*Konuşmanın deşifresinde geçen Yeni Delhi ifadesinin Pekin olması gerekir (ç.n.)

Benzer belgeler
1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

Dünyada silahlanma artıyor, Türkiye 20'nci sırada

İktisat Tarihi

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Amerikan Stratejik Yazımından...

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi

AĞUSTOS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Aylık Dış Ticaret Analizi

Son 5 yıldır Orta Doğu pazarında %48 gibi bir Pazar kaybı yaşayan Türkiye, bu pazarı tekrar kazanabileceği değerlendirilmektedir.

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İKİNCİ BİNYILIN MUHASEBESİ İÇİNDEKİLER

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

MAHİR ÜNAL DÜNYA TURİZM FORUMU AÇILIŞINA KATILDI

Aylık Dış Ticaret Analizi

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Üyesi

Kategori Alt kategori Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki

Avrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane

Yaprak Özer İndeks İçerik İletişim Danışmanlık CEO. Öncelikleriniz iletişim stratejinizi de değiştirir

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Kuzey Kore'nin yeni füzesi ABD'ye ulaşabilir mi? Uzmanlara göre Kuzey Kore'nin denemeleri Batı açısından kaygı verici

Sayfa 1 Kasım 2016 ULUSLARARASI SIRALAMALARINDA BELARUS UN YERİ

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları

ETIK RESEARCH ETİK

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKIYE. ILISKILERI. Serhat Orakçı. Tarihî Süreç, Yaklaşımlar ve Beklentiler. Türkiye-Afrika İlişkileri Tarihî Süreç, Yaklaşımlar ve Beklentiler

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

İktisat Tarihi II. 13 Nisan 2018

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

EYLÜL 2017 AYLIK İHRACAT RAPORU

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Evrensel Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığının Yüzü 2009

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

Rusya nın DTÖ Üyeliğinin Türk-Rus Ticari İlişkilerine Olası Etkileri

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

SİBER SAVAŞLAR RAUND 1 STUXNET

ÇalıĢan bağlılığı için Ģirketlerde iģ ve yaģam dengesinin kurulması Ģart

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Türkiye nin Nükleer Silahlanmaya Bakışı

KÜRESEL TİCARETİN ÜÇ ELEMANI: HAMMADDE, ÜRETİM, PAZAR

Avrupa da Yerelleşen İslam

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

COG 446 RUSYA Hafta 2. Rusya: Makro Bir Perspektif

yılları arası Tekstil Makineleri Yatırım Durumu

Süleyman ŞENSOY TASAM Başkanı / Chairman Yayın Tarihi :

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı. Okullarda garip şeyler oluyor İstanbul, 8 Nisan 2014


Türk İnşaat Firmalarının Yurtdışı Projelerde İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve Çevre Uygulamalarına Bakışı - Rusya Federasyonu Örneği

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 NİSAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

15 Ekim 2014 Genel Merkez

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

TÜRK DÜNYASI KIZIL ELMA ÖDÜLLERİ SUNUŞ

İsmail Erdoğan. ZÜCDER Züccaciyeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

7. HAFTA MODERN SONRASI ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR. SKY108 Yönetim Bilimi-Yasemin AKBULUT

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

KÜRESEL TİCARETTE TÜRKİYE NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI-DIŞ TİCARETTE YENİ ROTALAR

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

Neler Öğrendik? Gerald D. Cox, CIA, MIIA Yönetim Kurulu Başkanı

(09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Temsilcileri, Değerli Katılımcılar,

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta

Türkiye Elektrik Piyasası

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih Birol Baş Ekonomist, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İstanbul, 20 Aralık 2013

Ekonomik Gündem ABD Başkanı Trump'ın damadı ve başdanışmanı Kushner, Senatodaki ifaabd B

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği

ViZYON BELİRLEME ÇALIŞMASI. Hazırlayan: Mustafa YILMAZ- Uzman (PKB)

METSAN. Yeniden Endonezya:

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 12. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

Ülkelerin Siber Savaş Kabiliyetleri. SG 507 Siber Savaşlar Güz 2014 Yrd. Doç. Dr. Ferhat Dikbıyık

PricewaterhouseCoopers CEO Araştõrmasõ

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

2014 YILI NİSAN AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

UNESCO Bilgi ve İletişim Sektörü

Çarşamba İzmir Gündemi

Tarımda Yenilikler, Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

49 yıl önce Ay a ilk adımla başlayan uzay yolculuğu /// ABD RUSYA SAVAŞI

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

Transkript:

Zbigniew Brzezinski Özgün şekilde birbirine bağlı, interaktif ve giderek işbirliğinin arttığı yeni bir dünyada yaşıyoruz. Yani bu, yeni bir çağ. Gerçekten bunun üzerinde durmak önemli, 21 inci yüzyıla dair benim değerlendirmem, belirgin şekilde küresel düzeyde çok başarılı bir yüzyıl olacağı ya da insanlık tarihinin en kötü yüzyılı olacağı yönünde. Böyle düşünüldüğünde, bugün karşılaştığımız sorunlara daha başka bir yaklaşımla bakılmaya başlanacağını düşünüyorum. Kitabımın adı Stratejik Vizyon ve vizyon kelimesini özellikle seçtim. Aklımda, Her büyük girişim önce ortak bir vizyonla harekete geçirilmelidir diye bir önerge vardı. Bu; neyin mümkün olabileceğinin, neyin beklenebileceğinin, anlamlı bir şekilde sahiplenebilsinler diye bir şeyin başkalarına nasıl iletilebileceğin bir tür hissiyatı, ama tam bir şablon da değil. Örneğin, bir mimarın şekil vereceği binanın görüntüsünü ekrana yansıtması gibi bir şey. İşte vizyon bu. Size; neye benzeyeceğinin fikrini, ne anlama geleceğini, ne mesaj vereceğini ve ne tür duygular uyandıracağını anlatıyor. Detaylı şablon sonuçta bunu izliyor ama vizyonla başlamak lazım. Bunu özel olarak söylüyorum, çünkü örneğin üç hafta sonra NATO Chicago da toplanacak. Önemini, önemli olduğunu ve halen ona ihtiyaç duyulduğunu yeniden teyit edecek. Eğer, bu toplantıda geleceğe dair bir vizyon telaffuz edilmezse, bunun bir formalite olacağından ve devamlılık göstermek için başka şeylerin de gerektiğini kabullenmeden sadece varlığını teyit etmesinden korkuyorum. İşte bu, küresel politika konusuna yaklaşımımda bana rehberlik etti, çünkü sonuçta kitap küresel politikalarla ilgili. Kitap, Avrasya kıtasının en batısındaki küçük uç bölge tarafından küresel politikalara son 600 yıldır şekil verildiğini öne sürüyor. Bu Avrasya kıtasının en batısındaki küçük uç bölge, açgözlülükle hareket eden, sömürgecilik ve emperyalizm çağını başlatan okyanus aşırı keşiflerle meşgul olmuş birkaç Batı Avrupa ülkesini içeriyor. Batı yarımküreye hem kuzeyinden hem de güneyinden ulaştılar. Pasifik i geçerek Hindistan a hatta Çin e vardılar. Çin sahillerindeki özel düzenlemeleri düşünün. Bu Japonya yı bile korkutmuştu. Zaman içinde açgözlülükle hareket eden bu keşifler, aynı şekilde çatışmaların da kaynağı oldu. Farklı hanedanlıklar ve devletler arasında çıkan çatışmalar, sadece okyanuslardaki çarpışmaları içermiyor, aynı zamanda giderek Avrupa daki çatışmayı da besliyordu. Böylece, dünya çapındaki emperyalizm ve sömürgecilik çağı giderek artan şekilde Avrupa kıtasında da, Avrupa nın kontrolü konusunda çatışmalara neden oluyordu. Çünkü bu, emperyalist ve sömürgeci hırslarının etkin göstergesinin esası haline gelmişti. Ancak, dünyanın merkez kıtasındaki çarpışmanın sonuçları göz önüne alındığında, artık hepsi küresel politikanın bir parçasıdır. Bu açıdan, Avrasya geleneksel anlamda barış için, yani 20 inci yüzyılda meydana gelenlerin tekrarlanmasından kaçınmak için merkezidir. Eğer işe yarar küresel bir işbirliği olacaksa, Avrasya ayrıca hareket noktası olarak kesinlikle gereklidir. Avrasya kıtasında bir derece uyum için, bir derece denge gereklidir.

Nüfusu 1 milyarın üzerinde olan iki tanesi ve giderek genişleyen menzilli atomik silahlara sahip birkaçıyla, Asya güçlerinin yükselişi göz önüne alınmalı. Daha geçen hafta, Çin ile Hindistan arasındaki rekabette olanları düşünün. Hindistan, nükleer kapasite dağıtım sistemlerini test ederek roket testinin başarıyla sonuçlanması üzerine *Yeni Delhi ye ulaşma kapasitesine sahip olduğunu duyurdu. Birkaç gün sonra, Çin in kendisi yerine silahlarını satın alan bir ülke, benzer bir silah deneyip, Yeni Delhi ye ulaşma kapasitesine sahip olduğunu duyurarak, dolaylı yoldan cevap verdi. Tabii hepimiz, son dönemde Avrasya daki anlaşmazlıkların küresel etkileri olur fikrini öne çıkaran Avrasya daki daha başka birçok gerginlik kaynağını biliyoruz. Bu da, beni Amerika Birleşik Devletleri'nin Avrasya kıtasındaki önemli yeni küresel gerçekliklerin birbirleriyle ilişkilerinde istikrar sağlama açısından önemli rol oynayacağı politikalarının gerekliliğini iddia etmeye yönlendiriyor. Doğu da, Amerika Birleşik Devletleri nin Uzakdoğu ve Asya daki sürtüşmelere karışmaması gerektiğini, Asya halkları arasındaki hiçbir sürtüşmenin potansiyel sonuçlarının Amerika Birleşik Devletleri açısından Asya anakarasında ve askeri sürtüşmelerinde devreye girmesini haklı çıkaracak kadar önem taşımadığını iddia etmiştim. Aslında, Amerika Birleşik Devletleri nin Büyük Britanya nın 19 uncu yüzyılda ve 20 nci yüzyılın başında Avrupa da uyguladığı politikanın kopyasını uygulaması gerektiğini iddia ediyorum. Dengeleyen, etkileyen ama anakaradaki sürtüşmelerde direkt bir katılımcı olmadan... Amerika Birleşik Devletleri, direkt ve önemli ilişkilerinin bulunduğu Japonya ve Çin arasında, olumlu etkisini uzlaşma teşvik etmek üzere kullanmalıdır. Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Hindistan arasındaki sürtüşmeyi çözmek için arabuluculuk yapmalı, bir tür dengeleyici olarak katılmalı ama bu konuya direkt olarak karışmamalıdır. Tüm bunların ötesinde, eğer mümkün olursa, Amerika Birleşik Devletleri, Çin ile istikrarlı bir ortaklığa dayalı ilişki geliştirmeye çabalamalıdır. Böylece, önde gelen bir güçle yükselen bir güç karşı karşıya geldiğinde çatışma içine girmek yerine; önde gelen güçler arasında sadece birinin yıkım göreceği bir sonuç bu çağda mümkün olmadığından; özellikle çatışmanın gerekmediği istikrarlı bir ilişki oluşturmanın mümkün olduğu tarihsel bir örnek yaratmalıdır. İki üstün güç arasında çatışmanın kaçınılmaz olarak, iki taraf içinde yıkıcı olacağı bir dönemde yaşıyoruz. Bu da yeni bir gerçeklik Ama şimdi Batı ya dönüyorum, çünkü artık Batı; Avrasya uç bölgesini ve de Amerika Birleşik Devletleri ni içeriyor. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa nın güvenliğini garanti altına alıyor ve Avrupa ile yakın müttefiklik ilişkisi içinde. Bu, NATO nun sağlam bir üyesi olan Türkiye yi de içeriyor ki, Türkiye büyük ihtimalle NATO nun herhangi bir diğer üyesinden daha da sağlam. Bu çerçevede, Avrupa'nın çok önemli olması, dünya meseleleri ile aktif olarak ilgilenmesi ve Avrasya'daki denge temelinde Doğu'da dengeyi sağlayabilmesi, Amerika Birleşik Devletleri'nin çıkarına olacaktır. Eğer, Avrasya parçalanmış ve topyekûn çatışmaların hâkim olduğu bir yer olmaya devam ederse, halledilemeyecek olan küresel sorunları ancak o zaman hep birlikte ele alabiliriz. Bu bağlamda şunu savunuyorum, yeniden canlanmış bir Batı gerçekten dünyanın geleceği açısından çok büyük bir önem taşıyor. Sadece Avrupa da ve Avrasya

kıtasında denge ihtiyacı olduğu için değil, aynı zamanda Batı nın dünyaya, politik sistemlerin nasıl düzenlenmesi gerektiğine dair, bireyle toplum ve devlet arasındaki ilişkinin nasıl olması gerektiğine dair ve hukukun, anayasaların, özgür vatandaşlardan oluşmuş halkın özerk kararlarına dair olmazsa olmaz bir mesajı olduğu için de vardır. Bu prensiplerin; tarihsel gelişimin farklı aşamalarına ve farklı kültürlerin mirasına saygı duyularak sağlanması gerekse bile, potansiyel olarak evrensel değerlerle alakası var. Yine de bu, dünyanın geri kalanı için çok önemli potansiyel anlam içeren bir mesaj. Böylece, Batı kendini sadece ortak güvenlik çıkarları açısından değil, aynı zamanda modern toplumlar şeklinde kendini gösteren özgürlük, haysiyet ve kendine güvenin rolüne dair bazı temel kavramlara olan ortak inançları ve taahhütleri açısından da tanımlamak zorundadır. Bu bir Haçlı Seferi için çıkış noktası değildir ama sadece kendine güvenin, güvenliğin, canlılığın olduğu bir düzenlemede, devamlılığı sağlanabilecek bir mesajdır. Bu güven altına alınmış canlılığa sahip olmak için, özel olarak da Avrupalıların ve özellikle Amerika dan çok daha fazlasını kapsayan Batı nın Avrupa parçasının, çok canlı ve enerjik olması gerekiyor. Bunun yeniden gözden geçirilmesine ihtiyaç var. Ben kitabımda, bu bağlamda Türkiye ve Rusya yı daha yakından kucaklama çabasının, canlı ve daha geniş çaplı bir Avrasya dengesinin parçası olacak Batı için gerekli bir ön koşul olduğunu savunuyorum. Yani, Türkiye özelinde daha fazla duruyorum. Ben tezimde, hem stratejik hem de politik nedenlerle Türkiye nin Batı nın bir parçası olması gerektiğini savunuyorum ki, hem benim bakış açıma göre, hem de tarafsız olarak konuşursak zaten öyle. 90 yıl önce çok büyük önem taşıyan ve büyük bir başarma arzusuyla toplumsal bir deneyi sahiplendiniz. Bu, küresel tarihte gerçekten kayda değer ilklerden biriydi. Doğrusunu söylemek gerekirse, ilk ikiden biriydi ve diğerinden daha başarılıydı. Atatürk'ün, 1920'lerin başlarında üstlenmiş olduğu şey arada duraklamalar, soluklanmalar, gecikmeler ve sonra yeniden giderek etkileyici ve başarılı bir şekilde uygulanan bir canlanma yaşadı. Henüz tamamlanmış değil, halen birçok eksiklikleri bulunuyor. Türk gerçekliğinin farklı taraflarını eleştirebilirler ama ancak gidişat açıktır ve çok düşük insani kayıpla devam ettirilmiştir. Diğerini düşünün, neredeyse aynı zamanda yaşanan Leninizm ve Lenin. Rusya yı esnek olmayan ve kuramcı bir kapsamlı ideolojiye dayanarak acımasızca ve çok büyük bir insani kayıpla; modern sanayileşmiş bir toplum haline dönüştürme çabasını. Bizim için bile bu insanı kaybı gözümüzde canlandırmak imkânsız ama bana özellikle bir örnek anlamlı geliyor. Sadece 1937 ye ait Moskova dan o zamanın gizli polisi NKVD ye gönderilmiş, halk düşmanlarını ortadan kaldırmak için Rusya nın farklı yerleri, şehirleri o zamanın deyimiyle oblastları (bölgeleri) için verilmiş sayısal kotaların yer aldığı telgraf emirleri var. Sovyet arşivlerinde buna dair tüm belgeler duruyor. Belli zamanlara kadar başarılarını bildirmeleri emredilmişti. Tüm bunlar belgelerde mevcut. Bazılarının tamamen planı gerçekleştirdiğini ve hatta bazılarının da sosyalist bağlılık ve kararlılıkla planların ötesine geçmeye hazır olduklarını bildirmiş olması, ilgi çekici bir nokta. Dönüşüm sürecinde Sovyet Rusya da bir yılda infaz edilmiş insan sayısı 775 bin. Bunu bir düşünün. Şehir şehir verilmiş kotalar, gerçekleştirilmiş infazlar... Üç NKVD görevlisinin karşı devrimci olarak tutuklanmış olanlar arasında kimin infaz

edileceğine karar verdiği genelde sözde troyka tarafından verilen kararlar. Bu insan kaybı hâlâ Rusya ya yük oluyor. Bu insan kaybı, tüm bu deneyselliğin ne demek olduğuna dair bir gücenme ve kafa karışıklığı mirası bırakıyor. Türkiye, buna çarpıcı derecede karşıt bir konumda duruyor. Bu yüzden, felsefi politik kimlik düzeyinde Türkiye nin tamamen hermetik olmayan din farklılığına rağmen - Avrupa nın Balkanlardaki bazı parçaları da Müslüman ve bunlar giderek Avrupa Birliği nin parçası oluyor- Batı nın bir parçası olduğunu savunuyorum. Yani Avrupa da üyelik bağlamında dinsel çeşitliliğin emsalleri var. Türkiye stratejik konumu, gücü, canlılığı, NATO nun ortak stratejik çıkarlarına göstermiş olduğu bağlılık göz önüne alındığında, Avrupa nın güvenliği için önem teşkil ediyor. Böylece, Türkiye nin tanım olarak NATO da önemli bir oyuncu olmaya doğuştan hazır olduğunu düşünüyorum. Kişisel olarak, Türkiye yi, NATO ortaklığının kesinlikle İngiltere, Fransa ve Almanya ile birlikte en önemli dört üyesinden biri olarak görüyorum. Giderek Amerika Birleşik Devletleri tarafından da bu şekilde görülmesi gerekiyor. Türkiye, kendisine birçok sosyoekonomik yönden benzerlikler gösteren İran ın gelecekteki gelişimi için de model teşkil ediyor. Aynı sosyal göstergelerin birçoğu yakın gelecekte, orada da değişim potansiyeli olduğunu gösteriyor. Türkiye, Ortadoğu daki istikrar için kritik öneme sahip. Ortadoğu daki en önemli, en büyük demokrasi ve bu açıdan Batı yı yaratan karmaşık ilişkilerin de bir parçası. Türkiye ye bağlanan Batı nın Orta Asya ya doğrudan erişimi var. Onun da Avrupa için alternatif enerji kaynakları bulunuyor ve Rusya yı da aynı yönde yol alması için cesaretlendiriyor. Rusya, Türkiye nin evriminin izini takip edebilir. Rusya hakkında uzun uzadıya konuşmayacağım ama uzun dönemde iyimser, kısa dönemde ise biraz kötümser olduğumu kısaca belirteyim. Fakat Rusya'da Batılı kimliğinin dinamik gelişimine dair artan kanıtlar olduğunu, yani özellikle orta sınıf açısından sivil toplum haline geldiğini düşünüyorum. Bu, Rusya'da özellikle okuryazarlar haritaya, Putin'in bahsettiği Sovyetler Birliği'nin yeniden yaratılması anlamına gelecek bir tür Avrasya Birliği kurmak üzere nostaljiyle değil, gelecek bağlamında dinamik ve kalabalık şekilde genişleyen Çin'e bitişik Rusya'nın geniş ama boş doğu topraklarına ne gibi etkilerinin ne olacağı üzerine kafa yorarak baktığında, beklenen bir şeydi. Bunun, Rusları kendilerini Batı ile daha yakından özdeşleştirmenin yararlarını düşünmek için teşvik edeceğini düşünüyorum. O zaman baştaki yorumları tamamlamak için kısaca söyle diyeyim. Hem iyimserim hem de Türkiye ile Batı arasında işbirliğinin giderek artacağı güvenlik ve politika boyutlarında giderek anlamı artan, kısa dönemde önünde engeller olsa da sonuçta Avrupa Birliği üyeliğine varacak bir ilişkinin taraftarıyım. Ama kesinlikle Avrupa Birliği üyeliğine benzer bir gerçekliği yaratmaya başlayacak bin bir ara düzenlemeyi de göz önünde tutmak mümkün. Avrupa Birliği 'nin kendisi de muhtemelen bir birlikten, sonunda üniter bir bileşeni ve daha gevşek dış bir unsuru olan, Avrupa Birliği ve Avrupa-Atlantik topluluğu arasında kalan ülkelerle bin bir çeşit farklı işbirliği olanakları olan bir federasyona doğru evrimleşecek. Benim belirtmek istediğim temel nokta basitçe söyle; eğer yeni küresel sorunları başarıyla ele alan yüzyıllık bir işbirliğine sahip olacaksak, insanoğlunun geleceğinin

karar verileceği Avrasya kıtasında yeni bir dengeye ihtiyaç var. Batı ya Türk ve Rus katılımı da, daha iyi bir sonuç olasılığını arttıran olumlu bir katkı olacaktır. Teşekkür ederim. *Konuşmanın deşifresinde geçen Yeni Delhi ifadesinin Pekin olması gerekir (ç.n.)