İntihar Girişimi Bulunan Duygudurum Bozukluğu Tanılı Hastalarda Mizaç Özellikleri 2

Benzer belgeler
Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ Bipolar II Bozukluk

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Silah Ruhsatı Başvurularında Narsisistik Özellikler ve Mizaç Özellikleri

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Bipolar Bozuklukta Mizaç İle Klinik Özelliklerin İlişkisi

Hızlı Döngülü Bipolar I Hastalarının Afektif Mizaç Özellikleri. Temperament in Bipolar I Patients with Rapid Cycling

Obsesif Kompulsif Bozukluğun Eşlik Ettiği ve Etmediği İki Uçlu Bozukluk Hastalarında Mizaç ve Dürtüsellik

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Bipolar bozuklukta cinsiyete göre klinik ve. ve sosyodemografik özelliklerin karşılaştırılması

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN.

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Bipolar Bozukluğu Olan ve Olmayan Obsesif Kompulsif Bozukluk Hastalarının Klinik ve Afektif Mizaç Özelliklerinin Karşılaştırılması

İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG.

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125: Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Yatarak Tedavi Görmüş Geriyatrik Unipolar Depresyon ve Bipolar Bozukluk Hastaların Klinik ve Sosyodemografik Özelliklerinin Karşılaştırılması

Sık kullanılan istatistiksel yöntemler ve yorumlama. Doç. Dr. Seval KUL Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

DEPRESYON, UMUTSUZLUK, SOSYAL BEGENİRLİK VE KENDİNİ KURGULAMA DÜZEYİNİN İNTİHAR FİKİRLERİ İLE İLİŞKİSİ

Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin Ruhsal Durumlarının Değerlendirilmesi

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Hastaneye başvurusu özkıyım girişimiyle olan ve olmayan majör depresif bozukluklu ergenlerin ve annelerinin mizaç özellikleri

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Bipolar-I, Bipolar-II ve Majör Depresif Bozuklukta Ayrışan Sosyodemografik, Klinik ve Mizaç Özellikleri

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Major Depresyon Tanýsý Alan Hastalarda Somatik Belirtilerin Yoðunluðunun Ýntihar Düþüncesi, Davranýþý ve Niyetine Etkisi

PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ

BİPOLAR HASTALARDA DEPRESİF DÖNEM ÖYKÜSÜ VARLIĞINA GÖRE KLİNİK VE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Doğum Ardı Psikoz Tanısı Konulan Hastaların Uzun Süreli İzlemi

14 Aralık 2012, Antalya

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY


Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi. Evaluation of psychiatric office studies for six years in Samsun

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok*

ALKOL BAĞIMLILARINDA İNTİHAR OLASILIĞI İLE DEPRESYON, ANKSİYETE VE KİŞİLİK BOZUKLUĞU EK TANILARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Bipolar depresyonu ayırt etmek her zaman kolay mı?

, PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİNE BAŞVURAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN PSİKOLOJİK BELİRTİ DÜZEYLERİ

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

Anksiyete Bozukluklarında Afektif Mizaç Farklılıkları; Panik Bozukluğu ve Obsesif Kompulsif Bozuklukta Karşılaştırılması

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

Özkıyım girişimi nedeni ile acil servise başvuran hastalarda hazırlayıcı etkenler 1

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

Anne ve ergenlerdeki depresif belirtilerin ergen intiharları ile ilişkisi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Özkıyım girişimi öyküsü olan ve olmayan bipolar bozukluk olgularının mizaç ve klinik özelliklerinin karşılaştırılması

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

LİSE ÖĞRENCİLERİNDEKİ PSİKOPATOLOJİK BELİRTİLERİN CİNSİYET VE SINIF DEĞİŞKENLERİ AÇISINDAN İNCELENMESİ ÖZET

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Tip 1 diyabetli genç yetişkinlerin hastalığa psikososyal uyumları ve stresle başa çıkma tarzları

Dr. İkbal İnanlı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

Ev kadınlarında ve çalışan evli kadınlarda psikolojik belirtilerin karşılaştırılması

Yatarak Tedavi Gören Psikiyatri Hastalarında İntihar Girişiminin Klinik Özellikler ve Sosyodemografik Değişkenlerle İlişkisi

Psikiyatri Araştırma Hastanesi Poliklinik Uygulamalarında Tıp Fakültesi Öğrencisinin Bulunması Hakkında Hastaların Tutumları

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

A.Evren Tufan, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi

Prof.Dr. İBRAHİM FERHAN DEREBOY

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Y. Lisans Tıp İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi

Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinde Ruhsal Belirtilerin Taranması

Bir Üniversite Hastanesi Acil Servisine Başvuran İntihar Girişimi Vakalarının Değerlendirilmesi

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması

Bipolar Prodrom Belirti Tarama Ölçeği Türkçe Formunun Güvenilirliği ve Geçerliliği 2

Transkript:

Türk Psikiyatri Dergisi 2015;26(2):99-106 İntihar Girişimi Bulunan Duygudurum Bozukluğu Tanılı Hastalarda Mizaç Özellikleri 2 Dr. Sevgin EKŞİOĞLU 1, Dr. Hüseyin GÜLEÇ 2, Dr. Gülnihal ŞİMŞEK 3, Dr. Ümit Başar SEMİZ 4 ÖZET Amaç: Bu çalışmada, duygudurum bozukluğu tanılı hastalar, tek uçlu bozukluk ve iki uçlu bozukluk için ayrı ayrı ele alınarak, intihar girişimi olan ve olmayan hasta kişilerdeki, sosyodemografik değişkenlerin, afektif mizaç boyutlarının ve eşlik eden psikiyatrik belirtilerin intihar niyetine olan etkileri araştırılmıştır. Yöntem: Bu araştırmaya Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi (ERSHEAH) Psikiyatri Servisleri ne ardışık olarak kabul edilen, yatarak tedavi görmekte olan duygudurum bozukluğu tanılı 246 hasta alınmıştır.(93 hastada tek uçlu bozukluk, 153 hastada ise iki uçlu bozukluk tanısı mevcuttur.) Çalışmada tüm hastalara TEMPS-A Mizaç Ölçeği (Temperament Evaluation of Memphis, Pisa, Paris and San Diego Autoquestionnaire), Beck Umutsuzluk Ölçeği (BUÖ) ve SCL-90R Belirti Tarama Listesi (SCL-90R) uygulanmıştır. Tanının ve intihar girişiminin belirlenmesi amacıyla, hastaneye yatışın ilk 48 saati içinde hastalara Mini Uluslararası Nöropsikiyatrik Görüşme (Mini International Neuropsychiatric Interview/MINI) uygulanmıştır. Bulgular: Bu çalışmada, TEMPS-A ile ölçülen siklotimik ve anksiyöz mizaç paternleri, belirti tarama ölçeğinde elde edilen somatik belirtiler ve ailede psikiyatrik hastalık varlığı, tek uçlu bozukluk tanılı hastalarda intihar girişimi için yordayıcı özellikler olarak belirlenmiştir. İki uçlu bozukluk tanılı hastalarda intihar girişiminin yordayıcılarının incelenmesi sonucu ise, siklotimik mizaç özellikleri, belirti tarama listesinden elde edilen paranoid belirtiler ve ailede psikiyatrik hastalık öyküsünün bulunması, yordayıcılar olarak tespit edilmiştir. Sonuç: Elde edilen bulguların duygudurum bozukluğu tanılı hastalarda intiharın önlenebilmesi konusunda yol gösterici olabileceği düşünülmektedir. Çalışmaya dahil edilen iki uçlu bozukluk tanılı hasta grubunda yer alan hastaların manik, depresif ve karma dönemi içerecek şekilde farklı indeks epizotlarla hastaneye yatırılmış olması, çalışmamız için önemli bir kısıtlılıktır. Anahtar Sözcükler: Duygudurum bozukluğu, intihar, mizaç SUMMARY The Relationship of Suicide Attempts with Affective Temperament and Relevant Clinical Features in Patients with Mood Disorders Objective: In this study, patients with affective disorders with or without suicide attempts were examined according to whether their disorder was unipolar or bipolar. An analysis was made of their sociodemographic variables, comorbid psychiatric symptoms, and affective temperament dimensions in order to understand the effects of these variables on suicide risk. Method: The study populations consisted of 246 inpatients with affective disorders who had been admitted to the Erenköy Research and Training Hospital for Mental and Neurological Disorders (93 patients with unipolar disorders, 153 with bipolar disorders). The TEMPS-A (Temperament Evaluation of Memphis, Pisa, Paris and San Diego Autoquestionnaire), the Beck Hopelessness Scale (BHS) and the Symptom Checklist-90-Revised (SCL-90-R) psychological symptom screening tests were applied to all patients. In order to determine the affective disorder diagnosis and to identify suicide attempts, a Mini International Neuropsychiatric Interview (MINI) was performed during the first 48 hours of hospitalization. Results: The cyclothymic and anxious temperament dimensions measured using TEMPS-A, somatic symptoms obtained from a symptom checklist, and psychiatric disorders in the family were found to be good indicators of suicide attempts in patients with unipolar disorders in this study. An investigation of predictors of suicide attempts in bipolar patients showed that cyclothymic temperament pattern, paranoid symptoms, evaluated through symptom screening test and having a psychiatric disorder in the family are good predictors of a suicide attempt. Conclusion: The findings are expected to guadiance to preventing suicide in patients with affective disorders. The inclusion in this study of patients with different index episodes of illness, including manic, depressive and mixed periods, can be accepted as a significant limitation of this study. Key Words: Affective disorder, suicide, temperament Geliş Tarihi: 28.01.2014 - Kabul Tarihi: 19.05.2014 1 Uzm., Psikiyatri Bl., Siverek Devlet Hastanesi, Şanlıurfa. 2 Doç., 4 Doç., Psikiyatri Bl., Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, İstanbul. 3 Uzm., Psikiyatri Bl., Yozgat Devlet Hastanesi, Yozgat. Dr. Sevgin Ekşioğlu, e-posta: sevgineksioglu@yahoo.com 99

GİRİŞ İntihar, tüm yaş gruplarında ve farklı coğrafi özelliklerde ölüm nedenleri arasında ilk on sırada yer alan önemli bir halk sağlığı problemidir. Tamamlanmış intihar girişimlerinin yaklaşık %90 ının altında psikiyatrik hastalık varlığının yattığı bilinmektedir (Wasserman ve ark. 2011). Duygudurum bozukluğu varlığında ise bu oranın diğer tıbbi ve psikiyatrik hastalıklara göre daha yüksek olduğu gösterilmiştir (Simpson ve Jamison 1999). Yakın zamanda yapılan bir diğer çalışmada duygudurum bozuklarındaki intihar girişimi oranlarının yüksek olduğu bulgusu tekrarlanmış ve hangi bozuklukta bu oranın daha fazla olduğuna bakıldığında da; iki uçlu bozukluğu olan bireylerde, tek uçlu bozukluk ve diğer majör psikiyatrik bozukluklara göre daha fazla intihar girişimi olduğu bildirilmiştir (Sani ve ark. 2011). Uzun yıllardır duygudurum bozukluğu bulunan hastalarda yaşam boyu intihar riskinin %15 oranında olduğu kabul edilmiştir. Yedi ülkeden on dört çalışmanın incelendiği bir meta analizde, 3700 iki uçlu bozukluğu olan hastanın seksen yıllık izleminde, bu hastalarda intihar riskinin beklenenden 15 kat daha yüksek olduğu görülmüştür (Harris ve Barracklough 1997). Duygudurum bozukluğu olan hastalarda ilerleyen dönemlerde yapılan farklı çalışmalarda da, bu hastaların %30 ile %40 ının yaşamlarının bir döneminde intihar girişimi deneyimleri olduğu bulunmuştur (Hawton ve ark. 2005, Marangell ve ark. 2006). Epidemiyolojik alan çalışmasında genel nüfusta duygudurum bozukluklu hastaların %29 unda yaşam boyu en az bir intihar girişimi olduğu gösterilmiştir (Chen ve Dilsaver 1996). Öte yandan klinik çalışmalarda bu hastaların %25-56 sının yaşam boyu en az bir intihar girişimi olduğu, %10-19 unun da intihar nedeniyle kaybedildiği tespit edilmiştir (Harris ve Barracklough 1997, Goodwin ve Jamison 2007). Mizaç ve duygudurum bozuklukları arasında yakın bir ilişki olduğu birçok araştırmacı ve klinisyen tarafından kabul edilmektedir. Mizaç boyutunun duygudurum bozukluğundaki atak tipiyle ilişkili olduğu, aynı zamanda hastalık alevlenmesi gibi klinik seyre etkisi olduğu gösterilmiştir (Kesebir ve ark. 2005, Sayın ve Aslan 2005). Mizaç boyutlarının intihar ile ilişkisi de son yıllarda çalışmacılar için dikkat çekici bir konudur. İntihar girişimi olan duygudurum bozukluğu tanısı almış hastaların incelendiği bir çalışmada, hipertimik mizaç boyutu bulunan hastaların %42 sinde, siklotimik-anksiyöz-depresif mizaç boyutu olan hastaların %81 inde intihar girişimi bulunduğu tespit edilmiştir (Pompili ve ark. 2011). Bir diğer çalışmada 35 yıllık sürede, yatarak tedavi gören 4441 hastanın izleminde, hastalar klinik, sosyodemografik ve mizaç boyutları yönünden incelenmiştir. İzlenen hastaların %69 unda en az bir kez intihar girişimi varlığı belirlenmiştir (Sheehan ve ark. 1998). Ayrıca bu çalışmada siklotimik mizacın, diğer mizaç boyutlarına göre tamamlanmış intihar girişimiyle daha az ilişkili olduğu bulunmuştur. İçlerinde duygudurum bozukluklu hastaların da bulunduğu psikiyatrik hastalarla yapılan farklı bir çalışmada intihar girişimiyle mizaç boyutlarının ilişkisi araştırılmıştır (Calati ve ark. 2008). Farklı bir bulgu olarak, gruplar intihar girişimi varlığına göre ayrıldığında, duygudurum bozukluğu olan hastalar arasında mizaç boyutları açısından farklılaşma izlenmemiştir. İntihar girişimi bulunan duygudurum bozukluklu hastalarda mizaç özellikleri ile ilgili çalışma sayısı görece azdır. Ayrıca bulgular tekrarlanmamış ve çelişkili sonuçlar bulunmaktadır. Bu çalışmada, intihar girişimi bulunan duygudurum bozukluğu (tek uçlu depresif bozukluk, iki uçlu bozukluk) tanısı konmuş hastaların afektif mizaç boyutlarıyla çeşitli klinik özelliklerinin birbirleri arasındaki ilişkilerinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca bu boyutlardan hangilerinin intihar girişimi varlığını öngördüğü de araştırılacaktır. YÖNTEM Katılımcılar ve süreç Bu araştırmaya, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Psikiyatri Servisleri ne ardışık olarak kabul edilen ve duygudurum bozukluğu tanısı konan 246 hasta alındı. Çalışmaya alınma ölçütleri majör duygudurum bozukluğu tanısı konmuş olma ve 18 yaş ve üstünde bulunma şeklinde belirlendi. Majör depresif bozukluk tanılı hastalar tek uçlu bozukluk olarak, iki uçlu bozukluk tanılı hastalar, mevcut dönem tiplerinden (manik, depresif, karışık) bağımsız olarak iki uçlu bozukluk olarak değerlendirildi. Dışlanma ölçütleri, uygulanan görüşmelerin tamamlanmasına engel olabilen herhangi bir tıbbi veya psikiyatrik durum, merkezi sinir sisteminin herhangi bir majör bozukluğu olarak belirlendi. Çalışmamıza kabul edilen toplam 246 hastanın %35,8 inde (s=88) daha önce intihar girişimi bulunduğu görüldü. Katılımcılardan 93 hastada tek uçlu bozukluk, 153 hastada ise iki uçlu bozukluk tanısı vardı. Bu hastalarda intihar girişimi ve ilişkili olabileceği öngörülen diğer değişkenler, bu iki tanı grubu ve tüm gruplar için ayrı olarak değerlendirildi. Tüm katılımcıların değerlendirilmeleri klinik iyileşme elde edilince yapıldı. Çalışma için katılımcılardan yazılı aydınlatılmış onam formu aynı şekilde klinik iyileşme döneminde alındı. Bu çalışma Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi etik kurulunda onaylandı. Kullanılan araçlar Çalışmamızda tüm hastalara TEMPS-A Mizaç Ölçeği (Temperament Evaluation of Memphis, Pisa, Paris and San Diego Autoquestionnaire), Beck Umutsuzluk Ölçeği (BUÖ) ve SCL-90R Belirti Tarama Listesi (SCL-90R) uygulandı. Tanının ve intihar girişiminin belirlenmesi amacıyla, hastaneye yatışın ilk 48 saati içinde hastalara Mini 100

Uluslararası Nöropsikiyatrik Görüşme (Mini International Neuropsychiatric Interview /MINI) uygulandı. MINI, DSM-IIIR tanı sınıflamasını temel alan yapılandırılmış bir görüşme formu olmakla birlikte, intihar değerlendirmesini ayrıntılı olarak ele alan bir bölümünün bulunması nedeniyle ilgili çalışmalarda halen sık uygulanan bir gereçtir (Sheehan ve ark. 1998). Görüşme formunun bu bölümünde, intihar riskinin değerlendirilmesini sağlayan, geçmişte ve şimdiki intihar düşüncesi ile ilgili sorular bulunmaktadır. TEMPS-A Mizaç Ölçeği (Temperament Evaluation of Memphis, Pisa, Paris, San Diego Autoquestionaire), baskın afektif mizacı değerlendirmek için Akiskal ve arkadaşları (2005) tarafından düzenlenmiştir. Bireylerde depresif, hipertimik, sinirli, siklotimik ve anksiyöz gibi baskın afektif mizaç tiplerini değerlendirmektedir. Türkçeye uyarlanmış şekli depresif, hipertimik, irritabl ve anksiyöz mizaçları belirlemek için 99 maddeden oluşur. Alt boyutların toplam puanı madde puanlarının toplanmasıyla elde edilir. Kesme puanı depresif için 13; siklotimik için 18; hipertimik için 20; sinirli için 13 ve anksiyöz için 18 olarak bulunmuştur (Vahip ve ark. 2005). Kişi tüm yaşamını düşünerek maddelere evet veya hayır şeklinde yanıt verir. Çalışmamızda TEMPS-A Türkçe uyarlaması öncelikli olarak mizaç boyutlarını tespit etmek ve belirlenen hasta gruplarının mizaç boyutlarını karşılaştırmak amacıyla kullanıldı. Beck Umutsuzluk Ölçeği (BUÖ), 1974 te Beck ve arkadaşlarının geliştirdiği ve ülkemizde geçerliği yapılan (Seber ve ark. 1993), kişinin gelecekle ilgili duygu ve düşüncelerini belirleyen 20 maddeden oluşan öz bildirim şeklinde uygulanan bir ölçektir. Çalışmalar, BUÖ puanları ile depresyon düzeyi ve mevcut intihar düşünceleri arasında pozitif bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. 90 maddelik gözden geçirilmiş Belirti Tarama Listesi (Symptom Check List/SCL-90R), Derogatis ve arkadaşları (1977) tarafından, olumsuz stres tepkilerinin (distress) düzeyini ölçmek amacıyla geliştirilmiştir. Psikiyatrik belirtileri içeren ve 90 maddeden oluşan SCL-90-R, kuramsal olarak belirlenmiş 9 alt boyuttan oluşmaktadır. Bu alt boyutlar somatizasyon, obsesif kompulsif, kişiler arası duyarlılık, depresyon, kaygı, düşmanlık, fobik kaygı, paranoid düşünceler ve psikotizm şeklinde adlandırılmışlardır. Değerlendirilmesinde alt ölçekler için ayrı ayrı puanlar elde edilebildiği gibi, genel şiddet indeksi (GSI), pozitif bulgu toplamı (PST) ve pozitif bulgu sıkıntı indeksi (PSDI) adı verilen üç gösterge için ayrı puanlar da elde edilebilmektedir. Bu çalışmada hem alt ölçekler hem de GSI puanı kullanıldı. Ölçeğin Türkçe formu geçerlik ve güvenilirlik araştırması yapılmıştır (Dağ 1991). İstatistiksel analiz İstatistiksel analiz için SPSS 16.0 paket programı kullanıldı. Kategorik değişkenler için frekans tabloları, sayısal değişkenler için tanımlayıcı istatistikler sunuldu. Gruplar arası kategorik değişkenlerin karşılaştırılmasında çapraz tablo istatistikleri verilerek ki kare testi, herhangi bir gözde beklenen değerin 5 ten az olması durumunda ise Fisher kesin ki kare testi kullanıldı. Sayısal değişkenlerin karşılaştırmalarında normal dağılıma uyanlar için Student t testi, uymayanlar için Mann-Whitney U testi uygulandı. İntihar girişimini yordayan değişkenleri değerlendirmek için, tüm grup ile tek uçlu bozukluk ve iki uçlu bozukluk tanılı iki hasta grubuna ayrı olarak regresyon modelleri kuruldu. Böylece hem majör duygudurum bozukluğu için genel ve aynı zamanda her iki hastalık için ayrı ayrı modelin sınanması sağlandı. İntihar girişimi varlığı bağımlı değişken olarak alınan modelde, daha önce intihar girişimi varlığı, ailede psikiyatrik hastalık varlığı, TEMPS-A ile belirlenen mizaç boyutları ve SCL-90R ile belirlenen alt boyutlar bağımsız değişken olarak lojistik regresyon analizinde değerlendirildi. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p değerinin 0,05 ten küçük olması durumu olarak kabul edildi. BULGULAR Çalışmaya katılan toplam 246 hastadan 93 hastada tek uçlu bozukluk, 153 hastada ise iki uçlu bozukluk tanısı mevcuttu. İki uçlu bozukluğu olan hastaların iyileşme öncesinde %47,1 i manik dönem, %30,1 i depresif dönemdeydi. Tek uçlu bozukluk tanılı hastalar arasında psikotik belirtili dönem geçiren hasta bulunmazken, iki uçlu bozukluk tanılı hastaların toplam %22,9 unda psikotik belirtilerin bulunduğu tespit edildi. Hastaların %35,8 inde yatış esnasında intihar girişimi bulunduğu belirlendi. Katılımcıların yaş ortalaması 38,65±9,75 olarak bulundu. Cinsiyet dağılımında, hastaların %69,9 unun kadın olduğu izlendi. Çalışmaya kabul edilen hastaların sosyodemografik özellikleri Tablo 1 de gösterildi. Tek uçlu bozukluk tanılı hasta grubunda, intihar girişimi bulunan ve bulunmayan gruplar arasında, cinsiyet, eğitim durumu, çalışma durumu ve medeni durum açısından fark saptanmazken, intihar girişimi olan bireylerde ailede psikiyatrik hastalık öyküsü anlamlı olarak yüksek bulundu (χ2=7,596; p=0,06). İntihar girişimi bulunmayan hasta grubunda, ailede intihar girişimi olan hasta bulunmazken, intihar girişimi olan hastalardan yedisinde ailede intihar girişimi öyküsü saptandı. Fisher kesin ki-kare testi ile değerlendirilen bu fark, istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0,048). İki uçlu bozukluk tanılı hastalarda intihar girişimi bulunan ve bulunmayan iki grup arasında cinsiyet, eğitim durumu, çalışma durumu, medeni durum, ailede psikiyatrik hastalık öyküsü ve geçmişte intihar girişimi öyküsü açısından anlamlı farklılık saptanmadı. Tablo 2 de tek uçlu bozukluk ve iki uçlu bozukluk tanılı hasta gruplarının intihar girişimi olup olmamasına göre sosyodemografik ve klinik özellikler açısından karşılaştırılması gösterildi. 101

TABLO 1. Çalışmaya Alınan Hasta Gruplarının Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri. Tüm grup (s=246) Tek uçlu (s= 93) İki uçlu (s=153) Ortalama Standart sapma Ortalama Standart sapma Ortalama Standart sapma Yaş (yıl) 38,65 9,75 37,74 10,77 39,20 9,08 s % s % s % Cinsiyet Kadın 172 69,9 65 69,9 107 69,9 Erkek 74 30,1 28 30,1 46 30,1 Eğitim düzeyi Yok 10 4,1 3 3,2 7 4,6 İlköğretim 114 46,3 50 53,8 64 41,8 Lise 98 39,8 37 39,8 61 39,9 Yüksek 24 9,8 3 3,2 21 13,7 Çalışma durumu İşsiz 26 10,6 10 10,8 16 10,5 Çalışamıyor/malulen emekli 61 24,8 21 22,6 40 26,1 Çalışıyor/öğrenci/emekli 85 34,6 32 34,4 53 34,6 Ev kadını/çalışamıyor 74 30,1 30 32,3 44 28,8 Medeni durum Bekar/dul/boşanmış 107 43,5 34 36,6 73 47,7 Evli 139 56,5 59 63,4 80 52,3 Ailede intihar girişimi öyküsü 20 8,1 7 7,5 13 8,5 İntihar girişimi olan ve olmayan tek uçlu bozukluk ve iki uçlu bozukluk tanılı hasta gruplarının incelenmesinde, intihar girişimi olan hastaların BUÖ puanları anlamlı olarak yüksek bulundu. İntihar girişimi bulunan ve bulunmayan tek uçlu bozukluk tanılı hasta gruplarının TEMPS-A puan ortalamalarının incelenmesinde, depresif, siklotimik ve hipertimik mizaç boyutlarında anlamlı farklılık saptanmazken, intihar girişimi bulunmayan hasta grubunda anksiyöz ve irritabl mizaç boyutları anlamlı olarak yüksek bulundu. İki uçlu bozukluk tanılı hastalarda ise, intihar girişimi bulunan hastaların, depresif mizaç puanlarının daha yüksek TABLO 2. İntihar Girişimi Olan ve Olmayan Hastaların Sosyodemografik ve Klinik Özelliklerinin Karşılaştırılması. Tek uçlu İki uçlu İntihar + (s=60) İntihar - (s=33) z p İntihar + (s=28) İntihar - (s=125) z p Yaş (yıl) Ort ± SS 36,83 ± 10,92 39,39 ± 10,47-1,10 0,28 36,83 ± 10,92 39,39 ± 10,47-1,10 0,28 s % s % χ2 p s % s % χ2 p Cinsiyet 3,69 0,06 0,04 0,85 Kadın 46 76,6 19 57,5 20 71,4 87 69,6 Eğitim düzeyi 3,37 0,07 1,59 0,21 Yok/İlköğretim 30 50 23 69,6 16 57,1 55 44,0 Lise/Yüksek 30 50 10 30,4 12 42,9 70 56,0 Çalışma durumu 0,00 1,00 1,43 0,23 Çalışamıyor 20 33,3 11 33,3 46,4 43 34,4 Medeni durum 0,23 0,63 2,32 0,13 Evli 37 61,7 22 66,7 11 39,3 69 55,2 Ailede psikiyatrik hastalık 55 91,6 23 69,6 7,60 0,01* 18 64,2 75 60,0 0,18 0,68 Ailede intihar girişimi 7 100,0 0 0,00 0,048$ 5 38,5 8 61,5 0,064$ İntihar+ :intihar girişimi bulunanlar, intihar- :intihar girişimi bulunmayanlar. *p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı olan değerler, χ2: Pearson kikare testi, z: Mann-Whitney U testi, $:Fisher kesin ki kare testi. 102

TABLO 3. Gruplardaki Klinik Değişken Puanlarının Karşılaştırılması. Tek uçlu İki uçlu İntihar+(s=60) İntihar (s=33) z p İntihar + (s=28) İntihar (s=125) z p BUÖ Ort ± SS 12,85 ± 3,19 11,33 ± 2,23 2,75 0,01 11,93 ± 2,65 6,78 ± 4,15 5,48 <0,01 TEMPS-A Depresif 11,72 ± 4,35 9,82 ± 3,75 1,73 0,08 10,29 ± 4,09 6,89 ± 4,05 3,99 <0,01 Anksiyöz 9,30 ± 4,42 12,82 ± 5,80 3,08 0,01 9,14 ± 5,07 7,52 ± 4,93 1,60 0,11 Siklotimik 6,07 ± 4,34 7,06 ± 4,56 1,15 0,25 10,18 ± 3,58 13,00 ± 4,04 3,40 <0,01 Hipertimik 2,85 ± 2,19 3,27 ± 2,57 0,48 0,63 6,86 ± 4,92 9,90 ± 6,05 2,58 0,01 İrritabl 1,60 ± 1,81 2,36 ± 1,85 2,11 0,04 3,68 ± 2,18 5,68 ± 4,07 2,45 0,01 İntihar+ :intihar girişimi bulunanlar, intihar- :intihar girişimi bulunmayanlar, BUÖ: Beck Umutsuzluk Ölçeği, TEMPS-A: Temperament Evaluation of Memphis, Pisa, Paris, San Diego Autoquestionnaire. z: Mann-Whitney U testi. olduğu izlenirken, intihar girişimi bulunmayan hasta grubunda, siklotimik, hipertimik ve irritabl mizaç boyutuyla ilişkili puanların anlamlı olarak yüksek olduğu tespit edildi. İntihar girişimi varlığına göre ayrılan gruplarda klinik değişkenlerin karşılaştırılması Tablo 3 de yer almaktadır. Rahat takip edilmesi amacıyla her iki grup birlikte verildi. İntihar girişimi olan tek uçlu bozukluk tanılı hasta grubunda olmayanlara göre, SCL-90R ile tespit edilen depresif belirti puanları anlamlı olarak yüksek bulunurken; psikotik, paranoid, öfke ve fobi belirti puanları anlamlı olarak düşük bulundu. İki uçlu bozukluk tanılı hasta grubunda da intihar girişimi olan grup olmayanlara göre, bedensel, anksiyete ve depresif belirti puanları anlamlı olarak yüksek bulunurken; psikotik, paranoid, öfke ve fobi belirti puanları anlamlı olarak düşük bulundu. Gruplar arası karşılaştırmaların daha rahat takip edilmesi düşüncesiyle Tablo 4 te her iki grup birlikte verildi. İntihar girişimi varlığını hangi değişkenin yordadığının tespit edilmesi amacıyla TEMPS-A ile değerlendirilen mizaç boyut puanları, ailede psikiyatrik hastalık öyküsü, geçmişte intihar öyküsü, SCL-90 ile değerlendirilen belirti puanları lojistik regresyon analizine alındı. Tablo 5 te intihar girişimi varlığını yordayan özelliklere yer verildi. Daha rahat takip edilmesi için her iki grup ve tüm grubun analizleri birlikte verildi. TARTIŞMA Psikiyatrik bozukluk öyküsünün, intihar davranışı içindeki tartışmasız önemine karşın, psikiyatrik bir bozukluğu bulunan TABLO 4. SCL-90R Belirti Tarama Listesi İle Belirlenen Alt Boyut Puanlarının Gruplar Arası Karşılaştırılması. Tek uçlu İki uçlu İntihar + (s=60) İntihar (s=33) z P İntihar + (s=28) İntihar (s=125) z p Somatik belirtiler 0,75 ± 0,58 0,64 ± 0,53 0,99 0,32 0,88 ± 0,44 0,39 ± 0,36 5,12 <0,01 Anksiyete 0,86 ± 0,52 0,80 ± 0,53 0,64 0,52 0,57 ± 0,46 0,41 ± 0,42 2,09 0,04 Obsesif belirtiler 0,48 ± 0,52 0,54 ± 0,46 1,48 0,14 0,87 ± 0,54 0,79 ± 0,64 0,97 0,33 Depresif belirtiler 1,51 ± 0,65 0,88 ± 0,73 3,82 <0,01 1,31 ± 0,71 0,62 ± 0,53 4,46 <0,01 Kişilerarası ilişkilerde duyarlılık 1,02 ± 1,55 0,67 ± 0,37 0,51 0,61 0,63 ± 0,32 0,61 ± 0,32 0,42 0,67 Psikotik belirtiler 0,58 ± 0,61 1,02 ± 0,68 2,73 <0,01 0,56 ± 0,48 1,21 ± 0,53 5,25 <0,01 Paranoid belirtiler 0,66 ± 0,60 0,99 ± 0,58 2,59 <0,01 0,62 ± 0,49 1,10 ± 0,58 3,75 <0,01 Öfke 0,50 ± 0,57 0,89 ± 0,74 2,67 <0,01 0,50 ± 0,53 1,13 ± 0,60 4,56 <0,01 Fobi 0,28 ± 0,25 0,43 ± 0,31 2,94 <0,01 0,33 ± 0,25 0,53 ± 0,37 2,60 0,01 GSİ 0,74 ± 0,28 0,76 ± 0,23 1,57 0,12 0,70 ± 0,16 0,75 ± 0,24 1,61 0,11 İntihar+ :intihar girişimi bulunanlar, intihar- : intihar girişimi bulunmayanlar. z: Mann-Whitney U Ttesti, GSİ: Genel Semptom İndeksi. 103

TABLO 5. İntihar Girişimini Yordayan Değişkenler. Tüm hasta Tek uçlu İki uçlu Bağımsız değişkenler B SS Wald df p OR B SS Wald p OR B SS Wald p OR İntihar öyküsü (1) 1,545 0,433 12,750 1 0,000 4,689 2,577 1,116 5,335 0,021 13,155 3,251 1,002 10,532 0,001 25,810 Ailede psikiyatrik hastalık (1) 0,893 0,651 1,883 1 0,170 2,443 27,516 11631,155 0,000 0,998 AD 0,490 1,011 0,235 0,628 1,633 Depresif* 0,044 0,056 0,608 1 0,436 1,044 0,116 0,120 0,932 0,334 1,123 0,016 0,146 0,012 0,914 1,016 Anksiyöz* -0,040 0,042 0,908 1 0,341 0,961-0,222 0,105 4,437 0,035 0,801 0,069 0,087 0,630 0,427 1,072 Siklotimik* -0,157 0,049 10,263 1 0,001 0,855-0,373 0,145 6,598 0,01 0,689-0,308 0,135 5,204 0,023 0,735 Hipertimik* 0,037 0,059 0,394 1 0,530 1,038 0,391 0,263 2,220 0,136 1,48 0,200 0,109 3,400 0,065 1,222 İrritabl* -0,109 0,095 1,328 1 0,249 0,897-0,455 0,247 3,399 0,065 0,634-0,022 0,178 0,015 0,902 0,978 Somatik** -0,704 0,658 1,147 1 0,284 0,494-3,907 1,491 6,866 0,009 0,020 2,692 1,790 2,262 0,133 14,768 Anksiyete** 0,273 0,440 0,385 1 0,535 1,314 1,241 1,019 1,482 0,223 3,460 1,227 0,960 1,634 0,201 3,412 Obsesif** -0,410 0,501 0,670 1 0,413 0,664-0,948 0,931 1,038 0,308 0,387-2,421 1,399 2,995 0,083 0,089 Depresif** 1,282 0,442 8,424 1 0,004 3,605 1,763 1,073 2,698 0,100 5,828 1,030 0,832 1,534 0,216 2,801 Kişilerarası 0,498 0,398 1,566 1 0,211 1,645-0,040 0,600 0,004 0,947 0,961 0,656 1,736 0,143 0,706 1,927 duyarlılık** Psikotik** -1,083 0,839 1,667 1 0,197 0,339-1,243 2,034 0,374 0,541 0,289-4,281 2,346 3,331 0,068 0,014 Paranoid** 1,420 0,782 3,295 1 0,069 4,139 2,016 1,882 1,148 0,284 7,512 5,252 2,300 5,211 0,022 190,859 Öfke** -1,013 0,723 1,966 1 0,161 0,363-1,052 1,726 0,372 0,542 0,349-2,182 2,201 0,983 0,321 0,113 Fobi** -0,371 0,887 0,175 1 0,676 0,690-2,385 2,449 0,949 0,330 0,092 2,563 1,903 1,813 0,178 12,970 Sabit 0,854 1,129 0,572 1 0,450 2,348 18,272 5815,578 0,000 0,997 AD -18,071 5234,4 0,000 0,997 0,000 *TEMPS-A alt boyut puanları, **SCL-90R alt boyut puanları, B: regresyon katsayısı; SS: standart sapma; Wald: regresyon etkisi endeksi; OR: odds oranı. birçok birey intihar girişiminde bulunmamaktadır. Örneğin tek uçlu ve iki uçlu duygudurum bozukluğu bulunan bireylerde bile yaşam boyu intihar girişimi oranı %50 nin altındadır. Bu tanılara sahip olan ve hiçbir zaman intihar girişiminde bulunmayan bireyler, aynı psikiyatrik bozukluğu bulunan ve intihar sonucu kaybedilen bireylerden ayrılmaktadır. Bu çalışmada, duygudurum bozukluğunda, tek uçlu bozukluk ve iki uçlu bozukluk için ayrı ayrı ele alınarak, intihar girişimi olan ve olmayan hastalardaki sosyodemografik değişkenlerin, afektif mizaç boyutlarının ve eşlik eden psikiyatrik belirtilerin intihar girişimine olan etkileri araştırıldı. Çalışmalarda duygudurum bozukluğu olan hastalarda yüksek intihar oranlarına ve bunun da daha çok iki uçlu bozuklukta görüldüğüne dikkat çekilmektedir (Sani ve ark. 2011, Mann 2012). Bu çalışmada, tek uçlu bozukluğu olanların %60 ında, iki uçlu bozukluğu olanların ise %28 inde intihar girişimi olduğu tespit edildi. Afektif mizaç boyutlarının intihar ile ilişkisine değinen çalışmaların çelişkili görünen sonuçları göz önüne alındığında, mizaç ve intihar ilişkisinin anlaşılmasında hastaların farklı sosyodemografik ve klinik özelliklerinin dikkate alınması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden, bu çalışmada katılımcıların sosyodemografik özellikleri yanı sıra kısa psikiyatrik değerlendirme listesiyle elde edilen bazı klinik özelliklerine de bakıldı. Çalışmamızda tek uçlu bozukluk tanılı hastalar arasında ailede (birinci ve ikinci derece akrabalarında) psikiyatrik hastalık öyküsü bulunan hastaların %70,5 inde intihar girişimi varlığı bulundu. Geçmişte yapılmış çalışmalarda da (Fergusson ve Lynskey 1995, Beautrais 2000) gösterildiği gibi, ailede psikiyatrik hastalık öyküsü ve ailede intihar girişimi öyküsü bulunmasının intihar girişimiyle ilişkisi, çalışmamızda yalnızca tek uçlu bozukluk tanılı hasta grubunda gösterildi. Ancak, bu farklılığın daha iyi anlaşılması için ailede bulunanın hangi psikiyatrik hastalık olduğunun da bilinmesi gerekebilir. Bu yönüyle, ailede psikiyatrik hastalık tanısının net ortaya konmaması çalışmanın bir kısıtlılığı olabilir. Aile hikayesinin de ayrıntılı ele alındığı sosyodemografik özelliklerin ayrıca araştırılması gerektiği düşünülmektedir. Anksiyöz mizaç insan doğasının evrimsel gelişimi yönünden incelendiğinde, bağlılık ve evliliğin sürdürülmesi gibi fedakâr davranışlarla ilişkili olduğu teorik olarak iddia edilebilir 104

(Johnsson Fridell ve ark. 1996). İrritabl mizaçlı bireyler ise yoğun duygu dışavurumu olan eleştirel ve alaycı tutuma sahip, intiharla ilişkili umutsuzluk, çaresizlik gibi duygular hissedildiğinde, tutumlarının kendisinden ziyade başkalarını suçlama yönünde olması beklenen bireylerdir. İntihar girişimi olan ve olmayan tek uçlu bozukluk tanılı hastalar arasında mizaç boyutları yönünden anlamlı farklılık bulunmayan bir çalışma (Calati ve ark. 2008) yanı sıra bir başka çalışmada (İbilioğlu ve Çayköylü 2011) intihar girişimi olan tek uçlu bozukluk tanılı hastalarda anksiyöz ve depresif mizaç boyutlarının yüksek olduğuna işaret edilmiştir. Daha önce yapılan çalışmalardan farklı olarak, çalışmamızda tek uçlu bozukluk tanılı hastalarda, intihar girişimi bulunan hasta grubunda anksiyöz ve irritabl mizaç boyutları anlamlı olarak düşük bulundu. Bu yönüyle düşünüldüğünde, irritabl bireyler baş etme yöntemi olarak başka yollar kullanarak intihar girişimini seçmemeyi başarıyor olabilirler. Çalışmamızda, ailede psikiyatrik hastalık varlığının, belirti tarama listesi ile elde edilen psikiyatrik belirtilerin ve mizaç boyutlarından hangilerinin intihar girişimi varlığını yordadığının tespit edilmesi amacıyla lojistik regresyon analizi uygulandı. Burada da tek uçlu bozukluk ve iki uçlu bozukluk hasta grupları için ayrı olarak regresyon modeli kuruldu. Tek uçlu bozuklukta intihar girişimini yordayan değişkenler Geçmişte intihar girişiminin olmasının, intihar düşünce veya davranışında önemli bir yordayıcı olduğu birçok kez işaret edilmiştir. Çalışmamızda benzer şekilde bu bulgu desteklendi. Tek uçlu bozukluk tanılı hastalarda, intihar girişimini yordayan diğer bir değişkenin ise bedensel belirtiler olduğu görüldü. Bedenselleştirme bir işlev olarak, çözümlenemeyen engellenme ve çatışma sonucu ortaya çıkan işlevsel ve fiziksel bozukluklara neden olma şeklinde açıklanmaktadır. Bulgumuz, bu şekilde başka bir baş etme yöntemi olarak görebileceğimiz bedenselleştirmenin yeterli olmadığını düşündürtmektedir. Geçmişte yapılmış çalışmalarda bedensel yakınmaların önemi işaret edilmekle birlikte (Johnsson Fridell ve ark. 1996), alanyazını gözden geçirmelerimize göre çalışmamız, tek uçlu bozukluk tanılı hastalarda, bu belirtilerin intihar girişimini yordadığına işaret eden ilk çalışmadır. Tek uçlu bozukluk tanılı hastalarda, TEMPS-A ile ölçülen mizaç boyutlarından, siklotimik ve anksiyöz mizaç boyutlarının, intihar girişimini yordadığı saptandı. Tek uçlu bozukluk hastaları arasında, intihar girişimi yönünden afektif mizaç boyutları açısından farklılık izlenmeyen çalışmaların (Calati ve ark. 2008) yanı sıra bu hastalarda anksiyöz ve depresif mizacın anlamlı ölçüde fazla olduğuna dikkati çeken çalışmalar (İbilioğlu ve Çayköylü 2011) da vardır. Siklotimik mizaç boyutunun tek uçlu bozukluk tanılı hastalarda görülmesi nadir değilse de, siklotimik mizaç boyutunun intihar girişimiyle ilişkisi ile ilgili çalışmalar daha çok iki uçlu bozukluk hasta grubunda ele alınmıştır (Goodwin ve Jamison 2007, Calati ve ark. 2008). Majör duygudurum bozukluğu başlığı altında hem tek uçlu bozukluk hem de iki uçlu bozukluk tanılı hastaların ele alındığı ve intihar girişimiyle mizaç özelliklerinin değerlendirildiği çalışmalarda, siklotimik mizacın intihar davranışıyla ilişkisine işaret edilmektedir (Goodwin ve Jamison 2007, Pompili ve ark. 2011). İki uçlu bozuklukta intihar girişimini yordayan değişkenler İki uçlu bozukluk tanılı hasta grubunda intihar girişimini yordayan özelliklerin incelenmesinde, tek uçlu bozukluk tanılı hasta grubuna benzer şekilde, geçmişte intihar girişimi bulunması yordayıcı bir özellik olarak bulundu. Bir başka yordayıcı değişkenin de siklotimik mizaç olduğu belirlendi. İki uçlu bozukluk tanılı hastalarda mizaç boyutlarının intihar girişimiyle ilişkisine yönelik çalışmalarda bizim sonuçlarımıza benzer şekilde siklotimik mizaç boyutunun intihar girişimi ile ilişkisi olduğuna işaret eden bir çalışmanın varlığı yanı sıra (Pompili ve ark. 2011) bu mizaç boyutunun intihar girişimiyle daha az ilişkili olduğuna işaret eden başka bir çalışma (Goodwin ve Jamison 2007) da bulunmaktadır. İki uçlu bozukluk tanılı hastalarda intihar girişimi varlığını yordayan bir başka özellik de belirti tarama testinde değerlendirilen paranoid belirtiler olarak tespit edildi. Çalışmamıza kabul edilen hastaların bir bölümünün psikotik belirtiler taşıyor olduğu göz önüne alındığında, bu bulgu, daha önce yapılmış bir çalışmada da gösterildiği haliyle (Mann ve ark. 2006), intihar riskinin psikotik özellikler taşıyan hastalarda daha sık görüldüğü bilgisiyle uyumludur. Tüm duygudurum bozukluğunda intihar girişimini yordayan değişkenler Çalışmada, tek uçlu bozukluğu ve iki uçlu bozukluğu olan hasta gruplarının tamamı alınarak intihar girişimini yordayan değişkenler de belirlenmeye çalışıldı. Tüm örneklem grubunda geçmişte intihar girişimi bulunması intihar girişimini öngören bir özellik olarak belirlenmekle birlikte, daha önce yapılan çalışmalara benzer şekilde, siklotimik mizaç boyutu intihar girişimini yordamaktadır. Tüm hasta grubunda, intihar girişimini öngören diğer bir özellik, belirti tarama listesinde yer alan depresif alt boyuttur. Bu alt boyut, genel karamsarlık, ümitsizlik, güdülenme eksikliği içeren duyumsamaları yansıtmaktadır (Derogatis ve ark. 1977). Bu bulguya paralel olarak, karamsarlık ve umutsuzluk duygularının, intihar girişiminde bağımsız bir risk faktörü ve öngörücü olduğunu belirten birçok çalışma mevcuttur (Bradley ve ark. 2004, Mann ve ark. 2006). Çalışma için kabul edilebilecek önemli bir kısıtlılık iki uçlu bozukluk tanı grubunda yer alan hastaların mevcut dönemlerinin farklı olması, manik dönem, depresif dönem ve karma 105

dönem tanılarıyla hastaneye yatırılan hastalardan oluşmasıdır. Çalışmamızda cinsiyet yönünden kadın hastaların fazlalığı dikkat çekmektedir. Ancak bu oranın hastalık gruplarında da benzer olduğu görülmektedir. Bu, doğal özellikte bir çalışma olmasından kaynaklanan beklendik bir kısıtlılıktır. Ayrıca tüm hasta gruplarına TEMPS-A mizaç ölçeği uygulanması öncesi, klinik iyileşme sağlanması ön koşulu ile uygulama yapılmış olsa da hastane çalışma ilkelerinden kaynaklanan taburculuk süresi içinde değerlendirme yapılmıştır. İyilik dönemi için gereken 4-8 hafta beklenmemiş ve klinik iyileşme ölçütlerinde (serviste uygulanan HAMD ve YMRS ölçeği değerleri alınarak) uygulamalar yapılması bulguların güvenilirliğini azaltan bir durumdur. Diğer yandan, hastaların, hastalık dönemleri arasında olduğu ve psikiyatrik bulguları gerilemiş olduğu belirlenmiş olsa da hastalığın kalıntı belirtilerinin mizaç özelliklerine etkisini dışlamak güçtür. Ayrıca, hastaların hastalık öncesi kişilik özellikleri değerlendirmeye alınmamıştır. Ancak bütün bu durumlar doğal klinik uygulamasının doğasından kaynaklanmaktadır. Çalışmanın dışlama ölçütleri parasuisidal davranışların içine alınmasını engelleyecek özellikte değildi. KAYNAKLAR Akiskal HS, Akiskal, KK, Haykal RF ve ark. (2005) TEMPS-A: progress towards validation of a self-rated clinical version of the Temperament Evaluation of the Memphis, Pisa, Paris, and San Diego Autoquestionnaire. J Affect Disord 85, 3 16. Beautrais AL (2000) Risk factors for suicide and attempted suicide among young people. Aust NZJ Psychiatry 34:420-36. Beck AT, Weissman A, Lester D ve ark. (1974) The measurement of pessimism: the hopelessness scale. J Consult Clin Psychol 42:861-5. Bradley EH, Prigerson H, Carlson MD ve ark. (2004) Depression among surviving caregivers: does length of hospice enrollment matter? Am J Psychiatry 161:2257-62. Calati R, Gieglin I, Rujescu D (2008) Temperament and character of suicide attempters. J Psychiatry Res 42:938-45. Chen YW, Dilsaver SC (1996) Lifetime rates of suicide attempts among with bipolar and unipolar disorders relative to subjects with other Axis I disorders. Biol Psychiatry 15:896-9. Dağ Y (1991) Belirti Tarama Listesi: SCL-90-R nin üniversite öğrencileri için geçerliği ve güvenirliği. Türk Psikoloji Dergisi 2:5-12. Derogatis R, Rickels K, Rock AF (1977) The SCL-90 and the MMPI: A step in the validation of a new self-report scale. Br J Psychiatry 128:280-9. Fergusson DM, Lynskey MT (1995) Suicide attempts and suicidal ideation in a birth cohort of 16 years old New Zealanders. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 34:1308-17. Goodwin FK, Jamison KR (2007) Maniac-depressive Illness: Bipolar Disorders and Recurrent Depression. Cilt 2, 2. Baskı, New York. Oxford University Press, s. 87-132. Harris EC, Barracklough B (1997) Suicide as an outcome for mental disorders. A meta-analysis. BJ Psych 170:205-28. Hawton K, Sutton L, Haw C ve ark. (2005) Suicide and attempted suicide in bipolar disorder: a systematic review of risk factors. J Clin Psychiatry 66:693 704. İbilioğlu OA, Çayköylü A (2011) Bipolar-I, bipolar-ii ve majör depresif bozuklukta ayrışan sosyodemografik, klinik ve mizaç özellikleri. Turk Psikiyatri Derg 22:159-65. Johnsson Fridell E, Ojehagen A, Träskman-Bendz L (1996) A 5-year follow-up study of suicide attempts. Acta Psychiatr Scand 93:151-7. Kesebir S, Vahip S, Akdeniz F (2005) Bipolar Bozuklukta Mizaç ile Klinik Özelliklerin ilişkisi. Turk Psikiyatri Derg 16:164-9. Mann JJ, Waiarnaux C, Haas GL ve ark. (2006) Toward a clinical model of suicidal behavior in psychiatric patietnts. Am J Psychiatry 156:181-9. Mann JJ (2012) A current perspective of suicide and attempted suicide. Ann Intern Med 136:302-11. Marangell LB, Bauer MS, Dennehy EB ve ark. (2006) Prospective predictors of suicide and suicide attempts in 1,556 patients with bipolar disorders followed for up to 2 years. Bipolar Disord 8:566 75. Pompili M, Innamorati M, Rihmer Z (2011) Cyclothymic-depressive-anxious temperament pattern is related to suicide risk in 346 patients with major mood disorders. J Affect Disord 91:16-21. Sani G, Tondo L, Koukopoulos A (2011) Suicide in a large population of former psychiatric inpatients. Psychiatry Clin Neurosci 65:286-95. Sayın ve Aslan (2005) Duygudurum bozuklukları ile huy, karakter ve kişilik ilişkisi. Turk Psikiyatri Derg 16:276-83. Seber G, Dilbaz N, Kaptanoğlu C ve ark. (1993) Ümitsizlik ölçeğinin geçerlik, güvenirliği. Kriz Dergisi 1:139-42. Sheehan DV, Lecrubier Y, Sheehan KH ve ark. (1998) The Mini International Neuropsychiatric Interview (M.I.N.I.): the development and validation of a structured diagnostic psychiatric interview for DSM-IV and ICD-10. J Clin Psychiatry 20:22-33. Simpson SG, Jamison KR (1999) The risk of suicide in patients with bipolar disorders. J Clin Psychiatry 60:53-56. Vahip S, Kesebir S, Alkan M ve ark. (2005) Affective temperaments in clinicallywell subjects in Turkey: initial psychometric data on the TEMPS-A. J Affect Disord 85:113-25. Wasserman D, Rihmer Z, Rujesku D (2011) The European Psychiatric Association (EPA) guidance on suicide treatment and prevention. Eur Psychiatry 30:129-41. 106