ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Benzer belgeler
ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

Prof.Dr. Filiz ERTUNÇ

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi

Hatay İli Patates Üretiminde Önemli Bazı Viral Sorunların Belirlenmesi. Detection of Some Major Viral Problems at Potato Production in Hatay

10.KONU: RNA Virüsleri ÇUBUK ŞEKİLLİ,TEK SARMALLI VİRÜSLER ( + 1 ssrna) Cins: Tobamovirus cinsi Tip üyesi:tobacco mosaic virus (1 ssrna) Bu cins

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ *

1. KONU: VİRÜSLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ

Solanaceae Familyasında Görülen virüs ve bakteriyel hastalıklar

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Bazı Kabakgil Türlerinin Tohumlarındaki Viral Etmenlerin Saptanması Üzerinde Araştırmalar

TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİYE GİRİŞ

VİRÜSLERİN YAYILMA YOLLARI

Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları

KURU ÜZÜM ÜRETİM. Dünya Üretimi

TOHUMLUK PATATES ÜRETİMİNDE TEKNOLOJİ KULLANIMI

Yerfıstığında Gübreleme

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

2015 Ayçiçeği Raporu

Arpada Hastalıklara Bağlı Olmayan Yaprak Lekeleri

ORTA GÜNEY ANADOLU NOHUT ÜRETİM ALANLARI İNCELEME GEZİ RAPORU

Tablo 1: Dünya Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretimi ( Kuş üzümü ve diğer türler dahil, Bin Ton) Yunanis tan ABD

KURU ÜZÜM ÜRETİM. Dünya Üretimi

2013 YILI DESTEKLEME BİRİM FİYATLARI

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1295

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE YAŞ SEBZE MEYVE ÜRETİMİ

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

20/09/2018 ABD Tarım Bakanlığının 12/09/2018 Tarihli Ürün Raporları Mısır:

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

FINDIK VE FINDIK MAMULLERİ SEKTÖRÜ

TÜRKİYE NİN TARIM ÜRÜNLERİ PAZARINDAKİ YERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale

ENDÜSTRİYEL PATATES ÜRETİMİ

Bornova Zirai Mücadele Enstitüsü Çalışmalarından. M. Orhan ÖZALP

8. KONU: VİRAL KOMPONENTLERİN BİYOLOJİK FONKSİYONU Kodlama: Her virüs kendine özgü proteini oluşturmakla birlikte, proteinde nükleik asidi için

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

PAMUK RAPORU Şekil-1 Pamuk ve Kullanım Alanları (Kaynak;

SARI ÇAY AKARININ ÇAY BİTKİSİ ÜZERİNDE OLUŞTURDUĞU ZARARLANMALAR. RAPOR

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

ANTALYA KOŞULLARINDA TURFANDA PATATES (Solanum tuberosum L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BAZI ÇEŞİTLERİN VERİM VE VERİM İLE İLGİLİ ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖR RAPORU

Kasım Külek ÖZ Özaltın Tarım İşletmeleri San. Ve Tic. A.Ş. 21. Yüzyılda Pamuk Çalıştayı Mart 2016-Kahramanmaraş

BİTKİ HASTALIKLARI ARAŞTIRMALARI

İÇİNDEKİLER VII. SULAMA GİRİŞ SULAMANIN GENEL PRENSİPLERİ Sulamanın Amacı ve Önemi... 32

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

İNTİHAL BEYAN SAYFASI

Hatay İli Patates Üretim Alanlarında Yonca Mozaik Virüsü (Alfalfa Mosaic Virus: AMV) nün Araştırılması

ARIKÖY TOPLU YAPI YÖNETİMİ BİTKİLER NE İSTER

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Pamukta Muhafaza Islahı

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni

MAGNEZYUM. Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Bazı Sebze Tohumlarındaki Viral Etmenlerin Saptanması ve Yaygınlık Oranlarının Belirlenmesi

Bitkideki fonksiyonu Bitkideki miktarı

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları

AYDIN TİCARET BORSASI

Türkiye`de Hububat Alanları

FINDIK VE FINDIK MAMULLERİ SEKTÖRÜ

Türkiye de ve Dünyada Makarnalık (Durum) Buğdayı Pazarı

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article

3.KONU: A. MAKROSKOBİK (DIŞ) SİMPTOMLAR

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

TÜRKİYE DE YAĞLIK AYÇİÇEK TOHUMU VE AYÇİÇEĞİ YAĞI ÜRETİMİ, ARZ TALEP DENGESİ

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ÜRETİM ALANLARI İNCELEME GEZİSİ RAPORU

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

ABD Tarım Bakanlığının 12/08/2018 Tarihli Ürün Raporları

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

Türkiyede Bölgelere Göre Yetişen Ürünler

Ato Serisi. Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR. Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu. Demirin Topraktaki Yarayışlılığı

Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme

ABD Tarım Bakanlığının 12/10/2018 Tarihli Ürün Raporları

Transkript:

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ ÇUKUROVA BÖLGESİ NDE YETİŞTİRİLEN PATATESLERDEKİ VİROLOJİK SORUNLAR BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI ADANA, 2010

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA BÖLGESİ NDE YETİŞTİRİLEN PATATESLERDEKİ VİROLOJİK SORUNLAR YÜKSEK LİSANS TEZİ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI Bu Tez 12/02/2010 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği ile Kabul Edilmiştir........ Prof.Dr.Saadettin BALOĞLU Prof.Dr.Mehmet E. GÜLDÜR Yrd.Doç.Dr.Muharrem A. KAMBEROĞLU Danışman Üye Üye Bu Tez Enstitümüz Bitki Koruma Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. İlhami YEĞİNGİL Enstitü Müdürü Bu Çalışma Çukurova Üniversitesi Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: ZF2008YL25 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ ÇUKUROVA BÖLGESİ NDE YETİŞTİRİLEN PATATESLERDEKİ VİROLOJİK SORUNLAR ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI Danışman: Prof. Dr. Saadettin BALOĞLU Yıl: 2009, Sayfa:75 Jüri : Prof. Dr. Saadettin BALOĞLU Prof. Dr. Mehmet Ertuğrul GÜLDÜR Yrd. Doç. Dr. Muharrem Arap KAMBEROĞLU Patates yetiştiriciliği yapılan alanlarda ekonomik kayıplara neden olan en önemli etmenlerden birisi virüs hastalıklarıdır. Çalışma; Adana ve İçel illeri ile çevresinde yetiştirilen patateslerde mevcut bazı virüs hastalıklarının biyolojik ve serolojik yöntemler kullanılarak tanısının yapılması ve hastalıkların toplanan örneklerden hareketle yaygınlık oranlarının araştırılması amacıyla 2007-2009 yılları arasında yürütülmüştür. Bu amaçlar doğrultusunda şüpheli görülen 209 örnek dahil toplam 306 örnek alınmıştır. Araziden toplanan sağlıklı görünümlü ve virüslü olduğundan şüphelenilen bitkiler, ELISA yöntemi ile testlenmiştir. Testlenen örnekler için 2007-2008 ve 2008-2009 sezonu bölge ortalaması olarak en yaygın virüsün % 70,41 oranı ile toplanan örneklerde PVY olduğu, PVS ve PLRV ile karışık infeksiyonların varlığı da belirlenmiştir. Sonuç olarak üç virüsün yaygınlığı iki yıl ve iki il ortalaması olarak % 1,72 ile % 73,32 arasında bulunmuştur. Survey yapılan çeşitler açısında virüslerin toplanan örneklerdeki yaygınlığı incelendiğinde Mersin ilinden alınan Latona çeşidinde PVY nin varlığı %95,23 olarak bulunurken Adana ve Mersin ilinde yetiştirilen Sante çeşidinde oran % 88,40 olmuş yaygın çeşitlerden Hermes te ise iki il ortalaması % 54,83 olarak saptanmıştır PLRV ise her iki il birden dikkate alındığında Bamba çeşidinde % 37,50 yaygın iken PVS Sante, Safran ve Latona çeşitlerinde bulunamamış, Hermes çeşidinde % 25,58, Bamba çeşidinde % 16,66 ve Marfona çeşidinde % 7,01 oranında bulunmuştur. Anahtar kelimeler: Patates, Virüs, DAS-ELISA, Adana, Mersin I

ABSTRACT MSc THESIS VIRUS DISEASE PROBLEMS ON POTATOES, IS GROWN AT CUKUROVA REGION UNIVERSITY OF CUKUROVA INSTITUTE OF BASIC AND APPLIED SCIENCE DEPARTMENT OF PLANT PROTECTION Supervisor: Prof. Dr. Saadettin BALOGLU Year: 2009, Pages: 75 Jury : Prof. Dr. Saadettin BALOGLU Prof. Dr. Mehmet Ertugrul GULDUR Asst.Prof. Muharrem Arap KAMBEROGLU Virus diseases are ones of the most important agents cause economic losses in potato production areas. The study was conducted due to detect and identify of some viruses on potatoes via biological and serological methods and to determine of incidence of present virus diseases in Adana and Mersin provinces in years of 2007-2009. In line with this goal, totally 306 samples including 209 samples suspected to be infected with virus have been collected. All healthy and infected samples were tested by ELISA using PVY, PVX, PMTV, APLV, PVS and PLRV antiserum. In the tested samples, the most common virus in samples collected with the rate of 70.41% of the PVY and presence of mixed infections with PVS and PLRV was determined as average in surveys area in 2007-2008 and 2008-2009. As a result, the prevalence of the virus two years and three two provinces as the average between 73.32% to 1.72% was found When the prevalence of viruses in the collected samples were examined for the purposes of the varieties surveyed, presence of PVY was found with the rate of %95,23 on Latona variety collected from Mersin province, % 88, 40 was found on Sante variety grown in Adana and Mersin provinces. However, average of two provinces was found in rate with % 54, 83. When the more than two provinces were taken into consideration, while PLRV was found in the rate with % 37, 50 on Bamba variety, PVS couldn t find on Sante, Safrane and Latona varieties. PVS was found in the rate with % 25,58 on Hermes, % 16,66 on Bamba and % 7,01 on Marfona. Key Words: Potatoe, Virus, DAS-ELISA, Adana, Mersin II

TEŞEKKÜR Çalışmalarımın yürütülmesinde bilgi ve deneyimleri ile beni yönlendiren ve hiçbir zaman desteğini esirgemeyen değerli danışman hocam Sayın Prof. Dr. Saadettin BALOĞLU na teşekkür ederim. Tez çalışmalarımı yapmış olduğum Viroloji Laboratuarında başta Sn. Arş. Gör. Gökmen KOÇ olmak üzere, laboratuar çalışmalarımdaki yardımlarından dolayı Dr. Behçet Kemal ÇAĞLAR a ve Zir. Yük. Müh. Hakan FİDAN, Zir. Müh Aydın KEÇE ye teşekkür ederim. Ayrıca projemin yürütülmesinde çalışmalarıma maddi olanak sağlayan Ç.Ü. Araştırma Fonu Merkezine ve hayatımın her aşamasında olduğu gibi yüksek lisans çalışmalarım sırasında da maddi ve manevi hiçbir desteğini esirgemeyen ve beni destekleyen ailemin tüm fertlerine sonsuz teşekkürlerimi sunarım. III

İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ... I ABSTRACT... II TEŞEKKÜR... III İÇİNDEKİLER... IV ÇİZELGELER DİZİNİ...V ŞEKİLLER DİZİNİ... VII SİMGELER VE KISALTMALAR... IX 1.GİRİŞ... 1 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR... 7 3. MATERYAL VE METOD... 21 3.1.Materyal... 21 3.1.1. Çalışma Materyali Hakkında Bilgiler... 21 3.1.2. Survey Alanı Hakkında Bilgi... 24 3.1.3. Mekanik İnokulasyon Çalışmalarında Kullanılan Materyal.... 25 3.1.4. Serolojik Çalışmalarda Kullanılan Materyal...25 3.2. Metod... 26 3.2.1. Bitki Örneklerinin Toplanması ve Muhafazası... 26 3.2.2. Test Bitkilerinin Yetiştirilmesi... 27 3.2.3. Mekanik İnokulasyon Yöntemi... 28 3.2.4. Serolojik Çalışmalar 29 4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA... 31 4.1.Survey Sonuçları....31 4.1.1. Toplanan örneklerde görülen belirtiler...31 4.2. ELISA Testleri ve Hastalık oranı tespit çalışmaları... 43 4.3. Mekanik İnokulasyon Çalışmaları... 52 5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER... 59 KAYNAKLAR... 63 ÖZGEÇMİŞ... 73 EKLER... 74 IV

ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 1.1. 1980 2004 yılları arasında Türkiye deki patates ekiliş alanları ve üretim miktarı...... 3 Çizelge 1.2. Türkiye nin değişik tarımsal bölgelerine ait patates üretimi 4 Çizelge 1.3 Niğde, Nevşehir, Afyon ve Bolu illerine ait patates dikim alanları ve üretim miktarları. 4 Çizelge 1.4 Adana ve Mersin İlleri Patates ekim alanları ve üretim miktarları... 6 Çizelge 3.1. Sürvey çalışmalrında örnek alınan iller, ilçeler ile gezilen tarla ve alınan toplam örnek sayısı.. 24 Çizelge 3.2 Mekanik inokulasyon çalışmasında kullanılan test bitkileri... 25 Çizelge 4.1. 2007-2008 yılı Adana ili survey alanına ait bilgiler ve bitkilerde görülen belirtiler 38 Çizelge 4.2. 2008-2009 yılı Adana ili survey alanına ait bilgiler ve bitkilerde görülen belirtiler 40 Çizelge 4.3. 2007-2008 yılı Mersin ili survey alanına ait bilgiler ve bitkilerde görülen belirtiler 41 Çizelge 4.4. 2008-2009 yılı Mersin ili survey alanına ait bilgiler ve bitkilerde görülen belirtiler... 43 Çizelge 4.5. 2007-2008 yılı Adana ili survey çalışmalarında DAS-ELISA Ssonuçları.. 44 Çizelge 4.6. 2008-2009 yılı Adana ili survey alanına DAS-ELISA sonuçları... 46 Çizelge 4.7. 2008-2009 yılı Mersin ili survey alanına DAS-ELISA sonuçları. 47 Çizelge 4.8. 2007-2008 yılı Mersin ili survey alanına ait DAS-ELISA sonuçları. 49 V

Çizelge 4.9. 2008-2009 yılı Adana ve Mersin illerinde yapılan surveylerde şüpheli bitkilerden alınan örnekler için yapılan ELISA testi sonuçlarına göre hastalıklı bitki sayısı ve oranları 50 Çizelge 4.10. Sürvey yapılan önemli patates çeşitlerinde virus hastalıklarının yaygınlık durumları... 51 Çizelge 4.11. Mekanik inokulasyon testi sonuçları. 54 VI

ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 3.1.Survey yapılan patates tarlalarından görüntüler 21 Şekil 3.2.Survey çalışmalarında şüpheli seçilen patates bitkilerinden örnekler...22 Şekil 3.3.Survey çalışmalarında şüpheli seçilen patates bitkilerinden örnekler...23 Şekil 4.1. Marfona çeşidi patates bitkisi yapraklarında klorotik lokal leke, kahverengileşme ve şekil bozuklukları...32 Şekil 4.2. Sante çeşidi patates bitkisi yaprağının üstünde klorotik lokal leke ve şekil bozuklukları 33 Şekil 4.3.Sante çeşidi patates bitkisi yapraklarınında nekrotik lokal leke ile şekil bozuklukları.......33 Şekil 4.4. Marfona çeşidi patates bitkisi yapraklarında klorotik lokal lekeler, küçülme ve kıvrılma...34 Şekil 4.5. Sante çeşidi patates bitkisi yapraklarında nekrotik lekeler.. 34 Şekil 4.6. Marfona çeşidi patates bitkisi yapraklarında mozayik kıvrılma ve şekil bozuklukları....35 Şekil 4.7. Latona çeşidi patates bitkisi yapraklarda sararma ve küçülme, kenarında kıvrılma..35 Şekil 4.8. Marfona çeşidinde yaprak kenarlarında kloroz, damar bantlaşması ve şekil bozuklukları...36 Şekil 4.9. Marfona çeşidi patates bitkisi yapraklarında mozayik ve klorotik lekeler.36 Şekil 4.10. Patates bitkisi yapraklarında küçülme ve kıvrılma...37 Şekil 4.11.Patates bitkilerinin yapraklarında bronzlaşma belirtileri....37 Şekil 4.12. Patates bitkilerinde sararma ve değişen şiddetli bodurluk-gelişme geriliği...38 Şekil 4.13.Biber bitkisi yapraklarında beneklenme ve şekil bozuklukları..55 Şekil 4.14. Tütün bitkisi yapraklarında mozayik, solgunluk ve şekil bozuklukları 55 Şekil 4.15. Biber bitkisi yapraklarında, solgunluk ve şekil bozuklukları 56 Şekil 4.16. Biber bitkisi yapraklarında mozayik ve beneklenme 56 VII

Şekil 4.17.Datura bitkisi yaprak damar aralarında, küçük lokal lezyon, solgunluk ve şekil bozuklukları.57 Şekil 4.18.N.occidentalis çeşidi tütün bitkisi yapraklarında lokal lezyon belirtileri 57 Şekil 4.19.C.amaranticolor çeşidi kazayağı bitkisi yapraklarında aşağı bükülme biçiminde (epinasti) deformasyonlar 58 VIII

IX

SİMGELER ve KISALTMALAR AT : Aphid Transmission µl : Mikrolitre dd : Double distile ELISA : Enzim-Linked Immunosorbent Assay gr : Gram lt : Litre M : Molar mg : Miligram ml : Mililitre mm : Milimolar NAT : Non-Aphid Transmission PBS : Potasyum fosfat-tuz tamponu TMV : Tobaco Mosaic Virus W/V : Ağırlık/Hacim PLRV : Potato Leaf Roll Virus PVY : Potato Virus Y PVX : Potato Virus X PVS : Potato Virus S PAMV : Potato Aucuba Mosaic Virus AMV : Alfalfa Mosaic Virus APMV : Andean Potato Latent Virus PALV : Potato Andean Latent Virus PVT : Potato Virus T PVA : Potato Virus A PVM : Potato Virus M CMV : Cucumber Mosaic Virus TNV : Tobacco Necrosis Virus TRSV : Tobacco Ringspot Virus AuBV : Aucuba Baciliform Badnavirus IX

1.GİRİŞ 1. GİRİŞ Patates insanların bitkisel kaynaklı beslenmesinde buğdaygillerden sonra en fazla tükettikleri besindir. Geniş alanlarda yetiştirilmesi, üretim imkanının geniş ve birim alandan kaldırılan ürünün yüksek olması, besin değerinin yüksek, fiyatının ucuz olması, ister sofralık ister endüstriyel olsun çok değişik kullanım alanlarının olması gibi nedenlerle ve farklı toprak ve iklim koşullarına kolayca uyum sağlayabilmesi nedeniyle patates, dünya üzerinde geniş bir üretim alanına sahiptir. Düşük oranda protein ve yüksek oranda nişasta içeren patates birim alanda yüksek kuru madde üretimi sağlanması yanında, kuru maddeyi oluşturan bileşiklerin dengeli dağılımı, kullanım ve etkinlik değerinin yüksek olması gibi özellikleriyle doğanın insanlığa bir armağanı olan patates, binlerce yıldır insanlar için sağlıklı bir beslenme kaynağı olmuştur (Güner ve Yorgancı, 2009) Solanaceae familyası içinde yer alan patates (Solamum tuberosum L.); 16. yüzyılın ikinci yarısında İspanyollar tarafından And Dağları Bölgesi nden ülkelerine taşınmış, ardından da İrlanda, İskoçya ve İngiltere ye ve daha sonrada bütün Avrupa ülkeleri ile Kuzey Amerika ya yayılmıştır. 17. yüzyılın ilk yarısında Hindistan yarımadasında görülen patates tarımının, 18. yüzyılda Çin e, Hollandalılar aracılığı ile Endonezya ya ve oradan Japonya ya, 19. yüzyılda ise Doğu Afrika ya ulaştığı bildirilmiştir. Türkiye ye ilk kez patatesin girişi 19. yüzyıl sonlarında Rusya üzerinden Doğu Karadeniz Bölgesi ne ve bunu takiben batıdan Trakya Bölgesi ne girdiği belirtilmiştir (İlisulu, 1957). Ülkemizde gıda ve sanayi açısından önemli bir yeri olan patates hemen hemen her ilimizde yetiştirilmekte olup özellikle Niğde, Nevşehir, İzmir, Bolu ve Afyon ülke üretiminin % 60 tan fazlası gerçekleştirilmektedir (Yılmaz cve ark., 2006). Çukurova Bölgesi nde ise, ekolojik ve ekonomik koşulların uygun olmasından dolayı, insan sağlığı ve beslenmesinde çok önemli bir yere sahip olan vitamin ve mineral maddeleri içeren sebzeler ve önemli olarak ta patates yoğun olarak üretilmektedir. Patates üretimi turfandalık özelliğiyle ülkemizde Çukurova Bölgesi nin belli alanlarında yoğun olarak yetiştirilmekte olup önemli bir tarım kolu haline gelmiştir. 1

1.GİRİŞ Dünyada 2007 yılı verilerine göre yaklaşık 18 milyon hektar alanda 323,54 milyon ton civarında patates üretilmektedir. İstatistiki rakamlar incelenecek olur ise bitkisel üretim içinde üretim miktarı olarak patates şeker kamışı, mısır, çeltik ve buğdaydan üretiminden sonra beşinci sırada yer almaktadır (Anonymous, 2010 b). Dünyada patates üretimi yapılan ülkelerin üretim miktarları göz önüne alındığında Çin 64,84 milyon ton ile birinci sırayı alırken Rusya ( 36,79 milyon ton), Hindistan ( 28,60 milyon ton), Amerika Birleşik Devletleri (20,37 milyon ton) ve Ukrayna (19, 10 milyon ton) ilk beş sırayı almışlardır. Aynı tabloda Türkiye 2007 yılı itibari ile yaklaşık 4 246 200 ton ile 15. sırada yer almıştır ( Anonymous 2010b). Türkiye 2004 yılında 4 800 000 ton ile 13. sırada yer almış, ve patatesin üretim alanı bakımından buğday ve mısırı izlediği, toplam üretim miktarı açısından da buğdaydan sonra ikinci sırayı aldığı bildirilmiştir. Dünya patates üretiminden % 1,3 pay alan ülkemizde, dünya patates ortalama verimi 1 759 kg/da iken 2 400 kg/ da olduğu rapor edilmiştir. Türkiye de üretilen patateslerin % 13 tohumluk olarak ayrılırken % 16 lık kısmının aile içi tüketim, % 3 nün hayvan belemesinde ve kalan % 68 lik kısmın da pazara arz edildiği hesaplanmıştır (Yılmaz ve ark., 2006) Ülkemizde patates üretimi daha eski zamanlardan beri yapılmakta olup üretim miktarı 1980 yılında 3 000 000 ton iken 2000 yılında 5 370 000 ton seviyesine çıkmış ve 2004 yılında 4 800 000 tondan 2007 yılında 4 246 000 seviyesine gerilemiştir (Çizelge 1,1). Bu gerilemenin başlıca nedeni olarak patates siğil hastalığı (Synchytrium endobioticum) neden olarak gösterilmiştir (Anonymous, 2010b, Yılmaz ve ark, 2006). Birim alandan kaldırılan ürün miktarı olarak değerlendirildiğinde ortalama olarak ülkemizde hektar başına verim 16 393 kg ile 27 180 arasında değiştiği, ancak ülkede önemli patates yetiştiricisi olan illerde bu ortalam verimin daha yüksek olduğu, hatta Niğde ilinde 37 555 kg çıktığı bildirilmiştir (Yılmaz ve ark., 2006) 2

1.GİRİŞ Çizelge 1.1. 1980 2004 yılları arasında Türkiye deki patates ekiliş alanları, üretim miktarı ve verim Yıllar Ekilen alan (Ha) Üretim (Ton) Verim Kg/ha 1980 183 000 3 000 000 16 393 1985 206 910 4 100 000 19 815 1990 191 650 4 300 000 22 437 1995 200.000 4.750.000 23 750 2000 205.000 5.370.000 26 195 2001 200.000 5.000.000 25 000 2002 198.000 5.200.000 26 263 2003 195.000 5.300.000 27 180 2004 200 000 4.800.000 24 000 Dünya nüfusunun beslenmesinde temel gıda kaynakları arasında yer alan patates, bir çapa bitkisidir. Yumrularının %20 30 nişasta, %2 civarında protein, B1, B2, B6 ve C vitaminiyle bazı elementleri bünyesinde barındırmasından ötürü insanlar için önemli bir gıda kaynağıdır. Bununla birlikte nişasta ve alkol endüstrilerinin de hammaddesini oluşturmaktadır (Esendal, 1990). Son yıllarda patates işleme sanayi de gelişerek patates unu, püresi, nişastası, cips ve dondurulmuş parmak patates imal eden fabrikalar kurulmuştur. Artan nüfus ve gelişen ihracata bağlı olarak, patates üretiminde artış beklenmektedir (Çaylak, 2002). Ancak, birim alandan elde edilen yumru verimini yükseltmek için, ülkemiz ekolojisine uygun çeşit ve kaliteli tohumluk kullanımı, ekim nöbeti yapılması, pestisit ve dengeli gübre kullanımı, üretim tekniklerinin dikkatli bir şekilde uygulanması ve bunun gibi konuların gerekli bir şekilde yapılması sağlanmalıdır. Ekonomik değerli ve önemli olan patates bitkisinin, Türkiye nin değişik illerindeki ekim alan ve üretim miktarları Çizelge 1.2 de verilmiştir (Arıoğlu ark, 2006, Yılmaz ve ark., 2006). Çizelge 1.2. incelendiğinde, patates üretiminde birinci sırada Niğde ili yer almaktadır. Ardından sırayla Nevşehir, Bolu İzmir, Afyon, Ordu, Trabzon, Erzurum, Sivas, Bursa Tokat ve Samsun illeri gelmektedir. 3

1.GİRİŞ Ayrıca, Türkiye de patatesin toplam dikiliş alanının yaklaşık 200.000 hektar, üretimin ise 5.300.000 ton a yakın olduğu da görülmektedir (Yılmaz ve ark., 2006; Arıoğlu ve ark.,2006). Çizelge 1.2 Türkiye nin değişik tarımsal bölgelerine ait patates üretim değerleri İller Dikim (1000 Ha) Üretim (Ton) Verim (Kg/da) Üretim payı (%) Niğde 34.448 1.293.694 3755.5 24.4 Nevşehir 24.676 911.850 3695.3 17.2 Afyon 9.905 359.498 3629.5 6.8 Bolu 13.263 339.875 2562.6 6.4 İzmir 10.033 281.308 2803.8 5.3 Konya 6.887 169.208 2456.9 3.2 Trabzon 8.520 150.854 1770.6 2.8 Aksaray 4.360 133.041 3051.4 2.5 Ordu 8.908 130.444 1464.3 2.5 Erzurum 5.500 106.055 1928.3 2.0 Tokat 2.940 84.121 2135.1 1.6 Bursa 3.576 74.239 2076.0 1.4 Sivas 4.062 71.011 1748.2 1.3 Samsun 2.435 54.086 2221.2 1.0 Toplam 139.513 4.159.284 2981.3 78.4 Diğer 54.930 1.140.716 2561.7 21.6 TÜRKİYE 194.443 5.300.000 2725.7 100.0 Ülkemizde hem sofralık hem de tohumluk üretimin yapıldığı 4 ilin alan ve üretim miktarları da Çizelge 1.3. de özetlenmiştir. Çizelge 1,3Niğde, Nevşehir, Afyon ve Bolu illerine ait patates dikim alanları ve üretim miktarları (Anonymous, 2005) İller Dikim Alanı (Ha) Yıllar 2001 2002 2003 Üretim (Ton) Dikim Alanı (Ha) Üretim (Ton) Dikim Alanı (Ha) Üretim (Ton) Afyon 9.578 278.899 9.631 374.418 9.905 359.498 Bolu 10.891 279.302 9.911 270.932 10.033 281.308 Nevşehir 24.652 784.610 24.261 848.730 24.676 911.850 Niğde 32.709 1.095.249 34.609 1.206.876 34.448 1.293.350 Toplam 77.830 2.438.060 78.412 2.700.956 79.062 2846350 4

1.GİRİŞ Patates, yumruları aracılığı ile vejetatif olarak üretilen bir endüstri bitkisi olduğu için diğer kültür bitkilerine kıyasla, virüs ve benzeri bitki patojenlerine karşı duyarlılık göstermekte ve bu etmenler tarafından daha fazla etkilenmektedir. Patates yumrusu %80 oranında su içerir. Bu da hastalık etmenlerinin gelişmesini uygun hale getirir. Bu özellik patates yumrusunun kısa sürede zararlanmasına neden olmakta ve 3-4 yıldan sonra aynı patates yumrularının tekrar kullanılması halinde verimde son derece önemli kayıplar oluşmakta. Özellikle patates bitkisinde verim ve kalite azalmasına sebep olan faktörlerden biri olan virüs hastalıkları, sistemik enfeksiyon oluşturmaları için dünya ve ülkemiz genelinde önemli derecede ekonomik zararlanmalar oluşturmaktadır (Anonymous, 2000). Patateste bu güne değin 20 den fazla virüs hastalığı saptanmış olup değişik gruplar içinde yer almaktadırlar (Anonymous, 2010c). Patatesin konukçuluk ettiği bilinen 20 kadar virüsün neden olduğu verim azalmalarıyla ilgili olarak çok sayıda literatür mevcuttur. Yapılan çalışmalar da destekliyor ki, patateste tohumlukların özelliklerini yitirmesinde ve %50 80 arasında verim kaybına sebep olduğu bildirilen PLRV (Potato leafroll luteovirus, Patates Yaprak Kıvırcıklığı Virüsü) ve PVY (Potato Y potyvirus, Patates Y Virüsü), patatesin en tehlikeli virüsleridir (Özbayram ve Yorgancı, 1984). Ülkemizde yetiştirilen patates çeşitlerinde yıllara göre çeşitli değişiklikler gözlenmiştir. Son yıllarda çeşit özellikleri ve bölgelerin ekolojik durumları da göz önüne alınarak çeşit dağılımları gözlenmiştir. Bunun yanında patates bitkileri üzerinde yapılan araştırmalar bu değişikliklere ışık tutmuştur. Çalışma bölgemiz olan Adana ve Mersin illerinin ekim ve üretim miktarlarına ise Çizelge 1.4 te verilmiştir. Çizelgeden de görüldüğü gibi 1995 yılında bölgede her iki il için elde edilen ürün miktarı 31 bin ton civarında iken 2008 yılında bu değer 155 bin tona ulaşmıştır. Söz konusu üretim 41 bin dekar alanda gerçekleşmiş ve Adana ili hem ekim, hem de üretim miktarı olarak önemli hale gelmiştir (Anonymous 2010) 5

1.GİRİŞ Çizelge 1.4. Adana ve Mersin İlleri patates ekim alanları ve üretim miktarları İller Ekilen Alanı (da) Yıllar 1995 2000 2007 2008 Üretim (Ton) Ekilen Alanı (da) Üretim (Ton) Ekilen Alanı (da) Üretim (Ton) Ekilen Alanı (da) Üretim (Ton) ADANA 21 230 24 163 37 550 104 468 39 630 140 410 38 630 146 610 MERSİN 4 020 6 862 4 000 7 735 2 580 7 775 2 755 8 310 Toplam 25 250 31 025 41 550 112 203 42 210 148 185 41 385 154 920 Ülkemizde Çizelge 1.3 te verilen belli merkezlerde sofralık ve özellikle de yüksek bölgeler olmaları nedeniyle virüs hastalıklarından ari tohumluk patates üretimi yoğun olarak gerçekleştirilirken, Çukurova Bölgesi nde erken turfanda olarak patates yetiştiriciliği uzun yıllardır ekonomik anlamda geniş alanlarda yapılmaktadır. Erken turfanda yetiştiriciliğin yanında sözleşmeli üretim kapsamında cipslik patates üretimi de bölgede önem kazanmış durumdadır. Diğer patates üretim alanlarından farklı olarak daha sıcak ve nemli iklime sahip olan bölgede vektör böceklerin daha etkin olması ve zaman zaman temiz tohumluk kullanılmaması nedeniyle diğer hastalıklar yanında virüs hastalıkları üretici tarafından görülmese de önemli kayıplara neden olmaktadır. Çukurova Bölgesi nde yetiştirilen erken turfanda patateslerdeki viral etmenleri biyolojik, ve serolojik yöntemlerle tanılamak ve yaygınlık oranları hakkında bilgi edinmek bu çalışmanın amacını oluşturmuştur. Araştırma sonucu elde edilen bulgularla Akdeniz kıyı şeridinde yetiştirilen mevcut patates çeşitlerinde virüs hastalıklarının durumu ortaya konmaya çalışılmıştır. 6

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Patates bitkisinde zararlı virüs ve virüs benzeri hastalıklarla ilgili dünyada ve ülkemizde gerçekleştirilen bazı çalışmalar aşağıda özetlenmiştir. Patateslerde bu güne dek bir çok zararlı yanında fungal ve bakteriyel hastalıklar zarar meydana getirmektedir. Henüz bir kimyasal savaşımın söz konusu olmadığı ve böcek vektörler ile değişik şekillerde taşınan, ve daha da önemlisi vejetatif olarak üretimi gerçekleşen patateslerde bu güne kadar az veya çok önemli 37 değişik virüs ve virüs benzeri, hastalık rapor edilmiştir (Stevenson ve ark., 2001). Bu etmenlerden 12 tanesi yaprak bitleri ile taşınırken 9 tanesinin taşınma yolu bilinmemektedir. Bunun yanında beyaz sinekler, yaprak pireleri, tripsler ve nematodlar ile bazı fungal etmenler ile taşınıp yayıldığı bildirilmiştir (Stevenson ve ark., 2001) Patateslerde Yaprak Kıvırcıklığı Virüs Hastalığı etmeni olan Potato Leafroll Virus (PLRV) patates bitkisi üzerinde çalışılmış ilk virüs hastalıklarından biri olup Luteovirus grubunda yer almaktadır. Etmen virüs ilk kez 1916 yılında tanımlanmış, 1967 yılında ise purifikasyonu yapılmıştır ( Anonymous, 1984) Dünyada patates yetiştirilen tüm ülkelerde görülen bu virüs isometrik partiküllere sahiptir. Yaprak bitleriyle persistent olarak taşınan virüsün en etkili vektörü Myzus persicae dır. Bitkiler erken dönem infeksiyonlarından dolayı daha fazla zarar görürler. Bulaşık bitkilerde gözlenen belirtiler, virüsün ırkına, patates çeşidine ve iklim koşullarına bağlı olarak değişmektedir. PLRV infeksiyonu ilk olarak hastalanmış bitkilerin tepe yapraklarında görülür ve hafif sararma ve kıvrılma şeklinde ortaya çıkan bu belirtiler daha sonra tüm bitkide belirgin hale gelmektedir. PLRV ile bulaşık bitkilerin gelişmesi sağlıklı bitkilere nazaran geri kalmakta ve bazı çeşitlerin yumrularında da nekrozlar meydana gelmektedir (Smith, 1972; Asscheman ve ark., 1996, Brunt ve ark., 1990, Stevenson ve ark., 2001). Patateslerde önemli virüs hastalıklarında Patates Y Virüsü (Potato Virus Y, PVY) patateslerde önemli ürün kaybına yol açan virüslerdendir. İpliksi helix yapısında partiküllere sahip Potyvirüs grubuna dahil olan PVY yaprak bitleri ile non persistent olarak taşınmaktadır. En önemli vektörü Myzus persicae dır. Ayrıca 7

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Aphis nasturtii, Macrosiphum euphorbiae, Myzus certus ile de taşınabilmektedir. Patates çeşidi ile virüs ırkı arasındaki ilişkilere bağlı olarak belirtiler değişmekle beraber yapraklarda lekelenme ve kıvırcıklık belirtileri en yaygın görülen simptomlardır (Asscheman ve ark., 1996, Brunt ve ark., 1990, Stevenson ve ark., 2001).. Patates Y Virüsünün Y N, Y O ve Y C olmak üzere farklı ırkları söz konusudur.pvy N yapraklarda klorotik veya nekrotik halkalar ve lekeler, damarlar arasında açık yeşil renkte beneklenmeler ve yapraklarda küçülmelere neden olurken PVY O tepe yapraklarda kurumalar, yaprak dökülmeleri veya bu yaprakların bitki üzerinde asılı kalması şeklinde seyretmektedir. Ayrıca bitkilerde nekroz görüntüleri ile beraber kıvırcıklık, bitkide cüceleşme şeklinde belirtiler sergilemektedir. PVY C ise yapraklarda nekrotik halkalar veya benekler ve mozayik belirtileri ön plana çıkarken damarlar boyu bantlaşma ve damarlarda incelme, gövde ve yaprak sapında mozayik ve nekrozlar oluşturmaktadır. Ayrıca yumrularda gözler çevresinde nekrozlara hatta bitki ölümlerine neden olmaktadır (Asscheman ve ark., 1996, Brunt ve ark., 1990, Stevenson ve ark., 2001). Patates X Virüsü (Potato Virus X, PVX) ipliksi partiküllere sahip, patates yetiştiriciliği yapılan ülkelerde oldukça yaygın bir hastalıktır. Etmen virüs tarla koşullarında hastalıklı ve sağlıklı bitkilerin birbirine değmesi, insan, hayvan veya alet ve ekipmanlar aracılığı ile taşınıp yayılmaktadır. Belirtiler olarak; duyarlı çeşitlerde yalnızca damarlar arasında mozayik belirtileri gözlenmektedir. Ortam sıcaklık, belirtilerin çıkışı ve seyrini etkilemektedir (Smith, 1972 Asscheman ve ark., 1996, Brunt ve ark., 1990, Stevenson ve ark., 2001). Patates M virüsü (Potato Virus M, PVM) de ipliksi partiküllere sahip olan ve Avrupa ülkelerinde %40 lara varan ürün kayıplarına neden olmuş bir virüs hastalığıdır. Arazi koşullarında yaprak bitleriyle non persistent olarak taşınan virüsün önemli vektörleri Myzus persicae ve Aphis nasturtii dir. Etmen virüsün zayıf ırkları yapraklarda hafif mozayik ve deformasyonlara neden olmakla beraber belirtiler net olarak gözlenememektedir (Asscheman ve ark., 1996, Brunt ve ark., 1990, Stevenson ve ark., 2001). 8

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR. Patates A Virüsü (Potato Virus A, PVA) ipliksi partikül yapısına sahip ve yine yaprak bitleriyle non persistent olarak taşınan bir virüstür. En önemli vektörü Myzus persicae dir. PVA, PVY veya PVX ile karışık infeksiyonlarda %50 ye varan ürün kayıplarına neden olmaktadır. Bunun yanında PVA nın tek başına infeksiyonunda çok düşük oranlarda zarar oluşmaktadır. Şiddetli infeksiyonlarda ise çoğu zaman klorotik beneklenmeler oluşmakta, yapraklar üzerinde koyu renkli bölgeler meydana gelmektedir. Patates A virüsü ile bulaşık bitkilerde yaprakların rengi açılmakta ve parlak metalimsi bir hale dönmektedir (Asscheman ve ark., 1996, Brunt ve ark., 1990, Stevenson ve ark., 2001).. Patates S Virüsü (Potato Virus S, PVS) diğer etmenler gibi ipliksi partiküllere sahip olup mekanik yol ile taşınmasına rağmen bazı ırkları, yaprak bitleriyle de taşınabilmektedir. Virüsün infeksiyonu sonucunda %10-20 oranında ürün kaybı görülebilmektedir. Birçok patates çeşidinde belirti vermeksizin bulunan hastalığın göze çarpan en önemli belirtileri yaprakların üst yüzeyinden bakıldığında damarların içe doğru çökmesi veya derinleşmesi şeklinde görülmekte hastalıklı bitkilerin yeşil aksamı ve yumruları sağlıklılara göre küçük kalmaktadır. Bunun yanında bazı PVS ırkları yapraklarda bronz lekelenmelere neden olmakta, bulaşık bitkilerin yaşlı yapraklarında düzensiz sararmalar da görülmektedir (Asscheman ve ark., 1996, Brunt ve ark., 1990, Stevenson ve ark., 2001). Patateslerde düz tubular partiküllere sahip, dokularda düşük konsantrasyonlarda bulunan, öz su ile test bitkilerine mekanik taşınan, sınırlı konukçu dizisine sahip,toprak kökenli funguslar ile taşınan ve Avrupu ile Güney Afrikada yaygın bir virüs hastalığıdır (Anonymous, 1974). Patateslerde saptanan diğer önemli virüslerden bir olan Patates Mop Top Virüsü (Potato Mop Top Virus, PMTV) düz silindirik partiküllere sahip olup toprak kökenli bir fungus olan Spongospora subterranea ile taşınıp yayılmaktadır. Hastalığın infekteli bitkiler üzerindeki ilk belirtilerini fark etmek oldukça zor olup en belirgin belirtileri yapraklar üzerinde sarı alanların ortaya çıkmasıdır (Smith, 1972; Asscheman ve ark., 1996, Brunt ve ark., 1990, Stevenson ve ark., 2001). 9

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Patateste oluşan primer veya sekonder infeksiyonlarda PVA nün belirlenmesi ile ilgili olarak yapılan bir çalışmada, yaprak bitleriyle ve mekanik olarak taşınan PVA nün %2 15 arasında verim kaybına sebebiyet verdiği belirlenmiştir. (De Bokx, 1975) Butzonitch ve De Bokx (1978), Arjantin de patates yetiştirilen alanlardan topladıkları örneklerde mekanik inokulasyon yöntemini kullanarak PVX ve PVA nün teşhisini yapmışlardır. PVS nün nicel olarak saptanmasında C quinoa test bitkisinin değişik ırklarının kullanımının çok uygun olduğu tespit edilmiştir(matsumoto and Hiruki, 1980). Marco ve Tal (1978), İsrail deki tohumluk yumrular ile ithal edilen yumrularda PVX, APMV, PLRV, PVY ve AMV nin zararlarını saptamışlardır. Gugerli (1979), ELISA yöntemi ile PLRV ve PVA nün patateste ve test bitkilerindeki rutin testlemelerde kolaylıkla uygulanabileceğini belirtmiştir. Hollanda daki patates üretim alanlarında sekonder olarak İnfekteli patateslerde ELISA yöntemiyle De Bokx ve ark. (1980) tarafından PVS tespiti yapılırken, yumrulara da aynı yöntem uygulanarak PVX nün güvenilir olarak saptanması rapor edilmiştir. Salazar (1979) patates virüslerinin tanılanması amacıyla PVS, PVY, PVX, PALV (Potato Andean latent tymovirus, Andean patates latent virüs) APMV, PVT (Potato T trichovirus, Patates T virüsü), TMV (Tobacco mosaic tobamovirus, Tütün mozaik virüsü) ile infekteli patates yapraklarında ve yumrularında ELISA yöntemiyle PALV dışında diğer tüm virüslerin kolaylıkla saptanabildiğini bildirmiştir. Gugerli ve Gehriger (1980), patates yumrularında dormansinin kırılmasından sonra, ELISA yöntemi kullanılarak PVY ve PLRV nin tespit edileceğini bildirmişlerdir. Dormant haldeki yumrularda PLRV güvenilir olarak tespit edilirken, PVY için bu işlemin rindit ile dormansinin kırılmasından sonra gerçekleştiği belirtilmiştir. Banttari ve Frane (1982) patates yumrularında ve yapraklarında PVX ve PVS ni saptamak için bu virüslerin antiserumlarının tek başına ve kombinasyon halinde ELISA testinde kullanımı için bu çalışmayı yapmışlardır. Bu şekilde 10

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR uygulanan bu yöntemin sera ve arazi koşullarında üretilen patateslerde etkili olduğu belirtilmiştir. Dormant haldeki bulaşık patates yumrularında PVX ve PVS nün aglütinasyon ve antikor duyarlı lâteks testleri kullanılarak saptanabileceğini Khan ve Slack (1980) yaptıkları çalışma ile ortaya koymuşlardır. Kolayca uygulanabilen ve güvenilir bir yöntem olan lateks aglütinasyon testini uygulayarak Fribourg ve Nakashima (1984) tarafından, patates bitkilerinde ve infekteli test bitkilerinde PVX, PALV, PVY, PVS ve APMV nin rutin olarak teşhis edilmesini bu çalışmada yapmışlardır. He ve ark.. (1987), Patates hastalıkları ile ilgili olarak Asya da yaptıkları bir araştırmada viral hastalıklar olarak PVX, PVY, PVS ve patates iğ yumru viroidi nin varlığını belirtmişlerdir. DIBA yöntemi ile PVM, PVS, PVX, PVY ve PLRV nün saptanması hakkında bir çalışma Heide ve Lange (1988) tarafından, yapılmıştır. Bu yöntemin duyarlılık ve güvenirlilik açısından DAS-ELISA ile aynı özelliklere sahip olduğu sonucuna varmıştır. ELISA testi ile yaptıkları çalışmada Jafarpour ve ark. (1988), Avustralya da üretilen sertifikalı tohumluklarda ve ticari patates yumrularında %3 4 oranında PVS, PVX ve %9 oranında PLRV nü tespit ettiklerini belirtmişlerdir. Yine dot-elisa testi ile Weidemann (1988) patates bitkisinde ve konukçusu olmayan bazı bitkilerde PLRV, PVX, PVM, PVS, PVA ve PVY nin güvenilir olarak saptandığı, Lizzaraga ve Fernandez-Northcote (1989) ise nitroselüloz membranlar üzerinde indirekt-elisa yöntemi kullanılarak PVX ve PVY nü saptamışlardır. Singh ve ark. (1989) tarafından, Kanada nın bazı bölgelerinde arazi şartlarında yetiştirilen değişik patates çeşitlerinde PVS nün varlığını saptanmaya çalışılmışlar ve sonuç olarak üretim sezonunda PVS nün infekteli bitkilerde konsantrasyonunun yüksek olduğu saptanmıştır. Bir başka çalışmada infektelenmiş patates yumrularında, yapraklarında ve bazı test bitkilerinde PVY nü saptamak için İsmail (1997) tarafından mekanik inokulasyon ve ELISA testi kullanılmış, inokulasyondan 3 gün sonra patates bitkilerinde PVY nün güvenilir ve hızlı şekilde tespit edildiği rapor edilmiştir. 11

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Bunlara ek olarak biber, domates, Datura spp. ve tütün bitkilerinde de ELISA testi ile virüsün varlığının saptanabileceği belirtilmiştir. PVS nün inokule edildiği S.demissum test bitkisi yapraklarında, inokulasyondan 5 6 gün sonra açık-koyu yeşil ve açık kahverengi nekrotik halka leke simptomlar meydana getirirken, TRV nün inokule edildiği aynı bitkinin yapraklarında ise koyu kahverengi halka lekeler ile çizgilerin meydana geldiği Chrzanowska ve Was (1974) tarafından gözlenmiştir. Araştırıcılar S.demissum test bitkisinin her iki virüsün tespiti açısından da uygun olduğunu belirtmişlerdir. Singh ve ark. (1979), PVY nün lokal lezyon oluşturmaksızın sistemik belirtilere neden olduğu P.angulata ve P.pubescens bitkilerinin teşhis koyabilmek amacıyla kullanılabileceğini çalışmalarında PVA nün saptanmasında kullanılan P.angulata bitkisinin iyi bir lokal lezyon konukçusu olduğunu da belirtmiştir. Patates bitkisinin de içinde bulunduğu stolon ve yumru formundaki tüm solamum spp. de infeksiyon oluşturan patates bitkilerinde meydana gelen bazı virüsleri tespit etmek maksadıyla, bazı test bitkileri kullanılarak bir dizi araştırma yürütülmüştür. Araştırma sonunda, Niccandra occidentalis- P1, N.hesperis-67A, Niccotina spp., C.amaranticolor ve C.quinoa test bitkilerinin özellikle karantina testlemelerindeki kalite ve etkililik yönünden önemli rol oynadığı belirtilmiştir (Verhoeven ve Roenhorst, 2003). Patates yumrularında DAS-ELISA ile PVX güvenilir bir şekilde Darda (1998) tarafından, tespit edilmiştir. Hane ve Hamm (1999), patates yumrularıyla taşınan PVY nün Shepody ve Russet Norotah çeşidi patateslerde birbirinden farklı simptomlar oluşturduğu ve gerek tohumluk gerekse ticari amaçlı patates üretimlerini olumsuz etkilediğini saptamışalrdır. Patates tohumlarının indekslemesinde ELISA yönteminin kullanılmasının önemli bir ilerleme olduğu Singh ve ark. (2000) tarafından belirtilmiştir Ali ve ark.(2002), Pakistanın farklı ekolojik bölgelerinde yapılan bir araştırmada, o bölgede yetiştirilen patateslerde önemli problemlere neden olan PLRV ve PVY virüsleri sırasıyla sonbaharda % 0-71,0 tespit ettiklerini belirtmişlerdir. Ayrıca, PVX, PVA ve PVS nün varlığını da saptamışlardır. 12

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Tohumluk patateslerin PVS için izlenmesi hakkında yapılan bir araştırmada (Lee ve ark., 1977) tarafından, patates bitkilerinden izole edilen PVS, test bitkileri ve elektron mikroskop kullanılarak saptanmıştır. Shanta ve Beczner (1978), PVX nün varlığını tespit etmek için patates yaprak ve yumrularından alınan örneklerde değişik serolojik testler kullanarak bir çalışma yapmışlardır. Bu çalışmanın sonucunda, mikropresipitin ve ikili radyal difüzyon testlerinin aglütinasyon yönteminden daha duyarlı olduğu sonucuna varılmıştır. PVX ve PVY nin tespitinde seroloik ve biyolojik yöntemleri karşılaştırmak amacıyla Scholz (1982) tarafından yapılan araştırmada, tütün ve Gomphrena glaobosa bitkilerinde her iki virüsün güvenilir olarak saptandığını ve bunun yanında, serolojik yöntemlerin yeterli güvenilirlikte olmadığını belirtmiştir. De Bokx (1984), geliştirdiği bir ELISA yöntemi ile sekonder İnfekteli patates bitkilerinde virüs saptamasının standart ELISA ya göre daha güvenilir neticeler gösterdiği belirtilmiştir. Nitroselüloz membranlar üzerinde dot-elisa yöntemini kullanarak Banttari ve Goodwin (1985) tarafından yapılan çalışmada PVX, PVY ve PVS nü tespit etmek için çalışmışlardır. PCR ve ELISA testlerini karşılaştırmak amacıyla patates yumrularında PVY nü tespit etmek için bu çalışma Barker ve ark. (1993)tarafından, yapılmıştır. Hasat edildikten sonra 3 hafta depolanan yumrularda her iki yöntem de kullanılarak PVY nün güvenilir olarak tespit edildiği, buna ek olarak, hasat edildikten sonra 20 hafta süre ile 10 0 C de depolanan yumrulardaki testlerde PCR ile güvenilir sonuçlar alınamadığını belirtmişlerdir. Whitworth ve ark. (1993), gözlemsel inceleme, direkt tissue bloting ve ELISA testlerinden faydalanarak PLRV nü saptamaya çalışmışlardır. Ayrıca, PLRV ve patates virüslerinin diğerlerinin tespitinde DIBA yönteminin kullanılabilir olduğunu belirtmişlerdir. PVX, PVY ve PVS nü saptamak için, alkalin fosfataza bağlı kolay ve hızlı bir DAS-ELISA yöntemi standartlaştırılmıştır. (Singh ve Khurana, 1996). 13

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Whitworth ve ark. (2000) tarafından, özellikle sekonder İnfekteli yumrulardan meydana gelen yapraklarda PLRV nün saptanmasında, direkt tissue blotting tekniği kullanmanın faydalı sonuçlar vereceğini belirtmişlerdir. Mikroarray tekniklerini kullanarak Boonham ve ark. (2003)tarafından, PVY, PVX, PVA ve PVS nin tek başına ve birlikte meydana getirdikleri infeksiyonları bulmuşlardır. Yöntemin duyarlılığının, ELISA testi ile karşılaştırılabilir olduğu bildirilmiştir. Fox ve ark. (2005), hasat sonrası yumrularda virüslerin durumunun güvenilir olarak tespitinde ELISA testi ile RT-PCR yöntemini kullanarak bir çalışma yapmışlardır. Araştırıcılar, her iki uygulamanın da avantaj ve dezavantajları olduğunu belirtmişlerdir. Kostiw (1984) tarafından, A.nasturtii ve M. persicae tarafından PVY ve PVM nin, taşınmasında yüksek ve düşük sıcaklığın etkili olduğunu belkirtmiştir. Biswas ve ark. (2000), patates bitkisinde M. persicae ve A. gossypii nin, PVY (%63,9-80) ve PLRV (%47,6-90) ni etkili bir şekilde taşıdıklarını rapor etmişlerdir. Tunus ta bitki virüslerinin bazılarının A.gossypii, A. craccivora, M. persicae ve M. euphorbiae yaprakbiti vektörlerinde ve konukçuluk yaptığı patates, biber ve domates bitkilerinde DAS-ELISA testi ile tanılanması amacıyla çalışmalar Raboudi ve ark. (2002) tarafından, yapılmıştır. Çalışmada CMV, TEV (tobacco etch potyvirus, tütün etch virüsü), AMV, PVY ve PLRV virüsleri tespit edilmiştir. PVS ve PVX nün iki ırkının Dusset Burbank, Kennebec ve Katahdin çeşidi patates bitkilerinin verimi üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla Manzer ve ark. (1978), tarafından bu çalışma yapılmıştır. PVS ile İnfekteli çeşitlerin tümünde verimin sağlıklı olanlarla karşılaştırıldığında %3 lük bir azalma belirlenirken, PVS nün diğer iki ırkla birlikte oluşturduğu kayıplar %2-5 olarak bulunmuştur. PVX, PVS, PVA, PVM ve PVY ile İnfekteli patates bitkilerinde fotosentez yoğunluğu ile karbondioksit asimilasyonunda ve mineral madde alımında azalma olduğu rapor edilmiştir. Ayrıca, klorofil-protein-lipid bileşiminde karışıklık ve İnfekteli bitki yapraklarındaki azalma düzeyinde artış gerçekleşmiştir. Bunların yanı sıra potasyum, magnezyum, çinko ve bakır alınımında düşüş olurken, asimilasyon 14

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR organlarının azot ve demiri daha güçlü bir şekilde absorbe ettiği belirtilmiştir Ambrosov ve Shchutskaya (1979). Kennebec çeşidi patates bitkini erken ve geç hasat ederek verim üzerinde Manzer ve ark. (1979) tarafından, PVX ve PVS nün etkisini araştırılmıştır. Virüsler geç yapılan hasatta verimi önemli miktarda etkilerken, erken hasatta verimde büyük kayıplar olmadığı sonucu bulunmuştur. Arazi şartlarında PVS ve PVM nün epidemisini araştırmak için yapılan incelemeler sonucunda, patates tohumlarının dikim zamanı ve virüslerin yaprakbiti ile taşınması gibi etkenlerin virüs infeksiyonlarının yoğunluğuyla bağlantılı olduğu (Weidemann, 1986) tarafından belirtilmiştir. Hamm ve Hane (1999), PLRV ile bulaşık ve sağlıklı olan tohumluklardan üretilen yumruların total veriminde %60, pazarlanabilir veriminde ise %88 oranında kayıplar olduğu belirlenmiştir. Bunlara ek olarak, PLRV ile bulaşık bitkilerden alınan patates yumrularının sağlıklı olanlarla karşılaştırıldığında daha küçük olduğu ve yumru sayısında azalma olduğu gözlemlenmiştir. Mansour (1999), Ürdün deki patates üretim alanlarında büyük problemler meydana getiren PLRV nün PVY ve PVA den daha yaygın olduğunu belirtilmiştir. Patates bitkilerinde hastalık meydana getiren viral etmenler hakkında ülkemizde ilk çalışmalar Karaca (1961) tarafından, patates üretim alanlarında simtomatolojik olarak belirlenmesi amacıyla yapılmış ve PVX nün ülkemizde bulunduğu ileri sürülmüştür. Patateste genel olarak hafif mozaik, damarlar arasında beneklenme gibi simptomlar oluşturan ya da latent olarak taşınan ve ilk başta zararsız olduğu sanılan PVX (Potato X potexvirus, Patates X Virüsü) nün değişik patates çeşitlerinde %6 ile %27 arasında verim kaybına sebebiyet verdiği belirtilmiştir. PVX nün, PVY ve PVA (Potato Apotyvirus, Patates A Virüsü) ile birlikte oluşturduğu karışık infeksiyonların ise daha fazla zarar verdiği PVX+PVY= rugoz mozaik ve PVX+PVA=kırışıklık hastalıkları durumunda %90 a varan oranlarda verim kaybının meydana geldiği saptanmıştır (Özbayram ve Yorgancı, 1984). 15

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Myzus persicae ile persistent olarak taşınan PLRV nün, bitkide oluşturduğu simptomlar ve bunu izleyen verim kaybı infeksiyonun zamanı, çeşit ve iklim şartlarına bağlı olarak değişmektedir. İlk simptomlar üst yaprakların kıvrılarak bronzlaşması şeklindedir. Bu simtomların hasada yakın oluşması durumunda, simptomlar zayıf olmasından dolayı verim kaybı gözlenmez. İnfekteli yumruları kullanarak oluşturulan plantasyonlarda bodurlaşma, yaprakların alttan başlayarak kıvrılması, kloroz ve erken ölüm gibi sekonder simptomlar oluşur. Hastalığın yaygınlığı ve iklim koşullarına göre verimde farklılıklar belirlenebilir. Hastalıkla bulaşık olan bitkilerin etrafında ki sağlıklı bitkilerin sağlıklı ve iyi gelişmesiyle %25 bulaşıklık olan arazide ciddi anlamda verimde bir düşüş yaşanmayabilir. Fakat, plantasyonun tamamında sekonder simptomlar gözlenirse %70 80 gibi büyük oranlarda verimde kayıplar oluşmaktadır (Eraslan, 1991). Patateste genellikle hafif mozaik, damarlar arasında beneklenme gibi belirtiler oluşturan ya da belirtisiz olarak taşınan ve başlangıçta zararsız olduğu düşünülen PVX (Potato X potexvirus, Patates X Virüsü) nün değişik patates çeşitlerinde %6 ile %27 arasında verim azalmasına neden olduğu bildirilmiştir. PVX nün, PVY ve PVA (Potato Apotyvirus, Patates A Virüsü) ile birlikte oluşturduğu karışık infeksiyonların ise daha fazla zarar verdiği PVX+PVY= rugoz mozaik ve PVX+PVA=kırışıklık hastalıkları durumunda %90 a varan oranlarda verim kaybının ortaya çıktığı bildirilmektedir (Özbayram ve Yorgancı, 1984). PVX ve PVS mekanik olarak, PVA ise yaprakbitleri ile non-persistent olarak taşınmakta olup, tek başlarına meydana getirdikleri ürün kaybı %10 civarında olmaktadır. Bu virüslerin birbirleriyle ve PVY ile karışık infeksiyon meydana getirmeleri durumunda, zarar oranında ve verim kaybında ciddi sorunlar gözlenmektedir (Eraslan, 1991). Benlioğlu ve Özalp (1965), virüssüz patates tohumluğu üretilmesi hakkında Ödemiş te bir araştırma yapmıştır. Bu araştırmadan çıkarılan sonuçlara göre, virüssüz tohumluklar kullanılarak Ege Bölgesi nde yapılan üretimde alınan sonuçların bir önceki araştırmayı doğruladığı belirtilmiştir. Sağlıklı üretim materyali kullanılarak üretilen hastalıksız çeşitlerin başka üretim alanlarında patates 16

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR yetiştiriciliği yapan üreticiler tarafından kullanılmasıyla verimli sonuçlar alındığı belirtilmiştir (Özalp ve Benlioğlu, 1969). Virüsle bulaşık patates tohumlarının dikilmesi ile virüslerin bir sonraki üretim sezonuna taşınmasının verimde sürekli bir düşüşe neden olduğunu Sahtiyancı (1972a), tarafından belirtilmiştir. Sahtiyancı (1972b) PVX nün patates dışında tütün, domates, biber ve patlıcanda da hastalık oluşturduğunu belirtmiştir. Dolar ve ark., (1976), Adana, İçel, Gaziantep, Hatay, Antalya ve Kahramanmaraş illeri patates ekim bölgelerinde PVX, PVY, PLRV, Aucuba baciliform badnavirüs (AuBV) ve Cadı süpürgesi virüsü nü ve bulaşma oranlarını bulmuşlardır. Kurçman (1979) tarafından, Ankara nın Çubuk ilçesine bağlı bazı köylerdeki patates ekim bölgelerinin PVX, PVY ve PVA ile bulaşık olduğunu belirtmiştir. Erzurum ve çevresinde tohumluk patates yumrularının PVX, PVY, PLRV, PVS ve düşük oranda PVA ile bulaşık olduğunu Çıtır (1982) tarafından rapor edilmiştir. Bu çalışma arklı iki vejatasyon döneminde bulunan 18 değişik bitkiden elde edilmiş ekstraktların Erkan ve Yorgancı (1983) tarafından, test bitkileri kullanılarak PVX infeksiyonu üzerinde ki etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. D. stramonium test bitkisi kullanılarak Açıkgöz ve Çıtır (1983) tarafından, PVX nün izolasyonunun düşük ve yüksek konsantrasyonlarının infektevite sonuçlarını incelemek amacıyla bu çalışma yapılmıştır. (Özbayram ve Yorgancı, 1989) tarafından, Türkiye de bulunan 23 merkezde PVX, PVS (Potato S carlavirus, Patates S virüsü), PVA, PVY ve PLRV hakkında yapılan sürveyde, PVX izolatlarının benek ve halka simptomları oluşturduğu saptanmış ve aşılama ile 3 PVX izolat grubu tanımlanmıştır. Ayrıca bu araştırma içerisinde %32.08 oranında PLRV, %39.39 oranında PVY ve PVA; %93.03 oranında PVS ile %89.12 oranında PVX infeksiyonlarının bulunduğu belirtilmiştir. Özbek (1984) tarafından, Pasinler ve Erzurum da ekolojik koşulların patates virüs hastalıklarının vektörü olan yaprakbitlerinin yüksek popülasyon oluşturmalarına uygun olmadığı saptanmıştır. Buna ek olarak, polikültür yetiştiriciliğin yaygın olmamasından kaynaklanan pestisit kullanımının fazla 17

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR olmamasından dolayı, yaprakbitlerinin doğal düşmanlarının engellenmediği belirtilmiştir. İthal edilmiş tohumluk patatesler üzerinde Çalı ve Yalçın (1991) tarafından, yapılan çalışmada sertifikalı üretim materyali konusunda PLRV, PVS, PVX ve PVY nin oldukça yüksek değerlerde saptanmasının patates üretimini ve tohumluğunu olumsuz şekilde etkileyeceği rapor edilmiştir. Kayım ve Koç (1991), meristem kültürü yöntemiyle patates (S.tuberosum L.) çeşitlerinin bazılarında virüslerden arındırılmış üretim materyali elde edilme olanaklarının saptanması yönünde bir çalışma yapmışlardır. Tahtacıoğlu ve Özbek (1997), Erzurum ilinde patates bitkilerindeki yaprakbitleri ve popülasyon yoğunluklarının üretim sezonu içerisindeki değişimlerini saptamak amacıyla yapılan bir çalışmada, A. fabae, M. euphorbiae ve A. solani bulunmuştur. Patateslerdeki virüs hastalıklarına doku kültürü uygulamaları hakkında Arslan ve ark., (1999), patateste ıslah edilmiş çeşitlerin çoğaltılması, mevcut çeşitlerden sağlıklı tohum elde edilmesi, üretimi yapılmadığı için kaybolma olasılığı olan çeşitlerin korunması ve hastalıklardan ari tohumluk üretilmesinde doku kültürü yöntemlerinden faydalanılması gerektiğini rapor etmiştir. Bostan ve Demirci (2001),Patates çeşitlerinin bazılarında PVX ve PVY nin tek başına ve karışık infeksiyonları sonucunda, oluşan simptomları belirlemek ve DAS-ELISA ile tanılamak amacıyla, bir çalışma yapmışlardır. Araştırıcılar PVX ve PVY nin birlikte oluşturduğu karışık infeksiyonlarda; Granola ve Pasinler 92 çeşitlerine belirgin bir mozaik belirtisi oluştuğunu, Caspar çeşidinde ise bitkilerin yapraklarında şiddetli mozaik, yaprak yüzeyinde kabarma, kıvırcıklaşma ve gelişme geriliği belirtileri oluşturduğu rapor edilmiştir. Ege bölgesi arazi şartlarında Çalışkan ve ark.,(2002), PLRV ne dayanıklı ve yüksek verimli patates klonlarının seleksiyonu ve bunların adaptasyonu üzerinde bir çalışma yapmıştır. Patates bitkilerinde hastalık oluşturan PVY, PVS ve PLRV nün epidemiyolojisi hakkında Bostan ve ark., (2004), yaprakbitlerinin oluşturduğu etkilerin incelenmesi ile ilgili olarak bir çalışma yürütülmüştür. M.persicae, 18

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Therioaphis trifolü ve A.fabae Erzurum ili Merkezinde en fazla bulunan yaprak biti türleri tespit edilmiştir. Ayrıca bu yaprakbitlerine ek olarak, Anoecia corni, Cryptomyzus ribis, Eulachnus rileyi, Brachycaudus cardui,yyperomyzus lactucae ve Pterochloroides persicae türlerinin sayılarının çok düşük olduğu tuzaklarla tespit edilmiştir. İklim koşulları göz önüne alınarak patates tohumu üretim bölgeleri için yaprakbiti türlerinin çeşitliliği ve yoğunluğu incelenmiş, bu özellikleri taşıyan bölgelerin tohumluk üretimi için kullanılabilir olduğu saptanmıştır. Yılmaz ve ark., (1990) Çukurova Bölgesi nde yetiştirilen turfanda patateslerde yaprak kıvırcıklığı virüsünün ELİSA testi ile surveyi amacıyla yürüttükleri çalışma sonucunda 1997 ve 1987 yıllarında hastalığın yaygınlığının % 0,8 ile %17,68 arasında değiştiğini ve testlerde yumrularında kullanılabileceğini saptamışlardır. Gazel ve ark.(2009) yapraklarında mozayik ve deformasyon belirtileri görülen yerli patates çeşitleri ile yaptıkları bir çalışmada virüsü hızlı ve duyarlı şekilde belirlemek amacıyla lateral flow immunochromotography testini ( AgriStrip) kullanmış ve sonuç olarak RT-PCR çalışmaları ile de teyit edilerek testin tohumluk dahil basit hızlı ve kolay olarak PLRV nin aranması ve tespitinde kullanılabileceğini bildirmişlerdir. Gündoğan ve ark (2009) PVX in ELISA ve RT-PCR yöntemleri ile tanısı konusunda yürüttükleri çalışmada filizlendirdikleri yumrulardan aldıkları örneklerde hiç belirti görmediklerini, tümün ELISA testi sonucunda da negatif olduğunu, ancak RT-PCR testinde 304 örnekten iki tanesinde PVX saptadıklarını ve sonuç olarak PCR yönteminin son derece duyarlı olduğunu ortaya koymuşlardır. Afyon ve Bolu illerinde 2003-2004 yıllarında yürütülen bir survey çalışmasında DAS-ELISA ve PCR yöntemleri kullanılmış, sonuçlar test bitkilerine yapılan mekanik inokulasyon çalışmaları ile de teyit edilmiş ve sonuç olarak PVY ve PVS nin Afyon ilinde %20,46, Bolun ilinde ise % 13,06 oranında yaygın olduğu rapor edilmiştir (Güner ve Yorgancı, 2009). Ege Bölgesinde yetiştirilen ithal patates çeşitlerinde infekteli yumrulardan meristem kültürü yöntemi ile virüsten ari üretim materyali elde edilmesi konusunda yaptıkları çalışmada Taşkın ve Erkan (2009) bir çok patates çeşidinden virüsten ari olan bitkicikleri ELISA testi ile belirlemişler ve nod kültürü ile elde ettikleri 508 19

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR bitkicikten sonuç olarak 6 çeşide ait 75 bitkinin oluşturduğu virüsten ari 124 yumrucuk elde ettiklerini rapor etmişlerdir. 20

3.MATERYAL VE METOD 3. MATERYAL VE METOD 3.1. Materyal 3.1.1. Çalışma Materyali Hakkında Bilgiler Çalışma erken turfanda patates yetiştiriciliğinin yoğun yapıldığı Adana Mersin arası Çukurova Bölgesi nde yürütülmüştür. Patates bitkisinin vejetasyon dönemine bağlı olarak çiçeklenme öncesi dönemde başlanan survey çalışmaları hasat sezonu bitimine kadar devam etmiştir. Çalışmada bölgede yemeklik ve cipslik olarak yetiştirilen Marfona, Sante, Hermes, Bamba, Safrane, Latona, Cosmos, Van Gogh, Binella,Provento, Marabel, Agatha ve Felsina çeşitlerine ait tarlalar ( Şekil 3.1) ve değişik virüs ve virüs benzeri belirtiler gösteren şüpheli bitkiler ile herhangi bir belirti gözlenmeyen sağlıklı görünümlü bitkilerden alınan yaprak, sürgün ve yumrular çalışmanın esas materyalini oluşturmuştur. Tarlalarda virüs belirtisi olarak değişen şiddetlerde mozayik, yapraklarda klorotik ve nekrotik lekelenmeler, bitki boyunda kısalma, yapraklarda kıvrılma ve deformasyonlar, gelişme geriliği (Şekil 3.2, Şekil 3.3), hasat esnasında deforme olmuş şekli bozuk ve küçük yumrular örnek olarak seçilmiştir. Bu belirtiler gösteren bitkilerin yoğunluğu ve tarla içinde dağılımı örnek alınırken dikkate alınmıştır. Şekil 3.1. Survey yapılan patates tarlalarından görüntüler 21

3.MATERYAL VE METOD Şekil 3.2. Survey çalışmalarında şüpheli seçilen patates bitkilerinden örnekler 22

3.MATERYAL VE METOD Şekil 3.3. Survey çalışmalarında şüpheli seçilen patates bitkilerinden örnekler 23

3.MATERYAL VE METOD 3.1.2. Survey Alanı Hakkında Bilgi Çalışma, Çukurova Bölgesi nde erken turfanda patates yetiştiriciliğinin yoğun yapıldığı Adana ve Mersin illerine bağlı patates üretimi yapılan ilçe veya merkezde yürütülmüştür. Survey yapılan iller, ilçeler ve tarla sayıları Çizelge 3.1 de verilmiştir. Çizelge 3.1 den de anlaşılacağı üzere çalışma, Adana ilinin Seyhan, Yüreğir, Yumurtalık, İmamoğlu, Kozan ve Ceyhan ilçeleri, İçel (Mersin) ilinin Merkez- Huzurkent civarı, Tarsus, Yenice, ve Silifke ilçeleri ile civarında erken turfanda patates yetiştiriciliğinin yoğun olduğu alanlardaki tarlalarda yürütülmüş ve bu tarlalarda mevcut sağlıklı görünümlü bitkiler ile virüslerin neden olduğu belirtiler veya benzeri belirtiler gösteren patates bitkileri araştırma materyalini oluşturmuştur. Çizelge 3.1. Sürvey Çalışmalarında Örnek Alınan İller, İlçeler ile Gezilen Tarla ve Alınan Toplam Örnek Sayıları Örneğin Alındığı Gezilen Alınan Belirti Pozitif Tarla Örnek Görülen Örnek İl İlçe-Belde Sayısı Sayısı Örnek Sayısı Seyhan 2 12 6 5 Yüreğir 11 35 13 11 Kozan 5 21 13 3 ADANA İmamoğlu 8 37 31 27 Ceyhan 9 32 17 12 Yumurtalık 11 36 31 29 TOPLAM 46 173 111 87 Merkez-Huzurkent 3 15 13 12 Tarsus 19 61 53 43 İÇEL Yenice 7 43 25 21 Silifke 2 14 7 4 TOPLAM 31 133 98 80 GENEL TOPLAM 77 306 209 167 24

3.MATERYAL VE METOD 3.1.3. Mekanik İnokulasyon Çalışmalarında Kullanılan Materyal Mekanik inokulasyon çalışmalarında, arazide bulaşık olduğundan şüphelenilen ve ELISA testinde pozitif sonuç veren bulaşık patates bitkilerinden alınan yaprak, sürgün ve yumru örnekleri materyal olarak kullanılmıştır. Virüsün biyolojik tanısı ve ELISA testinin teyidi amacıyla, Lypopersicum esculetum, Chenopodium amaranticolour, C. quinoa, Capsicum annum, Gomphrena globasa, Nicotiana benthamiana, N. glutinosa, N. occidentalis, N. tabacum test bitkileri kullanılmıştır (Çizelge 3.2) Mekanik inokulasyon çalışmalarında, havan ve havan eli, cam spatül, fosfat tampon çözeltisi, mercaptoethanol, karborandum tozu ve çeşme suyu kullanılmış, test bitkileri tohumları ve fidelerinin yetiştirilmesi amacıyla kum, toprak ve torf karışımı (1:1:1), plastik saksılar, plastik küvetler, plastik viyoller, mikro ve makro besin elementleri içeren gübreler ve zaman zaman herhangi bir zararlı ve hastalık etmenine karşı insektisit ve fungisitler kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan indikatör bitkilerin tohumları, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, Viroloji Laboratuarı ndan temin edilmiştir. Çizelge 3.2. Mekanik inokulasyon çalışmalarında kullanılan test bitkileri Bilimsel isim Türkçe isim Nicotiana glutinosa L. Tütün N.occidentalis N.tabacum N.benthamiana Chenopodium amaranticolor Coste and Reyn Sirken, Kaz ayağı C. quinoa Quin Sirken, Kaz ayağı Datura stramonium L. Şeytan elması Capsicum annuum L. Biber Lypopersicum esculetum Domates 3.1.4. Serolojik Çalışmalarda Kullanılan Materyal Serolojik çalışmalarda, arazide bulaşık olduğundan şüphelenilen patates bitkilerinden ve sağlıklı görünümlü bitkilerden alınan yaprak, sürgün ve yumru örnekler ile bu örneklerden mekanik inokulasyon yapılmış test bitkilerinin yaprak ve sürgünleri materyal olarak kullanılmıştır. 25

3.MATERYAL VE METOD ELISA testlerinde, ticari olarak BİOREBA (Reinac/Switzerland) firmasından temin edilen Patates Y virüsü (PVY), Patates X Virüsü (PVX), Patates S Virüsü (PSV), Patates Yaprak Kıvırcıklık Virüsü (PLRV), Patates Mop Top Virüsü (PMTV) ve Andean Patates Latent Virüsü (APLV) ne spesifik ELISA kitleri, tampon çözeltiler, NUNC marka 96 kuyulu ELISA pleytleri, otomatik pipetler ve pipet uçları ile saf su kullanılmıştır. ELISA testleri sonucunda örneklerin değerlendirilmesi, Medispec ESR 200 markalı ELISA okuyucusu ve 405 nm dalga boylu filtre kullanılmıştır. 3.2. Metod Değişik zamanlarda survey bölgelerinde gezilen patates tarlalarında virüs ve benzeri belirtiler gösteren şüpheli bitkiler toplanmış, muhafazası, mekanik inokulasyon yöntemi ile testlenmesi ve serolojik test (DAS-ELISA) çalışmaları, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, Fitopatoloji Anabilim Dalı Viroloji Laboratuarı ve Bitki Virüsleri Araştırma Serası ile mevcut klima odalarında yürütülmüştür. Ayrıca araziden herhangi bir belirti göstermeyen sağlıklı görünümlü patates bitkilerinden alınan yaprak ve sürgün örnekleri de aynı amaçlar doğrultusunda çalışmada kullanılmıştır. 3.2.1. Bitki Örneklerinin Toplanması ve Muhafazası Adana ve İçel İlleri ile çevresinde patates yetiştirilen tarlalardan sağlıklı görünümlü örnekler dışında simptomatolojik olarak bulaşık olduğundan şüphelenilen patates bitkilerinden sap, gövde, yaprak ve meyve örnekleri alınmış ve kağıt torbalara konulmuştur. Torbalar numaralandırılarak buz kutusu içerisinde uygun koşullarda laboratuara getirilmiş ve yapılacak olan çalışmalarda kullanılıncaya kadar, 4-7 gün gibi kısa bir süre için +4 C de, daha uzun bir süre için ise, -20 C de muhafaza edilmiştir. Her hangi bir viral belirti göstermeyen ve sağlıklı görünümlü bitki örnekleri ayrıca kodlanıp toplanmıştır. 26

3.MATERYAL VE METOD Ayrıca, mekanik inokulasyon çalışmalarında kullanılan test bitkilerinden de inokulasyondan sonra yukarıda anlatıldığı şekilde örneklemeler yapılmış ve çalışmada kullanılmıştır. Arazi çıkışları, 2007-2009 yılları arasında dikim ve vejetasyon dönemlerine uygun şekilde ilkbahar ve yaz başlangıcında yapılmıştır. Arazi koşullarında, bulaşık olan bitkilerin belirlenmesi amacıyla öncelikle tarlalarda simptomatolojik gözlemler yapılmıştır. Örnek alınan bitkilerde, patates virüslerinin neden olduğu, bitkide bodurluk, kloroz, deformasyon, yapraklarda kıvrılma, bodurlaşma, mozayik ve çiçek azalması ile anormal belirtiler aranmış, hasatta deforme olmuş şekli bozuk ve küçük kalmış yumrular örnek olarak seçilmiştir. Virüs benzeri belirti gösteren ve örnek olarak seçilen bitkilerin fotoğrafları çekilmiş, bilgileri kaydedilmiş ve etiketlenerek naylon torbaya konup buzluk içinde laboratuara getirilmiştir. Çalışma; PVY, PVX, PSV, PLRV, PMTV ve APLV olmak üzere altı virüse karşı yürütülmüştür. Ancak DAS-ELISA testleri sonucu PVY, PVS ve PLRV ile bulaşık olduğu saptanan örnekler muhafaza edilmiş ve testlemelere bu örnekler ile devam edilmiştir. 3.2.2. Test Bitkilerinin Yetiştirilmesi Çalışmada öncelikle seçilen tüm örnekler DAS-ELISA testine altı virüs için tabi tutulmuş ve ELISA testleri sonucu PVY, PVS ve PLRV için pozitif olarak belirlenen izolatların biyolojik olarak tanımlanmasının yapılması amacıyla mekanik inokulasyon çalışmaları için Çizelge 3.1 de verilen test bitkileri üzerine mekanik olarak aşılanmıştır. Bu test bitkileri tohumları, etüvde steril edilmiş toprak, kum, torf ve yanmış hayvan gübresi karışımını (1:1.1:1) içeren küvetlere ekilmiş ve daha sonra çıkan bitkiler 4-6 yapraklı dönemde, aynı karışımın bulunduğu plastik saksılara (12 cm çapında ve 15 cm yüksekliğinde) tek tek şaşırtılmıştır. 27

3.MATERYAL VE METOD Test bitkileri, Bitki Koruma Bölümü Viroloji Laboratuvarı na ait klima odasında, 22-24 C sıcaklık, %70 nem, 16/ 8 saat (Işık/ Karanlık) ve 5000 Lüx aydınlatma koşullarında çimlendirilmiş, yetiştirilmiş ve muhafaza edilmiştir (Choueiri ve ark., 1993). Yetiştirilen test bitkileri, zararlı-hastalık ve simptom gelişimi için araştırma boyunca periyodik olarak kontrol edilmiş ve bitkilerin sağlıklı büyümeleri için gerekli makro ve mikro besin elementleri sulama suyuna ilave edilerek bitkilere verilmiştir. Ayrıca, hastalık ve zararlılara karşı gerektiğinde pestisit uygulamaları yapılmıştır (Anonymous, 1990). 3.2.3. Mekanik İnokulasyon Yöntemi Mekanik inokulasyon çalışmaları; ELISA testleri sonucunda PVY, PVS ve PLRV için pozitif olarak belirlenen örnek izolatların biyolojik tanısının yapılması amacı ile gerçekleştirilmiştir. Bulaşık bitkilerden alınan bitki dokuları, 1:5 oranında 2-Mercaptoethanol ve/veya %1 lik sodyum sülfit içeren 0.02 M Fosfat tampon çözeltisi (ph; 7.0) içeren steril porselen havanda ezilmiş ve bitki özsuyu daha önceden karborandum tozu serpilmiş test bitkilerinin yapraklarına el ile veya cam spatül kullanılarak mekanik olarak inokule edilmiştir. Birkaç dakika beklendikten sonra inokule edilen yapraklar çeşme suyu ile yıkanmıştır. Daha sonra indikatör bitkiler simptom çıkışının gözlenmesi amacıyla, klima odasında, 22-24 C sıcaklık, %70 nem, 16/ 8 saat (Işık/ Karanlık) ve 5000 Lüx aydınlatma koşullarında muhafaza edilmişlerdir. İnokule edilen bitkiler aşağıda verilen simptomlar bakımından periyodik olarak kontrol edilmiştir; 28

3.MATERYAL VE METOD 3.2.4. Serolojik Çalışmalar olarak ELISA Testinin Uygulanması Arazi çalışmaları ile belirtilere bakılarak şüpheli olarak seçilen veya belirti bulunamaması durumunda tesadüfi olarak belirlenen virüs şüpheli örnekler ile sağlıklı görünümlü örneklerden ELISA testi temel olarak Clark ve Adams (1977) ile Baloğlu (1988) in bildirdikleri Double Antibody Sandwich yöntemine ve ELISA kitinin ticari olarak temin edildiği firma önerileri dikkate alınarak yapılmıştır. Testin uygulanışı aşağıda verilen aşamalarda gerçekleştirilmiştir. 1. 96 çukurlu Mikrotiter platelerin her bir çukuruna kaplama tamponunda (Ek 1) 1/1000 oranında seyreltilmiş olan IgG çözeltisinden genellikle kenar çukurlar harici tutularak 200µl eklenmiş ve 37 ºC de 4 saat inkübe edilmiştir. 2. Çukurlar PBS-Tween (Ek 1) ile doldurularak en az üç kez yıkanmış ve her yıkama işleminde üçer dk. beklenmiştir. 3. Örnek tamponunda (Ek 1) 1/5 oranında sulandırılarak ekstrakte edilip tülbentten süzülerek hazırlanan test örneklerinden her bir çukura hazırlanmış şemaya göre 200 µl eklenerek +4 ºC de tüm gece boyu veya 37 ºC de 4 saat inkübe edilmiştir. Her bir plate içinde bir sağlıklı bitki ekstraktı, bir tampon çözelti kontrol ve ayrıca birde pozitif örnek ekstraktı kontrol amaçlı olarak kullanılmıştır. Her bir test örneği ve kontroller için için yan yana veya alt alta olmak üzere ikişer çukur kullanılmıştır. 4. Plateler 2. madde de açıklandığı şekilde yıkanmıştır. 5. Konjugate, 1/1000 oranında konjugat tamponu (Ek 1) içinde sulandırılarak her bir çukura 200 µl eklenerek yine 37 ºC de 4 saat inkübe edilmiştir. 6. Plateler tekrar PBS-Tween ile 3 kez yıkandıktan sonra her bir çukura 200µl substrat tamponunda (Ek 1) seyreltilmiş olan substrat (1mg/1ml) eklenmiştir. En az 30 dakika oda sıcaklığında inkübe edilmesini takiben görsel ve 405 nm de spektrofotometrik olarak değerlendirme yapılmıştır. 7. Renk oluşumundan sonra ayrıca her bir çukura 50 µl 3M NaOH eklenerek reaksiyon durdurulduktan sonra sonuçlar iki şekilde değerlendirilmiştir. a. Çıplak gözle sarı renk oluşumu için gözlem ve kayıt yapılmış 29

3.MATERYAL VE METOD b. 405 nm dalga boyunda absorbans değerleri ölçülmüştür. Çıplak gözle her bir çukurdaki renk değişimi belirlenerek sarı renk oluşumu pozitif olarak değerlendirilmiştir. Absorbans değeri ölçümünde ise; öncelikle testin çalışıp çalışmadığı veya doğru olup olmadığı pozitif örneğin ve tampon çözeltinin kullanıldığı çukurların verdiği sonuçlar dikkate alınarak karar verilmiştir. Pozitif kontrolun çok yüksek absorbans değeri, buna karşılık tampon çözeltinin çok düşük absorbans değeri vermesi durumunda testin uygun olduğu ve çalıştığı kabul edilmiştir. Bu durumda değerlendirme yapılmış ve sağlıklı örnek için elde edilen absorbans değerinin en az iki katı absorbans değeri veren çukurlardaki örneklerin hastalık ile bulaşık olduğu kabul edilmiştir. Yapılan ELISA testlerinde her bir örnek için ikişer kuyu kullanılmış ve her bir ELISA pleytinde birer adet pozitif (infekteli), negatif (sağlıklı) ve buffer kontrol kullanılmıştır. ELISA testleri sonunda, ELISA okuyucusunda negatif kontrol için 405 nm de okunan absorbans değerinin en az iki katı ve daha fazla absorbans değeri veren örnekler pozitif olarak kabul edilmiştir (Barba ve Riccioni, 1993; Helguera ve ark., 2002). ELISA testlerinde kullanılan tampon çözeltiler ve bunların hazırlanması Ek 1 de verilmiştir. 30

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Survey Sonuçları 4.1.1. Toplanan Örneklerde Görülen Belirtiler Çalışma amacıyla seçilen örneklerde öncelikle simptomolojik gözlemler yapılmış ve incelenen bu örnekler çalışmaya alınmıştır. Seçilen bu şüpheli örneklerin tamamı serolojik olarak ELISA testi ile testlenmiş, pozitif sonuç alınan ve arazide belirtileri karakteristik görülen örneklerden seçilen bazıları biyolojik ve serolojik tanılanma için kullanılmıştır. Çalışılan patates çeşitleri açısından sırasıyla en fazla Marfona (%27,75), Hermes (%14,83) Sante (%12,44), Bamba (%11,48) ve Safrane (%10,04) ile Latona (%10,04) olmuştur. Sayıları azda olsa Cosmos, Van Gogh, Binella, Provento, Marabel, Agatha ve Felsina çeşitlerinden de testlenmek üzere örnek alınmıştır. İl bazında bakılacak olursa Adana da en fazla Marfona, Bamba ve Hermes ve Sante yaygın iken Mersin ilinde Marfona, Safrane Latona ve Hermes en çok örnek alınan, dolayısı ile en yaygın çeşitler olarak ortaya çıkmıştır. Örneklemelerin yapıldığı 2007 ve 2009 yıllarında Adana ve İçel illerinde yapılan arazi çalışmaları sırasında patates bitkilerinde; yapraklarda klorotik lokal leke, yaprakların altında ve üstünde nekrotik lokal leke ve çizgiler, mozayik, yapraklarda damar bantlaşması, yaprak kenarlarından yukarı doğru kıvrılma, yaprak kenarlarında kloroz, bronzlaşma, bitki boyunda kısalma, yapraklarda sararma, solgunluk, kuruma ve şekil bozuklukları belirtileri gözlenmiştir. Özellikle bodurluk, klorotik ve nekrotik lokal lekeler ile yaprak kırışıklığı ve deformasyon belirtilerine daha sık rastlanmıştır (Şekil 4.1; 4.2; 4.3; 4.4; 4.5; 4.6; 4.7; 4.8; 4.9; 4.10 ve 4.11). Gözlenen belirtilerin literatürde değişik patates virüsleri için bildirilen belirtilere benzer olduğu saptanmıştır (Asscheman ve ark., 1996, Brunt ve ark., 1990, Stevenson ve ark., 2001). Hasat esnasında yumru örneklerinde herhangi bir belirti gözlenmemekle birlikte, tesadüfi olarak özellikle de şekilsiz ve küçük kalmış yumrulardan hasat 31

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA esnasında tarlalarda bitkilerin genel durumuna da bakılarak örnekler alınmıştır. Ancak yumrulardan herhangi bir pozitif sonuç saptanmamıştır. Buna göre; Adana ve Mersin illeri ile bağlı ilçelerde yapılan değişik büyüklükteki 77 farklı tarladan, değişik tarihlerdeki arazi çıkışlarında; sağlıklı görünümlü örnekler dahil toplam 173 örnek (111 adet belirti gösteren ve kodlanmış) Adana ilinden (Çizelge 4.1. ve Çizelge 4.2.) ve 133 örnek (98 adet belirti gösteren ve kodlanmış) Mersin ilinden (Çizelge 4.3. ve Çizelge 4.4.) olmak üzere toplam 306 adet örnekleme yapılmış ve DAS-ELISA yöntemi ile testlenmiştir. Söz konusu 306 örnekten 209 tanesi şüpheli örnek olup çeşidi, alındığı yer ve görülen belirtileri çizelgelerde kaydedilmiştir. Şekil 4.1. Morfona patates bitkisi yapraklarında klorotik lokal leke, kahverengileşme ve şekil bozuklukları 32

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Şekil 4.2. Sante çeşidi patates bitkisi yaprağının üstünde klorotik lokal leke ve şekil bozuklukları Şekil 4.3. Sante çeşidi patates bitkisi yaprağında nekrotik lokal leke ve şekil bozuklukları 33

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Şekil 4.4. Morfona çeşidi patates bitkisi yapraklarında klorotik lokal lekeler, küçülme ve kıvrılma Şekil 4.5. Sante çeşidi patates bitkisi yaprağında nekrotik lekeler 34

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Şekil 4.6. Morfona çeşidi patates bitkisi yapraklarında, mozayik, kıvrılma ve şekil bozuklukları Şekil 4.7 Latona çeşidi patates bitkisi yapraklarına sararma, küçülüme ve kenarlarında kıvrılma 35

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Şekil 4.8. Marfona çeşidinde yaprak kenarında kloroz, damar bantlaşması ve şekil bozuklukları Şekil 4.9. Marfona çeşidi patates bitkisinde mozayik ve klorotik lekeler 36

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Şekil 4.10. Patates yapraklarında küçülme ve kıvrılmalar Şekil 4.11. Patates bitkilerinin yapraklarında bronzlaşma belirtileri 37

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Şekil 4.12. Patates bitkilerinde sararma ve değişen şiddetlerde bodurluk- gelişme geriliği Çizelge 4.1. 2007-2008 yılı Adana ili survey alanına ait bilgiler ve bitkilerde görülen belirtiler Örnek Mevki Çeşit No. Gözlenen Simptomlar Ad1 Seyhan Sante Yapraklarda mozayik -klorotik lokal leke Ad2 Seyhan Marfona Yapraklarda klorotik lokal leke Ad3 Seyhan Proventa Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Ad4 Seyhan Latona Yapraklarda şekil bozuklukları, mozayik - klorotik lokal leke Ad5 Yüreğir Latona Bodur bitki ve yapraklarında klorotik lokal leke Ad6 Yüreğir Sante Yapraklarda hafif klorotik lokal leke ve hafif mozayik Ad7 Yüreğir Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Ad8 Yüreğir Proventa Yapraklarda şekil bozuklukları, nekrotik lokal leke - mozayik Ad9 Yüreğir Marfona Bodurlaşma, yapraklarda klorotik lokal leke Ad10 Yüreğir Marfona Yapraklarda klorotik lokal leke Ad11 Yüreğir Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Ad12 Yüreğir Latona Yapraklarda, mozayik yapraklarda sarı ve nekrotik lekeler Ad13 Yüreğir Latona Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Ad14 Yüreğir Marfona Şiddetli Mozayik Ad15 Yumurtalık Sante Yapraklarda hafif mozayik, yapraklarda sararma Ad16 Yumurtalık Sante Yapraklarda şekil bozuklukları, mozayik -klorotik lokal leke Ad17 Yumurtalık Marfona Damar bantlaşması ve klorotik lokal leke Ad18 Yumurtalık Marfona Yapraklarda klorotik lokal leke, mozayik ve cüceleşme Ad19 Yumurtalık Marfona Yapraklarda klorotik lokal leke ve mozayik Ad20 Yumurtalık Latona Yapraklarda klorotik lokal leke Ad21 Yumurtalık Hermes Hafif mozayik ve damarlar arasında nekrotik lekeler Ad22 Yumurtalık Sante Yapraklarda klorotik lokal leke Ad23 Yumurtalık Sante Hafif mozayik 38

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ad24 Yumurtalık Sante Yapraklarda klorotik ve nekrotik lokal leke Ad25 Yumurtalık Hermes Yapraklarda şekil bozuklukları ve klorotik lokal leke Ad26 Yumurtalık Latona Yapraklarda şekil bozuklukları, mozayik - klorotik lokal leke Ad27 Yumurtalık Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları ve klorotik lokal leke Ad28 Yumurtalık Marfona Yapraklarda Damar bantlaşması mozayik Ad29 Yumurtalık Sante Yapraklarda çizgili nekrotik ve klorotik lekeler, mozayik Ad30 Yumurtalık Marfona Yapraklarda klorotik lokal leke Ad31 Yumurtalık Hermes Yapraklarda nekrotik lokal leke ve mozayik Ad32 İmamoğlu Marfona Yapraklarda klorotik lokal leke Ad33 İmamoğlu Marfona Yapraklarda klorotik lokal leke Ad34 İmamoğlu Marfona Yapraklarda klorotik ve nekrotik lokal leke Ad35 İmamoğlu Marfona Yapraklarda klorotik lokal leke ve mozayik Ad36 İmamoğlu Marfona Yapraklarda damar bantlaşması mozayik Ad37 İmamoğlu Bamba Yapraklarda klorotik ve nekrotik lokal leke ve kuruma Ad38 İmamoğlu Bamba Yapraklarda damar bantlaşması Ad39 İmamoğlu Bamba Yapraklarda klorotik ve nekrotik lokal leke Ad40 İmamoğlu Bamba Yapraklarda klorotik lokal leke Ad41 İmamoğlu Bamba Yapraklarda nekrotik lokal leke ve kuruma Ad42 İmamoğlu Bamba Yaprak damarlarında renk açılması ve mozayik Ad43 İmamoğlu Bamba Yapraklarda klorotik lokal leke ve mozayik Ad44 İmamoğlu Bamba Yapraklarda klorotik ve nekrotik lokal leke Ad45 İmamoğlu Cosmos Yapraklarda klorotik lokal leke Ad46 İmamoğlu Bamba Yapraklarda klorotik lokal leke Ad47 İmamoğlu Bamba Yapraklarda klorotik ve nekrotik lokal leke, mozayik Ad48 İmamoğlu Cosmos Yapraklarda klorotik lokal leke ve mozayik Ad49 İmamoğlu Bamba Yapraklarda klorotik lokal leke Ad50 İmamoğlu Bamba Yapraklarda şekil bozuklukları ve Mozayik Ad51 İmamoğlu Bamba Bitkide gelişme geriliği, yapraklarda klorotik lokal leke Ad52 İmamoğlu Bamba Bitkide gelişme geriliği, yapraklarda sararma Ad53 İmamoğlu Cosmos Hafif mozayik Ad54 İmamoğlu Cosmos Yapraklarda klorotik lokal leke ve mozayik Ad55 Kozan Cosmos Yapraklarda klorotik lokal leke ve mozayik Ad56 Kozan Bamba Yapraklarda şekil bozuklukları ve nekrotik lokal leke Ad57 Kozan Latona Yapraklarda defermasyon, klorotik lokal leke ve mozayik Ad58 Kozan Bamba Yapraklarda hafif mozaik-kıvrılma Ad59 Kozan Cosmos Yapraklarda klorotik lokal leke Ad60 Kozan Cosmos Hafif mozaik ve sararma Ad61 Kozan Cosmos Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Ad62 İmamoğlu Cosmos Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Ad63 İmamoğlu Bamba Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Ad64 İmamoğlu Bamba Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Ad65 Kozan Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Ad66 Kozan Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Ad67 Kozan Hermes Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Ad68 Yumurtalık Sante Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Ad69 Yumurtalık Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Ad70 Yumurtalık Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Ad71 Ceyhan Bamba Hasatta alınan küçük ve şekilsiz yumru, yapraklarda nekroz ve kıvrılma Ad72 Ceyhan Bamba Hasatta alınan küçük ve şekilsiz yumru, yapraklarda nekroz ve kıvrılma Ad73 Ceyhan Bamba Hasatta alınan küçük ve şekilsiz yumru, yapraklarda sarama Ad74 Ceyhan Bamba Hasatta alınan küçük ve şekilsiz yumru, yapraklarda lokal 39

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA lekeler Ad75 Ceyhan Bamba Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Ad76 Ceyhan Bamba Yapraklarda kıvrılma, mozayik, küçük yumru Çizelge 4.2. 2008-2009 yılı Adana ili survey alanına ait bilgiler ve bitkilerde görülen belirtiler Örnek Mevki Çeşit no. Gözlenen Simptomlar AD 1 Seyhan Agatha Bodurlaşma ve yapraklarda kloroz AD 2 Seyhan Sante Yaprak altında ve üstünde nekrotik lokal leke AD 3 Yüreğir Hermes Yaprak altında ve üstünde nekrotik lokal leke AD 4 Yüreğir Hermes Mozayik AD 5 Yüreğir Hermes Yapraklarda şekil bozuklukları, mozayik- klorotik lokal leke AD 6 Ceyhan Hermes Yapraklarda kloroz AD 7 Ceyhan Hermes Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik AD 8 Ceyhan Hermes Yaprak damarlarında kloroz ve mozayik AD 9 Ceyhan Hermes Bodurluk, mozayik - klorotik lokal leke AD 10 Ceyhan Sante Yapraklarda şekil bozuklukları, mozayik - klorotik lokal leke AD 11 İmamoğlu Marfona Yapraklarda mozayik - klorotik lokal leke AD 12 İmamoğlu VanGogh Yapraklarda klorotik lokal leke AD 13 İmamoğlu VanGogh Yaprak altında ve üstünde nekrotik lokal leke AD 14 Ceyhan VanGogh Yapraklarda nekrotik lokal leke AD 15 Ceyhan VanGogh Yapraklarda nekrotik lokal leke AD 16 Ceyhan Hermes Yaprak altında ve üstünde nekrotik lokal leke AD 17 Ceyhan Hermes Yapraklarda klorotik-nekrotik lokal leke AD 18 Ceyhan Hermes Yapraklarda nekrotik lokal leke, sararma AD 19 Ceyhan Hermes Bodurluk ve yapraklarda klorotik lokal leke AD 20 Kozan Marfona Yapraklarda klorotik lokal leke ve mozayik AD 21 Yumurtalık Hermes Yapraklarda şekil bozuklukları, ve klorotik lokal leke AD 22 Yumurtalık Hermes Yapraklarda klorotik lokal leke AD 23 Yumurtalık Hermes Yaprak altında ve üstünde nekrotik lokal leke AD 24 Kozan Marfona Çok hafif srarama AD 25 Yumurtalık VanGogh Hafif bodurluk ve sarılık AD 26 Yumurtalık VanGogh Yapraklarda kloroz, genel sarılık AD 27 Yumurtalık VanGogh Yapraklarda kloroz AD 28 Kozan Sante Yapraklarda nekrotik lokal leke AD 29 İmamoğlu Sante Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular AD 30 İmamoğlu Sante Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular AD 31 Yumurtalık Sante Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular AD 32 Yumurtalık Sante Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular AD 33 Yumurtalık Sante Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular AD 34 Yumurtalık Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular AD 35 Yumurtalık Hermes Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular 40

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Çizelge 4.3. 2007-2008 yılı Mersin ili survey alanına ait bilgiler ve bitkilerde görülen belirtiler Örnek Mevki Çeşit Gözlenen Simptomlar No Me 1 Huzurkent Marfona Yapraklarda damar bantlaşması- nekrozlar ve sararma bitkilerde gelişme geriliği Me 2 Huzurkent Latona Yaprak kenarlarından yukarı doğru kıvrılma Me 3 Tarsus Latona Yaprak kenarlarından yukarı doğru kıvrılma Me 4 Tarsus Latona Yaprak damar aralarında renk açılması- bitki boyunda kısalma Me 5 Tarsus Hermes Bitki boyunda kısalma ve solgunluk Me 6 Tarsus Hermes Yaprakların altında nekrotik lokal lekeler-bodurlaşma Me 7 Huzurkent Latona Yaprak kenarlarından yukarı doğru kıvrılma ve damarlarda renk açılması Me 8 Huzurkent Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları ve klorotik lokal lekeler Me 9 Huzurkent Marfona Bodurluk ve mozayik Me10 Huzurkent Sante Mozayik -nekrotik lokal lekeler Me11 Tarsus Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları ve klorotik lokal lekeler Me12 Tarsus Latona Yapraklarda nekrotik lekeler ve sarılık- mozayik Me13 Tarsus Safrane Yapraklarda şekil bozuklukları ve renk açılması Me 14 Tarsus Safrane Yapraklarda şekil bozuklukları, kıvrılma ve mozayik Me 15 Tarsus Safrane Yapraklarda şekil bozuklukları ve renk açılması Me 16 Tarsus Safrane Yaprakların altında nekrotik lokal lekeler Me 17 Tarsus Safrane Saraama ve klorotik lokal lekeler Me 18 Tarsus Proventa Yapraklarda şekil bozuklukları Me 19 Tarsus Safrane Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Me 20 Tarsus Safrane Yapraklarda şekil bozukluğu-küçülme ve nekrtotik lekeler Me 21 Tarsus Safrane Yapraklarda klorotik lokal leke Me 22 Tarsus Safrane Yapraklarda klorotik lokal leke, mozayik ve bitkilerde bodurlaşma Me 23 Yenice Safrane Mat gümüşi renklenme ve mozayik Me 24 Yenice Safrane Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Me 25 Yenice Safrane Kloroz ve mozayik Me 26 Yenice Safrane Şüpheli bitkiye rastlanmadı Me 27 Yenice Safrane Yapraklarda şekil bozuklukları ve klorotik lokal lekeler Me 28 Yenice Safrane Yapraklarda şekil bozuklukları, nekroz ve bodurlaşma Me 29 Yenice Safrane Yapraklarda şekil bozuklukları ve klorotik lokal lekeler Me 30 Yenice Safrane Klorotik lokal leke ve mozayik Me 31 Yenice Marabel Yapraklarda klorotik lokal leke Me 32 Yenice Sante Yapraklarda klorotik lokal leke Me 33 Yenice Marfona Yapraklarda klorotik lokal lekeler Me 34 Yenice Marfona Yapraklarda,mozayik-klorotik lokal lekeler Me 35 Yenice Latona Yapraklarda şekil bozuklukları,mozayik-klorotik lokal lekeler Me 36 Yenice Latona Bodurluk ve yaprakta kıvrılamalar Me 37 Yenice Sante Yapraklarda şekil bozuklukları ve kloroz Me 38 Yenice Safrane Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Me 39 Yenice Safrane Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Me 40 Tarsus Safrane Yapraklarda şekil bozuklukları,mozayik-klorotik lokal lekeler Me 41 Tarsus Safrane Yapraklarda klorotik lokal leke Me 42 Tarsus Marfona Yapraklarda klorotik lokal leke Me 43 Tarsus Marfona Yapraklarda klorotik lokal leke Me 44 Tarsus Sante Yapraklarda klorotik lokal leke Me 45 Tarsus Sante Yapraklarda klorotik lokal leke Me 46 Tarsus Sante Yapraklarda klorotik lokal leke 41

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Me 47 Huzurkent Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Me 48 Huzurkent Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Me 49 Tarsus Marfona Sararma Me 50 Tarsus Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Me 51 Tarsus VanGogh Hafif mozayik Me 52 Tarsus Hermes Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Me 53 Tarsus Hermes Yapraklarda şekil bozuklukları ve mozayik Me 54 Tarsus Marfona Şüpheli bitkiye rastlanmadı Me 55 Tarsus Sante Yapraklarda mozayik ve klorotik lokal leke Me 56 Tarsus Marabel Yapraklarda hafif mozayik Me 57 Tarsus Latona Sararma, mozayik ve klorotik lokal leke Me 58 Tarsus Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları, mozayik ve klorotik lokal leke Me 59 Tarsus Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları ve klorotik lokal leke Me 60 Tarsus Latona Bitkide mozayik ve klorotik lokal leke Me 61 Tarsus Latona Mozayik ve klorotik lokal leke Me 62 Tarsus Sante Yapraklarda şekil bozuklukları, mozayik ve klorotik lokal leke Me 63 Tarsus Latona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 64 Tarsus Binella Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 65 Tarsus Felsina Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 66 Tarsus Hermes Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Ad 67 Yenice Marfona Me 68 Yenice Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 69 Huzurkent Hermes Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 70 Huzurkent Sante Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 71 Huzurkent Hermes Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 72 Huzurkent Marabel Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 73 Huzurkent Latona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 74 Tarsus Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 75 Yenice Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 76 Yenice Hermes Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 77 Silifke Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 78 Silifke Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 79 Silifke Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 80 Silifke Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 81 Silifke Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 82 Silifke Marfona Küçük ancak normal hasatta alınan yumru/yumrular Me 83 Silifke Marfona Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 84 Tarsus Binella Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 85 Tarsus Binella Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 86 Tarsus Hermes Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular Me 87 Tarsus Cosmos Küçük veya şekilsiz olup hasatta alınan yumru/yumrular 42

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Çizelge 4.4. 2008-2009 yılı Mersin ili survey alanına ait bilgiler ve bitkilerde görülen belirtiler Örnek Mevki Çeşit No B e l i r t i ME 1 Tarsus Latona Yapraklarda mozayik ve bitki boyunda kısalma ME 2 Tarsus Latona Yapraklarda kurumalar ME 3 Tarsus Hermes Yapraklarda şekil bozuklukları ve nekrotik lokal leke ME 4 Yenice Marfona Yaprak altında-üstünde nekrotik lokal çizgiler ve mozayik ME 5 Yenice Hermes Yaprak altında-üstünde nekrotik lokal çizgiler ve mozayik ME 6 Yenice Hermes Yapraklarda şekil bozuklukları ME 7 Yenice Marfona Yapraklarda damar bantlaşması ve mozayik ME 8 Huzurkent Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları, mozayik ve cüceleşme ME 9 Huzurkent Marfona Yapraklarda klorotik lokal leke ve mozayik ME 10 Tarsus Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları, mozayik ve cüceleşme ME 11 Tarsus Marfona Yapraklarda şekil bozuklukları ve kloroz 4.2. ELISA Testleri ve Hastalık Oranı Tespit Çalışmaları 2007-2009 yıllarında Adana ve Mersin illerindeki patates tarlalarında yapılan surveyler esnasında hastalık oranları iller ve bölge bazında hesaplanmıştır. Çalışmada şüpheli örnek olarak seçilmiş ve değişik belirtiler gösteren bitkilerin ELISA ile testlenmesi sonucunda 209 örnekten 167 tanesinde ağırlıklı olarak PVY ve takiben PLRV ile PVS ve bunların karışık infeksiyonları saptanmıştır. Çizelge 4.5. de hastalık oranı değerleri ve infeksiyona neden olan virüsler verilmiştir. Çalışma kapsamında PVY, PVX, PSV, PLRV, PMTV ve APLV olmak üzere altı adet virüse karşı testlemeler yürütülmüş ancak bunlardan PVX, PMTV ve APLV virüsleriyle bulaşık örnek saptanmamıştır. Bu sebeple oluşturulan çizelgeler (Çizelge 4.5; 4,6; 4.7 ve 4.8) çalışmada pozitif olarak saptanan PVY, PVS ve PLRV ile PLRV+PVY ve PVY+PVS karışık infeksiyonlarına göre hazırlanmıştır. 43

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Çizelge 4.5. 2007-2008 yılı Adana ili survey çalışmalarında DAS-ELISA sonuçları Örnek No. Mevki Çeşit PVY PVS PLRV PLRV+ PVY Ad1 Seyhan Sante + - - - - Ad2 Seyhan Marfona + - - - - Ad3 Seyhan Proventa + - - - - Ad4 Seyhan Latona + - - - - Ad5 Yüreğir Latona + - - - - Ad6 Yüreğir Sante - - - - - Ad7 Yüreğir Marfona + - + + - Ad8 Yüreğir Proventa + + - - + Ad9 Yüreğir Marfona + - + + - Ad10 Yüreğir Marfona + - - - - Ad11 Yüreğir Marfona - - + - - Ad12 Yüreğir Latona + - - - - Ad13 Yüreğir Latona + - - - - Ad14 Yüreğir Marfona + - - - - Ad15 Yumurtalık Sante - - - - - Ad16 Yumurtalık Sante + - - - - Ad17 Yumurtalık Marfona + - - - - Ad18 Yumurtalık Marfona + - + + - Ad19 Yumurtalık Marfona + - - - - Ad20 Yumurtalık Latona + - - - - Ad21 Yumurtalık Hermes + + - - + Ad22 Yumurtalık Sante + - - - - Ad23 Yumurtalık Sante + - - - - Ad24 Yumurtalık Sante + - - - - Ad25 Yumurtalık Hermes - - + - - Ad26 Yumurtalık Latona + - - - - Ad27 Yumurtalık Marfona + - - - - Ad28 Yumurtalık Marfona + - - - - Ad29 Yumurtalık Sante + + - - + Ad30 Yumurtalık Marfona + - - - - Ad31 Yumurtalık Hermes + - + + - Ad32 İmamoğlu Marfona + - + + - Ad33 İmamoğlu Marfona - - + - - Ad34 İmamoğlu Marfona + - - - - Ad35 İmamoğlu Marfona + - - - - Ad36 İmamoğlu Marfona + - - - - Ad37 İmamoğlu Bamba + - - - - Ad38 İmamoğlu Bamba + - - - - Ad39 İmamoğlu Bamba + - - - - Ad40 İmamoğlu Bamba + - - - - Ad41 İmamoğlu Bamba + - - - - Ad42 İmamoğlu Bamba + - - - - Ad43 İmamoğlu Bamba - - + - - Ad44 İmamoğlu Bamba + - + + - Ad45 İmamoğlu Cosmos + - + + - Ad46 İmamoğlu Bamba + - - - - Ad47 İmamoğlu Bamba + - - - - Ad48 İmamoğlu Cosmos + - - - - Ad49 İmamoğlu Bamba + - - - - PVY+ PVS 44

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ad50 İmamoğlu Bamba + - - - - Ad51 İmamoğlu Bamba + - - - - Ad52 İmamoğlu Bamba + - - - - Ad53 İmamoğlu Cosmos + - - - - Ad54 İmamoğlu Cosmos + - - - - Ad55 Kozan Cosmos - + - - - Ad56 Kozan Bamba - + - - - Ad57 Kozan Latona - + - - - Ad58 Kozan Bamba - + - - - Ad59 Kozan Cosmos - + - - - Ad60 Kozan Cosmos - + - - - Ad61 Kozan Cosmos - + - - - Ad62 İmamoğlu Cosmos - + - - - Ad63 İmamoğlu Bamba - + - - - Ad64 İmamoğlu Bamba - + - - - Ad65 Kozan Marfona - + - - - Ad66 Kozan Marfona - + - - - Ad67 Kozan Hermes - + - - - Ad68 Yumurtalık Sante - + - - - Ad69 Yumurtalık Marfona - + - - - Ad70 Yumurtalık Marfona + - + + - Ad71 Ceyhan Bamba + - + + - Ad72 Ceyhan Bamba + - + + - Ad73 Ceyhan Bamba + - + + - Ad74 Ceyhan Bamba + - + + - Ad75 Ceyhan Bamba + - + + - Ad76 Ceyhan Bamba + - + + - 45

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Çizelge 4.6. 2008-2009 yılı Adana ili survey çalışmalarında DAS-ELISA sonuçları Örnek no. Mevki Çeşit PVY PVS PLRV PLRV+ PVY AD 1 Seyhan Agatha + - - - - AD 2 Seyhan Sante + - - - - AD 3 Yüreğir Hermes - - + - - AD 4 Yüreğir Hermes + - - - - AD 5 Yüreğir Hermes + - + + - AD 6 Ceyhan Hermes + - + + - AD 7 Ceyhan Hermes + - - - - AD 8 Ceyhan Hermes + - - - - AD 9 Ceyhan Hermes + - - - - AD 10 Ceyhan Sante + - - - - AD 11 İmamoğlu Marfona + - - - - AD 12 İmamoğlu VanGogh + - - - - AD 13 İmamoğlu VanGogh - + - - - AD 14 Ceyhan VanGogh - + - - - AD 15 Ceyhan VanGogh - + - - - AD 16 Ceyhan Hermes - + - - - AD 17 Ceyhan Hermes - + - - - AD 18 Ceyhan Hermes - + - - - AD 19 Ceyhan Hermes + - - - - AD 20 Kozan Marfona + - - - - AD 21 Yumurtalık Hermes - - + - - AD 22 Yumurtalık Hermes + - - - - AD 23 Yumurtalık Hermes + - - - - AD 24 Kozan Marfona + - - - - AD 25 Yumurtalık VanGogh + - - - - AD 26 Yumurtalık VanGogh + - - - - AD 27 Yumurtalık VanGogh + - - - - AD 28 Kozan Sante + - - - - AD 29 İmamoğlu Sante - - + - - AD 30 İmamoğlu Sante + - - - - AD 31 Yumurtalık Sante + - + + - AD 32 Yumurtalık Sante + - + + - AD 33 Yumurtalık Sante + - + + - AD 34 Yumurtalık Marfona + - + + - AD 35 Yumurtalık Hermes + - + + - PVY+ PVS 46

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Çizelge 4.7. 2007-2008 yılı Mersin ili survey çalışmalarında DAS-ELISA sonuçları Örnek No Mevki Çeşit PVY PVS PLRV PLRV+ PVY PVY+ PVS Me 1 Huzurkent Marfona + + - - + Me 2 Huzurkent Latona + - + + - Me 3 Tarsus Latona + - - - - Me 4 Tarsus Latona + - - - - Me 5 Tarsus Hermes + - - - - Me 6 Tarsus Hermes + - - - - Me 7 Huzurkent Latona + - - - - Me 8 Huzurkent Marfona + - - - - Me 9 Huzurkent Marfona + - - - - Me 10 Huzurkent Sante + - - - - Me 11 Tarsus Marfona + - + + - Me 12 Tarsus Latona + - - - - Me 13 Tarsus Safrane - - + - - Me 14 Tarsus Safrane + - - - - Me 15 Tarsus Safrane + - - - - Me 16 Tarsus Safrane + - - - - Me 17 Tarsus Safrane + - - - - Me 18 Tarsus Proventa + - - - - Me 19 Tarsus Safrane - - + - - Me 20 Tarsus Safrane + - - - - Me 21 Tarsus Safrane + - - - - Me 22 Tarsus Safrane + - - - - Me 23 Yenice Safrane + - - - - Me 24 Yenice Safrane + - - - - Me 25 Yenice Safrane + - - - - Me 26 Yenice Safrane + - - - - Me 27 Yenice Safrane + - - - - Me 28 Yenice Safrane + - - - - Me 29 Yenice Safrane + - - - - Me 30 Yenice Safrane + - - - - Me 31 Yenice Marabel + - - - - Me 32 Yenice Sante + - - - - Me 33 Yenice Marfona - - + - - Me 34 Yenice Marfona + - - - - Me 35 Yenice Latona + - - - - Me 36 Yenice Latona + - - - - Me 37 Yenice Sante + - - - - Me 38 Yenice Safrane + - - - - Me 39 Yenice Safrane + - - - - Me 40 Tarsus Safrane + - - - - Me 41 Tarsus Safrane + - - - - Me 42 Tarsus Marfona + - - - - Me 43 Tarsus Marfona + - - - - Me 44 Tarsus Sante + - + + - Me 45 Tarsus Sante + - - - - Me 46 Tarsus Sante + - - - - Me 47 Huzurkent Marfona + - - - - Me 48 Huzurkent Marfona + - - - - Me 49 Tarsus Marfona - - + - - 47

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Me 50 Tarsus Marfonal + - - - - Me 51 Tarsus Van Gogh + - - - - Me 52 Tarsus Hermes - + - - - Me 53 Tarsus Hermes + - - - - Me 54 Tarsus Marfona + - - - - Me 55 Tarsus Sante + - - - - Me 56 Tarsus Marabel - - - - - Me 57 Tarsus Latona + - - - - Me 58 Tarsus Marfona + - - - - Me 59 Tarsus Marfona + - - - - Me 60 Tarsus Latona + - - - - Me 61 Tarsus Latona + - - - - Me 62 Tarsus Sante + - - - - Me 63 Tarsus Latona + - - - - Me 64 Tarsus Binella + - - - - Me 65 Tarsus Felsina + - - - - Me 66 Tarsus Hermes + - - - - Ad 67 Yenice Marfona + - - - - Me 68 Yenice Marfona + - - - - Me 69 Huzurkent Hermes - + - - - Me 70 Huzurkent Sante + - - - - Me 71 Huzurkent Hermes - + - - - Me 72 Huzurkent Marabel + - - - - Me 73 Huzurkent Latona + - - - - Me 74 Tarsus Marfona + - - - - Me 75 Yenice Marfona - - + - - Me 76 Yenice Hermes - - + - - Me 77 Silifke Marfona + - - - - Me 78 Silifke Marfona + - - - - Me 79 Silifke Marfona + - - - - Me 80 Silifke Marfona + - - - - Me 81 Silifke Marfona - - - - - Me 82 Silifke Marfona - - - - - Me 83 Silifke Marfona - - - - - Me 84 Tarsus Binella - - - - - Me 85 Tarsus Binella - - - - - Me 86 Tarsus Hermes - - - - - Me 87 Tarsus Cosmos - - - - - 48

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Çizelge 4.8. 2008-2009 yılı Mersin ili survey çalışmalarında DAS-ELISA sonuçları Örnek No Mevki Çeşit PVY PVS PLRV PLRV+ PVY PVY+ PVS ME 1 Tarsus Latona + - - - - ME 2 Tarsus Latona + - + + - ME 3 Tarsus Hermes - - - - - ME 4 Yenice Marfona + - - - - ME 5 Yenice Hermes - - - - - ME 6 Yenice Hermes + - - - - ME 7 Yenice Marfona - - + - - ME 8 Huzurkent Marfona + - - - - ME 9 Huzurkent Marfona - - - - - ME 10 Tarsus Marfona + - - - - ME 11 Tarsus Marfona - - + - - Survey yapılan alanlarda virüs benzeri belirtiler gösteren bitkilerden alınan yaprak ve sürgün örneklerin ELISA testi ile değerlendirilmesi sonucunda şüpheli olarak toplanan örnekler açısından Adana ilinde toplam bulaşıklılık olarak 2007-2008 sezonu için PVY %72,36, PVS ve PLRV % 23,68 bulaşık olarak bulunurken PLRV+PVY karışık infeksiyonu olan bitkilerin oranı % %18,42, PVY+PVS karışık infeksiyon gösteren bitki oranı da % 3,94 olarak belirlenmiş ve sonuçlar toplu olarak Çizelge 4.9 da verilmiştir. Çalışmada Adana ili için 2008-2009 dönemi değerlendirildiğinde ELISA testi sonuçlarına göre toplanan örneklerde bulaşıklılık oranı PVY için %74,28, PVS için % 17,14 ve PLRV için de % 28,57 olarak bulunmuş, PLRV+PVY karışık infeksiyonu olan bitkilerin oranı ise % 20,0 olarak belirlenirken PVY+PVS karışık infeksiyonuna rastlanmamıştır. Sonuçlar Mersin ili için değerlendirildiğinde Mersin ilinde testlenen 87 örnekte toplam bulaşıklılık olarak 2007-2008 sezonu için PVY de %80,45, PVS % 3,44 ve PLRV % 1,34 olarak bulunurken PLRV+PVY karışık infeksiyonu olan bitkilerin oranı % 3,44, PVY+PVS karışık infeksiyon gösteren bitki oranı da % 1,14 olarak belirlenmiş ve sonuçlar toplu olarak Çizelge 4.9 da verilmiştir. Çalışmada Mersin ili için 2008-2009 dönemi değerlendirildiğinde ELISA testi sonuçlarına göre toplanan örneklerde bulaşıklılık oranı PVY için % 54,54 ve PLRV için % 27,27 olarak bulunurken PVS saptanamamış ve PLRV+PVY karışık infeksiyonu ise % 9,09 olarak belirlenmiştir. 49

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Çalışmanın yürütüldüğü 2007-2008 ve 2008-2009 sezonu bölge ortalaması dikkate alındığında % 70,41 oranı ile en yaygın belirlenen virüsün PVY olduğu tek başına bulunduğu gibi PVS ve PLRV ile karışık infeksiyon olarak ta bulunduğu belirlenmiştir. PLRV hem tek başına hem de PVY ile karışık infeksiyon olarak % 20,21 yaygın iken PVS de yine karışık infeksiyon olarak bulunmuş ve şüpheli toplanan örneklerde yaygınlığı % 11,06 olarak bulunmuştur. Çizelge 4.9. 2007-2009 yılı Adana ve Mersin illerinde yapılan surveylerde süpheli bitkilerden alına örnekler için yapılan ELISA testi sonuçlarına göre hastalıklı bitki sayısı ve oranları Hastalıklı Örnek Sayısı İl (Şüpheli Alınan Örnek Sayısı) Adana 111 (76+35) örnek Mersin 98 (87+11)örnek Saptanan Hastalık Etmeni Virüs 2007-2008 2008-2009 Ortalama Pozitif Örnek Pozitif Örnek Pozitif Örnek (111+98) Sayısı % Sayısı % % PVY 55 72,36 26 74,28 73,32 PVS 18 23,68 6 17,14 20,41 PLRV 18 23,68 10 28,57 26,12 PLRV+PVY 14 18,42 7 20,00 19,21 PVY+PVS 3 3,94 0 0 1,97 PVY 70 80,45 6 54,54 67,50 PVS 4 3,44 0 0 1,72 PLRV 9 1,34 3 27,27 14,30 PLRV+PVY 3 3,44 1 9,09 6,26 PVY+PVS 1 1,14 0 0 0,57 Sonuç olarak simptomolojik olarak virüs ve benzeri belirtiler gösteren örnekler toplanmış ve toplanan örneklerde üç virüsün yaygınlığı iki yıl ve iki il ortalaması olarak % 1,72 ile % 73,32 arasında bulunmuştur. Sonuç toplam olarak değerlendirildiğinde şüpheli olarak alınan 206 örneğin % 94,66 sında bu virüslerden biri saptanmış ve en çok rastlanan virüsün PVY olduğu görülmüştür. Bu sonuca bağlı olarak bölge için hastalığın yaygınlığı hakkında oransal bir değer verilemez ise de en yaygın virüsün PVY ve takiben PLRV ile PVS olduğu sonucuna varılabilir. Yapılmış bazı çalışmalarda Yılmaz ve ark., (1990) Çukurova Bölgesi nde yetiştirilen turfanda patateslerde yaprak kıvırcıklığı virüsünün ELİSA testi ile surveyi amacıyla yürüttükleri çalışma sonucunda 1997 ve 1987 yıllarında hastalığın yaygınlığının % 0,8 ile % 17,68 arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Afyon ve Bolu illerinde 2003-50

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA 2004 yıllarında yürütülen bir survey çalışmasında da DAS-ELISA ve PCR yöntemleri kullanılmış, sonuçlar test bitkilerine yapılan mekanik inokulasyon çalışmaları ile de teyit edilmiş ve sonuç olarak PVY ve PVS nin Afyon ilinde %20,46, Bolun ilinde ise % 13,06 oranında yaygın olduğu rapor edilmiştir (Güner ve Yorgancı, 2009). Bu çalışmada şüpheli seçilen bitkilerde daha yüksek oranlarda hastalık belirlenmesine karşın eğer yaygınlık belirleme amaçlı yürütülmüş olsa id sonuçlar doğal olarak çok daha az oranlarda çıkmış olacak idi, ancak burada seçilen örneklerde belirlenen virüslerin seçildiği oranda da her hangi bir rakam vermeksizin doğal olarak yaygın olduğu sonucuna varılabilir. Çalışmada araziden herhangi bir belirti göstermeyen ve tesadüfi seçilen bitkilerde, yani sağlıklı görünümlü bitkilerin hiç birinde herhangi bir virüs için ELISA testinde pozitif sonuç alınamamıştır. Survey yapılan çeşitleri açısında virüslerin toplanan örneklerdeki yaygınlığı incelendiğinde Mersin ilinden alınan Latona çeşidinde PVY nin varlığı %95,23 olarak bulunurken Adana ve Mersin ilinde yetiştirilen Sante çeşidinde oran % 88,40 olmuş yaygın çeşitlerden Hermes te ise iki il ortalaması % 54,83 olarak saptanmıştır (Çizelge 4.10) Çizelge den görüleceği üzere PLRV ise her iki il birden dikkate alındığında Bamba çeşidinde % 37,50 iken Safrane ve Latona çeşitlerinde hastalığın toplanan örneklerde bulunma oranı % 9,52 olmuştur. PVS, Sante, Safrane ve Latona çeşitlerinde bulunmaz iken Hermes çeşidinde % 25,58, Bamba çeşidinde % 16,66 ve Marfona çeşidinde % 7,01 oranında bulunmuştur. Çizelge 4.10. Survey yapılan önemli patates çeşitlerinde virüs hastalıklarının yaygınlık durumları Patates Çeşidi Toplam Testlenen Şüpheli Bitki Sayısı Sayısı ELISA testi sonuçlarına göre saptanan virüsler PVY PLRV PVS Sayısı Sayısı % % % MARFONA 57 42 73,68 14 24,56 4 7,01 HERMES 31 17 54,83 8 25,80 7 22,58 SANTE 26 23 88,40 5 19,23 0 0 BAMBA 24 19 79,16 9 37,50 4 16,66 SAFRANE 21 19 79,16 2 9,52 0 0 LATONA 21 20 95,13 2 9,52 0 0 51

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Bu sonuçlardan hareketle tüm çeşitlerde PVY nin en önemli virüs olduğu, ikinci sırada PLRV ve karışık infeksiyonların bulunduğunu, buna karşılık PVS nin yaygın olmamakla beraber Hermes ve Bamba çeşitleri açısından önemli olduğunu söylemek mümkündür. Ayrıca elde edilen sonuçlara göre survey yapılan alanlarda görülen klorotik ve nekrotik belirtiler gösteren örneklerde hemen hemen tam isabet olarak PVY saptanırken diğer virüsler daha düşük oranda çıkmıştır. Bölgede yapılan diğer çalışmalarda da en yaygın saptanan virüslerin başında PVY nin geldiği bilinmektedir. 4.3. Mekanik İnokulasyon Çalışmaları Adana ve Mersin illerinden toplanan örnekler içerisinden ELISA testleri sonucunda PVY, PVS, PLRV ve karışık infeksiyon olarak PLRV+PVY ve PVY+PVS ile bulaşık olduğu saptanan örneklerden yüksek absorbans değeri verenlerden alınan bitki dokuları kullanılarak çeşitli test bitkileri üzerine mekanik inokulasyon çalışmaları yapılmıştır. Yapılan mekanik inokulasyon çalışmaları sonucunda muhtelif test bitkilerinde meydana gelen belirtilerden bazı görüntüler Şekil 4.10, 4.11, 4.12, 4.13, 4.14, 4.15 ve 4. 16 da verilmiştir. İnokulasyon çalışmalarında negatif kontrol olarak kullanılan ve ELISA testinde tüm virüsler için negatif sonuçlar veren Ad6, Me56 ve Me82 örnekleri test bitkisi olarak kullanılan hiçbir bitkide herhangi bir belirti oluşumuna neden olmamıştır. Yapılan mekanik inokulasyon çalışmaları değerlendirildiğinde karmaşık belirtiler alınmış ve sonuçları yorumlamak hayli zor hale gelmiş, bu nedenle özellikle serolojik testlerden ELISA testi nin bir çok araştırıcının da bildirdiği gibi daha yararlı olduğu sonucuna varılmıştır. PVY için Ad12, Me7, Me12, Me20 ve Me28 örnekleri değerlendirildiğinde Çizelge 4.11. den de görüldüğü gibi test bitkilerinde genel olarak damarlar arası sararma, beneklenme, değişik şiddetlerde mozayik ve nekrozlar meydana gelmiş, daturada ise çok hafif sistemik bir belirti dışında C. amaranticolor dada herhangi bir belirti gözlenmemiştir. Yapılan bir çok çalışma ve makalede de N. tabacum, C. 52

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA annum ve L. esculentum test bitkilerinde genellikle hafif yaprak lekeleri ve beneklenmesi, lekeler yanında damarlarda nekrozların ortaya çıktığı, karışık infeksiyonlarda ise belirtilerin şiddetlendiği bildirilmiştir (Smith, 1972, DeBox ve Huttinga, 1981, Brunt ve ark., 1990). PVY nün pozitif sonuç verdiği örnekler ile inokule edilen Datura stramonium. bitkilerinde, şekil bozuklukları ile yapraklarda mozayik ve uzama şeklinde bozukluklar, N. occidentalis bitkisinde yapraklarda lokal lezyon ve ilerleyen durumlarda damar nekrozları hafif olarak gelişmiş ve C.amaranticolor test bitkisinde ise, klorotik ve nekrotik lokal leke, yaprak şekil bozuklukları ve epinasti (Şekil 4.16) gözlenmiştir. Biber bitkilerinde beneklenme va kloroz ortaya çıkmıştır. Brunt et al. (1996) C. annuum test bitkisinin PVY ile enfekteli olması durumunda yapraklarda hafif beneklenme ve ayrıca PVY nün diğer virüslerle meydana getirdiği karışık enfeksiyonlarda ise; beneklenme belirtisinin daha yoğun olduğunu belirtmiştir (Güner ve Yorgancı, 2007). Nitekim çalışmada, PVY ile infekteli bazı örneklerin inokule edildiği bu test bitkisinde beneklenme belirtileri meydana getirdiği gözlenmiştir. Delgado-Sanchez ve Grogan (1970), PVY nün indikatör bitkilerinden biri olan N.glutinosa da beneklenme, N.tabacum da ise damar bantlaşması ve nekrotik leke belirtilerine neden olduğunu kaydetmişlerdir. Buna ek olarak çalışmada yukarıda söz edilen gözlemlere paralel olacak bir araştırma da; Loebenstein ve Brunt (2001), tarafından yapılmıştır. Bu çalışmada PVY nün, N.glutinosa test bitkisinde sistemik beneklenmeye ve N. tabacum da beneklenme ile birlikte sistemik damar bantlaşması ve nekrozlarına belirtilerine neden olduğunu belirtmişlerdir. Benzer bulgular Güner ve Yorgancı ( 2007) tarafından da rapor edilmiştir. Çizelge 4.11. deki biyolojik indeksleme testi sonuçları incelendiğinde; çalışma kapsamındaki illerde PVS ile enfekteli örneklerden (Ad8, Ad58, Ad60) yapılan inokulasyonda özellikle C.amaranticolor test bitkisinde klorotik lokal lezyonlar ve ilerleyen dönemde genel bir sarılık, kloroz gelişmiştir. Bunun yanında Capsicum annuum, N.occidentalis, test bitkilerinde; mozayik, beneklenme ve damarlarda sararma belirtileri değişik şiddetlerde meydana gelmiştir. PVS için bir çok yayında bildirildiği gibi C. quinea da sistemik olmayan lokal lezyonlar geliştiği, 53

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA tütünlerde ise inokule edilen yapraklarda belirtim gelişmez iken sistemik damar açılması,beneklenme ve nekrotik lekelerin geliştiği rapor edilmiştir (Smith, 1972; Horio ve Kumoi, 1975; Khalil ve Shalha, 1982; Brunt ve ark, 1990; Bostan ve Açıkgöz, 2000). Çizelge 4.11. Mekanik inokulasyon testi sonuçları Örnek No TEST BİTKİLERİ * ELISA bulguları 1 2 3 4 5 6 7 Ad6 Sağlıklı - - - - - - - Ad8 PVY+PVS StDs, B StDs, B Hf M KL,,S Ad12 PVY B, DsN DsN B M,L 0 - Ad15 Sağlıklı - - - - - 0 - Ad21 PVY+PVS B, DsN - Şd B M Şid BL 0 - Ad29 PVS+PVY M, Ds B Şd BL StDs, B - KL Ad58 PVS StDs StDs - - M, B - KL Ad60 PVS StDs M, B - 0 Ds, - Ad71 PVY+PLRV - StDs, N - 0 - S, St - Ad76 PVY+PLRV - St, N - - - St, S - Me1 PVY+PVS - - - B - - - Me7 PVY DsN, B N Hf B St - - NKL Me12 PVY Ds, N - - St - - Ds, Şb Me13 PLRV StDs StDs, N Bd, S - St Şb 0 Me 20 PVY Hf N, B B B M - - 0 Me28 PVY - Hf N Hf B Hf N,B - 0 - Me56 Sağlıklı - - - - - - - Me82 Sağlıklı - - - - - - - *Test Bitkileri :1. N.tabacum 2. N.occidentalis 3. L. esculentum 4. N. glutinosa 5. C. annuum 6. D. stramonium 7. C. amaranticolour Belirtiler: D: Yapraklarda deformasyon, K: Kloroz, M: Mozayik, S: Sararma, Ds: Damarlar Arası Sararma, Şb: şekil bozuklukları, Bd: Bodurluk; Hf. Hafif Şd: Şiddetli, B: Beneklenme, St: Sistemik Belirtiler, L: Lokal lezyon N: Nekroz, (-) : Belirti yok, 0: Testlenmedi Vulic ve Hunnius (1967), PVS ile infektile C.quinoa, C.amaranticolor ve C. album test bitkilerinde lokal belirtiler, beneklenme meydana geldiğini, Wetter (1970), ise PVS nün tespitinde kullanılan C.amaranticolor ve C.quinoa bitkilerinde aynı şekilde klorotik lokal leke belirtilerinin meydana geldiğini rapor etmişlerdir. Kowalska and Was (1976), PVS tespitinde C.quinoa nın güvenilir bir test bitkisi olduğunu belirtirken, Leobenstein ve Brunt (2001), PVS nün konukçusu olan C.quinoa ve C.amaranticolor test bitkilerinde yukarıda belirtildiği gibi; klorotik lokal lezyonlara neden olduğunu bildirmişlerdir (Güner ve Yorgancı, 2007). 54

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Biyolojik indeksleme sonuçlarını destekleyen diğer bazı çalışmalar Bostan ve Açıkgöz (2000) ile Güner ve Yorgancı (2007) tarafından yürütülmüştür PVS nün inokule edildiği C.album, C.amaranticolor ve C.quinoa bitkilerinde lokal lezyon; N.clevelandii, N.benthamiana, N.debneyii, N.glutinosa, N.sylvestris, N.tabacum Samsun Typ, N. tabacum White Burley, N.tabacum Xanthi bitkilerinde sistemik enfeksiyonlar meydana geldiği aynı araştırıcılar tarafından rapor edilmiştir. PVS nün inokule edildiği bu tez çalışmasında C.annum bitkilerinde damar bantlaşması, mozayik, şekil bozuklukları, kloroz, beneklenme, damarlarda sararma ve kabarcıklı mozayik gibi sistemik belirtiler de gözlenmiştir. Şekil 4.13. Biber bitkisi yapraklarında beneklenme ve şekil bozuklukları Şekil 4.14. Tütün bitkisi yapraklarında mozayik, solgunluk ve şekil bozuklukları 55

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Şekil 4.15. Biber bitkisi yapraklarında, solgunluk ve şekil bozuklukları Şekil 4.16. Biber bitkisi yapraklarında mozayik ve beneklenme 56

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Şekil 4.17. Datura bitkisi yaprak damar aralarında, küçük lokal lezyon, solgunluk ve şekil bozuklukları Şekil 4.18. N.occidentalis çeşidi tütün bitkisi yapraklarında lokal lezyon beliritleri 57

4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Şekil 4.19. C.amaranticolor çeşidi kaz ayağı bitkisi yapraklarında aşağı bükülme biçiminde (epinasti) deformasyon PVY+PVS karışık enfekteli örneklerin (Ad8, Ad21, Ad29, Me1) karışık enfeksiyonun inokule edildiği çalışmada D.stramonium, C.amaranticolor ve C.quinoa test bitkilerinde Güner ve Yorgancı (2007) nın çalışmalarında olduğu gibi klorotik lokal leke, kloroz ve solgunluk belirtileri kaydedilmiştir. Söz konusu belirtileri topluca değerlendirmek zor olmakla beraber özellikle ELISA testi sonuçlarına bakarak seçilen örneklerde değişik ve karışık belirtiler meydana gelmiş ve yorumlamakta zorluk çekilmiştir. Söz konusu bazı örneklerde diğer virüslerin var olacağı ve bunların sonuçları etkilemiş olabileceği düşünülmektedir. Sonuç olarak böyle bir survey çalışmasında ELISA testi ve diğer moleküler yöntemler kullanılmalı, test bitkileri tek virüs içerdiği, yani tek bi,r virüs tarafından hastalandırılmış veya bir virüsle bulaşık olduğu bilinen örneklerin teyidi veya değişik amaçlara ile virüsün çoğaltılması veya in vivoda muhafazası amacıyla kullanılmalıdır. 58