İTÜ GELİŞTİRME VAKFI ÖZEL Dr. NATUK BİRKAN İLKOKULU ve ORTAOKULU 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI Ergenlik; bireyin kimliğini tanımlayarak aile dışındaki gerçek dünya ile tek başına mücadele ettiği, kendi kararlarını almaya çalıştığı, duygulanımın yoğun olduğu bir dönemdir. Ergenlik büyümektir, değişmektir, başkalaşımdır. Doğum; fetüs hâlden bebek hâle geçişi, ergenlik de çocuk halden yetişkinliğe geçişi ifade eder. Dolto, onları kabuk değiştiren ıstakozlara benzetmekte, o denli kırılgan ve değişken olarak tanımlamaktadır. Ergenler de tıpkı yaşamın başlangıcındaki bebekler gibi kırılgan ve dayanıksızdırlar. Ergenlik dönemi öncesinde ailenin çocuk yetiştirme tutumları ve çocuğun deneyimlediği sınırlar bu dönemdeki yaşantının şekillenmesinde oldukça önemlidir. Bu nedenle ergenlik dönemi bir hasat dönemi olarak tanımlanabilmektedir. Ergenlik öncesinde kural, deneyim, özgürlük ve sınırlamalar ergenlerin bu dönemdeki tutumlarını ve davranışlarını şekillendirir. Bu dönem oldukça verimli ve sakin geçebilmekle birlikte, bazı ailelerde daha zorlu süreçler yaşanabilmektedir. Ergenlik dönemi sadece ergenin kendini tanımladığı bir süreç değil, onun köklerinden ayrıldığı bir ayrışma dönemi olarak da görülmelidir. ERGENLİK DÖNEMİNDE AYRIŞMA VE BİREYSELLEŞME Ayrışma sadece ergenlikte deneyimlenen bir durum değildir. Yaşam serüveni içerisinde bebek, anne ile kendisini bir bütün olarak algılayarak dünyaya gelmiştir ve bunun ardından bir ayrışma süreci başlamıştır. Anne memesinden ayrılma, ilk adımları atma, konuşmaya başlama, tuvalet eğitimi ve okul ile sosyal yaşantının başlaması çocuk için bağımsızlaşmayı öğrendiği, ayrışma ve bireyselleşmede önemli dönemeçlerdir. Ancak ergenlik bu dönemeçlerin en keskin olanıdır. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Özel Dr. Natuk Birkan İlkokulu ve Ortaokulu 1
Ergenlik, çocukluk ile vedalaşmak ve aile ile kurulan uyumlu bağın yitirilmesi demektir. Ergenlik döneminde yoğun bedensel değişim ile durağan geçen çocukluğa bir başkaldırı gösterilirken, buna karmaşık ruhsal dünya da eşlik eder. Ergenin bu süreçte daha stabil ve konforlu olan çocukluğuna veda etmesi oldukça güçtür. Bu durum ergene yaşaması gereken bir yas süreci sunar. Ergen hem çocuk olmadığını hem de diğer yetişkinler gibi olmayacağını ispat etmeye çalıştığı bir devinim içerisindedir. Bu devinim kendini keşif ile bezenmiştir. ERGENLİK DÖNEMİNDE KİŞİSEL SINIRLARIN OLUŞUMU Ergenlik döneminde birey kendi sınırlarını keşfetmekte, sosyal çevresi ile bağını yeniden şekillendirmektedir. Sosyal onay ve kendini kanıtlama ihtiyacının sonucu olarak artık arkadaşlarının beklentileri aileden önce gelmektedir. Ergen yeni arkadaşlıklar kurma, hobiler geliştirme yoluyla kendisine yeni alanlar açarak kimliğini bu alanlarda tanımlamaya çalışabilmekte ancak bu hevesler oldukça geçici olabilmektedir. Ergenlerin duyguları da davranışları gibi kısa süreli, değişken ve yoğun olabilmektedir. Bir an oldukça coşkulu gözlenen ergen, sonrasında oldukça bitkin gözlenebilmekte arkadaşlarıyla birdenbire çatışma içine girebilmekte ancak kısa süre sonra uyumlu hale kolayca geri dönebilmektedir. Birey, seçimlerinin ve davranışlarının sınırlarını da bu dönemde tanımlamaktadır ve bu nedenle kendisinden görmeye alışık olmadığımız davranışlar ortaya koyma eğiliminde olabilmektedir. Ergenin davranış repertuvarındaki genişleme, buna eşlik eden cesaret duygusu ve Bana bir şey olmaz. düşüncesiyle davranma eğilimleri bir yetişkinden ya da bir çocuktan oldukça fazladır. Bu, kendini keşfetme sürecinde yalnız kalmaya, özel alan yaratmaya eğilimi de artmaktadır. Yaşanan hızlı bedensel değişimi gizleme isteği de ergenliğin başlangıç dönemlerinde yalnızlığı pekiştirebilmektedir. Bu durum oldukça olağan ve geçicidir. Görünümlerine ilişkin endişe taşıyan ergenler için saç, boy, kilo, kıyafet gibi konular oldukça önem taşır. Bu kavramlar onların bireyselliğini ve biricikliğini vurguladığı ve yaşıtları ile gündemlerini meşgul ettiği için önemlidir. Ergenin bu konulardaki fikirlerine değer vermek önemlidir. Kendi kendini yönetebilme becerisi geliştirebilme, sorumluluk alma bu dönemin öncelikli görevlerindendir. Ergenlik âdeta yetişkinliğin provasıdır. Bu nedenle ders başarısını etkilemediği, sosyal hayatını engellemediği sürece ergenin yemek yeme, öz bakım, uyku gibi temel alışkanlıklar ile ilgili konularda sınırlarını ve ihtiyaçlarını kendisinin belirlemesine izin vermek faydalı olacaktır. Küçük yaşlarda sorumluluk bilincinin aile tarafından aşılanmasının, ergenin görev ve ihtiyaçlarını üstlenmesini kolaylaştırdığı düşünülmektedir. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Özel Dr. Natuk Birkan İlkokulu ve Ortaokulu 2
Eskiden ebeveynleri uzlaşabileceği konularda bile artık düşüncesinde ısrarcı olan ergenin, bu değişim döneminin sonunda bireyselleşerek başarılı bir kimlik geliştirmiş olması hedeflenmektedir. Marcia ya göre; bu dönemde ergenlerin seçimlerini başkalarının düşüncelerine göre şekillendirmesi, tümüyle kabul eden tutum benimsemesi ipotekli kimlik geliştirmesine yol açabilmektedir. Ergenlerin kişisel alanına ve görüşlerine saygı göstermek bu sebeple önem kazanmaktadır. Fakat ergenlerin bireyselleşmesi için güvenli bir zeminde hareket etmeye ihtiyaçları vardır. Bu zemini ebeveynler, belli sınırlar yoluyla onlara sunabilmektedir. ERGENLERİN SINIR İHTİYACI Ergen; bireyselliği ve ayrışmayı ön plana çıkarsa da desteğe, kişisel sınırları yoluyla kendi alanını çizse de sınıra ihtiyaç duymaktadır. Ergenlik döneminde toplumda yer bulmaya çalışan birey daha kırılgan fakat bir o kadar da benmerkezci ve duygusal bir görüntü sergilemektedir. Ergenin hem özerkleşmeye dair cesaretlendirilme, hem de sınır ihtiyacı ebeveynler için çelişkili bir durum yaratsa da ebeveyn tutumları ergenlik sürecinin nasıl yaşandığının da belirleyicisi olmaktadır. Ergenlik döneminde özdeşim kurduğu ebeveynin davranış ve tutumları ergen için çok önemlidir. Ebeveyn otoritesinin net olmaması, ergende endişe ve güvensizlik yaratabilmektedir. Ebeveynlerin ortak tutumlara sahip olması ve istendiği zaman destek bulabileceği bir adres olarak algılanması gerekmektedir. Anne ve babanın çocuğa getirilen sınırlamalar konusunda tutarlı davranması ise ergenlerin sınırlara olan inancı ve bağlılığı açısından belirleyicidir. Tutarsızlık durumunda ergen kuralları kendi koyma eğilimi gösterebilmektedir. Ailelerin ergenler ile yaşadığı çatışmanın kökeninde, yetişkin kavramına yüklenen anlamların farklı olması yatmaktadır. Ebeveynler istedikleri şekilde yaşamını idame ettiren bireyleri bu tanıma uygun görürken ergen için yetişkin olmak, hesap vermemek, özgür olmak demektir. Bu sebeple kendini yetişkin olarak görme eğiliminde olan ergen ile uzlaşmak oldukça güç olabilmektedir. Anne babanın tutumları yoluyla çocuğun küçük yaşlarda kazandığı isteklerini erteleyebilme becerisi, ergenlikte önem kazanmaktadır. Artan benmerkezci bakış açısı ve hormonal değişiklikler nedeni ile ergenin deşarj olma ihtiyacını doğru yönetebilmesi gerekmektedir. Ergenlik çağındaki çocukların teknoloji kullanımı konusunda isteklerini erteleyememeleri aile içerişinde çatışma yaşanmasına sebep olabilmektedir. Akademik başarılarını ve sosyal hayatlarını olumsuz etkilediği noktalarda sınırların ergene sunulması gerekmektedir. Küçük yaşlardan itibaren eve, ödevlerine ve öz bakımına dair sorumluluk almış olan bir birey için zaman yönetimi kolay olsa da, bu sorumlulukları henüz edinememiş bir ergenin zaman yönetimini gerçekleştirmesi oldukça güç olmaktadır. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Özel Dr. Natuk Birkan İlkokulu ve Ortaokulu 3
Ebeveynlerin dikkat etmeleri gereken bir diğer nokta da arkadaşlık ilişkileridir. Ergen için yer edinmenin ve kabul görmenin son derece önemli olduğunun unutulmaması, arkadaş ortamının ergenin özel bir alanı olarak görülmesi gerekmektedir. Ön yargıyla karşılanmadan ergenin çevresinin tanınmaya çalışılması, grubun değerlerine ilişkin farkındalık sahibi olunması ve ergen tarafından ebeveynlerin danışılabilecek bir konumda algılanması faydalı olmaktadır. Geleceğe ilişkin değişken planlar ve idealler ergenlerin kimlik yapılanmasındaki ihtiyaçlarından kaynaklanmaktadır. Onunla bu paylaşımların artırılmasının, ergenin duygu ve düşüncelerini ifade etmesi için ortam hazırlanmasının önemi büyüktür. Bu noktada ebeveynin yargılayıcı ve eleştirel bir tutum yerine yol gösterici bir dinleyici olması, yer yer kendi hayatından örnekler ile geribildirimlerde bulunması ergen için değerli bir fırsat olmaktadır. KAYNAKÇA Marcia, E. James. (Development and Validation of Ego-Identity Status. Journal of Personality and Social Psychology, 1966, 3(5), 551-558. Santrock, J. W.,Yaşam Boyu Gelişim, Nobel Akademi Yayıncılık, İstanbul, 2014. Semerci, B.Z.,Ergen Ruh Sağlığı, Alfa Yayınları, İstanbul, 2007. Parman, T.,Ergenlik ya da Merhaba Hüzün, Bağlam Yayıncılık, İstanbul, 2000. Yavuzer, H., Gençleri Anlamak, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2009. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Özel Dr. Natuk Birkan İlkokulu ve Ortaokulu 4
ÖZEL Dr. NATUK BİRKAN İLKOKULU VE ORTAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÖLÜMÜ İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Özel Dr. Natuk Birkan İlkokulu ve Ortaokulu 5