ağır iş gücü kaybına neden olur. Hastane yatışlarında ise kalış süresinin artmasıyla toplumsal ve ekonomik yük kaybı daha da artmaktadır (Erdoğan, 2010:34). Diyabetik ayak periferal nöropati, periferal vasküler hastalık ya da her iki tablonun bir arada oluşuna bağlı cilt fonksiyonlarının bozulmasıyla karakterize, ileri evrelerinde ülserasyonlara yol açabilen klinik bir tablodur (Erdoğan, 2010:34). Ayaklar hem diyabetlilerde hem de normal insanlarda zedelenme, travma, enfeksiyon oluşumuna en açık organlardır ve diyabetlilerde ayak daha kolay zedelenmektedir. Ayak ve parmaklardaki koruyucu duyunun azalması, kan dolaşımının ayaklarda yavaşlaması, terleme kaybı sonucu kuruluk ve çatlakların oluşması ile periferik damar hastalığı ve görme bozukluğu da mevcutsa ayaklar bir kat daha fazla risk altına girmektedir (Koçak ve Olgun 2009:28-37). Diyabetik ayak problemleri önlenebilir bir komplikasyondur. Diyabetli hastaların tanı aldığı andan 39

itibaren düzenli eğitimle beraber izlemleri ve koruyucu davranışların kazandırılması önemlidir. Önlem ve iyi bir hasta eğitimi, sağlık çalışanlarının duyarlılığı ve eğitimi ile çok yönlü ayak ülseri tedavisi ve düzenli izlem sonucu ayak ampütasyonlarının %49-85 oranında azaldığı bildirilmiştir (Yüksel, 2002:127-37). Dünya Sağlık Örgütü (WHO) nun 21. yüzyılda 21 Sağlık Hedefinde ise 2020 yılına kadar ayak ampütasyonlarının %3 oranında azaltılması hedeflenmektedir. Amerikan Diyabet Birliği diyabete bağlı ampütasyonların %40-50 oranında azalacağını bildirmiştir (ADA, 2009). Nontravmatik ayak ampütasyonlarının %40-60 ı diyabete bağlıdır. Ampütasyon ve diyabetik ayak yıllık maliyetinin yaklaşık olarak 30.000-60.000 dolar arasında olduğu tespit edilmiştir (Çelik ve Öztürk, 2009:22-7; Greenman et al., 2005:1711-17). Ayak ülserli diyabetli bir hastanın ortalama hastanede yatış süresi, ülseri olmayan bir diyabetliden en az %50 daha uzundur (TEMD, 2009:15-20). Kır ve arkadaşlarının (2009:6-13) bir üniversite hastanesinde yaptıkları çalışmada hastaların diyabetik ayak nedeniyle yatış oranı %28.8 olarak bulunmuştur. Yine aynı çalışmada diyabetik ayak problemi olan diyabetli hastaların diğer komplikasyonlar ile yatan diyabetlilere oranla daha fazla tıbbi harcamaya sebep olduğu saptanmıştır (Kır vd., 2009:6-13). Alt ekstremite ampütasyonlarının %85 inde ayakta ülser hikayesi vardır. Hastalığın başarılı bir biçimde tedavi ve izlenmesinde diyabetli hastanın etkin rolünün sağlanabilmesi için hasta eğitimi ve hastanın kendi kendine yardımı öğrenmesi büyük önem taşımaktadır (Edirne vd., 2001:88-91). Bu çalışma, endokrin kliniğinde yatarak tedavi gören diyabetli hastaların ayak bakımı ve ayakkabı kullanım alışkanlıklarını belirlemek amacı ile yapıldı. GEREÇ VE YÖNTEM Araştırma Tipi: Bu araştırma, tanımlayıcı retrospektif tipte bir çalışmadır. Evren ve Örneklem: Araştırmanın evrenini Nisan 2013-Nisan 2014 tarihleri arasında Ondokuzmayıs Üniversitesi Hastanesi Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları kliniğinde yatarak tedavi olan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 18 yaş üstü basit rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen 238 Tip 1 ve Tip 2 diyabetli hasta oluşturdu. Verilerin Toplanması: Araştırmada veri toplamak amacıyla, ilgili literatür doğrultusunda araştırmacı tarafından geliştirilen Birey Tanıtım Formu ve Ayak Bakımı ve Ayakkabı Kullanım Alışkanlıkları Formu kullanıldı. Veriler araştırmaya katılmayı kabul eden diyabetli hastalara araştırmanın amacı açıklandıktan ve sözlü onamları alındıktan sonra yüz yüze görüşme yöntemi ile toplandı. Birey Tanıtım Formu-Ayak Bakımı ve Ayakkabı Kullanım Alışkanlıkları Formu: Diyabetli hastanın tanıtıcı özelliklerini içeren (cinsiyet, yaş, meslek, medeni durum, ekonomik durum, yaşadığı yer, eğitim düzeyi) sorularını kapsamaktadır. Anket 40

sorularının diğer kısmında kaç yıldır diyabetli olduğu, diyabetin tedavi şekli, mikrovasküler ve makrovasküler komplikasyonlar, hipertansiyon ve hiperlipidemi varlığı, sigara ve alkol kullanımının mevcut olup olmadığı soruldu. Diğer sorularda; diyabet için düzenli kontrollerine gidip gitmedikleri, ne sıklıkta muayeneye gittikleri, ayak bakımı eğitimi alma durumları, hastaneye diyabetik ayak nedeniyle yatış ve ampütasyon olup olmadığı öğrenilmek istenmiş, üç ayrı başlık altında ise ayakkabı kullanımı, çorap kullanımı ve tırnak bakımı ile ilgili bilgileri kapsayan sorular soruldu. Verilerin Değerlendirilmesi: Çalışmada elde edilen bulguların değerlendirilmesi SPSS (Statistical Package for Social) for Windows 15.0 programı kullanılarak yapıldı. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metotları (frekans, yüzde, ortalama, standart sapma), ki-kare testi ve Fisher kesin ki-kare analizleri kullanıldı. Sonuçlar %95 güven aralığında, anlamlılık p<0.05 düzeyinde çift yönlü olarak değerlendirildi. Araştırmanın Sınırlılıkları: Araştırma sadece üniversite hastanesinde yapıldı. Diğer bir sınırlılık ise, sadece Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları kliniğinde yatan diyabetli hastaların ele alınması ve diyabetlilerle hastane ortamında görüşülmesidir. Araştırmanın Etik İlkeleri: Çalışmanın uygulanabilmesi için, Ondokuzmayıs Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi etik kurulundan izin alındı. Araştırmanın yapılacağı kliniklerde görev yapan tüm çalışanlara ve araştırmaya dahil edilen diyabetli hastalara araştırmanın amacı ve uygulaması hakkında açıklama yapıldı. Yanıtların gönüllü olarak verilmesi gerekliliğinden araştırmaya alınacak bireylerin, gönüllü ve istekli olmalarına özen gösterildi, çalışmaya katılıp katılmamakta özgür oldukları açıklandı ve sözel onamları alındı. BULGULAR Araştırma grubunda %23.1 i tip 1 diyabetli hasta, %76.9 u tip 2 diyabetli hasta olup, %54.6 sı kadın cinsiyettedir. Araştırma grubundaki hastaların yaş ortalaması 49.23±14.81 (Kadın:49.16 ±15.21, Erkek: 49.31±14.39) dir. Diyabetli hastaların %78.2 si evlidir. Araştırmaya katılan diyabetli hastaların gelir durumuna bakıldığında çoğu diyabetli hasta (%63.4) gelirini giderine eşit olarak ifade etti. Diyabetli hastaların çoğunun ilköğretim mezunu oldukları (%40.3), %72.3 ünün çalıştığı ve %72.3 ünün şehirde yaşadığı belirlendi. Diyabetli hastaların %36.6 sı 0-5 yıldır, %26.5 i 6-10 yıldır, %37 sinin 11 yıl ve üzeri diyabetli olduğu saptandı. Araştırma grubundaki diyabetli hastaların %6.3 ü diyetle tedavi olurken, %18.1 i oral antidiyabetik (OAD) ile, %45.4 ü insülinle, %30.2 si insülin+oad ile tedavisine devam etmekteydi. Diyabetli hastaların komplikasyon durumuna bakıldığında %31.9 unda retinopati, %34.5 inde nöropati, %7.6 sında nefropati, %60.1 inde hipertansiyon, %46.6 sında hiperlipidemi mevcuttu. 41

Metabolik parametrelerde diyabetli hastaların glikozillenmiş hemoglobin (HbA1c) ortalamaları 9.99±2.20, açlık kan şekeri ortalamaları (AKŞ) 208.44±83. 82 mg/dl., tokluk kan şekeri ortalamaları (TKŞ) 275.85±110.37 mg/dl dir. Araştırma grubumuzda düzenli muayeneye geldiğini söyleyen diyabetli hasta sayısı %48.7 dir. Diyabetli hastaların %23.5 i 0-3 ayda bir, %31.9 u 3-6 ayda bir, %20.6 sı yılda bir, (%23.9) u ise bir yıldan daha uzun bir sürede muayeneye gittiklerini belirtti. Diyabetli hastaların ayak bakımı eğitimini sorguladığımızda; daha önce ayak bakımı ile ilgili %15.2 si bir kez eğitim aldığını, %10.5 i iki kez eğitim aldığını, %4.6 sı üç kez ve üzeri eğitim aldığını belirtirken, %69.7 si hiç eğitim almadığını söyledi. Ayak bakımı eğitimi alan diyabetli hastaların %24.8 i hemşireden eğitim aldıklarını ifade etti. Ayağında yara açıldığını söyleyen diyabetli hasta oranı %15.1 ve %4.6 sı yara nedeniyle ameliyat olduğunu ve %7.1 i yara nedeniyle hastaneye yattığını ve %2.1 i diyabet nedeniyle ayak ampütasyonu olduklarını ifade etti. Çalışmamızdaki olgular ayak bakımı yapma alışkanlıklarının dağılımı açısından değerlendirildiğinde, hastaların yarısından çoğunun ayaklarını her gün kontrol ettiği (54.6), %77.3 ünün her gün ayaklarını duru (%54.6), ılık su ile (%48.7) yıkadığı, bez havlu ile (%68.1) kuruladığı ancak parmak aralarını kurulamadığı (%60.1), ayak yıkama suyunu evde başka birinin kontrol etmediği (%87.8), evde terlik kullandığı (%56.3), ayaklarına (%71.8), ve parmak aralarına nemlendirici krem kullanmadığı (%84.7), ayaklarını sıcak su torbası, soba ve ısıtıcıda ısıtmadığı (%87.4), yarısının (%50) ayağında kuruma, çatlama, nasır ve kaşıntı, %73.1 inde şekil bozukluğu olduğu, su toplaması olmadığı (%68.5), nasırını kesmediği (%63.5) belirlenmiştir (Tablo 1) Ayakkabı ile çorap kullanımı ve tırnak bakımı alışkanlıklarının dağılımı değerlendirildiğinde olguların %53.4 ünün üç çift ve üzerinde ayakkabıya sahip olduğu, %73.9 unun özel ayakkabı yaptırmadığı, %80.3 ünün burnu sivri ve topuklu ayakkabı giymediği, %62.2 sinin ayakkabıları düzenli boyatmadığı, %52.9 unun ayakkabının içinin taş, çivi gibi yabancı cisim açısından kontrol ettiği, %63.1 inin her zaman kullandığı ayakkabı ile yürüyüş yaptığı, %79 unun pamuk ve yünlü çorap tercih ettiği ancak %61.3 ünün lastiklerinin sıkı olduğu, %50.8 inin çoraplarını her gün değiştirdiği belirlendi. Yaklaşık yarısının (%49.2) tırnaklarında kalınlaşma olduğu ve tırnaklarını herhangi bir zamanda (%63.1), kendine özel olmayan bir tırnak makası ile (%52.9), kenarlarını düzgün olarak (%58.8) kestiği, tırnak batması olmadığı (%72.3) saptandı (Tablo 2). 42

Tablo 1. Hastaların Ayak Bakımı Yapma Alışkanlıklarının ve Ayakta Oluşan Sorunların Dağılımı Özellikler Sayı (n) Yüzde (%) Ayakların her gün kontrol edilmesi Ayakların her gün yıkanması Ayakların ne ile yıkandığı Ayakların yıkama suyunun ısısı Ayakların kurulanması Parmak aralarını kurulama Ayakların yıkama suyunun evden başka birisinin kontrol etmesi Evde terlik kullanma Ayaklara nemlendirici krem uygulama Parmak aralarına krem uygulama Ayakları sıcak su torbası, soba ve ısıtıcıda ısıtma Ayakta kuruma ve çatlama Evet 130 54.6 Hayır 108 45.4 Evet 184 77.3 Hayır 54 22.7 Sabunla 91 38.2 Duru su ile 130 54.7 Şampuanla 17 7.1 Sıcak su 41 17.2 Ilık su 116 48.8 Soğuk su 81 34.0 Bez havlu 106 68.1 Kağıt havlu 23 14.5 Kurulamayan 29 18.4 Evet 95 39.9 Hayır 143 60.1 Evet 29 12.2 Hayır 209 87.8 Evet 134 56.3 Hayır 104 43.7 Evet 67 28.2 Hayır 171 71.8 Evet 37 15.5 Hayır 201 84.5 Evet 30 12.6 Hayır 208 87.4 Evet 119 5.00 Hayır 59 24.8 Bazen 60 25.2 43

Özellikler Sayı (n) Yüzde (%) Ayakta su toplanması Ayakta nasır oluşumu Nasırların kesilmesi Ayakta kaşıntı Ayakta şekil bozukluğu Evet 25 10.5 Hayır 163 68.5 Bazen 50 21.0 Evet 81 34.0 Hayır 117 49.2 Bazen 40 16.8 Evet 41 17.2 Hayır 151 63.5 Bazen 40 16.8 Nasır bandı 6 2.5 Evet 74 31.1 Hayır 106 44.5 Bazen 58 24.4 Hallux vagus 35 14.7 Pençe parmak 29 12.2 Her ikisi beraber 174 73.1 Tablo 2. Hastaların Ayakkabı ve Çorap Kullanımı ile Tırnak Bakımı Alışkanlıklarının Dağılımı Özellikler Sayı (n) Yüzde (%) Kaç çift ayakkabıya sahip Bir çift 22 9.2 İki çift 89 37.4 Üç çift ve üzeri 127 53.4 Evet 13 5.5 Ayağa özel ayakkabı yaptırma Hayır 176 73.9 Gerekirse 49 20.6 44

Özellikler Sayı (n) Yüzde (%) Burnu sivri ve topuklu ayakkabı giyme Ayakkabıları düzenli boyatma Ayakkabının içinin taş, çivi gibi yabancı cisim açısından kontrol edilmesi Evet 47 19.7 Hayır 191 80.3 Evet 90 37.8 Hayır 148 62.2 Evet 129 52.9 Hayır 111 46.6 Her zaman kullanılan ayakkabı 150 63.1 Yürüyüşlerde kullanılan ayakkabı çeşidi Rahat, spor ayakkabı 68 28.6 Diğer (terlik) 20 8.4 Çorap cinsi Çorap lastiğinin esnekliği Naylon 50 21.0 Pamuk veya yünlü 188 79.0 Sıkı 146 61.3 Gevşek 92 38.7 Her gün 121 50.8 Çorap değişim sıklığı Gün aşırı 81 34.1 Üç gün ve üzeri 36 15.1 Ayak tırnaklarında kalınlaşma Tırnak kesme zamanı Evet 117 49.2 Hayır 121 50.8 Banyodan sonra 87 36.6 Herhangi bir zamanda 151 63.4 Tırnak makası şahsa ait Evet 112 47.1 Hayır 126 52.9 Derin kesme 69 29.0 45

Özellikler Sayı (n) Yüzde (%) Tırnakların kesilme biçimi Kenarları düzgün 140 58.8 Kalınlaşmış ve kesemiyor 29 12.2 Tırnak batması mevcut Evet 66 27.7 Hayır 172 72.3 Daha önce diyabet eğitimi alan hastalar ve diyabet eğitimi almayan hastalar, ayak bakımı ile ayakkabı ve çorap kullanım alışkanlıkları açısından karşılaştırıldığında; eğitim alan grupta ayağa uygun özel ayakkabı yaptırma, ayakkabıyı düzenli boyama, evde terlik kullanma, çorap cinsi, çorap lastiğinin esnekliği, çorapların değişim sıklığı, ayakların günlük kontrolü ve sabunla yıkanması, suyun ısısının kontrolü, ayakların ve parmak aralarının kurulanmasına dikkat edilmesi istatistiksel olarak anlamlı çıkmıştır (p<0.05). Yine ayakkabının içinin kontrolü, ayakların nemlendirilmesi ve tırnak makasının şahsa ait olması yine eğitim alan grupta istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.001). Daha önce diyabet eğitimi alan grupta yürüyüş esnasında giyilen burnu sivri ve topuklu ayakkabı giyme, sıcak su torbası kullanımı, soba veya ısıtıcıda ayakları ısıtma, ayaklarda kuruma ve çatlama oluşması, nasır oluşumu, kaşıntı olması, tırnaklarda kalınlaşma, ayakta şekil bozukluğu olma durumu, tırnakları kesme zamanı, tırnak kesme biçimi ve tırnak batması oluşumunda istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0.05) (Tablo 3). 46

Tablo 3. Eğitim Alan ve Eğitim Almayan Hastaların Ayak Bakımı ve Ayakkabı ve Çorap Kullanım Alışkanlıklarına Yönelik Karşılaştırma Parametreleri Özellikler Özel ayakkabı yaptırma Ayakkabıyı düzenli boyama Ayakkabının içinin kontrolü Evde terlik kullanma Çorap cinsi Eğitim alan Eğitim almayan n % n % χ 2 ; p Evet 7 11.7 6 3.4 Hayır 42 70.0 134 75.3 3.28 ; <0.05 Gerekirse 11 18.3 38 21.3 Evet 32 53.3 58 32.6 22.69 ; <0.05 Hayır 28 46.7 120 67.4 Evet 48 80.0 78 43.8 25.00 ; <0.001 Hayır 12 20.0 99 55.6 Evet 16 26.7 21 11.8 26.22 ; <0.05 Hayır 44 73.3 157 88.2 Naylon 7 11.7 43 24.2 12.61 ; <0.05 Pamuk, yün 53 88.3 135 75.8 Çorap lastiğinin esnekliği Evet 48 80.0 98 55.4 23.04 ; <0.05 Çorapların değişim sıklığı Ayakların günlük kontrolü Ayakların günlük yıkanması Sabunla yıkama Suyun ısısının kontrolü Hayır 12 20.0 79 44.6 Her gün 40 66.7 81 48.8 Gün aşırı 14 23.3 67 37.9 8.86 ; <0.05 Üç gün üzeri 6 10.0 29 16.4 Evet 44 73.3 86 48.3 27.23 ; <0.05 Hayır 16 26.7 92 51.7 Evet 52 86.7 132 74.2 13.61 ; <0.05 Hayır 8 13.3 46 25.8 Evet 38 63.3 53 29.8 Hayır 20 33.3 110 61.8 4.29 ; <0.05 Diğer 2 3.3 15 8.4 Sıcak 7 11.7 34 19.1 Ilık 40 66.7 76 42.7 10.34 ; <0.05 Soğuk 13 21.7 68 38.2 47

Özellikler Eğitim alan Eğitim almayan Ayakları kurulama Parmak arası kurulama Ayakları nemlendirme Tırnak makası şahsa ait Havlu 32 53.3 74 41.6 Kağıt havlu 9 15.0 14 7.9 5.80 ; <0.05 Kurulamayan 19 31.7 90 50.6 Evet 38 63.3 57 32 23.95 ; <0.05 Hayır 22 36.7 121 68 Evet 32 53.3 35 19.7 16.89 ; <0.001 Hayır 28 46.7 143 80.3 Evet 38 63.3 74 41.6 28.24 ; <0.001 Hayır 22 36.7 104 58.4 Diyabet tipi ile topuklu veya sivri burun ayakkabı giyme, ayakları ve parmak aralarını kurulama, çorapların değişim sayısı, ayakları yıkama suyunun ısısı, ayakta kuruma, çatlama ve kaşıntı oluşumu, hallux vagus, pençe parmak oluşumu ve her ikisinin de bir arada görüldüğü şekil bozuklukları oluşumu, tırnak kalınlaşması, tırnakların kesilme şekli ve tırnak makasının kişiye özel kullanımı (p<0.05); ayakları yıkama suyunun ısısı ve çorabın lastik kısmının esnekliği arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu görüldü (p<0.001). Diyabetin tipi ile evde terlik giyme, ayaklara nemlendirici kullanma, nasır oluşumu, su toplaması, ayakları soba, ısıtıcı veya sıcak su torbası yardımı ile ısıtma, her gün ayakların ve ayakkabının içinin kontrol edilmesi, ayakların her gün yıkanması, ayağa gerektiğinde özel ayakkabı yaptırma durumu, yürüyüşlerde giyilen ayakkabı ve kullanılan çorabın cinsi arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı belirlendi (p>0.05) (Tablo 4). 48

Tablo-4. Diyabetin Tipine Göre Ayak Bakımı ve Ayakkabı Kullanım Alışkanlıklarının Karşılaştırma Parametreleri Burnu sivri veya topuklu ayakkabı giyme Ayak yıkama suyunun ısısı Çorap değişimi Çorap lastiği esnekliği Parmak arası kurulama Ayakta kuruma, çatlama Ayak ve parmak arası kaşıntı Ayakta şekil bozukluğu Tırnak kalınlaşması Tırnak makası şahsa ait Tip 1 DM Tip 2 DM n % n % χ 2 ; p Evet 20 36.4 27 14.8 10.8 ; <0.05 Hayır 35 63.6 156 85.2 Sıcak 11 20 30 16.4 Ilık 33 60 83 45.4 9.47 ; <0.001 Soğuk 11 20 70 38.3 Her gün 38 69.1 83 45.6 Günaşırı 12 21.8 69 37.9 8.12 ; <0.05 Üç gün üzeri 5 9.1 30 16.5 Evet 40 81.8 101 55.5 21.12 ; <0.001 Hayır 10 18.2 81 44.5 Evet 30 54.5 68 35.5 21.95 ; <0.05 Hayır 25 45.5 118 64.5 Evet 18 32.7 101 55.2 Hayır 21 38.2 38 20.8 13.63 ; <0.05 Bazen 16 29.1 44 24 Evet 6 10.9 68 37.2 Hayır 31 56.4 75 41 13.40 ; <0.05 Bazen 18 32.7 40 70.8 Hallux vagus 3 5.5 32 17.5 Pençe parmak 5 9.1 24 13.1 13.17 ; <0.05 Her ikisi beraber 47 85.5 125 69.4 Evet 16 29.1 101 55.2 27.04 ; <0.05 Hayır 39 70.9 82 44.8 Evet 35 63.6 77 42.1 25.88 ; <0.05 Hayır 20 36.4 106 57.9 Tırnakların kesilme şekli Derin 10 18.2 59 32.2 Kenarları düzgün 42 76.4 98 53.6 6.70 ; <0.05 Kesemiyor 3 5.5 26 14.2 49

TARTIŞMA Diyabet, hastalığın doğası nedeni ile ayak yaralarının gelişimi için uygun ortamı hazırlamaktadır. Yara oluşumunda erken teşhis ve yaranın uygun ve yoğun bir şekilde tedavi edilmesi çoğu diyabetlide ayak kayıplarını önler (Yılmaz, 2005:5-20). Diyabetli hastalarda etkin koruyucu ayak bakımı yapabilmek için riskin belirlenmesi şarttır (Kır ve Olgun, 2007:28-31). Diğer bir literatürde de belirtildiği gibi risk faktörlerinin bilinmesinin yanı sıra düzenli olarak izlem de önerilmektedir (Yüksel, 2002:127-37). Diyabetik ayak oluşumunu önlemenin en önemli noktası tüm diyabetli hastaların eğitilmesi ve verilen eğitimlerin her kontrolde tekrar edilmesidir. Diyabetli hastaların ayak bakımı ve ayakkabı kullanımına ilişkin alışkanlıklarını inceleyen bu çalışmamızda klinikte yatan diyabetlilerin sadece üçte birinin eğitim aldığı belirlendi. Literatüre göre ayak bakımına ilişkin eğitim alanların ayak sağlığı için dikkat edilmesi gereken hususları bilme oranı hiç eğitim almayanlara göre daha yüksektir (Batkın ve Çetinkaya, 2005:6-12). Ancak bilgi düzeyinden daha önemli olan husus diyabetli hastaların bilgilerini ne kadar uyguladıklarıdır. Çünkü ayak bakımı ile ilgili bilgileri yeterli düzeyde olduğu tespit edilen diyabetli hastaların bile, bu bilgilerini günlük hayatta uygulamadıklarını gösteren çalışmalar mevcuttur. Çalışmamızda ayak bakımı eğitimi almadığını bildiren hasta oranının yüksek çıkması diyabetli hasta takibinde ayak bakımı eğitiminin bölgemizde yetersiz seviyede olduğunu bize göstermektedir. Eğitim aldığını bildiren diyabetli hastaların ayak bakımlarına yönelik alışkanlıklarına baktığımızda oranların çok düşük olmadığı gözlendi. Bu da alınan eğitimlerin davranış şekline dönüştürülmüş ve günlük yaşamda kullanılmış olduğunu bize göstermektedir. Çalışmamızda diyabetli hastaların yarısının her gün ayağını kontrol ettiği tespit edildi. Diyabetlilerin her gün ayaklarını kontrol etmeleri ayakta risk oluşturabilecek etmenlerin erken dönemde fark edilmesini sağlayacaktır (Tüzün, 2005:1-4). Bu da büyük oranda hastada diyabetik ayak gelişiminin önlenebileceğini bize gösterir. Ayak bakımının yetersiz olması sonucunda ayaklarda oluşan mikroorganizmaların oluşan çatlaklardan içeri girmesi ile diyabetik ayak yaraları meydana gelmektedir (ADA, 2009). Ayakların nemli tutulması kuruma ve çatlamaların önüne geçer ve sonuçta diyabetik ayağın oluşmasını engeller. Araştırmamızda ki diyabetli hastaların sadece dörtte biri ayağına nemlendirici uyguladığını bildirmiştir. Bu da eğitim açığını bize göstermektedir. Yaptığımız araştırmada suyun ısısını evden bir başkasının kontrol etmediğini söyleyen diyabetli hasta sayısı çoğunluktadır. Ayakların yıkanacağı suyun ısısının kontrol edilmeme oranları, diyabetik ayağı olan ve olmayan diyabetlilerde benzer bulundu. Diyabette nöropati nedeniyle ısıyı ve yabancı maddeleri algılama düzeyi azalmakta hatta yok olmaktadır (Türkaslan ve Altındaş, 2004:51-7). Bu doğrultuda diyabetli hastanın ayaklarını 50

ısıtıcılardan ve sıcak maddelerden koruması gerektiği önerilmektedir (ADA, 2009). Çalışmamızda ayaklarını yıkadığı suyun bir başkası tarafından kontrol edildiğini söyleyen diyabetli hasta sayısı %12.2 dir ve bu oran oldukça düşüktür. Suyun ısı kontrolünün yapılmaması diyabetli hastaların fark etmeden çok sıcak su ile ayaklarını yıkamalarına, bu da cilt tahrişleri ile yanıklara ve diyabetik ayak oluşumuna zemin hazırlayabilir. Diyabette nöropati nedeniyle ısıyı algılama düzeyi azalmakta hatta yok olmaktadır (Türkaslan ve Altındaş, 2004:51-7) Yapılan bir araştırmada da diyabetli hastaların %17 si üşüyen ayaklarını ısıtmak için ütü, soba, sıcak su torbası veya ısıtıcı pedler gibi yöntemler kullandıklarını bildirmişlerdir (Aypak vd., 2012:423-8). Bizim çalışmamızda diyabetli hastaların çoğunun ayaklarına sıcak su torbası uygulama, soba ve ısıtıcıda ısıtma gibi diyabetik ayak oluşumuna zemin hazırlayan olumsuz davranışlardan uzak durduklarını bildirmişlerdir. Bu da diyabetli hastanın kendi bakımına yönelik davranış şeklinde yüz güldürücü bir geri bildirim olabilir. Ayakların bu yöntemlerle ısıtılması nöropati nedeniyle duyu kaybına uğrayan ayak ve parmaklarda yara açılmasına zemin hazırlayarak diyabetik ayak oluşumuna neden olacaktır. Bu nedenle hasta ve yakınına verilen her eğitimde özellikle vurgulanmalıdır. Diyabetli hastaların çoğu ayaklarını her gün yıkadığını bildirdi. Literatürdeki çalışmalarda da yıkama davranışının yüksek oranda olduğu hatta gün içerisinde birden fazla sayıda yıkama olduğu görülmektedir (Batkın ve Çetinkaya, 2005:6-12). Hastaların ifade ettiği gibi bunun nedeni çoğunlukla abdest almak için ayakların sık yıkanmak zorunda kalmasıdır. Ayak sağlığı için ayakları yıkama önemlidir (ADA, 2009, Çetinkalp, 2007:157-60). Ancak, ıslak bırakılan alanlarda mantar enfeksiyonları daha kolay oluşur (Oğur vd., 2005:19-25 ). Bu nedenle ayakların mutlak surette ıslak bırakılmaması ve yumuşak pamuklu bir havlu ile kurulanması önemlidir. Çalışmamızda diyabetli hastaların yarısından fazlası ayaklarını kurulurken, daha azı ise parmak aralarını ıslak bırakmayıp pamuklu bir havlu ile kuruladıklarını ifade etti. Bölükbaş ve arkadaşlarının (2006:82-91) yaptığı çalışmada diyabetik ayağı olan ve olmayan diyabetli hastaların %62.1 inin ayaklarını kurulamadığı bulunmuştur. Yapılan çalışmalarda nemli alanlarda mantar enfeksiyonlarının daha fazla görüldüğü belirtilmektedir (Yüksel, 2002:127-37; Oğur vd., 2005:19-25). Ayakların kurulanması ile ayakta enfeksiyon oluşması, dolayısıyla diyabetik ayak gelişimi önlenmektedir. Ayağın basınç noktalarının değişimi lokal basınç artışına yol açarak ödem, kallus oluşumu, deride bozulma ve ülser oluşumunu kolaylaştırarak diyabetik ayak lezyonlarının artmasına yardım eder (Yılmaz, 2005:5-20). Ayak tabanında oluşan nasırların ayağın yükünü arttırdığı ve nasır altındaki bölgelerde oluşan ayak yaralarını gizlediği ifade edilmektedir (Tüzün, 2005:1-4). Çalışmamızda diyabetli hastaların yaklaşık üçte biri ayaklarında nasır olduğunu, nasırı olanların yarısının nasır- 51

larını kendilerinin jilet veya makas kestiklerini söylemişlerdir. Yapılan bir çalışmada da nasırlar için kesici alet kullanımı oranı %17 olarak bulunmuştur (Aypak vd., 2012:423-8). Ayaklarda gelişen nasırlara yapılan rastgele müdahalelerde ayak doku bütünlüğü bozulur, his kaybı nedeniyle tahriş geç fark edilerek ayağın enfekte olmasına neden olabilir. Aypak ve arkadaşlarının (2012:423-8) yaptığı bir araştırmada diyabetli hastaların %59.5 i kullandığı çorabın özelliğine dikkat etmediği tespit edilmiştir. Araştırmamızda ise diyabetli hastaların çoğunun pamuklu ve yünlü çorabı tercih ettiği, yarısının çoraplarını her gün değiştirdiği, fakat çorap lastiklerinin sıkı olmaması gerektiği konusunu fazla önemsemedikleri belirlendi. Bölükbaş ve arkadaşlarının (2006:82-91) yapmış olduğu çalışmada da diyabetli hastaların %71.4 ünün pamuklu çorap giydiği görülmektedir. Pamuklu ya da yünlü, bileği sıkmayan çorap kullanımının ayak nemini korumada ve rahat kan dolaşımını sağlamada önemli olduğu belirtilmektedir (Çetinkalp, 2007:157-60). Diyabetli hastalara özellikle ayağı sıkmayan, dikişsiz ve pamuklu çorapların giyilmesi ve her gün değiştirilmesi önerilmektedir. Tırnaklar düzgün kesilmediğinde sivri kalan kısımlar cildi zedeler ve tırnak diplerinde travma oluşumuna neden olur. Travmanın oluşması diyabetik ayak oluşumuna zemin hazırlar. Araştırmamızda diyabetli hastaların yarısının tırnaklarında kalınlaşma olduğu, çoğunun tırnaklarını herhangi bir zamanda kendine özel olmayan bir tırnak makası ile kestiği, eğitim alan diyabetli hastaların ise çoğunun tırnak makasının kendisine ait olduğu saptandı. Tırnak kenarlarını düzgün olarak kesen diyabetli hasta sayısı yarıdan fazla iken, dörtte birinde tırnak batması olduğu gözlendi. Yapılan bir çalışmada ayak yarası gelişme nedenlerinin %11 ini tırnak batmalarının oluşturduğu belirtilmektedir (Abbas et al., 2002:575-9). Özkan ve arkadaşlarının (2014:29-34) yaptığı çalışmada da hastaların %62.5 inin tırnaklarını yuvarlak olarak kestikleri saptanmıştır. Tırnak kesiminde makasın enfeksiyon taşımasının önlenmesi için kişiye özel olması önemlidir. Çok derin tırnak kesimleri tırnak batmasına neden olur. Yanlış tırnak kesiminin diyabetli hastalar arasında yaygın olmasının sebebi yetersiz hasta eğitimi ile açıklanabilir. Çalışmamızda diyabetli hastaların ayakkabı kullanım alışkanlıklarına baktığımızda yarısından çoğu yürüyüşlerinde gündelik ayakkabılarını tercih ettiklerini, eğitim alan diyabetli hastaların az bir kısmı da ayağına özel ayakkabı yaptırdığını ifade etti. Aypak ve arkadaşlarının (2012:423-8) yapmış olduğu bir çalışmada diyabetli hastaların %59.5 nin özellikle kullanmaları gereken ayakkabı özelliklerine dikkat etmediklerini saptamışlardır. Yapılan bir başka çalışmada da diyabetli hastaların %75 inin kullanmaları gereken ayakkabı özelliklerinin neler olması gerektiği hususunda yeterince bilgilerinin olmadığı şeklinde bulunmuştur (Moreno et al., 1997:185-90). 52

Diyabetli hastalara yeterli ayak bakım eğitimi verilmemesi veya alım gücünün olmayışı diyabetli hastaların yanlış ayakkabı kullanımına neden olabilir. Çalışmamızda diyabetli hastaların az bir kısmının bir çift ayakkabısı olduğu görülmüştür. Buna göre diyabetli hastaların tek bir çift ayakkabı kullanmaları, ayakkabının her açıdan yıpranma oranını da göz önüne alırsak diyabetik ayak oluşumuna zemin hazırlayabilir. Diyabetli hastaların ayağa uygun özel ayakkabı yaptırma oranı düşüktür. Bir kısmı da gerekirse ayağına özel ayakkabı yaptırabileceğini ifade etti. Ayak numarası ve şeklinin değişebileceği göz önüne alınarak diyabetli hastaların ayak şekillerine uygun ayakkabı yaptırmaları diyabetik ayak oluşum riskini önemli ölçüde önleyecektir. Yapılan bazı çalışmalarda diyabetli hastaların uygun genişlikte ayakkabı alabilmeleri içi büyük numaralı ayakkabı aldıkları ortaya çıkmıştır. Özkan ve arkadaşlarının (2014:29-34) yaptığı çalışmada da diyabetli hastaların %93.7 sinde ayağına göre çok büyük ayakkabı kullandığı belirlenmiştir. Sıkı ayakkabı kullanımında ise aynı bölge üzerinde sürekli basınç oluşmasına neden olur. Uygun ayakkabı kullanıldığı zaman, basınç noktalarına sürekli yüksek basıncı engeller. Çevreye karşı bariyer görevini görür. Uygunsuz ayakkabı kullanımı ayağın ve bileğin biyo mekanizmasını rahatsız eder. Ağrı dahil olmak üzere ayakla ilgili sorunlar ortaya çıkmaya başlar (Özkan vd., 2014:29-34). Çalışmamızda diyabetli hastaların bazıları burnu sivri ve topuklu ayakkabı giydiklerini ifade etti. Özkan ve arkadaşlarının (2014:29-34) yaptıkları çalışmada da diyabetli hastaların %43.7 si nonortopedic deri yuvarlak burunlu, uygun numara olmayan ayakkabı kullandıklarını ifade etmişlerdir. Ayağa uygun ayakkabıların giyilmemesi basınç noktalarını değiştirerek yara oluşumuna zemin hazırlayabilir. Yapılan çalışmalarda uygun ayakkabı kullanımının diyabetik ayak gelişimini engellediği (Armstrong and Lavery, 1998:1-6); yanlış ayakkabı kullanımının ise diyabetik ayak oluşumuna neden olduğu bulunmuştur (Abbas et al., 2002:575-9; Altındaş vd., 2006:87-95). Ayakkabı seçiminde dar ve uyumsuz ayakkabıların tercih edilmesi bu ayakkabıların verdiği hasarın geç algılanmasına ve tedavinin güçleşmesine yol açmaktadır (Yılmaz, 2005:5-20). Araştırmamızda diyabetli hastaların yarısının ayakkabının içini taş, çivi gibi yabancı cisimler açısından kontrol ettiği belirlendi. Sözen ve Kızılcı nın (2012:41-53) yaptığı bir çalışmada diyabetik ayağı olan bireylerin %69.1 nin ayakkabılarının içini giymeden önce kontrol etmedikleri bulunmuştur. Ayakkabı içindeki yabancı cisimler, kumaşta veya deride olan yırtık ve zedelenmeler, his kaybı olan diyabetlide tahrişe ve dolayısıyla yara açılmasına neden olabilir. Araştırmamızda çoğu diyabetli hastada hallux vagus ve pençe pençe parmağın her ikisinin de bir arada olduğu saptandı. Ayakta ki şekil bozuklukları ayağa özel ayakkabı giyilmediği takdirde basınç altında kalan bölgelerde hassasiyete ve bu da yara açılmasına neden olabilir. Bu durum takibe 53

gelen hastaların büyük bir kısmının ayaklarının risk altında olduğunu bize göstermektedir. Diyabetli hastaların çoğu burnu sivri gelen ve topuklu ayakkabıyı çok tercih etmedikleri görüldü. Bunun nedeni genç yaş grubunun günlük yaşantılarında spor ayakkabı kullanımını, daha ileri yaşlarda da genelde rahat ayakkabı kullanımını tercih ettiklerini bize gösterdi. İki tipte de ayak yıkama suyunun çoğunlukla ılık olarak kullanılması dikkat çekti. Kullanılan çorapların lastik kısımlarının esnekliğinde tip 2 diyabetli hastaların yaklaşık yarısına yakınının dikkat etmediği gözlendi. Bunun nedeni tip 2 diyabetli kadın hastalarda sıklıkla diz altı çorap kullanımının tercih edilmesi ve bu çorapların lastik kısmının genelde sıkı olması olabilir. Sigara kullanma diyabetik ayağın oluşmasında önlenebilir risk faktörlerinden biridir. Yapılan bilimsel çalışmalar sigaranın diyabetli hastalarda görülen böbrek yetmezliği, görme bozukluğu, ayak ülseri, bacak ampütasyonları ve kalp krizi riskini arttırdığını göstermektedir (Bölükbaş vd., 2006:82-91). Araştırmada diyabetli hastaların dörtte biri halen sigara kullanmakta olduğunu söyledi. Bu hastaların diyabetik ayak yarası açılması konusunda çok daha riskli grupta oldukları, sigara bırakma konusunda telkin edilmeleri ve sıkı izlenmeleri gerektiği düşünülmektedir. Diyabetlilerin az bir kısmı alkol kullandığını bildirdi. Literatürde alkol alımının glisemik kontrolü bozuk, hipoglisemi riski yüksek veya kontrolsüz hiperglisemisi olan diyabetli hastalarda çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceği bildirilmekte ve alkol alımı diyabetli hastalarda önerilmemektedir (TEMD, 2009:15-20). Diyabetli hastalarda diyabetik ayaktan korunmaya yönelik kontrol edilebilir risk faktörleri azaltılmaya çalışılmalı, hipertansiyon, hiperlipidemi, alkol ve sigara ile ciddi mücadele edilmelidir. Araştırmada diyabetli hastaların çoğunda hipertansiyon, yaklaşık yarısında hiperlipidemi olduğu gözlendi. Hipertansiyonun inme, koroner kalp hastalığı gibi majör komplikasyon risklerinde artışı da beraberinde getirdiği ve vasküler hastalık açısından katılımcıların yüksek riske sahip olduklarını düşündürmektedir. Araştırmamızda ki diyabetli hastaların üçte birinde retinopati, nöropati, daha azında nefropati olduğu bulundu. Ülkemizde yapılan bir çalışmada diyabetik ayaklı bir grup diyabetli hastanın %88.1 inde nöropati ve %73.8 inde vaskülopati bulunmuştur (Özkara vd., 2002:102-5). Çalışmamızda literatürle çok paralel olmasa da nöropati ve diğer komplikasyon sayılarının azımsanmayacak sayıda olduğu ve hastaların diyabetik ayak açısından yüksek riskli olduğu düşünülmektedir. Diyabetin başarılı bir biçimde tedavi edilmesi, izlenmesi ve diyabetli hastanın etkin rolünün sağlanabilmesi için, diyabetli ve yakınlarının eğitimi ile hastanın kendi kendine bakımını öğrenmesi büyük önem taşımaktadır (Edirne vd., 2001:88-91). Literatürde bireyin kendi gözlemleri ile farkına varamayacağı problemlerin ve risklerin profesyonel 54

bir gözlem ile fark edilebileceği, bu duruma göre önlem alınarak diyabetik ayağın önlenebileceği bildirilmektedir (Sözen, 2009:1-2). Yüksek risk grubundaki hastaların en azından üç ayda bir düzenli ayak kontrollerinin yapılması önerilmektedir. Her muayenede risk değerlendirilmesi yeniden yapılmalıdır (Arıcan ve Şaşmaz, 2004:541-6). Diyabetli hastaların ayak komplikasyonlarından korunması ve ayak bakımına yönelik bilgi verilmesi ve verilen bilgilerin uygulanmasını sağlama da hemşirenin büyük sorumluluğu vardır (Jude and Boulton 2000:179-96). Diyabet hemşiresi, diyabetli hastaların ayaklarında oluşabilecek komplikasyonları ve özbakım yeterliliklerini tanımlayabilmeli, ayak bakımı davranışlarını öğretebilmeli, bireyi diyabetik ayak yönünden risk düzeyine göre uygun aralıklarla izlemelidir (Sözen, 2009:1-2). SONUÇ Araştırmamızda ki verilerin çoğu daha önce eğitim alan ve almayan diyabetli hastalar ile diyabet tipine göre ayak bakımı alışkanlıkları karşılaştırıldığında hala hastaların diyabetik ayak eğitimi açısından yeterli düzeyde bilgilerinin olmadığını bize gösterdi. Diyabetik ayak problemleri önlenebilir bir komplikasyondur. Diyabetli hastaların ilk tanı anından itibaren ayak değerlendirmelerinin yapılması, her muayenede izlenmesi, diyabetik ayak oluşumu açısından yüksek riskli bireylerin daha sık kontrollere çağırılması ve koruyucu bakım davranışlarının kazandırılması önemlidir. Eğitimler, birey ve aileye hastalığa ilişkin yaşam şekli değişikliklerini ve uygun öz-bakım davranışlarını kazandırmaya yönelik planlanmalıdır. ÖNERİLER Diyabet ekibinin önemli bir üyesi ve diyabetli hastaların ayak bakımı eğitiminde etkin rolleri olan diyabet eğitim hemşirelerinin sayılarının arttırılması önerilebilir. Böylece, özellikle diyabette ayak bakımı takibi ve eğitimi konusunda çok daha iyi sonuçlar alınabileceği düşünülmektedir. Ayak bakımına ilişkin verilen eğitimin ayrı bir eğitim planı ile verilmesi, eğitim verilirken sadece sözlü anlatım ile değil görsel yöntemlerden yararlanılarak eğitim broşürlerinin verilmesi de önem taşır. Ayak bakımı eğitimi verilen diyabetlilerin aralıklı takip edilmesi, kontrollere gelişte eksik ve yanlış uygulamalar varsa düzeltilmesi, davranış değişikliği konusunda değerlendirilmesi önemlidir. Diyabetlilerin ayak sorunları ve diyabetik ayak ülserlerinin oluşumu konusunda farkındalıklarının arttırılması, diyabetik ayak bakımı ve ayak muayenesinde hemşirelerin aktif katılımlarının olması gerekir. KAYNAKLAR ABBAS, Z.G., LUTALE, J.K., MORBACH, S., & ARCHIBALD, L.K., (2002). Clinical Outcome of Diabetes Patients Hospitalized 55

with Foot Ulcers Dares Salaam, Tanzania Diabetic Medicine, 19 (575-9) ADA, (2009). Foot Care http://www.diabetes. org/type-1 diabetes/well-being/foot-care.jsp, 20.10.2014 ALTINDAŞ, M., BİNGÖL, U.A., KILIÇ, A., & PLANCI, Ö., (2006). Diyabetik Ayakta Cerrahi Tedavi: İzlem Formuna Dayalı 500 Hastanın Analizi Türk Plastik Rekonstrüktif Estetik Cerrahi Dergisi, 2 (87-95) ARICAN, Ö., & ŞAŞMAZ, S., (2004). Diyabetik Hastalarda Ayak Bakımı Türkiye Klinikleri J MedSci, 24 (541-546) ARMSTRONG, D.G., & LAVERY, L.A., (1998). Diabetic Foot Ulcers; Prevention, Diagnosis and Classification, American Family Phisician, 6 (1-6) AYPAK, C., KOÇ, A., YIKILKAN, H., & GÖR- PELİOĞLU, S., (2012). Diyabetik Ayak Bakımı Cumhuriyet Tıp Dergisi, 34 (423-428) BATKIN, D., & ÇETİNKAYA, F., (2005). Diabetes Mellitus Hastalarının Ayak Bakımı ve Diabetik Ayak Hakkındaki Bilgi, Tutum ve Davranışları Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences), 14 (6-12) BÖLÜKBAŞ, N., PAYDAŞ, M., & BOSTON, Ö., (2006). Diyabetli Hastaların Ayak Bakımı ile İlgili Davranışlarının ve Mevcut Ayak Durumlarının Saptanması Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, 1 (82-91) CİHANGİROĞLU, M., (2009). Diyabetik Ayağa Girişimsel Radyoloji Desteği Diyabet Forumu, 3 (1-7) ÇELİK, S., & ÖZTÜRK, G., (2009). Diyabetik Ayak Risk Faktörleri ve Bakım Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemşirelik Dergisi, 1 (22-27) ÇETİNKALP, Ş., (2007). Diyabetik Hastalarda Ayak Sorunları Pusulanız Sağlık Olsun, İzmir, 1 (157-160) EDİRNE, T., ERSOY, F., & YILMAZ, M., (2001). Diabetes Mellitus ta Hasta Eğitimi ve İzlemi Sürekli Tıp Eğitim Dergisi (STED), 3 (88-91) ERDOĞAN, F.G., (2010). Diyabetiğin Ayak Bakımı ve Dermatolojik Yönü, 46. Ulusal Diyabet Kongresi Bildiri Kitapçığı, 12-16 Mayıs Antalya, (34) GREENMAN R.L., PANASYUK S., WANG X., LYONS T.E., DINH T., LONGORIA L., GIURINI J.M., FREENMAN J., KHAOD- HIAR L., & EARLY A.V., (2005). Changes in the Skin Microcirculation and Muscle Metabolism of the Diabetic Foot Lancet, 366 (1711-1717) JUDE, E.B., & BOULTON, A., (2000). The Diabetic Foot, Diabetes: Current Perspectives, 56

Betteridge D.J, Martin Dunitz LTD., First Published in the United Kingtom, pp.179-196 INTERNATIONAL DIABETES FEDERATION (2013). Diabetes Atlas. 6th edition, http:// www.idf.org/diabetesatlas 20.10.2014 KIR, B.E., ÖZYAZAR, M., & BAYINDIR, Ç.A., (2009). Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Servisine Yatan Diyabetik Hastalarda Komplikasyonlar ve Mali Yük Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemşirelik Dergisi, 2 (6-13) KIR, B.E., & OLGUN, N., (2007). Diyabetik Ayaktan Korunma ve Yara Bakımı Koç Üniversitesi Hemşirelikte Eğitim ve Araştırma Dergisi, 1 (28-31) KOÇAK, K.D., & OLGUN, N., (2009). Tip 2 Diyabetli Hastalarda Ayak Bakım Becerisinin Kazandırılması Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemşirelik Dergisi, 1 (28-37) MORENO, H.M.I., TRILLA, S.M., ESPLUGA, C.A., MENGUAL, M.N., BUNDO, V.M., JUANOLA, C.J., & AUBA, L.J., (1997). Self Care and Risk Factors of Diabetic Foot in Patients with Type II Diabetes Mellitus Aten Primaria, 20 (185-190) OĞUR, R., BABAYİĞİT M.A., & YAREN, H., (2005). Sağlık Teknisyeni Öğrencilerinin Ayak Hijyeni Konusundaki Bilgi, Tutum ve Davranışlarının Belirlenmesi Genel Tıp Dergisi, 1 (19-25) ÖZKAN, İ., BAHAR, M., ÇAM, S., & YIL- DIRIM, A., (2014). Diyabet Hastalarında Uygun Kullanımın Değerlendirilmesi Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemşirelik Dergisi, 1 (29-34) ÖZKARA, A., AKTÜRK, M., DELİBAŞI, T., & KARAAHMETOĞLU, S., (2002). Diyabetik Ayaklı 84 Hastada Risk Faktörlerinin İncelemesi Türkiye Tıp Dergisi, 3 (102-105) SATMAN, I., OMER, B., TUTUNCU, Y., KALACA, S., GEDIK, S., DINÇAG, N., KARSIDAG, K., GENC, S., TELCI, A., CANBAZ, B., TURKER, F., YILMAZ, T., CAKIR, B., & TUOMILEHTO, J., (2013). Twelve-year trends in the prevalence and risk factors of diabetes and prediabetes in Turkish adults European Journal of Epidemiology, 28 (169-180) SÖZEN, E., (2009). Diyabetli Bireylerin Diyabetik Ayak Görülme Durumlarına Göre Ayak Bakım Davranışlarının İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İzmir, ss.1-2 SÖZEN, E., & KIZILCI, S., (2012). Tip 2 Diyabetlilerde Ayak Bakım Davranışlarının İncelenmesi ve Karşılaştırılması Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi, 28 (41-53) 57

TÜRKASLAN, T., & ALTINDAŞ, M., (2004). Diyabetik Ayak Yaraları, Türk Plastik Rekonstrüktif Estetik Cerrahi Dergisi, 12 (51-57) TÜRK ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZ- MA DERNEĞİ (TEMD)., (2009). Diabetes Mellitus Çalışma ve Eğitim Grupları. Diabetes Mellitus ve Komplikasyonlarının Tanı, Tedavi ve İzlem Klavuzu, ss.15-20 YILMAZ, C., (2005). Diyabetik Ayak Ülserleri, Ed.: Tüzün M., Çetinkalp Ş., Diyabetik Ayak ve Tedavisi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Grafmat Basım ve Reklam, İzmir, ss.5-20 YÜKSEL, A., (2002). Diyabette Ayak Bakımı Diyabet Hemşireliği Temel Bilgiler Kitabı, Diyabet Hemşireliği Derneği, Tavaslı Matbaacılık, İstanbul, ss.127-137 TÜZÜN, M., (2005). Diyabetik Ayak Ülserlerinin Sınıflaması ve Etiyopatogenezi, Tüzün M., Çetinkalp Ş. (Editörler), Diyabetik Ayak ve Tedavisi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Grafmat Basım ve Reklam, İzmir, ss.1-4 58