CANSTAN DA KTDARIN HEM ÖDÜLÜ HEM BEDEL OLARAK ERKEKLK MANHOOD IN CANSTAN BOTH AS THE REWARD AND THE COST OF POWER Pelin ASLAN



Benzer belgeler
MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

Borsa : Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. ni,

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz...

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

RAN SLÂM CUMHURYET ANKARA BÜYÜKELÇS SAYIN FROOZ DAWLATABAD LE RÖPORTAJ. Kırmızı Çizgi dergisinde yayımlanan bu röportajı

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

BENMAR VE KURUTMA DOLABININ KULLANIMI

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz

FRANSA DA OKULA GTME

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

TÜRK DİZİLERİ. Türk dizilerinde bu ay konumuz MEDCEZİR KARAKTERLERİMİZ MİRA BEYLİCE SELİM SEREZ ASIM ŞEKİP KAYA BEREN BEYLİCE FARUK BEYLİCE TUĞÇE

Bugün uzaklardaki bir YİBO'dan İLKYAR'ın yıllar önce gittiği bir YİBO'dan değerli fedakar YİBO öğretmenlerimizden biri yazmış...

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

!" # $%!" ## #! " $ $ # $ %%%! &' % ()! &'

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

SRKÜLER NO: POZ / 42 ST, YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

Güzellerden Güzellemeler...

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

Kurbanlar & Failler. Kurban-Fail Bölünmesinin Psikodinamiği. Istanbul, 6 Nisan (c) Prof. Dr.

!" # $%! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

DELTA MENKUL DEERLER A..

r i = a i + b i r m + i

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

! " #$!" ## #! " $ $ # $ %%%! &' % ()! &'

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler

stanbul, 11 Ekim /1021

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

KATILIMCI YEREL YÖNET M ANLAYI INDA. H.Burçin HENDEN. Özet. Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN:

!" # $%! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

&' ($ *!+ *,+ $*-!+ *./( " "!/ ( (! + * 0 $ 1 /+%$ "$ $ / + "/ 2 %/

BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir.

Ben bunun iyi ve kötü niyetine bakmadan düüncelerimi açıkça dile getirmek istiyorum ki bu gruba

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

T.C. ANKARA ÜNVERSTES BURS VE KISM ZAMANLI ÇALIMA BAVURU FORMU

! " #$! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

dükkan gezip farklı zeka oyunları arayan gönüllülerimizin oldu"unu biliyorum. #çim ı!ıldıyor

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. Güz 2012 Fall 2012

STANBUL PORTFÖY YATIRIM B TP LKT YATIRIM FONU ÇTÜZÜK DEKL

Manisa İl merkezinde Yaşayan Kadınların Aile İçi Şiddete İlişkin Görüşleri, Deneyimleri ve Etkileyen Faktörler

KTSAD LETMELRE DAHL MENKUL KIYMETLERN DEERLEMES. Bülent AK Ba Hesap Uzmanı

1946 BELEDYE SEÇMLER VE BU SEÇMLERDE KADIN SEÇMENLERN DURUMU. Kadir EKER ÖZET

TÜS AD B LKENT ÜN VERS TES BUSINESS SEMINAR KONU MASI

Dexter Filkins (2008). The Forever War, New York: Vintage Books. Ahmet Hakan ÖZKAN *

,$( -./(,$( 0$0$ (,$(

Romanda Mekân Kavramı Concept of Place in Novel

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE

GENEL MEKTUP NO: 2007/07 TARH : TÜM ÜYELERMZE,

Ergin AYAN (2009). Willermus Tyrensis in Haçlı Kronii ( ), Karadeniz Dergisi Yayınları, Ankara, 160 s, ISBN

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul

BYS. T.C. Ulatırma Bakanlıı Biliim Belge Yönetim Sistemi Çözümü

!" # $%! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

Okul Dönemi Çocuklarda

Kendi sorumluluklarımızı taşımayı öğrendikçe de gelişiriz. Burada karşılıklı bir ilişki söz konusudur.

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Kullanım Kılavuzu. Çamaır Makinası PW9

Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi

! " #$! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB

Mustafa ALTUNDAL DS 2. Bölge Müdürü Mart 2010-AFYON DÜNYA SU GÜNÜ 1 / 17

İyi Aksamlar, Bir gönüllümüzün annesinin mektubu da ekte yer alıyor... Bir de 12 sene sonra gelen mesaj...

1.Aşama (Cüzdanını doldurmaya başla) Para kazanmanın birçok yolu var. Bu yolların hepsi birer altın kaynağıdır ve işçiler bu kaynaktan

!" # $%! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

Anahtar Kelimeler: Afet Sosyolojisi, Deprem Olgusu, Van Depreminin Sonuçları, Depremzede Öretmenlerin Sorunları.

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

Özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı

Kadınlar kimsenin namusu değildir

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

BAKIM HZMETLER SÖZLEMES

Döviz Kuru Hareketleri ve Enflasyon Dinamii: Türkiye Örnei

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER

Yonca Anzerliolu, Karamanlı Ortodoks Türkler, Phoenix Yayınları, Ankara 2003, 376 s.

TÜM OTOBÜSÇÜLER VE LETMECLER FEDERASYONU KARAYOLU YOLCU TAIMACILII SEKTÖRÜNÜN TARHSEL GELM

BAĞLAÇ. Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir.

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Yeim ÇELK. Ar. Gör. Dr., Akdeniz Üniversitesi letiim Fakültesi Halkla likiler ve Tanıtım Bölümü,

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra;

ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES

Eğitişim Dergisi. Sayı: 22. Mart DUYGUSAL TACİZ (Mobbing) ETKİSİ VE SONUCU. Nalân Erdoğan

1. Satı ve Daıtım lemleri " # $ "!!

PIZZA DONALDO TÜRKYE. Mevcut Durum

!$YER!NDE C!NSEL YÖNEL!M AYRIMCILI%I: LGB B!REYLERE YÖNEL!K B!R ALAN ÇALI$MASI

Türkiye de Ekonomik Aktivite çinde Yabancı Sermaye Payı

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet Kavramları

ğ ğ ş ğ ğ ğ ş ğ ğ ş ş ş

Transkript:

CANSTAN DA KTDARIN HEM ÖDÜLÜ HEM BEDEL OLARAK ERKEKLK MANHOOD IN CANSTAN BOTH AS THE REWARD AND THE COST OF POWER Pelin ASLAN Öz Yarım kalmı bir Yusuf Atılgan romanı olan Canistan; dostluun, hesaplamanın, öfkenin, kinin ve iddetin ortasında erkeklik ve iktidar kavramlarının inasına dair bir okuma imkânı sunar. Bu makalenin merkezine romanın çocukluktan erkeklie biran önce geçmek isteyen, böylelikle güçlüler saffında yer alacaını düünen ve bunun için mücadele eden bakarakteri Selim alınmıtır. Makalenin niyeti Selim üzerinden romanda güç ve güçsüzlüün erillikle nasıl bir ba kurduuna, gücün ve iktidarın toplumsal cinsiyetle olan ilikisine odaklanmaktır. Çalımayla amaçlanan, erkeklikle iktidar elde etme arasındaki ilikiyi irdelemek ve bu ilikide cinselliin ve iddetin belirleyici rolünü çözümleyerek Yusuf Atılgan nın algısından erkek olma hallerini, hedef olarak belirlenen erkekliin kazandırdıı gücün yanında kaybettirdiklerini de tartımaya açmak, ödül ve bedel olarak erkeklii sorgulamaktır. Anahtar Kelimeler: Yusuf Atılgan, Canistan, Erkeklik, ktidar, iddet, Cinsellik. Abstract Canistan is an unfinished novel written by Yusuf Atılgan and it can be read as the construction of manhood in terms of friendship, enmity, violence and revenge. This article focus on the protagonist of the novel, Selim who wants immediately to leave behind his childhood and be man in order to exist in the powerful class. In his childhood Selim s best friend is a son of the agha and this makes him feel despised. According to Selim, there is only way to get rid of this feeling is to use the power that is gained by manhood as the weapon of violence but this also ruins him. In this respect the purpose of this article is to analyze the relationship between power/powerlesness and masculinity, the relationship between power and social gender through Selim and to describe of the constitutive role of sexuality and violence in these relations. This kind of analysis from the perspective of Yusuf Atılgan facilitates us to negotiate the manhood which is determined and gained as a target in terms of the reward and the cost. Keywords: Yusuf Atılgan, Canistan, Manhood, Power, Violence, Sexuality. Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.

Giri Duruma, yargıç, tanık ve sanık adlı dört bölümden oluan fakat son bölümü yazarın ömrü yetmedii için tamamlanamayan Canistan, yarım kalmı bir Yusuf Atılgan romanı olarak ilk kez 2000 yılında yayınlanır. Dier romanları Aylak Adam, Anayurt Oteli ve hikâyelerinde ehir ve kasaba insanının sıkıntısını, sıkımılıını edebiyatının malzemesi hâline getiren Atılgan, bu kez bu ruhsal durumların tezahür ettii mekân olarak köyü odaına alır. Fonuna kinci Merutiyet yıllarından Millî Mücadele yıllarına dek uzanan bir tarihsel süreci alan ve Manisa nın Hacırahmanlı köyünde geçen olayları anlatan Canistan; okurlarına dostluun, hesaplamanın, öfkenin, kinin ve iddetin ortasında erkeklik ve iktidar kavramlarının inasına dair bir okuma imkânı sunar. Bu makalenin merkezinde romanın çocukluktan erkeklie bir an önce geçmek isteyen, böylelikle güçlüler saffında yer alacaını düünen ve bunun için mücadele eden bakarakteri Selim var. Zaten, romanın yarım kalmasına ramen, anlatıda Selim in hikâyesinin tamamlandıını görüyoruz. Bu balamda bu incelemede Canistan benim açımdan yarım kalmı bir roman özellii göstermiyor. Selim üzerinden romanda güç ve güçsüzlüün erillikle nasıl bir ba kurduuna, gücün ve iktidarın toplumsal cinsiyetle olan ilikisine odaklanmak niyetindeyim. Amacım, erkeklikle iktidar elde etme arasındaki ilikiyi irdelemek ve bu ilikide cinselliin ve iddetin belirleyici rolünü çözümleyerek Yusuf Atılgan nın algısından erkek olma hâllerini, hedef olarak belirlenen erkekliin kazandırdıı gücün yanında kaybettirdiklerini de tartımaya açmak, ödül ve bedel olarak erkeklii sorgulamak. I. Erkek Kimliini Sakatlayan Cinsellik Okur anlatının hemen baında iddetle karılaır. iddeti, ikenceyi gören Tokuç Ali, uygulayan ise Selim ve arkadalarıdır. Selim aralarındaki bazı hesapları görmeye gelmitir. Bu hesaplamanın nedeni ve önemini yorumlayabilmek erkeklik üzerinden elde edilen iktidarı kavramımızda kilit noktası tekil eder. Anlatıda geriye dönülerle Selim ve Tokuç Ali arasındaki ilikiyi öreniriz. Selim babasının ölümünden sonra, sekiz yaındayken, Ali nin babası Tokuç Osman ın yanında yanama olur. Bu andan itibaren Selim ve Ali nin dostluu da balar. Dostluklarında merhamet vardır; Ali nin canı yansa Selim, kendi canı yanmı gibi hisseder, arkadaının üzerine titrer. Dostluklarında güven vardır; ilk aklarını paylaırlar birbirleriyle, biri bir kızı seviyorsa, dieri onun sevdiine yan gözle bakmaz, hatta gerekiyorsa biri ötekine kız kaçırmada yardımcı olur. Dostluklarında empati vardır; ilk avlarında ilk avı gerçekletiren öteki üzülmesin diye, kaderim varmı, av önüme kondu, diyerek dierini avutur. Dostluklarında eitlik vardır; erkeklie adım atma yolunda önemli bir gösterge olan ilk tüfee sahip olma deneyimini bile Ali, babası henüz Selim e tüfek almadıından kendi baına yaamayı reddeder, ancak Selim e de tüfek alındıında onun tüfei olacaktır. Onlar ite böyle kardeten öte, iki can dostudurlar ve karde deil de karde gibi olmak çocukluklarında Selim in gözüne batmaz; Selim anası, babası ve ablasının doal olarak Ali yi kayırdıklarını düünür ama onların davranılarındaki eitsiz muameleden rahatsızlık duymaz. Ali nin avucu yandıında telaa kapılan, ona kıyamayan, Ali nin acısını dindirmek için elinden geleni yapmaya çalıan Selim e ne olmutur ki imdi arkadaının dizini tuz buz edip bununla da kalmayıp göbeini yararak kızgın ya damlatacak duruma gelmitir? te anlatı duruma adlı ilk bölümünde Selim in görülecek hesabını görmek için Ali ye yaptıı ikenceyle açılır. Selim çocukluktan beri güttüü kini kusmaya, tüm geleceini ekillendirmi olan geçmi bir olayın intikamını almaya gelmitir. Kinden kaynaklanan iddet ve acımasızlık ilk bölümde varlıını rahatsız edeci bir ekilde ortaya koyar. Henüz hiçbir kadınla cinsel deneyim yaamamı Selim ve Ali bir gün bir sıpayla cinsellik yaayacaklardır ve Ali nin Selim e sormaksızın hayvanın yanına önce girmesi Selim in gururun kırılmasına neden olur. Selim, Ali tarafından aaılandıını, hor görüldüünü, dılandıını düünür, ne de olsa Ali aa olu dur, öncelik doal olarak onundur. Ali, Selim e kardeim derken samimi deildir ve ite imdi eline geçen ilk fırsatta ona aralarındaki hiyerariyi göstermitir, herkes haddini, yerini, sınıfını, sırasını bilmelidir. Böyle düünen Selim o derece incinmi, o derece aaılanmı, küçük düürülmü hisseder ki saır anasını, çocukluunu, tüm yaamını geride bırakarak köyü terk eder. Bu olayı Selim o andan sonraki tüm yaamı boyunca unutmaz; maruz kaldıını düündüü o aaılanmılıı saplantılı bir hâlde sık sık hatırlar, her hatırlayıında da yeniden aynı eyleri hisseder, kinle, nefretle, hınç ve intikamla dolar. Yıllar sonra Selim Ali ye bu olayı hatırlattıında Ali yapılan tüm ikencenin nedenin bu olacaına ihtimal vermez, onun gözünde bu, önemsiz bir anıdır. En sevdiim arkadaımın bana bunları yapabilmesi için büyük bir suçum olmalı benim. (Atılgan, 2012: 12) diye düünür. Babasının Selim e parasını vermemi olduundan üphelenir. O deil; verdi elbet yanamanın hakkı parayla ödeniyor bu dünyada. imdi derdimiz baka (Atılgan, 2012: 8) diyen Selim için ise 54

olayın baka ve onun açısında çok daha derin bir boyutu söz konusudur. Hayvan damının kapısındaki horlama Selim için Ali den çok daha büyük bir anlam taımaktadır. Acaba Selim, baka bir olay karısında Ali yle eit olmadıklarını fark etseydi, havyan damında yaadıı bu olay kadar etkilenecek miydi? Bilindii üzere kırsal alanda aalık önemli bir sosyal statü göstergesidir; aa güç sahibidir, onun iktidarı çevresindekiler tarafından kabullenilmitir ama Selim le Ali arasında o güne dek bir ezen-ezilen çatıması, aralarındaki bu sınıfsal hiyerarik durumu imleyen herhangi bir mesele yoktur hatta daha önce de belirttiim gibi onların ilikisi eitlie dayanır, bakalarının onları eit görmemesi Selim in umurunda deildir. Baka bir olay karısında da eit olmadıklarını Ali nin herhangi bir davranıından dolayı hissetseydi Selim, elbette yine aaılanmı hissederdi ancak bu derece travmatik olur muydu, bunu bilemeyiz. Sıpa mevzusu ise Selim de travmatik bir etki yaratmıtır çünkü bu olay içerisinde cinsellii de barındırır. Psikanalizin dikkat çektii üzere cinsellik, kiiliin dorulanmasında, erkek kimliinin pekitirilmesini salamada son derece önemli bir ileve sahiptir. (Cebeci, 2004: 74, 80) Selim o gün o hayvan damında yaananlar yüzünden hem sınıfsal açıdan daha altta olduu gerçeiyle karılamı hem de kendini cinsel deneyimini yaamaktan alıkonulmu hissetmitir. Zaten bir daha tam bir cinsel deneyim yaayana kadar Selim i kendine güvenen, hayatından memnun bir erkek olarak görmeyiz aksine köyünü terk ettikten sonra sürekli olarak erkek olduunu kanıtlama çabası içine girer. Erkeklik sadece doutan sahip olunan bedene, cinsiyete indirgenebilecek bir ey deildir aksine iktidar ilikilerine karı verilen mücadele sonucu kazanılan yapay bir durumdur. (Gilmore, 1990: 11) Demren in ifadesiyle; Erkeklik in, kadınsı veya kadın olmayan olduu varsayılır ve erkeklie balı öznellikler bununla ilgili normatif söylemler tarafından sınırlandırılır ve ina edilir. Özellikle iktidarın erkeklie balı öznelliklerle dorudan bir ilikisi vardır, iktidar erkeklik le özdeletirilir. Erkeklie balı normatif ve hegemonik öznellikler iktidara içkin bir ekilde kurulurlar. (Demren, 2008: 80) Ancak bir toplumsal ina ürünü olan erkeklik çou erkek tarafından sorgulanmaz, verili bir durum olarak kabul edilir. Ali nin erkeklii kazanmak için Selim kadar zorlu bir süreçten geçmesine gerek yoktur, o zaten aa oludur ama Selim gücün, iktidarın, söz sahibi olmanın yolu olarak gördüü erkeklii kazanmak için Ali ye göre çok daha sıkıntılı bir süreçten geçecektir. Köyünü terk etme anına kadar Ali bir erkek çocuktur, henüz bir erkek deildir. Erkek çocuk ev içi yaamında, annesi ya da dier kadınların olduu ortamlarda erkek çocuk olmanın keyfini çıkarsa da yetikin erkeklerle bir araya geldiinde bu durum bozulur. Yetikin erkek otoritesinin egemenliindeki dünyayla karılatıklarındaysa erkek çocuklar henüz dâhil olmadıkları bu dünyada kendilerini acemi ve yetersiz hissederler. Yetersizlik duygusuyla baa çıkabilmek içinse sertlii ve iddeti kendileri için en uygun kılıf olarak görürler. Böylece kendi güçsüzlük deneyimlerini hafifletme ve bu güçsüzlükten kurtulma imkânı bulurlar. (Kandiyoti, 1997: 194) Doup büyüdüü köyden ayrılmasıyla Selim de yetikin erkek otoritesi nin egemenliindeki dünyaya adım atmı olur ve bundan sonra Selim için acemilik ve yetersizliklerini gidermek adına olaanüstü bir çaba harcayacaı dönem balar. II. Erkek Kimliini Edinme Kültüre özgü algılamalar sonucu oluan erkeklik kırsal corafyada fiziksel güçle de son derece ilintilidir. Köyden ayrılıp Manisa daki bir çiftlie çalımak için bavurduunda Selim, kâhyanın Küçüksün daha, çiftlik iine dayanabilecek misin? (Atılgan, 2012: 19) sorusunu kendinden emin bir ekilde yaparım diye yanıtlar. Selim, on be yaında olduunu, ite pitiini, zorlanmadıını, ilerin, çok çalımanın onu yormadıını sürekli vurgular, küçük olmadıının, altını çizer, acemi ve yetersiz olmadıını göstermeye çalıır ve dier içilerin ona eit deil de erken gelimi bir çocuk gibi davranmalarından rahatsızlık duyar. Çiftlikte fiziksel güç gerektiren tüm ileri kısa sürede en iyi ekilde yerine getirerek takdir kazanır. Böylece erkek olmak yolunda önemli adımları atmaya balamıtır. Gilmore, erkekliin evrensel inasına odaklandıı Manhood In The Making: Cultural Concepts Of Masculinity adlı çalımasında kültürel farklar olmasına karın, hemen hemen tüm toplumlarda erkeklik için üç temel davranıın yerine getirilmesi gerektiini gözlemler: bir kadını hamile bırakmak, bakmakla yükümlü olunan kiileri tehlikeden korumak ve hısım akrabaları geçindirmek. (Gilmore, 1990: 223) Selim de çiftlikte kazandıı paradan annesine verir. Annesini ziyaret edip ona bir altın verdikten sonra hislerini gizlemez; rahatlama hissetmitir, artık ne de olsa kimse anasına bakmadıını söyleyemez. Erkeklii elde etme yolunda verdii mücadelede böyle kazanımlar yaayan Selim, en büyük adımı ise çiftlikten ayrıldıktan sonra bulduu yeni iinde atar. Kendisinden yaça büyük dul bir kadın olan Esma nın yanında çalımaya balayan Selim yine çalıkanlııyla göz doldurur. Esma ya ilgi duymaya balayan Selim in ilgisine Esma da karılık verir. Hiçbir kadınla olmadım daha önce, bana sen öret. (Atılgan, 2012: 40) diyerek Esma ya yanaan Selim i nikâhsız çok 55

günah olur diyerek ilk balarda reddetmek istese de Esma, istekli bu genç erkee karı koymaz, Selim le birlikte olur. Esma da son derece isteklidir; tutkulu bir biçimde seviirler. Bu ilk cinsel deneyimin ardından Selim kendini büyüyüp adam olmu gibi hisseder, artık çok mutludur. Bu balamda, anlatıda bu sahnenin hemen ardından gelen çuval taıma sahnesinde Çuvallar aır, sen küçüksün daha, kaldırabilecek misin? (Atılgan, 2012: 42) diye soran Mehmet Aa ya Selim in Ne küçüü aam, adam oldum ben. Evelallah yüz yirmi okka çekse vız gelir, kollaıp atarız. (Atılgan, 2012: 42) diyerek karılık vermesi son derece anlamlıdır. Selim artık küçük bir erkek çocuu deildir, adam olmutur; Esma yla gerçek anlamdaki ilk cinsel ilikisini yaamı, böylece cinsellik onun erkekliini pekitirmi, erkek kimliini dorulamıtır. Cinsellik kimlik kazandırır ve bir kimlie sahip olmak da iktidarı getirir. (Paglia, 1996: 8) Ne tuhaf, Makbule yi falan unuttuk gitti yahu. Ulan Ali, bilmeden iyilik etmisin bana, ama ileride bir gün soracaım sana. Hep on dönüm baım olsa derdim, ite fazlası oldu, üstelik karım da var; gene de unutamıyorum bana ettiini. (Atılgan, 2012: 45) diyen Selim sosyal anlamda da sınıf atlamıtır, artık bir baı vardır, sadece içi deil mal sahibidir de ama güçlü, mutlu ve hayatından memnun olsa da Ali yi affetmez. Hâlâ Ali nin dostluklarına ihanet ettiini düünür, kini hâlâ yüreini burkmaktadır. lk gençlik yıllarında yaanan travma etkilerini hâlâ sürdürmektedir. Selim, güçlü olduunu Esma ya ve çevresindekilere ispatlamıtır ama Ali nin bunların hiçbirinden haberi yoktur. Bu balamda denilebilir ki Selim in deneyimledii aaılık kompleksinden kurtulmasının yolu ancak Ali karısında elde edecei iktidarla gerçekleecektir, bu böyle olmasa da, Selim in inandıı doru bu gibi gözükmektedir. Bu arada toplumsal fonda, Merutiyet ilan edilmi, hürriyet ülkenin gündemine yerlemitir. Artık dört be yılda bir mebuslar seçilecek, seçilenler stanbul da toplanıp halkın yarına kanunlar yapacaklardır. Tüm bunları anlatıcı Selim in cephesinden öyle yorumlar: Oysa Selim, Esma gibilerinin yaamında nasıl bir deiiklik olabilirdi? Belki üzümü daha pahalı satabilirlerdi. (Atılgan, 2012: 50) Bu yaklaım gösteriyor ki Yusuf Atılgan, büyük toplumsal deiimlerden daha çok o toplumsal deiikliklere maruz kalan, çou anlatıda tarihin görmezden geldii sıradan küçük insanların hikâyesine odaklanmaktadır. Bu noktada denebilir ki Canistan, Türkçe edebiyatta köyü konu edinen pek çok romandan farklıdır; memleket gerçei ne yaslanan deil, bireyi merkeze alan, bireyin hikâyesini konu edinen bir romandır. Canistan kırsal alanda bir var olma hikâyesidir. te bu var olma, kendini var etme mücadelesinde Selim, bir erkek olarak varlıını karısının hamililiiyle daha da ortaya koyar. Erkeklii tam onaylanmıken bebeinin ölü doması ve çok kısa bir süre sonra karısı Esma nın ölümüyle Selim yeniden büyük bir yara alır. Selim Esma yı çok sevmitir, onunla tutkulu bir evlilik hayatı olmutur. Cinsellii sıkılmadan, utanmadan tüm doallııyla yaamılardır. Çounlukla aysız gecelerde çay kıyısındaki sevimileri karı kocaya büyük zevkler vermitir. Selim artık bunların hiçbirini yapamayacaktır. Lichtenstein akın bireyi yalnızlık duygusundan kurtarmak ve sevilen kiiyle birleme düüncesi salamak üzere iki ilevi olduundan bahseder. Bu görüe göre, orgazm ve ego arasında büyük bir iliki vardır. Kiinin kendi varlıını gerçek olarak algılamasında orgazmın rolü büyüktür. (Cebeci, 2004: 103) Bu balamda Selim karısının ölümüyle kendi varolu mücadelesinde tekrar büyük bir yara alır, yalnızlaır, durgunlaır. nzivaya çekilir, ba bahçe ilerini yapmaz. Kuvvetli, ekmeini tatan çıkaran, mücadeleci, risk alan, aktif, erkek Selim in yerine acı çeken, duygusal ve kendini yalnızlıa mahkûm eden bir Selim gelmitir. Oysa erkeklik pasiflii deil, sertlii gerektirir. (Gilmore, 1990: 220) Bu açıdan bakıldıında Selim in mücadeleyi, soukkanlılıı, acımazsızlıı ve sertlii gerektiren, erkekliin içselletirilmesinde önemli bir adım olan askerlikten kaçması aırtıcı deildir. Sancar, erkeklik ve askerlik arasındaki ilikiye dair unu iddia eder: Militarist pratiklerin içselletirilmesi ile erkeklerin ölme ve öldürmeye razı savaçılar hâline gelebilmeleri, askerliin bir tür erkeklik sınavı olarak var olmasına balıdır ve bu sınavı baarı ile geçenlerin salam erkek olarak topluma katılmaya hak kazanacaına dair bir ritüelistik sözleme söz konusudur. (Sancar, 2009: 155) Bu açıdan baktıımızda Selim in bu ritüelistik sözleme ye uymadıını görürüz. Duygusal bir süreçten geçen Selim in Birinci Dünya Savaı na katılmak üzereyken askerlikten kaçması onun yeni bir hiyerarik düzen içinde yeniden erkeklik ispatlamaya maruz kalmak istemedii, henüz buna hazır olmadıı eklinde yorumlanabilir. Ama toplum nezdinde erkeklik öyle bir mittir ki yaam boyu kanıtlanması gerekir. Selim de erkek kimliinden daha fazla uzak kalamaz. Zayıflıını, güçsüzlüünü daha fazla göstermemeli, erkeklie geri dönmelidir. Yeniden erkek olma fırsatını ona Yunan igali getirir. Yunan igali sonucu ülkede çeteler olumutur ve Selim de bu çetelerden birinin lideri olur. Emrindeki bir grup adamla Yunanlılara karı koyan çetelerin parasal sıkıntılarını gidermek, ihtiyaçlarını karılamak için zengin köylülerin evini basarak altınlarını almaktadır. Çete liderlii Selim e yeniden hem kendini var etme hem de toplumda bir statü kazanma, tutunma imkânı verir. 56

Çetecilik sayesinde Selim, iddet kullanma, otorite kurma, gücünü dierleri üzerinde uygulama gibi eylemleri gerçekletirerek tekrar erkekliin dünyasına adım atar. Yapay bir tertip olan toplum, insanın doa karısındaki edilgenliini hafifletmeye yarayan bir sistemdir ve bu sistemin suçu denetim altında tutma gücü vardır. Selim in içinde yaadıı toplum ise sava sürecindedir, toplumsal denetim zayıflamı, kaotik bir atmosfer olumutur. Toplumsal denetim zayıfladıında ise insanın doutan gelen acımasızlıı ortaya çıkar. (Paglia, 1996: 5-8) Bu balamda çetecilik deneyimi Selim in iddeti içselletirmesi ve normalletirmesine neden olarak Ali ye uyguladıı ikencenin hazırlayıcısı ilevini görür. Demren in belirttii üzere, Erkek olmak, bireysel ve sabit olmaktan çok, grup içerisindeki dier öznelerle beraber kurulan deneyimsel yani icra edilerek yaanılan bir süreçtir. craat ve deneyimden baka bir ey olmayan erkeklik, ontolojik varlıını ve gerçekliini ancak yaanılan grup veya toplum içerisinde kazanır. Paylaılan ortak bir deneyim ve icra etme yoksa erkeklik de yoktur. (Demren, 2008: 80) Bu açıdan düünüldüünde çete liderlii Selim e erkekliinin inasında geni bir alan yaratır. Selim, kararlar alır, evler basar, emirler yadırır, çou iddete dayansa da icra edecek çok eyi vardır ve onun gücü dierleri tarafından da onaylanır. Selim için iktidar güç demektir, Selim iktidarını güçsüz olan üzerinde uyguladıı iddetten alır. Bu balamda da Selim iktidarın en ilkel biçimini benimsemitir. Selim in iddeti kendi iktidarını göstermek ve böylece kendi varlıını onaylatmak için kullandıını çetecilikten önce de görürüz aslında. Selim köyünden ayrıldıında çalıtıı ilk çiftlikte yaıtı olan çiftlik sahibinin kızı Nebile yle arkadalık kurmu, bu arkadalıı sen kim oluyorsun da kardeimle konuuyorsun? diyerek engellemek isteyen ve kendisine ahır kumrusu diye hitap eden aanın oluna sert bir yumruk atmıtır. Erkeklik, sürekli baka konumların ne olduu hakkında konuma hakkını kendi elinde tutan ve bu sayede kendi bulunduu konum sorgulama dıından kalan bir iktidar konumu dur. (Sancar, 2009: 16) Burada kendi konumunu sorgulama dıı bırakan, iktidarı elinde tutan, hiyerarik düzeni hatırlatan, daha erkek olan aanın oludur ve bu iktidar tarafından horlanan Selim dir. Sosyal statüsünden dolayı aaılanan, erkeklii görmezden gelinen Selim bu aaılanmadan iddete bavurarak kurtulabileceini düünür. Psikanalizin dikkat çektii gibi varlıının inkâr edilmesine katlanamayan kii iddete yönelebilir (Cebeci, 2004: 106) ve Selim iddetle özdeletirdii erkeklik için risk almayı göze alır; varlıını görmezden gelen, kendisini hor gören herkese iddet uygulamaktan sonuçları ne olursa olsun kaçınmaz. Böylece ezilmeyecek, kendini ezdirmeyecek ve ancak bu yolla elde edilebildiine inandıı iktidara sahip olacaktır. Selim in uyguladıı iddetin en younuna ve acımasızına maruz kalan kii ise çocukluk arkadaı Ali dir. Selim in Ali ye ikence yapmasının asıl nedeni kendi varoluunun onaylandıını onda görmek istemesidir ama bunu göremedikçe daha da öfkelenir. Ali ikenceye dayanır ve Selim e bir türlü istedii cevapları vermez, canı pahasına da olsa yalan söylemez. Selim in karısında gururlu bir biçimde durur. Hâlbuki Selim e göre imdi güçlü olan Selim dir, Ali nin karısına çete lideri olarak çıkmıtır, emrinde adamları vardır, iktidar ondadır ve iktidarının onaylanmadıını, Ali nin iradesini biçimlendiremediini gördükçe hükmetme arzusu daha da iddetlenir. Böylece iktidara sahip olabileceini düünür. Acımasızlıklatıkça daha da erkek olacak, iktidarı daha da güçlenecektir. Sonuç te Selim iddet ve ikence uygulayarak elde ettii gücü iktidar sanmıtır. Hâlbuki Selim in sahip olduunu sandıı ey iktidar deildir. Foucault, iktidarı bakalarının eylemleri üzerinde eylemde bulunma olarak tanımlar ve bir iktidar ilikisinde sadece iktidarı uygulayanın deil, üzerinde iktidar uygulananın da sonuna kadar eylemde bulunabilecek durumda olması gerektiini, iktidar ilikisine karı, bütün bir karılıklar, tepkiler, sonuçlar ve muhtemel bulular alanının açılabilmesinin art olduunu öne sürer. Davranı teriminin iktidar ilikilerinin doasını kavramada kilit bir nokta olduunu düünen Foucault, iktidarın davranıları ve davranıların olası sonuçlarını yönlendirmek olduunu iddia eder. Bu balamda gerçekte iktidar, bir yönetim sorunudur; karı tarafı, ötekini yönetmek, mümkün eylem alanını yapılandırmaktır. Ancak bunun gerçekleebilmesi yani bir ilikinin iktidar ilikisi olabilmesi için olmazsa olmaz bir koul söz konusudur; özgürlük. Bu yüzden de iktidar, ancak özgür özneler üzerinde yalnızca onlar özgür olduklarında ilerlik kazanır. Eer ortada özgürlük yoksa onun yerini salt ve basit bir iddet zorlaması alırsa iktidardan söz edilemez çünkü bu tarz tek taraflı bir durumda artık yalnızca tahakküm vardır ve tahakkümün olduu yerde iktidar olamaz. Yani direnme, kaçma, kurtulma imkânları yoksa orada iktidar da yoktur. (Foucault, 2000: 73-76) Bu balamda, Foucault, iktidarı hükmetme, tahakküm altında tutma olarak görmeyip kiinin kendini bir özne olarak var ettii bir iliki biçimi olarak görür ve böyle bir iktidar tek taraflı bir iddeti barındırmaz. Selim le Ali nin 57

58 durumunda ise Ali etkisiz hâle getirilmi, eylem alanından mahrum bırakılmı, kaçma kurtulma hakkı elinden alınmıtır. Bu nedenle Selim ile Ali arasındaki iliki iktidar ilikisi deil, iddet ilikisidir. iddet ilikisi bir beden üzerinde ya da eyler üzerinde uygulanır; iddet ilikisi zorlar, büker, ikence uygular, tahrip eder ya da bütün imkânlara kapıyı kapatır. (Foucault, 2000: 73) Ali ye yapılanlar tam da böyledir; imkânlar o denli kapatılmıtır ki Ali hayatını kaybeder. Erkeklii bu anlamdaki bir iktidarla özdeletiren, onu bir güç gösterisi zanneden, tüm yaamını bu mücadelede kendini kanıtlamaya adayan Selim aslında hiçbir ey kazanamamı, aksine kaybetmitir. Selim kendi edilgenliini Ali yi dize getirerek yok etmeyi planlayarak, hükmetme arzusunun kendine iktidar getireceini düünerek yaptıı ikencenin sonunda iktidarın getireceini varsaydıı prestiji elde edememitir. Tüm olup bitenler sonunda ne der Selim; Öldürdüm onu ama horlayamadım. (Atılgan, 2012: 17) Yıllardır bekledii hesaplama anı ona istediini verememitir; kendisine karılık verme olanaından yoksun güçsüz, çaresiz, Ali ye acımasızca uyguladıı iddet Selim e büyük bir bedel ödetmi, eskisinden daha da yalnızlamı ve hayatından vazgeçerek ölüme doru yol almıtır. Bu balamda, Selim erkekliin bedelini en aır ekilde, canıyla ödemi olur. Sorgulanmadan, verili toplumsal deerler üzerinden kurulan erkeklik, kısa vadede bir iktidar getirse de bu iktidar en çok onu elde edeni parçalar, en çok ona bedel ödetir. Sonunda onu tüketerek bitirir, hiçletirir, yok eder. KAYNAKÇA ATILGAN, Yusuf (2012). Canistan, stanbul: YKY. CEBEC, Ouz (2004). Psikanalitik Edebiyat Kuramı, stanbul: thaki. DEMREN, Çada (2008). Kadınlık Dolayımıyla Erkeklik Öznellii, C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, C. 32, N. 1, s. 73-92 GILMORE, David D. (1990). Manhood In The Making: Cultural Concepts Of Masculinity, New Haven, Conn: Yale University Press. FOUCAULT, Michel (2000). Özne ve ktidar, Seçme Yazılar 2, Özne ve ktidar, Yay. Haz. Ferda Keskin, Çev. Iık Ergüden-Osman Akınhay, stanbul: Ayrıntı. KANDIYOTI, Deniz (1997). Cariyeler Bacılar Yurttalar: Kimlikler ve Toplumsal Dönüüm, Çev. Aksu Bora, Fevziye Sayılan, irin Tekeli, Hüseyin Tapınç, Ferhunde Özbay, stanbul: Metis Yayınları. PAGLIA, Camille (1996). Cinsellik ve iddet ya da Doa ve Sanat, Çev. Turgut Berkes, stanbul: yi eyler Yayınları. SANCAR, Serpil (2009). Erkeklik: mkânsız ktidar, stanbul, Metis.