TANZİMAT DÖNEMİ Yunus MACİT Adilşah SEVDİN Garip AŞKIN
Tanzimat Fermanının ilan Sebepleri: 1)Avrupalı Devletlerin iç işlerimize karışmasına engel olmak. 2)Mısır ve Boğazlar konusunda Avrupalı Devletlerin desteğini kazanmak. 3)Devleti ve toplumu demokratik bir yapıya kavuşturma isteği Bu nedenlerden dolayı 3 Kasım 1839 da Tanzimat Fermanı (Gülhane Hattı Hümayunu) ilan edildi. NOT: Tanzimat Fermanının ilanıyla Osmanlı tarihinde yeni bir dönem açılmış(tanzimat Devri) ve bu devir 1876'ya kadar devam etmiştir.
Tanzimat Fermanında yer alan konular: 1)Azınlıkların, can, mal ve namus güvenliği sağlanacak. 2)Vergi sistemi yeniden düzenlenerek, herkesten gelirine göre vergi alınacak. 3)Askerlik OCAK görevinden, VATAN görevi haline getirilecek. Azınlıklarda askere alınacak. 4)Kanunların her gücün üstünde olduğu kabul edilecek.
Tanzimat Fermanının Özellikleri: 1)-En önemli özelliği padişahın yetkilerini sınırlandırması ve kanunların her gücün üstünde olduğunun ifade edilmesidir. 2)Tanzimat Fermanı ANAYASACILIĞA ve DEMOKRASİYE (hukuk devletine, yani hukukun üstünlüğü esasına dayanan devlet anlayışına)geçisin (BATILILASMANIN) ilk aşamasıdır. 3)Bu fermanın hazırlanmasında halkın bir rolü ve baskısı yoktur. Padişah Abdülmecit, Mustafa Reşid Paşanın telkiniyle Mısır meselesinde Avrupa devletlerinin desteğini kazanmak için bu fermanı ilan etmiştir.
Tanzimat ve sonrasında yaşanan süreç, Türk dü şünce tarihinde çok önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Sosyal, siyasî ve kültürel hayatın büyük bir hızla değişmeye başladığı bu süreçte Batılı düşünce akımlarının etkisiyle geleneksel din düşüncesi de değiş-meye başlamış, Türk aydınlarının birçoğu pozitivist ve materyalist hareketlerin neden olduğu bir inanç bunalımına sürüklenmişlerdir.
Doğu ve Batı gibi birbirinden çok farklı iki dünyanın arasında kalan aydın ve sanatçılar kuvvetli bir ikilem içine düşmüşlerdir. Yüzyıllar boyu islâmî dairede kabul edilen kavramlar ve durumlar tartışmaya açılmış, bu tartışma ve bunalımlar Tanzimat dönemi şiirine de yansımıştır. Şinasi, Ziya Paşa ve Abdülhak Hamid bu anlamda ön plâna çıkan şairlerdir. Bu şairlerin eserlerindeki düşünceler, yaşanan inanç krizlerini göstermesi bakımından önemlidir.
1.Dönem Tanzimat edebiyat ve özellikleri (1860-1876) 2.Dönem Tanzimat edebiyatı ve özellikleri (1876-1895) Tanzimat Fermanının ilanından (1839) sonra bu edebiyatın tohumları serpilmeye başlamıştır. Batılı tarzda ilk eserler bu dönemde verilmeye başlanmıştır. Hak, adalet, özgürlük, vatan kelimeleri bu dönemde ilk defa kullanılmaya başlanmıştır.
BİRİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI VE ÖZELLİKLERİ (1860-1876) Divan edebiyatını eleştirmelerine rağmen onun etkisinden kurtulamamışlardır. Vatan millet, hak adalet, özgürlük gibi kavramlar ilk defa bu dönemde kullanılmaya başlanmıştır. Batılı anlamda ilk esereler bu dönemde verilmeye başlanmıştır. Toplumu bilinçlendirmek için edebiyatı bir araç olarak görmüşlerdir. Dilin sadeleşmesi gerektiğini söylemişler ancak pek başarılı olamamışlardır bu konuda. Roman, modern hikâye, tiyatro, gazete, eleştiri, anı bu dönemde kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemin sanatçıları aynı zamanda devlet adamı sıfatı da taşıyorlardı. Klasizm (Şinasi, Ahmet Vefik Paşa) romantizm (Namık Kemal, Ahmet Mithat) den etkilenmişlerdir.
BİRİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI SANATÇILARI ŞİNASİ (1826-1871) Edebiyatımıza birçok yeniliğin yerleşmesini sağlamıştır. Asıl adı İbrahim'dir. İlklerin yazarıdır: İlk tiyatro, ilk şiir çevirisi, Batılı anlamda ilk fabl, ilk özel gazete, ilk makale, ilk noktalama işaretini kullanan kişidir. Halk için sanat görüşünü benimsemiştir. İlk tiyatro eserimizi: Şair Evlenmesini yazdı. İlk makaleyi yazdı: Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi İlk özel gazetesi çıkardı: Tercüman-ı Ahval
NAMIK KEMAL (1840-1888) Vatan şairimizdir. Toplumcu bir sanat çizgisindedir. Vatan, millet, özgürlük kelimelerini edebiyatta ilk kullanan kişidir. Tiyatroları oldukça ses getirmiştir. Tiyatroyu bir eğlence ve halkı bilinçlendirme aracı olarak görmüştür. Romantizmin etkisindedir. Eserleri: ilk tarihi romanımız; Cezmi İlk edebi romanımız; İntibah Tiyatroları : Vatan yahut Silistre, Zavallı Çocuk, Gülnihal, Kara Bela,Celalettin Harzermşah Eleştiri eserleri: Renan Müdafenamesi, Tahrib-i Harabat (Ziya Paşa'ya karşı) İrfan Paşa'ya Mektup, Takip Diğer eserleri: Kanije, Silistre Muhasarası, Osmanlı Tarihi, Büyük İslam Tarihi, Evrakı Perişan
ZİYA PAŞA (1825-1880) İlk edebiyat tarihi taslağı sayılan "Harabat"eserini yazmıştır. Halk şiirinin ve dilinin gerçek edebiyatımız olduğunu belirten "Şiir ve İnşa"adlı makalesini yazmasına rağmen kendisi böyle davranmamıştır. Biçimce eski içerikçe yeni olmaya gayret göstermiştir. Terkib-i bent, terci i bent'leri meşhurdur. Bir çok dizesi halk arasında atasözü gibi kullanılmıştır. Eserleri: Zafername, Harabat, Eş'ar-ı Ziya, Defter-i Amal, Terkib-i Bent, Terci-i Bent
AHMET MİTHAT EFENDi (1844-1912) Halk için roman geleneğini benimsemiştir. Halkın anlayacağı bir dilde ve onları ilgilendiren konularda eserler vermiştir. İlk hikâye örneklerimizden biri sayılan :"Letaif-i Rivayet"i yazmıştır. Romantizmden etkilenmiştir. En üretken yazarımız odur. "Yazı makinesi" olarak da bilinir. 36'sı roman olmak üzere 200'e yakın eseri vardır. Eserlerinden bazıları: Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Felatun Bey ve Rakım Efendi, Yer Yüzünde Bir Melek, Henüz On Yedi Yaşında...
ŞEMSETTİN SAMİ( 1850-1904 ) Devrinin en büyük dil bilgini sayılmıştır. İlk romanımız olan: Taaşşuk-u Talat ve Fitnat adlı eseri yazmıştır. Kamus u Türkî adlı sözlüğü yazmış. Kamus u Fransevi ve Kamus-ı Alam'ı yazmıştır.
AHMET VEFİK PAŞA (1829-1892) Tiyatromuzun en büyük kilometre taşı sayılır. Bursa'da kendi adıyla tiyatro kurmuştur. Halkın tiyatroyu sevmesi için özellikle Moliere'den çeviriler yapmıştır. Eserleri: İnfiali Aşk, Dudu Kuşlar, Zor Nikâh, Zoraki Tabip, Kadınlar Mektebi,Şecere-i Türk eserlerinden bazılarıdır.
İKİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATININ ÖZELLİKLERİ (1876-1895) Bireysel konulara dönülmüştür. Sanat, sanat içindir, görüşü benimsenmiştir. Dil oldukça ağırlaştırılmıştır. Tiyatro eserleri oynanmak için değil okunmak için yazılmıştır. Realizm ve natüralizm baskın akımlar olarak göze çarpar. Gazetelerdeki siyasal ve toplumsal içerikli yazılar yerini günlük sıradan olaylara bırakır.
İKİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATININ SANATÇILARI RECAİZADE MAHMUT EKREM (1847-1914) İlk realist romanımız olan: Araba Sevdası'nı yazmıştır. Tevfik Fikret'in akıl hocasıdır. Muallim Naci ile uzun yıllar süren "eski-yeni" kavgasında yeniyi savunmuştur. "Sanat sanat içindir ve kafiye kulak içindir." görüşünü benimsemiştir. Oğlu Nijat Ekrem'in ve diğer iki çocuğununun ölümü onu bireysel ve hüzünlü eserler vermeye zorlamıştır. "Her güzel şey şiirin konusudur." diyerek şiirin konu zenginliğine katkı yapmıştır. Muallim Naci'nin Demdeme'sine karşılık Zemzeme adlı kitabı yazmıştır. Tiyatroları: Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır, Vuslat (Süreksiz Sevinç) Şiirleri: Zemzeme, Nağme-i Seher, Tefekkür, Yadigâr-ı Şebap Romanları: Araba Sevdası, Muhsin Bey İnceleme: Talim-i Edebiyat adlı eseri onun edebiyata dair görüşleri içeren en önemli eseridir. Takdir-i Elhan
ABDÜLHAK HAMİT TARHAN ( 1852-1937) Edebiyatımızın en bireysel şairlerindendir. Batılılaşma hareketinin asıl öncüsü olarak kabul gördüğü için kendisine" şairi azam" (büyük şair) lakabı verilmiştir. Gözlem ve izlenimleriyle şiir yazmıştır. Düşünen adamdan çok yapan adam özelliği taşımaktadır. Tiyatroları oynanmaya uygun değildir.(macera-yı Aşk, Sabru Sebat, İçli Kızlar, Finten, Nesteren, Liberte ) Romantizmin etkisinde, metafizik konuları, ölüm, aşk gibi temalar içeren eserler vermiştir. Makber, Ölü, Bunlar O'dur, Hacle, Garam, İlham-ı Vatan şiir kitaplarıdır.
MUALLİM NACİ(1850-1893) Recaizade Mahmut Ekrem'le eski- yeni kavgasında eski'yi savunmuştur. Batılı tarzda şiirler de yazmıştır. Dili ağırdır ;ancak başarılıdır. Eserleri: Ateşpare, Füruzan, Şerare (şiir) Demdeme, Muallim (eleştiri), Islahat-ı Edebiye (sözlük)
NABİZADE NAZIM (1862-1893) İlk köy romanımız kabul edilen: Karabibik'i yazmıştır. Realizm, natüralizm'in öncülerinden sayılır. İlk psikolojik roman denemesi sayılan: Zehra'yı yazmıştır.
TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖYKÜ VE ROMAN ÖYKÜ: Çeviri ile başlayıp daha sonra taklitlerle türk edebiyatına girmiştir. Dilin ağır olması büyük sorun olmuştu bir diğer sıkıntı ise Batı Kültürü ile Osmanlı Kültürü arasındaki ahlak farkıydı. Çevrilecek eserler müslüman ahlakına ters düşmemeliydi. Türk edebiyatında öykü alanındaki yerli ürünler Ahmet Mithat ın 1870 te basılan Kıssadan Hisse ve Letaif-i Rivayet adlı öykü kitaplarıyla verilmeye başlandı.
ROMAN: Türk edebiyatına roman 1860 tan sonra girmeye başlar. İlk roman Fenelon dan Yusuf Kamil Paşa tarafından çevrilen Telemak tır. Fransız edebiyatından çevrilen örneklerden sonra Ahmet Mithat, Namık Kemal, Şemsettin Sami gibi yazarlar roman yazmaya başlamıştır.
GENEL ÖZELLİĞİ KİŞİ : Gerçek kişiler seçilmiştir. OLAY : Anlatılan olayların ya gerçek ya da gerçeğe benzer olması gerektiği düşüncesi hakimdir. Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olaylar anlatılmıştır. ZAMAN :Osmanlı toplumunun batı medeniyeti ile tanışmaya başladığı zamandır. MEKAN :Olayın geçtiği yer istanbul dur. DİL VE USLÜP : Tanzimatın 1.döneminde halkın anlayacağı bir dil kullanılmış 2. dönemde ise bu sade dilden uzaklaşılmıştır.
TEMA : Tanzimat romanlarında şu konulara ağırlık verilmiştir: Araba Sevdası: Yanlış batılaşmanın yol açtığı komik durumlar. (R. Mahmut Ekrem) Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat: Görmeden evlilik, erkek baskısı ve zulmüne dayalı aile şartları, kadınların esareti. (Şemsettin Sami) İntibah, Araba Sevdası: Yanlış kadınları sevmenin doğurduğu yıkımlar. Sergüzeşt: Kölelik ve cariyelik. (Şemsettin Sami) Karabibik: Bir köy yaşamı. (Nabizade Nazım) Zehra: Kıskançlık ve kıskançlığın yol açtığı olumsuzluklar. (Nabizade Nazım) Cezmi: Tarihi bir olay. (Namık Kemal) Felatun Bey'le Rakım Efendi: Batılılaşmanın hangi yoldan ve ne şekilde olması gerektiği. (Ahmet Mithat Efendi)
İlk çeviri roman : Yusuf Kamil Paşa nın Fenelon dan Telemak İlk yerli roman : Şemsettin Sami nin Taaşuk-u Talat ve Fitnat İlk edebi roman : Namık Kemal İn İntibah İlk tarihi roman : Namık Kemal in Cezmi İlk köy romanı : Nabizade Nazım Karabibik İlk realist roman : R.Mahmut Ekrem Araba Sevdası
ÖYKÜ VE ROMANIN GENEL ÖZELLİKLERİ Olaylar günlük hayattan alınmıştır. İlk öykülerde topluluk önünde anlatılan meddah öykülerinin etkisi ve tekniği görünür. Öykülerin bir kısmı halka bir kısmı aydın kesime hitap etmiştir. Halka hitap edenlerin dili sade, aydın kesime hitap edenlerin dili ise ağır olarak kullanılmıştır.
Eserler genel olarak duygusal, acıklı konular üzerine kurulmuştur. İşlenen temalar tutsaklık, zorla evliliklerin doğurduğu acı sonuçlar, batı ile osmanlı arasındaki farklar, aşk vb. Tanzimat edebiyatının ilk döneminde romantizm akımının etkisi görülür. İkinci dönemde ise realizm ve naturalizm akımları görülmüştür.
Romantizm Ahmet Mithat Emin Nihat Şemsettin Sami Namık Kemal Realizm S.Paşazade Sezai Mehmet Mithat R.Mahmut Ekrem Naturalizm Nabizade Nazım
TANZİMAT EDEBİYATINDA ŞİİR Tanzimat şiiri teknik bakımdan divan şiirinden çok ayrılamamıştır. Hece ölçüsüne verilen yer artmış da olsa daha çok aruz kullanılmıştır. Tanzimat dönemi şairleri dili yalınlaştırmaya çalışmış konuşma dili ve anlatımına yönelmişlerdir. Biçim bakımından olduğu kadar konu bakımından da eski şiirden uzaklaşmaya çalışmışlardır.
Tanzimatın Şinasi Namık Kemal ve Ziya Paşa dan oluşan ilk kuşağın şiirlerinde uygarlık, hak, adalet, yasa, özgürlük, vatan gibi toplumsal konular ağır basar. İkinci kuşağın Recaizade Mahmur Ekrem Abdulhak Hamit gibi önde gelen şairleri ise tanrı, madde, ruh gibi fizik ötesi konulara yönelerek bu konuları ikinci plana atmişlardır. Tanzimatın en önemli temsilcisi akılcılığın öncüsü olan Şinasi dir.
TANZİMAT ŞİİRİNİN ÖZELLİKLERİ Tanzimat şiirinde söyleyişten çok fikirler ve yeni konular önem kazanmıştır. Dilde sadeleşme fikri savunulmuş fakat başarılı olunamamıştır. İlk dönem tanzimat şiirinde; gazel, kaside, terkib-i bent gibi biçimler kullanılırken, ikinci dönemde fransız şiirinin etkisiyle yeni biçimler kullanılmıştır. Her iki dönemde de aruz ölçüsü kullanılmış, hece ölçüsü denenmiştir nazım birimi beyittir.
Divan şiirindeki parça bütünlüğü yerine konu bütünlüğü esas alınmıştır. İlk dönemde siyasal ve toplumsal sorunlar,ikinci dönemde bireysel ve duygusal konular işlenmiştir. Birinci dönem şiiri dışa, ikinci dönem şiiri içe dönüktür. İlk dönemdeki dil ikinci dönemdeki dilden daha sadedir. 1.dönem şairleri divan şiirini eleştirerek yıkmaya çalışmış;2. dönem şairleri ise şiiri sanat açısından ele alıp divan şairleri gibi estetiğe önem vermişlerdir.
Fransız İhtilali nin etkisiyle, özellikle ilk dönem şairlerinde, kanun, düzen, adalet, özgürlük, esaret, millet, vatan, bayrak gibi temalar işlenmiştir.
BİZİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER